akademisyenlerden, uzmanlardan ve ozanlardan iki ayrý jüri oluþturuldu.



Benzer belgeler
Fiskomar. Baþarý Hikayesi

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor


DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler


BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

SENDÝKAMIZDAN HABERLER



Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

Toplantý - Seminer ORDU SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER ODASI ve Döneminde Odamýzýn Katýldýðý Etkinlikler

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


Ýstanbul hastanelerinde GREV!

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

ünite1 Sosyal Bilgiler

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI


Gelir Vergisi Kesintisi

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI


Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

01 Kasým 2018

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Simge Özer Pýnarbaþý

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý


Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek


ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM


ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

2007/82 Nolu SGK GENELGESÝ(Fatura Bedellerinin Ödenmesinde Karþýlaþýlan Sorunlar) Cuma, 26 Ekim 2007

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝNÝN DIÞ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ HAKKINDA KANUN


KPSS PUANLARI. Avrupa Birliði Genel Sekreterliði. Atama Yapýlacak Kadro Unvaný: Avrupa Birliði Uzman Yardýmcýsý ( Uluslararasý Ýliþkiler )

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

Kanguru Matematik Türkiye 2017


www. adana.smmmo.org.tr

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Kanguru Matematik Türkiye 2015

44.ULUSAL 18.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ PROGRAMI

Transkript:

Açýklamada, 1 Mayýs ý baþardýk, þimdi 26 Mayýs ta genel grevi örgütlemekte denildi. Türk-Ýþ ve KESK Ankara Þubeleri dün Petrol-Ýþ Ankara Þubesi nde bir basýn toplantýsý düzenlediler. Her iki konfederasyona baðlý sendikalarýn þube yöneticilerinin de katýldýðý basýn toplantýsýnda ortak açýklamayý KESK Þubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fikret Aslan yaptý. Meydanlara Sýðmadý 2010 1 Mayýsý nýn adýna yaraþýr bir biçimde kitlesel, birleþik ve güçlü bir þekilde kutlandýðýný belirten Aslan, 1 Mayýs ta emekçilerin, iþ, güvenceli çalýþma, demokrasi, adalet, barýþ ve kardeþlik talepleriyle meydanlara sýðmadýðýný söyledi. 2 DE 4 DE 2 DE 7 DE 15-16 Mayýs tarihlerinde Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði ve Halk Ozanlarý Kültür Derneðince ortaklaþa düzenlenen Aþýk Mahzuni Þerif i Anma ve 1. Uluslararasý Hacýbektaþ Ozanlar Þöleni düzenleniyor. Hacýbektaþ Veli Kültür derneði tarafýndan gazetemize verilen bilgiye göre, hazýrlýklarýna mart ayý sonlarýnda baþlanan çalýþmalar son aþamasýna ulaþtý. Âþýk Mahzuni Þerifin ölüm yýldönümünde onun anýsýna düzenlenen ozanlar þöleni Hacýbektaþ ta ilk kez yapýlýyor. Etkinlik kapsamýnda þiir ve beste dalýnda iki ayrý ozanlar yarýþmasý düzenlenecek. Uzun araþtýrmalar ve görüþmeler sonucunda Prof. Dr Hayrettin ÝVGÝN baþkanlýðýnda uluslar arasý üne sahip akademisyenlerden, uzmanlardan ve ozanlardan iki ayrý jüri oluþturuldu. A) Þiir Yarýþmasý Jürisi 1. Timur YILMAZ Folklor Araþtýrmacýsý Kültür Bak. Tem. 2. Kenan ÞAHBUDAK Ozan-Der Baþkaný 3. (Prof. Dr.) Hayrettin ÝVGÝN 4. (Prof. Dr.) Nail TAN 5. (Dr.) Metin TURAN 6. Yrd. Doç. Dr. Doðan KAYA 7. Prof. Dr. Saim SAKAOÐLU3 DE Bir kültür derneði ne yapar? Bu kültür derneði Hacýbektaþ ta kurulmuþsa üstelik, adý da Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði ise bu dernek tabela derneði olarak kalabilir mi? Hacýbektaþ Veli kültür derneði 2009 ve 2010 yýllarýnda dernek tarihine damgasýný vurabilecek önemli projeler ortaya koydu. 14 15 Kasým 2009 Tarihlerinde Hacý Bektaþ Veli nin Doðumunun 800. yýl dönümünde Türkiye nin dört bir yanýndan katýlan dernek yöneticileri ve üyeleri ile Doðumun 800. Yýlýnda Hacý Bektaþ Veli yi Serçeþme de Anma ve Alevi Bektaþi Kuruluþlarý 1. Hacýbektaþ Kurultayý etkinliði projesini baþarýyla hazýrlayýp uyguladý. Kurultay sonucunda çok yanký uyandýran bir sonuç bildirgesi yayýmlandý. Yine 19 Þubat 2010 da Ýlçemizde yayýmlanan Sulucakarahöyük Gazetesi yararýna, Ankara da Çankaya Belediyesi Ahmet Taner Kýþlalý Spor Salonunda Hacýbektaþ Sevgi ve Dayanýþma Gecesi gerçekleþtirildi. Devamý 3 DE Ülkemizde uzun süreden bu yana telefon ve ortam dinlemeleri yoluyla kiþilerin özel hayatý basýn yayýn organlarýnda deþifre edilmektedir. Gizli ses ve görüntü kayýtlarý, hem rakipleri ekarte etmek için kullanýlmakta, hem de suçlanacak kiþinin aleyhine delil olarak iddianame eklerine bizzat savcýlar eliyle konulmaktadýr. 7 DE Sizlere Aþýk Mahzuni yi anlatýrken aslýnda kendisini biz deðil kendisi bize kendisini sanatýyla, mücadalesiyle anlatacaktýr. Aþýk Mahzuni yi tanýdýkca onun tüm zamanlarda bu tür insanlarýn ne kadar zor þartlarda yaþadýklarýný ve yaþadýklarý çaðlara damgasýný nasýl vurduklarýný anlýyacaðýz. Bazý þeyler vardýr insana iþte ben buyum der. Aþýk Mahzuni Þerif de sanatýyla ve mücedelesiyle adeta insana ben buyum der. Kendisinin Benim söylediklerim neyse ben O yum sözü buna en iyi örnektir. Aþýk Mahzuni yi sizlere anlatýrken kendisinin hayatýný kýsa fakat sanatýný, dünya görüþünü ve mücadelesini geniþ ve Aþýk Mahzuni ye yakýþýr bir þekilde anlatacaðýz. Maraþýn Afþýn ilçesi Berçenek köyünde baba Zeynel Cýrýk ve ana Döndü Cýrýk köydeki aðanýn tarlasýnda Maraba olarak çalýþýrlar. Kendileri zor þartlarda yaþam mücadelesi verirken 1940 yýlýnda bir oðlu olur ve adýný Þerif Cýrýk koyarlar. 5 DE Prof. Dr Hayrettin ÝVGÝN Baþkanlýðýnda,12 Mayýs 2010 Çarþamba Günü Ankara da toplanan Þiir Yarýþma Jürisi 100 katýlýmcý arasýndan yazdýklarý þiirlerle ödüle deðer görülen altý ozaný belirledi. Buna Göre: 1. Ödülü Kamber NAR 2. Ödülü Ýbrahim ÞAÞMA 3. Ödülü Yüksel KILIÇ 1. Mansiyon Hüsnü ÝYÝDOÐAN 2. Mansiyon Güleser YORULMAZ 3. Mansiyon Servet YILDIRIM Devamý 8 DE

2 Mayýs yorgunluðu denilen böyle bir þey olsa gerek; oturduðunuz yerden kaldýramýyorsunuz kendinizi. Konuþmak, yazmak istemiyor canýnýz. Uzaklarda; göðün, denizin maviliklerinde gözleriniz. Çöktüðünüz koltukta elinize tutuþturduðunuz kitabýn sayfalarýnda satýrlar karýþýyor birbirine, dönüp yeniden yeniden ayný satýrlarý kavrayabilmek için verdiðiniz uðraþ da yoruyor sizi. Toplumda ters gidiyor pek çok þey, umarsýz seyrediyorsunuz. Tersyüz edilen ahlak deðerlerine, emeðin paspas ediliþine, nefret suçlarýndaki artýþa öfkeleniyorsunuz öfkelenmesine de, iþ bu uðurda savaþmaya geldiðinde bir uyuþukluktur sarýyor benliðinizi. Sonunda mayýs ayýnýn insaný esrikleþtiren bahar sendromuna yükleyip suçu, sýyýrýveriyorsunuz kendinizi. Hatta bir tanýðýnýz bile var. Anýmsýyorsunuz Orhan Veli nin Güzel Havalar þiirini: Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden, Tütüne böyle havada alýþtým Böyle havada âþýk oldum; Eve ekmekle tuz götürmeyi Böyle havalarda unuttum; Þiir yazma hastalýðým Hep böyle havalarda nüksetti ; Beni bu güzel havalar mahvetti... Oturduðum koltukta karþýmdaki takvim yapraklarýnda mayýs ayýna iliþiyor gözlerim. Düþünüyorum da ne çok deðerimizi yitirmiþiz bu ayda. Yüreklerindeki sevgiyi, paylaþma duygusunu topluma aþýlamayý görev bilmiþ ne çok sanatçý, bilim insaný ve gazeteciyi... Ýþte 1 Mayýs ta karikatür sanatýmýzýn ve tiyatromuzun ustalarýndan Altan Erbulak, 3 Mayýs ta Yazar Abdülhak Þinasi Hisar gidivermiþler aramýzdan. Besteci Hüseyin Saadettin Arel, Yazar Haldun Taner, Ressam Elif Naci, hep mayýs ayýnýn bizden götürdüðü güzel insanlar. Öykücülüðümüzün yeri doldurulmasý güç isimlerinden Sait Faik de can dostlarý martýlarý, emek insanlarýný, balýkçýlarý, þirin Burgazada sýný ve birbirinden sýcak öykülerini býrakarak, 11 Mayýs ta çekip gidiverdi aramýzdan. Mayýs ayýndaki deðer kayýplarýmýz saymakla bitmiyor. Edip Cansever, Nurullah Ataç, Ahmet Aðaoðlu, Memduh Þevket Esendal, Ýbrahim Çallý, Orhan Peker, Þahap Balcýoðlu, Ulvi Uraz, Vasýf Öngören, Necip Fazýl Kýsakürek, Rauf Mutluay, Mehmet Kemal, Türkan Saylan da mayýs ayýnýn toplumumuzdan çaldýklarý. Düþünüyorum da, acaba devlet katýnda, siyaset çevrelerinde birileri çýkar da baðrýndan bu denli büyük deðerler üreten bir toplumda sanatçýya ve sanata gereken önemi vermek adýna bir çaba gösterir mi? Bir de 6 Mayýs var belleðimize kazýnan. Daha özgür, daha mutlu, halklarýn kardeþçe yaþadýðý bir ülke yaratma uðruna yaþamlarýný feda eden üç genç insaný anýmsatýr; Üç Fidaný... Deniz i, Yusuf u ve Hüseyin i... Can Yücel in deyimiyle O þarabî eþkiyalar ý... Toplumun darbelerle olduðu kadar kendisiyle, kayýplarýyla, acýlý anneleriyle ve yargýsýz infazlarýyla da yüzleþmesinin zamaný gelmiþtir belki de. Kim bilir?.. Þimdilik ülkeyi yönetme savýndaki büyüklerimizi, o çok önemli büyük iþleriyle baþ baþa býrakarak, mayýs ayýna dönelim yine. Sait Faik, Haritada Bir Nokta isimli yapýtýnda, yazmakla yazmamak arasýnda bocaladýðý bir dönemi anlatýrken þöyle der: Yazmasam deli olacaktým. Ýyi ki de yazmýþ Sait Faik. Engin insan sevgisini; aðaçlarý, kuþlarý, böcekleri ile doðayý; emek inanlarýný, ille de çocuklarý ve balýkçýlarý kendinden sonraki kuþaklara aktarmayý görev bilmiþ. Her okuyuþumda yaþamýn tadýný aldýðým, yaþamýn sýcaklýðýný duyumsadýðým, üzerimizden mayýs sarhoþluðunu sýyýrývereceðine inandýðým bir Sait Faik öyküsüdür Hiþt Hiþt... Bu öyküden küçük bir alýntý ile sonlayalým yazýyý. Günleriniz baharlar gibi taze ve umutla dolu olsun:...nerden gelirse gelsin; daðlardan, kuþlardan, denizlerden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin... Bir hiþt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaþasýn çiçekler, böcekler, insanoðullarý... - Hiþt hiþt, - Hiþt hiþt, - Hiþt hiþt... (2001 de yayýmlanmýþ bir yazýmdan esinlenerek yeniden kaleme alýndý.) Evrensel Açýklamada, 1 Mayýs ý baþardýk, þimdi 26 Mayýs ta genel grevi örgütlemekte denildi. Türk-Ýþ ve KESK Ankara Þubeleri dün Petrol-Ýþ Ankara Þubesi nde bir basýn toplantýsý düzenlediler. Her iki konfederasyona baðlý sendikalarýn þube yöneticilerinin de katýldýðý basýn toplantýsýnda ortak açýklamayý KESK Þubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fikret Aslan yaptý. Meydanlara Sýðmadý 2010 1 Mayýsý nýn adýna yaraþýr bir biçimde kitlesel, birleþik ve güçlü bir þekilde kutlandýðýný belirten Aslan, 1 Mayýs ta emekçilerin, iþ, güvenceli çalýþma, demokrasi, adalet, barýþ ve kardeþlik talepleriyle meydanlara sýðmadýðýný söyledi. Sýhhiye Meydaný nda yapýlan Ankara 1 Mayýsý nda da on binlerce iþçi ve emekçinin hükümete tepkilerini alanda gösterdiklerini ifade eden Aslan, emek hareketinin birlik ve gücünü sýnýf düþmanlarýna gösterdiðini söyledi. Milyonlarýn Talepleri 26 Mayýs ýn taleplerinin ayný zamanda milyonlarca emekçinin talepleri olduðuna dikkat çeken Aslan, þunlarý söyledi: Biz emekçiler olarak 25 Kasým dan baþlayarak 1 Mayýs ta yüz binleri bulan katýlýmýmýzla þimdi daha güçlü ve daha umutluyuz. Ayrýca bugün genel grev için 22 Þubat tan daha fazla nedenimiz var. 16 bin belediye iþçisinin 4-c ye geçirilmek istenmesi, toplusözleþme-grev, örgütlenme, eþitlik, özgürlük ve kardeþliðin güvenceye alýnmadýðý bir anayasanýn AKP tarafýndan dayatýldýðý bir süreci yaþýyoruz. Ýþte bu nedenlerle 1 Mayýs tan aldýðýmýz güçle 26 Mayýs grevini örgütlemeye hazýrýz. 4 Konfederasyonun aldýðý kararýn arkasýnda durarak Memur-Sen ve Hakiþ e de çaðrý yaparak 26 Mayýs ý, genel grev, genel direniþ gününe çevireceðiz dedi. 1 Mayýs Baþarýnýn Teminatý Aslan, 26 Mayýs ta baþta örgütlü olduklarý iþyerlerinden baþlayarak, örgütsüz iþçi havzalarýnda çalýþan iþçilere çaðrý yaparak, iþsizler, kadýnlar ve gençlerle grev meydanlarýnda buluþacaklarýný söyledi. Aslan, 1 Mayýs ý örgütlerken 1 Mayýs ta alanlara, 26 Mayýs ta greve çaðrýsý yapmýþtýk.1 Mayýs ta yüz binler bu çaðrýya cevap verdi, þimdi sýra 26 Mayýs ý baþarmakta.1 Mayýs ý 26 Mayýs ýn provasý olarak ilan ettiðimizi hatýrlarsak, 26 Mayýs ýn baþarýsý gerçekleþtirdiðimiz 1 Mayýs tan görünmektedir dedi. (Ankara/EVRENSEL) Konfederasyonlar Toplandý Türk-Ýþ, DÝSK, KESK ve Kamu- Sen genel baþkanlarý, 26 Mayýs genel grevini görüþmek üzere dün bir araya geldi. Türk-Ýþ Genel Merkezi nde yapýlan toplantýya, Türk-Ýþ Genel Baþkaný Mustafa Kumlu, DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi, KESK Genel Baþkaný Sami Evren ve Kamu- Sen Genel Baþkaný Bircan Akyýldýz katýldý. Saat 15.00 te bir araya gelen konfederasyon baþkanlarý, toplantý öncesi açýklama yapmazken, gazetemiz baskýya girdiði saatlerde toplantý halen sürüyordu. 26 Mayýs Genel Grevinin Talepleri * Baþta 4-c olmak üzere güvencesiz, kuralsýz, esnek tüm istihdam uygulamalarýndan vazgeçilmesi ve bu alandaki yasal düzenlemelerin deðiþtirilmesi; iþ güvencesinin çalýþma yaþamýnda temel bir hak olarak uygulanmasý; geçici iþçiliði bir kölelik düzeni olarak yaygýnlaþtýran ve kamuoyunda kiralýk iþçilik olarak bilinen düzenlemenin yasalaþtýrma giriþimlerinden tümüyle vazgeçilmesi; taþeronlaþma giriþimlerine son verilmesi * Çalýþma hayatýný düzenleyen yasalarýn ILO ve AB normlarýna uyarlanmasý; çalýþanlarýn örgütlenmesi önündeki engellerin kaldýrýlmasý; Kamu çalýþanlarýnýn grevli toplu iþ sözleþmeli sendika hakkýnýn güvence altýna alýnmasý * Gözden geçirilmiþ Avrupa Sosyal Þartý nýn 5 inci ve 6 ýnca maddelerine konulan çekincenin kaldýrýlmasý * Kýdem tazminatý hakkýný ortadan kaldýracak her türlü yaklaþýmdan vazgeçilmesi * Ýþçilere ait olan iþsizlik sigortasý fonunun amacý dýþýnda kullanýlmamasý * Kriz fýrsatçýlýðý yapýlarak emek haklarýnýn gasbedilmemesi * Asgari ücretin Ýnsanca yaþamaya yeterli ücret olarak belirlenmesi * Çalýþma hayatýnýn sözleþme biçimleri, çalýþma süreleri ve ücret yönünden insan onuruna yakýþýr iþ temelinde düzenlenmesi için gerekenlerin yapýlmasý * Ýþ saðlýðý ve güvenliði önlemlerinin iþ cinayetlerini de önleyecek þekilde yasal güvenceye kavuþturulmasý * Saðlýk hakkýnýn temel insan hakký kapsamýnda deðerlendirilerek uygulamadaki katýlým ve katký payýndan vazgeçilmesi * Hükümetin çalýþma hayatýyla ilgili tüm konularda sendikalarýn görüþ ve önerilerini dikkate almasý ve bu doðrultuda etkin giriþimde bulunmasý * Uygulanacak ekonomik politikalarýn sermayeye kaynak aktarýmý yerine emekçiler için istihdam yaratacak yatýrýmlara yönlendirilmesi

Ali KAÝM alikaim@hotmail.com NEDEN OZANLAR ÞÖLENÝ? Tüm olumsuz koþullara ve engellemelere karþýn geceye bin iki yüz kiþi katýldý. Çankaya belediye baþkaný Sayýn Bülent Tanýk geceye katýlarak bir konuþma yaptý. Bizim açýmýzdan özellikle derneðimizin tanýtýmý göz önüne alýndýðýnda çok baþarýlý bir organizasyondu. Gelelim Aþýk Mahzuni Þerifi Anma ve 1. Uluslararasý Hacýbektaþ Ozanlar Þöleni Etkinliðimize. Çok emek verdik çok çaba harcadýk. Ama yorulduk diyemem çünkü yaptýðýmýz iþ hem derneðimiz hem de Hacýbektaþ ýmýz için çok önemliydi ve önümüze geniþ olanaklar sunabilecek nitelikteydi. Hiçbir kýskançlýk göstermeden ülkemizin en büyük ozan kuruluþu olan Halk Ozanlarý Kültür Derneðine gittik projemizi anlattýk. Bu projeyi birlikte gerçekleþtirmeyi teklif ettik. Ozanlarýmýz projeye çok ilgi gösterdiler, çok heyecanlandýlar. Nasýl heyecanlanmasýnlar onlar yýllarca geri plana itilmiþlerdi. Ürettiklerini baþkalarý pazarlýyordu. Popüler kültür ozanlýk geleneðini içten içe kemiriyordu. Artýk onlara etkinliklerde yer verilmiyor, onlarýn yerini Baba Zula gibi gruplar alýyordu. Ozanlar ozaný Aþýk Mahzuni Þerif in Pirimiz Hünkarýmýz Hacý Bektaþ Veli ile koyun koyuna yattýðý topraklarda onlar adýna bir þölen düzenlenecekti. Üstelik bu þölene halk ozanlarý dýþýnda kimse çaðrýlmayacaktý. Yarýþmalarla yeni eserler üreteceklerdi. Heyecanlanmakta haksýzlar mý sizce? Ýþte bunun için Ozanlar Þöleni. Hacýbektaþ ýmýzda ozanlarýmýzda her þeyi sonuna kadar hak ediyor. Lütfen hiç kimse buda nerden çýktý etkinlik üstüne tekinlik mi olur? Gibisinden söylemlerde bulunmasýn. Gönül ister ki daha çok kültürel etkinlik, aktivite olsun. Bütün kurumlar birbirine destek olsunlar. Gerektiðinde güçler birleþtirilsin. Hacýbektaþ ýmýzda incir çekirdeðini doldurmayacak yapay ayrýlýklarý bitirelim. Biz bu deðiliz. Çok deðil on on beþ sene öncesini anýmsayýn susurluk olayý sonrasý Hacýbektaþ meydanýnda karanlýða karþý bir ýþýk ver eyleminde toplanan üç bin insaný düþünün. Anma etkinliklerine katýlan yüz binleri anýmsayýn. Tiyatro salonlarýný dolduran seyircileri düþünün. Hacýbektaþ ýmýza bir þeyler oluyor. Sanki gizli bir el bizi engelliyor. Ýnsanlarýmýz bir etkinliðe. Bir protesto eylemine katýlmaktan korkar çekinir duruma geldiler. Hacýbektaþ Halk Evleri gençliðinin o görkemli gecelerini düþünün. Gençlerimiz artýk bir etkinliðe, bir derneðe üye olmaya veya bir ortak çalýþmaya çaðrýldýðýnda boþ ver hocam bireysel takýlmak güzel diyorlar. Eðitim-sen Hacýbektaþ Temsilciðinin üç otobüsle eylemlere gittiðini anýmsayýn. Sayýmýz onlara düþtü. Bir þeyler oluyor bize! 30 kiþiyle Atatürk ün Hacýbektaþ a geliþini, yirmi kiþiyle Köy Enstitüleri gününü, bilmem kýrk elli kiþiyle dernek etkinliklerini yapýyoruz. Kýz meslek lisemizin öðrencileri de olmasa salonlarda dýmdýzlak kalmamýz iþten bile deðil. Sevgili Hacýbektaþlýlar, Canlar bizi engelleyen çekinceleri içimizden atalým. Biz bu deðiliz. Çarþýda yerleþmiþ siyaset baronlarýnýn omuzlarýmýzdan çekiþtirmesine izin vermeyelim. Her þeyi baþkalarýndan beklemeyelim. Lütfen sorumluluk, duyarlýlýk. 15-16 Mayýs tarihlerinde Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði ve Halk Ozanlarý Kültür Derneðince ortaklaþa düzenlenen Aþýk Mahzuni Þerif i Anma ve 1. Uluslararasý Hacýbektaþ Ozanlar Þöleni düzenleniyor. Sulucakarahöyük / HACIBEKTAÞ Haber: ALÝ KAÝM Hacýbektaþ Veli Kültür derneði tarafýndan gazetemize verilen bilgiye göre, hazýrlýklarýna mart ayý sonlarýnda baþlanan çalýþmalar son aþamasýna ulaþtý. Âþýk Mahzuni Þerifin ölüm yýldönümünde onun anýsýna düzenlenen ozanlar þöleni Hacýbektaþ ta ilk kez yapýlýyor. Etkinlik kapsamýnda þiir ve beste dalýnda iki ayrý ozanlar yarýþmasý düzenlenecek. Uzun araþtýrmalar ve görüþmeler sonucunda Prof. Dr Hayrettin ÝVGÝN baþkanlýðýnda uluslar arasý üne sahip akademisyenlerden, uzmanlardan ve ozanlardan iki ayrý jüri oluþturuldu. A) Þiir Yarýþmasý Jürisi 1. Timur YILMAZ Folklor Araþtýrmacýsý Kültür Bak. Tem. 2. Kenan ÞAHBUDAK Ozan-Der Baþkaný 3. (Prof. Dr.) Hayrettin ÝVGÝN 4. (Prof. Dr.) Nail TAN 5. (Dr.) Metin TURAN 6. Yrd. Doç. Dr. Doðan KAYA 7. Prof. Dr. Saim SAKAOÐLU Yedek 1. Prof. Dr. Ali Berat ALPTEKÝN 2. Prof. Dr. Erman ARTUN B) Âþýklar Yarýþmasý (beste) Jürisi 1. Timur YILMAZ Folklor Araþtýrmacýsý Kültür Bak. Tem. 2. Kenan ÞAHBUDAK Ozan-Der Baþkaný 3. (Prof. Dr.) Hayrettin ÝVGÝN 4. Arif SAÐ Sanatçý 5. Yrd. Doç. Dr. Doðan KAYA 6. (Dr.) Metin TURAN 7. Prof. Dr. Ali Berat ALPTEKÝN Yedek 1. Prof. Dr. Erman ARTUN 2. (Prof. Dr.) Nail TAN Prof. Dr. Saim SAKAOÐLU Etkinlikler 15 mayýs cumartesi günü saat 10.00 da Atatürk anýtýna çelenk konulmasý ve ozanlar yürüyüþü aþýk Mahzun inin mezarý baþýnda anýlmasý ile baþlayýp 16 mayýs Pazar günü Konferans, canlý beste yarýþmasý ve ödül törenleri ile sona erecek. Etkinlikte yarýþmalar dýþýnda panel, konferans ve sadece halk ozanlarýnýn sahne alacaðý ozanlar gecesi de düzenlenecek. Ayrýca, etkinliðe Afganistan dan Afgan Kýzýlbaþlarý birliðini temsil edecek bir heyet katýlacak. Etkinliðe katýlan tüm halk ozanlarýnýn yol, konaklama ve yemek giderleri Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneðince karþýlanacak. Dernek yetkilileri uzun ve yorucu bir çalýþmanýn sonucu olarak gerçekleþecek olan etkinliðin ilçemize büyük çaplý yeni bir etkinlik kazandýracaðýný, gerekli ilginin saðlanmasý halinde ilerleyen yýllarda Hacýbektaþ a; Hacý Bektaþ Veli yi Anma Törenleri nden sonra ikinci bir hareketlilik getireceðine inandýklarýný söylediler. Dernek yönetim kurulu tüm Hacýbektaþ halkýný etkinliðe destek vermeye çaðýrarak, Hacýbektaþlýlarý ve Hacýbektaþ dostlarýný etkinliðe davet ettiler. AÞIK MAHSUNÝ ÞERÝF Ý ANMA VE 1. ULUSLAR ARASI HACIBEKTAÞ ÂÞIKLAR ÞÖLENÝ ETKÝNLÝK PROGRAMI 1.GÜN GÜNDÜZ Tarih: 15 Mayýs 2010 Cumartesi. ATATÜRK ANITINA ÇELENK KOYMA VE OZANLAR YÜRÜYÜÞÜ Saat: 10.00 Yer : Cumhuriyet Meydaný Atatürk Anýtý Önü Yürüyüþ : Cumhuriyet Meydanýndan Hacý Bektaþ Veli Türbesine ANMA TÖRENÝ: Saat:11.00 Yer: Çilehane Tepesi Sunum: Özgür BAÞKAYA Aþýk Mahsuni Þerif in Mezarýnýn ziyareti. -Saygý duruþu -Konuþmalar - Ozanlarýmýzdan Mahsuni Þerif Türküleri -Dönüþ SALON PROGRAMI Saat : 13.00 Yer : Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi Büyük Salon Sunum: Ali KAÝM Saygý Duruþu ve Ýstiklal Marþý -Açýlýþ Konuþmalarý Ozanlar korosundan Mahzuni türküleri Þurayi Kýzýlbaþani Afganistan temsilcilerinin tanýtýmý PANEL: Yer: Hacýbektaþ Veli Kültür Merkezi Saat : 14.00 17.00 Konu:Âþýk Mahsuni Þerif ve Ozanlýk Geleneði. Yöneten: Mustafa ÖZCÝVAN (HBV Kültür Derneði Ýkinci Baþkaný) - Katýlýmcýlar: -Prof. Dr Hayrettin ÝVGÝN Prof. Dr.Ali Berat ALPTEKÝN Yar. Doç Dr.Doðan KAYA -Arif SAÐ -Hüseyin Gazi METÝN -Ýsmail ÝPEK -Kenan ÞAHBUDAK (Ozan Der Baþkaný, Halk Ozaný)) 1.GÜN GECE OZANLAR GECESÝ: Yer: Hacýbektaþ Veli Kültür Merkezi Büyük Salon Saat: 19.00 12.00 Sunum: Özgür BAÞKAYA Tiyatrocu Katýlýmcýlar: -Kültür Bakanlýðý Hacýbektaþ Semah Ekibi -Þiirlerle ve Türkülerle Ozanlar Geçidi. (Ozanlar Derneðinin Belirleyeceði Halk Ozanlarýmýz) 2.GÜN GÜNDÜZ KISA KONFERANS: Yer : Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi Büyük Salon Saat :10.00-10.30 Sunum: Ali KAÝM Katýlýmcý: Dr. Metin TURAN Konu: Ozanlýk geleneðinin günümüzdeki iþlevi ve bu alanda yapýlan yarýþma yöntemleri. YAZILI ÞÝÝR DALINDA YAPILAN ÖDÜLLÜ YARIÞMANIN SONUÇLARININ AÇIKLANMASI Yer: Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi Saat:10.30-12.00 Konu: Aþýk Mahsuni Þerif Sunum: Özgür BAÞKAYA - Jüri üyelerinin tanýtýmý ve dereceye giren eserlerin açýklanmasý -Mansiyon, 1., 2., 3. olan eserler -Ödüllerin verilmesi -Dereceye giren eserlerin 1. olan eserden baþlayarak okunmasý. SÖZLÜ BESTE YARIÞMASI: Yer: Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi Büyük Salon Saat: 13.00-17.00 Konu: Aþýk Mahsuni Þerif Sunum: Özgür BAÞKAYA -Jüri Üyelerinin tanýtýmý ve yerlerini almalarý. - Ozanlarýn eserlerini sunmalarý -Jüriye deðerlendirme süresi tanýnmasý(jürinin istediði kadar) -Sonuçlarýn mansiyondan baþlanarak açýklanmasý. -Ödüllerin verilmesi. -Birinci olan eserin yeniden dinlenmesi KAPANIÞ KONUÞMASI Nafiz ÜNLÜYURT Dernek Baþkaný Katký Sunanlar: KÜLTÜR BAKANLIÐI, TÝKA, YENÝ MAHALLE BELEDÝYESÝ ------------------------------------------------ Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði Çarþý Ýçi Welbert Caddesi HACIBEKTAÞ Tel: 0 384 441 21 79 GSM: 05055820989-05057192759 E-Posta: hbvkulturder@hotmail.com - alikaim@hotmail.com GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 3009 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23 Hacýbektaþ Öðretmen evi 441 31 20

GÖRÜÞLER Açlýðýn temel nedenleri eski tip emperyalizmin özellikle Afrika ülkelerinde kahve, pamuk gibi ürünlerin ekilmesini zorunlu tutmasý, yeni tip emperyalizmin ticaret yoluyla yarattýðý sömürme, savaþlar, çatýþmalar ve hastalýklardýr. Örneðin kahvede tüketicinin ödediði fiyatýn sadece %2 sinin kahve üreticisi köylülerin eline geçmesi ilginçtir. (Bkz: Oxfam (2006). www.maketradefair.com) Kakao üreticisi köylerde çocuklar çikolatayý tanýmamakta ve bu köylerde açlýktan insanlar ölebilmektedir. Rekabet denilen (aslýnda olmayan) þey bunlarý doðuruyor, üreticilere hiçbir þey getirmiyor. Türkiye ye de böyle; bir þey getirmeyecek, o yüzden tabii ki biz tarýmýmýzý þöyle bir üçgen içinde yapýlandýrmamýz gerekir: Bir tarafýnda biyoçeþitlilik olmalýdýr, biyoçeþitliliði koruyacak politikalar olmalýdýr. Rekabet buna izin vermiyor diye biyoçeþitliliði yok etmeyi kabul edemeyiz. Ýkincisi; bölgesel yeterlilikler olmalýdýr, yani bir bölge öncelikle orada üretilen ürünleri tüketmelidir. Gýdalarýn seyahatine bir kýsýtlama olmalýdýr. Bu sonuna kadar götürülmez, örneðin elbette Türkiye kahveyi ithal edebilir. Üçüncüsü ise; sürdürülebilir ve ekolojik tarým seçeneklerini güçlendirmemiz lazým. Bunlar kendiliðinden olmaz, bir politika gerektirir. Bu gün de tersi bir politika iþlemektedir. Örneðin þu anda Türkiye de organik tarým nerede ise tamamen ulus ötesi büyük firmalarýn ellerindedir. Dünya ticareti 1970 li yýlarda baþlayan organik tarým, Türkiye de Avrupa kökenli firmalarýn talebiyle 1984 1985 yýllarýnda baþlamýþtýr. Ancak son yýllarda Ýç pazarda kýpýrdanmalar görülebilmiþtir. Bu firmalar organik tarým üreten çiftçileri tam anlamýyla kýskaç altýna almýþlardýr ve sömürmektedirler. Mesela; endüstriyel ürüne göre verdikleri fiyat farkýný (yani primi) sýfýra kadar indirmiþlerdir. Sadece bazý yeni ürünlerde fark vermeye yanaþmaktadýrlar. Türkiye de etkinlik gösteren sertifikasyon kuruluþundan çok azý Türkiye kökenlidir. Avrupa da genellikle üreticiler ve kooperatifler organik tarým üreticisi sertifikasý almaktadýrlar. Türkiye de ise sertifika alan üretici ve kooperatif sayýsý çok azdýr.. Sertifikalarý ihracatçý firmalarý üreticiler adýna almaktadýr. Sertifika çýkarmak için gereken masraflar küçük üreticilerin kaldýramayacaðý boyutlardadýr. Günlük harcýrah için elemanlar 200 250 Euro almakta, bir üreticinin sertifika almak için 1000 2000 YTL masrafý göze almasý gerekmektedir. Organik ürün ihracat firmalarý üreticilere eðitim getirdiklerini iddia etseler de bu daha ziyade organik tarýma baþlarken ikna amacýyla yapýlmakta, daha sonra bu eðitimler çok yetersiz düzeylerde, sorun çýkarsa çözmek amacýyla yapýlmaktadýr. Bazý köylerde yaptýðýmýz görüþmelerde 15 yýla yakýn süredir organik tarým yapan köylerde yeþil gübrelerin bilinmediði, bazý üreticilerin gizlice kimyasal gübre kullandýðý, birçoðunun da bitkilerini iyi besleyemeyerek verim kaybý ile karþýlaþtýklarýný öðrendik. Organik tarýmda temel hedef olarak girdilerin iþletmeden veya köy içinden saðlanmasý gerekirken organik gübre, organik ilaç adý altýnda çeþitli ticari markalarla yeni baðýmlýlýklar yaratýlarak organik tarýmýn ilkelerine ters bir yöneliþ de bir süredir baþlamýþ bulunmaktadýr. Ulusötesi tohum ve ilaç þirketleri organik tarým bölümleri açmýþlardýr. Bu alana da hâkim olmak istemektedirler. Böylece büyük iþletmelerin de aðýrlýklý olarak yer aldýðý, ticari organik gübreler, organik ilaçlar kullanarak yapýlan bir organik tarým sistemi geliþmeye baþlamýþtýr. Bu sistem endüstriyel organik tarým þeklinde adlandýrýlmaktadýr. (Bkz: Manuel, Jose, 2007, Bildiri, Tohum ve Yaþam Forumu 21 22 Nisan 2007, basýlmadý, Ziraat Mühendisleri Odasý ve GDO ya Hayýr Platformu, Ýstanbul. http://gdoceviri.blogspot.com/2007_05_0 1_archive.html,sonuç bildirisi) Türkiye de TUSÝAD tarým raporunda da görüldüðü gibi baþka bir yanýlgýya da düþülmektedir. IMF, Dünya Bankasý, Avrupa Birliði ve Dünya Ticaret Örgütünün önerdiði politikalarýn sonucu baþta hayvansal ürünler, buðday, þeker pancarý vb. birçok ürünü üretemez hale geldiðimizde organik tarýmda çok avantajlý olduðumuzdan dolayý kayýplarýmýzý bu alandan telafi edebileceðimiz zannedilmektedir. Türkiye de temel birçok tarým ürününün üretilemez hale gelmesi, ülkenin birçok yerinde tarým sistemlerinin çökmesi anlamýna gelir. Bu çöküþ kabul edilemez. Kaldý ki organik tarým hayvancýlýk olmadan yapýlamaz. Diðer yandan organik tarým þu anda tarým ürünleri ihracatýmýz içinde çok küçük bir yer tutmaktadýr ve birçok üründe endüstriyel ürüne göre organik ürüne verilen sýfýra yaklaþmýþ primler nedeniyle üreticiye fazla bir avantaj da getirmemektedir. Birçok þeyde olduðu gibi organik tarým da ülkemizde dýþa baðýmlý yapýlmaktadýr ve üreticiye dayanmaz. Ülkemizde köylüden gelen bir organik tarým hareketi yoktur, geliþme büyük yabancý þirketlerin kontrolü altýndadýr. Türkiye de gerçekten üreticiye dayalý bir ekolojik tarýma ihtiyaç vardýr. Bu tarým hem çevre hem de çiftçi dostu olmalýdýr. Tarým Bakanlýðý baþta, ziraat Fakülteleri, veteriner fakülteleri, orman fakülteleri bunu desteklemeli, tarým politikasý bu geliþimi hýzlandýracak þekilde deðiþtirilmelidir. Karasaban

Sizlere Aþýk Mahzuni yi anlatýrken aslýnda kendisini biz deðil kendisi bize kendisini sanatýyla, mücadalesiyle anlatacaktýr. Aþýk Mahzuni yi tanýdýkca onun tüm zamanlarda bu tür insanlarýn ne kadar zor þartlarda yaþadýklarýný ve yaþadýklarý çaðlara damgasýný nasýl vurduklarýný anlýyacaðýz. Bazý þeyler vardýr insana iþte ben buyum der. Aþýk Mahzuni Þerif de sanatýyla ve mücedelesiyle adeta insana ben buyum der. Kendisinin Benim söylediklerim neyse ben O yum sözü buna en iyi örnektir. Aþýk Mahzuni yi sizlere anlatýrken kendisinin hayatýný kýsa fakat sanatýný, dünya görüþünü ve mücadelesini geniþ ve Aþýk Mahzuni ye yakýþýr bir þekilde anlatacaðýz. Maraþýn Afþýn ilçesi Berçenek köyünde baba Zeynel Cýrýk ve ana Döndü Cýrýk köydeki aðanýn tarlasýnda Maraba olarak çalýþýrlar. Kendileri zor þartlarda yaþam mücadelesi verirken 1940 yýlýnda bir oðlu olur ve adýný Þerif Cýrýk koyarlar. Aþýk Mahzuni kendi doðum tarihini anlatýrken Babamýn dediði doðruysa, anamýn da dediði doðruysa 1943 yýlýnýn Ocak 3 ünde Afþýn a baðlý Berçenek köyünde doðmuþum der. Asýl doðum tarihi 1943 olmasýna raðmen nüfus kayýtlarýnda Aþýk Mahzuni nin doðum tarihi 3 Ocak 1940 olarak geçer. Çünkü o zamanlarda doðum tarihinin pek önemi yoktur. Çocukluðu kendi köyünde geçer ve köyünde okul olmadýðý için Elbistan ýn Alembey köyünde medresesi olan Lütfi Efendinin medresesine kuran hafýz kursuna gönderilir. Mahzuni o yýllarýný Bizim çevremizde kocaman bir yobaz bulutu döner. Hacý Lütfi Efendi hiç çekinmeden, canýnýn istediði þekilde bilmediðimiz dillerle, bilmediðimiz isimlerle fetvalar verirdi durmadan. Arapcayý o zaman öðrendim. Þimdi Arapcayý yazýp okuyabiliyorum. Lütfi Efendinin medresesinde üçbuçuk sayfada kaldým diyor. Daha sonra köyde okul açýlýr ve gelen eðitmenle ilkokulu bitirir. Afþýn ve Elbistan da üniformalý asker gençleri gürür ve onlara özenir. Gün oldu gönül bir þeye takýldý der Aþýk Mahzuni. Ýstediði olur ve 1956 yýlýnda Mersin 3. Assubay Hazýrlama Okulu na baþlar ve 1959 yýlýnda baþarý ile bitirir. Ordonat Tekniker sýnýfýna ayrýlýr ve Ankara Ordonat Tekniker okulu na gider ve ilginçtir okuduðu ve ödüller aldýðý okul daha sonra 1971 askeri darbesinde mahkeme salonuna çevrilir ve Aþýk Mahzuni okuduðu sýnýfýnda hakim karþýsýna sanýk olarak çýkar ve orada yargýlanýr. Bu arada Aþýk Mahzuni 12-14 yaþlarýnda önlüklü bir Ýlkokul öðrencisi iken ailesinin baskýsýyla dayýsýnýn kýzý Emine ile niþanlanýr. Daha sonra evlenir ve bu evlilikte bir kýzý olur. Yapýlan zoraki evliliði okul yýllarýnda bitirir ve boþanýr. Okul dönemlerinde Baðlama çalmasýný öðrenir ve yavaþ yavaþ þiir yazmaya baþlar. Kendisinda halkçýlýk ruhu baþlar ve okuduðu Kuleli Askeri Lisesinde sistemle ters düþer ve ordudan ayrýlýr. 1961 yýlýnda Ýtalyan asýllý Sovina (Suna) isimli bir genç kýzla tanýþýr ve evlenmeye karar verir. Fakat Suna 14 yaþýnda olduðu için evlenmeleri engellenir ve bu evliliði o dönem medya ya konu olur. Sonra Suna ile evlenir ve bu evlilikten Züleyha, Emrah, Ferhat adýnda 3 çocuðu olur. Hayatý boyunca ihanetlere uðramýþ Aþýk Mahzuni bu evliliðinde en yakýn arkadaþýnýn ihanetine uðrar bu arkadaþý Suna yý kandýrýr ve birlikte kaçarlar. 1963 yýlýnda Yazar Halil Aytekin ile tanýþmasý Aþýk Mahzuni nin hayatýnýn dönüm noktasý olur. Halil Aytekin nin yardýmlarýyla gazeteci Fikret Otyam ile tanýþýr ve Aþýk Mahzuni ile ilgili ilk yazý Cüneyt Arcayürek kaleminde Hürriyet te yayýnlanýr. Bu dönem TÝP in (Türkiye Ýþçi Partisi) kuruluþ yýllarýna denk gelir. TÝP yöneticileriyle tanýþýr ve onlardan yardým görür. Aþýk Mahzuni bu yýllarda Aþýklar Derneðini kurar ve orda sanat ve siyasi mücadelesini verir. O zamanlar TRT Turizm Bakanlýðýna baðlý olduðu için Aþýk Ýhsani, Kul Ahmet ve Aþýk Mahzuni buraya müracaat ederler ve TRT den söylemelerine izin çýkar. En büyük konserini o zaman Büyük Sinemada verir ve artýk tüm Türkiye kendisini tanýr. Bu dönemde Aþýk Mahzuni kendisini rahatsýz eden bir þeyin farkýna varýr kendini sorgular bana bir mücadele gerekiyordu, Kime ve neye karþý? Gün geçtikce görerek, duyarak, sezinleyerek, okuyarak bunu daha iyi anlamaya baþladým. Bütün benliðimle kendimi saza verdim çalýyordum, söylüyordum ama çalýþmalarýma bir yöntem vermem gerekiyordu der. 1968 Türkiye ve dünya gençlik hareketlerinde etkilenir. 1971 yýlýnda yapýlan askeri darbe sonucu Süleymen Demirel hükümeti devrilmiþ ve yerine Nihat Erim baþkanlýðýnda bir hükümet kurulur ve halka karþý ve özelliklede sol kesime karþý baský ve þiddet uygular ve Aþýk Mahzuni Erim erim eriyesin/sürüm sürüm sürüm sürünesin türküsünü söyler. Bu türkü ile bütün Türkiye çalkalanýr kim bu baþbakan alehine türkü söyleyen diye ve hemen tutuklanýr 4 ay ceza alýr. Bu sýrada Aþýk Mahzuni akrabasý olan Elbistan lý Fatma Özdemir ile tanýþýr ve evlenmek ister. Ne yazýk ki ailesi baþý belada olan, elinde sazý diyar diyar dolaþan bir Aþýða kýz vermek istemez. Fakat ikisinin sevdasý bu zorluklarý yener ve evlenirler. Bu evlilikten Derya, Ali, Þeyda ve Yetiþ adýnda 4 çocuklarý olur. Aþýk Mahzuni nin türkülerine ve deyiþlerine Fatma, Fadime olarak girer. 6 aylýk evliyken Halký suça teþvikten 1973 yýlýnda tutuklanýr Kýzý Deryanýn doðduðu gün serbest kalýr ve 27 gün sonra tekrar tutuklanýr. Aþýk Mahzuni Þerif deyim yerindeyse 3 gün içerde 5 gün dýþarda yaþamýna devam eder. Mahzuni Þubat 2001 tarihli Kýzýldeli dergisinde çýkan Hem Kýzýlbaþ Hem Aleviyim baþlýklý yazýsýndan dolayý DGM de yargýlanýr ve öldüðü güne kadar mahkeme devam eder. Bu yazýsýnda Ben allah adýna insana secde etmeyi yeðlemekteyim. Bir Alevi çocuðu deðil bir Hýrýstiyan, bir Musevi de olsam böyle düþünmekteyim... Ýnsan aleminin sevgisinde, gönlünde, bütünlüðünde ve doðanýn her güzelliðinden beni yaradaný arayýp keyfime göre isimlendirdim. Ona gönül dedim, bülbül dedim, çiçek dedim, Ali dedim, Veli dedim aðzýma güzel gelen herþeye onun adýný verdim. Bunu bana haram edecek her yasaya, her bilirkiþiye, her dinsel nasa rest çekmekteyim... Türkiye Alevilerinin yolunun gerçek Ali ci yol olduðunu savunmak ve yaymak isterim. Çünkü Ali nin baþlattýðý cemahiriyel vukuat (halkcý hareket) Atatürk ün noktaladýðý Cumhuriyetin mayasýný hazýrlamýþtýr. Bunlarý savunur ve savunduklarýnda dolayý yargýlanýr. AÞIK MAHZUNÝ NÝN SANATI Asýl adý Þerif Cýrýk olan Ozan daha sonra Aþýk Mahzuni Þerif Mahlasýný alýr ve sanatýný bu isimle icra eder. Aþýk Mahzuni Anadolu da Ozanlýk Misyonuna En yakýn tarihi ile onbin yýllýk bir kültürün üstüne katlana gelmiþ, Asya kültürünü oluþturmuþ, Asya kültürü içerisinde Anadolu Harmanýný mozaiklemiþ bir kültürün adýdýr diye yorumlar. Ozaný, Bulunduðu halkýn tarihini, mevcut yaþamýný ve geleceðini ince, çok hassas bir mesuliyetle sazlý kültüre diken insandýr diye tarif eder. Ve iþte ben böyle bir halktan geldiðim için tükenmiyorum, kaynak olarak halkýmý gösteriyorum... 1950 yýllarda baþladýðým saza, cemlerde ve görgü ya da muhabbet anlarýnda edindiðim engin öðretileri de katarak halk ozanlarý safýna girmiþ oldum. Ve dediðim gibi tarihi halk ozanlýðý misyonuna duyduðum bozulmaz saygý zaman zaman çaðýmýzda kendini gösteren halkcý ve demokratik kavgayý (devrimciliði) da düþüncelerime taþýmýþ oldu. Yaklaþýk kýrk yýldýr saz çalar deyiþler söylerim. Aþýk Mahzuni sanatýný üretirken halkýndan kopmamýþ, halkýn gönül penceresi olmuþ, Halkýn acýlarýna, sevdalarýna, istemlerine ve duygularýna sazý ve sözüyle tercümanlýk yapmýþtýr. Gün gelmiþ halkýn silahý olmuþ, gün gelmiþ halkýn rehberi olmuþ, gün gelmiþ halkýn taþa tuttuðu çaðýmýzýn Çaðdaþ Pir Sultan Abdalý olmuþtur. Ozan Kýzýl Ötesi yazýsýnda ben bu sazý elime alýpta, inlemesine, týnlamasýna düþüncelerime katýþým neredeyse 50 yýlý bulmaktadýr. Ve bu sazýmýn yüzünden az mý dayaklar yedim, az mý küfürler iþittim, en azýndan aðzýmda diþlerimin vadesi ermeden teker teker düþürüldü. Aslýna bakarsan sazýmýn deðil, sazýma kattýðým düþüncelerimden dolayý bunca zahmetleri, küfürleri, hakaretleri, hapislikleri çektim. der. Alevilikle ilgili yazýlý belge bulmaktan zorlandýðýmýz bu günlerde nasýl ki asýrlar önce yaþayan Nesimi ler, Yunus lar, Kul Himmet ler, Þah Hatayý ler, Pir Sultan Abdal lar bu gün hala bizlere rehber oluyorlarsa Aþýk Mahzuni Þerif de bizlere rehber oldu. Bundan sonra ki nesillere de rehber olacaktýr. Kendisi geçmiþteki ozanlarý, yaþayan ozanlarý bir bir inceledim. Kendime yol gösterecek olanlarý kýlavuz olarak seçtiðim Pir Sultan Abdal oldu. Ses olarakta etkilendiðim Davut Sulari dir. Toprak çocuðuyuz, topraða karþý büyük bir özlemimiz var. Bunlarý dile getiren Veysel Babadýr. Belirli bir derecede onunda etkisinden kaldým. Türkülerime Aþýk Veysel mülayimliðini kattým. Düþün felsefemide yine Pir Sultan Abdal dan aldým. Ve þunu anladým O güne kadar Halk sürekli olarak istismar edilmiþ. Halk þiiri geleneði gül, bülbül, çiçek edebiyat ile uyutma perhizi olarak kullanýlmýþtý. Ýlk amacým bugüne kadar gelen bu kalýplarý kýrmak oldu. Olaylardan ve halkýn yaþamýndan aldýðým gerçekleri konu olarak iþledim ve bu güne kadar böyle geldik...ben anadolu geleneksel halk kültürü zincirinin kendi çapýnda bir ozanýyým. Ancak cumhuriyet kavramýnýn cumhuriyetce yapýnýn býkmaz usanmaz bir hayraný ve müptelesýyým. der. Mahzuni bu þiirinde etkilendiði Aþýk Veysel e diye sorar ve birazda sorgular AÞIK VEYSEL E Ahrette selamým olsun Veysel e Yiyen yedi konan göçtü dünyada (...) Topraðý olanlar topraða söver Topraðý olmayan baðrýný döver Babamýn topraðý var ondan över (...) Ben dünyadan doya doya giderim Tarihten sýzarak soya giderim Kafam kýzar ise aya giderim (...) Koyun vermiþ kuzu vermiþ süt vermiþ Fakirin hakkýný neden kýt vermiþ Fakirler ot yutmuþ, beyler et yemiþ Hakaret deðildir sana muradým Yýllar yýlý Veysel imi aradým Benim sadýk yarim anam avradým Topraktan yapýlýr kýlýçla kama Topraðýn güneþi benzer akþama Mahzuni Veysel in yavrusu ama Aþýk Mahzuni sanatýný icra ederken adeta Polis ve Jandarma kendisini takibe alýr bir çok konserinden sonra gözaltýna alýnýr. Kendisi bu konuda hapislik kahrolasý bir hayat tarzýdýr. Özgür bir insanýn hiç bir zaman hapis yatmak için budalaca düþüncesi olamaz. Ancak baþa geldiði zaman bundan kaçmak gibi bir ayýbý da olamaz... Her gün dipcikler altýnda ezilen Anadolu insanýný, memleketi için canýný veren gençlerin yediði idamlarý ve topraðýmda dalgalanan yabancý bayraklarý düþündüðümde kahroluyorum. Ve bu kahroluþum henüz bitmiþ deðil. Çünkü saydýklarýmýn çoðunu mahpusluðun dýþýnda da tatmaktayým. Ülkem bana zaman zaman mahpus gibi geliyor. diyerek ülkenin emperyalist güçlerin hegomonyasýna býrakýlmasýna ve bu uðurda mücadele edenlerin çektikleri acýlara parmak basar. Aþýk Mahzuni 1972 yýlýnda sazýný eline alýr ve Sivasýn Sivrialan köyüne Aþýk Veysel i ziyarete gider. Aþýk Veysel e Aþýk Mahzuni nin geldiði söylenir. Mahzuni içeri girince Veysel Baba ayaða kalkar, yanýnda bulunanlar þaþýrýrlar ve Veysel Baba ya sen bu güne kadar kimsenin önünde ayaða kalkmadým bu kalkýþýn nedendir? diye sorarlar. Veysel Baba sesini yükselterek susun gelen Pir Sultan olsa gerektir. der. Aþýk Mahzuni nin ünü Türkiyenin en icra köþelerine yayýlýr ve artýk Mahzuni diðer sanatcýlarýn ekmek teknesi olur. Kendi dönemlerinde ünlü olan türkücüler ve pop sanatcýlarý ozanýn bestelerini söylemeye baþlarlar. Kimisi büyük ozana saygýlarýndan kusur etmezken, kimisi Mahzuni Mahlasýný bile kullanmaz. Telif hakkýný hiç ödemezler. Süleyman Zaman, Mahzuni Þerif- Yaþamý, Dünya Görüþü, Þiirleri adlý kitabýnda ozanlarý þöyle deðerlendiriyor. Bazý ozanlar toplumun yalnýzca maddi çeliþkilerini, maddi olumsuzluklarýný ele alýrken, bazý ozanlar yaþadýklarý dönemde ki insan iliþkilerini, ve toplumun maddi ve hem de kiþinin veya toplumun piskolojik, inanç ve tinsel çeliþkilerini, yönlerini de yansýtýrlar. Ýþte Mahzuni Þerif bu ikinci tanýma giren ozanlarýmýzdandýr. Yine ayný kitabýnda Toplumu ve insaný etkiliyen her þeyi bulmak olasýdýr. Öyleki, onda bilim vardýr, din vardýr, kitap vardýr, toprak vardýr, meclis vardýr, kader vardýr, felsefe vardýr, köy ve þehir vardýr, Devlet ve millet vardýr, Barýþ ve savaþ vardýr, Ýnsan ve doða vardýr, yiðitlik ve erdem vardýr, baþkaldýrý vardýr, yol vardýr, zevzeklik ve nakkaþlýk vardýr, dünyada insana sesleniþ vardýr, soyanlar vardýr, hacý-hoca-dede vardýr, kýsacasý ne ararsan vardýr. der Aziz Nesin ile þiir üzerine yapýlan bir söyleyiþide Mahzuni nin þiirini zor yazýlan ama kolay anlaþýlan þiir olarak deðerlendirir. Aþýk Mahzuni Þerif in sanatýný ve kiþiliðini katagaorilere ayýrmak hem kolay hem de çok zordur. Çünkü 400 ün üzerinde Plak, 59 Kaset, 9 tane kitap ve yüzlerce þiiri var. Ýstediðin konuda þiir, türkü, deyiþ ve Duaz-ý Ýmam var. Zor olaný, bunlar arasýnda seçim yapmaktýr. Biri birinden deðerli bu eserler arasýnda seçim yapmak insaný gerçekten zor durumda býrakýyor. Her eserinde ne ararsan vardýr. Aþýk Mahzuni Þerif in sanatý bazý kesimlerce eleþtirilir. Çok sesli müzik yaptýðýný iddia edenler, yaptýklarý müzik ile Aþýk Mahzuni nin 7 telli baðlamasýnýn sesini veremezler. 1975-1980 yýllarý arasý bazý sol guruplar ve örgütler Aþýk Mahzuni nin yapmýþ olduðu müziði geri kalmýþlýkla suçlarlar. Kendilerini yapmýþ olduklarý marþ ve sologan müziðini savunurlar. Ancak söylendiði günden sonra unutulan bu tür müziklerin aksine Aþýk Mahzuni nin tarzý deðiþmemiþ ve halka mal olmuþtur. 1980 darbesinden sonra sistem tarafýndan yozlaþtýrýlan gençlik Arabeks müziði ile uyuþturulmuþ, kaderci ve içi boþ bir gençlik olarak yetiþtirilir. Buna karþý bir zamanlar kendisini eleþtirenlerin can simidi olmuþtur. Ozan bu konuda Ben içerde bulunan hiç bir örgütün mensubu olmadýðým gibi, onlarla hiç bir alýþveriþte dahi bulunmayan bir sanatcýyým. Hatta çoðu sol örgütlerden revizyonistçiliðim, faþistçiliðim, iþbirlikciliðim gibi sýfatlarla nitelendirilmektedirler. Ama bütün insanlara insan olmasýndan dolayý deðer verdiðimden, bu tür olaylarýn yaþanmasýna karþýyým. Aleviweb

Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü ve Barcelona (Ýspanya) Teftiþ Kurulu Baþkanlýðý ortaklýðýnda hazýrlanan ve 2009 yýlýnda kabul edilen Leonardo Da Vinci projesi kapsamýnda Ýspanya'nýn Katolanya bölgesi Teftiþ Kurulu üyesi 8 Müfettiþ Nevþehir'e geldi Ýspanya'nýn Barcelona kentinden gelen ve 8 kiþiden oluþan Teftiþ Kurulu heyeti, Nevþehir Vali Yardýmcýsý Ýbrahim Süha Karaboran, Nevþehir Ýl Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa ve Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Teftiþ Kurulu Baþkaný Rahmi Arýtürk'ü makamlarýnda ziyaret etti ve istiþarelerde bulundu. Heyet program çerçevesinde Nevþehir Anadolu Turizm ve Turizm Meslek Lisesi konferans salonunda Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Teftiþ Kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Toplantýda Ýspanyol heyet, ülkelerindeki eðitim ve teftiþ sistemi hakkýnda bilgiler verirken, Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Teftiþ Kurulu üyeleri de heyete, Türk Eðitim ve Teftiþ Sistemi hakkýnda bilgiler aktardý. Toplantý karþýlýklý soru ve cevaplarýn ardýndan sona erdi. Programýn ikinci gününde heyet, Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Teftiþ Kurulu üyeleri ile birlikte Ürgüp Ali Baran Numanoðlu Ýlköðretim Okulu'nda incelemelerde bulundu. Türk müfettiþleri teftiþ yaparken izleme þansý bulan Ýspanyol Müfettiþler, öðretmen ve öðrencilerle de sohbet etti. Ürgüp Turizm Eðitim Merkezi ve TOKI 125. Yýl Ýlköðretim Okulu'ndada incelemelerde bulunan heyet, program kapsamýnda Nevþehir Üniversitesi, Kapadokya Eðitim Merkezi, Nevþehir Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi ve Kayseri Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü'nü de ziyaret edecek. Ýspanyol heyet ayrýca, Nevþehir'de Milli Eðitim Bakanlýðý Teftiþ Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Ýsmail Adar'ýn katýlacaðý "Zorunlu Eðitim Sonrasý Okullarýn Teftiþi" konulu panele katýlacak. Kent Haber Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Türkiye'nin en önemli kültür turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya bölgesini ziyaret eden turist sayýsý Nisan ayýnda artýþ gösterdi. Bölgede Kültür ve Turizm Bakanlýðý'na baðlý müze,örenyeri ve yer altý þehirlerini 160 bin 984'ü yabancý, 76 bin 957' si de yerli Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir - Özel Altýnyýldýz Koleji okul kampusü içerisinde bulunan kapalý ve ýsýtmalý yüzme havuzunda kolej öðrencilerine yüzme dersleri veriliyor. Özel Altýnyýldýz Koleji okul kampusü içerisinde bulunan kapalý ve ýsýtmalý yüzme havuzunda kolej öðrencilerine yüzme dersleri veriliyor. Çaðdaþ dünyanýn tüm ihtiyaçlarýný karþýlayacak þekilde donatýlan Altýnyýldýz Koleji, kapalý, ýsýtmalý yüzme havuzu ile öðrencilerin yüzme ihtiyaçlarýný karþýlarken, özellikle anasýnýfý ve 1. kademe öðrencilerinin fiziksel geliþimlerine de katký saðlýyor Altýnyýldýz Koleji 1. kademe öðrencileri, yüzme ve beden eðitim öðretmenleri gözetiminde yapýlan yüzme derslerinden çok memnun olduklarýný belirtiyorlar. Ýlköðretim 1. kademe öðrencilerine düzenlenen yüzme derslerini öðrenci velileri de izleyebiliyor. olmak üzere 237 bin 941 turist ziyaret etti. Kapadokya Bölgesinde Kültür ve Turizm Bakanlýðý tarafýndan turistlerin ziyaretine açýk bulundurulan baþta Göreme Açýk Hava Müzesi olmak üzere Zelve, Mustafapaþa ve Açýk Saray Örenyeri, Nevþehir, Ürgüp, Hacýbektaþ Arkeoloji ve Etnoðrafya ve Hacýbektaþ Veli ve Hacýbektaþ Atatürk Evi Müzesi, Çavuþin, Karanlýk, S.Jean ve El Nazar Kiliseleri ile Özkonak,Tatlarin,Kaymaklý ve Derinkuyu yer altý þehirlerini 160' bin 984 ü yabancý, 76 bin 957' si de yerli olmak üzere 237 bin 941 turist ziyaret etti. Geçtiðimiz 2009 yýlý Nisan ayý içerisinde bölgedeki tarihi ve turistik merkezleri ziyaret eden turist sayýsý 168 bin 131 bin olarak gerçekleþmiþti. Kent Haber Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Mehmet Gülen Ýlköðretim Okulu nun 4- A ve 4-B sýnýfý öðrencileri Sosyal Bilgiler Dersi nde yer alan Yerel Yönetimler konusunu uygulamalý olarak Nevþehir Belediyesi nde iþlediler. Nevþehir Belediyesi Meclisi toplantý salonunda Nevþehir Belediyesi nin görev ve sorumluluklarýna iliþkin bilgiler aktaran Nevþehir Belediyesi Ýnsan Kaynaklarý ve Eðitim Müdürü Ahmet Taþmaz,Mehmet Gülen Ýlköðretim Okulu 4-A sýnýfý ile 4-B sýnýfý öðretmenleri Ýlhami Akkuþ ve Hüseyin Iþýk baþkanlýðýndaki öðrencilerin, belediye çalýþmalarýna yönelik sorularýna da cevap verdi. Sosyal Bilgiler Dersi nin Yerel Yönetimler baþlýðý halindeki konusunu Belediye Meclis salonunda yapan öðrenciler,merak ettikleri tüm sorulara cevap bulmanýn da sevincini yaþadýlar. MUSTAFA SÜMEN

7 Duvarlar! Kimi zaman sýr kimi zaman ilan edilmiþliðin ortak kullaným alanlarý! Yazýlama, afiþleme, duyuru, iþaret, tablo vs. Kimi zaman yalýn kimi zaman büyük bir karmaþa alaný. Hele maliyenin burnunu soktuðu bir mekansa vergi levhasýndan iþyeri açma ruhsatýna, KDV beyanýndan sigara içme yasaðý ceza bedeline sayýsýz evrak duvarlarda yer almak durumunda. Ya hastaneler? Çocukluk yýllarýmdan aklýmda kalan sus iþareti yapan hemþire, poliklinik levhalarý, hamile ve çocuklar için radyasyon riski uyarýsý. Ya þimdi? Evet, hastaneler artýk bir iþletme olarak tanýmlanýyor. Yakýnda hastane duvarlarý buna daha yakýndan tanýklýk etmeye baþlayacaklar. Aynen diðer ticari mekanlar gibi mali tanýmlý levhalar yerlerini alacak. Bugün ben hekimlere dair olasý bir duvar yazýsýný sizlerle paylaþmak istiyorum. Yakýnda þöyle yazýlar görürseniz sakýn þaþýrmayýn: Hastanemiz doktorlarý özel sigorta þirketince zorunlu mesleki sorumluluk sigortasý ile sigortalanmýþlardýr. Þimdi de böyle bir yazýnýn altýnda sýra bekleyen hastalarý dinleyelim isterseniz: - Doktorlarý neden sigortalýyorlar? Daha fazla hastalýk kapma riskleri olduðu için mi? - Yok, bizi doktorlardan korumak için? - Nasýl yani? - Doktor hatasý ile ölen veya sakat kalan hastalara tazminat ödemeleri için? Ýlk anda hasta bakýþ açýsý ile olumlu algýlanabilecek bu uygulamayý isterseniz telefonda doktor çocuðu ile konuþan bir annenin nasihatlarýna kulak verdikten sonra yeniden düþünelim. Ne dersiniz? - Oðlum nasýlsýn? - Yorgunum anne! Dün gündüz poliklinikteydim, gece nöbet bugün ise mesaiye devam! - Aman ha; zor hastalarý pek elleme sevk et. Sonra sigorta þirketleri ve mahkemeler ile baþýn belaya girer. - Þaka yapýyorsun anne! - Ne þakasý, gerçekleri söylüyorum. Daha dün bir hukuk bürosu hekim hatalarýna karþý ön ödemesiz danýþmanlýk diye ilan vermiþti. - Her meslekte etik dýþý davrananlar olabilir, takma kafana. - Baban diyor ki; kendisini riske atmasýn bol bol film ve tetkik istesin! - Neden öyle düþünüyorsunuz ki? - Sonra söylemedi deme. Hekim hatasý iddiasý ile birkaç mahkemegörürsen sigorta þirketleri primlerini artýrdýðýnda ne demek istediðimizi anlarsýn. Þaka gibi gelebilir ama hekim hasta iliþkisi bundan böyle daha bir piyasa dili üzerinden þekilleneceðe benziyor. Öncesinde yeni Türk Ceza Kanunu ile kendisini hissettiren hekimlerin çekinik týbba meylini þimdilerde Zorunlu Mesleki Sorumluluk Sigortasý pekiþtirecek. Þimdi hep birlikte soruna göz atalým. Sahi hastalarý müþteri olarak algýlayan, iki-üç dakikada bir hasta muayenesi hedefleyen saðlýk ortamýnýn tek sorumlusu hekimler mi? Eksik cihaz nedeni ile yaþanabilecek olumsuzluklarýn tek sorumlusu hekimler mi? Ýsterseniz bir de hekimlerin meslek odasý TTB nin görüþlerine göz atalým. TTB web sayfasýnda þu noktalara dikkatimizi çekmekte: Mesleki sorumluluk sigortasýnýn, ortaya çýkan mesleki uygulama hatalarýný azaltýcý ve saðlýk hizmetlerinin niteliðini artýrýcý bir etkisinin olmadýðý, saðlýk hizmet sunumu sonrasýnda açýlan davalarý sayýsal olarak artýrdýðý, primlerin yüksekliði sebebi ile hekimlerin gelirlerini azaltýcý etkisi yaný sýra hekimleri riskli hizmetleri sunmaktan çekinmeye sevk ettiði, olasý riskin azaltýlmasý amacýyla çok sayýda tetkike baþvurulmasý eðiliminin artmasý sebebiyle hizmetin pahalýlaþmasýna sebep olduðu, bu nedenle toplumsal yarar açýsýndan uygun olmadýðý, saðlýk hizmeti sunumunda zarar gören insanlarýn zararlarýnýn çok hýzlý bir biçimde, yýllar süren davalara gerek kalmaksýzýn karþýlanmasý gerektiði, bunun ulusal ölçekte bir organizasyonla, kusur/komplikasyon ayrýmý olmaksýzýn ve hekim ile hasta karþý karþýya getirilmeksizin saðlanmasý, ancak bunun yaný sýra en önemli unsurun, tespit edilen týbbi uygulama hatalarýnýn sebeplerinin araþtýrýlmasý ve elde edilen bilgilerin, hatalarýn önüne geçilebilmesi için kullanýlacak bir organizasyonun yapýlmasý olduðu vurgulanýyor. TTB buradan hareketle sorunun nedenlerinin ortadan kaldýrýlarak çözümü saðlama yerine yalnýzca sonuçlarý ile uðraþýlmasýna karþý bizleri uyarýrken toplumsal kaynaklarýn yanlýþ kullanýmýna karþý çýkýyor. Ýlk anda hekimlerin özlük haklarýna dair bir uygulama gibi gelse kamuoyuna, aslýnda asýl öznenin hastalar olduðunu unutmamak gerekiyor. Saðlýcakla kalýn. Evrensel BASINA VE KAMUOYUNA Fevzi Gümüþ yeniden Genel Baþkanlýða seçildi Pir Sultan Abdal Kültür Derneði nin 24-25 Nisan tarihlerinde yapýlan 11. Olaðan Genel Kurulunda seçilen yönetim kurulu, kendi içinde görev daðýlýmý yaptý. Kararlarýn oy birliði ile alýndýðý toplantýda, Fevzi Gümüþ yeniden Genel Baþkanlýða seçildi. Yürütme kurulunun diðer üyeleri ise þöyle belirlendi: Genel Baþkan Yardýmcýsý (Hüseyin Güzelgül) Genel Baþkan Yardýmcýsý (Kemal Bülbül) Genel Sekreter (Kelime Ata) Genel Sayman (Hikmet Parlak) Basýn Yayýn Sekreteri (Cemal Þahin) Örgütlenme Sekreteri (Umut Yaþar Göç) Halkla Ýliþkiler Sekreteri (Önder Aydýn) Eðitim Sekreteri (Mustafa Çýnar) Demokratik Kitle Örgütleri Sekreteri (Oktay Kandemir) Sulucakarahöyük/ HACIBEKTAÞ Ülkemizde uzun süreden bu yana telefon ve ortam dinlemeleri yoluyla kiþilerin özel hayatý basýn yayýn organlarýnda deþifre edilmektedir. Gizli ses ve görüntü kayýtlarý, hem rakipleri ekarte etmek için kullanýlmakta, hem de suçlanacak kiþinin aleyhine delil olarak iddianame eklerine bizzat savcýlar eliyle konulmaktadýr. Bu dinlemeler; hem yargý kararý gereði Devlet kurumlarý eliyle, hem de "özel" ellerle yapýlmaktadýr. Devletin öncülük ettiði ve iddianame ile ilgisi olmayan özel konuþmalarýn dahi deþifre edildiði bir ortamda, bu tür ihlalleri sonlandýrmanýn güç olacaðý açýktýr. Kamuoyunun önünde olan kiþilere bu ülkede artýk huzur kalmamýþtýr. Yaþananlar George Orwell in "1984"ünü aratmayacak derecede vahimdir. Büyük göz ve gözler tüm ülkeye korkuyu Hukuk Sekreteri (Neþe Ceyhan) Kültür-Sanat Sekreteri (Türkan Doðan) Genel Yönetim Kurulu Üyeleri : Ýsak Kocabýyýk, Hasan Yaðýz, Þehriban Metin, Cem Sultan Ermiþ, Hýdýr Çam, Atilla Özdemir, Esra Öztürk, Zeynep Yýldýrým, Rýza Aydýn, Muharrem Erkan, Ýrfan Açýkgöz,Þehri Tuðcular, Ercan Aksakal Gümüþ : Alevi çalýþtaylarý Alevilerin kimliklerinden kaynaklanan sorunlarýna çarenin arandýðý deðil asimilasyona sinsi ve ince formüllerin geliþtirildiði zemine dönüþtü Pir Sultan Abdal Kültür Derneði ne oy birliði yeniden genel baþkan seçilen Fevzi Gümüþ, yaptýðý ilk açýklamada, derneðin 22 yýllýk birikimine, geleneklerine ve demokratik çizgisine sahip çýkarak mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Devletin, AKP eliyle yürüttüðü Alevilere yönelik asimilasyon politikasýnýn yeni biçimler kazanarak sürdürüldüðüne dikkat çeken Gümüþ, Alevi çalýþtaylarýnýn ekmiþlerdir. Ana Muhalefet Partisi Genel Baþkaný nýn baþýna gelenlerden sonra artýk insanýmýzýn tamamý kendini korumasýz hissetmektedir. Aslýnda istenen tam da budur. "Devleti yöneten siyasal iktidardýr" sözünden hareketle; Ýktidar en temel insan hakký olan, Anayasa ve uluslararasý insan haklarý sözleþmesi ile güvence altýna alýnan "özel hayat, aile hayatý ve konut dokunulmazlýðý" ihlallerini sonlandýrmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüðü hiçbir mazeretle geçiþtiremez, gerekçelendiremez. Demokratik bir ülkede bu yaþananlarýn hesabý verilmeden iktidarda kalmaya devam edilemez. Ýktidar, öncelikle devletin olanaklarý kullanýlarak yapýlan ihlallerin önüne geçmekle yükümlüdür. Siyasal iktidar, yaþatýlan bu korku ve saygýsýzlýktan dolayý insanýmýzdan Alevilerin kimliklerinden kaynaklanan sorunlarýna çarenin arandýðý deðil asimilasyona sinsi ve ince formüllerin geliþtirildiði zemine dönüþtürüldüðünü belirtti. Çalýþtay sonunda açýklanan önraporun da gösterdiði gibi AKP nin, Aleviliðe Sünni teoloji gözlüðü ile bakmaktan vazgeçmediðini ifade eden Gümüþ, hükümetin son olarak din kültürü ve ahlak bilgisi dersini zorunlu olmaktan çýkarmak yerine Aleviliði bu dersin müfredatýna almak için harekete geçtiðini anýmsattý. Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'nin (AÝHM) Türkiye aleyhine karar vermesine raðmen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini kaldýrmayan ve zorunlu olmaktan çýkarmayan hükümetin, göz boyamaya çalýþtýðýný ifade eden Gümüþ, Aleviliði de müfredata aldýk" demek için Milli Eðitim Bakanlýðý (MEB) bünyesinde komisyon oluþturduðunu anlattý. Komisyon oluþturulurken hangi kriterlerin gözönüne alýndýðýnýn da kuþkulu olduðunu dile getiren Gümüþ, yeni dönemde AKP nin- devletin asimilasyon politikalarýný boþa düþüreceklerini belirtti. Gümüþ, Madýmak ýn utanç müzesi yapýlmasý, Diyanet ve zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasý, Alevi köy ve mahallelerine cami yapýlmasý uygulamasýndan vazgeçilmesi gibi artýk mücadelemizin ana eksenini oluþturan taleplerin yaný sýra yeni dönemde özellikle kadýn, çocuk ve gençlerimize yönelik çalýþmalarý yoðunlaþtýracaðýz. Alevilik konusunda her bireyin bilinç ve özgüven kazanmasýný saðlayacak faaliyetleri geliþtireceðiz dedi. Gümüþ, demokratik alevi hareketini büyütecek çalýþmalarý sürdürerek, ülkemizde eþitlik ve demokrasi mücadelesinin ayrýlmaz bir unsuru olmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. PSAKD Basýn Bürosu, 12.05.2010 özür dilemeli ve Devlet dâhil hiç kimsenin artýk özel hayata iliþkin bilgilere eriþme ve kullanma suçunu iþleyemeyeceði güvencesini vermelidir. Biz çocuklarýmýzýn bize soracaðý þu soruya muhatap olmak istemiyoruz: "Ýnsanlýðýn döktüðü onca kana raðmen, Ortaçað totaliter rejime dönüþü bize nasýl ve neden reva gördünüz?" Mehmet Soðancý TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný

Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber: Ali KAÝM Ödül kazanan ozanlar ödüllerini 16 Mayýs 2010 Pazar Günü Saat 10.00 da Hacý Bektaþ veli Kültür Merkezinde Düzenlenecek törenle alacaklar. Birinci Olan Þiir: ERENLER Gönüller birleyip ceme giderken Kýrklar meydanýnda sohbet ederken Deyiþler söylerken dokunur tele Sýtký sadakatý baðlamýþ bele Bir gün gezinirken gördüm el ele Mücadele etmiþ hakkýn yolunda Zýndana atýlmýþ zincir kolunda Aslaný saðýnda ceylan solunda Olan bitenleri görenler onlar Zalimlere karþý duranlar onlar Cehalet zincirin kýranlar onlar Bizi korkutmuyor cin ile peri Ýkrarlar vermiþiz dönmeyiz geri Þahý Merdan iki cihan serveri Bütün varlýðýný dosta serenler Nice Koçyiðitler nice erenler Hemde kadýnlara deðer verenler Biri Horasandan biri Maraþ tan Atam destur almýþ Pirim Bektaþ tan Ozanlar seslenir Delikli Taþtan Cümle insanlýða sevgi salanlar Dergaha giremez asla yalanlar Derviþ Yunus gibi irþad olanlar Hiç gelmemiþ tahriklere oyuna Baðlanmýþlar Ehlibeytin soyuna Þimdi yatýyorlar koyun koyuna Hoþgörü ozanca duruþtan yana Uygarlýk yolunda yarýþtan yana Kavgalardan deðil barýþtan yana Vasiyet eylemiþ Bektaþ Veli ye Balým sultan ile Kýzýl Deli ye Ýkrarý vermiþler Merdan Ali ye düþmanlarý yýldýrýr Bu mesajý tüm dünyaya bildirir Saz elinde göðe doðru kaldýrýr. Halk Ozaný Kamber NAR