Ekonomiyi Anlamak. Çeviren: Nejdet Kandemir



Benzer belgeler
SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

İçindekiler kısa tablosu

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

İktisat Tarihi

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Genel olarak ticaret ve işbölümü ne kadar fazla serbest olursa ve rekabet mevcut ise halk o ölçüde fazla fayda sağlar. Adam Smith

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

BAKANLAR KURULU SUNUMU

Bölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz?

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

İÇİNDEKİLER (*) 1- Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Uzun Vadeli Kredi Borcu ( Eylül)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

30 Temmuz 2018 MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2013 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

tepav PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞÜN ÖTEKİ YÜZÜ Ocak2015 N DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Dış Ticaret Politikası-Giriş Dr. Dilek Seymen Dr. Aslı Seda Bilman

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Yayına Hazırlayan: Hüsnü Bilir Türkçe Söyleyenler: Eren Kırmızıaltın- H. Alpay Öznazik Redaksiyon: Hüsnü Bilir Dizgi: İsmet Erdoğan Kapak: Ali İmren

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2011 OCAK - ARALIK İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

AR& GE BÜLTEN. Dünya Ekonomisi Ne Durumda. Dolayısıyla ülkemiz ekonomisi, dünya ekonomisindeki büyüme-gelişme konjonktürüne daha duyarlı hale geldi.

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARET YAPISI. Doç. Dr. İsmet GÖÇER Aydın İktisat Fakültesi Ekonometri Bölümü

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı. 25 Şubat 2019


2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Haftalık Gelişmeler

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2014, No: 92

ÖZEL SEKTÖRÜN YURTDIŞINDAN SAĞLADIĞI KISA VADELİ KREDİ BORCU İSTATİSTİKLERİ Ağustos İstatistik Genel Müdürlüğü Ödemeler Dengesi Müdürlüğü

AVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.

Altın Ayarlı İslâmi Finans

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME


Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011

Finansal Krizden Bu Yana Dünya Ticaretinin En Kötü Yılı : 2015

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

ABD Seçimleri ve Sonrası. Mümin Bumin SEZEN Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) ABD Masası Direktörü

1929 BUHRANI SONRASINDA ABD BAŞKANLARI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm BİR BİLİM OLARAK İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARİHİ...9

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

ABD San Francisco FED Başkanı John Williams ve ABD Kansas City FED Başkanı Esther George un konuşmaları bugün takip edilecek.

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

Transkript:

Ekonomiyi Anlamak Çeviren: Nejdet Kandemir

Rothbard, Murray N. Ekonomiyi Anlamak Making Economic Sense (2 nd edition) Çeviren: Nejdet Kandemir ISBN 13: 978-975-6201-71-8 Liberte Yayınları / 171 Avusturya İktisat Okulu Serisi / 9 1. Baskı: Kasım 2012 2012, Liberte Yayınları 1995, 2006 by the Ludwig von Mises Institute Sayfa Düzeni: Liberte Yayınları Tashih: Selçuk Durgut Kapak Tasarımı: Muhsin Doğan Montaj: Merkez Repro Baskı: Tarcan Matbaası Adres: Zübeyde Hanım Mah. Samyeli Sok. No: 15, İskitler, Ankara Telefon: (312) 384 34 35-36 Faks: (312) 384 34 37 Sertifika No: 25744 Adres: GMK Bulvarı No: 108/16, 06570 Maltepe, Ankara Telefon: (312) 230 87 03 Faks: (312) 230 80 03 Web: www.liberte.com E-mail: info@liberte.com.tr Sertifika No: 16438

İçindekiler GİRİŞ...17 İKİNCİ BASKIYA GİRİŞ...19 EKONOMİYİ ANLAMAK 1 Aptal Olan Ekonomi mi?...25 Şubat 1995 2 On Büyük Ekonomik Safsata...29 Nisan 1984 3 Konuları Tartışmak...37 Şubat 1992 4 Yaratıcı Ekonomi Dili...40 Eylül 1984 5 Kaos Teorisi: Matematiksel İktisadı İçerden Yıkmak...42 Mart 1988 6 İstatistik İçinden mi Yıkılıyor?...44 Şubat 1989 7 İnsan Davranışının Sonuçları: Amaçlı mı Amaçlanılmadan mı?...46 Mayıs 1987 8 Fâiz Oranı Konusu...48 Şubat 1988 9 Tasarruflar Çok mu Düşüktür?...51 Kasım 1989 10 Arz Yönünde Bir Yürüyüş...53 Ekim 1984

11 Keynesçi Safsatalar...56 Eylül 1987 12 Keynesçiliğin Geri Dönüşü...58 Ocak 1989 REFAH SOSYALİZMİ 13 Ekonomik Teşvikler ve Refah...63 Ekim 1994 14 Bilmediğimiz Hâliyle Sosyal Yardım...65 Nisan 1994 15 Bebek Ölüm Oranları Krizi...67 Haziran 1991 16 Aç ve Evsiz...70 Şubat 1987 17 Öfke, Zevk ve Kâr için Ayaklanma...72 Temmuz 1992 18 Sosyal Güvenlik Dolandırıcılığı...74 Nisan 1990 19 Sigorta Krizinin Kökleri...77 Önceden Yayınlanmamıştır 20 Hükümet Sağlık Sigortası...79 Ağustos 1990 21 Yeni-Muhafazakârların Sosyal Devleti...82 Eylül 1992 22 Meyvesine Göre...85 Ekim 1992 23 Kıtlık Politikası...88 Nisan 1985 24 Doğal Kaynaklara Karşı Hükümet...90 Aralık 1986

25 Çevreciler Teksas a Saldırıyor...92 Nisan 1993 26 Hükümet ve Hugo Kasırgası: Ölümcül Bir Kombinasyon...94 Aralık 1989 27 Su Akmıyor...97 Eylül 1985 EKONOMIK ŞIDDET OLARAK SIYASET 28 80 leri Yeniden Düşünmek...101 Mayıs 1992 29 Bush ve Dukakis: İdeolojik İkizler...103 Kasım 1988 30 Perot, Anayasa ve Doğrudan Demokrasi...106 Ağustos 1992 31 Bayrak Dalgalanması...109 Önceden Yayınlanmamıştır 32 Clintonomi: Beklenti...111 Ocak 1993 33 Gözler Önüne Serilen Clintonomi...114 Mayıs 1993 34 Fiyat Kontrolleri Geri Döndü!...117 Haziran 1993 35 Sağlık Programının Şeytani Prensipleri...120 Aralık 1993 36 İşleri Yasadışı Hâle Getirmek: Bir Kez Daha Asgârî Ücret...125 Aralık 1998 37 Sendika Problemi...127 Aralık 1993 38 Cesar Chavez in Mirası...130 Temmuz 1993

39 Özelleştirme...133 Mart 1986 40 Özelleştirme Gelene Kadar Ne Yapmalı...135 Eylül 1991 41 Nüfus Kontrolü...138 Kasım 1994 42 Silâh Kontrolünün Ekonomisi...141 Mart 1994 43 Okul Destekleri: Ters Giden Neydi?...143 Ocak 1994 44 Viski İsyanı: Zamanımız için Bir Model mi?...147 Eylül 1994 45 Eisnercı Manassas...150 Ağustos 1994 GIRIŞIMCILIK SALDIRI ALTINDA 46 Tahviller, Bonolar ve Aptallar Yönetimi...155 Haziran 1994 47 Salomon Kardeşler Skandalı...158 Kasım 1991 48 Çöküş Konusundaki Dokuz Safsata...160 Ocak 1988 49 Michael R. Milken e Karşı Güç Elidi...164 Haziran 1989 50 Wall Street te Panik...167 Haziran 1997 51 Hükümet-İşletme Ortaklığı...170 Eylül 1990 52 Havalimanı Sıkışıklığı: Bir Piyasa Başarısızlığı Durumu mu?...173 Ocak 1985

53 Havayollarının Yeniden Düzenlemeye Tâbi Tutulması Kuruntusu...175 Kasım 1987 54 Rekabet İşbaşında: Xerox 25 Yaşında...178 Şubat 1985 55 Otomobil Savaşı...180 Aralık 1994 İFŞA EDILEN MÂLÎ GIZEMLER 56 Az mı Vergi Ödüyoruz?...185 Nisan 1992 57 Vergi İadesinin Geri Dönüşü...187 Temmuz 1988 58 Vergiden Düşme ve Sübvansiyon...189 Kasım 1985 59 Şu Benzin Vergisi...191 Mart 1993 60 Babbittçilik ve Vergiler...194 Nisan 1988 61 Düz Vergi mi Yoksa Dümdüz Edilmiş Vergi Mükellefi mi?...196 Haziran 1995 62 Bayan Thatcher ın Seçmen Vergisi...199 Haziran 1990 63 Demir Leydi nin Kaçışı...202 Şubat 1991 64 Bütçe Krizi...204 Aralık 1990 65 Dengeli Bütçe Anayasa Değişikliği Aldatmacası...207 Ekim 1987

EKONOMIK İNIŞ VE ÇIKIŞLAR 66 Ulusal Büro ve Konjonktür Dalgalanmaları...211 Eylül 1993 67 Enflasyonlu Resesyon, Bir Kez Daha...213 Ocak 1991 68 Gönüllü ve Zorunlu Deflasyon...216 Nisan 1991 69 Bush ve Resesyon...219 Şubat 1992 70 Resesyondan Öğrenilecek Dersler...222 Temmuz 1991 71 Anlatılan Resesyon...227 Eylül 1993 İTIBARÎ PARA VEBASI 72 Parayı Kurtarmak...233 Eylül ve Ekim 1995 73 Dünya Para Krizi...250 Şubat 1986 74 Yeni Uluslararası Para Programı...254 Eylül 1987 75 Frank a Saldırmak...256 Kasım 1993 76 Sâbit Döviz Kurlarına Dönüş...260 Aralık 1987 77 Sâbit Döviz Kurları Hilesi...263 Temmuz 1994 78 Keynesçi Rüya...266 Temmuz 1989

79 Para Enflasyonu ve Fiyat Enflasyonu...268 Eylül 1986 80 Banka Krizi!...271 Mart 1991 81 Bankalara Hücumun Anatomisi...274 Eylül 1985 82 Tasarruf ve Kredi Bankacılığı Problemi Konusunda Sorular ve Cevaplar...276 Nisan 1989 83 Enflasyonun Geridönüşü...281 Mayıs 1989 84 Enflasyon ve Kıvırma Uzmanları...283 Mayıs 1990 85 Alan Greenspan: Fed Başkanı Konusunda Azınlık Raporu...285 Ağustos 1987 86 Gizemli Fed...287 Ekim 1991 87 Altına Dönüşün İlk Adımı...289 Kasım 1986 88 Sâbit Döviz Kuru Kurguları...291 Temmuz 1994 SINIRLAR ÖTESI EKONOMI 89 Korumacılık ve Zenginliğin Yıkılması...297 1986 90 Serbest Ticaret Perspektifi...306 Mart 1992 91 NAFTA Safsatası...309 Ekim 1993 92 NAFTA Sonrasında Hayat Var mı?...313 Şubat 1994

93 Âdillik ve Çelik Hırsızlığı...315 Şubat 1993 94 Güney Afrika ya Karşı Seferberlik...319 Temmuz 1985 95 Elmaslar Gerçekten Ölümsüz mü?...321 Haziran 1986 96 Yine Petrol Fiyatları...323 Ekim 1990 97 Arabistan a Müdahale Neden?...326 Kasım 1990 98 Bir Polonya Seyahati...330 Haziran 1986 99 Peru ve Serbest Ticaret...332 Temmuz 1990 100 Rusya için Bir Altın Standardı mı?...334 Ocak 1990 101 Gorby yi Kefaletle Serbest Bırakmalı mıyız?...336 Ağustos 1991 102 Vietnamlıları Hoş Karşılamak...338 Şubat 1990 KOLEKTIVIZMIN SONU 103 Sosyalizmin Çöküşü...343 Ekim 1988 104 Özgürlük Devrimi...345 Ağustos 1989 105 Nasıl Desosyalize Olmalı...347 Eylül 1989 106 Sosyalist Blok için Radikal Bir Reçete...350 Mart 1990

107 Sosyalist Bir Borsa mı?...352 Önceden yayınlanmamıştır 108 Savaş Sonrası Görkemli Dünya...355 Mayıs 1991 109 Memlekete Devrim Geliyor...357 Ocak 1985 110 Hızlı Çözümdeki Problem...361 Mayıs 1994 ENTELEKTÜEL BORÇLARIMIZ 111 William Harold Hutt: 1899-1988...367 Eylül 1988 112 Friedrich August von Hayek: 1899-1992...369 Haziran 1992 113 V. Orval Watts: 1898-1993...372 Temmuz 1993 114 Ludwig von Mises: 1881-1973...374 Ekim 1973 115 Margit von Mises: 1890-1993...376 Eylül 1993 116 Mises Enstitüsü nün Hikâyesi...378 Mayıs 1988 SONNOT 117 Kasım Devrimi : ve Bu Konuda Ne Yapmalı?...385 Daha Önce Yayınlanmamıştır DİZİN...410

Giriş Murray N. Rothbard ın (1926 1995) akademik hayattaki katkıları müthiştir, ancak o aynı zamanda halkın ikna edilmesi konusuna da çok önem verirdi. Özgür bir toplum ancak genel halkın piyasanın öneminin ve devletçiliğin korkunç sonuçlarının farkında olması durumunda sürdürülebilirdir. Rothbard ın herkesi serbest ekonominin erdemleri konusunda ikna etmeyi ummasının sebebi budur. Rothbard a göre, halkı eğitmek stratejik olarak gerekliydi ve ahlâken bir yükümlülüktü. Aynı zamanda çok da eğlenceliydi. 1982 den 1995 e kadar, Free Market Rothbard ın ekonomik olaylar hakkındaki aylık açıklamalarının adresiydi. Teori ve politikayı, entelektüel gücünden asla tâviz vermeden açık, neşeli düz yazı şeklinde sunardı. Mencken kuralına sâdık kalan Rothbard ın açık yazıları onun açık düşüncesinin bir sonucu idi. Fâiz oranları ve bölgesel vergiler gibi konuları tartışırken bile (bunlar iktisatçıların sıkıcı hâle getirmek için çok çalıştıkları konulardır) Rothbard hem eğlendirmekte ve hem de öğretmektedir. Free Market makaleleri onun bize bıraktığı mirasın önemli bir parçasıdır. Hükümetin bütün birimlerindeki her iki partiyi de (ve onların tüm bağlantılarını da) eleştirdiği için, biz onda bir prensipli Avusturya Ekolü iktisatçısı görüyoruz. İkinci Baskı Korumacılık ve Zenginliğin Tahribi adlı Mises Enstitüsü tarafından 1986 da yayınlanmış bir monografiyi, radikal para reformu için popülist bir dava şekillendirmek üzere 1991 de gerçekleşen Parayı Geri Almak çalışmasını ve Mises in ölümü üzerine 1973 te yayınlanan kısa, fakat etkileyici bir Mises biyografisi dâhil edilerek genişletilmiştir. Ekonomi mesleği ne kadar özelleşirse özelleşsin ve realiteden uzaklaşırsa uzaklaşsın, Rothbard doğruyu dâima daha kapsamlı şekilde iletmenin mümkün olduğunu ispatlamaktadır. Rothbard başka alanlarda olduğu gibi bu alanda da bize yol göstermektedir. Llewellyn H. Rockwell, Jr. Auburn, Alabama Ocak 2006 MURRAY N. ROTHBARD EKONOMIYI ANLAMAK 17

İkinci Baskıya Giriş Murray Newton Rothbard (1926 1995) 20. Yüzyıl ın en önemli düşünürlerinden birisiydi. Burada bir ölçüde genel bir terim olan düşünür terimini kullanmayı tercih ediyorum, çünkü Rothbard ın ilgi alanı öylesine çeşitliydi ki alışılmış sınıflamalar yetmiyordu. Evet, Rothbard, Ludwig von Mises ve Friedrich Hayek in Avusturya geleneğinden bir iktisat teorisyeniydi. Ancak Rothbard, ekonomi prensipleri üzerine inanılmaz derecede kolay anlaşılır bir ders kitabı yanında aynı zamanda Büyük Buhran ın detaylı bir tarihini, iktisat düşüncesi üzerine iki ciltlik bir eseri, birkaç metodolojik makaleyi de yazmıştı. Modern iktisat mesleğinin özelleşmesiyle birlikte, bu maharetler tek başına bile sıra dışı olurdu: (eğer ne ücrete olursa olsun bir işiniz olmasını umursamıyorsanız) ya iktisat teorisini, iktisat tarihini veya iktisadî düşünce tarihini yazarsınız ya da (eğer öğrencilerin ve sıradan halkın anlaşılabilir bulduğu az sayıdaki şu iktisatçılardan biri iseniz) giriş mahiyetinde genel ders kitabı yazarsınız. Paul Samuelson ve Murray Rothbard gibi uçuklar hâriç, bunların hepsini birden yapmazsınız, tıpkı bir cerrahın kalpte veya beyinde uzmanlaşması, ancak asla ikisinde uzmanlaşmaması gibi. İş bununla da kalmıyor. İktisadın tüm alanlarına olan katkıları yanında, Rothbard koloni Amerikası tarihi ile ilgili olarak dört etkileyici ciltten oluşan bir eser yazmıştır. Aynı zamanda felsefeye, siyaset bilimine ve âdil ve özgür bir toplumda hukuk sisteminin doğası ve içeriği üzerine 357 sayfalık anlaşılabilir bir tez sentezlemek için hukuk teorisi ile ilgilenmiştir. Ha evet, az kaldı unutuyordum: Rothbard neredeyse tek başına dur durak bilmeyen gayreti ile ve biri tüm hükümet müdahalelerinin korkunç sonuçlarını, diğeri hükümeti olmayan bir toplumun sistemini açıklayan iki kitabı ile modern özgürlükçü hareketi başlattı. Şüphesiz bir dâhi olan etkileyici bir kişi diyebilirsiniz. Ancak kesin olarak neşeli bir robot insandı ve tanıyamadığı tüm daha basit ölümlüler hakkında acı ve kasvetli eleştiriler kusan birisiydi. Şimdi bunlar Murray Rothbard ın gerçekten şaşırtıcı özellikleri ile ilişkilidir. O komikti ve gerçek bir adamdı. Makalelerini okuduğunuzda bunu hemen anlarsınız. Ancak korkuyorum ki şu anda elinizde olan eser sizin Rothbard ın çalışmalarının okuduğunuz tek örneği ise size onun yazdığı sıkıcı konuların çok eğlendirici olduğu izlenimi verecektir. Ancak ne bekliyorsunuz? Bu makalelerin çoğu asıl olarak, açık bir şekilde iktisadî ve siyasî konularla ilgili olan Free Market ta yayınlanmıştı. Bunlar zaman zaman (müthiş önemlerine rağmen) bir parça sıkıcı konulardır. Eğer MURRAY N. ROTHBARD EKONOMIYI ANLAMAK 19

20 MURRAY N. ROTHBARD EKONOMIYI ANLAMAK sizin tepkiniz gerçekten bu ise onun daha hafif makalelerinin bir koleksiyonu olan The Irrepressible Rothbard ı (Dizginlenemez Rothbard) okumalısınız. Orada aynı kusursuz mantığı, vahşî dürüstlüğü ve hârika inceliği göreceksiniz. Ancak savaş karşıtı polemikler bağlamında, çeşitli ırksal ve cinsel çatışmalar üzerine olan patavatsız düşünceler, şaşırtıcı şekilde mâkûl komplo teorileri, Rothbard ın tahammül edemediği insanlar üzerine olan umursamaz (fakat inkâr edilemez derecede eğlenceli) önyargı eleştirileri, eski iyi Clinton eleştirileri, inanın ya da inanmayın yerel gazetenizde görebileceğinizden çok daha bilgili film eleştirileri bulacaksınız. Daha önce de belirttiğim gibi, bu çalışmadaki makalelerin çoğu orijinalde, Ludwig von Misses enstitüsü tarafından yayınlanan aylık bir mecmua olan, 1982 de Rothbard ın çok sevdiği hocasının mirasını sürdürmek ve geliştirmek için kurulan Free Market ta çıkmıştı. Ludwig von Mises (1881 1973) onun yaşadığı zamanda Avusturya İktisat Ekolü nün tartışmasız savunucusu idi. ( Avusturya Ekolü nün öncülerinin tabiîyetini ifade etmektedir; Avusturya iktisatçıları Viyana nın işsizlik oranını incelemezler.) Onun teorik başarıları arasında 20. Yüzyıl ın başında, zamanın iktisatçılarının sâdece bir takas ekonomisindeki fiyatları açıklamak için kullanmış olduğu sübjektivist, marjinalci sisteme para fiyatlarını dâhil etmesi vardı. Mises aynı zamanda, suçu kapitalizme değil bankacılık sistemine, merkezî hükümetin müdahalesine atan bir konjonktür dalgalanması teorisi şekillendirmek için kendi hocası Eugen von Böhm-Bawer ın çalışması yanında Knut Wicksell in çalışmasına da eğildi. (Friedrich Hayek in Misesçi döngü teorisini geliştirmesinden dolayı 1974 Nobel İktisat Ödülü nü kazanmıştı.) Bir diğer büyük katkı Mises in çalışmasının yöntembilim üzerine olan etkisiydi. Mises ekonomi kanunlarının bir praxeology takımı (insan davranışı mantığı veya bilimi) olduğunu ve doğal bilimlerin fiziksel kanunları ile karşılaştırılamayacağını savunmaktaydı. Doğa bilimlerinde gerçek sonucu (örneğin bir top mermisinin izlediği yol) gözlemleriz ve sonra onu etkileyen nedensel güçleri açıklayan bir hipotez geliştiririz. Aksine sosyal bilimlerde (kriminoloji, sosyoloji, psikoloji veya ekonomi) biz en azından belli bir genelleme düzeyinde etkili olan harekete geçirici güçleri bildiğimizi sanırız: Bir adam bir bankayı soyduğunda onun vücudundaki fiziksel atomları incelemeyiz, fakat şunu sorarız, Onu bu şiddet eylemine iten şey nedir? Ona doğruyu yanlıştan ayırmayı öğreten bir rol modeli yok muydu? vs. (Bu bizim fizikçi veya kimyacıların kullandığı metotları kullanamamamızdan dolayı değil, fakat bizim çok işimize yaramayacaklarından dolayıdır. Onlar kesinlikle polislerin yağmayı önceden belirlemesine yardım etmeyeceklerdir! Bu görev için bizim hırsızın kafasının içine girmemiz gerekmektedir.) Mises, artan hacimdeki ekonomi analizine (en azından 20. Yüzyıl başı için) bakmış ve onun özünü, insanların davranışta bulundukları gerçeğinden mantıksal sonuçlar çıkarma şeklinde berraklığa kavuşturmuştur. Bir başka ifade ile Mises tüm geçerli iktisat kanunlarının insanların,

GIRIŞ 21 istenen amaçları başarmak (başarmaya çalışmak) için araçlar tercih eden rasyonel (ancak hata yapabilir) varlıklar olduğu gerçeğini içerdiğini düşünmüştür. Bu konuyu gündeme getiriyorum çünkü bazı insanlar arasında tüm serbest piyasa ekonomicilerini aynı kefeye koyma yönünde bir eğilim vardır. Bu kişiler Milton Friedman ve Ludwig von Mises in (veya Murray Rothbard ın) temelde aynı şeyi söylediğini ifade ediyorlar. İktisat biliminin bu şekilde uygun bir temele oturtulması konusu bu dikkatsiz grubun hatalarının önemli bir örneğidir. Mises ve Rothbard ın görüşünün tam aksine, Milton Friedman ekonomide pozitivizmi savunması ile, yani fiziksel bilim metotlarının sosyal bilimlere uygulanmasını savunması ile ünlüdür. Mises (ve Rothbard) ile laissez-faire in Milton Friedman gibi popüler savunucuları arasında veya daha yakın zamanlardaki Lawrence Kudlow veya Alan Greenspan gibi Amerikan siyasî muhafazakârları arasında başka bir fark daha vardır. Bu iktisatçıların hepsinin meselâ sermâye kazancı vergisindeki bir azalmanın tüm Amerikan ekonomisi için iyi olduğu veya asgarî ücreti saatte 10 dolara çıkarmanın kenar mahâlle azınlıklarına zarar vereceği konusunda hemfikir olacağı doğrudur. Bu anlamda hepsi hükümet karşıtıdır. Fakat Mises (hatta daha da fazla şekilde Rothbard) bireysel özgürlüğü ve serbest girişimi teşvik etmeleri ve ekonomiye hükümet müdahalesini eleştirmeleri konusunda çok daha tutarlıydılar. Bu nedenle Friedman sâdece yardım miktarlarının hesaplandığı metot bakımından yeni olan bir sosyal yardım programı olan negatif gelir vergisini savunabilir. Greenspan ve Kudlow ise Amerikan Merkez Bankası konusunda hükümetin bir problem olduğunu düşünmez. Tabiî ki bazıları bu son ifadelerin hem adâletsiz olduğuna, hem de siyasî açıdan safça olduğuna inanabilir. Gerçekten de Mises e karşı (ve özellikle Rothbard a karşı) en büyük şikâyetlerden biri onların gerçekçi olmayan prensiplerinden dolayı doğru yöndeki bir hareketi destekleyemeyecek olan dik kafalı, dogmatik ideologlar olduğu şeklindedir. Bu itirazın altına imzamı atmasam da, bu giriş bölümü bu itiraza cevap vermem için çok uygun bir yer değildir. Ancak bir diğer popüler itirazın Rothbard ın değişen rüzgârlara göre çeşitli komünistler, Demokratlar, korumacı Cumhuriyetçiler vs. ile işbirliği yapabilecek olan satılık bir kişi olduğu şeklinde olduğunu ifade edeyim. Şimdi onun stratejik görüşü hakkında siz ne buyurursunuz? Şimdi son derece radikal anarşist-kapitalist hareket onun favori tuttuğu bir konudur. Fakat Rothbard aynı anda hem dogmatik prensipçi ve hem de satılık bir fırsatçı olamaz! Size ne tip bir kişi olduğu hakkında biraz fikir vermesi için Rothbard la ilgili bazı kişisel anekdotlarımı da dâhil etmek isterim, fakat ne yazık ki ben kendim şahsen onunla hiç tanışmadım. Pek çok kişinin John F. Kennedy hakkında söylediği gibi, haberi öğrendiğimde tam olarak nerede olduğumu gerçekten hatırlayamıyorum. Hillsdale College de bir iktisat öğrencisiydim ve bir başka arkadaş büyük bir serbest piyasa iktisatçısının öldüğünü söylemişti. Midem çok kötü hâlde, Murray

22 MURRAY N. ROTHBARD EKONOMIYI ANLAMAK Rothbard değil, değil mi? diye sordum. Arkadaşım Ya, adı buydu diye cevapladı. Büyük hayâl kırıklığına uğramıştım, çünkü pek çok bakımdan Rothbard ın çalışmalarıı (hem iktisat alanı ve hem de siyasî felsefe bakımından) benim için kendi çalışmalarımı değerlendirme standardı olmuştu. Hemfikir olmadığımız konularda (böyle pek çok konu vardı) eleştirilerime cevap vermesini duymak isterdim. Şimdi ise bu imkânsızdı. (Evet, diğer pek çok Amerikan lisans öğrencisi gibi ben de kendi kendimi yetiştirmiştim). Fakat hemfikir olduğumuz konularda (Rothbard ın konuyu gerçekten kafama kazıdığı konularda) ondan çok etkilenmiştim. Bu anlattığımı elinizdeki koleksiyonda bulacaksınız. Doğru olması yanında, Rothbard ın yazısı aynı zamanda eksiksizdir ve doğrudandır. (Aksine Hayek in değindikleri sık sık geçerli ve son derece kesindir, fakat yedi cümle ve üç noktalı cümleden oluşabilir.) Siz ayrıca Rothbard ın sonsuz bilgi genişliğini de hissedeceksiniz. Mark Twain in ifadesiyle, yaşlandıkça, Murray Rothbard bana akıllı geliyor. Ben bunu Avusturya İktisadı alanında ileri düzeyde bir ders öğretirken fark ettim. Okumalardan biri Rothbard ın ünlü (1956) makalesi olan Toward a Reconstruction of Utility and Welfare Economics idi. Matematiksel iktisat alanında oldukça üst düzeydeki bir doktora programından henüz mezun olmuş birisi olarak kendimi von Neumann- Morgenstern kullanım işlevi gibi soyut kavramlarda oldukça bilgili görürdüm. Rothbard ın bu konuları ispatındaki matematiksel bilgiye son derece ters düştüğünü ve onların yanlış varsayımlarını ortaya koyabildiğini görünce oldukça şaşırmıştım. Elinizdeki koleksiyonu yeniden okurken Rothbard ın kaos teorisi konusundaki makalesine rastlayınca da oldukça şaşırmıştım. Kendiliğinden düzen (yani basit mikro temellerden düzenli makro fenomenlerin ortaya çıkışı) konusunda bir seminerden dolayı, kaos teorisinin geçmişi ve mevcut uygulamaları konusunda tüm bir kitap okumuştum. Rothbard ın da görünüşte aynı şeyi yapmış olduğunu bu şekilde anladım, çünkü onun makalesi derin bir anlayışa işaret eden isim referanslarını ve ince noktaları taşıyordu. Özellikle tezat olan şey onun bu makalesini yıllar önce, Making Economic Sense (Ekonomiyi Anlamak) ilk çıktığında okumuş olmam ve bu ince noktaları atlamış olmamdı. Çünkü o zamanlar Rothbard ın neyden bahsettiğini pek bilmiyordum. Paylaşabileceğim bir diğer anekdot annemle ve annemin bir arkadaşıyla birlikte yaptığımız bir seyahatle ilgilidir. Daha önce baştan sona okumuşsam da, Making Economic Sense i de (birinci baskısını) beraberimde götürüyordum. Seyahatimin bir ânında annemin arkadaşı sıkıldı ve kitaba bir göz atıp atamayacağını sordu. Rothbard ın muhteşem olduğunu bilsem de, tereddütle kabûl ettim, çünkü gerçek bir kişi onu sıkıcı ve/veya çılgın bulabilirdi! Fakat birkaç sayfa sonra annemin arkadaşı kıkır kıkır gülüyordu, hatta kitabı annemle tartışmaya başladı. Rothbard ın yeni evlerin de eskileri kadar uzun ömürlü olacak şekilde inşa edilebileceği konusundaki gözlemini özellikle sevmişti çünkü Şey, onu bugün o şekilde inşa etmeye paraca gücümüz yetmez. Kısaca, orada Rothbard a neden dolayı güvenmediğimi

GIRIŞ 23 tam olarak hatırlayamıyorum, (o zamanlar ne de olsa bir delikanlı yaşlarındaydım) fakat güvensizliğim tamamen mesnetsizdi. Her ne kadar biz genç özgürlükçülerin çoğu George W. Bush un eşi benzeri görülmemiş bütçe açıkları ve diğer ülkeleri işgâl etme isteği konusunda Cumhuriyetçi Parti ile şoka uğrasak ve hayâl kırıklığı yaşasak da, buradaki makalelerden bazıları bunun yeni bir şey olmadığını gösteriyor. Ronald Reagan konusunda Rothbard şunları yazıyor: Hükümeti sırtımızdan atma söylemini müthiş şekilde yayılan Büyük Hükümet realitesi ile bir araya getirmeyi başaran aynı yönetimin, zenginlik ve hür teşebbüs adına başarısız olmuş devletçi bir Keynesçiliği tekrar geri getirmesi bir tesadüf değildir. Daha sonraki bir makalesinde Rothbard şöyle devam ediyor: Reagan yönetiminin başlangıcından beri bordro vergilerimizde resmî adıyla gelir vergisi kısmındaki çok bahsedilen azaltmalar Sosyal Güvenlik kısmındaki artışla dengelenmiş hatta onu bile karşılayamamıştır. Ancak halk Sosyal Güvenlik vergisinin bir şekilde bir vergi olmadığını düşünmeye şartlandığı için, Reagan-Bush yönetimlerinin vergi azaltmanın kahraman savunucuları olarak ve kötü Demokratların vergi artırma eğilimlerine karşı direnişçiler olarak kasılmaları yanlarına kâr kalmıştır. Rothbard ın makalesi Why the Intervention in Arabia? bugün Ortadoğu kadar uzak yerlerde inandırıcılığa sâhip bir çalışmadır. Komedyen Bill Hicks in stand-up eleştirilerine kulak verildiğinde de benzer bir fenomen meydana gelmektedir. Hicks Irak ın işgâlinden önce öldüyse de, onu Bush un savaş gerekçeleri ve Saddam ın ikiyüzlü şekilde şeytanlaştırılması konusundaki eleştirisini (ilk birkaç dakika Hicks in George Herbert Walker Bush u kastettiğini fark etmeden) duyabilirsiniz. Bu Giriş bölümüne Murray Rothbard ın 20. Yüzyıl ın en önemli düşünürlerinden birisi olduğunu söyleyerek başlamıştım. Büyük ölçüde Mises Enstitüsü nün gayretleri yoluyla, Rothbard ın çalışmaları (elinizdeki koleksiyon bunun sâdece bir bölümüdür) daha da geniş okurlara ulaşmaya devam etmektedir. Her ne kadar emin olmak için çok erkense de, belki de gelecekteki yazarlar Murray Rothbard ı 21. Yüzyıl ın en etkileyici düşünürlerinden birisi olarak göstereceklerdir. Robert P. Murphy Hillsdale College Aralık 2005

EKONOMIYI ANLAMAK

1 Aptal Olan Ekonomi mi? Şubat 1995 1992 başkanlık seçim kampanyasında sürekli tekrarlanan Clıntoncı temalardan birisi hâlâ devam ediyor: eğer aptal olan ekonomi ise şanlı ekonomik zaferin halk nezdinde kredisi neden Başkan Clinton a gitti? Clintoncıların hükmü Kasım 1994 teki ses getiren Demokrat mâğlubiyetin sebebinin mesajı halka ulaştırma başarısızlıklarından dolayı olduğu şeklindeydi. Mesaj da ekonomideki mevcut gelişmeler konusundaki iyi haberlerdi. Daha akıllı bazı Clintoncılar Başkan ve yardakçılarının bu mesajı durmaksızın tüm Amerika da tekrarlamış olduklarını fark ettiler; bu nedenle seçmenlerin Rush Limbaugh ve arkadaşlarını dinleyerek geçici şekilde sersemledikleri şeklindeki mâkûl alternatif açıklamaya yaslandılar. Öyleyse bu popüler gerekçede yanlış olan neydi? Alışıldığı üzere, bu siyasî analizde mevcut olan çok farklı tip yanılgılar bulunmaktadır. İlk yanılgı sık sık âdi Marksizm olarak bilinen ekonomik determinizmdir. Ekonominin durumu halkın siyasî tutumunu belirlemede kesinlikle önemli olsa da halkın protestosu için ekonomik olmayan pek çok sebep bulunmaktadır. Örneğin halk silâhların kontrolü, göçmen akını ve hükümet ve baskın liberal kültürün geleneksel etik prensipler yanında din ve burjuva üzerine olan topyekûn saldırısı konusunda özellikle hassastı. Diğer ekonomik olmayan sebepler arasında siyasetçilerin seçmenlere verdikleri sözleri tutmaları konusundaki gittikçe artan kötümserlik bulunuyordu. Bu bir kötü niyetlilik mikrobunun yol açtığı bir enfeksiyondan ziyâde tecrübeyle kazanılan bir kötümserlikti. Başkandan, karısından ve onların kişisel özelliklerinden ( karakter konusu ) tiksinme söz konusuydu. Bu, seçim üzerinde güçlü bir etkiye sâhip olan duygusal bir tepkiydi. Ancak halkın siyasî tutumunu ve davranışını belirleyen sayısız ekonomik olmayan sebep dışında, yaygın olan o ekonomidir savı siyasette ekonomiye dayalı sebeplerin önemli hususlarını bile devre dışı bırakmaktadır. Çünkü ünlü Clintoncı slogan ekonominin tüm önemli hususlarına odaklanmaya yaklaşmaz bile. Bunun yerine Clintoncı anlamı yakalamak için, fikir aptal olan konjonktür dalgalanmasıdır şeklinde değiştirilmelidir. Clintoncıların ve medyanın gerçekte MURRAY N. ROTHBARD EKONOMIYI ANLAMAK 25

26 Ekonomiyi Anlamak savunduğu şey âdi konjonktür dalgalanması determinizmidir : eğer ekonomi gelişiyorsa iktidardakiler yeniden seçilecektir: eğer resesyonda isek halk iktidardaki partiyi yollayacaktır. Konjonktür dalgalanması ilk bakışta ekonomiye eşdeğer görünebilir, fakat aslında böyle değildir. Seçmenler tarafından ekonominin döngüsel olmayan, yani bir yükselme-gerileme sürecinin bir parçası olmayan, fakat daha ziyâde sürekli (uzun vâdeli) eğilimleri yansıtan bazı hayatî özellikleri olduğu kabûl edilmektedir. Vergilere ve uzun vâdeli yaşam standartlarına ne olduğu (bu standartlar arasında elle tutulur olmayan, ölçülemez fakat hayatî bir kavram olan yaşam standardı bulunmaktadır) son derece önemlidir. Hatta çoğu kez teknik olarak döngünün gelişme aşamasında mı yoksa daralma aşamasında mı olduğumuzdan çok daha önemlidir. Gerçekten de halkı ajite eden ekonomik kederin bu döngüyle, hızlı gelişmeyle veya resesyonla çok az ilgisi vardır ya da hiç yoktur: insanların cepleri yanında ruhlarını da hırpalayan uzun vâdeli, görünüşte kalıcı olan, özellikle yavaş olan bir amansız, mahvedici yaşam standardı gerilemesidir. Vergileri ve kazançları üzerindeki vergi ısırıkları federal, eyalet, bölge ve yerel yönetim seviyelerinde devam etmektedir. Gizleyici kelimeler artık işe yaramıyor: ister aidatlar, ister katkılar veya isterse sigorta primleri diye adlandırın, hepsi sonuçta vergidir ve insanların sâhip oldukları şeyleri sürekli olarak emmektedirler. Müesses Nizam iktisatçıları, istatistikçileri ve mâlî uzmanları enflasyonun mâğlup edildiğini, yapısal ekonomik faktörlerin enflasyona geri dönüşü engellediğini ve tüm diğer zırvaları ilân etmeye devam etseler de, tüm tüketiciler cüzdanlarında ve kalplerinde bilirler ki süpermarkette, mağazada, aidatlarda, sigortalarda, dergi aboneliklerinde ödedikleri fiyatlar sürekli olarak artıyor ve doların değeri sürekli olarak düşüyor. Ekonomi bilimcileri istedikleri kadar, tüketicilerin yaşadığı tüm bu deneyimin sâdece kişisel olduğunu, güçlü rakamsal verilerin ve istatistiksel analizlerin ekonomik gelişmenin canlı olduğunu gösterdiğini, ekonominin çok iyi durumda olduğunu, enflasyonun bittiğini vs. söylesinler. Onların bu hor görücü suçlamaları kimseyi etkilemiyor. Sonuçta tüm bu bilim sâdece, halkı ekonomi ve istatistik uzmanlarının avukatlar ve siyasetçilerle bir avuç (nasıl ifade edelim?) dezenformasyon uzmanı olarak aynı yerde bulunduğu konusunda ikna etmeye yarıyor. Eğer her şey bu kadar iyi gidiyorsa, halk gittikçe daha çok şunu bilmek istiyor: bugünün yeni evli çiftleri ebeveynlerinin yeni evli olduğu zamanlarda keyfini sürdüğü yaşam standardını niçin yakalayamıyorlar? Nasıl oluyor da kendilerine bir ev satın alamıyorlar? Amerikan tecrübesinin ana unsurlarından birisi dâima her kuşağın kendi çocuklarının kendilerinden daha iyi durumda olmasını beklemesi olmuş-

Aptal Olan Ekonomi mi? 27 tur. Bu beklenti asla bir kafasız iyimserliğin ürünü değildi. Gerçekten de ebeveynlerinden daha varlıklı olan önceki her kuşağın tecrübesinde yerleşik olan bir şeydi. Ancak şimdi realite bunun tam tersidir. İnsanlar ebeveynlerinden daha kötü durumda olduklarını bilmektedirler. Bu nedenle mantıken kendi çocuklarının daha da kötü durumda olacağını bilmektedirler. Her baktığınız tarafta benzer bir cevap görüyorsunuz: bu (50 yıllık) ev gibi aynı dayanıklılık vasıflarına sâhip yeni bir binayı neden inşa edemiyorsunuz?... Şey, onu bugün aynı şekilde inşa etmeye ekonomik açıdan gücümüz yetmez. Eğer nereye bakacağınızı bilirseniz, resmî istatistikler bile bu noktayı doğrulamaktadır. Örneğin, Amerikan ailelerinin dolar olarak medyan reel geliri (enflasyona göre düzeltilmiş olarak) 1973 tekine göre daha düşüktür. Buna göre eğer aile parçalanırsa çok daha kasvetli bir tablo ortaya çıkar. İşgücünde yer alan evli kadınların sayısındaki olağanüstü artıştan dolayı aile geliri sâdece hafif şekilde düşmüştür. Annelik ve ev işlerinden büro sıkıntılarına ve keşmekeşine olan büyük çaptaki kayma egemen liberal kültürümüz tarafından kadını ev kadınlığının sıkıcılığından kurtarma şeklinde feminizmin şanlı bir zaferi olarak yorumlanmaktadır. Böylece kadınlar bir kariyer yaparak kişiliklerini geliştirebileceklerdir. Bu bazı meslekler için doğru olsa da, işe gitme sebebim sâdece bir maaşla geçinemememizdir sözünü hâlâ her yerde duyabilirsiniz. Tekrar belirtmekte fayda var, sübjektif sebepleri belirlemenin hiçbir yolu olmadığı için bu faktörü ölçemiyoruz. Fakat çalışan kadınların büyük çoğunluğunun (yani şâşaalı kariyerlerde olmayanların) sâdece aile gelirinin önemli ölçüde düşmesini engellemek için çalışmaya devam ettiğinden şüpheleniyorum. Tercih şansları olsa, taş devrinin çok kötülenen Ozzie ve Harriet ailesine dönmekten mutlu olacaklarından şüpheleniyorum. Tabiî ki fiyatlar yükselme yerine düşerken, ekonomide gerçekten de hızla gelişen sektörler bulunuyor. Bunlar arasında dikkat çekenler bilgisayar sanayisi ve (yakın veya orta vâdeli bir gelecekte artan sefaletlerini her biri başka bir saçmalık versiyonu sunan 500 interaktif, dijital, sibernetik kanalın şâşaasında boğabilirlerse) aşırı abartılmış internet çağı denen şeyden gelenlerdir. Bu Alvin Toffler ve Newt Gingrich gibi tekno-gelecekçi guruları tatmin edebilecek olan bir gelecektir, fakat bahse girerim geri kalanlarımız gittikçe daha mutsuz olmakta ve (yoğun vergilendirme, ucuz para ve kredi, sosyal güvenlik programları, zorunluluklar ve hükümet düzenlemeleri yoluyla) bize bu uzun süreli kötüleşmeyi getiren ve Amerikan rüyasını mahveden siyasî sisteme öfkelenmeye hazırız.