Bildiriler Kitabı İnşaatlarda Yeni Bir Değerlendirme Yöntemi: HRNS Senem Bilir, G. Emre GürcanliP İnşaat Mühendisliği Bölümü, Yapı İşletmesi Birimi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul, Türkiye (212)2853736 sbilir@itu.edu.tr Öz Günümüzde iş kazaları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) sorunları oldukça ciddi boyutlara ulaşmıştır. Yapılan düzenlemelere rağmen iş kazası oranlarında istenilen azalmanın sağlanamaması, konuyu kaygı duyulacak düzeylere taşımaktadır. değerlendirmelerinden, şantiyede yapılan denetimlere kadar bir çok konuda hala yeteri kadar verim alınamadığı, kazaların önüne geçilemediği bir gerçektir. Bu noktada, şantiyelerde sıklıkla uygulanan risk değerlendirme yöntemlerinin yeterliliği de tartışılması gereken bir konudur. Bu çalışmada, bant tipi üretimin yapıldığı endüstriyel tesislerde kullanılan ve mevcut inşaat risk değerlendirme yöntemlerinde kullanılmayan maruziyet parametresini de göz önünde bulunduran Hazard Rating Number System (HRNS) yöntemi ile inşaat projelerinde denenmiştir. HRNS yönteminde maruziyet, kaç işçinin söz konusu tehlikeye ne kadar süreyle maruz kaldığı hesaplanarak belirlenir. Bu çalışmanın sonucunda maruziyet parametresinin kullanımı ile iş kazalarının önüne geçilip geçilemeyeceği, HRNS yönteminin diğer risk değerlendirme yöntemlerine göre avantajları ve dezavantajları tartışılmış ve öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: İnşaat sektörü, HRNS yöntemi, Maruziyet parametresi, İşçi sağlığı ve iş güvenliği yönetimi Giriş Günümüzde iş kazaları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) sorunları oldukça ciddi boyutlara ulaşmıştır. Yapılan düzenlemelere rağmen iş kazası oranlarında istenilen azalmanın sağlanamaması, İSİG konusunun hala proje planlamanın bir parçası olarak görülmemesi konuyu kaygı duyulacak düzeylere taşımaktadır. Duman ve Hamzaoğlu (2011) yapmış oldukları çalışmada inşaat sektörünün dünyadaki toplam ekonomik büyüklüğünün 3.5 trilyon dolar olduğunun tahmin edildiğini, dünya sınai istihdamının %30 unun inşaat sektöründe çalıştığını ve ayrıca, bu sektörün Avrupa da yaklaşık 1 trilyon Avroluk ciro ve 12 milyon kişilik istihdam boyutuyla en büyük sektörlerden birisi olduğunu belirtmektedirler. İnşaat sektörü maalesef sadece ekonomik anlamda önde olmayıp, dünyada en çok iş kazası gerçekleşen sektörlerin de başında gelmektedir. ILO nun 2003 yılı için inşaat sektörüne ilişkin küresel tahminlerine göre, dünyada 355.000 civarındaki ölümlü iş kazasının 60.000 i, bir başka ifadeyle %17 si inşaat sektöründe gerçekleşmektedir. Yine ILO verilerine göre, sanayileşmiş ülkelerde, toplam iş gücünün ancak %6 10 arasını 157
P olarak 5. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu inşaat işçileri oluştururken, ölümle sonuçlanan iş kazalarının %25 40 ı inşaat işçileri arasında olmaktadır ve bu orana göre her 10 dakikada bir kişi iş kazası sonucu yaşamını yitirmektedir (Duman ve Hamzaoğlu, 2011: 35). İstatistiklerin de gösterdiği gibi dünyada ve ülkemizde mevcut işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları, kazaların önlenmesinde yeterli olmamaktadır. İş kazalarına ve yitirilen iş günü sayılarına bakılarak bugüne kadar yürütülen tehlike analizlerinde ve risk değerlendirmelerinde eksik noktaların olduğu söylenebilir. Bu çalışmada, maruziyet değerlerinin adam-saat değerleri kullanılarak daha sağlıklı şekilde belirlendiği bir risk değerlendirme yöntemi olan HRNS inşaat sektöründe uygulanmıştır. Bu yeni yöntem ile gerçek verilerin kullanılması sağlanacak, dolayısıyla daha gerçekçi analizler yapılacak ve daha etkili önlemler alınabilecektir. Kapsam ve Metodoloji Bu çalışmada inşaat sektöründe HRNS yönteminin kullanılması araştırılmıştır. Bu amaçla, İstanbul da bulunan 2 adet bloktan oluşan bir inşaat projesi verilerine ulaşılmıştır. Projede bloklar bodrum, zemin ve dört normal kattan oluşmaktadır. Toplam 2 proje alanı 11200-mP hesaplanmıştır. 155 adet aktivitesi bulunan örnek projenin toplam proje süresi 340 gün olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamında, öncelikle HRNS yöntemi detayları ile incelenmiş, ardından da proje verileri ve iş programının incelenerek proje iş kırılım yapısı belirlenmiştir. Projedeki 155 aktivite için ayrı ayrı adam-saat değerleri belirlenmiş ve ardından HRNS yöntemi kullanılarak risk değerlendirmesi yapılmıştır. HRNS ile elde edilen sonuçlar incelenmiş ve daha önce yapılmış bir çalışma ile karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonuçları yorumlanarak, öneriler sunulmuştur. HRNS Yöntemi Hazard Rating Number System (HRNS), endüstriyel tesislerde süreç bazlı işlerde uygulanmakta olan bir yöntemdir. Adam-saat faktörünü de içerisinde bulunan bu yöntemde daha gerçekçi değerler elde edebilmektedir. HRNS metodunda risk skoru (HRN) olayın meydana gelme olasılığı (OO), tehlike bölgede bulunma sıklığı (TS), yaralanma şiddeti (YŞ) ve risk altında kalan kişi sayısı (KS) değerleri çarpılarak belirlenir. HRN : OO x TS x YŞ x KS (1) 158
Bildiriler Kitabı Tablo 1. HRNS Metoduna Göre Skorunun Belirlenmesi (Makina emniyeti ve risk değerlendirmesi, 2013) OLASILIK HRN = OO X TS X KS X ŞİDDET YŞ Olayın meydana Tehlikeli bölgede bulunma altında kalan kişi sayısı 0.03 Neredeyse 0.5 Yılda 1 1 1-2 kişi 0.1 1 Çok zor 1 Ayda 1 2 3-7 kişi 0.5 1.5 Zor olasılık 1.5 Haftada 1 4 8-15 kişi 1 2 Olası 2.5 Günde 1 8 16-50 kişi 2 5 Mümkün 4 Saatte 1 12 > 50 kişi 4 8 Muhtemele 5 Sürekli 8 10 Yüksek 10 15 Kesin 12 15 Olası yaralanmanın şiddeti Çizilme, sıyrılma Kesilme, yırtılma Küçük kemik kırılması (parmak) Büyük kemik kırılması (el, kol, bacak) 1 veya 2 parmak kaybı El, kol, bacak kaybı, kısmen görme veya işitme kaybı 2 el, kol, bacak kaybı, tamamen işitme veya görme kaybı Ciddi kalıcı hastalık Ölümcül Tablo 2. HRNS Metoduna Göre Seviyelerinin Belirlenmesi (Makina emniyeti ve risk değerlendirmesi, 2013) İş Kırılım Yapısının Belirlenmesi ve Tehlike Analizinin Yapılması İş kırılım yapısı proje genelinde yapılan her işin detaylandırmasında kolaylık sağlayacağı gibi, iş güvenliği çalışmaları için de bir altlık olarak kullanılabilecektir. İncelenen projede iş kırılım yapısı için Kazı İşleri, Yalıtım İşleri, Betonarme İşleri, Duvar İşleri, Zemin İşleri, Elektrik İşleri, Mekanik İşler, Çatı İşleri, Sıva İşleri, Boya İşleri, Kapı-Pencere İşleri, Asansör İşleri, Genel İşler, Kalıp İşleri ve Demir İşleri olmak üzere toplam 15 ana aktivite belirlendi. İş kırılım yapısı, bir çok aktivitesi olan projelerin yönetilmesi ve bu projeler üzerinde işlem yapılması sırasında kolaylıklar sağlamaktadır. Bu çalışmada da risk değerlendirmesi aşamasına 159
5. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu geçildiğinde, projede bulunan 155 aktivite bu aşamada belirlenmiş olan 15 ana aktiviteye göre ele alınmıştır. Örneğin, A blok temel kazısı ve B bolk temel kazısı, kazı ana aktivitesinin içinde değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra, belirlenen 15 ana aktivite için tehlike analizi yapılmıştır. Tehlike analizi ile imalatlar sırasında olabilecek tehlikeler belirlenmiş ve risk değerlendirmesi aşamasına geçilmeden önceki son işlem tamamlanmıştır. Bir başka değişle, tehlike analizi bir imalatın başlangıcında, yapımında ve sonrasında olabilecek tehlikeleri belirlemek ve bütün proje kapsamında yol gösterici olması amacıyla hazırlanmaktadır. Aktivite Adı Kazı Yalıtım Kalıp Hazırlama Ve Sökümü Demir Beton Dökümü Duvar Zemin Elektrik Mekanik Tablo 3. 15 Ana İş Kalemi için Tehlikeler Tehlike Kazı alanında göçük olması Kazı alanına malzeme düşmesi Yapı makinalarının kazaları (devrilme, çarpma, sıkıştırma) Kazı alanına düşme Altyapı ile temas Çevredeki yapıların kazı alanına çökmesi Çatı yalıtımının çökmesi Yalıtım mal. (Cam vb.) Arasına uzuv sıkıştırma Yalıtım yaparken iskeleden işçi düşme Yalıtım yaparken yalıtım mal. Düşmesi Temel yalıtımı yaparken duvar çökmesi Malzeme (çivi vb.) Sıçraması İskeleden düşme Kule vinç veya gırgır vinçten malzeme düşmesi El aleti kazaları Demir tezgahında ve demir makinasından uzuv kaptırma Donatı arasına uzuv sıkışması Malzeme sıçraması (Alüminyum ve demir çapağı) Kule vinçten demir malzemesi düşmesi Beton pompası çarpması Beton dökümü sırasında mikser altında ezilme Beton dökümü sırasında kalıpların açması ve işçi üzerine devrilmesi Beton dökümü sırasında kattan işçi düşmesi Duvar örerken kattan işçi düşmesi Duvar örerken merdivenden işçi düşmesi Duvarın işçi üzerine çökmesi Döşeme malz.nin taşınırken düşmesi Kat boşluklarından düşme Elektrikli makinalardan elektrik kaçağı Yapı yakınından geçen gerilim hatlarıyla işçi teması Tesisat imalatları sırasında el aletlerinin kontrolden çıkması Basınçlı hava ileten araçlardan parça & malzeme sıçraması Çatıdan işçi düşmesi 160
Bildiriler Kitabı Çatı Sıva Boya Kapı Ve Pencere Asansör Çevre Düzenlemesi Ve Genel Şantiye Kule vincin işçiye veya iskeleye çarpması Merdiven yada iskelenin çökmesi Elektrik çarpması Sıva makinaları ve tezgahlarında uzuv kaptırılması Merdiven yada iskelenin çökmesi Yangın çıkarma Montaj sırasında yüksekten düşme Elektrikli aletlerin kullanılması sonucu elektrik çarpması Montaj sırasında yüksekten düşme Elektrikli aletlerin kullanılması sonucu elektrik çarpması Çukura inilmesi sonucu metan gazı zehirlenmesi Elektrikli aletlerin kullanılması sonucu elektrik çarpması Şantiye içerisinde trafik kazaları HRNS Yöntemi ile Değerlendirmesi Yapılması Seçilen projede HRNS Metodu ile risk değerlendirmesi yaparken, 155 aktivitenin her birine, tehlike analizinde 15 ana aktivite için belirlenen tehlikeler atandı. Her bir aktivitede görülecek riskler belirlendikten sonra risk değerlendirmesine öncelikle bu tehlikelerin maruziyet değerleri belirlenerek başlandı. Maruziyet değerleri, formül 1 de belirtilen parametrelerden tehlike bölgede bulunma sıklığı (TS, gün bazında) ve risk altında kalan kişi sayısı (KS) ile günlük çalışması süresinin (8 saat) çarpılması sonucu hesaplanmıştır. Bir sonraki aşamada her bir aktivite için o aktivitede görülmesi muhtemel tehlikelere olasılık ve şiddet değerleri atanmıştır. Tehlikelere olasılık ve şiddet değerleri atanması aşamasında yazarlar 1970 li yıllardan günümüze kadar ellerinde bulunan bilirkişi raporlarından, bu raporlardan elde edilen analizlerden ve eski yayınlarından (Bilir ve Gürcanlı, 2015; Bilir ve Gürcanlı, 2014; Gürcanlı, 2013) faydalanmışlardır. Olasılık, şiddet ve maruziyet değerleri çarpılarak risk skorları (HRN) hesaplanmıştır. Bu risk skorlarının tablo 2 de düştükleri sınıfa göre aktivitelerin risk dereceleri belirlenmiştir. 161
5. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu Tablo 4. HRNS yöntemi ile örnek 3 aktivitenin risk skorları Aktivite Adı Temel Kazısı A Blok Temel Kalıbı Çatı Ahşap İşleri Ana Akt. Kazı Kalıp Çatı Tehlikeler Kazı alanında göçük olması Kazı alanına malzeme düşmesi Yapı makinalarının kazaları (devrilme, çarpma, sıkıştırma) Olasılı k Şiddet Maruziy et Skoru 10 15 960 144000 8 12 960 92160 8 12 960 92160 Kazı alanına düşme 5 2 960 9600 Altyapı ile temas 5 15 960 72000 Çevredeki yapıların kazı alanına çökmesi Malzeme (çivi vb.) Sıçraması Kule vinç veya gırgır vinçten malzeme düşmesi 2 15 960 28800 8 1 72 576 5 12 72 4320 El aleti kazaları 5 8 72 2880 Elde taşıma nedenli tehlikeler Çatıdan işçi düşmesi 5 2 72 720 10 15 1064 159600 5 15 1064 79800 Elde taşıma nedenli tehlikeler El aletinin kontrolden çıkması Kule vincin işçiye veya iskeleye çarpması 8 2 1064 17024 5 8 1064 42560 2 15 1064 31920 Derecesi Tablo 4 te 155 aktiviteli proje için yapılan risk değerlendirmesine örnek olarak 3 aktivitenin risk değerlendirmesi verilmiştir. Tablo 4 te de görüldüğü üzere 155 aktivitenin bir çoğunda maruziyet değerlerinin yüksek olması nedeniyle risk skorları çok yüksek sayılar çıkmaktadır. skorlarının bu denli yüksek sayılar olarak hesaplanması da risk derecelerinin aşırı yüksek risk sınıfına düşmesine neden olmaktadır. Aşırı yüksek riskler, tablo 2 de açıklandığı gibi işin durdurulmasını ve insanların gerekli önlemler alınıncaya kadar işin yapılacağı yerden derhal uzaklaştırılmasını gerektirmektedir. Böyle bir durum, tahmin edileceği üzere inşaat sektöründe hemen hemen her işin durdurulmasına ve projenin iş programının aksamasına yol açacaktır. Bu da HRNS yönteminin pratikte uygulanmasını imkansız haline getirmektedir. HRNS yönteminin inşaat sektöründe kullanılabilmesi için söz konusu dezavantajın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bunun için HRN skorlarının yani risk skorlarının proje ölçeğinden bağımsız hale getirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, tüm aktivitelere ait risk skorlarının, proje bazında normalizasyon teknikleri ile standartlaştırılması gerekmektedir. Bu çalışma kapsamında da normalizasyon tekniklerinden yapılması 162
Bildiriler Kitabı istenen çalışmaya en uygunu seçilmiş ve risk skorları normalize edilmiştir. Tablo 4 teki aktivitelerin, normalizasyon uygulandıktan sonraki risk skorları tablo 5 te görülmektedir. Tablo 5. Normalizasyon uygulanmış HRNS yöntemi ile örnek 3 aktivitenin risk skorları Aktivit e Adı Temel Kazısı A Blok Temel Kalıbı Çatı Ahşap İşleri Ana Akt. Kazı Kalı p Çatı Tehlikeler Olasılık Şidde t Maruziy et Skoru Derecesi Kazı alanında göçük 10 15 960 452 olması Kazı alanına malzeme 8 12 960 289 düşmesi Yapı makinalarının kazaları (devrilme, 8 12 960 289 çarpma, sıkıştırma) Kazı alanına düşme 5 2 960 30 Düşük Altyapı ile temas 5 15 960 226 Çevredeki yapıların kazı alanına çökmesi Malzeme (çivi vb.) Sıçraması Kule vinç veya gırgır vinçten malzeme düşmesi 2 15 960 90 Yüksek 8 1 72 1 İhmal Edilebilir 5 12 72 13 Düşük El aleti kazaları 5 8 72 8 Düşük Elde taşıma nedenli Çok Düşük 5 2 72 2 tehlikeler Çatıdan işçi düşmesi 10 15 1064 501 5 15 1064 250 Elde taşıma nedenli tehlikeler El aletinin kontrolden çıkması Kule vincin işçiye veya iskeleye çarpması 8 2 1064 53 Yüksek 5 8 1064 133 2 15 1064 100 Yüksek Tablo 5 te görüldüğü gibi risk skorları normalize edildikten sonra Tablo 2 deki risk derecelerine uygun bir hal almış ve anlamlı bir risk skoru dağılımı elde edilmiştir. Örneğin, A blok Temel Kalıbı aktivitesinde, malzeme (çivi vb.) sıçraması tehlikesi tablo 4 te aşırı yüksek risk sonucu vermişken, normalizasyonlu sonuçları gösteren tablo 5 te ihmal edilebilir risk grubunda çıkmıştır. Eğer normalizasyon ile risk değerlendirmesi proje ölçeğinden bağımsız hale getirilmeseydi, kalıp işinde malzeme sıçraması tehlikesi nedeniyle işin durdurulması ve çalışanların derhal oradan uzaklaştırılması gerekecekti. Bu durum, realitede asla gerçekleşmeyeceği gibi, HRNS yönteminin inşaat sektöründe uygulanabilirliğini de imkansız kılacaktı. Ancak uygulanan bir normalizasyon işlemi ile HRNS yöntemi makul sonuçlar vermiş ve inşaat sektöründe kullanımına dair umut vermiştir. 155 aktivitenin risk derecelerinin dağılımına bakıldığında hem uygulanabilirlik açısından hem de gerçekçilik açısından bu yöntemin inşaat sektöründe kullanılabileceği söylemek yanlış olmayacaktır. 163
5. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu Bu çalışmada ayrıca, HRNS yöntemi ile 155 aktivite için elde edilen sonuçlar, aynı proje için daha önce yürütülmüş çalışmalarda (Bilir ve Gürcanlı, 2015; Bilir ve Gürcanlı, 2014) kullanılan farklı risk değerlendirme yöntemlerinin sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Söz konusu eski yayınlarda L matris risk değerlendirme yöntemi ve Fine-Kinney risk değerlendirme yöntemleri kullanılmış ve 155 aktivitenin risk dereceleri belirlenmiştir. Elde edilen sonuçların karşılaştırması Tablo 6 da görülmektedir. Tablo 6. L Matris, Fine-Kinney ve HRNS risk değerlendirme yöntemlerinden elde edilen sonuçların karşılaştırılması Yöntemler Fine-Kinney L Matris Yöntemi Yöntemi HRNS Yöntemi Ana Aktivite Kabul Çok Çok Yükse Aşırı Çok Yükse edileme Yükse Yükse Yüksek k Yüksek Yüksek k z k k Kazı 4 4 1 Yalıtım 14 14 4 1 Kalıp 10 10 8 Demir 10 10 7 3 Beton 15 15 Duvar 12 12 7 Zemin 21 21 8 Elektrik 18 Mekanik Çatı 5 5 1 3 Sıva 7 7 7 Boya 6 6 1 Kapı&Pencer e 4 1 1 Genel 10 10 Asansör 2 Toplam 61 43 34 94 20 1 35 17 % 39,35 27,74 21,94 60,65 12,9 0,65 22,58 10,97 Öncelikle İSİG faaliyetlerinin proje planlamanın bir parçası olduğu ve planlamadan ayrı düşünülmemesi gerektiği çalışmanın başlangıcında belirtilmişti. İSİG faaliyetlerinin planlama aşamasında başladığı düşünüldüğünde, gerekli önlemlerin alınması ya da yapım alternatiflerinin tartışılabilmesi için çok yüksek riskli ve yüksek riskli aktivitelere odaklanılması mantıklı olmaktadır. Bu nedenle, bu çalışma kapsamında sonuçlar kıyaslanırken de her bir risk değerlendirme yöntemi için incelenen aktiviteler yüksek riskli ve daha tehlikeli riskler olarak belirlenmiştir. Tablo 6 detaylı bir şekilde incelendiğinde aynı projenin 3 farklı risk değerlendirme yöntemi ile ne kadar farklı sonuçlar verdiği görülmektedir. L matris yönteminde, 61 aktivite kabul edilemez riskli, 43 aktivite çok yüksek riskli ve 34 aktivite yüksek riskli çıkmaktadır. Aynı aktivitelerden 94 ü Fine-Kinney yöntemine göre çok yüksek riskli, 20 si de yüksek riskli bulunmaktadır. HRNS yönteminin verdiği sonuçlara bakılırsa 1 aktivite aşırı yüksek riskli, 35 aktivite çok yüksek riskli ve 17 aktivite de yüksek risklidir. Diğer bir bakış açısıyla, L matris yönteminde aktivitelerin %89 u yüksek riskli veya daha tehlikeliyken, Fine-Kinney yönteminde aktivitelerin %73,6 sı, HRNS yönteminde ise 164
Bildiriler Kitabı %34,2 si yüksek riskli veya daha tehlikeli bulunmuştur. Karşılaştırma tablosundan (tablo 6) elde edilen bu sonuçlara göre L Matris ve Fine-Kinney yöntemlerinin HRNS ye oranla güvenli tarafta kaldığı, fakat HRNS yönteminin daha gerçekçi ve mantıklı sonuçlar verdiği yorumu yapılabilir. Sonuç ve Öneriler Yapılan bu çalışmada inşaat sektöründe kazaların önüne geçilebilmesi için maruziyet parametresini de göz önünde bulunduran bir yöntem olan HRNS yönteminin inşaat sektöründe kullanılabilirliği araştırılmıştır. İstanbul da yapılan bir inşaat projesi verileri incelenmiş, proje iş kırılım yapısı oluşturulmuştur. İş kırılım yapısı ile belirlenen ana aktivitelerin tehlike analizi yapılmış ve projede bulunan 155 aktiviteye tehlikeler atanmıştır. Her bir tehlike için olasılık, şiddet ve maruziyet değerleri belirlenmiş ve HRNS yöntemi ile risk değerlendirmesi yapılmıştır. HRNS yöntemi maruziyet parametresini direk adam-saat verisi olarak kullandığı için yapılan risk değerlendirmesi direk proje ölçeğine bağlı risk skorları üretmiştir. Bu nedenle, uygun bir normalizasyon tekniği kullanılarak risk skorları proje bazında normalize edilmiş ve risk skorları proje ölçeğinden bağımsız bir şekilde elde edilmiştir. Elde edilen risk skorlarının ait oldukları risk dereceleri belirlenmiş ve böylelikle 155 aktivite için risk değerlendirmesi tamamlanmıştır. Ayrıca bu çalışmada, HRNS yönteminin verdiği sonuçların doğruluğunu araştırmak maksadıyla, yine aynı proje verileri ve farklı risk değerlendirme yöntemleri kullanılarak daha önce yürütülmüş çalışmaların sonuçları karşılaştırılmıştır. Bu sonuçlardan hareketle, üç yöntemin de çeşitli nedenlerden ötürü inşaat sektöründe kullanılabileceği söylenebilir. Öncelikle, inşaat sektöründen en sık kullanılan ve bilinirliği en yüksek risk değerlendirme yöntemi olan L matris yönteminin kolay ve hızlı uygulanabilir olduğu ayrıca ekonomik olması nedeniyle de sektörde çok tercih edildiği belirtilmelidir. Yalnız, bu yöntem tamamen risk değerlendirmesini uygulayan uzmanın risk algısına ve tecrübesine dayanarak yapılmaktadır. algısı düşük, az tecrübeli bir kişinin bu yöntemi etkin bir şekilde kullanacağı söylenemez. Ayrıca, bu yöntemde işçilerin maruziyetleri de tamamen göz ardı edilmektedir. Şantiyelerde kazalara karşı önlem alınırken tehlikeler bir önem sırasına konulmak istendiğinde bu yöntem sıralamaya imkan vermemektedir. skalasının dar olması nedeniyle aynı risk derecesi sınıfına düşen risklerin risk skorları çoğunlukla aynı olmaktadır. Örneğin, yangın ve patlama tehlikelerinin her ikisi için de L matris yönteminde kabul edilemez risk sonucu alınır; fakat iki tehlikenin de risk skoru aynı çıktığı için bir öncelik sıralaması oluşturulamamaktadır. Tablo 6 sonuçlarına bakılarak, bu yöntemle yapılan risk değerlendirmesinin aktivitelerin çok büyük bir kısmını yüksek riskli veya daha tehlikeli bulunmuştur. Bu sonuç da yine işin sürekli durdurulmasına, verimliliğin düşmesine ve iş programında aksaklıklar yaşanmasına neden olacaktır. Fine-Kinney yöntemi ise kaza frekansını, kaza maruziyeti parametresi olarak risk değerlendirmesine katmaktadır. Bu yöntem endüstriyel tesisler gibi kaza frekansının kolay tutulacağı sektörler için daha uygun olmakla beraber inşaat sektöründe de kullanım alanı bulmaktadır. İnşaat sektöründe kaza frekansı değerleri ancak geçmiş kaza istatistiklerinden elde edilebileceği için bu yöntem çoğunlukla planlama aşamasında tercih edilmelidir. Söz konusu yöntem işlem karmaşası olmaması açısından HRNS yöntemine göre daha tercih edilebilirdir; fakat Tablo 6 sonuçlarında olduğu gibi 165
P International 5. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu genellikle güvenli tarafta kalan sonuçlar vermektedir. Güvenli tarafta kalmak işçiler için tercih edilebilir bir durum olsa da müteahhitler için yeterli değildir. Bu proje için konuşmak gerekirse, bir çok müteahhit 155 aktiviteli bir inşaat projesinde 94 aktivite için işi durdurmaya ve çalışanları tahliye etmeye yanaşmayacaktır. Böyle bir uygulama çok ciddi bir verim kaybına ve yönetim sorununa yol açacaktır. Bu nedenle, optimum sonuçlar veren bir risk değerlendirme yöntemi Fine-Kinney ye oranla daha tercih edilebilir olacaktır. HRNS yöntemi ise maruziyet parametresini direk adam-saat değerlerinden alarak, gerçekçi bir risk değerlendirmesi yapması açısından avantajlı bir yöntemdir. Aktivitelerin risk derecelerini detaylı incelendiğinde bu yöntemin oldukça gerçekçi sonuçlar verdiği görülmektedir. Örneğin, bu projede HRNS yönteminde 1 adet aşırı yüksek risk çıkmıştır ve bu risk Çatı Ahşap İşleri aktivitesinde yüksekten insan düşmesi tehlikesine aittir. İnsan düşmesi bilindiği gibi inşaat sektöründe en çok ölüme neden olan kaza tipidir. Bu anlamda, çatı işinde insan düşmesinin aşırı yüksek riskli olması, hem çalışanlar açısından hem de müteahhitler açısından kabul edilebilir bir durumdur. Müteahhitlerin bu yöntemden elde edilen sonuçlara bakılarak aktivitelerin sadece %34,2 si için işi durdurması gerekebilir. Yöntemin dezavantajı olarak ise normalizasyona ihtiyaç duyulması, yani işlem karmaşası içermesi ve planlama verilerine (adam-saat verilerine) dayanarak yapıldığı için hızla uygulanacak bir yöntem olmaması sayılabilir. Bu yöntem planlama aşamasında, proje başlamadan uygulanırsa etkin sonuçlar doğuracaktır denebilir. Bu yöntem başlangıçta L matris yöntemi kadar ekonomik görünmese de uzun vadede işin sık durdurulmaması, iş verimliliğinin düşürülmemesi ve iş kazalarının daha etkin bir şekilde önleneceği düşünüldüğünde HRNS yöntemi L matris yönteminden daha ekonomiktir denebilir. Kaynaklar Bilir S. ve Gürcanlı G.E., (2015), Applicability of The Hazard Rating Number System in The Construction Industry, The XXVIIth Annual Occupational Ergonomics and Safety Conference 28-29 Mayıs 2015, Nashville, Tennessee, USA. (Sözel Bildiri). Bilir S. ve Gürcanlı G.E., (2014), Activity-Based Occupational Health and Safety th Assessment on Construction Projects, 11P Congress on Advance in Civil Engineering, 21-25 Ekim 2014, İstanbul. (Sözel Bildiri). Duman E., Hamzaoğlu O., İstanbul da bir şantiyede çalışanların iş kazaları, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi, 2-4 Aralık 2011, Ankara. (Sözel Bildiri). Gürcanlı, G. E. ve Müngen, U., (2013), Analysis of Construction Accidents in Turkey and Responsible Parties. Industrial Health, 51(6): 581-595. ILO Yıllık Raporu., (03.04.2003)., 0TUhttp://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/--- dgreports/---dcomm/---publ/documents/publication/wcms_publ_9221128717_en.pdfu0t (Erişim Tarihi: 06.02.2014). Makina emniyeti ve risk değerlendirmesi., (24.09.2013)., 0TUhttps://www.mess.org.tr/content/isgsunum/BSH_Necmi_T%C3%BCrer- Sunum_20130506.pdfU0T (Erişim Tarihi: 18.02.2014). 166