1. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN. ztekin@karabuk.edu.tr KBUZEM. Karabük Üniversitesi



Benzer belgeler
TÜRK EĞİTİM TARİHİ 1. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

TÜRKİYEDE EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

DİN EĞİTİMİ. Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı.

Niye Bilge Kağan?, Bilge Bir İsim midir?

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK ABD OSMAN SEZGİN TÜRK EĞİTİM TARİHİ

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s 'ten özetlenmiştir.

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları,

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

ETKİNLİK - 1 BOŞLUK DOLDURMA

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti): Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devletî):

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İSLAMİYET TEN ÖNCE TÜRKLER DE EĞİTİM VE ÖĞRETİM

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR TARİH SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ Eğitimde

Sosyal Bilimleri söyleyebilir ve yazabilir. Olay-görüş ve Olayı açıklayabilir. Temel insan haklarını söyleyebilir.

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

دراسة حىل اجبدية انكىك ترك وااليغىرعربانتاريخ و.نهاد حممد عاشىر جامعة املىصم/كهية األداب

12. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

TEMEİ, ESER II II II

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 83 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Hacı TONAK : Eski Türk Runik Yazısı

TÜRK EDEBİYAT TARİHİ

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

KPSS soruda SORU GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR TARİH TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

Arş. Gör. Çağrı D. ÇOLAK Türk İdare Tarihi

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi

kpss iki bin iki yüz soru formatında LİSE VE ÖN LİSANS MEZUNLARI İÇİN KPSS GENEL KÜLTÜR SORU BANKASI soru

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. Müze Bilinci (Atatürk Anıtları) 2 Ders Saati (40+40dk)

kpss Türkiye'nin en çok satan DERS NOTLARI kim korkar tarih ten

ÇİN MALI DEYİP GEÇMEYİN, ÇOK ŞEYİ ÇİN DEN ÖĞRENDİK

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

AT, ATA ve A HARFİ. NOT: Bu yazı Türk Dünyası Tarih dergisinin Aralık 2011, sayı 300 ve sayfa 54 te yayınlanmıştır.

BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK. Prof. Dr. İlhami DURMUŞ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

kpss Yeni sorularla yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. tarih soru bankası tamamı çözümlü osmanlı siyasi tarihi çağdaş türk ve dünya tarihi

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

İBRAHİM ŞİNASİ

15 Ekim 2014 Genel Merkez

3. BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİ

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

TARİH SORU BANKASI KPSS KPSS. Genel Yetenek Genel Kültür. Eğitimde. Lise ve Ön Lisans Adayları İçin

CEVAPLAR 1 C 2 D 3 E 4 A 5 D 6 C 7 E

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Genezinli Eliçin Ailesi

ĠSLAMĠYET ÖNCESĠ TÜRK TARĠHĠ

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

TARİH SORU BANKASI. ezberbozan 30. KPSS tamamı çözümlü. eğitimde SORU. Tarih Video Ders Paketi Kitabın Armağanıdır.

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Transkript:

1. HAFTA PFS105 Prof. Dr. Zeki TEKİN ztekin@karabuk.edu.tr Karabük Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

2 İçindekiler 1. Hunlarda Eğitim... 5 5. Göktürklerde Eğitim... 7 7. Uygurlarda Eğitim... 10 Kaynakça... 12

3 TÜRK TOPLUMUNDA EĞİTİM İslamiyet Öncesi Türk Toplumlarında Eğitim İlk Türk devletlerinde bilgiye ve bilgili insana önem verilmiştir. Bilgili olmak sadece yöneticilerin sahip olması gereken bir özellik olarak görülmemiş; bilgelik, toplumun diğer fertlerinde de aranarak ʺalp insanʺ anlayışı ortaya çıkmıştır. Alp insan, cesur ve bilgili olarak nitelendirilmiştir. MÖ V. yüzyıla ait Esik Kurganında bulunan yarısı kırık bir kabın üzerindeki 11 harflik iki satır yazı; Türklerde yazının çok eskiden beri kullanıldığını göstermiştir. Yine Hunlara ait ev araç gereçleri, süs eşyaları, silahlar, at koşum takımları vb. kalıntıların üzerinde de yazılara rastlanmıştır. ʺBaba gören ok yontar, ana gören elbise biçer.ʺ atasözünden de anlaşılacağı üzere Türklerde eğitimin toplumsal bir görev kabul edildiği söylenebilir. Atlı göçebe kültürünü benimseyen Türkler genellikle bilgi ve tecrübelerini sonraki kuşaklara ailede ve sosyal yaşam içinde aktarmışlardır. Sosyal hayatta aileden başlayıp millete kadar uzanan belirli bir nizam ve kaideye sahip Türklerin yazılı olmayan töre kurallarını nesiller boyu aktarmaları onların eğitim konusuna önem verdiklerini göstermektedir. Bu doğrultuda töre, eğitimin yeni kuşaklara aktarılmasında da önemli bir yere sahiptir. Eğitimde ailenin önemli rol oynadığı, erkek ve kızlar arasında bir ayrım yapılmadığı da bilinmektedir. Hunlar, M.Ö. 1000 yıllarında Orta Asyaʹda, M.S. V. yüzyılda da Orta Avrupa da büyük devletler kurdular. Daha sonra yine Asyaʹda Göktürkler Uygurlar Türk devlet geleneğini sürdürdüler. Türklerin İslamiyet e geçişlerinden önceki bu devletlerde eğitim benzer özellikler gösterir. Ancak, her devletin kendine özgü özellikleri de vardır. Türklerin Müslüman olmalarından önceki dönemlerdeki eğitimlerinin temel özellikleri şunlardır: Türk toplumlarının eğitim anlayış ve uygulamaları, yaşama biçimlerinin etkisiyle şekillenmiştir.

4 Eğitimde töre çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu devirlerdeki Türklerin eriştiği uygarlık ve kültür düzeyi onlarda örgün eğitim kuramlarının, bulunduğuna kesin bir delil ise de bu kurumlar hakkında henüz bilgimiz yoktur. Bu devirlerin edebî eserlerinde öğretici amaç asildir. Bunlar, insanlara hayatta yol gösterebilecek ilkeler, ahlâkî esaslar taşır. Şiir ve atasözü niteliğindeki bu parçalar, o dönemlerin Türk ahlâk ve terbiye anlayışının dayandığı temelleri gösterir. Bunlar, iyiliğin, cömertliğin, bilgeliğin, cesaretin önemi ve değeri, büyüklere itaat vs. gibi bugün de yaşayan değerlerdir. Eski Türklerde alp insan tipine değer verilir. Bu, dışa dönük, mekânda genişlemek isteyen, akıncı, düşmanlar ve hayvanlarla mertçe çarpışan, güçlü, zeki ve bilge, bir kelime ile üstün bir insan tipidir. Bu devir Türk toplumlarında köklü bir bilim sevgisi vardır. Bu devir Türk toplumlarında meslekî eğitim de önemli bir yer tutar. Bu devir Türk toplumlarında, genellikle cinsiyet farkı gözetilmeden büyük bir çocuk sevgisi vardı. Oğlanı yetiştirmek babanın, kızı yetiştirmek ananın görevi sayılırdı ve ata oğlu ataç doğar, yani oğlan babaya benzer denirdi. Türklerde eğitim ilk Türk toplulukları ile başlar. İlk Türk topluluklarında eğitim, doğa ile iç içe yaşayan toplumun yaşam biçimi ile şekillenmiştir. Bu dönemde örgün eğitimin yapıldığı ile ilgili elimizde kesin deliller yoktur. Fakat bir eğitim sisteminin olduğu kesindir. Bu sistemin temelini ise alp insan tipi yetiştirme anlayışı şekillendirmiştir. İlk Türk topluluklarından kalan hikaye, masal, şiir, atasözü gibi sözlü edebiyat ürünleri ilk Türk topluluklarındaki eğitimin içeriği hakkında bizlere bilgi vermektedir. Bu anlayış ile yetişen kişi öncelikle devletin kendisinden istediği görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirebilecektir. Aynı zamanda toplum tarafından da kabul gören bir kişiliğe sahip olacaktır.

5 1. Hunlarda Eğitim Asya da dağınık boylar halinde yaşayan Türkleri bir siyasi yapı etrafında medeniyetine yaptıkları en büyük katkılardan birisidir. Bilindiği gibi Türk siyasi tarihinin ilk örneğini teşkil eden Büyük Hun Devleti, daha kuruluşu gerçekleştiren Mete zamanında, sivil ve askeri teşkilata, iç ve dış siyaseti, dini, ordusu, harp tekniği ve sanatı ile yüksek vasıflı bir devletti. Bu devlet Türklerin tümünü aynı bayrak altında topladığı gi Çin, Moğol, Tunguz vs. pek çok kavmi bünyesinde bulunduruyor ve alanı 22 milyon kilometre kareye ulaşıyordu. Böylesine geniş bir alanda çeşitli toplulukları bünyesinde barındıran devletin idaresi herhalde, bu mükemmel devlet anlayışım ortaya çıkaran bir o kadar güçlü eğitimin olmasıyla mümkün olsa gerektir. 2. Savaş Eğitimi Hunlar da esas itibariyle İskitler gibi göçebe bir kavimdir.19 Çin kaynaklarından elde edilen bilgilere göre bunlar sürüleri ile meşgul olurlardı.20 Göçebe Türkler in düşmanları, yine kendileri gibi atlı olan komşuları idi. Bu sebeple atlı düşmanları, onları bir anda bastırabiliyor ve her şey de o anda yok olabiliyordu. Yaşamak isteyenler her an savaşa hazır olmalı idiler. Eli silah tutan ve düşmana karşı koyabilecek kimseler, nerede ve nasıl göreve başlayacaklarını çok önceden bilmeliydiler. Kadınları ve çocukları kimlerin nasıl ve nerede koruyacaklarının kesin kaidelerle belirtilmiş olması gerekirdi. Bütün bunları topluma kim öğretebilirdi? Asırlardan beri devam eden ve olgunlaşan töre ve toplumun köklü geleneğini, askeri dehasını, eğitim öğretim metotlarını nasıl düzenlemiş olurlardı.21 Büyük ordular kuran Hun Türkleri o güne kadar görülmedik savaş taktikleri geliştirmişlerdir. Mete Han, üç yüz bin atlı ile çok süratli biçimde Çin sınırlarına girer ve Çin in merkezine kadar ilerler idi. Mete nin ordusu atların renklerine göre düzenlenmiş idi. Her yön farklı bir renk ile belirtilirdi. Savaş anında kim hangi vazifeyi yapacaksa o yöne doğru hızla ilerlerdi. O zamana kadar askeri alanda uygulanan böyle bir taktik görülmemiştir.

6 3. Mesleki Eğitim Sürü besleyen atlı göçebe ve savaşçı bir toplumda hayvan ürünlerinin (et, süt, deri, yün...) değerlendirilmesi, çeşitli araç gereç yapımı ile ilgili, usta çırak ilişkisi içinde bazı becerilerin gelişmesi doğaldır. Hunlar böylece kürk, halı, madenî eşya ve kılıç kuşağı plakaları veya teçhizat ve koşum takımı, bronz plâkalar, kopçaklar ve düğmeler ile temsil edilen son derece müşahhas bir sanata sahiptirler.32 Madenlerden altını, demiri başarı ile islemişlerdir. Eski Türklerde demir ve demircilik kutsaldı, onlar kılıç üzerine ant içerlerdi. Hunlar, el zanaatlarında da güzel eserler yapmışlardır ve bunlar step sanatı olarak adlandırılmaktadır.33 Çok kalabalık bir orduya sahip olan Hunların çok fazla silaha ve madeni eşyaya ihtiyacı olması kaçınılmazdır. Bunun için madenlerin toplumda geniş çapta işlenip, değerlendirilmesi gerekir. Bu sebeple, madencilik yalnızca aile içinde kalmayan bir uğraşı olmalıdır. Devletin mesleki eğitim ile ilgilenmiş olması muhtemeldir. 4. Çocuk Eğitimi Hunlarda ve eski Türklerde çocuk sahibi olmak çok arzulanırdı. Erkek ve kızlar arasında genellikle fark gözetilmez, hatta bazı kızlara daha fazla değer verilirdi. Çocuksuz ailenin itibarı düşüktü. Eski Türklere göre oğul babasına, kız anasına çekmeliydi. İyi oğlana ataç, iyi kıza da anaç denirdi. İnanışa göre ata oğlu ataç doğar yani oğul babasına benzerdi. Oğlanı yetiştirmek babanın, kızı yetiştirmek de ananın görevi idi. Eski Türkler in eğitim sisteminde törenin çok önemli bir yeri vardır. Bu töre gereğince, çocukların güçlü ve iyi bir asker olarak yetişmelerine çok önem verilirdi. Doğum ve ad verme günleri, törenlerle kutlanırdı. Çocuklar daha küçükken at niyetiyle koyunlara binerler, kuş ve fareleri okla vurmaya çalışırlar, ava götürülürlerdi. Onların biraz büyüyünce ata binmeleri de yine törenlerle kutlanır, o gün çocuğa ad teslim edilir, at yarışları yapılırdı. Erkek çocuğun yetişmesinde ve savaş sanatını öğrenmesinde babasının çok önemli öğretici ve eğitici görevi vardı. Kızlardan da

7 erkeklerle boy ölçüşen, düşmanları, vahşi hayvanları alt edenler çıkardı.40 Hunlar da ve genellikle öteki Türkler de Müslüman oldukları zamanlara kadar, çocuğa ad koymanın bile bir mücadele, kahramanlık ve güç gösterisi ile ilgisi vardı. Doğduğunda çocuğa verilen ad onun gerçek ve sürekli adı değildi. O, ilk gençlik yıllarında dikkati çeken bir başarı ile adını kendi kazanırdı. Bu, Dede Korkut Kitabı nda çok güzel bir örnek ile anlatılır. 5. Göktürklerde Eğitim Hun Devleti nin yıkılmasından sonra onun yerine kurulan Göktürk Devleti, Hunların mirasçısı ve devamıdır. Hunların siyasi ve coğrafi mirasını devralan Göktürkler, Hunların eğitim mirasını da devralmıştır. Hunlar döneminde eğitim anlayışının aynen Göktürkler döneminde de devam ettiğini söyleyebiliriz. Göktürkler dönemini eğitim tarihi açısından önemli kılan, onların 38 harften oluşan kendilerine özgü bir alfabelerinin olmasıdır. Aynı zamanda Orhun abidelerinin günümüze kadar yazılı bir kaynak olarak gelmesi Göktürkleri eğitim tarihi açısından farklı kılmaktadır. Göktürk yazıtları olarak da bilinen bu eserlerden, Göktürkler dönemindeki eğitim öğretim faaliyetleri hakkında bilgiler elde etmekteyiz. Göktürkler deki eğitim Hunlardakine kuskusuz çok benzemekteydi. Eğitim töre içinde ve töre kanalıyla veriliyor, benzer özellikleri taşıyordu. Çünkü Göktürkler in yasam biçimi de Hunlardan çok farklı değildi. Ancak Göktürkler in 38 harfli gelişmiş bir alfabe ile islenmiş bir dile sahip oluşları, yazılı eserler bırakmış olmaları, yazı ve dil konusunda örgün, planlı bir eğitim yapmış olduklarını düşündürüyor. Gerçekten ileri düzeyde bir dil ve yazı eğitimsiz var olabilir miydi? Orhun Yazıtları, yazılı Türk tarihinin en görkemli zirvelerinden, en parlak örneklerinden biridir. Ancak bu zirvenin uzun bir geçmişi olduğu veya olması gerektiği, hemen ilk akla gelenlerdendir. Göktürk yazısı ile yazılan bu anıtlar hem yazı hem de dil bakımından yüzyıllarca süren bir ön gelişmenin olduğunu açıkça gösteriyor. Bu nedenle, Göktürkler de sözlü töre bilgisi

8 yazı ile de genişlemiş ve yaygınlaşmıştır. Günümüz Avrupa uluslarının hemen hiç birinin milli dil ve yazısı bulunmadığı bir dönemde Göktürkler ileri bir dil ve yazı ile tas üzerine yazı yazarak, bize çok değerli belgeler bırakmışlardır. Aslında Göktürk hükümdarlarının, VI. yüzyılda Çin İmparatorluğu na Türkçe olarak mektuplar yazdığı biliniyor. Bunların ancak Çince çevirileri günümüze ulaşabilmiştir. Yenisey mezar tasları ise daha da eski tarihlere çıkar. Su halde, Türkçe nin ilk yazılı belgeleri Orhun Anıtlarından önce meydana getirilmiştir. Fakat kesin olarak tarihlendikleri, binlerce kelimeden oluştuğu ve konuları çok önemli olduğu için, Türkçe nin, tarihi bilinen en eski yazılı belgeleri, Orhun Anıtları kabul edilmektedir. Barthold bu yazıtların anlaşılmasında Thomsen ve Radloff un tercümelerinin çok kolaylık sağlayacağını ifade etmektedir. İçindeki değerli eşyalar, dolayısıyla pek çoğu tarihin çeşitli dönemlerinde yağmalanmış olan eski Türk kurganlarında (mezar), Göktürk yazısı ile donatılmış birçok eşyalar bulunmaktadır. Bu açıdan M.Ö. V. Veya IV. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen Kazakistanʹdaki Esik Kurgan ı bize iyi bir örnek vermektedir. Bu mezarda bulunan bir genç cesedinin üzerindeki altın kaplama zırh, kemer ve yine altınla süslenmiş eyer, kama, kamçı sapı, ok ve yaylar; o zamanki Türk uygarlığının yüksek seviyesini göstermektedir. Bu eşyaların içinde bulunan bir çanaktaki Göktürk harfleriyle yazılmış bir cümle, bize bu yazının ve yazılı dilin ne kadar eskiye gittiği konusunda bir fikir vermektedir.65 6. Orhun Anıtları ve Türk Eğitim Tarihi Açısından Önemi Tarihte Orhun Anıtları olarak bilinen bu belgeler 732 de dikilen Küleğin, 735 te dikilen Bilge Kağan ve yine o yıllarda dikilen Tonyukuk anıtlarıdır. Bu anıtlarda 6000 kadar kelime vardır. Orhun Anıtları ilk kez 29 Kasım 1893 te Danimarkalı bilgin Thomsen tarafından Tanrı, Türk ve Kültegin kelimelerinin çözülmesi ile eski bir Türk yadigârı olduğu dünyaya ilan edilmistir.52 Anıtlar On ki Hayvanlı Takvim e53 göre tarihlenmiştir. Kültegin Anıtında, onun Koyun yılının on yedisinde öldüğü

9 belirtilmiştir ki, bu tarih 27 Şubat 731 e rastlar. Onun anıtı ağabeyi Bilge Kağan tarafından 1 Ağustos 732 yılında dikilmiştir. 25 Kasım 734 te ölen Bilge Kağan adına da 735 yılında bir anıt dikilmistir. Orhun Anıtlarında, eğitimi ilgilendiren başlıca kısımlar şunlardır: Çin milletinin sözü tatlı, ağısı (islenmiş kuması) yumuşak imiş, tatlı sözü (yumuşak) hediyesi, ipek kumaşla, uzak halkı öylece yaklaştırırmış. Yakına konduktan sonra kötü bilgisini anda yayar imiş, iyi bilge kişiyi, iyi alp kişiyi yürütmez imiş. Bir kişi yanılsa, suyuna, halkına, akrabasına kadar yürütmezmiş. Tatlı sözüne, yumuşak hediyesine aldanıp, çok Türk halkı öldün. Türk halkı öleceksin. Beriye Çogay ormanına Tögültün ovasına konayım dersen, Türk milleti öleceksin Ötüken yerinde oturup, kervan, kafile gönderirsen, hiç sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebedî (bengü) il tutarak oturacaksın. Türk milleti, tok olacaksın, açsan, tokluk düşünmezsin. Bir doyarsan açlık düşünmezsin. Böyle olduğun için, beslemiş olan kağanının sözünü almadın Metinden anladığımıza göre Türk milletinin en büyük düşmanına çok net bir şekilde işaret edilmektedir. Burada bir saldırganlık yoktur, barış vardır. Milletin yurdunda oturması, birbiriyle iyi geçinmesi, yabancı tuzaklara düşmemesi ihtar edilmektedir.57 Bu kitabelere bakıldığı zaman devlet felsefesi, iskân, komsularla ilişkiler ve devleti yönetenlere itaat vb. konular net bir şekilde görülmektedir. Adeta bir anayasa niteliği taşımaktadır. Bu kitabeler, Türk halkının bu konularda bilgi edinmesinin amaçlandığı olup, bir ders kitabı özelliği taşırlar. Bu ifadelerden anladığımıza göre; bilgelik, alplık, iyi ve başarılı hükümdarların özellikleri olarak belirtilmiştir. Böyle hükümdarlar, halkının bağımsız ve güven içinde yasamasını sağlamak kadar devletinin nüfus ve ekonomik gücünü arttırmayı ve milletini mutlu etmeyi asıl görevleri bilmektedir. Bilgisiz, yani iyi bir yönetim bilgisine sahip olmayan, toplumun gerçek çıkarlarının nerede bulunduğunu ve bunun nasıl sağlanacağını bilmeyen hükümdarlar ise toplumsal çözülmeye ve bağımsızlığın kaybedilmesine neden olurlar. Bu hükümdarlar zamanında, dış düşmanlar da propaganda yolu ile ülkeyi içerden kolaylıkla çökertip ele geçirirler.

10 7. Uygurlarda Eğitim Göktürk devletini yıkan Uygur Karluk Kırgız konfederasyonu dağılıp, Ötüken havzasına Uygurlar hâkim olduktan sonra 745 844 yılları arasında bölgede Uygur Kağanlığını kurmuşlardır. İç siyasi çekişmeler, Çin in izlediği bölücü politika, Maniheizm dininin olumsuz etkileri ve doğal afetler sonunda, Uygurlar 840 ta bağımsızlıklarını kaybettiler. Uygurların hayat biçimleri Göktürkler den başlıca iki biçimde farklıdır. Kentlerde yerleşik hayat, önem kazanmıştır. Uygurlar öteki kültürlere geniş ölçüde açılmışlar, eski dini inanışlarını bırakıp, Manihaizm i benimsemişlerdir. Et ve süt yenilmesine izin vermeyen sadece sebze yenilmesini isteyen bu din onları pasifleştirmiştir. Yerleşik hayat ve din değişikliği nedeniyle Uygurlar, Türk eğitim tarihine kendi damgalarını vurmuşlardır. Mani dini, 762ʹde Böğü Kağan tarafından resmî devlet dini kabul edilince, Arami Süryani alfabeleri karışımı Mani yazısı da Türkçe eserlerin basıldığı bir yazı haline geldi. Maniheist rahipler de, Budist rahipler gibi, kendi dinlerini anlatan eserleri Türkçe ye çevirmeye ve propaganda yapmaya başladılar. 768 yılından itibaren Uygur Kağanı, Çin İmparatoru ndan Çin de Mani dininin vaazı için bir kararname çıkartmayı basarmıştır. Uygur vatandaşları için Hu pei nin King Ceu sunda, Kiang sunun Yang ceu sunda, Çö köang ın Sao hing inde ve Kiang sinin Nan Çangında Mani tapınakları inşa edilmiştir. Uygurlar İran dan veya dış İran dan Mani dinini aldıkları gibi aynı bölgeden özellikle Maveraünnehir den Soydaki alfabesini de almışlardır. Bundan özel bir Uygur alfabesi geliştirmişlerdir. Bu yazı ile kütüphaneler dolduran edebiyat, sanat ve din konularında kitaplar yazdılar. Onların basın tekniğini bulduklarını gösteren deliller vardır. Baskı yolu ile kitapları çoğalttılar. Okuryazarlık arttı, toplumun bilgi düzeyi yükseldi. Yerleşik hayat nedeniyle planlı ve örgün eğitimin de var olması gerekir. Bilginin yazı ve yerleşik hayat kanalıyla genişlemesiyle sözlü töre bilgisi çok asıldı. Bilginin önemine ilişkin geleneksel değerler de gelişerek sürdü gitti. Uygurlar, bilgi ve kültür düzeyleri yükseldiği için yüzyıllarca çeşitli Türk ve yabancı devletlerin

11 saraylarında kâtiplik, bürokratlık, danışmanlık, tercümanlık, öğretmenlik ve kültür elçiliği yapmışlardır. Uygurlardan kalan kitabeler Göktürk kağanlığının bir devamı niteliğinde olan Uygur kağanlığı döneminde de Göktürk kitabesi ile yazılmış kitabeler günümüze kalmıştır. Bunlar içinde en önemlileri Sine Usu ve Karabalasagun kitabeleridir. a) Sine Usu Kitabesi: Büyük Uygur kağanı Bilge Bayun çur (Moyunçur)(746 759) adına dikilen bu kitabede Bayunçurun babası ve Uygur kağanlığının kurucusu Kutluk Bilge Kül Kağan dan bahsedilir (Ö.746). Bu kitabe Kuzey Moğolistan da Selenga havzasında Sine Usu gölü kenarında Finli Ramstedt tarafından 1909 yılında bulunmuştur. b) Karabalsagun Kitabesi: Uygurlar ın kurulusundan, zaferlerinden ve Mani dininden de detaylı olarak bahseder. Bu yazıt, Türkçe, Çince ve Soğdca olarak yazılmıştır. Bütün dillerdeki metinler ne yazık ki şimdiye kadar sağlıklı bir şekilde Türkçe ye kazandırılamamıştır. Sanskritçe den Uygurca ya çevrilen pek çok metin vardır. Ayrıca Budizm in ziyana uğrayan bazı bölümleri Uygurca metinlerde bulunmuştur. Tüm bunlardan Uygurların çok yüksek bir medeniyete ulaştıklarını anlıyoruz. Maniheizm ve Budizm gibi dini vesikalar yanında hukuk vesikaları da 1890 yılında tesadüf eseri ortaya çıkmıştır. Bu vesikalarda şahısların kendi arasındaki ilişkilerle ilgili olanlar da vardır. Vasiyetnameler, köle satışları, çocuğun evlatlığa verilmesi, arazi satışları, hayvan kiralama belgeleri vb. Uygurların eğitime katkıları şöyle özetlenebilir: Kütüphaneler dolusu kitap yazmışlar, büyük bir bilgi birikimi meydana getirmişlerdir. Sözlü töre bilgisi çok aşılmış, bilgilerin sınırları genişlemiştir. Uygurlarda büyük bir bilim sevgisi vardır. Onlar ayrıca, kâtip, bürokrat, danışman, tercüman yetiştirerek, çeşitli devletlerde bu tür görevleri üstlenmişlerdir. Bir Uygur atasözü şöyledir: Çocuğunu öğretmene ver, ondan alıp saraya ver. Burada çocuğun önce iyi bir öğrenim görmesi gerektiği, iyi yetişen çocuğun da

12 sarayda, yani devletin üst düzey yönetim işlerinde bile görev alabileceği anlatılmaktadır. Başka deyişle, eğitimin hem kişinin sosyal statüsünü yükseltmedeki rolü, hem de bu yükselmenin en ileri hedefinin ne olması gerektiği vurgulanmaktadır. Çin ve Uygur tarihini inceleyen bazı Batılı bilim adamları, Uygurların matbaa tekniği ile kitap bastıklarını ileri sürerler. Onlara göre, Uygurların bilim sevgisi, töğıt yapmayı bilmeleri ve pek az harfli bir alfabe kullanmaları, matbaayı bulmalarına yol açmıştır. Bu bilim adamları, binlerce sayıdaki harfleri nedeniyle Çinlilerin matbaayı daha önce bulmalarının mümkün olamayacağını Çinlilerin basım tekniğini Uygurlardan aldıklarını belirtirler. Kaynakça Akyüz, Yahya. Türk eğitim tarihi. Ankara: Pegem Akademi Yayınları (2008). Binbaşıoğlu, Cavit. Türkiye de eğitim bilimleri tarihi. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları 2795 (1995). Güven, İsmail. Türk eğitim tarihi. Naturel yayıncılık, 2010. Özkan, Selim Hilmi. Türk eğitim tarihi ders notları. İstanbul, 2014. Sağlam, Mustafa. Türk eğitim tarihi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayını, 2007.