Anahtar Kelimeler: Eğitim eşitsizliği, kayıt dışı istihdam, beşeri sermaye, eğitim Gini endeksi

Benzer belgeler
etmektedir. Genç nesil olan 25 yaş kesiti için eğitim kazanımı neredeyse her bölgede tüm nüfusa oranla daha eşittir.

Araştırma Notu 17/212

Araştırma Notu 18/229

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış

Sosyal Güvenlik (Emeklilik) Sistemine Bakış

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

Siirt İli İşgücü Piyasasında Nitelikli İşgücü İhtiyacı ve Mesleki Eğitim by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI.

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

Bu sayıda: 2017 Aralık ayı İşgücü, İstihdam ve Sigortalı İstatistikleri ile Birleşmiş Milletler in 2018 Dünya Mutluluk Raporu sonuçları

Araştırma Notu 13/159

ADANA İLİ EĞİTİM DURUMU RAPORU

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM Demografik Fırsat Penceresi

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2015 (SAYI: 36)

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

tepav Eğitim ve beceriler üzerine bazı tespitler Ozan Acar Ankara, 12 Mart 2007 economic policy research foundation of turkey

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ İŞGÜCÜ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Araştırma Notu 16/195

Grafik-6.1: Konut Fiyat Endekslerinde Büyüme (Türkiye ve İstanbul)

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2014 (SAYI: 32)

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

2010 YILINDA TÜRKİYE DE

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde)

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

TÜRKİYE HANGİ SIRADA? İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ NE GÖRE. Dr. Ayşe Betül YAPA. 68 Aralık Giriş

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme

Türkiye de Sigara Fiyatları ve Tüketim İlişkisi

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu

Dünya Nüfus Günü, 2013

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bilecik Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Bilecik İl Genel Meclis Toplantı Salonu

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

Araştırma Notu 16/192

Tablo 26. Kullanılabilir Gelire göre Sıralı %20 lik Grupların Toplam Tüketim Harcamasından Aldığı Pay

TÜRKİYE DE SOSYAL PLANLAMA; SORUNLAR ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: GİRİŞ VE EĞİTİM

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

Courses Offered in the PhD Program

Grafik 9 - Lise ve Üzeri Eğitimlilerin Göç Edenler İçindeki Payları. Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

Bu sayıda: 2017 Yılına ait İşgücü ve İstihdam verileri değerlendirilmiştir.

Nüfus ve Kalkınma İlişkisi: Türkiye (TÜİK'in Yeni Nüfus Projeksiyonları Işığında)

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

AYLIK İSTİHDAM DEĞERLENDİRMELERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EĞİTİMDE KUŞAKLARARASI HAREKETLİLİK Fırsat Eşitliğinde Türkiye Nerede?

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2014 (SAYI: 28) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2014 İTİBARİYLE)

RAKAMLARLA KONYA İSTİHDAMI FEYZULLAH ALTAY

Neredeyiz? Nereye gidebiliriz?

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

11. -9, KENTLEŞME HIZLANIRKEN EĞITIMLI, GENÇ NÜFUS GÖÇ EDIYOR ORTA KARADENIZ DE KIRSAL KALKINMANIN ROLÜ VE TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Araştırma Notu 15/182

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

İSTİHDAM VE İŞGÜCÜ PİYASASI RAPORU

Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır?

TÜRKİYE DE KADINLAR ÇALIŞMA YAŞAMINA UZAK. Yönetici Özeti

KAYSERİ. Hazırlayanlar Prof. Dr. Rıfat YILDIZ Pelin GENÇOĞLU Meryem ÇAVUŞOĞLU

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU:

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

1. GENEL EKONOMİK GÖSTERGELER

Transkript:

Eğitim Eşitsizliği ve Kayıtdışı İstihdam Üzerine Betimsel Yaklaşım: Türkiye Örneği Sinem Demircioğlu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, TR sinem@metu.edu.tr Merve Çelik, Anadolu Üniversitesi, TR mervecelik722@anadolu.edu.tr Kayıt dışı istihdam pek çok sosyal ve ekonomik etmenden beslenerek varlığını sürdürmektedir. Eğitim, istihdamın niteliğini etkileyen bu önemli unsurlardan biridir. Diğer bir ifade ile beşeri sermayenin bir parçası olan eğitim, kişilerin istihdam sahasındaki konumlarını belirlemede önemli bir ölçüttür. Bu çalışmada eğitim eşitsizliğinin ve kayıt dışı istihdamın yıllara göre değişimi incelenmiş ve betimsel bir analiz yapılmıştır. Bunun için eğitim Gini endeksi yardımıyla 1980-2010 yılları arasındaki eğitim eşitsizliği ortalama öğrenim süresi dikkate alınarak hesaplanmış ve 1988-2010 yıllarına ait TÜİK verilerine dayanan kayıt dışı istihdam oranları ile karşılaştırılmıştır. Bahsi geçen yıllarda ortalama eğitim süresine dayalı eğitim eşitsizliği azalırken kayıt dışı istihdamın da benzer bir eğilim gösterdiği saptanmıştır. Ancak her ne kadar kayıt dışı istihdamın toplam istihdam içindeki oranı düşse de bu oranın aslında azımsanamayacak kadar da yüksek olduğu bir gerçektir. Diğer yandan eğitim eşitsizliği azalıyor olsa da hala en yüksek kayıt dışı istihdam oranı eğitim seviyesi düşük olan kesimde görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Eğitim eşitsizliği, kayıt dışı istihdam, beşeri sermaye, eğitim Gini endeksi Jel Kodlar: I24, E26,O17 1

Giriş İstihdam, ülkelerin ekonomik yapılarını anlamak adına önemli verilerden bir tanesidir. Ülke ekonomisini etkileyen ve ondan etkilenen istihdam çok çeşitli formlarda karşımıza çıkabilmektedir. Diğer bir ifadeyle ülkelerin gelişmişlik ve kalkınma düzeylerini istihdamın yapılanma şeklinden de anlamak mümkündür. Kayıt dışı istihdam, istihdamın genel yapısını şekillendiren en önemli unsurlardan bir tanesidir. Pek çok ülkenin kontrol atına almaya çalıştığı bu unsur özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından büyük önem arz etmektedir. Kontrol edilemeyen bir ekonomik faaliyet olarak hem ülke ekonomilerini tehdit etmekte hem de çalışanların sosyal haklarını ellerinden almaktadır. Kişiler için ise çoğu zaman ekonomik sorunlarla bir baş etme yöntemi olarak çıkmaktadır. Çalışmada bir diğer başlık olarak ele alınan eğitim eşitsizliğinin kayıt dışı istihdam ile bağlantısı olduğundan iki faktör bir araya geldiğinde önemli sonuçlar doğurmaktadır. Sonuçların elde edilebilmesi için ise eğitim eşitsizliğinin ölçülmesi gerekmektedir. Literatürde eğitimin çeşitli konularına yönelik ölçümler yapılmaktadır. Bu ölçümlerden en çok kullanılanları okullara yapılan kayıt oranları, okullaşma oranı, test skorları gibi ölçümlerdir. Özellikle okullaşma oranları ülkelerin eğitim seviyelerini ölçmede kullanılan önemli bir gösterge iken sonraki yıllarda eğitim Gini endeksinin (EGE) literatüre eklenmesi eğitimde eşitlik kavramının önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Literatür Kayıtdışı istihdam kısa vadede geçerli bir istihdam şekli olarak görülse de uzun vadede bireylerin yaşamlarını etkiler hale gelmektedir. Diğer bir ifade ile bireyleri işsiz kalmaktan kurtaran bu sistem uzun vadede sosyal güvencelerini ellerinden almakta ve sisteme karşı olan dirençlerini azaltmaktadır. Herhangi bir sözleşmeye bağlı kalmadan çalışan birey ay sonunda maaşını alıp alamayacağını bile bilememektedir. Bununla beraber sözleşmeye bağlı kalmadan çalışmak söz konusu bireyin bu gibi aksaklıklarla karşılaşması halinde de yargı mekanizmalarına başvurmasının önünün tıkamaktadır. İşverenin hüküm sürdüğü işçinin haklarını hiç bir şekilde savunamadığı bir ortam oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra hem ülke ekonomisinin hem de bireyin emek gücünün sömürüsü haline dönüşmektedir. 2

Kayıt dışı istihdam bu konuyla ilgilenen ve verileri sağlayan kurumlar tarafından farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Maaşların ödenmeme durumunda herhangi bir koruma yönteminin olmayışı, zorunlu fazla çalışma ve fazla vardiya, habersiz işten çıkarılmalar, güvensiz çalışma şartları ve emeklilik, sağlık sigortası gibi sosyal hakların olmayışı ILO tarafından kayıt dışılığın en belirgin özellikleri olarak gösterilmektedir. Diğer yandan en yaygın tanım ise isminde de geçtiği gibi kayıtlı olmamakla ilgilidir. TÜİK in yaptığı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri nde de kayıt dışılık herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmamak şeklinde ifade edilir (2011). Bu kayıt dışılık SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) tarafından 3 e ayrılmış durumdadır: çalışanların SGK ya hiç bildirilmemesi, çalışma gün sayılarının eksik bildirilmesi ve sigorta primine esas kazanç tutarlarının eksik bildirilmesidir (SGK, 2017). 1 Kayıt dışı istihdam ilk tartışılmaya başlandığı yıllarda, Üçüncü Dünya Ülkeleri ekseninde ele alınsa da ilerleyen yıllarda durumun sadece bu ülkelerdeki yoksulluğu etkileyecek bir mekanizma olmadığı anlaşılmıştır. Tansel in de dediği gibi önceleri kalkınma literatürü gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelerdeki gibi kayıt dışı istihdamın yok olacağı öngörse de daha sonrasında yok olmadığı ve gelişmiş ülkelerde de yeniden belirdiği görülmüştür (1999,s.1). Günümüzde kayıt dışılık gelişmiş ülkelerde de tartışılmaya devam edilen konular arasındadır. Ülkemizde özellikle 1980 li yıllardan sonra kayıt dışı istihdamın yaygınlaşmasından söz etmek mümkündür. İşsizliğin yoğun olduğu ekonomilerde kayıtlı istihdam içerisinde kendilerine yer bulamayan kesim hayatını farklı yollarla idame ettirmeye çalışmaktadır ve kayıt dışı istihdam bunlar arasında başı çekmektedir. Bu gibi ekonomik etmenlerin yanı sıra bu istihdamı besleyen farklı sosyal sebepler de vardır. Hızlı nüfus artışına bağlı göç ya da farklı ülkelerden gelen göçler de kayıt dışı istihdamı artıran sebepler arasındadır. Göçmenler, kadınlar ve çocuklar bu istihdam türü içerisinde fazlaca yer almaktadır. Kimi sosyal grupları içine alırken kimileri de dışında bırakmakta ve toplumsal tabakalaşmayı güçlendiren bir etmen haline gelmektedir. Yani iş gücü piyasası içerisinde dezavantajlı grupları hedef aldığını 1 http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/kayitdisi_istihdam/genel_bilgi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2017. 3

söylemek mümkündür. Eğitim de bu sosyal etmenler arasında yer almaktadır. Kayıt dışı istihdamı etkileyen bir diğer neden ise vergi ve iş yeri denetimlerinin yetersizliği ile alakadır. Görüldüğü gibi kayıt dışı istihdamı etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır ve bu unsurları birbirlerinden ayrı düşünmek de çok mümkün değildir. Güloğlu bunları 3 başlık altında toplayarak sosyal, ekonomik ve mali idari sistemden kaynaklanan nedenler olarak adlandırır (2005, s.7). TÜİK in Tablo 1. de verilen 1988-2010 yıllarına ait kayıt dışı istihdam verilerine bakıldığında 1988 sonrasında kayıt dışı istihdamın düşüş eğiliminde olduğu görülmektedir. 1988 de toplam istihdam içerisindeki oranı %58,1 olan kayıt dışı istihdam, 2010 yılına gelindiğinde %43,3 e düşmektedir. Kayıt dışı istihdamın sayısal olarak çok büyük bir düşüş göstermese de toplam istihdamın da artışıyla yüzdelik olarak azaldığı görülmektedir. Tablo 1. 1988-2010 yılları arasındaki kayıtdışı istihdam rakamları. TOPLAM YILLAR İSTİHDAM (BİN) KAYIT DIŞI İSTİHDAM (BİN) % 1988 17.754 10.320 58,1 1990 18.539 10.314 55,6 1995 20.586 10.314 49,2 2004 19.632 9.844 50,1 2007 20.738 9.423 45,4 2008 21.194 9.220 43,5 2009 21.277 9.328 43,8 2010 22.594 9.772 43,3 Kaynakça: Atılım Üniversitesi Siyasi ve Ekonomik Araştırmalar Laboratuvarı (2017). Özellikle sanayinin de gelişmesiyle birlikte eğitim toplumların ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. İş gücünün niteliğini doğrudan etkilediğinden bu tip toplumlarda ekonominin bir 4

parçası konumundadır. Diğer yandan bireylerin iş gücü piyasası içerisindeki rekabet gücünü artırmakta ve beşeri sermayelerini yükseltmektedir. Eğitim seviyesi daha yüksek olanların sosyal güvenlik kurumuna bağlı olma eğiliminin daha yüksek olurken eğitim seviyesi düşük olanların ise sosyal güvenlik içerisinde daha az yer aldıkları görülmektedir. (Tansel, 1999, s.4) TÜİK in 2015 yılı verileri de benzer özellik taşımaktadır. Okuma yazma bilmeyenlerde kayıt dışı istihdam oranı %88,9 iken yükseköğretim mezunlarında bu oran %5,7 dir. Her ne kadar farklı yıllardan bahsediliyor olsa da mevcut eğilim eğitim seviyesinin yükseldiği durumlarda kayıt dışılığın azaldığını göstermektedir. 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 88.9 Okuma yazma bilmeyen 45.9 20.2 15.8 Lise altı Genel lise Mesleki veya Teknik Lise 5.7 Yüksek öğretim Şekil 1. 2015 yılına ait eğitim düzeyine göre kayıt dışı istihdam oranları. Kaynak: TÜİK (2015). Eğitim seviyesi düştükçe iş gücü piyasasında çalışanların rekabet edebilirliği düşmektedir. Diğer yandan eğitim seviyesiyle beraber sosyal güvenliğe verilen önem ve bu konudaki bilinç de değişmektedir. Mevcut durumu kabul etmelerine bile sebep olabilmektedir. Diğer yandan bu durumdan kurtulmak için başvurabilecekleri yerleri ve haklarını bilme konusunda da sorunlar yaşamaktadırlar (Çoruhlu-Kamalıoğlu, 2014,s.38). Eğitim Gini katsayısının temelinde eğitimin insanlar arasındaki dağılımı yatmaktadır. Okullaşmanın türevleri olan faktörler sadece okullaşmanın mutlak dönemdeki dağılımını ölçmektedirler (Thomas vd., 2001). Kısmi anlamdaki dağılıma bakmak için Thomas vd. (2001) tarafından türetilen eğitim Gini katsayısın hesaplamak gerekmektedir. Eğitim Gini 5

katsayısı ilki 1998 yılında olmak üzere Lopez vd. (1999) tarafından 20 seçili ülke baz alınarak denenmiştir. Sonraki yıllarda Thomas vd. (2001) tarafından yapılan analizde 85 ülke için eğitim Gini endeksi hesaplanmıştır. Zahang ve Li (2002) ile Barro ve Lee (1996) eğitimdeki eşitsizliği ortaya koymak için ve uluslararası ölçek kullanarak 1960 ve 1990 yılları arasındaki Gini endeksini hesaplamışlardır. Sonuca göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim seviyesi artsa bile bu iki ülke grubunda okullaşma yılları farkları giderek artmıştır. Eğitimdeki eşitsizliği ölçen ilk çalışmalardan biri Maas ve Criel in (1982) 16 Doğu Afrika ülkesindeki okula kayıt oranlarını ele alarak Gini katsayılarını tahmin ettikleri çalışmadır. Thomas vd. (2000) EGE ile eğitimdeki eşitsizliği ölçmüşlerdir. Araştırmanın sonucunda 1960-1990 yılları arasında 3 dönem süresince eğitime ulaşmadaki eşitsizliklerin git gide azaldığını belirtmişlerdir. Checchi (2001) ise eğitimdeki eşitsizliği tespit etmek adına gelir eşitsizliği ile eğitim başarısı arasındaki ilişkiyi tahmin etmiştir. Checchi iki koşul karşılandığı takdirde eğitim olanaklarında meydana gelen artışın gelir eşitsizliğini azaltacağını ifade eder. Bunlardan ilki başlangıç eğitim seviyesinin yeterince düşük olması, ikincisi ise ortalama eğitim seviyesinin yeterince hızlı olmasıdır. Türkiye ile ilgili yapılan çalışmalar da eğitim eşitsizliği konusunda önemli bilgiler ortaya koymuştur. Erdem ve Çoban (2005) 1980 ve 2000 yılları arasında eğitim eşitsizliğini ölçmüşlerdir. Tansel ve Güngör (2000) 1980-1994 yılları arasındaki eğitim eşitsizliğini ölçtükleri çalışmalarında şehirler arasındaki eğitim eşitsizliği farkında kişi başına düşen gelirin ve şehirleşme oranının sonuçlar açısından oldukça önemli olduğunu vurgulamışlardır. Kılıç (2014) Türkiye de eşitsizliğin bir hayli düşük olduğunu belirterek eğitimsel eşitsizliğin kaynaklarının azımsanmayacak kısmının cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklandığını belirtmiştir. Bunun yanı sıra eğitim seviyesinde gelir dağılımının da önemli olduğunu çalışmasında vurgulamıştır. OECD nin 2016 eğitim raporuna göre Türkiye de 2008 ile 2013 yılları arasında öğrenci başına düşen eğitim harcamaları büyük oranda artış gösterse de hala OECD ülkeleri arasında son sıralardadır (OECD,2016). Öztürk ve Kayaoğlu nun (2016) 2008 ve 2013 yılları arasında Türkiye deki illerin eğitimsel Gini endeksini hesapladıkları çalışmada yıllar 6

içerisinde eğitim eşitsizliğin giderek azaldığını ifade etmişlerdir. 2008 yılında 0.36 olan endeks, 2013 yılında 0.31 e düşmüştür. YÖNTEM Veriler Türkiye deki 1980, 1990, 2000, 2005 ve 2010 yıllarına ait eğitim Gini endeksi değerleri Dünya bankasından alınan ilgili veriler doğrultusunda derlenmiştir (World Bank, 2017). Bu veriler ilköğretimi bitirmeyen, ilköğretimi tamamlayan, ortaöğretimi bitirmeyen, ortaöğretimi tamamlayan, yükseköğretimi bitirmeyen ve yükseköğretimi tamamlayan 15 yaş üstü bireylerin toplam nüfus içerisindeki oranı ile ortalama okullaşma yılı verisidir. Eğitim Gini Endeksi Modelde eğitimdeki eşitsizlik Eğitim Gini Endeksinden (EGE) yola çıkılarak hesaplanmıştır. Ortalama okullaşma yılları baz alınarak hesaplanan ve Thomas vd. (2001) tarafından geliştirilen EGE, eğitimdeki eşitsizliği ölçmek için kullanılmıştır. Gini endeksinde olduğu gibi EGE de de elde edilen katsayılar 0 ile 1 değeri arasında yer almaktadır. 0 eğitim eşitliğinin tam olduğunu, yani eğitimin ülkedeki bütün bireylere eşit dağıtıldığını ifade ederken; 1 değeri eğitimin ülkede yalnızca bir kişide toplandığını yani eşitsizliğin en üst düzeyde olduğunu göstermektedir. Thomas vd. (2001) tarafından geliştirilen EGE formülü eşitlik (1) de verilmiştir: E EGE okullaşma oranının dağılımını baz alan EGE. 7

µ ilgili nüfusu baz alan ortalama okullaşma yılı. P i ve P j ilgili okullaşma seviyesindeki nüfusun toplam nüfusa oranı. y i ve y j farklı eğitim seviyelerindeki okullaşma yılı. n kullanılan verilerin kategori numarasıdır ve çalışmada n=7 olarak alınmıştır. Barro ve Lee (2000) nüfusun eğitim seviyesini yedi gruba ayırarak ülkelerin eğitim seviyelerini kategorilendirmişlerdir. Bu sınıflandırma sırasıyla okuma- yazma bilmeyen, ilköğretimi yarıda bırakan, ilköğretimi tamamlayan, ortaöğretimi yarıda bırakan, ortaöğretimi tamamlayan, yükseköğretimi yarıda bırakan ve yükseköğretimi tamamlayan kesim şeklindedir. EGE formülünün detaylı hali şu şekildedir (Thomas vd., 2001): E EGE = [p 2 (y 2 -y 1 )p 1 +p 3 (y 3 -y 1 )p 1 +p 3 (y 3 -y 2 )p 2 +p 4 (y 4 -y 1 )p 1 +p 4 (y 4 -y 2 )p 2 +p 5 (y 4 -y 3 )p 3 +p 5 (y 5 -y 1 )p 1 +p 5 (y 5 -y 2 )p 2 +p 5 (y 5 -y 3 )p 3 +p 5 (y 5 -y 4 )p 4 +p 6 (y 6 -y 1 )p 1 +p 6 (y 6 -y 2 )p 2 +p 6 (y 6 -y 3 )p 3 +p 6 (y 6 -y 4 )p 4 +p 6 (y 6 -y 5 )p 5 +p 7 (y 7 -y 1 )p 1 +p 7 (y 7 -y 2 )p 2 +p 7 (y 7 -y 3 )p 3 +p 7 (y 7 -y 4 )p 4 +p 7 (y 7 -y 5 )p 5 +p 7 (y 7 -y 6 )p 6 ] Bu eşitlik içerisinde: p 1 okuma yazma bilmeyen kesimin toplam nüfus içerisindeki oranı, p 2 okuma yazma bilen fakat ilköğretimden mezun olmayan kesimin toplam nüfus içerisindeki oranı, p 3 İlköğretim seviyesini tamamlayan kesimin toplam nüfus içerisindeki oranı, p 4 ortaöğretim seviyesine başlayıp tamamlayan kesimin toplam nüfus içerisindeki oranı, 8

p 5 ortaöğretim seviyesini tamamlayan kesimin toplam nüfus içerisindeki oranı, p 6 yükseköğretime başlayıp tamamlamayan kesimin toplam nüfus içerisindeki oranı, p 7 yükseköğretime başlayıp tamamlayan kesimin toplam nüfus içerisindeki oranı; y 1 okuma yazma bilmeyen bireylerin okullaşma yılı, y 1 =0; y 2 ilköğretime başlayıp mezun olmayan bireylerin okullaşma yılı; y 3 ilköğretimden mezun olan bireylerin okullaşma yılı; y 4 ortaöğretime başlayıp bitirmeyen bireylerin okullaşma yılı; y 5 ortaöğretimden mezun olan bireylerin okullaşma yılı; y 6 yükseköğretime başlayıp mezun olmayan bireylerin okullaşma yılı; y 7 yükseköğretimden mezun olan bireylerin okullaşma yılı. Eğitimin 7 seviyesinde de ortalama okullaşmayı hesaplayan formüller aşağıdaki gibidir: Okuma yazma bilmeme: y 1 =0 İlköğretimi bitirmeme: y 2 = y 1 +0.5C p =0.5C p İlköğretimi tamamlama: y 3 = y 1 +C p =C p Ortaöğretimi bitirmeme: y 4 = y 3 +0.5C s = C p +0.5C s Ortaöğretimi tamamlama: y 5 = y 3 +C s = C p + C s Yükseköğretimi bitirmeme: y 6 = y 5 +0.5C t = C p + C s +0.5C t Yükseköğretimi tamamlama: y 7 = y 5 +C t = C p + C s +C t Burada: C p ilköğretim dönemini; C s ortaöğretim dönemini ve 9

C t yükseköğretim dönemini ifade etmektedir. Thomas vd. (2001) ortalama okullaşma yılını (OOY) şu şekilde hesaplamışlardır: Thomas vd. (2001) EGE ile ilgili ülkelerarası yaptıkları analizde, ortalama eğitim seviyesinin artmasıyla EGE nin azaldığı sonucuna ulaşmışlardır. Daha yüksek ortalama okullaşma yılına sahip ülkeler, kendilerinden düşük ortalama okullaşma yılına sahip ülkelere nazaran eğitimde daha eşitlikçi olmaya yatkındırlar. Düşük gelir grubundaki ülkeler ise eğitim eşitsizliğinde yüksek gelir grubundaki ülkelere göre daha kötü durumdadırlar. Ampirik Analiz Çalışmada yukarıdaki formüle bağlı olarak 1980, 1990, 2000, 2005 ve 2010 yıllarına ait eğitim Gini endeksi hesaplanmıştır. Bütün yıllarda ilköğretim süresi 8 yıl üzerinden hesaplanmıştır. Türkiye deki eğitim sisteminde 2000 yılından sonra ortaöğretimin 4 yıla çıkarılması nedeniyle 2005 yılı öncesindeki ortaöğretim süresi 3 yıl iken 2005 yılından itibaren oluşturulan endekslerde ortaöğretim süresi 4 olarak alınmıştır. Ortalama okullaşma yılı ( Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının verilerine göre 1980 yılında 2.9 olarak alınırken, 1990 yılında 4.5, 2000 yılında 5.5, 2005 yılında 6 ve 2010 yılında 7.2 olarak alınmıştır. Yükseköğretim seviyesi ise bütün yıllarda 4 yıl olarak kullanılmıştır. Endeks sonuçları Grafik 1. de gösterilmiştir. Grafikten elde edilen sonuçlara göre 1980 yılı ile 2010 yılları arasındaki endeks değerleri arasındaki fark 0.32 dir. 30 yıl içerisinde meydana gelen bu düşüş eğitim dağılımındaki eşitsizliğin azaldığını göstermektedir. Genel olarak bakıldığında ise ilgili yıllar içerisinde eğitim dağılımındaki eşitsizlik giderek azalmıştır. 10

0.7 0.6 0.5 0.4 0.3 0.2 0.1 0 1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 Şekil 2. Yıllara Göre Eğitim Gini Endeksi. Bulgular ve Yorum Eğitim ve istihdam birbirinden ayrı düşünülmesi neredeyse imkânsız olan iki kavramdır. Eğitimde yapılan tüm iyileştirmelerin istihdam açısından olumlu yansımalarını görmek mümkündür. Bu araştırmada EGE ile eğitimdeki eşitsizlik ölçülmeye çalışılmış ve ardından da okullaşma oranlarının yükselmesi ile kayıt dışı istihdamın azalacağı ön görüsüyle kayıt dışı istihdamın yıllara göre değişim dinamiği ile eğitim eşitsizliğinin yıllara göre değişimi karşılaştırılmıştır. Burada elde edilen bulgular EGE nin ve toplam istihdam içerisindeki kayıt dışı istihdam oranlarının benzer özellik gösterdiği saptanmıştır. Eğitim dağılımı içerisindeki eşitsizlik yıllar içerisinde azalmış ve benzer şekilde toplam istihdam içerisindeki kayıt dışı istihdam oranı da düşüş göstermiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken tüm bunlar olurken son yıllardaki TÜİK verilerine bakıldığında hala kayıt dışı istihdam içerisinde en yüksek oranın eğitim seviyesi düşük grupta gözlenmesidir. Bu durumu eğitimin etkilerinin uzun vadede gözlemlenmesi ile açıklamak mümkün olabilecektir. Diğer yandan eğitim ile beraber kayıt dışı istihdamın tamamen ortadan kaybolacağını düşünmek de oldukça yanlış bir yorum olacaktır. Çünkü gelişmiş ülkeler açısından da hala büyük bir önem arz etmektedir. Bunu da kayıt dışı istihdamın salt eğitimden beslenmediği ile açıklamak mümkündür. Sonuç Eğitim Gini endeksi (EGE) özellikle son yıllarda önemi artan bir kavram olarak, eğitimle ilgilenen araştırmacıların inceleme konularından biri olmuştur. Türkiye de 80 li yıllar sonrası EGE de meydana gelen düşüş, eğitimin geçmiş yıllara nazaran daha eşit dağıldığını 11

göstermektedir. Kayıt dışı istihdam kavramı ise ülkede resmi yollarla kayıt altına alınmadan istihdam edilen işgünü ifade etmektedir. Çalışmada okullaşma oranının artması ve eğitimin ülke geneline daha eşit şekilde yayılmasıyla beşeri sermayenin güçlenmesi ve bu yolla kayıt dışı istihdamın azalması öngörülmüştür. Okullaşma oranındaki artışla birlikte eğitimli bireylerin hizmet edeceği sektörler daha verimli hale gelecek, çeşitlenen sektörlerle birlikte ülke ekonomisine hem nitelik hem de nicelik bakımından fayda sağlanacaktır. Unutulmaması gereken husus ise sadece okullaşma oranının artması değil, eğitimin bütün bireylere eşit şekilde dağıtılması gerekliliğidir. Çalışmanın sonucundan elde edilen bulgulara göre, öngörüldüğü gibi kayıt dışı istihdam yıllar içerisinde azalırken EGE de de azalma görülmüştür. Kayıt dışı istihdamda azalma görülse de en yüksek oranın eğitim seviyesi düşük olan kesimde toplanıyor olması eğitimin eşit şekilde dağıtılıp dağıtılmadığı sorusunu akıllara getirmektedir. EGE de yıllar içinde azalma meydana gelse de henüz istenilen düzeyde olmaması, kayıt dışı istihdamda da istenilen sonucun alınamamasına neden olan faktörler arasındadır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda ulaşılacak temel yargı, beşeri sermaye faktörüne verilen önemin arttırılması gerektiğidir. Aynı zamanda eğitim politikalarının geliştirilmesiyle eğitimin her kesime ulaşması sağlanmalıdır. Bu şekilde istihdamdaki kayıt dışılığın önüne geçilmesi mümkün olacaktır. Kaynakça Atılım Üniversitesi Siyasi ve Ekonomik Araştırmalar Laboratuvarı. (t.y.). Türkiye de kayıt dışı istihdam. 30 Mart 2017 tarihinde http://seal.atilim.edu.tr/turkiyede-kayit-disiistihdam dan alındı. Barro, R. J., & Lee, J. W. (1996). International measures of schooling years and schooling quality. American Economic Review, 86, 218-223. Barro, R. J., & Lee, J.W. (2000). International Data on educational attainment: updates and implications. Oxford Economic Papers, 53, 511-563. Checchi, D. (2001). Education, inequality and income inequality. Distributional Analysis Reseaarch Programme. Discussion paper No. DARP 52. 12

Çoruhlu- Kamalıoğlu, N. (2014). Kayıt dışı istihdam ve Türkiye de uygulanan mücadele politikalarının değerlendirmesi. Master Tezi, Hacettepe University, Ankara, Türkiye. ILO.(t.y.). Informal economy. 2 Nisan 2017 tarihinde http://ilo.org/global/topics/employmentpromotion/informal-economy/lang--en/index.htm7 den alındı. Güloğlu, T. (2005). The reality of informal employment in Turkey. Ithaca, NY: Cornell University, School of Industrial and Labor Relations, International Programs. Kılıç, Y. (2014). Türkiye de eğitimsel eşitsizlik ve toplumsal tabakalaşma ilişkisine dair ampirik bir çalışma. Eğitim Bilimleri Araştırmaları Dergisi, Uluslararası E-dergi. 4 (2). Lopez, R., Thomas, V.,& Wang, Y. (1999). Addressing the education puzzle: The distribution of education and economic reforms. Policy Research Working Papers. Maas, J., & Criel, G. (1982). Distribution of primary school enrollments in Eastern Africa. World Bank Staff Working Paper, 511. OECD (2016). Education at a glance 2016.OECD Indicators: Turkey. OECD Publishing. Öztürk, E., & Kayaoğlu, A. (2016). Education and income inequality in Turkey: New evidence from panel data analysis. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 38(2), 207-222. Sosyal Güvenlik Kurumu. (t.y.). Kayıt dışı istihdam. 30 Mart 2017 tarihinde http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/kayitdisi_istihdam/genel_bilgi/genel_bil gi dan alındı. Tansel, A.(1999, February). Formal versus informal sector choice of wage earners and their wages in Turkey. Economic Research Forum Working Paper No. 9927. Tansel, A., & Güngör A. D. (2000). Provincial inequalities in school enrollments in Turkey. Economic Research Forum Working Paper No, 2003. Thomas, V., Wang Y.,& Fan, X. (2001). Measuring education inequality: Gini coefficients of education. The World Bank Institute Office of the Vice President and Economic Policy and Poverty Reduction Division Policy Research Working Paper, 2525. TÜİK.(2011). Hanehalkı işgücü istatistikleri 2011, 1 Nisan tarihinde http://www.tuik.gov.tr/kitap.do?metod=kitapdetay&kt_id=8&kitap_id=25 den alındı. 13

TÜİK. (2015). İşgücü istatistikleri 2015, 2 Nisan 2017 tarihinde http://www.tuik.gov.tr/prehaberbultenleri.do?id=21567 dan alındı. Zhang J., & Li T. (2002). International inequality and convergence in educational attainment:1960-1990. Review of Development Economics, 6(3), 85-98. 14