BİLGİ NOTU. KONU : Anayasa Mahkemesi nin Mecburi Hizmet in Anayasa ya Aykırılığı Hakkında Verdiği Gerekçeli Karar.

Benzer belgeler
ZORUNLU DEVLET HİZMETİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve günlü ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU :

19 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Mahkemesi Başkanlığından: Karar Sayısı : Karar Günü : 23

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

HEMŞİRELİK KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARI - 5 ŞUBAT

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete tarih/sayı: /25526 Esas Sayısı : 2004/52 Karar Sayısı : 2004/94 Karar Günü :13.7.

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2007/97. Karar Sayısı : 2010/32

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay Onbirinci Daire

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI

Hayatımız limitli ama öğrenebileceklerimiz limitsizdir

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN MAHKEME : İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi

11 Aralık 2007 SALI. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU :

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

Bu belge sitesinden görüntülenmektedir. 28 Şubat 2014 CUMA Resmi GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2008/37. Karar Sayısı: 2010/116

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

30 Aralık 2006 tarih ve (5. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır.

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

SİRKÜLER İstanbul,

: 2009/27 : 2010/9 : RAZ YOLUNA BA

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ GEÇERSİZ FESHİN DÜZENLENDİĞİ 4857 SAYILI YASANIN 21 İNCİ MADDESİNDE YER ALAN DÖRT AYA KADAR İBARESİNİ ANAYASAYA AYKIRI BULMADI

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Anayasa Mahkemesi Kararı. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ankara 5. İş Mahkemesi

(SÖZLEŞMELİ İSTİHDAM EDİLEN SAĞLIK PERSONELİNİN YÖNETİCİ KADROYA ATANMASINDA ÖLÇÜT BELİRLENMEMİŞ OLMASI SEBEBİYLE İPTAL KARARI VERİLMİŞTİR)

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2011/83 Ref: 4/83

YABANCI SAĞLIK MESLEK MENSUPLARININ TÜRKİYE DE ÖZEL SAĞLIK KURULUŞL

ASİSTANLARIN HAKLARI VE SORUMLULUKLARI. Av. Kürşat Bafra

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

5 Haziran 2009 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2005/40. Karar Sayısı : 2009/17

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 2. Vergi Mahkemesi

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

YABANCI SAĞLIK MESLEK MENSUPLARININ TÜRKİYE DE ÖZEL SAĞLIK KURULUŞL

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2015/4614 Karar No : 2018/49

Vekili: Av. Rabia Can, Cumhuriyet İş Merkezi Kat:4 No:178 -ERZURUM

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU YD İtiraz No : 2016/1256

ANAYASA MAHKEMESİNİN BELEDİYE MECLİSLERİNİN VERGİ TUTARLARINI BELİRLEME YETKİSİNE İLİŞKİN KARARI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

T. C. YÜK SEKÖ Ğ RETİM KURULU BAŞKANLIĞI. B.30.0.PER O 3 - M Araştırma Görevlilerinin istihdamı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

Anayasa Mahkemesi, 13 Ekim 2012 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede. yayımlanan tarihli ve E:2011/38; K:2012/89 sayılı Kararında Vergi

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARI 4924 SAYILI KANUNA TABİ SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONELİ ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

ANAYASA MAHKEMESİ VERGİSİNİ ÖDEMEYENLERE EK TARHİYAT YAPILMAMASI ANCAK VERGİSİNİ ZAMANINDA ÖDEYENLERE İADE DE YAPILMAMASI KURALINI İPTAL ETTİ

TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNU NA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

27 Eylül 2008 CUMARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ALT İŞVERENLİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KARAR VE İLAM HARCINA İLİŞKİN İPTAL KARARI

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2010/104 Karar Sayısı : 2011/180 Karar Günü : R.G. Tarih-Sayı : İTİRAZ YOLUNA

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

BİLİRKİŞİ GÖRÜŞÜNE BAŞVURULMASINA VE BİLİRKİŞİLERİN GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMELERİNE İLİŞKİN ESAS, USUL VE İLKELER

Transkript:

BİLGİ NOTU KONU : Anayasa Mahkemesi nin Mecburi Hizmet in Anayasa ya Aykırılığı Hakkında Verdiği Gerekçeli Karar. 1- Resmi Gazete nin 26 Şubat 2011 günlü sayısında Anayasa Mahkemesi nin (AYM) Mecburi Hizmet ile ilgili gerekçeli kararı yayımlanmıştır. (EK) 2- Anayasa ya aykırılık iddiası ve iptal istemiyle AYM ye başvuran Ankara 7. İdare Mahkemesi başvuru gerekçesinde: a. Çalışma hürriyeti, kişilerin öğrenim ve mesleklerini seçme hakları ve temel insan hakları çerçevesinde, kişilerin tercih ederek mezun oldukları yüksek öğretim kurumunun sağladığı, serbest meslek statüsünün engellenmesinin mümkün olmadığı, b. Sadece burslu veya zorunlu hizmet yükümlülüğü altında öğrenim, doktora vb. çalışma yapanlara uygulanabilecek bir durum olan zorunlu hizmetin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmak üzere başvuranlara uygulanabileceği, c. Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma yolunda başvurusu bulunmayan tıp fakültesi mezunlarının serbest ve özel olarak çalışma veya hiç çalışmayarak sadece Tıpta Uzmanlık, doktora vb. bir sınava hazırlanmayı tercih etme haklarının ortadan kaldırılması ile, talep olmadan zorunlu hizmet kurasına tabi tutulmalarının, Anayasa ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin 4. maddesindeki zorla çalıştırma yasağına aykırı olduğu belirtilmiştir. 3- AYM kararında, 13.3.2006 gün, E:2006/21, K:2006/38 sayılı kararına * göndermede bulunulmuş, tabipler ile uzman tabiplere de her eğitimleri için getirilen vatandaşlık ödevi kapsamındaki Devlet hizmeti yükümlülüğünün tabiplerin çalışma özgürlüğünün ölçülülük ilkesine aykırı olarak sınırlandırılması olarak nitelendirilemeyeceği belirtilerek oyçokluğu ile istemin reddine karar verilmiştir. 4- AYM nin ret kararına karşı oy veren üyeler ise gerekçelerinde, itiraz konusu kuralla getirilen devlet hizmeti yapma yükümlülüğünün olağanüstü koşullardan kaynaklanan ve bunlarla sınırlı geçici bir yükümlülük olmaması nedeniyle bu durumun Anayasa nın 18. maddesi ile yasaklanan zorla çalıştırma niteliğinde olduğunu belirtmişlerdir. Gerekçede düzenlemenin ayrıca Anayasa nın çalışma özgürlüğünü düzenleyen 48. maddesine aykırı olduğu ifade edilmiştir. * Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması karşısında, Ülkenin her yöresinde sağlık hizmetlerinden yararlanılabilmesini sağlamak amacıyla tabiplerin Devlet hizmeti ile yükümlü kılındığı ve niteliği gereği sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde ortaya çıkacak eksiklik ve gecikmelerin telafisi olanaksız sonuçlara yol açacağı hususları dikkate alındığında, ülke ihtiyaçlarının söz konusu Devlet hizmeti yükümlülüğünü zorunlu kıldığı Sayfa 1 / 6

EK 26 Şubat 2011 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27858 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2007/24 Karar Sayısı : 2010/113 Karar Günü : 16.12.2010 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 7. İdare Mahkemesi (E:2007/24, E:2007/25) İTİRAZLARIN KONUSU: 21.6.2005 günlü, 5371 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Tababet ve Şuabatı San atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un; 1-1. maddesiyle 7.5.1987 günlü, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu na eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrasının, 2-2. maddesiyle 3359 sayılı Yasa ya eklenen Geçici Madde 6 nın, Anayasa nın 5., 10., 11., 13. ve 18. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Tabip olan davacıların Devlet hizmeti yükümlülüğü kurasına tabi tutulmalarına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, itiraz konusu kuralların Anayasa ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali için başvurmuştur. II- İTİRAZLARIN GEREKÇESİ Başvuru kararlarının gerekçe bölümü şöyledir: Anayasanın çalışma hürriyeti ve kişilerin öğrenim ve mesleklerini seçme hakları ve temel insan hakları çerçevesinde, kişilerin tercih ederek mezun oldukları Yüksek öğretim kurumunun, salt mezun olunması nedeniyle sağladığı, serbest meslek statüsünün (doktor diş hekimi, veteriner, eczacı, mühendis, kimyager vb) engellenmesi mümkün değildir. İlgililer mezun oldukları okulun kendileri için sağladığı mesleki unvan (örneğin makina mühendisi) nedeniyle serbest veya kamuda çalışmak isteyebilirler. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmak isteyenlerin, ilgili kurum mevzuatı ile belirlenen objektif ölçütler ve mevzuatla getirilen koşulları taşımaları, özel ve serbest olarak mesleklerini icra etmek isteyenlerin ise, meslek odalarınca belirlenen (staj vb) koşulları yerine getirmeleri esastır. Bazı meslek gruplarında ise özel büro, ofis vb. işyerlerinin açılması için mezuniyet ile alınan görev unvanı yeterli olmaktadır. Zorunlu hizmet ise, sadece burslu veya zorunlu hizmet yükümlülüğü altında öğrenim, doktora vb. çalışma yapanlara uygulanabilecek bir durum olmakla birlikte, ülkenin temel gereksinimleri ve devletin ana işlevlerini (Eğitim, sağlık, asayiş gibi) dengeli ve coğrafî bölgeler açısından eşit yürütebilmesi için, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmak (olayda doktor olarak atanmak) üzere başvuranlara, gereksinim olan bölgeler için, mecburi hizmet yükümlülüğü getirilerek, kura çektirilmesi yolunda, yasal düzenleme yapılması, hususu da kabul edilebilir. Zira, bu şekilde, Tıp Fakültesini bitirerek, kamu kurumlarına doktor olarak atanmak için başvuran kişinin, sadece görev yeri kura ile saptanmaktadır. Ancak, Kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma yolunda başvurusu bulunmayan bir tıp fakültesi mezununun, serbest ve özel olarak (yurt içi veya yurt dışında) çalışma veya hiç çalışmayarak sadece Tıpta Uzmanlık, doktora vb. bir sınava hazırlanmayı tercih etme hakkının, Yasa ile dahi ortadan kaldırılması ve talep olmadan zorunlu hizmet kurasına tabi tutulması, Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4. maddesindeki zorla çalıştırma yasağına, açıkça aykırıdır. Dava, Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan davacının, zorunlu Devlet Hizmeti yükümlülüğü için 30.9.2005 tarihinde kuraya tabi tutulması işleminin iptali ile 5371 sayılı Kanunla Çeşitli Kanunlara eklenen Ek Madde 3, 4, 5, 6 ve Geçici 6. maddenin Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi ne gönderilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Anayasanın 5. maddesinde;... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamak devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Anayasanın 2 nci maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin sosyal bir devlet olduğu, 10 uncu maddesinde,...herkesin... ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, 18 inci maddesinde zorla çalıştırmanın yasak olduğu, ancak ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğinde beden ve fikir çalışmalarının zorla çalıştırma sayılmayacağı, belirtilmektedir. 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Sağlık kurum ve kuruluşları yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık Bakanlığı nca, diğer ilgili Bakanlıkların da görüşü alınarak planlanır, koordine edilir, mali yönden desteklenir ve geliştirilir... Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır... Sağlık Bakanlığı sağlık ve yardımcı sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak Sayfa 2 / 6

Sayfa 3 / 6 No: 343-2011 / 8 üzere istihdam planlaması yapar, ülke ihtiyacına uygun nitelikli sağlık personeli yetiştirilmesi amacıyla hizmet öncesi eğitim programları için Yükseköğretim Kurulu ile koordinasyon sağlar... hükümlerine yer verilerek sağlık hizmetlerinin temel esasları belirlenmiştir. 5.7.2005 tarih ve 25866 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5371 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Kanununa eklenen, Ek 3 üncü maddede İlgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan ilçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik sıralamasında yer alan;... sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler hükmü, aynı Kanuna eklenen ek 4 üncü maddede Tıp fakülteleri dekanlıkları ve eğitim hastaneleri baştabiplikleri, mezun olan veya uzman tabiplerin isim ve adreslerini on beş gün içinde Sağlık Bakanlığına bildirmekle yükümlüdürler... Eş durumu ve sağlık mazereti nedeniyle yapılacak atamalar hariç personelin görev yerleri, tercih hakkı verilmek sureti ile kurayla belirlenir Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personel, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemezler hükmü, aynı Kanunun 2 nci maddesiyle anılan Kanuna eklenen Geçici 6 ncı maddesinde ise Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte tıp fakültelerinde öğrenim görenler ile tıpta uzmanlık ve yan dal uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar bu Kanunun Ek 3 üncü maddesi hükümlerine göre Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler hükmü, yer almaktadır. Yukarıda açık hükmüne yer verilen yasal düzenleme ve 5371 sayılı Yasanın Devlet Hizmeti yükümlülüğünün getirilmesine ilişkin gerekçesi incelendiğinde, tıp fakültesi mezunlarından, kamu kurum ve kuruluşlarında doktor olarak atanma başvurusunda bulunulması halinde, başvuruların zorunlu hizmet kurasına tabi tutulması yolundaki yasal düzenlemenin, ülkenin doktor gereksinimi gözetildiğinde, devletin pozitif ödev yükümlülüğü kavramı içinde kabulü mümkündür. Ancak, tüm tıp fakültesi mezunlarının, dekanlık ve baştabipliklerden mezun olanların isimlerinin 15 gün içerisinde Sağlık Bakanlığına bildirilmesinin istenmesi ve maddenin...devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personel bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemezler yolundaki hükmü, Anayasanın 5, 10, 11 ve 18. maddelerine aykırıdır. Zira, maddenin anılan hükmü ile tıp fakültesinden mezun olanlara, zorunlu çalışma uygulaması getirilmek suretiyle Anayasanın 18. maddesinde yer alan, zorla çalıştırma yasağı ihlal edilmiş olmaktadır. Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlükler ancak, Anayasanın özüne ve ruhuna uygun olarak, Yasa ile sınırlanabilir. Anayasanın zorla çalıştırma yasağına ilişkin hükmü ve temel insan hak ve hürriyetlerinden olan çalışma hürriyetinin, Yasa ile sınırlanması sırasında da, kamusal gereklilikler ile temel insan hak ve özgürlükleri yönünden ölçülülük ilkesi gözetilerek düzenleme, yapılması esastır. Yasa ile mecburi hizmet yükümlülüğü getirilmesi kamusal gereklilik içinde değerlendirilebilirse de, zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden... mesleklerini icra edemezler yolundaki düzenleme amaca ulaşmak için ölçülülük ilkesinin ihlalini oluşturmaktadır. Anayasa Yargısı Kararlarında da, değinildiği üzere, temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalarda, orantılılık ilkesi açısından, aracın kullanılması, amaca ulaşmak için elverişli olmalıdır. Ayrıca, aracın kullanılması, amaca ulaşmak için zorunlu olmalıdır. Yani yasa ile temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahale ile yaratılan durum dışında, amaca ulaşmak için başka bir yol bulunmaması gerekir. Olayda ise, zorunlu hizmet uygulaması orantılılık içerisinde kabul edilebilirse de, mesleğini icra edememe ve talebi olmayanları dahi zorla çalıştırma, biçimindeki, uygulama, sağlık hizmeti sunumunda son ve zorunlu, tek seçenek olarak kalan bir uygulama olmayıp, Sağlık Bakanlığı tarafından tercih edilerek, tıp fakültesi mezunlarının temel hak ve özgürlüklerini ihlal eden bir uygulamadır. Açıklanan nedenlerle, Anayasanın 152. maddesinin birinci, 2949 sayılı Yasanın 28. maddesinin ikinci fıkraları uyarınca, bir davaya bakmakta olan Mahkemenin, taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, tarafların bu konudaki iddia ve savunmalarını ve kendisini bu kanıya götüren görüşünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesi ne itirazen başvurması olanağı sağlandığından, dava konusu işlemin tesisinde esas alınan 5371 sayılı Yasa ile Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa eklenen Ek madde 3, 4, 5, 6 ve Geçici 6. maddenin Anayasaya aykırı olduğu iddiası ile açılan davada, yukarıda belirtilen nedenlerle Ek 4. maddesinin 3. fıkrasının ve Geçici 6. maddenin Anayasaya aykırı olduğu ve bu nedenle Anayasa Mahkemesine gönderilmesine, 1.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları İtiraz konusu kuralların yer aldığı 5371 sayılı Yasa ile 7.5.1987 günlü, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu na eklenen Ek Madde 4 ile Geçici Madde 6 şöyledir: EK MADDE 4- Tıp fakülteleri dekanlıkları ve eğitim hastaneleri baştabiplikleri mezun olan veya uzmanlık ve yan dal uzmanlık öğrenimini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin isim ve adreslerini onbeş gün içinde Sağlık Bakanlığına bildirmekle yükümlüdürler. Diploma ve uzmanlık belgelerinin Sağlık Bakanlığınca tescil işlemlerini müteakip en geç iki ay içerisinde, Devlet hizmeti yükümlülüğü olan personel, atama yerleri ve atama işlemine ilişkin süreç internet sayfasında ilân edilir. Bu ilân tebligat yerine geçer. Eş durumu ve sağlık mazereti nedeniyle yapılacak atamalar hariç personelin görev yerleri, tercih hakkı verilmek sureti ile kurayla belirlenir. Atama sonuçlarının internet sayfasında ilânını müteakip, gerekli hallerde belgelerini tamamlamak üzere ilgili personele yirmi gün süre verilir. Devlet hizmeti yükümlülük süresi, personelin atandığı yerde göreve katılması ile başlar. Belge ile ispatı mümkün zorunlu sebepler olmaksızın süresi içinde göreve başlamayanlar ile başladıktan sonra ayrılanların görev yapmadıkları gün sayısı Devlet hizmeti yükümlülük süresine ilave edilir. Ancak ilave edilen süre, atama yerine göre belirlenen asıl süreden fazla olamaz.

Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personel, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemezler. GEÇİCİ MADDE 6- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte tıp fakültelerinde öğrenim görenler ile tıpta uzmanlık ve yan dal uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar bu Kanunun ek 3 üncü maddesi hükümlerine göre Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler. B- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları Başvuruda Anayasa nın 5., 10., 11., 13. ve 18. maddelerine dayanılmış, 48. ve 56. maddeleri ise ilgili görülmüştür. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü nün 8. maddesi uyarınca, Tülay TUĞCU, Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, A.Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Osman Alifeyyaz PAKSÜT ün katılımlarıyla 21.3.2007 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantılarında, dosyalarda eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir. V- BİRLEŞTİRME KARARI 2007/25 esas sayılı davanın, aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle 2007/24 esas sayılı dava ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasının kapatılmasına, esas incelemenin 2007/24 esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine 21.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir. VI- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararları ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralları, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararlarında, Anayasa nın çalışma hürriyeti ve kişilerin öğrenim ve mesleklerini seçme hakları ile temel insan hakları çerçevesinde öğretim kurumlarından mezun olan kişilerin mesleklerini serbestçe icra etmelerinin engellenemeyeceği, ülkenin doktor gereksinimi gözetildiğinde tıp fakültesi mezunlarından kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmak isteyenlerin zorunlu hizmet kurasına tabi tutulmasının Devletin pozitif ödev yükümlülüğü kapsamı içinde kabul edilebileceği, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma yolunda bir başvurusu bulunmayan doktorların zorunlu hizmete tabi kılınmasının ise Anayasa ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4. maddesindeki zorla çalıştırma yasağına aykırı olduğu, temel hak ve özgürlüklerin yasa ile sınırlandırılmasında ölçülülük ilkesi nin gözetilmesinin zorunlu olduğu, zorunlu hizmet yükümlülüğü yerine getirilmeden tabiplerin mesleklerini icra edemeyeceklerini öngören düzenlemenin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, mesleğini icra edememe ve talebi olmayanları dahi zorla çalıştırma biçimindeki uygulamanın sağlık hizmeti sunumunda son ve zorunlu tek seçenek olmadığı, Sağlık Bakanlığı tarafından tercih edilen bu uygulamanın tıp fakültesi mezunlarının temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği, bu nedenle itiraz konusu kuralların Anayasa nın 5., 10., 11., 13. ve 18. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. A- 5371 sayılı Yasa ile 3359 sayılı Yasa ya eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrasının incelenmesi İtiraz konusu kuralla, Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personelin, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemeyecekleri öngörülmüştür. 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun un 29. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi yasaların, kanun hükmünde kararnamelerin ve TBMM İçtüzüğü nün Anayasa ya aykırılığı konusunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmak zorunda değildir. İstemle bağlı kalmak koşuluyla başka gerekçe ile de Anayasa ya aykırılık incelemesi yapabileceğinden, iptali istenen kuralla ilgisi nedeniyle Anayasa nın 48. ve 56. maddeleri yönünden de inceleme yapılmıştır. Anayasa kuralları etki ve değer bakımından eşit olup hangi nedenle olursa olsun birinin ötekine üstün tutulmasına olanak bulunmadığından, bunların bir arada ve hukukun genel kuralları göz önünde tutularak uygulanmaları zorunludur. Anayasa nın 5. maddesinde, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak, Devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Anayasa nın 2. maddesinde belirtilen sosyal hukuk devleti ilkesini sağlık hizmetleri alanında somutlaştıran Anayasa nın 56. maddesinde de, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, Devletin herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak, insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği ve Devletin bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği belirtilmiştir. Anayasa nın 48. maddesinde herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, 18. maddesinde de hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı ve angaryanın yasak olduğu, şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar ile olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetlerin, ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmalarının, zorla çalıştırma sayılmayacağı belirtilmiştir. Anayasa nın 13. maddesinde, Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. denilmektedir. Sayfa 4 / 6

Sayfa 5 / 6 No: 343-2011 / 8 Anayasa kurallarının bir arada ve hukukun genel kuralları göz önünde tutularak uygulanması zorunlu olduğundan, Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personelin, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemeyeceklerini öngören düzenlemenin Anayasa nın 5., 13. ve 18. maddelerine aykırı olduğu savının Anayasa nın konuya ilişkin yukarıda yer verilen diğer maddeleri ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. 5371 sayılı Yasa ile 3359 sayılı Yasaya eklenen ek 3. maddeyle, tabip ve uzman tabip unvanını kazananlara Devlet hizmeti yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 13.3.2006 günlü, E:2006/21, K:2006/38 sayılı kararıyla herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması karşısında, Ülkenin her yöresinde sağlık hizmetlerinden yararlanılabilmesini sağlamak amacıyla tabiplerin Devlet hizmeti ile yükümlü kılındığı ve niteliği gereği sağlık hizmetlerini n yerine getirilmesinde ortaya çıkacak eksiklik ve gecikmelerin telafisi olanaksız sonuçlara yol açacağı hususları dikkate alındığında, ülke ihtiyaçlarının söz konusu Devlet hizmeti yükümlülüğünü zorunlu kıldığı kabul edilmiş ve tabipler ile uzman tabiplere her eğitimleri için getirilen vatandaşlık ödevi kapsamındaki Devlet hizmeti yükümlülüğünün tabiplerin çalışma özgürlüğünün ölçülülük ilkesine aykırı olarak sınırlandırılması olarak nitelendirilemeyeceği belirtilmiştir. Tabipler ve uzman tabipler için öngörülen Devlet hizmeti yükümlülüğünün amacı gözetildiğinde, bu amaca ancak, bu yükümlülüğün yerine getirilmesi ile ulaşılabileceği açıktır. Bu nedenle yasa koyucu tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlayıcı önlemler alınması doğaldır. Tabip ve uzman tabiplerin Devlet hizmeti yükümlülüğünü tamamlamadan mesleklerini icra edemeyecekleri yolunda getirilen itiraz konusu kural, bu kapsamda olup Devlet hizmeti yükümlülüğünün ülke çapında eksiksiz bir şekilde uygulanması amacını gerçekleştirmeye yöneliktir. Bu yönüyle, Anayasaya uygunluk denetiminde ölçülülük ilkesi bakımından gözetilen, bir yasa kuralıyla ulaşılmak istenen amaç ile bu amacı gerçekleştirmeye yönelik araç ilişkisi çerçevesinde, tabiplerin Devlet hizmeti yükümlülüklerini tamamlamadan mesleklerini icra edemeyecekleri yolunda getirilen kuralın, bu kuralla ulaşılmak istenen amaç için elverişsiz ve gereksiz olduğundan ya da orantısız olduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa nın 5., 13., 18., 48. ve 56. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. Fulya KANTARCIOĞLU, Fettah OTO ve Zehra Ayla PERKTAŞ bu görüşe katılmamışlardır. Kuralın Anayasa nın 10. ve 11. maddeleri ile ilgisi görülmemiştir. B- 5371 sayılı Yasa ile 3359 sayılı Yasa ya eklenen Geçici Madde 6 nın incelenmesi İtiraz konusu kuralda, 5371 sayılı Yasa nın yürürlüğe girdiği tarihte tıp fakültelerinde öğrenim görenler ile tıpta uzmanlık ve yan dal uzmanlık eğitimi yapmakta olanların bu Yasa nın ek 3 üncü maddesi hükümlerine göre Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları ifade edilmiştir. 5371 sayılı Yasa ile 3359 sayılı Yasa ya eklenen ek 3. maddede, ilgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar ın, Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları genel olarak ifade edildikten sonra itiraz konusu kuralda 5371 sayılı Yasa nın yürürlüğe girdiği tarihte tıp fakültelerinde öğrenim görenler ile tıpta uzmanlık ve yan dal uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar ın Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları özel olarak belirtilmiştir. Bu kişilerin Devlet hizmeti yükümlülüğü, belirtilen eğitim ve öğretim sonrasında tabip unvanını ya da uzman tabip unvanını kazanmalarına bağlı bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesinin 13.3.2006 günlü, E:2006/21, K:2006/38 sayılı kararında belirtilen ve tabip ve uzman tabipler için Devlet hizmeti yükümlülüğünü zorunlu kıldığı kabul edilen gerekçeler, 5371 sayılı Yasa nın yürürlüğe girdiği tarihte tıp fakültelerinde öğrenim görenler ile tıpta uzmanlık ve yan dal uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar yönünden de geçerli bulunmaktadır. Tabipler ve uzman tabipler için getirilen Devlet hizmeti yükümlülüğünün vatandaşlık ödevi niteliğinde olması ve sağlık hizmetleri alanında tabiplerin ve uzman tabiplerin hizmetlerine acilen ihtiyaç duyulması nedeniyle, Yasa nın yürürlüğe girdiği tarihte tıp fakültelerinde öğrenim görenler ile tıpta uzmanlık ve yan dal uzmanlık eğitimi yapmakta olanların Devlet hizmeti yapmakla yükümlü kılınmaları, Anayasa ya aykırı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa nın 5., 13., 18., 48. ve 56. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. Fulya KANTARCIOĞLU ve Zehra Ayla PERKTAŞ bu görüşe katılmamışlardır. Kuralın Anayasa nın 10. ve 11. maddeleri ile ilgisi görülmemiştir. VII- SONUÇ 1-7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme nin çalışmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Celal Mümtaz AKINCI nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 2-21.6.2005 günlü, 5371 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Tababet ve Şuabatı San atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un; a- 1. maddesiyle, 7.5.1987 günlü, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu na eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrasının Anayasa ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Fettah OTO ile Zehra Ayla PERKTAŞ ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

b- 2. maddesiyle, 3359 sayılı Yasa ya eklenen Geçici Madde 6 nın Anayasa ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU ile Zehra Ayla PERKTAŞ ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 16.12.2010 gününde karar verildi. KARŞIOY GEREKÇESİ 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanun una 5371 sayılı Yasa ile eklenen Ek Madde 3 de, tabip, uzman tabip ve yan dal uzman tabip eğitimlerini tamamlayanlar için, Madde de belirtilen grupları oluşturan yerleşim yerlerinin özelliğine göre belirli süreyle devlet hizmeti yapma yükümlülüğü öngörülmüştür. Ek Madde 4 ün itiraz konusu son fıkrasında ise devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personelin, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemeyecekleri belirtilmiş, Ek Madde 6 da da bu Kanun un yürürlüğe girdiği tarihte tıp fakültelerinde öğrenim görenler ile tıpta uzmanlık eğitimi yapmakta olanların, bu Kanunun ek 3 üncü maddesi hükümlerine göre Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır. Anayasa nın 18. maddesinin ilk fıkrasında, hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı, angaryanın yasak olduğu, ikinci fıkrasında da şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmaların; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetlerin; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmalarının, zorla çalıştırma sayılmayacağı belirtilmiştir. Madde nin gerekçesinde de Çalışma, iş görme kişinin serbest iradesiyle yüklendiği bir faaliyet, diğer bir deyimle serbest iradeyle üstlenilen bir yüktür. Bu yükün kişiye zorla kabul ettirilmesi, kendisinin, iradesi dışında bir faaliyette bulunmaya mecbur bırakılması hem kişi hürriyetiyle bağdaşmayan bir husustur; hem de bu duruma sokulan kişi için bir eziyet teşkil eder. Bu nedenledir ki maddenin birinci fıkrası zorla çalıştırmayı yasaklamaktadır. Bu fıkra ile aynı zamanda Angarya yasağı da getirilmiştir. Angarya, kişinin emeğinin karşılığını almadan zorla çalıştırılmasıdır Topluluğun hayatını yahut refahını tehlikeye sokan buhran veya doğal afet hallerinde kişilerden istenen hizmet veya normal vatandaşlık ödevi niteliğinde olup, bilhassa olağanüstü sıkıntılı durumlarda gerekli görülen iş yükümlülükleri de Zorla çalıştırma sayılmayacaktır denilerek, angarya ile zorla çalıştırma arasındaki fark vurgulanmış, hangi durumların zorla çalıştırma sayılmayacağı da açıklanmıştır. Buna göre, zorla çalıştırma, sayılmayacak haller, hükümlülük ve tutukluluk süreleri içinde, sosyal veya ekonomik buhran, doğal afet ya da olağanüstü sıkıntılı durumlarda başvurulabilecek geçici çalışma yükümlülükleri olup, bunların sürekli hale dönüştürülmesi olanaklı değildir. İtiraz konusu kuralla getirilen devlet hizmeti yapma yükümlülüğü, olağanüstü koşullardan kaynaklanan ve bunlarla sınırlı geçici bir yükümlülük olmadığından Anayasa nın 18. maddesi ile yasaklanan zorla çalıştırma niteliğindedir. Anayasa nın 48. maddesi uyarınca, herkese dilediği alanda çalışma ve sözleşme özgürlüğü tanınırken, 49. madde ile çalışma, herkesin hakkı ve ödevi olarak güvenceye kavuşturulmuş, Devlete de çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü getirilmiştir. Ayrıca, Anayasa nın 56. maddesine göre, herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir; devlet, herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devletin, insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan hekimin, çalışma hak ve özgürlüğü arasında adil bir denge kurarak her iki kesimin de hak ve özgürlüklerini aynı derecede koruyamaması halinde, sosyal hukuk devletinin varlığından söz edilemeyeceği açıktır. İnsan haklarına dayanan demokratik hukuk devletinde, kişilerin kamu veya özel sektörde çalışmak istedikleri alanları özgür iradeleriyle belirleyebilecekleri kuşkusuzdur. Bu bağlamda, kamuda çalışmayı seçen bir hekim, Anayasal çerçevede devlet hizmeti yükümlülüğü esasına göre düzenlenen bir statünün gereklerini yerine getirmek zorundadır. Ancak, özel sektörde çalışmak isteyen bir hekimin, devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmeden mesleğini icra etmesine izin verilmemesi, Anayasa nın çalışma özgürlüğünü düzenleyen 48. maddesi ile bağdaşmaz. Öte yandan, Ek 4. maddenin son fıkrasının iptali halinde devlet hizmeti yükümlülüğünün kesintisiz devamı için getirilen Ek 6. maddenin işlevi ve Anayasal dayanağı kalmayacağından aynı gerekçe ile bu maddenin de iptali gerekecektir. Açıklanan nedenlerle Anayasa nın 2., 18. ve 48. maddelerine aykırı olduğu sonucuna varılan itiraz konusu kuralların iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz. Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Zehra Ayla PERKTAŞ KARŞI OY Üye Fulya KANTARCIOĞLU ve Zehra Ayla PERKTAŞ ın karşı oylarında yazılı Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası ile ilgili gerekçelerine katılıyorum. Üye Fettah OTO Sayfa 6 / 6