KURUÇAY HÖYÜeÜ'NDE GÜN ışıeina ÇIK4RILAN BİR TREPANASYON OLGUSU

Benzer belgeler
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2014, 5(2), DOI: /sbeder _

Anadolu da, Canl da Yap lan lk Trepanasyon Örne i: Afl kl Höyük nsan

KARAGÜNDÜZ POPULASYONUNDA DİSKRİMİNANT ANALİZİYLE KAFATASINDAN CİNSİYET TAYİNİ

HAVUZDERE ORTAÇAĞ İSKELETLERİNİN PALEOANTROPOLOJİK ANALİZİ

Erken bizans döneminde kafa travması izleri

İnsan İskeletlerinde Foramen Magnum'dan Cinsiyet Tayini. Sex Determinatination From Foramen Magnum In Human Skeleton

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

IX. BÖLÜM YONTMA KALEMİ, KAMA. Yontma kaleminin dip kısmı hafif bir bombeye sahip olmakla birlikte enine kesilmiş haldedir

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

ÖZGEÇMİŞ. :Antropoloji Bölümü-Bağbaşı Kampüsü Telefon : Mail.

çayönü'nde Kafatası Delgi Operasyonu

Yaralanmalar. Bölüm 5

V. BÖLÜM DELİKLİ İĞNELER. Çıplak gözle bu hammaddeler arasında ayrım yapmak mümkün değildir. Pek çok

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl

5- YARALANMALARDA İLKYARDIM

ESKİ ANADOLU İNSANLARININ SAĞLIK SORUNLARI

Hakan Mutlu, B.A., M.Sc.

Orta Anadolu da Son Yıllarda Yaşamış İnsan Femurlarının Antropometrik Analizi ve Kalkolitik Çağda Yaşayanların Femurları İle Karşılaştırılması

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI. Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı


ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Prehistorik Dönem Yapı Kültürü

Taner ZİYLAN, Nurullah YÜCEL, Khalil MURSHİD, İ. İlknur UYSAL. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı

Beyin ve Sinir Cerrahisi. (Nöroşirürji)

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM*

ÖZGEÇMİŞ. ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ DOKTOR Gizem KARTAL ARKEOLOJİ TARİH ÖNCESİ ARKEOLOJİSİ.

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

OSMANLı KAFATASLARı FRONTALLERİNİN EGİMİNDEKİ CİNSİYET FARKLıLıKLARı VE METOpİzMLE İLİşKİsİ

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

İLK YARDIMIN TEMEL UYGULAMALARI...1

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi. Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı

Yara denince genel olarak fiziksel veya kimyasal bir etkenin vücutta oluşturduğu her türlü hasar anlaşılır

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi. Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

BOYUN VE BEL FITIKLARI

İsmail DİNÇARSLAN. Antropoloji Bölümü Telefon: /1732 Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 06100, Ankara

ASSOS ANTİK DÖNEM TOPLULUĞUNDA DİŞ ÇÜRÜKLERİ *

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

Yaralanmalarda Ve Göze, Kulağa, Buruna Yabancı Cisim Kaçmalarında İlk Yardım

ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ, BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI TARİHÇESİ

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

ACİL HEMŞİRELER DERNEĞİ

ÖZGEÇMİŞ Kasım, 2017

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

KİTAP İNCELEMESİ: ADLİ OSTEOLOJİ BOOK REVIEW: ADLİ OSTEOLOJİ (FORENSIC OSTEOLOGY)

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU

Antik Adramytteion Topluluğunda Diş Boyutları ve Eski Anadolu Topluluklarıyla Karşılaştırılması

GÜMÜŞLÜK (MİLAS) İSKELETLERİ VE ANADOLU KLASİK-HELENİSTİK DÖNEM TOPLUMLARININ SAĞLIK PROFİLİ

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Negatif Geri Beslemeli Kontrol

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

Boyun Ağrıları Bulgu ve Belirtiler:

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

AKSİYAL İSKELET SİSTEMİ (STERNUM, COSTAE VE CRANİUM) Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001.

Golf VII Onarım Metodolojisi Yüksek Hıza bağlı Darbe testi onayı. Andy Walker Onarım Sektörü Teknik Müdürü

Alman Çoban Köpeği (Alman Kurdu) Irk Standartları AlmanKurtlari.com. SempatiVeteriner tarafından yazıldı.

UYGARLIKLAR TARİHİ-I AYDAN DEMİRKUŞ. 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır.

ACİL SERVİS TRİYAJ TALİMATI

Kesici delici alet yaralanmaları izlenmelidir.

Şekil 70.Tırnak çatlağı çeşitleri

Omurga-Omurilik Cerrahisi

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Editörler. Doç.Dr.Hicran Yıldız & Dr.Emine Çatal İLK YARDIM

ZEYTİNLİADA (ERDEK-BALIKESİR) TOPLULUĞUNDAN ERKEN BİZANS DÖNEMİ NE AİT BİR SİFİLİS (FRENGİ) ÖRNEĞİ

TARİH 1.

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU

MİGRENE KARŞI BAŞ BANTI

BAĞLI POLİGON BAĞLI POLİGON

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

AĞIZ AÇACAĞI TEKNİK ŞARTNAMESİ

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Konferans. Panelist. Konferans. Konferans. Konferans. Panelist. Panelist. Konferans. Panelist. Panelist. Konferans. Panelist. Konferans.

XI. BÖLÜM KEMİK ALET YAPIMINDA KULLANILAN ALETLER. buluntu durumlarından anlaşılabilmektedir. Bu aletlerin neler olduğu ve genel kullanım

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2015, 6(1), DOI: /sbeder _

Köşk Höyük Ortaçağ topluluğunda bebek ve çocuk ölümlülüğü

C-Ç E-F G-Ğ 248 İLKYARDIM

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ

Transkript:

KURUÇAY HÖYÜeÜ'NDE GÜN ışıeina ÇIK4RILAN BİR TREPANASYON OLGUSU Erksin GÜLEÇ*, Can PELİ}/* ÖZET: Tarihteki belki de ilk cerrahi girişimlerden biri olarak tammlanabilecek olan trepanasyon işlemi kısaca kafatasım oluşturan kemik dokunun bir kısmının çıkanlmasıdır. Trepanasyon işlemine ilişkin ilk bilgiler Heredot (M.Ö. 484-424) ve Hipokrat (M.Ö. 460-377) tarafından kaleme alınmış olmasım karşın bu işlemin N eolitik döneme kadar uzandığı bilinmektedir. Tarih boyunca çeşitli amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilmiş olan trepanasyon işlemine Anadolu'da da sıklıkla rastlanınaktadır. Bu çalışmada Kuruçay Höyüğü'nde bulunan bir ınsan kafatasındaki trepanasyon olgulan incelenmiştir. SUMMARY: Trephination is probably one of the flrst surgical proeedures in ancient history. The operation involves the removal of part of the skull without damaging underlying meninges and' brain. Though the flrst knowledges about this fascinating operation had been found in Heredot's (484-424 B.C.) and Hipoerates' (460-377 B.C.) notes it is belleved that this operation had been first done in Neolithic period. in Anatolla several skulls with trephination marks on them had been found in excavations. in this paper trephination holes on a human skull that was found in Kuruçay Höyük had been studied. GENEL BİLGİLER Trepenasyon, beyne ve beyni çevreleyen zarlardan (meninks) en dışta konumlanınış olan durameter ve kan damarlarına zarar vermeksizin kafa- * Prof.Dr. Erksin Güleç, Fizik ve Paleoantropoloji Bölümü Öğretim Üyesi ** Dr. Can Pelin, Fizik ve Paleoantropoloji Bölümü Doktora Öğrencisi ve Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi Anatomi Bölümü Öğretim Üyesi '..

344 ERKsiN GüLEÇ, CAN PELiN, ' tasım oluşturan kemik yapıriın bir kısmının çıkarılmasıdır ve olasılıkla kafaya uygulanari ilk cerrahi girişim örneklerinden biridir (9,15, 16), Trepanasyona ilişkin ilk yazılı bilgiler Heredot (M,d, 484-424) ve Hipokrat (M.Ö. 460-377) tarafındankalerne alınmıştır (16). Bununla birlikte trepanasyon işleminin Neolitik döneme kadar uzandığı bilinmektedir. İsrail'de Mount Carmel mağarasında bulunan, Mezolitik döneme ait olduğu düşünülen bir kafatasında yer alan trepanasyon deliği de bu yaklaşımı desteklemektedir (12). Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güney Amerika, Pasifik Adaları, Balkanlar ve Türkiye'de hemen hemen tüm.çağlara ait örneklere rastlanmıştır. ' Trepanasyon işlemi sırasında cerrah ya tabula eksterna ve hemen altında yer alan diploe'yu çıkartır, durameter ile arasındaki sıkı komşuluk ilişkisinden dolayı herhangi bir tehlikenin ortaya çıkabileceğini göz önünde bulundurarak tabula internaya dokunmaz ya da tabula eksterna, diploe ve tabula interna olmak üzere her üç katmam da çıkartır. Trepanasyonun yalnız sağaltım amacıyla değil büyüsel tedavi ya da tılsım çıkarma gibi a- maçlarla da gerçekleştirildiği bilinmektedir (9). Bunlann yanı sıra ölmüş insanlara ait kafatasıarı üzerinde acemi cerrahiarın deneyim kazanması amacıyla da trepanasyonlar gerçekleştirilmiştir (3). Trepanasyonun tedavi amacıyla yapıldığı durumlarda herhangi bir travma sonucu kafatasında i meydana gelen kırık olgularında kırık kemik parçalarının 'temizlenmesi.ya da kemik doku üzerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişmiş olan inflamatuar yaraların temizlemnesi amacı güdülmüştür, Bu amaçla gerçekleştirilen trepanasyon olgularının yanı sıra baş ağrısı, vertigo (baş dönmesi), koma deliryum, konvülsüyon, epilepsi, şizofreni, paranoya gibi davramş bozukluklarına neden olan akıl hastalıklarında bu hastalığa neden olduğu düşünülen kötü ruhların çıkarılması amacıyla da trepanasyona başvurulmaktaydı. Ayrıca başarılı trepanasyon geçirmiş ölülerin kafataslarınd'an alınan kemiklerin şans getireceğine inanılarak bu kemik parçaları muska olarak kullanılırdı (7,15). / Trepanasyon olgularının gerçekleştirilmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktaydı. Şimdiye kadar yapılmış olan çalışmalardan da anlaşıldığı' gibi en sık uygulanan yöntem keskin bir alet kullanılarak kemiğin istenilen derinliğe erişilene değin kazııunasıydı (kazıma yöntemi). Bu yöntemde duramater'e zarar gelmesi olasılığı oldukça azdı. Bir diğer yöntemde ise

KURUÇAY HÖYÜGÜ'NDE GüN IŞIGINA Ç;IKARILAN 345 BİR TREPANASYON OLGUSU i kafatası üzerinde bir daire oluşturacak şekilde yan yana delikler açılıyor ve daha sonra bu delikler arasında kalan kemik kısımlar kınlarak ya da kesilerek parça çıkanlıyordu (delme-kesme yöntemi). Bu yöntemde duramater ya da beyin dokusunun kendisine bir zarar gelme olasılığı oldukça fazlaydı. Bu yöntemle yapılmış olan trepanasyon olgulannda iyileşme bulgularına rastlma olasılığının az olması da bu yaklaşımı desteklemektedir. Kafatası üzerine direkt kesiler yapılarak geometrik biçimli kemik parçalannın çıkanlması şeklinde gerçekleştirilen yönteme ise sıklıkla rastlanmamaktadır (düz kesiklerle kafa delme yöntemi). Son olarak oluk açarak delme yönteminden bahsedilebilir. Bu yöntemde keskin bir alet kullanılarak kafa üzerinde yuvarlak bir delik oluşturacak şekilde bir dizi oluk açılmaktaydı (2, 7, 9, 14). Çok yaygın olan bu yöntem Kenya'da günümüzde de kullanılmaktadır (9). Kafatasında saptanan deliklerin tek nedeni cerrahi girişim olmayabilir. Trepanasyon olarak kabul edilmiş olan olgulardan çoğunun aslında parietal kemiklerdeki bilateral konjenital açıklıklar olduğu ileri sürülmüştür. Dysraphism gibi diğer konjenital bozukluklar, aynca inflamasyon ya da neoplazmalar gibi başka patolojik olgular da kafa kemiklerinde bazı deliklerin meydana gelmesine neden olabilir (3). Tüm bunlann yanı sıra bir kılıç ya da balta darbesi de kafatasından bazı kemik parçalannın kaybolmasına neden olabilir. ANADOLU'DA ELE GEÇEN TREPANASYON OLGULARı Anadolu' daki en eski trepanasyon örneği Aşıkh Höyük'ün Neolitik dönemine aittir (12)(Tablo 1). Kronolojik olarak sıralandığında ikinci örnek Kuruçay Höyük'ten bulunmuştur. Deniz ve Şentuna tarafından teşhis edilen bu olgu çalışma materyalimizi oluşturmaktadır (4). Erken Bronz dönemine tarihlendirilen trepanasyonlann ilk örneği aynı zamanda. Anadolu'da saptanmış ilk bulgudur ve 1958 yılında Prof. Dr. Muzaffer Şenyürek tarafından Kültepe'de Asur Ticaret Kolonilerine ait bir kafatasında saptanmıştırt 14). Kesme tekniği ile yapılmış olan bu trepanasyon girişiminden sonra kişinin bir. süre yaşadığı ileri sürülmektedir. Aynı dönemin diğer örnekleri ise Samsun İkiztepe' de gerçekleştirilen kazılar sonucu. ele geçirilen kafatasıarında gözlenmiştir (1). Bu kazıda Bronz Çağına tarihlendirilen biri juvenil diğeri erişkin bireye ait iki kafatası incelenmiş; her ikisinde de sağ parietal kemikte dikdörtgen. şeklinde açılmış

346 ERKSİN GÜLEÇ, CAN PELİN trepanasyon delikleri gözlemniştir. Erken Bronz trepanasyonlannı, Urartu dönemine tarihlendirilenler izlemektedir ve Güleç tarafından Van Dilkaya Höyüğünde yapılan çalışmalar sırasında bulunan iki kafatasında teşhis edilmiştir (6,7). Bu örneklerde trepanasyon işleminin gerçekleştirilmesi için delme-kesme yönteminin kullanılmış olduğu düşünülmektedir ve Anadolu'da bu teknikle yapılmış başka bir örnek henüz bulunmamıştır (8). \ Anadolu kökenli diğer trepanasyon örnekleri arasında Gordion Roma dönemine ait iki buluntu yer almaktadır (8). Her ikisi de farklı zamanlarda Güleç tarafından ortaya konulmuştur. Olgulardan birinde herhangi bir iyileşme izi gözlenmemesine karşın diğerinde deliğin kapanma izleri gözlenmektedir. Geç Bizans Dönemine ait 4 trepanasyon Özbek tarafından İznik'te Roma açık hava tiyatrosu içindeki toplu gömü alanında farklı zamanlarda bulunmuştur ve hepsi de erkeklere uygulanmıştır (lo, 11, 12, 13). Dilkaya'da Ortaçağa tarihlendirilen bulunan diğer bir trepanasyon Gü1eç tarafından incelemniştir (8). Ayrıca Geç Osmanlı Dönemi'ne tarihlendirilen bir kadın ve bir erkek bireye ait iki kafatasında da trepanasyon deliklerine rastlanmıştır. Her iki delikte de iyileşme belirtilerinin bulunduğu ileri sürülmektedir (8). Tablo 1: Anadolu'da Günümüze Değin Saptanmış Trepanasyon Olguları Buluntu Yeri Dönem Araştırıcı Aşıldı Höyük Neolitik (MÖ 9000-5500) Özbek Kuruçay E. Kalkolitik (MÖ 5500-3200 Deniz ve Şentuna" İkiztepe E. Bronz (MÖ 3200-1800) Wittwer ve Backofen İkiztepe E. Bronz (MÖ 3200-1800) Wittwer ve Backofen Kültepe E. Bronz (MÖ 3200-1800) Şenyürek Dilkaya Urartu (MÖ 900-580) Güleç Dilkaya Urartu (MÖ 900-580) Güleç Gordion Roma (MÖ 30-MS 395) Güleç** Gordion Roma (MÖ 30-MS 395) Güleç** İznik Geç Bizans (MS 330-1453) Özbek İznik Geç Bizans (MS 330-1453) Özbek İznik Geç Bizans (MS 330-1453) Özbek İznik Geç Bizans (MS 330-1453) Özbek*** Dilkaya Orta Çağ (MS 395-1453) Güleç Osmanlı Geç Osmanlı (MS 1299-1923) Güleç** Osmanlı Geç Osmanlı (MS 1299-1923) Güleç** Bu çalışmada incelenen trepanasyon olgusu. ** Yayınlanacak Özbek, sözlü görüşme

KURUÇAY HÖYüGü'NDE GÜN IŞIGINA ÇIKA.RILAN 347. BİR TREPANASYON OLGUSU OLGUSUNUMU Bu çalışmada yukarıda belirtildiği gibi Deniz ve Şentuna(4) tarafından Kuruçay Höyüğü'nde sadece varlığı bildirilen ancak incelemeye almmamış bulunan orta yaşlı bir kadına ait kafatasındaki trepanasyon olguları incelenmiştir. Kuruçay Höyüğü Burdur ili sınırları içinde yer alan ve ilk yerleşimi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanan bir merkezdir. Höyük ilk defa İstanbul Üniversitesi Edebiyat 'Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Refik Duru tarafından 1978 yılında çalışılmaya başlanmıştır (5). Yapılan kazı çalışmaları sırasında Kuruçay' da Erken Bronz çağının başlarından Erken Kalkolitik çağın sonlarına Neolitik çağa kadar uzanan 10 yapı katlı yerleşim alanı bulunmuştur. Makalede ele alınan kafatası Kuruçay'ın Erken Bronz Dönemine tarihlendirilmektedir. Kafatasında sağ os parietale üzerinde, art kafa kemiğine (occipital) daha yakın olacak şekilde trepanasyon amacıyla yapıldığı düşünülen üç adet delik bulunmaktadır. Bu deliklerden önde yer alanı tek başına bulunurken arkadaki iki delik birbirleriyle ilişkilidir ve tek bir açıklık şeklinde gözlenmektedir (Resim 1). ' Trepanasyon'a ilişkin ölçümler aşağıda belirtilmiştir; Ön tarafta yer alan tek delikte; Sutura sagittalis' e olan uzaklık : Sutura coronalis' e olan uzaklık : Sutura lambdoidea'ya olan uzaklık: Genişlik : Uzunluk : 61 mm 64 mm 59 mm 9mm 7mm Daha arkada yer alan ve tek bir açıklık oluşturan iki delikten Ön taraftaki ; Sutura sagittalis' e olan uzaklık : 67 mm Sutura coronalis' e olan uzaklık : 73.5 mm Genişlik : 7mm

--~----------------------- o cak 348 ERKSİN GüLEÇ, CAN PELİN Arka taraftaki ; Sutura sagitta1is' e olan uzaklık : Sunıra 1ambdoidea'ya olan uzaklık: Genişlik : 66 mm 26 mm 9 mm Bu deliğin tüm uzunluğu 17 mm olarak ölçülmüştür. Ön tarafta yer alan tek delik oldukça düzgün kenarlara sahiptir. An- tabula eksterna ve intema arasında kemiğin spongiosa kısmı izlenebilmektedir. Bu da bize trepanasyon işleminden sonra bireyin ya çok az yaşadığını ya da hiç yaşamadığını düşündürmektedir. Yapılan radyolojik incelemede de her üç delik etrafinda da skleroz gelişiminin bulunmaması herhangi bir iyileşmenin olmadığı düşüncesini desteklemektedir. Deliğe cranium'un iç kısmından bakıldığında os temporale'ye yakın olan kenarında tabula intema'da bir kalkına gözlenmektedir (Resim 2). Deliğin karşı kenarında ise (sutura sagittalis'e yakın olan kenar) tabula interna'da bir kayıp söz konusudur. Delici aletin kafaya uygulanırken yaptığı açı göz önünde bulundurulursa bu görünüm aletin giriş trasesiyle uyum göstermektedir. Bu tek deliğin açılma işlemi sırasında aletin temporal kemiğe doğru 45 derecelik bir açıyla uygulandığı düşünülmektedir. Daha arkada yer alan deliğin, iki deliğin birleşmesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Deliğın sutura sagittalis ve sutura lambdoidea'ya yakın olan kenarlarında tabula ekstema'da kayıplar gözlenmektedir (ancak bu kayıpların post mortem dönemdeki tahribata bağiı olduğu düşünülmektedir). Kranium içinden gözlendiği zaman da sutura sagittalis'e yakın olan kenarda daha fazla olmak üzere delik etrafinda çepeçevre doku kaybı gözlenmektedir. Delik kenarlarının eğiminin incelenmesi sonucu kullanılan delici aletin diğer tek deliktekinin aksine. sutura sagittalise. doğru eğimli tutulduğu düşünülmektedir. Kafatasında yukarıda o tanımlanan delik1erin yanı sıra sutura lambdoideanıiı yukarı kısmından arkada yer alan deliğe doğru uzanan,biri çok daha belirgin, kesici bir aletle oluşturulmuş izlenimi veren iki çizgi gözlenmektedir. Özellikle ön tarafta olanın, aletin kenarının kafatası üzerine sürülmesiyle ortaya çıkmış izlenimi veren bir görünümü vardır.

KURUÇAY HÖYÜGü'NDE GÜN IŞIGINA ÇlKARlLAN 349 BlR TREPANASYON OLGUSU.. TARTIŞMA VE SONUÇ Daha önce de belirtildiği gibi yapılan radyolojik incelemede her iki (ya da üç) delik etrafında skleroz saptanmamıştır (Resim 3). Bu da bireyin trepanasyon esnasında ya da trepenasyon işleminden kısa bir süre sonra öldüğünü göstermektedir. Anadolu'da saptanan trepanasyon olgularının çoğuna travma bulguları da eşlik etmektedir. Bu durumda trepanasyon çoğu kez kınk parçalannın temizlenmesi amacı ile uygulanmaktadır. Tarafunızdan incelenen kafatası üzerinde herhangi bir travma ya da enfeksiyon bulgusuna rastlanmamıştır. Öte yandan sutura coronalis ve sutura 'lambdoidea'da şüpheli zorlanma bulgularının gözlenmesi de bir intracranial kitleyi akla getirmektedir. Bu tarz bir hastalık şüphesi de saptanan delilderin cerrahi bir girişime (trepanasyon işlemine) bağlı olma olasılığını güçlendirmektedir. Büyük olasılıkla birey ya şiddetli ağrıdan yakınmaktaydı ya da davranış bozukluğu göstermekteydi. Bu durumda trepanasyon girişiminin tedavi amacını güttüğü varsayılabilir. Kuruçay Trepanasyonu Anadolu serisi içinde kullanılan teknik açısından ilk bakışta Aşıklı Höyük, ve Gorelion örneklerine benzemektedir. Bu olgu Anadolu' daki' trepanasyon ameliyatlarına ilişkin geniş bir değerlendirme çalışması içinde ele alınacaktır. ' İnceleme materyalimizi oluşturan bu kafatasını ince1ememize olanak tanıyan Prof.Dr.EşrefDeniz'e çok teşekkür ederiz. KAYNAKÇA ı. BACKOFEN-WITIWER, Uı: 1985, "Anthropologische Unterschungen der Necropole İkiztepe (Samsun)" III. Araştırma Sonuçlan Toplantısı, ss. 421-428. 2. BROTHWELL, D. R.: 1981, Digging up Bones. British Museum (Natural History) Oxford University Press. 3. CHIPPAUX, c.: 1961, "Mutilations et defonnations ethniques dans les races humaines." Histoire de la Medicine, ss.15-24 Paris. 4. DENİZ, E., ŞENTUNA, C.: 1988, "Kuruçay Höyük Kazısı Arkeobiolojik Materyalinin Tüm Değerlendirilmesi". IV. Arkeometri Sonuçlan Toplantısı, ss.169-185. 5. DURU, R.: 1980, Kuruçay Höyük Kazıları 1978-1979 Çalışma Raporu Araştırmaları Ek Yayın 2.. 6. GÜLEÇ, E.: 1986, Van / Dilkaya İskeletlerinin Paleoantropolojik İncelenmesi, IV. Araştırma Sonuçlan Toplantısı, ss.369-380.

350 ERKBİN GÜLEÇ, CAN PELİN 7. GÜLEÇ, E.: 1988, ''Van-Dilkaya'da IIciBeyin Ameliyatı Vakası". IV. Arkeometri Sonuçlan Toplantısı, ss.l 53-161. 8. GÜLEÇ, E.: 1995, "EsIciAnadolu Toplumlannda Beyin Ameliyatı (Trepanasyon)". Popüler Bilim, 2 (17) ss.44-47. 9. ORTNAR, I.D. ve PursCAR, W.G.I.: 1985, Identification of Patho1ogica1 Conditions of Human Skeletal Remains. Simithsonian Institution Press, Washington. 10. ÖZBEK, M.: 1989, "Geç Bizans Devrinde Trepanasyon (Kafatası De1gi Ameliyatı)". Be\1eten, Cilt: LlL,Sayı: 205, ss.l567-1574. ll. ÖZBEK, M.: 1990 Bizans Çağı Iskeletlerinde Hastalık ve Yaralanma Izleri. Be\1eten, LlV (209) ss. 39-54. 12. ÖZBEK, M.: 1991, "Aşıklı Höyük Neolitik Insanlan". VII. Arkeometri Sonuçlan Toplantısı, ss.145-160. 13. ÖZBEK, M.: 1994, ''Roma Açıkhava Tiyatrosu'nda Bir Toplu Gömü Alanı (Geç Bizans Dönemi)." Humana-Bozkurt Güvençe Armağan, Kültür Bakanlığı Milli Kütüphane Basımevi, Ankara, ss.367-380. 14. ŞENYÜREK, M. S.: 1958, "Kültepe'de Asur Ticaret Kolonisi SaIcinleri Arasında Görülen Bir Trepanasyon Vak'ası". Anatolia, 3, ss.49-52. 15. WELLS, C.: 1967 ''Pseudopatho1ogy''; Ed. Brothwell, D., Sandison, AT. Diseases in Antiquity, Charles C. Thomas Publisher,lllinois, ss.1-19. 16. YURDAKÖK, M.: 1989 Pediatrik Paleopatoloji. Öztürk Matbaası, Ankara.