ÇOCUK HAKLARI ARŞ. GÖR. TÜRKER ERTAŞ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ANAYASA HUKUKU ANABİLİM DALI



Benzer belgeler
ÇOCUK HAKLARI ARŞ. GÖR. TÜRKER ERTAŞ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ANAYASA HUKUKU ANABİLİM DALI

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER. Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN

Türkiye de Cinsiyet Çeşitliliğinin Hukuki Altyapısı. Etik ve İtibar Derneği TEİD. 28 Eylül 2018 Av. Okan Demirkan

Aşağıdaki düzenlemeler Resmi Gazete de yayınlanarak yakın zamanda yürürlüğe girecektir. **MADEN SAHİPLERİ İSTEDİ ÇALIŞMA SÜRESİ YENİDEN DÜZENLENDİ **

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs

Esas Sayısı: 2015/108 Karar Sayısı: 2016/44

TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI

Ergen Psikiyatri Kliniği nde. Cinsel Suç Mağdurları. Sorunlara Yaklaşım

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

Yasal Çerçeve (Bilgi Edinme Kanunu ve Diğer Gelişmeler) KAY 465 Ders 1(2) 22 Haziran 2007

ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR VE ÇOCUKLARI KORUYUCU TEDBİRLER

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

ADLİ TIBBİ AÇIDAN ADLİ PSİKİYATRİ

ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Faks

Bireysel İş Hukuku. İş Sözleşmesinin Kurulması, Tarafların Ehliyeti, Sözleşmesi Yapma Zorunlulukları Yasakları. Prof. Dr.

TÜRKİYE DE MEVSİMLİK TARIM: YAŞAM KOŞULLARI VE ÇOCUK İŞÇİLİĞİ GERÇEĞİ

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır.

KÖTÜ ŞARTLARDAKİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN YASAKLANMASI VE ORTADAN KALDIRILMASINA İLİŞKİN 182 SAYILI ACİL ÖNLEMLER SÖZLEŞMESİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Dr. Hande Bahar AYKAÇ Ankara

İNSAN HAKLARI. Sosyal ve Ekonomik Haklar Kültürel haklar (10. Hafta)

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

T.C. ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğü TÜRKİYE BUYUK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

ANKARA BAROSU GELİNCİK MERKEZİ CİNSEL SUÇLAR ve BU SUÇLARLA İLGİLİ BAZI SUÇLAR HAKKINDA KANUN DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

TEMEL YASALAR /DÜZENLEMELER

Türkiye'nin İnsan Ticaretiyle Mücadelesi

Çalışma hakkı Anayasal haklarımızdan biridir. Ancak ; Onbeş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır.

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

tepav MADENCİLİK SEKTÖRÜ: Mayıs2014 N POLİTİKANOTU Çocuk İşçiler, Hukuk ve İstatistikler Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Sevgi USTA. ÇOCUK HAKLARI ve VELAYET

4857 SAYILI İŞ KANUNU CEZA HÜKÜMLERİ İdari Para Cezaları YTL. Bu durumdaki her işçi için 88 YTL para cezası verilir.

C E D A W KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ. Prof. Dr. Feride ACAR

-Türkiye ve Avrupa Sosyal Şartı-

KLİNİK ARAŞTIRMALAR ve HUKUKİ TEMELLERİ

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

BİLGİ GÜVENLİĞİNİN HUKUKSAL BOYUTU. Av. Gürbüz YÜKSEL GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

İŞ KAZASI MESLEK HASTALIĞI TANIMI ve HUKUKİ SORUMLULUK

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

Kişisel Verilerin Korunması. Av. Dr. Barış GÜNAYDIN

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

HAYATA KARŞI SUÇLAR. Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, MÜEBBET HAPİS CEZASI ile cezalandırılır.

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

Cinsel Saldırı/İstismar İddiası ile Gelen Hastalara Yaklaşım. Mehmet Akif İnanıcı, Adli Tıp AD

TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ KANUN NO: Taksir. (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde. cezalandırılır.

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

İZMİR DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ ÖZEL ÖĞRENCİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Geçici veya Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

Hukuki Durum: Av. R. Oya Söylemez ÖDD Yönetim Kurulu Üyesi

Sigorta Sektörü Açısından Kişisel Sağlık Verilerinin Korunması Dr. Halit Başkaya

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

VARDİYALI ÇALIŞMA GECE ÇALIŞMASI

İŞ KAZALARINDA DOĞAN HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUKLAR

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HUKUKİ SORUMLULUKLAR. Doç.Dr. Saim OCAK MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

GENEL SAĞLIK-İŞ GENEL MERKEZİ

9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim. 3.Ünte Toplumsal İletişim HUKUK KURALLARI / İNSAN HAKLARI 21.Hafta ( / 02 / 2014 )

Portföy Yönetim Şirketleri ve Bu Şirketlerin Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Tebliği (III-55.1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı

Türk Ceza Kanunu. İlgili Hükümler: Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi

Ali Kemal Yıldız Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Trans Olmak Suç Değildir!

CİNSEL SUÇLAR i (TCK md. 102 vd)

MÜLKİYET HAKKI VE TOPLUMSAL ETKİSİ. Prof. Dr. Şebnem AKİPEK ÖCAL Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No Kabul Tarihi :

4734 sayılı Kamu İhale Kanununda düzenlenen cezai ve idari yaptırımlar ile sorumluluk hükümleri; İhale dışı bırakılacak olanlar, İhaleye katılamayacak

Medeni Hukuk ve Adli Psikiyatri

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ

Çocukların Ġhmal ve Ġstismardan Korunmasında Hukuk

Madde 3, Çocuğun öncelikli yararı: Çocukları etkileyen bütün eylemler ve kararlarda çocuk için en iyi olan temel alınmalıdır.

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı

VARDİYALI ÇALIŞMA VE GECE ÇALIŞMASI

Sosyal Hizmetin Yasal Çerçevesi ve Politika Bağlamı. Sosyal Hizmete Giriş-8

Alman Federal Mahkeme Kararları. Belirli süreli bir hizmet sözleşmesinin fiilen başlamasından önce yazılı olarak düzenlenmesi gerekir.

Türkiye'nin İnsan Ticaretiyle Mücadelesi

İCRA MÜDÜR VE YARDIMCILARI İLE İCRA KATİPLERİNİN SINAV,

İÇİNDEKİLER SUNUŞ 7 ÖNSÖZ BİRİNCİ BÖLÜM EŞİTLİK KAVRAMI

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

VERGİ İNDİRİM BELGESİNE SAHİP ENGELLİ SİGORTALILAR İLE BAŞKASININ BAKIMINA MUHTAÇ ÇOCUĞU BULUNAN KADIN SİGORTALILARIN EMEKLİLİĞİ

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ. 1. Herkes, kendi bedensel ve ruhsal dokunulmazlığına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

ALMANYA DA 2012 EYLÜL AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Hukuk Müşavirliği. Sayı : B.05.0.HUK /11/2012 Konu : Yardımlarda Mülki İdare Amirine Bildirim.

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

Transkript:

ÇCUK HAKLARI ARŞ. GÖR. TÜRKER ERTAŞ DKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ANAYASA HUKUKU ANABİLİM DALI *Bu çalışma Benim için İnsan Hakları Projesi kapsamında 29.05.2014 tarihinde yapılan sunum esnasında izleyicilere gösterilmek üzere hazırlanmış olup herhangi bir bilimsel amaç taşımamaktadır.

ÇCUK HAKLARI Çocukluk döneminin bireylerin zihinsel ve bedensel gelişimleri açısından hayati öneme sahip olmasına paralel olarak gerek ulusal gerekse uluslararası düzlemde temel hak ve özgürlükler alanında çocuklara özgü düzenlemeler yapılması ihtiyacı ortaya çıkmış ve bu şekilde insan hakları hukukunun bir alt dalı olarak çocuk hakları kavramı doğmuştur.

ÇCUK HAKLARI Bu hususta 1982 Anayasası çocuklara özgü düzenlemelere yer vermektedir. Anayasa nın eşitlik ilkesini düzenleyen 11. maddesinin ilk fıkrası Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. ibaresine yer verdikten sonra maddenin 3. fıkrasında 2010 yılı Anayasa değişiklikleri ile eklenen Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. ibaresi bulunmaktadır. Pozitif ayrımcılığın bir yansıması niteliğinde olan bu hüküm devletin çocuklar lehine alacağı tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceğini vurgulamaktadır.

ÇCUK HAKLARI Yine 1982 Anayasası nın Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları başlıklı 41. maddesi uyarınca: Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. (Ek fıkra: 12/9/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 12/9/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.

ÇCUK HAKLARI 1982 Anayasası nın Sosyal larak Korunması Gerekenler başlıklı 61. maddesinin 4. fıkrası Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. hükmünü içermektedir. Anayasa nın Yabancı Ülkelerde Çalışan Türk Vatandaşları başlıklı 62. maddesi ise Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır. ibaresine yer vermektedir.

ÇCUK HAKLARI BM Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi nin Çocukların Hakları başlıklı 24. maddesi şu şekildedir: Her çocuk, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet ya da doğum bakımından hiçbir ayrım gözetilmeksizin, reşit olmayan kişi statüsünün gerektirdiği koruma tedbirlerinin ailesi, toplumu ya da devleti tarafından alınması hakkına sahiptir. Her çocuk, doğumundan hemen sonra nüfus kütüğüne kaydedilecek ve bir isme sahip olacaktır. Her çocuğun bir vatandaşlık kazanma hakkı vardır.

ÇCUK HAKLARI BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi nin Ailenin, Anneliğin, Çocukların ve Gençlerin Korunması başlıklı 10. maddesi şu şekildedir: Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler aşağıdaki hususları kabul ederler: Toplumun doğal ve temel birimi olan aileye, özellikle ailenin kurulması için ve aileye bağımlı çocukların bakım ve eğitiminden sorumlu oldukları sürece, en geniş koruma ve yardımın yapılması gerektiğini kabul ederler. Evlenme, buna istekli olan eşlerin hür rızası ile olmalıdır. Annelere, doğumdan önce ve sonra makul bir süreyle özel bir koruma sağlanmalıdır. Bu dönem içinde, çalışan anneler ücretli izinden ya da yeterli sosyal güvenlik tedbirlerini kapsayan izinden yararlanmalıdırlar. Bütün çocuklar ve gençler yararına, ebeveynlikten ya da başka koşullardan dolayı hiçbir ayrım gözetilmeksizin, özel koruma ve yardım tedbirleri alınmalıdır. Çocuklar ve gençler ekonomik ve sosyal sömürüden korunmalıdır. nların ahlaki değerlerine ya da sağlıklarına zararlı olabilecek, hayatlarını tehlikeye sokabilecek ya da normal gelişmelerini engelleyebilecek işlerde çalıştırılmaları yasalarla cezalandırılmalıdır. Devletler, ayrıca, yaş sınırları koyarak, çocukların bu yaş sınırları altında ücretli olarak çalıştırılmasını yasalarla yasaklamalı ve cezalandırmalıdırlar.

ÇCUK HAKLARI AB Temel Haklar Şartının 24. maddesi çocukların haklarından bahsetmektedir. Madde hükmü uyarınca: Çocuklar, kendi refahları için gerekli olan koruma ve ihtimamdan yararlanma hakkına sahiptir. Görüşlerini serbestçe ifade edebilirler. Bu görüşler, kendi yaşları ve olgunluk düzeylerine uygun olarak kendilerini ilgilendiren konularda dikkate alınır. Kamu makamları veya özel kuruluşlar tarafından çocuklarla ilgili olarak yapılan bütün işlemlerde, çocuğun çıkarlarının en iyi şekilde korunmasına öncelik verilmelidir. Her çocuk, bunun kendi çıkarlarına aykırı olması haricinde anne ve babasının her ikisi ile düzenli olarak kişisel ilişki ve doğrudan temas sürdürme hakkına sahiptir.

ÇCUK HAKLARI Konuya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında bakacak olursak Sözleşme nin Eşler Arası Eşitlik başlıklı 5. maddesinin çocuklara ilişkin bir düzenlemeye yer verdiğini görmekteyiz. Hüküm şu şekildedir: Eşler evlilikte, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesi durumunda, kendi aralarında ve çocukları ile ilişkilerinde bir medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanırlar. Bu madde devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarını engellemez. Görüldüğü üzere çocuklara ilişkin spesifik düzenlemelere yer veren uluslararası insan hakları sözleşmeleri devletlere çocukların bakımı, gelişimi, ekonomik ve sosyal alanda korunması, ayrımcılığa tabi tutulmaması gibi konularda pozitif edim niteliğinde tedbirler alma yükümlülüğü yüklemektedir.

ÇCUK HAKLARI Adı geçen çocuk haklarına yer veren insan hakları sözleşmeleri dışında tamamen çocuklara ilişkin hak ve özgürlüklerin düzenlendiği BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme bulunmaktadır. Sözleşme ABD ve Somali dışında tüm BM üyesi ülkeler tarafından onaylanmıştır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dini inançlarına ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlamaktadır. Sözleşme yaşama, eksiksiz biçimde gelişme, zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma, aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma gibi hakları ihtiva etmektedir. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, kişisel, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki insan haklarını geniş bir biçimde tanımlamaktadır. Bu sözleşmeye yön veren temel ilkeler ayrımcılık yapmama; çocuğun yararının gözetilmesi; yaşama ve gelişme ile düşünce ve görüşlerine değer verilmesi haklarıdır. Sözleşme nin 2. maddesi uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.

ÇCUK HAKLARI Çocuk hukukuna hakim üç temel ilke vardır. Bunlar; Çocuğun yararının önceliği ilkesi Çocuğun kendisini ilgilendiren işlerde söz hakkına sahip olması ilkesi ve Çocuğun olabildiğince anne babasını tanıma ve onlar tarafından bakılıp gözetilme hakkına saygı ilkesidir. Türk Medeni Kanunu m. 346 uyarınca Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hâkim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır. Görüldüğü üzere hüküm çocuğun gelişimi açısından anne baba tarafından önlenemeyecek bir durumun varlığı halinde yargı organını gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılmaktadır.

ÇCUK HAKLARI Kanun un 347. maddesi ise çocuğun korunmasına yönelik şu hükümleri içermektedir; Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hâkim aynı önlemleri alabilir. Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır. Buna göre çocuğun gelişimi ve korunması bakımından zorunluluk arz ettiği takdirde çocuğun bakımı başka bir aileye ya da kuruma verilebilir.

ÇCUĞUN EĞİTİM HAKKI Çocuk hakları ile ilgili üzerinde durulması gereken haklardan birisi de eğitim hakkıdır. Bu hususta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin Ek Birinci Protokolü nün 2. maddesi eğitim hakkını şu şekilde tanımaktadır: Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir.

ÇCUĞUN EĞİTİM HAKKI Avrupa İnsan Hakları Komisyonu na göre Sözleşme özellikle temel eğitimi yani ilköğretimi hedef almaktadır. Yine üniversite öğrencilerine belirli bir öğrenci derneğine kayıt zorunluluğunun getirilmesi ya da yüksek öğrenime seçme sınavı ile öğrenci alınması, AİHM tarafından, eğitim hakkına müdahale olarak sayılmamaktadır. Hüküm gerek devlet okullarını gerekse özel eğitim kurumlarını kapsamına almakta; bununla birlikte devlete özel eğitim kurumları açmak ya da bunların finansmanını sağlamak gibi bir yükümlülük getirmemektedir. Başka bir ifade ile hüküm özel okulların varlığını güvence altına almamaktadır. Hükmün ikinci cümlesi esas olarak devlet okullarındaki ders müfredatı kapsamında anne babanın inanç özgürlüğünü korumayı hedeflemektedir.

ÇCUĞUN EĞİTİM HAKKI AİHM Danimarka da ilköğretim okullarında okutulan zorunlu cinsel eğitim dersinin, eğitim - öğretimin anne babanın dini ve felsefi inancına uygun olarak yapılması yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiasını reddetmiştir. Strasbourg Mahkemesi uyarınca Danimarka Devleti, gerekli görülen bilgilerin uygun zamanda çocuklara verilmesi suretiyle, örneğin evlilik dışında doğan çocuk sayısındaki fazlalık, kürtaj ve zührevi hastalıklar gibi rahatsızlık verici bir çok fenomen karşısında kendilerini uyarmaya çalışmıştır. Kamu makamları, günü geldiğinde çocukların kendilerine bakabilmeleri ve aynı konuda başkalarına dikkat etmeleri ve bilgisizlik nedeniyle kendilerini ve başkalarını güç durumda bırakmamaları için yeterli bilgiyle donatmak istemiştir. Bu konular aslında ahlaki düzen içinde yer alır; ancak bunlar çok genel nitelikte olup, demokratik bir devletin kamu yararı kapsamında görebileceği konulardır. (Kjeldsen, Busk Medsen ve Pedersen / Danimarka )

ÇCUĞUN EĞİTİM HAKKI Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uyarınca devletin eğitim hizmetini sunarken anne babanın dini felsefi inancına saygı göstermesi yeterlidir. Devletin anne babanın dini/felsefi inancı yönünde eğitim verme yükümlülüğü yoktur. Burada önemli olan husus eğitim hizmeti yerine getirilirken devletin anne babanın dini/felsefi inancını incitecek telkinlerde bulunup bu yönde fikir aşılamaktan kaçınmasıdır. ( X / Birleşik Krallık)

ÇCUĞUN EĞİTİM HAKKI AİHM uyarınca Sözleşme nin Birinci Ek Protokolü ile eğitim hakkının tanınması bireyin istediği dilde eğitim görebileceği anlamına gelmemektedir. Nitekim Mahkeme Belçika nın Fransızca konuşulan bölgesinde oturan anne babanın çocuklarına Fransızca eğitim görmesi için bir okul sağlanmamasını Sözleşme ye aykırı bulmamıştır. AİHM uyarınca eğitim hakkıyla ilgili birinci cümle ilk olarak belirli bir zamanda var olan bir eğitim kurumuna girebilme hakkını güvence altına alır; bu hakkın etkili olabilmesi, eğitimden yararlanan kişinin ülkede yürürlükte bulunan kurallara göre tamamladığı eğitimin resmen tanınmasını gerektirir. İkinci cümle ise Devletlerin eğitim ve öğretim alanında annebabaların 'dil' tercihlerine değil, sadece dinsel ve felsefi inançlarına saygı gösterme yükümlülüğünü göstermektedir. (Belçika Dil kulu Davası)

ÇCUĞUN EĞİTİM HAKKI Bununla birlikte AİHM, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde yaşayan Rumlar için Yunanca eğitim yapan ortaokul bulunmamasını; bu ailelerin çocuklarını Güney Kıbrıs Rum Kesimi ndeki okullara göndermesi durumda belirli sıkıntılara maruz kalabilecekleri gerekçesiyle eğitim hakkının ihlali saymıştır. ( Kıbrıs/Türkiye) Başka bir davada Strasbourg Mahkemesi Norveç te var olan ve esas çerçevesi Hristiyanlığa ilişkin bilgilerden oluşan zorunlu din dersi uygulamasını velilerin talebi halinde muafiyet olanağı bulunmasına rağmen Sözleşme ye aykırı bulmuştur. Mahkeme uyarınca kısmi muafiyet talep eden anne - babanın kendi dini veya felsefi inancını açıklama yükümlülüğü bulunmamakla birlikte, muafiyet talebiyle ilgili makul gerekçeler belirtmeleri gerekmektedir. Zaten dini veya felsefi inancını açıklama yükümlülüğünün getirilmesi Sözleşme nin 8. ve 9. maddesinin ihlali sonucunu doğurabilir. Yine de bu makul gerekçeleri sunma yükümlülüğü, anne - babalarda okul yönetiminin kendilerinin dini veya felsefi inançlarının mahrem yönlerini açıklamaya zorlandığı hissi oluşturabilir. Bu söylenenler ışığında Mahkeme, kısmi muafiyet sisteminin anne - babayı haksız şekilde özel yaşamını ifşa etme riskine uğrattığını ve büyük olasılıkla bu talebi yapmaktan vazgeçmelerine neden olacak şekilde ihtilaf olasılığına maruz bıraktığını tespit etmiştir. AİHM uyarınca bazı durumlarda, özelikle de dini nitelikte faaliyetlerle ilgili olarak ayrıştırılmış öğretim yöntemiyle kısmi muafiyetin alanı büyük ölçüde daraltılmaktadır. ( Folgero ve diğerleri/ Norveç )

ÇCUĞUN EĞİTİM HAKKI Mahkeme nin Sözleşme ile güvence altına alınmış eğitim hakkına aykırı bulduğu diğer bir husus öğrencilere disiplin amacıyla bedensel ceza verilmesidir. layda okula giderken mezarlığı kullanan bir öğrencinin bu sebeple disiplin amaçlı bedensel cezaya tabi tutulmak için müdür yardımcısının yanına çağrılması, ancak cezayı kabul etmemesi sonucunda cezayı kabul edene dek okuldan uzaklaştırılması söz konusudur. Mahkeme uyarınca çocuğun okula dönüşü, hükümetin saygı göstermekle yükümlü olduğu anne - babanın kanaatlerine aykırı hareket etmeleriyle mümkündür. Bu şekilde belirlenen eğitim kurumlarına girme şartının, makul olduğu söylenemez. Mahkeme, başvurucuların Birinci Protokol ün 2. maddesinin ikinci cümlesindeki anne-babanın dinsel ve felsefi inançlarına saygılı eğitim hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır. (Campbell ve Cosans / Birleşik Krallık ).

ÇCUK İSTİHDAMI Bu hususta üzerinde durulması gereken diğer bir konu çocuk istihdamı sorunudur. Nitekim AB Temel Haklar Şartı nın 32. maddesi uyarınca: Çocuk işçi çalıştırılması yasaktır. Gençler için daha elverişli olabilecek kurallar saklı kalmak üzere ve sınırlı istisnalar dışında istihdam edilmek için asgari yaş sınırı, zorunlu eğitimin tamamlanması için belirlenen asgari yaştan daha düşük olamaz. İşe alınan gençler, yaşlarına uygun çalışma koşullarında çalıştırılmalı ve ekonomik sömürüye ve emniyetlerine, sağlıklarına veya fiziksel, ruhsal, ahlaki veya sosyal gelişimlerine zarar verme olasılığı bulunan veya eğitimlerini engelleyebilecek her türlü işe karşı korunmalıdır.

ÇCUK İSTİHDAMI Bu hususta ayrıca Türkiye nin de taraf olduğu IL nun 182 sayılı Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve rtadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi bulunmaktadır. Sözleşme 18 yaşının altındaki herkesi çocuk olarak kabul etmektedir. Sözleşme nin 1. maddesi uyarınca Bu Sözleşmeyi onaylayan her üye ülke acil bir sorun olarak en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin yasaklanmasını ve ortadan kaldırılmasını temin edecek ivedi ve etkin önlemleri alır.

ÇCUK İSTİHDAMI Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca en kötü biçimdeki çocuk işçiliği ifadesi şu anlamlara gelmektedir: Çocukların alım-satımı ve ticareti, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştırılması ve askeri çatışmalarda çocukların zorla ya da zorunlu tutularak kullanılmasını da içerecek şekilde zorla ya da mecburî çalıştırılmaları gibi kölelik ve kölelik benzeri uygulamaların tüm biçimleri; Çocuğun fahişelikte, pornografik yayınların üretiminde veya pornografik gösterilerde kullanılmasını, bunlar için tedarikini ya da sunumu;

ÇCUK İSTİHDAMI Çocuğun özellikle ilgili uluslararası anlaşmalarda belirtilen uyuşturucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal olmayan faaliyetlerde kullanılmasını, bunlar için tedariki ya da sunumu; Doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan iş. Her Üye, en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin öncelikli olarak ortadan kaldırılması için eylem programlarını belirler ve uygular.

ÇCUK İSTİHDAMI Konuya iç hukuk açısından bakacak olursak bu hususta 4857 sayılı İş Kanunu nun 71. maddesi bize yol gösterici niteliktedir. Hüküm uyarınca: n beş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak, on dört yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış olan çocuklar, bedensel, zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler. Çocuk ve genç işçilerin işe yerleştirilmelerinde ve çalıştırılabilecekleri işlerde güvenlik, sağlık, bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişmeleri, kişisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır. Çocuğun gördüğü iş onun okula gitmesine, mesleki eğitiminin devamına engel olamaz, onun derslerini düzenli bir şekilde izlemesine zarar veremez.

ÇCUK İSTİHDAMI n sekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile on beş yaşını tamamlamış, ancak on sekiz yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, on dört yaşını bitirmiş ve ilk öğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşulları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından altı ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir. Temel eğitimi tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuz beş saatten fazla olamaz. Ancak, on beş yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre günde sekiz ve haftada kırk saate kadar artırılabilir. kula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde iki saat ve haftada on saat olabilir. kulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma süreleri yukarıda birinci fıkrada öngörülen süreleri aşamaz.

ÇCUK İSTİHDAMI İş Kanunu nun 72. maddesi uyarınca: Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır. Kanun un 73. maddesi ise çocukların gece çalışmalarına ilişkin bir takım kısıtlamalar getirmektedir. Hüküm şu şekildedir: Sanayiye ait işlerde on sekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaktır. n sekiz yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

ÇCUK İSTİHDAMI Bu hususta Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik bulunmaktadır. Çocuk işçilerin çalışmasına izin verilen hafif işler, genç işçilerin çalışmasına izin verilen işler ve 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçilerin çalıştırılabileceği işler Yönetmelik te belirtilmiştir. Yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca: Çocuğun ve genç işçinin işe yerleştirilmesinde ve çalışması süresince güvenliği, sağlığı, bedensel, zihinsel, ahlaki ve psiko-sosyal gelişimi, kişisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır. Çocuk ve genç işçiler, okula devam edenlerin okula devamları ile okuldaki başarılarına engel olmayacak, meslek seçimi için yapılacak hazırlıklara ya da yetkili makamlar tarafından yeterliliği kabul edilen mesleki eğitime katılmasına engel olmayacak işlerde çalıştırılabilirler. İşverenler çocuk ve genç işçilerin tecrübe eksikliği, mevcut veya muhtemel riskler konularında bilgisizlik veya tamamen gelişmiş olmamalarına bağlı olarak gelişmelerini, sağlık ve güvenliklerini tehlikeye sokabilecek herhangi bir riske karşı korunmalarını temin edeceklerdir.

ÇCUK İSTİSMARI Çocuklarla ilgili diğer önemli bir husus bunların özellikle cinsel istismara karşı korunmalarıdır. Bu husus çocukların tam ve sağlıklı fiziksel ve ruhsal gelişimleri için hayati önem arz etmektedir. Bu hususta çocukların cinsel olarak istismar edilmesinin kanuni düzenlemelerle yasaklanması ve bu fiillerin cezalandırılmasının kesin bir gereklilik olduğu ortadadır. Yine çocukların müstehcen ürünlerle temasının önüne geçilerek, onların zihinsel ve bedensel gelişimleri ile sağlıklarının olumsuz olarak etkilenmemesi önemlidir.

ÇCUK İSTİSMARI Çocuğun cinsel istismarı bir suç tipi olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 103. maddesinde düzenlenmiştir. Hüküm uyarınca: (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden; a) nbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, Anlaşılır. (2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (3) (Değişik: 29/6/2005 5377/12 md.) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

ÇCUK İSTİSMARI (4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. (5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, on beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. (7) Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine veya ölümüne neden olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur. TCK nın 104. maddesi ise Reşit lmayanla Cinsel İlişki Suçunu düzenlemiştir. Hüküm uyarınca, Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. TCK m. 6/1-b uyarınca, çocuk deyiminden henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi anlaşılır.

ÇCUK İSTİSMARI Çocuk istismarını önlemek amacıyla BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme nin Çocuk Fahişeliği, Pornografisi ve Satışı ile İlgili Çocuk Hakları Sözleşmesi ne Ek İhtiyari Protokolü bulunmaktadır. Sözleşme nin 1. maddesi Taraf Devletlerin çocuk satışını, çocuk fahişeliğini ve çocuk pornografisini bu Protokol uyarınca yasaklayacaklarını hükme bağlamaktadır. Protokoldeki tanımlar ise şu şekildedir: (a) Çocuk satışı; herhangi bir şahıs veya bir grup şahıs tarafından, ücret ya da başka herhangi bir şey karşılığında bir çocuğun başka birine devredildiği herhangi bir fiil veya işlem anlamına gelmektedir. (b) Çocuk fahişeliği; bir çocuğun ücret veya başka herhangi bir şey karşılığında cinsel faaliyetlerde kullanılması demektir. (c) Çocuk pornografisi; çocuğun gerçekte veya taklit suretiyle bariz cinsel faaliyetlerde bulunur şekilde herhangi bir yolla teşhir edilmesi veya çocuğun cinsel uzuvlarının, ağırlıklı olarak cinsel amaç güden bir şekilde gösterilmesi anlamına gelir.

ÇCUK İSTİSMARI Bu hususta çocuk istismarının en yoğun biçimde yaşandığı alanlardan birisi olan çocukların kanuni yaştan önce evlendirilmelerinin önüne geçmek için devlet gerekli tedbirleri almalıdır. Nitekim TMK m. 124 uyarınca: Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple on altı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. lanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.

ÇCUK İSTİSMARI Evli ve 18 yaşından küçük olanlar açısından evliliğin varlığı TCK m. 26/2 de düzenlenen ilgilinin rızası kapsamında ele alınacağından ortada bir hukuka uygunluk sebebi olması sebebiyle reşit olmayanla cinsel ilişki suçu gerçekleşmez. Bununla birlikte ortada cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir etkenin bulunması halinde ise mağdurun evli olup olmadığına bakılmaksızın çocuğun cinsel istismarı suçu oluşur. Mahkeme kararıyla 18 yaşından önce reşit olanlar için de ceza hukuku açısından durum TCK m. 6/1-b hükmü karşısında yukarıdaki şekildedir.

ÇCUK PRNGRAFİSİ Çocukların sağlıklı zihinsel ve bedensel gelişimlerinin sağlanması, onların pornografik içerikli materyallerin üretim aşamalarından da korunmasını gerektirmektedir. Bu hususta Türkiye nin de imzalamış ve onaylamış olduğu Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleşmesi aşağıda belirtilen halleri taraf devletlerin suç olarak nitelendirerek gerekli önlemleri almalarını öngörmektedir:

ÇCUK PRNGRAFİSİ Başka bir bilgisayar sistemi ile dağıtılması amaçlı, çocuk pornografisi üretimi Bir bilgisayar sistemi vasıtasıyla çocuk pornografisinin elde edilmesinin sağlanması. Bir bilgisayar sistemi ile çocuk pornosunun dağıtımı, iletilmesi veya aktarılması Kendi veya başka bir kişi için, bir bilgisayar sistemi ile çocuk pornosunun temin edilmesi Bir bilgisayar veri depolama ortamında veya bir bilgisayar sisteminde çocuk pornografisinin mülkiyeti

ÇCUK PRNGRAFİSİ Yine Sözleşme uyarınca çocuk pornografisi teriminden anlaşılması gereken şunlardır; Cinsel davranışta bulunan reşit olmayan bir kişinin varlığı Cinsel davranışta bulunan reşit olmayan bir kişi gibi gözüken kişinin varlığı Cinsel davranışta bulunan reşit olmayan bir kişiyi tasvir eden gerçekçi resimlerin varlığı Görüldüğü üzere materyalde gerçek bir çocuk kullanılmasa dahi çocuk izlenimi veren bir görüntü ya da resim de çocuk pornografisinin varlığı için yeterli sayılmaktadır. Bunun sebebi bu iki durumda gerçek anlamda çocuk yer almasa da algısal olarak çocuğun istismar edilmesidir.

ÇCUK PRNGRAFİSİ Çocuk pornografisi Türk Ceza Kanunu nun düzenlenmiştir. Hüküm şu şekildedir: 226. maddesinde a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten, b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten, c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden, d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren, e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan, f) Bu ürünlerin reklamını yapan, Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

ÇCUK PRNGRAFİSİ (2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. (7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz..

ÇCUK PRNGRAFİSİ Görüldüğü üzere Türk Ceza Kanunu nda müstehcenlik kapsamında çocuklar iki şekilde korunmaktadır: Müstehcen materyallere çocukların erişiminin engellenmesi ve; Müstehcen materyallerde çocukların kullanılmasının engellenmesi Hemen belirtelim müstehcen nitelikte çocuk tasvirlerine yer veren eserin bilimsel eser nitelikte olması hukuka uygunluk sebebi olarak belirtilmiştir.

ÇCUK PRNGRAFİSİ AİHM on iki yaş ve üstü çocuklara yönelik hazırlanmış ve müstehcen öğeler barındıran bir kitabın yasaklanması ve imha edilmesi neticesinde önüne gelen olayda kitabın hedeflediği okuyucu kitlesine vurgu yaparak özellikle on iki ila on sekiz yaş aralığındaki çocuklara yönelik hazırlandığının altını çizmiş; kitabın çocuklar ile büyüme çağındaki gençler üzerinde ahlaki değerleri bozucu etkileri olabileceğinin düşünülmesinde haklı sebep olduğunu belirtmiş ve ulusal makamların müdahalesinin Sözleşme nin 10. maddesine aykırılık teşkil etmediğine hükmetmiştir (Handyside/Birleşik Krallık). Gerçekten de davaya konu olan kitabın çocuklara yönelik bir eser olması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin verdiği kararda önemli bir faktör olmuştur.

ÇCUK PRNGRAFİSİ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne gelen diğer bir davada da konu olan resimlerde özellikle hayvanlar ve insanlar arasındaki cinsel ilişkilerin kaba bir tarzda betimlendiğinin üzerinde durmuş, bu resimlerin herhangi bir giriş ücreti veya yaş sınırı konulmaksızın herkesin görebilmesine açık tutulduğu bir sergide gösterildiklerinin altını çizmiş ve ulusal makamların yapmış olduğu müdahaleyi Sözleşme ye aykırı bulmamıştır. Burada özellikle müstehcen eserlerin yasaklanması açısından müdahalenin hukuka uygun olması sonucuna genel ahlakın korunması amacı kadar çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin korunması hususu da etkili olmuştur. ( Muller ve diğerleri / İsviçre)