tepav Türkiye: Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığının Sonuçları Mayıs2015 N201510 DEĞERLENDİRMENOTU



Benzer belgeler
İKV DEĞERLENDİRME NOTU

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı : Türkiye İçin Bir Değerlendirme

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

AB VE ABD ARASINDAKİ TRANSATLANTİK TİCARET VE YATIRIM ORTAKLIĞI MÜZAKERELERİ VE TÜRKİYE YE ETKİLERİ SEMİNERİ YAPILDI

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

TARIM POLITIKALARI VE DTÖ

Dünya Bankası. 8 Nisan 2014 İstanbul

tepav TRANSATLANTİK TİCARET VE YATIRIM ORTAKLIĞI (TTIP): TÜRKİYE NİN KATILIMI AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME Ocak2014 N201401

Chapter 10. Ticaret politikasının uluslararası müzakereleri ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Slides prepared by Thomas Bishop

Dr. Binhan OĞUZ IKV-Konuşma notu 14 Haziran 2007

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşmasının Türkiye Ekonomisine ve Dış Ticaretine Etkileri

AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ NİN GÜNCELLENMESİ

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

DTÖ DOHA MÜZAKERELERİ VE TARIM POLİTİKALARI. Prof. Dr. Ahmet ŞAHİNÖZ Başkent Üniversitesi

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Chapter 10. Ticaret Politikasının Politik Ekonomisi (devam) Slides prepared by Thomas Bishop

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

HİZMET TİCARETİ ANLAŞMALARI. NOT: 13 Şubat 2013 tarihinde güncellenmiş haliyle dosyaya eklenecektir.

EKONOMİ BAKANLIĞI. Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü. İthalat Denetimleri TAREKS Uygulamaları 11 Haziran İstanbul EKONOMİ BAKANLIĞI

GÜMRÜK BİRLİĞİ VE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARININ TARIM SEKTÖRÜ ÜZERİNE ETKİLERİ

Ülkelerin ekonomik performanslarının büyük bir ölçüde

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

tepav TEPAV Kasım2015 N M. Sait AKMAN 1 Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) Anlaşması na Bir Bakış DEĞERLENDİRME NOTU

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

tepav Haziran2012 N Yeni TTK ya Uyum Maliyeti Ne Kadar? DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİNDE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI HAKKINDA BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTU

Dünya Ticaret Örgütü Çok Taraflı Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması Yönetici Özeti

AB-ABD SERBEST TİCARET ANLAŞMASI VE TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

HİZMET TİCARETİ MÜZAKERELERİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

AB-Kanada Serbest Ticaret Anlaşması Türkiye yi nasıl etkileyecek?

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Serbest ticaret satrancı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

TÜRKİYE-AB GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GÜNCELLENMESİ. Doç. Dr. Çiğdem Nas İktisadi Kalkınma Vakfı

ANKET-FİRMA. Soruları yanıtlarken firmanızla/sektörünüzle ilgili olmadığını düşündüğünüz sorulara yanıt vermeyiniz.

BANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ BALİ BAKANLAR TOPLANTISINA İLİŞKİN BEKLENTİLER VE TÜRKİYE

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

EKONOMİ BAKANLIĞI Gümrük Birliği Kapsamında Kimyasalların Ticaretine Etki Eden Teknik Düzenlemeler Duygu YAYGIR Dış Ticaret Uzmanı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

tepav Nisan2018 N KÜRESEL TİCARETTE 2018 YILI BEKLENTİLERİ DEĞERLENDİRME NOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

ErP Yönetmeliği ve Onaylanmış Kuruluşlar

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

EKONOMİ BAKANLIĞI. AB Genel Müdürlüğü Tek Pazar, Rekabet ve Teknik Mevzuat Uyum Dairesi 10 Kasım 2015

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

Uluslararası Tarım ve Gıda Politikası II

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

COĞRAFİ İŞARETLER ALANINDA AB TÜRKİYE İŞBİRLİĞİ UMUT İLKAY KAVLAK AB DELEGASYONU FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU SEKTÖR SORUMLUSU

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

Chapter 10. Ticaret Politikasının Politik Ekonomisi (devam) Slides prepared by Thomas Bishop

Dünya ticaretinin serbestleşmesi. TTP ve TTIP ÇAĞINDA GELECEĞİ TÜRKİYE NİN ARAŞTIRMA

TARIM POLİTİKALARI VE DTÖ

Uluslararası Tarım ve Gıda Politikası II

ÖMER ŞENGÜLER. İstanbul, 27 Haziran 2007

1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Uluslar arası İlişkiler Bölümü

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

DÜNYA Tarih : HAFTADA 6 GÜN ULUS... Sayfa : 9 İSTANBUL Tiraj : EKONOMİ StxCm : 122 1/1

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

KÜRESEL EKONOMİK DÜZENE KARŞI MEYDAN OKUMALAR

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU-FİRMA

tepav Haziran2015 N DEĞERLENDİRME NOTU Dünya Ticaret Örgütü Yıllık Raporu ve Türkiye ye Hatırlattıkları

AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler. Ders 2

tepav Tasarruf kamudan başlar Nisan2012 N DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav TÜRK-ABD TİCARET İLİŞKİLERİNDEKİ ÇIKMAZA YÖNELİK ÖNERİ: NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGESİ Ocak2014 N POLİTİKANOTU

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Küreselleşme. Ticaretin Küreselleşmesi. Dünya Ticaretinin Serbestleşmesi: Küreselleşme ve Ekonomik Birleşmeler

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ ÇEVRESEL ÜRÜNLER ÇOKLU GİRİŞİMİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

ÇOK TARAFLI İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELECEĞİ KONFERANSI. Ümit Özlale

ABD VE AB NİN YENİ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ STRATEJİLERİ VE TÜRKİYE YE ETKİLERİ

II- ÖNCELİKLERİN TANIMLARI VE ÖNCELİKLER ÇERÇEVESİNDE AB MEVZUATINA UYUM, UYGULAMAYA YÖNELİK KURUMSAL YAPILANMA VE FİNANSMAN TABLOLARI

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

TÜRK-FİLİSTİN İŞ FORUMU

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Transkript:

DEĞERLENDİRMENOTU Mayıs2015 N201510 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Bozkurt Aran 1 TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Türkiye: Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığının Sonuçları Neredeyse çeyrek yüzyıldır Bretton Woods kurumlarınca yönlendirilen küresel kurallara dayanan uluslar arası ticaret rejiminin çağın gereksinimlerine ayak uyduracak şekilde düzenlenmesi ve bu bağlamda liberalizasyon sürecine ilişkin durgunluğun giderilmesi gerekmektedir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuruluşundan bu yana, Doha Kalkınma Turu dâhil olmak üzere, bir dizi ticaret müzakerelerini başlatmıştır. Birçok badirenin ve sıkıntının sonrasında, Bali Bakanlar Konferansı temelde, Ticaretin Kolaylaştırılması kararlarının yanı sıra, en az gelişmiş ülkelerden (EAGÜ) yapılan ithalatta bazı ilerleme sağlanacağı vaadi içeren taahhütlerin kabul edilmesiyle sonuçlanmıştı. Küresel ticaretin paydaşları Uruguay Turu ndan bu yana 19 yıl süre ile bitmek bilmeyen ticaret müzakerelerine maruz kalmıştır. Diğer taraftan, küresel ticarette yaşanan bir dizi değişiklik, paydaşların sistemin işler kılınabilmesi için yeni kurallar üzerinde anlaşmalarını ve yeni arayışları egemen kılmayı gerekli kılmıştır. Günümüz ticaret dünyasının doğasından kaynaklanan karmaşık yapısı bu arayışların gerçeğe dönüştürülmesini daha da çetin bir hale getirmektedir. Yükselen ekonomilerin küresel planda etkilerinin artışı, sanayileşmiş ekonomilerin ve bu arada özellikle de Dörtlü nün (ABD, AB, Kanada ve Japonya), ticaret kurallarını oluşturmadaki mutlak etkinliklerini sona erdirmiştir. Doha da kabul edilen kalkınma gündemi, Uruguay Turunda gelişmiş ülkelerin (GÜ) lehine oluşturulan dengesizlikleri gidermeyi amaçlamış ve gelişme yolundaki ülkelerin (GYÜ) taleplerinin belirgin bir şekilde artmasıyla sonuçlanmıştır. Böylece, çok taraflı ticaretin yeni liberilizasyon 1 http://www.tepav.org.tr/tr/ekibimiz/s/1257/bozkurt+aran www.tepav.org.tr 1

arayışları, artık tek başına Dörtlü nün uhdesinde olmadığı ortaya çıkmıştır. Öte yandan, IMF, Dünya Bankası, OECD ve UNCTAD ın son raporlarındaki bulgular genel olarak GYÜ lerin güçlü performans sergilediği yönündedir (Aran 2013). Anlaşılan, 2008 krizi GÜ ve GYÜ ler arasındaki ekonomik güç dengesinde farklılıkların GYÜ ler lehine değişmesi olgusuna ivme kazandırmıştır. Diğer bir ifade ile iki grup arasında gelişme yönünde makasın daralmaya başladığı ortaya çıkmıştır. Sanayileşmiş ekonomilerin ulaştığı refah her ne kadar halen bir vakıa olarak tanımlansa da, yükselen ekonomilerden gelen rekabetçi baskılar daha da görünür hale gelmiştir. 2008 krizi bu ivmeyi hızlandırarak, değişikliğin tahmin edilenden daha erken gerçekleşebileceğini göstermiştir. Ancak sanayileşmiş ekonomilerin bu olguyu, değiştirilemez bir kader olarak kabullenmeye hazır oldukları da söylenemez. GÜ lerin, diğer girişimlerin yanı sıra artan ölçüde bölgesel ticaret anlaşmalarına yönelme stratejileri bu gerçeği ciddi şekilde yansıtmaktadır. Mega Bölgesel Ticaret Anlaşmaları: GYÜ ler için Güçlük mü, Fırsat Mı? ABD nin bu değişimlere yanıtı, iki mega bölgesel ticaret girişimini harekete geçirmek şeklinde oluşmuştur. İlki Trans-Pasifik Ortalığı (TPP), ardından Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP). Bu iki girişim, birbirinin tamamlayıcısı ve tutarlı bir stratejinin temel bileşenleri olarak değerlendirilmelidir. AB ve diğer birçok ülke bu ortaklık arayışlarına katılmaya hazır olduğunu göstermiştir. Norveç ve İsviçre dışında bütün sanayileşmiş ülkeler bu iki mega-bölgesel arayışların paydaşlarıdır. Tüm önemli sanayileşmiş ülkelerin bir süredir şekillenmekte olan ancak günümüzde daha da bariz hale gelen küresel etkinliklerinde görülen değişim veya kayıplar, bu ülkelerde yüksek çıkarlarının tehdit edildiği algısı doğurması nedeniyle, ABD nin öncülüğünde Atlantik ve Pasifik te oluşturulan iki mega girişimin de sonuçlanması olasılığı yüksektir. Gerek TTP gerek TTIP yürürlüğe girdiğinde getirecekleri kuralların çok taraflı sistemin bugünkü işleyiş şeklini önemli derecede değiştireceğini varsaymak yerindedir. Bu iki girişimde yer alan ülkelerin ekonomik büyüklükleri, sözü geçen kuralların uluslar arası ticaretin küresel olarak kabul gören yeni kuralları olarak uygulanacağına işaret etmektedir. Söz konusu girişimler tamamlandığında, küresel ticaret ortamını gerek piyasa erişimi gerek uluslararası ticareti yöneten kurallar bakımından (game changer) oyun değiştirici olacağı ileri sürülmektedir. Yeni küresel ticaret kurallarını şekillendirme iddiasını taşıyan bu iki mega müzakerede yer almayan ülkelerin duyduğu rahatsızlık büyük ölçüde bundan kaynaklanmaktadır. TTIP görüşmelerinin Washington daki dokuzuncu turunun sorunsuz bir şekilde tamamlanmış olması, artık bazı konularda metin üzerinden yapılan görüşmelere geçilmesi, müzakerelerin ileri bir aşamaya geldiğini göstermektedir. Bu aşamada tartışmalar belirli metinsel öneriler çerçevesinde devam edecektir 2 açıklaması yapılmıştır. AB Baş Müzakerecisi Ignacio Garcia 2 http://trade.ec.europa.eu/doclib/press/index.cfm?id=1158 www.tepav.org.tr 2

Bercero basın toplantısında, en fazla yararın TTIP nin düzenleyici bileşeninden sağlanabileceğinin ve eğer ABD ve AB en yüksek oranda korumayı esas alan uluslararası düzenleme ve standartları geliştirmede öncü rol üstlenmek istiyorsa, 3 dayanışmanın bu iki konu etrafında şekillenmesi gerektiğinin altını çizmiştir. Şu anda ABD-AB ticaretinde uygulanan ortalama gümrük tarifesi oranları düşük seviyededir. Bu nedenle ülkeler arasında farklılık gösteren sınırlı sayıdaki hassas ürün hariç, gümrük tarifeleri artık esas sorun olmaktan çıkmıştır. TTIP nin temel etkisinin yeni kural koyma kapasitesi olacağı tahmin edilmektedir. Bazıları bu özelliği oyunu değiştirici olarak nitelendirmektedir. Rekabet politikası, fikri mülkiyet hakları, küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik kamusal önlemler, işgücü ve çevre politikaları gibi konularındaki düzenlemeler arasında daha fazla uyum sağlanması amaçlanmaktadır. TTIP, mevcut DTÖ kurallar dizisine nazaran daha kapsamlı kuralları içerecek bir düzeni amaçlamaktadır. Bu, dünyanın en büyük ticaret hacmine sahip ülkeler arasında ticaret kuralları bakımından derin bir uyumun yakalanmasına vesile olabilir. Böylelikle gerek yatırımcılar gerek yatırım akışları açısından oluşturulan geleneksel serbest ticaret bölgeleri anlayışının ötesine geçen sonuçlar doğabilir. Richard Baldwin in de belirttiği gibi 21. yüzyıl ticaretinin kalbinde; 1) mal ticareti ile 2) üretim tesislerine, eğitime, teknolojiye ve uzun erimli ticari ilişkilere yönelik uluslararası yatırımların iç içe geçmesinin yer aldığı unutulmamalıdır (Baldwin 2011). Birçok üçüncü tarafın TTIP nin genel çerçevesini endişeyle beklerken, olası çıktılarını tahmin etmeye ve olası sonuçlarına belirlemeye ve buna göre hazırlanmaya da çalıştıkları sır değildir. Söz konusu ülkeler üzerindeki etki, sadece TTIP nin yaratacağı yeni iş yapma ortamına değil, üçüncü tarafların yeni belirlenen kurallara ayak uydurmaya ne derece hazır olduğuna da bağlıdır. Diğer bir deyişle, bu ülkelerin TTIP tarafından yaratılacak yeni ticaret ortamına nasıl ayak uydurabileceği bu ülkeler kadar TTIP e taraf ülkeler bakımından da önem taşımaktadır. Üçüncü taraflar için önemli bir seçenek, ticaret politikalarını ve uygulamalarını tek taraflı olarak TTIP kurallarına uygun hale getirmektir. Ancak ticaret politikalarında temel dönüşümleri gerçekleştirmek, iyi yapılandırılmış teşvikler gerektirmektedir. Buradan şu soru ortaya çıkmaktadır: üçüncü tarafların ortaya konulacak yeni kurallara uyum sağlamaları için TTIP, ne gibi teşvikler sunabilecektir? TTIP ve Türkiye nin Zorlu Dönüşüm Süreci Küresel ekonomi ile bütünleşmiş olan Türkiye, mega-bölgesel ticaret anlaşmalarının küresel ticaret ortamında yaratacağı değişikliklerden şüphesiz etkilenecektir. Ampirik çalışmalar, ticaret kayması sonucu Türkiye de ciddi refah kayıplarının oluşacağını göstermektedir. TTIP yürürlüğe girmesi durumunda Türkiye nin ihracatında, sınırlı düzeyde de olsa, düşüş yaşanacağı tahmin edilmektedir. Tabiatıyla Türkiye nin bu duruma kayıtsız kalması söz konusu olamayacaktır. Mega Anlaşmalarla kapsamı şekillenecek yeni kurallar a uyum sağlamada gecikme ve bu oluşumun 3 http://trade.ec.europa.eu/doclib/press/index.cfm?id=1158 www.tepav.org.tr 3

dışında kalmak giderek Türkiye için ciddi bir meydan okuma olarak değerlendirilmelidir. Bu bakımdan, Türkiye nin bu yeni döneme nasıl tepki göstereceği kritik önem arz etmektedir. Tüm belirtiler Türkiye nin ciddi bir değişime girmeyi ve kapsamlı bir dönüşüm programı uygulamayı arzu ettiğini göstermektedir. Türkiye bu yöndeki kararları en üst siyasi düzeyde gerek ABD gerek AB ye sürekli bir şekilde açıkça ifade etmiştir. İş çevreleri de desteklerini açıkça beyan etmektedir. Türkiye nin en büyük sanayi ve ticaret şirketlerinin oluşturduğu en saygın mesleki örgütler arasında sayılan Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Derneği nin (TÜSİAD) başkanı geçtiğimiz günlerde Brüksel i Türkiye nin ikinci başkenti olarak kabul ettiklerini açıklamıştır 4. Resmi yetkililer birçok kere, Türkiye nin TTIP den dışlanmasının eninde sonunda ülkeyi AB ile Gümrük Birliğini terk etmeye itebileceğini belirtmişlerdir. Bu gibi demeçler, hesaplanmış bir politika doğrultusu belirtmekten çok hoşnutsuzluğun ilanı olarak da yorumlanabilir. Ancak Türkiye nin duyduğu rahatsızlıklara bir şekilde yanıt aranması gereğini de gereklidir. Özellikle TTIP bağlamında Türkiye nin durumunun kendisine özgü (sui generis) olmasının nedeni, AB ile yapmış olduğu Gümrük Birliği düzenlenmesi ile ilintilidir. AB ile yapılan Gümrük Birliği, halihazırda Türkiye nin AB ticaret politikasına uyum sağlaması gibi geniş kapsamlı, otonom rejimler ve üçüncü ülkelere uyguladığı ve tercihli ticaret anlaşmaları dahil olmak üzere Topluluğun tercihli gümrük rejimiyle giderek uyumlaştırma 5 yükümlüğü bulunmaktadır. Ancak AB nin üçüncü taraflarla imzaladığı bölgesel ticaret anlaşmalarının artıyor olması, Türkiye nin tercihli piyasa erişimini riske atmaktadır. Hele bu tür anlaşmaya taraf ülkenin ABD olması halinde, esasen bu ülke ile oldukça yüksek olan ticaret açığı nedeniyle, Türkiye nin durumu daha da zorlaşacaktır. AB-Türkiye Gümrük Birliği, geleneksel bir serbest ticaret anlaşması olmasının çok ötesinde, ticaretin tabi olacağı kuralları ve bağımsız düzenleyici kurumları da içermesi nedeniyle, bu alanlarda AB ile önemli ölçüde uyum sağlanmasına yol açmış, mevzuat ahengini makul bir düzeye getirmiştir. Diğer taraftan Gümrük Birliği sadece sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsamaktadır. Bu nedenle tarım ve hizmetler ticaretinde Türkiye nin ciddi bir dönüşüm sürecini başlatması gerekmektedir. Halen devam etmekte olan ve çoklu olarak yürütülen Hizmet Ticareti Anlaşması müzakerelerine (Trade in Services Agreement -TISA) aktif olarak katılan Türkiye, TTIP nin hizmet ticaret konusundaki müzakerelerin en sonunda nereye varacağının farkındadır. TTIP de düzenlenecek hizmet ticareti bölümünün, elbette TISA da öngörülenlerin çok ötesine geçmesi beklenmektedir. Ne var ki, liberal bir hizmet ticareti piyasasına sahip olan Türkiye de yabancı yatırımcılar telekomünikasyon, mobil telefon hizmetleri, bankacılık, sigorta, perakende zinciri vb. alanlarda önemli ölçüde pay sahibidir. Türkiye, hizmet ticareti sektörüne ilişkin kapsamlı bir iç mevzuat geliştirmeli, ayrıca uygulanmada yeknesaklık sağlamayı 4 TÜSİAD: Brussels now 2nd capital for Turkey, Daily News, 5 Aralık 2014. 5 Bknz. Gümrük Birliğinin Son Döneminin Uygulanmaya Konmasına İlişkin 22 Aralık 1995 Tarih 1/95 Sayılı AT- Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı, http://eur-lex.europa.eu/legalcontent/en/txt/?uri=celex:21996d0213%2801%29 www.tepav.org.tr 4

amaçlamalıdır. Ayrıca mevcut uygulamalarını DTÖ de taahhüt altına alarak şeffaflık sağlamalıdır. Türkiye nin TTIP e çeşitli şekillerde katılması öngörülebilir. İlk seçenek, ABD, AB ve Türkiye arasında üç taraflı müzakeredir ; ancak bu seçeneğin uygulanabilirliği sıfıra yakındır. Zira TTIP müzakereleri olgun bir aşamaya gelmiştir ve şu anda üçüncü bir ülkenin katılması olasılığı bulunmamaktadır. İkinci seçenek Türkiye Maddesi nin tadil edilerek, AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamında malları için AB nin yeni anlaşmalarla tesis edeceği serbest ticaret alanlarına otomatik erişim sağlayan bir düzenleme yapılarak gerçekleşebilir. Ancak böyle bir düzenleme teknik olarak sadece sanayi mamul malları için geçerli olacak, sınır ötesi ticaret politikaları, tarım malları, hizmet ticareti ve genel anlamda kurallara ilişkin yükümlülükleri kapsamayacaktır. Bu yazı kaleme alındığı sırada TTIP müzakereleri üçüncü ülkelerin nihai katılımlarına ilişkin erişim kıstasları içermemektedir. Bununla birlikte Türkiye nin, bekle ve gör yaklaşımını benimseyerek müzakerelerin bitmesini hareketsiz kalarak beklemesin de iyi bir seçenek değildir. Diğer bir olasılık da Türkiye, ABD yle ayrı bir serbest ticaret bölgesi anlaşması süreci başlatarak, TTIP nin dışında kalması halinde doğacak olumsuzlukları gidermeyi öngörmesidir. Ancak böyle bir anlaşmanın önünde bazı engeller bulunmaktadır. ABD nin bu konuda isteksizliği nedeniyle siyasi uygulanabilirliği tartışılmalıdır; zira Üst Düzey Komisyon toplantılarındaki temaslar bu yolun umut vaat edici olmadığını ortaya çıkarmıştır. ABD ile yapılacak anlamlı bir anlaşmanın, yeni dönemde Türkiye nin önünde oluşabilecek ticaret engellerinin kaldırılması - tarife dışı engellerin ve TTIP standartlarını uygulamasından doğacak etkilerinin azaltılması - gibi unsurları içeren iddialı bir yaklaşım gerektirmektedir. Nitekim ancak bu kapsamlı önlemlerin alınmasının milli geliri ve ihracatı önemli oranda artıracağı tahmin edilmektedir. (Mavuş vd. 2014). Türkiye nin, telekomünikasyon, posta hizmetleri, hukuki, görsel-işitsel ve finansal hizmetler alanlarında yeni oluşacak düzenin gerektirdiği Pazara Erişim Koşulları nı uyum gösterecek şekilde birçok zorlu alanda önemli mevzuat değişiklikleri yapması beklenmektedir. Bu liste uzatılabilir. Türkiye nin kısıtlı kamu ihalesi piyasasını açması, yatırımcı-devlet arası uzlaşmazlıkları çözülmesi sürecinin yeniden düzenlenmesi, sağlık ve bitki sağlığı alanında alınan tedbirlerin esaslarının yenilenmesi, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) konusunda kuralların müzakeresi, fikri mülkiyet haklarının korunması (özellikle taklit mallar konusunda) gibi tartışmalı alanları da kapsayacak şekilde uzatılabilir (Akman 2014). Bu güçlükleri aşmak zorlu bir mücadele gerektirecek olmakla birlikte; Türkiye nin yeni ticaret kurallara uyumu için bu dönüşüm hayati önemdedir. Türkiye mevzuat uyumlaştırma alanında başarılı olur ve iç dinamikleri gerektiği biçimde seferber ederek geliştirilmiş standartları ve ortak uygulamaları benimserse, bu zorlukların kısa zamanda kazanca dönüştürülebileceği ve Transatlantik pazarında daha rekabetçi şekilde yer alabileceği düşünülmelidir. 1990 lardaki Gümrük Birliği uygulamasının, Türkiye ekonomisi açısından zorlu bir dönem olduğu hatırlanmalıdır. Buna rağmen Türkiye, AB müktesebatını çeşitli alanlarda benimseyerek ve uygulamaya koyarak, dönüşümden yarar sağlama deneyimine sahiptir. Türkiye nin iç ticareti düzenleme kuralları, ticarette uygulanan teknik engellerden gıda güvenliğine, çevre mevzuatına, tüketicinin korunmasına, fikri mülkiyet haklarına, gümrük mevzuatına ve ticaret www.tepav.org.tr 5

politikası tedbirleri gibi pek çok alan AB ile başarıyla uyumlaştırılmıştır. Diğer yandan, o dönemde AB mevzuatına uyumlu bağımsız düzenleyici kurumlar kurulmuştur. AB ile Gümrük Birliği nin getirdiği dönüşüm etkileyicidir. Yakın zamanda yayınlanan Dünya Bankası raporuna göre [Gümrük Birliği] Türkiye ekonomisinin gerek Avrupa gerek küresel piyasalarla entegrasyonunda temel bir araç teşkil etmiştir (Dünya Bankası 2014). Ayrıca Türkiye, Hizmet Ticareti Anlaşması (TISA) çoklu müzakere sürecine etkin olarak katılarak önemli bir deneyim de elde etmektedir. Sonuç Sonuç olarak TTIP e ilişkin Türkiye nin kaygıları, sadece ticaretin yön değiştirmesi endişesine indirgenmemelidir. Türkiye nin Transatlantik pazarına entegrasyonu bir yandan ABD yle ilişkilerini geliştirecek diğer yandan AB ile Gümrük Birliği ni daha etkili ve işlevsel hale getirecektir. Bu ilişki, gerek NATO üyesi gerek AB ye katılım sürecinde olan Türkiye için önemlidir. Bu üçgenin üçüncü kenarı, Türkiye yi TTIP limanına çekerek tamamlanabilir. TTIP, Türkiye nin küresel ekonominin günümüzde gerekli kıldığı dönüşümü sağlayacak güçlü bir çıpa olabilir. AB ve ABD ile kurduğu yakın ilişki, Türkiye yi son otuz yıldır gerçek bir siyasi ve ekonomik dönüşüm geçirmesi yönünde teşvik etmiştir. Ortadoğu daki yaşanan karışıklığın karmaşa ya dönüşerek uzun süre devam etmesi olasılığının geçerli görüldüğü, şu sıralarda Transatlantik ilişkilerinin çağın gereksinimlerine uygun şekilde iyi yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle iyi Transatlantik ilişkiler kurma arzusu tüm taraflar açısından yerinde olacaktır. Türkiye, 1980 lerde tek taraflı aldığı önlemlerle ekonomik liberalizasyon tecrübesi yaşamıştır. Daha sonra, 1990 lardaki Gümrük Birliği yeni bir liberalizasyon sürecinden geçmiştir. Her iki süreç dolayısıyla Türkiye önemli bir deneyim ve yarar sağlamıştır. Gümrük Birliği, Türkiye ye ciddi bir rekabet gücü avantajı sağlayarak sanayi üretimdeki dönüşümünün çıpası olmuştur. Bu defa Gümrük Birliğinden yararlanıp onu bir kaldıraç olarak kullanarak, kapsamının genişletilerek derinleştirilmesi amacıyla AB ile müzakerelere başlanılması olanağı mevcuttur. Gümrük Birliği Kararı nın, çağın gereklerine uyumlu hale getirebilmesi amacıyla tarımı, hizmetleri, kuralları ve kamu ihalelerini kapsayacak şekilde genişletmek olasıdır. Böylece, Türkiye üçüncü liberalizasyon aşamasını başlatarak, küresel ticari mimaride kurala uyan olmaktan çıkıp kural koyan ülke haline gelebilir. Kısacası tüm taraflarca iyi yönetildiği takdirde TTIP Türkiye bakımından bir fırsat haline gelebilir. TTIP, Türkiye nin geleceğe yönelik ekonomik beklentilerinin gerçekleşmesi yönünde bir dönüşüm noktası olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda Avrupa Komisyonu ile Gümrük Birliğinin revize edilmesine ilişkin sürecin başlatılacak olması hayatidir. Referanslar Akman, S (2014), AB-ABD Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Türkiye Açısından bir Değerlendirme, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi 13(1). Aran, B (2013), Küresel Ortaklık Arayışları: Ticarette Çatışmalı Yeni Dinamikler ve Türkiye nin TPP ve TTIP Çağında Geleceği, Türkiye Politika Notları Dizisi No.11, Ankara: TEPAV. www.tepav.org.tr 6

Baldwin, R (2011), 21st Century Regionalism: Filling the gap between 21st century trade and 20th century trade rules, DTÖ Çalışma Raporu ERSD-2011-08. Felbermayr, G, B Heid, M Larch ve E Yalçın (2014), Macroeconomic Potential of Transatlantic Free Trade: A High Degree Resolution Perspective for Europe and the World, CESifo Working Paper Series No. 5019. Mavuş, M, A Oduncu ve D Güneş (2014), AB-ABD Serbest Ticaret Anlaşması ve Türkiye Üzerine Etkileri, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası. Dünya Bankası (2014), AB-Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirmesi, Rapor No. 85830-TR, Washington, DC. Kirişçi, K (2013), Turkey and Transatlantic Trade and Investment Partnership: Boosting the Model Partnership with the US, Turkey Project Policy paper, no.2, Brookings. www.tepav.org.tr 7