, Aralık Sayı 2010 26 Gelenekselleşen İftar Yemeği 12 Ağustos ta Gerçekleşti Cumhurbaşkanımızdan Şehit Yakını ve Gazilere İftar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eşi Hayrunnisa Gül ün himayelerinde şehit yakınları ve gazilere Dolmabahçe Sarayı nda iftar yemeği verildi. Cumhurbaşkanı Gül iftardan önce Eşi Hayrunnisa Gül ile birlikte konuklarını Hasbahçe nin girişinde karşılayarak, tek tek ellerini sıktı. Cumhurbaşkanı Gül, iftar öncesi yaptığı konuşmada Türk milletinin, şehitliğin ne olduğunu çok iyi bildiğini, Türk milletinin tarih boyunca vatan, millet, inançlar için daima şehit verdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, her masada kendisini ve Cumhurbaşkanlığı makamını temsil eden arkadaşları olduğunu belirterek, şöyle konuştu: Hepiniz iftar yaparken bir arzunuz, talebiniz varsa hiç çekinmeden bunları masanızdaki temsilcilerime lütfen söyleyiniz. Bir kez daha sizlerle gurur duyuyoruz. Elim haberi aldığınızda acıları içinize akıttınız ve hepiniz Vatan sağ olsun dediniz. Bu kolay bir laf değildir. Bunları her şehit merasiminde hep duyduk. Bize bir gece sabahın erkeninde telefon geldiğinded içimiz sızlayarak telefonu açarız. Bugün acaba nereden bir kara haber geliyor diye Ama şu da bir gerçektir ki, tarih boyunca vatanın birliği, bütünlüğü için, milletin selameti, inançlarımızın korunması için bu ülke şehit vermiştir. Ümit ve arzu ederiz ki, bu acılar tekrar yaşanmasın. Devletin görevlileri hepimiz, hükümet, komutanlarımız, emniyet müdürlerimiz, herkes, bir daha acı olmasın diye uğraşmaktadır. Bir daha acılar olmasın diye elden gelen her türlü yollar da denenmektedir. Ama terörle mücadele de kolay olmamaktadır. Verdiğiniz evlatlar vatan için verilmiştir. Onların değeri hepimizce malumdur. Hepinizin yeri başımızın üstündedir. Bir kez daha hepinize ayrı ayrı hoş geldiniz diyorum, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Sadece burada değil, döndükten sonra da bize ulaştırmak istediğiniz notunuz, talebiniz olursa, kendinizi yalnız hissederseniz, bulunduğunuz yerin vali ve kaymakamına veya direkt bana yazın ve bunları yakından en büyük sorumluluk duygusu içinde takip ettiğimizden emin olun. Konuşmaların ardından Kuran-ı Kerim okundu ve yemeğe geçildi. İftar yemeği sırasında, daha önceki yıllarda olduğu gibi her masada yer alan Cumhurbaşkanlığı temsilcileri, davetlilerce iletilen talep, dilek ve sorunları not aldı. İftar yemeğine, 39 ilden, geçen yıl Ocak ayı ile bu yıl Haziran ayı arasında şehit olan asker ve polislerin yakınları ile gazi ve maluller (54 ü asker, 25 i emniyet mensubu olmak üzere 79 u şehit, 9 u gazi ve malul ailesi olan 228 kişi) katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ailesiyle birlikte Resim Heykel Müzesi ni gezerek, Daire Başkanlığımızca yürütülen Resim Heykel Müzesi restorasyonu hakkında yetkililerden bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Resim Heykel Müzesi ne Ziyaret Gül, oğlu Mehmet Emre Gül ve kızı Kübra Sarımermer, Tarabya Köşkü nden, Atatürk ün emriyle Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi nde 1937 yılında açılan ve dönemin Güzel Sanatlar Akademisi ne bağlanan Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ne, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ait bir tekneyle geldi. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünissa Gül, müzeye gelişlerinde yetkililer tarafından çiçeklerle karşılandı. Bahçeden yürüyerek müzeye giriş yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün ziyareti basına kapalı gerçekleşti. Geziye Daire Başkanımız Yasin Yıldız, Teknik Daire Başkan Yardımcımız Sinan Bölek ve MSGSÜ Rektörü eşlik etti. Sanat Galerisi nde Hat Sergisi İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Kültür Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen Hat Sergisi, Dolmabahçe Sanat Galerisi nde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından ziyarete açıldı. EİT üye ülkelerin sanat mirasının gündeme getirilmesi amacıyla başlatılan EİT Hat Festivali çerçevesindeki sergilerin birincisi 13 27 Ekim 2010 tarihlerinde Tacikistan ın başkenti Duşanbe, Behzad Sanat Müzesi nde gerçekleştirildi ve bu sergiyle EİT üye ülkelerinden hattatların eserlerinden seçilen 300 çalışma sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Afganistan ve İran da da sanatseverle buluşan serginin İstanbul ayağında, 65 in üzerinde sanatçının, yüzden fazla eseri sergileniyor. Ahmet Zeki Yavaş, Ali Şirazî, Ali Toy, Cevad Bahtiyarı, Davut Bektaş, Emir Ahmed Felsefî, Fuat Başar, Gulam Hüseyin Emirhanî, Hasan Çelebi, İlahî Hatemî, Osman Özçay, Savaş Çevik gibi hat üstatlarının eserleri yer almaktadır. 2
Birimlerimizden Mali Hizmetler Şube Müdürlüğü Milli Saraylar Daire Başkan Yardımcılıklarına bağlı Şube Müdürlüklerini tanıttığımız bölümümüzde bu ay Personel ve Mali İşler Başkan Yardımcılığına bağlı, Mali Hizmetler Şube Müdürlüğünü tanıtıyoruz. Şube Müdürlüğü ile ilgili olarak Şube Müdürü Haydar Kocatepe ile bir söyleşi yaptık. Şube Müdürlüğünüzün tarihçesiyle ilgili bilgi verebilir misiniz? 2919 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Makamının 25.03.2008 tarihli,a.01.0.gns-056 sayılı olurları ile kurulmuş 2919 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilat Kanununun 2. maddesinde yer alan şube müdürlüklerinden olan İdari Şube Müdürlüğü (Mali Hizmetler), Daire Başkanlığı Personel ve Mali İşler Yardımcılığına bağlı hizmet birimlerinden biridir. Şube Müdürlüğü kaç ayrı birimden oluşmaktadır? Bu birimler kaç personelden oluşmaktadır? Şube müdürlüğümüz tek bir birimden oluşmaktadır. Mevcut bu birimde iş ve işlemler, biri kadrolu, üçü 4/C olmak üzere 4 personel tarafından yürütülmektedir. Şube Müdürlüğünüzün görevleri nelerdir? Daire Başkanlığının stratejik plan ve performans programının hazırlanmasını koordine etmek ve sonuçlarının pekiştirme çalışmalarını yürütmek; izleyen iki yılın bütçe tahminlerini de içeren Daire Başkanlığı bütçesini, stratejik plan ve yıllık performans programına uygun olarak hazırlamak ve Daire Başkanlığı faaliyetlerinin bunlara uygunluğunu izlemek ve değerlendirmek; Mevzuatı uyarınca belirlenecek bütçe ilke ve esasları çerçevesinde, ayrıntılı harcama programı hazırlamak; Bütçe kayıtlarını tutmak, bütçe uygulama sonuçlarına ilişkin verileri toplamak, değerlendirmek ve bütçe kesin hesabı ile mali istatistikleri hazırlamak; Birimler tarafından hazırlanan faaliyet raporları esas alınarak Daire Başkanlığının faaliyet raporunu hazırlamak; Mali konularla ilgili diğer mevzuatın uygulanması konusunda Daire Başkanına gerekli bilgileri sağlamak ve danışmanlık yapmak Şube Müdürlüğümüzün görevleri arasındadır. Ayrıca Daire Başkanlığının ön mali kontrol görevini yürütmek; İç kontrol sisteminin kurulması, standartlarının uygulanması ve geliştirilmesi konularında çalışmalar yapmak; Saray, Köşk ve Kasırlar ile Saray Koleksiyonları müzesinin günlük bilet satış gelirlerinin takibini yapmak ve muhasebe kayıtlarını tutmak; Milli Saraylar Daire Başkanlığı Bünyesinde bulunan Saray, Köşk ve Kasırlar ile fabrikalar ve Saray Koleksiyonları müzesinden elde edilecek olan her türlü gelirlerin süresi içinde ilgili hesaplara intikalini sağlamak; Mali konularda Daire Başkanı tarafından verilen diğer görevleri yapmak da Şube Müdürlüğümüzün görevleri arasında yer almaktadır. Diğer birimlerle etkin ve koordineli çalışmak için beklentileriniz nelerdir? İşlemlerin daha düzenli devam etmesi açısından tüm birimlerin bütçelerini proje bazlı oluşturmaları bizler için büyük önem taşımaktadır. Özellikle 2012 bütçesinin SGB.net üzerinden takip edilecek olması sebebiyle tüm birimlerin bütçe harcama noktasında Onay belgesi girişlerini SGB. net üzerinden eksiksiz bir şekilde doğru ve tam olarak yapmış olmaları iş ve işlemlerin doğru ve düzenli yürütülmesi açısından son derece gereklidir. 3
Saraylarımızın Görünmeyen Kahramanları Dış Hizmeler Birimi Saat 09:00 da mesaimiz başlar. Hazine Kapı dan içeri girdiğimizde, etrafımızdaki düzen dikkatinizi çekti mi hiç? Yapraklar süpürülmüş, çöpler toplanmış, düzen sağlanmış, odalarımızın tozu alınmış, havalandırılmış, hatta bitkiler sulanmış Bizler mesaimize başlamadan 07:30 da mesaileri başlayan, Saray, Köşk ve Kasırlar Daire Başkan Yardımcılığı na bağlı olan Dış Hizmetler Birimi nin canla başla çalışan ekibi hakkında birimin sorumlusu Metin Güllü den bilgiler aldık. Metin Bey bize ekibiniz kaç kişiden oluşmaktadır? Ekibimiz 72 kişiden oluşmaktadır. Ben 4A, 5 kişi 4C, 66 kişi de saray, köşk ve kasırlarımızda temizlik elemanı olarak çalışmaktadır. Bugün konuşacağımız ve röportajımıza konu olan mobil ekibimiz ise 5 kişiden oluşmaktadır. Mobil ekibi hep duyuyoruz. Bu ekiple ilgili bilgi verir misiniz? Mobil ekibimiz1998 yılında ilaçlama amaçlı kurulmuş. Ben 2000-2001 yılları arasında bu göreve getirildim ve bugünkü durumu şekillenmeye başladı. Bu ekibin belli başlı görevleri olmasına rağmen, iş beğenipbeğenmeme gibi bir durum söz konusu olmadan yardım istediğinde her işe koşacak bir ekiptir. Peki, esas görevi nedir? Görevi demek doğru pek doğru değil aslında. Mobil birimin birçok görevi var sarayda. Ekibimiz herkesten önce sarayımıza gelir. Saat 07:30 da mesaileri başlar akşam 17:00 de biter. Ancak iş olur, iş bitmez, mutlaka bitmesi gereken bir iş vardır Bizim ekibimizde asla yarım bırakılmaz o iş, bitirilir. Ekibin görevlerinin başında taşıma ve temizlik geliyor. Hizmetli arkadaşlarımız idari binalarımızda bizim temin ettiğimiz malzemelerle gündelik temizliklerini yaparlar. Bizler öncelikler bahçelerimizi, saray içlerini ziyaretçiler gelmeden temizliyoruz. Dünyaca ünlü bir temizlik firmasından sertifika aldırdık bu arkadaşlarımıza. Devamlılık da arz ettikleri için bilinçli bir çalışma ekibi oluşturduk. Aynı ekip pazartesi ve perşembe günleri araştırma birimlerimiz ile ortaklaşa çalışmaktadır. Burada da ekibin taşıma görevi devreye girer. Yine konusunda uzman bir firma tarafından taşıma, paketleme ve nakliye sertifikaları olan ekibimiz araştırma birimi sorumlusu gözetiminde eşyanın yerinden alınması, taşınması ve paketlenmesi gibi durumlarda hizmet vermektedir. Ekibimizin bir diğer görevi de her yıl 2 3 defa tarihi olmayan halı, kilim ve yollukların anti bakteriyel malzemelerle temizliyoruz. Bunun ardından aynı binaların ıslak zeminleri eğer gerekli görülürlerse cilası ve bakımları yapılıyor. Ayrıca 2 ayda bir, mobil ekibimizi saraylarımızdaki temizlik elemanlarımıza yardımcı olmaları için görevlendiriyoruz. Yüksek camların silinmesi, halıları temizlenmesinde diğer ekiplere yardımcı oluyorlar. Ekibimizin bir diğer görevi de ilaçlama. Mayıs ayının ilk haftasında böcek larvalarının oluşma zamanı. Bu dönemde ihtiyaç ve istek dâhilinde idari binalarımızı ve saray altlarımızı ilaçlıyoruz. İlaçlanan binalar 12 24 boş kalıyor, ardından temizlik ekibimizle temizlik işlerini yapıyoruz. Gerek ilaçlamalarda gerekse diğer işlemlerde kullanılan tüm malzemeler bizim onayımızla satın alınıyor. Ürünlerin mutlaka Sağlık Bakanlığı onaylı olmasına özen gösteriyoruz. Ayrıca mobil ekibimizin dışındaki temizlik ekibimize de ürünleri biz temin ediyoruz. Ekipman bizim için çok önemli. Sadece malzemelerimiz değil, kullandığımız elektronik aletlere de özen gösteriyoruz. Örneğin saray, köşk ve kasırlarımızda kullandığı YD kayıtlı elektrik süpürgelerinin tamiri ve bakımı birimimiz çalışanlarından Adil Güngör tarafından yapılmaktadır. Bu görevler yerine getirilirken diğer birimlerle iş birliği yapıyor musunuz? Yukarıda saydığımız tüm işler esasen bir döngüyü gerektiriyor. Ekibimiz temizleme işlemini yaptıktan sonra eğer verilen talimatların dışında bakımları yapılırsa o temizliğin bir anlamı kalmaz. Temizliği yapılan bir binada istediğimiz en önemli şey, yaptığımız işin korunması. Böylelikle bitmiş bir bölüme ikinci defa gelinmez ve işler devam eder. Ayrıca bahsettiğimiz döngünün oluşturulması için de devamlılık önemli. Bu zamana kadar sağ olsunlar Daire Başkanlığımızdan bu konuda hep destek gördük. Yetişmiş eleman bulmak zor, yetişmişi de bırakmamaya çalışıyoruz. 4
Kasırlarımızdan Yıldız Şale Beşiktaş, Ortaköy ve Balmumcu arasında, Boğaziçi ne egemen bir konumda 500.000 m 2 lik bir alanı kaplayan Yıldız, yerleşim tarihi Bizans dönemine dek inen bir koruluktur. İstanbul un fethinden sonra Kazancıoğlu Bahçesi adıyla anılan bu koruluk, büyük bir olasılıkla Sultan I. Ahmed (1603-1617) döneminde, Padişah ın Hasbahçe leri arasına katılmıştır. Sultan IV. Murad (1623-1640) ve III. Selim (1789-1807) dönemlerinde de ilgi gören bu çevre; III. Selim in, annesi Mihrişah Valide Sultan için Yıldız adıyla yaptırdığı bir köşkten dolayı bu ad ile anılmaya başlanmıştır. Sultan II. Mahmud (1808-1839), Sultan Abdülmecid (1839-1861) ve Sultan Abdülaziz (1861-1876) dönemlerinde eklenen köşk ve kasırlarla gelişen buradaki yapılar topluluğu; Sultan II. Abdülhamid (1876-1909) döneminde yapılan binalarla Yıldız Sarayı adını alarak, imparatorluğun Eski Saray, Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı ndan sonra dördüncü yönetim merkezi olmuştur. Yıldız Sarayı nın bir parçası olan ve adını Fransızca dağ evi anlamına gelen chalet sözcüğünden alan Şale Köşkü, 19. yüzyıl Osmanlı mimarlığının en ilgi çekici yapılarından biridir. Köşk yüksek duvarlarla çevrili bir bahçe içinde ve farklı tarihlerde birbirine bitişik olarak yapılan üç yapıdan oluşmaktadır. Köşkün birinci bölümü 1880 de yapılmıştır. 1889 yılında Sarkis Balyan a yaptırılan ek bina ile köşk genişletilerek oda ve salonlar eklenmiştir. Merasim Köşkü adıyla tanınan ve İtalyan Mimar D Aranco nun yaptığı üçüncü bölümün ise, 1898 yıllarında tamamlandığı bilinmektedir. Son iki bölüm, Alman İmparatoru II. Wilhelm in İstanbul a gelişlerinde konaklaması için yapılmıştır ve bu özelliğiyle Şale, Yıldız Sarayı yapılar grubu içinde bir devlet konukevi niteliği taşımaktadır. Köşk, bodrumuyla birlikte üç katlı, ahşap ve kâgir olarak yapılmıştır. Osmanlı konut geleneğinin, yapıları Harem ve Selamlık olarak düzenleyen bölümlemesi bu yapıda görülmemektedir. Dış dünyaya yedi kapıyla ve ahşap panjurlu pencerelerle açılan Şale nin katları arasındaki bağlantıyı biri mermer, ikisi ahşap zarif merdivenler sağlamaktadır. Yapının en dikkat çekici mekânı, zemini duvardan duvara yaklaşık 406 m 2 lik tek parça Hereke halısıyla kaplı, tavanı altın yaldızlı panolarla süslenmiş, görkemli Tören Salonu dur. Bu salonda, Sultan II. Abdülhamid döneminde muayede törenlerinin de yapıldığı bilinmektedir. Çırağan Sarayı ndan getirilmiş sedef kakmalı kapılarından ötürü Sedefli Salon olarak da bilinen yemek salonunun mobilyaları, Sultan II. Abdülhamid tarafından Yıldız Sarayı bünyesindeki Tamirhâne-i Hümâyûn da yapılmıştır. Osmanlı beğenisini yansıtan yemek salonu dışında, köşkün tefrişinde Avrupa beğenisi egemendir. Şale nin dekorasyonunda dikkat çeken unsurlardan biri de, büyük boyutlu İsveç yapımı Rörstrand çini sobalarıdır. Yıldız Sarayı nı oluşturan yapılar grubu içinde Istabl-ı Âmire-i Ferhân olarak anılan has ahırların bir bölümünde ve manej binaları restorasyonları tamamlanarak yeniden işlevlendirilmiştir. Yapılardan birinde Klasik Türk Sanatları Merkezi yer almaktadır. Manej binası ise yapılan başvurular ve verilen izinler çerçevesinde kongre ve seminerlere tahsis edilebilen bir konferans salonu haline getirilmiştir. TBMM Milli Saraylar adına yayınlayan: Yasin YILDIZ Milli Saraylar Daire Başkanı Yayın Kurulu adına Editör: İlhan KOCAMAN Yayına Hazırlayan: Gül Fatma KOZ Mehmet MİYASOĞLU Fotoğraf : Suat ALKAN Baskı: Renk Matbaası Tel: 0212 612 11 27 İletişim: Tel: +90 212 236 90 00-1116 Faks: +90 212 227 66 73 5
Birimlerimizden Boya Atölyesi Yeni boyanmış bir bina, yenilenmiş duvarlar nasıl ki insanın içini açıp güzel hissettiriyorsa saraylarımızın boyalarının usulüne uygun şekilde yenilenmiş olması da onlara bir ayrı güzellik katıyor. Bu ay röportajımızı bu görüntünün oluşmasında canla başla çalışan, Boya Atölyesinin ustaları adına, atölyenin sorumlusu Hilmi KARADUMAN ile yaptık. Atölyenizin görevleri ile ilgili bizleri bilgilendirir misiniz? Atölyemiz kurumumuzun ilk atölyelerinden biridir. TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan tarihi saray, köşk, kasır ve fabrikalar ile bunların müştemilat binalarının boya işleri ile sosyal tesisler, konukevleri (Florya, Yıldız Konukevi ve Personel Misafirhanesi, Çay Kur Personel Misafirhanesi, Yalova sosyal Tesisleri, Filizi Köşk), 156 ve Akaret personel lojmanlarının tüm boya işleri ile ilgilenmekteyiz. Ayrıca Kalemkâr Atölyesine altyapı (zemin) hazırlamak ve Cila Atölyesine yardımcı olmak gibi çalışmalar da atölyemizce gerçekleştirilmektedir. Geniş çalışma yelpazenizde tarihi alanlarla ilgili yaptığınız çalışmalarla ilgili bilgi verirmisiniz? Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Boya Atölyesi Milli Saraylarda çalışma alanı en geniş olan atölyedir. Boya Atölyesinin asıl iş potansiyeli tarihi alanlardır. Tarihi alanlardaki çalışmalarımızda, öncelikle, gelen talebe göre çalışma mahallinde gerekli araştırmaları yapılır. Bu araştırmaların sonuçlarını arşivledikten sonra, yapılacak çalışma hakkında birim amirimizin bilgisi ve talimatı doğrultusunda, tarihi alanlardaki çalışmalarımızın malzeme seçimini ve işçiliğini restorasyon kurallarına uygun olarak gerçekleştiriyoruz. Tarihi binalarda boya işleri ile ilgili olarak ne gibi incelikler vardır, nelere dikkat edilmelidir? Tarihi mekânlarda yapmış olduğumuz boya uygulamalarından da bahsetmekte fayda vardır. Saray, köşk ve kasırlarımızın iç kısımlarında 15 20 yıl öncesine kadar Solvent bazlı malzeme, yani yağlı boya kullanıyorduk. Yağlı boyanın altyapısını düzeltmek için Osmanlı beziryağı karışımından yağlı macun yapıp zemine çekiyorduk. Bu macunun ve yağlı boyanın işçiliği zaman alıyordu ve geç kuruyordu. Ayrıca, yağlı boyanın kokusu ve kimyasal etkileri de hem çalışan hem de ziyaretçi açısından rahatsız ediciydi. Sonraki yıllarda akrilik (su bazlı) boya uygulamasına geçtik. Su bazlı boya uygulamasında en önemli aşama geçiş (dönüşüm) astarı kullanılması aşamasıdır. Bu geçiş astarı yağlı boya ile akrilik boya arasında bağlayıcılık görevini yerine getirmektedir. Yine bu geçiş astarı üzerine akrilik macun veya saten alçı uygulanabilmektedir. Bu uygulayıcı için bir avantajdır. Su bazlı boyanın işçiliği yağlı boyadan kolaydır, kokusuzdur, çabuk kurur ve kimyasal etkisi de azdır. Dolayısıyla, ustaları ve ziyaretçileri rahatsız edici bir durum söz konusu değildir Boya uygulamalarında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, uygulama yaparken zeminin her aşamasının zımpara ile pürüzlendirilmesi ki, bu işlem boyanın zemini iyi kavramasını ve dayanıklı olmasını sağlar. Her nerede yapılırsa yapılsın boya işi titizlik isteyen bir iştir. Ancak tarihi mekânlarda çalışıyor olmak, titiz, dikkatli ve özenli çalışma gerektirmektedir. Bunun bilinciyle çalışmaktayız. Son olarak bizlere, atölye olarak karşılaştığınız sorunlardan bahsedermisiniz? Boya Atölyesinin son yıllardaki en önemli sorunu genç sanatkâr eksikliğidir. Çalışma sahasının fazla olması sebebiyle örneğin; Tarihi yerlerin restorasyonu dışında, yılda ortalama 40 adet personel lojmanı ile sosyal tesislerin boya işlerinin yapılmasından dolayı gelen talebe usta yetersizliği sebebiyle cevap verememekteyiz. Ziya YILDIRIM, Âdem TOK- MAK, Adı güzel ÇİLTAŞ, Çetin COŞKUN, Hikmet KARADU- MAN, İhsan IŞIK, Kazım ÇA- LIK, Muammer FİDAN, Muammer YAĞMUR, Murat AYDIN, Muhittin YEDEK, Radet DİN- ÇER, Satı GÜNEY, Fatih ÖNDER, Gencay İKİZ, Erdoğan ŞAKİ, Adem HAFIZOĞLU, Hasan ŞA- HİN, Hikmet EFİLOĞLU, İlyas GÜNEY, Hamza YAŞAR, Hacı Murat ÇİLTAŞ. 6
2011 Kalite Yönetim Sistemi Tamamlandı TBMM Kalite Genel Koordinatörlüğü, Toplantıda TBMM de 1 Kasım 2010 tarihinden bu yana uygulanmakta olan ISO Saraylarda bu sistem kapsamında bulunan venliği Ekip Lideri Senem Tanrıverdi Milli Milli Saraylar Daire Başkanlığına bağlı birimlerin Kalite Yönetim Sistemi faaliyetlerinin gözden geçirildiği Yönetimin Gözden Geçirilme toplantısı gerçekleştirildi. TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Ali Kumbuzoğlu başkanlığında, yapılan toplantıya, Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız, Kalite Yönetim Temsilcisi Dr. Bülent Kutluca ve Milli Sarayla Daire Başkanlığı yöneticileri katıldı. Sayın Mehmet Ali Kumbuzoğlu nun açılış konuşmasının ardından, Kalite Yönetim Temsilcisi Dr. Bülent Kutluca ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi nin TBMM deki uygulamalarından bahsetti. Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız da Milli Saraylarda Kalite Yönetim Sisteminin uygulanışı hakkında bilgi sunduktan sonra Milli Saraylar Daire Başkanlığı yöneticileri kendi birimlerindeki Kalite Yönetim Sistemi kapsamında yaptıkları çalışmalarla ilgili performans sunumlarını gerçekleştirdiler. 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi faaliyetlerinin ilk gözden geçirmesi de yapıldı. Kalite Genel Koordinatörü ve Gıda Gü- mutfaklar ile ilgili performans sunumunu gerçekleştirdi. Toplantı katılımcıların dilek ve önerilerinin alınmasıyla sona erdi. Birimlerimizden İftar Etkinlikleri Daire başkanlığımıza bağlı birimler, ramazana ayı süresince gerek kendi gerekse geniş katılımlarla iftar yemeği programı düzenlediler. Yemeği düzenleyen birimler bu etkinliklerle personel arasında kaynaşma ve dayanışmayı sağlamayı hedeflediklerini belirttiler. Bu etkinlikler kapsamında, Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğü 10 Ağustos 2011 günü kadrosunda görev sürelerini tamamlayarak başka kadrolara atanan personel onuruna iftar yemeği düzenledi. Yine Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğü 15 Ağustos 2011 günü mevcut personel ile bünyelerine yeni atanan personel arasında tanışma ve dayanışmayı artırmak amacıyla Dolmabahçe Sarayı Saat Kulesi Kafeteryasında bir iftar yemeği verdi. 24 Ağustos 2011 günü ise Beylerbeyi Saray Müdürü Dr. Halil İbrahim Erbay, personeline yönelik olarak Beylerbeyi Sarayı nda bir iftar yemeği düzenledi. Personel Haberleri Ayniyat Şefliği nde çalışmakta olan A. Mesut Toygar, 03.09.2011 tarihinde dünya evine girmiştir. Genç çifte ömür boyu sürecek mutluluklar dileriz. Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü nde Bahçıvan Durmuş Bedir, elim bir trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Merhuma Allah tan rahmet mesai arkadaşları ve yakınlarına baş sağlığı dileriz Beylerbeyi Sarayı büroda görevli memur Cemil Arslanoğlu nun babası Mahmut Arslanoğlu vefat etmiştir. Merhuma Allah tan rahmet mesai arkadaşları ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. Florya Atatürk Köşkü Amiri Aytekin Klavuz un annesi vefat etmiştir. Merhumeye Allah tan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. 7
Sarayda Bayram Osmanlı sarayında cülus tebriklerinden sonraki en önem verilen tören ra artık muayede törenlerinin mekânı Dol- mazının kılındığı camiydi 3. 1867 den son- Ramazan ve Kurban -bayramlarında yapılan tebriklerdir 1. Muayede Töreni ya da Bayram Alayı içerik bakımından 15. yüzyıl sonlarından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar hiç değişikliğe uğramadan uygulanmıştır. Fakat Dolmabahçe Sarayı nın ikamet alanı olarak kullanılmasıyla pek çok törende olduğu gibi bayram tebriklerinde de değişiklikler görülmüştür. mabahçe Sarayı, bayram namazı için tercih edilen cami ise saraya yakın camilerden biri olmuştur. Son dönemlerde bayram namazı genellikle Beşiktaş taki Sinan Paşa Camii nde kılınırdı. Törenler Dolmabahçe Sarayı na taşınınca ilk yıllarda buraya yabancı seyirci alınmadı. Fakat sonraki yıllarda muayede salonunun üst tarafındaki localardan biri Sultan Abdülmecid Dolmabahçe elçilere ve diğer önemli misafirlere tahsis Sarayı na taşındıktan sonra bayram merasimlerinin icra yeri değişmemiştir. 1867 ye kadar Topkapı Sarayı nda büyük bayramlaşmanın yapıldığı yer hala Bâbüssaade nin önü ve Sultan Ahmed Camii de bayram naancak edildi. Bayram günü locaya girebilmek daha önceden sağlanan bir davetiyeyle mümkündü 4. Padişah namaz için önce alayla camiye gider bayram namazını kılar, yarım saat sonra aynı alayla Dolmabahçe Sarayı na 1 Albert Howe Lybyer, Kanuni Sultan Süleyman Devrinde Osmanlı İmparatorluğubası dört atlı olurdu. Padişah bu arabay- dönerdi. Bayram alaylarında saltanat aranun Yönetimi ( çev. la Dolmabahçe Sarayı nın yalnız padişah- Seçkin Cılızoğlu ), İstanbul 2000, s. 127 2 Necdet Sakaoğlu, Bayram İSA III, İstanbul 1994,s. 99. 3 BOA. A. TŞF. 30/74. 4 Sâfiye Ünüvar, Saray Hâtıralarım, s. 97. lara mahsus olan saltanat kapısından geçer, Mabeyn Dairesi ne girerdi. Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu geniş ve yekpare mekânı dolayısıyla kalabalık bir kitlenin katıldığı törenlerin düzenlenmesine elverişli bir yerdi. Dört ana sütun üzerinde yükselen kubbesi, her türlü sesin yankılandığı bir akustiğe sahipti. Dört ana sütundan başka dekoratif amaçlı elli altı sütun, salonun köşelerinde odalar ve koridorlar vardır. Kubbeden dört buçuk ton ağırlığında görkemli bir billur avize sarkar. Törende padişahın oturacağı taht bayramdan iki gün önce teşrifat-ı umumiye nazırı marifetiyle kapalı bir arabanın içinde ayrı parçalar halinde Topkapı Sarayı ndan Dolmabahçe Sarayı na getirilir, burada birleştirilerek muayede salonunun kara tarafına yerleştirilir ve törenin akışını düzenleyecek olan halılar serilirdi 5. Muayede Salonu na padişahın girmesinden önce salonda bulunması gerekenler yerlerini alırlardı. Hanedan mensubu olanlar tahtın arkasında birinci sırayı, damatlar ikinci sırayı oluştururdu. Yaverân, mabeyn kâtibleri ve bendegân, tahtın sağ ve sol tarafında yerlerini alır, saray harici diğer erkân da teşrifattaki yerlerine göre salonda yer alırlardı. Ulema padişahın sol tarafında, vezirler ve diğer mülkî ve askerî erkân sağ tarafında yer tutarlardı. Tahtın karşı tarafına ve salona açılan koridorlara, tören boyunca kıpırdamadan duran hademe-i hassa ile silahşorlar ve zabitler dizilirdi. Elçiler ve muayedeye katılma hakkına sahip yabancı misafirler, teşrifatçılar tarafından derecelerine göre genellikle hanımlar ön tarafa, beyler arka tarafta yer almak üzere muayede salonunun üstündeki açık localara oturtulurdu. Harem Dairesi ndeki kadınlar da karşı kapalı locada otururdu. Tören, padişahın salona girmesiyle başlardı. Mızıka-i Hümayun tören müddetince hiç durmadan (sadece şeyhülislamın duasında dururdu) marşlar çalardı. Teşrifat dâhilindeki bütün zevatla bayramlaşan padişah iki saatlik tören sonunda dairesine çekilerek dinlenirdi. NOT: Bu yazı Dündar Alikılıç ın Osmanlı Devlet Törenlerinin Topkapı Sarayı ndan Dolmabahçe Sarayı na İntikalı adlı yazısından derlenmiştir. 5 Ayşe Osmanoğlu, Babam Sultan Abdülhamid, s. 79. 8