ADLİ ANTROPOLOJİ BİTİRME TEZİ



Benzer belgeler
KİTAP İNCELEMESİ: ADLİ OSTEOLOJİ BOOK REVIEW: ADLİ OSTEOLOJİ (FORENSIC OSTEOLOGY)

Prof. Dr. Ayla SEVİM EROL İSKELETTEN CİNSİYET BELİRLEME

ADLİ BİLİMLERDE ODONTOLOJİ Malhun FAKIOĞLU Serra KARTAL Sevil ÇİMİR Tuğba BAŞKAYA

Tıpta bilirkişilik şu konuları kapsamaktadır:

İSKELETTEN YAŞ TAHMİNİ

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

Adli Tıp Enstitüsü 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuş olup, Tıp, Fen ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalları altında Li

TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ VE SİT ALANLARININ KORUNMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ PROJELER VE PLANLAR NELERDİR?

23-24 Mayıs 2014 Cuma - Cumartesi

Anabilim Dalı: DİSİPLİNLERARASI ADLİ BİLİMLER / ADLİ BİYOLOJİ

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

Adli Kimya ve Adli Toksikoloji - Doktora Programı Dersleri A. Zorunlu Dersler Kodu Dersin Adı Kredisi Madde Bağımlılığı (Teorik) 202

Hem OHSAS yönetim sisteminde hem de iş güvenliği mevzuatlarında Acil durum hazırlığı ve bu durumda yapılması gerekenler tanımlanmıştır.

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş.

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü dışındaki kurumlarda Yüksek Lisansını Tamamlamış Öğrencilerin Alması Zorunlu Dersler

Prof. Dr. Banu Çakır, HÜTF Halk Sağlığı AD. 5. ULUSAL İLK YARDIM SEMPOZYUMU , Ankara

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ EĞİTİM PLANI

BİYOLOG TANIM. Canlı türlerinin tanımlanması, sınıflandırılması, yaşamı ve evrimini etkileyen koşullar üzerinde araştırma yapan kişidir.

SOMA EYNEZ KAZASI İLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKENLER

Ateşli Silah Yaralanmaları

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

NTEMLERİ, LLERİN N TOPLANMASI ve SUÇLULARIN TESPİTİ

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

Yrd.Doç.Dr. Zülfü ARIKANOĞLU

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

SPOKEN CODES in OUR SKELETAL. MERVE PARLAKGÖRÜR* & Doç.Dr. ZELİHA KAYAALTI* *Ankara Üniversitesi, Adli Bilimler Enstitüsü, Ankara, TÜRKİYE

NAZİLLİ DEVLET HASTANESİ RİSK ANALİZİ PROSEDÜRÜ

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III IX. DERS KURULU (4 HAFTA)

UMKE Yönetmeliği ve Sağlık Personelinin Sahada Uygulama Yetkisi. Atatürk Üniversitesi Acil Tıp Uzm. Dr. Alpaslan ÜNLÜ 2017

LABORATUVAR YÖNETİMİNİN TEMEL UNSURLARI

Hasta Güvenliği Açısından Risk Yönetimi. Prof. Dr. Haydar SUR Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi

Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM I

ADLİ TIP STAJI STAJIN TANITIMI. : Adli Tıp Anabilim Dalı Dershanesi, Adli DNA ve Adli Antropoloji Laboratuvarı

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çalışan Sağlığı ve Bilimsel Kapasitenin Güçlendirilmesi Projesi

Hekim, Tıp Fakültesinden mezun olarak, diploma sahibi olan kişidir.

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. BETİMSEL ARAŞTIRMALAR

İnsan İskeletlerinde Foramen Magnum'dan Cinsiyet Tayini. Sex Determinatination From Foramen Magnum In Human Skeleton

ADLİ TIP LABORATUVARI VE İSTANBUL BAROSU. adlitip.yeniyuzyil.edu.tr

kime aittir sorusuna cevap aranır.

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir.

GENİTAL VE ANAL BÖLGE MUAYENESİ

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker

Erkan KÜÇÜKKILINÇ SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ NİN SAĞLANMASINDA, KESİCİ DELİCİ ALET YARALANMASINA KARŞI ÖNLEM ALMANIN ÖNEMİ

İŞ YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. İŞ SÜREKLİLİĞİ PLANLAMASI A. AMAÇ

İSTATİSTİKSEL PROSES KONTROLÜ

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/37

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme.

7.Hafta: Risk ve Risk Analizi. DYA 114 Çevre Koruma. BÜRO YÖNETİMİ ve YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI PROGRAMI Yrd.Doç.Dr. Sefa KOCABAŞ

şeklinde yürütülen geniş kapsamlı ve detaylı bir çalışmadır.

ÖLÇME BİLGİSİ. PDF created with FinePrint pdffactory trial version Tanım

3-9 KASIM ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ HAFTASI ARTVİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye Klinik Kalite Programı

Semih DOKURER

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

İNSAN KAYNAKLARI PERFORMANS YÖNETİMİ NEDİR?

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz,

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA


Stratejik Pazarlama 7. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

AFET VE OLAĞAN DIġI DURUMLARDA OLAY YERĠ GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMĠ

KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ ÖZ DEĞERLENDİRME SORULARI

HASTA KİMLİK TANIMLANMASI VE DOĞRULAMA TALİMATI

Radyoterapi Teknikerlerinin Eğitimi. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Radyoterapi Teknikeri Derya ÇÖNE

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ. Sağlık Hizmetleri. Hizmetleri. Hizmetleri. n Destek Sağlık Hizmetleri. n Veteriner Halk Sağlığı

TÜRKİYE DE KATASTROFİK SAĞLIK HARCAMA ORANLARINDA YAŞANAN YÜKSELİŞ NEDENİNİN ARAŞTIRILMASI ÖN ÇALIŞMA SONUÇLARI

Tezsiz program için alınan toplam AKTS Toplam: 90 Tezli program için alınan toplam AKTS Toplam: 122. I. Yarıyıl Dersin

Proje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel bilgiler TÜBİTAK Üniversite Öğrenci Projesi Hazırlama

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

S.D.Ü. TIP FAKÜLTESİ ADLİ TIP ANABİLİM DALI DERS YILI DÖNEM-V PROGRAMI

Arı Ürünleri, Bitkiler ve Sağlığımız. Yard.Doç. Dr. Mine Koçyiğit

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

MEME KANSERİ TARAMASI

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 1.sınıfın sonunda;

Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN

AV. VEDAT CANBOLAT AV. ELİF CANBOLAT GÖKTEPE

İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ

7. İGY Zirve Ankara Ali Şahin Eğitim Satış Koordinatörü Yüksekte Çalışma ve Kurtarma Eğitmeni IOSH Tek./Irata L3/KKD Kontrolörü

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Sterilizasyon ünitesine yönelik fiziki düzenleme yapılmalıdır.

İşçi Sayısı : Erkek Kadın Genç Çocuk Özürlü. Kaza Tarihi :... Kaza Gününde İşbaşı Saati :... Kazanın olduğu saat :...

RİSK ANALİZ PROSEDÜRÜ

AKILLI KAVŞAK YÖNETİM SİSTEMİ

Transkript:

T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ADLİ ANTROPOLOJİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Müge BAYRAKTAR Danışman Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr. Ender ŞENOL İZMİR-2014

ÖNSÖZ Öğrenim hayatım boyunca desteklerini esirgemeyen aileme, Adli Antropoloji adlı tezimin belirlenmesinde ve hazırlanmasında bana değerli görüşleri ile yol gösteren ve her konuda yardımcı olan değerli tez hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Ender ŞENOL a, sonsuz teşekkürlerimi sunarım. İZMİR-2014 Stj. Diş Hekimi Müge BAYRAKTAR

İÇİNDEKİLER GİRİŞ....1 1. KİMLİKLENDİRME........2 1.1. Kimliklendirme Araştırmasının Amaçları...3 1.2. Kimlik Tespitinde Dikkatli Olunması Gereken Noktalar...4 1.3. Kimliklendirme Araştırmasının Uygulamaları...6 2. ADLİ ANTROPOLOJİ.......6 3. OLAY YERİ İNCELEME VE KEŞİF...11 4. BULUNAN İSKELET PARÇALARININ İNCELENMESİ...12 4.1. Olay Yerinde Öncelikli Olarak Yapılması Gereken İşlemler....13 5. İSKELET BULUNTULARINA YÖNELİK ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ 5.1. Hava Fotoğrafları...14 5.2. Diğer Yöntemler...14 6. BULUNAN İSKELET KALINTILARININ AYRIMI...15 7. LABARATUVAR AŞAMASI...16 7.1. Biyolojik Yaş Tayini.......17 7.2. Cinsiyet Tayini......18 7.2.1. Antroposkobik Yöntem... 19 7.2.2. Antropometrik Yöntem.......20

7.3. Boy Uzunluğu Tayini... 20 7.4. DNA İncelenmesi... 21 SONUÇ......23 KAYNAKLAR........25 ÖZGEÇMİŞ..... 28

GİRİŞ Adli tıp, multidisipliner bir bilim dalıdır ve insanı ilgilendiren tüm adli olaylar adli tıbbın konusu dâhilindedir. Adli tıp, adli patoloji, adli seroloji, adli psikiyatri, adli odontoloji, adli hemogenetik, adli antropoloji, adli toksikoloji, adli travmatoloji gibi çok çeşitli çalışma alanlarına ayrılmıştır (1, 2). Adli tıbbın geliştirdiği ilkeler ve yöntemler sayesinde tıp biliminin sahip olduğu bilgi ve olanaklar, adalete yardım amacıyla kullanılmaktadır. Şahıslara karşı işlenmiş suçlarda önce suçun maddi unsurları araştırılır, travmatik lezyonların ağırlık dereceleri saptanır. Ölüm olaylarında ölüm nedeni ve mekanizması, ölümde suçu işleyen kişinin (failin) eyleminden başka faktörlerin de rolü olup olmadığının araştırılması gerekir. Bir travma ya da zehirlenmeden sonra ölüme kadar geçen sürenin uzaması halinde dış etki ile ölüm arasında nedensellik bağı olup olmadığı araştırılır. Kimliği belli olmayan kişilerin kişisel özellikleri belirlenerek kimlik tespiti yapılır. İnsan vücudunda meydana gelen lezyonların ne gibi bir araçla yapıldığı belirlenebilir. Suçta kullanılan alet ve araçların muayenesi, zehirlenme olgularında yapılan toksikolojik analizle suçlunun ruhsal durumu ve ceza sorumluluğu, çocukların,yaşlıların ve akıl hastalarının medeni haklarını kullanma yeteneğine sahip olup olmadığının tayini gibi sorunlar adli tıbbın uğraşıları arasında yer alır (3)

1. KİMLİKLENDİRME Adli tıbbın en önemli ve en geniş konularından biri kimliklendirmedir. Adli tıp çalışma alanlarının pek çoğu kimliklendirme konusunda yardımcı olmaktadır. Her an deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerin, uçak, tren ve deniz kazaları gibi kitlesel felaketlerin, savaşların, terör olaylarının yaşandığı, güvenlik unsurlarının son derece önem kazandığı dünyamızda kimliklendirme ve dolayısıyla kimliklendirmeye yardımcı adli tıp çalışma alanlarının önemi her geçen gün artmaktadır (1, 2). Bireyi diğer kişilerden ayıran ve tanınmasını sağlayan özelliklere kimlik, canlı veya ölü bir kimseyi tanıtma ve başkalarından ayırmaya yarayan özelliklerin ortaya konulmasına da kimlik belirtimi denir. Kişinin nüfus kayıtlarına yazılı olan kimliğine adli kimlik denir. Adli kimlik; canlı veya ölünün üzerinden çıkan nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, öğrenci belgesi gibi çeşitli belgelerden saptanır. Bu belgeler bazen güvenilir olmayabilir. Örneğin, başka birisine ait kimlik kullanılarak haksız kazanç sağlama, kimliğini saklama gibi amaçlarla sahte kimlikler kullanılabilir. Kişinin görüntüsünün olduğu gibi tanımlanmasına tıbbi kimlik denir. Daha çok ölülerde yapılan bir uygulamadır. Tıbbi kimliğin belirlenmesine, ölünün üzerindeki elbiselerin incelenmesi ile başlanır. Ayrıca; takılar, gözlük, işitme cihazı, protez vb. tarif edilerek rapora yazılır. Bunun sonucunda, kişinin sosyal durumu hakkında da bilgi sağlanır. Ölünün elbiseleri çıkarılarak cinsiyeti ve tahmini yaşı kaydedilir. Daha sonra da boyu, kilosu, cilt rengi, saç rengi ve saç boyu, varsa sakal ve bıyığın özellikleri, ağız boşluğu, dişlerin adedi ve özellikleri bir şema halinde belirtilir. Varsa vücutta diğer iz ve belirtiler (skar dokusu, dövme vs.) yazılır (3, 4). 2

Kimlik tespiti yapılırken ceset üzerinde yapılacak çalışmalar kadar daha önce kişiyle ilgili tutulmuş kayıtlar da belirleyici konumdadır. Kayıtların iyi tutulduğu ülkelerde karşılaştırma yapabilmek için kimlik tespitinde önemli rol oynayan ve elde edilmesi gereken dökümanlar şunlardır: - Kayıp insanların raporları - Parmak izleri - Dişlerle ilgili kayıtlar - Geçirmiş olduğu hastalıklar ve ameliyatların raporlarını kapsayan sağlık ve hastane kayıtları - Kan grubunu içeren laboratuar kayıtları - Çekilmiş olan röntgen filmleri - Çalıştığı işle ilgili kayıtlar - Varsa polis kayıtları (5) 1.1. Kimliklendirme Araştırmasının Amaçları Kimlik tespitinde yapılacak olan adli araştırmada cevaplanması gereken sorular şunlardır (6): - İskelet kalıntılar insana mı aittir?eğer insana aitse kaç kişiye aittir? - Eğer kalıntılar insana ait ise, hangi bulgular yaşını ve genel özelliklerini tespit etmeye, aynı zamanda cinsiyeti, ırkını ve kalıntıların bireysel karakter (yaş, boy vs) özelliklerini belirlemeye yarar? - İnceleme ve postmortem bulgulara dayanarak, ölüm zamanının belirlenmesi ve / veya ölüm ile ilgili kalıntıların bulunması arasındaki sürenin tespit edilmesi olası mıdır? - İskelet patolojisi var mıdır? 3

- Ölüm nedeni ve orijini nelerdir? - Ölüm sonrası yaralanmalar (yaralar) korunmuş mudur? - Saldırganla kurban arasında fiziksel delil değişimini gösteren herhangi bir şey var mıdır? (6). - Dişler kimlik tespiti açısından önemlidir. Her dişin kalıtımsal veya kazanılmış özelliklerinin incelenebileceği 5 yüzeyi bulunduğundan, 32 daimi dişi olan erişkin bir bireyin ağzında 160 farklı dental yüzey, 20 adet süt dişi olan bir çocukta ise toplam 100 farklı dental yüzey bulunur. Tek yumurta ikizlerinde bile birbirinin aynısı iki diş dizisi bulmak olasılık dahilinde değildir (7). - İskelet, dental ve radyografik bulguların değerlendirilmesini ve yorumunu yapmak için uzmanların görüşünden yararlanmak gerekir. Adli araştırmanın uygulanması sırasında olabildiğince çabuk hareket edilmesi gerekmektedir. Doğa koşulları ve / veya dış etkenler yüzünden bulgularda değişikliğe yol açacak olaylar olabilir. O yüzden olabildiğince çabuk olay yerinde çalışılmaya başlanmalıdır (5). 1.2. Kimlik Tespitinde Dikkatli Olunması Gereken Noktalar Kimlik tespitinde dikkatli olunması gereken noktalar şunlardır (7): - Olay yerindeki araştırma sırasında çevrenin güvenliği sağlanmalıdır. - Fiziksel deliller için muhafaza zinciri oluşturulmalı ve devam ettirilmelidir. - Fizik antropologların, diş hekimlerinin, radyologların ve diğer uzmanlarla birlikte çalışma koşullarının sağlanması gerekir. 4

- Kimliklendirme için gerekli fotoğraflar, tüm vücuda ait radyolojik görüntüler ve diğer özel çalışmalar; notlarla, krokilerle ve diyagramlarla birlikte dökümanlar elde edilmeye çalışılmalıdır. - Tekrar gözden geçirme, araştırma ve patolojik bulguların ilişkisi için tüm gerekli kayıtlar bulunmalıdır. - Bilinen bilgilerle karşılaştırma için araştırma sonuçları incelenmeli, anlatılmalı, kaydedilmeli ve listelenmelidir. - Yanmış, çürümüş, sakat veya iskelet kalıntılarını inceleme için işe yaramaz olarak düşünmemek gerekmektedir. - Postmortem yaralanmalar ve artefaktların tanımlanması unutulmamalıdır. - Olgu, giysiler, kişisel özellikler ve çevre arasındaki ilişkileri olayın geçtiği yerdeki gözlemleri notlar, krokiler, diyagramlar ve fotoğraflarla döküman haline getirilmeden bozulmamalıdır. - Birleşik iskelet kalıntılarını kalıntıların şemasını yapmadan incelemeye kalkmamalı, kemikler ayrılmalı ve anatomik sıraya konulmalıdır. - Akrabalar ya da arkadaşlarca yapılan kişisel kimliklendirmeye güvenilmemelidir. - Toksikolojik çalışmalar için örnekleri formole koyulmamalıdır. - Hayvan ve insan kalıntıları karıştırılmamalıdır. - Olgu tüm vücut ve diş röntgen filmleri çekilmeden, parmak izi alınmadan ve antropolojik inceleme yapılmadan gömülmemelidir. - Kimlik tespiti yapılmamış olgular gömülmemelidir. - Olay yerinde spekülasyona izin verilmemeli, gelişigüzel açıklamalar yapılmamalıdır (5). 5

1.3. Kimliklendirme Araştırmasının Uygulamaları (6). Ya Da İskeletleşmiş Kalıntılarda Kimlik Tespiti (6). 2. ADLİ ANTROPOLOJİ Adli Tıp, son yıllarda ülkemizde birçok bilim dalıyla birlikte çalışan ve önemini giderek artıran bir bilim dalı haline gelmiştir. Adli tıpla birlikte çalışmalarını sürdüren ve temelini iskeletlerin kimliklendirilmesi çalışmalarından alan önemli bilim dallarından bir tanesi de Adli Antropoloji'dir. Adli Antropoloji, ölüm sonrası insan iskelet kalıntılarının tanımlanmasıyla birincil olarak ilgilenen Fizik Antropoloji'nin bir dalıdır. Genel olarak kimliklendirmeye yardımcı olmak amacıyla insan iskeletlerinin temel biyolojik profillerini ortaya koyar. Bu biyolojik profil genellikle yaş, cinsiyet, boy, köken ve ölüm sonrası değişimleri kapsar ve aynı zamanda pozitif kimliklendirme için ek bazı bilgileri de sağlayabilir (7). 6

Adli antropoloji, insanın insan olabilmek için geçirdiği aşamaları ele alan ve onun biyolojik gelişmesinin tarihi ile ilgilenen biyolojik antropolojinin, adli amaçlı kullanımı ile gelişmiştir. Antropolojinin, Adli Tıp Kurumu'na yardımcı olan bu alt dalına, aynı zamanda Uygulamalı Antropoloji adı da verilmekte ve bazı ülkelerde antropolojinin bir alt disiplini olarak ele alınmaktadır (8). Stewart (1979) tarafından Adli Antropoloji, "insana ait olan, az ya da çok yumuşak dokulardan ayrılmış ve iskelet haline gelmiş kalıntıları inceleyen, adli ve insani amaçlara yönelik kimlik tespiti yapan bilim dalı" şeklinde tanımlanmaktadır ve antropoloji biliminin, adli amaçlı kullanımı için gelişen bir alt disiplin olarak değerlendirilmektedir (8). Zaman zaman kimliği belirlenemeyen ve adli olgu olarak değerlendirilebilecek çeşitli cesetler jandarma ve polis tarafından bulunarak ilgili birimlere teslim edilmektedir. Son dönemlerde çok hızlı gelişmekte olan adli bilimlerde, her bir kalıntıdan (saç, kıl, kepek, meni vs) kimlik teşhisi yapılabilmekte; ancak, yumuşak dokusu çürümüş ve iskelet haline gelmiş cesetlerde kimliklendirmede Adli Antropolog ünvanına sahip bilim insanlarına ihtiyaç duyulmaktadır (7). Adli Antropolojik araştırmalarda, genellikle bireyin ölümünden sonra iskelet haline gelen kalıntıları incelenmektedir. Bu incelemeler sırasında antropoloji biliminin teknik ve yöntemlerinden yararlanılmaktadır. İskeletler ve onun etrafında bulunan diğer bulgular ise iskelet bilgileriyle birlikte değerlendirilerek bireyin kimliği konusunda bilgiler çıkarılmaktadır. Adli antropolojik incelemelerle, ölen insanların el kullanımına bağlı olarak ellerde oluşan değişimlerin iskelet üzerinde bıraktığı izleri, yaşam tarzının vücut kemiklerinde oluşturduğu değişiklikleri (at biniciliği, pipo kullanma alışkanlığı veya kişinin mesleğine bağlı oluşumları) 7

belirlemek mümkün olabilmektedir. Bununla birlikte antropolojik incelemelerle, düşme, yaralanma vb. olaylar sonucu oluşan travmatik oluşumlar ve bunlara neden olan aletlere ilişkin bilgi edinmek mümkün olabilmektedir. Ayrıca bireyin dişlerindeki bulgular da kimlik belirlemede önemli ipuçları sağlar (8). Doğal afet, kaza ve insan kaynaklı felaketler sonrası, hayatını kaybedenlerin kimliklerinin tespit edildikten sonra defnedilmeleri gerekmektedir. Ancak bu her zaman mümkün olamamaktadır. Ani ve kitlesel olaylar sonrası ölenlerin cesetlerine her zaman ulaşmak mümkün olamadığından, bunlar bir süre geçtikten sonra bulunabilmektedir. İşte bu durumdaki olgulardaki fiziksel ve biyolojik delillerden yararlanarak, hukuki ve tıbbi açıdan felaketzedelerin kimliklerinin belirlenmesi işlemine felaket kurbanlarının kimliklendirilmesi olarak tanımlanmaktadır ve bunun için dünyada yaygın olarak kullanılan "disaster victim identification" kelimelerinin baş harflerinden oluşan ve uluslararası kabul gören DVI terimi kullanılmaktadır (7,9). DVI çalışmaları; iletişim, arama-kurtarma ve kimlik tespit olmak üzere üç aşamada gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalarda başarı ancak; arama - kurtarma faaliyetlerinin kurallara uygun yapılarak, cesetlerin bütün ya da bütüne yakın çıkarılmasına bağlı olarak elde edilebilmektedir (10,11). Uygun şekilde kazılıp ortaya çıkarılan iskelet kalıntılarından bireyin morfolojik ve sağlık yapısı belirlenirken, bireylerin oluşturduğu toplumların da demografik yapıları, sağlık sorunları ve toplumların birbirleriyle olan akrabalık ilişkileri gibi toplumlara özgü önemli bilgiler elde edilebilmektedir. Ancak bu bilgilerin sağlıklı ve güvenilir olabilmesi için olay yeri olarak kabul edilen kalıntıların bulunduğu yer, olay yeri inceleme kurallarına uygun olarak değerlendirilmeli; kazı çalışmaları sırasında iskeletlerin çıkarılmasında doğru yöntemler uygulanmalıdır. Aksi takdirde yapılacak incelemelerde yanlış sonuçların 8

çıkması kaçınılmaz olacaktır (12). Adli Antropoloji çalışmalarında insan iskelet kalıntıları bulunduğunda yanıtlanması gereken belli başlı soruları şu şekilde sıralamak mümkündür; Kalıntı bir kemik midir? Adli antropolojinin temel çalışma alanı iskelet biyolojisi ve osteoloji olduğu için kalıntıların bir kemik olup olmadığı çok yüksek bir yüzdeyle doğru olarak tanımlanabilir. Kemik ya da kemikler insana mı aittir? Adli Antropolojinin temel çalışma alanı iskelet biyolojisi olduğu için, kalıntıların bir insana ait olup olmadığı çok yüksek bir yüzdeyle doğru olarak belirlenebilir. Kemikler kaç bireye aittir? Bazı durumlarda birden fazla bireye ait kemikler bir arada bulunabilir. Bu durumda birey sayısının tespit edilmesi gerekir. Buluntu bir erkeğe mi, yoksa bir kadına mı aittir? Adli Antropoloji çalışmalarının en önemli çalışmalarından bir tanesi, bireyin cinsiyetinin doğru olarak tayin edilmesidir. Bulunan iskeletin ya da kemiğin cinsiyeti farklı teknikler kullanılarak hem morfolojik (kafatasının ve leğen kemiğinin kadın ve erkekte gösterdiği morfolojik farklar) hem de metrik olarak (diskriminant analizi) tayin edilebilmektedir. Birey kaç yaşında ölmüştür? İnsan iskeletleri üzerinde yapılan önemli çalışmalardan bir diğeri ise, bireyin kaç yaşında yaşamını yitirdiğinin tahmin edilmesidir. Yaş tahmini için geliştirilen metotlar kullanılarak (bebek, çocuk ve erişkinler için ayrı ayrı olmak üzere) bireyin yaşı tahmin edilmektedir. Boy uzunluğu ne kadardır? Fiziksel yapının belirlenmesinde kullandığımız boy uzunluğu, farklı kemiklerin ölçülerinden yararlanarak regresyon denklemleri 9

aracılığı ile hesaplanabilmektedir. Eğer iskeletin bütünlüğü bozulmamışsa anatomik metotla, iskeletin bütünlüğü bozulmuşsa matematiksel metotla, boy uzunluğu hesaplanabilmektedir. Hangi ırka aittir? İskelette ırksal morfolojik özelliklerin tanımlanmasının güçlüğüne rağmen (günümüz toplumları oldukça karışmıştır), vücudun gösterdiği temel morfolojik özellikler ve metrik veriler değerlendirilerek bireyin ait olduğu ırk tespit edilmektedir. Kemiklere yansımış patolojik bir bulgu ya da bulgular var mıdır? Kemiğe yansımış bütün patolojik ve travmatik değişmeler, sebepleri ve özellikleriyle birlikte tanımlanmaktadır (6,7). İskeletin bulunduğu alan, iskelet kaldırıldıktan sonra elenmiş ve kontrol edilmiş midir? İskeletin bulunduğu alan iskeletin kaldırılmasından sonra çok iyi incelenmeli, farklı açılardan fotoğrafları çekilmeli ve gerekirse bu alan elenmelidir. Toprak içinde görülemeyen, iskeletin tanımlanmasında kullanılabilecek bilgiler bu şekilde ortaya çıkarılabilmektedir. Birey ya da bireylerin kimliklendirilebilmesi için detaylı kayıt işlemleri ve etiketlenmesi yapılmış mıdır? Bulunan iskeletin tanımlanmasının yapılabilmesi için elde edilen bütün verilerin kayıt edilmesi ve etiketlenmesi gerekmektedir. Daha sonra başvurulması gereken bir bilgi olursa kayıt altında tutulan veriler kullanılabilir (6,7). Adli antropoloji, özellikle son birkaç yıl içerisinde tüm dünyada popüler hale gelmiş bir bilim dalı olup, her geçen gün adli bilimlerdeki yeri ve önemi büyümektedir. Daha önceleri, adli vakalarda sadece polisler ve dedektifler görev alırken, özellikle yumuşak dokunun olmadığı, sadece kemik bulunan vakalarda, mevcut meslek birimlerinin yetersiz kalmalarından dolayı günümüzde adli 10

antropologlara ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Adli antropoloğun görevi, insan iskeletlerini inceleyerek muhtemel yaş, boy, cinsiyet tahmini yapmak, bireyin vücudunda ölmeden önce meydana gelmiş ve kemiklerine yansımış antemortem olayları tespit etmek (iyileşmiş kırıklar, medikal implantlar, kemiğe yansıyan hastalıklar vs.) ve ölüm anında bireyin kemiklerinde meydana gelen travmaları inceleyip yorumlayarak maktulün muhtemel ölüm sebebi hakkında tıbbi ve hukuki yetkililere yardımcı olmaktır. Kısacası adli antropologlar, özellikle yalnızca kemiklerin bulunduğu ve hiçbir bilginin var olmadığı vakalarda, bireyin kimliklendirilmesinde ve muhtemel olum sebebinin ortaya çıkarılmasında büyük rol oynarlar (13). 3. OLAY YERİ İNCELEME VE KEŞİF Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda özellikle olay yeri inceleme ve kemik buluntularının incelenmesine yönelik olarak Özgür Bulut, Semih Bol, Oğuz Karakuş un yaptığı çalışmada adli vakalara ait iskelet buluntuları için saha prosedürü standartları adlı çalışması dikkati çekmektedir. Yapılan çalışmada; olay yerinde meydana gelmiş her türlü vakaya, vakanın yapısına ve özelliğine göre gerekli ekipmanlar ile bilimsel teknikler ışığında ve bir plan dâhilinde yaklaşılması gerektiği ve (14) Olay Yeri İnceleme, Adli Antropoloji ve Adli Arkeoloji bilimlerinin kullandığı teknik ve yöntemler ile adli olaylara ilişkin olay yerinde bulunan iskelet buluntularının çıkarılması, toplanması, aynı zamanda fotoğraf ve çizimle belgelenmesi meydana gelen adli olayın aydınlatılması ve çözülmesi sürecinde önemli rol oynamaktadır denmektedir (14).Yine aynı çalışmada olay yerinden elde edilen iskelet buluntularından bireyin kimliği, ölüm nedeni, ölüm zamanı gibi birçok sorunun cevaplandırılması için iskelet buluntularının mümkün olabildiğince tümüne ulaşılması ve en az hasara uğramış olması önemlidir, dolayısıyla, olay yerinden elde 11

edilecek olan iskelet buluntularının bilimsel teknikleri içeren standart prosedürler dahilinde çıkarılması, toplanması, paketlenmesi ve laboratuara gönderilmesi gerekmektedir denmektedir (14). Geliştirilecek olan standart prosedürler üç ana uzmanlık alanını kapsamaktadır. Birincisi, adli vakalarda iskelet ve iskelete ait buluntuların çıkarılmasında arkeolojik teknik ve yöntemlerin kullanılması ve olayların tafonomik yorumlanması olan Adli Arkeoloji, ikincisi, buluntuların kayıt altına alınması ve üzerinde yürütülecek iskelet incelemelerini içeren Adli Antropoloji, üçüncüsü ise bir ve ikinci safhaların öncesini ve tamamını kapsayan olay yeri incelemesidir (14) 4. BULUNAN İSKELET PARÇALARININ İNCELENMESİ Adli vakalarda cesetlerin açık arazide bulunması pek mümkün olmamaktadır. Adli vakalarda cesedin bulunması, suçlu tarafından bilinçli ve planlı bir şekilde saklandığı için zordur. Açık arazide ceset, kimi zaman ilkbahar ve sonbahar aylarında tesadüfen avcı, çoban, çiftçi, kazı-inşaat çalışmaları yapan işçiler tarafından, kimi zaman da olay hakkında bilgisi olan görgü tanığı ve muhbir ifadesiyle bulunabilmektedir (14). Özellikle felaket kurbanlarına en kısa zamanda ulaşmanın en önemli yolu doğru arama yöntemini seçmektir. Jeofizik yöntemler, coğrafi bilgi sistemleri (CBS), görme (fiber-optik kamera) ve dinleme (akustik dedektör), ground penetration radar (GPR) ve rezistivite kullanılan yöntemler arasında yer almaktadır (9). Bireye ait iskelet bulunduğunda, olay yerinde herhangi bir araştırma yöntemine başlamadan önce buluntu alanı en geniş çapta koruma altına alınmalıdır. Buluntu alanı bir yerleşim bölgesinde veya yakınında ise ikinci bir şerit daha çekilmek suretiyle ilgisiz kişilerin olay yerine gelmeleri engel olunmalıdır (14). 12

Yine toplu ve ya karışık mezar çalışmalarında da, jeofizik araştırmaları ile mezarın sınırları doğru belirlenerek hemen koruma altına alınmalıdır ve bulunduğu andaki ayrıntılar çeşitli şekillerde belgelendirilmelidir. Bu belgelendirme esnasında arkeoloji biliminin metotlarından yararlanılabilir. Metotlar uygulanarak üstü açılmalı ve iskeletlerin bütünlüğü bozulmadan numaralandırılmalıdır. Tahrip olmuş veya olabilecek durumda olan iskeletlerin anında antropometrik ölçüleri alınmalı, toprak örnekleri ve buluntular sistematik bir şekilde toplanmalıdır. Adli Antropolojik çalışmalarda, insan veya omurgalı diğer hayvanlara ait iskelet kalıntıları bulunduğunda aşağıda belirtilen düzen içerisinde inceleme yapılması en doğru sonuçlara ulaşılması için önemlidir (7). 4.1. Olay Yerinde Öncelikli Olarak Yapılması Gereken İşlemler Herhangi bir şüpheli buluntu belirlendiğinde öncelikle fotoğraf makinesi, kamera v.s. gibi cihazlarla çok iyi bir belgelendirme yoluna gidilmeli, alan çalışmalarında kullanılmak üzere her türlü detayı içeren iskelet bilgi formları ile kazı çalışmalarına uygun alet edevat bulundurulmalı, bulunan kalıntıların ne tür canlıya ait iskelet kalıntısı olduğu tespit edilmeli, bulunan iskelet kalıntıları yerli yerinde mi yoksa taşınmış mı olduğu belirlenmeli, insan veya omurgalı hayvan kalıntıları olup olmadığı belirlendikten sonra ayrı ayrı işlem uygulanmalı, eğer toplu mezar veya karışık kemikler bulunmuş ise, bunların rastgele atılmış veya düzenli bir toplu mezar olup olmadığı belirlenmeli, bunların kaç bireye ait olduğuna ilişkin bir çalışma yapılmalı, olay yerinde bulunan her bir materyal ayrıntılı bir şekilde bilgi formlarına kaydedilmelidir (7). 13

5. İSKELET BULUNTULARINA YÖNELİK ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ 5.1. Hava Fotoğrafları Arkeolojik kazı alanları için uçaktan, helikopterden ve uydudan alınan fotoğrafların kullanılması adli vakalardaki gömülerin bulunmasında da olumlu sonuçlar verebilir. Cesedin gömüldüğü yerde bulunacak bitki veya otun dağılımı ile şüphelenilen yerin uzun yıllar içinde çekilmiş fotoğrafların karşılaştırılması yoluyla olası gömüler bulunabilir (14, 23). Özellikle savaş suçlarıyla ilgili yürütülen adli soruşturmalarda toplu mezarların bulunmasında hava fotoğraflarının önemli katkısı vardır (14, 24).Kızılötesi ışınlara duyarlı kameralar ile uçaktan çekilen fotoğraflar incelenerek çürümekte olan bir cesedin meydana getirdiği ısı farklılaşması tespiti kolaylıkla yapılmaktadır (14, 25). 5.2. Diğer Yöntemler Ayrıca iskelet kalıntılarının toprak ile bütünleşmiş olduğu zorlu arazi şartlarında aranan gömülerin bulunmasında özel eğitimli köpekler (kadavra köpekleri) ve cesedin organik bir madde olduğundan yola çıkarak çürümüş cesetten çıkan metan gazının yeri, çok uzun süre geçmemiş ise metan gazı detektörü kullanılabilir ve cesedin yeri bu yolla saptanabildiği bildirilmiştir (14,23). Ayrıca elektro manyetik yöntemler ile yeraltını görüntüleme, ceset gömüsü olduğundan şüphe duyulan bölgede, toprağın değişik katmanlarından T-biçimindeki araçla alınan örneklerin ph özelliklerinin turnusol kağıtla incelenerek ortamdaki asitleşme oranının araştırılması ve sondaj çalışmaları kullanılan diğer yöntemler arasındadır (14,25). 14

6. BULUNAN İSKELET KALINTILARININ AYRIMI Bütün kemikleri mevcut olan iskelet kalıntılarından bilgileri elde etmek bir antropolog için oldukça kolay olmakla birlikte, bulunan kemik kalıntılar dağınık, parçalı ve karışık olduğunda, ayırt edilmesinde uzun zamana ihtiyaç duyulacağından, bu çalışmanın, önce materyalin sistemli toplanması, ardından laboratuarda devam ettirilmesi daha doğru olacaktır. Bulunan iskelet kalıntılarının omurgalı hayvanlara ait olduğu durumda ise ne tür bir canlılının kaiıntısı olduğu, çeşitli özelliklerden yola çıkılarak kemiklerin genel morfolojik yapıları, ağırlıkları, korteks kalınlıkları ve spongiosa dokularının yoğunluğu bu tayinin yapılmasında dikkat edilecek kriterler olarak sayılabilir. Bu işlemleri yapılabilmesi için hem insan hem de omurgalı hayvan osteolojisinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir (7). İnsana ait olduğu anlaşılan iskelet kalıntılarının, genel korunma durumu ve çevresinden çıkarılan eşyalar, giysi kalıntıları, saçlar ve ayak izleri gibi bilgilerden yararlanarak, o iskeletin güncel mi (son zamanlara ait herhangi bir nedenle ölmüş bireye mi ait) ya da arkeolojik bir kalıntı mı olduğuna ilişkin inceleme yapılarak, elde edilecek bilgiler doğrultusunda bireyin ölüm zamanı konusunda bir fikir verilebilir. Ayrıca kemiklerin kıvamı ve ağırlığı, karbonat testi, ultraviyole-floresans testi, radyolojik analiz, süpersonik salınımın iletilmesi testi, yağlı madde aranması testi ve yumuşak doku kalınlıkları bireyin ölüm zamanı konusunda aydınlatıcı bilgiler verebilmektedir (7,8). En küçük bir parçanın kırılması, kaybolması veya toprak altında kalması, o bireye ilişkin birçok önemli bilginin yok olmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle bebek iskeletlerinin çıkarıldıkları alanların kalan toprakları elenerek tüm kalıntıların 15

toplanması sağlanmalıdır. Bazen münferit (tek bir bireye ait kalıntılar) bir iskeletse, bu iskelete ilişkin bütün bilgiler bilgi formuna işlenmelidir. İskeletin etrafında varsa diğer bulgular (hayvan kemikleri, cinayet aletleri, süs objeleri veya kişisel eşyalar gibi) bilgi formuna mutlaka kaydedilmelidir. Önce çevresindeki buluntulardan başlayarak, sistemli bir şekilde tüm kalıntılar toplanmalıdır. İnsan iskeleti, ayak kemiklerinden başlayarak düzenli ve hassas bir biçimde zaman elverdiğince iskeletin her bir bölümü ayrı ayrı markajlanarak ve sayılarak iskelet için oluşturulan özel bez torbalar veya nemlenmeyecek şekilde oluşturulmuş keselere düzgün bir şekilde yerleştirildikten sonra, sağlam kolilere konularak zarar görmeyecek bir biçimde ilgili laboratuvarlara taşınmalıdır. Gözle görülebilir bütün buluntular sistemli bir biçimde toplandıktan sonra, tüm alan tekrar gözden geçirilerek olay yerindeki toprak elenmelidir. Çünkü bebek iskeletlerinde dişler ve diğer kemikler kolayca toprağa karışıp gözden kaçırılabilecek boyutta olabilmektedir. Hiçbir bilginin kaybolmaması açısından olay yerindeki her bir buluntunun gözden kaçırılmaması açısından toprak elenmelidir (7). 7. LABORATUVAR AŞAMASI 1- Önce olay yerinde toplanan bilgiler yeniden gözden geçirilmelidir. 2- Her bir buluntu tek tek ayrılarak temizlik ve onarımları yapılmalıdır. Toplu mezarlardaki, iskelet haline gelmiş vakalarda, kalıntıların çok fazla parçalanmış ve karışmış olması yoğun ve çok zaman alacak bir çalışma gerektirmektedir. Eğer iskeletin normal anatomik pozisyonu iyi korunmuşsa birey ayrımı yapmak, bir antropolog için oldukça kolaydır. Ancak kemikler karışmış, tahrip olmuş ve sayıları birden fazla ise birey ayrımı yapılmak son derece zordur. Bunun içinde söz konusu her parça öncelikle bebek, çocuk ve erişkin olarak, sonra da 16

erişkin olanlar kendi içerisinde yaş grupları ve cinsiyetlerine göre gruplandırılarak birey sayısı tespit edilir. Bu işlemler iskeletin her bir parçası için ayrı ayrı yapılmalıdır (7). 3-Tek bireye ait iskelet ise bu bireye ilişkin yaş tahmini, cinsiyet tayini, kişisel özellikle, boy uzunluğu hesaplaması yapılmalıdır (7). 7.1. Biyolojik Yaş Tayini İnsan iskeletleri üzerinde yapılan en önemli çalışmalardan birisi, bireyin kaç yaşında yaşamını yitirdiğinin tahmin edilmesidir. İskeletlerden yaş tahmini yapılırken bebek ve çocuklar, genç erişkinler ve erişkinler olmak üzere üç kategoride değerlendirme yapılır. Bebek ve çocukların uzun kemik uzunlukları, kemikleşme merkezleri ve dişlerin çıkış zamanları dikkate alınırken, genç erişkinlerde epifizyal kaynaşma, üçüncü molar dişlerin çıkış zamanı ve basilar kaynaşma yaş belirleme kriteri olarak kabul edilir. Erişkin bireylerde ise yaşa bağlı olarak symphysis pubisin kenarlarında, costaların sternal uçlarında, facies auricularis'te ve humerus, femur ve c1avicula gibi kemiklerin spongiosa yoğunluğunda yaşa bağlı olarak meydana gelen değişlikler ile suturların kaynaşma durumları, daimi azı dişlerin çiğneme yüzeyinde meydana gelen aşınmalar yaşlandırma yapılırken kullanılan kriterlerdendir. Ayrıca osteon sayısının artması ve havers kanallarının çaplarının azalmasını değerlendirmek üzere, uzun kemiklerin gövde kısımlarından alınan 0, 5 cm lik kesitlerin 20-30 mikrona kadar inceltilip mikroskopta incelenerek histolojik yaşlandırma da yapılabilmektedir. Suturlardan, symphysis pubis değişiminden ve spongiosa yoğunluğuna bağlı olarak yapılan yaşlandırma yöntemlerinin bir arada yapıldığı kompleks yaşlandırma yönteminden de güvenilir sonuçlar elde edilmektedir (7, 15, 16). 17

7.2. Cinsiyet Tayini Adli Antropoloji çalışmalarının diğer önemli çalışmalarından biri de, bireyin cinsiyetinin doğru olarak tayin edilmesidir. Bulunan iskeletin ya da kemiğin cinsiyeti farklı teknikler kullanılarak hem morfolojik (kafatasının ve leğen kemiğinin kadın ve erkekte gösterdiği morfolojik farklar) hem de biyometrik olarak (diskriminant analizi) tayin edilebilmektedir (7). Çoklu ve ya toplu gömülerde önce birey ayrımı yapılarak daha sonra cinsiyet ve yaş tespiti yoluna gidilmelidir. İskeletler bütün olduklarında birey ayrımı daha kolay yapılmakta, bu durumdaki bireylerin cinsiyeti %90-100'e yakın bir güvenilirlikte tayini edilebilmektedir. Ancak doğumdan sonra yaklaşık 13 yaşına kadar olan bebek ve çocuk iskeletlerinden, yeterli morfolojik farklılaşma olmadığı için, bu yaş grubundaki bireylerde cinsiyet belirlemek çok doğru değildir. Yetişkin bireylerde ise cinsiyet tayini yapılırken öncelikle kafatası ve pelvis kemikleri üzerindeki kriterlere bakılır. Bu kemikler, vücudun diğer kemiklerinden daha fazla cinsiyetlere özgü belirgin morfolojik farklılıklar taşımaktadır. Zaman zaman bireyin cinsiyeti saptanırken bazı sorunlarla da karşılaşılmaktadır, bu durumda tüm vücut morfolojisi ayrıntılı incelemeye alınmalıdır. Populasyon düzeyindeki incelemelerde cinsiyetler arasındaki seksüel dimorfizm önem kazanmaktadır. Bu durumda öncelikle, toplumun boyut farklılıkları açısından genel yapısının çok iyi tanımlanması gerekmektedir. Yani seksüel dimorfizm olarak değerlendirilen cinsiyetler arası boyut farklılıkları iyi gözlemledikten sonra cinsiyet ayrımı yapmak işi biraz da kolaylaşmaktadır. Bazı durumlarda populasyon düzeyinde materyal olmayıp, tek bir bireye ait iskelet veya iskeletin bazı parçaları ele geçebilir. Böyle durumlarda ise ya antropometrik ölçüler kullanılarak diskriminant fonksiyon analizi yapılır veya morfolojik özelliklerin ağırlık katsayılarına göre oluşturulan tablodan yararlanarak 18

matematiksel işlemlerle cinsiyet belirlenir. İskeletten cinsiyet tayini biyolojik yaşın belirlenmesine oranla daha kolaydır. Bir iskeletin bütün parçalarının bulunduğu durumlarda, bu kemiklerden pelvis (Ieğen kemiği) ve kafatasındaki morfolojik farklılıklara bakılarak erkek ve kadınlar ayırt edilmektedir (15-17). Cinsiyet tayininde kullanılan yöntemler genel olarak iki temel grupta toplanmaktadır. 7.2.1. Antroposkobik Yöntem İskeletlerdeki cinsiyet farklılıklarının morfolojik açıdan değerlendirilmesidir. Bireyin cinsiyetinin belirlenmesinde birincil derecede yararlanılan en önemli bölge pelvis, ikincil olarak da kafatası (cranium)' dır. Cinsiyetin belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken en önemli özellik kadın iskeletinde narinlik ve doğurganlığa özgü özellikleri barındırması, erkek iskeletinde ise kütlevilik ve kas yapışma izlerinin belirginliğidir. Kadınlar çocuk doğurmaya uygun bir pelvis yapısına sahiptirler. Kadın pelvisi fetusun kolay geçmesine uygun bir şekilde gelişmiştir. Örneğin; ischio-pubis kolu bebek başının çıkışını kolaylaştırmak için dışarıya doğru kıvrılmış ve buna bağlı olarak pubis açısı daha genişlemiştir. Ayrıca kadınlarda sub-pubic'te bir iç bükeylik vardır, erkeklerde ise bu bölge dış bükeydir ve pubis kolu kalındır. Pelvis boşluğunun şekli kadınlarda yana doğru yaygın ve oval biçiminde iken erkeklerde kalp şeklinde ve daha dardır. İncisura ischiadica açısı geniş ve yaygın bir U şekline sahiptir. Sulcus preauricularis kadınlarda derin, belirgin, cristailliaca kadında daha belirgin S şeklideyken erkeklerde yaygın S biçimindedir. Cinsiyet belirlemede kafatası ikinci derecede kullanılan önemli bir bölgedir. Bu kısımdaki farklılıkların tümü kasların iskelete yapışma izlerinden ortaya çıkmıştır (7). 19

Kemiklerin tam olmadığı ya da hiç bulunmadığı durumlarda femur, tibia, humerus, ulna, radius, clavicula, columna vertebralis, scapula ve sternum gibi diğer vücut kemiklerinin gösterdiği cinsiyet farklılıkları dikkate alınmaktadır. Ancak bu kemikler diğerlerine göre daha az güvenilir sonuçlar vermektedir. Hemen hemen vücudun bütün kemikleri birçok araştırmacı tarafından cinsiyet özellikleri açısından incelenmiş ve kriterler oluşturulmuştur (7,15,16,17). 7.2.2. Antropometrik Yöntem İskeletten cinsiyet belirlemede morfolojik farklılıkların yanı sıra biyometrik ölçüler de kullanılmaktadır. Vücut kemiklerinin çeşitli yerlerinden alınan ölçüler ve bu ölçülerden hesaplanan endisler cinsiyetler arasında faklılık göstermektedir. Osteometrik yöntemlerle gerçekleştirilen bu çalışmalar osteometri tahtası, kumpas ve çap pergeli kullanılarak yürütülmektedir (7). 7.3. Boy Uzunluğu Tayini Fiziksel yapının belirlenmesinde kullandığımız boy uzunluğu, farklı kemiklerin ölçülerinden yararlanarak regresyon denklemleri aracılığı ile hesaplanabilmektedir. Adli Antropolojik olaylarda, iskeletten bireyin boyunun doğru olarak hesaplanması, o bireyin kimliklendirilmesinde büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Yapılan bu tür çalışmalarda boy uzunluğunu hesaplamak için "anatomik" ve "matematiksel yöntem" olmak üzere iki farklı yöntem kullanılmaktadır. Vücut kemiklerinin ancak tamamına yakınının mevcut olduğu hallerde uygulanabilen ve matematiksel yönteme göre daha doğru sonuçlar veren anatomik yöntemi, vücut iskeletinin tamamının ele geçmediği ya da küçük bir bölümüne ulaşıldığı durumlarda uygulamak mümkün değildir. Dolayısıyla bu tür vakalarda matematiksel yönteme başvurmak kaçınılmazdır (18). Çoğunlukla uzun 20

kemiklerden yapılan boy hesaplamaları için birçok yabancı araştırmacı standart cetveller hazırlamışlardır (7,8, 19, 20). Bireysel kimliklendirmenin yanı sıra toplu mezarlardan ele geçen, popülasyon düzeyindeki iskeletlerden yola çıkılarak akrabalık ilişkilerinin belirlenmesinde, patolojik veriler ipucu olarak kullanılabilmektedir. Böylece patolojik olguların adli antropolojik veri kaynakları olarak kullanılabileceği kabul görmektedir (21). 7.4. DNA İncelenmesi DNA kalıntıları, yumuşak dokular, kemikler, diş kökleri, kaprolitler, tohumlar ve diğer bitki kalıntılarında saklanabilmektedir. Dokunma (arkeologlar ve osteologlar vb.), UV ile, hidrolik asite batırılarak, çamaşır suyu ile ya da yüzeyi kazınarak bunlar ortaya çıkarılabilmektedir. Kemikteki yüzey kirliliği giderilip, kemik toz haline getirildikten sonra, DNA'nın açığa çıkartılması için çeşitli maddeler kullanılarak proteinler parçalandıktan sonra, solüsyon içerisinde DNA ayrıştırılmaktadır. per (Polymerasechainreaction) yoluyla elde edilen DNA parçası kopyalanarak, iskeletin ait olduğu birey hakkındaki bilgilere ulaşılabilir (7,8). Vücudun en sert ve diş etkenlere en dayanıklı yapıları olan dişler, kimlik belirlemede, demografi çalışmalarda ve eski toplumlarda sağlık ve biyolojik ilişkilerin belirlenmesinde kullanılan en önemli materyallerdir. Dişler yardımıyla, kişiler aileleri ve yaşadıkları toplumlara özgü gelişmiş morfolojik özellikler hakkında bilgi edinilebilmektedir. Bu veriler yardımıyla günümüzde ve geçmişte yaşayan topluluklara ait özellikler saptanabilir. Ayrıca bu veriler bize o toplumun orijini, gelişimi, beslenme şekli ve kültürel alışkanlıkları konusunda bilgi verebilmektedir. Dişler yardımıyla yaş ve cinsiyet tespitinin yanında toplumlara özgü morfolojik varyasyonlar, toplumların beslenme alışkanlıkları ile diş hastalıklarının 21

tanımlanabilmesi de yine dişlerle yapılan çalışmalarla gerçekleşebilir. Diş boyutu yardımıyla da dişlerdeki adaptasyonlar ve genetik değişiklikler saptanabilmektedir (7,22). Suçlular ve mağdurların kimliklerinin belirlenmesi ile ilgili çalışmalar yapan adli antropologların karşılaştıkları en büyük sorun, bireyin yaşarken nasıl göründüğünün canlandırılmasıdır. Delil olarak sadece kafatasının ele geçtiği durumlarda yüzün yeniden oluşturulması büyük önem taşır. "Facialreconstruction" olarak adlandırılan bu teknik l900'lü yılların sonlarında Alman anatomi uzmanlarınca geliştirilmiştir. Bu yöntemde kafatası kalıntısından çıkarılan kalıp, önceden tespit edilen kafatası doku kalınlıklarına uygun olarak kaplanır ve böylece oluşturulan 3D görüntüsü gerçek kişinin fotoğrafıyla karşılaştırılarak kimliklendirmeye yardımcı olunur(7). Günümüzde son derece kapsamlı ve iyi adli antropoloji eğitimi veren üniversitelerin olmasına karşın, bu çalışma alanın sadece biyolojik antropolojinin bir alt dalı olarak değinildiği üniversitelerin sayısı çoğunluktadır. Kapsamlı bir osteoloji bilgisi gerektiren bu çalışma alanının eğitim programlarına, adli bilimler ve adli antropolojinin adli bilimlerdeki yeri konuları ile başlanmaktadır. Bu konu başlıklarını osteoloji, yaş tahmini, cinsiyet tayini, boy hesaplama, morfolojik yapının belirlenmesi, mevcut gözlenebilen hastalıkların saptanması, superimpozisyon, fasiyalrekostruksiyon ve DNA analizleri izlemektedir (7). 22

SONUÇ Adalet sisteminin sağlıklı ve güvenilir işlemesini sağlayan en önemli faktör, işlenen suçun bilimsel ve teknik yöntemler ile güvenilir maddi delillere dayanarak aydınlatılmasıdır. Adli vakaların soruşturma aşamasında suçun ve suçlunun tespit edilip yakalanması, mahkeme aşamasında ise suçun aydınlatılıp gerçek suçluların ceza almasında bilimsel usul ve teknik ile elde edilecek maddi delil niteliğindeki bulguların doğruluğu ve güvenilirliği hiç şüphesiz yadsınamaz. Adli vakalarda olay yerinden elde edilecek delil niteliğindeki iskelet buluntularına ait bulguların bilimsel teknikler içeren bir plan dâhilinde müdahale edilmesi gerektiği kaçınılmazdır. Delil niteliğindeki bulguların çıkarılması, incelenmesi ve değerlendirilmesinde de aynı yaklaşım tarzı içinde olmak gerekir. Gerek olay yeri gerekse laboratuar aşamasında adli bilimler ile ilgili çalışmalarda özellikle iskelet buluntuları ile ilgili ekipte adli odontologlara da bazı görevler düşmektedir. Adli Odontologlar; diş ve diş izi delillerinden cesetler üzerinde kimliklendirme yaparlar. Dental kimlik tespitinde, cesetten elde edilen verilerle karşılaştırılması için düzenli olarak tutulmuş dental kayıtlara ihtiyaç vardır. Örneğin ABD de gerçekleşen 11 Eylül saldırılarında kimlik tespiti yapılabilen cesetlerin %60 ında diş verilerinden yararlanılmıştır (14,26). 23

Ülkemizde Adli Antropoloji ve olay yerinde bulunan iskelet buluntuları üzerinde yürütülecek işlemler ile ilgili yeterli derecede kaynak bulunmamaktadır. Yürütülen bu çalışma neticesinde sistematize edilen standart prosedürler sahada çalışan olay yeri inceleme uzmanları için bir referans kaynak olacaktır. Ayrıca, gelecekte adli antropoloji ve adli arkeoloji bağlamında yürütülecek çalışmalara temel bilgiler ve önermeler sunmaktadır. 24

KAYNAKLAR 1. Avcı F, Aktaş EÖ, Diş Minelerinden Kan Grubu Tayini, Bitirme Tezi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, İzmir, 2002. 2. Keloğlanoğlu M, Dişlerde Alışkanlıklara Bağlı Değişiklikler ve Kimliklendirme, Bitirme Tezi. Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı, İzmir, 2006. 3. Koçak A, Aktaş EÖ, Diş Hekimleri ve Diş Hekimliği Öğrencileri İçin Adli Tıp, Ed. Koçak A, İzmir, 2011. 4. Harorlı E, Adli Diş Hekimliği, Erzurum, 2006, 1, S: 17-28. 5. Polat O, İnanıcı MA, Aksoy ME, Adli Tıp Ders Kitabı, Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul, 1997, 1, S: 48-53. 6. Soysal Z, Çakalır C. Adli olaylarda Kimlik Belirlenmesi, Adli Tıp Cilt 1 İstanbul 1999 S:73-92. 7. Karakuş O. Adli Antropoloji, Adli Bilimler Ankara 2011 S:185-198. 8. Sevim, A.,M.Sağır, İ. Özer ve E. Güleç, (2001) "İskelette Kimliklendirme", Adli Tıp Bülteni, Cilt: 6, Sayı: 1, sayfa 53-58. 9. Ünal B. (2004), DVI ve DVI Timi, İpucu, S. 2, ss. 23-27 10. IŞık, M. (2003), Facia Kurbanları Kimlik Tespit Çalışmaları, Polis Dergisi, S.34 (Özel Sayı), ss. 181-183. 11.Dinler, V., Şahin, Ş. (2004), Doğal Afetlerde Kurbanların Yerlerinin Be lirlenmest, ı. Ulusal Felaket Kurbanlarının Kimliklendirilmesi (DVI) Kongresi (Poster), Van. 25

12. Polat O., (2004), "Kriminoloji ve Kriminalistik Üzerine Notlar", Seçkin Yayıncılık, Ankara. 13. Adli Antropolojide Perimortem ve Postmortem Kırıkların Ayırımı ve Travma Analizlerindeki Önemi Deren ÇEKER 14. Özgür Bulut, Semih Bol, Oğuz Karakuş, Adli Vakalara Ait İskelet Buluntuları İçin Saha Prosedürü ve Standartları. Polis Bilimleri Dergisi 15(3) 2013 S: 1-22. 15. Brothwell, D.R., (1981), DiggingupBones, 3. Baskı, London: Oxford UniversityPress. 16. Ubelaker, D.H., (1978), Human SkeletalRemains: Excavation, Analysis, Interpretation, Chicago: SmithsonianInstitution, AldirePublisheringCompany. 17. Bass, W.M., (1987), Human Osteoloqy: A LaboratoryandField Manual, Colombia: Special Publication No:2 MissouriArchaeologicalSociety. 18. Duyar İ, C. Pelin, R. Zağyapan, (2004), "Adli Antrepotojik Olgularda Boy Hesaplanması İçin Yeni Bir Yöntem", Adli Bilimler Dergisi, sf: 54, Cilt:3, Saytı L, Mart 2004. 19. Pearson, K., (1899), "Mathematical Contribution on thetheory of Evolution. On thereconstruction of thestature of PrehistoricRaces", PhilosophicalTransactions of theroyalsociety, London,I 92: 169-224. 20. Trotter, M. Ve G.S. Gleser, (1952), "Estimation of StatureFromLongBones of American of AmericanWhitesandandNegroes", AmericanJournal of PhysicalAnthropology, 10: 463-7514. 26

21. Ortner, D.J. ve G.J. Putsehar, (1985), Identification of PathologiealConditions in Human SkeletalRemains, SimithsonianInstitutionPress, Washington De. 22. Yaşar, Z. F., (2007). "Adli Dental Antropoloji: (Dental Antropoloji Açısından Minnetpınarı ve Güllüdere Toplumlarının Dişlerinin Karşılaştırmalı Analizi)", Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü doktora tezi Ankara. 23. Yağmur, Fatih, Körükçü, Mustafa ve Hancı, Hamit, Gömülmüş Cesetlerin İncelenmesi, Sted Dergisi, Cilt 12, Sayı 4, 2003. 24. ForensicArchaeology, SearchandRecovery, http:/forensicarchaeology.org/page_id=19 (erişim tarihi: 17.07.2011), 2011. 25. Çöloğlu, A. Sedat ve İşcan, M. Yaşar, Adli Osteoloji, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Rektörlük Yayınları, 1998. 26. Tuğ, Ayşim ve Yaşar, Füsun, Felaket Kurbanlarının Kimliklendirilmesi Çalışmalarında Dişhekimlerinin ve Diş İncelemelerinin Önemi, Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, Cilt 30, Sayı 4, 2006. 35 27

ÖZGEÇMİŞ 5 Ocak 1991 tarihinde Nazilli de doğdum. Öğrenim hayatıma Kuyucak Atatürk İlköğretim Okulu nda başladım. Lise öğretimimi Denizli Erbakır Fen Lisesi nde tamamladım. 2009 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ni kazandım. 28