SİRKÜLER TARİHİ : 09 /03/2017 SİRKÜLER NO : 2017/40 VERGİYE UYUMLU BAZI MÜKELLEFLERE GELİR/KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMİ GETİRİLDİ: 8 Mart 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6824 sayılı Kanunun 4. Maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 121. Maddesi Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi başlığıyla yeniden düzenlenmiştir. Yasa Maddesi sirkülerimizin son bölümünde olup, düzenlemeyle ilgili açıklama ve değerlendirmelerimiz aşağıda yeralmaktadır: Sözkonusu hükümler; 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren verilecek yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla 2016 yılına ilişkin olarak 2017 yılı Mart ve Nisan aylarında verilecek beyannameler için uygulanmayacaktır. Düzenlemeden sadece; ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilecektir. Ancak; finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları bu düzenlemenin dışında tutulmuştur. Dolayısıyla, örneğin sadece kira geliri için yıllık gelir vergisi beyannamesi veren bir gerçek kişi, yada bir sigorta şirketi diğer şartlara haiz bile olsa kapsam dışındadır.öte yandan; sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren tüm kurumlar değil sadece sigorta şirketleri kapsam dışında tutulmuştur diye anlıyoruz. Dolayısıyla, bize göre sigorta aracıları bu indirimden faydalanabilir. İndirimden yararlanma şartları: 1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son 2 yıla ait vergi beyannamelerinin ( sadece gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri değil muhtasar, KDV gibi tüm vergi beyannamelerin de buna dahil olduğunu anlıyoruz) yasal süresinde verilmiş olması (süresinde verilen bir beyannameyle ilgili olarak sonradan düzeltme veya pişmanlıkla ek beyanname verilmesi bu şartı ihlal sayılmıyor) ve bu beyannamelerle tahakkuk eden vergilerin yasal süresinde ödenmiş olması (beyanname bazında 10 TL na kadar eksik ödeme ihlal sayılmıyor) 2. Yukarıdaki 1.bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibariyle (sadece gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri değil muhtasar, KDV gibi diğer beyana tabi vergilerin de buna dahil olduğunu anlıyoruz) ikmalen, re sen, idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması ( yapılan tarhiyat; kesinleşmiş yargı kararı yada uzlaşma veya düzeltme ile tamamen ortadan kalkmışsa bu şart ihlal edilmiş sayılmayacaktır) 3. İndirim uygulanacak beyannamenin veriliş tarihi itibariyle vergi aslı (vergi cezaları dahil) 1.000 TL üzerinde vadesi geçmiş borcunun olmaması, 4.. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son 4 yılda Vergi Usul Kanununun kaçakçılık suçları ile ilgili 359. Maddesindeki fiilleri işlediği yönünde hakkında tespit olmaması
Yukarıdaki şartları haiz olan ve kapsama giren mükelleflerin; 1 Ocak 2018 den itibaren verecekleri yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan verginin % 5 i ödenmesi gereken gelir ve kurumlar vergisinden indirilecektir. Örnek: (B) AŞ, yukarıda belirtilen şartları haiz olan kurumlar vergisi mükellefidir. 2017 yılına ilişkin olarak 2018 yılında verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği 1.000.000 TL matrah üzerinden 200.000 TL kurumlar vergisi hesaplamıştır. Bu mükellefin yararlanacağı vergi indirimi (200.000 TL * 0,05=) 10.000 TL olacaktır. Bu tutar ödenecek kurumlar vergisinden mahsup edilecektir. Kanuna göre indirim tutarı 1.000.000 TL nı aşamayacaktır. Yıllık beyannamede indirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda, indirim konusu yapılamayan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen 1 tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilecektir. Bu süre içinde kullanılamayan tutarla sınırlı olarak mükellefin indirim hakkı kalmamaktadır. Mükelleflerin yıl içindeki gelirlerinden tevkif suretiyle ödenen vergilerin ve geçici vergilerin yıllık beyannamede mahsubu nedeniyle ödenecek vergi indirilecek tutardan az olabilir. Hatta, kurumlar vergisi mükelleflerinde geçici vergiden dolayı çoğu zaman yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde ödenecek vergi çıkmayabilir. Mükelleflere getirilen bu vergi indiriminin geçici vergi beyannamelerinde kullanılabilmesi yasanın lafzına göre pek mümkün görülmemektedir. (Tabiatıyla, Maliye Bakanlığının konuyla ilgili genel tebliği ile bu husus netleşecektir) Bu nedenle, yukarıda belirtilen beyannameden sonra doğacak vergi borçlarına mahsup imkanı önemlidir. Ticari, zirai, mesleki kazancı nedeniyle indirimden yararlanacak olan mükellefler, yıllık gelir vergisi beyannamelerinde bu gelirlerinin yanısıra kira geliri, kar payı gibi indirime tabi olmayan gelirleri de beyan ediyorlarsa; yararlanılacak indirim tutarı indirime tabi gelirlerin (ticari, zirai ve mesleki gelirler) toplam matrah içindeki oranı esas alınarak tespit edilecektir. Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, indirim şartlarına sahip olmadığı daha sonra tespit edilirse indirim dolayısıyla ödenmeyen vergiler cezasız olarak gecikme faiziyle birlikte talep edilecektir. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bundan önceki son 2 yılda herhangi bir vergiye ait beyanların (örneğin, muhtasar beyanname) gerçek durumu yansıtmadığının indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine yapılan tarhiyat kesinleşirse; indirim dolayısıyla alınmayan vergi de yine cezasız olarak gecikme faiziyle birlikte talep edilecektir.
Özellikle bu hükmün, bu indirimden yararlanmayı mükellefler açısından riskli hale getirdiğini düşünmekteyiz. Olası bir incelemede inceleme elemanı örneğin küçük de olsa bir gider reddederse, yada bir anonim şirkette bir kağıdın damga vergisinin atlandığı tespit edilirse (buna bağlı tarhiyat da kesinleşirse) yararlanılmış tüm indirimin faiziyle birlikte geri ödenme durumu doğacaktır. Bu düzenlemede geçen vergi ve vergi beyannameleri ibareleri ile; Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri verilen beyannameler ve bunlarla tahakkuk eden vergiler ifade edilmektedir. Şartlarda belirtilen tutarların her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacağı ancak % 5 i aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağı hükmü mevcuttur. Bakanlar Kuruluna indirim oranını arttırmaya veya indirme, Maliye Bakanlığına da bu hükümlerin uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir. Yukarıdaki yazımızda, getirilen düzenleme ile ilgili olarak kendi değerlendirmelerimize de yer verilmiştir. Bununla birlikte, tereddütlü hususları netleştirmek açısından Maliye Bakanlığının genel tebliği beklenmelidir. SAYGILARIMIZLA.
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 6824 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 8/3/2017 MADDE 4-31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 121 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi MÜKERRER MADDE 121- Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5 i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez. Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilir. Söz konusu indirimden faydalanabilmek için; 1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.), 2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), 3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması, şarttır. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar. Bu madde kapsamında vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Bu hüküm,
indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda herhangi bir vergiye ilişkin beyanların gerçek durumu yansıtmadığının indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine yapılan tarhiyatların kesinleşmesi hâlinde de uygulanır ve bu takdirde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar. Bu maddede geçen vergi beyannamesi ve vergi ibareleri, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade eder. Birinci fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarın %5 ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, birinci fıkrada yer alan oranı ve tutarı iki katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, kanuni oran ve tutarına getirmeye; Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. MADDE 25- Bu Kanunun; a) 4 üncü maddesi 1/1/2018 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde,.. yürürlüğe girer.