MUHAFAZAKÂR MÜSLÜMAN BİR KADIN PORTRE: FATMA ALİYE HANIM. Firdevs CANBAZ YUMUŞAK

Benzer belgeler
Türk Kadın Romancımız Fatma Aliye Hanım

Hazırlayan: «Benim ayrı odam olduğu gibi, yazı masam, kitap dolabım bile var idi.» Fatma ALİYE. Enes PALA

Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü FATMA ALİYE HANIM IN ROMANLARINDA KADIN SORUNU FİRDEVS CANBAZ

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

ÖZ GEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Ahmet Vefik Paşa nın Çevirilerinde Osmanlılaşan Molière, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü, Haziran 2004.

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

İBRAHİM ŞİNASİ

Taliban Esaretinden İslam a

ÖZGEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Ahmet Vefik Paşa nın Çevirilerinde Osmanlılaşan Molière, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü, Haziran 2004.

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR. * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal. * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami

Bölge Uzmanı Nihai Form

Fatma Aliye (Topuz) Hanım ( ) Tanzimat tan

KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Değerli FODER Destekçileri,

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kitabı mı Çıkmış, Dizisi mi?

2 NİSAN OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ Farklı olduğumu biliyorum ama yetersiz değilim.

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KADIKÖY ANADOLU LİSESİ

Yukarıdaki soru, bu yazının meselesini tüm boyutlarıyla içermese de konuyla ilgili karşılaştığım soruların özünü teşkil etmektedir.

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

Yusuf Ziya Ortaç ve Tiyatro Eserleri

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies. Celal Bayar dan İsmail Efe ye Bir Mektup

ÖZGEÇMİŞ Yaşar Kemal in Romanlarında Toplumcu Gerçekçilik (devam ediyor)

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

ISSN : dulu@firat.edu.tr Elazig-Turkey

Deniz PARLAK. Derece Alan Üniversite Yıl. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü. Doktora Siyaset Bilimi (Devam ediyor) Ankara Üniversitesi -

SUNUM KONUSU VERİMLİ DERS ÇALIŞMA

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Leyla Coşan (2009): Frauenliteratur der 70er Jahre in Deutschland und in der Türkei, Frankfurt a.m., Peter Lang Verlag, 185 sayfa

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

Araştırma Notu 16/202

MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

NECİP FAZIL KISAKÜREK

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI.

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Roger Garaudy Kitaplar

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

TÜBİTAK ULAKBİM TÜRK TIP DİZİNİ KOMİTESİ Yayın Etiği Araştırma Anketi Sonuçları 2009

İÇİNDEKİLER. Büyüme Romanı (Bildungsroman) Kavramı Etrafında Aşk-ı Memnu ve Roman Kişisi Nihal

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

LYS 3 DENEME-5 KONU ANALİZİ SORU NO LYS 3 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ KAZANIM NO KAZANIMLAR. 26/05/2014 tarihli LYS-3 deneme sınavı konu analizleri

Çocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım

KİTAP OKUYORUM OKUTTURUYORUM PROJESİ

FAALİYET RAPORU 2017

Arzık, N. (1969). Osmanlı Sarayında Yabancı Kadın Sultanlar. İstanbul: Cem Yayınları.

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi Fatma YÜCEL

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

Metin Edebi Metin nedir?

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Jale Baysal ( )

Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

GÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI!

CEDRUS OSMANLI DA KADININ UYANIŞI: FATMA ALİYE HANIM THE AWAKENING OF WOMEN IN THE OTTOMAN EMPIRE: FATMA ALIYE HANIM GÜLNAZ GEZER

Öğretenden Öğrenene Tavsiyeler

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

GÜNLÜK (GÜNCE)

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

Kişilerarası İlişkiler

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İstihbarattan devlet başkanlığına uzanan yol Putin hakkında bilmedikleriniz

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Peter Drucker'e göre, ne yaptıkları sorulan taş işçisi üç kişinin meraklı öyküsü şöyledir:

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

BÖLÜM 1 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme: Türkiye de Bütçeleme Süreci

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

03 Temmuz 2013 tarih ve 51 sayılı Üniversite Senato toplantısının 1 nolu karar ekidir.

TANITIM: Psikolojik romandır. Yazarın hasatalığına bağlı kişi ve olayların anlatılmasıdır. Otobiyografik eserdir.

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Transkript:

MUHAFAZAKÂR MÜSLÜMAN BİR KADIN PORTRE: FATMA ALİYE HANIM Firdevs CANBAZ YUMUŞAK ÖZET Türkiye'de muhafazakâr düşünce söz konusu olduğunda anılması gereken önemli isimlerden biri de Fatma Aliye Hanım'dır. Fatma Aliye Hanım gerek toplumsal etkinlikleriyle gerek yazdıklarıyla özellikle kadınların eğitilmesi ve aydınlatılması için uğraş vermiş, edebiyat, sosyoloji, eğitim, kadın çalışmaları gibi pek çok sosyal bilim alanında önemli bir isimdir. Osmanlı-Türk romanı tarihimizde ilk defa Fatma Aliye Hanım ın romanlarında örnek genç kız, kadın ve anne tiplerine rastlanır. Fatma Aliye Hanım ın referansları ve sorunlara çözüm önerileri İslam kaynaklıdır. Romanlarında ve makalelerinde aileyi ve özellikle de kadını merkeze alır, kadın sorunlarına değinir; ancak meseleleri ele alırken Avrupaî anlamda bir feminist tavır sergilemez, muhafazakâr Müslüman bir duruşa sahiptir. Osmanlıda kadın adına başlatılan hareketin bir kadın-erkek çatışmasına döneceği endişesi ile makalelerinde sürekli bu konuda uyarılarda bulunmuştur. Fatma Aliye Hanım ın Osmanlı kadınlarına örnek olarak gösterdiği kadınlar, İslam ın parlak dö- Dr.,TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi. Muhafazakâr Düşünce Yıl: 10 - Sayı: 37 Temmuz Ağustos Eylül 2013

Muhafazakâr Düşünce / Muhafazakâr Düşünceyi Etkileyen Düşünürler nemlerinde yaşayan ünlü İslam kadınlarıdır. Muhafazakâr düşüncede ailenin toplumun temeli olduğu ve evlilik olmazsa toplumun çözüleceğine dair görüşlerin Fatma Aliye Hanım tarafından da onayladığı görülmektedir. Fatma Aliye Hanım da sağlıklı bir toplumun, sağlıklı bir aile ile oluşacağına inandığı için roman ve makalelerinde ağırlıklı olarak aile ile ilişkili sorunlara değinir. Anahtar Kelimeler: Fatma Aliye Hanım, Muhafazakâr, Müslüman, Kadın Sorunları, Aile, Evlilik, Aşk Düşünce hayatımızda özellikle kırılma dönemlerinde yaşayan isimler söz konusu olduğunda tanımlama yapmak çok kolay değildir. Türkiye'de muhafazakâr düşüncenin, Karl Mannheim in ifadesiyle bilinçli hale gelmiş gelenekçi" (Beneton, 2011: 115) bir tutum içinde olan isimlerini dikkatle gözden geçirmek gerekmektedir. Muhafazakâr olarak zikredilen isimlerin neyi ne adına muhafaza ettikleri büyük önem taşımaktadır. Tanzimat ve hemen sonrasında yaşanan dünya görüşü değişiklikleri ve çeşitliliği farklı bakış açılarını gündeme getirmiştir. Bilindiği gibi muhafazakâr düşüncenin belirleyici özelliklerinden biri insan aklının sınırlılığına dair yaklaşımıdır. Muhafazakâr siyasi ideolojiye göre insan ontolojik bakımdan sınırlı bir varlıktır. "Hiçbir zaman mükemmelleşmeyecek olan insanın ve sınırlı erişim kapasitesiyle onun aklının, toplumun tâbi olduğu yasaları bulmak ve dolayısıyla tarihten, dinden, gelenekten ve tecrübeden bağımsız olarak ideal bir toplumu oluşturmak için yeterli olmadığını, tersine insanın gerçek anlamını gelenek, aile ve örgütlü din gibi toplumsal kurumların içinde bulduğunu kabul etmeyi ifade eder (Özipek, 2011: 23-24). Geleneğimizdeki muhafazakâr düşünürler zikredilirken anılması gereken önemli isimlerden biri de Fatma Aliye Hanım'dır. Sema Uğurcan, Osmanlı-Türk Romanında Kadın Tipleri adlı makalesinde, kategorileştirdiği kadın tiplerinden ilki olan klasik, muhafazakâr kadın"ın edebiyatımıza Ahmet Mithat Efendi ile girdiğini daha sonra, Ahmet Mithat Efendi ve Fatma Aliye Hanım ın, eğitilmiş kadın ile muhafazakâr kadının niteliklerini birleştirerek onları ideal kadın haline getir diklerini söyler. Fatma Aliye Hanım (22.10.1862 13.07.1936) tarihimizde ilk kadın mütercim, sistematik bir şekilde kadın sorunlarına değinen ilk kadın romancı, ilk kadın felsefeci, Hilal-i Ahmer Cemiyeti nin ilk kadın üyesi, ilk kez yardım derneği kuran, hakkında ilk kez monografi yazılan, dünya sergilerine davet edilen ilk kadın yazar olarak kayıtlıdır. Eserleri kendisi hayattayken İngilizce, Fransızca ve Arapçaya çevrilen ilk Osmanlı kadın yazarı Fatma Aliye Hanım, aynı zamanda sivil toplum çalışmalarına da katılmıştır. George Oh- 104

F. C. Yumuşak: Muhafazakâr Müslüman Bir Kadın Portre: Fatma Aliye Hanım net nin Volontè (1888) adlı romanını çevirip 1890 da Bir Kadın şeklinde imzalayarak Meram adı ile yayımladığında edebiyat dünyasına ilk adımını atmış olur. 1891 de Ahmet Mithat Efendi ile birlikte Hayâl ve Hakikat i yazarlar. Bir yıl sonra da ilk romanı Muhâzarât ı (1892) yayımlar. Ardından şu kitapları yayımlar: Nisvân-ı İslâm (1892), Refet (1896), Udî (1898), Levâyih-i Hayât (1898), Taaddüt-i Zevcât a Zeyl (1899), Terâcim-i Ahvâl-i Felâsife (1900), Tedkîk-i Ecsâm (1901), Enîn (1910), Kosova Zaferi ve Ankara Hezimeti (1913) ve Ahmet Cevdet Paşa ve Zamanı (1913). Malûmat gazetesinde Nâmdârân-ı Zenân-ı İslâmiyân (1901) ve Musavver Fen ve Edebiyat Mecmuası nda ise İstilâ-yı İslâm (1902) adlı yazı dizilerini tefrika eder. Fatma Aliye Hanım ın yaklaşık kırk kadar da makalesi bulunmaktadır. Hanımlara Mahsus Gazete, İnkılâb, Mahasin, Malûmat, Servet-i Fünûn, Tercümân-ı Hakikat ve Ümmet gibi süreli yayınlarda yayımlanan makalelerinde Fatma Aliye Hanım, genel olarak kadın ve aileyi ilgilendiren toplumsal sorunlara değinmiştir. Romanların dışında, en ilgi çeken eseri Nisvân-ı İslâm (1892) adlı kitaptır. Nisvân-ı İslam, Fatma Aliye Hanım ın, bir Türk ailesinin yaşamı, özellikle de harem hakkında fikir edinmek isteyen kadın gezginleri ve gezgin eşlerini, evinde ağırladığında kendileri ile arasında geçen bazı konuşmaları kaleme alması ile oluşmuştur. Avrupalıların, İslam dinine diyecek bir şeyleri olmadığını ancak Müslüman kadınları mazlum ve mağdur sandıklarını söyleyen Fatma Aliye Hanım, bu kadınlarla görüşerek Avrupalıların Müslüman kadınlar hakkındaki yanlış zanlarını düzeltmiştir (Nisvân-ı İslam, 66). Fatma Aliye Hanım gerek toplumsal etkinlikleriyle gerek yazdıklarıyla kendi toplumunun, özellikle kadınların eğitilmesi ve aydınlatılması için uğraş vermiştir. Edebiyat, sosyoloji, eğitim, kadın çalışmaları gibi pek çok sosyal bilim alanında önemli bir isimdir. Romanlarında çizdiği örnek kadın tipleri genel olarak daha önce Osmanlı romanında görülen kadın tiplerine benzememektedir. Osmanlı-Türk romanı tarihimizde ilk defa Fatma Aliye Hanım ın romanlarında örnek genç kız, kadın ve anne tiplerine rastlanacaktır. En kuvvetli referansları ve sorunlara çözüm önerileri İslam kaynaklı olan romanlardaki bu örnek tipler, Fatma Aliye Hanım ın sözcülüğünü yaparlar. Farklı nedenlerle birlikte Fatma Aliye Hanım ın, kanonik bir isim olamamasının önemli nedenlerinden birisi de Osmanlı kadınına verdiği örneklerin Asr-ı Saadet kaynaklı oluşu, romanlarında çizdiği örnek kadın tiplerinin Müslüman duyarlılığı ile şekillendirilmesidir. Bununla bağlantılı olarak Suraiya Faroqhi, kültür tarihinin aynı zamanda dinle bir hesaplaşmayı da içerdiğini şöyle ifade 105

Muhafazakâr Düşünce / Muhafazakâr Düşünceyi Etkileyen Düşünürler eder: Öte yandan din konusundaki bu yabancılığı yüksek sesle dile getirmemek, Türkiye de dün olduğu gibi bugün de terbiyenin bir gereği kabul ediliyor, bu yüzden konunun bütününe yönelik hesaplaşmayı da içeren doyurucu çalışmalara çok az rastlanıyor (Faroqhi, 2002: 3). Fatma Aliye Hanım, romanlarında ve makalelerinde aileyi ve özellikle de kadını merkeze aldı ve kadınların yaşadıkları sorunlara değinerek çözüm önerilerinde bulundu; ancak meseleleri ele alırken Avrupaî anlamda bir feminist değildi. Muhafazakâr Müslüman bir duruşa sahipti. İlber Ortaylı, Fatma Aliye Hanım ın yetişmesinde, babası, tarihçi, hukukçu, devlet adamı Ahmet Cevdet Paşa'nın (1822 1895) etkisi olduğunu belirtir. Mübeccel Kızıltan da, yazarın Nisvân-ı İslâm adlı yapıtından söz ederken Fatma Aliye Hanım ın, İslam da kadın hukukuna derinlemesine vâkıf olmasına babası ile Mecelle üzerine çalışmış olmasını neden gösterir (Kızıltan, 1990: 293). Fatma Aliye Hanım'ın da içinde bulunduğu Osmanlıda kadın hareketinden bahsederken kullanılan dile, feminist jargonun ifade etmek istediği anlamların Osmanlı kadın hareketinde bir karşılığının olup olmadığına dikkat etmelidir. Hanımlara Mahsus Gazete gibi dergiler etrafında bir araya gelen Fatma Aliye Hanım ve Şair Nigar Hanım gibi kadınların taleplerinin ana ilkeleri, iyi ana, iyi eş, iyi Müslüman biçiminde özetlenebilecek, tam eşitliktense bütünleştiricilik etkisine bağlı, iffet ve ismet üzerinde ısrarlı bir kadın tipinin yerleştirilmesidir (Bekiroğlu, 1998: 386). Fatma Aliye Hanım ın, 1909 da İnkılâb da yayımlanan İlm ve Cehl adlı makalesinde feminizmin tek bir tanımının olmadığının, fikirsel olarak farklı donanımda feminizmler olduğunun farkında olduğu görülür. Fatma Aliye Hanım, İfrat-perverân olarak tanımladığı, bugün belki daha çok radikal feministler olarak tanımlanabilecek grupların çalışmalarından endişe duymakta ve onların taleplerinin kadını mutlu etmeyeceğini düşünmektedir. Feministlerin talepleri doğrultusunda erkeklerle girdikleri tartışmalar nedeni ile artık evliliğe rağbet etmeyen kadınların çoğalmaya başlaması ise Fatma Aliye Hanım a göre endişe verici bir durumdur (1909: 2); çünkü muhafazakâr bir yazar olarak aile, yazar için hayatî bir kurumdur. Fatma Aliye Hanım, aynı makalede son zamanlarda Osmanlı toplumunda, İslamiyet ten sonra kadının sahip olduğu hakların gasp edildiğini, çözümün İslam da olduğunu söyleyerek Osmanlı ileri gelenlerinden bu konuya duyarlılık göstermelerini istemiş ve onlara çıkışmıştır (1909: 1). Fatma Aliye Hanım ın, kadının nasıl mutlu olacağına dair tavsiye ettiği düzen "Asr-ı Saadet"te aranmalıdır. Kadı- 106

F. C. Yumuşak: Muhafazakâr Müslüman Bir Kadın Portre: Fatma Aliye Hanım nın gasp edilmiş haklarının iade edilmesi gerektiği noktasında ricali duyarlı olmaya çağıran Fatma Aliye Hanım, bu hak mücadelesini konu ettiği makalenin ismini İlm ve Cehl koymasını ise şöyle açıklar: Şu mücadeleyi erkek ile kadın arasında muhalefet suretine dökmeyip ilm ile cehl mübarezesi halinde görmek daha münasip olmaz mı? Malûmdur ki milel-i mütemeddinede feminizmi mesailinde kadınlara muavenet eden, onları himaye eyleyen, insâniyyet ve hakkaniyyet namına olan icra-yı atalarıyla kendilerini âlem-i medeniyete takdir ettiren erkekler de bulunmuştur. Silahları kal ve kalem ve icraat-ı sulhiyye olarak cehle karşı olacak bu cihada müteellim ve müterakki rical ve nisvânımızın dest-i manevîlerini yekdigerine uzatarak mazide olduğu gibi müttefikan, müştereken râh-ı terakki ve teâlîyede kat-ı merâhil eylemeleri acaba daha muvafık olmaz mı? (1909: 2) Bu noktada Fatma Aliye Hanım, özellikle erkeklerin ileri gelenlerinin şer i hukuku unutmuş olduklarını ima ederek kadınların haklarının gasp edilmiş olmasını cahilliğe, yani İslamiyet te kadın hukukunun bilinmemesine bağlar. Dolayısıyla konuyu bir erkek-kadın çatışması olmaktan çıkarır. Bunu Fatma Aliye nin sağduyulu bir uyarısı şeklinde okumak mümkündür. Fatma Aliye Hanım, Osmanlıda kadın adına başlatılan hareketin bir kadın-erkek çatışmasına döneceği endişesi ile makalelerinde sürekli bu konuda uyarılarda bulunmuştur. Toplumda kadının haklarının göz ardı edilmesini tamamen bir cahillik olarak yorumlamakta ve aydın kadın ve erkekleri İslam ın altın çağı nda olduğu gibi birlikte mücadele etmeye çağırmaktadır. Fatma Aliye Hanım ın kadın-erkek tartışmalarının toplumu kutuplara ayırmasından duyduğu endişeyi aslında çok daha önce 1895 te, Hanımlara Mahsus Gazete nin ikinci sayısında yayımladığı Bas Bleu lardan İbret Alalım adlı makalesinde dile getirmiştir. Bu makale aynı zamanda Fatma Aliye nin yeni çıkmaya başlayan bu gazetede yayımlanan ilk yazısıdır. Avrupa da Bas Bleu namlı kadınlar sanatkâr ve yazar namını almışlar ve erkekler de bundan sonra onlarla iftihar etmeye başlamışlardır (1895: 3). Avrupa da Bas Bleu ya da Mavi çoraplılar olarak adlandırılan bu kadınlar, 17. yüzyılda İngiltere de eve kapatılmaya direnen kadınlar arasından çıkarak edebiyat salonlarını kuran kadınlardır (Michel, 1993: 53). Fatma Aliye Hanım, Evet! Biz Bas Bleu lara halef olmamalıyız. Biz eslâf-ı İslâmdan gelmiş olan meşâhîr ve nâmdârân-ı zenâna halef olmalıyız diyecektir (1895: 3). Fatma Aliye Hanım a göre örnek alınması gereken Bas Bleu lar değil İslam ın meşhur kadınlarıdır. Osmanlı kadınları eski İslam kadınlarını kendilerine örnek alırlarsa ve er- 107

Muhafazakâr Düşünce / Muhafazakâr Düşünceyi Etkileyen Düşünürler kekler de bu konuda kendilerine yardımcı olursa problemlere çözüm bulunabilecektir; ancak Osmanlı kadınları bu kadınları tanımadıkları için kendilerine başka dünyalardan örnek kadınlar aramaktadırlar. Fatma Aliye Hanım, Madam Montagu nun hayatını yazmasının ardından, gelen talepler doğrultusunda, ünlü İslam kadınlarının da hayatını yazmak ister. Aslında Fatma Aliye Hanım da, Madam Montagu ya karşılık Osmanlı toplumuna alternatif kadınlar sunmak istemektedir. Bu doğrultuda, Nâmdârân-ı Zenân-ı İslâmiyân adı ile Malûmat gazetesinde bir dizi makale tefrika eder. Meşâhîr-i Nisvân-ı İslâmiyyeden Biri: Fatma Bint-i Abbas (1895) adlı makalede Avrupada bu türlü kadınlar gelmemiştir. Evet! İslâmiyet mani-i maârif ve terakkidir ve mûcib-i esâret-i nisvândır diyen Avrupada henüz bu türlü kadınlar gelmemişlerdir. Bundan sonra gelirse bilmem demektedir (1895: 3). Onlar bir iki tanecik meşâhîr-i nisvânlarıyla öğünsünler de biz bakınız bizde dahi neler gelmiş demeyelim ha! diyen Fatma Aliye Hanım, Müslüman olmayan kadınlara İslam kadınlarını anlattığında İslâmiyyetin nisvân hakkındaki ahkâmına dair kendilerine verilmiş olan fikirlerin yanlış olduğunu görmelerinden memnun ve mahzûz oluyorlardı demektedir (1895: 3). Fatma Aliye Hanım, kadınlar için yayımlanan dergilerde daha ilk yazılardan itibaren Osmanlı toplumunda da yankı bulan kadın hareketine temkinle yaklaşmakta, kadınlara ve olanlardan sorumlu gördüğü ricale uyarılarda ve tavsiyelerde bulunmaktadır. Çabasının, Avrupaî anlamda bir feminizmden uzak olduğunu ima eder. Ona göre kadın sorunu, kadınların ve erkeklerin birlikte çözmesi gereken bir sorundur. Avrupa daki gibi bir kadın ve erkek çatışmasına dönüşmemelidir; çünkü bu durum kadınlar ve erkekler arasındaki ilişkiyi bozacak ve toplumsal problemlere yol açacaktır. Kadınlar ve erkekler arasındaki bu ciddi tartışmalar dolayısıyla sağlamlığını ve sürekliliğini kaybedeceği düşündüğü, en azından Avrupa da kadınların evlilikten uzak durmaya başlaması nedeni ile hakkında endişe duyduğu aile kurumunda gördüğü problemler de bu noktada dikkat çekmek istediği en önemli konuların başında gelmektedir. Evlilik öncesi kadın-erkek ilişkileri, aşk, evlilik süreci ve evli kadınların sorunları özellikle de aldatılma konuları Fatma Aliye Hanım ın romanlarında önemli yer tutar. Bilindiği gibi Muhafazakârlığın, kendisinden hareketle bir ideoloji olarak inşa edildiği en küçük ontolojik varlığın aile olduğunu söylemek abartı sayılmaz. Aile, ister Hıristiyanlıktan gelen ilk günah nedeniyle olsun, isterse seküler gerekçelerle, kusurlu olan insanın içinde en ideal biçimde varolabileceği ilk ku- 108

F. C. Yumuşak: Muhafazakâr Müslüman Bir Kadın Portre: Fatma Aliye Hanım rumdur. Onun eksikliklerini telafi eden, maddi ihtiyaçlarının meşru biçimde tatmininin yanında, asıl gerekli olan sevgi ve bağlılık hislerinin içinde geliştiği ve sağlıklı bir toplumun en küçük parçası olan kurum da ailedir (Özipek, 106). Muhafazakâr Müslüman bir kadın yazar olarak Fatma Aliye Hanım da sağlıklı bir toplumun, sağlıklı bir aile ile oluşacağına inandığı için roman ve makalelerinde ağırlıklı olarak aile ile ilişkili sorunlara değinir. Romanlarına genel olarak baktığımızda Muhâzarât tan başlayarak Enîn e kadar genel olarak anlatılan hikâyenin aslının, evliliğin ve gençleri evliliğe götüren sürecin oluşturduğu söylenebilir. Zevce (1898) adlı makalesinde tanımladığına göre evlilik, insanların, vahşetten medeniyete girmelerinde gerekli olan gelişme yollarından biridir (1898: 3). İşlediği bir başka önemli konu, Tanzimat romanlarında da üzerinde önemle durulan bir problem olan görücü usulü ile evlilik meselesidir. Romanlarında gençlerin evlenecekleri kişileri nasıl seçmeleri gerektiğine dair fikir vermeye çalışırken eş seçiminde yapılacak hataların nelere neden olabileceğine de değinmektedir. Görücü usulü evlilikleri onaylamadığını ima ederken bunun yanında ebeveynlerin gençlere eş seçiminde yol gösterici olmaları konusuna da değinir. Evlenecek kişilerin birbirine denk olması gerektiğinin altını çizer. Romanlarında umutsuzca âşık olan kadınlar ve erkekler görülse de Fatma Aliye Hanım ın çizdiği örnek tipler aşka kendilerini kaptırmazlar. Âşık olsalar da bunun neden olduğu problemler karşısında pes etmezler ve problemlerle mücadele ederler. Fatma Aliye Hanım a göre aşk uzak durulması gereken bir hastalık tır. Ama insanların büyük bir çoğunluğu ancak bu hastalığa yakalandıktan sonra aşkın zararlarını anlayabilmektedirler. Bu nedenle özellikle de gençler bu konuda uyarılmalıdırlar. Levâyih-i Hayât ta (1898), Fatma Aliye Hanım ın örnek kişilerinden Fehame nin aşk hakkındaki görüşleri şöyledir: Aşk ister bir hastalık olsun, ister bir çeşit cinnet olsun, öyle bir illet varsa ona yakalanmaktan sakınmalı! Ta ki bize sevebileceğimiz birini gösterecekleri zamana kadar! (1898: 4). Aşk ancak evlilik içinde onaylanmaktadır. Bu nedenle gençler, henüz çok da tanımadıkları kişilere sadece fiziksel anlamda etkilenip bağlanmamalıdırlar. Kişi kendine hâkim olmalı ve kalbini kaptırmamalıdır. Sadakat, evlilikte eşlerin birbirlerine karşı en büyük sorumluluklarından biridir. Kişiler bu sorumluluğun bilinci ile evliliğe karar vermelidirler. Aşk gibi, aldatmalar da toplum düzenini ve insanların mutluluğunu tehdit eder. Muhafazakâr düşüncede ailenin toplumun temeli olduğu ve evlilik olmazsa toplumun çözüleceğine dair 109

Muhafazakâr Düşünce / Muhafazakâr Düşünceyi Etkileyen Düşünürler görüşlerin Fatma Aliye Hanım tarafından da onayladığı görülmektedir. Fatma Aliye Hanım, romanın örnek genç kızının dilinden, nişanlılık dönemi hakkında da düşüncelerini belirtmiş olur. Aralarında evliliğe yönelik bir bağ olmayan gençler arasında duygusal ilişkileri onaylamayan yazar, evliliğin bir basamağı olan nişanlılık döneminin de buna dâhil olduğunu ve bu dönemin asıl işlevinin çiftin birbirlerini tanıyıp gerçekten evlenmeye kesin karar verebilmesi için bir tanışma dönemi olduğunu ima etmiş olur. Yazarın verdiği referanslar yine İslam kaynaklıdır. Fatma Aliye Hanım ın da içinde bulunduğu Hanımlara Mahsus Gazete çevresinde kendilerini geliştiren okur-yazar kadınlara göre iyi bir anne olmak bu çalışmaların başlıca amaçları arasında yer alır. Fatma Aliye Hanım, annenin çocuk üzerindeki etkisinden makalelerinde sıkça bahsetmiştir; çocuğun ilk öğretmeninin annesi olduğunu söylemiştir. İlk Mektep (1892) adlı makalesinde, annenin eğitimli olması gerektiği üzerinde durmuştur. Annenin, çocuğun ilk mektebi olduğu şeklindeki düşünce makalelerde sıkça dile getirilmiştir. Yine Vâlide (1898) başlıklı makalesinde kadınlara, anne olmadan önce çocuk bakımı ile ilgili yazılmış şeyleri okumalarını tavsiye eder (1898: 1). Fatma Aliye Hanım ın roman ve makalelerinde çizilen örnek anneler üzerinden ideal anne nin vasıflarına dair bazı çıkarımlarda bulunmak mümkündür. Fatma Aliye Hanım a göre ideal anne çocuğun okul öncesi eğitimini sağlayacak kadar bilgili ve kültürlü, çocuğun terbiyesi ile yakından ilgili, fedakâr bir annedir. Öte yandan sadece annenin değil büyükannelerin de çocuk terbiyesindeki önemine dikkat çeker. Mesela Hanımlara Mahsus Gazete de (193) büyükannenin, tecrübelerinden dolayı, torunlarının neler düşünebileceğini de bildiği için çeşitli yöntemlerle, mesela seçtiği bir romanı çocuklara okutup oradan çıkardıkları anlamı sorarak torunlarının yanlışlarını düzeltebileceğini söyleyerek (1898: 2) geleneğe verdiği önemin altını çizer. Fatma Aliye Hanım ın romanlarında anneliğin olumlanan bir değer olduğu görülmektedir. Fatma Aliye Hanım, kadının çalışması konusuna bazı makalelerinde ve romanlarında değinmiş ve konuyu daha çok kadının eğitimi bağlamında ele almıştır. Her insanın bir işle uğraşması, sanatla, ilimle ilgilenmesi gerektiğini okuma yazma bilmeyenlerin meşguliyetsizlikten dedikodu gibi boş ve zararlı alışkanlıklara sürüklendiklerini, işsizlik ve cahilliğin kadınlar arasında yaygın olması nedeniyle böyle kötü alışkanlıklara da kadınların daha meyilli olduğunu düşünür. Fatma Aliye Hanım ın Nisvân-ı İslâm da Bizde hane idaresi zevcelerin, infakı erkeklerin vazifesidir diyerek evi geçindirecek parayı kazanma görevinin erkeğe ait olduğunu söyler (140). Fatma Aliye Hanım ın, 110

F. C. Yumuşak: Muhafazakâr Müslüman Bir Kadın Portre: Fatma Aliye Hanım kadınların ancak ihtiyaç duyduklarında çalışmalarını vurgulamasının nedeni, eve ekmek getirme sorumluluğunun erkeğe ait bir sorumluluk olduğuna inanmasıdır. Fatma Aliye Hanım ın kadının çalışması konusuna yaklaşım tarzının böyle oluşu, toplumun üst sınıfından biri olması dolayısıyla şaşırtıcı değildir. Öte yandan Fatma Aliye Hanım a göre ihtiyaç halinde çalışmak asla olumsuz bir durum olarak ele alınmaz. Fatma Aliye Hanım ın romanlarında kadın, kendisine uygun bir işte namusu ile çalışıyor ve bir sanat icra ediyorsa bu çabası takdir edilmektedir. Bütün bunlardan anlaşılacağı gibi ihtiyaç durumunda kadının uygun bir işte çalışması takdir edilir; geçinmek için çalışmak ve para kazanmak kutsaldır; ancak Fatma Aliye Hanım a göre bir kadın, ihtiyacı olmadığında çalışmayı düşünmez. Genel olarak Fatma Aliye Hanım ın romanlarında kadınlarının çalışmalarına, hayatlarında yaşadıkları birtakım zor dönemler ve hayal kırıklıkları neden olmaktadır. Dolayısıyla kadın çalışmaya gerek duyduğunda elinde belli bir sanatı olmalı ve bu sanatıyla hayatını temin edecek geliri kazanmalıdır. 1898 de Hanımlara Mahsus Gazete nin 184. sayısında başlıksız olarak yayımlanan makalesinde Amerika ve Avrupa daki kadınların medeniyet adına mı, kendi hevesleri için mi yoksa gerçekten paraya ihtiyaçları olduğu için mi çalışıyor olduklarını sorgular. Fatma Aliye Hanım, Avrupa daki genç kızların özellikle drahoma(başlık parası) için çalıştıklarına vurgu yaparak, kadınların kendi rızaları ile çalışmadıklarına inandığını ima etmektedir. Görüldüğü gibi Fatma Aliye Hanım, yaşadığı dönemde öncelikli olarak aile, evlilik, annelik, kadının çalışması başta olmak üzere toplumsal pek çok konuya getirdiği yorumlarda muhafazakâr Müslüman bir duruş sergilemektedir. Özellikle sosyoloji, edebiyat, eğitim, kadın çalışmaları konusunda yazdıkları dikkatle incelenmesi gereken Fatma Aliye Hanım, Türkiye de muhafazakâr düşüncenin önemli isimlerinden biridir. KAYNAKLAR BEKİROĞLU, Nazan, Şair Nigâr Hanım, İstanbul: İletişim Yayınları, 1998. BENETON, Philippe, Muhafazakârlık, Çev. Cüneyt Akalın, İstanbul: İletişim Yayınları, 2011. FAROQHI, Suraiya. Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam (Ortaçağdan Yirminci Yüzyıla), İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2002. Fatma Aliye Hanım, Nisvân-ı İslâm, İstanbul: Tercüman-ı Hakikat Matbaası, 1309/ 1891-1892. [Kızıltan, Mübeccel, Fatma Aliye Hanım Yaşamı-Sanatı- Yapıtları ve Nisvan-ı İslam, İstanbul: Mutlu Yayıncılık, 1993 111

Muhafazakâr Düşünce / Muhafazakâr Düşünceyi Etkileyen Düşünürler. İlk Mekteb, Tercüman-ı Hakikat, S. 4023 (27 Teşrinisani 1307/ 9 Aralık 1892), s. 6-7.. Bas Bleu lardan İbret Alalım, Hanımlara Mahsus Gazete, S. 2 (15 Rebiyülevvel 1313/ 5 Eylül 1895), s. 2-3.. Meşâhîr-i Nisvân-ı İslâmiyyeden Biri: Fatma Bint-i Abbas, Hanımlara Mahsus Gazete, S. 8 (7 Rebiyülâhir 1313/ 27 Eylül 1895), s. 3-4.. Meşâhîr-i Nisvân-ı İslâmiyyeden Biri: Fatma Bint-i Abbas, Hanımlara Mahsus Gazete, S. 9 (11 Rebiyülâhir 1313/ 1 Ekim 1895), s. 2-3..(Başlık yok), Hanımlara Mahsus Gazete, S. 184 (11 Cemaziyülevvel 1316/ 31 Ekim 1898), s. 1-2.. Zevce, Hanımlara Mahsus Gazete, S. 186 (25 Cemaziyülâhır 1316/10 Kasım 1898), s. 3-4.. Vâlide, Hanımlara Mahsus Gazete, S. 190 (24 Recep 1316/ 8 Aralık 1898), s. 1-2.. Levâyih-i Hayât, İstanbul: Hanımlara Mahsus Gazete Matbaası, 1315/ 1897-1898. [Fatma Aliye Hanım, Hayattan Sahneler (Levâyih-i Hayât), çev. ve hzl. Tülay Gençtürk Demircioğlu, İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2002.].(Başlık yok), Hanımlara Mahsus Gazete, S. 193 (16 Şaban 1316/ 30 Aralık 1898), s. 2.. İlm ve Cehl, İnkılâb, S. 7 (18 Şaban 1327/ 4 Eylül 1909), s. 1-2. KIZILTAN, Mübeccel, Öncü Bir Kadın Yazar: Fatma Aliye Hanım, Fahir İz Armağanı, Journal of Turkish Studies Türklük Araştırmaları Dergisi, Harvard Üniversitesi, 1990, s. 283-323. MICHEL, Andree, Feminizm, çev. Şirin Tekeli, İstanbul: İletişim Yayınları, 1993. ÖZİPEK, Bekir Berat, Muhafazakârlık, İstanbul: Timaş Yayınları, 2011. UĞURCAN, Sema, Osmanlı Türk Romanında Kadın Tipleri, Türklük Araştırmaları Dergisi, S. 11, Mart 2002. YUMUŞAK, Firdevs Canbaz, Fatma Aliye. İstanbul: Timaş Yayınları, 2010. 112