KURUM AKTĠFĠNE KAYITLI ARSANIN PARSELLENEREK SATILMASI ĠġLEMĠNĠN KURUMLAR VERGĠSĠ ĠLE KATMA DEĞER VERGĠSĠ ĠSTĠSNALARI KARġISINDAKĠ DURUMU Dr. Ġsmail PAMUK-Yeminli Mali MüĢavir 1-GiriĢ Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) m. 5/1-e uyarınca, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların % 75 lik kısmı kurumlar vergisinden müstesnadır. Benzer şekilde Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) m. 17/4-r göre, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler katma değer vergisine (KDV) tabi değildir. Taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışında bu istisnalardan yararlanılamaz. Bu çalışmada öncelikle KVK m. 5/1-e ile KDVK m. 17/4-r hükümlerinde yer alan istisnaların temel hususiyetleri ele alınacak, ardından kurum aktifine kayıtlı bir arsanın parsellenerek satılması işleminde zikredilen istisnalardan yararlanıp yaralanamayacağı tartışılacaktır. 2-TaĢınmazların Elden Çıkarılmasında Kurumlar Vergisi Ġstisnası KVK m. 5/1-e hükmüne göre, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların % 75 lik kısmı kurumlar vergisinden müstesnadır. İstisnaya ilişkin temel esaslar özet olarak aşağıdaki gibidir. -Madde gerekçesine göre; istisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. -İstisnadan, tam ve dar mükellef ayrımı olmaksızın tüm kurumlar vergisi mükellefleri faydalanabilecektir. -Taşınmaz kavramı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 704 te belirtilen; arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümleri ifade etmektedir. -Kanun hükmünde taşınmazın Türkiye de bulunması gerektiğine yönelik bir düzenleme bulunmadığından, hem yurt içinde hem de yurt dışında bulunan taşınmazlar için istisnadan yararlanılabilir 1. -Taşınmaz satış kazancı istisnasından faydalanabilmek için taşınmazın en az iki tam yıl, diğer bir ifadeyle 730 gün süreyle kurumların aktifinde yer alması şarttır. Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazların satışında aktifte bulundurma süresinin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 1 Cem Tekin, Emre Kartaloğlu, Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2007, s.167. 1
-İstisna, satış kazancının % 75 ine ve satışın peşin veya vadeli olup olmadığına bakılmaksızın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır. Kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir. Fon hesabına alınan kazanç tutarının, sermayeye ilavesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, fon hesabına alınan kazanç tutarının sermayeye ilave dışında, beş yıl içinde başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi halinde, istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. -Kanun hükmü uyarınca vadeli satışlarda, satış bedelinin tamamının, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şart olup, bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Öte taraftan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine göre, istisna uygulamasında, satış bedelinin nakit olarak tahsil edilmesi gerekmektedir 2. Bunun dışında satış bedelinin likiditesi yüksek olan altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut İdaresi tarafından çıkarılan veya İMKB de işlem gören hisse senetleri, tahvil ve bonolar ile de tahsil edilebilmesi mümkün olup, bu gibi kıymetler en geç iki yıllık tahsil süresinin sonuna kadar nakde dönüştürülmelidir. Söz konusu Tebliğ uyarınca, istisna uygulamasında, taşınmaz satışlarından bir kazanç elde edilerek kurumun mali yapısında iyileşme amacı bulunduğundan, taşınmazların para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Buna karşılık, taşınmazların mevcut borçlar karşılığında rızaen veya icra yoluyla devredilmesi işlemleri ile kamulaştırma işlemleri ise kurumların finansman olanaklarını artıracağından istisna uygulaması kapsamında değerlendirilecektir. -KVK m. 5/1-e hükmünde; taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm tersinden okunduğunda; taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurmadıkları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamında olduğu sonucuna varılmaktadır. 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde; faaliyet konusu taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmalarının mümkün olmadığı, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara ise istisna uygulanabileceği, buna karşılık taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancının istisnaya konu edilmeyeceği yönünde açıklama yapılmıştır. 2 Satış bedelinin nakit olarak tahsil edilmesine ilişkin şarta bizim de katıldığımız çok önemli bir itiraz mevcuttur. İtirazın dayanak noktası, sadece nakit tahsilatın mali bünyeyi güçlendireceğini varsaymanın tahsil kavramını dar yorumlamak olduğu, şirket aktiflerinde yaşanacak bir artışın da mali bünyeyi iyileştirebileceğidir. Taşınmaz satışları veya devirleri sonucu kurumun mali bünyesinde iyileşme meydana geliyorsa istisnadan yararlanmanın mümkün olması, aksi takdirde ise mümkün olmaması gerekmektedir. Bkz. Tarık Selcik, Taşınmaz Satış İstisnasında Tahsil Şartı, YaklaĢım Dergisi, Sayı:256, Nisan 2014, s.108. 2
Aynı Tebliğde konuya ilişkin verilen bir numaralı örnekte, bir inşaat şirketinin şirket merkezi olarak kullanılmak üzere inşa etmiş olduğu bir binayı, en az iki tam yıl süre ile kullandıktan sonra satması halinde, bu satıştan doğan kazanç için istisna uygulanabileceği, şirketin satmak amacıyla inşa etmiş olduğu veya satın aldığı binaların satışından elde ettiği kazançlar için istisna uygulanmayacağı; üç numaralı örnekte ise bir inşaat şirketinin inşa etmiş olduğu binanın bir kısmını otopark, diğer bir kısmını işyeri olarak kiraya vermesi, kalan kısmını da şirket faaliyetlerinde kullanması halinde, şirket faaliyetinde kullandığı kısmın satılmasından elde edilen kazancın istisnaya konu olabileceği, diğer kısımların istisnadan yararlanamayacağı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, Tebliğde yapılan açıklamalar ve verilen örneklerde, taşınmaz ticaretiyle uğraşan kurumların, sadece şirket faaliyetlerinde (şirket merkezi, idari bina gibi) kullandıkları taşınmazların satışından doğan kazanç için istisnadan faydalanabilecekleri vurgulanmıştır. Bu görüş paralelinde özelgeler de mevcuttur 3. Ancak Tebliğde açıklanan bu görüş mükellefler aleyhine kısıtlayıcı olup, kanun metninde yer alan düzenlemeyle uyuşmamaktadır. Kanun hükmü, taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançları istisna kapsamı dışında tutarken, Tebliğde yapılan düzenleme söz konusu kurumların, şirket merkezi olarak kullanılanlar, diğer bir ifadeyle şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis edilenler hariç olmak üzere, herhangi bir şekilde değerlendirdikleri taşınmazları da istisna dışında tutmuştur. Bu düzenleme haliyle isabetli değildir. Bu düzenlemeye göre, taşınmaz ticareti ile uğraşan bir kurumun idari merkez olarak kullanmak üzere satın aldığı ve daha sonra bundan vazgeçip kullanmadığı söz konusu taşınmazı satması halinde istisnadan yararlanılamayacaktır. Bize göre taşınmaz ticareti yapan kurumlarca, satmak amacı olmaksızın satın alınan ve muhasebe kayıtlarında 252-Binalar hesabında takip edilen taşınmazların, diğer şartları da taşımak kaydıyla, istisnadan yararlanması gerekmektedir. Bu durumun ispat yükü şüphesiz ki mükellefe aittir. Diğer yandan vergi idaresi tarafından verilen özelgelerde, fiilen taşınmaz ticaretiyle uğraşmadığı halde, ana sözleşmesinde taşınmaz alım satım ve inşası faaliyetleri bulunan kurumların istisnadan yararlanamayacakları yönünde görüş bildirilmiştir 4. Fiilen taşınmaz alım satımı ve inşası faaliyetinde bulunmadığı halde, ana sözleşmesinde bu faaliyetlerin yazılı olduğu kurumların sadece bu nedenle istisnadan faydalanamayacağı yönündeki görüşe katılmak mümkün değildir. Bu yöndeki görüş; hem kanunun lafzına, hem gerekçesine, hem de Vergi Usul Kanunu (VUK) m. 3 hükmüne aykırıdır. 3 İstanbul VDB Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü nün 31/01/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01- KDV.17.4-390 sayılı özelgesinde de aynı görüş tekrarlanmıştır. 4 Erzurum VDB Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü nün 25/06/2013 tarih ve 30094508-125[5-2013/1.13]-23 sayılı özelgesi, Bolu Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü nün 22/05/2013 tarih ve 68509125-KVK-70-4 sayılı özelgesi, İstanbul VDB Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü nün 31/01/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17.4-390 sayılı özelgesi ile Bursa VDB Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü nün 19/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.16.16.01-KV-10-37-142 sayılı özelgesinde bu yönde açıklamada bulunulmuştur. Kayseri VDB Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü nün 05/09/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.38.15.01-KV-20-185-102 sayılı özelgesinde ise husus açıkça belirtilerek; özelge talebinde bulunan şirketin taşınmaz ticaretini fiilen yapmamış olsa bile, şirketin ana sözleşmesinde iştigal konuları arasında taşınmaz ticareti bulunması dolayısıyla taşınmaz satışından elde ettiği kazancın KVK m. 5/1-e hükmünde düzenlenen istisnadan yararlanamayacağı yönünde görüş verilmiştir. 3
3-TaĢınmazların Elden Çıkarılmasında Katma Değer Vergisi Ġstisnası KDVK m. 17/4-r hükmüne göre, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri katma değer vergisinden müstesna olup, taşınmaz ticareti yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların teslimleri ise istisna kapsamı dışındadır. Diğer taraftan mezkur hüküm uyarınca, istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır. Bahse konu madde uyarınca yapılan teslimlerle ilgili alış ve giderlere ait KDV nedeniyle, işlemin yapıldığı tarihe kadar indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme yapılması gerekmez. Satış tarihine kadar indirilemeyen kısım ise İlave Edilecek KDV olarak beyan edilir ve teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınır. Satışa konu edilecek taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde asgari iki tam yıl kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir. İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz. Taşınmazlar açısından istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapmaktan maksat; taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesini ifade etmektedir. İstisna, satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlerde uygulanır. Bağış, hibe şeklinde yapılan devir ve teslimler istisna kapsamı dışındadır. Taşınmazların açık arttırma suretiyle satışı ise bu satışın ticari kapsamda yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın katma değer vergisine tabidir. İstisna hükmünün amacının, kurumların mali yapılarını güçlendirmek ve bankaların alacaklarının tahsilini hızlandırmak olduğu gerekçesinde belirtilmiştir 5. Bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri hariç olmak üzere, istisna kurumlar vergisi mükellefleri için geçerli olup, gelir vergisi mükellefleri bu istisnadan yararlanamazlar. Taşınmazların, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinde iki yıllık süre şartı aranmamaktadır 6. Yukarıda yer alan istisna hükmü incelendiğinde esasen, KVK m. 5/1-e hükmündeki istisna ile birbirini tamamlayan özellik gösterdiği söylenebilir. Hatta bu istisnanın, sermaye ilave edilme şartı hariç, KVK m. 5/1-e hükmündeki istisna şartları dahilinde uygulanacağı ileri sürülmüştür 7. Ancak bu görüşün yerinde olduğu söylenemez. Her iki istisna hükmünün birbirini tamamlayıcı hususiyeti karşısında, çok sayıda farklı özellikleri de bulunmaktadır. Bu durumun örneğini KDVK m. 17/4-r hükmünde yer alan istisnadan yararlanabilmek için taşınmaz satışından kazanç elde etmek gerekmezken, KVK m. 5/1-e kapsamında istisnadan 5 Ender İnelli, Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satışlarında Katma Değer Vergisi İstisnası (KDVK Md. 17/4/R), Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:365, Ocak 2012, s.97. 6 M. Emin Akyol, Gayrimenkul ve İştirak Hisseleri Satışında KDV İstisnası, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:311, Temmuz 2007, s.27. 7 Katma Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Ankara, 2007, s.517. 4
yararlanmak için kazanç elde edilmesi gerektiği hususu oluşturmaktadır 8. Ancak bu noktanın aydınlatılmaya ihtiyacı vardır. KDVK m. 17/4-r hükmünde istisnadan yararlanmak için kazanç elde edilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme bulunmamakla birlikte, istisnanın amacının kurumların mali yapılarını güçlendirmek olduğu dikkate alındığında, ortaya bir çelişki çıkmaktadır. Kazançlı olmayan bir satışın mali yapıyı nasıl güçlendireceği sorusu izah gerektirmektedir. Bize göre sadece mali yapıyı güçlendiren taşınmaz teslimlerinde istisnadan yararlanılabilmelidir. Ancak bunun için, kanuni düzenleme yapılması gerekmektedir. Diğer yandan satış bedelinin tahsil edilme süresi, istisna kazancın pasifte özel bir fonda tutulması ve belli bir süre içinde işletmeden çekilememesi gibi hususlarda da farklılıklar mevcuttur. İstisnaya ilişkin çok sayıda dikkat çekici özelge bulunmaktadır 9. 4-Kurum Aktifine Kayıtlı Arsanın Parsellenerek Satılması ĠĢleminde Ġstisnaların Uygulanabilirliği Şahsi kanaatimize göre bir kurumun aktifine kayıtlı arsanın parsellenerek satışı işleminde, diğer şartları taşımak kaydıyla, istisnalardan yararlanılması mümkündür. Zira parselleme işlemi yapılması tek başına taşınmaz ticaretiyle uğraşıldığını göstermez. Buna karşılık İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü nün 21/12/2016 tarihli ve 62030549-125[5-2013/465]-257391 sayılı özelgesinde ise şirket aktifine kayıtlı arsanın parsellenerek satışı halinde taşınmaz ticareti ile uğraşılmış olacağı gerekçesiyle, bu taşınmazların satışı nedeniyle KVK m. 5/1-e ile KDVK 17/4-r de yer alan kurumlar vergisi istisnalardan yararlanılmasının mümkün bulunmadığı yönünde görüş verilmiştir. 8 Cemal Kılınç, Taşınmaz (Gayrimenkul) Satışlarında Kurumlar ve Katma Değer Vergisi İstisnası, Maliye ve Sigorta Yorumları Dergisi, Sayı:511, 1 Mayıs 2008, s.100. 9 Bir holding şirketin iştirak ettiği başka şirkete ait taşınmazları aktifine geçirerek satması halinde, bu satışların kurumlar vergisi ve KDV istisnasından yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü nün 25/02/2015 tarih ve 39044742-KDV.17.4-329 sayılı özelgesinde; çok sayıda taşınmaz alım ve satımı faaliyetinde bulunulduğunun tespit edildiği, buna göre şirketin esas faaliyet konusu her ne kadar taşınmaz ticaretinden ziyade başka şirketlere iştirak etmek olsa da, şirketin çok sayıda taşınmaz alım ve satımı faaliyetiyle uğraşması nedeniyle taşınmaz satışından doğan kazanç için KVK m. 5/1-e ve KDVK m. 17/4-r hükümlerinde yer alan istisnalardan yararlanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bizce, esas faaliyet konusu başka şirketlere iştirak etmek olan bir şirketin, birden çok taşınmaz alıp satması, taşınmaz ticareti yaptığına karine teşkil etmez. Bunun, muvazaalı olduğu ispat edilmedikçe istisnadan yararlanılmasına engel bir durum yoktur. Esas faaliyet konusunun holding şirket olarak sermaye şirketlerine iştirak etmek, iştiraklere yönetim hizmeti vermek ve bu hizmetler ile iştiraklerden gelir elde etmek olan bir holding şirketin; esas faaliyetlerini yerine getirebilmek ve atıl kaynaklarını değerlendirmek maksadıyla değişik tarihlerde taşınmazlar satın alındığı, bu suretle elde edilecek yeni kaynakların mevcut iştiraklerin faaliyetlerinin yürütülmesinde veya yeni iştirakler elde edilmesinde kullanıldığı, iktisap edildikten sonra belirli periyotlarda kiraya verilmiş olan söz konusu taşınmazların bir kısmının veya tamamının satılması halinde elde edilecek satış kazancı ve satış bedeli için KVK m. 5/1-e ile KDVK m. 17/4-r hükümlerindeki istisnalardan yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü nün 01/10/2014 tarih ve 84098128-125[5-2012-908]-554 sayılı özelgesinde; bahse konu taşınmazların kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle, söz konusu istisnalardan faydalanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşmayan kurumların, kiraya verme suretiyle değerlendirdikleri taşınmazların istisnadan yararlanmayacağına yönelik kanuni düzenlemede bir hüküm bulunmamaktadır. Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü nün 16/08/2013 tarih ve 26468226-130[621-35-2012]-74 sayılı özelgesinde; bir bankanın kendi adına ipotekli olan ve alacağına karşılık olarak ihale yoluyla satın aldığı bir taşınmazın tesliminin KDVK m. 17/4-r kapsamında katma değer vergisinden istisna tutulması gerektiği açıklanmıştır. 5
Yukarıda yer alan idari görüş, KVK m. 6 ve Gelir Vergisi Kanunu (GVK) m. 37 ye dayandırılmıştır. KVK m. 6 da, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. GVK m. 37 de ise, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş olup, satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından elde edilen kazançların ticari kazanç sayılacağı hükmüne yer verilmiştir. Bize göre bu görüş isabetli değildir. Çünkü kurumlar vergisi mükellefleri ne tür kazanç elde ederlerse etsinler, zaten ticari kazanç sayılmaktadır. Diğer bir ifadeyle, kurumlar vergisi mükelleflerinin her türlü faaliyeti ticari faaliyettir. Bu bakımdan, bir kurumun aktifine kayıtlı taşınmazı sadece parselleme işlemine tabi tutması, taşınmaz ticareti yaptığı anlamına gelmez. 5-Sonuç Bir kurumun aktifine kayıtlı arsanın parsellenerek satışı işleminde, diğer şartları taşımak kaydıyla, KVK m. 5/1-e ile KDVK m. 17/4-r de yer alan istisnalardan yararlanılabilir. Katılmadığımız bir özelgede ise, parselleme işleminin taşınmaz ticareti ile uğraşıldığını gösterdiği gerekçesiyle istisnalardan yararlanmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. Kaynakça Akyol M. Emin: Gayrimenkul ve İştirak Hisseleri Satışında KDV İstisnası, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:311, Temmuz 2007. İnelli Ender: Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satışlarında Katma Değer Vergisi İstisnası (KDVK Md. 17/4/R), Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:365, Ocak 2012. 2007. Katma Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Ankara, Kılınç Cemal: Taşınmaz (Gayrimenkul) Satışlarında Kurumlar ve Katma Değer Vergisi İstisnası, Maliye ve Sigorta Yorumları Dergisi, Sayı:511, 1 Mayıs 2008. Selcik Tarık: Taşınmaz Satış İstisnasında Tahsil Şartı, YaklaĢım Dergisi, Sayı:256, Nisan 2014. Tekin Cem, Kartaloğlu Emre: Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2007. 6