İBNÜ L- HARRÂT EL-İŞBÎLÎ NİN (v. 582/1186) HADİS İLMİNDEKİ YERİ

Benzer belgeler
Farklı Yönleriyle Endülüs Hadisçiliği, Mustafa ÖZTOPRAK, Sinop 2013, 152 sayfa.

Endülüs Hadisçiliğinde Halifelerin Yeri

Endülüs Hadisçiliğinde Halifelerin Yeri

ENDÜLÜS'TE HADİS İLMİNİN GELİŞİM AŞAMALARI

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

Editörler Prof.Dr. Nurettin Gemici - Doç.Dr. Cahid Kara İSLAM TARİHİ I

The Role of Qadi s on Andalucia Transmitting Prophetic Traditions

UNUTULAN DÖNEM ENDÜLÜS TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ 1

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

DİNİ ARAŞTIRMALAR. Ocak -Haziran 2013, Cilt:16, Sayı: 42 ISSN: X

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

ENDÜLÜS ÂLİMLERİNDEN İBNÜ'L-HARRÂT EL-İŞBÎLÎ'NİN HAYATI VE HADİSÇİLİĞİ 1 Mustafa Öztoprak 2

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI.

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

Yazan: Dr. Mustafa AYDIN

ORTA ÇAĞ TARİHİ. Editör Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

ENDÜLÜS EMEVÎ EMİRLERİNDEN HİŞÂM B. ABDURRAHMAN DÖNEMİ

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ GENEL YAYIN İLKELERİ

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Memlüklerin Son Asrında Hadis -Kahire Halit Özkan

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FELSEFE-DĠN BĠLĠMLERĠ (DĠN EĞĠTĠMĠ) ANABĠLĠM DALI

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Doç.Dr. NİZAMETTİN PARLAK

BAKÎ İBN MAHLED EL-KURTUBÎ ( / ) VE MÜSLÜMAN İSPANYA DAKİ HADİS EDEBİYATI ÇALIŞMALARINA KATKISI*

30 SEPTE KONTU JULİANUS jeopolitik konumu, Müslümanların Kuzey Afrika dan Avrupa ya önemli geçiş noktalarından biri olması, verimli topraklara sahip o

TEZ TANITIMI VE DEĞERLENDİRME

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Endülüs Emevî Halifesi II. Hakem in İlmî Kişiliği ve İlim Hayatına Sağladığı Katkılar

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Tefsir Usulünün Yapısı ve İşlevi Süleyman Karacelil Ankara: Gece Kitaplığı, 1, sayfa.

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH


Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Fıkıh Usulünde Fahreddin er-râzî Mektebi Tuncay Başoğlu İstanbul: İSAM Yayınları, 2014, 300 sayfa.

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB

Devrim Öncesinde Yemen

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Kadın ve Yönetim Hakkı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Bu doküman Kâtip Çelebi tarafından 1632 de yazılan ve İbrahim Müteferrika nın eklemeleri ile Matbaa-ı Amire de basılan Kitabı-ı Cihannüma nın

Birinci İtiraz: Cevap:

1. Adı Soyadı: Zekeriya GÜLER 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

RUMELİ İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ. YAYIM İLKELERİ ve YAZIM KURALLARI

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

el- Özet - nin ifadesiyle Medine

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Transkript:

TC SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI HADİS BİLİM DALI İBNÜ L- HARRÂT EL-İŞBÎLÎ NİN (v. 582/1186) HADİS İLMİNDEKİ YERİ MUSTAFA ÖZTOPRAK DOKTORA TEZİ DANIŞMAN PROF. DR. MEHMET EREN KONYA-2012

i T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü BİLİMSEL ETİK SAYFASI Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde eldee edilerek sunulduğunu u, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmadaa başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm. Mustafa ÖZTOPRAK

ii T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü DOKTORA TEZİ KABUL FORMU Mustafaa ÖZTOPRAK tarafından hazırlanan İBNÜ L- HARRÂT EL-İŞBÎLÎ NİN (v. 582/1186) HADİS İLMİNDEKİİ YERİ başlıklı bu çalışma 13/ /01/2012 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. Talat Sakallı Başkan Prof. Dr. Mehmet EREN Üye Prof. Dr. Bilal SAKLAN Üye Prof. Dr. Mehmet Ali KAPAR Üye Doç. Dr. Fikret KARAPINAR Üye

iii ÖNSÖZ Endülüs, bugünkü İspanyanın sınırları içinde özellikle ülkenin güneyinde bulunan Sevilla, Malaga, Cordoba, Jaen, Granada, Almeria, Cadiz ve Huelva yı kapsayan bölgeye verilen isimdir. Bulunduğu bölge itibariyle Güney Avrupa ve Kuzey Afrika nın birbirine en yakın olduğu yerdedir. Dinleri, mezhepleri, hayat anlayışları farklı olan iki farklı toplumun birbirleriyle görüşmelerinde kültürel iletişim ve etkileşimin olması muhakkaktır. Her iki kıta ehl-i kitap olan Hrıstiyan ve Müslümanların hâkimiyetindeki yerlerdir. İki farklı dine ve kültüre sahip insanların karşılaşmalarında Endülüs bölgesi önem arz etmektedir. Zaten Endülüs ün hem ilmi, hem de kültürel süreç içinde ortaya koyduğu ilerlemeler bu etkileşimi göstermektedir. Endülüs ün ilmi gelişimi Avrupa nın kendini yenilemesi anlamına gelen rönesansa zemin hazırlaması da kültürel ve ilmi gelişimin etkisini gösteren en önemli gösterge olduğu ifade edilmektedir. Endülüs, Müslümanlar için İslâm kültür ve medeniyetinin Avrupa ya taşınmasının Anadolu dışındaki ikinci bir yolu olarak görülmüştür. Müslümanlar Kuzey Afrika nın fethini tamamlayınca, Hrıstiyanların hâkimiyetinde ve iç karışılıklar içinde olan Güney İspanya yı fethetmişlerdir. Fetihle birlikte hem yerli halkın Müslüman olması, hem de fetih için gelen Arap ve Berberi kökenli askerlerle İslâm kültür ve medeniyeti bölgeye yerleşmeye başlamıştır. Yerli halkın Müslüman olması ve göçlerle gelen Arap ve Berberi kökenli Müslümanlarla bölgenin dini durumu Hrıstiyanlıktan Müslümanlığa dönüşmüştür. Bu değişim ve dönüşüm süreci aynı zamanda ilmi alanda da olmuştur. Özellikle İslâmî ilimlerde bu gelişim görülmektedir. Söz konusu gelişmeler, farklı İslâmî ilimleri ve o sahada yetişen âlimleri ortaya çıkarmıştır. Bu âlimlerden birisi de İbnü l-harrât olarak meşhur olan Abdülhak el-işbîlî dir. İbnü l-harrât, özellikle Yemen de yerleşik olan Ezd kabilesine mensup bir âlimdir. Muhtemelen ataları fetihlerle birlikte Endülüs e göçenlerdendir. Hem İslâmî ilimlerde hem de Arapça yı kullanma becerisinde Arap olmasının önemli bir katkı sağladığını söylemek mümkündür. Hadis ilmi, en fazla eser verdiği alandır. İlim dünyasında tanınmasına sebep olan Ahkâmları da hadis alanında yazılmıştır. İslâmî

iv ilimlerde özellikle hadis alanında temayüz etmiş İbnü l-harrât ın hadisçiliğinin bilinmesi gerekmektedir. Çalışmalarının çoğunun hadis alanında verilmiş olması, hadisçiliğinin ortaya konulmasını gerekli kılmaktadır. Ahkâm hadislerinde verdiği eserlerle dikkat çeken müellifin, çalışmalar yaptığı alanlarda diğer âlimlerle arasındaki benzer ve farklı yönlerini de tespit etmek gerekmektedir. İbnü l-harrât el-işbîlî nin Hadis İlmindeki Yeri isimli bu çalışma, giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Girişte ilk önce bölgeyi tanıma fırsatı vermesi açısından İbnü l-harrât a kadar Endülüs tarihi kısaca zikredilecektir. Girişin ikinci başlığı, Endülüs te hadis ilminin gelişim süreci ile alakalıdır. Yeni fethedilen bir yerde hadis ilminin etkin olmasını beklemek oldukça zor görünmektedir. Çünkü o bölgede yaşayanların dinlerini bir anda değiştirmelerini beklememek gerekmektedir. Bu bir süreci ifade etmektedir. Endülüs de yeni fethedilen bir yerdir. Ancak yıkılış sürecine bakıldığında geride bırakılan ilmi mirasın çok büyük olduğu görülmektedir. Bu durum, fetihlerle başlayan ve yıkılmaya kadar devam eden sürecin farklı aşamalardan geçtiğini göstermektedir. Bu farklı aşamaların tespitini ve hangi süreçler yaşandığını giriş bölümünde Altıncı Yüzyıla Kadar Endülüs te Hadis başlığı altında yapılacaktır. Birinci bölümde, İbnü l-harrât ın hayatı ve ilmi kişiliği üzerinde durulacaktır. Şu ana kadar ayrıntılı bir şekilde ele alan ne Türkiye de ne de diğer ülkelerde bir çalışma tespit edilmemiştir. Birinci bölümün ikinci başlığı, İbnü l-harrât ın ilmi kişiliğini içermektedir. Burada, İbnü l-harrât ın talebelik ve hocalık dönemleri ele alınacaktır. Onun tahsil hayatında okuduğu ve okuttuğu kitaplar, hocaları, medreselerdeki görevleri ve talebeleri tespit edilecektir. Birinci bölümün üçüncü başlığı İbnü l-harrât ın eserleri olacaktır. İbnü l-harrât a atfedilen birçok eser bulunmaktadır. Bunlardan hangilerinin ona ait olduğu ortaya konulacaktır. İkinci bölüm, İbnü l-harrât ın hadisçiliğinin işleneceği yerdir. Hadisçiliği, yazmış olduğu eserler üzerinden ortaya konulmaya çalışılacaktır. Hadis ilminde kaleme aldığı eserler diğerlerinden fazladır. Bunlardan her birinin ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.

v Bu incelemeler neticesinde onun hadisçilik yönü ortaya çıkacaktır. Ayrıca bölüm içinde İbnü l-harrât ın ilim dünyasına etkisi, hakkındaki eleştiriler ve değerlendirmeler ele alınılacaktır. Eleştiriler başlığı altında, İbnü l-kattân tarafından Beyânü l-vehm ve l-îhâmilvâkıayn fi Kitâbi l-ahkâm li Abdilhâk el-işbîlî ve Zehebî nin İbnü l-kattân ın bu eseri üzerine yazdığı er-red alâ İbnü l-kattânfi Kitâbihî beyâni l-vehm ve l-îhâm eserlerinin incelemesi yapılacaktır. Gerek konunun seçiminde gerekse tez izleme komitesi çalışmalarında yardımlarını esirgemeyen hocalarım Prof. Dr. Bilal Saklan, Prof. Dr. Mehmet Ali Kapar ve danışmanım Prof. Dr. Mehmet Eren e, çalışmayı hazırlarken her türlü fedakârlıktan kaçınmayan eşim ve çocuklarıma teşekkür ederim. Başarı daima Allâh (cc) tan, ortaya çıkan her türlü eksiklik bizdendir. Mustafa ÖZTOPRAK 12 Aralık 2011 MALATYA

vi T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü ÖZET Öğrencinin Adı Soyadı Ana Bilim / Bilim Dalı Danışmanı Mustafaa ÖZTOPRAK Numarası: 064144021003 Temel İslam Bilimleri / Hadis Prof. Dr. Mehmet EREN Tezin Adı İbnü l-harrât el-işbîlî nin (v. 582/ 1186)Hadis İlmindeki Yeri Tezde, Endülüs te hadisin gelişim süreci ve İbnü l-harrât el-işbîlî nin hadis ilmindeki yeri ele alınmıştır. Endülüs hadisçiliği ve İbnü l-harrât ın hadis ilmindeki konumu incelenirken Endülüs Tarihi de kısaca zikredilmiştir. Çalışmada, Endülüs te hadis ilminin geçirdiği evreleri tespitt etme amaçlanmıştır. Dolayısıyla bu evrelerin belli bir kısmında yaşamış olan İbnü l- gelişimi, hem de İbnü l-harrât ın hadisçiliği tespit edilmiştir. Tezde kaynaklardan bilgi toplama, değerlendirme ve analiz etme yöntemleri uygulanmıştır. Çünkü hem Endülüs hadisçiliği, hem de İbnü l-harrât ın hadis Harrât ın hadisçiliği incelenmiştir. Tezde hem Endülüs te hadis ilminin geçirdiği ilmindeki yeri incelenirken meseleye ışık tutan kaynakların gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Çünkü her bir kaynak meselenin bir tarafını kendi bakış açısına göre ele almaktadır. İbnü l-harrât ın Çalışmalarında genellikle rivayetler yer almaktadır. Rivayetlerin hayatı ve hadisçiliği ele alınırken eserlerinden faydalanılmıştır.

vii zikredildiği çalışmalarda ravi ve rivayetler hakkında farklı görüşler olduğu için, analiz ve değerlendirmelere ihtiyaç vardır. Tezde ravi ve rivayet incelemelerine önem verilmektedir. Bu meyanda İbnü l-harrât ın hadisçilik yönüne eleştiriler yapılmıştır. Söz konusu eleştirilerin en önemli kısmının İbnü l-kattân dan geldiğini zikretmek gerekmektedir. Bir mesele hakkında bütün görüşlerin belirtilmesi meseleyi daha net ele almayı sağlayacağı için farklı görüşlere de değinilmiştir. Çalışma sonucunda, Endülüs hadis gelişim sürecinin üç aşamadan oluştuğu tespit edilmiştir. Bunlar hadis ilminin giriş, gelişme ve zayıflama dönemleri olduğu ortaya çıkmıştır. İbnü l-harrât ın özellikle üç ahkâmının olup-olmadığı tartışmaları araştırılarak her üç eserin de farklı olduğu sonucuna varılmıştır. Onun hadis ilminde kendisine has uygulama ve çalışmalar yaptığı tespit edilmiştir. Yaptığı çalışmalardan dolayı birçok âlimin takdirini kazandığı anlaşılmıştır. Tez, Endülüs te hadis ilminin gelişim sürecini tespit etme ve İbnü l-harrât ı ve hadis ilmindeki yerini tanıma imkanı sağlamıştır. Anahtar kelimeler: Endülüs, Hadis, İbnü l-harrât el-işbîlî.

viii T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü SUMMARY Öğrencinin Adı Soyadı Ana Bilim / Bilim Dalı Danışmanı Mustafaa ÖZTOPRAK Numarası: 064144021003 Temel İslam Bilimleri / Hadis Prof. Dr. Mehmet EREN Tezin Adı Ibn Harrât El-Isbîlî And Hıs Place In Hadith Learnıng This study aims to explain the development process of hadith in Andalus and the importance of İbn Harrât al-isbîlî s hadith learning. İt is also mentioned the history of Andalus while being excamined the place of hadith learning in Andalus and Ibn Harrât s. This study also aims to determine the undergoing periods of hadith learning in Andalus. So it is studied the hadith learning of Ibn Harrât who lived in some of these periods. It is determined both the development process of hadith learning in Andalus and the his place of hadithh learning in Ibn Harrât al-isbîlî. In this study it is adopted the methods of information gathering, analizing and evaluation from different sources. İt is required to revişe and evaluate the sources shed light on the matter whereas both Andalus s and the positionof Ibn Harrât s hadith leaving are examinated for why each resorurce has a different point of view on the matter. the are İt is benifited from the Works of Ibn Harrât in order to examine the life and hadith learning of him. It is usually included rumours in his Works. Since there different points of views on rumours of his Works, it is neededd another analysis

ix and evaluation. This study gives importance to analysis of rumours. In this sense ıt is animadverted on the hadith learning of Ibn Harrât. It is worth to say that Ibn Kattân is one of these people who critisized Ibn Harrât severely. Different points of views takes place in this study for being examined the matter in details. It is determined that the development process of hadith ın Andalus consists of there stages at the conclusion of this study. These stages are introduction development and decline parts of hadith learning. İt is also concluded each Works has completely different from each other after being examined whether he has especially there judgments. İn this study we have concluded that he has special studying and applications in hadith learning and he has was appreciated by most of the scholars because of his Works. This study enables to find out the development process of hadith learning in Andalus and know Ibn Harrât and his place in hadith learning Key words: Andalus, hadith, Ibn Harrât al-isbîlî

x İÇİNDEKİLER BİLİMSEL ETİK SAYFASI...i DOKTORA TEZİ KABUL FORMU....ii ÖNSÖZ...iii TÜRKÇE ÖZET. vi İNGİLZCE ÖZET (SUMMARY).vii İÇİNDEKİLER...x KISALTMALAR. xiii ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİLER..xiv GİRİŞ İBNÜ L-HARRÂT A KADAR ENDÜLÜS TARİHİ VE ENDÜLÜS TE HADİS ÇALIŞMALARI 1.1. İBNÜ L-HARRÂT A KADAR ENDÜLÜS TARİHİ......1 1.2. ENDÜLÜS'TE HADİS ÇALIŞMALARI......10 1.2.1. Hadis İlminin Girişi ( 92 220/710 815)......11 1.2.2. Hadis İlminin Gelişmesi (220 600/835 1121)......16 1.2.3. Hadis İlminin Zayıflaması ( 600- /1203- )......23 1.2.4. İbnü l-harrât a Kadar Endülüs te Hadis Literatürü......25 1.3. DEĞERLENDİRME......32

xi BİRİNCİ BÖLÜM İBNÜ L-HARRÂT IN HAYATI, İLMİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ 2.1.VI. YÜZYILDA ENDÜLÜSTE SİYASİ, SOSYAL VE İLMİ DURUM..35 2.2. HAYATI...47 2.2.1. Kimliği.47 2.2.2. Görevleri..51 2.2.3. Vefatı...52 2.3. İLMİ KİŞİLİĞİ........54 2.3.1. Talebelik Dönemi 55 2.3.2. Hocalık Dönemi..65 2.4.ESERLERİ...... 74 2.4.1. Ahkâm Hadisleriyle İlgili Olanlar.......74 2.4.2. Cem Ettiği Eserler....101 2.4.3. İlel Kitabı....105 2.4.4. Farklı Konuları İçeren Çalışmaları....105 2.4.5. Değerlendirme....120 İKİNCİ BÖLÜM İBNÜ L-HARRÂT IN HADİSÇİLİĞİ 3.1. AHKÂM HADİSLERİNİ DERLEMESİ....123 3.2. İSNADA YÖNELİK UYGULAMALARI....129 3.3. METİN SEÇME USULLERİ....150

xii 3.4. HADİS İLİMLERİNİ KULLANMASI....157 3.5. HADİS USÛLÜ TERİMLERİNE YER VERMESİ....163 3.6. RAVİLER HAKKINDA BİLGİ VERMESİ....168 3.6.1. Râvîlerin Tenkidi....170 3.6.2. Râvîlerin Mertebeleri....172 3.6.3. Bab Başlıkları, İsnad ve Metin Açılarından Tercih Yolları....181 3.7. KAYNAKLARDAN HADİS ALMA METODU...187 3.7.1. Eserlerine Alacağı Hadislerde Aradığı Şartlar....187 3.7.2. Râvîler Hakkındaki Tespitleri....191 3.7.3. Rivâyetlere Dair Tespitleri....194 3.8. BAZI HADİS MESELELERİNE BAKIŞI....202 3.9. el-ahkâmü L-VÜSTÂ YA YÖNELİKELEŞTİRİLER.. 215 3.9.1. İbnü l-kattân ın Tenkitleri....215 3.9.2. Zehebî nin Eleştirileri...235 3.10. İLİM DÜNYASINA ETKİSİ VE HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRMELER 3.10.1. İlim Dünyasına Etkisi....242 3.10.2. Hakkındaki Değerlendirmeler....245 SONUÇ....248 BİBLİYOĞRAFYA....254 ÖZGEÇMİŞ 269

xiv KISALTMALAR age. a.mlf. bkz. byy. : Adı geçen eser : Aynı müellif : Bakınız : Basım Yeri Yok c. : Cilt DİA. : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi h. : Hicri Hz. İA MÜİFY. nşr. : Hazreti : Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi : Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları : Neşreden ö. : Ölümü, Ölüm tarihi r.a : Radıyallâhu anh s. : Sayfa sy. s.a.v trc. ts TDV : Sayı : Sallallâhu aleyhi ve sellem : Tercüme eden : Basım tarihi yok : Türkiye Diyanet Vakfı v. : varak vd. : Ve diğerleri

xv ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİLER A. Araştırmanın Konusu Tezin konusu, İbnü l-harrât el-işbîlî (v. 582/1186) nin Hadis İlmindeki Yeri dir. İbnü l-harrât, günümüz İslâm dünyasında fazla bilinmemektedir. Bu yüzden öncelikle yaşadığı coğrafi bölge, dönemin siyasi, sosyal ve ilmi şartlarının ortaya konulması gerekmektedir. Zira kişinin yaşadığı çevre ve tahsil hayatında geçirdiği evreler, ilmi şahsiyeti üzerinde etkili olmaktadır. Araştırmada İbnü l-harrât ın yaşadığı Endülüs hakkında girişte bilgi verilecektir. Hadisçilik yönünü ortaya koymak için döneminde hadis iliminin durumu da kısaca ele alınacaktır. Girişte İbnü l-harrât ın dönemine kadar Endülüs te hadis ilminin aşamaları hakkında bilgi verilecektir. Birinci bölümde, İbnü l-harrât ın hayatı, eğitim ve öğretim süreci ve eserleri ele alınacaktır. İkinci bölümde ise hadisçiliği kendisine yöneltilen eleştiriler, hakkında söylenenler ve ilim dünyasına etkisi konuları incelenecektir. B. Araştırmanın Amacı Endülüs, hadis ilmi açısından birçok eser verilen bir bölgedir. Fetih hareketleriyle başlayan ilmi sürecin, devletin yıkılışına kadar farklı evrelerden geçmesi mümkün görünmektedir. Endülüste hadis ilminin geçirdiği aşamaların ortaya çıkarılması tezin amaçlarından bir diğeridir. İbnü l-harrât, İslâmî ilimlerin birden fazla alanında eserler ortaya koymuş bir kişidir. Bu konumdaki bir âlimin hayatının ve ilmi birikiminin bilinmesi ilim dünyası için ilave katkılar sağlayacaktır. Tezde onun hayatını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyarak böyle bir ihtiyaç giderilecektir. Araştırmanın bir diğer amacı, tezin başlığını da oluşturan İbnü l-harrât ın hadisçilik yönünü ortaya çıkarmaktır. Ahkâm hadislerinde eserler veren müellifin alanındaki diğer çalışmalarla aynı ve farklı yönlerinin belirlenmesi gerekmektedir.

xvi C. Araştırmanın Metodu Araştırmanın girişinde Endülüs ün siyasi tarihi verilmiştir. Bu kısmın, araştırmanın asıl konusunu gölgede bırakacak bir durumdan ziyade, literatür tarama yöntemiyle özet bir çalışma olmasına dikkat edilmiştir. Birinci bölümünde, İbnü l-harrât ın hayatı incelenmiştir. İbnü l-harrât ın hayatı, eğitim-öğretim, hocaları, talebeleri ve eserleri çerçevesinde ele alınmıştır. Söz konusu başlıklarda elde edilen bütün deliller değerlendirilmiştir. Araştırmada sadece bilgi vermekle yetinilmemiş, gerektiği zaman da analiz ve değerlendirme yapılmıştır. Her bir konu kendi bütünlüğü içinde ele alınmıştır. Ayrıca bölümler arasında ilgili yerlerde bağlantı kurulmuştur. Bilgilerin tespit ve değerlendirilmesinde örnekleme, karşılaştırma, tahlil ve tenkit yoluna başvurulmuştur. Arapça isimlerin yazımında lam-ı tarifler kullanılmamıştır. Şahıs isimlerinden sonra vefat tarihleri hicri ve miladi olarak parantez içinde verilmeye çalışılmıştır. İbnü l- Harrât ın Ahkâm a dair eserlerini ilk geçtiği yerde tam isimleriyle daha sonra ise Kübrâ, Vüstâ, ve Suğrâ şeklinde verilmiştir. Dipnotlar, yazar ismi, kitap adı, basım yeri-tarihi ve sayfa numarası şeklinde verilmiştir. Bir kaynağın ilk geçtiği yerde künye bilgileri ayrıntılı olarak zikredilmiştir. Kaynaklar müelliflerin vefat tarihlerine göre sıralanmıştır. Aynı yazarın bir sonraki dipnotta gelen eserlerinde adı tekrar edilmemiş a.mlf kısaltmasıyla belirtilmiştir. D. Araştırmanın Kaynakları a. Türkiye de Yapılan Çalışmalar Türkiye de İbnü l-harrât hakkında etraflıca yapılan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Sadece Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ansiklopedisinde bir madde bulunmaktadır. Ali Osman Koçkuzu tarafından kaleme alınan madde kısa ve öz şekilde yazılmıştır. Ansiklopedi maddeleri muhtasar müfid olarak yazıldığı için söz konusu İbnü l-harrât (Koçkuzu, Ali Osman, İbnü l-harrât, DİA, İstanbul, 2000, XXI, 70-71) maddesinde de

xvii geniş bilgiler zikredilmemektedir. İbnü l-harrât ın hayatı, ilmi gelişimi ve eserleri hakkında bilgi verilmektedir. Maddenin bibliyoğrafyasında yer verilen eserler müellif hakkında bilgiye ulaşmada rehberlik edecek seviyededir. Tez çalışmalarının başında maddeden literatürü tanıma açısından faydalanılmıştır. b. Yurtdışındaki Çalışmalar Yurt dışında, ulaşılan kaynaklar çerçevesinde İbnü l-harrât ı etraflıca ele alan bir çalışma tespit edilememiştir. Ancak İbnü l-harrât ın eserleri hakkında yapılan çalışmaların mukaddimelerinde az da olsa bilgi verilmiştir. Şu çalışmalardan tezin ilgili yerlerinde faydalanılmıştır. Imâd b. Sâdık b. Yusuf Muhammed in Menhecü l-hâfız Abdulhak b. Abdurrahman el-işbîlî fi Ahkâmi l-vüstâ (Neşredilmemiş yüksek lisans tezi, Ürdün Üniversitesi Kütüphanesi, 1999)isimli eseri, el-ahkâmü l-vüstâ üzerine yapılmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde İbnü l-harrât ın yaşadığı dönem ve hayatı hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölüm, tezin asıl bölümü olarak görülmektedir. Burada İbnü l-harrât ın el-ahkâmü l-vüstâ daki hadisleri cem etme, illetli hadisler hakkındaki ıstılahlar, şahid ve mütabi gösterme ve hüküm çıkarma metodu üzerinde durulmaktadır. Üçüncü bölümde ise, kitabın ilmi durumu, âlimlerin kitap hakkındaki değerlendirmeleri ve diğer ahkâmlarla mukayesesi yapılmıştır. Söz konusu tez ile çalışmamız arasında benzer ve farklı yönler bulunmaktadır. Benzer olanlar; İbnü l-harrât ın hayatı, eser hakkında âlimlerin değerlendirmeleri, hadisleri cem etme ve mütabi ve şahid gösterme metodu şeklinde sıralanabilir. Ancak müellifin söz konusu başlıkları ele alışıyla çalışmamızdaki uygulama ve içerik farklı olmuştur. Farklı yönler ise, herşeyden önce Imâd b. Sâdık ın çalışması İbnü l-harrât ın tek eseri üzerine yapılmıştır. Tezin geneline bakıldığında İbnü l-harrât hakkındaki değerlendirmelerde genellikle el-ahkâmü l-vüstâ nın dikkate alındığı görülmektedir. Çalışmamızdaki analiz ve değerlendirmeler, İbnü l-harrât ın tespit edilen bütün eserleri temel alınarak yapılmıştır. Bu durum, kanatimizce eserlerindeki metodu ortaya koyma açısından daha isabetli olmuştur. Imad b. Sâdık, hadis ıstılahları hakkında sayfalarca bilgi

xviii vermiştir. Kısaca ıstılahın tanımı verilerek kitaptan birkaç örnek yeterli olabilirdi, buna rağmen farklı âlimlerin görüşleriyle gereğinden fazla bilgi verilme yoluna gidilmiştir. Çalışmamızda ıstılahların sadece tanımları verilip konuyu açıklama noktasında birkaç örnek verilmiştir. İbnü l-harrât dan önceki ve onun dönemi Endülüs tarihi anlatılırken İbnü l-esîr (630/1233) in el-kâmil fi t-târih i, Ebû Abdillah Muhammed b. Muhammed el- Merrâküşî (703/1303) nin es-sifru l-hâmis min Kitâbi z-zeyl ve t-tekmile ve el-mu cib fi Telhisi Ahbâri l-mağrib i, İbn İzârî (712/1312) nin Beyânü l-muğrib fi Ahbâri l- Endelüs ve l-mağrib i, Himyerî (727/1327) niner-ravdu'l-mi'târ fi Haberi'l-Aktâr ve Müeessesetü Nâsır es-sakafî si, Gubrûnî nin Unvânü d-dirâye fi men mine l-ulemâ fi Mieti s-sâbia bi Bicâye si, İbn Ferhûn (799/1397) un ed-dibâcü l-müzheb fi Ma rifeti Ulemâi l-mezheb i, Abdülhâdi Ahmed el-hüseyn in Mazâhiru n-nahdati l-hadisiyye fi Ahdi Ya kub el-mansûr el-muvahhidî si, Ömer Rıza Kehhâle nin Mu cemü Kabâili l- Arabi l-kadîmeti ve l-hadîse si, Fâruk Hamâde nin Mevsûatü A lâmi l-ülemâ sı, Emin Tevfik Tîbî nin Dirâsât ve Bühûs fi Târîhi l-mağrib ve l-endelüs ü, Muhammed Abdullah İnan ın Asru l-murâbitîn ve l-muvahhidîn i, Abbâdî nin Dirâsât fi Târîhi l- Mağrip ve l-endelüs ü, Şekîb Arslan ın, Hülâsatü Târihi l-endelüs ü ve Yusuf Eşbâh ın Târihu l-endelüs ü temel kaynak olarak dikkate alınmıştır. İbnü l-harrât ın hayatı, Ebû Ca'fer Ahmed b. Yahyâ b. Ahmed b. Âmîre ed-dabbî (599/1204) nin Buğyetü l-mültemis fî Târihi Ricali Ehli'l-Endelüs, İbn Abdülhâdî nin Tabakâtü Ulemâi l-hadîs i, Zehebî (748/1365) nin Siyeru A Lâmü n-nübelâ sı, Muhammed b. Şâkir Kütübî (764/1363) nin Fevâtü l-vefâyât ı, İbn Kunfüz (810/1407) un el-vefayât ı, Suyutî nin, Tabakâtü l-huffâz ı ve Mahlûf Muhammed b. Muhammed in Şeceretü n-nûri z-zekiyye fi Tabakâti l-mâlikiyye isimli eserlerden faydalanılarak yazılmıştır. Ayrıca neşredilen eserlerinin mukaddimelerinde hayatı ile alakalı muhakkiklerin vermiş olduğu bilgilerden de faydalanılmıştır. İbnü l-harrât ın hayatını müstakil olarak ele alan bir çalışma tespit edilememiştir.

1 GİRİŞ İBNÜ L-HARRÂT A KADAR ENDÜLÜS TARİHİ VE ENDÜLÜS TE HADİS ÇALIŞMALARI 1. İBNÜ L-HARRÂT A KADAR ENDÜLÜS TARİHİ Endülüs tarihi, İslam tarihi içinde önemli bir yer işgal etmektedir. Müslümanlar, 91/710'lerden başlamak üzere yaklaşık sekiz yüz yıl bu bölgede kalmışlardır. Orada hem siyasi, hem de ilim, kültür ve sanat açıdan fevkalade işler yapmışlardır. Hatta ortaçağ Avrupa'sının yeniden dirilişinde etkili olan önemli gelişmelerin nüveleri Endülüs'te oluşmuştur. Endülüs, tarih içinde birçok devletin hâkim olmak, eğer hâkim olamıyorsa nüfuz etmek istediği bir yer olmuştur. Bu bölgede zaman içinde Bizanslılar, Romalılar ve Kuzey Afrika merkezli güçler etkin olmanın çabasını vermişlerdir. Dolayısıyla bu bölge, stratejik açıdan önemli görülmüştür. 1 Müslümanların, Endülüs ün sınırlarına kadar dayanması, Endülüs ün Coğrafi konumunun farklı olması hasebiyle birçok zenginliği içinde barındırması, Bizans ın Anadolu ve Kuzey Afrika üzerindeki kara ve deniz üstünlüğüne son verme isteği 2, Batıdan İstanbul a ulaşarak fethetme niyetleri 3, o dönemde Septe valisi Julianus un İspanya nın fethindeki rolü ve Müslümanlara yardımları fethin sebeplerindendir. 4 Endülüs ün fetih sürecini Târif b. Mâlik ile başlatmak gerekmektedir. Çünkü Târif b. Mâlik in yaptığı keşif hareketi, daha sonraki fetih için önemli bilgilerin edinilmesine sebep olmuştur. Târif b. Mâlik, 91/710 senesinin Ramazan ayında, Mûsa b. Nusayr ın emriyle, keşif maksatlı İspanya kıyılarına beraberinde dört yüz Berberi 1 Endülüs'ün coğrafi konumu ve önemi için bakınız: Abbâdî, Ahmed Muhtar, fi Tarihi'l-Abbâsî ve'l- Endelüsî, Beyrut, ts, s. 228-229; İnan, Muhammed Abdullah, Devletü'l-İslâm fi'l-endelüs, 3. Baskı, Beyrut, 1408/1988, s. 27; Himyerî, Muhammed Abdulmun'im, er-ravdu'l-mi'târ fi Haberi'l-Aktâr, s. 32-33; Merrâküşî, age, s. 27-29; Özdemir, Mehmet, Endülüs Müslümanları-I, s. 1. 2 Özdemir, Mehmet, Endülüs Müslümanları-I, s. 14. 3 İnan, age, I, 93. 4 Atçeken, İsmail Hakkı, Endülüs ün Fethi ve Musa b. Nusayr, s. 49.

2 ile sefere çıkmıştır. Târif b. Mâlik, yaptığı buseferden ve keşif çalışmalarından bol ganimet ve esirlerle dönmüştür. 5 Mûsa b. Nusayr, kölesi Târık b. Ziyâd ı görevlendirmiştir. 6 Târık b. Ziyâd, 92/711 senesinin Recep ayında yedi bin kişilik bir orduyla İspanya ya geçince, İspanya kralı Rodrigo, büyük bir ordu hazırlamıştır. İki ordu Lekke (Barbat) vadisinde karşılaşmış, çetin bir mücadelenin ardından Târık b. Ziyâd ın birlikleri bu mücadeleyi kazanmıştır. Târık, zaferi Mûsa b. Nusayr a bildirmiş, 7 daha sonra Tuleytula ya kadar bulunan bölgeyi fethetmiştir. 8 Mûsa b. Nusayr, 93/712 senesinin Ramazan ayında, emrinde on iki bin kişilik kuvvet ile Endülüs e hareket etmiştir. Mûsa b. Nusayr, sırasıyla Karmûle, İşbiliyye (Sevilla), Mâride (Merida), Leble (Niebla), Bâce (Beja) ve Mursiyye yi fethetmiştir. 9 Mûsa b. Nusayr, bu fetih esnasında Fransa nın içlerine kadar ilerlemiştir. 10 Bu esnada, Velid b. Abdülmelik in elçisi Muğis er-rûmî, halifenin Şam a dönmeleri emrini iki komutana iletmiştir. 11 Mûsa b. Nusayr Endülüs ten Şam a hareket ettiğinde, yerine oğlu Abdülaziz i bırakmıştır. Bu tayin ile Endülüs te valiler dönemi 12 başlamıştır. 5 İbnü l-esîr,ebü'l-hasen İzzüddîn Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-şeybânî el-cezerî, el-kâmil fi't-târih, II, 341; Makkarî, Nefhu t-tîb, I, 219; Abbâdî,fi Tarihi'l-Abbâsî ve'l-endelüsî, s. 265; İnan, Muhammed Abdullah, Devletü'l-İslâm fi'l-endelüs, I, 40; Ebû Deyyâk, Sâlih Muhammed Feyyâz, el- Vecîz fi Tarihi l-mağrib ve l-endelüs, 1. Baskı, Ürdün, 1988, s. 148; E. Levis Provençal, Tarif, İslam Ansiklopedisi (MEB), İstanbul, 1979, XI, 776. 6 İbnü l-esîr, age, II, 341; Zehebî, Tarihu l-islâm, II, 257. 7 İbnü l-esîr, age, II, 342; İbn Kesîr, age, IX, 99. 8 İbnü l-esîr, age, II, 342; İbn Kesîr, age, IX, 99; İbnü l-hatib, Lisanüddin, el-ihâta fi Ahbâri Gırnata, I, 3; Ebû Deyyâk, el-vecîz, s. 151. 9 İbnü l-esîr, el-kâmil fi't-târih, II, 343; İnan, Muhammed Abdullah, Devletü'l-İslâm fi'l-endelüs, I, 52-53; Nâsıri, Ebu l-abbas Ahmed b. Halit b. Muhammed, el-istiksa l-ahbar Düvelü l-ma ribi l- Aksa, (nşr. Ca fer en-nâsır), Dâru l-kitab, yy, 1418/1997, I, 153. 10 İbn Hallikân, Ebu l-abbas Şemsüddin Ahmed b. Muhammed b. Ebubekir, Vefayâtü l-ayân ve Enbâü Ebnâi z-zamân, V, 329; Makkarî, Nefhu t-tîb, I, 242. 11 Makkarî, Nefhu t-tîb, I, 243;İnan, Muhammed Abdullah, Devletü'l-İslâm fi'l-endelüs, I, 54. 12 Merrâküşî, el-mûcib, s. 34; Humeydî, Cezvetü l-muktebis fi Zikri Vülâti l-endülüs, I, 2; Zehebî, Tarihu l-islâm, II, 228; İbnü l-faradî, Târîhu Ulemâi Endelüs, I, 193.

3 Mûsa b. Nusayr ın oğlu Abdülaziz ile birlikte valiler dönemi başlamıştır. Endülüs te, Abdülaziz b. Mûsa b. Nusayr ile son vali Yûsuf el-fihrî arasında yirmi 13 vali görev yapmıştır. Aslında valiler dönemi bu sayıyla sınırlı değildir. Daha önce de bu bölgeyi, Kuzey Afrika merkezli valiler yönetmiştir. Bu yeni dönemin farkı, Endülüs ün valiler tarafından yerinden yönetime geçilmesi olmuştur. Valiler dönemi, fetihlerin devam ettiği hatta zirveye ulaştığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde fetihler, Fransa üzerine yoğunlaşmıştır. Galler, Narbona, Lyon, Bordo ve Sens şehirleri fethedilmiştir. Abdurrahman el-gâfikî, Galler Dükü ve Frank İmparatoru ile Belâtü ş-şühedâ da (Puvatya) karşılaşmıştır. Müslümanlar, Abdurrahman el-gâfikî nin şehit olmasıyla büyük kayıplar vermiştir. Belâtü ş- Şühedâ, 14 İslam ordularının Avrupa da geldikleri en ileri nokta olmuştur. 131/749 senesinde Abbasilerin Emevi Devletini yıktıktan sonra aileden hayatta kalan çok az kişiden birisi de Abdurrahman b. Muâviye dir. Abdurrahman b. Muâviye (138-172/756-788), ilk önce Kuzey Afrika ya oradan da, daha güvende olacağını düşündüğü Endülüs e geçmiştir. Endülüs vâlisi Yûsuf el-fihrî (121-138/737-756), Abdurrahman b. Muâviye nin Endülüs e gelmesini hoş karşılamamıştır. Yusuf el-fihrî ile Abdurrahman b. Muâviye taraftarları arasında meydana gelen savaşı, Abdurrahman b. Muâviye kazanmıştır. 15 Abdurrahman b. Muâviye, Emevi geleneğinden gelen bir devlet tecrübesiyle hareket etmeye başlamıştır. Bütün gruplara eşit davranırsa, ülkede birliği sağlayabileceğini düşünmüş ve bu düşüncesini hayata geçirmiştir. 16 Devlet yönetiminde, bugünkü Başbakanlık makamına denk gelen Hâcibliği ihdas etmiştir. 13 Makkarî, Nefhu t-tîb, I, 235-236; Merrâküşî, el-mûcib, s. 35-36; G.S. Colan, Endülüs, s, 113-116; Ebû Deyyâk, Sâlih Muhammed Feyyâz, el-vecîz, s. 169. 14 Belâtü'ş-Şühedâ (Şehitlerin Düzlüğü) savaşı ile ilgili bakınız: İnan, Muhammed Abdullah, Devletü'l- İslâm fi'l-endelüs, I, 92-111; İbn İzârî, Ebû Muhammed Ali B. Muhammed, el-beyânü l-muğrib fi Ahbâri l- Endelüs ve l-mağrib, I, 20, 151; Abdülkerim Özaydın, Belâtü ş-şühedâ, DİA, İstanbul, 1992, V, 391. 15 İnan, age, I, 151-154; Abbâdî, age, s. 302-303. 16 Abbâdî, age, s. 309.

4 Adâlet ve ordu da önemli yenilikler yapmıştır. Abdurrahman b. Muâviye nin bıraktığı en büyük eser, 170/786 yılında yapılan Kurtuba Ulu Câmii 17 olmuştur. Hakem (180-206/796-822), Abdurrahman b. Muâviye den sonra yönetime gelmiştir. Hakem, daha çok özel hayatı, zevk ve sefaya düşkünlüğüyle ön plana çıkmıştır. 189/805 yılında önde gelen âlimler onun azledilmesi yönünde hareket başlatmışlar, ancak Hakem, harekete geçen âlimlerin yetmiş ikisini Kurtuba nehrinin kenarında idam ettirmiştir. 18 Hakem den sonra yönetime II. Abdurrahman (206-238/822-852) gelmiştir. Yaklaşık otuz yıl hükümdarlık yapıp döneminde İslamî ilimlere destek olmuştur. Mesela, Bakî b. Mahled in Doğu İslam dünyasından getirdiği Abdürrezzak ın el- Musannefi ne karşı Mâlikî mezhebine mensup rey ehli şiddetle mukavemet göstermiştir. Bu mukavemet esnasında II. Abdurrahman, Bakî b. Mahled e destek olmuştur. Ona, ilmini yay, bildiğin hadisleri naklet, insanlarla ders meclisi yap, senin ilminden faydalansınlar, demiştir. 19 Ayrıca, muhaddis İbn Habîb i kendisine müsteşâr yaparak hadis ilmine ve hadisçilere verdiği önemi göstermiştir. Huzurunda, müsteşarı İbn Habîb ile Mâlikî Fakîh Yahyâ b. Yahyâ el-leysî arasında münazaralar yaptırmıştır. 20 II. Abdurrahman ın ölümünden sonra, ülkenin her tarafından isyan haberleri gelmeye başlamıştır. Bu isyanlara Endülüs tarihinde, el-fitnetü l-kübrâ ifadesi kullanılmıştır. 21 Bu fitne yaklaşık yetmiş sene sürmüştür. Halk yaşadıklarından ve yönetimin buna bir çare bulamamasından bıkmıştır. Ülkeyi bu fitneden, III. Abdurrahman ın (300-350/912-961) üstün çabaları kurtarmıştır 22. III. Abdurrahman, ülkenin fitneden kurtarılması ve Güneyde İbn Hafsûn ve Kuzeyde Hıristiyanlara karşı 17 Abbâdî, fi Tarihi'l-Abbâsî ve'l-endelüsî, s. 319; Haccî, Abdurrahman Ali, et-târîhu l-endelüs mine l- Fethi l-islâmi hattâ Sukûti Gırnata, 1. Baskı, Kâhire, 1403, s. 244; Sâlim, Seyyid Abdülaziz, Kurtuba Hâzıratü l-hılâfeti fi l-endelüs, Müessesetü Şebâbi l-câmia, İskenderiyye, 1984, I, 315-317. 18 Kâdî İyâz, Tertibü l-medârik ve Takribü l-mesâlik, I, 126;Merrâküşî, s. 48; Abbâdî, age, s. 330. 19 Merrâküşî, age, s. 49. 20 Kâdî İyâz, Tertîbü l-medârik, III, 31. 21 İnan, age, I, 334; Özdemir, Mehmet, Endülüs Müslümanları-I, s. 80-81. 22 İnan, age, s. 323-334.

5 zaferlerin kazanılması neticesinde, Nâsır lidinillah 23 ünvanını alarak halifeliğini ilan etmiştir. III. Abdurrahman ve II. Hakem, zamanın büyük muhaddisi Kasım b. Esbağ dan bizzat yanına giderek hadis okumuştur. 24 III. Abdurrahman ın vefatından sonra halifeliğe II. Hakem, ondan sonra da Hişam b. Hakem (366-399/976-1009) geçmiştir. Hişam b. Hakem, on veya on iki yaşında halifeliğe geçmiştir. Çocuk yaşta bu makama oturtulması, hâcib Ebû Âmir in yönetimde daha da etkili olmasına sebep olmuştur. Otuz iki senelik hâciblik görevi sırasında hem devleti, hem de devletin dış dünyaya karşı konumunu güçlendirmiştir. Muhaddis Humeydî (488/1095) ile yakın ilişki içinde olmuştur. Bazı kadıların atanmasında, aralarında görüş alış-verişi olmuştur. 25 756/1031 yılı Endülüs Emevi Devleti için önemli bir yıl olmuştur. 138/756 senesinden beri devam eden Endülüs Emevi Devleti ortadan kalkmıştır. Çünkü Endülüs te Müslümanlar asabiyete, kavmiyetçiliğe yenik düşmüştür. Kurtuba merkezli devlet sona ermiştir. Her bir şehirden bağımsız bir devlet çıkmıştır. Bu sürece, Mülûkü t-tavâif dönemi denilmiştir. EndülüsEmevi Devletinin başkenti Kurtuba Ulû Cami de yapılan istişareden sonra halifeliğin kaldırılmasına, başkentin de bir şûra meclisince yönetilmesine karar verilmiştir. Bu karardan sonra, şehirlerin fiilen yönetiminde olan idareciler bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Ülke genelinde, yaklaşık yirmi 26 ayrı bağımsız emirlik oluşmuştur. Mülûkü t-tavâif olarak adlandırılan bu emirliklerin önde gelenleri şunlardır. 23 İbn İzârî, el-beyânü l-muğrib fi Ahbâri l- Endelüs ve l-mağrib, I, 207;İnan, age, s, 433. 24 Abdülhâdi, Mazâhir, I, 239. 25 Merrâküşî, age, s. 72-73. 26 İhsan, Abbas, Târihu'l-Edebi'l-Endelüs, Dâru's-Sekâfe, Beyrut, 1978, V. Baskı, I, 12; Özdemir, Mehmet, Mülûkü t-tavâif, DİA, İstanbul, 2006, XIII, 553.

6 Abbâdiler 27 İşbiliyye de, Eftâsîler 28 Batalyevs ve çevresinde, Cehverîler 29 Endülüs Emevi Devleti nin dolayısıyla hilafetin kaldırılmasından sonra Kurtuba da, Zîrîler 30 Gırnata da, Zünnîler 31 Tuleytula ve çevresinde, Âmirîler Meriyye de, Hûdîler Sarakusta da hâkimiyetlerini sürdürmüşlerdir. 32 Bu emirliklerin hâkimiyetine Murabıtlar son vermiştir. Murabıtlar, 33 Kuzey Afrika da Berberiler tarafından kurulan bir İslam devletidir. Murabıtların Mağrib te güçlendikleri sırada, Endülüs te Mülûkü t-tavaif dönemi yaşanmaktadır. Emirlikler, birbirlerini ortadan kaldırmanın mücadelesini vermektedirler. Kuzeyde bulunan Hıristiyan krallıklar Tuleytula şehrini işgal edince, birbirleriyle savaşan emirlikler bir araya gelerek, Murabıtlardan yardım istemeye karar vermişlerdir. Murabıt komutan Yusuf bin Taşfin, 478/1085 yılında Endülüs e girmiştir. 34 Murabıtlar, Endülüs te atmış yıl hâkimiyet sürmüşlerdir. Bu sürenin ikinci yarısından itibaren Murabıt yöneticiler ile halkın ve fukahânın arası açılmıştır. Çünkü 27 Abbâdiler hakkında bakınız: İbn Haldûn, Târîhu İbn Haldûn, II, 187-190; Salah, Halis, el-ibnü l- Harrâtyye fi l-karni l-hâmis, Beyrut, ts, s, 114-120; Yusuf, Eşbâh, Târihu l-endelüs fi Ahdi l- Murâbitîn ve l-muvahhidîn, Kâhire, 1958, II. Baskı, s. 33-34. 28 Eftasîler hakkında bkz: İbnü l-esîr, el-kamil fi't-târih, IV, 169; İbn Haldûn, Târîhu İbn Haldûn, IV, 191-192. 29 Cehverîler hakkında bkz: İbnü l-esîr, age, IV, 168-169; İbn Haldûn, Abdurrahman b. Muhammed, Târîhu İbn Haldûn, IV, 190-191; Merrâküşî, age, s. 126; Eşbâh, Yusuf, Târihu l-endelüs, s. 34-36; Özdemir, Mehmet, Endülüs Müslümanları-I, s. 145-146. 30 Zirîler hakkında bkz: İbnü l-esîr, el-kamil fi't-târih, IV, 171; İbn Haldûn, Târîhu İbn Haldûn, IV, 192-193. 31 Zünnîler hakkında bkz: İbnü l-esîr, el-kamil fi't-târih, IV, 169-170; İbn Haldûn, Târîhu İbn Haldûn, IV, 193. 32 Eşbâh, Yusuf, Târihu l-endelüs, s. 41-44. 33 Murabıt, daha çok bu hareketin kurucularından olan Abdullah b. Yasin ve ona tâbi olanların, Senegal nehri kenarında inşa ettikleri bir Ribat ta yaşadıkları ve müntesip erkeklerin yüzlerini kapattıkları için bu isim onlara verilmiştir. (Abbâdî, fi Tarihi l-mağrib ve l-endelüs, s. 292; İmamüddin S. Muhammed, Endülüs Siyasi Tarihi, s. 299.) 34 Zehebî, Tarihu l-islam, VII, 404;Abbâdî, age, s. 330-331; İmamüddin S. Muhammed, Endülüs Siyasi Tarihi, s. 301; Tîbî, Emin Tevfik, Dirasât ve Bühûs, s. 233.

7 yöneticiler, halka kötü muamelede bulunmuş, onların vergilerini artırma yoluna gitmiştir. Fukahâ uygulanan bu siyasi ve iktisadi baskı uygulamalarına karşı çıkmıştır. Murabıtları Endülüs'e davet edenlerin başını çeken fukahâ, artık onların gitmeleri yönünde çalışma yapmıştır. Yönetimin halka kötü davranması ve Kuzey Afrika da Muvahhitlerin ortaya çıkması, Murabıtların güçlerinin genel olarak zayıflamasına hatta yıkılmasına sebep olmuştur. 35 Muvahhitler, 36 Murabıtlardan sonra Kuzey Afrika da yönetimi ele geçiren hareket olmuştur. 439/1146 senesine kadar Mağrip in tamamını ele geçirmişler. Muvahhitler, bazı emirliklerle önceden anlaşarak 465/1172 yılında Endülüs e geçmiştir. Kastilya kralı VIII. Leon ile yapılan Arak savaşını 37 kazanmıştır. Bununla birlikte Kurtuba, İşbiliyye, Batalyevs, Gırnata ve Karmûne gibi şehirleri kontrolleri altına almıştır. 38 506/1212 senesinde, Papa III. İnocencio nun çağrısı ile Hristiyanlık dünyası Endülüs e bir haçlı seferi düzenlemiştir. İkâb bölgesinde yapılan savaşı Muvahhitler kaybetmiştir. 39 İkâb savaşından sonra Endülüs te Muvahhitlerin gücü zayıflamaya başlamıştır. Yeni bir Mülûkü t-tavâif dönemine girilmiştir. Mülûkü t-tavâif dönemi, Endülüs tarihinde üçüncü kez yaşanmıştır. Endülüs te meydana gelen siyasi karışıklıktan her zaman olduğu gibi Hıristiyan krallıklar faydalanmıştır. İşbiliyye, Belensiye, Kurtuba, Şâtıbe, Arcûne, Mursine ve Karmûne gibi şehirler işgal edilmiştir. 644/1248 yılında Ceyyân ın 35 Merrâküşî, el-mûcib, s. 241;İmamüddin S. Muhammmed, Endülüs Siyasi Tarihi, s. 306; Tîbî, Emin Tevfik, Dirasât ve Bühûs, s. 234-235; Özdemir, Mehmet, Endülüs Müslümanları-I, s. 168-170. 36 Muvahhit, kelime olarak Allahı birleyenler anlamına gelen bir hareketti. Bu hareket, Magrip te Murabıtlar zamanında halkın dünyanın zevk ve sefasına dalması, yönetimin de bunlar karşısında herhangi bir müdahalede bulunmamasına muhalif olarak çıktı. (Şekîb Arslan, Hulâsatü Târihi l- Endelüs, s. 45) 37 Merrâküşî, el-mûcib, s. 358-359; Şekîb Arslan, Hûlâsatü Târihi l-endelüs, s. 48; Yusuf, Eşbâh, Târihu l-endelüs, s. 335-337; İmamüddin S. Muhammed, Endülüs Siyasi Tarihi, s. 317-318. 38 Şekîb Arslan, age, s. 46-47; age, s. 311-312; 39 Merrâküşî, el-mûcib, s. 402; Şekîb Arslan, age, s. 49-50; Eşbâh, Yusuf, age, s. 367-370; İmamüddin S. Muhammed, age, s. 318-319.

8 düşmesiyle Müslümanların elinde sadece Gırnata ve çevresindeki yerleşim birimleri kalmıştır. 40 Gırnata emirliği, Endülüs te Müslümanlarının yönettiği son devlettir. Müslümanlarının birbirleriyle mücadelelerini iyi değerlendiren kuzeydeki krallıklar, Endülüs ü Müslümanların elinden geri alma anlamına gelen Reconquista çabalarını artırmıştır. Bu çabalar, sonuç vermiş olacak ki, Endülüslü Müslümanların elinde sadece Gırnata ve çevresi kalmıştır. Gırnata Beni Ahmer Devletinin kurucusu, Muhammed b. Yusuf b. Ahmed b. Nasr dır. 635/1239 yılında Gırnata yı hâkimiyeti altına almıştır. Gırnata nın ele geçirilmesinde, kendisine Güneydeki Endülüs lü lider İbn Hûd a karşı ittifak yaptığı Kastilya kralı yardım etmiştir. 41 Endülüs tarihinin çeşitli safhalarında olduğu gibi, Gırnata emirliği zamanında da iç çekişmeler yaşanmıştır. Yapılan mücadelelerin hemen hemen hepsi taht kavgası niteliğindedir. Gırnata Emirliğinin ortadan kaldırıldığı 897/1492 senesine kadar, yirmi iki emir geçmiştir. 874/1469 yılında Kastilya kraliçesi İzabella ile Aragon kralı Ferdinand ın evlenmesiyle Hıristiyanlar kendi aralarında birliği sağlamıştır. 42 Bu gelişme, Gırnata Müslümanları için hayati öneme sahiptir. Çünkü birleşen iki kuvvetin ilk hedefi kendileri olacaktır. Gırnatalıların bu gelişmeyi dikkate alabilecek bir durumları yoktur. Onlar için sadece önemli olan yönetime kimin geçirileceğidir. 43 Gırnata yı işgal planı, 897/1482 yılında başlamıştır. Yaklaşık on yıl sürecek bu planın ilk aşaması, Ronda, Sahre ve Hamme nin 44 işgali ile olmuştur. 896/1491 senesinde Hıristiyanlar Gırnata Emiri Ebû Abdullah tan Gırnata yı teslim etmesini istemiştir. el-hamrâ sarayında yapılan genel istişareden sonra şehrin anahtarları bir 40 İmamüddin, age, s. 321; Özdemir, Mehmet, Endülüs Müslümanları-I, s. 179. 41 Şekîb Arslan,Hûlâsatü Târihi l-endelüs,s. 54; Özdemir, Mehmet, age, s. 185. 42 Şekîb Arslan, age, s. 160. 43 Makkarî, Nefhu't-Tîb, IV, 517. 44 Makkarî, age, IV, 516; Şekîb Arslan, age, s. 203.

9 anlaşma ile Kastilya kralına teslim edilmiştir. 45 Böylece 91/710 yılında başlayan Müslümanların Endülüs serüveni, 897/1492 de bitmiştir. 91-897/710-1492 yılları arası Endülüs te siyasi durum yukarıda aktarıldığı şekliyle cereyan etmiştir. Bu siyasi olayların yanında ilmi hayatta da birçok gelişme olmuştur. Tezin yapıldığı bilim dalı hadis ilmi de bu süreçte en fazla gelişmenin olduğu alanlardandır. Söz konusu tarihi süreçte hadis ilminin geçirdiği aşamaları tespit etmek önem arz etmektedir. Şimdi bu aşamalar, girişin bir diğer başlığı Endülüs te Hadis Çalışmaları nda ele alınacaktır. 45 Makkarî, age, IV, 525; Şekîb Arslan, age, s. 287; Özdemir, Endülüs Müslümanları-I, s. 191-192.

10 2. ENDÜLÜS'TE HADİS ÇALIŞMALARI Endülüs te hadisin gelişim serüveninden bahsederken, tekdüze bir hadis ilim anlayışından ziyade, farklı aşamalardan bahsetmek mümkündür. Bu aşamalardan, hadis ilmine yakın ilginin olmadığı, belki de direkt olarak bir tanışmanın olmamasından kaynaklanan bir dönemden söz etmek mümkündür. Aslında Endülüs'teki söz konusu yılların, Doğu İslam dünyasındaki hadis ilmi ile paralellik arz ettiği görülmektedir. Çünkü bu yıllarda Doğu İslam dünyasında hadis alanında yazılan eser İmam Mâlik'in el-muvatta'ıdır. İkinci dönemde, hadis ilmini toplamak için Doğu İslam dünyasına yolculuk yapılmıştır. Bu yolculuk, mezkûr dönemde yoğun olarak yaşanmıştır. Seyahat yapan hadis talipleri, muhaddislerden bizzat hadis alıp Endülüs'e getirmişlerdir. Endülüs'te hadis birikiminin, sistematik bir hadis eğitim ve öğretim haline dönüşmesinde bu çabaların büyük katkısının olduğunu göz ardı etmek mümkün değildir. Bu dönem, yaklaşık 400 yıllık bir zamanı içine almaktadır. Tabiidir ki bir dönem, bu kadar uzun olabilir mi? şeklinde bir soru akla gelmektedir. Dönemi incelediğimiz zaman, hadis ilmi açısından farklı farklı aşamalardan bahsetmek mümkündür. 220/833 ile 400/1010'lu yıllar arası, hadis ilminin Endülüs'e yerleştiği bir zaman dilimi olmuştur. Söz konusu yıllarda, daha çok hadis ilmini anlama ve anlatma faaliyetleri vardır. Dönemin kalan yıllarında ise, hadis ilimlerinin daha fazla çeşitlendiği, Endülüs'te hadis denildiğinde ilk olarak akla gelen âlimlerin yaşadığı bir zaman dilimidir. İkinci dönem, genel olarak hadisin bir nevi yükselme ve olgunlaşma dönemidir. Yükselme ve olgunlaşma döneminin sınırları, hicri altıncı asrın sonlarına kadar ulaşmaktadır. Bu sürecin oluşmasında emeği geçen iki muhaddisten bahsedilmektedir. Bunlar, Muhammed b. Vaddâh (287/900) ve Bakî b. Mahled (276/889) dir. Bakî b. Mahled in mezkûr alandaki gayreti daha fazla temayüz etmektedir. Yedinci yüzyılda ise, hadis ilmi tecrübesiyle ön plana çıkan, sahasında velûd olan âlimlerin azaldığı görülmektedir. Bu dönem, sanki duraklama döneminin işaretlerini vermektedir. Yedinci yüzyıl ve sonrasında, önceki dönemlere nazaran daha az sayıda muhaddis, hadisle meşgul olan kişi ve eser bulunmaktadır. İlmi faaliyetler kapsamında Doğu İslam dünyasına yapılan seyahatler de bu dönemde azalmıştır. Tezde her dönemde, o dönemin temâyüz eden âlimlerinden bazılarını örnek olarak verilecektir. Mutlaka verilen dönem içinde birçok âlim ve eseri

11 bulunmaktadır. Hepsini tez içerisinde belirtmek, tezin sınırlarını aşacağı için önde gelen âlimleri ve çalışmalarını kısaca zikredilecektir. Şimdi belirtilen üç aşamadan sonra, bu dönemler ayrıntılı olarak ayrı ayrı ele alınacaktır. 2.1.Hadis İlminin Girişi ( 92 220/710 815) Endülüs te hadis, fetihlerle birlikte başlamıştır 46. Fetih için gelen mücahitler, hadis ilminin Endülüs teki ilk nüvelerini atmışlardır. Endülüs Müslümanlarının hadis ilmiyle iştigal etmeye başlaması, 92/713 lardan itibaren bir asır sonraya, yaklaşık 220/833 lere tekabül etmektedir. Aradan geçen bir asırlık zaman, Müslümanların çeşitli sebeplerle hadisle ilgisinin olmadığı, hadis ilmine daha çok fıkhi bir bilgi olarak bakılan dönem olmuştur. Bunu, Endülüs halkının İmam Mâlik in el- Muvatta ına yaklaşımlarından çıkarmak mümkündür. Müslümanların hadis ilmiyle iştigallerinin zayıflığından kasıt, hadis eğitim ve öğretiminin olmamasıdır. Bu dönemde, insanların elinde İmam Mâlik in el-muvatta ı bulunduğu görülmektedir. el-muvatta ya daha çok bir mezhep ve fıkıh kitabı olarak bakılmaktadır. Bunun yanında, hadisle iştigal ederek bildiklerini başkalarına aktaran, ama halkın yeteri kadar itibar göstermediği muhaddisler de bilinmektedir. Bunlar arasında; 123/740 tarihinde Endülüs e gelmiş, Şam ehlinin hadisini nakleden Muâviye b. Salih el-hadramî (158/749) yi zikredilmektedir. Kendisi Humus tan Endülüs e gelmiştir. O, hadis ilminin ilk olarak Endülüs e girmesini sağlayanlar arasında kabul edilmektedir. 47 Muâviye b. Sâlih el-hadramî nin hadis ilmi hakkındaki gayretleri, Endülüs te yeteri kadar makes bulamamıştır. Çünkü Endülüs halkı, o zamanlar hadis ilmine yeteri kadar itibar göstermemektedir. Bu konuda, en bariz tespiti Yahyâ b. Maîn (233/837) yapmıştır. Yahyâ b. Maîn, Muhammed b. Vaddah el-kurtubî (287/900) ye, Muâviye b. Sâlih (158/749) in hadislerini topladınız mı? diye sorar. Muhammed b. Vaddah hayır der. Yahyâ b. Maîn, bunu yapmanıza ne engel oldu diye sorunca Muhammed b. Vaddah, o, Endülüs e geldi. Fakat o zaman buradaki 46 Abdülhâdi, Ahmed el-hüseyn, Mazâhiru n-nahdati l-hadisiyye fi Ahdi Ya kub el-mansûr el- Muvahhidî, İhyâu t-türâsi l-islâmî, Mağrib, 1402, I, 219. 47 Kâdî Iyâz, Tertîbü l-medârik ve Takrîbü l-mesâlik li Ma rifeti A lâmi Mezhebi Mâlik, Vizâretü l- Evkâf, I, 349 353; Abdülhâdi Ahmed el-hüseyin, age, I, 229.

12 halk, henüz ilim ehli değildi. Bu sebepten, onun ilmi zayi oldu demiştir. 48 Buradan, ilk dönemin niteliği olarak dile getirilen hadis ilmi ile yeteri kadar meşgul olamamanın bir yansıması görülmektedir. Dâvud b. Ca fer es-suğayyer (158/749), mezkûr dönem Endülüs muhaddislerindendir. Doğu ya ilim yolculuğunda bulunmuştur. Burada henüz Endülüs'e gelmemiş olan Muâviye b. Salih, İmam Mâlik ve Derâverdî den (187/ 802) hadis aldığı rivayet edilmektedir. Endülüslü hadis öğrencilerine yaklaşık üç bin hadis yazdırmıştır. 49 İnsanların hadis ilmine meylinin fazla olmadığı bu dönemde, daha sonra özellikle Bakî b. Mahled tarafından sistematik bir hadis öğretimine hazırlık mahiyetindeki çalışmalar, bazı muhaddisler tarafından yapılmaya başlanmıştır. Bu dönemin önemli bir muhaddislerinden birisi, Abdullah b. Ferrûh (176/792)'dur. Kendisi ilim yolculuğuna çıkmış, Ebû Hanîfe (150/767) ile görüşmüş, hatta ondan aldığı üç yüz hadisi Endülüs e getirmiştir. Bunun yanında, İmam Züfer (158/775) le de münazaralarda bulunmuştur. 50 Ancak onun ilim yolculuğundan sonra Endülüs te herhangi bir ilmi faaliyette bulunduğuna dair bir bilgi yoktur. İsimlerini verdiğimiz âlimlerin dışında, Endülüs te bu dönemde pek çok muhaddis yaşamıştır. Bu muhaddislerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz: İfrikıyye ye 51 ilk defa hadisi getiren ve sahabilerden hadis nakleden, İfrikıyyeli ilk ravilerden olan Hâlid b. Ebî İmrân et-tücîbî (129/746), Tirmizi nin de kendisinden hadis rivayet ettiği Abdurrahman b. Ziyâd b. En um el-ifrikî (161/777) ve Sa sa a b. Sellâm (201/816) dır. O, Endülüs te Abdurrahman b. Amr el-evzaî nin ( 157/773) mezhebini ilk yayan kişidir. Hadisin Endülüs e gelmesini sağlayan ilk 48 bkz: Abdülhâdi, Ahmed el-hüseyin, Mazâhir, I, 230. 49 Kâdî Iyâz, Tertîbü l-medârik, II, 510 511; Humeydî, Cezvetü l-muktebis fi Zikri Vülâti l- Endelüs,(nşr. Muhammed b.tâvit et-tancî), Mısır, 1372, s. 200; Abdülhâdi Ahmed el-hüseyin, Mazâhir, I, 229 50 Kayravânî, Ebu'l-Arab Muhammed b. Temîm, Tabakâtü Ulemâi İfrikıyye ve Tûnise( nşr. Ali eş-şâ'bî ve Nuaym Huseyn el-yâfî), ed-dâru't-tûnusiyyete li'n-neşr, Tunus, 1985, s. 107; Mahlûf, Muhammed b. Muhammed, Şeceretü n-nûri z-zekiyye fi Tabakâti l-mâlikiyye, Dâru l-kitâbi l-arabî, Beyrut, 1349, s. 60. 51 İfrîkıyye, buğünkü Tunus ve Cezayir i içine alan bölgeye verilen isimdir. bkz: Hamevî, Şihâbüddîn Ebû Abdillah, Mu cemü l-büldân, I, 228.

13 kişilerdendir. 52 Esed b. Furât el-kayravânî (213/828), İfrikıyye de gerçek anlamda hem Hanefiliğin hem de Mâlikîliğin temsilciliğini yapmıştır. 53 O, Huşeym b. Beşîr den ( 183/799) on iki bin, Yahyâ b. Zekeriya b. Ebî Zâide den (183/799) yirmi bin hadisi, aynı şekilde Esed b. Amr el-becelî (190/805), Ebû Bekr b. Ayyâş ve diğerlerinden hadis aldığı belirtilmektedir. 54 Endülüs halkı ilk dönemde hadisin eğitim ve öğretimine karşı mesafeli durduğu görülmektedir. Başlangıçtaki hadis ilmine karşı sergilenen bu ilgisizliğin sebeplerini şu yedi maddede özetlenebilir. 1. Endülüs te insanların hadis öğrenme faaliyetinde bulunmamaları, hicri 90/711 ile yaklaşık 220/833 lü yıllar arasında İslam dünyasında İmam Mâlik in el- Muvatta ından başka tasnif edilen bir hadis kitabının olmamasıyla irtibatlı görülebilir. Mevcut hadis kitabı olan el-muvatta da, Endülüs e henüz ulaşmıştır. İnsanlar ise, ya yeni Müslüman olmuşlar, ya da cihat etme niyetiyle orada bulunurken, meydana gelen ilmi gelişmelerden haberleri olmamıştır. 52 Kâdî İyâz, Tertîbü l-medârik, I, 55; İbn Kesîr, age, X, 209. (Endülüs e hadisin ilk olarak kim tarafından getirildiği yönde farklı tespitler söz konusudur. Zikredilenler arasında Muâviye b. Sâlih, Sa sa a b. Sellâm vehâlid b. Ebî İmrân et-tücîbî bulunmaktadır. Isabel Fierro, Sa sa a b. Sellâm ın Endülüs e hadisi getiren ilk kişi olduğu belirtmektedir.(isabel, Fierro, Hadisin Endülüs e Girişi I. ve II. Yüzyıllar, (trc. Murat Gökalp), AÜİFD47 (2006), sayı 2, s. 237-258) Ancak, Muâviye b. Sâlih in hayatına ve Endülüs te hadisi anlatma faaliyetlerine bakıldığında durumun böyle olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü rivayetlere göre Muâviye b. Sâlih, Endülüs te üç bin hadisi öğrencilerine aktarmıştır. Öğrencilerinin hadisleri yazıp yazmadığı ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur. Ayrıca Yahyâ b. Maîn in Muâviye b. Sâlih in hadislerini ne yaptınız sorusuna karşılık Muhammed Vaddâh ın halk itibar etmedi demesi bir delil olabilmektedir. Muâviye b. Sâlih, hadisleri getirmiş insanlara anlatmış ancak itibar görmemiştir. Halkın rağbet edip etmemesi bir tarafa bırakılırsa, Yahyâ b. Maîn in sorusuna verilen cevabın içinde hadisin Endülüs e getirildiği ortaya çıkmaktadır. Muâviye b. Sâlih ten önce herhangi bir kişi Endülüs e hadisi getirdiği yönde bir bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla Endülüs e hadisi ilk önce Muâviye b. Sâlih getirmiştir. Tezde hadisin Endülüs te geçirdiği safhalardan ilk dönemin özelliklerine bakıldığında Muâviye b. Sâlih in durumu daha net ortaya çıkmaktadır. Orada hicri üçüncü asrın başlarına kadar Endülüs te hadise yönelimin az olduğundan, bunun önde gelen amillerinden birisinin de dönemin Mâlikî fıkıh otoritelerinin baskısından kaynaklandığı zikredilmiştir. 53 Kurt, Ali Vasfi, Endülüs te Hadis ve İbnü l-arabî, s. 254. 54 Kâdî İyâz, Tertîbü l-medârik, II, 465, 466 467, 474.