CAPPADOCIA JOURNAL OF HISTORY AND SOCIAL SCIENCES VOL.8-APRIL 2017

Benzer belgeler
Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek Üçlü İş Forumu Konuşması. 26 Ekim 2016, Grand Wyndham Hotel, İstanbul. Ömer Cihad Vardan

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Hiç kimse imtiyaza sahip değil

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Okul-Aile Birliği (School Council) özet bilgi: eğitim programı

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 5, Sayı/Number 1, Temmuz/July 2016, ss

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

Balkanlar da Nüfus Sayımları ve Kimlik Tartışması. Dr. Erhan Türbedar Dış Politika Analisti

ABD ise, din konusunda serbest alan arayan, hemen hepsi Hıristiyan ama farklı mezheplerden olan pek çok toplumun oluşturduğu bir bütündür.

Kamu Mali Yönetim Eğitimi

SCA Davranış Kuralları

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine dönemi için aday olan Türkiye'nin,

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

2005, yıl:1, sayı:4, ss de yayımlanmıştır.

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

ANAYASA HUKUKU DERSİ

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Bakanlık Sistemi. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

Lozan Barış Antlaşması

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

Berlin Katılım gelişmesinin durumu ve perspektifler

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

Ulusal Fikri ve Sınai Mülkiyet Stratejisi (UFSMS) Yılı Eylem Önerisi Formu

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

frekans araştırma

Transkript:

AVUSTURYA-MACARİSTAN İMPARATORLUĞU NUN İŞGALİNDEN SONRA VALİ BENYAMİN KALLAY IN BOSNA-HERSEK İ TÜRKİYE DEN AYIRMA ÇALIŞMALARI Özet Yrd. Doç. Dr. Cemile TEKİN Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun 1878 de işgalinden kısa bir süre sonra Balkanlardaki siyasi, sosyal ve millî koşullar sonucu Bosna-Hersek te Kallay rejimi uygulanmaya başlanmıştır. İşgalci yönetimi 1882 Hersek isyanıyla ortaya çıkan büyük kriz sırasında Kallay rejimini uygulanmasının amacı Bosna-Hersek te sarsılmış olan Monarşi idaresinin otoritesini geriye getirip sağlamlaştırmaktı. Sorunların ağırlığı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun gücünü ve imkânlarını aştığından dolayı Kallay rejimi çözüm olarak görülmüştür. Kallay, rejimi temelde Bosna-Hersek teki nüfus yapısı, Monarşi idaresiyle siyasi ve millî ilişkiler, Bosna-Hersek in uluslararası hukuki durumu ve nihayet Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Balkan siyaseti olarak belirlenmiştir. İşgalcilerin istedikleri şekilde bir yönetim sistemini uygulayabilmeleri için tüm bu unsurların temelde bulunması gerekiyordu. Bunun sonucu olarak Kallay rejimi uygulaması 20 sene sürmüştür. Kallay, olası Panslavizm eğilimine karşı Müslümanları elindeki en güçlü koz olarak görüyordu. Yalnızca bu unsurun çöküşünü engellemesi değil ayrıca varoluşunu de koruması gerekiyordu. Bunun için Boşnaklarla ilgili birtakım yaptırımlar uygulamaya konmuştur. Ortodoksların Katolik mezhebine geçmelerinin zor olduğunu fakat er veya geç Müslümanların kendiliğinden İslam dinini kaybettikten sonra Katolikliği kabul edeceklerine ve Bosna da Katolikliğin hâkim olacağına Kallay, kesin gözüyle bakıyordu. Anahtar kelimeler: Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Benyamin Kallay, Kallay rejimi, Bosna-Hersek, Boşnaklar, Bosna-Hersek in işgali, Osmanlı Devleti. THE ENDEAVOR OF GOVERNOR KALLEY TO PARTITION TURKEY FROM AUSTRIA- HUNGARIAN EMPIRE AFTER THE INVASION Abstract The Kallay regime was being implemented in Bosnia-Herzegovina after the invasion by Austria-Hungarian Empire in 1878 due to political, social, and national imperatives. The invading forces with the crisis of 1882 in Herzegovina aimed at enforcing the longabandoned monarchy. The bulk of the problems were beyond the invaders and they viewed the Kallay regime as a solution. Kallay regime was defined in compliance with the demographics in Bosnia-Herzegovina in essence, the political and national relations between monarchy, the judicial status of Bosnia Herzegovina and finally the Balkan policy of Austria-Hungarian Empire. These characteristics must have been underpinned to apply the proposed scheme. As a result, the implementation of Kallay regime lasted for 20 years. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi. 88

Kallay viewed the Muslims as a force against the Pan-slavist tendencies. Not only the given factor must not be kept away from collapsing but also be kept alive as well. To this end, sanctions are imposed. Kallay believed in that the conversion of Orthodox people in to Catholics is not foreseen but if Muslims turn back to Islam, they would probably choose Catholics on purpose. Key words: Austria-Hungarian Empire, Benyamin Kallay, Kallay regime, Bosnia- Herzegovina, Bosnians, The Invasion of Bosnia-Herzegovina, Ottoman State Giriş Bosna, 1386 1463 yılların arasında Osmanlılar tarafından fethedilip önce sancak, ardından eyalet olarak düzenlenmişti. Kısa süre içerisinde halkının büyük çoğunluğu İslam ı kabul etmiş ve dolayısıyla Osmanlı Devleti nin Batı daki sağlamlaştırılmış kalesi durumuna gelmiştir. Çoğunlukla Bosna-Hersek te oturan Boşnaklar, Osmanlı yı kendi devletleri olarak görmüşler; hem gelişmesinde, hem de korunmasında büyük hizmet vermişlerdir. XVI. yüzyılda Hersek-Zade Ahmet, Rüstem ve Sokollu Paşalar başta olmak üzere pek çok değerli yönetici Boşnaklar arasından çıkmıştır. Bölgeyi tanımaları sebebiyle Osmanlıların Macaristan ve Hırvatistan daki fetihlerinde de kilit rol oynayan Boşnaklar, gerileme döneminde ise Avusturya ya karşı yaşadıkları bölgeleri kendi imkânlarıyla korumuşlar; Osmanlı Devleti nin Balkanlarda toprak bütünlüğünün sağlanmasında yardımcı olmuşlardır. Sırpların 1875 yılında Doğu Hersek te başlattıkları, Boşnaklar ın da kısmen katıldığı isyan hem Bosna, hem de Osmanlı tarihinde kırılma noktası olmuş, Sırbistan özerk yönetimi tam bağımsızlık kazanmış; Bosna ise Osmanlı toprağı olarak kalmakla birlikte, Avusturya idaresine verilmişti. Hersek isyanlarından sonra gelen Avusturya-Macaristan yönetimi, Boşnakları çok sıkıntıya sokmuş; bu yüzden pek çoğu Anadolu ya ve Osmanlıların Rumeli de elde kalan bölgelere göç etmişler; bu yüzden Bosna-Hersek bölgesinde Müslüman nüfus iyice azalmıştır. Avusturya bu dönemde Bosna yı ayrı bir idari birim olarak tutmuş, yani siyasi kimliğini korumaya dikkat etmiştir. Kallay 1 rejimi konusu Bosna-Hersek modern tarihi için önemlidir. Ancak Bosna-Hersek tarih araştırmalarında nedense bu konu üzerinde fazla durulmamıştır. Bosna-Hersek Savaşı ndan önce (1990 1994) Kallay ın Bosna-Hersek teki yönetimi hakkında yapılan araştırmalarda genel olarak arşiv belgeleri kullanılmıştır. Savaştan sonra Avusturya-Macaristan Ortak Maliye Bakanlığı ve Bosna- Hersek Hükümeti arşivlerine ulaşılması işi kolaylaştırmış; Bosna da Avusturya-Macaristan idaresi ve Kallay rejimine yönelik daha geniş araştırmalar yapılmasının yolu açılmıştır. Bu nedenle konuyla ilgili kitaplar ve makaleler daha fazla ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu bilimsel çalışmalarda Kallay rejimi hakkında bilgiler çoğalmış olmakla birlikte derli toplu bir çalışmanın eksikliği ortadadır. Avusturya-Macaristan idaresi döneminin başında (1882) Bosna-Hersek topraklarında Benyamin Kallay en önemli isimlerinden birisi olduğu için bu makalenin temel konusu Bosna- Hersek te Kallay Rejimi olarak belirlenmiştir. 1. Kallay Rejiminin Ortaya Çıkış Sebepleri Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun hâkimiyetinden hemen sonra Balkanlardaki siyasi, sosyal ve millî koşullar sonucu Bosna-Hersek te Kallay rejimi uygulanmaya başlanmıştır. Dönemin 1 Macar asıllı Yahudi dir. 1839 Peşte de dünyaya geldi. Avusturya-Macaristan siyasetçi ve tarihçisidir. Avusturya-Macaristan Monarşisi nin ortak maliye bakanı olarak Bosna-Hersek İdaresinde görevlendirilmişti. Bosna-Hersek te izlediği siyaset, Sırp ve Hırvat etkisinden uzak tutarak Monarşiye vefalı olacak bir Bosna ulusu oluşturması idi. Bu bağlamda Müslüman sipahilerine zarar vermemek amacıyla tarım reformunun uygulamasına karşı çıkıp engellemişti. 1903 yılında Wien de öldü. Bk. Mustafa Imamović, Istorija Bošnjaka, Sarajevo 1998, s. 43. 89

koşullarının, bu rejimin amaçlarının ve yapısının oluşmasında, diğer taraftan faaliyet metotlarının ve araçlarının seçilmesinde etkili olduğu söylenebilir. İşgalci yönetim, 1882 Hersek isyanıyla ortaya çıkan büyük kriz sırasında Kallay rejimini uygulamıştır. Bu rejimin uygulanmasında amaç, Bosna-Hersek te sarsılmış olan Monarşi idaresinin otoritesini geriye getirip sağlamlaştırmaktı. Sorumluluğun ağırlığı Avusturya-Macaristan ın gücünü ve imkânlarını aştığından dolayı Kallay rejimi çözüm olarak görülmüştür. Bu oluşum, Bosna-Hersek teki nüfusun yapısı, Monarşi idaresiyle siyasi ve millî ilişkiler, Bosna-Hersek in uluslararası hukuki durumu ve nihayet Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Balkan siyaseti olarak belirlenmiştir. İşgalcilerin istedikleri şekilde bir yönetim sistemini uygulayabilmeleri için tüm bu unsurların temelde bulunması gerekiyordu. Bunun sonucu olarak Kallay rejimi uygulaması 20 sene sürmüştür. Aslında bahsedilen unsurlardan her biri üzerinde detaylı olarak durulması gerekir. Ancak makalenin hacmi sınırlı olduğundan bu sistemin şekillenmesi ve işleyişini belirleyen sosyal ve siyasi çerçeveyi anlamak için sadece en önemli özellikler üzerinde durulacaktır. 1.1. Batılı Ruhu nun Taşıyıcısı Olarak Kallay Rejiminin İşlevi ve Bosna-Hersek in Özerkliğinin Muhafaza Edilmesi Bosna-Hersek, Batı ya coğrafi bakımdan en yakın devlet konumdadır. Buna rağmen Osmanlı ya kendisini yakın hissetmektedir. Özellikle Müslümanlık sayesinde Batı nın etkilerine kapalı kalmıştır. İşgalci güç, bu sebeple onu sosyal ve siyasi hususlarda Doğu devletlerinin özellikleriyle kucağında bulmuştur. Oysa Bosna-Hersek toprağına ekilecek en önemli fikir tohumu, elbette Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna bağlılık olmalı idi. Bosna-Hersek halkına mevcut devlet fikrini zorlayarak Avusturya-Macaristan a sıkı bağlarla bağlama çabası bu fikrin kökleşmesi amacına yönelik idi. Kallay ın görüşü Avrupa kurumlarının mevcut durumlara ihtiyat ile ve tedricen intibak etmesi 2 şeklinde idi. Fakat Bosna-Hersek, Orta Çağ Avrupası nın anlayışını yansıtmıyordu. Sırplar ve Hırvatlar arasında etnik sınırın uygulanmasını Konsantin Porfirogenet in 3 verilerine göre Kallay planlıyordu. Bunun sınırı, Bosna-Hersek toprağında, Vrbas nehrinin kaynağı olan İmotski ile Vrbas nehrinin vadisinden Sava nehrinin ağzına kadarki hat idi. Kallay ın iddiasına göre bu sınır yakın zamana kadar mevcut idi. Böylelikle siyasi açıdan olmasa da etnik açıdan her dikkatli gözlemci bunu görür. Bundan dolayı Bosna nın etnik bir bölümü Hırvat karakteristik özelliği taşıyordu. Asırlar boyu Sırplar ve Hırvatlar birlikte yaşamalarına ve aynı kaderi paylaşmalarına rağmen Hırvat karakteristik özelliği muhafaza edilmiştir. Kallay, Bosna da uyguladığı bu siyasi yapılanmayı kendisinin yazdığı Sırpların Tarihi adlı kitabından istifade ederek ortaya koymuştur. Böylece temsil ettiği kendi rejiminin devletin politikasını oluşturmak amacıyla ileride temel olarak belirleyeceği birtakım tarihî bilgileri kullanmıştır. Bunların en önemlileri, coğrafi unsurların etkisi, ülkenin dinî durumu ile gelişen Bosna da ayrılıkçılığın varlığı olmuştur. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu adına Maliye ortak bakanı olarak da Kallay bu anlayışı Bosna-Hersek te devlet politikası çerçevesinde uygulayacaktı. Kallay ın konuşmalarından, Sırpların Tarihi eserinde savunduğu tezleri uzun süre bırakmadığı anlaşılmaktadır. Gerçi etnik açıdan Bosna nın Sırp ülkesi olduğunu devamlı iddia etmemiş fakat inkâr da etmemişti. Bu hassas meseleye siyasi sebeplerinden dolayı böyle yaklaşıyordu. Bunun için 13 Aralık 1899 da toplanan Avusturya- Macaristan heyetindeki bütçe komisyonunda Bosna nın etnik ve tarihi konusunda Sırp unsurunu açıkça inkâr etmiş; Bosna ve Hersek in Sırp ülkeleri oldukları hem doğru değil hem de tarihsel açıdan ispat edilemez demiştir. Onun bu iddiasını Bosna-Hersek in bugünkü etnografik kimliği ve tarihî gelişmeler onaylamaktadır. Kallay, bazı tutumlarında samimi olduğu için Sırpların Tarihi kitabı resmî olarak Bosna da yasaklanmamıştır. Şüphesiz Kallay ın doğru alıntı olarak isimlendirdiği olgu 2 Sarajevski List, S. 1 (1888), s. 2. 3 913-959 arasında Bizans imparatoruydu. Makedonyalılar Hanedanı'na mensuptu. Askeri konularda pek başarılı olmamasına karşın bilime, sanata verdiği destek ve bizzat yarattığı eserlerle, Bizans kültür yaşamına yaptığı önemli katkılarla tanınmıştır. Yazdığı kitaplar Bizans İmparatorluğu ve komşularıyla ilgili en iyi kaynaklar arasında yer almıştır. 90

her şeyden evvel Bosna nın kendi siyasi gelişmesi anlamına gelmekteydi. Bu açıdan bakıldığında kitap gerçekten Sırp radikal siyasetçileri nin isteklerine yeterli kanıtlar vermiyordu. Kallay ın Sırpların Tarihi kitabı açısından bakıldığında Bosna üzerinde Sırp isteklerini azaltacak olan nüfusun bir kısmı Hırvatlardan oluşmaktadır. Kallay, Bosna Milleti projesinin uygulanmasını daha iyi kanıtlanmak için yakın zamana kadar ayakta kalmış Bosna siyasi özerkliğinin tarihî sürekliliği fikrini 1893 te Avusturya-Macaristan heyetindeki komisyonunda önemli adımlar atarken açıklamıştı. Diğer taraftan onun Boşnak ve Bosna Milleti terimlerini uydurduğu suçlamalarını reddederek; Bosna ismi Konstantin Porfirogenit te ortaya çıkmıştı. Tüm Slav-Bosna tüzüklerinde sadece Bosna ve Bosna Banı (prensi) isminden bahsedilmektedir. Bosna kralları Sırp krallarının unvanlarını aldıklarında Bosna, Sırbistan ve Primorje (Sahil) Kralı olarak adlandırılmıştı. Tüm tüzüklerinde bu üç işaretten bahsedilmektedir. Diğer milletlerin bu ülke ve onun halkını bu ad altında bildiklerini söylemiyorum. Yani şahsen ben Bosna ismini ve milliyetini uydurmadım. Ben bir tarihçi olarak tarihî kaynaklardan bu ülkenin refah dönemlerinde çok yoğun nüfuslu bir ülke olduğunu tespit ettim. Başlarında krallar bulunduğunda mümkün olsaydı en yakın komşularını boyunduruk altına alabilirlerdi 4. Bosna özerkliğinin tarihî sürekliliği hakkındaki fikrin yanı sıra yukarıda bahsi geçen Kallay ın konuşmasıyla bir ülkenin özerkliğinin sadece büyük bir süper gücün himayesi altında gerçekleştirilebileceği fikri de ortaya konulmuştur. O, bu düşüncesini Bosna nın tarihte Bizans, Macaristan ve Osmanlı Devleti nin hâkimiyetinde, son zamanda ise Habsburg Monarşisi nin egemenliğinde bulunduğu tarihî gerçeğinden çıkartmıştır. Bu fikrin anlamı gayet açıktı. Bosna- Hersek in sadece Monarşi çerçevesinde millî gelişmesi olabilecektir. En büyük tehlikenin ise Monarşi desteği olmadan Sırbistan ve Karadağ dan gelebilecek saldırıya karşı çıkamayacağıdır. Bu tehlikenin öneminin Bosna da yerleştirilmesi gerekiyordu. Kallay a göre Sırplar ve Hırvatlara nazaran Orta Çağdaki Bosna nın özerkliğinin temeli, Bosna yı sürekli bireyselliğini korumasına teşvik eden Bogomilizm 5 anlayışı üzerine atılmıştır. Osmanlıların Bosna yı fethetmesiyle Bosna-Hersek asillerinin büyük kısmı, Bogomillerin ise tamamı İslam ı kabul etmişti. Kallay, hâkim unsur olarak Bogomillik zihniyetinin halefi olarak Müslüman asilleri ile ilgili fikirden hareketle Müslümanların Bosna milletinin taşıyıcıları oldukları kanaatine varmıştır. Anlaşılmış sebeplerden dolayı Kallay, Bosna Milleti nin oluşturulmasında Müslümanların fonksiyonu hakkında açıkça ve kesin söylemediği şeyi Bošnjak / Boşnak hakkında; Boşnaklık, Bosna halk fikrinin, ülkemizin tarihinde taş gibi sağlam temeli vardır. Biz ise Hz. Muhammet in ümmeti olarak eskiden var olan yüce fikrin baş temsilcileri ve taşıyıcılarıyız 6 şeklinde ifade etmiştir. 2. Bosna Milliyeti nin Uygulanmasında Hazırlık Aşaması Kallay rejiminin ilk on yılı boyunca Bosna-Hersek te millî mesele üzerinde durulmamış; genelde üç dinî gruba bölünen Hersek halkı için bizim halk denilmiştir. Millet terimini ise çok erken olduğu düşüncesiyle ifade etmekten kaçınmıştır. Bundan dolayı Avusturya-Macaristan yönetimi, Bosna millî ideolojisinin kabul edilmesi için şartların hazırlanması yönünde yoğun çaba göstermiştir. Bununla birlikte yönetim her dinî grupla ayrı ilişki kurarak bunların aralarındaki mevcut farkları kabul etmiştir. 2.1. İlk Rejim Basınının Kurulması ve İşlevi Kallay ın ilk yaptığı şey her dinî gruba farklı yaklaşmak oldu. Bunun için hemen hepsine ayrı ayrı dergi veya gazete çıkartılması konusunda destek verdi. Yapılmak istenen şey, basın organlarının hâkim idarenin himayesi altında olması, mevcut dinî gruplar arasındaki farkların korunması idi. Amaç, 4 Bošnjak, S. 5 (1891), s. 7. 5 Orta Çağ da Bulgaristan'da ortaya çıkıp Avrupa nın doğu ve batısında pek çok ülkede insan kitlelerini etkilemiş bir dinî akımdır. Bk. Pavao Anđelić, Doba srednjovjekovne bosanske države, Sarajevo 1984, s. 453. 6 Bošnjak, S. 9 (1891), s. 3. 91

Bosna-Hersek e bağlılık duygusunun her dinî guruba verilmesi idi. Avusturya-Macaristan Monarşisi ise bu bütünlüğün ancak koruyucusu olacaktı. Mevcut rejim, ülkede ilkel şekilde olsa bile basının üzerinde bazı milli-siyasi ve kültürel meseleleri hareketlendirmek için Eylül 1884 ten itibaren Vatcul1 (Vatan) dergisi çıkmaya başladı. Hem Boşnakça hem de Türkçe adla çıkması için derginin başında bulunan Ulema Meclisi başkanı Hulusi Bey ile Saraybosna Müslüman eşrafı Bosna-Hersek Hükümeti ne dilekçe vermişti 7. Dilekçede Saraybosna da bir gayriresmî Türk dergisine ihtiyaç olduğu, bunun halkın eğitilmesinde faydalı olacağına, yönetim ile Müslüman halk arasındaki iletişimi kolaylaştırılacağına vurgu yapılıyordu. Hükümetin değerlendirmesine göre Hulusi Bey vefalı ve güvenilir kişi idi. Vatan dergisinin çıkarılmasındaki gayretleri bunu gösteriyordu. Bunun için derginin çıkarılmasıyla ilgili imtiyazın kolaylıkla verilmesi bu görüşü desteklemektedir. Kurucularının resmî açıklamasından anlaşıldığına göre Vatan dergisinin çıkarılmasının amaçları çok daha geniş idi. Her şeyden önce Müslümanların yeni yönetim ile barış içinde faaliyet göstermesi, Bosna-Hersek e sevgisinin geliştirilmesi ve Avusturya-Macaristan Monarşisi ne sıkı bağlarla bağlaması derginin hedefi olduğu adından anlaşılmaktadır. Bu durum derginin ilk sayılarında çok net fark edilmektedir. Bir sayıda Vatanperverlik başlıklı makalede vatan sevgisi vurgulanmıştır 8. Yerli halk arasında çok azı Türkçe bilindiği halde bir resmî devlet basın organının Müslümanlar tarafından Türkçe olarak yayımlanması hoşlarına gitmiş; bu durum yeni yönetimi rahatlatmıştır. Şu halde Kallay rejimi amacına ulaşmak için Vatan ı araç olarak kullanmış oluyordu. Bir Hıristiyan idaresinin altına yeni girmiş, halkının çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede böylesine bir yayın organının çıkmasındaki temel amaç, Avusturya-Macaristan Monarşisi nin Bosna- Hersek Müslümanlarına kendi dinî özgürlüklerine dair garanti vererek onların Türkiye den bir şey beklememelerini ve Osmanlı hâkimiyetine tekrar girmeleri için hiçbir sebep olmadığını ispatlamaktı. Derginin Türkçe yayımlanmasının geniş amaçları olduğunu burada vurgulamak gerekmektedir. 1895 te toplam 403 abonesinin 132 si Bosna-Hersek dışında oturuyordu. 1897 de ise abonelerinin yarısından fazlası Bosna sınırları dışında bulunuyordu 9. 2. 2. Müslümanlarda İslam Öncesi Geleneğin Canlandırılması İçin Çalışmalar İşgalin başlangıcından itibaren Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bosna-Hersek Müslümanlarında devlet fikrinin oluşmasına ve bu grubu Türkiye ye bağlılıktan koparmaya çalışıyordu. Çünkü işgal edilmiş bu ülkede hâlâ Osmanlı Devleti nin etkisi görülüyordu. O zamanlar, Boşnaklar arasında Bosna-Hersek te siyasi ve diğer amaçlara ulaşması için yeni yönetime destek veren kişiler vardı. Bunlar arasında en fazla öne çıkan ve eskiden beri Avusturya- Macaristan Monarşisi nin dostu olarak bilinen Mehmed Kapetanoviç Bey di 10. Hersek teki isyan sırasında 1883 te gösterdiği faaliyetlerden dolayı kendi isteği üzerine Avusturya-Macaristan kralı ona aristokrat unvanını vermişti 11. Bu zat, Vakıf Müdürlüğü üyeliği ile kanunları yürütmek için kurulan komisyonun üyeliğine getirilmişti. 1884 te ise Tapu ve Kadastro Müdürlüğü Orman İşleri Dairesi komisyon üyeliğine seçilmiştir 12. Kapetanoviç in politika yazarlığı işgalci güçlerin işlerine geliyordu. Çünkü onun gibi sadık bir eleman Müslümanlar içinde azdı. Avusturya-Macaristan idaresinin çıkarına yönelik kamuda çalışmaya ilgi gösterdiği için idareciler onun hizmetlerinden bolca faydalanıyordu. O, Bosna daki Müslümanlar ne düşünüyorlar başlıklı yazısında 1886 da yayımlanmış bir broşürde ilk defa siyasi görüşünü ortaya 7 Bosanska Vila, S. 13 (1889), s. 4. 8 Vatan, S. 6 (1888), s. 12. 9 Vatan, S. 32 (1897), s. 19. 10 Bosna-Hersek Lyubuşko ilçesine bağlı Vitina kasabasında 1839 da doğdu. Boşnak yazar, siyasetçi ve edebiyatçı olarak bilinen bir şahıstı. Tahsil gördüğü Lyubuşko Medresesi nde doğu dilleri öğrenmişti. Eğitimci olarak farklı yerlerde görev yaptıktan sonra 1878 de Saraybosna ya yerleşmişti. 1893 te Saraybosna valisi Mustafa Fadilpaşiç ölünce yerine gelerek 1899 yılına kadar bu görev yapmıştı. Saraybosna da 1902 de öldü. Bk. Omer Nakičević, Teočak kroz protok vremena, Tuzla 2009, s. 32. 11 Kalendar Bošnjak, S. 17 (1883), s. 13. 12 Kalendar Bošjnak, S. 22 (1884), s. 10. 92

koymuştu. Aynı yılda Leipzig de yayımlanmış Bosna-Hersek in bugün ve en yakın geleceği başlıklı yazıya cevap olarak bu broşür ortaya çıkmıştı 13. Katoliklik ve Hırvatlık ile ilgili olarak hazırlanan bu yazıda Bosna-Hersek yöneticilerine eleştiriler yağdırılmış; Avusturya-Macaristan ın siyasi isteklerini gerçekleştirmek için her alanda imtiyazlı olan Müslüman unsurdan destek istenmiştir. Yazıda işgal güçlerinin en büyük düşmanının Müslümanlar olduğuna vurgu yapılmış; onların tek amaçlarının Bosna-Hersek e tekrar Osmanlı hâkimiyetinin geri getirilmesi olduğu iddia edilmişti 14. Bu bağlamda Kapetanoviç, yazının yazarına bu iddianın doğru olmadığı yönünde cevap vermiş; Asıl doğru olanın Bosna nın Türkiye ye ait olması dışında herkesin olabileceği ni söylemiştir 15. Bu cümleden anlaşılacağı üzere Kapetanoviç, Bosna Müslümanlarının Osmanlı Devleti ni terk ettiklerini iddia etmektedir. 1879 da Dje Presse dergisinde yayımlanmış makalesinde de bu iddiasını tekrar etmiş, Bosna-Hersek Müslümanlarının Osmanlı Devleti nden kurtulmaya ihtiyacı olduğuna vurgu yapmıştır. Kapetanoviç, millî benlik açısından tüm Bosna-Hersek vatandaşlarının bir milliyete mensup oldukları görüşünü de savunuyor, bu konuyu şu şekilde ifade ediyordu: Bosnalı hangi dinî gruba mensup olursa olsun yine kendi milliyetine bağlıdır 16. Fakat Bosna nın ilerideki gelişmesinde Orta Çağ Bosnası ile bağlantısını sürdürmek için Bogomiller kökenli devlet geleneğinin koruyucu unsuru olarak Müslümanlar hâkim rol oynayacaklardır. 2. 3. Sırp-Hırvat İşbirliğinin Engellenmesi Berlin Kongresi nden sonra Sırp-Hırvat ilişkilerinin gerginleşmesi Bosna-Hersek i de etkilemiştir. Bunun dışında Osmanlı hâkimiyetinden beri Ortodoks ve Katolik halk arasında da belirgin bir düşmanlık mevcuttu. Kallay, 1872 de Bosna-Hersek seyahati sırasında Ortodoks ve Katolikler arasında hiçbir birlik ve beraberliğin olmadığını, şiddetli bir kopukluğun mevcut olduğunu ve birbirlerini idarecilere şikâyet ettiklerini fark etti 17. Osmanlı Devleti, onların bu durumundan faydalanarak aralarındaki anlaşmazlıkları daha da derinleştiriyordu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Kallay a göre, Ortodoks ve Katoliklerin Osmanlı yönetimine karşı her hangi ciddi bir direniş kabiliyeti yoktu. Eskiye yönelik bu tecrübeyi Kallay kendi yönetiminde uygulamaya koydu. Bir taraftan bu dinî gruplar arasındaki anlaşmazlıkları önlemeye çalışırken diğer taraftan Sırplar ve Hırvatlar arasında millî temelde bir yakınlaşma olmaması için çaba gösterdi. Ortodoks ve Katoliklerin arasında güvensizlik mevcut olduğuna göre onların birbirine yakınlaşmasını önlemek nispeten kolaydı. Daha 1875 yılında ortaya çıkan isyanda her iki tarafın farklı siyasi yönelimi ve başpiskopos Ştadler in 18 saldırgan tutumu nedeniyle aralarında gergin ilişkiler meydana gelmişti. Bu güvensizlik değişik sebeplerden dolayı ortaya çıkıyordu. Örneğin Mostar da 1887 de Katolik papazlar tarafından kışkırtılan halk yeni devlet ilkokulu müdürüne karşı bir kampanya düzenlemiştir. Sebebi, müdürün Sırp olması yüzünden velilerin büyük çoğunun çocuklarını okula göndermemesidir. Buna karşılık Sırplar arasında karşı direnişler vardı 19. Hırvatlar ise ülkenin Sırplaştırılmasından sürekli endişe ediyorlardı. Bu şekildeki ilişkiler, Ortodoks ve Katoliklerin birbirlerine siyasi yönden yakınlaşmaları ve işbirliği yapılmaları ihtimalini azaltıyordu. İşbirliğinin engellemesinde yönetimin kararlığı buna ilave edilince yakınlaşma girişimi zorlaşıyordu. Avusturya-Macaristan yönetimi, Sırp-Hırvat yakınlaşmasını kendi Bosna siyaseti için tehlikeli olarak görüyordu. Çünkü Bosna-Hersek te Sırplar ile Hırvatlar arasındaki anlaşmazlıklar halledilirse Monarşi için uygun ortam oluşmayacaktır. Bu yüzden Kallay rejimi Sırp-Hırvat temelinde yakınlaşma çabalarını engelliyordu. Yapılan araştırmalara göre bu konudaki ilk yakınlaşma Kallay ın yönetiminde 1888 de Mostar da olmuştu 20. Ortodoks Mitropolis 13 Vatan, S. 3 (1886), s. 5. 14 Aynı yer. 15 Vatan, S. 12 (1879), s. 6. 16 Bosanskohercegovacke Novine, S. 15 (1879), s. 23. 17 Milorad Ekmečić, Ustanak u Bosni (1875-1878), Sarajevo 1960, s. 57. 18 Aynı yer, s. 62. 19 Mehmedalija Bojić, Historija Bosne i Bošnjaka, Sarajevo 2001, s. 132. 20 Krunoslav Neganović, Povijest Bosne i Hercegovine, Sarajevo 1998, s. 79. 93

Leonti Raduloviç in 21 cenazesinde bir Mostar Hırvat grubu cenazeye katılmak için Katolik Diyanet işlerine bir talepte bulunmuş; Mitropolis in öldüğü gün Katolik kilisesinde ölüm çanının çalınmasını Piskopos Busonyiç ten istemiş; fakat buna izin verilmemişti. Hemen arkasından şehir merkezinde bir İlan ortaya çıkmış; bu ilanda Piskopos Busonyiç in tavrı kınanarak Dalmaçya da Sırplar ile Hırvatlar arasında işbirliği ihtimali ortaya çıkmıştır. 2.4. Bosna-Hersek Özerkliğinin Bir Sembolü Olarak Bosna Bayrağı ve Armasının Kabul Edilmesi Yeni idare kendi millî politikası çerçevesinde hareket ederek işgalden hemen sonra Bosna bayrağı ve armasını kullanmaya başlamıştır. Fakat ülkede bu konuda siyasi hassasiyet ve gelenek eksikliğinden dolayı bu meselenin çözümü on yıl kadar ertelenmiştir 22. Bosna armasını uygulamaya çalışmanın sebebi, Mayıs 1879 da Yerli Hükümet e Livno İli temsilciliği tarafından resmiyette Bosna Ülke armalı mührü kullanma dilekçesi verilmesidir 23. Hem hükümet hem de Ortak Maliye Bakanlığı, dilekçedeki talebi uygun bulup ülkede mevcut olan tarihî kaynakların araştırılıp armanın tespit edilmesi talimatını vermişti 24. Bir yıl sonra yine kutlamalarda haçlı bayrağı kullanan Ortodoks halkına karşı yöneticilerin nasıl davranmaları gerektiği konusunda Yerli Hükümet e Visoko İlçe temsilcisi bir yazı göndermişti. Bu olay, Yerli Hükümet in Slav üç renkli bayrağı nın kamuda kullanılması yönergesinin verilmesine sebep olmuştu. Yönergeye göre üzerinde arma bulunmaması şartıyla üç renkli bayrağın serbest kullanılmasına izin verilmiştir. Ortak Maliye Bakanlığı Yerli Hükümet ten Bosna bayrağı için temel olarak kullanılacak ülkelerin geleneksel renklerini tespit etmek için araştırma yapılmasını istemişti 25. Bosna bayrağı ile ilgili olarak Orta Çağ Bosna arması hakkında bilgiler toplanması için Foynisa manastırı vasisine Virtemberg voyvodası ilk önce bir dilekçe yazmıştı. Voyvoda, Zagreb Yerel Hükümeti ne Hırvat tarihçilerinin Bosna arması üzerinde araştırma yapılmalarına ricada bulunmak üzere Hırvat tarihçisi Raçki den arma hakkında görüş istemişti. O sırada Yayse (Yayça) daki Kulenoviç Bey in evinin üzerinde bulunan Virtemberg voyvodasına göre Kral Ban Kulin e ait Orta Çağdan kalma arma üzerinde araştırmalar yapılmıştı 26. Bulunan kalıntılar, Bosna arması olduğu yönünde görüş bildiren Raçki nin düşüncesi ile örtüşmekteydi. Bu araştırmalara Mehmed Kapetanoviç Bey de katıldı. O, Mostar-Çitluk yolu üzerindeki Donye Brotnyo ilçesinde bulunan üzerinde kalkan oyulmuş yıldızlı hilalli büyük bir mezar taşını Virtemberg voyvodasına hatırlatmıştır 27. Bosna arması için uygun arma araştırılırken Bosna da Saraybosna ve Livno gibi bazı belediyelerde Pavle Riter Vitezoviç in 1701 de Vien da yayımlanmış toplama kitabında yer alan armalı mühür kullanılmaya başlanmıştır. Bosna armasına dair sonraki araştırmalar tamamen Bosna-Hersek dışında yapıldı. Çünkü Bosna da konuyla ilgili kaynak bulunmuyordu. İlk araştırmalardan sonra Bosna arması üzerinde herhangi bir geleneğin bulunmadığı ortaya çıktı. Çünkü Voyvoda Virtemberg, Osmanlıların bağımsız Bosna ile ilgili her hatıradan nefret ettiği sonucuna varmıştı. Bundan dolayı arma hatırası da birkaç yüzyıllık Osmanlı idaresinin altında kalmıştı. Hersek te 1882 de meydana gelen isyan ve arkasından Bosna-Hersek Devleti nin hukuki durumu ile ilgili tartışmalar nedeniyle Bosna bayrağı ve armasının araştırılması geçici olarak durdurulmuştur 28. Kallay idaresi, bu konuda acele etmeden hazırlık yaparak ilk planda siyasi motifler 21 Hersek Popovo Polye kasabasına bağlı Tulye köyünde 1835 te doğdu. 1888 yılında öldü. 1844-1849 yıllar arasında Mostar da tahsil gördükten sonra Manastır Dujima da memuriyet hayatına başladı. Ardından Belgrat ta göreve devam etti. Daha sonra Hersek-Zahum Ortodoks Metropolit olarak görevi ölümüne kadar sürmüştür. Bk. Vladimir Ćorović, Istorija srpskog naroda, Banja Luka 1997, s. 22. 22 Edib Ɖozić, Bošnjaka Nacija, Sarajevo 2003, s. 154. 23 Vatan, S. 39 (1879), s. 5. 24 Aynı yer. 25 Ɖozić, aynı eser, s. 156. 26 Bojić, aynı eser, s. 136. 27 Kalendar Bošnjak, S. 4 (1880), s. 13. 28 Ɖozić, aynı eser, s. 162. 94

üzerinde durmuştur. Hanedan armaları ise belli bir ölçüde siyasi armalara uygun görüldüğü takdirde kabul edilebiliyordu. Kallay, 1880 e doğru Bosna-Hersek teki siyasi durumdan dolayı idarenin Bosna bayrağı ve arması konusunda kesin olarak karar alması gerektiğini Macaristan bakanı Vekerl e bildirdi. Çünkü Bosna-Hersek te belediyelerin büyük çoğu ülke arması olarak tamamen yanlış armayı, halk ise bayrak olarak Hırvatlar ve Sırplara mahsus renkleri kullanıyordu. Bu olaylar tatsızlıklara sebep oluyor; bu durum hem siyasi hem de devlet anlayışına aykırı bulunuyordu. Nihayet kırmızı-sarı renkli bir armaya karar verilmiş; böylece Sırp ve Hırvat bayrağının renklerinden uzak durulması mevcut rejimin işini kolaylaştırmıştır. Çünkü armanın rengine göre bayrağa renk belirleme ilkesi geçerli idi. Kallay, kırmızı-sarı rengi tarafsız olarak Bosna-Hersek için tamamen uygun görüp renklerin Sırp-Hırvat renkleriyle yapılan istismara son vereceğini düşünüyordu. Bosna bayrağı ve armasını uygulama talimatı 1889 yılının başında Yerel Hükümet tarafından verilmiştir 29. Arma daha az hassas bir unsur olduğu için talimatta sadece idarede kullanma izni verilirken bayrak konusuna dikkat edilmesi belirtilmiştir. Bu talimata göre devlet kurumları hem Monarşi nin hem de Bosna-Hersek in kırmız-sarı olan bayrakları kullanması zorunlu hâle getirilmiştir. Dernekler ve özel şahıslar için ise 1880 deki talimat geçerli kalmıştır. Böylelikle Kallay idaresi, bazı memurların Bosna bayrağını kullanmada özel kişilere karşı baskı yapmalarını engellemiş oldu. Kallay yönetimi, başlangıçta Bosna bayrağının sadece devlet kurumlarında uygulanmasından dolayı memnun kaldı. Halk devlet kurumlarını örnek olarak sarı-kırmızı bayrağı benimsemiş olacaktı. Ancak bu durum Monarşi de endişe yarattı. Çünkü Bosna bayrağına tepki Sırp Ortodoks halkı arasında Sırp bilincinin belirmesi olarak ortaya çıkmıştır. Ülkede değişik araçların kullanılarak bu durumun ve ona bağlı başka bazı durumların temelinin yok edilmesi gerekiyordu. Bu araçlardan biri de Bosna ulusu uygulaması idi. 2. 5. Bošnjak /Boşnak Gazetesi nin Çıkarılması ve Bosna Ulusu İlanının Girişimi Bosna-Hersek in güneyinde XIX. yüzyılın son yıllarında Sırp-Hırvat anlaşmazlığı başlamıştı. Bu anlaşmazlık, Hırvatistan da Yosip Frank ın 30 Çista Stranka Prava/Adalet Partisi nin başkanlığını üzerine alarak sistematik Anti Sırp propagandasını yapmaya başladığında, 1891 de oldukça keskin bir şekilde ortaya çıkmıştı. Yosip Frank, bir taraftan Hırvat bürokrasisi ve Adalet Partisi nden Kallay rejimine tam yardım ederek Sırp halkına destek vermesini engellemek istiyordu. Diğer taraftan Hırvatistan da yaşayan Sırpları, Sırbistan lehine çalıştıkları yönünde suçlamalarda bulunuyordu. Bu durum Sırp ulusunu inkâr ederken Sırpların tepkisine karşılık olarak Hırvat ulusunun inkârına yol açmıştı. O sırada Dalmaçya da Sırp ve Hırvat burjuvası arasında çatışmalar doruğa ulaşmıştı. Diğer taraftan 1889 da Sırbistan da taht değişikliği sonucu yaşanan olaylar Bosna-Hersek te artmış; Sırp millî propagandasıyla sonuçlanmıştı. Bundan sonra Bosna-Hersek teki durumla ilgili eleştiriler ve işgal karşıtı muhalefet sayesinde Sırp basını daha serbest yazmaya başlamıştı. Avusturya-Macaristan heyeti üyesi olan Kalnoki, Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasında ilişkilerin bozulmasının Kral Milan ın çekilmesinden sonra Sırp basınının yönetimden daha çok suçlu olduğunu iddia etmiştir. Bošnjak/Boşnak gazetesinin çıkarılması o zamana kadar yürütülen rejimin millî politikasının doğal bir sonucu idi. Diğer taraftan 1890 lı yılların başında Sırp millî hareketinin gelişmesi, Osmanlı milliyetinin uygulaması hareketinin durdurulmasına sebep olmuştu. Bosna millî ideolojisinin yayılmasının yanı sıra Boşnak gazetesi çıkarıldığında rejimin planında bulunan diğer işleri de yapması gerekiyordu. İlk önce Müslümanların Sırp ve Hırvat millî ideolojisini kabul etmelerine karşı, bir taraftan Bosna ile Hersek in diğer taraftan Sırbistan ile Karadağ ın parçalanması, idarenin popülerleşmesine neden olmuş; bunun ülkenin gerçek ihtiyaçları olduğu izleniminin yaratılması konusunda yazılar yazılması gerekmiştir. Hükümetin fikirlerini sokuşturması, en sadık yandaşları toplaması ile mümkün olacağı için rejimin elinde araç olan Boşnak gazetesine ve sahibine bolca destek verilmesi gerekiyordu. Bunun doğru olduğunu Kallay ın şahsen gazetenin editörlüğünü yapması ve 29 Bojić, aynı eser, s. 138. 30 Hırvatistan Osiyek şehrinde Hırvat-Yahudi bir ailede 1844 doğdu. Osiyek te lise eğitimini tamamladıktan sonra 1862 de Wien de hukuk fakültesinde okumaya başlamıştı. Aynı üniversitede 1868 de doktor unvanını almıştı. Ardından tanınmış Avusturya siyasetçisi Karla Lueger in avukatlık bürosunda staj yaptıktan sonra Peşte mahkemesinde 1872 de staja devam etmişti. Aynı yılda Zagrep te kendi hukuk bürosunu açarak kariyerini devam ettirmiştir.1911 de Zagreb de öldü. Bk. Safvet Beg Bašagić-Redzepašić, Kratka uputa u prošlost Bosne i Hercegovine, Sarajevo 1900, s. 65. 95

gazetenin hedefine ulaşmasında kararlılığı sürdürmesi göstermektedir. Bu yüzden Kapetanoviç isminin yerine gazete sahibinin ismi olarak markalaşacak güvenilir bir kişinin bulunmasını Kuçera dan 31 istemişti. Kallay, 1893 te kamuda daha açık görünmeye başladı. Avusturya-Macaristan heyetinin toplantısında tarihî gelişmenin mirası olarak Bosna milliyeti hakkında konuştu. Bosna-Hersek te millî meselenin çözümünün Bosna milliyeti çerçevesinin dışında gerçekleşmesinin imkânsız olduğunu vurguladı. Çünkü Bosna da Sırp-Hırvat ismi tamamen yabancıdır. Hırvat olarak kendini kabul edenler hiçbir zaman Sırp ismini kabul etmeyeceklerdir. Bu iddialarıyla Kallay, Bosna-Hersek te millî meselenin çözümü olarak Bosna milletini bu uygulama için zorlamamış, ülkenin şartlarından kaynaklanan kıstaslar ortaya koymuştur. O, Bosna milliyeti üzerinde yaptığı çalışmaya karşı ülkenin hem içinde hem de dışında daha az direnişle karşılaşacağını düşünüyordu. İlginç olan Kallay ın heyet toplantılarında dile getirdiği Bosna milliyeti konusundaki konuşmaları dışında başka kaynaklarda söz edilmemesidir. Büyük ihtimalle Bosna milliyeti ile ilgili detaylı bir tasarım da mevcut olmadı. Bosna-Hersek te oldukça karmaşık millî-dinî ilişkilerde böyle bir şeyin gerçekleşmesi de zor görünüyordu. Kallay ın fikirlerini sadece Boşnak gazetesi savunuyordu. 3. Rejimin Din Politikası Bosna-Hersek te yaşayan üç millî-dinî gruptan her birinin hayatında dinin rolünün büyük olduğu bir gerçektir. Bunun için işgal edilmiş ülkede Monarşi nin güçlenmesi, genel siyasetle rejimin din politikasının uyuşmuş olması gerekir. Bu sebeple ülkede dinî gruplara karşı rejimin tutumu siyasi dürtüler ile belirlenmiştir. Bu tutumun temelinde dinî grupların idarenin ihtiyaçlarına yönelik intibak etmeleri isteği yatmaktaydı. Bu yönde ilk büyük adımlar işgalden hemen sonra atıldı. Bosna-Hersek idaresinin başına Kallay gelmeden önce Ortodoks ve Katolik kiliselerinin statüsü düzenlenmiştir 32. Düzenlenmekte olan İslam dininin durumu Kallay ın gelmesiyle sonuçlanmıştır. 3.1. Katolik Kilisesi ne Karşı Tutum Katolik güç olarak Avusturya-Macaristan Monarşisinin, Bosna-Hersek teki Katolik Kilisesini güçlendirmesi gerekiyordu. İşgal altında bulunan ülkede hem kendi idaresini güçlendirmek hem de Balkanlarda misyonunu başarılı olarak gerçekleştirmek için bu gerekli idi. Her iki durumda Katolik Kilisesinin güçlü teşkilat oluşturması, kilise ile devletin birlikte faaliyet göstermesi ve karşılıklı desteklemesi gerekiyordu. Bu hedefi gerçekleştirmesi için Bosna-Hersek te Katolik Kilise Hiyerarşisi nin uygulanmasıyla ilgili 8 Haziran 1881 de Ortak Hükümet, Vatikan ile görüşmeler sonunda anlaşma imzalanmıştır 33. Anlaşmaya göre Bosna-Hersek te kurulmuş ya da kurulacak tüm piskoposluklar Saraybosna da kurulacak Başpiskoposluk a bağlı olacaktı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ndaki piskoposluk şekli ve kurallarına uygun Bosna-Hersek te başpiskopos ve piskoposların atamaları konusunda Krala yetki verilmişti. Kilise Hiyerarşisi ne yapılacak yüksek ödemelerin devlet hazinesinden karşılanacağına dair madde de anlaşmada yer almıştı 34. Bu anlaşmaya göre 5 Ağustos 1881 de Papa, Bosna-Hersek te Katolik Kilise Hiyerarşisi nin uygulanmasını resmen ilan etmişti. Bu faaliyeti ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından işgal edilmiş ülkede Katolik Kilisesi nin kuruluşu konusunda hedefine ulaşmış oldu. Bir taraftan kilise yönetimine tamamen bağlanmış, diğer taraftan yeni şartlar kapsamında Katolik Kilisesi ni yönetmek için yeterli olmadıkları ve sadıklıklarına şüpheyle bakılan Fransiskanlar ın 35, dindarların üzerindeki imtiyazlarını kaybettiği gözlenmiştir. 31 Avusturya-Macaristan işgalinden sonra Bosna-Hersek idaresinde görevli idi. Bk. Vladimir Ćorović, Istorija srpskog naroda, Banja Luka 1997, s. 76. 32 Vatan, S. 39, (1879), s. 5. 33 Kalendar Bošnjak, S. 24 (1881), s. 7. 34 Neganović, aynı eser, (1998), s. 93. 35 13. yüzyıl başlarında Assisili Aziz Francesco'nun kurduğu Hristiyan Tarikatı. Tarikatın bugün üç bağımsız kolu vardır: Fratres Minores, Fratres Minores Conventuales ve Fratres Minores Capucinorum. Bk. Mehmedalija Bojić, Historija Bosne i Bošnjaka, Sarajevo 2001, s. 16. 96

Fransiskanlar, Katolik Monarşisi nin Bosna-Hersek e gelişini memnuniyetle karşıladılar, ancak seküler hiyerarşinin uygulanmasına kızmışlardır. Çünkü bunu kendi var oluşları için tehlikeli görmüşlerdir. Elbette yeni idarenin Fransiskanlar ın sadıklığına şüphe ile bakması nasıl asılsız idiyse bu korkuları da asılsız ve abartılıydı. Fransiskanlar, Kallay idaresine karşı vefalı bir tutum sergilemişler; bundan dolayı Başpiskopos Ştadler in 36 başında bulunduğu Kilise Hiyerarşisi ile anlaşmazlıklarda idare onların lehinde davranmıştır. 1882 yılının sonunda Fransiskanla ın Hersek teki Katolik halkına olumlu etkileri Kallay a bildirilmiştir. Fransiskanlar ın bu tutumundan ve Katolik Kilisesi nin sağlamlaştırılması arzusundan dolayı Kallay, Fransiskanlar ve Ştadler ile arasındaki ilişkilerin her iki tarafı memnun kılacak şekilde düzeltilmesini istiyordu. Kallay, Bosna-Hersek idaresinin başına geldikten hemen sonra Fransiskanlar Tarikatı nın başındaki yetkiliye tarikata karşı en büyük yardımseverliği göstereceğini vadetmiştir. Fakat rejim, Katolik Kilisesi ne büyük imtiyazlar vermiş ve kilisenin rollerinin büyük kısmını siyasi hayatla aynı dereceye koyarak diğer dinî gruplar arasında hoşnutsuzluklara yol açmıştı. 3. 2. Ortodoks Kilisesi ne Karşı Tutum İşgal için hazırlıklar sırasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ndaki yetkililer, Bosna- Hersek in işgal edildikten hemen sonraki yeni yönetimin ihtiyaçlarına göre Ortodoks Kilisesi nin uyumu üzerine tedbirler alınması gerektiğine kanaat getirmişlerdir. 1 Mayıs 1878 yılına ait hatıra kitabında Baron Temel 37, bu tedbirlerin alınması konusunda İslam ve Katolik dini gruplarından önce davranılması gerektiğini dile getirmişti. Ortodoks Kilisesi nde, kilisenin durumunun düzenlenmesi konusundaki sabırsız tutumun temelde iki siyasi sebebi vardı. Bunlardan birincisi Ortodoks Kilisesi nin yeni idarenin hizmetine girmesi için şartlar oluşturma çabası; ikincisi ise Yunan idarecilerinin uzaklaştırılarak halktan soğutulması ve işgalin başlangıcında Ortodoks halkı kendi taraflarına çekme politikası idi. Bu ikinci sebep Sırp halkına yük olan bazı kilise vergilerinin kaldırılmasına bağlı idi. Tüm bunlar yeni idarenin başlangıçta verdiği imtiyazları gösterecekti. Yeni yönetimin hedefi, Sırp halkının Sırbistan ile birleşmesinin bir neticesi olarak Ortodoks Kilisesi nin yok edilmesi idi. Avusturya dışişleri bakanı Haymerle, iki ülkenin bakanlarına 6 Kasım 1879 da diplomatik nota gönderdi. Burada, Bosna-Hersek te Ortodoks Kilisesi nin statüsünün düzenlenmesi hakkında İstanbul Patrikhanesi ile görüşme yapmak bahanesiyle Sırbistan Hükümetinin, İpek Patrikhanesini yeniden faaliyete geçirerek tüm Sırp Ortodokslar üzerinde kilise hâkimiyetinin yeniden hareketleneceğine dair planlarının olduğu uyarısında bulunmuştu. Bu planın gerçekleşmesini engellemek için Monarşi nin elinden geleni yapması gerekiyordu. Aksi takdirde Sırbistan, Bosna Ortodoks halkı için milli kilise atraksiyonu fikrini kazanmış olacaktı. 3. 3. İslam Camiasına Karşı Tutum: Müslümanlar Osmanlı Devleti nden Uzak Tutma Çabaları Bosna-Hersek Müslümanlarının Osmanlı Devleti nden koparılarak İstanbul dan bağımsız bir İslam Camiası nın oluşturulması, Avusturya-Macaristan Monarşisi ne bağlanmasında birinci derecede siyasi önem taşıyordu. Kallay a göre Müslümanların dinî meselelerinin düzenlenmesi, Hıristiyan kiliselerinin (Ortodoks ve Katolik) Roma ve İstanbul a karşı tutumunun düzenlenmesinde alınmış sonuçlardan en önemlisi idi. Padişah, aynı zamanda halife olduğu için Osmanlı Devleti ndeki Müslümanlar hatta artık Osmanlı nın hâkimiyetinin altında bulunmayan Müslümanlar da Sultan ı sadece devlet lideri olarak değil ayrıca İslam dininin lideri olarak görüyorlardı. Bu yüzden Hıristiyan dinine mensup kişilere kıyasla işgal edilmiş topraklarda yaşayan Müslümanların dinî durumunun bağımsız olarak yapılandırılması daha önemli idi. Böylece siyasi konuda da İstanbul daki merkezden 36 Hırvat Katolik rahibi, Saraybosna Başpiskoposu olarak görev yapmıştı. Hırvatistan Slavonski Brod 1843 te doğdu. Papalığa adaylığını da koymuştur. Saraybosna da 1918 de öldü. Bk. Ɖuro Besler, Kulturna Istorija Bosne i Hercegovine, Sarajevo 1956, s. 14. 37 İlk Avusturya-Macaristan bakanı olarak Karadağ Cetinje/Tsetinye sarayında görevlendirilmişti. Tsetinye de bulunan Karadağ Genelkurmay Başkanlığında 1876/77 yıllar arasında Avusturya-Macaristan temsilcisi olarak bulunmuştur. Bk. Milorad Ekmečić, Ustanak u Bosni (1875-1878), Sarajevo 1960, s. 43. 97

uzaklaşmış olacaklardı. Meşihat tan bağımsız olarak Bosna-Hersek Müslümanları için ayrı dinî bir kurum oluşturma çalışmasındaki temel motivasyon kaynağı bu siyasi sebepten kaynaklanıyordu. Yukarıda bahsedilen Baron Temel hatıra kitabında işgalden hemen sonra Bosna daki Müslümanların Şeyhülislam ile ilişkilerinin koparılması gerektiğini yazmıştı 38. Projenin hayata geçirilmesi için işgalin üzerinden fazla zaman geçmeden General Baron Yosip Filipoviç 39, Bosna da İslam Camiası Riyaseti kurulması fikrinin oluşturulması için Müslümanları ikna etme görevini kabul etmiş 40 ve faaliyete geçmişti. Bu bağlamda, Filipoviç in Kral Franz Joseph e bağlılığını ve İstanbul daki Şeyhülislam ın yerine Bosna da bir Boşnak dinî liderin tayin edilmesine dair isteğini Müslümanların yazılı olarak ifade etmelerini arzuladığını Fra Grga Martiç 41 ifade etmişti. Filipoviç in bu konuyu bazı Saraybosna eşrafına aktardığını ve bu kişilerin Filipoviç in isteğini yerine getirmeye hazır olduklarını Martiç dile getirmiştir. 4. Yönetim Teşkilatının Fonksiyonu ve Temel İlkeleri Yukarıda üzerinde durulan fikirlerin gerçekleştirilmesine yönelik, kişilerle baş başa temasa geçmek için yönetime geniş imkânlar verilmiştir. Bu yöntem şüphesiz idari süreci kolaylaştırmış fakat gayrimeşru faaliyetlere de yol açmıştır. İdarecilerin ünlü simalarla baş başa bir araya gelip bazı yönetim kararları almaları ile bunların uygulamalarının ikna yoluyla gerçekleşmesi gerekiyordu. Bu yöntemle halk arasında idarenin iyi niyet taşıdığı kanısı yayılacak, bazı kimselere de baskı ve tehditle kabul ettirilecekti. Fakat yönetimin yerli halkla bu şekilde irtibatta bulunması çok zordu. Zira yabancı memurların büyük çoğunun Sırpça-Hırvatça bilmemeleri büyük sıkıntılara yol açıyordu. Bunun için fahri vatandaşlık uygulamasına geçildi. Fahri vatandaşlığa seçilmiş devlet memurlarına, Yerel Yönetimdeki siyasetçiler ve bürokratlar da dâhil edildi. Bunlar, hatırı sayılır bir rakama ulaşmışlardır. Yerel halk ve eşrafın yönetim temsilcileriyle görüşmeleri için denetim seyahatleri ve farklı törenler düzenleniyordu. Bu durum, aynı zamanda yeni idarenin gücünü ve idarecilerin otoritesini halka göstermek için mükemmel bir fırsat olarak görülüyordu. Denetim seyahatleri ve farklı törenler böyle bir ortam yaratmak için özel olarak hazırlanıyordu. Apel 42, Rudo şehrindeki Lim köprüsünün açılış törenine atlı jandarma eşliğinde gelen üst düzey bürokratlar ve siyasetçiler; Vişegrad ve Rogatitsa heyeti ve bölge halkı tarafından karşılanmıştı 43. 4.1. Kallay Ekonomi Politikasının Temel İlkeleri Kallay idaresinin ekonomik politikası; ülkenin mevcut ekonomik gelişme seviyesi, Monarşinin ekonomik yapısı ve işgalin genel hedefleri ile bağlantılıdır. Buna göre ekonomik politikanın temel ilkesi, Monarşiden mal alım-satımı için Bosna piyasasının alım gücünü artırarak işgal edilmiş ülkenin doğal zenginliklerinin sömürülmesine uygun şartlar yaratmaktı. Böyle bir ilkenin gerçekleşmesiyle; Bosna-Hersek yönetiminin sağlam adımlarla ilerleyişi gerçekleştirilmiş olacaktı. Diğer taraftan işgalde harcanan masrafları geri kazanmak için bütçe artışlarının sağlanması ile işgalin ekonomik sebepleri de doğrulanmış oldu. Böyle bir siyasetin planı uzun vadeli idi. İlk etapta daha hızlı ilerleyen bir kalkınma planlarının yapılması gerekiyordu. Bu yüzden Kallay, yerel yönetimin bütçesindeki artışları, işgal masraflarının iadesi için kullanılması konusunda hem Monarşinin hem de yerel yönetimdeki idarecilerin isteklerine karşı ısrarla direniyordu. Çünkü Kallay a göre ilk önce yerel yönetimin bütçesindeki artışları 38 Ɖozić, aynı eser, s. 171. 39 Hırvatistan Lika bölgesi Gospiç kasabasında 1819 doğdu. Hırvat asilzade ve Avusturya-Macaristan ordusunun general olarak en büyük Hırvatistan komutalarından birisidir. 1889 da Çek Cumhuriyeti nin başkenti Prag ta öldü. Bk. Krunoslav Neganović, Povijest Bosne i Hercegovine, Sarajevo 1998, s. 51. 40 Kalendar Bošnjak, S. 51 (1881), s. 8. 41 Hem Hırvatistan hem de Bosna-Hersek Franseskan olarak bilinen bir Katolik rahibidir. Batı Hersek Posuşye ilçesine bağlı Rastovaça köyünde 1822 de doğdu. Görevini Kreşevo Franseskanlar Manastırı nda yapmıştı. Avusturya-Macaristan yönetiminde en güvenli şahıstı. Rahipliğin yanı sıra şiir, edebiyat, kültür ve siyasetle ilgilenmişti. 1905 te görev yaptığı Kreşevo da öldü. Bk. Krunoslav Neganović, Povijest Bosne i Hercegovine, Sarajevo 1998, s. 76. 42 Avusturya-Macaristan Monarşisi nin Bosna-Hersek governorü idi. 1826 da Wien de doğdu. 1882-1903 yıllar arasında Bosna-Hersek guvernörü olarak görev yapmıştı. 1906 da memleketi Wien de öldü. Bk. Ɖuro Besler, Kulturna Istorija Bosne i Hercegovine, Sarajevo 1956, s. 61. 43 Bosanskohercegovačke Novine, S. 14 (1880), s. 5. 98

kullanılarak ülkenin ekonomik seviyesi yükseltilecek, devlet hazinesine yeterli gelir sağlandıktan sonra bütçe artışları ile hem yatırım yapılacak hem de Monarşinin işgal masrafları ödenecekti. Bunun için hazırlanan projenin tatbik edilmesini uygun görmüştü. O, işgal edilen ülkenin ekonomik kalkınmasını hiçe sayarak sömürülmesine yönelik politikayı dar görüşlü ve tehlikeli görmüştü. Bu durumu yumurta için tavuk kesilmesi ne benzetmiştir 44. Kallay ın hedeflediği şey, ekonomik politikasını sadece Avusturya-Macaristan ın ekonomik çıkarlarına değil ülkede sosyal huzuru sağlamaya, yerli halkta Avusturya-Macaristan yönetiminden çıkma isteğini uyandırmamayı ve Osmanlı hâkimiyetine geri dönmelerini engellemeye yönelik iyi bir araç olarak görmüştü. Bunun için Kallay, 1882 de Macaristan heyetinin toplantısında; yönetim sisteminin sağlam olması ve ülkede refah seviyesinin yükselmesinin kendi idaresinin amacı olduğunu belirtmişti. Çünkü refah ortamında yaşayan halkın isyan etmesinin az rastlanır bir durum olduğunu söylemişti 45. Baron Benko 46 ise Hersek e iki milyon forint yatırım yapılmasının ülkeyi Karadağ dan koparma konusunda herhangi bir idari tedbirden daha etkili olacağını iddia etmişti 47. Yerel halkın hayat şartlarının iyileşmesinin ve ihtiyaçlarının karşılanmasının çıkabilecek olumsuz millî hareketlerin önlenmesine katkı sağladığı ve ekonomik tedbirlerin alınmasının her zaman Monarşinin ekonomik çıkarı olduğu bilinmekteydi. Bu durum, rejimin ekonomik politikasının en önemli işaretiydi. Rejimin ekonomik politikasının bu özelliği, her alanda devletin belirgin mevcudiyetinin göstergesiydi. Yönetimin sıkı merkeziyetçiliği, mevcut genel ekonomik azgelişmişliğin doğal neticesi idi. Bu durum aynı zamanda tüm ekonomik girişimlerin öncüsü değil yabancı sermayenin ayağına bağ, büyük yatırımcının önünde engeldi. Sonuç Kallay, 1882 de Hersek isyanı sonucu ortaya çıkan Bosna-Hersek in derin bir krizde bulunduğu bir zamanda idarenin başına geçti. Onun ilk görevi, ülkede düzenin sağlanması ve barışın tesiriyle kriz durumunun ortadan kaldırılması idi. İkinci görevi ise işgalin kalıcı olarak gerçekleşmesi amacıyla aşamalı olarak bir takım planları uygulamaya koyması idi. İşgalin amaçları oldukça geniş idi. Bunun için Kallay ın yönetim sisteminin şekillenmesi ve yürümesi sonrasında bir sürü olay bu faaliyetlerden etkilenmiştir. Bunlardan bazıları; Bosna-Hersek teki millî, dinî, siyasi ve sosyal durum, Avusturya-Macaristan daki millî-siyasi ilişkiler ve Balkanlardaki genel durumdur. Bundan dolayı Kallay rejiminin bütün profilini, Bosna-Hersek nüfus yapısı, Monarşinin anayasal düzeni ve bu bağlamda Bosna-Hersek in hukuki konumu ve nihayet Avusturya-Macaristan ın Balkan politikası belirlemiştir. Bosna-Hersek teki toplumların, millî-dinî açıdan bölünmüşlüğün olmalarının yanı sıra bunların farklı siyasi ve sosyal isteklerde bulunmaları taraflar arasındaki dengenin sağlanmasında birer rejim problemi olarak ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan geri kalmışlık hâkim olduğu için Bosna-Hersek halkının sosyal yapısı, Kallay rejim yönetiminin koruyucu sistem uygulaması ve bu sistemin faaliyet göstermesine çok uygundu. Kallay, Avusturya yönetimi için en büyük zorluğun fakat aynı zamanda en büyük faydanın da Hristiyanlık ile İslam arasındaki muhalefette yattığını düşünüyordu. O zamana kadar Bosna-Hersek 44 Neganović, aynı eser, (1998), s. 112. 45 Vatan, S. 61, (1882), s. 11. 46 İlk Hırvat profesyonel astronomdur. Hırvatistan Karlovats ta 1851 de doğdu. Avusturya-Macaristan Savaş Donanması nda subay görevi almak için Riyeka Donanma Akademisi nde tahsil görmüştü. Tahsilden sonra Helgoland, Adria i Kerka savaş gemilerinde başçavuş rütbeli olarak görev yapmıştı. Tecrübeli bir denizci olarak Pula daki Donanma Rasathanesi nin müdürlüğüne 1884-1885 yıllar arsında atanmıştı. Bu arada Graz Üniversitesi Astronomi bölümünde okumuştu. Goritsa da 1903 öldü. Bk. Behar, S. 34, (1903), s. 3. 47 Kalendar Bošnjak, S. 52 (1882), s. 3. 99