ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ



Benzer belgeler
Aydın İli Önemli Pamuk Ekiliş Alanlarında Sorun Olan Yabancı Otların Saptanması

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Zeytin Bahçelerinde Yabancı Otlar Yabancı Otların Zararları

WEED SPECIES IN ONION FIELDS AND THE EFFECTS OF SOME HERBICIDES ON WEEDS AND ONION YIELD IN ÇUKUROVA REGION *

BİTKİ TANIMA I. P E P _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

ZEYTİN BAHÇELERİNDE YABANCI OTLAR

DOĞU ANADOLU TARIM KONGRESİ

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

BUĞDAYGİL EKİM ALANLARINDA GÖRÜLEN YABANCI OTLAR

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi)

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Turkish Journal of Weed Science

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 9(2), KSU. Journal of Science and Engineering 9(2), 2006

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri)

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Baklagillerin önemi. Avrupa tarımının 75% protein içeren ürünlerinlerdir. Bu ürünlerin en büyük kaynağı baklagillerdir. Nutrition

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

P E P _ H 0 5 C

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Pistacia terebinthus L. (Menengiç)

Tarım alanlarında, herbisitlere karşı yabancı otların oluşturduğu dayanıklılığın seyri Şekil 1 de gösterildiği gibi gelişmektedir.

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Çayın Bitkisel Özellikleri

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU

SU BİTKİLERİ 11. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

LAHANA GRUBU SEBZE TÜRLERİ A. SINIFLANDIRMA

Orijin: Asya ve Avrupa (Mısır, Yunan ve Roma medeniyetleri döneminden beri biliniyor. Yabani form: Lactuca serriola x L.

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

Dichotomous Key Sınıflandırma anahtarı

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Ege Bölgesi Geleneksel ve Organik Bağ Alanlarında Yabancı Ot Tür Yoğunluk Rastlanma Sıklıklarının Belirlenmesi ve Karşılaştırılması

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin)

GENUS: Convolvulus (gündüz güzeli, gündüz sefası)

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı

FAGACEAE. kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü vardır.

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

Menemen (İzmir) Pamuk Üreticilerine Yönelik (Bitki Koruma Açısından) Bir Anket Çalışması

BİTKİ TANIMA 2. Dr. Sergun DAYAN

Tokat İli Buğday Ekim Alanlarında Sorun Olan Yabani Hardal (Sinapis arvensis L.) ın Ekonomik Zarar Eşiğinin Belirlenmesi

CUPRESSUS L. Serviler

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ

Meyva Bahçesi Tesisi

YURTİÇİ DENEME RAPORU

GENUS: ABİES (GÖKNARLAR)

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk)

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

FARKI HİSSEDİN. 150 years. Clearfield Plus

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

Kullandığımız çim tohumu karışımlarında yer alan türler ve özellikleri:

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

İzmir ve Çevresinde Buğday Alanlarında Görülen Bazı Trifolium Türlerinin Teşhisi

: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı

6. familya. Campanulaceae (çançiçeğigiller)

Turkish Journal of Weed Science

İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

MÜCADELESİ: Ağaçlar arasında hava akımının iyi olması yani fazla sık dikilmemeleri ve gölgede bulunan ağaçların ışık alımının sağlanması

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

1-) Yaprak eksenin ucu, mukro veya arista, bitkiler daima çok yıllık, gövde kanatsız, çiçekler salkımsı

Şanlıurfa İli Antep Fıstığı Bahçelerinde Yabancı Otlar İle Mücadelede Örtücü. Bitki Kullanımının Araştırılması

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

BETULACEAE. Alnus cinsleri vardır.

MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER MEYVE AĞAÇLARINDA DALLAR

C e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i

Orman Altı Odunsu Bitkiler

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22

TAXODIACEAE. Sequoia (Monotipik) Sequoiadendron (Monotipik) Taxodium Cryptomeria (Monotipik) Sequoia sempervirens. Sequoiadendron giganteum

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

2-3 metre kadar boylanabilen, bol dallı bir çalıdır. Kışın yapraklarını döker. Dalları köşeli ve dikenlidir.

TÜRKİYE İSTİLACI BİTKİLER KATALOĞU

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

Patates te Çözümlerimiz

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Ramazan GÜRBÜZ ÇUKUROVA SOĞAN ÜRETİM ALANLARINDA GÖRÜLEN YABANCI OTLARIN ÖNEMİNİN VE BAZI HERBİSİTLERİN YABANCI OTLANMA İLE SOĞAN VERİMİNE OLAN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ADANA 2007

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA SOĞAN ÜRETİM ALANLARINDA GÖRÜLEN YABANCI OTLARIN ÖNEMİNİN VE BAZI HERBİSİTLERİN YABANCI OTLANMA İLE SOĞAN VERİMİNE OLAN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI Ramazan GÜRBÜZ YÜKSEK LİSANS TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Bu Tez 20/08/2007 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir. İmza:... İmza:... İmza:... Doç. Dr. Sibel UYGUR Prof. Dr. F. Nezihi UYGUR Yrd. Doç. Dr. Nihat TURSUN DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Bitki Koruma Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2006YL79 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇUKUROVA SOĞAN ÜRETİM ALANLARINDA GÖRÜLEN YABANCI OTLARIN ÖNEMİNİN VE BAZI HERBİSİTLERİN YABANCI OTLANMA İLE SOĞAN VERİMİNE OLAN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI Ramazan GÜRBÜZ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI DANIŞMAN: Doç. Dr. Sibel UYGUR Yıl: 2007, Sayfa: 79 Jüri: Doç. Dr. Sibel UYGUR : Prof. Dr. F. Nezihi UYGUR : Yrd. Doç. Dr. Nihat TURSUN Bu çalışma, Adana, Hatay ve Mersin illerini kapsayan soğan (Allium cepa L.) üretim alanlarındaki yabancı ot türlerini ve soğanda kullanılan farklı herbisitlerin yabancı otlanma ile soğan verimine olan etkilerini belirlemek amacı ile 2006 2007 yılları arasında yürütülmüştür. Yabancı ot türlerini belirlemek amacı ile, bahsedilen 3 ilin soğan üretim alanlarına doğru hatlar halinde gidilmiş ve her 10 km de bir rastlantısal olarak durularak en yakın soğan tarlasına girilmiştir. Her tarlada dört adet 1 m 2 lik çerçeve atılarak çerçeveler içerisindeki yabancı ot türleri sayılmış ve kaplama alanları belirlenmiştir. Farklı herbisitlerin yabancı otlanmaya ve soğan verimine olan etkilerinin araştırılması için ise, aralarında yaklaşık 35 km mesafe bulunan Karataş a bağlı Yüzbaşı köyü ile İncirlik Çimento Fabrikası yanındaki 2 farklı soğan tarlasında 6 karakter ve 4 tekerürden oluşan denemeler Tesadüf Blokları Deneme Deseni ne göre kurulmuştur. Yapılan araştırmalar sonucunda 30 bitki familyasına ait 105 adet yabancı ot türü belirlenmiştir. Sahip oldukları yabancı ot tür sayılarına göre en geniş 3 familya sırası ile şöyle olmuştur: Asteraceae (17), Graminaeae (14) ve Leguminosae (9). Araştırmalarda belirlenen yabancı ot türlerinin 57 tanesinin rastlama sıklığı % 10 un üzerinde olurken ilk 5 sırayı Medicago polymorpha L. (% 84), Convolvulus arvensis L. (% 74), Avena sterilis L. (% 68), Chenopodium album L. (% 66) ve Sinapis arvensis L. (% 66) almıştır. Yabancı ot mücadelesinde kullanılan karakterlerin soğan verimlerine olan etkilerine bakıldığı zaman en iyi verim yabancı otsuz kontrol parsellerinden (16.2 a kg/m 2 ) elde edilmiş, bu karakteri takiben sırası ile Oxadiazon (11.9 b kg/m 2 ), Oxyfluorfen (11.7 b kg/m 2 ), Pendimethalin (10.0 c kg/m 2 ), Tepraloxydim (9.6 c kg/m 2 ) ve yabancı otlu kontrol (9.1 c kg/m 2 ) gelmiştir. Yabancı otların sürekli olarak elle çekilmesi ile yapılan mücadelenin, yabancı otlu parsellere göre % 76.3 lük verim artışına neden olması, soğan yetiştiriciliğinde yabancı ot mücadelesinin çok önemli olduğunu ortaya koymuştur. Anahtar Kelimeler: Yabancı ot, Allium cepa L., Oxadiazon ve Oxyfluorfen I

ABSTRACT MSc THESIS DETERMINATION OF WEED SPECIES IN ONION PRODUCTION AREAS OF ÇUKUROVA AND THE EFFECTS OF SOME HERBICIDES ON WEEDS AND ONION YIELD Ramazan GÜRBÜZ DEPARTMENT OF PLANT PROTECTION INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA SUPERVISOR: Assoc. Prof. Dr. Sibel UYGUR Year: 2007, Page: 79 Jury: Assoc. Prof. Dr. Sibel UYGUR : Prof. Dr. F. Nezihi UYGUR : Assist. Prof. Dr. Nihat TURSUN This study was conducted to determine weed species in onion (Allium cepa L.) production areas covering Adana, Hatay and Mersin and to determine the effects of different herbicides on the weeds and onion yield between 2006 and 2007. Firstly, onion production areas of these 3 cities were determined and surveys were conducted on the way of onion production areas to determine weed species. Survey fields were chosen randomly by stopping at every 10 km. On each field, four 1 m 2 quadrants were placed randomly, weed species inside the quadrants were counted and their percentage coverage areas were identified. To determine the effects of herbicides on the weeds and onion yield, experiments were done in 2 different onion fields approximately 35 km apart from each other in which one of them was in Yüzbaşı Village belonging Karataş and the other was near the Cement Factory in İncirlik. The experiments were conducted on 6 treatments and laid out in The Completely Randomized Block Design with 4 replicates. The surveys resulted with 105 weed species belonging to 30 families in onion fields. According to the weed species included, top 3 largest families were found to be Asteraceae (17), Graminaeae (14) and Leguminosae (9). Of all these species, 57 were displayed a frequency of more than 10 per cent. Top 5 species were found as Medicago polymorpha L., Convolvulus arvensis L., Avena sterilis L., Chenopodium album L. and Sinapis arvensis L. with 84, 74, 68, 66 and 66 observation frequencies (%), respectivelly. Among the treatments used in this study, weed-free parcels gave the highest yield (16.2 a kg/m 2 ) and was followed by Oxadiazon (11.9 b kg/m 2 ), Oxyfluorfen (11.7 b kg/m 2 ), Pendimethalin (10.0 c kg/m 2 ), Tepraloxydim (9.6 c kg/m 2 ) and weedy check (9.1 c kg/m 2 ). Results, in which weed-free check caused 76.3 % increase in the onion yields when comparing with weedy checks, shows that weed control is so important for onion production. Key Words: Weed, Allium cepa L., Oxadiazon and Oxyfluorfen II

TEŞEKKÜR Yüksek Lisans çalışmamı yöneten ve her aşamasında ilgi ve yardımlarını esirgemeyen Sayın Hocalarım Doç. Dr. Sibel UYGUR a çalışmalarımın tüm aşamalarındaki yardımlarından dolayı Sayın Prof. Dr. F. Nezihi UYGUR a, çalışmalarım esnasında gerek arazi çalışmalarımda gerekse sonuçların değerlendirilmesinde bana yardımcı olan Sayın Dr. Onur KOLÖREN e, Ar. Gör. Olcay BOZDOĞAN a, Ar. Gör. Y. Emre KİTİŞ e, laboratuar arkadaşlarım Ziraat Mühendisleri İbrahim KAHRAMANOĞLU, Aslıhan SOYAK, Şükran YAKAR, Çiğdem AVCI ve Okan ÖZGÜR e, bana her konuda yol gösteren, ilaçları temin etmeme yardımcı olan ve fikirlerine danıştığım Ziraat Yük. Müh. Akın AKSOY a, Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Herboloji Bölümünde çalışan sayın meslektaşlarıma yardımlarından dolayı teşekkürü borç bilirim. Ayrıca maddi ve manevi olarak beni destekleyen aileme sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Denemelerimi tarlalarında uygulama olanağını sağlayan Ziraat Müh. Kadir TEKİN ve Çiftçi Mehmet ALGAN a teşekkür ediyorum. Ayrıca bu projeyi destekleyen Çukurova Üniversitesi Araştırma Fonu Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi ne teşekkür ediyorum. III

İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR... III İÇİNDEKİLER... IV ÇİZELGELER DİZİNİ... VII ŞEKİLLER DİZİNİ... VIII RESİMLER DİZİNİ... X 1. GİRİŞ... 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 5 3. MATERYAL VE YÖNTEM... 12 3.1. Çukurova Bölgesi nin Genel Özellikleri...... 12 3.2. Çalışma Yapılan Alanlara Ait Meteorolojik Veriler... 12 3.3. Soğan Ekim Alanlarında Sorun Olan Yabancı Ot Türlerinin Belirlenmesi... 14 3.4. Soğan Tarlalarında Yapılan Sörveyde Rastlama Sıklığı En Yüksek Olan İlk On Yabancı Ot Türü İle İlgili Bazı Bilgiler 16 3.4.1. Medicago polymorpha L 16 3.4.2. Convolvulus arvensis L.. 17 3.4.3. Avena sterilis L.. 17 3.4.4. Chenopodium album L... 18 3.4.5. Sinapis arvensis L...... 18 3.4.6. Cyperus rotundus L... 19 3.4.7. Amaranthus retroflexus L... 19 3.4.8. Silybum marianum (L.) Gaertner... 20 3.4.9. Matricaria chamomilla L... 20 3.4.10. Lolium perenne L...... 21 3.5. Herbisitlerin Yabancı Otlanmaya ve Soğan Verimine olan Etkilerinin Araştırılması... 21 3.5.1. Deneme metodu... 23 IV

3.5.2. Araştırmada kullanılan herbisitlerin genel özellikleri... 24 3.5.2.1. Oxadiazon...... 26 3.5.2.2. Oxyfluorfen... 27 3.5.2.3. Pendimethalin... 27 3.5.2.4. Tepraloxydim... 28 3.5.3. Denemede Kullanılan İlaçlama Ekipmanı Hakkında Bilgiler... 29 3.5.4. İncirlik Deneme Alanında Kaplama Alanları En Fazla Olan 30 Yabancı Otlar Hakkında Bilgiler... 3.5.4.1. Xanthium strumarium L... 30 3.5.4.2. Stellaria media ( L.) Vill... 30 3.5.4.3. Lamium amplexicaule L... 31 3.5.5. Karataş Deneme Alanında Kaplama Alanı En Fazla Olan Yabancı Otlar Hakkında Bilgiler.. 31 3.5.5.1. Solanum nigrum L... 31 3.5.5.2. Seteria verticillata (L.) P.B... 31 3.6. Uygulamaların Yabancı Otların Yoğunluk ve Kaplama Alanı Üzerine Olan Etkilerinin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi... 32 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA... 33 4.1. Soğan Tarlalarında Yapılan Sörvey Sonuçları ve Değerlendirilmesi... 33 4.2. Araştırmada Kullanılan Herbisitlerin İncirlik Deneme Alanındaki Yabancı Otlanmaya Olan Etkisi... 44 4.2.1. İncirlik Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Yabancı Otların Kaplama Alanına Olan Etkisi... 46 4.2.2. İncirlik Deneme Alanında Uygulana Herbisitlerin Yabancı Otların Yoğunluklarına (bitki/m 2 ) Olan Etkisi... 47 4.2.3. İncirlik Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Amaranthus retroflexus L. (Kırmızı köklü tilki kuyruğu) un Kaplama Alanına Olan Etkisi... 49 4.2.4. İncirlik Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Xanthium strumarium L. (Domuz pıtrağı) un Kaplama Alanına Olan Etkisi 50 V

4.2.5. İncirlik Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Stellaria media (L.) Vill. (Serçe dili) nın Kaplama Alanına Olan Etkisi... 51 4.2.6. İncirlik Deneme Alanıda Uygulanan Herbisitlerin Lamium amplexicaule L. (Sürgünü çevreleyen ballıbaba) nin Kaplama Alanına Olan Etkisi... 52 4.3. Araştırmada Kullanılan Herbisitlerin Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanındaki Yabancı Otlanmaya Olan Etkisi... 53 4.3.1. Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Yabancı Otların Kaplama Alanına Olan Etkisi... 55 4.3.2. Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Yabancı Otların Yoğunluklarına (bitki/m 2 ) Olan Etkisi... 56 4.3.3. Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Silybum marianum (L.) Gaertner (Meryem ana dikeni) un Kaplama Alanına Olan Etkisi... 58 4.3.4. Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Sinapis arvensis L. (Yabani hardal) in Kaplama Alanına Olan Etkisi... 59 4.3.5. Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Solanum nigrum L. (İt üzümü) un Kaplama Alanına Olan Etkisi... 60 4.3.6. Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında Uygulanan Herbisitlerin Setaria verticillata (L.) P.B. (Yapışkan ot) nın Kaplama Alanına Olan Etkisi... 61 4.4. Araştırmada Kullanılan Herbisitlerin Soğan Verimine Olan Etkisi... 62 4.4.1. İncirlik Deneme Alanında, Herbisitlerin Verime Olan Etkisi... 62 4.4.2. Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında, Herbisitlerin Verime Olan Etkisi... 64 4.4.3. İki Soğan Tarlasından Elde Edilen Verimlerin Ortalaması... 66 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER... 68 KAYNAKLAR... 73 ÖZGEÇMİŞ... 79 VI

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 1. 2004 Yılında Dünyada En Çok Soğan Üreten 10 Ülkenin Üretim Miktarları, Üretim Alanları ve Verimi... 2 Çizelge 3.1. Çalışmaların Yürütüldüğü Aylarda Adana ya Ait Meteorolojik Veriler... 13 Çizelge 3.2. Kullanılan Herbisitlerin Genel Özellikleri... 24 Çizelge 4.1. Soğan Ekim Alanlarında Saptanan Yabancı Ot Türlerinin % Rastlama Sıklıkları, % Genel ve Özel Kaplama Alanları ile Genel ve Özel Yoğunlukları (bitki/m 2 )... 34 Çizelge 4.2 İncirlik Deneme Alanından Elde Edilen Verimler (ton/da)... 63 Çizelge 4.3 Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanından Elde Edilen Verimler (ton/da)... 65 Çizelge 4.4 İncirlik ve Yüzbaşı Köyündeki Deneme Alanında Elde Edilen Soğan Verimlerinin Ortalaması (ton/da)... 67 VII

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1. Çalışmaların yürütüldüğü Adana İli nin sıcaklık ve yağış değerlerinin son 30 yıldaki ortalaması... 13 Şekil 3.2. Deneme planı... 24 Şekil 3.3. Oxadiazon etkili maddesine sahip herbisitin yapısal formülü... 26 Şekil 3.4. Oxyfluorfen etkili maddesine sahip herbisitin yapısal formülü... 27 Şekil 3.5. Pendimethalin etkili maddesine sahip herbisitin yapısal formülü 28 Şekil1 3.6. Tepraloxydim etkili maddesine sahip herbisitin yapısal formülü. 28 Şekil 4.1. Soğan tarlalarında görülen 105 yabancı ot türünün familyalara dağılımı... 33 Şekil 4.2. Herbisitlerin İncirlik deneme alanındaki tarlasındaki yabancı otların kaplama alanına olan etkisi.... 46 Şekil 4.3. Farklı herbisitlerin uygulandığı İncirlik deneme alanındaki tarlasındaki yabancı otların 30.01.2007 tarihindeki kaplama alanlarının karşılaştırılması... 47 Şekil 4.4. Herbisitlerin İncirlik deneme alanındaki tarlasındaki yabancı otların yoğunluğuna olan etkisi... 49 Şekil 4.5. Farklı herbisitlerin uygulandığı İncirlik deneme alanındaki yabancı otların 30.01.2007 tarihindeki yoğunluklarının (bitki/m 2 ) karşılaştırılması... 49 Şekil 4.6. Herbisitlerin Amaranthus retroflexus L. (Kırmızı köklü tilki kuyruğu) un kaplama alanına olan etkisi... 50 Şekil 4.7. Herbisitlerin Xanthium strumarium L. (Domuz pıtrağı) un kaplama alanına olan etkisi... 51 Şekil 4.8. Herbisitlerin Stellaria media (L.) Vill (Serçe dili) nın kaplama alanına olan etkisi... 52 Şekil 4.9. Herbisitlerin Lamium amplexicaule L. (Sürgünü çevreleyen ballıbaba) nin kaplama alanına olan etkisi... 53 Şekil 4.10. Herbisitlerin Yüzbaşı köyündeki deneme alanındaki yabancı otların kaplama alanına olan etkisi... 55 VIII

Şekil 4.11. Farklı herbisitlerin uygulandığı Yüzbaşı köyündeki deneme alanında yabancı otların 27.01.2007 tarihindeki kaplama alanlarının karşılaştırılması... 56 Şekil 4.12. Herbisitlerin yüzbaşı köyündeki deneme alanında yabancı otların yoğunluklarına olan etkisi... 57 Şekil 4.13. Farklı herbisitlerin uygulandığı İncirlik deneme alanındaki yabancı otların 27.01.2007 tarihindeki yoğunluklarının (bitki/m 2 ) karşılaştırılması... 58 Şekil 4.14. Araştırmada kullanılan herbisitlerin Silybum marianum (Meryem ana dikeni) un kaplama alanına olan etkisi... 59 Şekil 4.15. Araştırmada kullanılan herbisitlerin Sinapis arvensis L. (Yabani hardal) in kaplama alanına olan etkisi.... 60 Şekil 4.16. Araştırmada kullanılan herbisitlerin Solanum nigrum L. (İt üzümü) un kaplama alanına olan etkisi.... 61 Şekil 4.17. Araştırmada kullanılan herbisitlerin Seteria verticillata (L.) P.B. (Yapışkan ot) nın kaplama alanına olan etkisi... 62 Şekil 4.18. İncirlik Deneme Alanından elde edilen verimler... 63 Şekil 4.19. Yüzbaşı köyündeki deneme alanında elde edilen verimler... 65 Şekil 4.20. İncirlik ve Yüzbaşı köyündeki deneme alanlarından elde edilen soğan verimlerinin ortalaması... 66 IX

RESİMLER DİZİNİ SAYFA Resim 3.1. Sörvey yapılan ilçelerin harita üzerinde gösterilmesi... 15 Resim 3.2. Yüzbaşı köyü deneme alanından bir görüntü... 21 Resim 3.3. İncirlik deneme alanından bir görüntü... 22 Resim 3.4. Soğan hasadından bir görüntü... 22 Resim 3.5. Soğanların başlarının kesilme işlemi... 23 Resim 3.6. Yelpaze hüzmeli meme tipinnin parçalarından bir görüntü... 29 Resim 3.7. Denemelerde herbisitlerin uygulandığı pülverizatörden bir görüntü... 29 Resim 4.1. Medicago polymorpha L. (Adi yabani yonca).. 37 Resim 4.2. Convolvulus. arvensis L. (Tarla sarmaşığı).. 38 Resim 4.3. Avena sterilis L. (Yabani yulaf)... 38 Resim 4.4. Chenopodium album L. (Kaz ayağı)..... 39 Resim 4.5. Sinapis arvensis L. (Yabani hardal)... 39 Resim 4.6. Cyperus rotundus L. (Topalak)...... 40 Resim 4.7. Amaranthus retroflexus L. (Kırmızı köklü tilki kuyruğu)... 40 Resim 4.8. Silybum marianum (L.) Gaertn. (Kangal)... 41 Resim 4.9. Matricaria chamomilla L. ( Hakiki papatya)... 41 Resim 4.10. Lolium perenne L. (Delice)... 42 Resim 4.11. Xanthium strumarium L.( Domuz pıtrağı)... 44 Resim 4.12. Stellaria media (L.) Vill. (Serçe dili)... 45 Resim 4.13. Lamium amplexicaule L. (Sürgünü çevreleyen ballıbaba)... 45 Resim 4.14. Solanum nigrum L. (Köpek üzümü)... 54 Resim 4.15. Setaria verticillata (L.) P.B. (Yapışkan ot)... 54 Resim 4.16. Oxyfluorfen in neden olduğu fitotoksite (solda) ve kontrol (sağda)... 64 X

1. GİRİŞ Ramazan GÜRBÜZ 1. GİRİŞ Türkiye nin önemli sebzelerinden biri olan soğan (Allium cepa L.) Alliaceae familyasının bir üyesidir. Bu familya önceleri Liliaceae ve Amaryllidaceae familyalarının bir üyesi iken yeni kayıtlarda farklı bir familya olarak bildirilmektedir (Brewster, 1994; Schwartz ve ark.,1996; Vural ve ark., 2000). Anavatanının, ülkemizin de içinde bulunduğu Küçük Asya olduğu tahmin edilen soğan (Brewster, 1994), insan beslenmesinde son derece büyük önem taşıyan, sebzelerden birisidir. Soğan başları kuru soğan, taze yeşil yaprakları da taze soğan olmak üzere iki şekilde tüketilebilir. Soğanın morfolojik özelliklerine baktığımız zaman kökler, gövdeden tek tek çıkarlar ve nadir olarak dallanırlar. Çok yoğun bir kök kütlesi meydana getirip köklerin yaklaşık %75 i toprağın 20-25 cm sinde bulunur ve kökler nadiren 50 cm ye ve daha derinlere ulaşır. Gövde, köklerin çıktıkları nokta ile etli yaprakların çıktığı nokta arasında, soğanın büyüklüğüne bakılmaksızın bazılarında uzun bazılarında kısadır. Soğanın yaprakları bir boru şeklinde gelişir, en genç yaprak en içteki yapraktır. Yaprakların boyu çeşide ve çevre koşullarına bağlı olarak 20-60 cm arasında değişmektedir. Çiçekleri, soğanın enine kesitinde kolayca görülebilen sayıda meydana gelen çiçek demeti sapı diye adlandırılan, soğandan itibaren genişleyerek karın yapan, yine çiçeklerin bulunduğu üst kısımda incelen, yapraklara göre daha etli ve dayanıklı olan 40-100 cm ye kadar boylanabilen bir yapının uç kısmında yıldızvari dizilmiş yüzlerce çiçekten oluşur. Meyvede 6 adet tohum taslağı olduğu halde bunlardan sadece 2-3 tanesi gelişerek tohum meydana getirir. Tohumların üzeri sert-siyah parlak bir kabukla örtülü olup tohumlar üç köşeli bir yapıya sahiptir (Vural ve ark., 2000). Soğan, sıcağa karşı dayanıklı olmasına rağmen, serin iklimlerde daha yüksek verim veren bir sebzedir (Beşirli, 2002). İki yıllık (tohumdan tohuma) bir bitki olan soğan, ticari yetiştiricilikte genellikle tek yıllık olarak yetiştirilir. Soğanın erken gelişme dönemindeki ortalama sıcaklık isteği 12-13 o C, baş bağlamaya başladığı dönemde 18-20 o C, başların olgunlaşması döneminde ise 23-27 o C dir. Başın gelişmesi için gerekli olan diğer bir iklim faktörü ise gün uzunluğudur. Baş oluşumu 1

1. GİRİŞ Ramazan GÜRBÜZ aşamasında kısa gün çeşitleri 8-10, orta gün çeşitleri 10-12 ve uzun gün çeşitleri ise 13-15 saat, gün uzunluğu isterler. Toprak isteği besin maddesi yönünden zengin, hafif yapılı topraklardır (Vural ve ark., 2000; Beşirli, 2002). Dünya soğan üretiminde 2004 yılında ilk 10 sırayı alan ülkeler Çizelge 1. de belirtilmiştir. Bu ülkeler arasında Türkiye 2,260,000 ton luk toplam üretimi ile Çin, Hindistan ve ABD nin ardından 4. sırada yer almaktadır (FAO, 2006). Çizelge 1.1. 2004 Yılında Dünyada En Çok Soğan Üreten 10 Ülkenin Üretim Miktarları, Üretim Alanları ve Verim (FAO, 2006) Ülkeler Toplam Üretim (ton) Üretim Alanı (ha) Verim (ton/ha) Çin 18,755,820 871,920 21.51 Hindistan 5,500,000 530,000 10.38 ABD 3,765,110 68,370 55.07 Türkiye 2,260,000 100,000 22.60 Rusya 1,673,420 127,000 13.18 Kore 1,648,000 41,310 39.90 Japonya 1,613,100 45,500 35.45 İran 1,450,000 45,000 32.22 Pakistan 1,449,030 108,930 13.30 Hollanda 1,248,700 24,400 51.18 Diğer 21,885,110 1,332,530 16.42 Toplam 61,248,290 3,294,960 18.59 Soğan, Akdeniz Bölgesi nin önemli sebze türleri arasında yer almaktadır. Farklı iklim koşullarına sahip olan Türkiye de, Doğu Anadolu Bölgesi dışında kalan hemen hemen her bölgede kuru soğan yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizdeki soğan yetiştiriciliği İç Anadolu, Akdeniz in Doğusu, Orta Karadeniz ve Marmara Bölgesi nde yoğunlaşmıştır. 2001 yılı itibarı ile ülkemizde soğan yetiştiriciliğinin en fazla yapıldığı il 14.060 ha lık alan ile ülke toplamının % 14 üne sahip olan Amasya dır. En fazla üretim yapılan iller sıralamasında ise yine Amasya 273.490 ton luk üretimi ile ülkedeki üretimin % 13 üne ulaşarak ilk sırada yer almıştır. 2

1. GİRİŞ Ramazan GÜRBÜZ Denemelerin yapıldığı Adana ili hem toplam üretim alanı (% 3) hem de toplam üretim (% 4) sıralamasında 9. sırada yer almaktadır. Buna karşılık birim alandan elde edilen verime bakıldığı zaman Adana ili 27.582 kg/ha lık verim ile Ankara ve Yozgat tan sonra 3. sırada yer almaktadır (Karahocagil, 2003). Adana ilinin 2006 yılındaki toplam kuru soğan üretim alanı 2.092 ha ve toplam üretimde 61.345 ton olmuştur (Anonymous, 2007). Soğan üretimi 3 farklı şekilde yapılabilir. Bunlar; doğrudan tohumdan üretim, arpacık (kıska) ile üretim ve fide ile üretimidir (Beşirli, 2002). Çukurova Bölgesi ndeki soğan üretiminin hemen hemen tamamı tohumla yapılmaktadır. Soğan tohumunun doğrudan tarlaya ekilmesiyle yapılan baş soğan üretimi diğer yöntemlere göre pratik, ekonomik ve zamandan tasarruf sağlayan bir yöntemdir (Ulutaş, 2003). Soğan bitkisinde, diğer tüm kültür bitkilerinde olduğu gibi verimi düşüren önemli faktörlerden birisi de yabancı otlardır. Yabancı otların tanımı çeşitli araştırıcılar tarafından değişik şekillerde yapılmaktadır. Bu araştırıcılar genel anlamda yabancı otları bulunduğu yerde yetişmesi arzu edilmeyen, faydadan çok zararı olan bitkilerdir şeklinde tarif etmekte ve bu tanımda birleşmektedirler (Uygur ve ark., 1984; Güncan, 2006). Yabancı otlar kültür bitkileri ile su, besin maddeleri, ışık ve büyüme alanı yönünden rekabete girerek kültür bitkilerinin gelişimini olumsuz yönde etkilemekte, verim ve kalitede önemli düşüşlere neden olmaktadır (Kızılkaya ve ark., 2001; Ghosheh, 2004). Soğan, yavaş büyüyen, kısa boylu ve yüzeysel köklü bir bitki olması nedeni ile yabancı otlar ile rekabeti az olan bir bitkidir (Dunan ve ark., 1996; Özer ve ark.,1997; Kızılkaya ve ark., 2001; Bell ve ark., 2002; Ghosheh, 2004; Carlson and Kirby, 2005; Qasem, 2006). Bunun yanında soğanların sahip oldukları silindirik şekilli dikine büyüyen yapraklar toprak üzerinde gölgeleme yapamadıkları için yabancı otların gelişimini kolaylaştırırlar (Ghosheh, 2004). Yabancı otlar kontrol edilmediği zaman soğan veriminde % 73 e varan oranlarda ürün kayıplarına neden olmaktadır( Koch ve ark., (1982) na atfen Kızılkaya ve ark., (2001)). Bunun yanında yabancı otlar sahip oldukları allelopatik etkileriyle de soğanların gelişimini olumsuz yönde etkileyebilirler. Örneğin soğanın önemli yabancı otlarından birisi olan Sirken (Chenopodium album L.) sahip olduğu allelopatik etki nedeni ile soğanın 3

1. GİRİŞ Ramazan GÜRBÜZ çimlenmesini ve gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Kızılkaya ve ark., 2001). Çukurova Bölgesi nde sebze yabancı otlarına karşı uygulanan mücadele yöntemleri arasında en yaygın olarak çapa ile toprak işleme ve herbisitlerle yabancı ot kontrolü bulunmaktadır. Yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı soğanda yabancı ot mücadelesi üreticilerin karşılaştıkları en önemli sorunların başında gelir. Yine, soğanda yabancı ot mücadelesinde kullanılacak herbisitlerin seçimi karşılaşılan en önemli zorluklardan birisidir. Soğanda yabancı ot mücadelesinde başarılı sonuçlar verebilecek olan mekanik mücadelenin çok zor, elle yolmanın da hem zor hem de çok masraflı olması (Özer ve ark., 1997; Bell ve ark., 2002; Van Der Weide ve ark., 2005) bu konuda yeni araştırmalar yapılmasını gerektirmektedir. Bu bilgiler ışığında, yapılan bu çalışma ile farklı herbisitlerin yabancı otlanmaya ve soğan verimine olan etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla aralarında yaklaşık 35 km mesafe bulunan Karataş a bağlı Yüzbaşı köyü ile İncirlik Çimento Fabrikası yanındaki 2 farklı soğan tarlasında denemeler kurulmuştur. Çalışmada ayrıca soğan tarlalarında sorun olan yabancı ot türlerini belirlemek amacıyla Adana, Hatay ve Mersin illerini kapsayan soğan üretim alanlarında sürveyler yapılıp yabancı ot türleri belirlenmiştir. 4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ramazan GÜRBÜZ 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Babiker ve Ahmet (1986), yaptıkları çalışmalar sonucunda yabancı otlanmanın soğan verimini % 26-48 oranında azalttığını belirlemişlerdir. Aynı çalışmada soğanların şaşırtılmasından 42 gün sonra yabancı otların elle sökülmesi verim kaybını % 15 lere kadar düşürmüştür. Bu kıyasla Oxadiazon (1.1-1.3 kg/ha), Pendimethalin (1.2-1.8 kg/ha), Oxyfluorfen (0.14-0.43 kg/ha) ve Chlorthal-dimethyl (8.3 13.1 kg/ha) % 82-126 oranında verim artışına neden olmuştur. Bu herbisitlerin, soğanların şaşırtılması ile birlikte uygulanması, dar yapraklı yabancı otları % 86-100, geniş yapraklı yabancı otları ise % 34-94 oranında kontrol ettiğini belirtmişlerdir. Stange ve Ishisa (1995), soğanda yabancı ot kontrolü için 1994 yılında Oregon State Üniversitesinde yaptıkları çalışmada soğanda çıkış öncesi ve çıkış sonrası uygulamış oldukları herbisitlerin etkinliğini ve soğanlara verdikleri zararlanmayı belirlemeye çalışmışlar. Dikim sonrası uygulamış oldukları Pendimethalinin 1lb ai/ac. dozunda uygulamalarında, çıkmış soğanlara herhangi bir zararlanma vermeden yabancı otları iyi kontrol ettiğini bildirmişlerdir. Umeda ve ark. (1999a), Arizona Üniversitesinde 1997-1998 yıllarında yaptıkları çalışmada soğanın farklı gelişme dönemlerinde farklı dozlarda ilaçlar kullanmışlar, soğanın yabancı ot mücadelesinde kullanılan Bromoxynil in ilk gerçek yaprak döneminde 0.063, 0.094 ve 0.125 lb AI/A dozunda uygulanmasının güvenilir olduğunu ve soğanda herhangi bir fitotoksiteye neden olmadığını bildirmişlerdir. Erken dönemde yapılan uygulamalar ancak erken dönemde çıkan yabancı otları kontrol edebildiğini ve daha ileriki dönemlerde de ilaç uygulamasına gerek duyulduğunu bildirmişlerdir. Aynı çalışmada Oxyfluorfen in erken dönemde 0.063 lb AI/A dozunda uygulanmasının, geç dönemde 0.25 lb AI/A dozunda uygulanmasından daha etkili olduğunu belirlemişlerdir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, çıkış sonrası herbisitlerin erken dönemde ruhsatlı dozlarından daha düşük dozlarda kullanılmaları başarılı sonuçlar vermektedir. Bu şekilde Melilotus officinalis dışında tüm yabancı otların kontrolünde başarı sağlandığı belirtilmiştir. 5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ramazan GÜRBÜZ Umeda ve ark. (1999b), Arizona da yürüttükleri çalışmalarda farklı herbisit ve sulama kombinasyonlarının soğanda neden oldukları fitotoksiteye ve soğan verimine olan etkilerini araştırmışlar. Çalışmada Pendimethalin çıkış öncesi olarak 0.25-0.50 lb AI/A dozlarında ve karık şeklinde sulamada uyguladıklarında soğanlarda herhangi bir fitotoksiteye sebep olmadığını ve soğan veriminde de herhangi bir değişiklik yapmadığını bildirmişlerdir. Fakat pendimethalin i 0.50 lb AI/A dozunda yağmurlama sulama kombinasyonuyla uyguladıklarında verimde, daha az dozlarda yapılan uygulamalar ile veya ilaç uygulanmayan kontroller ile kıyaslandığında belirgin bir şekilde verimde azalmaya sebep olduğunu bildirmişlerdir. Aynı herbisitin 0.50 lb AI/A dozunda uygulanması önemli fitotoksiteye ve aynı zamanda verim kayıplarına neden olduğunu bildirmişler. Pendimethalin ile Bensulide nin birlikte çıkış öncesi kullanılması yine herhangi bir fitotoksite veya verim kaybına neden olmadığını bildirmişler. Pendimethalin 0.25 lb AI/A dozu ile bensulide nin 4.0 lb AI/A dozunda karıştırılıp uygulanması durumunda Malva parviflora, Melilotus officinalis, Sonchus oleraceus ve Sisymbrium irio yabancı otlarını yeterince kontrol etmiş fakat pendimethalin in dozu 0.50 lb AI/A veya bensulide nin dozu 6.0 lb AI/A artırlıp kombinasyonlarla kıyaslandığında yeterince yabancı otları kontrol edemediğini bildirmişlerdir. Kızılkaya ve ark. ( 2001), Tokat ilinde 2000 yılı vejetasyon döneminde soğanda sorun olan yabancı otların baş soğan verimi üzerine olan etkilerini belirlemek ve buna bağlı olarak yabancı ot kontrolünü gerektiren kritik devrenin belirlenmesi amacıyla yaptıkları çalışmalar neticesinde, çıkıştan itibaren yabancı ot kontrol süresi uzadıkça soğan veriminde % 55 lere varan verim kayıpları meydana geldiğini bildirilmişlerdir. Suleman ve Jama (2002), Pakistan, Bannu da ekonomik olarak getirisi fazla olan bitkilerden birisi olan soğan yetişiriciliğinde bilimsel teknikler kullanılmasına rağmen birim alandan alınan verim çok az olduğunu belirtmekte olup bununda en büyük sebebinin yabancı otlar olduğunu bildirmişlerdir. Yabancı otlardan kaynaklanan verimin az olmasının sebebi de, bilimsel ve uygun teknolojilerin yabancı ot kontrolünde kullanılmamasından dolayı aşırı bir yabancı ot istilası olduğuna işaret etmişlerdir. Yabancı otlarda geleneksel olarak elle yada farklı 6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ramazan GÜRBÜZ kültürel yöntemlerle yapılmaktadır ki, iş gücünün pahalı olmasından dolayı buda istenilen sonuca ulaşılmadığı için iyi bir yabancı ot mücadelesin zorunlu hale gelmekte olduğunu belirtip, bu bağlamda 1999-2000 ile 2000-2001 yılları arasında yaptıkları araştırmada oxadiazon etki maddeli herbisit uygulanmasında en iyi sonucu almışlardır. Uygulamada elle 2-4 defa yabancı ot mücadelesi yapılmış, 2 defa elle yabancı ot mücadelesi yapıldığında verim 29508b kg/ha iken, 4 defa yapıldığında 33080b kg/ha olup, istatistiki olarak aralarında fark bulunmadığını belirtmişlerdir. Oxadiazon ise 39900a kg/ha olup istatistiki olarak aralarında fark bulunduğunu bildirmişlerdir. Yabancı otlu kontrolde ise 20910c kg/ha ile en az verim alınan parsel olup, % 5 önem değerinde hepsinin arasında fark bulunduğunu bildirmişlerdir. Mennan ve Işık (2003), yaptıkları çalışmada soğan üretim alanlarının yabancı ot florasındaki değişikliği araştırmışlardır. Bu amaçla 1976 yılı ile 1999-2000 yıllarında Amasya da sürveyler gerçekleştirmişlerdir. İlk sürveyde 23 ikinci sürveyde ise 87 adet yabancı ot türü tespit edilmiştir. İlk sürveydeki en yaygın yabancı ot türleri Chenopodium album, Amaranthus retroflexus, Convolvulus arvensis, Heliotropium europaeum ve Solanum nigrum olurken ikinci sürveyde ise bu Xanthium strumarium, Cirsium arvense, Sinapis arvensis, Galium aparine ve Bifora radians daha yüksek önem kazandığını belirtmişlerdir. Çalışmanın 1999-2000 yıllarından yapılan ikinci sürveyinde rastlama sıklığı en fazla olan ilk 10 tür şöyledir: Convolvulus arvensis % 91.07, Xanthium strumarium % 83.03, Amaranthus retroflexus % 78.57, Galium aparine % 67.85, Sinapis arvensis % 66.07, Cirsium arvense % 64.28, Bifora radians % 57.14, Chenopodium album % 48.21, Tribulus terrestris % 38.39 ve Echinochloa crus-galli % 35.71. Bu çalışma ile aynı yabancı ot kontrol metotları, aynı rotasyon, bulaşık tohum ve gübrelerin yabancı ot floasını önemli derecede değiştirdiğini belirtmişlerdir. Webber ve Shrefler (2003), Oklahoma da 2002 yılında yaptıkları çalışma ile soğanda yabancı ot mücadelesinde kullanılan organik ve inorganik herbisitlerin etkinliklerini araştırmışlardır. İçerisinde Pendimethalin (0.56 lb ai/a, 1.12 lb ai/a ve 1.68 lb ai/a) ve Oxyfluorfen (0.89 lb ai/a, 0.178 lb ai/a ve 0.266 lb ai/a) gibi inorganik ve mısır unu gibi organik yöntemler bulunan 21 farklı uygulamayı denemeye almışlardır. Denemelerinde yabancı otlu ve yabancı otsuz kontrollerine 7

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ramazan GÜRBÜZ yer vermişlerdir. Yapılan çalışmalar sonucunda Pendimethalin tek başına veya Oxyfluorfen ile birlikte uygulaması, Oxyfluorfen in yanlız veya organik herbisitler [Corn Gluten Meal (CGM)] ile kombinasyonundan daha fazla yabancı ot kontrolü ve daha fazla verim alınmasını sağladığını belirtmişlerdir. Pendimethalin tek başına veya Oxyfluorfen ile birlikte uygulanması, özelliklede dar yapraklı yabancı otların kontrolünü iyi bir şekilde sağladığını ve bunun yabancı otlu kontrol parselleriyle kıyaslanmasında verime yansıdığını bildirmişler ve bununda, pendimethalin in hasat döneminde belli olamayan bu başarısını, erken dönemde uygulanıp yabancı otları erken dönemde kontrol etmesine bağladıklarını bildirmişlerdir. Ghosheh (2004), Ürdün de, 1998/99 ile 1999/2000 yılları arasında yaptığı 2 yıllık çalışma ile sulu soğan yetiştiriciliğinde sadece bir kez uygulanan herbisitlerin geniş yapraklı yabancı otların kontolündeki etkinliklerini araştırmıştır. Yapılan çalışmada Oxyfluorfen ve Oxadiazon çıkış öncesi ve çıkış sonrası, Metribuzin sadece çıkış öncesi ve Bentazon ise sadece çıkış sonrası olarak kullanılmış, bunların dışında yabancı otlu ve yabancı otsuz kontroller yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda Oxyfluorfen ve Oxadiazon, yabancı otları kontrol etmede başarılı bulunmuş, en iyi sonucu çıkıştan iki hafta sonra ortamda hakim olan yabancı otları Oxyfluorfen 1200 (g ai/ha) ve Oxadiazon 3000 (g ai/ha) dozu % 90-95 oranında başarılı bir şekilde kontrol etmiştir. Aynı başarılı sonuç sezonun ilerleyen dönemi olan 65. günde de elde edilmiştir. Buna karşın, özellikle Oxyfluorfen soğanda fitotoksiteye neden olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmada en yüksek verim yabancı otsuz kontrol parsellerinde elde edilmiş ve sezon içerisinde sadece bir kez yapılan yabancı ot mücadelesinin yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Ayrıca araştırma sonuçlarına göre soğanda yabancı ot mücadelesindeki kritik periyod, soğanların çıkışlarını takip eden birkaç haftayı kapsadığını belirtmişlerdir. Carslon ve Kirby (2005), Kaliforniya da, 2004 yılında yaptıkları çalışmada, soğanda fitotoksiteye neden olmadan en yüksek verimi veren çıkış sonrası herbisit uygulamalarını araştırmışlardır. Çalışmada Goal, Prowl, Buctril ve Outlook un çeşitli doz ve kombinasyonları ile kontrolden oluşan toplam 24 uygulamalı bir deneme yürütmüşlerdir. İlaçları soğanlar 2, 3 ve 4 gerçek yaprak dönemlerindeyken uygulamışlar. Yaptıkları çalışmalardaki uygulamaların bir çoğu ticari anlamda 8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ramazan GÜRBÜZ soğanların veriminde % 70 e varan ürün artışı sağladığını bildirmişlerdir. En iyi verimi 2 yapraklı dönemde uygulanan Goal (4 oz/a) ve Buctril (1 pt/a) kombinasyonu vermiş, bu uygulamayı takiben en iyi verimi ise 3 ve daha sonra 4 yapraklı dönemlerde Goal (4 oz/a) uygulamasının verdiğini bildirmişlerdir. Herbisitlerden kaynaklanabilecek bitki zararlanması beklenenden çok düşük çıkmış olup, bununda erken dönemde yabancı otları kontrol edebilecek düşük dozlarda atılan herbisit uygulamasından kaynaklandığını bildirmişlerdir. Schumacher ve Hatterman-Valenti (2005), Oakes da 2005 yılında yaptıkları çalışmada soğan yabancı otlarına karşı bromoxynil, DCPA, dimethenamid-p ve pendimethalin i kullanıp bunlardan kaynaklanan zararlanmayı belirlemek için bir araştırma yürütmüşlerdir. Herbisitleri CO 2 basınçlı sırt pülverizatörüyle yüksek, orta ve düşük dozlarda kullanmışlar. Kontrol dışındaki parsellerin hepsine bromoxynil ve oxyfluorfen sırasıyla (0.375 ve 0.125 lb ai/acre) standart dozlarında uygulamışlardır. Pendimethalin i(0.62 lb ai/acre) dozunda beşinci yaprak döneminde uygulamışlardır. Yaptıkları çalışmalar neticesinde Pendimethalin in orta ve yüksek dozları iyi bir yabancı ot kontrolü sağladığını belirtmektedirler. Bromoxynil in bütün dozları çok az düzeyde yabancı ot kontrolü sağlamıştır. Yapılan bunca yoğun yabancı ot kontrollerinin hiç biri elle yapılan kontrol kadar verim artışı (441.5 cwt/acre) sağlamadığını bildirmişlerdir. Elle yapılan verim artışını DCPA nin orta dozu (231.6 cwt/acre) ve bunuda pendimethalin in orta dozu (169.8 cwt/acre) takip etmiştir. Bu herbisitler içinde Dimethenamid-P nin yüksek dozu bitkilerde zararlanmaya sebep olduğunu saptamışlardır. Khokhar ve ark. (2006), Pakistan iklim koşullarında 2004-2005 yılları arasında soğanda yürüttükleri çalışmalarda yabancı otlar kontrol edilmediği zaman, yabancı otlu kontrol parseli ile yabancı otsuz kontrol parselleri kıyaslandığında baş soğan verimindeki kayıp birinci yıl %71, ikinci yıl %76 oranında olduğunu belirtmişlerdir. Pendimethalin ve Oxadiazon etkili maddeli herbisitleri farklı zamanlarda kullanmışlar ve yaptıkları araştırmalar neticesinde en iyi sonucu, her iki herbisitin de soğanların şaşırtılmasından 2 gün sonra uygulanması ve şaşırtmadan 60 gün sonra elle yolmanın verdiğini belirtmişlerdir. Çalışma alanındaki dominant 9

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ramazan GÜRBÜZ yabancı otlar, Cyprus rotundus L. (% 41) ve Coronopus didymus L. (% 19) olarak belirlemişlerdir. Qasem (2006), Ürdün iklim koşullarında 1998/1999 yılları arasında yaptığı çalışmada yabancı otlardan kaynaklanan verim kayıpları yabancı otsuz kontrol, yabancı otlu kontrol ile kıyaslandığında % 62 oranında verimde arış sağladığını belirtmişlerdir. Aynı araştırmada kullanmış oldukları 14 farklı herbisitlerin soğanda yabancı ot mücadelesindeki etkinliklerini araştırmışlar ve ekim-öncesi herbisiti olarak Oxadiazinon, çıkış-sonrası olarak da Oxyfluorfen in, savaşımı zor olan Chenopodium murale L., Malva sylvestris L. ve Cyperus rotundus L. mücadelesinde en iyi sonuçları verdiğini belirtmişler. Araştırmalarında kullanmış oldukları herbisitler içinde en iyi sonucu çıkış sonrası olarak uygulamış oldukları Oxyfluorfen in verdiğini bildirmişlerdir. Norsworthy ve ark., (2007), tohumdan yeşil soğan üretiminde soğanların çıkış öncesi ve çıkış sonrası herbisitlere olan toleranslarını belirlemek amacıyla tarla denemelerini 2004-2005 ylında Kuzey Karolina da gerçekleştirmişlerdir. Çalışmalarında çıkış öncesi herbisitleri olarak S-metolachlor, pendimethalin dimethanamid, quinclorac, pronamide, ethofumesate ve DCPA yı kaydedilmiş standartlarında kullanmışlardır. Yabancı otların bitkilerle etkileşimini azaltmak için bütün parsellerin yabancı otları elle temizlemişlerdir. Herbisitler, soğanlar ikinci ve üçüncü yaprak dönemindeyken glyphosate, trifloxysulfuron, flumioxazin, phenmedipham, ethalfluralin, pendimethalin, S-metolachlor ve oxyfluorfen i uygulamışlardır. DCPA hariç fidelere uygulanan herbisitlerin hepsi iki yıl uygulanmış olan denemede en az bir yıl % 25 ten fazla soğanlarda zararlanma yaptığını belirtmişlerdir. Oxyfluorfen, ethalfluralin veya S-metolachlor çıkış sonrası uygulamalarda her iki yılın sonuçlarında da % 10 dan daha az soğanlarda zararlanmaya sebep olduğunu belirtmişlerdir. Fide döneminde 560 g/ha atılan pendimethalin % 25 oranında zararlanma ve bitki yoğunluklarında da % 53 oranında azalmaya sebep olduğunu bildirmişlerdir. Pendimethalin çıkış sonrası EC (Emulsifiable Concentrate) formulasyonunda uygulandığı zaman, önemli olmayan (% 5-13) bir zararlanmaya sebep olurken, uygulama yapılmayan kontrolle kıyaslandığında verimde % 21 oranında kayıplara sebep olduğunu bildirmişlerdir. 10

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ramazan GÜRBÜZ Norsworthy ve ark. (2007), bildirdiğine göre Westra ve ark. (1990), yaptıkları araştırmada tohumdan soğan yetiştiriciliğinde soğanlar 2-3 gerçek yaprak döneminde iken oxyfluorfen 170 g/ha uygulandığında bitkilerde gözle görülebilecek herhangi bir zararlanma olmadığını, yine Norsworthy ve ark. (2007), bildirdiğine göre aynı durumu Stall ve Hansel (1994), fideden yetiştirilen soğanlarda fideler araziye şaşırtıldıktan sonra oxyfluorfen nin zararlanmaya sebep olmadığını bildirmişlerdir. 11

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Çukurova Bölgesi nin Genel Özellikleri Çalışmanın yapıldığı Çukurova Bölgesi; Doğu Akdeniz Bölgesi nde, 37 0 30'- 33 0 45' doğu boylamları ile 37 0 45'-36 0 30' kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. (Dinç ve ark., 1990). Bölgenin yüzölçümü yaklaşık 2700 km 2 den fazla olup Türkiye nin en büyük deltası durumundadır (Anonymous, 1992). Çukurova Bölgesi nde tipik Akdeniz iklimi hakim olup, yazları kurak ve sıcak, kışları ise ılık ve yağışlıdır (Anonymous, 1974). Kış yağışları Batı Akdeniz e göre az, fakat ilkbahar ve sonbahar yağışları fazladır. Bölgenin yıllık yağış ortalaması 647 mm ve oransal nem % 66 dır (Çölaşan, 1970). Çukurova da yıllık ortalama atmosferik sıcaklık 18.70 o C dir. Ortalama en düşük atmosferik sıcaklık 13.10 o C olup, en düşük değerine Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında ulaşmakta, en yüksek atmosferik ortalama sıcaklık ise 25.20 olup, en yüksek değerine Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında ulaşmaktadır. Hakim rüzgarlar genellikle kuzey ve güney yönüne esmektedir (Gürel, 1986). 3.2. Çalışma Yapılan Alanlara Ait Meteorolojik Veriler Çalışmaların yürütüldüğü Adana iline ait son 30 yılın yağış ve sıcaklık ortalamalarının aylara göre dağılımı Şekil 3.1. den görülebilir. Buna göre Adana ilindeki yağışın aylara göre sıralaması yapılacak olur ise en fazla yağış sırası ile Aralık, Ocak ve Şubat aylarında olmaktadır. En düşük yağış ise Ağustos, Haziran ve Eylül aylarında görülmektedir. Sıcaklığa bakıldığı zaman, en düşük sıcaklıkların sırası ile Ocak, Şubat ve Aralık aylarında, en yüksek sıcaklıkların ise yine sırası ile Ağustos, Temmuz ve Haziran aylarında olduğu görülmektedir. 12

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ Yağış (mm) 160 140 120 100 80 60 40 20 0 Adana İlinin 30 yıllık Ortalama Sıcaklık ve Yağış Değerleri Yağış (mm) Sıcaklık ( o C) 30 25 20 15 10 5 0 Sıcaklık ( o C) Şekil 3.1. Çalışmaların yürütüldüğü Adana İli nin sıcaklık ve yağış değerlerinin son 30 yıldaki ortalaması(anonymous, 2007a) Çalışmaların yapıldığı süre zarfında, çalışma yeri olan Adana İli ne ait aylık Ortalama Sıcaklık ( o C) ve Toplam Yağış Miktarı (kg/m 2 ) Adana Meteoroloji Müdürlüğü nden alınan meteorolojik veriler Çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1. Çalışmaların Yürütüldüğü Aylarda Adana ya Ait Meteorolojik Veriler (Anonymous, 2007b) Tarihler Ortalama Sıcaklık ( o C) Toplam Yağış Miktarı (kg/m 2 ) Ekim 2006 21,5 156,3 Kasım 2006 13,2 91,5 Aralık 2006 9,3 0,0 Ocak 2007 8,7 34,1 Şubat 2007 11,2 127,0 Mart 2007 14,2 75,7 Nisan 2007 16,6 115,4 Mayıs 2007 23,5 32,0 13

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ Çizelge 3.1 de sunulduğu gibi çok az miktardaki yağışlar dikkate alınmadığı zaman denemelerin devam ettiği dönemlerde yaklaşık olarak 2,5 aylık bir zaman diliminde yağışın olmadığı verilen meteorolojik verilerden açıkça anlaşılmaktadır. 3.3. Soğan Ekim Alanlarında Sorun Olan Yabancı Ot Türlerinin Belirlenmesi Soğan üretim alanlarında sorun olan yabancı ot türlerinin belirlenmesi amacı ile Adana, Hatay ve Mersin illerini kapsayan soğan üretim alanlarında sörveyler gerçekleştirilmiştir. Sörveylerden önce bashedilen 3 ilin soğan üretim alanları belirlenmiş, daha sonra ise bu bölgelere doğru hatlar halinde gidilerek, her 10 km de bir rastlantısal olarak durulmuş ve en yakın soğan tarlasına girilmiştir (Uygur, 1985). Bu şekilde toplam 50 örnekleme yapılmış ve her tarlada rastlantısal olarak dört adet 1 m 2 lik çerçeve atılarak çerçeveler içerisindeki yabancı ot türleri sayılmış ve kaplama alanları belirlenmiştir. 2007 yılının Nisan ve Mayıs aylarında, soğanda görülen yabancı ot türlerini belirlemek amacıyla arazi sörveylerinin yapıldığı Adana, Hatay ve Mersin illerine ait ilçelerin harita üzerindeki yerleri Resim 3.1. de gösterilmiştir. 14

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ Resim 3.1. Sörvey yapılan ilçelerin harita üzerinde gösterilmesi (Anonymous, 2007c.). Arazide teşhis edilemeyen yabancı ot türlerinden örnekler alınarak, Herboloji laboratuvarına getirilmiş ve teşhis edilmişlerdir. Yabancı otların teşhisinde Flora of Turkey (Davis, 1965-1988) kullanılmıştır. Türlerin teşhislerinden sonra, yabancı otların % Rastlama Sıklığı (R.S) (Odum, 1983; Uygur, 1985) e göre hesaplanmıştır. Rastlama Sıklığı; Bir yabancı ot türünün sörvey yapılan bölgeler içerisinde % kaçında karşılaşıldığını gösteren değerdir. Bu değerlerin hesaplanması aşağıdaki formül ile yapılmaktadır. R.S (%) = 100 x n m n = Bir türün bulunduğu tarla sayısı m = Ölçüm yapılan toplam tarla sayısı 15

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ Yabancı ot türlerinin genel (G.KA.) ve özel (Ö.K.A.) kaplama alanları ise yine Odum (1983)'a ait aşağıdaki formüller kullanılarak hesaplanmıştır. Yoğunluklar bitki / m 2, kaplama alanları ise % olarak değerlendirilmiştir. G.K.A. (%) Ö.K.A. (%) : K.A. / m : T.K.A. / m KA. : Deneme alanındaki tüm yabancı ot türlerinin % olarak kapladığı alan T.KA. : Deneme alanındaki her bir yabancı ot türünün % olarak kapladığı alan m : Toplam gözlem sayısı Yabancı otların yoğunluklarının belirlenmesinde aritmetik ortalama esas alınarak değerlendirme yapılmıştır. Bunun için, deneme alanında her bir yabancı ot türü için yapılan sayımlar sonucu elde edilen değer, sayım yapılan toplam alana bölünerek yabancı ot yoğunluğu (bitki/m 2 ) hesaplanmıştır. 3.4. Soğan Tarlalarında Yapılan Sörveyde Önemli Olan Bazı Yabancı ot Türleri Adana, Mersin ve Hatay illerinde soğan yetiştiriciliğinin yoğun olan bölgelerinde sorun olan yabancı ot türlerden Rastlama Sıklığı en yüksek olan on adet yabancı ot türü hakkında bazı bilgiler aşağıda sırayla verilmiştir. 3.4.1. Medicago polymorpha L. Familya İsmi: Fabaceae Türkçe İsmi: Adi yabani yonca Morfolojisi: Yarı-tüysüz, tek yıllık, 15-40 cm boylanabilen bir bitkidir. Kulakçıklar kaba saçaklıdır. Yaprakçıklar 8-20 x 7-15 mm ebadında, ters yumurta biçimliden kamamsı biçimliye doğru, köruçlu, kesikuçlu veya genellikle uç dişleri fırlak çökük uçludur. Çiçek kümesi sapı (1-)2-10 çiçekli olup çiçek kümesi sapı ile yaprak sapı oranı sabit değil. Çiçekler 3,5-6 mm büyüklüğünde, çanak 16

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ yaprak dişleri tüp uzunluğuyla hemen hemen eşit uzunluktadır. Taç yapraklar, taç yaprakların iki katından az, meyve şekli tablamsı biçimliden silindirik şekilliye doğru değişir, 2-12 mm yüksekliğinde, tüysüz, dikenli veya dikensizdir. Mart Mayıs ayları arasında çiçeklenir. 1-900 m yüksekliklerde bulunur (Davis, 1969). 3.4.2. Convolvulus arvensis L. Familya İsmi: Convolvulaceae Türkçe İsmi: Tarla sarmaşığı Morfolojisi: Çok yıllık bir bitki olup, 20 100 cm arasında boylanabilmektedir. Gövde üzerindeki yapraklar ok başlı veya tabanda zıpkınsı, bölmelidir. Dıştaki sepal yapraklar ters yumurta biçimli, kör uçlu, veya belirsiz sivri uçludur. Taç yapraklar ise 15 25 mm uzunluğundadır. Bitkinin sapı, tüysüz, yatık, sarılıcı ve altı köşelidir. Çok derinlere kadar kök ve toprak altı gövdesi oluşturabilen bitkinin yaprakları çok farklı şekilde parçalı olup, dar geniş ok ucu şeklinde, 20 mm saplıdırlar. Taç yaprakları beyaz, pembe, mor veya sarı renklidir. Bu çiçekler huni şeklinde yaprak koltuklarından çıkmışlardır. Bir bitki yaklaşık 500 adet tohum oluşturabilmketedir (Davis, 1978). 3.4.3. Avena sterilis L. Familya İsmi: Poaceae Türkçe İsmi: Kısır yabani yulaf Morfolojisi: Tek yıllık olup, sap uzun, dik ve güçlüdür, boyu 130 cm ye kadar ulaşabilmektedir. Kardeş sayısı fazladır. Yaprak ayasının iki tarafı tüysüz, 5 15 cm genişliğindedir. Yaprak kını tüysüz olup kapalı değildir. Yakacık 8 mm boyunda olup, kulakçıklar yoktur. Başak bileşik başak şeklinde, başakcıklar aşağı doğru sarkık, 2-3 adet çiçek içerir. Başakçıkları Avena ludoviciana L. ye göre daha büyüktür. Olgunlaştığında başaklar bütün olarak dökülürler ve başakçıklar genellikle başağın bir tarafındadırlar. İlk çiçeğin alt iç kavuzu bir şişkinlikle sapa bağlı olup, ikinci ve üçüncü çiçekte bu durum görülmez. İç kavuzların alt kısmı uzun tüylü, kılçık uzun ve bitki belirgin tüylüdür (Uygur ve ark., 1986). 17

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ 3.4.4. Chenopodium album L. Familya İsmi: Chenopodiaceae Türkçe İsmi: Kaz ayağı Morfolojisi: Bitki tek yıllık olup, sap önceleri üzerine un serpilmiş gibi tozlu, daha sonra yeşil ancak köşeli, bol dallı, dalların üzeri yeşil bazen de kırmızımsı çizgili olup, bitki 2 m kadar büyüyebilir. Ancak, uygun olmayan koşullarda boyu 10 cm civarında kalabilir. Yapraklar uzun saplı, kenarları dalgalı, bazen de parçalı, 12-85 x 3-55 mm büyüklüğünde, koyu yeşil renkte, oval yada mekik şeklindedir. Genellikle yapraklar eşit büyüklükte değillerdir. Alt yapraklar genellikle oval, üst yapraklar daha dardır. Çiçekler küçük olup, çiçek demetleri piramiti andırır, beyaz yeşil renktedirler. Meyve ince bir kabuk ve çiçek örtüsü ile tamamen kaplıdır. Tohum yuvarlak, siyah renkte ve 0.7-1.5 mm büyüklüğündedir. Bir bitki yaklaşık 3000-20000 tohum oluşturabilir (Uygur ve ark., 1986). 3.4.5. Sinapis arvensis L. Familya İsmi: Brassicaceae Türkçe İsmi: Yabani hardal Morfolojisi: Bitki tek yıllık, 30-60 cm boylanabilmektedir. Sapın alt kısımları genellikle sert tüylü, nadirende tüysüzdür. Sap bol dallıdır. Üst yapraklar parçasız ve sapsız, alt yapraklar parçalı ve uca doğru gidildikçe yaprak parçaları büyür en büyüğü en uçta olup, boyu yaklaşık 20 cm dir. Çiçekler kükürt sarısı renkte, çanak yapraklar sarkıktır. Meyve boğumlu olup boğum araları yabani turp (Raphanus raphanitrum) tan daha kısadır, 25-40 x 2,5-3 mm büyüklüğündedir. Meyve olgunlaştıkça ki bu aşağıdaki meyvelerde daha önce başlar, tohumlar meyve kabuğu nedeniyle sıçrayarak etrafa saçılırlar. Tohumlar yuvarkağımsı, parlak siyahkehverenginde, 1-1,3 mm büyüklüğündedir (Uygur ve ark., 1986). 18

3.MATERYAL VE YÖNTEM Ramazan GÜRBÜZ 3.4.6. Cyperus rotundus L. Familya İsmi: Cyperaceae Türkçe İsmi: Topalak Morfolojisi: Çok yıllık (devamlı) bir bitki olup, yumru şeklinde toprak altı gövdesi oluşturur. Yapraklar, ince, uzun, saptan daha kısa olup, 2-5 mm genişliğindedir. Başak, şemsiye şeklinde olup, 3-12 adet başakçığı vardır. Başağın hemen altındaki yapraklar 3-6 (30) cm boyunda olup, başakçık ince uzun, kırmızıkahverengindedir. Başakçık 10-40 adet çiçek içerip, kavuzlarının üzeri yeşil omurgalıdır. Meyve üç köşeli, kahverenginde, kabuklu, 1,5 mm boyundadır. Bitki, çok farklı topraklarda adapte olmuş, özellikle nemli toprakları sevse de, kuru topraklarda da yetişir. Bitki, su kenarların da, sulu arazilerde görülüp, sıcaklığı sever, yeryüzünün ılıman bölgelerinde sıkça rastlanır (Uygur ve ark., 1986). 3.4.7. Amaranthus retroflexus L. Familya İsmi: Amaranthaceae Türkçe İsmi: Kırmızı köklü tilki kuyruğu Morfolojisi: Tek yıllık, 20-100 cm arasında boylanabilen bir bitkidir. Bitki sapı, açık yeşil veya az çok kırmızımsı olup, az veya çok tüylü, dik ve dallı görünümlüdür. Yapraklar, uzun damarlı, yumurta şeklinde sivri, gri-yeşil renktedir. Çiçek kümesindeki çiçekler, oldukça sık ve küme şeklindedir. Meyve, elips şeklinde, yanlardan basık, birazcık çiçek örtüsü segmentinden daha kısadır. Tohumlar, mercimek şeklinde, siyah ve parlaktır. Bitki, sıcak bölgelerde sık, soğuk bölgelerde sadece lokal olarak görülmekle birlikte kolayca değişik iklimlere adapte olabilir. Genellikle, bitki besin maddelerince zengin, bazen kurak, ancak hiçbir zaman aşırı ıslak olmayan tava çabuk gelen topraklarda sıkça görülen bitki, özellikle sıcaktan hoşlanır ve subtropik bölgelerde yaygındır (Uygur ve ark., 1986). 19