Yayla Turizmi, doğayla iç içe yaşamayı sevenler veya macera tutkunlarının genellikle günübirlik kullanım veya kısa süreli konaklama amacıyla yüksek rakımlı yerlerde yaptıkları turizm faaliyetidir.
YAYLA TURİZMİNİN AMACI Ülkemizin kendine özgü doğal ve kültürel değerleri olan yaylaların ve yayla yaşamının, koruma ve kullanma dengesi dikkate alınarak turizm faaliyetleri içinde değerlendirilmesidir.
YAYLA TURİZM MERKEZLERİNİN SEÇİMİNDEKİ GENEL KRİTERLER Doğal değerlere yönelik potansiyelin zengin olması, Sivil mimari karakterinin olması, Kent merkezine ulaşımın kolay sağlanır olması, Yöre halkının sosyal yapısının turizme yakın olması, Aktivitenin ekonomik olarak sürdürülebilmesi, Diğer turizm çeşitleri ile entegrasyonunun sağlanabilir olmasıdır.
HEDEFLER Kırsal kesimde yaşayanların da turizm gelirlerinden pay almasının sağlanması, Turizm yatırımcısı için ekonomik açıdan uygun ve cazip yayla turizm merkezlerinin oluşturulması, Yayla turizminin sürdürülebilirliği için ürün çeşitliliğinin sağlanması, Yayla turizmine yönlendirilecek turist profilinin belirlenmesi.
ÜLKEMİZDEKİ YAYLALAR TC Kültür ve Turizm Bakanlığı ndan alınan bilgiye göre ülkemizde halihazırda 26 yayla turizm merkezi ilan edilmiş durumda. Bu çerçevede, Ordu Çambaşı, Giresun Kümbet ve Bektaş, Trabzon Şolma-Karadağ ve Erikbeli, Rize Ayder-Yukarı Kavran ve Anzer, Artvin Kaçkar, Gümüşhane Zigana, Bayburt Kop Dağı öncelikli olarak çalışmalara başlanmış yaylalar.
TÜRKİYEDE YAYLA KÜLTÜRÜ Türklerde yaylanın önemli bir yeri vardır. Yaylaya çıkmak farklı amaçlar için yapılmaktadır. Güney Doğu ve Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan ve bugün göçer durumda olan aşiretler hayvanlarını otlatmak için yaylalara göç ederek yaylaklar kiralamaktadırlar.
Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşanlar hem hayvanlarını otlatmak ve hayvanlarının kışın yiyecekleri otları toplamak için hem de yaz şartların göre daha serin ve uygun şartlarda yaşamak için yaylaya çıkmaktadırlar. Akdeniz ve Ege Bölgelerinde yaşayanlar sıcak havadan, sivri sinek ve benzeri haşerelerden kurtulmak, doğa ile baş başa olmak ve sağlıklı bir yaşam için yaylayı tercih etmektedirler.
Bu insanların bulundukları yerden ayrılarak yaylalara gitmeleri ve orada konaklayarak tüm ihtiyaçlarını temin etmeleri bir turizm hareketi oluşturmaktadır. Ayrıca yayla etkinlikleri, yayla kültürü ve bozulmamış doğada yaşamak, diğer insanların da ilgisini çekmiş ve bu yaşama tarzına katılmalarını sağlamış, sonuç olarak da "yayla turizmi" şeklinde bir turizm çeşidini meydana çıkartmıştır.
TOROS YAYLALARI Akdenizin ılıman iklimi içerisinde bitkilerin tüm renklerine sahip olan yaylalar Toros Dağları'nın eteğinde bulunmaktadır. Köknar, ardıç, meyve bahçeleri, sedir ağaçları gibi bir çok ağaç çeşidiyle bezenen yaylalar doğanın tüm enerjisini gelen insanlara yansıtmaktadır. Toros Yaylalarında bitki türleri şunlardır: Maki türleri, Narenciye bahçeleri, Meşe Türleri, böğürtlen, yabani zeytin, Sakız ağaçları, Kocayemiş, köknar,ardıç türleri, sandal,erguvan, defne, kızılcık, kardelen, funda, nergis, kayın, çam türleri gibi birçok bitki çeşidi bulunmaktadır.
KARADENİZ YAYLALARI Binbir çeşit renkli bitkinin bulunduğu Karadeniz yaylaların ana bitki örtüsünü ladin türünde çam ağaçları oluşturmaktadır. Nemli,sisli ve bol yağışlı bir iklime sahip olmasından dolayı bitki çeşidi boldur. Yüksek ağaçların yer aldığı Karadenizde oksijen varlığı da oldukça fazladır. Karadeniz yaylalarında bulunan bitki çeşitleri şunlardır: kızılağaç, ladin, ıhlamur, meşe, köknar, sarıçam, kardelen, gürgen, ormangülü, yabani fındık, açelya gibi bitkiler bulunmaktadır.
HAZIRLAYAN : YUSUF ŞEREF,NASIR KARATEKİN DANIŞMAN : ÖZER YILMAZ