T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ



Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII ÖNSÖZ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XV KISALTMALAR... XXI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI

T.C. HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

T. C. İzmir Bornova Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

TÜRKSOY ÜYESİ ÜLKELER UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLARI İKİNCİ TOPLANTISI ÇALIŞMA RAPORU

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU YURT DIŞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ KURULUŞ VE FAALİYET YÖNERGESİ

ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN FAALİYETLER ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN KÜLTÜR BAKANLIĞINCA YAPILAN FAALİYETLER

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir?

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı Adalet Meslek Etiği Dersleri

YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU BİLGİ NOTU

T.C. KONYA MERAM BELEDİYE BAŞKANLIĞI PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

YÖNETMELİK. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan:

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KALİTE YÖNETİM VE AR-GE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

(2) Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık sonrası ilgili uzmanlık alanlarına mahsus sertifika eğitimleri bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır.

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

28/4/2014 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU

BAKANLIĞIMIZ İÇ KONTROL SİSTEMİ ÇALIŞMALARININ TAMAMLANMASI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI


GİRNE ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK TEŞKİLAT VE İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ

TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

YÖNETMELİK SAĞLIK BAKANLIĞI SERTĠFĠKALI EĞĠTĠM YÖNETMELĠĞĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

İL UYUŞTURUCU KOORDİNASYON KURULLARI VE İL UYUŞTURUCU EYLEM PLANLARI

SAĞLIK BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞININ GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE İKİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam

YERLERİNDEN EDİLMİŞ KÜLTÜR VARLIKLARI İHTİSAS KOMİTESİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

10 SORUDA İÇ KONTROL

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

UNESCO Dünya Mirası.

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Söz konusu yönetmelikte;

HAVACILIK UZMAN YARDIMCILARININ YETİŞTİRİLMESİ, YETERLİK SINAVI VE TEZ HAZIRLAMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ KALİTE GELİŞTİRME VE GÜVENCESİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

Anadolu Üniversitesinden:

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26453

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ GÖLLER YÖRESİ ARKEOLOJİ ARAŞTIRMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ VE TEKNOLOJİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

T.C. MALİYE BAKANLIĞI İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı BAŞKANLIK MAKAMINA

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ FOTONİK TEKNOLOJİLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

UNESCO Kültür Sektörü. İrem ALPASLAN UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Kültür Sektör Uzmanı. 31 Ekim - 1 Kasım 2014, Antalya

4 Şubat 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

HİTİT ÜNİVERSİTESİ ATIK YÖNETİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AFETLERDE UYGULANACAK REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MMKD Stratejik İletişim Planı Araştırma Sonuçları

KAMUDA KAYNAK KULLANIMI VE DENETİMİ

KVK101 KORUMA-ONARIM KAVRAM ve İLKELERİ

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

ÖN MALİ KONTROL FAALİYET RAPORU

ARKEOLOG TANIM A- GÖREVLER

YÖNETMELİK. b) Merkez: Işık Üniversitesi İnovasyon ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezini,

YAZI İŞLERİ VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZI İŞLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

T.C. SULTANBEYLİ BELEDİYE MECLİSİ Tarih : HUKUK KOMİSYONU-BÜTÇE VE Rapor No : 2012 / 1 TARİFE KOMİSYONU MÜŞTEREK RAPORU

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ. 1- Genel Bilgi ve Kısa Tarihçe

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI TEMİZLİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK. Işık Üniversitesinden: IŞIK ÜNİVERSİTESİ ÇEVRE ETKİ DEĞERLENDİRME, ÇEVRE EĞİTİMİ, KUŞ ARAŞTIRMA VE HALKALAMA UYGULAMA VE

INDICATE DİJİTAL KÜLTÜREL MİRAS ALTYAPISI İÇİN ULUSLAR ARASI BİR AĞ PROJESİ

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Anadolu Üniversitesinden:

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK İLKOKULU ETİK KOMİSYONU FAALİYET PROGRAMI

1. Kültürel Miras Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar. 2. Türkiye de Kültürel Mirasın Anlamı ve Yönetimi

T.C. İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI MAL ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

PERSONEL DAİRESİ BAŞKANLIĞI GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

T. C İzmir Bornova Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

FASIL 6: ŞİRKETLER HUKUKU

T. C. KAMU İHALE KURUMU

Tel: (224) Tel iç hat: Faks: (224) Faks iç hat: temel terim, kavramlar.

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI

YÖNETMELİK. İzmir Üniversitesinden: İZMİR ÜNİVERSİTESİ KADIN ÇALIŞMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014

ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Trakya Kalkınma Ajansı. Tarihi Kentler Birliği Bilgi Notu

Kanun No Kabul Tarihi :

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİRİMLERİ VE GÖREVLERİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TIBBİ LABORATUVAR YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Yasal Dayanak

YÖNETMELİK BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM POLİTİKALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Transkript:

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARKEOLOJİK KAZI POLİTİKALARININ KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: TÜRKİYE VE YUNANİSTAN UZMANLIK TEZİ Filiz AZEROĞLU NİSAN 2008 ANKARA

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARKEOLOJİK KAZI POLİTİKALARININ KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ : TÜRKİYE VE YUNANİSTAN UZMANLIK TEZİ Filiz AZEROĞLU Tez Danışmanı Arkeolog Nihal METİN NİSAN 2008 ANKARA

Filiz AZEROĞLU tarafından hazırlanan ARKEOLOJİK KAZI POLİTİKALARININ KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: TÜRKİYE VE YUNANİSTAN ÖRNEĞİ adlı bu tezin Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Nihal METİN (Danışman) Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Kültür ve Turizm Uzmanı Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı ve Soyadı İmzası Başkan:.. Üye : Üye : Üye : Üye : Tarih : /../. Bu tez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılarının Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen tez yazım kurallarına uygundur. i

TUTANAK Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılığı Giriş ve Kültür ve Turizm Uzmanlığı Yeterlilik Sınavları ile Atanma, Yetiştirilme, Görev, Yetki ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri ile bu Yönetmeliğe dayanılarak çıkartılan yönergeye uygun olarak hazırlamış olduğum uzmanlık tezi ilişikte sunulmuştur. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. 17/04/2008 Filiz AZEROĞLU Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı Uzmanlık Tezinin Adı: Arkeolojik Kazı Politikalarının Karşılaştırmalı Analizi : Türkiye ve Yunanistan EK: - Tez (7 adet) Tezi Teslim Alan../../2008 ii

SINAV YETERLİLİK KOMİSYONUNA BEYAN Bu belge ile bu uzmanlık tezindeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim.../../2008 Filiz AZEROĞLU Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı iii

ÖNSÖZ Türkiye, sahip olduğu jeopolitik konumu nedeniyle yüzyıllar boyunca birçok uygarlığın yerleşimine sahne olmuş önemli bir ülkedir. Anadolu topraklarında varlıklarını sürdüren bu medeniyetlerin temsili ise ülkede bıraktıkları arkeolojik kalıntılardır. Arkeolojik verilerin ortaya çıkarılması, var olan kültür varlıklarının korunarak gelecek nesillere bırakılması ve dünyada ortak kültür birliği yaratmak düşüncesi ile şekillenen arkeolojik kazı çalışmaları Türkiye de Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlığı Kanunu ile işlem görmektedir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyada, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde arkeoloji bilimi ve arkeolojik kazı çalışmalarının geldiği noktaya ulaşabilmek ve kazı politikalarına ilişkin gerekli değişimleri takip etmek kaçınılmaz olmuştur. Bu fikirden hareketle, Arkeolojik Kazı Politikalarının Karşılaştırmalı Analizi başlığı altında Türkiye ve Yunanistan örneklerinden yola çıkarak uzmanlık tezi hazırlanmıştır. Tez çalışmamı tamamlamamda gerekli olanakları sağlayan amirlerime, tez çalışması boyunca beni yönlendiren, yardımını ve desteğini esirgemeyen danışmanım Arkeolog Nihal METİN e, tez çalışmam boyunca benden desteklerini esirgemeyen aileme, iş yaşamım dışında da her zaman bana destek olan Kültür ve Turizm Uzman yardımcısı Meltem ARI ya, Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı arkadaşlarım Burcu ÖZDEMİR, Bülent GÖNÜLTAŞ ve Ersoy KÖSE ye, çalışma arkadaşlarım Arkeolog Serap KOCAMAN ile Sanat Tarihçisi ŞENİZ ALTUNEL e ve Arkeoloji Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Müjde YAZAR a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ankara 2008 Filiz AZEROĞLU i iv

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... ii KISALTMALAR CETVELİ... iv ŞEKİLLER CETVELİ... v I. GİRİŞ... 1 1.1. Kavramlar... 2 1.2. Metodoloji... 3 II. ARKEOLOJİK KAZI POLİTİKALARINA GENEL BAKIŞ... 5 2.1. UNESCO... 7 2.1.1. Türkiye ve UNESCO... 8 III. TÜRKİYE DE ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMALARI... 10 3.1. Cumhuriyet Öncesi Dönemde Arkeolojik Kazı Politikaları... 11 3.2. Cumhuriyet Dönemi Sonrasında Uygulanan Arkeolojik Kazı Politikaları... 13 IV. YUNANİSTAN ARKEOLOJİK KAZI POLİTİKASI... 18 4.1. Yunanistan Kültür Bakanlığı... 19 4.1.1. Eski Eserler ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü... 22 4.1.1.1. Merkezi Arkeoloji Danışma Kurulu... 23 4.2. UNESCO ve Yunanistan... 24 4.3. Yunanistan Kültürel Mirası ve Eski Eserleri Koruma Kanunu... 25 v ii

V. YUNANİSTAN 3028 SAYILI YASA İLE TÜRKİYE 2863 SAYILI YASANIN KARŞILAŞTIRILMASI VE ANALİZİ... 30 5.1. Yabancı Bilim Heyetleri Tarafından Yapılacak Olan Çalışmalara İlişkin Yasal Düzenlemeler... 31 5.1.1. Enstitüler... 32 5.1.2. Kazı Başvuruları... 36 5.2. Arkeolojik Kazı İzinlerine Yönelik Yasal Düzenlemeler... 42 5.3. Kazı İzinlerinin İptaline Yönelik Yasal Düzenlemeler... 45 5.4. Kazı Başkanlarında Aranan Niteliklere Yönelik Yasal Düzenlemeler:... 46 5.5. Arkeolojik Kazı Çalışmalarının Denetlenmesine Yönelik Yasal Düzenlemeler.... 49 5.6. Restorasyon ve Konservasyon Çalışmalarına Yönelik Yasal Düzenlemeler.... 50 5.7. Kazılardan Çıkan Eserlere Yönelik Yasal Düzenlemeler... 51 VI. SONUÇ... 52 6.1. Öneriler... 54 KAYNAKÇA... 62 EKLER 65 ÖZET... 84 SUMMARY... 85 vi iii

KISALTMALAR CETVELİ bkz md: UNESCO : bakınız : madde : United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) 2863 : Türkiye Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 3028 : Yunanistan Kültürel Mirası ve Eski Eserleri Koruma Kanunu vii iv

ŞEKİLLER CETVELİ Şekil 1: 2000-2007 yılları arasında Türkiye de Yabancı Bilim Heyetleri tarafından sürdürülen kazı çalışmalarının sayısal dağılımı.... 40 Şekil 2: 2000-2007 yılları arasında Türkiye de Türk Bilim Heyetleri tarafından sürdürülen kazı çalışmalarının sayısal dağılımı... 40 Şekil 3: 2000-2007 yılları arasında Yunanistan da Yerli Bilim Heyetleri tarafından sürdürülen kazı çalışmalarının sayısal dağılımı... 41 viii v

I - GİRİŞ Yunanca Arkhaios = Eski ve Logos= Bilim kelimelerinin birleşmesinden oluşan arkeoloji kavramı; Eskinin Bilimi başlığı altında geçmişte yaşamış olan insan topluluklarının oluşturdukları kültürleri her yönüyle inceleyerek geçmişi gün ışığına çıkarmayı amaç edinmiş olan bir uğraşı olarak tanımlanabilir 1. Geçmişte yaşamış uygarlıklara ait olan her türlü kültür kalıntılarının ortaya çıkarılması ve bunların incelenerek geçmişe ışık tutmasının yolu ise arkeolojik kazı çalışmalarıdır. Teze konu olan arkeolojik kazı politikaları ise, bir ülkede arkeolojik kazı çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve yürütülmesi için devlet tarafından uygulanan sistemin temel prensiplerini belirleyen düzenlemeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde arkeolojik kazı çalışmalarının gerçekleştirilmesinde uyulması gereken koşullar, her ülkenin kendi kültür politikasında içinde değerlendirilmekte ve ülkelerin kendi iç hukukunda uygulanan yasal düzenlemelerle şekillenmektedir. Türkiye de ise arkeolojik faaliyetler 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında değerlendirilmektedir. 1983 yılından beri uygulanan bu yasa 3386 ve 5226 sayılı kanunlarla değişikliğe uğramış ve hala yürürlüktedir. Uluslararası alanda ise hemen hemen bütün ülkeler arkeoloji alanında yeni arayışlar içine girip, arkeolojik çalışmalar ile ilgili yasalarında yeni düzenlemeler yapmakla birlikte, ortak bir kültür birliği ve ortak kültür mirası oluşumuna yönelik kültür politikalarını da yeniden gözden geçirmişlerdir. Bu amaçla, başta UNESCO olmak üzere birçok yeni kuruluş kurulmuş ve yeni sözleşmeler imzalanmıştır. 1 Veli SEVİN: Arkeolojik Kazı Sistemi El Kitabı (İstanbul, 1999), 13.

Evrensel kültür mirasının korunması ve dünya kültür mirasını sahiplenmek fikrinden yola çıkıldığında, özellikle Avrupa Birliği gibi ortak amaçlar doğrultusunda hareket eden bir oluşuma üye olan ve mevzuatını bu yönde düzenleyen ülke olarak Yunanistan seçilmiş ve ülkede arkeolojik kazı çalışmaları için uygulanan politikalar ile Türkiye de uygulanan arkeolojik kazı politikasının karşılaştırılması çalışmanın konusu olarak belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda, gerek coğrafi özellikleri gerekse arkeolojik kaynaklar açısından benzerlik gösteren iki ülkenin sistemli arkeolojik kazılara ilişkin uyguladığı yasal düzenlemeler karşılaştırılarak analiz edilecektir. Analiz yapılırken, her iki ülkede yerli ve yabancı bilim heyetlerinin yürüttüğü uzun soluklu kazı çalışmalarına 2 yönelik yasal prosedürler incelenecektir. Böylece, Türkiye de arkeolojik kazı çalışmaları açısından bürokratik işlemlerde yaşanan sorunları çözmeye yönelik tespitler yapılabilecek ve çalışma sonunda getirilecek öneriler ile 2863 sayılı yasanın sistemli kazı çalışmaları için hem uygulanışta hem de ihtiyaca cevap vermede yetersiz kaldığı noktalarda yeni düzenlemeler yapılabilmesine olanak sağlanacaktır. 1.1. Kavramlar Tez çalışması kapsamında en yaygın olarak kullanılan kavramlar terminolojik olarak belirlendiğinde 2 kavram karşımıza sıklıkla çıkmaktadır. Bunlar; kazı politikası ve yasa kavramlarıdır. Tez çalışmasının genelinde arkeolojik kazı çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve yürütülmesi için Türkiye ve Yunanistan da ilgili Bakanlık tarafından uygulanan 2 Türkiye de uzun soluklu kazı çalışmaları; Bakanlar Kurulu Kararlı kazı çalışmalarını ifade ederken, Yunanistan da sistemli kazılar olarak adlandırılmaktadır. 2

sistemin temel prensiplerini belirleyen düzenlemeler için kazı politikası kavramı kullanılacaktır. Çalışma içinde sıklıkla kullanılan bir diğer kavram ise yasa dır. Yasa; Resmi gazetede yayınlandıktan sonra yürürlüğe giren ve uygulamakta zorunlu kılınan kurallar bütünü olup tez çalışmasında, Türkiye için 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Yunanistan için ise 3028 sayılı Kültürel Mirası ve Eski Eserleri Koruma Kanunu nu ifade etmek için kullanılacaktır. 1.2. Metodoloji Tez çalışmasının ikinci bölümünde Arkeolojik Kazı Politikalarına Genel Bakış başlığı altında; öncelikle arkeolojik kazı çalışması ve kazı politikası gibi kavramların tanımlanması yapılacaktır. Ardından arkeoloji biliminin ve arkeolojik kazı çalışmalarının tüm dünyada nasıl algılandığına kapsamlı olarak değinilecektir. Söz konusu bölümde; arkeolojide kazı politikasının oluşumunda etkin bir kuruluş olan UNESCO birimi ele alınacak ve Kültür ve Turizm Bakanlığı arkeolojik kazı politikasının oluşumunda etkisi anlatılacaktır. Tezin Türkiye de Arkeolojik Kazı Çalışmaları başlığı altında verilen üçüncü bölümünde, geçmişten bugüne kadar olan süreçte arkeoloji biliminin gelmiş olduğu nokta hakkında bilgiler verilecektir. Ardından Cumhuriyet Dönemi sonrasında uygulanan kazı politikaları içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığının kuruluşundan itibaren arkeolojik kazı çalışmalarına yönelik yasal düzenlemelere değinilecektir. Böylece, sonraki bölümlerde detaylı olarak yapılacak olan karşılaştırmalı analiz için Türkiye adına gereken ön bilgi sağlanmış olacaktır 3

Tezin dördüncü bölümünde, Türkiye nin arkeolojik kazı politikası ile karşılaştırılacak ülke olan Yunanistan detaylarıyla incelenecektir. Öncelikle Yunanistan Arkeolojik Kazı Politikası başlığı altında arkeoloji biliminin ve arkeolojik çalışmaların Yunanistan da hangi aşamada olduğu hakkında bilgiler verilecektir. Alt başlıklar halinde ise öncelikle, Yunanistan Kültür Bakanlığı hakkında açıklama yapılacaktır. Ardından, UNESCO ile Yunanistan Kültür Bakanlığı ilişkilerine değinilecek ve 2002 yılından beri Yunanistan da uygulanan 3028 sayılı Kültürel Mirası ve Eski Eserleri Koruma Kanunu incelenecektir. Tezin beşinci bölümünde; daha önceki bölümlerde değinilen konular sonucunda elde edilen bilgiler ışığında, arkeolojik kazı çalışmaları için iki ülkenin uyguladığı yasal düzenlemeler mevzuatları çerçevesinde karşılaştırılarak analiz edilecektir. Sonuç bölümünde ise, Türkiye de arkeolojik kazı çalışmaları ile ilgili resmi kurum olan Kültür ve Turizm Bakanlığının uygulamış olduğu kazı politikasında karşılaşılan sorunların çözülmesine yönelik öneriler getirilecektir. Amaçlanan ise; Bakanlığı sadece kazı çalışmalarına izin veren bir kurum niteliğinden bir adım daha ileriye götürebilmektir. Bu nedenle, Avrupa normlarına uygun düzenlemeler yapılabilmesi için Yunanistan örneğinden yola çıkarak uygulanabilir fikirler öne sürülecektir. Böylece, Türkiye de ki arkeolojik kazı çalışmaları yeni öneriler ışığında yapılacak yasal düzenlemelerin yardımıyla dünya arkeolojisinde önemli bir yere sahip olabilecektir. 4

II - ARKEOLOJİK KAZI POLİTİKALARINA GENEL BAKIŞ Ülkelerin sahip olduğu tarihi geçmişin gözler önüne serilmesi amacıyla, bir ülkedeki taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının ortaya çıkarılması ve böylelikle dünya ülkeleri için ortak geçmiş yaratarak bir kültür birliği oluşturmanın en önemli yolu; arkeolojik kazı çalışmalarıdır. Bu çalışmaların gerçekleştirilmesi ve yürütülmesi hemen her ülkede devlet tarafından uygulanan bir sistemin temel prensiplerini belirleyen düzenlemelerle gerçekleştirilmektedir. Bu düzenlemeler ise kazı politikası olarak tanımlanmaktadır. Gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkartılan kültür varlıkları ise; küreselleşen ve ortak bir kültür birliği yaratmak amacıyla çabalayan Avrupa Birliği ülkelerinin önderliğinde, tüm dünya ülkeleri için yeni bir kavram gelişmesine olanak sağlamıştır. Bu kavram Koruma olarak adlandırılmış ve ülkelerin kültür politikaları içinde bu yönde yeni düzenlemeler yapılmasını gerektirmiştir. Koruma; geçmişten bugüne kadar gelebilmiş kültürel ve doğal varlıkların tüketilmesini ve yok edilmesini önlemeye yönelik gelişen ortak bir bilinçtir. Böylece, koruma bilinci ile kültürel bir süreklilik sağlanabilmesi ve bir toplumun sahip olduğu görsel değerlerin gelecek nesillere aktarılabilmesi hedeflenmiştir. Başka bir deyişle; küreselleşen dünyada arkeolojik kazı çalışmalarına yüklenen yeni işlevler nedeniyle, arkeolojik kazılar artık geçmişe ait bir şeyler bulmak amacından çok, insanlığın geçmişini bugüne taşıyan ortak değerlerin göstergesi olmuş ve bu bileşimi oluşturan yerel kimliklerin korunmasını sağlayan bir araç olarak kabul edilmiştir 3. 3 Mehmet ÖZDOĞAN : Arkeolojinin Politikası ve Politik bir araç olarak Arkeoloji (İstanbul, 2006), 36.

17. yüzyıldan itibaren Avrupa düşünce sisteminde "Dünya Kültür Mirasını Sahiplenme" ilkesi bulunmaktadır 4. 19. yüzyılın II. yarısından itibaren ulusal kimlik yaratma çabaları, Avrupa da geçmişin kökenlerini araştırmaya itmiş ve Antik Yunan ve Roma hayranlığı özgün, bilimsel ve sistematik bir arkeoloji bilimin doğmasına ön ayak olmuştur 5. 19. yüzyılın sonlarından itibaren ise arkeolojinin politika ve düşünsel akımlarla ilgisi daha da belirgin bir hale gelmiş ve kültür politikası kavramı içinde şekillenmiştir. Bu gelişmede arkeolojik kazı sayılarının giderek artması ve kullanılabilir potansiyeli olan verilerin çoğalması önemli bir etkendir. Avrupa Birliği nde kültür politikası ilk kez 1992 yılında imzalanan ve Birliğin resmi olarak kurucu antlaşması olan Maastricht Anlaşmasıyla gündeme gelmiştir 6. Avrupa da kültür politikası, üye ülkeler arasında kültürel işbirliğinin desteklenmesi ve Avrupa halklarının kültür ve tarihlerinin tanıtılması gerektiği fikrinden hareketle biçimlenmiştir. Bu öngörü içinde; Avrupa kültür mirasının korunması, ticari olmayan kültürel alış-veriş ve edebi-görsel eserlerin yaratılması ve tüm bu alanlarda Avrupa Konseyi ile işbirliği hedeflenmektedir. Bu işbirliğinde kültürel konuları içeren ortak eylem kararları, Bakanlar Konseyi tarafından Bölgeler Komitesi nin görüşü alındıktan sonra ortak karar yöntemiyle kabul edilmektedir. Avrupa Birliği geniş bir coğrafyada birçok alanda olduğu gibi kültür alanında da bir bütünleşme yaratmasına rağmen, kültür politikaları her devletin kendi iç düzenlemeleri ile şekillenmektedir. Ancak, bu bütünleşmenin tüm dünya ülkeleri için kültür konusunda önemli kararlar alınmasına ve ortak adımlar atılmasına sebep olduğu da bir gerçektir. Örneğin, II. Dünya Savaşının ardından kurulmuş olan UNESCO nun toplantılarında alınan korumacı kararlar çerçevesinde, kültürel ve doğal varlıklar tüm insanlık ve gelecek kuşaklar için ortak bir miras olarak kabul edilmiştir. Bu fikir ışığında alınan kararlar, ülkeler için hem bağlayıcı öneriler olmuş 4 Mehmet ÖZDOĞAN: Avrupa nın Sınırları, ATLAS, 141, ( Aralık, 2004), 6-8. 5 H.Bülent KAHRAMAN: Kültür Tarihi Affetmez, (İstanbul, 2004 ), 218. 6 Kerem TOPUZ: Avrupa Birliğinin Kültür Göstergeleri, Kültürel açıdan Avrupa Birliği ne Yaklaşım Sempozyumu, (İstanbul : İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, 2001),99. 6

hem de konuyla ilgili yapılması gerekenlerin belirlemesi açısından önemli bir yer edinmiştir. 2.1. UNESCO UNESCO; İngilizce United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization kelimelerinin baş harfleri alınarak oluşturulmuştur. Türkçede "Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu" biçiminde karşılanmıştır. UNESCO, Birleşmiş Milletlerin özel bir kurumu olarak II. Dünya Savaşı'ndan sonra, 1946 yılında kurulmuştur. Bu kurumun oluşumuna dair yasa; 1945 yılında Londra'da, 44 ülkenin temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda kabul edilmişti. Başlangıçta 44 ülke tarafından kurulan UNESCO ya bugün 191 ülke üyedir 7. Eğitim, kültür ve bilim alanındaki gelişmeleri desteklemek amacıyla kurulmuş olan bu kuruluş, kültür alanında da bir çalışma koluna sahiptir. Kültür konusunda; dünya mirası, somut miras, kültürel çeşitlilik, kültürler arası diyalog, somut olmayan kültür miras, müzeler ve bunlara yönelik yasal düzenlemeler başlıkları ile ilgilenir. Arkeoloji alanında ise; UNESCO, korumaya yönelik politikalar geliştirerek, hazırlamış olduğu öneriler ve sözleşmelerle devletlere yol göstererek arkeolojik kazı politikalarının şekillenmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Bilindiği üzere; Dünya da kültürel ve doğal varlıkların korunması düşüncesi ilk olarak UNESCO tarafından ortaya atılmış 8 ve bunu destekleyen Dünyanın 7 http://www.unesco.org.tr/index.php?gitid=1. 8 Hıfzı TOPUZ: Dünyanın Kültürel ve Doğal Varlığının Korunması, 1.Ulusal Kültür Kongresi, (İstanbul : İstanbul Kültür Sanat Vakfı, 2006), 121. 7

Kültürel ve Doğal Varlığının Korunması Antlaşması 17 Aralık 1975 de yürürlüğe girmiştir. Bu antlaşmayla; tüm insanlığa mal olmuş, korumasız kalan ve yıpranan kültürel ve doğal varlıkların korunması ve kurtarılmasına uluslar arası bir birlik olarak UNESCO nun sahip çıkması amaçlanmıştır. Arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin UNESCO tarafından hazırlanan önemli sözleşmeler ise şunlardır: 19 Aralık 1954 yılında Paris te imzalanan ve kültürel mirasın ortak Avrupa mirası olduğunu yansıtan Avrupa Kültür Sözleşmesi, 5 Aralık 1956 yılında Arkeolojik Kazılarda Uyulacak Uluslararası İlkeler Önerisi adı altında kültürel değerlerin korunmasına yönelik hazırlanan öneri, 1964 yılında kabul edilen Venedik Tüzüğü, 1969 yılında Avrupa Konseyi Üye Ülkelerin imzaladığı Arkeolojik Mirasın Korunmasına Yönelik Avrupa Sözleşmesi 1992 yılında Malta da imzalanan Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi dir. 2.1.1. Türkiye ve UNESCO Türkiye, UNESCO nun kuruluş sözleşmesini 20.05.1946 yılında imzalamıştır. Sözleşmenin imzalanmasından 3 yıl sonra yani 1949 yılında, UNESCO nun yürüttüğü çalışmalar hakkında hükümeti ve tüm kuruluşları bilgilendirmek amacıyla UNESCO Türkiye Milli Komisyonu kurulmuştur. 8

Türkiye, UNESCO nun arkeoloji ve kültürle ilgili alınan tüm kararlarını imzalamıştır. 16 Ocak 1992 yılında Malta da imzalanan Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi Türkiye Büyük Millet Meclisinde uygun görülmüş ve 4434 sayılı kanunun 05.08.1999 tarihinde kabul edilmiş, 13.10.1999 tarihinde resmi gazetede yayınlanmasıyla birlikte yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin 3. maddesi hem arkeolojik mirasın korunması hem de arkeolojik araştırma faaliyetlerinin bilimsel güvence altına alınmasına yönelik düzenlemeyi içermektedir. Arkeolojik kazılara izin verilirken; tahrip edici olmayan kazı yöntemlerinin kullanılması, arkeolojik buluntuların zarar görmemesi için gerekli önlemeler alınmadan kazı alanından çıkartılmaması, kazıları nitelikli arkeologlar tarafından yapılması gerektiği yasal olarak düzenlenmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde, UNESCO adı altında oluşturulmuş bir birim bulunmakta ve UNESCO nun yürüttüğü çalışmalar Bakanlık adına takip edilmektedir. Sonuç olarak; Türkiye de arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından uygulanan yasa 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu olmakla birlikte, Dünya Kültür Mirasını koruma düşüncesinden hareketle diğer ülkeler gibi uluslar arası sözleşmeler de imzalanmıştır. Son yıllarda bu sözleşmelerin de etkisiyle; dünyadaki arkeolojik kazı politikasına paralel olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı mevzuatı içinde bulunan arkeolojik kazı politikasının da koruma anlayışı üzerine şekillendiği rahatlıkla söylenebilir. 9

III - TÜRKİYE DE ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMALARI Anadolu da arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkartılan eski eserlere yönelik düzenleme yapılmasına ilişkin ilk çalışmalar, 18. yy da karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzyıl ve onu takip eden 19. yüzyılda eski uygarlıkları konu alan eserlere ilişkin çevirilerin yapılması sonucunda, antik kentlere ve özellikle Eski Yunan ve Roma Uygarlıklarına olan ilgi tüm dünyada artmaya başlamıştır. Eski uygarlıkların yaşamış olduğu yerlerin keşfi amacıyla Anadolu ya gelen gezginler ve arkeologlar tarafından kazı çalışmaları yapılmaya başlanmış ve bu durum yasal bir düzenleme olmadığı için, kazı çalışmalarından ele geçen eserlerin yurtdışına kaçırılmasına neden olmuştur. Bu olumsuz gelişmeyi önlemek adına Cumhuriyetin ilan edilmesinden önceki süreçte, arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin ilk yasal düzenleme yapılmıştır. 1869 yılında arkeolojik eserlerin yurtdışına çıkarılmasını engellemek ve eserlerin korunmasını sağlamak amacıyla ilk Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi kabul edilmiş fakat uygulanmamıştır. Bu yasa uygulanamayınca, 1874 yılında yeni bir Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi kabul edilmiş fakat, kazılarda çıkarılan eserler üzerinde kişilerin de pay sahibi olması nedeniyle, Anadolu da yapılan kazılarda bulunan eserlerin yurt dışına çıkarılmasına engel olunamamıştır. Tüm bu gelişmelerle engellenemeyen olumsuzluklar, Müze-i Hümayun Müzesi Müdürü olan Osman Hamdi Bey in mevcut yasayı kaldırması ve yerine 1884 yılında yeni bir yasa olarak Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi çıkarmasıyla bir düzene oturmaya başlamıştır. 1884 yılından beri uygulanan bu yasa, 1973 yılına kadar kullanılmıştır.

3.1. Cumhuriyet Öncesi Dönemde Arkeolojik Kazı Politikaları Cumhuriyetin ilan edilmesinden önceki dönemde, Anadolu toprakları sahip olduğu arkeolojik kaynakların zenginliği açısından batılı araştırmacılar ve gezginlerin odak noktası olmuş ve ele geçirilen eski eserler gerek yasal olmayan yollarla gerekse dönemin sultanlarından alınan fermanlarla Anadolu dan dışarı çıkarılmıştır. Anadolu da eski eserlerin gerçek anlamda önemsenmeye başladığı dönem, 1718 1730 yıllarını kapsayan Lale Devri dir. Bu devirde basılan kitaplar ve yabancı dilden yapılan çevriler sonucunda eski uygarlıklara olan ilgi yavaş yavaş artmaya başlamıştır. 19. yüzyılda ise, özellikle Padişah II. Mahmut döneminde ( 1808 1839 ) yurtdışına bursla öğrenci gönderilmesiyle birlikte eski uygarlıklara ilgi artmaya başlamıştır. Çünkü, Avrupa da eğitim görmüş olan öğrenciler Anadolu ya döndüğünde Antik Yunan ve Roma Tarihine ilişkin çeviriler yapmışlar ve böylece Anadolu toprakları üzerinde yaşamış olan eski uygarlıklarında incelenmeye başlamasını sağlamışlardır. Cumhuriyetin ilan edilmesinden önceki dönemlerde Arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin oluşturulan politikalara genel olarak bakıldığında, ilk politika 19. yy da karşımıza çıkmaktadır. Anadolu da arkeolojik kazı çalışmaları için 1840 yılından beri yabancı bilim heyetlerine izin verilmeye başlanmış ve bu tarihten itibaren de kazı çalışmalarında ortaya çıkartılan eserler yurtdışına kaçırılmaya başlamıştır 9. Bu nedenle, 1869'da arkeolojik eserlerin dışarıya çıkmasını engellemek ve korunmasını sağlamak amacıyla ilk Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi yürürlüğe girmiş fakat uygulanamayınca yerine, 1874 yılında yeni bir Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi çıkarılmıştır. 9 Kamil SU: Osman Hamdi Bey e kadar Türk Müzesi, (İstanbul, 1965), 8 11

Bu yasa, arkeolojik kazı çalışmaların ilişkin düzenlemeler yapılarak dönemin ihtiyaçları doğrultusunda bir politika oluşturulduğunun ilk göstergesidir. Yasa ile kazı çalışmaları sonucunda ele geçen eserlerin yurtdışına kolaylıkla götürülebilmesi engellenmeye çalışılmıştır. Fakat yasaya göre; kazılarda ele geçen eserlerin üçte biri arazi sahibine, üçte biri devlete, üçte biri ise bulan kişi ya da kuruma aitti. Bu nedenle Asar-ı Atika Yasası Anadolu dan eserlerin yurt dışına çıkarılmasına engel olamamış ve eserler devlet malı niteliği kazanamamıştır. Anadolu da arkeoloji, Cumhuriyet öncesi dönemde çok gelişmiş bir bilim dalı olmamasına rağmen, arkeoloji biliminin gelişmesi adına yapmış olduğu işler ile arkeolojiye katkı sağlayan en önemli kişi Osman Hamdi Bey olarak karşımıza çıkmaktadır. Osman Hamdi Bey gerek arkeoloji bilimi gerekse onun önemli bir kolu olan müzecilik alanında yenilikçi olarak kabul edilmektedir. Bugün Güzel Sanatlar Akademisi olarak bilinen Sanayi-i Nefise Mekteb-i Ali 'nin ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin kurucusu olarak bilinmektedir. 1881 tarihinde Osman Hamdi Bey in İmparatorluk Müzesi olarak bilinen Müze-i Hümayun Müdürlüğüne atanmasıyla birlikte arkeoloji alanında hem Anadolu nun sahip olduğu zenginlikler dünyanın dikkatini çekmeye başlamış hem de arkeolojik kazı çalışmaları adına uygulanabilir bir politika oluşturulmuştur. Bu politika, Osman Hamdi Bey in mevcut yasayı kaldırarak yerine 1884 yılında yeni bir yasa Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi çıkarmasıyla kendini göstermiştir. Bu yasa ile yapılacak arkeolojik kazı çalışmaları bir düzene sokulmaya çalışılmıştır. Bilinçsizce yapılan tahribatı durdurmak ve kazı yapacak kişilerin kontrol altında olması adına ise arkeolojik kazıların yapılabilmesi için ruhsat verilmesi şart koşulmuştur. Bu yasada, ilk defa taşınır taşınmaz tüm tarihî eser ve belgelerin mülkiyetinin sadece devlete ait olduğu belirtilerek eski eserlerin yurt dışına çıkarılması kesinlikle yasaklanmıştır. İlk bilimsel Türk kazıları olarak bilinen Nemrut Dağı, Lagina Hekate ve Sayda (Sidon)'da arkeolojik kazı çalışmaları Osman 12

Hamdi Bey tarafından başlatılmış 10 ve Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte arkeoloji ve kazı çalışmaları Türkiye de daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. 3.2. Cumhuriyet Dönemi Sonrasında Uygulanılan Arkeolojik Kazı Politikaları Osman Hamdi Bey ile bilimsel bir nitelik kazanan arkeoloji bilimi ve arkeolojik kazı çalışmaları, Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte büyük bir gelişme göstererek artık kurumsallaşmaya başlamıştır. Kurtuluş Savaşı başladığı zaman Ankara'da 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açan Atatürk, Maarif Vekaleti bünyesinde bir Türk Asar-ı Atika Müdürlüğü'nün kurulmasını istemiştir. Bu Müdürlük, mimari eserlerin ve ören yerlerinin korunmasından sorumlu olduğu gibi vilayetlerde daha önce kurulmuş olan Müze-i Hümayun şubelerinin gözetim ve idari işlerini de yürütmekteydi 11. 1922 yılında ise Asar-ı Atika Müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü'ne dönüştürülmüştür. Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından 1931 yılında Atatürk tarafından İsmet İnönü ye çekilen telgraf, Türkiye arkeolojisi için önemli bir adım olarak kabul edilip arkeoloji biliminin gelişimi için bir başlangıç sayılmaktadır. Bu telgrafta Memleketimizin hemen her tarafında defineler halinde yatmakta olan kadim (eski) medeniyet eserlerinin ileride tarafımızdan meydana çıkarılarak ilmi bir suretle muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap bir hale gelmiş olan abidelerin muhafazaları için müze müdürlüklerine ve hafriyat 10 Nur AKIN: " Osman Hamdi Bey, Asar-ı Atika Nizamnamesi ve Dönemin Koruma Anlayışı Üzerine" Osman Hamdi Bey ve Dönemi Sempozyumu, (İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1993) 233-239. 11 Mehmet YALDIZ: Atatürk ve Müzecilik, Kültür Dergisi, (Ankara: Kültür Bakanlığı, 1992), 101. 13

işlerinde kullanılmak üzere arkeoloji mütehassıslarına kat i lüzum vardır 12. denmektedir. Atatürk tarafından Anadolu nun sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliğin ortaya çıkarılması ve açıkta olan eserlerin korunmasının gerekliliği vurgulanarak arkeolojik çalışmalar için bir devlet politikası oluşturulmuştur. Bu politikanın yansıması olarak 1931'de Türk Tarih Kurumu, 1934 yılında İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Türk Arkeoloji Enstitüsü ve 1935 yılında da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kurulmuştur. Böylelikle, arkeoloji bir bilim olarak gelişmiş ve arkeolojik kazı çalışmalarına da gereken önem verilmeye başlamıştır. Özellikle Türk Tarih Kurumunun kurulması ile birlikte Türkiye Cumhuriyetinin ilk resmi kazı çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Bu kazılar, 1933'te Türk Tarih Kurumu adına Hamit Zübeyr KOŞAY başkanlığında yapılan Ahlatlıbel kazısı ve 1935 yılında Hamit Zübeyr KOŞAY ile Remzi Oğuz ARIK tarafından kazı çalışması yapılan Alacahöyük tür. 1933 yılına kadar Kültür Müdürlüğü bünyesinde sürdürülen arkeolojik kazı çalışmaları; 1933 tarihinde Maarif Vekâleti Merkez ve Taşra Teşkilatı Vazifelerine Ait Kanun ile Maarif Vekâleti içerisinde kurulmuş olan Antikiteler ve Müzeler Direktörlüğü bünyesinde, 1946 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak kurulan Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde, 1965 yılında ise Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Kültür Müsteşarlığı bünyesinde yürütülmüş ve 1971 yılında da Kültür Bakanlığı nın kurulmasıyla arkeolojik kazı çalışmaları Bakanlık bünyesinde bulunan Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünün görev alanında yer almıştır. 12 Veli SEVİN: Anadolu Arkeolojisi, (İstanbul, 1999), 13. 14

1972 yılında Başbakanlığa bağlanarak müsteşarlık haline gelen Kültür Bakanlığı, 1974 yılında ise yeniden kurulmuştur 13. Bu kurumsallaşma sürecinde arkeolojik kazı çalışmaları için ihtiyaç duyulan yasal düzenleme olarak, 1884 yılında uygulamaya konulan ve Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi olarak bilinen yasa karşımıza çıkmaktadır. Bu yasa, Cumhuriyet Döneminde 6 Temmuz 1965 tarihli ve 1965/41 sayılı Anayasa Mahkemesi nin kararı ile kanun hükmünde kabul edilmiş ve 1973 yılına kadar eski eserler konusundaki tek yasa olarak 89 yıl boyunca yürürlükte kalmıştır 14. 25.4.1973 tarihinde ise mevcutta devam eden uygulamalara ilişkin yeni bir yasa olarak, 6 Mayıs 1973 gün ve 14527 sayılı Resmi Gazetede yürürlüğe giren 1710 sayılı Eski Eserler Yasası kabul edilerek uygulanmaya başlamıştır. Bu yasa ile Türkiye de sürdürülen tüm arkeolojik faaliyetler yasal bir düzenlemeyle şekillenmiş ve arkeolojik kazı çalışmaları ise 14 maddeyle düzenlenmiştir. Ayrıca, o dönemde Kültür Bakanlığı kurulmadığı için kazı yapma hakkının da Milli Eğitim Bakanlığı na ait olduğu bu yasa ile hükme bağlanmıştır 15. 1983 yılına kadar yürürlükte kalan 1710 sayılı Eski Eser Yasası zamanla günün ihtiyaçlarına cevap veremediği için yürürlükten kaldırılmıştır. Bugüne bakıldığında ise; 1710 sayılı yasanın kaldırılmasından sonra, Türkiye de yeni bir yasa olarak 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 1983 yılında yürürlüğe girmiştir. 13 http://www.kultur.gov.tr/tr/belgegoster.aspx? F6E10F8892433CFF20F60137B44E34F5EBCEBCC3A6966F99. 14 Hale ÖZKASIM, Semra ÖGEL: Türkiye de Müzeciliğin Gelişimi, İTÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 1, (Aralık, 2005), 96-102. 15 Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü: T.C. Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı (Ankara, 1973), md.32, 11. 15

Bu kanunda da zaman zaman çıkarılan kanunlarla bazı düzenlemeler yapılmıştır. Yasanın arkeolojik kazı çalışmalarının karara bağlandığı dördüncü kısmı ise daha çok ilgili yönetmelik, yönerge ve genelgelerle şekillenmiştir. Şuanda kazı ve yüzey araştırmalarına ilişkin genel değerlendirmeler, Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Olarak Yapılacak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkında Yönetmelik ve 16.01.2004 tarihinden itibaren yürürlükte olan 1213 sayılı genelge kapsamında değerlendirilmektedir. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında Türkiye de arkeolojik kazı çalışmalarının denetlenmesi, karara bağlanması ve kazı çalışmalarına ilişkin her türlü işlemler, kazı politikaları oluşturmak ve bunu uygulamakla yükümlü olan Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olan ve Bakanlığın daha çok bilimsel yönünü temsil eden Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanlığına bağlı Kazılar Şubesinde yürütülmektedir 16. Türkiye de arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin bir politika oluşturmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 1989 yılından beri çalışmalar yapılmaktadır. 1989 yılında, Türkiye de arkeolojik kazılara konu olabilecek potansiyellerin ortaya çıkarılması ve korunması için benimsenecek hedefler, bu hedeflere ulaşmak için kullanılabilecek ilkeler ve araçların bütününe Arkeolojik Kazı Politikası adı verilmiş 17 ve uygulanacak politikanın hedefleri belirlenmiştir. Türkiye de bir arkeolojik kazı politikası oluşturulması için öncelikli hedef olarak sahip olunan taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının geleceğe aktarılması ve bu kültür varlıklarından olabildiğince Türkiye ye yarar sağlayacak şekilde 16 bkz. EK-1 17 T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü: Türkiye Arkeolojik Kazı Politikası, Kısım I- Hedefler, İlkeler ve Araçların Özetleri (Ocak, 1989),1. 16

kullanılması öncelikli olarak belirlenmiştir. Arkeolojik kazı politikasında en önemli konulardan biri olarak, Türkiye de kaçak kazıların ve dolayısıyla bu kazılarda ortaya çıkarılan eserlerin bilinçsizlik yüzünden tahribatını önlemek gelmektedir. Ayrıca, arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkartılan eserler bilimsel yöntemler kullanılarak incelenip, yayınlandığı takdirde sahip olunan kültür varlıklarının Türkiye ye katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, Türkiye de arkeolojik kazıların işleyişi için oluşturulan yasal düzenlemenin sürekli bir yenilenme içinde olması gerekmektedir. Teze konu olan Yunanistan, Türkiye ile gerek arkeolojik potansiyel gerekse coğrafi şartlar gibi ortak özellikleri taşımasının yanında, 1981 yılında Avrupa Birliğine üye olmasıyla birlikte her alanda olduğu gibi arkeolojik kazı çalışmalarında da kendi mevzuatını yenilemiş ve arkeoloji bilimi için bir örnek teşkil etmiştir. Arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin 2002 yılına tarihli daha güncel bir yasayı kullanan Yunanistan Kültür Bakanlığının uyguladığı kazı politikası incelenerek, Türkiye de uygulanan arkeolojik kazı politikasının yetersiz olan yönleri belirlenebilir ve ihtiyaca cevap verecek şekilde düzenlenmeler yapılabilir. 17

IV - YUNANİSTAN ARKEOLOJİK KAZI POLİTİKASI Yunanistan da arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin yürütülen politika, 1932 ve 1952 yıllarına ait olan yasaların 2002 yılında bir araya getirilmesiyle oluşan ve hala yürürlükte olan 3028 sayılı yasadır. Bu yasa nın bir politika olarak ülke de uygulayıcı ve denetleyicisi ise Kültür Bakanlığıdır. Fakat, Yunanistan da eski eserler ve arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin kabul edilen ilk yasa 9 Ağustos 1932 yılına tarihli olan 5351 sayılı Eski Eser Yasası dır 18. 5351 sayılı yasaya göre, arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin bütün düzenlemeler ve denetlemeler Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı na bağlıydı ve taşınır veya taşınmaz kültür varlığı olup, ülke sınırları içinde bulunan bütün eserler üzerinde tek otorite ise yine Bakanlıktı. Kazı izinleri Arkeoloji Servisi nin uygun görüşü ile Eğitim Bakanlığı tarafından verilirdi. 1952 yılında yapılan bir takım düzenlemelerle aynı yasa 2002 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. 2002 yılında Doğal ve Kültürel Mirasın Korunması ile ilgili olarak 3028 sayılı Kültürel Mirası ve Eski Eserleri Koruma Kanunu nun kabul edilmesiyle birlikte arkeolojik kaynaklar yönünden zengin bir ülke olan Yunanistan da kazı çalışmaları ve kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılan taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarına yönelik daha belirleyici ve sıkı bir düzenleme uygulanmaya başlanmıştır. Bu düzenleme içinde en önemli yeri kaplayan konu, kültürel mirasın korunmasıdır. Yunan tarihinin tüm dönemlerini yansıtan ve ülke sınırları içinde bulunan her türlü kültür varlığının öncelikli olarak korunmasına ve saklanarak gelecek nesillere aktarılmasına önem verilmiştir. 18 Katalin BOZOKİ-ERNYEY : European Preventive Archaeology, (Vilnius, 2004),73.

Kültür mirasının korunması ve saklanmasına yönelik politikalar geliştiren ve bunu uygulayan yetkili kurum ise Kültür Bakanlığıdır. 4.1. Yunanistan Kültür Bakanlığı Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğundan ayrıldıktan sonra seçimle iş başına gelen hükümetle yönetilen bir ülke olarak 1829 yılında kurulmuştur. Kurulduğu tarihten itibaren ülkede eğitim, kültür ve kültür kapsamında arkeolojik kalıntıların korunmasına yönelik sıkı bir düzenleme yapılarak ulusal programlar oluşturulmuş ve çeşitli koruma politikaları hazırlanmıştır. Özellikle, bağımsızlığın ilan edilmesinden sonra arkeoloji bilimi, ideolojik bir temel üzerinde gelişmiştir 19. Yunanistan Devletinin kuruluşundan kısa bir süre sonra, ülke sınırları içinde bulunan Yunan, Roma ve Bizans Dönemine ait olan kalıntılar Avrupalı gezginlerin, amatör arkeologların ve araştırmacıların dikkatini çekmeye başlamıştır. Bu nedenle, ülke topraklarında bulunan kültür varlıklarının korunmasına yönelik önlemler alınılması zorunlu hale gelmiştir. Bu yönde, 1833 yılında Yunan Arkeoloji Servisi kurulmuş ve 1834 yılında ise eski eserlerin korunmasına yönelik en eski yasa kabul edilmiştir 20. Bu yasanın kabulünün ardından Yunanistan ın sahip olduğu arkeolojik kaynakların bilimsel olarak uluslar arası alanda değerlendirilebilmesi için yabancı arkeoloji okulları kurulmuş ve ilk bilimsel arkeoloji çalışmaları başlamıştır. Yunanistan da ilk arkeoloji okulu 1846 yılında kurulmuş olan Fransız Arkeoloji Okuludur ve Samothrake de kazı çalışmalarına başlamıştır. Ardından, 1874 yılında 19 Mehmet ÖZDOĞAN: Türk Arkeolojisinin Sorunları ve Koruma Politikaları I, (İstanbul,2001),32. 20 http://old.mfa.gr/english/greece/through_time/archaeology/history.html. 19

kurulan Alman Arkeoloji Enstitüsü ise Olympia da arkeolojik kazı çalışmaları yapmaya başlamıştır. Böylece, Yunanistan da arkeolojik kazı çalışmaları artık bilimsel bir platformda sistemli olarak sürdürülmeye başlanmıştır. 1940 lı yıllara kadar birçok anıtsal yapı restore edilmeye başlanmıştır. Bu yapılara örnek olarak, Athena Nike Tapınağı ve Parthenon Tapınağı verilebilir. Yapılan arkeolojik kazı çalışmaları ve araştırmaları ile Yunanistan ın en eski tarihi ortaya çıkarılmaya başlanmıştır. Bu gelişme nedeniyle, arkeolojiye ve arkeolojik kazı çalışmalarına daha fazla önem verilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Bunun bir sonucu olarak Yunanistan da arkeolojik kazı ve araştırmalar en fazla 5 kişiden oluşan Arkeoloji Servisinin yönetiminde organize edilmiştir. Ayrıca, ülkede bulunan yabancı okullar ve enstitülerin yapacağı çalışmalarda servisin denetiminde sürdürülmüştür. 1960 lı yıllarda Yunanistan da büyük şehirlerde ve önemli kazı alanlarında müzeler açılmaya başlamış, sistemli kazı çalışmalarının sayıları arttırılmış ve arkeoloji ile ilgili olarak yabancı arkeoloji okulları, Enstitüler ve Atina Arkeoloji Topluluğu gibi oluşumlar kurulmuştur. Ayrıca, bölgesel arkeolojik kazı çalışmalarını kontrol etmek için devlet tarafından Özel Bölgesel Servisler oluşturulmuştur. 1971 yılına kadar arkeolojik kazı çalışmalarına yönelik düzenlemeler ve uygulamalar Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi birçok Bakanlığın çalışma alanı içinde yer almıştır. 1971 yılında ise ilk defa, Atina da Yunanistan Kültür Bakanlığı kurulmuştur. 1974 yılına kadar devam eden askeri rejimin sona ermesi ve ülkeye demokrasinin gelmesiyle birlikte Kültür Bakanlığının işleyişi değişmiş ve Bakanlık güç kazanmaya başlamıştır. Yeni bakanlar politikacılar dışında, sanatçı ve entelektüellerden seçilmiştir. Örneğin; Aktrist Melina MERCOURİ 1981-89 ve 1993-95 yılları arasında en uzun süre Bakanlık yapan kişi olup, arkeolojik kalıntıların korunması gerektiği fikrine önem vermiş ve restorasyon çalışmaları da Bakanlığı döneminde önem kazanmıştır. 20

1980 ve 1990 yılları arasında Kültür Bakanlığı, Atina başta olmak üzere diğer büyük şehirlerde de arkeolojik kalıntıların korunması ve hızlı yapılaşmaya engel olabilmek adına birçok önlem almıştır. Yunanistan ın kültür politikasının şekillenmesinde en önemli etmen ise 1981 yılında Avrupa Birliğine üye olmasıdır. Yunanistan da kültürel miras ve sanatla ilgili konularda yetkili olan tek organ Kültür Bakanlığıdır. Bakanlığın üzerinde durduğu en önemli konulardan biri ise kültürel mirasın desteklenmesidir. Kültür e yönelik hazırlanan politikalar, Bakanlığın sorumluluğunda olmakla birlikte Bakanlığa bağlı organize birimler ile denetlemeler yapılmaktadır. Kültürle ilgili konularda çıkacak olan yasalarda da Yunan Parlamentosu önemli bir rol oynamaktadır. Kültür Bakanlığı, kültür varlıklarının özellikle mimari ve doğal kalıntıların korunması konusunda Çevre Bakanlığı ile koordineli olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Yunanistan Kültür Bakanlığı birçok Genel Müdürlükten oluşmaktadır. Yasaların hazırlanarak Parlamentoya sunulması, iş tanımlarının hazırlanması, Stratejik Planlama ve programlamanın hazırlanması, kültürel mirasın korunması alanında aktiviteler yapılarak programların hazırlanması ve yayın hazırlama gibi konularda hizmet veren genel müdürlükler; Eski Eserler ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü, Restorasyon Genel Müdürlüğü, Müzeler ve Teknik İşler Genel Müdürlüğü, İdari İşler Genel Müdürlüğüdür. Bu genel müdürlükler arasında arkeolojik kazı çalışmaları ile ilgili olan idari birim, Türkiye de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne denk olan Eski Eserler ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü. dür. 21

4.1.1. Eski Eserler ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü Bu genel müdürlük kendi içinde bölümlere ayrılmıştır 21. Prehistorik ve Klasik Eserler Müdürlüğü, Bizans ve Bizans sonrası Eserler Müdürlüğü, Müzeler, Sergiler ve Eğitici Programlar Müdürlüğü, Ulusal Anıtlar Arşiv Müdürlüğü, Eski Çağ ve Modern Yapı Konservasyon Müdürlüğü, Takas ve Kamulaştırma Müdürlüğü, Çağdaş Kültür Mirası Müdürlüğü, Taş Araştırma Merkezi, Merkezi Arkeoloji Danışma Kurulu, 39 Prehistorya ve Klasik Çağ Eserleri Denetçiliği, ve 28 Bizans Çağ eserleri Denetçiliği Genel Müdürlüğe bağlı olarak çalışmaktadır. Yunanistan Kültür Bakanlığı bünyesinde, Eski Eserler ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü ne bağlı olan merkezi birimlerin yanında Bakanlığa bağlı olup bölgesel olarak faaliyet gösteren kuruluşlarda bulunmaktadır. Bunlar, Özel Bölgesel Servisler olarak bilinen ve ilk olarak 1970 yılında kurulmuş birimlerdir. 18 tanedir. Arkeolojik alanlarda herhangi bir sorun çıktığı zaman devreye giren ve bölgesel olarak faaliyet gösteren kuruluşlardır. Bakanlığa bağlı olarak yapılan arkeolojik 21 bkz. EK-2. 22

kazıları, arkeolojik kazıların para kaynakları ve çalışmanın giderlerini inceleyen bu birim, denetimlerini de yıllık olarak yapmaktadır 22. Arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin Genel Müdürlüğe bağlı olarak çalışan ve arkeolojik kazı ya da araştırma talebinde bulunan kişilerin ve kurumların başvurularının değerlendirilerek karara bağlayan birim ise Merkezi Arkeoloji Danışma Kurulu dur. 4.1.1.1. Merkezi Arkeoloji Danışma Kurulu 1830 yılından beri faaliyet gösteren bu kurul; arkeolojik alanlar, tarihi yapılar ve yerleşimlerin korunması ile ilgili yetkili olan ve tavsiyelerde bulunan en üstün birimdir. Toplam 18 üyesi bulunmaktadır. Danışma Kurulu Bakanlığın Genel Sekreteri nin başkanlığında, görüşülecek konuların önemine göre haftada 2 kere ya da 1 kere toplanmaktadır. Üyeleri arasında; Bakanlığın Avukatı, Eski Eserler ve Kültür Varlıkları Genel Müdürü, Restorasyon Genel Müdürü, Teknik İşler Genel Müdürü, Bakanlığın bölgesel ya da özel bölgesel servislerinde yönetici konumunda çalışan 5 arkeolog, en az 10 yıllık deneyimi olan Profesör veya Doçent seviyesinde 7 Bilim Adamı ve Çevre Bakanlığında çalışan 1 Mimar bulunmaktadır 23. Kurulun yetkilerine bakıldığında; kültürel mirasın korumasına yönelik Bakanlık politikasını yönlendirici nitelikte ilkeler ile kamulaştırma, takas, kazılar, restorasyonlar, konservasyonlar a ilişkin Bakan a yıllık programlar önermektedirler. Önerilerin dışında; dünya miras listesine girmiş olan yapılar, önemli tarihi veya arkeolojik değeri olan yerleşim ya da yapılara müdahale edileceği zaman bir taşınmazın ya da bir parçasının yerinin değiştirilmesi durumunda, zorunlu 22 http://www.statistics.gr/eng_tables/s802_sci_2_mt_02_1_y_en.pdf 23 http://www.law-archaeology.gr/content/download.php?list.3, md. 50. 23

kamulaştırma ve takas durumlarında, kolleksiyonerlerle ilgili durumlarda, sergi amaçlı yurtdışına çıkacak olan eserlerle ilgi fikir sunarlar. Bakanlığın teşkilatında genel müdürlükler dışında Bakanlığa bağlı yardımcı kuruluşlarda vardır. Yayın çalışmaları için kurulmuş olan Ulusal Kitap Merkezi, arkeolojik çalışmalar için kurulmuş olan Fon Birimi ve Atina Arkeolojik Alanlar Birliği örnek olarak verilebilir. Bu kuruluşlar Bakanlıkça uygun görülerek kurulmuşlardır ve çalışan personeli Bakanlık tarafından atanmıştır. Gerek genel müdürlükleri gerekse genel müdürlüklere bağlı olan hemen her konuya ilişkin idari birimleri ile oldukça gelişmiş bir teşkilat sistemi olan Yunanistan Kültür Bakanlığı, uluslar arası alanda da etkindir. Özellikle Avrupa Birliğine üye olduğu dönemden itibaren Bakanlık tarafından uluslararası kültürel ilişkiler için ortak çalışma kapsamında 81 tane ikili anlaşma ve programa imza atılmış ve UNESCO nun bütün sözleşmelerine taraf olarak kültür varlıklarının ortaya çıkarılması, korunması ve onarılmasına yönelik politikalar uygulanmaya başlamıştır. 4.2.UNESCO ve Yunanistan UNESCO kurulduğu tarihten itibaren taşınabilir ve taşınmaz kültür varlıklarının korunması için eser kaçakçılığının önlenmesi, kaçak kazılar için önlemler alınması ve bilimsel arkeolojik kazıların bir sistem içinde sürdürülmesi amacıyla çalışmalarını sürdürmüştür. Özellikle UNESCO toplantılarında dünyadaki bütün ülkelerde bulunan kültür varlıkları için korumacı kararlar alınmıştır. Bu kararlar çerçevesinde kültürel ve doğal varlıkların dünyada yaşayan insanlar ve gelecek nesiller için ortak bir miras olarak kabul edilmiş olması, Avrupa Birliği 24

ülkeleri için hem bağlayıcı hem de Avrupa Birliği ülkelerinde yapılması gerekenler bakımından yönlendirici olmuştur 24. 1981 yılından beri Avrupa Birliği üyesi olan Yunanistan, taşınabilir kültür varlıklarının korunması ile ilgili olarak uluslar arası alanda savaş olduğu takdirde kültür varlıklarının korunmasına yönelik bir protokol olan ve 1954 yılında hazırlanan Hauge Sözleşmesi ne, 1970 UNESCO Kültürel Mülkiyet Sözleşmesi ne ve 1972 Dünya Mirası Sözleşmesi ne taraf olan ülkelerdendir. Bunun yanında, 1954 yılında kültürel mirasın ortak Avrupa mirası olduğunu yansıtan Avrupa Kültür Sözleşmesi ne, 1956 yılında Arkeolojik Kazılarda Uyulacak Uluslararası İlkeler Önerisi adı altında kültürel değerlerin korunmasına yönelik hazırlanan öneriye, 1964 yılında kabul edilerek korumanın ikelerini ve kurallarını belirleyen Venedik Tüzüğü ne, 1969 yılında Avrupa Konseyi Üye Ülkelerin imzaladığı Arkeolojik Mirasın Korunmasına Yönelik Avrupa Sözleşmesi ne de imza atmış ülkeler arasındadır. 4.3.Yunanistan Kültürel Mirası ve Eski Eserleri Koruma Kanunu Yunanistan da genel olarak kültürel mirası ve eski eserler için uygulanan yasa 2002 yılından beri uygulanan 3028 sayılı Kültürel Mirası ve Eski Eserleri Koruma Kanunu dur. Yasa da, Yunanistan da yerüstünde ve yeraltında bulunan tüm kültür varlıklarının devlet e ait olduğu bildirilmektedir. Eski eserler ise taşınabilir kültür varlıkları olarak, mimari eserler, heykeller, grafik sanat eserleri, sanat eserleri, değerli taşları ve paraları da içeren tüm materyaller olarak tanımlanmaktadır. 24 Ufuk ESİN : Arkeoloji, Kültürel Açıdan Avrupa Birliği ne Yaklaşım Sempozyumu,(İstanbul: İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, 2003 ),228. 25

Bu kanun, 28 Haziran 2002 tarihinde Atina da kabul edilmiş ve resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun, 10 bölümden ve 75 maddeden oluşmaktadır. Birinci bölümde; temel şartlar başlığı altında kanunun kapsadığı sınırlar, kanunda kullanılan tanımlar, korumanın içeriği, yapıların envanterlenmesi ve soyut kültür mirasının korunmasını kapsayan 5 madde bulunmaktadır. İkinci bölüm; taşınmaz eserler ve anıtlarla ilgili hükümleri kapsamaktadır. Bu bölüm kendi içinde genel koşullar, taşınmaz eserlerin çevrelerine yapılacak müdahaleler, bölgesel düzenlemeler ve kamulaştırma olmak üzere dört başlıkta açıklanmıştır: Genel koşullar başlığında; taşınmaz eserlerin sınıflandırılmaları ve ayrımları, taşınmaz eserlerin mülkiyeti, taşınmaz eserlerin yerlerinin bildirilmesi ve ödül, taşınmaz eserlerin korunmasına ilişkin 4 madde bulunmaktadır. Taşınmaz eserlerin çevrelerine müdahale başlığı altında ise; taşınmaz eserler ve çevrelerindeki faaliyetler, taşınmaz eser sahiplerinin sorumlulukları olmak üzere 2 madde bulunmaktadır. Üçüncü kısımda; bölgesel düzenlemeler başlığı altında arkeolojik alanların tahsisi, yerleşim altındaki arkeolojik alanlar ve bunlar koruma sınırı, yerleşim içindeki arkeolojik alanlar, sualtındaki arkeolojik alanlar, tarihi alanlar ve anıtsalların etrafındaki koruma sınırları olmak üzere 6 madde bulunmaktadır. Dördüncü kısım ise; kamulaştırma ve kullanımın durması konusunun hükme bağlandığı bölümdür. Bu başlık; kamulaştırma, bir taşınmazın kullanımının durdurulmasında ödenecek olan tazminat bedeli, olmak üzere 2 madde ile hükme bağlanmıştır. 26

Üçüncü bölüm; taşınabilir eserlere ilişkin düzenlemelerin bulunduğu bölümdür. Bu bölümde taşınır eserler; genel koşullar, taşınabilir eser sahiplerinin hakları ve sorumlulukları, koleksiyonlar ve kolleksiyonerler, kültür varlıklarının yurtdışından getirilişi ve yurtdışına çıkışı olmak üzere dört kısımda hükme bağlanmıştır: Genel koşullar başlığı altında; taşınabilir eserlerin tanımlanması, taşınabilir eser sahipliği, taşınabilir eserin kamulaştırılması ( el koyma), taşınabilir esere sahip olma, taşınabilir eserlerin yerlerinin bildirilmesi ve ödül, devlete ait taşınabilir eserlerin ödünç verilmesi ve değiş tokuş edilmesi ve taşınabilir eserlerin hareket ettirilmesi olmak üzere toplam 7 maddeden oluşmaktadır. İkinci kısım ise; taşınabilir eserlerin konservasyonu ve güvenliği, taşınabilir eserlerin sahipliğinin geçişi, çalışma ya da sergileme amaçlı taşınabilir eser sahiplerinin sorumlulukları, taşınabilir eserlerin yasal sahibi ve bulunduğu yer için yardım olmak üzere toplam 5 maddeden oluşmaktadır. Üçüncü kısım ise; eser kolleksiyonerliği, yakın dönem eser tacirliği ve eski eserlerle uğraşanlar olmak üzere 2 madde de hükme bağlanmıştır. Dördüncü kısım; kültür objelerinin yurtdışından getirilişi ve yurtdışına çıkarılışı olmak üzere 2 madde belirlenmiştir. Dördüncü bölüm; teze adını veren arkeolojik kazı çalışmalarının nasıl yapılması gerektiğini hükme bağlayan kısımlardan oluşmaktadır. 35. maddeden 45. maddeye kadar olan kısım arkeolojik çalışmalar ve eserlerin korunmasına yönelik çalışmalar olmak üzere iki başlık altında toplanmaktadır: Arkeolojik çalışmalar; arkeolojik çalışmaların tanımlanması, sistemli kazılar, diğer arkeolojik çalışmalar, diğer arkeolojik çalışmaların ve kazı sonuçlarının yayınlanması olmak üzere 5 madde de hükme bağlanmıştır. İkinci kısım ise; taşınmaz eserler üzerinde çalışmalar, yıkık eserlerin korunması, taşınmaz eserlerin yerlerinin değiştirilmesi, eserlerin konservasyonlarının 27