TC. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER ANABĠLĠM DALI ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER BĠLĠM DALI

Benzer belgeler
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

İkinci Bölümde; Global hazır giyim ticareti senaryoları ve Türkiye için hedefler oluģturulmaktadır.

TURKEY-ISRAEL RELATIONS: PAST AND PRESENT

2. SURĠYE NĠN BÖLGESEL POLĠTĠKALARININ TÜRKĠYE NĠN DIġ POLĠTĠKASINA ETKĠLERĠ

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI?

DEVRİM MUHAFIZLARI VE İRAN ELÇİLİKLERİ

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

YAKIN DOĞU ÜNĠVERSĠTESĠ YAKIN DOĞU ENSTĠTÜSÜ GÜVENLĠK AKADEMĠSĠ GÜVENLĠK KAVRAMI VE UYGULAMALARI

TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

DIŞ POLİTİKA AKADEMİSİ - III

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

DERS PROFİLİ. POLS 438 Bahar Yrd. Doç. Dr. Ödül Celep

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

DERS ÖĞRETİM PLANI. Dersin Adı

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

BLOG ADRESİ :

TURKEY-ISRAEL RELATIONS IN THE POST-COLD WAR ERA

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

Cumhuriyet Döneminde Kurulan Hükûmetler

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

2009 YILI SAYILARIYLA SAVUNMA SANAYİİMİZ

BASINDA KONDA seçimler

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/ /02/2012)

Demokrat Parti Dönemi Türkiye nin Ortadoğu Politikası ( )

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG / NĠSAN 2010 GENELGE 2010/11

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM IX. DÖNEM ( )

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

AKDENĠZ GENEL BALIKÇILIK TOPLANTISI

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TÜRK DIŞ POLİTİKASI II. Zorunlu Lisans 5 AKTS. Prof. Dr. Engin Berber Örgün. Türkçe Türk Dış Politikası I. Yok. Yok

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ekim 2009

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ II

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015

Türkiye 1991 den sonra İsrail ile ilişkilerinde genelde İsrail in en çok sorun yaşadığı Filistin

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ

DİASPORA - 13 Mayıs

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Cumhuriyet Halk Partisi

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

ANKARA FORUM (Bilgi Notu)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

İsrail. 08 Haziran 2010 TÜRK KIZILAYI MÜDAHALE FAALİYETİ. Yaralıların Tahliye Operasyonu. Afet Yönetimi Müdürlüğü FAALİ YET RAPORU

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/12/ /12/2012)

BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI

Lozan Barış Antlaşması

BAKANLAR KURULU KARARI

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG / ARALIK 2009 GENELGE 2009/18

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II)

Devrim Öncesinde Yemen

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU

İzmir de Doğalgaz Paneli nin Ardından

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN

Transkript:

TC. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER ANABĠLĠM DALI ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER BĠLĠM DALI TÜRKĠYE NĠN ĠSRAĠL POLĠTĠKASINDA DEĞĠġĠM VE DEVAMLILIK (2002-2011) YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Hazırlayan Uygar KUMBUL Tez DanıĢmanı Prof. Dr. Türel YILMAZ ġahġn Ankara 2014

TC. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER ANABĠLĠM DALI ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER BĠLĠM DALI TÜRKĠYE NĠN ĠSRAĠL POLĠTĠKASINDA DEĞĠġĠM VE DEVAMLILIK (2002-2011) YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Hazırlayan Uygar KUMBUL Tez DanıĢmanı Prof. Dr. Türel YILMAZ ġahġn Ankara 2014

ÖZET KUMBUL, Uygar. Türkiye nin Ġsrail Politikasında DeğiĢim Ve Devamlılık (2002-2011), Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2014. 2002-2011 döneminde Türkiye nin Ġsrail politikasını yaģanan geliģmeler ıģığında değiģen ve devamlılık gösteren yönleriyle ortaya koymayı hedefleyen bu tez çalıģması, Türkiye-Ġsrail iliģkilerini tarihsel süreç içerisinde ele almaktadır. Bu süreçte ikili iliģkilere etki eden olaylara odaklanarak Türk dıģ politikası kapsamında iliģkilerin genel seyrini ortaya koymaya çalıģmaktadır. Ġsrail Devleti nin kuruluģundan itibaren ikili iliģkilerin geçirdiği iniģli çıkıģlı evreler farklı tarihsel dönemlere ayrılarak incelenmiģ ve bu süreçlerdeki değiģimler döneme etki eden unsurlarla birlikte verilmeye çalıģılmıģtır. Bu çerçevede Türkiye nin Ġsrail politikasına doğrudan veya dolaylı yoldan etki eden Türk dıģ politikasındaki yönelimler, uluslararası konjonktürün niteliği, Ortadoğu daki geliģmeler gibi etkenler de çalıģmanın ele aldığı konular olmuģtur. Bu bağlamda tez çalıģması üç ana bölüm etrafında ĢekillenmiĢtir. Birinci bölümde Türkiye-Ġsrail iliģkilerinin kurulmasından 2002 yılına kadarki süreç, iliģkilerin tarihsel arka planı olarak incelenmiģtir. Ardından ikinci bölümde 2000 li yıllarda Türkiye nin Ġsrail politikasına etki eden unsurlar incelenmiģ ve 2002-2008 döneminde yaģanan geliģmelere değinilmiģtir. Son bölümde de ikili iliģkileri kriz dönemine sokan geliģmelere yer verilerek 2008 sonrası dönem incelenmiģtir. Anahtar Sözcükler 1. Türk DıĢ Politikası 2. Türkiye 3. Ġsrail 4. Ortadoğu 5. Adalet ve Kalkınma Partisi

ABSTRACT KUMBUL, Uygar. Change and Continuity of Turkey s Israel Policy (2002-2011), Master Thesis, Ankara 2014. This thesis is an attempt to examine change and continuity of Turkey s Israel policy in period of 2002-2011 by observing historical relationships between Turkey and Israel. It aims to demonstrate overall historical progresses in that period by focusing on events that affect the relationship between Turkey and Israel. After the State of Israel is established, all dual relations between Turkey and Israel were separated into different historical phases and those phases were observed. Also changes in those phases were tried to give with elements that affect those phases. In this scope, events that have direct or indirect impact on Turkey s Israel policy such as Turkish foreign policy orientations, nature of international conjuncture and latest progresses in the Middle East policy are also considered as subjects under this study. The thesis was organized into three main parts. In the first part, the period up to 2002 and the establishment of Turkey-Israel relations was observed. In the second part, factors that affect Turkey s Israel policy in the 2000s were examined and progresses between 2002 and 2008 were given. In the final part, progresses that take dual relations into crisis phase were introduced and period after the 2008 were examined. Key Words 1. Turkish foreign policy 2. Turkey 3. Israel 4. Middle East 5. Justice and Development Party

ÖNSÖZ Bu çalıģmanın baģlıca amacı, Ġsrail Devleti nin kurulduğu günden itibaren Türkiye-Ġsrail iliģkilerinin genel bir resmini ortaya koymak ve bu çerçevede 2002-2011 döneminde Türkiye nin Ġsrail politikasını yaģanan geliģmeler ıģığında değiģen ve devamlılık gösteren yönleriyle açıklamaya çalıģmaktır. Tezimin hazırlanması sürecinde bana yol gösteren, kıymetli zamanını ve desteğini esirgemeyen tez danıģman hocam Prof. Dr. Türel Yılmaz a ve tez çalıģmalarına birlikte baģladığımız ancak emekliliği nedeniyle birlikte devam edemediğimiz eski tez danıģman hocam Prof. Dr. Hasan Ünal a yardımları için sonsuz teģekkürlerimi sunarım. Yüksek lisans eğitimim boyunca her türlü destek, sabır ve hoģgörü ile bana güç veren ve fedakârlıklarını esirgemeyen kıymetli anneme, babama ve eģime teģekkürlerimi sunarım. Uygar KUMBUL Ekim 2013

iv ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET... i ABSTRACT... ii ÖNSÖZ... iii ĠÇĠNDEKĠLER... iv KISALTMALAR DĠZĠNĠ... vi GĠRĠġ... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM TÜRKĠYE-ĠSRAĠL ĠLĠġKĠLERĠNĠN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ (1948-2002) 1.1. ĠSRAĠL DEVLETĠNĠN KURULUġUNA GĠDEN SÜREÇ VE TÜRKĠYE NĠN TUTUMU... 3 1.2. SOĞUK SAVAġ DÖNEMĠNDE TÜRKĠYE-ĠSRAĠL ĠLĠġKĠLERĠ... 8 1.2.1. Türkiye Ġsrail ĠliĢkilerinin GeliĢmesi... 8 1.2.2. 1967 ve 1973 Arap-Ġsrail SavaĢları ve Türkiye nin Tutumu... 14 1.2.3. Türkiye ve FKÖ... 19 1.2.4. 12 Eylül Sonrası ĠliĢkiler... 21 1.3. SOĞUK SAVAġ IN BĠTĠMĠNDEN AKP ĠKTĠDARINA TÜRKĠYE - ĠSRAĠL ĠLĠġKĠLERĠ... 23 1.3.1. ĠliĢkilerde Canlanma... 23 1.3.2. Türkiye - Ġsrail ĠĢbirliği... 25 1.3.2.1. ĠĢbirliğinin Nedenleri... 25 1.3.2.2. ĠĢbirliğinin Boyutları... 29 1.3.3. ĠĢbirliği nde Gerileme, (1999-2002 Dönemi)... 37 ĠKĠNCĠ BÖLÜM TÜRKĠYE-ĠSRAĠL ĠLĠġKĠLERĠNDE DURGUNLUK (2002-2008) 2.1. 2000 LĠ YILLARDA TÜRKĠYE NĠN ĠSRAĠL POLĠTĠKASINI ETKĠLEYEN UNSURLAR... 49 2.2. AKP HÜKÜMETĠNĠN ĠLK YILLARINDA ĠLĠġKĠLER... 57

v 2.3. ĠSRAĠL ĠN FĠLĠSTĠN E SALDIRILARI KARġISINDA TÜRKĠYE NĠN TUTUMU... 62 2.4. ĠLĠġKĠLERDE KUZEY IRAK FAKTÖRÜ... 69 2.5. ĠLĠġKĠLERĠN NORMALLEġMESĠ VE YENĠDEN YAKINLAġMA... 72 2.5.1. Abdullah Gül ün Ġsrail i Ziyareti... 73 2.5.2. Tayyip Erdoğan ın Ġsrail i Ziyareti... 74 2.6. TÜRKĠYE NĠN ĠSRAĠL-SURĠYE ARASINDA ARABULUCULUK ROLÜ. 76 2.7. HAMAS IN TÜRKĠYE ZĠYARETĠ VE ĠSRAĠL ĠN TEPKĠSĠ... 78 2.8. ĠSRAĠL-LÜBNAN(HĠZBULLAH) SAVAġI VE ANNAPOLĠS KONFERANSI SÜRECĠ... 84 2.9. ĠLĠġKĠLERĠN EKONOMĠK VE ASKERĠ BOYUTU... 88 2.9.1. Ekonomik ĠliĢkiler... 88 2.9.2. Askeri Alanlarda ĠliĢkiler... 92 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ĠLĠġKĠLERDE GERGĠNLĠK DÖNEMĠ (2009-2011) 3.1. ĠSRAĠL ĠN GAZZE SALDIRILARI... 96 3.2. DAVOS KRĠZĠ... 100 3.3. ANADOLU KARTALI TATBĠKATININ ĠPTALĠ... 103 3.4. ALÇAK KOLTUK KRĠZĠ... 105 3.5. MAVĠ MARMARA SALDIRISI... 109 3.6. PALMER RAPORU VE SONRASINDA YAġANAN GELĠġMELER... 118 3.7. GERĠLEN ORTAMDA EKONOMĠK ĠLĠġKĠLERĠN SEYRĠ... 124 SONUÇ... 126 KAYNAKÇA... 133

vi KISALTMALAR DĠZĠNĠ 1. BM: BirleĢmiĢ Milletler 2. ABD: Amerika BirleĢik Devletleri 3. SSCB: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 4. NATO: North Atlantic Treaty Organization (Kuzey Atlantik AntlaĢması Örgütü) 5. DP: Demokrat Parti 6. TC: Türkiye Cumhuriyeti 7. TSK: Türk Silahlı Kuvvetleri 8. CHP: Cumhuriyet Halk Partisi 9. MSP: Milli Selamet Partisi 10. ĠKÖ: Ġslam Konferansı Örgütü 11. FKÖ: Filistin KurtuluĢ Örgütü 12. MGK: Milli Güvenlik Kurulu 13. ASALA: Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia (Ermenistan ın KurtuluĢu Ġçin Ermeni Gizli Ordusu) 14. JCGA: Justice Commandos for the Genoicide of Armenians (Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları) 15. AKP: Adalet ve Kalkınma Partisi 16. KKTC: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 17. PKK: Partiya Karkerên Kurdistan (Kürdistan ĠĢçi Partisi) 18. RP: Refah Partisi 19. CIA: Central Intelligence Agency (Merkezi Ġstihbarat TeĢkilatı) 20. MOSSAD: Ha-Mossad le-modi'in u-le-tafkidim meyuhadim (Ġstihbarat ve Özel Operasyonlar Enstitüsü) 21. AB: Avrupa Birliği 22. IMI: Israel Military Industries 23. IAI: Israel Aviation Industries 24. STA: Serbest Ticaret AnlaĢması 25. ĠSEDAK: Ġslam ĠĢbirliği TeĢkilatı Ekonomik ve Ticari ĠĢbirliği Daimi Komitesi

vii 26. MSB: Milli Savunma Bakanlığı 27. DSP: Demokratik Sol Parti 28. MHP: Milliyetçi Hareket Partisi 29. ANAP: Anavatan Partisi 30. GAP: Güneydoğu Anadolu Projesi 31. UAD: Uluslararası Adalet Divanı 32. KDP: Kürdistan Demokrat Partisi 33. BOP: Büyük Ortadoğu Projesi 34. UNIFIL: United Nations Interim Force in Lebanon (Lübnan BarıĢ Gücü) 35. FUY: Filistin Ulusal Yönetimi 36. TOBB: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 37. THK: Türk Hava Kuvvetleri 38. TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi 39. ĠHH: Ġnsani Yardım Vakfı 40. MĠT: Milli Ġstihbarat TeĢkilatı 41. GKRY: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi

GĠRĠġ Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında uluslararası ortamın niteliği 20.yy ın baģından itibaren sık sık gündeme gelen Yahudi devletinin kurulması için uygun bir ortam yaratmıģtı. Ġsrail, kurulmasıyla birlikte çevresindeki Arap devletleriyle çatıģmalar ve önemli savaģlar yaģamıģtır. Ortadoğu böylesine gergin bir süreçten geçerken Ġsrail in bölgede sorun yaģamadığı ender ülkelerden biri Türkiye olmuģ ve Türkiye, Ġsrail ile diğer Müslüman ülkelerin aksine sıcak iliģkiler kurmuģtur. Türkiye nin, Ġsrail i tanıyan ilk Müslüman ülke olması ve her iki ülkenin Batı Bloku ile yakın iliģkiler kurması bölgedeki Arap ülkelerinin Türkiye-Ġsrail iliģkilerine Ģüphe ile bakmasına neden olmuģtur. Bu durum, Türkiye nin bir yandan Ġsrail ile iliģkilerini yürütürken diğer yandan Arap dünyasının eleģtirini de dikkate almasına sebep olmuģtur. Arap dünyasının, Türkiye-Ġsrail iliģkilerine etkisinin yanı sıra Türkiye nin iç dinamikleri ve uluslararası koģulların da etkisiyle Türkiye-Ġsrail iliģkileri çeģitli iniģler çıkıģlar yaģamıģ, ancak hiçbir dönem kopmamıģ ve Türkiye, Arap dünyası ile Ġsrail arasında bir denge siyaseti oluģturmaya çalıģmıģtır. Soğuk SavaĢ sonrası dönemde daha da belirgin hale gelen bölgesel istikrarsızlıklar her iki ülkeyi de yakınlaģmaya itmiģtir. 1990 lı yılların ortalarından itibaren iliģkiler baģta güvenlik temelinde olmakla birlikte ekonomik olarak da son derece geliģmiģ, hatta stratejik ittifak diyebileceğimiz düzeye ulaģmıģtır. 2000 li yıllara gelindiğinde ise Türkiye-Ġsrail iliģkilerinde, uluslararası ve bölgesel geliģmelerin etkisiyle yavaģ yavaģ gerileme yaģanmaya baģlamıģtır. Bu gerileme, 2000 li yılların sonlarına doğru yaģanan geliģmeler karģısında ortaya çıkan krizlerle birlikte ciddi bir gerginlik halini almıģtır. YaĢanan gerginliklerin 2002 yılında iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetleri döneminde artması, Türkiye nin Ġsrail politikasının değiģip

2 değiģmediği sorularını gündeme getirmiģ, aynı zamanda yaģanan gerginliklerin nedenleri tartıģılmaya baģlanmıģtır. Söz konusu tez çalıģması da kurulduğu günden itibaren iniģli çıkıģlı bir seyir izlese de belirli bir istikrarı yakalamıģ olan hatta 1990 lı yılların ortalarından itibaren stratejik bir boyut kazandığı ifade edilen ikili iliģkilerin 2002-2011 döneminde yaģadığı gerginliklere ve bu gerginliklerin nedenlerine değinmektedir. Türkiye nin Ġsrail politikasının, iç faktörler kadar uluslararası ve bölgesel geliģmeler ıģığında Ģekillendiği varsayımı ile iliģkilerdeki gerginliklerin nedenleri araģtırılmıģ ve bölgesel geliģmelerin iliģkilere etkisi değerlendirilmiģtir. Bu amaçla çalıģmada, iki ülke iliģkileri tarihsel süreç içerisinde ele alınmıģ ve iliģkilerin genel seyri ortaya konularak iliģkileri etkileyen dinamikler araģtırılmıģtır. Tez üç ana bölümden oluģmaktadır. Birinci bölümde Türkiye-Ġsrail iliģkilerinin tarihsel arka planı ele alınmıģ iliģkilerinin kurulmasından 2002 yılına kadarki süreç ve bu süreç içerisinde etkili olan faktörler incelenmiģtir. Bu bölümde Ġsrail Devletinin kuruluģuna giden süreçte Türkiye nin tutumu, Arap-Ġsrail savaģları kapsamında Türkiye nin takındığı tutum ve daha sonra Soğuk SavaĢın sona ermesi ile geliģen iģbirliği, nedenleri ve boyutları ile anlatılmıģtır. Ġkinci bölümde 2002-2008 döneminde iliģkilerin durgunlaģma nedenleri ve yaģanan geliģmeler üzerinde durulmuģ ardından üçüncü bölümde ise 2009-2011 döneminde ikili iliģkileri kriz dönemine sokan gerginliklere odaklanılarak bu olaylar çerçevesinde Türkiye nin Ġsrail politikasının nitelikleri ve bu politikaya etki eden faktörler anlaģılmaya çalıģılmıģtır. Tezin birinci ve ikinci bölümü daha çok bu konuda yazılmıģ olan kitap ve makalelerden yararlanılarak hazırlanmıģ ancak üçüncü bölümün daha güncel konulardan oluģması, bu dönemle ilgili kitapların sınırlı olması sebebiyle üçüncü bölümde gazete ve internet kaynaklarından yararlanılmıģtır.

BĠRĠNCĠ BÖLÜM TÜRKĠYE ĠSRAĠL ĠLĠġKĠLERĠNĠN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ (1948-2002) 1.1. ĠSRAĠL DEVLETĠNĠN KURULUġUNA GĠDEN SÜREÇ VE TÜRKĠYE NĠN TUTUMU Yahudilerin, Musevilerin kutsal kitabı olan Tevrat ta bahsi geçen vaat edilmiģ topraklar üzerinde büyük bir devlet kurma fikri çok eski tarihlere gitmektedir. Yahudilerin Filistin hayali o topraklardan sürülmesinden sonra da sönmemiģtir. Siyonizm in babası sayılan Theodor Herzl, 1896 yılında yazdığı Yahudi Devleti adlı kitabında, bütün Yahudilerin, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, aynı siyasi topluluğun üyeleri olduğu ve kurulacak bir Yahudi devleti için en uygun yerin Filistin olduğu fikrini iģlemiģtir. 1 Herzl, 29-31 Ağustos 1897 tarihlerinde Ġsviçre nin Basel kentinde topladığı Birinci Siyonist Kongresi nde kutsal topraklara dönüģün temel hedef ve yöntemlerini tespit etmiģtir. Ġsviçre nin Basel kentinde ilk Siyonist Kongre nin toplanmasıyla, yüzyıllardır vaat edilen topraklar a dönme umudunu içinde barındıran, dünyanın çeģitli bölgelerine yayılmıģ ve Filistin toprakları üzerinde dağınık gruplar halinde yaģayan Yahudiler, kendilerine ait bir devlet kurmaya yönelik somut bir politik adım atmıģlardır. I. Dünya SavaĢı sonrasında Filistin toprakları Ġngilizlerin eline geçmiģ ve Ġngiliz Hükümeti 2 Kasım 1917 tarihinde Balfour Bildirisi ni 2 yayınlamıģtır. Bu bildiride Yahudi olmayan halkların korunması kaydı ile Filistin 1 İbas, Selahattin; Arap-İsrail Sorunu, Ortadoğu Siyasetinde İsrail, Der. Türel Yılmaz, Mehmet Şahin ve Mesut Taştekin, Ankara, Platin Yayınları, 2005, s.58-59. 2 İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Arthur James Balfour, 2 Kasım 1917 de, uluslararası Siyonist hareketin önderlerinden Lord Rothschild a bir mektup göndererek, Filistin deki Yahudi olmayan toplumların medeni ve dinsel haklarına ve başka herhangi bir ülkedeki Yahudilerin haklarına zarar vermemesi koşuluyla Filistin de Yahudilere bir ulusal yurt kurulması çabasının İngiliz hükümeti tarafından destekleneceğini belirtmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Sander, Oral; Siyasi Tarih; İlkçağlardan 1918 e, 11. Baskı, Ankara, İmge Kitabevi, 2003, s.383-384; Sönmezoğlu, Faruk; Uluslararası İlişkiler Sözlüğü, İstanbul, Cem Yayınevi, 1992, s.172.

4 topraklarında Yahudi yurdunun kurulmasının desteklendiği belirtilmektedir. Böylelikle Ġkinci Dünya SavaĢı nın sona ermesinden sonra dünya gündemini yoğun bir Ģekilde iģgal eden Filistin sorununun temelleri, Birinci Dünya SavaĢı sırasında yaģanan geliģmelerle atılmıģtır. SavaĢ sonrası bölgede Ġngiltere nin manda yönetimi kurulmuģ ve bu yönetim altında Filistin e göç eden Yahudilerin sayısında hızlı bir artıģ görülmüģtür. Bu durum ister istemez Araplar ile Yahudiler arasında gerginliğin artmasına çatıģmaların yaģanmasına sebep olmuģtur. Ġki savaģ arası dönem, bir yandan Yahudilerin Filistin de ulusal bir yurdun ötesinde, bir Yahudi devleti kurulması için yürüttüğü çabalara, diğer yandan da Arapların, Yahudilerin bu amaçlarını gerçekleģtirme giriģimlerine engel olma çabalarına sahne oldu. 1930 ların baģında kurulan Yahudi terör örgütlerinin Arapları ve Ġngilizleri hedef alan eylemleri Filistin de sorunu giderek içinden çıkılmaz hale getirdi. 3 Ġkinci Dünya SavaĢı ndan sonra Filistin Sorununun çözüme ulaģtırılması için Ġngiltere konuyu 2 Nisan 1947 de BirleĢmiĢ Milletlerin gündemine getirdi. BM Genel Kurulu BirleĢmiĢ Milletler Filistin Özel Komisyonu adlı özel bir çalıģma grubunun kurulmasına ve bir rapor hazırlanmasına karar verdi. Komisyonun, 1 Eylül 1947 de BM Genel Sekreterine teslim ettiği raporda oy çokluğuyla kabul edilen bir Çoğunluk Planı ve bir de Azınlık Planı yer alıyordu. Çoğunluk Planı na göre bağımsız Filistin Devleti aralarında ekonomik birlik bulunan Arap ve Yahudi devletleri Ģeklinde ikiye bölünecek, Kudüs Ģehri ise uluslararası denetim altında tutulacaktı. Azınlık Planı na göre ise Filistin in, baģkenti Kudüs olan Arap ve Yahudi federe bölümlerden oluģan bir yapıya sahip olması 3 Ayrıntılı bilgi için bkz. Armaoğlu, Fahir; 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1980), Ankara, İş Bankası Yayınları, 1984; Armaoğlu, Fahir; Filistin Meselesi ve Arap İsrail Savaşları (1948-1988), Ankara, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1989; İbas, a.g.e., s.60-62.

5 öngörülüyordu. 4 BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Filistin in Araplarla Yahudiler arasında taksim edilmesine karar verildi. Araplar, Filistin toprakları üzerinde taksim fikrine karģı çıkarak yalnız bağımsız bir Arap devletinin kurulmasından yana olduklarını dile getirdiler. Fakat ABD ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği nin (SSCB) Filistin in taksim edilmesine destek vermeleri üzerine, 29 Kasımda BM Genel Kurulundaki oylamada Filistin in Araplar ve Yahudiler arasında taksimi kararı alınmıģtır. Kararın ardından Filistin deki Arap ve Yahudi toplumları arasında çatıģmalar çıktı. Aynı dönemde, Filistin de faaliyet gösteren Haganah, Ġrgun ve Stern 5 adlı Yahudi terör örgütleri sivil Arap halkını hedef alan eylemleri artırdı. 6 KarĢılıklı terör eylemleri ve artan çatıģmalar sonucunda Araplar, çoğunlukta oldukları birçok yerleģim birimini Yahudilere terk etmek zorunda kaldı. 14 Mayıs 1948 de Ġngiliz manda yönetimi fiilen sona ermiģ ve aynı gün Tel Aviv de toplanan Yahudi Ulusal Konseyi, Filistin de bağımsız bir Ġsrail Devletinin kurulduğunu ilan etmiģtir. Ġsrail Devleti, bağımsızlığının ilan edilmesinden kısa bir süre sonra ABD ve SSCB tarafından tanındı. Ġsrail in bağımsızlık kararının hemen ardından Mısır, Suriye, Ürdün ve Irak orduları Filistin e girdiler. Arap orduları savaģta önemli bir baģarı sağlayamadılar ve 1949 yılında Ġsrail bu dört ülkeyle ayrı ayrı ateģkes imzaladı. Ġsrail kuvvetleri savaģta büyük bir üstünlük sağlayarak Ġsrail in, BM taksim kararında kendisine verilenden daha büyük bir toprağa sahip olmasını sağladılar. Ġsrail iģgaline geçen bu topraklardan kaçan Filistinli Arapların civar 4 Erhan, Çağrı; Kürkçüoğlu, Ömer; 1945-1960 Filistin Sorunu ve İsrail ile İlişkiler, Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşı ndan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Ed. Baskın Oran, Cilt 1, 10. Baskı, İstanbul, İletişim Yayınları, 2004, s.637. 5 İbranice savunma anlamına gelen Haganah, Filistinlilerin İngiliz manda yönetimine karşı mücadelesi sırasında Filistin Yahudilerini korumak amacıyla 1920'de kurulan bir çeşit askeri örgüttü. İsrail devleti ilan edildikten sonra kurulan düzenli ordunun çekirdeğini oluşturacak olan Haganah, Yahudilerin 1920 ve 1930 lardaki mücadelesinde çok etkili olmuştur. Irgun ise İbranice Irgun Zvai Leumi (Millî Askerî Örgüt), 1929 daki Arap ayaklanmaları karşısında Haganah ın siyasi organının pasif davrandığını ileri sürerek ayrılan bir grup tarafından 1931 de kuruldu. Stern örgütü ise 1940 yılında, Irgun un İngilizlere karşı tutumunu yumuşak bularak ondan kopmuş olan ve Filistin Yahudiliği içindeki en fanatik gruptu. Söz konusu örgütlerin Filistin deki terör eylemleri konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Boran, Yıldırım; Ortadoğu da Direniş; El-Fetih, Hamas, Hizbullah, İstanbul, Siyah Beyaz Basım Yayım, 2011, s.44-56. 6 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.638.

6 ülkelere sığınması Mülteciler Sorununu ortaya çıkarmıģ, Filistin sorununu da böylece baģlatmıģtır. 7 SavaĢ devam ederken BM Genel Kurulu, 12 Aralık 1948 de ABD, Fransa ve Türkiye temsilcilerinden oluģan Filistin UzlaĢtırma Komisyonunun kurulmasına karar verdi. Arap devletlerinin kurulmasına karģı çıktığı bu komisyonun kurulmasını destekleyen ve komisyon üyeliğini kabul eden Türkiye, Ġsrail Devletinin kurulmasına karģı olan politikasındaki ilk değiģiklik sinyallerini veriyordu. 8 Türkiye, Filistin Sorununun BM de görüģülmesi sürecinde, taksim fikrine karģı çıkan ve bağımsız bir Filistin Arap Devletinin kurulmasını destekleyen bir tutum sergiledi. Taksim Planının BM Genel Kurulundaki oylanması sırasında Türkiye aleyhte oy kullanmıģtı. Ġsrail Devleti nin kurulduğunun ilan edilmesi üzerine ise Türkiye Filistin de bir Arap devleti olmaksızın kurulan Ġsrail Devleti ni endiģe ile karģıladı. 9 Türkiye nin Filistin konusunda Arapları desteklemesinde bir Yahudi devletinin kurulmasıyla bölgede mevcut gerginliğin daha da artacağı endiģelerinin yanı sıra, Yahudi Devleti nin kurulmasında payı olan Yahudi örgütlerinin Sovyetler Birliği ile yakın iliģki içerisinde olmaları ve SSCB nin tutumu da etkili olmuģtur. Türkiye, Siyonistleri tehdit algıladığı SSCB nin bölgedeki müttefiki olarak görüyor ve yeni devletin bir Sovyet uydusu olacağı endiģesini duyuyordu. 10 Türkiye, Arap devletlerinin kurulmasına karģı çıktığı Filistin UzlaĢtırma Komisyonunun üyeliğini kabul ederek bu konudaki politikasında değiģiklik iģaretlerini verdi. Bu tutum değiģikliğinin arkasında, Truman Doktrininin ilan edilmesi ve Marshall Planının yürürlüğe sokulmasından sonra Türk dıģ politikasının önceliklerinin değiģmesi ve Batı ya daha yakın bir çizgiye 7 Armaoğlu, 20. Yüzyıl, s.487. 8 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.639-640. 9 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.639. 10 Yılmaz, Türel; Türkiye İsrail Yakınlaşması, Ankara, İmaj Yayınevi, 2001, s.4-5.

7 gelmesinin payı büyüktü. Türkiye, komisyon üyeliği süresince, taksimi reddeden Arap yanlısı politikalardan giderek uzaklaģarak, tarafları uzlaģtırmaya çalıģan, tarafsız bir yaklaģım içine girdi. 11 Türkiye, Ġsrail i 28 Mart 1949 da resmen tanıyan ilk Müslüman ülke oldu. Karar kamuoyuna Ulus ta yayınlanan tek cümlelik bir haberle, Hükümetimiz Ġsrail i resmen tanımaya karar verdi Ģeklinde duyurulacaktır. 12 Tanıma kararının ardında bir dizi etkenin varlığından söz edilebilir. Ġlk olarak kararın Türkiye nin Batı güvenlik yapılanması içindeki yerini sağlama alacağı, özellikle de Kuzey Atlantik AntlaĢması Örgütü ne (NATO-North Atlantic Treaty Organization) giriģi konusunda kolaylık sağlayacağı beklentisiyle alındığı söylenebilir. Tanıma kararı, imzalanması beklenen Atlantik Paktı na Türkiye nin de kabul edilmesi veya bu olmazsa Akdeniz de Türkiye nin de yer alacağı benzer bir paktın kurulması için giriģimlerin yoğunlaģtığı günlere rastlamıģtır. 13 Ayrıca, 25 Ocak 1949 da Ġsrail de yapılan seçimlerde komünist partinin çok az oy alması ve Ġsrail in ABD ile kurduğu yakın iliģki bu devletin bir Sovyet uydusu olabileceği yönünde Türkiye de dile getirilen kaygıların yersiz olduğunu göstermiģtir. Ek olarak Ankara nın ABD den beklediği kredilerin alınabilmesi için bu ülkedeki Yahudi finans çevrelerinin yardımcı olacağı beklentisinin de, tanıma kararının alınmasında rol oynadığı ileri sürülebilir. 14 11 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.640. 12 Özcan, Gencer; Türkiye-İsrail İlişkilerinde Dönüşüm: Güvenliğin Ötesi, İstanbul, TESEV Yayınları, 2005, s.15. 13 Özcan, a.g.e., s.16. 14 Özcan, a.g.e., s.16.

8 1.2. SOĞUK SAVAġ DÖNEMĠNDE TÜRKĠYE-ĠSRAĠL ĠLĠġKĠLERĠ 1.2.1. Türkiye Ġsrail ĠliĢkilerinin GeliĢmesi Türkiye nin Ġsrail i tanıma kararını almasından yaklaģık bir yıl sonra, 9 Mart 1950 de iki devlet arasında, elçiler düzeyinde diplomatik iliģkiler kuruldu. ĠliĢkilerin aratarak geliģtirilmesinde bazı etkenler belirleyici olmuģtur. Öncelikle her iki devlet de Ortadoğu gibi dinsel unsurların ön planda tutulduğu bir bölgede laik devlet modelini benimseyerek, Batı tarzı bir geliģmeye yönelmiģlerdi. Ġkincisi ABD ile yakın siyasi ve ekonomik iliģki kuran Türkiye ile aynı dönemde Ġsrail in de ABD yle güçlü bir iliģki kurması iliģkilerin geliģimini hızlandırdı. Ayrıca Türkiye ile ABD arasındaki iģbirliğini geliģtirmesi açısından ABD de bulunan Yahudi lobisinin desteğinin sağlanabileceği düģüncesi de Türkiye nin Ġsrail e yaklaģımını Ģekillendiren unsurlardan birisi oldu. Bununla birlikte Kore SavaĢı sırasında Arap devletlerinin BM içerisindeki muhalif kanat içerisinde yer almaları, Kore deki BM gücü içerisinde yer almayı NATO ya üye olabilmek için önemli bir fırsat olarak algılayan Türk hükümetini rahatsız etti. Buna karģılık Ġsrail in, ABD ile birlikte Kore ye asker gönderilmesini desteklemesi, Türkiye de Ġsrail e duyulan güveni artırdı. 15 Ayrıca Ġsrail in de en az Türkiye kadar ikili iliģkilerin geliģmesine önem vermesi iliģkilerin geliģimini hızlandırdı. Ġsrail in, Ankara daki diplomatik temsilciliğine ülkenin tanınmıģ diplomatlarından Elihu Sasson u getirmesi, dördüncü askeri ataģeliğini Ankara da açması, Ġsrail in iliģkilere verdiği önemin göstergeleriydi. Ġsrailli yöneticiler, Batı yla paralel politikalar izleyen Türkiye ile sıcak iliģkiler kurmanın, Ġsrail in Batı yla iliģkilerini güçlendirmesine katkıda bulunacağına inanıyorlardı. 16 Türkiye, NATO ya üye olmasının ardından Batılı müttefikleri ile iliģkilerini geliģtireceği düģüncesiyle, Ġngiltere nin tasarladığı bölgesel güvenlik 15 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.642. 16 Nachmani, Amikam; Israel, Turkey and Greece: Uneasy Relations in the Eastern Mediterranean, London, Frank Cass & Co., 1987, s.3-40.

9 düzenlemelerini destekleyecektir. 17 Bu çerçevede Arap ülkelerini kapsayan bir bölgesel güvenlik düzeni kurma çabaları sonucu Bağdat Paktı, 18 Amerika BirleĢik Devletleri ve Ġngiltere nin desteğiyle, Türkiye, Irak, Ġran ve Pakistan tarafından Sovyet tehlikesine karģı kurulmuģtur. Fakat bu oluģum Türkiye- Ġsrail iliģkilerinin geliģimi bakımından olumsuz bir ortam yaratacak, iki ülkenin açık bir iģbirliğine yönelmesine engel olacaktır. Ġsrail, Arap ülkelerini bir araya getirecek bir güvenlik düzenlemesinin ancak Ġsrail in güvenliği pahasına gerçekleģtirilebileceği öngörüsü ile giriģime karģı çıkacak, Türkiye nin Ġsrail ile iliģkilerini Arap ülkelerini pakta katılmaya ikna etmek için feda edebileceği olasılığından kaygı duyacaktır. 19 CumhurbaĢkanı Celal Bayar ın, 6 Kasım 1955 te, Ürdün e yaptığı ziyaret sırasında, yaptığı konuģmada, haksız bir tecavüze uğraması durumunda Türk ordusunun Ürdün ordusunun yanında olacağını açıklaması Ġsrail in kaygılarını daha da artıracaktır. 20 Bağdat Paktı na temel oluģturan belgelerden birisi olan, 12 Ocak 1955 tarihli Türk-Irak Ortak bildirisinin 4. paragrafı, yapılacak anlaģmanın bağıtlı taraflara yöneltilecek saldırılara birlikte karģı konulması için aralarında iģbirliği yükümlülüğünü içereceğini vurguluyordu. Ayrıca, Bağdat Paktı nın 26 ġubat 1955 te imzalanması sırasında, Irak BaĢbakanı Nuri Es-Said ile BaĢbakan Adnan Menderes arasında Filistin konusundaki BM kararlarının uygulanması için iki ülkenin sıkı iģbirliği içinde çalıģmak üzere mutabık kalındığını bildiren mektupların verilmesi, 21 Ġsrail in kaygılarını derinleģtiriyordu. 22 17 Özcan, a.g.e., s.18. 18 Bağdat Paktı sırasında Türkiye ve İsrail in tutumu konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Yılmaz, Türkiye İsrail Yakınlaşması, s.10-13; Fırat, Melek; Kürkçüoğlu, Ömer; 1945-1960 Ortadoğu yla İlişkiler, Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşı ndan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Ed. Baskın Oran, Cilt 1, 10. Baskı, İstanbul, İletişim Yayınları, 2004, s.620-621. 19 Sever, Ayşegül; Soğuk Savaş Kuşatmasında Türkiye, Batı ve Ortadoğu 1945-1958, İstanbul, Boyut, 1997, s. 128-129. 20 Özcan, a.g.e., s.18. 21 Özcan, a.g.e., s.18. 22 Nachmani, Israel, Turkey and Greece, s.74.

10 Bir diğer geliģme de, Bağdat tan dönüģünde ġam a uğrayan Menderes in Suriye nin Bağdat Paktı na yönelik endiģelerini gidermek için, Türkiye nin bir Ġsrail saldırısı halinde Arap devletlerine yardım etmeye hazır olduğunu ifade etmesiydi. Ġsrail, bu geliģmeler karģısında Paktın kurulmasından ve Türkiye nin Ġsrail le ilgili tutumundan duyduğu memnuniyetsizliğini Türkiye ye iletirken, bir yandan da ABD ve Ġngiltere nezdinde Paktın kurulmasının engellenmesini istemiģtir. 23 Ġsrail in kaygılarını gidermek için Demokrat Parti (DP) Hükümeti Ġsrail Hükümetine paktın ikili iliģkileri etkilemeyeceğine iliģkin güvence verecektir. 24 Menderes, 28 Ocakta kendisini ziyaret eden Ġsrail elçisinin, Irak ın, Bağdat Paktı nı Ġsrail e karģı kullanmak istemesi halinde Türkiye nin buna karģı çıkacağına dair güvence verip veremeyeceğini sorması üzerine Menderes, Türkiye nin yüzde 90 ihtimalle böyle bir isteğe karģı çıkacağı garantisini verebileceğini belirtmiģtir. Menderes, görüģmede ayrıca, Ġsrail hükümetinin, kendisinin verdiği bu dostane güvenceleri propaganda malzemesi yapmamasını isteyerek, Arap ülkelerinin tepkisini çekmek istememiģtir. 25 Ġsrail hükümeti Menderes in bu ifadelerinden tatmin olmayarak, Mart 1955 te Türkiye ye bir nota vermiģtir. Ġsrail hükümeti, yaptığı açıklamalarda, Paktın Ġsrail in bölgedeki varlığını hedef alan bir oluģum olduğunu, Ġsrail e karģı Arap duygularını teģvik edeceğini vurgulamıģtır. Ġsrail in, Bağdat Paktı na iliģkin endiģelerini bu Ģekilde yüksek sesle dile getirmesi ikili iliģkilerin yıpranmasına yol açacak, 1955 yılı ortalarından baģlayarak diplomatik temaslar gözle görülür bir biçimde azalacaktır. 26 1956 SüveyĢ Krizi nde 27 yaģanan geliģmeler Ankara yı Ġsrail ile iliģkileri bakımından yeni bir açmazla karģı karģıya bırakacaktır. Batı merkezli bir 23 Erhan; Kürkçüoğlu, 1945-1960 Filistin Sorunu, s.644. 24 Sever, Soğuk Savaş Kuşatmasında, s.129. 25 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.645. 26 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.645. 27 Mısır da 1952 de gerçekleşen askeri darbe sonrasında iktidara gelen Cemal Abdülnasır ın Süveyş Kanalı nı millileştirmesi ile başlayan ve İsrail, İngiltere ve Fransa nın Mısır a saldırısıyla kısa sürede

11 güvenlik düzenlemesi olan Bağdat Paktı nın kurulması ve geniģletilmesi için Ġsrail e yönelik söylemini sertleģtiren Menderes hükümeti, Bağdat Paktı nın kurucusu konumundaki Ġngiltere nin baģını çektiği bir operasyon karģısında bu tutumunu sürdüremeyecek ve NATO içerisinde müttefiki olan Ġngiltere ve Fransa ya karģı bir tavır takınmaktan uzak duracaktır. Türkiye nin, Ġsrail e karģı yaklaģımı ise farklı olmuģtur. Bağdat Paktı na üye ülkelerin Ġsrail ile iliģkilerini kesmesi yönünde gelen baskılar sonucunda Türkiye, 26 Kasım 1956 da Ġsrail ile iliģkilerin temsil düzeyini maslahatgüzarlığa düģürecek, Büyükelçi ġefkati Ġstinyeli yi geri çektiğini açıklayacaktır. Türk hükümeti bu kararla, Arap dünyasının dile getirdiği Türkiye ye yönelik eleģtirilerin önünü almayı amaçlamıģtır. 28 Türk diplomatların Ġsrailli meslektaģlarına her Ģeyin eskisi gibi devam edeceği teminatını vermelerine karģın, karar Ġsrail de düģ kırıklığı yaratacaktır. 29 Ancak, iki ülke arasında istihbarat değiģimi sürdürülecektir. 1957 yılından baģlayarak iki ülke yetkilileri arasında, bazen Türkiye de bazen değiģik Avrupa kentlerinde ve ABD de gerçekleģtirilen görüģmeler yapılacaktır. Bu görüģmelere Ġsrail tarafından DıĢiĢleri Bakanı Golda Meir, Meir in danıģmanı konumunda bulunan Reuven Shiloah ve Ankara dan sonra Roma ya atanan Büyükelçi Eliyahu Sasson katılacaklardır. Sasson, Aralık 1957 de BaĢbakan Menderes le Paris te görüģecek, Menderes ten ikili iģbirliğinin arttırmasını, Bağdat Paktı toplantılarında alınacak Ġsrail karģıtı kararların engellenmesini isteyecektir. 30 Ancak, bu gizli görüģmelerin somut sonuçlara yol açması ancak Bağdat ta 14 Temmuz 1958 de meydana gelecek darbeden sonra mümkün savaşa dönüşen kriz. Savaşı sırasında Türkiye nin tutumu konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Yılmaz, Türkiye İsrail Yakınlaşması, s.13-16; Armaoğlu, Filistin Meselesi 28 Erhan; Kürkçüoğlu, 1945-1960 Filistin Sorunu, s.646. 29 Sever, Soğuk Savaş Kuşatmasında, s.170. 30 Bengio, Ofra; The Turkish Israeli Relationship: Changing Ties of Middle Eastern Outsiders, New York, Palgrave-Macmillan, 2004, s.42.

12 olacak ve Ankara Ġsrail in yakın iģbirliği çağrılarına bu darbeden sonra olumlu yanıt verebilecektir. 31 SüveyĢ bunalımından sonra Ortadoğu da yaģanan geliģmeler Türkiye ile Ġsrail in tekrar yakınlaģmasını sağlayacaktır. Mısır da 1952 de gerçekleģen askeri darbe sonrasında Cemal Abdülnasır ın iktidara gelmesi ile yükselen Pan-Arap akımları, Mısır ve Suriye nin 1958 de BirleĢik Arap Cumhuriyeti adı altında birleģmeleri ve bu devletin Sovyetler ile yakın iliģki kurması Ġsrail in endiģelerini arttırmıģtır. 32 Ġsrail BaĢbakanı Ben Gurion, ülkesinin Arap devletlerinden aldığı bu tehdidi bölgenin Etiyopya, Ġran ve Türkiye gibi Arap olmayan devletleriyle kurulacak bir paktla ortadan kaldırılabileceğine inanmaktadır. Çevresel Pakt 33 adını verdiği bu oluģumla Arap devletlerinin hareket imkânlarını kısıtlamayı hedeflemektedir. 34 Ayrıca Sovyetlerin bölgedeki etkinliğini azaltabileceği düģüncesiyle çevresel pakt fikri ABD tarafından da büyük destek gördü. ABD DıĢiĢleri Bakanı Dulles bir yandan paktın oluģturulması konusunda Ġsrail i teģvik ederken, bir yandan da pakta alınması düģünülen ülkelerin yöneticilerini bilgilendiriyordu. 35 Türkiye açısından değerlendirildiğinde Türkiye nin de benzer sebeplerle Pakta katıldığı söylenebilir. Öncelikle, 1957 de Türkiye ile Suriye arasında yaģanan gerginlikten sonra Mısır ile Suriye nin birleģme kararı almaları ve SSCB nin Suriye ye askeri yardım yapmaya baģlaması Ankara da endiģe yarattı. Aynı zamanda Temmuz 1958 de Irak ta bir darbe gerçekleģmesi ve Bağdat Paktı nın fiilen iģlerliğini yitirmesi ve ABD nin yeni 31 Özcan, a.g.e., s.20. 32 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.647. 33 Çevresel Pakt konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Erhan; Kürkçüoğlu, 1945-1960 Filistin Sorunu ve İsrail ile İlişkiler, s.647-648. 34 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.647. 35 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.647.

13 oluģturulmakta olan Pakt içerisinde Türkiye nin de yer almasını istemesi, Türkiye nin Pakt içinde yer almayı kabul etmesinin baģlıca nedenleriydi. 36 29 Ağustos 1958 de Türkiye ye gizlice gelen BaĢbakan David Ben- Gurion ile Menderes in baģkanlık ettiği üst düzey heyetler arasında yapılan gizli görüģmeler sırasında iki ülkenin askeri, diplomatik ve güvenlik alanlarında örtülü iģbirliği yapması kararlaģtırılacaktır. Diplomatik alanda hükümetler ve kamuoyları katında ortak çalıģmalar yapılması, ekonomik alanda da dıģ ticaret hacminin artırılması için önlemler alınması konusunda anlaģmaya varılacaktır. Güvenlik alanında ise istihbarat paylaģımı, acil durumlarda karģılıklı yardımlaģma için ortak planlama yapılması vb. konular üzerinde anlaģmaya varılacaktır. 37 29-30 Ağustos 1958 görüģmelerinden sonra, gizli üst düzey ziyaretlere devam edilecektir. Askeri delegasyonlar ilk kez 15 Ekim 1958 de bir araya gelerek bir askeri iģbirliği anlaģması üzerinde çalıģmaya baģlayacaktır. 38 Askeri iģbirliği konuları arasında istihbarat paylaģımı, savunma sanayi alanında teknik bilgi değiģimi yapılması gibi konular sıralanmaktadır. Ġsrail genelkurmayının Merkava kod adını verdiği iģbirliği, Ġsrail askeri çevreleri tarafından çok yakın ve özel iliģki olarak nitelendirilecektir. 39 Bu dönemde iģbirliğinin boyutlarını gösteren en önemli olgu, iki ülke askeri yetkililerinin Suriye yi hedef alan bir ortak harekât planı hazırlamıģ olmalarıdır. Plan uyarınca, hava ve deniz kuvvetlerinin katılımıyla gerçekleģtirilecek ortak bir harekât yapılması öngörülmektedir. Söz konusu planın varlığı gerek Ġsrail 40 gerekse Türk askeri kaynakları tarafından doğrulanmaktadır. 41 Bu dönemde iki ülke arasında ekonomik ve kültürel iliģkiler açısından da iliģkiler hızla geliģmiģtir. 4 Temmuz 1950 de Türkiye ile Ġsrail arasında 36 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.647. 37 Özcan, a.g.e., s.21. 38 Özcan, a.g.e., s.22. 39 Bengio, The Turkish Israeli Relationship, s.52. 40 Bengio, a.g.e., s.52-53. 41 Orkunt, Sezai; Türkiye ABD Askeri İlişkileri, İstanbul, y.y., 1978, 384.

14 ticaret anlaģması ve ödemeler anlaģması adlarında iki belge imzalanmıģtır. 42 Bu anlaģmaların getirdiği imkânlarla, 1950 lerde henüz tarımsal atılımını gerçekleģtirmemiģ olan Ġsrail in baģta pamuk ve tahıl olmak üzere tarımsal ürün ihtiyaçları Türkiye den karģılanmaya baģlandı. Türkiye ise Ġsrail den elektrikli ev aletleri, otomobil lastiği, inģaat malzemeleri, ilaç, cam ürünleri ve kimyasal maddeler elde ediyordu. Aynı zamanda Türkiye nin sıkı iliģkiler kurmadığı Doğu Avrupa ülkelerinin bazı malları da Ġsrail üzerinden Türkiye ye giriyordu. Bu iki anlaģmayla, TC Merkez Bankası ile Ġsrail in merkez bankası olan Anglo-Palestine Bank arasında, para transferi alanında doğrudan iliģki kuruldu. 43 Ġki ülke ekonomik iliģkileri 1990 lı yıllara kadar sabit seyir izleyecektir. Kültürel iliģkiler alanında da sıcak bir dönem yaģanmıģtır. Merkezi ABD de bulunan Dünya Yahudi Kongresinin baģkanı 1952 de Türkiye yi ziyaret ederek, Musevi azınlığın durumuyla ilgili temas ve incelemelerde bulundu. Musevi azınlığın Dünya Yahudi Kongresi ile temas kurması isteğinin Türkiye tarafından kabul edilmesi Ġsrail de memnuniyet yarattı. Hayfa yakınlarında bir Atatürk Ormanı kurulması ve Ġsrail e göç etmiģ olan Türkiye Musevilerinin de etkisiyle kültürel iliģkilerin geliģmesi hızlandı. 44 1.2.2. 1967 ve 1973 Arap-Ġsrail SavaĢları ve Türkiye nin Tutumu Türkiye, 1960 lı yılların ortalarından baģlayarak, dıģ politikasında yeni açılımlara yönelecektir. Bu yönelimin arkasında ağırlaģan ekonomik sorunlarına çözüm bulabilmek, değiģen uluslararası ortama uyum sağlayabilmek ve Kıbrıs konusunda gereksinim duyduğu diplomatik desteği bulabilmek gibi gerekçeler yer almaktadır. 42 Erhan; Kürkçüoğlu, 1945-1960 Filistin Sorunu ve İsrail ile İlişkiler, s.643. 43 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.643. 44 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s.643.

15 Ekim 1962 de Küba Füze bunalımı ile birlikte Türkiye nin NATO üyeliği ve ABD ile iliģkileri konusunda ilk hayal kırıklıkları oluģacak ve ülkenin ittifak politikalarını sorgulayan sesler yükselmeye baģlayacaktır. Aralık 1963 te Kıbrıs ta çatıģmaların baģlamasıyla birlikte geliģen olayların da etkisiyle hükümetin Kıbrıs politikasını hedef alan eleģtiriler 1965 ten itibaren Türkiye nin dıģ politikasını sorgulayan genel bir tartıģmanın yolunu açacaktır. 45 Amerika BirleĢik Devletleri nin Kıbrıs kriziyle ilgili Türkiye yi desteklemedeki isteksizliği ve BaĢkan Johnson ın, NATO ile ilgili olmayan operasyonlarda Amerikan silahlarının kullanılmaması isteğini belirten mektubu, 46 Türk kamuoyunda büyük tepki uyandırmıģtır. Bu geliģmelerin Türk dıģ politikası açısından önemli sonuçları olmuģtur. Öncelikle, Türkiye, Sovyetler Birliği yle geleneksel soğuk iliģkilere dayalı dıģ politikasından vazgeçmeye baģlamıģtı. Diğer yandan, Türkiye nin özellikle silah tedariki açısından tek bir kaynağa bağlı olmasının, Kıbrıs sorunu gibi NATO dıģı Türkiye nin çıkarlarını ilgilendiren alanlarda yarattığı güçlükler nedeniyle Türkiye, silah tedarik kaynaklarını çeģitlendirmeye yönelmiģ ve bu doğrultuda Üçüncü Dünya ve Bağlantısızlar Hareketi ile iliģkilerini geliģtirmeye çalıģmıģtır. ABD ile ittifak bağlarının gözden geçirildiği, Arap ülkeleriyle yakınlaģma çabalarının ivme kazandığı ve Sovyetler Birliği ile üst düzeyde diplomatik ziyaretlerin gerçekleģtirildiği yeni dönemde, Türk-Arap ve Türk- Ġsrail iliģkileri de bu geliģmelerin etkisiyle ĢekillenmiĢtir. Ġsrail ile yakın askeri iliģkiler, 1960 lı yılların ortalarında ivme kazanan dıģ politikada değiģim 45 Fırat, Melek; 1960-1971 Arası Türk Dış Politikası ve Kıbrıs Sorunu, Ankara, Siyasal Kitabevi, 1997, s. 108,205. 46 Kıbrıs ta yaşanan çatışmaların artması ve Rum tarafının silahlanma kararı alması üzerine 2 Haziran 1964 tarihinde Türkiye hükümeti Kıbrıs a çıkarma yapma kararını açıkladı ve gerekli hazırlıklara başladı. Gelişmelerden rahatsızlık duyan ABD, bölgede çıkacak bir savaşı kendi stratejik çıkarlarına aykırı bulmaktaydı. Bu nedenle ABD başkanı Lyndon B. Johnson tarafından Türkiye başbakanı İsmet İnönü ye 5 Haziran 1964 tarihinde gönderilen, Türkiye'nin Kıbrıs a müdahalesini önlemek amacıyla yazılan daha sonraları Johnson mektubu olarak tarihe geçen mektup. Johnson mektubunun içeriği hakkında daha detaylı bilgi için bkz. Erhan, Çağrı; 1960-1980 ABD ve NATO ile ilişkiler, Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşı ndan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Ed. Baskın Oran, Cilt 1, 10. Baskı, İstanbul, İletişim Yayınları, 2004, s.685-691.

16 arayıģları doğrultusunda Arap ülkeleriyle yakınlaģma politikasıyla çeliģmesi nedeniyle giderek zayıflamıģtır. Resmi açıklamalarda sıklıkla Arap ülkelerinin haklı davaları ve meģru haklarından söz edilerek ve özellikle Filistinli mülteciler sorununa yakın ilgi gösterilerek, Ortadoğu politikasında değiģimin bazı iģaretleri gözlenecektir. Arap memleketlerinin meģru davalarında Türkiye nin anlayıģ ve desteğine güvenebilecekleri belirtilecektir. 47 Türkiye nin bu tutum değiģikliğinde iç politikadaki bazı geliģmelerin de etkisi oldu. 1965 sonunda iktidara gelen Adalet Partisi, din faktörünün etkili olduğu muhafazakâr kitlelerden oy aldığının bilinciyle, Türkiye nin dinsel ve kültürel bağları olan Arap ülkelerine karģı sıcak bir yaklaģım içine girdi. Bu tutum Türkiye de bu dönemde yükseliģte olan ABD aleyhtarı sol akımlar tarafından da desteklenmekteydi. Türkiye nin izlediği yeni dıģ politika stratejisi, 1967 Arap-Ġsrail SavaĢı sırasında uygulama alanı bulmuģ, Türkiye Arap ülkeleriyle iliģkilerini yeniden değerlendirme fırsatı yakalamıģtır. Türkiye, SavaĢ esnasında ABD nin Adana askeri üssünü kullanarak Ġsrail e yardım etmesine izin vermemiģtir. DıĢiĢleri Bakanı Ġhsan Sabri Çağlayangil, 6 Haziran da Cumhuriyet Senatosunda üslerin kullanılıp kullanılmayacağına iliģkin bir soruyu yanıtlarken, Bugünkü iktidarımız zamanında memlekette mevcut ve NATO anlaģmasının 3. maddesine göre kurulmuģ müģterek tesislerin Türk Hükümetlerinin arzu, rıza ve muvafakati hilafına bir oldubittiye meydan vermesine imkân yoktur. diyerek bu konudaki kararlılığı vurgulayacaktır. 48 Daha sonra Türk yetkililer, Ġsrail in geniģ Arap topraklarını iģgali kesinlik kazanınca, Türkiye nin, güç kullanımı ile toprak kazanımına karģı olduğunu duyurmuģtur. Aynı dönemde Türkiye, savaģ devam ederken Kızılay aracılığıyla Ürdün, Suriye ve Mısır a 100.000 dolarlık yiyecek yardımı yapmıģ ve savaģ 47 Girgin, Kemal; T.C. Hükümetleri Programlarında Dış Politikamız (70 Yılın Panoraması) 1923-1993, Ankara, yayınevi yok, 1993, s.53. 48 Özcan, a.g.e., s.23-24.

17 sona erdikten sonra da bu üç ülkeye 500.000 dolar tutarında bir yardım daha yollamıģtır. 49 BirleĢmiĢ Milletler Güvenlik Konseyi nin aldığı 242 sayılı kararın geçmesinde Türkiye, Araplarla beraber tavır almıģtır. Türkiye, karara göre Ġsrail in iģgal ettiği topraklardan çekilmesi yönünde çağrıda bulunan devletler tarafında yer almıģ ve bununla birlikte tüm bölgesel devletlerin güvenli sınırlar içerisinde yaģama hakkını tanıdığını vurgulamıģtır. Fakat kararın Ġsrail i saldırgan bir devlet olarak tanımlayan birinci maddesine, ikili iliģkilere zarar vermemek için çekince koymuģtur. 50 Türkiye tepkisini Ġsrail in iģgal ettiği topraklardan çekilmesi talepleriyle sınırlandıracaktır. Böylelikle Ankara, Arap yanlısı politikasını Ġsrail in meģruiyetini sorgulamak noktasına kadar götürmeyecektir. 1967 Arap-Ġsrail SavaĢı sırasında ve sonrasındaki tutumu ile Arap dünyasında sempati toplayan Türkiye, Arap dünyasına dönük dıģ politikasını 1973 Arap-Ġsrail SavaĢı nda da sürdürmüģtür. SavaĢın baģlamasından sonra yapılan ilk resmi açıklamada 1967 den beri dile getirilen görüģler yinelenmiģ, Türkiye nin Arap topraklarının Ġsrail tarafından kuvvet yoluyla iģgalini onaylamadığını bildirilmiģtir. 51 Türkiye tarafsızlığını ilan etmekle birlikte uygulamada Arap ülkelerinin yanında yer aldı. Bunun en çarpıcı göstergesi, savaģan Arap devletlerine askeri malzeme taģıyan SSCB uçaklarının Türk hava sahasını kullanmalarına izin verilmesi, fakat Ġsrail e yardım etmek isteyen ABD nin Ġncirlik üssünü kullanmasının engellenmesiydi. 52 Türkiye nin savaģ sırasındaki bu tutumunun baģlıca üç temel faktörün etkisiyle belirlendiğini söylemek mümkündür. Birincisi, 1967 SavaĢında olduğu gibi, Ankara, Kıbrıs konusunda Arap ülkelerinin uluslararası platformlarda Türkiye yi destekleyecekleri 49 Armaoğlu, Filistin Meselesi, s.273. 50 Gürkan, İhsan; Turkish-Israeli Relations and the Middle East Peace Process, Turkish Review of Middle East Studies, No.7, 1993, s.102. 51 Yılmaz, Türkiye İsrail Yakınlaşması, s.17. 52 Yılmaz, a.g.e., s.17.

18 beklentisindeydi. Ġkincisi, Arap ülkeleri savaģın baģlamasından sonra yaptıkları ortak açıklamada, Ġsrail e yardım eden ülkelere petrol ambargosu uygulayacaklarını ima etmiģlerdi. Petrol ithalatının büyük bölümünü bu ülkelerden sağlayan Türkiye bu uyarıyı göz ardı edemezdi. Son olarak da Türk kamuoyu Filistin Sorunu ile giderek daha fazla ilgilenmeye baģlamıģtı ve Türk hükümeti bu durumdan etkilendi. 53 SavaĢ sonrası süreçte de Türkiye nin Arap yanlısı politikası devam etmiģtir. Sol bir söylem benimseyen Cumhuriyet Halk Partisi nin (CHP) seçimlerden büyük bir baģarıyla çıkması Bülent Ecevit önderliğindeki partinin Türkiye dıģ politikasının gelenekselleģmiģ varsayımlarını sorgulayan bir yaklaģım sergilemeye baģlaması ve Ġslami eğilimli Milli Selamet Partisi nin (MSP) oy oranını önemli ölçüde arttırarak parlamentoda üçüncü parti konumuna gelmesi Türk dıģ politikasında Ġsrail karģıtı eğilimleri güçlendirmiģtir. BaĢta Ocak 1974 te kurulan CHP-MSP Koalisyonu olmak üzere yetmiģli yıllarda kurulan çeģitli koalisyon hükümetlerinde anahtar parti konumunda yer alan MSP ülke dıģ politikasının Ġsrail karģıtı bir çizgi izlemesi konusunda ısrarcı olacaktır. Bu iki geliģme, baģka uluslararası geliģmelerin de etkisiyle, Ankara nın Sovyetler Birliği ile iliģkilerinin yakınlaģmasına katkıda bulunurken, aynı zamanda ABD ile sorunların da derinleģmesine yol açacaktır. Bu dönemde Türkiye nin izlediği Arap yanlısı çizgi daha da belirginleģecek, böylelikle de Ġsrail ile iliģkilerin Arap ülkeleriyle iliģkilere bağımlılığı artacaktır. 54 Aynı dönemde Türkiye nin Kıbrıs müdahalesine tepki olarak ABD Kongresinin Türkiye ye silah ambargosu uygulamaya baģlaması Sovyetler Birliği ile iliģkilerin yakınlaģması sürecine ivme kazandırmıģtır. Bu geliģmelerin Ġsrail ile iliģkiler üzerindeki olumsuz etkisi olacak ve Türkiye 10 53 Erhan, Çağrı; Kürkçüoğlu, Ömer; 1960-1980 İsrail ile İlişkiler, Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşı ndan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Ed. Baskın Oran, Cilt 1, 10. Baskı, İstanbul, İletişim Yayınları, 2004, s. 799. 54 Özcan, a.g.e., s.32.

19 Kasım 1975 de BM de Siyonizm i bir ırkçılık ve ırk ayrımcılığı türü olarak nitelendiren karar lehine oy kullanacaktır. 55 Bununla birlikte, Arap yanlısı politikalar Ġsrail le iliģkilerde kopuģa neden olmayacak, Ankara Arap ülkelerinden gelen iliģkileri kes baskısına karģı ayak direyecektir. 1973 SavaĢının sonuçlarını da değerlendirmek üzere ġubat 1974 de Lahor da toplanan II. Ġslam Konferansı Örgütü (ĠKÖ) zirvesinde DıĢiĢleri Bakanı Turan GüneĢ ortak bildiride yer verilen Ġsrail le iliģkilerin kesilmesi kararına çekince koyduracaktır. 56 Bu sırada, Mısır-Ġsrail arasında Camp David de baģlayan barıģ görüģmeleri sonucunda 26 Mart 1979 da Mısır-Ġsrail barıģ anlaģmasının imzalanması da Türkiye tarafından olumlu karģılanmıģ ve Türkiye diğer Arap ülkelerinden farklı olarak Mısır ile diplomatik iliģkilerini bozmamıģtır. Bu tutumun nedeni, Mısır ın Ġsrail i tanımasıyla, Türkiye nin 1949 dan beri Ġsrail i tanıyan tek Müslüman ülke olmaktan çıkmasıydı. Bunun yanında ABD nin de bu barıģ sürecinin arkasında bulunması Türkiye nin geliģmelere bakıģını etkilemiģtir. 57 1.2.3. Türkiye ve Filistin KurtuluĢ Örgütü (FKÖ) 58 Türkiye-Ġsrail iliģkilerinin 1970 lerde soğuk seyretmesinin nedenlerinden biri de, Türkiye nin FKÖ ile yakın iliģkiler kurmasıydı. Türkiye ile FKÖ arasındaki ilk temas, örgütün 1969 daki Ġslam zirvesine gözlemci statüsünde katılmasıyla kuruldu. Arap Birliği 1974 te FKÖ yü Filistin halkının tek meģru temsilcisi olarak kabul etmiģ, ardından Ġslam Konferansı Örgütü de 55 Özcan, a.g.e., s.33. 56 Soysal, Mümtaz İsmail; Türkiye'nin Uluslararası Siyasal Bağıtları Cilt II (1945-1990) Kesim A (Çok Taraflı Bağıtlar), Ankara, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1991, s. 734-736. 57 Erhan; Kürkçüoğlu, 1960-1980 İsrail ile İlişkiler, s. 801. 58 FKÖ nün tarihsel gelişimi konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Halloum, Ribhi; Belgelerle Filistin (Dün, Bugün, Yarın), İstanbul, Alan Yayıncılık, 1989, s.81-107; Sander, Oral; Siyasi Tarih 1918-1994, 12. Baskı, Ankara, İmge Kitabevi, 2004, 546-552.

20 aynı yönde bir karar almıģtı. Bu geliģmelere ilave olarak, BM Genel Kurulu nda 22 Kasım 1974 te alınan bir kararla FKÖ nün BM organlarının toplantılarına gözlemci statüsünde kabul edilmesi sonucu Türkiye, Ocak 1975 te FKÖ yü tanıdı ve Kahire deki Türkiye büyükelçiliği üzerinden bu örgütle iliģki kurdu. 59 Mayıs 1976 da Ġstanbul da toplanan ĠKÖ DıĢiĢleri Bakanları toplantısında FKÖ nün Ankara da temsilcilik açması kararlaģtırılacaktır. 60 Ancak, CumhurbaĢkanlığı, DıĢiĢleri Bakanlığı, Genelkurmay BaĢkanlığı ve güvenlik çevrelerinin temsilciliğin açılması konusunda olumsuz görüģ bildirmesi, FKÖ nün kamplarını Türkiye den kaçanlara açması, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile yakın iliģkiler içinde olması, Türkiye nin Kıbrıs tan çekilmesini öngören BM kararlarını desteklemesi üzerine büronun açılması geciktirilecektir. 61 Fakat Ankara daki FKÖ temsilciliği 5 Ekim 1979 da açılacaktır. Büronun açılmasından sonra Yaser Arafat Filistin KurtuluĢ Örgütü Yürütme Kurulu BaĢkanı ve Filistin Devrimi Kuvvetleri BaĢkomutanı olarak beraberinde örgüt ileri gelenleri ile birlikte Türkiye yi ziyaret etmiģ ve temsilciliğin açılıģ töreninde bulunmuģtur. 62 Kararın alınması sürecinde yayınlanan haberlerden DıĢiĢleri Bakanlığı ve güvenlik çevrelerinin hükümeti FKÖ ye bağlı örgütlerle Bekaa daki kamplarda bulunan Türkiye kökenli yasadıģı örgütler arasındaki iliģkiler konusunda uyardığı, ayrıca, FKÖ nün Türkiye de Ġsrail hedeflerine karģı eylemlere giriģmemesi yolunda dikkatlerinin çekildiği anlaģılmaktadır. DıĢiĢleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, FKÖ nün Türk yasalarına uymaya söz verdiği bilgisine özellikle yer verilmiģ olması bu durumun bir göstergesidir. 63 59 Erhan; Kürkçüoğlu, a.g.m., s. 800. 60 Aykan, Mahmut Bali; The Palestinian Question in Turkish Foreign Policy from the 1950s to the 1990s, International Journal of Middle Eastern Studies, No. 25, 1993, s. 91-110. 61 Özcan, a.g.e., s.34. 62 Öke, Mim Kemal; Siyonizm den Uygarlıklar Çatışmasına Filistin Sorunu, 4. Baskı, İstanbul, Ufuk Kitapları, 2002, s.427-428. 63 Özcan, a.g.e., s.35.

21 1.2.3. 12 Eylül Sonrası ĠliĢkiler Türkiye nin bölgeye dönük politikalarında Arap ülkelerini destekleyen eğiliminin 1980 li yıllarda da sürdürdüğü görülür. Bunu sağlayan nedenler arasında ilk olarak, Ġran Devriminin ardından gündeme gelen Carter Doktrini uyarınca, ABD nin Körfez deki Arap ülkelerini kapsayan yeni bir güvenlik ağı oluģturma yönündeki giriģimleri gösterilebilir. Bu çerçevede, Türkiye nin Körfez ülkeleriyle yakın iliģki geliģtirmesi gerekiyordu. Nitekim 1980 li yılların ilk yarısında Türkiye Körfez ülkeleriyle askeri eğitim alanında yakın iģbirliği içine girecektir. Diğer yandan, 12 Eylül askeri darbesini gerçekleģtiren Milli Güvenlik Konseyi yönetiminin uluslararası meģruiyet sorununu aģabilmek için Arap ülkeleriyle iliģkileri yakınlaģtırma çabası da etkili olmuģtur. Diğer bir neden ise 1980 li yıllar 24 Ocak 1980 de baģlatılan ihracatı özendirme politikaları nedeniyle özellikle Ortadoğu pazarlarının önem kazandığı yıllar olacak ve bu eğilim 1990 lı yılların baģına kadar sürecektir. 64 1980 lerde ortaya çıkan bu yeni dinamiklerin yanı sıra Ġsrail-Filistin sorununda Ġsrail in Ģiddet içeren uygulamalarını arttırması da Türkiye-Ġsrail iliģkilerini olumsuz etkilemiģtir. 31 Temmuz 1980 de Ġsrail tarafından Kudüs ün baģkent ilan edilmesi, 7 Haziran 1981 de Irak ta Osirak nükleer reaktörünün bombalanması, 18 Ocak 1981 de Golan ın Ġsrail e ilhakı kararı, 6 Haziran 1982 de Lübnan ın iģgali, 16-18 Eylül 1982 de Sabra ve ġatilla kamplarında yapılan kıyımlar, Batı ġeria da Yahudi yerleģim merkezlerinin kurulmaya baģlanması, 1 Ekim 1985 de Tunus taki FKÖ karargâhının bombalanması ikili iliģkilerin geliģimini engelleyecektir. 65 Ġsrail in Kudüs ü ebedi baģkent ilan etmesiyle birlikte BM Güvenlik Konseyi nin 20 Ağustos 1980 de aldığı 478 sayılı kararı uyarınca Türkiye, 28 Ağustos 1980 tarihinde Kudüs temsilciliğini kapatmıģ, 66 ardından, 26 Kasım 64 Sönmez, Mustafa; Türkiye Ekonomisinde Bunalım - 12 Eylül ve Sonrasının Ekonomi Politiği, 2. Baskı, İstanbul, Belge Yayınları, 1986, s. 156,161. 65 Özcan, a.g.e., s.36. 66 Arım, Reşat; Türkiye ve Kudüs Sorunu, Der. Meliha Benli Altunışık, Türkiye ve Ortadoğu, Tarih, Kimlik, Güvenlik, İstanbul, Boyut, 1999, s.162.