TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT) 2011



Benzer belgeler
KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT)

KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT)

KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT)

KÖMÜR [Linyit] SEKTÖR RAPORU >>> 2014 TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR (LİNYİT) SEKTÖR RAPORU

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

YAKITLAR JEOLOJİSİ DERS PROGRAMI

2012 ve Sonrası için Türkiye nin Kömür Performansı. Türkiye Madencilik Zirvesi Alp Gürkan, Yönetim Kurulu Başkanı.

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE KÖMÜR

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Dünyada Enerji Görünümü

JEOPOLİTİK VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER ÇERÇEVESİNDEN KÖMÜRÜN GELECEĞİ

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

Dünyada Enerji Görünümü

Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V)

KÖMÜR (LİNYİT) SEKTÖR RAPORU-2009

LİNYİT SEKTÖR RAPORU 2010

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

TÜRKİYE KÖMÜR ARAMALARI

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

Enerji ve İklim Haritası

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ENERJİ. KÜTAHYA

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Bu tarihten itibaren ülkemiz elektrik üretiminde kömürün kullanımı, giderek toplam içerisindeki ağırlığı düşmekle beraber, her zaman

(Korkmaz S., 1994, Coal Occurence in Ancient Sedimentary Environment, Coal )

TR52 DÜZEY 2 BÖLGESİ (Konya-Karaman)

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

Yakın n Gelecekte Enerji

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KÖMÜR STRATEJİK PLANI TÜRKİYE İŞLETMELERİ KURUMU Stratejik Planı

TÜRKİYE İÇİN KÖMÜR POLİTİKASI

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YENİDEN YAPILANDIRMA UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Sayın Başkan, değerli katılımcılar,

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKALARI İÇERİSİNDE KÖMÜRÜN ÖNEMİ

LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI?

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE TASARRUFU KURSU

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE KÖMÜRÜN GELECEĞİ

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

BMİDÇS -COP16 SONRASI DEĞERLENDİRMELER

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh.

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

YERLİ KÖMÜR ÇIKMAZI 1

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

YERLİ KÖMÜRE DAYALI TERMİK SANTRAL POTANSİYELİ, DARBOĞAZLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Elektrik Üretimi-Kömür. Yael Taranto TSKB Ekonomik Araştırmalar

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖZET.2 1. KÖMÜR VE KULLANILAN ALANLAR Kömür Nedir Kömürün Kullanım Alanları DÜNYA KÖMÜR SEKTÖRÜ...7

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

TÜRKİYE 2013 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ KURSU. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Osmanbey Kampüsü, Şanlıurfa

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

MADENCİLİK :09:33

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ TÜRKİYE DE ENERJİ VE GELECEĞE YÖNELİK PLANLAR

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

TÜRKİYE İÇİN DEMOKRATİK ENERJİ PROGRAMI: BİZ NE İSTİYORUZ?

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR.

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU (TTK) 2011 YILI RAPORU

Transkript:

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT) 2011 Mayıs 2012

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT) 2011 Mayıs 2012

HAZIRLAYAN BİRİM Stratejik Planlama Koordinasyon Birimi HAZIRLAYANLAR Dr. Nejat TAMZOK, Maden Yüksek Mühendisi Musa ÖZCAN, Maden Mühendisi Gülsen ÖZEL, Maden Mühendisi Özlem DEMİRKOL, Maden Mühendisi Emre DEMİR, Maden Yüksek Mühendisi S. Seda BABAYİĞİT, Programcı

İçindekiler 1.GİRİŞ... 1 2. DÜNYADA SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ... 1 2.1. DÜNYA KÖMÜR REZERVLERİ... 2 2.2. DÜNYA KÖMÜR ÜRETİMİ... 4 2.3. DÜNYA KÖMÜR TÜKETİMİ... 6 2.4. DÜNYA KÖMÜR TİCARETİ... 7 2.5. FİYATLAR... 9 2.6. ÇEVRE ve TEKNOLOJİ... 9 2.6.1. CO 2 EMİSYONLARI... 9 2.6.2. TEMİZ KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ... 10 3. TÜRKİYE DE SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ... 11 3.1. REZERVLER... 12 3.2. ÜRETİMLER... 14 3.3. İTHALAT... 16 3.4. TÜKETİMLER... 16 4. KURULUŞUN SEKTÖR İÇİNDEKİ YERİ... 19 4.1. KURULUŞUN YAPISI VE FAALİYETLERİ... 19 4.2. KURULUŞUN GZFT ANALİZİ, VİZYON, MİSYON VE STRATEJİK AMAÇLARI... 21 4.3. REKABET ANALİZİ... 24 4.4. KÖMÜR REZERVLERİ... 25 4.5. ÜRETİMLER... 26 4.6. DEKAPAJ FAALİYETLERİ... 28 4.7. SATIŞLAR... 29 4.8. FAKİR AİLELERE KÖMÜR YARDIMI... 30 4.9. TKİ NİN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAMAK ÜZERE YAPTIĞI ÇALIŞMALAR... 30 4.10. KÖMÜR KALİTESİNİ İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI... 31 4.11. KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ ÜZERİNE ÇALIŞMALAR... 31 KAYNAKLAR... 34 Tablolar Tablo 1. Türkiye Taşkömürü Kurumu Ruhsatlı Kömür Sahalarına Ait Rezervler... 13 Tablo 2. 2010 Yılı Sonu İtibarıyla Kurumlara Ait Linyit Rezervleri... 14 Tablo 3. Türkiye de Kömüre Dayalı Termik Santraller... 18 Tablo 4. TKİ Kömür Rezervleri... 26 Tablo 5.TKİ Kurumu Kömür Üretimleri... 27 Tablo 6. TKİ Kurumu Dekapaj Miktarları... 28 Tablo 7. TKİ Kurumu Kömür Satışları... 29 Şekiller Şekil 1. 2009 Yılı Dünya Birincil Enerji Arzı Kaynak Payları... 2 Şekil 2. Dünya Kömür Rezervlerinin Kömür Kategorilerine Göre Dağılımı... 3 Şekil 3. Dünya Kömür Rezervlerinde Ülkelerin Payı... 3 Şekil 4. Dünya Kömür Üretimi... 5 Şekil 5. Ülkelere Göre 2010 Yılı Dünya Taşkömürü Üretimleri... 5 Şekil 6. Ülkelere Göre 2010 Yılı Dünya Linyit Üretimleri... 6

Şekil 7. Ülkelere Göre 2011 Yılı Dünya Kömür Tüketimi... 6 Şekil 8. Dünya Elektrik Üretiminde Kullanılan Kaynakların Dağılımı... 7 Şekil 9. Çeşitli Ülkelerde Elektrik Üretiminde Kömürün Payı... 7 Şekil 10. 2010 Yılı Dünya Kömür Ticareti... 8 Şekil 11. Dünya Kömür Fiyatları... 9 Şekil 12. Fosil Yakıtlardan CO2 Emisyonu... 10 Şekil 13. Dünya Kömür Kaynaklı CO2 Emisyonu... 10 Şekil 14. Ülkemiz Birincil Enerji Arzının Kaynaklara Dağılımı... 11 Şekil 15. Ülkemiz Birincil Enerji Üretiminin Kaynaklara Dağılımı... 12 Şekil 16. Ülkemiz Birincil Enerji İthalatının Kaynaklara Dağılımı... 12 Şekil 17. Türkiye Linyit Rezervlerinin Dağılımı... 14 Şekil 18. Türkiye Taşkömürü Üretimleri... 15 Şekil 19. Türkiye Linyit Üretimleri... 15 Şekil 20. Türkiye 2011 Yılı Linyit Üretiminde Kuruluşların Payı... 16 Şekil 21. Türkiye Kömür İthalatı... 16 Şekil 22. Kömür Arzının Sektörlere Göre Tüketim Dağılımı... 17 Şekil 23. Türkiye 2011 Sonu Elektrik Kurulu Gücünde Kaynakların Payı... 17 Şekil 24. Türkiye 2011 Yılı Brüt Elektrik Üretiminde Kaynakların Payı... 18 Şekil 25. TKİ Kurumu Kömür Üretimleri... 26 Şekil 26. TKİ Kurumu Kömür Üretimlerinin İşletmelere Dağılımı... 28 Şekil 27. TKİ Kurumu Dekapajlarının İşletmelere Dağılımı... 29 Şekil 28. TKİ Kurumu Satışlarının İşletmelere Dağılımı... 30 Şekil 29. Fakir Ailelere Kömür Yardımları... 30

1. GİRİŞ Bu rapor; 11 Ekim 2011 tarih ve 2011/2305 sayılı 2012 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Kararnamesi nin ilgili hükümleri uyarınca ve Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 30 Aralık 2011 tarih ve 28158 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 2012 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esasların Belirlenmesine Dair Tebliğ de belirlenen çerçevede hazırlanmıştır. Söz konusu Usul ve Esaslar ın Kurumsal Verilerin Yayınlanması başlığı altındaki 18. maddesinin 2. fıkrasında Teşebbüsler, faaliyette bulundukları sektörleri takip ederek sektör içindeki yerlerini daha iyi analiz edebilmek ve etkin sektörel politikalar geliştirebilmek veya geliştirilmesine yardımcı olabilmek amacıyla, 2011 Yılı Sektör Raporunu hazırlar. Bu raporlar, 31/5/2012 tarihine kadar internet sitelerinde yayımlanır ve basılı bir örneği ilgili Bakanlık, Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığına gönderilir. denilmekte ve Sektör Raporları nın asgari aşağıdaki konuları içereceği ifade edilmektedir: a) Dünyada sektörün görünümü, b) Türkiye de sektörün görünümü, c) Teşebbüsün sektör içindeki yeri, ç) Teşebbüsün yerli ve uluslararası rakipleriyle veya benzer faaliyet gösteren kuruluşlarla karşılaştırılmaları. Dolayısıyla, bu raporda yukarıda belirlenen sistematik takip edilmiş ve kömür sektörünün önce dünyadaki daha sonra ülkemizdeki mevcut görünümleri incelenmiş, bu kapsamda kömür rezervleri, üretim, tüketim ve ticareti ile çevre ve teknoloji alanındaki gelişmeler ele alınmıştır. Son bölümde ise, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu nun (TKİ) ülkemiz kömür sektörü içindeki yeri, 2011 yılı faaliyetleri de aktarılmak suretiyle ortaya konulmuştur. 2. DÜNYADA SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ Dünya birincil enerji arzı 1973 ve 2009 yılları arasındaki 36 yılda yaklaşık iki kat artarak 2009 itibariyle 12.150 milyon ton eşdeğer petrol (tep) düzeyine ulaşmıştır. Söz konusu dönemde; petrolün payı %46 dan %32,8 e düşerken, doğal gazın payı %16 dan %20,9 a, nükleer enerjinin payı %0,9 dan %5,8 e ve hidrolik dahil yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payı ise %1,9 dan %3,1 e yükselmiştir (Şekil 1) (IEA, 2011d, s.6). Aynı dönemde kömürün payı ise 2,6 puan artışla %24,6 dan %27,2 düzeyine ulaşmıştır. 2009 yılında dünyadaki kömür arzı toplam 3.305 milyon tep olarak gerçekleşmiştir. 1

Biyoyakıt ve Çöp %10,2 Nükleer %5,8 Hidrolik %2,3 Diğer %0,8 Petrol %32,8 Doğalgaz %20,9 Kömür %27,2 Şekil 1. 2009 Yılı Dünya Birincil Enerji Arzı Kaynak Payları (IEA, 2011d, s.6) Uluslararası Enerji Ajansı tarafından, günümüzde mevcut politikaların sürdürüleceği varsayımına göre yapılan tahminlerde; dünya birincil enerji arzının 2009 yılına göre yaklaşık %50 oranında artış göstererek 2035 yılında 18.048 milyon tep seviyesine yükseleceği, bu miktarın kaynaklara dağılımında önemli farklılıkların olmayacağı, bununla beraber petrolün birinciliği kaybedeceği öngörülmektedir. Buna göre; 2035 yılında en büyük pay %29,3 ile kömürün olacaktır. Kömürü %27,8 ile petrol ve %22,4 ile doğal gaz izleyecektir. Söz konusu yılda; nükleer enerjinin payı %6 ve diğer kaynakların payı ise %14,5 olacaktır (IEA, 2011d, s.46). Dolayısıyla, kömürün, dünya enerji bileşimi içerisindeki belirleyici konumunu en azından önümüzdeki 25-30 yıl içerisinde de sürdüreceği öngörülmektedir. 2.1. DÜNYA KÖMÜR REZERVLERİ Dünya Enerji Konseyi nin araştırmalarına göre; dünya kanıtlanmış işletilebilir kömür rezervi toplam 861 milyar ton büyüklüğündedir. Söz konusu rezervin; 405 milyar tonu antrasit ve bitümlü kömür, 261 milyar tonu alt bitümlü kömür ve 195 milyar tonu ise linyit kategorisindedir (Şekil 2) (WEC, 2010, s.10-12). 1 1 Uluslararası Genel Kömür Sınıflaması na göre; ıslak ve külsüz bazda alt ısıl değerleri 5.700 kcal/kg dan yüksek kömürler antrasit ve bitümlü kömür, 4.165 kcal/kg-5.700 kcal/kg arasında alt ısıl değere sahip olanlar alt bitümlü kömür ve 4.165 kcal/kg ın altında olanlar ise linyit kömürü şeklinde sınıflandırılmaktadır. Veri adreslerinde, tanımlamalarda, metodolojide, terminolojide ya da zaman dilimlerinde ortaya çıkan farklılıklar nedeniyle, kömüre ilişkin küresel bilgilere farklı kaynaklarda farklı şekillerde rastlayabilmek mümkündür. Örneğin, Dünya Enerji Konseyi tarafından kullanılan kanıtlanmış işletilebilir rezerv (proved recoverable reserve) tanımı aralarında Türkiye nin de bulunduğu bazı ülkelerde kullanılmamaktadır. Bununla beraber, ülkemizde kömür rezervleri için halen kullanılmakta olan görünür, muhtemel ve mümkün rezerv kavramları ise tek başlarına uluslararası karşılaştırmalar yapabilmek bakımından yeterli olmamaktadır. Dolayısıyla, ülkemiz kömür sektöründe, uluslararası standartlara uygun yeni bir rezerv sınıflama sisteminin kullanılmasına yönelik bir çalışmanın yapılması ihtiyacı bulunmaktadır. 2

Milyar ton 195 405 261 Antrasit ve Bitümlü Alt Bitümlü Linyit Şekil 2. Dünya Kömür Rezervlerinin Kömür Kategorilerine Göre Dağılımı Dünya Enerji Konseyi tarafından 75 civarında ülkede bulunduğu raporlanan dünya kömür rezervlerinden en büyük payı ABD almaktadır. Toplam rezervin %27,6 sı bu ülkede bulunmaktadır (Şekil 3). ABD yi %18,2 ile Rusya Federasyonu ve %13,3 ile Çin izlemektedir. Diğer kömür zengini ülkeler arasında; Avustralya (%8,9), Hindistan (%7), Almanya (%4,7), Ukrayna (%3,9), Kazakistan (%3,9) ve Güney Afrika Cumhuriyeti (%3,5) bulunmaktadır. Dolayısıyla, dünya kömür rezervlerinin %90 dan fazlası bu 9 ülkenin elinde bulunmaktadır (WEC, 2010, s.10-12). Kazakistan Güney Afrika %3,9 %3,5 Ukrayna %3,9 Almanya %4,7 Hindistan %7,0 Avustralya %8,9 Diğer %9,0 Çin %13,3 ABD %27,6 Rusya %18,2 Şekil 3. Dünya Kömür Rezervlerinde Ülkelerin Payı Toplam 195 milyar ton büyüklüğündeki dünya linyit rezervlerinin en büyük bölümü ise %20,8 ile Almanya da bulunmaktadır. Bu ülkeyi %19,1 pay ile Avustralya ve %15,5 pay ile ABD izlemektedir. Çin (%9,5), Sırbistan (%6,9), Kazakistan (%6,2) ve Rusya (%5,4) geniş linyit rezervlerine sahip diğer ülkeler arasındadır (WEC, 2010, s.10-12). Her ne kadar ülkemiz 2010 yılı linyit rezervi, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 11,8 milyar ton olarak hesaplanmışsa da, kullanılan sınıflandırma sistemindeki farklılıklar nedeniyle Dünya Enerji Konseyi 3

istatistiklerinde Türkiye nin kanıtlanmış işletilebilir linyit rezervi sadece 1,8 milyar ton olarak yer almaktadır. 2 Dünya 2011 yılı toplam kömür üretimi dikkate alındığında, küresel kömür rezervlerinin yaklaşık 112 yıl ömrü bulunduğu hesaplanmaktadır (BP, 2012, s.30). Aynı şekilde, dünya linyit rezervlerinin kalan ömürleri ise, 2008 yılı küresel linyit üretimi dikkate alındığında 213 yıldır. Bununla beraber, kömür rezervlerinin kalan ömrünün hesaplanmasında, günümüz koşullarında teknik ve ekonomik bakımdan kazanılabilir olan toplam 861 milyar ton büyüklüğündeki kömür rezervi temel olarak alınmaktadır. Almanya Federal Yer Bilimleri ve Doğal Kaynaklar Enstitüsü ne göre, günümüz koşullarında henüz teknik ya da ekonomik bakımdan kazanılabilir olmayan 17 trilyon ton taşkömürü ile 4,2 trilyon ton linyit, kaynak olarak yerkürede kullanılabileceği zamanı beklemektedir (Federal Institute for Geosciences and Natural Resources, 2009, s.56-59; Tamzok, 2011). 2.2. DÜNYA KÖMÜR ÜRETİMİ Dünya kömür üretimi son otuz yılda yaklaşık iki kat artmıştır. Kömür üretimindeki artış, başta Çin olmak üzere Asya kıtasındaki elektrik enerjisi talebinden kaynaklanmaktadır. Kömür tüketiminin, gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre daha fazla artmakta oluşunun nedenleri arasında; gelişmekte olan ülkelerde görülen yüksek ekonomik büyüme oranları ve artan elektrifikasyon ile başta Avrupa Birliği olmak üzere gelişmiş ülkelerin elektrik üretiminde giderek daha fazla doğal gazı tercih etmeleri gelmektedir. Son 12 yıldır kesintisiz artmakta olan küresel kömür üretimi 2011 yılında da bir önceki yıla göre %6,1 artarak 7.695 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (BP, 2012). Söz konusu üretimin yaklaşık %85 i taşkömürü ve %15 i ise linyit 3 kategorisindedir. Böylelikle, dünya kömür üretimi, son on yılda %55 oranında artmış olmaktadır. Son on yıldaki ortalama yıllık artış oranı ise %4,5 düzeyindedir (Şekil 4). 2 Son yıllarda yürütülen ciddi kömür arama faaliyetleri sonucunda ülkemiz linyit rezervi önemli ölçüde arttırılabilmiştir. Bununla beraber, söz konusu rezervin uluslararası standartlara göre sınıflandırılmasına ve ekonomik olarak işletilebilir rezervlerimizin belirlenmesine yönelik bir çalışmanın ilgili kuruluşların da katılımıyla gerçekleştirilmesinde büyük yarar bulunmaktadır. 3 Uluslararası literatürde, 5.700 kcal/kg altındaki tüm kömürleri (alt bitümlü ve linyit) kapsayan kahverengi kömür terimi kullanılmaktadır. Bununla beraber, söz konusu terimin ülkemizde yaygın kullanımının bulunmaması nedeniyle, bu çalışmada kahverengi kömür yerine linyit terimi 4.165 kcal/kg alt ısıl değere sahip linyitlerle birlikte 4.165 kcal/kg-5.700 kcal/kg aralığındaki alt bitümlü kömürleri de kapsayacak şekilde kullanılmıştır. 4

Çin ABD Hindistan Avustralya G.Afrika Rusya Endonezya Diğer milyon ton 1981 1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 milyon ton 8000 7500 7000 6500 6000 5500 5000 4500 4000 3500 Şekil 4. Dünya Kömür Üretimi (BP, 2012) Toplam 6.186 milyon ton büyüklüğündeki 2010 yılı dünya taşkömürü üretiminin %51 ini (3.162 milyon ton) tek başına Çin gerçekleştirmiştir. ABD nin payı %15,1 (932 milyon ton), Hindistan ın payı %8,7 (538 milyon ton) ve Avustralya nın payı ise %5,7 (353 milyon ton) oranındadır. Bu ülkeleri; Güney Afrika Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Endonezya izlemektedir (Şekil 5). Bu yedi ülkenin küresel taşkömürü üretimi içindeki toplam payları %90 ın üzerindedir (IEA, 2011a, s.ii.4). 3500 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 Şekil 5. Ülkelere Göre 2010 Yılı Dünya Taşkömürü Üretimleri Dünya linyit üretimi bir önceki yıla göre %1 artarak 2010 yılında 1.043 milyon ton olmuştur. Bu sınıftaki kömürlerin üretimi gelişmiş ülkelerde hızla düşerken gelişmekte olan ülkelerde rekor düzeylerde artmaktadır (IEA,2011a, s.ii.5). 2010 yılı dünya linyit üretiminde en büyük pay Almanya nın olmuştur. Söz konusu yılda Almanya nın linyit üretimi 169 milyon ton (%16,2) düzeyindedir. Almanya yı 163 milyon ton ile Endonezya ve 76 milyon ton ile Rusya Federasyonu izlemektedir. 2010 yılı dünya linyit üretiminde ülkemiz 69 milyon tonla dördüncü büyük üretici konumundadır. Avustralya, ABD, Polonya ve Yunanistan da önemli linyit üreticileri arasındadır (Şekil 6) (IEA, 2011a, s.ii.5). 5

Çin ABD Hindistan Japonya G.Afrika Rusya G.Kore Almanya Polonya Avustralya Ukrayna Tayvan Türkiye İngiltere Diğer milyon tep Almanya Endonezya Rusya Türkiye Avustralya ABD Polonya Yunanistan Diğer milyon ton 350 300 250 200 150 100 50 0 Şekil 6. Ülkelere Göre 2010 Yılı Dünya Linyit Üretimleri 2.3. DÜNYA KÖMÜR TÜKETİMİ Dünya kömür tüketimi, son otuz yılda yaklaşık iki kat artmıştır. Son on yıldaki artış oranı ise %56 düzeyindedir. 2010 yılında 3.532 milyon tep olan dünya kömür tüketimi 2011 yılı sonunda %5,4 oranında artarak 3.724 milyon tep olmuştur. 2011 yılı dünya kömür tüketiminin yaklaşık yarısı Çin tarafından gerçekleştirilmiştir. Söz konusu yılda Çin in kömür tüketimi 1.839 milyon tep olmuştur. Diğer önemli kömür tüketicileri; sırasıyla, ABD, Hindistan, Japonya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Güney Kore ve Almanya şeklindedir (Şekil 7). Bu sekiz ülkenin küresel kömür tüketimindeki toplam payı %83 oranındadır. Ülkemizin dünya kömür tüketimindeki payı da 32,4 milyon tep ile azımsanmayacak bir düzeydedir (BP, 2012). 2000 1500 1000 500 0 Şekil 7. Ülkelere Göre 2011 Yılı Dünya Kömür Tüketimi (BP, 2012) Toplam 6.317 milyon ton düzeyindeki 2010 yılı dünya taşkömürü tüketiminin 879 milyon tonu koklaşabilir kömür ve 5.437 milyon tonu ise buhar kömürüdür. Düşük kaliteli linyit, alt bitümlü kömür ve petrol şeyli tüketimi ise 2010 yılında toplam 921 milyon ton olmuştur. Dünya kömür üretiminin yaklaşık %65 i elektrik üretimi amacıyla kullanılmaktadır. Diğer kullanımları ise ısınma, demir çelik ve çimento sektörlerinde yoğunlaşmıştır. Kömür, elektrik üretimi amacıyla kullanılan yakıtlar arasında en yaygın olanıdır. Kömürün elektrik üretiminde 6

G.Afrika Polonya Çin Avustralya Kazakistan Hindistan Çek Cumh. Fas Danimarka ABD G.Kore Almanya İngiltere Japonya % en yüksek oranda kullanılan yakıt olma niteliğinin öngörülebilir bir gelecekte de değişmeyeceği tahmin edilmektedir. 1990 yılında dünya toplam elektrik üretiminde %37,4 oranında kullanılan kömür 2009 itibariyle %40,5 oranında kullanılmıştır. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından, mevcut politikaların gelecekte de değişmeden devam edeceği varsayımıyla yapılan tahminlere göre kömürün elektrik üretiminde kullanım payı 2035 yılında %43 düzeyine kadar yükselecektir. Söz konusu tahminlere göre, bu alanda ne doğal gazın ne de nükleer enerjinin kömürün yanına yaklaşabilmesi mümkün görünmemektedir (Şekil 8). 1990 2009 2020 2030 2035 0% 20% 40% 60% 80% 100% Kömür Petrol Doğalgaz Nükleer Diğer Şekil 8. Dünya Elektrik Üretiminde Kullanılan Kaynakların Dağılımı (IEA, 2011e, s.546-547) Elektrik üretiminde kömürü yüksek oranda kullanan çok sayıda ülke bulunmaktadır. Bunlar arasında; Güney Afrika Cumhuriyeti (%93), Polonya (%88), Çin (%78), Avustralya (%77) ve Kazakistan (%75) en yüksek oranda kullanan ülkelerdir (Şekil 9). 100 80 60 40 20 93,0 88,0 78,0 77,0 75,0 68,0 56,0 50,0 49,0 45,0 43,0 42,0 29,0 23,0 0 Şekil 9. Çeşitli Ülkelerde Elektrik Üretiminde Kömürün Payı (IEA, 2011b) 2.4. DÜNYA KÖMÜR TİCARETİ Dünya kömür ticaretinin yaklaşık tamamı taşkömürüne ilişkindir. Linyit kömürünün ülkeler arasında taşınması ya da ticareti günümüzde ekonomik olmamaktadır. Küresel ölçekte ticareti 7

Avustralya Endonezya Rusya ABD G. Afrika Kolombiya Kanada Kazakistan Vietnam Çin Türkiye Almanya Tayvan Hindistan G.Kore Japonya Diğer milyon ton yapılan taşkömürünün iki ana kullanım amacı bulunmaktadır: Elektrik üretimi (buhar kömürü) ve demir çelik endüstrisinin kullanımı için kok üretimi (koklaşabilir kömür). 2010 yılı rakamlarına göre dünya kömür ticaretinin %75 i buhar kömürü ve %25 i ise kok kömürüdür (WCA, 2022). Son yıllarda buhar kömürünün payının giderek yükselmekte olduğu gözlenmektedir. Dünya kömür ticaret hacmi bir önceki yıla göre %13,4 artarak 2010 yılında 1.083 milyon tona ulaşmıştır. Söz konusu ticaretin 955 milyon tonluk kısmı taşkömürü ve 128 milyon tonluk kısmı ise kahverengi kömüre (linyit + alt bitümlü kömür) ilişkindir. Yıllık büyüme oranları; taşkömürü ticaretinde %10,4 ve kahverengi kömürde ise %41,6 dır (IEA, 2011a, s.ii.8-ii.9). Dünya kömür ihracatında 298 milyon ton ile Avustralya birinci sıradadır. Diğer önemli kömür ihracatçıları arasında, sırasıyla; Endonezya, Rusya, ABD, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Kolombiya bulunmaktadır. 2010 yılı dünya kömür ithalatında ilk sırayı ise 186 milyon ton ile Japonya almaktadır. Diğer önemli ithalatçı ülkeler, sırasıyla; Çin, Güney Kore, Hindistan, Tayvan, Almanya ve Türkiye dir (Şekil 10). 300 200 100 0-100 -200-300 İhracat İthalat Şekil 10. 2010 Yılı Dünya Kömür Ticareti (IEA, 2011a, s.ii.8-ii.9) Dünya buhar kömürü ihracatı 2010 yılında 684,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Buhar kömüründe en büyük ihracatı 159,7 milyon ton ile Endonezya yapmıştır. Bu ülkeyi, sırasıyla; Avustralya, Kazakistan, ABD, Rusya Federasyonu, Güney Afrika Cumhuriyeti, Kolombiya ve Polonya izlemektedir. Buhar kömürünün en büyük alıcısı ise 129 milyon ton ile Japonya dır. Bu ülkeyi, sırasıyla; Çin, Kore, Hindistan, Tayvan, Almanya, İngiltere ve Türkiye izlemektedir (IEA, 2011a, s.ii.8-ii.11). Koklaşabilir kömürün en büyük ihracatçısı ise Avustralya dır. 2010 yılında yapılan toplam 270,9 milyon ton koklaşabilir kömür ihracatının %57 sini (154,6 milyon ton) Avustralya yapmıştır. Bu ülkeyi ABD ve Kanada izlemektedir. Koklaşabilir kömür ihracatının %86 sını bu üç ülke gerçekleştirmektedir. Bu sınıftaki kömürün de en büyük alıcısı Japonya dır. Bu ülkenin koklaşabilir kömür ithalatı 2010 yılında 57,7 milyon ton olmuştur. Bu ülkeyi; Çin, Hindistan ve Güney Kore izlemektedir. Koklaşabilir kömür ithalatında Türkiye 6,8 milyon ton ile sekizinci sıradadır (IEA, 2011a, s.ii.8-ii.11). 8

1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 USD/ton 2.5. FİYATLAR Dünya kömür fiyatları, özellikle 2003 sonrası tırmanışa geçmiştir. 2011 yılı itibariyle koklaşabilir kömür fiyatları ton başına 200 doların ve buhar kömürü fiyatları ise 120 doların üzerine çıkmıştır. Son on yıldaki artış oranı; buhar kömüründe %300 leri ve koklaşabilir kömürde ise %450 leri bulmaktadır (Şekil 11). 250 200 150 100 50 0 Kuzeybatı Avrupa marker fiyatları ABD Orta Appalachian spot fiyat endeksi Japonya koklaşabilir kömür ithalat cif fiyatı Japonya buhar kömürü ithalat cif fiyatı Şekil 11. Dünya Kömür Fiyatları (cif = cost, insurance and freight) 2.6. ÇEVRE VE TEKNOLOJİ Kömür madenciliği ve kömür kullanımı, her aşaması çevre üzerinde etkili ve belirli düzeylerde çevre kirliliğine neden olan faaliyetler bütünüdür. Özellikle son 20-25 yıl içerisinde, kömürün çevreye etkileri konusunda gerek teknoloji gerekse mevzuat bakımından olumlu gelişmeler elde edilmiştir. Kömürün yakılması sonucunda ortaya çıkan ve küresel ısınmaya neden olan CO 2 emisyonları ise, son yıllarda kömürden kaynaklanan çevresel sorunlar arasında ilk sırada yer almaktadır. Kömürün küresel ısınmaya yol açan etkilerinin ne şekilde giderilebileceği konusu ve bu kapsamda temiz kömür teknolojilerinin bugünü ve geleceği tüm dünyada ciddi şekilde tartışılmaktadır (Tamzok, 2011a). Temiz kömür teknolojileri; kömür yıkamadan sıvılaştırmaya, gazlaştırmadan karbon tutma ve depolamaya kadar çok geniş bir yelpazeyi tanımlamakla beraber, günümüzde, kömür endüstrisinin, kömüre dayalı elektrik santrallerinin veriminin arttırılması ve söz konusu santrallerden CO 2 emisyonlarının azaltılmasıyla sınırlı bir alanda özellikle yoğunlaştığı görülmektedir (Tamzok, 2011a). 2.6.1. CO2 EMİSYONLARI Uluslararası Enerji Ajansı nın verilerine göre; fosil yakıt kaynaklı dünya CO 2 emisyonu son 37 yılda %109,1 artarak 2008 yılında 29.500 milyon ton düzeyine ulaşmıştır. Aynı dönemde kömürden kaynaklanan CO 2 emisyonundaki artış oranı ise %142,3 düzeyindedir ve 2008 yılında 12.600 milyon ton olmuştur (Şekil 12). Kömür kaynaklı CO 2 emisyonunun toplam emisyon içerisindeki payı 2008 yılı itibariyle %43 düzeyindedir (IEA, 2011a, s.ii.14-ii.15). 9

milyon ton milyon ton 14.000 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000 0 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2009 Kömür Petrol Doğalgaz Şekil 12. Fosil Yakıtlardan CO 2 Emisyonu (IEA, 2011c, s.ii.7-ii.15) 2008 yılı itibariyle; kömür tüketiminden kaynaklanan dünya CO 2 emisyonunun %69 u (8.700 milyon ton) elektrik ve ısı üretimi amaçlıdır. İmalat sanayi ve inşaat sektöründe kullanılan kömürün emisyon payı %25 (3.100 milyon ton) ve ulaşım amaçlı kömür kullanımının payı ise %6 (800 milyon ton) düzeyindedir (Şekil 13) (IEA, 2011a, s.ii.16). 14.000 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000 0 1971 1990 2008 Diğer İmalat ve inşaat sektörleri Elektrik ve ısı üretimi Şekil 13. Dünya Kömür Kaynaklı CO 2 Emisyonu (IEA, 2011c, s.ii.16) 2.6.2. TEMİZ KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ Temiz kömür teknolojileri kavramı, genel olarak, kömür üretimi, hazırlanması ve kullanımı süreçlerinde verimlilik ve çevre boyutlarını birarada kapsayan bir tanımlamaya işaret etmektedir. Söz konusu teknolojiler; bir taraftan emisyon ve atıkların azaltılmasını diğer taraftan birim kömürden elde edilecek enerjinin arttırılmasını hedeflemektedir. Küresel bazda kömür endüstrisinin son yıllarda odaklandığı temel alanlar ise; kömüre dayalı termik santrallerin veriminin arttırılması ve bu santrallerden CO 2 emisyonlarının azaltılmasıdır. Bu çerçevede özellikle sanayileşmiş Batı ülkeleri tarafından benimsenen genel yol haritası; öncelikle mevcut ya da yeni tesis edilecek kömür santrallerinde en son teknolojilerin kullanımının sağlanması, daha sonra termik santral teknolojilerinde daha ileri gelişmelerin elde edilmesi ve son olarak CO 2 tutma ve depolama (CCS) teknolojilerinin ticari olarak- devreye alınmasıdır (Tamzok, 2011a). 10

Söz konusu yol haritasının ilk aşamasında, yeni teknolojilerin devreye girmesi ile yüksek verim artışı ile CO 2 emisyonlarının azaltılması hedefleri bakımından önemli gelişmeler kaydedilebilmiştir. Bununla beraber, gerek yeni teknolojilerin gerekse CO 2 tutma ve depolama teknolojilerinin ticari yapılabilirlikleri bakımından henüz pek çok soru işareti ortada durmaktadır (Tamzok, 2011a). 3. TÜRKİYE DE SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ Ülkemizde 2010 sonu itibariyle toplam birincil enerji arzı 109,3 milyon tep dir. Bu arzın kaynaklara dağılımında ilk sırayı 34,9 milyon tep ile doğal gaz alırken bunu sırasıyla 33,5 milyon tep ile kömür, 29,2 milyon tep ile petrol, 4,6 milyon tep ile odun, hayvan ve bitki artıkları, 4,5 milyon tep ile hidrolik ve 2,6 milyon tep ile jeotermal, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklar izlemektedir (Şekil 14) (ETKB, 2012b). Odun-çöp 4,6 Petrol 29,2 Hidrolik 4,5 Diğer 2,6 Kömür 33,5 milyon tep Doğal gaz 34,9 Şekil 14. Ülkemiz Birincil Enerji Arzının Kaynaklara Dağılımı (ETKB, 2012b) 2010 sonu itibariyle Türkiye nin birincil enerji üretimi ise 32,5 milyon tep olmuştur. Söz konusu yerli üretimin kaynaklara dağılımında, 17,5 milyon tep ile kömür ilk sırayı alırken, bunu 4,6 milyon tep ile odun, hayvan ve bitki artıkları, 4,5 milyon tep ile hidrolik, 2,7 milyon tep ile petrol, 2,7 milyon tep ile jeotermal, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları ve 0,6 milyon tep ile doğal gaz izlemektedir (Şekil 15) (ETKB, 2012b). 11

Hidrolik 4,5 Doğal gaz 0,6 Petrol 2,7 Diğer 2,7 milyon tep Kömür 17,5 Odun-çöp 4,6 Şekil 15. Ülkemiz Birincil Enerji Üretiminin Kaynaklara Dağılımı (ETKB, 2012b) Dolayısıyla, ülkemizdeki enerji tüketiminin %30 u yerli enerji kaynaklarından sağlanırken, %70 gibi önemli bir kısmı ise ithal kaynaklardan sağlanmaktadır. İthal kaynakların dağılımı 36,6 milyon tep petrol, 34,8 milyon tep doğal gaz ve 15,9 milyon tep kömür şeklindedir (Şekil 16). Kömür 15,9 milyon tep Petrol 36,6 Doğal gaz 34,8 Şekil 16. Ülkemiz Birincil Enerji İthalatının Kaynaklara Dağılımı (ETKB, 2012b) 3.1. REZERVLER Ülkemizde, doğal gaz ve petrol rezervleri oldukça sınırlı olmasına karşın, 515 milyon tonu görünür olmak üzere, yaklaşık 1,3 milyar ton taşkömürü ve 10,8 milyar tonu görünür rezerv niteliğinde toplam 11,8 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadır (ETKB/EİGM, 2011). Bu miktar dünya kanıtlanmış işletilebilir kömür rezervlerinin %1,5 ini oluşturmaktadır. Linyit rezervlerimiz ise dünya linyit rezervinin %6 sı büyüklüğündedir. Taşkömürü rezervlerimizin tamamı Türkiye Taşkömürü Kurumu nun (TTK) ruhsatında bulunmaktadır (Tablo 1). Havza da bulunan rezervin alt ısıl değeri, genel olarak, 6.200 kcal/kg- 12

7.200 kcal/kg arasında değişmektedir. Havzada koklaşabilir kömürler; Kozlu, Üzülmez ve Karadon bölgelerinde bulunmakta olup toplam rezervin yaklaşık %67 sini oluşturmaktadır. Armutçuk bölgesindeki rezervler ise, yarı-koklaşma özelliği, yüksek ısıl değer ve düşük bünye külü içeriği ile hem koklaşabilir kömürlerle harmanlanarak hem de pülverize kömür enjeksiyonu (PCI) olarak demir-çelik fabrikalarında kullanıma uygun niteliktedir. Amasra bölgesi kömürlerinin koklaşma özelliği bulunmamakla birlikte, belirli oranlarda metalurjik kömürler ile harmanlandığında koklaşma özelliğini bozmamaktadır (TTK, 2012, s.24-25). Tablo 1. Türkiye Taşkömürü Kurumu Ruhsatlı Kömür Sahalarına Ait Rezervler (ton) (ETKB/EİGM, 2011) Müessese Hazır Görünür Muhtemel Mümkün Toplam Armutçuk 1.100.725 9.033.413 15.859.636 7.883.164 33.876.938 Kozlu 2.346.694 67.690.363 40.539.000 47.975.000 158.551.057 Üzülmez 1.383.640 136.140.603 94.342.000 74.020.000 305.886.243 Karadon 5.606.432 131.458.852 159.162.000 117.034.000 413.261.284 Amasra 413.900 170.828.066 115.052.000 121.535.000 407.828.966 TOPLAM 10.851.391 515.151.297 424.954.636 368.447.164 1.319.404.488 Linyit rezervlerimizin çoğunluğu 1976 1990 yılları arasında bulunmuş, bu dönemden sonra kapsamlı rezerv geliştirme etüt ve sondajları yapılamamıştır. 2005 yılında, TKİ koordinatörlüğünde, MTA nın sorumluluğunda ve ETİ Maden, TPAO, EÜAŞ, TTK ve DSİ nin de katılımıyla başlatılan Linyit Rezervlerimizin Geliştirilmesi ve Yeni Sahalarda Linyit Aranması Projesi kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde; 2005-2012 yıllarını kapsayan dönem içinde önemli rezerv artışları sağlanmıştır. Daha sonra kapsamı genişletilen ve MTA Genel Müdürlüğü koordinatörlüğüne verilerek başlığı Türkiye Maden ve Jeotermal Kaynak Rezervlerinin Geliştirilmesi ve Yeni Sahaların Bulunması Projesi olarak değiştirilen çalışma kapsamında; Trakya da 495, Manisa-Soma-Eynez de 170 ve Eskişehir-Alpu da 300 milyon ton, Afşin-Elbistan da 1,9 ve Konya-Karapınar da 1,72 milyar ton linyit rezervi tespit edilmiştir. Böylelikle; uzun yıllardır 8,3 milyar ton olarak bilinen linyit rezervlerimiz 11,8 milyar tona ulaşmıştır. Bununla beraber, ülkemiz linyit rezervlerinin ısıl değerleri oldukça düşüktür. Genel olarak 1.000 kcal/kg ile 4.200 kcal/kg arasında değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık %90 ının alt ısıl değeri 3.000 kcal/kg ın altındadır. Linyit rezervlerimizin %86 sı Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ), Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) 4 olmak üzere üç kamu kuruluşunda, geriye kalan %14 ü özel sektör ruhsat sınırları içinde bulunmaktadır (Tablo 2). Ülkemiz linyit 4 MTA nın elindeki rezervler MTA ruhsatında bulunmayıp, henüz Maden İşleri Genel Müdürlüğü ya da diğer bir kuruluşa aktarılmayan rezervlere karşılık gelmektedir. 13

rezervlerinin %41 ile en büyük kısmı EÜAŞ de bulunmaktadır. Bu kurumu %23 ile MTA ve %22 ile TKİ izlemektedir (Şekil 17). 5 Tablo 2. 2010 Yılı Sonu İtibarıyla Kurumlara Ait Linyit Rezervleri (ton) (ETKB/EİGM, 2011) Kurumlar Görünür Muhtemel Mümkün Toplam EÜAŞ 4.741.300.000 104.500.000 4.845.800.000 TKİ 2.303.394.000 251.811.000 1.560.000 2.556.765.000 MTA 2.643.196.000 108.334.000 2.964.000 2.754.494.000 Özel Sektör 1.094.189.000 362.122.000 138.617.000 1.594.928.000 TOPLAM 10.782.079.000 826.767.000 143.141.000 11.751.987.000 Türkiye linyit rezervleri toplamının %14 üne sahip olan özel sektörün uhdesinde 420 adetten fazla ruhsat bulunmaktadır. Ancak, söz konusu sahaların önemli bir kısmının rezervi 30 milyon tonun altındadır. Özel Sektör %14 TKİ %22 EÜAŞ %41 MTA %23 Şekil 17. Türkiye Linyit Rezervlerinin Dağılımı (ETKB/EİGM, 2011) 3.2. ÜRETİMLER Ülkemiz 2010 yılı satılabilir kömür üretimi; 69,7 milyon ton linyit, 2,5 milyon ton taşkömürü ve 1,2 milyon ton asfaltit olmak üzere toplam 73,4 milyon ton olarak gerçekleşmişti (ETKB, 2012a). 2011 yılında ise 70 milyon ton linyit, 2,6 milyon ton taşkömürü ve yaklaşık 1,2 milyon ton asfaltit olmak üzere yaklaşık 73,8 milyon ton kömür üretilmiştir. 1980 li yıllardan itibaren sürekli bir azalış eğilimine giren taşkömürü üretimleri 2004 yılında 1,9 milyon tona kadar gerilemiştir. Bu tarihten sonra tekrar hareketlenen satılabilir taşkömürü 5 Bu raporun yayınlanmasından önce MTA tarafından tespit edilen rezervin yaklaşık 2,7 milyar tonunun EÜAŞ ye devri gündemde olup, bu durumda EÜAŞ nin ülkemiz rezervlerinin yaklaşık %65 lik kısmına sahip olması söz konusu olacaktır. 14

1973 1975 1977 1979 1981 1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 ton 1973 1975 1977 1979 1981 1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 ton üretimi 2011 yılında 2,6 milyon ton düzeyindedir (Şekil 18). Zonguldak Havzası nda 2004 yılından itibaren TTK tarafından rodövans karşılığı özel firmalara kömür üretimi uygulaması başlatılmıştır. 2011 yılında özel sektör tarafından üretilen taşkömürü toplam üretimin yaklaşık %40 ı oranındadır (TTK, 2012). 5.500.000 5.000.000 4.500.000 4.000.000 3.500.000 3.000.000 2.500.000 2.000.000 1.500.000 1.000.000 Şekil 18. Türkiye Taşkömürü Üretimleri (TTK, 2012) Benzer bir gelişim çizgisi linyit üretimleri için de söz konusudur. Linyit üretimleri, özellikle 1970 li yılların başlarından itibaren, petrol krizlerine bağlı olarak elektrik üretimine yönelik linyit işletmeleri yatırımlarının başlaması ile hızlanmıştır. 1970 yılında 5,8 milyon ton olan linyit üretimi 1998 yılında yaklaşık 65 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ancak, bu tarihten itibaren, özellikle doğal gaz alım anlaşmaları nedeniyle linyit üretimi sürekli azalmış, 2004 yılında 43,7 milyon ton ile en düşük seviyesini görmüştür. Bu tarihten sonra tekrar yükselen linyit üretimleri 2011 yılında 70 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (Şekil 19). 80.000 70.000 60.000 50.000 40.000 30.000 20.000 10.000 0 Şekil 19. Türkiye Linyit Üretimleri 2011 yılı satılabilir kömür üretimlerinin kuruluşlara dağılımı ise; TKİ 33,4 milyon ton, EÜAŞ 31,6 milyon ton ve özel sektör yaklaşık 5 milyon ton şeklindedir (Şekil 20). 15

1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 ton Özel Sektör %7 TKİ %48 EÜAŞ %45 Şekil 20. Türkiye 2011 Yılı Linyit Üretiminde Kuruluşların Payı 3.3. İTHALAT Ülkemizde 1980 li yıllardan önce son derece düşük miktarlarda başlayan kömür ithalatı, 1990 lı yıllarda 10 milyon tonun ve 2000 li yıllarda ise 20 milyon tonun üzerine çıkmıştır. 2011 yılı itibariyle toplam kömür ithalatımız yaklaşık 24 milyon ton düzeyindedir (TÜİK, 2012). Genel eğilim dikkate alındığında, ithalatın önümüzdeki yıllarda da artarak süreceği görülmektedir (Şekil 21). Son yıllarda kömür ithalatında elektrik üretimi amaçlı buhar kömürlerinin ağırlığı giderek artmaktadır. 2011 yılı itibariyle ithalatın yaklaşık %60 ı Rusya Federasyonu ve Kolombiya da yapılmıştır. Bu ülkeleri ABD ve Güney Afrika Cumhuriyeti izlemektedir. 30.000.000 25.000.000 20.000.000 15.000.000 10.000.000 5.000.000 0 Şekil 21. Türkiye Kömür İthalatı (TÜİK, 2012) 3.4. TÜKETİMLER Ülkemiz 2010 yılı taşkömürü arzının yaklaşık %30 luk kısmı elektrik üretimi ve %29 luk kısmı ise ısınma amaçlı tüketilmiştir. Kalan %40 lık bölüm ise kok fabrikaları ve diğer sanayi arasında hemen hemen eşit olarak paylaşılmıştır. 16

bin ton Aynı yılda, linyit arzının ise %80 lik bölümü elektrik üretimi amaçlı kullanılmıştır. Sanayi amaçlı tüketim %7,5 ve ısınma amaçlı tüketim ise %8,6 düzeyindedir. Asfaltitlerin %45 i elektrik üretimi ve %46 sı ısınma amaçlı tüketilmiş, kalan kısmı sanayi amaçlı kullanılmıştır. Petrokok ithalatının tamamı ise önemli kısmı çimento fabrikaları olmak üzere sanayi sektörlerinde tüketilmiştir (Şekil 22). 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 0 Taşkömürü Linyit Asfaltit Petrokok Isınma Sanayi Tüketimi Kok Fabrikaları Elektrik Santralleri Şekil 22. Kömür Arzının Sektörlere Göre Tüketim Dağılımı (ETKB, 2012b) Ülkemizin 2011 sonu itibariyle kömüre dayalı santral kurulu gücü 12.356 MW olup toplam kurulu gücün %23,8 üne karşılık gelmektedir (TEİAŞ, 2012b). Yerli kömüre dayalı kurulu güç ise 8.855 MW (%16,6) düzeyindedir (Şekil 23). Hidrolik %32,3 Yerli Kömür %16,6 İthal Kömür %7,2 Petrol %2,7 Yenilenebi lir %3,8 Doğal gaz %37,5 Şekil 23. Türkiye 2011 Sonu Elektrik Kurulu Gücünde Kaynakların Payı 2011 yılında kömüre dayalı santrallerden toplam 66,2 TWh brüt elektrik üretilmiş olup toplam elektrik üretimi içerisindeki payı %28,8 dir (TEİAŞ, 2012a). Bu miktarın 43,4 TWh kısmı yerli kömüre aittir. Yerli kömürün toplam brüt elektrik üretimindeki payı %18,9 dur (Şekil 24). 17

Yenilenebi lir+atık %2,6 Hidrolik %22,8 Yerli Kömür %18,9 İthal Kömür %9,9 Petrol %0,4 Doğal gaz %45,4 Şekil 24. Türkiye 2011 Yılı Brüt Elektrik Üretiminde Kaynakların Payı Ülkemizde yerli kömüre dayalı 15 büyük santral bulunmaktadır. 6 Bunlardan 300 MW gücündeki Çatalağzı santrali taşkömürü ve Ciner Grubu nun mülkiyetindeki Silopi Santrali ise asfaltit kullanmaktadır. Diğerleri ise yakıt olarak düşük ısıl değerli linyit tüketmektedir (Tablo 3). Tablo 3. Türkiye de Kömüre Dayalı Termik Santraller Santralin Adı Santral Mülkiyeti Kömür Ruhsatı Yakıt Kurulu Güç (MW) Seyitömer EÜAŞ TKİ Linyit 600 Orhaneli EÜAŞ TKİ Linyit 210 Tunçbilek A ve B EÜAŞ TKİ Linyit 365 Soma A ve B EÜAŞ TKİ Linyit 1.034 Çan EÜAŞ TKİ Linyit 320 Yatağan EÜAŞ TKİ Linyit 630 Yeniköy EÜAŞ TKİ Linyit 420 Kemerköy EÜAŞ TKİ Linyit 630 Afşin-Elbistan A EÜAŞ EÜAŞ Linyit 1.355 Afşin-Elbistan B EÜAŞ EÜAŞ Linyit 1.440 Kangal EÜAŞ EÜAŞ Linyit 457 Çayırhan EÜAŞ EÜAŞ Linyit 620 Silopi Ciner Grubu TKİ Asfaltit 135 Çatalağzı EÜAŞ TTK Taşkömürü 300 Toplam 8.516 Kömüre dayalı santral toplam kapasitesinin yaklaşık yarısı 1980-1990 yılları arasında tesis edilmiş olup, küçük ölçekli bazı otoprodüktör santraller dışındakilerin tamamı kamu tarafından yapılmıştır. Yerli kömüre dayalı santrallerden Çayırhan Santralı hariç tümü EÜAŞ ya da bağlı ortaklıkları tarafından işletilmektedir. Çayırhan Santrali ise, 1999 yılından itibaren Park Termik A.Ş. tarafından İşletme Hakkı Devir sözleşmesi kapsamında çalıştırılmaktadır. 6 Bunlardan Soma B ve Tunçbilek B santralleri yakın zamanda üretimlerini durdurmuşlardır. 18

Yerli kömüre dayalı olarak işletmeye giren son termik santraller; 2005 ve 2006 yıllarında devreye alınan 320 MW kapasiteli Çanakkale Çan ve 1440 MW kapasiteli Afşin-Elbistan B santralleri ile 2009 yılında devreye giren Ciner Grubu na ait 135 MW gücündeki Silopi Santrali dir. Son yıllarda, çeşitli girişimlerde bulunulmasına karşın yerli kömüre dayalı termik santral yatırımları konusunda önemli bir gelişme sağlanamamıştır. Bu konuda, belirli ölçüde yol alabilmiş sadece iki örnek mevcuttur. Bunlardan, Bolu-Göynük Sahası TKİ tarafından özel bir firmaya termik santral kurma şartıyla ve rodövans ihalesiyle verilmiştir. Firma tarafından proje çalışmalarına başlanılmış ve 2x135 MW gücündeki santral için elektrik üretim lisansı alınmış olup santralin kuruluş çalışmaları sürdürülmektedir. Eskişehir-Mihalıççık da bulunan kömür rezervinden elektrik üretimine ilişkin proje de yine aynı model kapsamında bir özel firma tarafından yürütülmektedir. 2x145 MW gücündeki santralin kuruluş çalışmaları devam etmektedir. Elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla, Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi nde yer alan Bilinen linyit kaynakları ve taşkömürü kaynakları 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretimi amacıyla değerlendirilmiş olacaktır. (YPK, 2009) ifadesi dikkate alındığında, yerli kömürlerden elektrik enerjisi üretimine yönelik yatırımların önünü açacak çalışmalara hız verilmesinde büyük yarar bulunmaktadır. Yerli kömüre dayalı santral yatırımları konusunda beklenen gelişme sağlanamamakla beraber, ithal kömüre dayalı santral kapasitesi giderek artmaktadır. 2000 yılına kadar elektrik sistemimizde ithal kömür santrali mevcut bulunmazken 2011 sonu itibariyle söz konusu santrallerin kurulu güç kapasitesi 3.820 MW düzeyindedir. Bu büyüklük, toplam santral kurulu gücümüzün %7,2 sine karşılık gelmektedir. Mevcut gelişmeler, ithal kömür santral yatırımlarının önümüzdeki yıllarda da artarak süreceğini göstermektedir. 4. KURULUŞUN SEKTÖR İÇİNDEKİ YERİ Bu bölümde; TKİ Kurumu nun teşkilat yapısı ve faaliyetleri özetlenmekte, kuruluşun güçlü ve zayıf yönleri ile karşı karşıya olduğu fırsat ve tehditler analiz edilmekte, kendisi için belirlediği vizyon ve misyonu ile kurumsal beklentileri aktarılmakta, rekabet analizi yapılmakta ve son olarak 2011 faaliyetleri ile sektördeki konumu ortaya konulmaktadır. 4.1. KURULUŞUN YAPISI VE FAALİYETLERİ Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, devletin genel enerji ve yakıt politikasına uygun olarak linyit, turb, bitümlü şist, asfaltit gibi enerji hammaddelerini değerlendirmek, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak, yurt ekonomisine azami katkıda bulunmak, plan ve programlar tanzim etmek, takip etmek, uygulama stratejilerini tespit etmek ve gerçekleşmesini sağlamak amacıyla 19

22 Mayıs 1957 tarih ve 6974 sayılı TKİ Kurumu Teşkilat Kanunu nun 31 Mayıs 1957 tarih ve 9621 sayılı Resmi Gazete de ilanı ile kurulmuş bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Önce 3460 sayılı KİT Yasası na bağlı kurulan TKİ nin faaliyetleri, daha sonra 8 Haziran 1984 tarih ve 233 sayılı KHK ile 27 Kasım 1984 tarih ve 18588 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Ana Statüsü hükümlerine göre yeniden düzenlenmiştir. TKİ nin faaliyetleri 1970 li yılların sonlarından itibaren hız kazanmıştır, özellikle 4 Ekim 1978 tarih ve 2172 sayılı Devletçe İşletilecek Madenler Hakkında Kanun un yayımlanması sonrasında TKİ; Orhaneli, Keles, Tunçbilek, Ömerler, Seyitömer, Işıklar, Eynez, Darkale, Tınaz- Bağyaka, Sivas-Kangal, Beypazarı-Çayırhan, Afşin-Elbistan ve Bingöl-Karlıova gibi önemli yatırım projelerini hızla devreye sokmuştur. Bu gelişmeler sonucunda, TKİ, 1990 lı yılların başında yıllık 60 milyon ton üretim yapabilecek kapasiteye ulaşmıştır. Ancak, TKİ nin gerçekleştirmiş olduğu projelerden 4,2 milyon ton/yıl kapasiteli Sivas-Kangal 1989 yılında, 20 milyon ton/yıl kapasiteli Afşin-Elbistan 1995 yılında ve 4,3 milyon ton/yıl kapasiteli Beypazarı-Çayırhan ise 2000 yılında Elektrik Üretim Anonim Şirketi ne devredilmiştir. Ülke genelinde ısınma ve sanayinin kömür talebini karşılamak amacıyla kurulmuş olan, merkezi Ankara daki Kömür Satış ve Tevzii Müessesesi ve buna bağlı 18 il ve 4 ilçedeki Kömür Satış Şubeleri ise 1991 yılında kapatılmıştır. TKİ nin organları, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlüktür. Yönetim Kurulu, TKİ nin amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirme ve yönetimi ile ilgili gerekli her türlü kararı almakla yükümlüdür. TKİ Genel Müdürlüğü; Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları ve bağlı birimlerden oluşmaktadır. Genel Müdürlük Merkezinde; 12 daire başkanlığı, Hukuk Müşavirliği, Teftiş Kurulu Başkanlığı ve 2 müstakil müdürlük bulunmaktadır. Taşrada ise; 4 müessese ve müesseselere bağlı 4 işletme müdürlüğü ve doğrudan Genel Müdürlüğe bağlı 4 kontrol müdürlüğü bulunmaktadır. Tüm teşkilatın 2011 yılı sonu itibariyle; 2.180 memur, 5.783 işçi olmak üzere toplam 7.963 personeli bulunmaktadır. TKİ Kurumu nda kömür, açık işletmecilik ve yeraltı işletmeciliği olmak üzere iki temel yöntemle üretilmektedir. Yüzeye yakın kömür oluşumları ekonomik nedenlerle açık işletmecilik yöntemi ile üretilmelerine karşın derin kömür damarları yeraltı işletmeciliği yöntemi ile çıkartılmaktadır. Açık işletmecilik yöntemi ile üretilen kömür oluşumlarında büyük kapasiteli kazıcılar, yükleyiciler ve kamyonlar kullanılmakta, yeraltı işletmecilik yöntemi ile üretilen kömür oluşumlarında kazılan boşluğu göçmeden tutabilecek hidrolik tahkimatlar, kömür kazıcılar ve nakledici konveyörler kullanılmaktadır. Kurum, özellikle 1970 li yıllardan itibaren ülkemiz kömür madenciliğinde yeni teknolojilerin kullanımı konusunda öncü olmuş; yeraltı mekanize üretim sistemi, döner kepçeli ekskavatörbant konveyör-dökücü sürekli açık ocak madencilik sistemi ve açık ocaklarda dragline kullanımı gibi konularda ülkemiz madencilik endüstrisinde devrim sayılabilecek uygulamalara imza atmıştır. Bununla beraber, özellikle 1990 lardan itibaren yatırım bütçesinde önemli daralmalara gidilmiş olması, Kurumun yeni üretim teknolojilerinin uygulanması konusunda sınırlı kalmasına yol açmıştır. Kurumun öncelikli hedef pazarı, elektrik üretim tesislerinin birincil enerji ihtiyacıdır. Satış hacmi bakımından ikinci sıradaki pazarı ise ısınma ve sanayi sektörleridir. Isınma ve sanayi 20

sektörlerinin pazar büyüklükleri, TKİ nin mevcut üretim kapasitesi ile karşılaştırılamayacak düzeyde olup, özellikle nüfus artışı ve ekonomik büyüme ile orantılı olarak giderek artmaktadır. Bununla beraber, söz konusu pazara erişim olanakları, rakip enerji kaynaklarının yer aldığı sektörel ortamda, çevre ve fiyat gibi çeşitli kısıtların varlığı sonucu değişik oranlarda azalmaktadır. 4.2. KURULUŞUN GZFT ANALİZİ, VİZYON, MİSYON VE STRATEJİK AMAÇLARI TKİ, faaliyette bulunduğu sektör içindeki yerini analiz edebilmek ve etkin sektörel politikalar geliştirebilmek amacıyla 2009 yılında geniş katılımlı bir çalışma gerçekleştirmiş ve kuruluşun GZFT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler) analizi ile vizyon, misyon ve stratejik amaçlarını ortaya koymuştur. Çalışmadan elde edilen verilere göre; kuruluşun güçlü yönleri arasında; yüksek bilgi birikimi ve deneyimi, kömür madenciliğindeki uzmanlığı, ülkemiz kömür rezervlerinin önemli bir kısmına sahip olması, ülkemizde bugüne kadar gerçekleştirilen en önemli ve en büyük ölçekli kömür üretim projelerine tek başına imza atmış olması ve kömür üretiminde ölçek ekonomisini sağlayabilecek teknik ve finansal güce sahip bulunması hususları öne çıkmaktadır. Madencilik endüstrisinde kurumsal kültür diğer pek çok endüstriden farklı olarak son derece belirleyici bir unsur durumunda olup deneyim ve uzmanlık çok büyük önem taşımaktadır. Genel olarak madencilik endüstrisinin doğası; etkin, verimli ve güvenli madencilik faaliyetlerinin, uzun kurumsal geçmişe sahip kuruluşlar tarafından yapılabilmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu gerçek, özellikle madencilik endüstrisi bakımından gelişmiş ülkelerde kolaylıkla izlenebilmektedir. Mineral kaynaklarının, tükenebilir kaynaklar olması, çoğunlukla yerkabuğunun derinliklerinde bulunan yatak oluşumlarının büyük belirsizlikler taşıması, üretim öncesi faaliyetlerin, diğer sektörlere nazaran, çok daha uzun süreli, kapsamlı, zorlu ve maliyetli olması, madencilik yatırımlarında arama maliyetlerinin son derece yüksek olup büyük risk taşıması ve birçok durumda, katlanılan yüksek arama maliyetlerine karşın, ekonomik olarak işletilebilecek bir mineral varlığının belirlenememe olasılığının söz konusu olması, arama riskinin yanında, pek çok cevher için fiyat dalgalanmalarının diğer sektörlere göre çok daha büyük olması ve ölçek ekonomisinin belirleyici önem taşıması, bu endüstride uzun birikim ve deneyime, güçlü finansal yapılara sahip büyük ölçekli kuruluşları gerektirmektedir. Dolayısıyla, TKİ nin gelecekteki durumu kurgulanırken, çok uzun yıllardır teknik ve hukuki anlamda tamamen serbest konumda bulunan ülkemiz kömür endüstrisinde, tüm çabalara karşın teknik ve finansal açıdan güçlü özel sektör firmalarının ortaya çıkamamış olması ve genel olarak özel sektörün kömür madenciliğine kapsamlı yatırımlar yapma hususundaki isteksizlikleri ciddiyetle dikkate alınmalıdır. Her şeye karşın; uzun kurumsal geçmişi ve sektördeki bilgi, birikim ve deneyimi hala TKİ nin en güçlü yanı olarak ortada durmakta olup, akılcı stratejiler ve bu stratejilere yönelik proje ve 21

faaliyetler hayata geçirildiğinde, sadece Kurumda değil, tüm ülkemiz kömür endüstrisinde en yüksek etkinlik ve verimlilik düzeyine ulaşılması kaçınılmaz olacaktır. Kurumun zayıf yönleri arasında ise; Kuruma ilişkin özelleştirme ve yeniden yapılandırma konularındaki belirsizlikler ve söz konusu belirsizliklerin personel üzerindeki olumsuz etkileri, açık işletmeye uygun rezervlerin tükeniyor olması, idame/yenileme yatırımlarının zamanında yapılamıyor olması nedeniyle özellikle makine-ekipman parkının ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olması hususları öne çıkmaktadır. Ülkemiz ekonomisine en yüksek katkıyı yapmak bakımından TKİ nin önünde önemli fırsatlar bulunmaktadır. Dünyada temiz kömür teknolojileri alanında ortaya çıkan olumlu gelişmeler, kömür yakma teknolojilerindeki hızlı gelişim, kömür madenciliğindeki teknolojik gelişmeler, dünyada petrol ve doğal gaz rezervlerinin hızla tükenmesi, buna karşın ülkemizin zengin linyit rezervlerine sahip olması ve yapılacak aramalar ile yeni kömür yataklarının bulunup geliştirilmesi olasılığının yüksek olması bu fırsatlar arasındadır. Buna karşın tehditler arasında ise; elektrik üretiminde kömür kullanımının çevresel bakımdan tepki görmesi, özelleştirme politikalarındaki belirsizlikler, enerji sektörü ile ilgili yapılan yapısal düzenlemelerde kömür kullanımını sınırlandıran unsurlar ve mevcut yasal düzenlemelerin kamunun yatırım yapmasını engellemesi gibi hususlar öne çıkmaktadır. Gerek Kurum içi analizlerden, gerekse paydaş toplantılarında ortaya çıkan verilerden elde edilen sonuçlara göre, öncelikli olarak ele alınması gereken hususlar arasında öne çıkanlar aşağıda sıralanmaktadır: Kömür arama faaliyetlerine hız verilmeli, atıl durumdaki rezervler hızla işletmeye alınmalı, yeni sahalar açılmak suretiyle kömür üretimi arttırılmalıdır. Ülkemiz enerji arz güvenliğini sağlamak üzere, yerli kömürlerimizin elektrik enerjisi üretimindeki payı arttırılmalıdır. Kurum, mali, teknoloji ve işgücü yönünden güçlendirilmelidir. Daha düşük maliyetle daha verimli üretime yönelik Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Kurum makine-ekipman parkı teknolojiye uygun hale getirilmeli, kullanılan teknolojiler, maliyet ve verimlilik açısından değerlendirilmeli, gerektiğinde yenilenebilmelidir. Alternatif enerji kaynaklarıyla rekabet edebilmek için verimlilik arttırılmalı, maliyetler düşürülmelidir. Kurum yeniden yapılandırılmalı, hızlı karar alabilen bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kurumun örgütlenme yapısı gözden geçirilmeli, gereksiz ve işlevsiz birimler kaldırılmalıdır. Kurum çalışanları ücret ve özlük hakları bakımından güçlendirilmelidir. Kurum, kömür ithalatı alanındaki fırsatları araştırmalı ve değerlendirmelidir. Kurum, kömür sektöründe uluslararası işbirliği imkânlarını araştırmalı ve değerlendirmelidir. Tüm değerlendirmeler dikkate alındığında, TKİ Kurumu nun temel misyonu, ilgili olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın temel amaçlarından olan enerji güvenliği, giderek ulusal güvenlik unsurlarına katkıda bulunmaya yönelik olarak inşa edilmiş olup, misyon ifadesi; Ülkemizin enerji ihtiyacını nitelikli, güvenilir ve düşük maliyetli karşılamak üzere; linyit, asfaltit, 22

bitümlü şist, turba gibi enerji hammaddelerini, bilimsel ve teknolojik yöntemler kullanarak ve çevresel faktörleri de dikkate almak suretiyle etkin, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde aramak, üretmek ve kullanımlarını sağlamak olarak şekillenmiştir. Söz konusu misyon, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın Enerji ve tabii kaynakları verimli, etkin, güvenli, zamanında ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirerek, ülkenin dışa bağımlılığını azaltmayı ve ülke refahına en yüksek katkıyı sağlamayı görev edindik şeklinde ifade edilen misyonu ile de paralellik arz etmekte ve bu misyona katkı yapmaktadır. Ülkenin gelişen ekonomisiyle beraber enerji talebinin de giderek artan bir biçimde ithalat yoluyla karşılanmasının ülkemiz enerji güvenliğini azalttığı bilinmektedir. Artan enerji ihtiyacının karşılanmasında, yerli linyitlerimizin, gerek elektrik üretimi amaçlı gerekse ısınma ve sanayide kullanımının artırılması, enerji güvenliğinin yanında ekonomiye katkı sağlaması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Söz konusu misyon ile Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi ile de ortaya konulan Bilinen linyit kaynakları ve taşkömürü kaynakları 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretimi amacıyla değerlendirilmiş olacaktır. Bu amaçla elektrik üretimine uygun yerli linyit ve taşkömürü sahalarının, elektrik üretimi amaçlı projelerle değerlendirilmesi uygulaması sürdürülecektir. stratejik hedefine de uygunluk sağlanmış olmaktadır. Ortaya konulan misyona yönelik olarak, TKİ, üretim ve satışlarını arttırmaya yönelik proje ve faaliyetlerini geliştirme ve gerçekleştirme yönünde çaba gösterirken, söz konusu çabanın önemli bir boyutunu da, özel sektörle yapılacak akılcı işbirlikleri oluşturmaktadır. Bu çerçevede, genel ekonomik yarar, sektörün genel etkinlik ve verimliliğinin arttırılması yönündeki hedeflerin gerçekleştirilmesi, bu kapsamda Kurum tarafından işletilmeyen sahaların devir yoluyla ekonomiye kazandırılması, özel sektörden hizmet alımı şeklindeki işbirliklerinin Kurumsal yapıyı güçlendirici yönde sürdürülmesi stratejik önemdedir. Dolayısıyla, toplumsal yarar ve ekonomik verimlilik esaslarına bağlı olarak yerli linyitlerimizin üretimlerinin artırılması ve ülkemiz linyit rezervlerimizden ulusal ekonomiye azami katma değer sağlayacak şekilde yararlanılması, Kurumun öncelikli hedefleri arasındadır. Bu amaçla; verimlilik, düşük maliyetli üretim, ürün kalitesi, üretimin sürekliliği, bilimsel yöntemler kullanılmak suretiyle yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları ve çevreye duyarlı üretim hususları son derece önemli görülmektedir. Ayrıca, kömürün kullanımı hususu da giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Kurum, kömürün zenginleştirilmesinin yanında, kömürün, gerek termik santrallerde gerekse ısınma ve sanayide verimli ve çevreye en az zararla kullanımına yönelik araştırmalarda bulunmayı da stratejik bir husus olarak görmektedir. Bu çerçevede, Kurumun, belirlemiş olduğu misyonunu gerçekleştirebilmesi bakımından, ihtiyacı olan yatırımları yapabilmesi, rasyonel bir işletmeciliğin gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Dokuzuncu Kalkınma Planı nda yer verilen kamunun kömür ve diğer maden işletmeciliğindeki payının azalması hedefi bu gereklilikle çelişmemekte, Kurumun ihtiyacı olan yatırımı yapmamak suretiyle verimsiz, hantal bir kuruluş haline gelmesine yol açılması anlamını taşımamaktadır. Kalkınma Planı nda ortaya konulan bu hedef, içinde bulunulan genel küresel kriz ve bu çerçevede kömür endüstrisinin karşı karşıya bulunduğu tehditler de dikkate alındığında, ne kamu ne de özel sektör tarafından yatırım yapılamadığı için enerji arz güvenliği bakımından kullanılması zorunlu olan kömür rezervlerinin 23

atıl durumda kalmasına yol açmamalı, kamu kaynaklarının ekonomiye verimsiz ve yüksek maliyetli sunulmasına imkân tanımamalıdır. Kurumun vizyonu ise; Kömür endüstrisinde uluslararası rekabet edebilirliği olan bir kuruluş olmak şeklinde ortaya konulmuştur. Kurumun gelecekte kendisini görmek istediği yer, gerek kurumsal yapı gerekse verimlilik bakımından uluslararası ölçekte bir kuruluş olmaktır. Oluşturulan bu vizyon ifadesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın Enerji ve tabii kaynaklar alanlarında, ülkemizi bölgemizde liderliğe taşıyan saygın bir kuruluş olmak şeklinde ifade edilen vizyonu ile de uyum içerisindedir. Kurum tarafından ortaya konulmuş bulunan vizyon ve misyon ifadelerini gerçekleştirebilmek amacıyla, Kurumun GZFT analizleri de dikkate alınmak suretiyle belirlenen stratejik amaçlar, dört ayrı ayak üzerinde oluşturulmuştur. Kurum, üretim ve satışlarını arttırmayı son derece önemli görmekte, bu amaca ulaşmada; maliyetlerin düşürülmesi, verimliliğin arttırılması, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi ve kurumsal yapının güçlendirilmesinin mutlaka gerekli olacağına inanmaktadır. Bu çerçevede oluşturulan stratejik amaçlar aşağıda sıralanmaktadır: Amaç 1. Yerli kömür üretimi ve pazar payını arttırmak, bu pazarda kalıcı ve etkin olmak. Amaç 2. Rekabet gücünü ve karlılığını yükseltmek için maliyetleri düşürmek, verimliliği artırmak. Amaç 3. Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık vererek yeni teknolojiler geliştirmek ve kömürün farklı alanlarda kullanımı için ürün çeşitliliğini artırmak. Amaç 4. Kurumsal yapıyı geliştirmek, güçlendirmek ve sürekliliğini sağlamak. 4.3. REKABET ANALİZİ Türkiye birincil enerji arzı içerisinde TKİ Kurumu nun payı 1990 yılında %18 düzeyindeyken 1995 yılında Afşin-Elbistan ve 2000 yılında Beypazarı-Çayırhan sahalarının EÜAŞ ye devriyle 2010 yılı itibariyle %7,1 e kadar gerilemiştir. Aynı dönemde (1990-2010) ülkemiz birincil enerji üretimi içindeki payı %37,5 dan %23,8 e, ülkemiz toplam linyit üretimindeki payı %97,7 den %50,3 e ve elektrik üretimi içindeki payı ise %46,6 dan %12,9 a düşmüştür (Tamzok, 2011b). Türkiye toplam linyit rezervinin yaklaşık %22 si ve linyit üretim kapasitesinin ise yaklaşık %55 i TKİ ye aittir. Dolayısıyla, TKİ, ülkemiz kömür pazarının en önemli aktörü konumundadır. Üretimlerini tamamen termik santraller ile ısınma ve sanayi talebine bağlı olarak gerçekleştiren TKİ, son yıllarda Türkiye nin elektrik ihtiyacını da dikkate alarak termik santrallere olan satışlarını artırmaktadır. TKİ Kurumu, EÜAŞ ve bağlı ortaklıklarına ait toplam 8 adet termik santrali beslemektedir. Söz konusu santrallerin toplam kurulu gücü 4.209 MW dır. Bu büyüklük, 2011 yılı sonu itibariyle Türkiye nin yerli kömüre dayalı kurulu gücünün %47,5 ine ve toplam kurulu gücün ise %8 ine karşılık gelmektedir. TKİ nin endüstriyel pazarı içerisinde termik santraller dışında ısınma ve sanayi sektörleri de yer almaktadır. Sanayi sektörü içerisinde yer alan işletmeler; çimento üreticileri, toprak sektörü, 24

tekstil sanayi, kimya endüstrisi, gıda sektörü, tütünlü madde üreticileri, metal ve demir çelik üreticileri, kâğıt sanayi ve diğerleridir. TKİ tarafından ısınma ve sanayi sektörlerine 2011 yılı sonu itibariyle yaklaşık 7,6 milyon ton kömür satışı yapılmıştır. Bu miktar, TKİ linyit kömürü satışının %21,6 sını ifade etmektedir. Özellikle endüstriyel alanda çimento sektörünün payı oldukça büyüktür. Sektörde faaliyetlerini sürdüren çok sayıda çimento fabrikasıyla beşer yıllık çerçeve anlaşmaları yapılarak kömür satışı gerçekleştirilmektedir. Bu anlaşmalar kapsamında kömür fiyatlarının belirlenmesinde, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yıllık enflasyon oranları ve piyasa koşulları dikkate alınmaktadır. Bayiler, TKİ tarafından üretilmekte olan ürünlerin ısınma pazarına sunulmasına aracılık eden işletmelerdir. 2003 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir kararla fakir ve ihtiyaç sahibi ailelere valiliklerin finansmanı ve yardımlarıyla kömür satışı yapılmaya başlanılmıştır. Kuruluşun, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile 9 yıldan bu yana yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde fakir ailelere, 2011 sonu itibariyle 9 yıllık dönemde toplam 13 milyon ton kömürün dağıtımı ve teslimatı gerçekleştirilmiştir. Ülkemiz enerji sektöründe rekabet düzeyi son derece yüksektir. Kurum tarafından üretilen kömürlerin karşısındaki en önemli rakip kaynaklar; petrol, doğal gaz ve ithal kömür şeklindedir. Özellikle doğal gazın elektrik üretiminde kullanım payının artışı, linyite dayalı termik santrallerde üretim düşüşlerine, dolayısıyla linyit üretiminde gerilemelere neden olmaktadır. Bu durum, kurumun dinamizmini ve yatırımlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Kurum, çevrenin korunmasına yönelik yapılan yasal düzenlemelere gerek üretim gerekse pazarlama bakımından uyum sağlamakla birlikte, kömürün kimyasal yapısından kaynaklanan ve yakma sırasında oluşan gaz ve partiküller nedeniyle karşılaştığı olumsuzluklar, rekabet edebilirlik bakımından önemli bir engel oluşturmaktadır. Bununla beraber, temiz kömür teknolojilerinde son yıllarda artan gelişmeler dikkate alındığında, bu teknolojilerin kullanımı suretiyle kömür kullanımının daha da artırılması mümkün olup, kuruluşun bu yöndeki çalışmaları da artarak sürdürülmektedir. Kurumun, rekabet açısından önemli avantajları bulunmaktadır. Öncelikle, ülkemiz linyit kömürü bakımından dünyada zengin ülkeler arasında yer almakta olup rezervlerin daha da artması beklenmektedir. Ülkemizdeki linyit kömürünün üretim maliyetleri rakip kaynaklara göre daha düşük olup, enerji arz güvenliğine katkısı bakımından önem taşımaktadır. 4.4. KÖMÜR REZERVLERİ Türkiye de 2011 sonu itibariyle yaklaşık 11,8 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadır. Bu rezervin %22 si (2,6 milyar ton) TKİ Kurumu na aittir. TKİ kömür rezervlerinin hemen tamamı yapılan çalışmalarla görünür rezerv kategorisine alınabilmiş olup, 2011 sonu itibariyle Tablo 4 de verilmektedir. 25

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 bin ton Tablo 4. TKİ Kömür Rezervleri (2011 sonu, bin ton) Mümkün Muhtemel Görünür Hazır Toplam Soma 0 51.300 552.665 5.754 609.719 ELİ Çan 0 0 76.945 250 77.195 Toplam 0 51.300 629.610 6.004 686.914 Yatağan 0 0 150.813 2.385 153.198 GELİ Milas 0 0 249.701 9.699 259.400 Toplam 0 0 400.514 12.084 412.598 Tavşanlı 0 0 263.664 5.233 268.897 GLİ Ilgın 0 974 423.850 57 424.881 Toplam 0 974 687.514 5.290 693.778 Seyitömer 0 0 175.268 790 176.058 SLİ Orhaneli 1.560 19.945 84.644 307 106.456 Toplam 1.560 19.945 259.912 1.097 282.514 Şırnak+Silopi(Asfaltit) 6.579 29.394 36.073 0 72.046 Diğer * 0 146.792 327.194 0 473.986 TOPLAM 8.139 248.405 2.340.817 24.475 2.621.836 İşletilmeyen veya rodövansla işletilen sahalardır. 4.5. ÜRETİMLER TKİ Kurumu nda kömür, açık işletmecilik ve yeraltı işletmeciliği olmak üzere iki temel yöntemle üretilmektedir. Yüzeye yakın kömür oluşumları ekonomik nedenlerle açık işletmecilik yöntemi ile üretilmelerine karşın derin kömür damarları yeraltı işletmeciliği yöntemi ile çıkartılmaktadır. 2000 yılında 39,2 milyon ton düzeyinde olan TKİ Kurumu satılabilir üretimi 2004 yılında 24,3 milyon ton ile son 12 yılın en düşük seviyesini görmüş, ancak daha sonra tekrar yükseliş eğilimine girmiştir (Şekil 25). TKİ Kurumu ocaklarından 2011 yılında 43,7 milyon ton tüvenan kömür üretilmiş olup, satılabilir kömür üretimi ise 33,4 milyon ton düzeyinde olmuştur. Söz konusu üretim hacmi rezerv miktarıyla orantılandığında Kurumun yaklaşık 60 yıllık kömür rezervine sahip olduğu görülmektedir. 45.000 40.000 35.000 30.000 25.000 20.000 Şekil 25. TKİ Kurumu Kömür Üretimleri (2000-2011) 26

Kurumda 2011 yılında üretilen satılabilir kömürün %82 si açık ocak ve %18 i ise yeraltı işletmecilik yöntemleriyle elde edilmiş olup, üretimin %83 ü Kurum imkanlarıyla ve %17 si ise özel sektör firmalarından hizmet alınmak suretiyle yapılmıştır. Kurum, açık ocak üretimlerinin hemen tamamını kendi imkanlarıyla yaparken, yeraltından üretimin ise %96 sı özel sektör firmalarına yaptırılmaktadır. TKİ Kurumu tarafından 2011 yılında yapılan kömür üretimleri Tablo 5 de verilmektedir. Tablo 5.TKİ Kurumu Kömür Üretimleri (2011, ton) ELİ GELİ GLİ SLİ TKİ Tüvenan Satılabilir Açık ocak Kurum 5.424.326 4.416.801 İhale 2.619.301 1.091.511 Soma Yeraltı Rodövans 7.367.338 4.126.344 Toplam 9.986.639 5.217.855 Toplam 15.410.965 9.634.656 Çan Açık ocak Kurum 2.054.989 2.022.141 Toplam 17.465.954 11.656.797 Yatağan Açık ocak Kurum 4.107.869 4.107.869 Kurum 7.177.196 6.489.632 Milas Açık ocak Rodövans 112.100 112.100 Toplam 7.289.296 6.601.732 Toplam 11.397.165 10.709.601 Açık ocak Kurum 5.440.000 3.201.704 Kurum 256.000 230.783 Tunçbilek Yeraltı İhale 984.471 464.503 Toplam 1.240.471 695.286 Toplam 6.680.471 3.896.990 Ilgın Açık ocak Kurum 161.394 161.394 Toplam 6.841.865 4.058.384 Seyitömer Açık ocak Kurum 7.055.971 6.041.494 Orhaneli Açık ocak Kurum 935.745 934.484 Toplam 7.991.716 6.975.978 Açık ocak 32.469.590 27.487.619 Yeraltı 11.227.110 5.913.141 Toplam 43.696.700 33.400.760 TKİ Kurumu 2011 yılı satılabilir üretiminin en büyük kısmı %29 ile Soma dan yapılmıştır. Soma yı %19,7 ile Milas ve %18,1 ile Seyitömer izlemektedir. Bu üçünün toplam satılabilir üretim içindeki payı %67 düzeyindedir (Şekil 26). 27

Soma Çan Yatağan Milas Tavşanlı Ilgın Seyitömer Orhaneli ton 10.000.000 9.000.000 8.000.000 7.000.000 6.000.000 5.000.000 4.000.000 3.000.000 2.000.000 1.000.000 0 Şekil 26. TKİ Kurumu Kömür Üretimlerinin İşletmelere Dağılımı 4.6. DEKAPAJ FAALİYETLERİ TKİ Kurumu, üretimlerini gerçekleştirebilmek amacıyla önemli miktarda bir dekapaj faaliyetini de yürütmektedir. Kurumun, 2011 yılında yaptığı dekapaj miktarı yaklaşık 210,5 milyon m 3 olup, bu miktarın %33 ü kurum imkânlarıyla ve %67 si ise özel sektör firmalarından hizmet alınmak suretiyle yapılmıştır. Dekapajın müesseselere göre dağılımı Tablo 6 da verilmektedir. Tablo 6. TKİ Kurumu Dekapaj Miktarları (2011, m 3 ) Emanet (İşletme) İhale (Müteahhit) Toplam (İşletme+Müteahhit) Soma 21.030.000 16.537.265 37.567.265 ELİ Çan 7.192.997 7.872.243 15.065.240 Toplam 28.222.997 24.409.508 52.632.505 GELİ Yatağan 5.047.500 22.642.270 27.689.770 Milas 4.970.000 24.522.360 29.492.360 Toplam 10.017.500 47.164.630 57.182.130 GLİ Tavşanlı 17.832.000 47.806.121 65.638.121 Ilgın 261.121 0 261.121 Toplam 18.093.121 47.806.121 65.899.242 SLİ Seyitömer 8.329.000 11.776.498 20.105.498 Orhaneli 4.528.711 10.141.232 14.669.943 Toplam 12.857.711 21.917.730 34.775.441 TOPLAM 69.191.329 141.297.989 210.489.318 2011 yılında gerçekleştirilen dekapajın %31 oranındaki kısmı Tavşanlı da, %17,8 i Soma da, %14 ü Milas da ve %13,2 si ise Yatağan da gerçekleştirilmiştir (Şekil 27). 28