PKF IZMIR Accountants & business advisers PKF IZMIR Haftalık Bülten 19 23 Haziran Sayın Okuyucularımız, Haftalık makroekonomik ve finansal gelişmelerin Türkiye makrofinansal göstergeleri üzerindeki etkilerine dair değerlendirmelerimizi bilgilerinize sunarız. İlişkili ilave analizlere http://www.gozlemgazetesi.com/yazar/170/yazarin-digerhaberleri.html bağlantısından ulaşabilirsiniz. Saygılarımızla, İçindekiler ABD EKONOMİK GELİŞMELERİ EURO BÖLGESİ EKONOMİK GELİŞMELERİ TÜRKİYE EKONOMİSİ FİNANSAL VE REEL GELİŞMELERİ ANALİZ: FITCH BÜYÜME REVİZYONU PKF Izmir
ABD ekonomisinde üç düşük: Büyüme, işsizlik ve enflasyon... Geçtiğimiz hafta ABD ekonomisine ilişkin veri akışı aşağı yönlü riskler içeren bir toparlanma görünümünü teyit etti. Perakende satış büyümesi (%2,9), tüketici güveni ve yeni işsizlik başvuruları istatistikleri ekonomik toparlanmayı destekleyerek Doları güçlendirirken; öncü göstergeler, konut kredisi başvurusu (%0,6) ve yeni konut satışları artışı (-%7,9) verileri Dolar endeksi üzerinde aşağı yönlü baskı unsuru oldu. Konut fiyatları ise Nisan ayında geçtiğimiz yıla kıyasla %6,8 gibi yüksek bir oranda artarak yakından takip etmeye devam edeceğimiz bir gelişme olarak karşımıza çıktı. Veri akışındaki bu çeşitlilik doğrultusunda Dolar endeksi ve yıllık ABD tahvil faizlerinin geçtiğimiz hafta yataya yakın ve dalgalı bir seyir izlediğini not ediyoruz. FOMC üyeleri Charles Evans, James Bullard ve Eric Rosengren'in geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmalarda düşük büyümenin, gelişmiş ülkelere ilişkin verimlilik düşüşü ve nüfusun yaşlanması gibi yapısal faktörlere bağlı olduğu belirtilirken, enflasyon cephesinde hem kısa vadeli gelişmelerin hem de uzun dönemli beklentilerin aşağı yönlü risklere işaret ettiği dile getirildi. FOMC üyelerinin konuşmalarında, düşük faiz konjonktüründen çıkılamaması nedeniyle para politikasının olası bir durgunlukta tekrar sıfır faiz alt limitine çarpmasından endişe edildiğine dikkat çekiyoruz. Euro bölgesi: Cari dengede bozulma, güçlenen iç talep ve güçlü PMI... Euro bölgesi cari hesabı Mart ayında 46,4 Milyar Euro fazla verirken Nisan ayında dengenin 21,5 Milyar Euro'ya gerileyerek önemli bir bozulmaya tekabül ettiğinin altını çiziyoruz. Azalan cari fazlada Euro'nun son dönemde siyasi gelişmeler kaynaklı güçlü seyrinin yanında yükselen iç talebin de rol oynamış olabileceğini değerlendiriyoruz. Nitekim, iç talep endeksinde Haziran ayında Mayıs'a göre 2 puanlık artış yaşandı. Markit tarafından derlenen bileşik satın alım yöneticileri endeksi d e 55,7 değerini alarak Euro-TL üzerinde yukarı yönlü etki yapıyor. Euro-Dolar paritesindeki nihai yukarı yönlü eğilimin Türkiye ithalat-ihracat fiyatlama kompozisyonu düşünüldüğünde net ihracata olumlu katkı vermesini bekliyoruz. Türkiye ekonomisi 2017 büyüme beklentileri revize edildi... Fitch, geçtiğimiz hafta yayımladığı Küresel Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye'nin 2017 büyüme tahminini birinci çeyreğe ilişkin olumlu gelen veri üzerine %2,3'ten %4,7'ye güncelledi. Yapılan revizyonda azalan iç siyasi riskler ve kamu kaynaklı teşvik politikalarına atıfta bulunuldu. Haziran ayında Reel Kesim Güven endeksi Mayıs ayına göre 4 puan artış gösterirken, Mayıs ayına ilişkin konut satışları da bir önceki aya göre 2.200 artarak büyüme görünümüne olumlu katkı verdi. Söz konusu gelişme geçen yıla kıyasla %1,5'lik artışa tekabül ediyor. Bununla beraber Tüketici Güven Endeksi Haziran ayında 2,8 puan azalırken endeksin tüm alt kalemlerindeki olumsuz görünüm büyüme açısından aşağı yönlü risk içeriyor. Sektörel endekslere bakıldığında ise hizmet ve ve perakende endeksi son aylarda düşerken inşaat endeksi de Mart ayından bu yana yatay eğilimini sürdürüyor. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı Haziran ayında 0,3 puan düşerek nötr bir görünüme işaret etti. Uluslararası doğrudan yabancı yatırım (DYY) bülteni verilerine göre Nisan ayında net DYY girişi bir önceki aya göre 870 Milyon Dolar azalarak cari açık finansmanına dö n ü k aşağı yönlü risk ima etti. 2017 Ocak-Nisan döneminde DYY portföyünde geçen yıla göre merkez AB ülkeleri ve ABD'nin payı düşerken; çevre AB, Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ve Kanada'nın payı yükseldi. Türkiye ekonomisi risk algılarındaki olumlu görünüm geçtiğimiz hafta da devam etti. 1 yıllık vadeye ilişkin temerrüt olasılıklarından türetilen kurumsal kırılganlık endeksi düşüş eğilimini sürdürürken, kredi temerrüt takası oranları 190 baz puan altında kaldı. Bu bağlamda, BİST 0 endeksi 0.000 eşiğini test ederken, getiri eğrisinde de bir önceki haftaya nazaran kayda değer bir değişim gözlemlemedik. Mayıs ayını takip eden dönemde TCMB ağırlıklı fonlama faizinin %12 düzeyinde istikrara kavuşması üzerine TL'nin Euro ve Dolar karşısında değer kazançlarını sürdürdüğü görülüyor. Brent petrolü ise 46 Dolar'dan işlem görerek Dolar-TL açısından aşağı ve net ihracat açısından yukarı yönlü katkı vermeye devam etti.
98 Temel Para Birimlerine Karşı ABD Doları ve Uzun Vadeli Faizler (Kaynak: FRED) 2.8 Kurumsal Kırılganlık Endeksi (Kaynak: NUS-RMI) 96 2.6 2.4 38 36 38 36 94 2.2 34 34 92 90 88 86 FRED Dolar Endeksi (sol eksen) Yıllık ABD Hazine Bonosu Faizi 2 1.8 1.6 1.4 1.2 1 32 32 30 30 28 28 26 26 24 24 22 22 5000 0000 95000 90000 85000 80000 75000 70000 65000 BIST 0 Endeksi (Kaynak: TCMB) 5000 0000 95000 90000 85000 80000 75000 70000 65000.6.4.2.8.6.4.2 Getiri Eğrisi (Kaynak: investing.com) 23 Haziran 2017 16 Haziran 2017 1 Yıl 2 Yıl 3 Yıl 5 Yıl Yıl.6.4.2.8.6.4.2 4.30 Döviz Kurları (Kaynak: TCMB) 4.30 60 Brent Petrol Fiyatları (Kaynak: EIA) 60 4. 3.90 4. 3.90 55 55 3.70 3.70 50 50 3.50 3.50 3.30 3. 2.90 Euro/TL Dolar/TL 3.30 3. 2.90 45 45 2.70 2.70 35 35 13 TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti (Kaynak: TCMB) 13 Kredi Temerrüt Takası Oranları (Kaynak: BloombergHT) 12 12 9 9 8 8 7 7
Açıklanan veri (Kurum) Bir Önceki Dönem Düzeyi Düzey Dönem Tarih Beklenen Makro Etki Tüketici Güven Endeksi (TÜİK) 72,8 70 Haziran 2017 22.06.17 Büyüme-Olumsuz Uluslararası Doğ. Yat. Bülteni (EB) 1.635 Milyon $ 765 Milyon $ Nisan 2017 22.06.17 Cari açık-olumsuz Reel Kesim Güven End. (TCMB) 4,8 8,8 Haziran 2017 23.06.17 Büyüme-Olumlu Konut Satış İstatistikleri (TÜİK) 4,4 Bin 6,6 Bin Mayıs 2017 23.06.17 Büyüme/Olumlu İmalat Sanayi KKO (TCMB) 78,9 78,6 Haziran 2017 23.06.17 Büyüme-Nötr Redbook Y/Y Değişim (ABD) %2,1 %2,9 17 Haziran H. 20.06.17 Dolar/TL-Yukarı MBA Mortgage Baş. H/H (ABD) %2,8 %0,6 17 Haziran H. 21.06.17 Dolar/TL-Aşağı Yeni İşsizlik Başvuruları (ABD) 238 Bin 241 Bin 17 Haziran H. 22.06.17 Dolar/TL-Nötr Konut Fiyatları Endeksi Y/Y (ABD) %6,4 %6,8 Nisan 2017 22.06.17 Dolar/TL-Yukarı Bloomberg Tük. Güven End. (ABD) 50 49.4 17 Haziran H. 22.06.17 Dolar/TL-Yukarı Öncü Göstergeler A/A (ABD) %0,2 %0,3 Mayıs 2017 22.06.17 Dolar/TL-Aşağı Yeni Konut Satış Değişimi A/A (ABD) %2,9 -%7,9 Mayıs 2017 23.06.17 Dolar/TL-Aşağı Cari Denge (AB) 46,4 Milyar 21,5 Milyar Nisan 2017 20.06.17 Euro/TL-Aşağı Tüketici Güven Endeksi (AB) -3,3-1,3 Haziran 2017 22.06.17 Euro/TL-Yukarı Büyüme-Olumlu Markit Bileşik PMI (AB) 56,8 55,7 June 2017 23.06.17 Euro/TL-Yukarı Bu Hafta Açıklanacak Veriler (Kurum) Dönem Tarih Beklenen Makro Etki Konut Fiyat Endeksi (TCMB) Nisan 2017 28.06.17 Büyüme Ekonomik Güven Endeksi (TÜİK) Haziran 2017 29.06.17 Büyüme Dış Ticaret İstatistikleri (TÜİK) Mayıs 2017 30.06.17 Cari Açık-Büyüme Elektrik Enerjisi Üretim-İletim İstatistikleri (ETKB) Mayıs 2017 30.06.17 Büyüme Genel Yönetim Bütçe Denge Tablosu (MB) 2017:Ç1 30.06.17 Faizler
Fitch Türkiye nin Büyüme Tahminini yüzde 4,7'ye yükseltti Gözlem Gazetesi - 23.06.2017 Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in hazırladığı haziran ayı Küresel Ekonomik Görünüm raporunda, küresel büyümenin güçlendiği bildirilirken, büyüme hızının 2017 ve 2018 yıllarında artmasının tahmin edildiği belirtildi. Buna göre, geçen yıl yüzde 2,9 büyüme kaydeden Türkiye ekonomisinin, bu sene yüzde 4,7, gelecek yıl yüzde 4,1 büyümesinin tahmin edildiği belirtildi. Kuruluş, daha önce Türkiye'nin bu yıl ve gelecek seneye dair büyüme oranı beklentilerinin sırasıyla yüzde 2,3 ve yüzde 1,3 olduğunu bildirmişti. Revizyonla ilgili açıklamada, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 5 büyüme yakalayarak beklentileri aştığına dikkat çekildi. 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından hükümetin ekonomik aktiviteleri destekleyici teşvikler sunduğunun altı çizilirken, Kasım 2019'a kadar Türkiye'de yeni bir seçim yapılmayacağından dolayı bunun yatırımı ve tüketimi desteklemesinin beklendiği vurgulandı. Fitch, Türkiye nin revize ettiği büyüme beklentisini yüzde 4,7 olarak açıkladı. Türkiye nin büyüme potansiyelinin 2017 nin ilk çeyreğindeki nedenlerini irdeleyecek olursak ilk sırada Kredi Garanti Fonu, ikincisi Hükümet teşvikleri, üçüncüsü de büyümenin finansmanı açısından küresel risk iştahında iyileşme geliyor. Bütün bunları bir araya getirecek olursak, ilk çeyreğin büyümesi gerçekten yüksek olmuştur. Ancak bunu yıl sonuna kadar sürdürebilmenin şartları var. Birincisi, Kredi Garanti Fonu nda garanti için ayrılan miktarın sonuna geliniyor. İkincisi, Hükümet teşviklerinin de bir kısmının süreleri ikinci ve üçüncü çeyrekte sona erecek. Ülkemizin 50 yıllık potansiyel büyüme oranı yüzde 5. Önemli olan bu oranı artırmak. Bunun yolu da üretimi artırmaktan geçiyor. Şu anda kapasite kullanım o r a n l a r ı n d a h a f i f b i r i y i l e ş m e v a r. B u n u sağlayamadığımız sürece büyümeyi sürdürebilmek mümkün değil. Nitekim Fitch de raporunda not artırımı için engelin bunlar olduğunu ifade ediyor. Yani madem bu ülke yüzde 4,7 büyüyecek, neden görünümü yatırım yapılabilir seviyeye getirilmiyor diye sorulabilir. Buna cevap verirken Fitch, KGF garantilerinin sonuna gelindiğini ve sadece tüketim ve kamu harcaması kaynaklı bir büyüme sağlandığını belirtiyor. Ama büyümenin sürdürülebilir nitelikte olabilmesi için üretim kaynaklı olması gerekir. Ancak ilk çeyrekte makine ve teçh izat yatırı mları yüzd e azalmı ş. B unu yapamadığımız müddetçe bu büyümeyi ilanihaye sürdürmek mümkün değildir. Sadece tüketim ve kamu harcaması kaynaklı bir büyümenin uzun süre sürdürülebileceğini düşünmüyorum. Türkiye nin son yılda en başarılı uyguladığı ekonomi politikası, bütçe disiplininden geçiyor. Ancak tüketimin, kredilendirmenin ve teşviklerin bu kadar artırıldığı bir ortamda mali disiplinin bozulma endişeleri de var. Sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayamazsak, bütçenin açık vermesi kaçınılmaz. Bu konunun da dikkate alınması gerekir. Son olarak yapısal reformları realize etmeden, mali disiplini bozmadan yüksek büyüme, sanayi ve teknolojik üretimleri artırarak sağlayabiliriz. Yeminli Mali Müşavir M.Saim Uysal uysalsaim@gmail.com