Barajsız seçim, kurucu meclis, demokratik anayasa, işçi-emekçi hükümeti: Siyasal demokrasi için sınıf mücadelesi!

Benzer belgeler
ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

E-demokrasi Projesi Anket Sonuçları

Türkiye de Seçim Sistemi TBMM de Eşit Temsili Sağlıyor mu?

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

İDP Girişimi Cumhurbaşkanlığı seçim değerlendirmesi: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra sınıf siyaseti

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

E-demokrasi Projesi Anket Sonuçları

( 25 ŞUBAT - 2 MART 2017 )

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

Sonucu ekonomik kriz değil, politik kaygılar şekillendirdi

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ACR Group. NEDEN? neden?

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Türkiye: Rejim nereye gidiyor?

SEÇİM SİSTEMLERİ SUNUŞU

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Teröre karşı mücadele cephesi!

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM!

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

Cumhuriyet Halk Partisi

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

Siyasal Partiler: Kurumsallaşma, Demokrasi ve Reform. Ersin Kalaycıoğlu Sabancı Üniversitesi

BODRUMSPOR YEŞİOVASPOR İLE KARŞILAŞIYOR

16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu Sandık Sonrası Araştırması

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII 24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır.

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir?

DALKARA NURHAK VE ELBİSTAN DA

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. Doğu ERGİL Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Cengiz YILMAZ Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN NİSAN

2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

İ Ç İ N D E K İ L E R

A N A L İ Z. 7 Haziran dan 1 Kasım a Seçim Beyannameleri: Metin Analizi. Furkan BEŞEL

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

ekonomi olduğu görülüyor. Erken seçim olma ihtimalinin zor olduğu, AKP'nin ekonomide rahatlama yaşatmadan seçimi tekrarlatmasının mümkün olmadığı görü

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ

Parlamentoda açılım tartışmaları

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Öğr.Gör. İbrahim Ersin TURGUT, Öğr.Gör.Dr.Cumali ERDEMİL Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu

Türkiye de Seçim Uygulamaları/ Sorunları Işığında Temsilde Adalet Yönetimde İstikrar İlkelerinin İşlevselliği

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

İÇİNDEKİLER I. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ 3 II. GENEL DEĞERLENDİRME 6 III. BULGULAR.12 IV. DEMOGRAFİK SONUÇLAR 37 V. REFERANSLARIMIZDAN BAZILARI..

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

(Đktisat, Đktisat ĐÖ ve Maliye Bölümleri)

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

KADEM METE: MUĞLA DA 12 AY TURİZM HAYAL DEĞİL

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

KONYA TİCARET ODASI Etüt Araştırma Servisi. Tarih: Bilgi Raporu. Sayı : 2008/12/105 Konu : HÜLLE PARTİLERİ. Hazırlayan: Seyida ERKEK

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Üniversite Gençleri İçin E-Demokrasi Projesi Anket Çalışması

Cumhuriyet Halk Partisi

Okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretim ile yetişkin eğitimi sorumluluğu

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/ Çankaya/ANKARA Tel: (312) Faks: (312)

TESAV Yayınlarından alınmıştır

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM GENEL BİLGİLER

ĐŞLETME BÖLÜMÜ ANAYASA HUKUKU DERSĐ BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAV CEVAP ANAHTARI

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

TÜRKİYE NİN NABZI KASIM 2014 Cumhurbaşkanlığı Sarayı, İş Kazaları, Barış Süreci ve Sığınmacılar Sorunu

Başbakan Yıldırım TRT Haber de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

Metodoloji Türkiye Ne Diyor?

Doğruluk Payı Aylık Rapor Kasım 2014

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE 50 GÜN KALA TÜRKİYE DE SON SİYASİ DURUM

Cumhuriyet Halk Partisi

1921'den Günümüze "TC" Anayasaları...

Transkript:

Barajsız seçim, kurucu meclis, demokratik anayasa, işçi-emekçi hükümeti: Siyasal demokrasi için sınıf mücadelesi! Geçtiğimiz ay gazetemizin aynı başlıklı gündem yazısını şöyle tamamlamıştık: 7 Haziran da istediği sonucu alamayan Erdoğan ın Türkiye yi yeni bir seçime sürüklediği de ortada. Öyleyse çok daha güçlü ve birleşik şekilde sesimizi yükseltelim: Nasıl bir seçim? Barajsız, engelsiz, eşit ve adil bir seçim! Nasıl bir hükümet? Ekonomik ve sosyal güvence ve eşitliği sağlayacak, siyasal demokrasi temin edecek, kalıcı ve onurlu barış diyecek bir işçi-emekçi hükümeti! Nasıl bir meclis? Temel amacı emekten yana demokratik, laik, özgürlükçü, eşitlikçi bir anayasa hazırlamak olan bir kurucu meclis! Osmanlı nın son döneminden beri ülkenin kötü gidişatını durdurmak lafı Türkiye politik literatürüne iyice yerleşmişti. Öyle ki pek çok zaman bu durum memleketi kurtarmak lafı ile bir üst merhaleye dahi sıçradı. Bugün de AKP lisinden, Erdoğan karşıtı liberallere herkes ülkeyi bir yangın yeri olarak tarif ederken ülkenin nasıl kurtarılabileceğine dair kimi laflar söylemeye başladı. Burjuva politik figürlerinin pek çok zaman olduğu gibi bugün de anlaştığı tek konu işlerin iyi gitmediği. Soruna çok farklı bir cepheden, emekçilerin ve yoksul

Kürtlerin cephesinden bakan İDP olarak biz de hasımlarımızla bu kez -ama yalnızca bir konuda- aynı şeyi düşünüyoruz: İşler iyi gitmiyor! Beyefendilerin ve holdinglerin kasaları, yahut rejim içerisindeki konumlarının ne durumda olduğunu hiç mi hiç umursamıyoruz. Ancak evet, işler işçi ve emekçiler için de iyiye gitmiyor. Yoksulluk sorunu ve Kürt halkı üzerindeki baskılar gelip siyasal demokrasi sorununda düğümleniyor. Erdoğan ve AKP nin çözüm önerisi AKP bugün akıllara şaşkınlık verecek söylemler kullanıyor. Ortada birden çok sorunun olduğunu ifade ediyorlar, ancak bundan yana hiç sorumlulukları yokmuş gibi davranıyorlar. Bir yıl önceki cumhurbaşkanı seçimleri sırasında gazetemiz İşçi Cephesi nde şöyle diyorduk: Sanki 12 yıldır Erdoğan hükümeti tek başına iktidarda değil. Sanki 7 yıldır AKP nin eski başbakanı ve dışişleri bakanı Abdullah Gül cumhurbaşkanı değil. Sanki ülke belediyelerinin yüzde 60 ı AKP nin yönetiminde değil. Sanki meclisin ezici çoğunluğu 12 yıldır AKP hâkimiyetinde değil. Hükümet hâlâ halkın iradesinin tecelli etmediği propagandası yapıyor. Bütün devlet aygıtı elinin altında olmasına rağmen 12 yıldır halkın iradesi hala tecelli etmediyse bunun sorumlusu Erdoğan hükümetinden başka kim olabilir? AKP 13 yıla varan iktidarları sırasında çözeceğiz dedikleri sorunların bizzat kaynağı haline gelmiştir. Tekrar anımsamakta fayda var. AKP iktidara gelirken varlığını 3 Y ile, yani yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklara karşı mücadele ile tanımlamıştı. Uzun uzadıya anlatmanın anlamı yok. İşçi cinayetlerindeki rekor artışlar, düşen ücretler ve artan yoksulluk 13 yıllık AKP iktidarının bilançosu budur! Ayrıca yolsuzluk ve yasaklar ile ilişkili fazladan laf etmek abes kaçacaktır. Rekor yolsuzluklar, basın-yayın ve sıradan halk üzerindeki görülmemiş yasaklar da 13 yıllık AKP hükümetinin biricik başarısı olarak tüm işçi ve emekçilerin zihinlerinde kayıtlara geçmiş olmalıdır.

Oysa ki AKP tüm bu yarattığı sorunun kaynağı kendisi değilmiş gibi davranarak şimdi de çözüm için istikrar buyuruyor ve tek başına hükümet hedefini koyuyor. Şimdilik başkanlık lafını ceplerinde saklamış olsalar da AKP nin tüm savaşının Erdoğan ın varlığının savaşı haline geldiğini yeniden yazmak işçilerin hafızalarıyla alay etmek anlamına gelir. Bugün AKP nin çözüm önerisi olan istikrar ise yalnızca sorunların daha da derinleşmesi ve kendilerinden olmayanların, hatta görünüş açısından kendilerine benzemeyenlerin de daha büyük baskılara maruz kalması anlamına gelecektir. Bu durumun işçi ve emekçilere de doğrudan yansıması olacaktır: Daha çok işçi cinayetleri, artan yoksulluk ve örgütlenme çabalarına karşı yaşam güvenliğinin dahi kalmayışı ile! CHP nin çözüm önerisi Bu hususta CHP nin bir önerisini eleştirsek haksızlık yapmış oluruz. Çünkü CHP nin herhangi bir çözüm önerisi yok! CHP ye göre Türkiye nin bir numaralı sorunu Erdoğan. Haklılık payları olsa da bu sorunu nasıl çözecekler? Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla özetlenebilecek bir iktidar döneminin açtığı yaraları ne ile kapabilecekler? Kılıçdaroğlu nun henüz açıklanan seçim vaatleri kimi ücret zamları, vergi indirimleri ve de basın üzerindeki baskının azaltılmasından ibaret. Lâkin CHP Türkiye nin esas sorunu olan siyasal demokrasi sorununa dair işçi ve emekçiler açısından herhangi bir laf söylemiyor, patronlar ile olan birlikleri onlarda bu konuda laf söylemeye dair herhangi bir istek bırakmıyor! CHP nin tek sözü onlar gitsin biz gelelim, biz daha iyi insanlarız demekten ibaret kalıyor. Oysa ki, oy verilse dahi gitmediklerini gürdük. Öncelikle Erdoğan baskısından kurtulmak şüphesiz ki işçi ve emekçilerin yaşam düzeyleri açısından faydalı olacaktır. Ancak ya sendikal örgütlenmeler üzerindeki baskılar? Yasal engeller? Türkiye deki rekor zenginleşme karşısında meydana gelen derin yoksullaşma? Özelleştirilen şirketler? İşçilerin kendilerini yönetme hakkı? CHP bunlarla ilgili tek söz söylemiyor. Sorunun kendisine

parmağını uzattıklarında da gerçekle yüzleşiyor, işçi sınıfından yana bir mücadele hattına hiçbir şekilde giremeyecekleri için problemin etrafından dolaşıyorlar. CHP kendi politikasızlığında Türkiye burjuvazisinin büyük acizliği ve miskinliğini açık ediyor. Öyle ki kabahatini derinleştirerek meclise iç güvenilik yasası, asgari ücret vb hakkında önergeler sunmadıkları gibi AKP nin tezkeresine de destek vermiş olmaları işçi ve emekçiler açısından bir ilerleme sunamayacakların bu kritik süreçte bir kez daha gözler önüne sermiş oluyor. MHP nin çözüm önerisi Bu başlığın altını işin okulunu okumuş siyaset uzmanlarının bile doldurabileceğini sanmıyoruz. Ne istediğini bırakalım, ne dedikleri bile anlaşılmaz bir halde olan bu parti 7 Haziran sonrası en büyük çıkışını AKP nin bakanlık teklifini kabul eden Türkeş in ismini parti asansöründen silerek yapmıştı. Gülünç olan şey şu ki AKP ye desteğin daha büyüğünü meclis başkanlığı seçimlerinde açıkça bir şekilde partice sunmuşlardı. Aslında MHP nin yaptığı tek şey, bugüne değin rejimin anti-demokratik tüm uygulamalarının yaşayabilmesi adına gerekirse Erdoğan a dahi destek vermek, gerekmezse de karşı çıkmaktı. İşçi sınıfı için içerisinden geçtiğimiz günler oldukça öğreticidir. İşçi sınıfı MHP nin anti-demokratik rejimin tarihsel bekçisi konumunda olduğunu yeniden görmüş oldu. Bu durum, MHP nin işçilere açıkça ve değişmez bir düşmanlık beslediğini de hafızalarımızda tazeledi. HDP nin çözüm önerisi 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 1 Kasım seçimlerinde de HDP ye destek çağrısında bulunuyoruz. Ancak HDP nin programına güvendiğimizden yahut HDP liderliğine gerçek çözümler sunabileceklerine inanmamızdan ötürü değil. En ufak bir işçi alternatifinden yoksun olduğumuz koşullarda AKP nün gücünün kısıtlanması, Erdoğan ın başkanlık hayallerinin bir kez daha engellenmesi ve kaderini tayin hakkı dahil tüm demokratik

hakların desteklenmesi için HDP ye destek çağrısında bulunuyoruz. Yani HDP ye değil mücadele halindeki kitlelere güveniyoruz. HDP ye göre Türkiye nin en büyük sorunu açık; Kürt sorunu. Bu sorunun çözümüne dair ise demokratik özerklik önerisi bir süredir gündemdeydi, ancak şimdilerde bunun gerçekçi bir çözüm olmadığını kendileri de görmüş olacaklar ki, hep bir ağızdan bunu ifade etmiyorlar. Özyönetim in genel olarak Türkiye için uygulanabilirliğini açıklayıp, yeni bir anayasadan yana olduklarını ifade ediyorlar. Ancak artık barajı aşmış bir biçimde parlamentoda bulunan HDP, siyasal demokrasi adına, işçilerin ve Kürt halkının en acil sorunlarının nasıl çözülebileceğini de ifade etmemiş bulunuyorlar. Tekil açıklamalardan anlaşılan şudur: HDP için en büyük sorun Kürt sorunudur bunun çözümü için de masasının yeniden kurulmasını istemektedir. Ancak görünen şu ki geçmişte çözüm masasında var olan, samimi denen, kıymetli denen kimseler bugün çözüm masasını yıkanlardır. HDP işçi sınıfının ve Kürt halkının sıkıntılarını bütünlüklü olarak ele almıyor için Kürt halkının tek güvenilir müttefiki olan işçi sınıfı ile aralarında bir bağ kurmaktan yana çaba sarf etmiyor. Sonuç olarak HDP önderliği çözümü, buna niyeti ve kabiliyeti olmayan rejim içi unsurlar arasında aramayı sürdürüyor. İDP diyor ki Ne dediğimizi yazımızın başlığında ve girişinde ifade etmiştik. Erdoğan arkasında yüzde 40 küsurunun durduğunu söyleye dursun. Biz içerisinde olduğumuz gerçek bir çoğunluğun dertlerini çözmek istiyoruz. Türkiye de ezici bir çoğunluğu ifade eden işçi ve emekçilerin, yoksul Kürt halkının temel sorunu siyasal demokrasi sorununda kilitlenmiştir. Siyasal demokrasinin barajsız seçim, kurucu meclis, demokratik anayasa, İşçi-emekçi hükümeti ile gelebileceğini söylüyorduk. Şimdi bunlarla neyi ifade ettiğimizi biraz daha ayrıntılı

inceleyelim. Kurucu meclis, neden? Açıkça görünen şey odur ki, Türkiye de iş cinayetlerini durduracak, emekten yana özgürlükleri sağlayacak ve Kürt halkına da kaderini tayin hakkı dahil olmak üzere tüm demokratik haklarını tanıyacak bir düzen en acil dertlerimize yanıt verebilecek olan bir düzendir. Böylesi bir düzeni ise tarihsel olarak rejimin kendisi tesis edemez. Diğer partilere baktığımızda da böylesi bir değişikliğin yapılması doğrultusunda herhangi bir adım atmaktan yana olmadıklarını görüyoruz. Madem ki herkesin hem fikir olduğu husus Türkiye de birden çok sorun olduğudur ve madem ki herkes kendisini sandık ile meşrulaştırma derdinde o halde yüzde on seçim barajı niçin hala mevcut? Niçin barajsız bir seçime gidemiyoruz? Niçin alınan oyun bire bir karşılığı olan adaylar meclise giremiyor? En acil ihtiyaçlarımız olan yoksulluk, işçi cinayetleri ve Kürt sorununun kalıcı ve gerçekçi çözümünü sağlamak ancak rejimin tarihsel baskıcı, anti-demokratik aygıtlarından bir kopuş ile sağlanabilir. Demokrasinin bir oya indirgenmesini dahi aşmalıyız. Ancak şimdi sorunun etrafında dolanmadan işçi ve emekçilerin temsilcilerinin de özgürce ve baraj engeli olmaksızın katılığı bir seçimlerle yoksulluk ve Kürt sorununu çözmesi için, yani siyasal demokrasi olanaklarını işçi sınıfı ve Kürt halkına sağlayarak iş yerlerinde ve sokakta can güvenliğimizin sağlanabilmesi için, aynı düzenin seçimlerinin değil bir kurucu meclisin seçimlerinin yapılması gerektiğini düşünüyor ve bunun için çağrıda bulunuyoruz. Demokratik anayasa, neden? Anti-demokratik uygulamaların temelini halen mevcut anayasa korumaktadır. Öyle ki AKP nin kendisi dahi bu anayasayı - başkanlık hedefini hayata geçirmek için de olsa- değiştirme hedefini ortaya koymaktadır. Gerekçesi de açıktır: Mevcut

anayasa işlevsizdir. Evet bizce de mevcut anayasa işlevsizdir, ancak onların işlerini kolaylaştırmıyor diye değil. Biz işçi ve emekçilerin temel haklarını savunacak bir zemini olmadığı için işlevsizdir. Bunun için kurucu meclisin barajsızca toplanıp, yoksulluk ve demokratik hakları garanti altına almak maksadı ile bir anayasa hazırlaması gerekmektedir. Demokratik bir anayasa siyasal demokrasinin temel dayanağı olabilir. Böylesi bir anayasayı da şu koşullarda ancak bir kurucu meclis hazırlayabilir. İşçi emekçi hükümeti, neden? Mevcut sorunların hiçbirisi düzen partileri tarafından çözülememektedir. Hatta kendisi de bir düzen partisi olan hükümet partisi, Erdoğan ın şahsiyetinde çözümden çok sorunun kaynağını teşkil etmektedir. Türkiye nin miskinleşmiş burjuvaları ve onların siyasi partileri, kendilerine dahi zarar veren mevcut durum karşısında ancak Aydın Doğan ın elinden mektuplar yazabilmektedirler. Rejimden demokrasi adına gerçek bir kopuşu ancak işi sınıfı sağlayabilir. Barajsız bir seçimle acil sorunlarımızı çözüp siyasal demokrasiyi garanti altına alacak bir anayasayı hazırlayacak kurucu meclisin toplanması gereklidir. Buna da ancak işçi ve emekçiler liderlik edebilir. Acil sorunlarımızın da, bunun dışındaki sorunlarımızın da gerçekçi ve güvenilir tek çözümünü bir işçi emekçi hükümetidir. Tekrar etmekten sakınmıyoruz. İDP diyor ki; barajsız seçim, kurucu meclis, demokratik anayasa, İşçiemekçi hükümeti. Siyasal demokrasi için sınıf mücadelesi!