2016 TEMMUZ AĞUSTOS - SEKTÖREL KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN Bilişim teknolojilerinin ucuzlaması ve yaygınlaşması bilgi akışını hızlandırdı. Bunun sonucunda da yoğun bilgi birikiminin yaşandığı bir süreç başladı. Bu dönemde bilgi çeşitliliği ve zenginliği hayatın her alanına yayıldı. Bu bilgi zenginliği ile bilgi toplumu haline gelen ülkeler artık, büyümenin sürekliliği için en önemli kaynakları olan beşeri sermayenin yani insanın niteliğinin iyileştirilmesine son derece önem veriyorlar. Bunun nedeni günümüzde beşeri sermayenin, hızla değişen ve küreselleşen dünyanın en önemli üretim faktörü haline gelmesi. İnsanın niteliğinin iyileştirilmesinde belki de en önemli unsur iyi bir eğitim. Eğitim ayrıca bilgi toplumu haline gelmiş ülkeler için bilimsel bilginin temel kaynağı olması nedeniyle de son derece önemli. Nitelikli insan gücü yetiştirilmesinin ekonomik kalkınmaya büyük katkılarda bulunduğu bir gerçek. Bir başka ifadeyle eğitim ve iktisadi kalkınma arasında güçlü bir ilişki olduğu açıkça görülüyor. Çünkü ekonomi artık, fiziksel sermaye yatırımlarına ihtiyaç duyduğu kadar beşeri sermaye yatırımlarına da ihtiyaç duyuyor. Bunun yanında Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için eğitim, hızla gelişen bilim ve teknolojinin getirdikleri yeniliklere uyum sağlamak için de kritik öneme sahip. Teknolojik ilerlemeleri ve yenilikleri güncel olarak takip edebilecek, bu yenilikleri kullanabilecek bilgi ve beceriyi edinmiş işgücüne sahip olunması ve bu sayede yeni teknoloji üretimini arttırarak yüksek katma değerli ürünlerin üretilebilmesi doğru eğitim politikaları ile mümkün. Eğitim politikalarının doğru olmasının yanında bu eğitim politikaları sonucunda edinilen bilginin verimli bir şekilde değerlendirilmesi ve öğrencinin başarısı da ekonomik kalkınma için son derece önemli. Bunun nedeni öğrenci başarısının, beşeri sermayenin kalitesini ortaya koyan önemli bir gösterge olması. Öğrenci Başarısını Etkileyen Unsurlar: Çeşitli araştırmalar, birçok değişkenin öğrencinin başarısını etkilediğini ortaya koyuyor. Örneğin iyi düzenlenmiş bir eğitim ortamı son derece önemli. Öğrencinin ev ve okuldaki eğitim olanakları, ailenin sosyoekonomik düzeyi, çevresel faktörler eğitim ortamları arasında sayılıyor. Yapılan araştırmalarda, öğrenci başarısını etkileyen faktörler arasında, sosyoekonomik statü olarak bilinen anne-babanın eğitim düzeyi, mesleği ve ailenin gelir düzeyi ile birlikte cinsiyet, sınıftaki öğrenci sayısı, kardeş sayısı ve öğrenci devamsızlığının başarı üzerindeki etkileri de birçok çalışmada ele alınmış. 18 Melisa KORKMAZ
2014-2015 öğretim yılı Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Ortak Sınavlarında Ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin başarı düzeyleri çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmiş. Araştırmada 2014-2015 eğitim öğretim yılı temel eğitimden orta öğretime geçiş ortak sınavına giren ve ulaşılabilir olan 1.094.417 öğrenci verisi kullanılmış. Çalışmada aynı öğrencilere ait 2014-2015 eğitim öğretim yılı I. ve II. dönem ortak sınav puanlarının ortalaması alınarak ortak sınav ortalama puanı hesaplanarak değerlendirilmiş. Anne-babanın öğrenim durumunun ortak sınav ortalama puanlarına olan etkisi raporda incelenen unsurlardan. Tablo 1: Anne-babanın öğrenim durumu Öğrenim durumu Anne Baba Okuma yazma bilmiyor 7,9 1,3 İlkokul 48,5 40,4 Ortaokul 5,7 9,2 İlköğretim (8 yıl) 6,7 6,8 Lise 12,4 18,7 Ön lisans 1,4 3,0 Lisans 3,6 6,7 Yüksek lisans 0,3 0,6 Doktora 0,1 0,2 Tablo 1 e göre ortak sınava katılan çocukların büyük bir çoğunluğunun anne ve babaları ilkokul mezunu. Anne ve babanın öğrenim düzeyleri dikkate alındığında oranı en fazla olan öğrenim düzeylerine göre öğrencilerin ortak sınav ortalamalarını gösteren tablolar aşağıda yer alıyor. Tablo 2: Annenin öğrenim düzeyine göre ortak sınav ortalamaları Öğrenim durumu Türkçe Mat. Fen ve İnk. Tar. Din ve İng. Tek. Ahl. Oku/yaz. bilmiyor 52,66 32,09 45,10 48,69 70,81 37,25 İlkokul 63,51 38,90 53,86 57,61 79,14 43,64 Ortaokul 70,26 44,29 59,72 64,02 84,07 49,73 Lise 77,96 54,52 69,15 72,85 89,20 60,36 Lisans 88,56 74,93 85,00 86,34 95,05 81,63 19
Tablo 3: Babanın öğrenim düzeyine göre ortak sınav ortalamaları Öğrenim durumu Türkçe Mat. Fen ve İnk. Tar. Din ve İng. Tek. Ahl. Oku/yaz. bilmiyor 50,01 30,71 42,61 46,12 67,80 35,81 İlkokul 59,97 36,04 50,57 54,26 76,27 41,09 Ortaokul 66,54 40,63 56,07 60,32 81,49 46,04 Lise 73,62 78,80 64,23 68,13 86,76 54,03 Lisans 85,82 69,54 80,89 82,85 94,01 74,34 Anne ve babanın öğrenim düzeyine göre öğrencinin ortak sınav başarısını gösteren Tablo 2 ve Tablo 3 değerlendirildiğinde; anne ve babanın eğitimi arttıkça öğrencinin başarı düzeyinin de arttığı görülüyor. Raporda incelenen bir diğer unsur da sınava katılan öğrencilerin kardeş sayılarının başarıları üzerine etkisi. Sınava giren öğrencilerin ortak sınav ortalama puanları kardeş sayısı tek çocuk, 1-2 kardeş, 3-4 kardeş ve 5 ve üstü olmak üzere dört düzeyde incelenmiş. Rapora göre; sınava giren öğrencilerin %11,4 ü tek çocuk iken, % 62,8 lik büyük bir kısmının 1 ya da 2 kardeş olduğu görülüyor. 3-4 kardeş olan öğrenciler, grubun %16,6 sını oluştururken 5 ve üstünde kardeşi olan öğrenci oranı ise %9,2. Tablo 4: Kardeş Sayısına Göre Ortak Sınav Ortalamaları Ders Tek çocuk 1-2 kardeş 3-4 kardeş 5 ve üstü Türkçe 73,36 68,35 59,69 54,22 Matematik 49,61 44,58 36,81 33,33 Fen ve Tek. 64,31 59,18 50,95 46,67 İnk. Tar. 68,31 62,71 54,52 50,18 Din ve Ahlak 85,43 82,38 76,38 72,44 İngilizce 56,73 49,36 41,71 38,77 Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi kardeşi olmayan tek çocuk grubunda yer alan öğrencilerin ortak sınav ortalama puanları da diğer gruplarda yer alan öğrencilerin puanlarından yüksek. Genel olarak değerlendirildiğinde ise tüm derslerde kardeş sayısı arttıkça ortak sınav ortalama puanları düşüyor. Bir diğer ifade ile kardeş sayısı arttıkça öğrencilerin derslerindeki başarı düzeyleri düşüyor. Yani kalabalık aileler çocukların okuldaki başarılarını olumsuz yönde etkiliyor. Rapora göre sınava katılan 1 milyon 94 bin öğrencinin %2,8 inin aile gelir durumu Çok kötü, %22,4 ünün Düşük, %40,1 i Orta, %23 ü İyi ve %1,7 sinin ise Çok iyi olarak belirtilmiş. 20
Tablo 5: Aile Gelir Düzeyi Durumuna Göre Ortak Sınav Ortalamaları Ders Çok kötü Düşük Orta İyi Çok iyi Türkçe 54,45 58,97 66,70 73,70 75,45 Matematik 32,48 35,51 42,33 51,31 54,92 Fen ve Tek. 45,70 49,79 57,27 65,48 68,21 İnk. Tar. 49,30 53,43 61,05 68,83 71,07 Din ve Ahlak 71,38 75,46 81,41 86,31 87,15 İngilizce 37,45 40,52 47,42 56,41 60,30 Yukarıdaki tabloda öğrencilerin aldıkları notlar ailelerinin gelir durumu ile karşılaştırılmış. Tablodan da görüldüğü gibi tüm dersler incelendiğinde aile gelir düzeyi arttıkça ders notlarının da arttığı görülüyor. Tablodan anlaşılan bir diğer sonuç da aile gelir durumu Çok kötü ve Düşük olan yaklaşık %25 lik kesim ile aile gelir durumu İyi ve Çok iyi olan yaklaşık %25 lik kesimin sınav notlarının belirgin bir şekilde farklı olması. Ailenin gelir seviyesi arttıkça çocuğun sınav başarısının da arttığı net bir şekilde görülüyor. Bunun nedeni gelir seviyesi yüksek olan ailenin çocuklarının eğitimi için daha fazla kaynak ayırabilmesi. Aşağıdaki tabloda 2013, 2014 ve 2015 yılları için gelire göre sıralı % 20 lik gruplarda tüketim harcamaları içinde eğitim hizmetlerine yapılan harcamaların payları yer alıyor. Tablo 6: Gelire Göre Sıralı %20 lik Gruplarda Tüketim Harcamaları İçinde Eğitim Hizmetlerinin Payları Yıl 1 inci %20 2 nci %20 3 üncü %20 4 üncü %20 5 inci %20 2013 0,7 1,1 1,4 1,8 4,0 2014 0,6 1,0 1,4 1,8 4,2 2015 0,4 0,7 1,1 1,6 3,9 Kaynak: TÜİK Tablo 7: Gelire Göre Sıralı %20 lik Grupların Eğitim Hizmetleri Harcamaları İçindeki Payları Yıl 1 inci %20 2 nci %20 3 üncü %20 4 üncü %20 5 inci %20 2013 2,5 6,2 10,8 17,1 63,5 2014 2,2 5,6 10,6 16,9 64,7 2015 1,6 4,3 8,6 16,6 68,9 Kaynak: TÜİK Tablolardan da anlaşıldığı gibi düşük gelirli ailelerin eğitim harcamasına ayırdıkları pay, yüksek gelirli ailelerin ayırdıkları paydan çok daha düşük. Bir başka ifade ile gelir düzeyi yüksek olan aileler çocuklarının eğitimi için gelirlerinden daha yüksek oranda pay ayırabiliyorlar. Daha iyi eğitim olanaklarına sahip olan çocuklar da aldıkları iyi eğitim sonucunda ülkenin beşeri sermayesinin kalitesine olumlu katkı yapıyorlar. 21
Sonuç olarak, hızla değişen ve küreselleşen dünyanın en önemli üretim faktörü haline gelen beşeri sermayenin, yani insanın niteliğinin iyileştirilmesinde belki de en önemli unsur iyi bir eğitim. Ancak iyi bir eğitim ile yeni teknoloji üretimini arttırarak yüksek katma değerli ürünleri üretebiliriz. Ülkenin kalkınmasında önemli rol oynayan beşeri sermayenin kalitesini arttırmak için de eğitim kalitesinin üst seviyelerde olması büyük önem arz ediyor. KAYNAKLAR Palaz, Şenergin ve Öksüzler, Eğitim Düzeyi Farklılıkların Gelir Dağılımına Etkisi: Türkiye Örneği, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi (8:2) 2013 Doç. Dr. L. Işıl Ünal, Eğitim ve Gelir İlişkisi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt:25, Sayı:1, 1992 Cemil Çiftçi, Sinem Güler Kangallı, Eğitim ve Gelir, Ege Akademik Bakış, Cilt:15, Sayı:1, 2015 Umut Taş, Füsun Yenilmez, Türkiye de Eğitimin Kalkınma Üzerindeki Rolü ve Eğitim Yatırımlarının Geri Dönüş Oranı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9(1) Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınav Başarısının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, 2015 www.tuik.gov.tr İsmet Berkan, Yoksulluk ve Eğitimsizlik Döngüsü, Hürriyet Gazetesi haberi, http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ismet-berkan_386/yoksulluk-ve-egitimsizlikdongusu_40120547 (erişim tarihi: 24.06.2016) 22