SİT ALANLARINDA KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA OLGUSU (CONFISCATION WITHOUT EXPROPRIATION IN PROTECTED AREAS)

Benzer belgeler
Arkeolojik Sit Alanlarında K amulaştırmasız El Atma

T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No : 2011/8152 Karar No : 2013/2702. Temyiz Eden (Davacı) : Vekili : Karşı Taraf (Davalı) : Vekili :

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

MÜLKİYET HAKKI VE TOPLUMSAL ETKİSİ. Prof. Dr. Şebnem AKİPEK ÖCAL Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

HASAN GÖK KORUMA ALANLARINDAKİ İMAR UYGULAMALARI

YÜKSEK YARGI KURUMLARININ AVRUPA STANDARTLARI BAKIMINDAN ROLLERĠNĠN GÜÇLENDĠRĠLMESĠ ORTAK PROJESĠ KAMULAġTIRMA KONFERANSI

6552 sayılı Yasa nın 100. maddesi ile 2942 sayılı Yasa nın 22. maddesinin değiştirilmesinin Anayasa ya aykırılığı sebepleri;

ORMAN VE ARAZİ MÜLKİYETİ UYUŞMAZLIKLARI

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

İçindekiler İkinci Baskıya Önsöz 7 Kısaltmalar Cetveli 19 Giriş 21 Birinci Bölüm AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNDE MÜLKİYET HAKKI I.

KAMULAŞTIRMA HUKUKUNDA MALİKİN GERİ ALMA HAKKI

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

Av. Mürsel YİĞİT İzmir Barosu

KIYI KENAR ÇİZGİSİ İÇERİSİNDE KALDIĞI GEREKÇESİYLE TAPUSU İPTAL EDİLEN MALİKLERİN TAZMİNAT HAKKI

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

DANIŞTAY 6. DAİRE, E. 2008/5411, K. 2010/948, T

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

Anahtar Kelimeler : Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Hakan Arı/Türkiye Davası, Kamulaştırma Olanağının Kalmaması

ANKARA. günlü, E:2012/440, K:2013/412 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Sirküler No: 049 İstanbul, 17 Haziran 2016

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

KORUMA BÖLGE KURULLARI İLE KORUMA, UYGULAMA VE DENETİM BÜROLARI (KUDEB) ARASINDA KANUNDAN KAYNAKLANAN YETKİ ÇATIŞMASI VAR MI?

2-(Davalı) Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı - ANKARA. : 1-(Davalı) Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı - ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/088 Ref: 4/088

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

KORUMA UYGULAMA VE DENETİM BÜROLARI (KUDEB)

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Alman Federal Mahkeme Kararları

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII ÖNSÖZ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XV KISALTMALAR... XXI

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

İmar İdari Para Cezaları

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

SORUNU (IN ACTIONS FOR CONFISCATION WITHOUT EXPROPRIATION, PROBLEM OF THE CONDITION OF THE REAL ESTATE ON THE DATE OF THE CONFISCATION )

CEZA LEMLER Ruhsat alınmadan in aata lanması, yapının ruhsat ve eklerine aykırı olarak in

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. KONU Davalı idarenin yanıt dilekçesine yanıtlarımızın sunulmasıdır.

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Yönetmelik. Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları, Proje Büroları ile Eğitim Birimlerinin Kuruluş, İzin, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik

BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

15 ve 16 ncı MADDE GEREĞİNCE YAPILAN TERKLERİN İHDASI (1)

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Endüstriyel Tasarım Tescilinde Yenilik ve Ayırt Edici Nitelik Değerlendirmesi. İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı Bölümü, Beytepe Kampusu Ankara,

Dr. H. Zeynep NALÇACIOĞLU ERDEN MİLLETLERARASI YATIRIM HUKUKUNDA DOLAYLI KAMULAŞTIRMA

YAPI DENETİM KANUNU (Tam Metin)

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İdari Yargının Geleceği

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ Sayılı Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hakkında TÜSİAD Görüşü

Alman Federal Mahkeme Kararları. Hessen Eyalet Sosyal Mahkemesi

KAPALIÇARŞI BASİT ONARIM VE TADİLAT YÖNETMELİĞİ

Avrupa Adalet Divanı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

T.C. D A N I Ş T A Y ONBİRİNCİ DAİRE Esas No: 2016/223 Karar No: 2016/583. Temyiz İsteminde Bulunan (Taraflar) : 1- Davacı :

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ OBJEKTİF DEĞER ARTIŞ ORANI VEKALET ÜCRETİ

İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü AMASYA

Munzam Sandıklara İşverenlerce Yapılan Katkı Payı Ödemelerine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2015/ Karar Numarası: 2016/769 Karar Tarihi:

Kültür ve Turizm Bakanlığından: ÇANAKKALE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR Toplantı Tarihi ve No : Karar Tarihi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

PHA210 PREHİSTORİK ARKEOLOJİ METOTLARI KONU 4: 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

1019- Gayrimenkul Mevzuatı Güncelleme Tablosu

Karşı Taraf (Davacılar)

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

Transkript:

SİT ALANLARINDA KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA OLGUSU (CONFISCATION WITHOUT EXPROPRIATION IN PROTECTED AREAS) Av./Aal. Murat TEZCAN * 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu na göre, özel mülkiyetteki bir taşınmazın, korunması gereken taşınmazlar kapsamına alınması maliklerin mülkiyet haklarının verdiği imkânlardan yoksun bırakılması anlamına gelmektedir. Taşınmaz maliklerinin tasarruf hakkını engelleyen bu idari kararlar, kamu yararının özel yarara tercih edilmesi nedeniyle önemli hak kayıplarına uğratmaktadırlar. Mülkiyet hakkını ihlal eden müdahalelerden biri olan, söz konusu kanun kapsamında alınan idari kararların, kamulaştırmasız el atma(fiili yol) kavramıyla birlikte, yüksek yargı içtihatları ışığında konunun değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. A. Yasa ile Mülkiyet Hakkına Getirilen Sınırlamalar ve Kamulaştırmasız El Atma Kavramı 1. Mülkiyet Hakkı ve Sınırlamalar Mülkiyet hakkı, sahibine konusu olan eşya üzerinde doğrudan doğruya kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkilerinin tamamını veren ve herkese karşı ileri sürülebilen, tam, mutlak, münhasır, kutsal, vazgeçilmez bir ayni haktır. Mülkiyet hakkı, Anayasa nın 35. Maddesinde negatif statü hakları içinde sayılmıştır. Anayasanın 35. Maddesi ne göre mülkiyet hakkı ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Görüldüğü gibi Anayasa, mülkiyeti, yetkilerin ve yükümlülüklerin bir arada düzenlendiği bir hak olarak düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi de mülkiyetin bu yönüne dikkat çekmiş ve sınırsız bir hak olarak tanımamıştır. Anayasa Mahkemesi nin 21.06.1990 tarihli kararında Mülkiyet hakkı, bireyin dilediği biçimde kullanabileceği bir hak, sınırsız bir özgürlük olma niteliğini günümüzde yitirmiş, mülkiyet anlayışı, bu hakkın, bir bakıma sosyal yapıda bir hak olduğu * Ankara Barosu

132 Sit Alanlarında Kamulaştırmasız El Atma Olgusu yolunda gelişmiş, birçok hak gibi bu hakkın da kamu yararı amacıyla sınırlanabileceği ilkesi benimsenmiştir. ifadelerine yer verilmiştir. Fakat tartışmanın kilitlendiği nokta, mülkiyet hakkının kamu yararı gözetilerek kanunla sınırlandırılmasının sınırının ne olacağı ile ilgilidir. Temel hak ve özgürlükleri büyük ölçüde sınırlayan veya kullanılamaz hale getiren sınırlamalar, bu hakkın özüne dokunur. Mülkiyet hakkının muhtevasını ve sınırlarını tespit yetkisi kanunlara bırakılmış ise de, bu konuda kanun Kanunkoyucu ya mutlak bir yetki de verilmiş değildir. Aksi görüşün kabulü, mülkiyet hakkının Anayasa teminatı altına alınmış olmasına aykırıdır. Devlet faaliyetlerinin hukuk kurallarına uygun olması, kazanılmış haklara saygı duyulmasını gerektirir. Kazanılmış haklara saygı ilkesi, hukukun genel ilkeleri ve hukuk devleti kavramı içerisinde yer alır. Bu ilkenin amacı ise, bireylerin hukuk güvenliğini sağlamasıdır 1. Toplumsal yarar gözetilerek alınan idari karar ve eylemlerle, kişilerin mülkiyet hakkının kullanılmasına engel olmak, malike tanınan hakla ölçüsüz şekilde ödev yüklenmesi anlamına gelir. Zira ödevin haktan fazla olması, mülkiyetin niteliğine, tarifine ve tarihi gelişimine aykırıdır. 2. Fiili ve Hukuki Kamulaştırmasız El Atma Kavramı Kamulaştırmasız el atma, Anayasa da dayanağı bulunmayan ve HAKSIZ FİİL olarak da nitelendirilen kamulaştırmasız el koyma suretiyle, temel insan haklarından olan mülkiyet hakkına müdahale edilmesi hâlinde, ilgili taşınmazın bedelinin devletçe malikine ödenmesi olarak kısaca tanımlanabilir. Kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilen uygulamalar, idarenin klasik anlamada, herhangi bir yasal dayanak bulunmaksızın taşınmaz üzerinde fiilen tasarrufta bulunması şeklinde olabileceği gibi, bir idari kararla mülkiyet hakkının tanıdığı yetkilerin kullanılamaması şeklinde de olabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu nun, uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulanmasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında vermiş olduğu karar, fiili el atma dışında da kamulaştırmasız el atmanın olabileceğini göstermiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu nun 15.12.2010 tarih ve 2010/5-662E., 2010/652K. sayılı adı geçen kararında özetle, Mülkiyet hakkına kamusal yarar sebep gösterilerek getirilen sınırlama, malikin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılmaz hale getirerek bir hukuk devletinde kişinin hak ve özgür- 1 Başpnar Veysel, Mülkiyet Hakkını İhlal Eden Müdahaleler, Syf 101. LHD - Cilt: 11 / Sayı: 128 / Yıl: 2013

Av. Murat TEZCAN 133 lükleri ile kamu yararı arasında bulunması gereken dengenin bozulmasına yol açarak hukuk güvenliğini yok etmektedir. Bir kişinin taşınmazına eylemli olarak el atıp tamamen veya kısmen kullanılmasına engel olunması ile imar uygulaması sonucu o kişinin mülkiyetinde olan taşınmaza hukuken kullanmaya engel sınırlamalar getirilmesi arasında sonucu itibari ile bir fark bulunmamakta her ikisi de kişinin mülkiyet hakkının sınırlandırılması anlamında aynı sonucu doğurmaktadır. görüşü vurgulanmıştır. Karardan da açıkça anlaşılacağı üzere idari kararlarla da getirilen sınırlamalar, mülkiyet hakkının özüne dokunarak, hakkı felç edebilecek nitelikte olabilir. B. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu nda Konuya İlişkin Düzenlemeler Korunması Gereken Taşınmazların Tespitinde İzlenecek Usul Söz konusu kanunun 6. Maddesi, korunacak eserleri, sayma usulünü benimseyerek sınıflandırmaya çalışmıştır. Kanunun 6. Maddesinde a, b, c ve d bentlerinde 2 özel olarak belirttiği taşınmaz eserlere, 3. ve 4. Fıkralarda bazilikalar, kiliseler, manastırlar gibi örnekler sunduktan sonra benzeri taşınmazlar; taşınmaz kültür varlığı örneklerindendir. ifadesiyle koruma altına alınacak taşınmazları belirlemiştir. Adları sayılan bu ve benzeri taşınmazların tespiti, Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili ve faaliyetleri etkilenen kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yapılır. Daha sonra tespiti yapılan bu taşınmazlar, koruma kurulları tarafından tescil olunur. Bu noktadan sonra mülkiyet hakkının verdiği bir takım haklar sınırlandırılır ya da tümüyle malikin elinden alınır. 2 Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları şunlardır: a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar, b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar, c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları, d) Milli tarihimizdeki önlemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tesbit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal ATA- TÜRK tarafından kullanılmış evler. LHD - Volume: 11 / Issue: 128 / Year: 2013

134 Sit Alanlarında Kamulaştırmasız El Atma Olgusu Kanunla Mülkiyet Hakkına Getirilen Sınırlamalar 1. İzinsiz Müdahale ve Kullanma Yasağı İzinsiz müdahaleler ve kullanma yasağı, kenar başlığı ile düzenlenen 9. Madde Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler inşai ve fiziki müdahale sayılır. Şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninde sayılan fiziki müdahalelerde bulunmama yükümlülüğü, esas itibariyle taşınmazı olduğu gibi koruma mecburiyeti getirir niteliktedir. Nitekim, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, tabiat varlığı olarak kabul edilen bir taşınmaz üzerinden geçit hakkının tesisine ilişkin davada, yerel mahkemenin vermiş olduğu geçit hakkı kararını, 11.02.2008 tarih 2008/1177E, 2008/1437K sayılı kararındaki, tabiat varlığı olarak nitelendirilen yasa uyarınca da Devlet malı hükmünde bulunan merdiven üzerinde 19 parsel maliki davacılar yararına kullanımını değiştirecek nitelikte geçit tesisi olanağı bulunmamaktadır. ifadeleriyle bozmuştur. 2. Ruhsatsız Yapı Yapma Yasağı Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının zarar görmeden korunabilmesi için, inşaat yapmak için imar mevzuatından kaynaklanan izinlere ek olarak, koruma kurularından Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde izin alınması gerekmektedir. Söz konu izinlerin alınmaması durumunda kanunun 16. Maddesindeki ifadesiyle koruma amaçlı imar planlarında, plana; sitlerde, sit şartlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar hakkında imar mevzuatına göre işlem yapılacaktır. İmar mevzuatına göre, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. İmar kanunun 32. Maddesine göre durdurulan inşaat için, Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir. LHD - Cilt: 11 / Sayı: 128 / Yıl: 2013

Av. Murat TEZCAN 135 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu ve 3194 Sayılı İmar Kanunu birlikte derlendirildiğinde yapı dan anlaşılması gereken, esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işlerdir. 3. Taşınmaz Maliklerinin İzin Verme Yükümlülüğü Mülkiyet hakkının doğal sonuçlarından biri de, mülkiyet hakkının verdiği yetkilerden kimin yararlanacağına veya kullanacağını karar verme özgürlüğüdür. Fakat koruma kapsamında bulunan bir taşınmaz olması durumunda malikin söz konusu doğal yetkileri sınırlandırılmaktadır. Kanunun 19. Maddesi gereğince malik, Kültür ve Turizm Bakanlığınca görevlendirilmiş uzmanlara, gerektiği zaman, varlığın kontrolü, incelenmesi, harita, plan ve rölevesinin yapılması, fotoğraflarının çekilmesi, kalıplarının çıkarılması için izin vermeye ve gereken kolaylığı göstermeye mecburdurlar. C. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu ile Getirilen Sınırlamaların Kamulaştırmasız El Atma Kapsamı İçinde Değerlendirilmesi Sorunu Yukarıda 2863 sayılı kanunla mülkiyet hakkına yasayla getirilen sınırlamalar gösterilmiştir. Bu sınırlamalar, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve hakkı tümüyle kullanılamaz hale getiren sınırlamalar olup olmadığı sorunu güncelliğini koruyan bir konudur. Çünkü getirilen sınırlamalar, toplum yararı gözetilerek bireye yüklenen ödevlerdendir. Söz konusu yükümlülükler, toplum ve birey arasında kurulmak zorunda olan adil dengenin bozulmasına neden olabilecek bir niteliktedir. Bu ödevin, bireyi anayasal güvencelerden mahrum bırakmaması amacıyla, 2863 sayılı kanun çok önemli önlemler almıştır. 2863 sayılı kanunun 15. Maddesinin a bendi Kısmen veya tamamen gerçek ve tüzelkişilerle mülkiyetine geçmiş olan korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanları Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanacak programlara uygun olarak kamulaştırılır. Bu maksat için, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konur ifadeleriyle açıkça idareye ödev yüklemiştir. Maddenin lâfzî ve amaçsal yorumu, idareye herhangi bir takdir yetkisi vermediği gibi, açıkça kamulaştırma zorunluluğunu ve yeterli ödenek temin etme görevini yükümlendirmiştir. Söz konusu düzenleme, idareyi kamulaştırmaya zorlamak değil hukuk devletinin gereği olarak anayasal güvence altına alınmış özel mülkiyet hakkının korunması amacını taşımaktadır. LHD - Volume: 11 / Issue: 128 / Year: 2013

136 Sit Alanlarında Kamulaştırmasız El Atma Olgusu Zaten, 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 3. Maddesinin gerekçesinde Madde ile, idarelerin, yeterli ödenek temin etmeden kamulaştırma işlemlerine başlamalarının engellenmesi öngörülmüştür. İfadesiyle değişiklik öncesi, uzun sürelerde ödenmeyen kamulaştırma bedeli sorunun önüne geçilmeye çalışılmıştır. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2011/5468E., 2011/15095K. sayılı kararı söz konusu maddenin amacını destekler niteliktedir. Künyesini belirttiğimiz 28.09.2011 tarihli karar, Davaya konu taşınmaz Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulunun 12.10.1984 tarih ve 441 sayılı kararı ile 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı içine alınmış, bu kararla birlikte taşınmazda hiçbir yapılaşmaya, bilimsel araştırma, restorasyon, konservasyon düzenleme çalışmalarının dışında hiçbir kullanıma, yeni tarımsal alanların açılmasına ve ağaçlandırmaya izin verilmeyeceği belirlenmiştir. Davacının taşınmazı kullanmasının engellendiği anlaşıldığından taşınmaza davalı Kültür ve Turizm Bakanlığınca kamulaştırmasız el atıldığının kabulü gerekir. Taşınmazın aynına ilişkin bu davanın görülme yeri Adliye Mahkemeleridir. ifadeleriyle birlikte benzer olaylara ilişkin Yargıtay içtihadını açıkça ortaya koymuştur. Tüm bunlardan ayrı olarak taşınmaz malikleri mülkiyet hakkının olumlu içeriğine göre, eşyayı eylemli olarak dilediğince kullanma, ondan ve semerelerinden yararlanma, eşyayı zilyedinde bulundurma, satış, bağışlama, nesnel haklar kurma, kişisel haklarla sınırlama gibi, eşya üzerinde dilediğince tasarrufta bulunma yetkilerine sahiptir. Bunu engelleyecek hiçbir müdahale, Anayasa 35. Maddede gösterilen ve negatif statü hakları içerisinde sayılan mülkiyet hakkıyla bağdaşmaz. Kamulaştırmasız el atma davalarında mihenk taşı olarak kabul edilen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 23.09.1982 tarihli Sporrong ve Lonnroth Kararında, Sporrong ve Lonnroth ait taşınmazlara kamulaştırma yapılacağı gerekçesiyle yapı yasağı getirilmiştir. Sporrong a ait taşınmazın yirmi beş yıl, Lonnroth'a ait taşınmazın ise on iki yıl boyunca inşaat yasaklarına konu, bu izin ve yasaklar sonucunda taşınmazı satma, kiralama, kullanma, yararlı değişiklikler yapma gibi mülkiyet hakkının sahibine verdiği yetkileri kullanma konusunda sıkıntı çektikleri ileri sürülmüştür. Yapılan başvuruda, olayda mülkiyet hakkına doğrudan el konulmadığı ama verilen izin ve getirilen yasakların el konulma sonucunu doğurduğu, bunun da hakkın özüne dokunduğu sonucuna ulaşarak davacılar AİHS ihlali gerekçesiyle haklı bulunmuşlardır. Türkiye Cumhuriyeti olarak tarafı bulunduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 No lu ek protokolünün mülkiyetin korunmasını düzenleyen 1. Maddesi Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslara- LHD - Cilt: 11 / Sayı: 128 / Yıl: 2013

Av. Murat TEZCAN 137 rası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir hükmü AİHM nin, birçok sözleşmeyi ihlal kararına gerekçe olmuştur. Yine bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin 14. Maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağı mülkiyet hakkı ile birlikte değerlendirilerek temel hakların arasında yer almaktadır. Ayrımcılık yasağı ve mülkiyet hakkı; mal ve mülküne müdahale eden bir muameleye tabi tutulduğunu ve bu muamelenin benzer durumda bulunanlara yapılan muamele ile haklı gösterilemeyecek bir farklılık arz ettiğini kanıtlaması anlamına gelmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Pine Valley Developments Ltd ve diğerleri İrlanda ya karşı davasında, başvurucular sınayi depolar ve büro açma ile ilgili bir planlama izni taslağına güvenerek bir miktar arazi satın almışlardır. Detaylı planlamaonayı verilmediğinden satın alınan arazi değer kaybetmeye devam etmiştir. Nihayetinde planlama kanununun yanlış uygulanmasına çare olmak ve planlama izinlerinin geçerli kılınması amacıyla bir kanun kabul edilmiştir. Fakat başvuruculara yine de planlama izni verilmemiştir. Başvurucuların diğer mülk sahiplerine göre ayrımcılığa tabi tutuldukları yönündeki şikâyetleri Mahkeme tarafından kabul edilmiştir. Söz konusu kararda da açıkça görüleceği üzere müvekkillerin murisi tarafından satın alınan taşınmaz 1995 yılında alınan bir idari karar ve daha sonra yapılan fiili müdahalelerle birlikte, diğer özel mülkiyet sahiplerinin haklarından farklı bir uygulamaya tabii kılınmış ve mağduriyetlerine neden olan bir ayrımcılığa tabi tutulmuşlardır. Fakat, AİHM tüm bu kararlarını yanlışlar nitelikte, Sinan Yıldız Türkiye davasında kanunda mutlak bir inşaat yasağı öngörülmemektedir ve bütünüyle bir satış yasağı söz konusu değildir. Başvuranlar, yalnızca mülklerinde yapacakları tadilatlar veya satış için ilgili yetkililerin iznini almak zorundadırlar ve bunun amacı da arkeolojik değeri bulunan bir alanın korunmasıdır. Yandaki arsanın kamulaştırılmış olması bu gerçeği değiştirmez. Ayrıca, 2863 sayılı Kanunda birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilen özel mülkiyete ait parsellerin başka arazilerle değiştirilebileceği ve söz konusu arazinin üzerinde bina varsa değerinin malikine ödenebileceği öngörülmektedir. Her ne kadar bu işlemi başlatma tasarrufu ilgili bakanlıklara ait olsa da, başvuranların bundan yararlanmak için gerekli girişimde bulunmadıkları görülmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında AİHM, ihtilaf konusu müdahalenin başvuranlara güdülen meşru amaçla orantısız, aşırı bir yük getirmediğini değerlendirmektedir. AİHM, 1 no lu Protokolün 1. maddesine dayandırılan şikâyetin açıkça dayanaktan yoksun olduğuna hükmederek davacıların taleplerini reddetmiştir. LHD - Volume: 11 / Issue: 128 / Year: 2013

138 Sit Alanlarında Kamulaştırmasız El Atma Olgusu Karar her ne kadar konuyla örtüşüyor görünse de, somut olayın özel ayırt edici özellikleri gözden kaçırılmamalıdır. Çünkü hukuki kamulaştırmasız el atma kavramı, malikin hakkını kullanabilmesi için tüm yolları tüketmesi sonrasında gündeme gelebilecek bir haksız fiildir. D. SONUÇ İdare tarafından alınan idari kararlar ve yapılan idari eylemler sonrasında birçok mülkiyet hakkını ihlal eden müdahalelere rastlamak mümkündür. İmar planı değişiklikleri, kıyı-kenar çizgisinin tespiti, kamulaştırmasız el atma, düzenleme ortaklık payı gibi birçok örnek sıralayabiliriz. Çalışmamızda 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu nda getirilen sınırlamaların hukuk sistemimiz açısından "kamulaştırmasız el atma" anlamına geleceği sonucuna ulaşılmıştır. İdarenin alacağı koruma kararlarıyla kamu yararı gözetilirken, bireylere getirilecek yükümlülükler, demokratik hukuk devleti ilkeleri de gözetilerek, adil bir denge sağlama amacı taşıyarak belirlenmelidir. LHD - Cilt: 11 / Sayı: 128 / Yıl: 2013