BOZKIR KÜLTÜR ÇEVRES TÜRK TAR H ARA TIRMALARI VE KRONOLOJ

Benzer belgeler
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Eski Türklerde Zaman ve Takvimler

Türklerin Kültür Mirası Olarak 12 Hayvanlı Türk Takvimi

I. Sabit Kaynaklar, bunlar ısınma ve üretim amaçlı faaliyetlerin yapıldı ı yerlerdir.

KONUTTA YENİ FİKİRLER

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

ÖZEL EGE L SES. HAZIRLAYAN Ö RENC LER: Tayanç HASANZADE Ahmet Rasim KARSLIO LU. DANI MAN Ö RETMEN: Mesut ESEN Dr. ule GÜRKAN

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

G D S MART. Sınıf Ders Ünite Kazanım. 9. sınıf Dil ve Anlatım Türkçenin Ses Özellikleri 1. Türkçedeki seslerin özelliklerini açıklar.

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK. Prof. Dr. İlhami DURMUŞ

T.C. İZMİR VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü. NARSAN PLASTİK SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. İnönü Mah. 139 Sok. No:59 Ayrancılar İZMİR

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

MU LA DEVLET HASTANES NDE YILLARI ARASINDA ENFEKS YON HASTALIKLARI SERV S NE YATI LARIN NCELENMES

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

Bilgisayar Destel~li Dil Bilimi ve

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 1 Ekim 2014

5730 yıllık fiziksel yarı ömrü boyunca 158 kev (maksimum) enerjiye sahip -β partikülleri yayarak stabil bir element olan 14 N e bozunur.

mekan Kasımpaşa Deniz Hastanesi İLKBAHAR 2014 SAYI: 302

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

ATOM BİLGİSİ I ÖRNEK 1

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

BİLİNÇLİ ELEKTRİK TÜKETİMİ KONULU WEB SAYFASI

Niye Bilge Kağan?, Bilge Bir İsim midir?

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Aralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss Year 6, Issue XVI, pp DOI No:

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

(ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Alter Yayıncılık Reklamcılık Organizasyon Tic.Ltd.Şti. Elif Sok. Sütçü Kemal Đş Merkezi No: 7 / 98

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER İŞBİRLİĞİ KONSEYİ DÖRDÜNCÜ ZİRVESİ TASLAK BİLDİRİSİ, 5 HAZİRAN 2014, BODRUM, TÜRKİYE

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

Türkiye - Özbekistan Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu I. Dönem Toplantısı Protokolunun Onaylanması Hakkında Karar Karar Sayısı: 2001/2585

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Konu: Kadim Diller ve Yazılar. İran da Ön-Türkler

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ NĠN EĞĠTĠM-ÖĞRETĠM YILI GÜZ YARIYILI KURUMLAR ARASI YATAY GEÇĠġ BAġVURU, KONTENJANLAR VE DEĞERLENDĠRME TAKVĠMĠ

KE YT 9. SINIF MÜFREDATI, YAPRAK TEST ve B LG DE ERLEND RME SINAVLARI L STELER

TED KDZ. EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SOSYAL BİLGİLER DERSİ 6. SINIF YILLIK PLANI

4 10/03/ /1 30. Üniversitemiz Senatosu Rektör Prof. Dr. İlyas Dökmetaş Başkanlığında toplandı.

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız.

Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Staj Yönergesi Aralık 2007 T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Geleneksel Türk El Atatürk Üniversitesi Doktora Eğitim Bilimleri Ahmet Yesevi Üniversitesi 2008

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI

AT, ATA ve A HARFİ. NOT: Bu yazı Türk Dünyası Tarih dergisinin Aralık 2011, sayı 300 ve sayfa 54 te yayınlanmıştır.

STANDARD ŞUBAT 2010 DOĞA. Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Uygur Vatanı ve Çin Arkolojisi (Erken Dönemdeki İlişkiler) DR. FERHAD MAKSUDOV

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır MİLLETLERARASI ANDLAŞMALAR

Kurumsalla ma nedir? FUTBOLDA KURUMSAL YÖNET M VE DENET M. yıllardan sonra dahil olmu popüler bir terimdir. kavram, verebilirlik ve sorumluluk.

AKADEM SYENLER N ARA TIRMA YAPARKEN VE YAYINLATIRKEN KAR ILA TIKLARI GÜÇLÜKLER VE

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

Araştırma Notu 15/177

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: e-posta: gurbuz@metu.edu.tr

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

Çalışma Soruları 2: Bölüm 2

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Bu doğrultuda ve 2104 sayılı Tebliğler dergisine göre Türkçe dersinde şu işlemlerin yapılması öğretmenden beklenir.

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

TÜBİTAK ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ DAİRE BAŞKANLIĞI ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

ALARKO CARRIER SANAY VE T CARET A..

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ


ALGILAMA - ALGI. Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler.

KARADENİZ BÖLGESİ NDE BEŞİK / BEŞİK YAPIMI

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU PROFESÖR : Sinop Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı

Transkript:

BOZKIR KÜLTÜR ÇEVRES TÜRK TAR H ARA TIRMALARI VE KRONOLOJ Turkish Historical Researches and the Chronology in the Steppe Cultural Region lhami DURMU * Özet Bozkırlar do uda Çin seddinden batıda Tuna nehrine kadar çok geni sahayı kaplar. Bu co rafya tarih öncesi devirlerden ba lamak üzere, Türklerin tarihi ve kültürel geli imlerinde önemli bir yer tutar. Türklerin sosyal, siyasi, iktisadi, dini ve askeri yapılanmalarını anlayabilmek için arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklardan yararlanılır. Türk tarihinin kronolojisinin kurulması da arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklarla mümkün olabilmektedir. Arkeolojik buluntular sayesinde nispi kronoloji kurulabilmektedir. Yazılı kaynaklarla da kesin kronoloji kurulabilmektedir. Türk tarihinin uzun geçen arkeolojik devirleri için yalnız nispi kronoloji geçerlidir. Bozkır kültür çevresi Türk tarihi kronolojisinin kurulabilmesi bütün buluntu ve kaynaklardan yararlanmaya ba lıdır. Arkeolojik buluntulardan ba ka ça da kaynaklar ve milli kaynaklardan yararlanılmalıdır. Bütün bu buluntu ve kaynaklar daha do ru kronoloji kurulmasına katkı sa layabilir. Türk tarihinin kronolojik bo lukları yeni buluntu ve kaynakların katkısıyla doldurulabilir. Anahtar Kelimeler: Türk, Bozkır, Tarih, Kronoloji, Arkeoloji, Kültür. Abstract The steppes cover a wide area beginning from the Great Wall of China in the east to the Danube River in the west. This geographical region has an important role in the historical and cultural development of the Turks since the pre-historic times. In order to figure out the social, political, economical, religious and military formation of the Turks, archeological findings and written resources are looked over. A time sequence of the Turkish history is also made by use of these instruments. The archeological findings make it possible to establish just a comparative chronology. Written documents on the other hand enable us to constitute a definitive one. Nevertheless for the long archeological periods of the Turkish history we only have the chance to give a comparative chronology. It is a necessity to practise on all the findings and documents to make a comprehensive chronology of the Turks of the steppe cultural environment. Contemporary and national resources are also essential in this respect. Chronological blanks of the Turkish history can be filled in with new findings and resources. Key words: Turks, steppe, history, chronology, archeology, culture. * Prof.Dr., Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ilhamidurmus@gmail.com

lhami DURMU Giri Tarih, insanların zaman ve mekân içinde geçirdikleri geli meleri ve bu insanların psiko- fizik hareketlerini, bu hareketlerin sebep- sonuç münasebetlerine dayanan ortak de erlerini ara tırır ve tasvir eder (Togan 1984: 13). Burada tasvir etmek ortaya koymak olup, psiko- fizik hareketler de tarihin kendisidir. Çünkü tarihi insanlar meydana getirir. Yapılan tariften de anla ılaca ı üzere, tarihin olu umunda mekân, zaman ve insan toplulu u dikkati çeker. Çünkü her tarihi olay belirli bir co rafya üzerinde belirli bir zaman diliminde gerçekle ir. Bir tarihi olayın iyice anla ılabilmesi için onun geçti i mekânın ve zamanın iyi bilinmesi gerekir. Bir toplulu un hayatında ve kültürünün olu umunda bölge co rafi art ve imkânlarının, yani iklim, göller, denizler, akarsular, bitki örtüsü, tarım ürünleri, ormanlar, madenler ve benzerlerinin; asalak, çiftçi ve çoban hayatı, yerle me ve göç hareketleri, sanayi ekilleri gibi sosyal, iktisadi faaliyetlere ve dolayısıyla hukuki, dini vb. kültürel davranı lara büyük ölçüde etki yaptı ı bilinmektedir. te yeryüzünde ya adıkları co rafi çevre birbirinden farklı olan insanlar, bu çevrenin üç do al kayna ı olan; orman, hayvan yeti tirme ve tarım imkânlarını de erlendirerek hayatlarını sürdürebilmi lerdir. Orman kavimleri asalak kültürü (avcılık, dev iricilik), tarıma elveri li yerlerde oturanlar köylü kültürünü (çiftçilik) ortaya koymu lar, bozkırdakiler çoban kültürünü (besicilik) meydana getirmi lerdir (Kafeso lu 1989: 26, 201). Ya anılan co rafyanın da ları, ormanları, nehirleri, gölleri, ovaları ve yaylaları, bütün yeraltı ve yerüstü kaynakları toplumların tarihi ve kültürel geli melerine etki etmi tir. Tarihi olayların sıraya konulması kronolojiyi olu turur. Kronos zaman ve logos bilim kelimelerinden olu an kronoloji, olayların güne yılına göre tarihlerini belirlemektir. Modern bir tarihçi, tarihi yapan olayların zamanını ve birbirini takip sırasını dikkate almadan tarihi bir tasvir ve de erlendirme yapamaz. Zaman kavramı kaldırılmı olsaydı, olayların öncelik ve sonralıkları bilinmeyece inden, birbirleriyle ba lantıları kurulamayacak ve tarih hadiseler yı ını haline gelecekti. Bu itibarla kronoloji tarihin iskeletini olu turmaktadır. Tarihin belirlenmesinde absolut (kesin) ve relatif (nispi) kronoloji olmak üzere iki tarihleme yönteminden yararlanılmaktadır. Tarihin gerçekle mesinde insan zekâ, irade ve kabiliyetinin de hesaba katılması gerekir. Çünkü tarih insanların psiko- fizik hareketleri oldu undan, yani tarihi insanlar yaptı ından farklı kültür çevrelerinde ya ayan insanların tarihi ve kültürel geli imleri de birbirinden farklı olmu tur. 130 Gazi Türkiyat

Bozkır Kültür Çevresi Türk Tarihi Ara tırmaları ve Kronoloji Arkeolojik Kaynaklar ve Kronoloji Bozkır Kültür Çevresi Türk Tarihi ara tırmalarında kronoloji son derece önemli bir yer tutmaktadır. Yazılı belgelerden hareketle bozkırların tarihi devirlere giri i di er kültür çevrelerinden daha geçtir. Arkeolojik kaynaklardan hareketle ve arkeolojik tarihleme yöntemleriyle bozkırlarda Türk tarihinin kronolojisi kurulabilmektedir. Bu itibarla nispi (göreceli) kronoloji söz konusu olmaktadır. Senkronik (ça da ) kaynaklar ve milli kaynaklar sayesinde ise, kesin kronoloji kurulabilmektedir. Bozkır Türkleri hareketli bir hayat tarzına sahip olduklarından onların kültürleri kendine has bir yapı olu turur. Ya adıkları co rafyalarda sabitledikleri yegâne mimari unsur atalarının mezarlarıdır. Mezarlar tipolojik bakımdan farklılık göstermekle birlikte en önemlileri kurgan adı verilenleridir. Kurgan kelimesi mezar, gömüt, mezar tümse i olabilece i gibi; kale, sur, ehrin etrafını çeviren kemer olarak da ifade edilmektedir (Roux 1999: 22). Burada kurganın iki anlamı ortaya çıkmaktadır. Birincisinde ölmü olan ki inin korundu u yerdir. kincisinde ise ya ayanların dı saldırılara kar ı korundu u, ehri koruyan savunma sistemidir. Her ikisinde de bir koruyuculuk söz konusudur. Ancak atlı kavimlerin yerle imine bakıldı ında ehrin savunması ile ilgili manası ehir hayatı ile ba lantılıdır. Bu yüzden ehir savunmasında kullanımı daha geç olmalıdır. Mezar gelene i ile ilgisi çok daha eskidir (Durmu 2004a: 22). Özellikle kurgan adı verilen bu mezarlardan çıkarılan buluntular Türk tarih ve kültürü açısından çok önemlidir. Aynı zamanda Türkler, kurgan kültürleri nin temsilcileridir. Bilindi i üzere, ara tırmalarda kaynaklar yazılı ve arkeolojik kaynaklar olmak üzere, iki kısımda de erlendirilirler. Yazılı kaynaklar farklı kültür co rafyalarında yazının kullanımı ve tarihi devirlerin ba lamasıyla ortaya çıkmı tır. Dolayısıyla Mezopotamya, Anadolu ve Bozkırlarda tarihi devirlerin ba langıcı kronolojik olarak birbirinden farklı zamanlardadır. Mezopotamya M.Ö. 3100 (Bilgiç 1982: 82), Anadolu M.Ö. 2000 lerde tarihi devirlere girerken (Kınal 1987: 59); Karadeniz in kuzeyindeki bozkırlarda senkronik (ça da ) kaynaklardan hareketle M.Ö. 8. yüzyıl (Durmu 1993a: 62-68), Orta Asya nın bozkırlarında senkronik kaynaklardaki bilgi yo unlu una göre M.Ö 200 ler tarihi devirlerin ba langıcıdır (Durmu 1993b: 29). Mevcut bilgilerimize göre, belgelerden hareketle runik (oyma) yazının kullanımı M.Ö. 5-4. yüzyıla kadar gitmektedir. Esik kurganı yazılı belgesi ba ta olmak üzere, bu tür belgeler Güz 2009 / Sayı 5 131

lhami DURMU Türk tarih ve kültürünü bütünüyle aydınlatacak mahiyette de ildir (Durmu 1997: 95). Burada kültür co rafyalarına göre, tarih öncesi devirlerin biti leri de birbirinden farklılık göstermektedir. Bozkırlarda tarihi devirlerin çok daha geç ba laması uzun zaman dilimi için arkeolojik kaynakların tek kaynak olmasına zemin hazırlamaktadır. Böylece Türk illerinin uzun süren tarih öncesi devirler için arkeolojik kaynaklar, dolayısıyla kurgan buluntuları özel bir yere sahiptir. Kurganlardan çıkarılan maddi kültür unsurları Türklerin tarih öncesi devirlerinin kronolojisinin kurulmasına imkân verdi i gibi, Türklerin sosyal ya antısı, iktisadi hayatı, askeri yapısı, dini inancı, sanat anlayı ı hakkında bilgi sahibi olmayı mümkün kılmaktadır. Öncelikle Türk tarih öncesi devirleri arkeolojik buluntulardan hareketle doldurulabilmekte ve kültürün temel unsurlarının Türkler tarafından kullanımı ortaya konulabilmektedir. Arkeolojik buluntulardan hareketle M.Ö 3000 lerden ba lamak üzere, Türklerin erken kültür safhaları belirlenebilmektedir. M.Ö. 3000 lerde Afanesyovo, M.Ö. 1700 lerde Andronovo, M.Ö. 1200 lerde Karasuk, M.Ö. 700 lerde Tagar kültürü ba lamakta ve Pazırık kültürüne kadar bu kültür halkaları birbirine ba lanarak, tarihi devirlere ula maktadır (Durmu 1998: 399-400). Bozkırda tarih öncesi devirlerdeki geli meler kullanılan araçgereçler ve onların yapıldıkları malzeme dikkate alınarak takip edilebilmektedir. Afanesyovo kültüründe ta, kemik ve bakırdan aletler yapılıyor, at ve koyun besleniyor. Adronovo kültüründe bir önceki kültürden farklı olarak bakırla kalay ala tırılarak tunçtan e yalar yapılıyor. Karasuk kültüründe demir yaygın olarak kullanılıyor. Üzerinde çadırlarıyla tekerlekli arabalar, yani göçer-evler ortaya çıkıyor. Tagar ve Ta tık kültürlerinde de e yalar üzerinde hayvan ba ı tasvirleri görülüyor (Koca 1999: 14-16). Buradan Türk kültür çevrelerinde de di er kültür çevrelerinde oldu u gibi ta, maden-ta ve maden devirlerinin ya andı ı dikkati çekiyor. Sırasıyla ta, bakır, tunç ve demir kullanımı görülüyor. Özellikle atın binek hayvanı olarak kullanımı ve demirin de kullanımının yaygınla masıyla Türk kültür çevrelerinde te kilatlı devletlerin ortaya çıkı ı için gerekli artlar olu uyor. Türk illerinin tarih öncesi devirlerinin kronolojisinin kurulmasında çe itli tarihlendirme yöntemlerinden yararlanılmı tır. Bu tarihlendirme yöntemlerinden birisi radyokarbondur. Arkeolojik kazılarda buluntu yerlerinden a aç, a aç kömürü, odun kömürü, tahta ve içinde karbondioksit bulanan bütün di er eser ya da maddeler ele geçirilmi tir. Öyleyse bunların içinde bulunan radyoaktif karbon miktarının ölçülmesi, o eserlerin ne zamandan kalmı olduklarını, di er bir deyimle tarihlerini verebilir. Buna 132 Gazi Türkiyat

Bozkır Kültür Çevresi Türk Tarihi Ara tırmaları ve Kronoloji ba lı olarak da bu eserlerin içinde bulundukları tabakalar hakkında kesin tarihler elde edilebilir (Esin 1968: 157). Bir ba ka yöntem de dendrokronolojidir. A aç halkalarının sayılması esasına dayanır. Halkaların sayısı a acın ya ını verir. Çe itli örnekler alınarak yeniden eskiye do ru kronoloji kurmak mümkündür (Burgleigh 1980: 425-426). Ah ap buluntular da Türk tarihinin kronojisinin kurulmasına katkı sa lar. Yöntemlerden birisi de termolüminesanstır. Bazı maddeler ısıtıldıkları zaman ı ıma yaparlar. Bu fiziksel olaya ısıtma ile ı ıma anlamına gelen termolüminesans denir. Çıkan ı ık miktarı maddenin biriktirdi i radyasyon enerjisi miktarına ba lıdır. Ne kadar çok enerji birikirse, o kadar çok ı ık çıkar. Bir madde de biriken radyasyon enerjisi miktarı o maddenin radyasyonunun etkisinde kaldı ı süreye, yani o maddenin ya ına ba lıdır. Biriken toplam enerji bir yılda biriken enerjiye bölünürse, enerjinin kaç yıldan beri toplanmakta oldu u, bir ba ka deyi le maddenin ya ının ne oldu u bulunur. Termolüminesans jeolojik kaynaklı lavalara, meteoritelere, volkanik tüf ve camlara, çakmak ta ına, do al kalsitlere ve daha ba ka maddelerle birlikte obsidyen kaynak analizine uygulanabilmektedir (Türetken 1986: 27-30). Elektron spin rezonans yöntemi de termolüminesansla aynı prensibi payla maktadır. Ancak, bu yöntem tekstil vs. gibi organik maddelerin incelenmesinde de ba arı ile kullanılmaktadır. Kalsit, tortul kayaçlar, deniz kabukları, kemikler, di ve di minesi tekstil vs. gibi organik maddeler, mermerler ve çakmak ta ları gibi arkeolojik ve jeolojik maddelere de uygulanabilmektedir (Özer 1986: 21-23). Özellikle radyoaktif fiziksel ve kimyasal tarihleme yöntemlerinde odun kömürü, tahta ve di er selilozlu maddeler, turba, deniz ve salyangoz kabukları kemik, kâ ıt, par ömen, tekstil (kuma -dokuma) parçaları, inorganik karbonatlardan kalsiyum karbonat, kali ve di er inorganik tortular, yapraklar, polenler (çiçek tozları), ceviz ve fındık vb. taneleri, tahıllar, hidrokarbonlar, organik sıvılar, hayvan derisi ve dokuları, kalkerli toprak vb maddelerin analizi çok zor olan kemik ve deriler, dı tan gelecek C- 14 etkilerine açık kalmamı larsa, en do ru tarihleri vermektedirler. Günümüzde artık kemik analizleri için yeni yöntemler geli tirilmi tir. Yalnız analizde kullanılacak numune miktarının çoklu u henüz problem olu turmaktadır (Esin 1968: 162-163). Bozkır kültür co rafyasında kurganlardan çıkarılmı madenden, ah aptan, yünden, topraktan ve ta tan yapılmı buluntular ortaya Güz 2009 / Sayı 5 133

lhami DURMU çıkartılmı tır. E yalar arasında eyerler, ko um takımları, kazanlar, oklar, bıçaklar, kılıçlar, mücevherler, mobilyalar, halılar, kilimler vb. bulunmaktadır. Madeni buluntuların büyük ço unlu u tunç ve altındır. Topraktan ise, çe itli kap ve küpler yapılmı tır. Yün ve keçeden yapılan e ya arasında halılar ve kilimler önemli bir yer tutmaktadır. Ah ap e yayı ise, daha çok mobilyalar meydana getirmektedir. Kurganlardan ayrıca çe itli kemikler, özelikle at ve koyun kemikleri çıkarılmı tır (Durmu 2002: 23). Yukarıda belirtti imiz arkeolojik tarihleme yöntemleriyle kurganlardan çıkartılan ah ap, yün, keçe ve kemik buluntularla kronolojinin kurulabilmesi mümkün olmaktadır. Özellikle Türk tarihinin önemli bir kesiti arkeolojik buluntularla elde edilen kronolojiye göre takip edilebilmektedir. Yukarıda belirtti imiz üzere, Afanesyovo, Andronovo, Karasuk, Tagar ve Ta tık kültürlerinin tarihlendirilmesi ve belirli bir sıraya konulmaları arkeolojik tarihleme yöntemleriyle gerçekle tirilmi tir. Kurganlarda biyolojik (dendrokronoloji), kimyasal (radyokarbon) ve fiziksel (termolüminesans, elektron spin rezonans) yöntemlerle tarihlendirmeye imkân veren çok sayıda buluntu türünün olması, kronolojinin kurulmasını kolayla tırmaktadır. Buluntular arasında Pazırık, Noin Ula, Esik vb. kurganlardan çıkartılanların çe itlili i kar ıla tırma yapmayı ve kronoloji kurmayı kolayla tırmaktadır. Belirtti imiz tarihlendirme yöntemleriyle eskiden yeniye do ru kronoloji kurulabilmekte, içlerinde çıkarılan buluntulardan hareketle kurganların tarihleri belirlenebilmekte ve hatta buluntuların ya ları dahi tespit edilebilmektedir. Bir örnek olmak üzere, en önemli kurganlardan birisi olan Tuva da Arzhan kurganı için dendrokronolojiye göre M.Ö 808 tarihi belirlenmi tir (Marsadolov 2002: 527). Normalde arkeolojik malzemeyle nispi kronoloji kurulabilmesine ra men, burada bazen kesin kronoloji kurulabildi i de görülmektedir. Yine örnek olmak üzere, Pazırık kurganlarından çıkartılan aygırların (erkek damızlık at) önemli bir kısmının kalıntılarının analizlerinden 17-20 ya larındayken kurganlara konuldukları anla ılmı tır (Hancar 1952: 473-474). Yazılı Kaynaklar ve Kronoloji Yazı, toplumların binlerce yıl karanlıkta kalan tarihlerinin aydınlatılmasında birinci derecede önemli rol oynamı tır. Yazı sayesinde toplumlar tarihin karanlıklarından çıkarak, bilgi toplumu haline gelebilmi lerdir. nsanlar farklı kültür co rafyalarında çe itli zaman dilimlerinde yazı sistemlerini kullanmaya ba lamı lardır. Bu sistemlerin 134 Gazi Türkiyat

Bozkır Kültür Çevresi Türk Tarihi Ara tırmaları ve Kronoloji ortaya çıkı ı ve kullanılı ı her kültür co rafyasında farklılık göstermektedir. Yazı esas alındı ında toplumların tarihi devirlere giri leri de kullanmı oldukları yazı sistemleri ile ba lantılıdır. Her toplumun tarihi devire giri i büyük ölçüde yazıyı kullanımıyla ba lamı tır. Toplumların yazıyla tanı maları ve onu kullanımları birtakım ihtiyaçların sonucu olarak belirmi tir. Onların hayat tarzı yazı ve yazı sistemlerinin geli tirilmesinde önemli bir etken olarak kendini göstermi tir. Yerle ik, göçebe ve atlı-göçebe toplumların yazıyla tanı maları ve onu kullanmaya ba lamaları birbirinden farklı zamanlarda olmu tur. Bozkır kültür çevresi Türk tarihi ara tırmalarında milattan önceki dönemlere ait runik yazılı buluntuların ortaya çıkartılmı olması, adı geçen yazı türünün bozkırlarda uzun zaman diliminde kullanılmı oldu unu göstermi tir. üphesiz sonra ortaya çıkarılan buluntular büyük ölçüde birçok kültürel malzemede oldu u gibi, arkeolojik kazılar sonucunda bulunmu tur. Kazıların yapılmaya ba lamasıyla birlikte az sayıda da olsa büyük ölçüde milattan önceki dönemlere ait yazılı belgeler di er buluntularla birlikte ortaya çıkarılmı tır. Atlı-göçebelerin kullanmı oldu u runik örnekleri son yapılan ara tırmalarla bulanabilmi tir. Kazakistan ın Cambul bölgesindeki Kurday da larında bir kaya üzerine çizilmi olan hayvan figürünün üzerinde runik yazı tespit edilmi tir. Bu yazı M.Ö. 2. yüzyıla tarihlendirilmi tir (Cafero lu 1984: 121). Pavlador bölgesinde Bobrovoye köyü yakınlarında yapılan arkeolojik kazılar sonucunda bir kurganda Saka dönemine, M.Ö. 5.- 4. yüzyıllara tarihlendirilen runik yazı ele geçirilmi tir. Bir atın gem kayı ı üzerine tutturulmu kemik nazarlık bir karaca eklinde oyulmu ve bunda sa dan sola Beyaz Maral yazısı okunabilmi tir. Nazarlık üzerindeki runik yazının Türkçe konu an Sakaların yazı sistemi oldu u belirlenebilmi tir. Bu yazı, runik yazının Güney Sibirya ve Kazakistan daki göçebe kavimler arasında, ancak çok geç çıktı ı yolunda önce ortaya atılan görü ün belirgin bir biçimde yanlı lı ını ortaya koymu tur (Diyarbekirli 1973: res 14). Kazakistan da Almatı yakınında Esik kurganında M.Ö. 5.-4. yüzyıllara tarihlendirilen ve dolayısıyla Saka dönemine ait olan gümü bir kap üzerinde runik yazı ortaya çıkarılmı tır (Amancolov 1989: 793-794). Bilim adamları en eski örnek olarak kabul edilen bu runik yazı üzerinde çalı maya ba lamı lardır. Orhun-Yenisey yazıtları üzerine farklı görü lerin ortaya çıktı ı gibi, burada da görü farklılıkları belirmi tir. Bilim adamlarından bir kısmı Esik kurganından çıkartılmı olan bu yazının Orhun- Güz 2009 / Sayı 5 135

lhami DURMU Yenisey tipinde oldu unu, dilinin ise eski Türkçe ve dolayısıyla Altay dilleri grubuna girdi ini belirtmi lerdir (Düysenov 1970: 2). Dil bilimciler kurgandan çıkarılan gümü kap üzerinde çalı maya ba lamı lardır. Kap üzerinde 26 harften olu an alfabe tespit edilmi tir (Aki ev 1970: 59-60). Ancak, ara tırmacılar yazılı belgeyi farklı biçimlerde okumu lardır. Bunlardan birinde Amancolov yazıyı Türkçe olarak okumu tur. Bu yazının harflerinin bir kısmının eski Türk runları oldu unu, di er bir kısmının ise, Akdeniz çevresi erken yazılı alfabelerinin i aretleriyle benzerlik gösterdi ini ileri sürmü tür (Süleymanov 1970: 1). Süleymanov da Esik ten çıkartılmı olan yazıyı okuyarak, Türkçe ile ba lantı kurmu tur. Burada ortaya çıkan harflerin Orhun dakilerin ilkel ekilleri oldu unu belirtmi tir (Süleymanov 1970: 1). Esik yazısının karakteri, kullanılan harfler ve ekilleri, Orhun-Yenisey yazılarının karakterleri, harfleri ve ekilleriyle kar ıla tırılmı tır. Bunun sonucunda Esik yazısının Orhun- Yenisey yazılarının proto tipi oldu u anla ılmı tır (Amancolov 1971: 64-66). Runik yazının mevcut örneklerinin milattan önceki yıllara ve hatta Esik kurganından bulunan örnekle a a ı yukarı M.Ö. 5. yüzyıla kadar gitmesi, epeyce eski oldu unu ve Göktürk dönemine kadar bir tekâmül evresi geçirdi ini göstermektedir. Bu yazının Sakalardan ba layarak, çe itli Hun boylarında da kullanılmak suretiyle Göktürklere kadar ula tı ı anla ılmaktadır (Süleymanov 1970:1-3). Bu en eski örnek Kazakistan arazisinde yerle mi Saka kavimlerinin dilinin eski Türk dili oldu unu somut olarak kanıtlamı tır. Ayrıca, Kazakistan topraklarında hayat süren atlı göçebelerin alfabetik yazıyı bildikleri ve yaygın bir biçimde kullandıkları gerçe i de bu vesileyle ortaya çıkmı tır (Kafeso lu 1989: 321). Ancak bu yazılı belgelerin kronolojinin kurulmasında tam anlamıyla yeterli olmadı ı söylenebilir. Kronolojinin kurulmasında Türklerin kullandıkları takvim önemli bir yer tutmaktadır. Türk kavimlerinin en eski zamanlardan beri, en çok kullandıkları takvim sistemi, devri On iki Hayvanlı takvim sistemidir. slam- Türk âlimleri bu on ikili sisteme Tarih-i Türki, Tarih-i Türkistan, Tarih-i Khıta ve Uygur veya Sal-i Türkan (Türk yılı) demektedirler (Turan 1941: 24). Bu takvimde Dünya nın ömrü 3.600.000 yıldır. Bu süre 360 vendir. 1 ven 10.000 yıldır. 12 yıl 1 devirdir. 1 yıl 12 aydır. 1 ay 4 hafta ve 30 gündür (Nur 1926: 2). Bu on ikili sistemde her hayvan bir yıla ad vermektedir. Devre tamamlandıktan sonra, yeniden on ikili devre ba lamaktadır. Yıllara adlarını veren hayvanlar sırasıyla unlardır: 1) sıçgan (sıçan), 2) Ud (öküz), 3) pars (pars), 4) tavı gan (tav an), 5) nek (timsah), 6) yılan (yılan), 7) und 136 Gazi Türkiyat

Bozkır Kültür Çevresi Türk Tarihi Ara tırmaları ve Kronoloji (at), 8) koy (koyun), 9) biçin (maymun), 10) tagaku (tavuk), 11) it (köpek), 12) tonguz (domuz) (Ka garlı Mahmud: I, 346). Sıralamadan da anla ılaca ı üzere, devrenin ilki sıçan, sonu ise domuz yılıdır. Bu takvimin Türklerde belirgin olarak varlı ı Göktürk yazıtlarında ortaya çıkmaktadır. Köl Tigin yazıtında onun ölümüyle ilgili u bilgi yer almaktadır: Köl Tigin koyun yılka yiti yigirmike uçdı. Tokuzunç ay iti otuzka yo ertürtümüz. Barkın bedizin bitigta ın biçi yılka yitinç ay yiti otuzka kop alkdımız. Köl Tigin özi kırk artuki yiti ya ında bulut bustadı. ( Köl Tigin koyun yılında (birinci ay) on yedinci günde uçtu. Dokuzuncu ay, yirmi yedinci günde yas töreni tertip ettik. Türbesini, resmini, kitabe ta ını maymun yılında yedinci ay, yirmi yedinci günde hep bitirdik. Köl Tigin kendisi kırkyedi ya ında bulut çöktürdü (Köl Tigin: kuzey-do u). Bilge Ka an ın ölümü için ise, u ilgiler bulunmaktadır: Bunça kazganıp kangım ka an ıt yıl onunç ayı altı otuzkauça bardı. Lazgın yıl bi inç ay yiti otuzka yo ertürtüm. (Bu kadar kazanıp babam, ka an köpek yılı, onunca ay, yirmi altıda uçup gitti. Domuz yılı be inci ay, yirmi yedide yas töreni yaptırdım ) (Bilge Ka an: güney, 10). Ayrıca, kaynaklarda sayılar için Göktürklerin çetele tutmaları, bu tür belgelerin ok ucu ile balmumu üzerine damgalanması (Eberhard 1996: 86) ve hesapları bir de nek üzerine yapılan çentiklerden ibaret olması (Orkun 1987: 16) dikkate de er bir husustur. Yazıtlarda tümen (on bin) ve katlarından söz edilmesi de takvime ba lı olarak ya ve sayı kavramlarının geli mi oldu unu göstermektedir (Bilge Ka an do u, 26). Göktürklerin kullandı ı on iki hayvanlı takvimde her hayvanın bir yılı gösterdi i, yıl içerisinde aylar ve aylar içerisinde de günlerin varlı ı ortaya çıkmaktadır. Göktürklerin kullandı ı bu takvim Uygurlar tarafından da kullanılmı tır. Burada on ikilik devrede yıl, ay ve günler gösterilmektedir. Uygur hukuk belgelerinde takıgu yil, törtünç ay, sekiz yangıya (tavuk yıl, dördüncü ay, sekiz yeniye ); koyun yıl, onunç ay, bi urmige, ( koyun yılı, onuncu ay, sekiz yeniye ) gibi ifadeler aynı anlayı ürünüdür (Arat 1987: 158). On iki Hayvanlı Türk takvimi yalnız Orta Asya da kullanılmamı, çok geni co rafyalarda Türk kavimlerinin kullandı ı bir takvim olmu tur. Bu takvimi kullanan kavimlerden biri de Tuna Bulgarlarıdır. Onlar hayvan adlarını kendi dillerinin yapısına uygun bir biçimde belirlemi lerdir. Ayrıca da di er Türk topluluklarında oldu u gibi sayı sırasına göre belirtmi lerdir (Tekin 1987: 20). Güz 2009 / Sayı 5 137

lhami DURMU Çin seddinden Tuna nehrine kadar çok geni co rafyada Türk kültür çevrelerinde yaygın kullanım alanı bulan on iki hayvanlı takvimde yıla adını veren hayvandan hareketle yılların özellikleri XI. yüzyıldan ba lamak üzere, çe itli kaynaklarda belirtilmeye ba lanmı tır. Bu çerçevede, yılların her birinde bir hikmet oldu unu sanarak, onunla fal tutmaya, u ur saymaya yönelmi lerdir (Turan 1941: 91-96). Ayrıca, bu durum On iki Hayvanlı Takvimin Türk kültür çevrelerinde yaygın olarak kullanıldı ının bir i aretidir. Yılların nasıl geçece i, bolluk, kıtlık, sava, kuraklık, ya ı vb. olup olmayaca ı yıllara adını veren hayvanlara göre belirtilmi tir. Türk kaynaklarına göre, On iki Hayvanlı Takvim Göktürkler döneminde kullanılmaya ba lanmı tır. Yıl, ay ve gün hesabına göre, bu takvimin Türkler arasında kullanıldı ı, çoktan geli im sürecini tamamlamı oldu u görülmektedir. Göktürk döneminde aynen runik yazının geli imi tamamlanarak, bütün Türk toplumunun sosyal, siyasi, hukuki, dini ve iktisadi ihtiyacını kar ıladı ı gibi, on ikilik devreyi esas alan yıl, ay ve günleri netle mi olan bu takvimde toplumun zamanla ilgili do um, ölüm, ya, yo, sava gibi tarih zaptını zorunlu kılan bütün ihtiyaçlara cevap vermi olması söz konusudur. Bu durumda on ikilik devreyi esas alan takvim, yani on iki hayvanlı takvim Göktürk dönemi öncesinde kullanılıyordu. Kökeni kuzey medeniyeti olup, Asya Hunları tarafından da kullanılmı tır. On iki hayvanlı takvimin gerçek mucidi Türkler olmu tur (Turan 1941: 64). Asya Hunlarında yılın belirli dönemlerinde gerçekle tirilen toplantılar aynen Göktürklerde de yapılıyordu (Eberhard 1996: 87). Bu dönemler aynı zamana denk geliyordu. Göktükler bu zamanı belirli bir takvime ba lamı lardı. Bu toplantılar Göktürklere Asya Hunlarından intikal etmi tir. Yılın belirli zamanlarına denk getirilmesi aynı takvimin kullanıldı ına i aret sayılabilir. Adı geçen takvimin Hunlardan öncede kullanılmı olabilece i ifade edilmektedir (Turan 1941: 88). Gerçekten de Saka döneminde kullanıldı ına dair bilgi kırıntıları bulunmaktadır. M.Ö. V. yüzyıla tarihlendirilen Esik kurganından çıkartılmı gümü bir kap üzerindeki yazının, Han ın o lu yirmi üç ya ında yok oldu. (Halkın?) adı da yok oldu eklinde okundu u kabul görmektedir (Durmu 1993a: 50). Burada kullanılan dil Türkçe olup, ya ı belirtmek için sayı kullanılmı tır. Ya ın belirli bir takvimle ba lantılı oldu u dü ünülmektedir. Kurganlardan çıkartılmı olan buluntularda bir ölçüde on ikili sistemle ba lantı kurmayı mümkün kılmaktadır. Tuva da Arzhan yakınında 138 Gazi Türkiyat

Bozkır Kültür Çevresi Türk Tarihi Ara tırmaları ve Kronoloji bulunan Sayan- Altay bölgesinin en büyük kurganında 360 at ortaya çıkarılmı tır. Burada 360 atın 1 yıl, 30 tanesinin 1 ayla ifade edildi i ileri sürülmektedir. Yine Kuban bölgesinde de ortaya çıkarılan kalıntılardan aynı anlayı ın varlı ı belirlenebilmi tir (Marsadolov 2002: 526-527). Sakalarla aynılı ı bilinen ve Sakaların batıya geçmi kolunu olu turan skitlere (Durmu 1993b: 29) ait kurganlardan on ikili devreyi gösteren buluntular ortaya çıkartılmı olup, bunlar skitlerde bu takvimin varlı ına i aret sayılmaktadır. Milattan sonraki dönemlerde yaygın olarak kullanılan ve milattan önceki dönemlerde de varlı ı belirginle en 12 hayvanlı takvimle günümüzde kullanılan takvimin dönü ümleri üzerinde de durulmu tur. Hesaplamalara göre, miladın birinci yılı tavuk yılına denk gelmektedir. Devrenin ba langıcı olan sıçan yılı miladın dördüncü yılıdır. Bu durumda sıçan yılı miladın 4, 16, 28, 40...yıllarına denk gelir. O halde devre adedi N, miladi yıl M ile gösterilirse, M = N x 12 + 4 ve buradan N=M- 4/12 olarak devre adedi bulunur (Turan 1954: 56). Miladi yılın On iki hayvanlı takvime dönü türülmesinde miladi yıldan 4 çıkarılıp, 12 ye bölündü ünde virgülden sonraki rakamlar On iki hayvanlı Türk takviminde hangi yılın oldu unu gösterir. Bu takvimin yıl de erleri u ekildedir: 1) Sıçan yılı: 00, 2) Sı ır yılı: 08, 3) Pars yılı: 16, 4) Tav an yılı: 25, 5) Ejder yılı: 33, 6) Yılan yılı: 41, 7) At yılı: 50, 8) Koyun yılı: 58, 9) Maymun yılı: 66, 10) Tavuk yılı: 75, 11) t yılı: 83, 12) Domuz yılı: 91 (Durmu 2004b: 12). Sonuç Türk tarihinin kronolojisinin kurulmasında ve Türk kültürünün de i ik boyutlarıyla ortaya konulmasında ba ta kurgan buluntuları olmak üzere, bozkır kültür çevresindeki arkeolojik kaynaklar özel bir yer tutmaktadırlar. Bu kaynaklar büyük ölçüde nispi kronolojinin kurulabilmesini mümkün kılmaktadırlar. Türklere ait yazılı belgeler ise ba langıçta uzun zaman dilimi için kesin tarih vermemektedir. Onların kullandıkları eski takvimlerine göre verilen tarihlerin güne yılı esas alınan takvim tarihine dönü türülmesi ile kesin kronoloji kurulabilmesi mümkün olabilmektedir. Bozkır Türk tarihi ara tırmalarında ortaya çıkan kronoloji probleminin çözümünde arkeolojik malzeme ile yazılı belgelerin birlikte de erlendirilmeleri suretiyle kronoloji kurulması gere i vardır. Türk tarihi ara tırmalarında arkeolojik buluntuların tarihlendirilmesi, ça da kaynaklarda verilen bilgiler ve Türk milli kaynaklarındaki bilgiler bir araya getirilmek suretiyle Türk tarihinin kronoloji meselesi bir ölçüde çözüme kavu turulabilir. Türk tarihinin milattan önceki dönemleri büyük Güz 2009 / Sayı 5 139

lhami DURMU ölçüde nispi kronoloji sayesinde yapılandırılabilmektedir. Milattan sonraki dönemlerin ise a ırlıklı olarak kesin kronoloji sayesinde tarihlendirmesi mümkün olabilmektedir. Türk tarihi kronolojisinin kurulabilmesinde bütün kaynaklardan yararlanma zorunlulu u ortaya çıkmaktadır. Kaynaklar: AK EV, Kemal Ali ar (1978), Kurgan Issık, Moskva: Iskustvo. AMANCOLOV. Altay (1971), Runopodobnaya Nadpis is Sakskogo Zakhoroneniya Bliz Alma-Atı,Bestnik An Kaz SSR, 12, 64-66. AMANCOLOV, Altay (1989), The Words of Ancestors, Erdem, 5/15, 791-796. ARAT, Re it Rahmeti (1987), Türkler de Tarih Zaptı, Makaleler, I. Ankara: Türk Kültürünü Ara tırma Enstitüsü, 156-164. B LG Ç, Emin (1982), Atatürk, Fakültemiz ve Kürsümüz, Sumerliler in Tarih, Kültür ve Medeniyetleri, DTCF Atatürk ün 100. Do um Yılına Arma an Dergisi, 75-121. BURLE GH, Richard (1980), Naturwissenschaftliche Methoden der Alterbestimmung Die Cambridge Enzyklopaedie der Archaeologie, München, 416-432. CAFERO LU, Ahmet (1984), Türk Dili Tarihi, stanbul: Enderun Yayınları. D YARBEK RL, Nejat (1973), Kazakistan da Bulunan Esik Kurganı, Cumhuriyetin 50. Yılına Arma an, stanbul, 291-304 DURMU, lhami (1993), skitler ( Sakalar), Ankara: Türk Kültürünü Ara tırma Enstitüsü Yayınları. DURMU, lhami (1993a), Hun Birli i ve Mao-Tun Kırım, V, 29-33. DURMU, lhami (1997), Bozkır Kültür Çevresinde Runik (Oyma) Yazının Do u u ve Geli imi, Türkiye Sosyal Ara tırmalar Dergisi, 1, 87-100. DURMU, lhami (1998), Hun Devletinin Ortaya Çıkı ı ve Olu umunun Temel Unsurları, Prof.Dr.Abdulhaluk Çay Arama anı, I, Ankara, 399-414. DURMU, lhami (2002), skit Kültürü, Türkler, IV, Ankara, 15-23. DURMU, lhami (2004a), skitler de Ölü Gömme Gelene i, Milli Folklor, 61, 21-29. Durmu, lhami (2004b), Eski Türklerde Zaman ve Takvimler, Türk Dünyası Nevruz Ansiklopedisi, Ankara, 1-13. DÜYSENOV, Mirzabek (1970), Altın Kiyimdi Adam, Kazak Edebiyatı, 11 Eylül. EBERHARD, Wolfram (1996), Çinin imal Kom uları, (çev.: N. Ulu tu ), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ES N, Ufuk (1968), Radyoaktif Karbon (C14) Tarih Tesbit Metodu,ICOM, VIII- IX, Ankara, 153-174. HANCAR, Franz (1952), Stand und historische Bedeutung der Pferdezucht Mittelasiens im 1. Jahrtausend v.chr. Wiener Beitraege zur Kulturgeschichte und Lingustik, IX, 465-483. KAFESO LU, brahim (1989), Türk Milli Kültürü, stanbul: Bo aziçi Yayınları. 140 Gazi Türkiyat

Bozkır Kültür Çevresi Türk Tarihi Ara tırmaları ve Kronoloji KA GARLI MAHMUD (1992), Divanü Lûgat-it Türk, I- IV, (Çev.: B. Atalay), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayını. KINAL, Fürüzan (1987), Eski Anadolu Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. KOCA, Salim (1990), Türk Kültürünün Temelleri, 1, stnbul: Damla Ne riyat. MARSADOLOV, Leonid Sergei (2002), Milattan Önce IX-VII. Yüzyıllarda Sayan-Altay Göçebeleri, Türkler, I, Ankara, 526-532. NUR, Rıza (1926), Türk Takvimi, Türk Yurdu, IV/19, 2-17. ORKUN, Hüseyin Namık (1987), Eski Türk Yazıtları, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. ÖZER, Mustafa (1986), Elektron Spin Rezonans (ESR) Tarihlendirme Yöntemi: Arkeolojik Uygulaması, I. Arkeometri Sonuçları Toplantısı Bildirileri, Ankara, 21-25. ROUX, Jean Paul (1999), Altay Türklerinde Ölüm, stanbul: Kabalcı Yayınevi. SÜLEYMANOV, Olcas (1970), Ceti Sudın Köne Cazbaları, Kazak Edebiyatı, 25 Eylül. TEK N, Talat (1987), Tuna Bulgarları ve Dilleri, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. THOMSEN, Vilhelm (1993), Çözülmü Orhun Yazıtları, (Çev. V. Köken), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. TOGAN, Ahmet Zeki Velidi (1985), Tarihte Usûl, stanbul: Enderun Kitabevi. TURAN, Osman (1954), Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, Ankara: A.Ü.DTCF. Yayınları. TÜRETKEN, Naif (1986), Termolüminesans Yöntemi ile Arkeolojik Ya Tayini, I. Arkeometri Sonuçları Toplantısı Bildirileri, Ankara, 27-30. Güz 2009 / Sayı 5 141