Metafizik (Tanrı-bilim) ve Kelam Arasındaki Fark Üzerine*

Benzer belgeler
İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve İlkelerinin Açıklanması

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

İBN SİNA FELSEFESİNDE METAFİZİĞİN İNCELEME ALANI. Yakup ÖZKAN. Giriş

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

İBN SİNA'NIN BİLİMLER SINIFLAMASI

On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İBN MEYMUN FELSEFESİNDE TANRI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

İBN SİNA FELSEFESİNDE METAFİZİK BİLGİNİN İMKÂNI SORUNU. Ömer Türker, İstanbul: İsam Yayınları, 2010, 272 s.

ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER. Murat DEMİRKOL. Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969.

Allah bizi ve seni te yid etsin, bil ki, Allah Teâlâ ya vâsıl

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Yrd. Doç. Dr. Tuna TUNAGÖZ

Aristoteles Metafiziği Üzerine Yorumlar *

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar

ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s.

YENİ BİR İSLAM MEDENİYETİ TASAVVURU İÇİN FELSEFEYİ ANADOLU DA YENİDEN YURTLANDIRMAK PROJESİ

KÂDI ABDULCEBBAR B. AHMED'İN İNSAN FİİLLERİNİN YARATILMASI VE EŞ ÂRÎ NİN KESB GÖRÜŞÜNÜ ELEŞTİRMESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Aristoteles (M.Ö ) Felsefesi

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Abdulkuddüs BİNGÖL 2. Doğum Tarihi : 28 Mart Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora 5.

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Sultantepe Mah. Cumhuriyet Cad. Fısatıkağacı İş Merkezi, No 39/1, Üsküdar İstanbul

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

ÖZGEÇMİŞ. Derece Okul adı Yıl. İlkokul Misak-ı Millî İlkokulu 1985 Lise İskilip İmam Hatip Lisesi 1991

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

VARLIĞIN KISIMLARININ BELİRLENMESİ *

Muhammed Salih el-muneccid

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

Transkript:

ÇEVİRİ TRANSLATION Metafizik (Tanrı-bilim) ve Kelam Arasındaki Fark Üzerine* On the Difference Between Metaphysics and Al-Kalam Sirâceddin El-URMEVÎ Çev. Engin ERDEM a a Din Felsefesi AD, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Ankara Yazışma Adresi/Correspondence: Engin ERDEM Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Din Felsefesi AD, Ankara, TÜRKİYE/TURKEY erdem_engin@yahoo.com ÖZET El-Urmevi bu risalede metafizik ile kelam arasındaki farkı konu etmektedir. Ona göre Tanrı'nın varlığını kanıtlamak kelam biliminin işi değildir. Tanrı'nın varlığı ancak metafizikte kanıtlanabilir. Kelamcının işi Tanrı'nın sıfatlarını, fiillerini ve Tanrı-evren ilişkisini açıklamaktır. Anahtar Kelimeler: el-urmevi; metafizik; kelam; tanrı; bilim ABSTRACT In this risalah, al-urmavi considerds the issue of the difference between metaphysics and Kalam. For him, God is not a subject matter for metaphysics, but to proove His existence is an aim for it. So, the science of Kalam gains it subject matter from metaphysics and it must focus on the attributes of God and His relations with creatures. Key Words: al-urmavi; metaphysics; kalam; god; science :442-7 GİRİŞ B ilimler ya teorik ya da pratiktir; teorik bilimlerin en yüksek amacı, sadece doğru görüş ve inanç elde etmektir; pratik bilimlerin en yüksek amacı ise, eylemlerimizin nasıl olması gerektiği ile ilgili doğru görüş ve inanç elde İKİNCİ GİRİŞ Copyright 2016 by İslâmî Araştırmalar *Bu risalenin tercümesinde Y. Doç. Dr. Burhan Köroğlu nun hazırladığı tahkikli nüshayı (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 36 (2009/1), 83-107) esas aldım; tercüme için izin veren Sayın Köroğlu na müteşekkirim. Bu risale ile Metafizik Delil: İbn Sînâ nın İsbât-ı Vâcib Yöntemi (Ankara: Yayınevi, 2012) başlıklı kitabımın birinci bölümünü yazarken karşılaştım. İlgili bölümde İbn Sînâ nın metafiziğin konusu-amacı bağlamında Aristoteles e yönelttiği eleştirileri; bunların İslam ve Batı geleneğindeki yansımalarını araştırırken el- Urmevî nin risalesini okuduğumda İbn Sinâ nın metafizik-kelam ilişkisi konusundaki yaklaşımını bu kadar iyi anlayan, eş-şeyhu r-reîs in örtük olarak söylediği bazı fikirleri açıkça biçimde ortaya koyan bir metinle karşılaşmaktan dolayı büyük heyecan duydum. El-Urmevî bu metinde Metafizik-Kelam ilişkisini ve bilimsel bir disiplin olarak Kelam ın statüsünü açıklarken diğer pek çok Kelamcının yaptığı gibi dînî-aklî, İslâmî-gayr-i İslâmî gibi bir ayırıma gitmeksizin salt bilimsel bir anlayışla meseleyi ele almaktadır. Ona göre Metafizik ile Kelam arasındaki fark birinin aklî, diğerinin dînî olması ile değil, ele aldıkları konularının farklılığı ile alakalıdır. Metafiziğin konusu, varlık olması bakımından varlık; amacı, Zorunlu Varlık ı kanıtlamaktır. Kelam ın konusu Tanrı dır; amacı ise Tanrı nın sıfatlarını, fiillerini ve Tanrı-evren ilişkisi vb. konuları açıklamaktır. El-Urmevî nin ortaya koyduğu bu İbn Sînâcı onto-teolojik perspektifin günümüzde, ilahiyat, metafizik, teoloji ve kelam gibi terimlerin neye delalet ettiği konusunda önemli bir açılım getireceğini düşünüyorum. [Geniş bilgi için bkz. Engin Erdem, Varlıktan Tanrı ya: İbn Sînâ nın Metafizik Delili, İstanbul: Endülüs, (Gözden Geçirilmiş Baskı), 2016, ss. 28-107]. Bu risalenin tercümesinin yayınlanması konusunda İslâmî Araştırmalar Dergisi nden onay geldikten kısa bir süre sonra aynı risalenin yeni bir tahkikinin ve tercümesinin yayınlandığını gördüm. Y. Doç. Dr. Tuna Tunagöz ve bizim tarafımızdan yapılmış olan iki ayrı tercümenin el-urmevî nin şimdiye değin ihmal edilmiş kıymetli görüşlerinin anlaşılması konusunda okuyucuya mukayeseli bir değerlendirme imkânı sunacağını umut ediyorum. Bkz. Tuna Tunagöz, Sirâceddîn el- Urmevî nin Risâle Fi l-fark Beyne Mevzû ayi l-ilmi l-ilâhî ve l-kelâm Adlı Eseri: Eleştirel Metin ve Çeviri, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, Eylül 2016, Sayı 31, ss. 265-288. 442

etmektir. Teorik bilimlerde kişinin bilme gücü, pratik bilimlerde - ki bunlar ahlak ve siyaset olarak bilinir- kişinin eylem gücü yetkinleşir. Teorik bilimler, doğa-bilimi, matematik ve metafizik/ilâhiyat olmak üzere üç kısma ayrılır. Doğa-bilimi, devingen ve durağan olması bakımından nesneleri konu eder ve nesnelere bu açıdan ilişen durumları araştırır. Matematik, bizzat maddeden ayrık olan nicelikleri veya nicelik sahibi şeyleri konu eder; nicelik olması bakımından niceliğe ilişen durumları araştırır; matematiğin konusunun tanımında ne madde ne devinim türünden bir şey bulunur. Metafiziğe gelince, bu bilimde, tanımı ve yapısı gereği maddeden ayrık olan şeyler, ister doğal ister matematiksel olsun var-olan ilk nedenler, nedenlerin nedeni ve ilkelerin ilkesi-ki bu yüce Tanrı dan başkası değildiraraştırılır. (Bunların hepsi kendi yerinde açıklanan ve bilinen şeylerdir.) GİRİŞ Her bilimin bir konusu ve kendisinden delil getirilen ilkeleri vardır (kendisi hakkında delil getirilene sorun(lar)/mesâîl denir); bilimin konusu, baştan kabul edilen (müsellem), yani, tartışmasız var sayılan bir şeydir; daha sonra bu bilimde o konuya ilişen özel durumlar araştırılır. (Bunların hepsi kendi yerinde açıklanan ve bilinen şeylerdir.) Baştan kabul edilen şey, amaç olamaz; bir bilimde ancak kendisi bakımından apaçık olan veya o bilimin üstündeki başka bir bilimde açıklanan şey baştan [konu olarak] kabul edilebilir. Öyleyse, metafizik biliminin de bir konusu, ilkeleri ve amaçları vardır. Eğer bunu anladıysan şöyle devam ederiz: Metafizik biliminin konusu ya varlık olması bakımından varlıktır ya da belli/özel bir varlıktır, yani, Allah Teâla dır; ya neden olması bakımından ilk nedenlerdir, ya da bu etkindir, şu edilgindir tarzındaki özel nedenlerdir. Bu, bazılarının doğru zannedebileceği bir görüştür. Metafizik biliminin konusu olarak sayılanlar işte bu dört taneden fazla değildir ve birincisi hariç hepsi yanlıştır. Demek oluyor ki metafiziğin konusu varlık olması bakımından varlıktır; çünkü metafizik biliminin özel bir varlık olarak yüce Tanrı yı konu etmesi pek çok sebepten ötürü mümkün değildir. Birincisi, Tanrı bu bilimde bir amaçtır; bir bilimin amacı o bilimin konusu olamaz. Tanrı nın bu bilimde amaç olmasına gelince, O, bu bilimin amacı olduğu için başka bir bilimin amacı olamaz; dolayısıyla Tanrı bu bilimin amacıdır. Tanrı nın amaç olmasına gelince, eğer amaç olmasaydı O nun [varlığının] ya kendiliğinden açık olması ya da delile ihtiyaç duymaması gerekirdi. [Ancak] Tanrı nın varlığı ne kendiliğinden açıktır ne de delile ihtiyaç duymaması söz konusudur (çünkü aşağıda açıklanacağı üzere) O nun için bu bilimde delil vardır. Tanrı nın başka bir bilimin amacı olmamasına gelince, eğer sen bilinen bilimlere bakıp onların konusunu ve amaçlarını incelersen Tanrı nın bu bilimlerden hiç birinin amacı olmadığını anlarsın. Sözgelimi doğabilimlerine bakarsan, bu bilimlerin devingen ve durağan olması bakımından nesneleri konu ettiğini görürsün ve Tanrı nın bu bilimlerin amacı olmadığını anlarsın. Benzer biçimde, matematik bilimlerine bakarsan, (daha önce geçtiği üzere) bu bilimlerin nicelik olması bakımından niceliği konu ettiğini görürsün ve Tanrı nın bu bilimlerin de amacı olmadığını anlarsın. Şu açığa çıkmıştır ki Tanrı nın varlığını kanıtlamak bir amaçtır; Tanrı, başka bir bilimin değil bu bilimin [metafiziğin] amacıdır. İkincisi, metafizikte maddeden ve maddenin ilişenlerinden bağımsız/ayrık olan şeyler araştırılır; Tanrı, madde ve ilişenlerinden her bakımdan en uzak olan varlıktır. Tanrı ne cisimdir ne cisimseldir ne de herhangi bir bakımdan madde ile ilişkilidir. Dolayısıyla, anlayacağın üzere, Tanrı metafiziğin amacıdır, konusu olamaz. Üçüncüsü, bu bilim, özel bir varlığı özel varlık olması bakımından konu etmez. Eğer böyle 443

olsaydı bu bilimin araştırma alanının söz konusu özel varlıkla ilgili özel durumlarla sınırlı olması gerekirdi. Ancak şurası bilinen bir husustur ki metafizikte araştırılan konuların çoğunluğu, her varlığı varlık olması bakımından kapsayan şeylerdir. Bu bilimin konusu belli özel bir özel varlıkla sınırlı değildir; eğer bu bilimde özel bir varlık konu edilirse o özel varlık olması bakımından değil, var olması bakımından araştırılır. Şu anlaşılmaktadır ki bu bilimin konusu belli/özel bir varlık değildir; aksine varlık olması bakımından varlıktır. Bu bilimin uzak nedenleri, yani, neden olması bakımından nedenleri konu etmesinin doğru olmadığına gelince, bunun iki sebebi vardır. Birincisi, bu bilimde belli/özel nedenlere ilişen manalar değil, tümellik-tikellik, kuvvelik-fiillik ve zorunluluk-olurluluk gibi neden olması bakımından mutlak olarak nedenlere ilişen manalar konu edilir. Bu manalar başka bilimlerde değil, bu bilimde araştırılır. Bunlar, ne doğabilimlerinin ve matematiğin ne de ahlak ve siyaset gibi pratik bilimlerin konularının özel ilişenlerindendir. Dolayısıyla bunlar sadece metafizikte araştırılır. İkincisi, mutlak olarak nedenlerin bilgisi, özel nedenlerin bilgisinden sonra gelir. Biz, nedenliler için, varlıkta onlardan önce gelmeleri bakımından onlara ilişen nedenlerin bulunduğunu bilmedikçe orada mutlak olarak nedenin bulunduğunu da bilemeyiz. Böyle bir durumda, ne akıl ne de duyu orada mutlak olarak bir nedenin bulunmasının gerekli olduğunu söyler. Duyu, sadece ardıllığı idrak eder; iki şeyin art arda gelmesinden, onlardan birinin diğerinin nedeni olduğu çıkmaz. Zihnin, duyu ve tecrübenin sunduğu verilerin çokluğuna bakarak ikna olmasına gelince, bu, güvenilir değildir. Biz, bu yolla, İlk Neden in, Zorunlu Varlık ın var olduğunu ispat ettik. Bu bilimin konusunun özel nedenler olması doğru değildir; çünkü özel nedenler bu bilimde araştırılır. Bu bilimin konusunun bütün olması bakımından nedenlerin bütününün olması da doğru değildir; çünkü parçalar hakkındaki bilgi bütün hakkındaki bilgiden önce gelir. Şayet [bu bilimde] nedenler var olması bakımından araştırılırsa [bu bilimin] konusu bir şart olmaksızın, varlık olması bakımından varlık olur. (Bu bilimin ilk konusunun bu olduğu da ortaya çıkar.) Metafiziğin amaçlarına ve sorunlarına gelince, bunlar, varlık olması bakımından varlığa ilişen durumlardır. Cevher, nitelik ve nicelik gibi onlardan bazısı, adeta onun [varlık olması bakımından varlığın] türleri gibidir; birlik, çokluk, kuvvelik ve fiillik gibi diğer bazısı ise onun özel ilişenleri gibidir. Eğer şöyle dersen: Bu bilimin konusu varlık olması bakımından varlık ise ve varlık olması bakımından varlığın bilgisinin apriori olması zorunlu ise, bu, varlık hakkındaki bilginin apriori olmasını gerektirir. Derim ki Evet, durum böyledir; diğer kitaplarda açıkladığımız gibi, varlığın tanımı hakkında söylenen şeyler gerçek tanım değildir; aksine, her ne kadar zihinde ve dış dünyada ona eşit olsa bile, ismin açıklanmasından ibarettir. Eğer şöyle dersen: Bu bilimin konusu varlık olması bakımından varlık olduğu zaman bu bilimde varlığın ilkelerini kanıtlanmamız söz konusu olamaz. Çünkü her bilimdeki araştırma, o bilimin ilkeleri hakkında değil ancak o bilimin konusunun ilişenlerine dair bir sonuç verir. Derim ki İlkeleri araştırmak, bu konunun [varlık olması bakımından varlığın] ilişenlerini araştırmaktır. Çünkü bir şeyin, bir şey için ilke olması o şeyin dışındadır, o şey için kurucu değildir. Aksine, ilke olmak, varlığın doğasına kıyasla ona eklenen ve ona ilişen bir şeydir. Çünkü ilke, bütün varlığın ilkesi değildir; aksi durumda onun kendisinin de ilkesi olması gerekirdi. İlke, belli bir varlığın, var-olanların bir kısmının, yani nedenlilerin ilkesidir. Dolayısıyla, bu bilimde mutlak olarak varlığın ilkesinin araştırılması söz konusu değildir. 444

Tüm bu açıklamalardan şu açığa çıkmıştır ki, metafiziğin/teolojinin konusu, varlık olması bakımından varlıktır. Eğer bu bilimde maddenin öncelemediği şeyler araştırılırsa, bu araştırma sadece maddeye gerek duymayan bir mana olması yönünden olacaktır ki bu da varlık olması bakımından varlıktan başkası değildir. Bu bilimde araştırılan şeylerin tamamı şu dört kısımdan ibarettir: Birincisi, madde ve ilişenlerin uzak olan şeydir. İkincisi, kurucu ve önce gelen nedenin karışması anlamında madde ile karışık olan şeydir; maddi neden kurucudur. [Bir kısmı, madde ile karışık olan şeydir; ancak bu, kurucu ve önce gelen nedenin karışması anlamındadır ve burada madde onun kurucusu değildir.] Üçüncüsü, neden lik ve bir lik gibi maddede bulunmayan şeydir. [Bir kısmı, bazen maddede bazen de maddede olmaksızın var olabilen bir lik ve neden liktir.] Bu üçü, maddenin varlığına gerek duymamak ve varlığı maddeden kazanmamak bakımından ortaktır. Dördüncüsü, devinim ve durağanlık gibi maddi olan şeylerdir; ancak bunlar, madde ile değil varlık ile ilişkili olması yönünden araştırılır. Diğer üçü ile birlikte bu [dördüncü] kısım, bunlarda araştırılan konunun varlığının maddeden bağımsız olması anlamında ortaktır. Dolayısıyla, bu (son) kısım metafizik biliminin kapsamı dışında tutulamaz. Böylece, metafiziğin konusu, amaçları ve bölümleri ile birlikte sorunları açığa çıkmış oldu. Özel varlığa gelince ki bu yüce Tanrı dır, O, Usûlu d-dîn olarak da adlandırılan Kelam biliminin konusudur. Tanrı, Kelam biliminde O na özel olan sıfatları ve fiilleri bakımından araştırılır. Bunun dışındaki başka yerlerde birçok defa geçtiği için artık şunu öğrenmiş oldun; her bilimin konusu, onun özel ilişenlerinin araştırıldığı şeydir. Dolayısıyla, bu özel varlık [Tanrı], Kelam biliminin konusudur; bu özel varlık, varlığın varlık olması bakımından araştırıldığı metafizikte sadece varlığı ve gerçekliği bakımından konu edilir. Kelam da ise Tanrı nın varlığı ve gerçekliği (inniyyeti) baştan kabul edilir; zira bir bilimin konusu o bilimin amacı olamaz; bir bilim, konusunun gerçekliğini değil, aksine, konuya ilişen özel durumları araştırır. Öyleyse, Tanrı nın gerçekliği/inniyyeti varlığın zorunluluğudur ve O nun varlığı bu bilimde [kelamda] bir amaç olamaz; aksine baştan kabul edilir. Eğer sen şöyle dersen: Kelamcıların, bazen zatların imkânı, bazen sıfatların imkânı bazen de onların hudûsundan delil getirerek Tanrı nın varlığını kanıtlamaya çalıştıklarını görmekteyiz. Derim ki: Tıpkı var-olanların O na muhtaç olması üzerinden Zorunlu Varlık ın gerçekliğine kanıt getiren İbn Sînâ nın, bununla ki bu, O nun bütün var-olanların ilkesi olmasını gerektirir- O nun bütün var-olanların ilkesi olduğunu ortaya koymayı amaçlamamış olması gibi, kelamcıların bunları [yukarıdaki delilleri] ortaya koymadaki amacı -her ne kadar onların yöntemi Tanrı nın varlığını ve gerçekliğini kabul etmeyi gerekli kılsa da- Tanrı nın varlığını ve gerçekliğini kanıtlamak değildir; aksine, bütün varolanların O nda son bulduğunu ve O nun, bütün var-olanların ilkesi olduğunu kanıtlamaktır ve bu, Tanrı nın özel sıfatlarından biridir. Burada başka bir fayda daha vardır; her kim metafiziğin derinliklerine dalarsa onda bu bilimin [kelamın] konusunun varlığı hakkında güçlü bir inanç oluşur ve bu güçlü inançtan sonra Kelam da daha kolay derinleşebilir. Eğer şöyle dersen: Niçin metafizik, Tanrıbilim/teoloji olarak, bu bilim Kelam bilimi olarak adlandırılıyor? Derim ki: Birincisi, metafiziğin en yüksek gayesi Tanrı nın varlığını bilmektir; her ne kadar metafiziğin başka amaçları varsa da Tanrı nın varlığını bilmek, metafiziğin amaçlarının en şereflisi ve araştırdığı meselelerin en yücesidir. Zira fert en şerefli, parça en yetkin 445

olduğunda, bütünün ve tamın parçaları ve fertleri ile adlandırılması çoğu kez yapılan bir iştir. Eğer şöyle dersen: Bu bilimin, yani, Kelam ın en önemli veya başlıca amacı, Tanrı nın sıfatlarını ve O na özel fiilleri açıklamaktır. Dolayısıyla bu bilim, Tanrı-bilim olarak adlandırılmayı daha çok hak etmektedir. Derim ki: Bir şeyin zatı, onun sıfatlarından daha şereflidir. Metafizikte Tanrı nın zatının varlığı araştırıldığı için bu bilim Tanrı-bilim/İlm-i İlâhî olarak adlandırılmış, kelam bilimine ise başka bir ad verilmiştir. İkinciye gelince, senin, Bu konudaki söz şöyledir demen gibi öncekiler bu bilimin [kelamın] amaçları konusunda Bu konudaki kelam şöyledir demeyi adet edindikleri için bu bilime Kelam adı verilmiştir. Bu bilimin Usûlu d-dîn olarak adlandırılmasına gelince, bu, zaten açık olan bir husustur. Kelam Bilim inin konusunu anladıysan şunu da bilmen gerekir ki bu bilimin amaçları belli kısımlara ayrılır. Birincisi, Tanrı nın, cisim, cisimsel, cevher, araz, vb. olmaması anlamındaki selbî sıfatlarıdır; bunlar, Celâl/Ululuk sıfatları olarak adlandırılır. İkincisi, Tanrı nın, Kâdir, Âlim, vb. sübuti sıfatlarıdır; bunlar İkrâm/ Cömertlik sıfatları olarak adlandırılır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: Ululuk ve cömertlik sahibi Rabbinin adı çok yücedir. (Rahman, 55/78). Üçüncüsü, Tanrı nın dünya işleri ile ilgili fiilleridir; bunlar arasında şunlar sayılabilir: Evrenin Tanrı dan çıkışının keyfiyeti, zorunlu mu yoksa seçimle mi olduğu; evrenin hudûsu ve yaratılmışların ortaya çıkışı; insanın fiillerinin yaratılması, kader ve cebr ve bunlarla ilgili meseleler. Yine, peygamberlik, elçinin gönderilmesi, vahiy, ilâhî kitapların indirilişi ve bunlarla sihir ve kerametler arasındaki farkların incelenmesi Kelam ın amaçları arasında yer alır. Dördüncüsü, Tanrı nın ahiret işleri ile ilgili fiilleridir. Ölüm sonrası hayatın bedenle mi yoksa ruh ile mi olacağı, insanın nefsi, ceza, mükâfat, cennet ve cehennem gibi konular bunlar arasında sayılabilir. İşte Kelam biliminin amaçları (Kelam ın cevabını araştırdığı meseleler) bunlardır. Hatırlatma: Yüklemli önermede hakkında hüküm verilene Konu adı verilir; ör. Zeyd, ayaktadır önermesinde Zeyd konu dur. Hal in kendisi ile var olduğu konuma/mahalle de konu adı verilir; ör. Cisim, hareket ve sükûnun mahallidir, yani, konu sudur. Mahallin kendisi ile var olduğu hal e gelince, heyula, madde vb. şeyler buna örnek olarak verilir. Yine, daha önce gördüğün gibi, bir bilimde özel ilişenlerinin araştırıldığı şeye de konu denir. Derinlemesine düşündüğünde şunu anlarsın ki Konu adı verilen şeylerin anlamı bir yönden ortaktır; bu da, onun, başkalarının kendisinin üzerine yüklendiği bir yer/mahal olmasıdır. Yüklemli önermede yüklem, konuya, bazen, Cisim hareketlidir sözümüzde olduğu gibi eşit (muvataa) anlamda, bazen de Cisim hareket sahibidir/cismin hareketi vardır sözümüzdeki gibi türemiş (müştak) anlamda yüklem olur/söylenir. Mantıkta bu ikisi arasındaki farkı öğrenmiştin. Cisme, hareket türemiş anlamda, hareketli ise eşit anlamda yüklem olur. Hal in kendisi ile var olduğu konuma/mahalle gelince, burada hal, mahalle türemiş anlamda yüklem olur ve Cisim hareket sahibidir denir. Her iki bilimde de [metafizik ve kelam] konu nun hakikatinin ne olduğunu anladığın zaman bu ikisi arasındaki farkın ne olduğunu da fark edersin. Bizim burada açıklamayı istediğimiz şeylerden biri de metafiziğin ve kelam biliminin konuları ile bunlar arasındaki farkın ne olduğunu bütün açıklığı ile ortaya koymaktır; başarıya ulaştıran Allah tır. SONUÇ Bu risaleye vakıf olan ve onun tamamlamak kendisine nasip olan kişiye düşen, bütün övgülere layık olan Allah (c.c.) a en yüksek seviyede hamd ve şükür etmesidir. Risale bitti; Allah ın velisine hamd, O nun elçisine ve elçisinin bütün ailesine salat olsun. 446

MESELE Eğer şöyle denirse: Kelam biliminin konusu, ismi yüce olan Allah ın zatıdır; çünkü kelamcı Allah ın zati ilişenleri olan sübûtî-selbî sıfatlarını ve fiillerini araştırır. Bunlar, evrenin yaratılmasını, evrenin Tanrı dan çıkışının seçimle mi zorunlu mu olduğunu, insanın fiillerinin yaratılmasını, evrenin düzenini, peygamberlik ve bununla ilgili şeylerin araştırılmasını kapsayan dünya işleri ile ilgili olabildiği gibi, ölüm sonrası hayatı ve nefsin araştırılması gibi vahye dayalı diğer konuları kapsayan ahiret ile ilgili işler de olabilir. Daha önce geçtiği üzere, her bilimde bir şeyin zati ilişenleri araştırılır ve bu, o bilimin konusunu oluşturur. Dolayısıyla Kelam ın konusu Allah Teâla nın zatıdır. Bazıları şöyle diyerek buna itiraz etmişlerdir: Bir bilimin konusu o bilimde ispat edilmez; ancak Allah ın zatı Kelam da ispat edilir, dolayısıyla Kelam ın konusu olamaz. Buna şöyle cevap veririm: Biz, O nun Kelam da ispat edildiğini kabul etmediğimiz; aksine Zorunlu nun kanıtlanması meselesinin Kelam biliminin meseleleri arasında yer almadığını düşündüğümüz için şöyle denilmesi de doğru değildir: Tanrı nın varlığı aslında hangi bilimde kanıtlanır? Onların en yüce bilimi Kelam dır ve bu bahis kelam kitaplarının ortasında zikredilir; öyleyse nasıl Kelam ın dışında olabilir? Çünkü biz şöyle diyoruz: Tanrı nın daha yüce bir bilimde kanıtlanması gerektiğini kabul etmiyoruz. Onların bilimlerinin Kelam biliminde son/çözüm bulması niçin caiz olmasın ki? Sonra, Kelam bilimi, açık, tekil olan bu meselede Kelam a ait olmayan burhanlara ihtiyaç duyar. Bunların Kelam kitaplarında zikredilmesi ve diğerlerinden sonra gelmesi, konuların dizilişi ile ilgilidir; sonra gelmesi işin doğasından kaynaklanan bir zorunluluk değildir. Çünkü konuların dizilişinde belli bir zorunluluk söz konusu değildir. Şöyle denirse: Kelam ın konusu Allah tır ve mümkünlerin ihtiyaç dizisinin Allah a dayanması bakımından mümkünlerin zatıdır. Dolayısıyla, kelamcı bu ikisini araştırır ve bunların toplamı kelamın konusudur. Buna, daha önce geçen açıklamalara dayanarak itiraz edilir. Şöyle denirse: Kelam ın konusu mutlak varlıktır; çünkü kelam, mutlak varlığın, kadim ve hadis gibi özsel ilişenlerini; cevher ve araz gibi kısımlarını ve bu ikisinin kısımları arasında yer alan el- Evvel, O nun sıfatları ve fiilleri gibi konuları araştırır. Buna karşı söyle cevap verilir: İslam kanunu üzerine olma ile kayıtlayarak Kelam karşısında Metafiziğin değerini düşürmeye çalışmak geçersizdir. Çünkü metafizikçi salt aklın kanununa göre araştır ve bu, diğerinden daha açıktır. [Bir bilimin] konusu bilinince, o bilimin tanımı ve sorunları da bilinir. Bilimin tanımı şöyle yapılabilir: Bilim, şunu şunu araştırır ve bu bilimin sorunları, bu bilimde kanıtlanan konuya ilişik olan nitelik- lerdir. İşin gerçeğini en iyi Allah bilir. 447