KURT MOTİFİNİN TÜRK MENŞE EFSANELERİNDEKİ ANLAMI ÜZERİNE

Benzer belgeler
Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

türk mitolojisi kaynakçası

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ *

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

Dr.Öğr.Üyesi ÜNSAL YILMAZ YEŞİLDAL

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,

ÖZGEÇMİŞ. Ekim Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Mimar Sinan Üniversitesi 1991 Marmara Üniversitesi 1994

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Editörler: Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN Yrd. Doç. Dr. Metin ARıKAN

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

EDEBİYAT 9. SINIF 10. SINIF

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

TÜRK DİLİ-1. Yrd.Doç.Dr.Öğ.Yb. Ertan EROL

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

Pervin Ergun, Türk Kültüründe Ağaç Kültü, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2004.

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

OĞUZ KAĞAN DESTANI NDAN DEDE KORKUT KİTABI NA KAHRAMANLARIN BEDEN TASVİRLERİNİN SEMBOLİK ANLAMLARI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER

Tel: / e-posta:

Yaşayan Sözlü Edebiyat Ürünleri

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

BAYRAKTAR, Zülfikar (2019). Türk Efsanelerinde Gaipten Gelen Ses Üzerine Bir İnceleme. Ankara: Akçağ Yayınları. 181s., ISBN:

Türk Kültüründe Demir

PROF. DR. BİLGE SEYİDOĞLU'NUN ÖZGEÇMİŞİ VE YAYINLARI

BOZKURTTAN HIZIR A TÜRK HALK ANLATMALARINDA KILAVUZ

TÜRK DESTANLARINDA MİLLÎ UNSURLAR

" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine

Uluslararası Dede Korkut Konferansı

TÜRK AĞAÇ KÜLTÜ ETRAFINDA TEŞEKKÜL EDEN DOKUZ OĞUL EFSANESİ VE TOPLUMSAL İŞLEVLERİ

Akpınar, T. ; Eski Türklerin Dini Tek Tanrı İnancı mıydı?, Tarih ve Toplum, 1984, S. 27, Sh

Mitolojik Kuram. Dr. Süheyla SARITAŞ 4

Din Değiştirmek Kolay mı? Yazar Özgür Öztürk

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

İLETİŞİM BECERİLERİ. Doç. Dr. Bahar Baştuğ

Önsöz. Hazırlayan Vedat Casim

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

DOKTORA DERSLERİ VE İÇERİKLERİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

TÜRK MİTOLOJİSİNDE BİLGELİK KAVRAMI. Mitoloji Nedir ve Türklerde Mitoloji Anlayışı T

TÜRK İSLAM EDEBİYATI (İLH1010)

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ...13

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Prof. Dr. Bilge Seyidoğlu Atatürk Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile (2 Ağustos 2008 Erzurum Havalimanı)

2015 YILI SÜRELİ YAYIN LİSTESİ

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Doç. Dr. Özkul Çobanoğlu, Türk Halk Kültüründe Memoratlar ve Halk İnançları, Ankara 2003, Akçağ Yay. 288 s.

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Türk tefekkür dünyasında kadın: oğuz kağan dan günümüze. M.Еkici, Prof. Dr. İzmir, Türkiye

1. EGiyi-M,... KONGRESi.

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Central Asian Studies

DOÇ. DR. FEYZAN GÖHER VURAL IN İSLAMİYET TEN ÖNCE TÜRKLERDE KÜLTÜR VE MÜZİK - HUN, KÖK TÜRK VE UYGUR DEVLETLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI.

Mustafa ARGUNŞAH-Hülya Hülya ARGUNŞAH (2007), Gagauz Yazıları, Türk Ocakları Kayseri Şubesi Yayınları, 296 s., Kayseri

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

ÖZGEÇMİŞ. Tel: Belgeç: E MAİL:

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ * SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI PROGRAMI

BAHAR YARIYILI KAYNAK KİTAPLARI

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANA BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL SEÇMELİ DERSLER

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

ALİMCAN İBRAHİMOV UN ESERLERİNDE TATAR, BAŞKURT VE KAZAK TÜRKLERİNİN KÜLTÜREL DEĞERLERİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

Transkript:

KURT MOTİFİNİN TÜRK MENŞE EFSANELERİNDEKİ ANLAMI ÜZERİNE About the Meaning of the Motif Term and the Wolf Motif in Turkish Origin Myths Dr. Namık ASLAN* ÖZ Başlığın sınırladığı alan içinde kalmak düşüncesiyle Thompson un motif kavramı bağlamında söylediklerinin ana hatlarıyla ifade edildiği makalede, Türk kök efsaneleri ve destanlarında kurt motifinin tezahürü üzerine yapılan değerlendirmelere yer verilmiştir. Kurdun, totem olmadığı iddia edilen yazıda, iddia bağlamındaki deliller ve izahlar yer almıştır. Ongon ve töz kavramlarının Türk ölüm kültüyle ilişkisine işaret edilmiş, ongonların türeme bağlamında ecdat hayvanlar olmadıkları görüşüne yer verilmiştir. Makalenin temel tezi olarak, Bozkurt un Türk menşe efsanelerinde ve destanlarında Tanrı nın suretine girdiği varlık olduğu sebebiyle kutsallık arz ettiği iddiası, ispata çalışılmıştır. Bu halin Eski Türklerde bir hulûl inancı olmaktan çok, İslam tasavvufundaki vahdet-i vücut felsefesiyle örtüştürülebileceğine işaret edilmiştir. Türk menşe efsanelerinin temel kabulünün, Tanrı nın Türk milletinin hayat ve istikbali ile ilgilenen ulu varlık merkezinde olduğunun vurgulandığı makalede, bu ilgilenmenin muhtelif devirlerde, Türkler tarafından ilahi nizamın gerekliliği olarak yorumlandığına işaret edilmiştir. Atilla nın Tanrının kırbacı olarak adlandırılması, Bilge Kağan ın kendisini kişioğlunu yönetmekle vazifeli bilmesi ve Osmanlı padişahlarının kendilerini Tanrı nın yeryüzündeki gölgesi olarak sıfatlandırmalarının aynı kaynaktan beslenen düşünceler olabileceğine dikkat çekilmiştir. Anah tar Kelimeler Kurt motifi, töz(s), ongon, totem, ecdat hayvan ABST RACT In the line with the limitation of the title, in the paper where Thomson s description about the term of motif is substantially investigated, the evaluations about the creation of wolf motif in Turkish belief and epics are examined. It is asserted in this paper that the wolf is not a tös, ongon or totem together with the explanations. It is claimed that the terms of Ongon and tös are related to Turkish death cult, moreover in the context of reproduction in ongons, the idea that ongons are not ancestor animals is subjected. As the main hypothesis of the paper, the assertion that Grey wolf is holy because of being a creature in the manner of God in the Turkish myths and epics is tried to be proved. It is pointed that this case is related to the philosophy of oneness of existence in Islamic mysticism more than being a belief of penetration in ancient Turks. In the paper which focuses on God as the holy presence taking care of Turkish life and future, the basic acceptance of Turkish myths is pointed as the necessity of divine order in different eras. It is emphasized that the ideas of calling Atilla as God s whip, Bilge Kağan with the belief of managing the human beings and Ottoman sultans characterizing themselves as God s silhouette in the world are arisen from the same origin. Key Words Wolf motif, tös, ongon, totem, ancestor animal Halkbilim bağlamında Türk diline Batı dan alınan, dilde pelesenk olurcasına sıklıkla kullanılan ancak ne olduğu hususu pek anlaşılamayan, çok kişinin kendince yorumladığı kavramlardan biri de motif kavramıdır. Türk dilinde bu bağlamda bir makaleye şiddetle ihtiyaç olmakla birlikte, bu yazı çerçevesinde asıl vermek istediğimiz konuyu gölgeleyebileceği endişesiyle motifin ne olduğu meselesini burada tartışmayı uygun görmüyoruz. Ancak kurt motifi tabiriyle neyi anlatmaya çalışacağımızı ifade etmek için, Thompson un motif kavramı bağlamında söylediklerini hülasa ederek vermeyi yararlı buluyoruz. * Niğde Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, namikaslan@nigde.edu.tr 72 http://www.millifolklor.com

Motifler: Yazının toplum düzenine hâkim olmadığı dönemlerde, kültürler için bir tür muhafaza, ambar, hafıza vazifesi gören (masal, efsane, destan, hikâye, fıkra, bilmece, türkü, mani, atasözü, deyim vb gibi) estetik dil yaratılarının büyülü yapı taşlarıdır. Estetik kültür yaratılarının en küçük unsuru yani; kristalize olmuş, yoğunlaşmış kültür çipleridir. Kültürün sırlar hazinesinin şifreleridir. Dinleyenleri mest edici illüzyon unsurlarıdır. Dimağları hipnoz derecesinde saran büyüleyici renklerdir. İrkiltici uyarıcılardır. Yaşamak için hayallerden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayan hari kalardır(thompson1951:415). Kalıp da diyebileceğimiz bu yapı taşları hemen bütünüyle evrensel olup, tüm kültürlerdeki işlevleri de aynıdır. Bu unsurlar, estetik yapılara (efsane, destan, masal, hikâye, fıkra, bilmece, türkü, mani, atasözü, deyim, ) yoğunluk kazandıran işleviyle evrensel olmakla birlikte, kültürlere özgü simgeleyişler ölçüsünde de millîdirler. Yani, motiflerin evrensel boyutundan başka bir de kültürel boyutları vardır(aslan2006:9-11). Mesela, at motifi evrensel, Kırat motifi Türk destanlarına özgüdür. Akıllı ve kurnaz çocuk motifi evrensel, Keloğlan motifi Türk masallarına özgüdür. Cengâver kız motifi evrensel, Arabüzengi Türk halk hikâyelerine özgüdür. Kurt motifi evrensel, Bozkurt motifi Türk kök efsaneleri ve destanlarına özgüdür. Motiflerin evrensel boyutları, üzerlerine projektörler tutarak ortaya konulabilir. Kültürel boyutlarını görebilmek ise, ancak içeriden aydınlatılmakla mümkündür. Bir motifin, anlatılarında yer aldığı kültür içerisinde neyi simgelediğini çözmek, o kültürün harikalar dünyasına girmek demektir. O kültürü binlerce yıldan beri var eden sırlara ermek demektir. Onun içindir ki, Motif kavramını anlamak ve anlatı içerisindeki fonksiyonunu çözümlemek son derce önemlidir. Kısacası motif; hikâye etmenin en küçük unsurudur diyerek içerisinden çıkılacak bir olgu değildir. (Aslan 2006) Kurt motifinin Türk destanlarında ne mana arz ettiği konusu öteden beri araştırmacıların dikkatini çekmiş, pek çok kişi(bazılarının görüşleri aşağıda verilmiştir) konu üzerine görüş ileri sürmüştür. Türkoloji çalışmaları bağlamında söz konusu motifin önce yabancı araştırmacıların dikkatini çekmiş olabileceğini mantıklı görmekle birlikte, Jean-Paul Roux un görüşleri haricindeki kaynakları doğrudan değerlendirebilme imkânı bulduğumuzu söyleyemem. Ancak yabancı araştırmacıların görüşleriyle ilgili olarak, Ünver Günay ile Harun Güngör tarafından hazırlanan Türklerin Dinî Tarihi adlı çalışmadan büyük ölçüde yararlandığımızı belirtmek isterim. Kurdu, ecdat hayvan bağlamında değerlendiren Roux, daha sonra boğanın yerine kaim olduğu görüşündedir(roux 1994: 153). Roux, P. J. Strahlenberg, N.Shchukin, Chodzidle, Zelenin, Zolatarev, Potapov, Keppers, Haeckel, Gunda gibi yabancı araştırıcılar başta olmak üzere, Ziya Gökalp ve onun yolundan giden M. Fuad Köprülü, Osman Turan ve Mehmet Eröz gibi Türk kültür, din ve tarihi üzerine önemli çalışmalar yapmış olan bilim adamları, geleneksel Türk dininin menşeî formunu totemizme bağlamışlardır (Günay-Güngör1997: 92). Araştırıcıların bu bağlamdaki görüşlerinin, kurdun totemliği merkezinde birleştiğini belirtmek isteriz. Kurt motifinin Türk destanları bağlamında, Türk diliyle yapılan ilk değerlendirmeleri Köprülü ye aittir. Köprülü, Çin kaynaklarında yer alan Göktürk menşe efsanelerini aktardıktan sonra; Bütün bu âyinler, <<Tukiie>>lerin kendilerini <<Kurt nesli>> saydıklarını, yani kurdu kendileri için http://www.millifolklor.com 73

bir <<Ongun=Totem>> bildiklerini göstermektedir. Oğuz Destanında da mühim bir mevkii olan Kurd un <<Tu-kiie>> menkıbelerinde bu kadar ehemmiyet kazanması işte bundan dolayıdır demektedir (Köprülü 1981: 57-58). Abdulkadir İnan, Türk Rivayetlerinde Bozkurt isimli makalesinde, kurdun Türk millî kültü olduğunu belirttikten sonra, Köprülü nün konuyla ilgili tetkik ve tahlillerine atıfta bulunmuş, kutsi bir mahiyet arz eden kurt efsanesi unsurlarının bugünkü Türk kavimleri rivayetlerine nasıl yansıdığı hususunda etraflı bir çalışma yapılmadığından yakınmıştır (İnan 1987: 69). Konuyu Türk destanları bağlamında değerlendiren araştırmacılardan biri de Nihat Sami Banarlı dır. Bozkurdun Türk boyları arasında bütün Türklüğü temsil eden bir sembol olabileceğini belirten Banarlı, kurdun totem devri yaşayan Türklerin ongunu olduğunu söyler. Uygur, Göktürk destanlarından ve Oğuz Destanı ndan örnekler vererek kurdun mahiyetini açıklamaya çalışan Banarlı; Türkler, anayurtlarının bu müthiş varlığına önce Tanrı diye tapmışlar, sonra kendilerinin bozkurt soyundan geldiklerine, böylelikle birer bozkurt olduklarına inanmışlardır. demektedir (Banarlı 1971: 32). Sonraki pek çok araştırmacının da otoritesini kabul edip görüşlerine aynen katıldığı Türklük bilimi için bir şans sayabileceğimiz değerli bilim adamı Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi adlı eserinin her iki cildinde de kurt konusunu (önemli görmesi hasebiyle) detaylı olarak anlatmak gereği duyar. Birinci ciltte; Türklerin Kurttan Türeyişi, ikinci ciltte ise; Kurt ve Türkler başlıkları altında hayli önemli materyal verir. Ögel, zaman zaman yorumlama yapma gereği duysa da aslında konu bağlamında olabildiğince vesika verme yolunu seçmiştir (Ögel 1995:111). Kurdun, totem devri yaşayan Türklerin ongunu (tözü) olabileceği fikrinde olan Ögel; Büyük devlet kurmuş olan Türklerde kurt, artık bir sembol haline gelmişti. Onlarda din ve totemizm izleri, çoktan kaybolmuştu. Kurt Göktürklerde, tuğlar ile bayrakların tepesinde yer almak yolu ile bir devlet sembolü olmuştu. der (Ögel 1995:115). Yukarıda verdiğimiz ilklerden günümüze kurt motifi üzerine pek çok araştırma yapılmış, tebliğ ve makale bağlamında bir hayli çalışma neşredilmiştir. Bunların hepsini burada değerlendirme imkânımızın olamayacağı aşikârdır. Hemen hepsinde de müşterek olan husus, kurdun mitolojimize kadar uzanan çizgide mühim bir motif olduğudur. Türk destanlarının atla birlikte en önemli unsurlarından biri (Gökyay 2000: CDXLVI) olduğu düşünülen kurdun; türeyişi sağlayan kurt (ata-kurt, ana-kurt), kurtarıcı kurt, cetlerine yardım eden ruh ve kılavuz kurt vasıfları ile tebarüz ettiği görüşü, araştırmacıların müştereklerindendir (Çobanoğlu1997:165-173). Biz burada pek çok yazılı kaynakta kolaylıkla bulabileceğiniz Türk kök efsanelerini yeniden yazarak konuyu uzatmayacağız. Göktürk prensiyle evlenen dişi kurt, Uygur prensiyle evlenen erkek kurt, düşmanlarının öldüremediği, yaz ve kış tanrılarının kızlarıyla evlenen kurdun (asenanın) oğlu ve nihayet Oğuz la konuşup ordularını kılavuzluk eden gök yeleli erkek kurt (Ögel 1993: 13-57) tasarımlarını hatırlatmakla yetineceğiz. Türeme, soyu yok olmaktan kurtarma ve kılavuzluk etme bağlamında Türk kök efsaneleri ve destanlarında yoruma dahi ihtiyaç duymayacak açıklıkta yer alan bu motifin, bütün tezahürlerinde müştereklik arz eden tek yönü Tanrısallığıdır. Adının Bozkurt oluşu da bu Tanrısallığın en açık delilidir. Bozkurt, gök yeleli kurt, gökkurt gibi adlandırmalarda boz veya gök nitelemeleri, 74 http://www.millifolklor.com

gök bağlamında renk teşbihi olduğu gibi, aynı zamanda Tanrısallık nitelemesidir (Aslan 2004: 37 44). Hemen belirtelim ki, kutsal olan, Tanrısal olan kurt değil, Gökkurt veya Bozkurttur. Bu mitolojik tasarım, zamanla sembolleştiği için, yanlışa düşebilme korkusu, kabulü yaygılaştırmış ve kurt lafzı tabulaşmıştı r(inan1987:625-627). Kurt yüzünün mübarek bilinişi, bu tabunun Dede Korkut Kitabı ndaki yansımasından başka bir şey değildir (Ergin 1989: 101). Bu tabu, zamanla pek çok bahadıra, alpa ve lidere unvan ve ad olmuştur (Özönder 1999: 65-92). Kurt, Türklerde ongun ya da töz olmadığı gibi hiçbir surette tapılan varlık da olmamıştır. Ongun ya da tözün boylarla ilgili olduğu aşikârdır( İnan1995:47). Oysa kurt, hemen bütün Türk boylarının ortak kabulü sayılabilecek yaygınlıkta bir değerdir. Kurda tapınmanın söz konusu olmadığı halde onu totem sayan görüş de dolayısıyla doğru değildir(kafesoğlu 1984: 285). Ana kurt-ata kurt ve ecdat hayvan sanılan ongon kabulündeki kimi bulanık izler, yukarıda görüşlerini aktardıklarımız başta olmak üzere araştırıcıların büyük bir ekseriyetini (Roux, P.J.Strahlenberg, N.Shchukin, Chodzidle, Zelenin, Zolatarev, Potapov, Keppers, Haeckel, Gunda,, Gökalp, Turan, Eröz vb.), geleneksel Türk dininin totemcilik olduğu kabulüne(günay-güngör1997: 92), bu bağlamdan hareketle de kurdu totem sayma yanılgısına düşürmüştür. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Tanrısallık vasfı taşıyan bozkurt veya gök yeleli kurttur. Kaldı ki bu hal, Şeyh Galip in bana redifli gazelindeki harika söyleyişiyle bir tecelli-i cilveden ibarettir (İpekten 1996: 38). Bir anlık, bir süreliktir. Yani semavi kitaplardaki Musa kıssasıyla alakalı kutsal Tuva da, Tanrı nın tecelli hâlidir. Bozkurt da işte bu bağlamda bir şecer-i Tûrdur. Daha açık söyleyişle kurt (bozkurt, gökkurt), Tanrı nın tecelli ettiği varlıktır. Bu hâl Türk düşüncesinin Tanrı tasavvuruyla alakalı olup, onu somutlaştırma algısının bir tezahürüdür(günay-güngör 1997: 41). Bu tezahür, Oğuz a kılavuzluk edip konuşan, Dumrul la Türkçe dilleşen, Kaygusuz la senli benli söyleşen(güzel 2004: 24) bir Tanrı tezahürüdür. Başka bir söyleyişle kurt, Tanrı nın yeryüzüne inme ihtiyacı duyduğunda suretini tercih ettiği varlıktır. Belirtmek gerekir ki, bu tercihin kimi hâllerde aslan veya boğa olduğu durumlar da yok değildir. Ancak kurt suretinin, Tanrı nın en çok büründüğü şekil olduğu, Türk kök efsanelerinin malumudur. İhtimaldir ki, özellikle boğa-bozkurt rekabeti kültürel oluşumun seyri içerisinde bozkurt lehinde gelişmiştir (Roux1994:153). Türk kök efsanelerindeki Tanrı yı somutlaştırma algısının hulûl inancıyla ilişkilendirilebileceği mümkün görünse de, bu tecelli halinin İslam tasavvufundaki vahdet-i vücut felsefesiyle daha çok örtüştüğü kanaatinde olduğumuzu belirtmek isterim. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu hal; bir tecelli hali, cilve halidir. Tuva da Tanrı nın tecelli ettiği çalının Tanrı sayılmadığı gibi, Türk tasavvuru da kurdu Tanrı telakki etmemiş ve sanıldığı şekliyle asla ona tapınma da söz konusu olmamıştır. Ancak Tur Dağı nın kutsiyet kazanması paralelliğinde, Tanrı nın, suretinde tecelli ettiği Bozkurt kabulünün, Türk boyları arasında yaygınlaşması ve bu bağlamda kurdun tabulaştırılması söz konusudur. Türk boyları arasındaki ongon veya töz inanışları ise, atalar kültüyle alakalı olup, koruyucu ata ruhları bağlamında değerlendirilmelidir(inan1995:42). Bu kült, ölümden sonraki hayat inancının Türkler arasındaki bir tezahürüdür. İslam la da örtüştürülen bu inanç, özellikle Selçuklu mimarisinde kümbetler şeklinde vücut bulurken, muhtelif za- http://www.millifolklor.com 75

ferlerimizde pek çok savaş efsanelerine de kaynaklık etmiştir (Sakaoğlu 2009: 179). Atalar kültü ; ölümün bir yok oluş olmadığı, ölenlerin akrabalarını terk etmedikleri, ihtiyaç hâsıl oldukça yaşayan akrabalarına yardım edecekleri inancından doğmuştur. Moğol etkileşimiyle Ongon şeklinde somutlaşan bu tasavvur, ölüm bağlamında canın (ruh-tın) beden değiştirme durumudur (Günay-Güngör 1997: 53). Yani ata ruhlarının, bedenine girmiş olabileceği düşünülen varlıklar, ongon kabul edilmişlerdir. Bu inanış aileden sülaleye, sülaleden de boylara intikal ederek, simgesel bir vasıf kazanmış olsa gerektir. Bize göre, her boyun bir ongonu oluşu bundandır. Eğer bu ongonlar zannedildiği gibi türeme bağlamında ata (ecdat hayvan) olsalar idi, onlarca-yirmilerce olmazlardı. Moğollardaki algılanışı farklı olmakla birlikte, Türklerde ongonlar, ata hayvan olmayıp, ölümden sonraki hayat inancı bağlamında canın (tın) bedenine girdiği kabul edilen, yani ata ruhu taşıdığına inanılan hayvanlar olsa gerektir. Bilindiği üzere, bu koruyucu ata ruhları, çoklukla şamanlar aracılığı ile akrabalarını kötü emelli ruhlardan muhafaza ederler. Şamanların aracılığı olmadığı durumlarda, ata ruhlarının her an kendileriyle birlikte olmalarını temin için ise, onları tösler, tangaralar şeklinde evlerinin duvarlarına asmışlar veya damga simgeciliğinde, sahip oldukları tüm varlıklara vurma gereği duym uşlardır(inan1995:42). Bu damgalar koyun, koç, dağ keçisi, geyik, tavşan, ayı ve daha çok kuşlardan seçilmiştir. Çeşitli kuşların, özellikle kartal sungur, Tuğrul, kaz gibi kuşların Türkler için önemi büyüktür. (Gülensoy 1991:154). Bu koruyucu tılsımların, zamanla armalaştığı aşikârdır. Sonuç: Kurdun, Türk kültüründe, millî kült mertebesinde kabul görüp, kutsal addedilmesinin, bozkırın baş edilemeyen yırtıcısı olması sebebiyle ram olunan ve duyulan hayranlıkla tabulaştırılan bir varlık olmasına bağlanması, yeterli bir gerekçe olmasa gerektir. Gerek kozmolojik gerekse eskatolojik mitte, Bozkurt veya kurtla ilgili olarak doğa gözlemine yönelik işlevci benzetmelerin daha geri planda kaldığı, kurdun Tanrı veya kutsalla ilişkili olduğu(oğuz2009:51-56) düşüncesine aynen katıldığımızı belirtmek isterim. Kurtların sosyal oluşları, lider kabul ettikleri yaşlı kurda bağlı olmaları, avlanış biçimleri, vb. özellikleriyle Türklere benzetilmeleri masum gibi görünüyorsa da, bu benzetimlerin dahi iltifat olma ihtimalleri, bizce zayıftır. Türkler, Bozkurt bağlamındaki kabulleri sebebiyle bu benzetimlerden alınganlık göstermeseler de, komşularının onlarla ilgili olarak; barbar-vahşi manalarında kullanmış olmaları ihtimali göz ardı edilmemelidir. Zira Çinlilerin, Kurt lafzını Türkler için bir şecaat simgesi olarak kullanmış olabileceklerini düşünmek aşırı iyimserlik olur. Yukarıda belirttiğimiz gibi kurt, Türklerde töz(s) ya da totem de değildir. Töslerin ölmüş yakınları simgeleyen keçeden, ağaç kabuğundan veya hayvan derilerinden yapılan semboller olduğu modern etnografik araştırmalarla belgelenmiş durumdadır (Günay-Güngör 1997: 52). Bu noktadaki muğlâklık, Moğol etkileşimi ile tös karşılığı olarak kullanılmaya başlayan ongon kelimesinin, kök, menşe, aslı karşılığını ifade ediyor olmasındandır (İnan1995:45). Ongonlar, Türk lehçelerindeki kullanılışıyla, türeme bağlamındaki kök hayvanlar olmaktan çok, zoomorfik ruh tasarımı bağlamında, ölmüş ata ruhlarının 76 http://www.millifolklor.com

tecessüm ettiğine inanılan hayvanlar olarak değerlendirilmelidir. Hayvan sürülerine zarar vermesi sebebiyle görüldüğü yerde öldürülmekten çekinilmeyen, özellikle sıcak tutan postu sebebiyle muhtemelen avlanan kurdun da bir kutsallık taşıyamayacağı aşikârdır. Ancak sıklıkla vurguladığımız üzere, Tanrının suretine girdiği varlık oluşu bağlamında, kutsalın yaygınlık kazanması durumu söz konusudur. Kutsal olan kurt; Tanrı nın, suretinde tecelli ettiği Bozkurt tur. Türk menşe efsanelerinin temel kabulü; Tanrı nın Türk milletinin hayat ve istikbali ile ilgilenen ulu varlık olduğu merkezindedir (Günay-Güngör 1997: 39). Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Göktürklere, Uygurlara müdahalesi ve Oğuz a yol göstermesi bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bu kabul bir millî Tanrı telakkisi olarak da düşünülmemelidir. Zira bu müdahale insanlık için, insanlık adınadır. Nizam-ı âlem için vazifeli kılmak maksadıyla, yaratacağı kişiye ve dolayısıyla ondan türeyecek millete, kendi ruhundan ruh üflemek içindir. Atilla nın Tanrı nın kırbacı olma, Bilge Kağan ın abidelerdeki veciz anlatımıyla; Tanrı nın, yarattığı âlemi denetlemeğe (kişioğlunu yönetmeğe) aracı kılmak için, kut verdiği kağan olma ve Kaşgarlı daki; dünya milletlerinin idare yularının ellerine verdiği millet (Atalay1992:3) olma düşüncesinin kaynağı da bu olsa gerektir. Halifeliği ukdelerine aldıktan sonra Osmanlı padişahlarının kendilerini zıllu llahı f il âlem bilmeleri de, bu kaynaktan muhtemel bir sızıntı olarak yorumlanabilir. KAYNAKLAR Aslan, Namık. Halk Anlatılarında Motif ve Tip kavramı. Erciyes Dergisi. Sayı 347, (Kasım 2006):9-11. Aslan, Namık. Yozgat tan Derlenen Masallar Üzerine Bir Değerlendirme. I. Uluslararası Bozok Sempozyumu(basılmamış bildiri). Yozgat: 13 14 Mayıs 2006. Aslan Namık. Şekil Değiştirme Motifinin Anlatılarımızdaki Bazı Yansımaları Üzerine. Millî Folklor 64 (Kış 2006):37-44. Atalay, Besim. Divanü lügat-it-türk Tercümesi I.c, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1989. Banarlı, N.Sami. Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1971. Çobanoğlu, Özkul. Kılavuz Kurt Motifinin Tarihsel Bağlamlarda ve Günümüz Alevî-Bektaşî Tarikatlarındaki Yapısal ve İşlevsel Sürekliliği Üzerine Tespitler. Kadri Eroğan: Hacı Bektaş Veli Armağanı. Ankara: Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Yayını, 1997. s.165-173. Ergin, Muharrem. Dede Korkut Kitabı I. 2.Baskı. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1989. Gökyay, O.Şaik. Dedem Korkudun Kitabı. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, 2000. Gülensoy, Tuncer. Türk Kültür Tarihinde Damgalar ve Taşçı İşaretleri. Selçuklular Devrinde Kültür ve Medeniyet. Kayseri: Erciyes Üniversitesi Tıp tarihi Enstitüsü Yayınları,1991, s.137-185. Günay, Ünver-Güngör Harun. Başlangıçtan Günümüze Türklerin Dinî Tarihi. Ankara: Ocak Yayınları, 1997. Güzel, Abdurrahman. Dini Tasavvufî Türk Halk Edebiyatı. Ankara: Akçağ Yayınları, 2004. İnan, Abdülkadir. Tarihte ve Bugün Şamanizim Materyaller ve Araştırmalar. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1985. İnan, Abdülkadir. Börü=Kurt ve Yok=Hayır Üzerine. Makaleler ve İncelemeler I. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1987. İnan, Abdülkadir. Müslüman Türklerde Şamanizm Kalıntıları. Makaleler ve İncelemeler I. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1987. İpekten, Haluk. Şeyh Galip. Ankara: Akçağ Yayınları, 1996. Köprülü, M. Fuad. Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Ötüken Yayınları, 1981. Oğuz, Öcal. Kul Himmet ve Sözlü Gelenek Tanıklığında Kozmogonik Mitin Eskatolojik Serüveni. Millî Folklor 84(Kış 2009):51-56. Ögel, Bahaeddin. Türk Mitolojisi I. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1993. Ögel, Bahaeddin. Türk Mitolojisi II. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1995. Özönder Barutcu, Sema. Türkler Ne Zaman Bir Millet İdi? Kök Araştırmaları, I/2, Güz 1999, Ankara, 65-92. Roux, Jean-Paul. Türklerin Moğolların Eski Dini. Çev. Aykut Kazancıgil. İstanbul: İşaret Yayınları. 1994. Thompson, Stith. The Folktale. New York:1951. http://www.millifolklor.com 77