Yrd. Dr. Doç. Elif AKDERE Dr. Seçil Özen ALDEMİR. AİLE / UNUTULMUŞ SAHİCİ MUTLULUKLAR Psk. Nazlı ÖZBURUN



Benzer belgeler
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri


DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır:

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir?

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Endokrin ve Metabolik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Çocukluk Çağı Obezitesi

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

DIABETES MELLITUS NEDİR? NEDENLERİ VE SONUÇLARI. Mümkün olduğunca normal bir yaşam. Lilly Deutschland GmbH Werner-Reimers-Straße Bad Homburg

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

Kalp Hastalıklarından Korunma

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE

Hisar Intercontinental Hospital

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

DÜŞÜK KAN ŞEKERİNİN BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Endometriozis. (Çikolata kisti)

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

9. Sigarayı bırakma zamanı

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

Son yıllarda tüm dünyada mücadelesi yoğun bir şekilde devam eden, uzun süreli enerji dengesizliği sonucunda oluşan ve birçok hastalığın ortaya

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

21 EKĠM 2011 SUPHĠ ÖNER ÖĞRETMEN EVĠ HOŞ GELDİNİZ. Hüseyin GÖKÇE İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

Uygulama yirmi dakika sürüyor ve hemen normal yaşamınıza dönebiliyorsunuz. "Kaşlarımın arasındaki çizgi beni aslında olmasamda, kızgın gösteriyor.

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Kalp Kapak Hastalıkları

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI. Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Romatizma BR.HLİ.066

DİYABETTE İLAÇ VE İNSÜLİN TEDAVİSİ

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Kalbinize İyi Bakmak. Kalp Damar Hastalıklarından Korunmada Etkili Yöntemler Fikret Mert Acar SMMMO Bodrum

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

Diyabette Beslenme. Diyabet

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

Kan Kanserleri (Lösemiler)

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

FATİH ANADOLU LİSESİ BESLENME DOSTU OKUL PROGRAMINA HOŞ GELDİNİZ

Transkript:

YAŞAMA SANATI I

II YAŞAMA SANATI

YAŞAMA SANATI 1

Sağlık, Kültür, Sanat ve Magazin Dergisi Sahibi Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adına İçindekiler Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. Mikdat BOZER Yayın Kurulu Dr. Mikdat Bozer Dr. Şenol Dane Dr. Mustafa Yıldırım Dr. Bünyamin Işık Dr. Ömer Faruk Karataş Dr. Kadir Demircan Tasarım İmajans Ltd. Şti. Cinnah Cad. Kırkpınar Sok. 8 / 4 Tel : 0312 447 1 777 Fax: 0312 465 00 92 www.imajans.com.tr Matbaa - Baskı Başak Matbaacılık ve Tan. Ltd.Şti. Macun Mah. Anadolu Bulv. No:5/15 Gimat-Yenimahalle / ANKARA Tel : 0312 397 16 17 Fax: 0312 397 03 07 Yayın Türü Yerel Süreli Yayın ISSN 1305-3787 Basım Tarihi 05.10.2013 İdare Adresi Misket Sokak No: 28/1 Beştepe/ANKARA Tel: 0312 203 55 55 Fax: 0312 221 32 76 www.turgutozal.edu.tr PANİK SES KISIKLIĞINI ATAK NEDİR? ÖNEMSEYİN Dr. Prof. Selen Dr. SEVİNÇ Mehmet GÜNDÜZ Yrd. Dr. Doç. Elif AKDERE Dr. Seçil Özen ALDEMİR 606 8 14 18 20 22 26 29 32 ÇAĞIN TURGUT MASUM ÖZAL ÜNİVERSİTESİ GÖRÜNEN TEHLİKESİ: 2013-2014 EĞİTİM-ÖĞRETİM OBESİTE (ŞİŞMANLIK) Prof. AKADEMİK Dr. Şerif YILI Ali TEKALAN AÇILIŞ TÖRENİ GERÇEKLEŞTİ 12 ÇAĞIN HASTALIĞI OBEZİTE (ŞİŞMANLIK) Yrd. Doç. Dr. Mehmet BOYRAZ GEBELİK DİYABETİ DÜŞÜK RİSKİNİ ARTIRIR MI? Op. Dr. Hatice KÖŞGER ŞİFALI BİTKİLER Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU AYNA NÖRONLAR Prof. Dr. Şenol DANE BURUN EĞRİLİĞİ VE BURUN AMELİYATI (RİNOPLASTİ) Op. Dr. Bülent TEKEREKOĞLU KALP YETMEZLİĞİ Dr. Mahmut GÜNEŞ - Doç. Dr. Yusuf SELÇOKİ AİLE / UNUTULMUŞ SAHİCİ MUTLULUKLAR Psk. Nazlı ÖZBURUN HİKAYE / SEN GİDERKEN Doç. Dr. Ömer Faruk KARATAŞ 35 KARAKUTUR / Prof. Dr. Doğan ÜNAL 36 38 TIRNAK BATMASI Prof. Dr. Mahmut KÖMÜRCÜ - Yrd. Doç. Dr. Osman Y. YAVUZ Yrd. Doç. Dr. İsmail URAŞ - Op. Dr. Murat UYGUN Dr. Hamdullah YILDIRIM - Dr. Eralp ERDOĞAN - Dr. Ebubekir PASLIOĞLU ROMATOİD ARTRİT KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜR Yrd. Doç. Dr. Özlem CEMEROĞLU - Dr. Gülsüm GÜRLÜ 2 YAŞAMA SANATI

yaşama sanatı KİNEZYOLOJİK BANTLAMA (AĞRI BANDI) Dr. Esra ŞAHİN 16 FRANSIZ PARADOKSUNUN GİZEMİ: ÜZÜM ve PEYNİR Uzm. Dr. Ayşe GÜREL Aurora DİKA, Aishe BOZYAKA 24 BAŞ VE BOYUN AĞRISI Doç. Dr. Muhammet GÖZDEMİR Yrd. Doç. Dr. Safinaz KARABAYIRLI Dr. Kaan TİRYAKİOĞLU 30 40 42 DENEME / KOKULAR ve DUYGULAR Senai DEMİRCİ ARAŞTIRMA / GERÇEK LİDERİN 6 ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ Yavuz YİĞİTOĞLU 44 46 48 50 52 55 56 AKCİĞER KANSERLERİ Doç. Dr. Aydın NADİR YÜKSEK ORANDA YAĞ İÇEREN ZEYTİNYAĞI KALBİMİZE NEDEN YARARLIDIR? Prof. Dr. Ömer ÇAKIR - Dr. Ömer Nuri AKSOY GEZİ / KIBRIS HATIRASI Doç. Dr. Emin METE KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞINDA FİZYOTERAPİ Dr. Deniz KIZILIRMAK - Prof. Dr. Duygu ÖZOL RADYASYON KONUSUNDA DİKKATLİ OLMAK GEREKLİ B. İzzet TAŞCI ŞİİR / ANAMIN TÜRKÜLERİ Yavuz Bülent BAKİLER TÜRKÜ HİKAYESİ / GESİ BAĞLARI Ahmet KARABUDAK 59 SAĞLIK HABERLERİ / Prof. Dr. Ferah ARMUTCU Kapak Fotoğrafı: Hamit YALÇIN 60 DOKTORLARIMIZ YAŞAMA SANATI 3

4 YAŞAMA SANATI

»» EDİTÖRDEN Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU İYİLİK EKEN İYİLİK BİÇER Joseph Maskoviç, 10-12 yaşlarında fakir bir çocuktu. Rumeli nde bir Ermeni tüccarın yanında çırak olarak çalışıyordu. Zemherinin en soğuk günlerinden biriydi. Küçük Joseph buz üstünde hem de yalın ayak eve su taşıyordu. Onun bu halini seyreden dul ve fakir bir kadının içi cızz etti. Kocasından kalan hatıra bir çift eski kundurayı çocuğa verdi ve evladım giy bunları da ayakların üşümesin dedi. Aradan yıllar geçti. Küçük Joseph büyüdü, eğitim gördü ve iyi bir mesleğe sahip oldu. Günlerden bir gün artık çok yaşlanmış olan o dul kadının kapısı çalındı. Kapıyı açtığında eşiğe bir paketin bırakıldığını gördü. Kadın paketi açtığında gözlerine inanamadı. Pakette o bir çift eski kundura vardı ama içi altın doluydu ve bir de küçük bir kağıt parçası: Anacığım! Bir zamanlar acıyıp da buzdan donmuş çıplak ayaklarına giydirdiğin kunduralarla sahip çıktığın, merhamet ettiğin çocuk sana borcunu ödemeye çalışıyor. Lütfen kabul ediniz. Yazıda imza yoktu. Fakat, imzasız yazının Osmanlı devlet-i aliyesinin kaptanı-deryası (Deniz kuvvetleri komutanı) Hanya Fatihi Silahtar Yusuf Paşa ya ait olduğunu yıllar sonra tarihçiler arşiv belgelerinden ortaya çıkaracaktı. Evet, iyilik eken er ya da geç iyilik biçer. Karamuk eken buğday biçemez. Diğer bir ifadeyle, ne ekersek onu biçeriz. Öyleyse, iyilik yapıp denize atalım, balık bilmezse Halık (yaratıcı) bilir. Dergimizin bu sayısında birbirinden güzle konular sizi bekliyor. Obezite, Kinezyolojik Bantlama, Ayna Nöronlar, Zeytinyağı ile ilgili yazılar bunlardan sadece bir kaçı... Yeni sayılarda yepyeni konularda buluşma ümidiyle... YAŞAMA SANATI 5

»» PSİKİYATRİ Dr. Selen SEVİNÇ Yrd. Doç. Dr. Seçil Özen ALDEMİR Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D. Panik Atak Nedir? Panik atakları herhangi bir kaygı bozukluğunda olabildiği kadar, diğer ruhsal bozukluklarda ve solunum, kalp ve sindirim sistemine bağlı bazı genel tıbbi durumlarda da görülebilir. Panik atak çoğu zaman kişinin sonunun geldiği duygusunun da eşlik ettiği, yoğun endişe, korku ya da dehşete düşme duygularının birden başladığı bir nöbettir. Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki, kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini, öleceğini hisseder. Bu korku fırtınasını yaşayan insan, doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçma, uzaklaşma davranışı gösterir, bir an önce yardım alınabilecek bir sağlık kuruluşuna müracaat edebilir. Çoğu kez de hastane, doktor gördüğünde kişide rahatlama olur ve nöbet geçebilir. 6 YAŞAMA SANATI

Panik atak nedenleri: Panik Atağın en sık görüldüğü hastalık: Panik Bozukluktur. Halk arasında bu hastalığa yakalananlara kestirmeden panik atak denilmektedir. Panik atakları herhangi bir kaygı bozukluğunda olabildiği kadar, diğer ruhsal bozukluklarda ve solunum, kalp ve sindirim sistemine bağlı bazı genel tıbbi durumlarda da görülebilir. Bunlar; Depresyon Genel kaygı bozukluğu Sosyal fobi Obsesif kompulsif bozukluk. Alkol-madde kullanım bozuklukları Özellikle esrar ve kokain kullanımı Travma sonrası stres bozukluğu Manik depresif bozukluk (bipolar hastalık) Bazı şizofrenik vakalar Sakın incitme bir canı, yıkarsın Arş-ı Rahmanı M. Lütfi Efendi İrritabl Kolon sendromu Astım, Bronşit, Amfizem gibi Kronik tıkayıcı Akciğer hastalıkları Migren Aşağıdakilerden en az dördünün olması Panik Atak için gereklidir. Kalp hızında artma Terleme Titreme Nefes darlığı ya da boğuluyormuş gibi olma Soluğun kesilmesi Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma Bulantı ya da karın ağrısı luğu hastası, kendi fizyolojik duyumlarını yanlış yorumlayarak çarpıntıyı olması muhtemel bir kalp krizinin, soluk alma güçlüğünü soluksuz kalıp ölmenin bir habercisi olarak görebilmektedir. Bu hastalarda, fiziksel hastalık olduğu inancı ve bedensel uğraşılar, daha sık olarak atakların olduğu dönemle sınırlıdır. Yinelenen tıbbi tahlillere ve güvence verilmesine karşın dehşet içinde kalabilirler ve yaşamı tehdit eden bir hastalıklarının olmadığına ikna edilmeleri güç olabilir. Bazı kişiler panik ataklarının çıldırmakta olduklarının, kontrollerini kaybetmekte olduklarının ya da duygusal yönden zayıf olduklarının birer göstergesi olmasından korkarlar ve sosyal ortamlardan kaçınma davranışı gösterebilirler. Homoseksüel dürtü baskısına bağlı pa nik ataklar Somatoform bozukluk Hipokondriasis (hastalık hastalığı) Agorafobi Panik atağa neden olabilen fiziksel bozukluklar: Hipoglisemik ataklar Ağır kansızlık ve vitaminsizlik Tiroid hormon bozuklukları Guatr Hipo ve Hipertansiyon atakları Bazı Kalp ve Damar hastalıkları Bazı ağır Üst solunum yolu enfeksiyon ları ve ağır gripler Tedavide kullanılan bazı antibiyotikler Bazen Kortizollü ilaçlar Ameliyatta kullanılan anestezik madde lerin bazıları Bazen Ameliyat sonrası Bazı Beyin hastalıkları ve Epilepsi Vücut metabolizmasını bozan minarelvitamin ve elektrolit dengesizlikleri Baş dönmesi ya da sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma Derealizasyon (gerçek dışılık duyguları) Denetimini yitireceği ya da çıldıracağı korkusu Ölüm korkusu Uyuşma, karıncalanma duyumları Üşüme ya da ateş basmaları Bunlardan en az dördünün birden başladığı ve 10 dakika içinde zirve yaptığı, yoğun bir korku ya da rahatsızlık duyma dönemi yaşanmasına panik atak denir. Bu durum bir kez olursa panik nöbet olarak isimlendirilir yani her panik atak geçiren kişi panik bozukluk hastası değildir. Panik bozukluğun başlıca özellikleri: Yineleyen, beklenmedik panik ataklarından sonra en az 1 ay süre ile başka bir panik atağı olacağına dair sürekli kaygı duyma hali vardır. Bu kişiler atakların sonuçlarıyla ilgili olarak aşırı kaygılanırlar. Egzersiz yapma ya da basitçe heyecanlanma gibi durumlarda, panik bozuk Bu ataklara neden olabileceğini düşündükleri işlerini bırakabilirler, fiziksel egzersizden kaçınabilirler. Tedavi Panik Atağı yaşayanların bazıları, o esnada kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini hissederler. İlk defa hayatla ölüm arasındaki o ince çizgide, kendisini ölüme yakın hisseden kişi, büyük bir korku ve dehşet yaşar. Bazısı o an kim varsa, ona vasiyetini söyler. Telaş ve kaygıyla bir an önce acile, doktora yetişmek için etrafına yalvarır. Kimisi aklını kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder. Panik atak geçtikten sonra; kişide yorgunluk, isteksizlik, sese, gürültüye, kalabalığa, ışığa karşı tahammülsüzlük ortaya çıkar. Yatmak, dinlenmek en iyi bir seçim olur. Panik bozukluk tanısı konulmuş bir kişinin tedavisinde, bir uzmanın değerlendirme sonucuna göre bilişsel davranışçı terapiler, solunum egzersizleri, antidepresan ve anksiyolitik ilaçlar önerilmektedir. Etkin bir tedavi için ilaç tedavisi bir hekimin kontrolünde olmalı, en az bir yıl sürmelidir ve ilaç kesiminde mutlaka doz azaltılarak kesilmelidir. YAŞAMA SANATI 7

»» ENDOKRİNOLOJİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet BOYRAZ Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Çağın Hastalığı: Obezite (Şişmanlık) O bezite; vücutta yağ dokusunun aşırı miktarda olması veya yağ miktarının vücut kütlesine oranının artmasıdır. Çocukluk döneminde obezite önemli bir sağlık sorunudur. Erişkin dönemde obez olanların 1/3 ünde obezite çocukluk çağında başlamıştır. Obezite hormonal bozukluklara bağlı olarak görülebilir. Ancak obez çocukların çoğunda şişmanlığa neden olacak herhangi hormonal 8 YAŞAMA SANATI bozukluk saptanmaz. Obezitenin nedeni çoğunlukla aşırı yemek yemeye bağlıdır ve bu tip obeziteye basit obezite veya ekzojen obezite denir. Ekzojen obezitesi olan çocukların boyları da yaşıtlarına göre uzundur. Bazı durumlarda da obezite nedeni olarak tıbbi bir sorun saptanabilir. Bir hastalığa bağlı olarak obezite tablosu ortaya çıkar ki, buna patolojik obezite denir ve çoğunlukla kısa boy eşlik eder. Obezite; vücutta yağ dokusunun aşırı miktarda olması veya yağ miktarının vücut kütlesine oranının artmasıdır. Çocukluk döneminde obezite önemli bir sağlık sorunudur. Erişkin dönemde obez olanların 1/3 ünde obezite çocukluk çağında başlamıştır.

Neden şişmanlıyoruz? Ailevi nedenler: Anne ve babanın her ikisi birden şişman ise çocuklarında obezite görülme ihtimali %80 dir. Ebeveynlerden sadece biri şişman olduğunda çocuğunun obez olma ihtimali %40 a düşer. Şişmanlığın en önemli nedeni harcanan enerjiden daha fazla enerji alınmasıdır. Obez olmamak için fiziksel aktivitenin arttırılması yani alınan enerjinin harcanması da son derece önemlidir. Obez çocukların ailelerinde de fiziksel aktivitenin, enerji tüketiminin az olduğu görülmüştür. Bu nedenle fiziksel aktivitenin arttırılması tüm aile bireyleri için önerilir. Çevresel Faktörler: Özellikle enerji tüketimi açısından önemlidir. Kentlerde yaşayan çocuklarda fiziksel aktivitenin kısıtlanması genel bir sorundur. Çocuğun aktivitesi kısıtlanırken, önüne sınırsız olarak tüketebileceği yiyecekler sunulmaktadır. Bu iki önemli koşul birleştiğinde de obezite riski artmaktadır. Çevresel faktörler içinde en çok dikkat edilmesi gereken konular içinde televizyon seyretmek ve bilgisayar kullanmak sayılabilir. Bu iki işlem çocuğun aktivitesini kısıtlar ve enerji tüketimini azaltır. Televizyon seyretme sırasında ayrıca besin tüketimi de artar. Televizyonun bir başka olumsuz etkisi çocukların reklamlarda gösterilen ve besin değeri olmayan yiyecek ve içeceklerin cazibesine kapılmalarıdır. Beslenme: Beslenmede öğün sayısı ve alınan besin maddelerinin içeriği son derece önemlidir. Obez çocuk her zaman yaşıtlarına göre daha fazla yiyen çocuk değil az enerji harcayan çocuktur. Düşük enerji tüketimi kilo alımı için önemli bir risk faktörüdür. Beslenmenin sıklığının azalması, bir veya iki öğün yemek yeme ve yiyeceklerin yüksek kalori içermesi, karbonhidrat ve yağdan zengin olması kilo alma riskini artırır. Süpermarket diyeti dediğimiz çikolata, gofret, patates kızartması gibi maddeler şişmanlığın oluşmasında önemli rol oynar. Hormonal faktörler: Fieker hastalığı, tiroid bezi hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları gibi bazı hormonal nedenler de obeziteye sebep olabilir. Bu nedenle obez olan her çocuğun mutlaka bir çocuk hormon hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Şişmanlığın yol açtığı sorunlar Obezitede vücut yağ kitlesinin artışına bağlı olarak bazı hormonal değişiklikler görülür. Anne ve babanın her ikisi birden şişman ise çocuklarında obezite görülme ihtimali %80 dir. Ebeveynlerden sadece biri şişman olduğunda çocuğun obez olma ihtimali %40 a düşer. Bunlar: İnsülin salgısının aşırı artışı: İnsülin salgısının artması, erişkin tipi şeker hastalığının çocukta da ortaya çıkmasına neden olur. Eğer ailede şeker hastalığı varsa bu tablonun ortaya çıkma olasılığı daha da artar. İnsülin artışına bağlı koltuk altı, boyun gibi derinin kıvrımlı bölgelerinde kahverengi renk artışı görülür. Bu tablo zayıflama ile düzeltilebilir. Üreme fonksiyonları: Obez çocukta ergenlik normalden erken gelişebilir. Şişman kız çocuklarında ergenliğin erken gelişmesi yanısıra kıllanma ve adet düzensizlikleri de ortaya çıkabilir. Aşırı şişmanlık ergenlik gecikmesine de yol açabilir. Tüm bu hormonal dengesizlikler yanı sıra şişman çocuklarda yüksek tansiyon, hiperlipidemi (kandaki yağ düzeyinin yüksek olması), solunum bozuklukları, şeker hastalığı, ortopedik bozukluklar ve psikososyal bozukluklar ortaya çıkabilir. Obezite çocuk ve ergende çeşitli organ ve sistemleri etkiler. Obez çocukların %10-30 unda hipertansiyon vardır. Obez çocuklarda kanda kötü kolesterolde (LDL-Kolesterol) yükselme, iyi kolesterolde (HDL-kolesterol) ise düşme gözlenir. Yağların artmasına bağlı olarak; kalp-damar hastalıkları görülme oranında artış, karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları ortaya çıkabilir. Obez kızlarda erken kemik gelişimine bağlı erken adet görme ortaya çıkabilir. Ayrıca adet görememe, çeşitli adet bozuklukları da sık görülen şikayetler arasındadır. Obez çocuk ve gençlerde ağırlık artışına bağlı olarak; eklemlere aşırı yük binmesi nedeni ile çeşitli ortopedik bozukluklar da ortaya çıkabilir. Aşırı kilo çocuklarda solunum fonksiyonlarını bozarak ve kalbe binen yükü artırarak hareket yeteneğini azaltır. Bu azalmaya bağlı ortaya çıkan hareketsizlik enerji tüketimini daha da azaltarak bir kısır döngü oluşturur. Hızlı kilo alma sık solunum yolu hastalıkları gelişimi açısından önemli bir risk faktörüdür. Ciddi obezitesi olanlarda uyku sırasında solunum durması görülebilir ve ciddi sorunlara yol açabilir. Obezite bazı psikolojik bozuklukların ortaya çıkmasına da neden olur. Bu çocuklar sosyal ilişkilerden çekinerek daha içe kapalı bir hale gelebilirler. Bu çocuklarda karşı cinse yaklaşım da bozulabilir. YAŞAMA SANATI 9

»» ENDOKRİNOLOJİ»» ÇAĞIN HASTALIĞI: 0BEZİTE (ŞİŞMANLIK) Şişman çocukta ne yapmalı Doktor kontrolleri: Obezite tedavisinde; Alınan enerjinin azaltılması Harcanan enerjinin arttırılması gerekir. Obez çocuk mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır. Başlangıçta beslenme öyküsü aile öyküsü, sistem muayeneleri, fiziki aktivite öyküsü, büyüme kayıtlarının değerlendirilmesi ve bazı laboratuvar incelemelerinin yapılması gereklidir. Çocuğun beslenme öyküsü önemlidir. Çünkü bazı çocuklar çok fazla miktarda yememelerine karşın, aldıkları besinlerin yüksek düzeyde karbonhidrat ve yağ içermesi nedeni ile kilo alırlar. Doktorunuz; ailenin beslenme alışkanlığı, ailede başka bir obez bireyin varlığı ve ailede kalp-damar hastalığı ve şeker hastalığı öyküsünü öğrenmek isteyecek, çocuğunuzun fiziksel aktivitesi ve ruhsal durumunu değerlendirecektir. Hastanın büyüme kaydının gözden geçirilmesi gerekir. Obez çocuklar genellikle aynı yaş ve cinsteki yaşıtlarına göre daha hızlı büyürler. Ancak erişkin boyları genellikle normal sınırlardadır. Obez çocuklarda bazı laboratuvar incelemeleri yapılıp, obezitenin hormonal bir bozukluğa bağlı olup olmadığı veya obezite sonucu herhangi bir hormonal bozukluk gelişip gelişmediği değerlendirilmelidir. Nasıl zayıflarım? Obezite tedavisi diyetisyen, hekim ve hasta işbirliği içinde yapılmalıdır. Tedavinin en önemli amacı, hayat boyu kilo kontrolünün sağlanmasıdır ve düzgün beslenme ve sporun yaşam biçimi haline getirilmesidir. Bunun için de normal büyümeyi sağlayacak kadar enerji kısıtlaması yapmak gerekir. Beslenme düzeninin oluşturulması ve yaşam biçiminin değiştirilmesi tüm aileyi kapsamalıdır. Sürekli kilo alıp vermenin de vücut şekline ve metabolizmaya zararlı etkileri vardır, bu nedenle kilo alıp-vermekten kaçınılmalıdır. Kilo verme ardından kilo alma vücutta kas kitlesini azaltır. Yeniden alınan kilo yağ olarak vücuda döner. Kilo alıp verme sakıncalı olduğu için sürekli ve yavaş kilo verme programına hazır olunmalıdır. Beslenmenin düzenlenmesi Obezite tedavisinde birçok özel diyet örnekleri önerilir. Ancak bunları uygulamak doğru değildir (Manken ve gazete-magazin diyetleri). Çocuğun uygulayacağı diyet, çocuğun ve ailenin yeme örneğine uygun olarak her çocuğa özel hazırlanmalıdır. Diyet hazırlanırken çocuğun büyüme ve günlük aktivitesi göz önüne alınarak, gerekli besin maddelerini içermesine dikkat edilmelidir. Bu nedenle diyet listesi doktor gözetiminde diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Obezite tedavisi uzun süren ve sabır isteyen bir iştir. Bu konuda ailenin desteği çok önemlidir. Ailenin hayal kırıklığına uğramaması, sabırlı olması ve çocuğu yönlendirmesi gerekmektedir. Diyet tedavisine giren bir çocukta kilo verme her hafta gerçekleşmeyebilir. Bu durum onun diyete uymadığını göstermez. Diyet ana ve ara öğünlerden oluşmalıdır. Büyük bir öğün yerine sık, küçük öğünler tercih edilmelidir. Çocuğun enerji ihtiyacı Hastanın büyüme kaydının gözden geçirilmesi gerekir. Obez çocuklar genellikle aynı yaş ve cinsteki yaşıtlarına göre daha hızlı büyürler. belirlenirken büyümesi de göz önüne alınır. Demir, kalsiyum, çinko ve vitaminlerin diyetle eksik alınmaması sağlanmalıdır. 10 YAŞAMA SANATI

Tedavide cesaretlendirme çok önemlidir. Sık kontrollerle çocuğun diyet tedavisine uyması özendirilmelidir. Kilo almak önlenebilir mi? Çocukların boş zamanlarını değerlendirecek uğraşları olmalı ve böylece sıkıldıklarında yemek yemeleri engellenmelidir. Harcanan enerjinin arttırılması (fiziksel aktivite) Enerji harcanması için fiziksel aktivite obezite tedavisinde son derece önemlidir. O nedenle diyet tedavisi mutlaka egzersizle beraber yapılmalıdır. Egzersiz programının da kişiye göre düzenlenmesi gereklidir. Başlangıçta hafif egzersiz programları verilir, daha sonra egzersizin sıklığı ve şiddeti arttırılır. Günlük egzersiz süremiz en az 30 dakika olmalıdır. Yürüyüş, hafif koşu, bisiklete binme, evde aerobik, dans yapılabilecek basit egzersiz türleridir. (asansör yerinemerdiven kullanmak da bir egzersizdir). Çocuğun obezite tedavisinde başarılı olabilmesi için gerek yeme şeklini gerekse fiziksel aktivitelerini bir davranış biçimi ve hayat tarzı haline getirmesi gerekmektedir. Fiziksel aktivite sadece enerji tüketimini arttırmaz. Aynı zamanda insülin duyarlılığını arttırarak şeker hastalığının ve iyi kolesterolü (HDL) arttırarak kalpdamar hastalıklarının gelişimini önler. İlaçlar ve cerrahi müdahale çözüm olabilir mi? Çocukluk çağı obezitesinin tedavisinde ilaç tedavisinin yeri yoktur. Metil-sellüloz gibi hacim arttırıcı ve kalorisi olmayan ürünler mideyi şişirerek iştah hissini azaltabilirler. Pektin mide boşalmasını azaltarak tokluk hissini arttırır. Ancak çocukluk çağında obezite tedavisinde etkileri yoktur. Obezitenin tedavisinde uygulanan çeşitli cerrahi yöntemler vardır. Ama çocukluk çağında cerrahi yöntemler uygulanmaz. Sonuç olarak, tedavide ideal olan yavaş kilo verme olduğu için sabırlı davranılmalıdır. Büyüme çağındaki çocukta kilo verişi çok fazla olmayabilir boy uzaması ile vücut oranları normale gelir. Okullarda fiziksel aktivite özendirilmelidir. Fast-food denilen hızlı hazırlanan yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Kızarmış ve yağ içeriği fazla yiyecekler verilmemeli, sebze ve meyve yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Ailenin beslenme alışkanlıkları çocuğun beslenmesine göre değiştirilmelidir. Tatlılardan ve besin değeri düşük yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Düzenli ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığı okul programlarına da girmelidir. Obezite oluşumunda tüketilen besinlerin kalori içeriği kadar yeme hızı da önemlidir. Yemek ne kadar hızlı yenirse, yemeğin bitmesinden önce gelişen doygunluk hissi de o kadar az olur. Bu nedenle yavaş yemek yemek ve iyi çiğnemek gereklidir. Şekerli ve gazlı içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. Arabaya binmek yerine yürünmeli veya bisiklete binilmelidir. Hafta sonları ailecek spor yapma imkanları sağlanmalıdır. Yiyecek ödülü vermekten, sakız çiğnemekten kaçınılmalıdır. Tatlandırıcılar ve diyet ürünler fazla tüketilmemelidir. Okulda besin değeri olmayan gıdaların yenmesinin engellenmesi için gerektiğinde evden beslenme çantası hazırlanmalıdır (tavuk, peynir, iyi pişirilmiş yumurta ve taze meyve gibi). Obezite bir hastalıktır. Mutlaka kontrol ve tedavi edilmelidir. Kaynak Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Yayınları Anlamaz ki Aşık olmak bir alemdir Tatmayanlar anlamaz ki Her sözü bir mücevherdir Tartmayanlar anlamaz ki Kim ki haktan olsa cüda İbadetten almaz gıda Bu yolda başını feda Etmeyenler anlamaz ki Sil gönlünün kem pasını Gütme benlik davasını Daim hasretlik yasını Tutmayanlar anlamaz ki Hüdai yim kalksın perde Aşk ateşi yanar serde Eyüp gibi dertten derde Batmayanlar anlamaz ki AŞIK HÜDAİ YAŞAMA SANATI 11

»» HABERLER Mütevelli Heyet Başkanı: Yıldırım AKBULUT Turgut Özal Üniversitesi 2013-2014 Eğitim-Öğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Gerçekleşti Turgut Özal Üniversitesi 2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı Akademik Yılı Açılış Töreni geniş bir katılımla gerçekleşti. Açılış Dersini yaptığı yüz nakilleriyle başarılarından söz ettiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan gerçekleştirdi. Açılış Töreni öncesi yapılan müzik dinletisi ile katılımcılar keyifli anlar yaşadı. Prof. Dr. Oral: Artık Gelişme Dönemindeyiz. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral, açılışını yaptıkları bu yılın Üniversite için büyük önem taşıdığını kaydetti. Artık kuruluş aşamasını geride bırakarak gelişme dönemine başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Oral, nicelik ve nitelik bakımından kuruluş dönemi hedeflerinin fazlasını yakaladıklarının altını çizdi. Gelişme dönemi olarak adlandırdıkları bu döneme daha güçlü bir şekilde başladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Oral, Hedefimiz, Yükseköğretim Kurulu nun onayını bekleyen Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Eğitim Fakültesi ni de açarak, önümüzdeki yıllardaki eğitim faaliyetlerimizi bu yapı içerisinde daha geniş bir alanda sürdürmektir. diye konuştu. Akbulut: Diğer Üniversitelerle Yarışacak Seviyeye Geldik. Yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olması dileğiyle konuşmasına başlayan Turgut Özal Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Yıldırım Akbulut, 12 YAŞAMA SANATI

Üniversite nin artık diğer üniversitelerle boy ölçüşebilecek bir noktaya geldiğini vurguladı. Dönemin rekabet dönemi olduğunu belirten Akbulut, Rekabetin anlamı yarışın içinde olmaktır. Yarışın içinde olmamız için çalışma isteği taşıyan öğrencilere ihtiyacımız var. Bu isteği hisseden öğrencilere sahip olduğumuza inanıyorum. şeklinde konuştu. Ölmez: Yeni Eğitim-Öğretim Yılının Heyecanını Taşıyoruz. Turgut Özal Üniversitesi öğrencileri adına söz alan Tıp Fakültesi öğrencisi Esma Ölmez ise, yeni eğitim-öğretim yılının kendileri için yeni ümitler ve heyecanlar taşıdığını ifade ederek, Üniversite nin sunduğu fiziksel ve sosyal imkânları en iyi şekilde kullanarak, edindiğimiz bilgi ve beceriler ile ülkemizin ve dünyanın hızla değişen yaşam koşullarına ayak uydurabilen, kendini sürekli yenileyen ve alanında yetkin bireyler olabilmek hepimizin başlıca hedefidir. Bu hedefimizi gerçekleştirmek için arzulu bir şekilde çalışacağımıza olan inancımız tamdır. diye konuştu. Açılış konuşmaları sonrası Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan Açılış Dersi ni gerçekleştirdi. Yaptığı başarılı kol ve yüz nakilleri hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Özkan, verdiği ders sonrası ayakta alkışlandı. Başarılarından dolayı ve günün anısına Prof. Dr. Özkan a Mütevelli Heyet Başkanı Yıldırım Akbulut tarafından hediye takdim edildi. Programa milletvekili ve bürokratların yanı sıra akademisyen ve öğrenciler katıldı. Akademik Yılı Açılışı na katılamadıklarından dolayı başta Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül olmak üzere bakanlar, akademisyenler ve bürokratlar tebrik mesajları gönderdiler. Rektör: Prof. Dr. Erol ORAL Prof. Dr. Ömer ÖZKAN YAŞAMA SANATI 13

»» KADIN-DOĞUM Op.Dr.Hatice KÖŞGER Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. Gebelik Diyabeti Düşük Riskini Artırır mı? Gebelik diyabeti, düşük riskinden, rahim içi bebek ölümlerine erken doğumdan çeşitli enfeksiyon hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilir. Diyabet yani şeker hastalığı gebelikte sık görülen bir hastalıktır. Diyabetik anne adaylarının gebelikleri hem kendisi hem bebek açısından riskli bir süreçtir. Gebelik diyabeti, düşük riskinden, rahim içi bebek ölümlerine erken doğumdan çeşitli enfeksiyon hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilir. Diyabet gebelikten önce teşhis edilmiş ise pregestasyonel, gebelik sırasında teşhis edilmiş ise gestasyonel diyabet denir. Hamileliklerin yaklaşık %4 ünde diyabet görülür. Gebelik diyabeti olan anne adaylarının kan şekeri olabildiğince normal düzeyde tutulmalı ve sürekli kontrol altında olmalıdır. İdeal açlık kan şekeri (glukoz) düzeyi 60-90 mg/dl, tokluk kan şekeri 120-130 mg/dl dir. Yaklaşık son 3 aylık dönemde kan şekeri kontrolünü yansıtan ve glikolize hemoglobin olarak bilinen HbA1C seviyesi de %7 nin altında olmalıdır. Gestasyonel diyabetik hastalarda, metabolik kontrol diyet ile sağlanabiliyorsa, tedaviye diyete uyum kontrolleri ile devam edilir. Metabolik kontrolü iyi olmayan, fakat kan şekeri değerleri ideal düzeylerin biraz üzerinde olan hastalarda ve metabolik kontrolü iyi olmayan kan şekeri değişken olan diyabetiklerde vakit geçirmeden insülin tedavisine başlanmalıdır. Gebeler kesinlikle oral antidiyabetik ilaçlar kullanamazlar. Gebelik diyabeti açısından gebelik boyunca alınan kilo alımı da 12-16 kiloyu aşmamalıdır. Gebe kalmasında yaşamsal risk bulunmayan diyabetik anne adayları fetüsün uygun sağlık ve gelişimini sağlamak amacıyla gebe kalmadan en az 3 ay öncesinden sıkı bir kontrole alınmalıdır. Diyabette metabolik kontrolün sağlanması, komplikasyon gelişiminin önlenmesi veya ilerlemenin durdurulması açısından çok önemlidir. Gebeliğin ilk 3 ayında artmış kan glukoz ve glikolize hemoglobin (HbA1C) seviyeleri olan diyabetik kadınlarda hem fetal kayıp hem de fetal anomali oranı belirgin olarak artmıştır. Kan glukoz (şeker) kontrolü yetersiz olan insülin kullanan diyabetli kadınlarda normal topluma göre 2 ya da 3 kat artmış düşük oranı mevcuttur. 14 YAŞAMA SANATI

Ancak metabolik kontrolü iyi olan kadınların gebelik kaybı yaşama ihtimali, diyabeti olmayan kadınlardan fazla değildir. 3 veya daha fazla düşüğü ve ölü doğumu olan kadınlarda mutlaka diyabet olup olmadığı araştırılmalıdır. Açlık ve tokluk kan şekeri takipleri, şeker yükleme testleri yapılarak diyabet varlığı araştırılabilir. Özellikle şişman olan, ailesinde diyabet hikayesi olan, daha önceki gebeliklerde anomalili bebek dünyaya getirmiş olan, nedeni bilinmeyen ölü doğum yapmış olan, 35 yaş üstü kadınlarda diyabet varlığı araştırılmalıdır. İdeal olan gebelik planlandığında açlık ve tokluk kan şekerine bakılmasıdır. Eğer mümkün olmamışsa ilk gebelik muayenesinde risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Ülkemizde tüm gebelere 24-28. haftalarda 50 gr oral glukoz tolerans (OGTT) testi uygulanarak gebeliğe bağlı diyabet olup olmadığı araştırılır. 50 gr OGTT bir tarama testidir. Bu teste kan şekeri yüksekliği saptanırsa (140 mg/dl ve üzeri) 100 gr OGTT yapılmaktadır. Bu testte de gebeye aç karna 100 gr glukoz içeren sıvı içirilir; birinci, ikinci ve üçüncü saatlerde kan şekeri ölçümü yapılır. En az iki değer normalin üzerinde ise gestasyonel diyabet tanısı konur. Son 3 aylık kan şekeri değişikliklerini kontrol etmek için HgA1c tayini yapılabilmektedir. Tüm gestasyonel diyabetli gebelerin %15-20 sinde insülin tedavisine ihtiyaç duyulurken hastaların büyük bir kısmında bir diyet uzmanı ile beraber düzenlenen diyet ve egzersiz yeterli olmaktadır. Hamileliklerin yaklaşık %4 ünde diyabet görülür. Gebelik diyabeti olan anne adaylarının kan şekeri olabildiğince normal düzeyde tutulmalı ve sürekli kontrol altında olmalıdır. Gestasyonel diyabetli annelerde doğum sonrası insülinle tedavi ihtiyacı genellikle ortadan kalksa da yaşantılarının ilerleyen döneminde diyabetle karşılaşma riskleri artmaktadır. Bu nedenle doğumdan 6 hafta sonra glisemik durum yeniden değerlendirilmeli ve 75 gr glukoz yüklemesi yapılmalı; normal çıkması halinde 3 yıllık aralarla tekrarlanmalıdır. Bu kadınlar; hayat tarzlarında değişiklik yapmalı, insülin direncini azaltmak için ideal kiloya inmeli, sık ve az beslenerek egzersiz yapmalıdırlar. Sonuç olarak diyabet sık görülen, kontrol ve tedavisi çok önemli olan bir hastalıktır. Özellikle tekrarlayan düşükleri olan hastalarda kan şekeri kontrolleri yapılmalıdır. Yağmurda yağmurda herkes sığınırken oraya buraya at kendini dışarıya korkma değsin damlalar alnına şakaklarına yok bil zamanı yok senden önce ve senden sonra madem gün bugün dakika bu dakika bırak kendini yağmurun kollarına ve bir dilek tut öyle bir dilek ki yeryüzü ve gökyüzü şahit olsun ilk defa sonra bir dua usanıp yorulduğunda ruhun durulduğunda demir atıp kaldırıma şükret Allah a çünkü yağmur çok kısa çünkü ömrümüz kısa Dr. Ömer Faruk KARATAŞ YAŞAMA SANATI 15

»» FİZİK TEDAVİ ve REHABİLİTASYON Dr. Esra ŞAHİN Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon A.D. Kinezyolojik Bantlama (Ağrı Bandı) Kinezyolojik bantlama ilk kez kiropraksi ve akupunktur uzmanı Dr. Kenzo Kase tarafından Japonya da 1973 yılında geliştirilmiş. Fakat dünyanın ilgisini 1988 yılında Seul Olimpiyatlarında çekmiş ve bu tarihten itibaren tüm dünyada başta Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere kullanımı giderek yayılmış ve son yıllarda ülkemizde de tanınmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Kinezyolojik bantlama eklem, kas ve diğer yumuşak doku problemlerinde fonksiyonu arttırmak, desteklemek, iyileşmeyi hızlandırmak ve ağrıyı gidermek için kullanılan özel bir tür bantlama tekniğidir. Kinesio bant uygulamaları tüm bunları temel olarak sinir sistemi, kas-iskelet sistemi ve dolaşım sistemi üzerinden vücudun doğal iyileşmesini hızlandırarak yapar. Kinezyolojik bantlamanın tarihçesi Kinezyolojik bantlama ilk kez kiropraksi ve akupunktur uzmanı Dr. Kenzo Kase tarafından Japonya da 1973 yılında geliştirilmiş. Fakat dünyanın ilgisini 1988 yılında Seul Olimpiyatlarında çekmiş ve bu tarihten itibaren tüm dünyada başta Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere kullanımı giderek yayılmış ve son yıllarda ülkemizde de tanınmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Sporcu sağlığı ve spor yaralanmaları alanında görülen gelişme sonrasında bütün kas iskelet sistemi rahatsızlıklarında Kinezyolojik bantlama uygulanmaya başlanmıştır. Böylece günümüzde spor sakatlıkları ve kas iskelet sistemi hastalıklarında kullanılmaktadır. Kinezyolojik bantların özellikleri Kinesio bant, cilt esnekliğine benzer bir elastikiyete sahiptir. Kalınlığı ise insan cildinin üst tabakasının (epidermis) kalınlığı kadardır, hafif ve yapışkandır, bu yüzden diğer bantlardan farklıdır. Başlangıç gerginliğinin %55-60`ına kadar uzunlamasına gerilebilecek şekilde üretilmiştir. Bantlar elastik özelliğini 3-7 gün koruyabilir. Bant pamuk lifleri ile dokunmuştur, poliüretan iplikler içerebilir ve latex içermez. Yapıştırıcısı parmak izine benzer şekilde dalgalıdır ve hiçbir kimyasal madde içermez. Yapıştırıcı akriliktir ve ısı ile aktive olur. Yapışkan yaklaşık 20 dakikadan sonra tam olarak aktive olmaktadır. Allerji riski çok azdır. Deri ile bütünleşerek deri altındaki yapıları desteklemektedir. Gözenekli yapısı nedeniyle cildin havalanmasını da sağlamaktadır. Bantlar kaldırıldığında deri üzerinde yapışkan artığı bırakmaz. Hiçbir şekilde kişinin hareketini engellememektedir. Farklı renkleri mevcuttur fakat etki açısından renklerin farkı yoktur. Soğuk tedavisi, hidroterapi veya elektrik stimülasyonu gibi diğer fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri 16 YAŞAMA SANATI

Sırtında tane taşıyan karıncayı bile incitme. Onun da canı var. Can tatlıdır. Firdevsi ile eş zamanlı olarak kullanılabilir. Uygulamadan önce cilt yağ ve nemden temizlenmeli ve gerekli ise tıraş edilmelidir. Bandın yapışması için gereken 20-30 dakika süresi içinde terlemeye yol açacak hareketlerden kaçınılmalıdır. Cilt üzerine yapıştırılmış halde iken duş almak, uygulama bölgesini yıkayabilmek ve yüzmek mümkündür. Bant ıslandığında havluyla fazla suyu alınmalı, ovalanmamalı ve kuruması beklenmelidir. Kinezyolojik bantlamanın yan etkileri nelerdir? Bant uygulamasının ciddi manada bir yan etkisi yoktur. Uygulamadan sonra bazı hastaların ciltlerinde allerjik reaksiyon veya irritasyon olabilir. Bu duruma sebep olan şey bandın yapıştırıcısı veya banda rengini veren boya olabilir. Böyle bir reaksiyon görüldüğünde bant çıkarılmalıdır. Kinezyotaping i kimler uygulayabilir? Doğru bir uygulama için bantlamanın hangi amaçla yapılacağının bilinmesi, bandın doğru lokalizasyona yerleştirilmesi, uygulanacak kasa ve ekleme doğru pozisyon verilmesi ve bandın geriminin ayarlanması önemlidir. Bunlar tedavinin başarısı için önemlidir. Aksi taktirde hatalı uygulamalar yan etkilere veya uygulamanın etkili olmamasına neden olabilir. Bu yüzden kinezyo bantlama yöntemi, tekniğin başarı ile uygulanması için bu konuda düzenlenen kurs ve eğitim programlarını almış doktorlar tarafından yapılmalıdır. Kinezyolojik bantlamanın etkileri nasıl oluşur? Kinezyolojik bantlamanın amacı, cildi yukarı kaldırıp deri ile kasların arasındaki boşluğu arttırmak ve sonuç olarak bölgede oluşan basıncı hafifletmek, yaralanma bölgesinde kan ve lenf dolaşımını artırmak, aşırı kullanım ile kapasitesinin üzerinde yüklenilen kas dokusundaki yaralanmalar ile oluşan ödem, ağrı ve rahatsızlık hissini gidermektir. Uygulama ile yaratılan bu etki yaralanma bölgesindeki gerginlik ve hassasiyetin giderilmesinin yanında bölgede deri altında var olan ağrı reseptörlerinin uyarılmasını da önler, böylece hem ağrısız hareket etme imkanı sağlanmış olur hem de iyileşme hızlanır. Kinezyotaping kullanım alanları nelerdir? Spor yaralanmalarını önlemede ve yaralanmalar sonrası Duruş bozuklukları Bel-sırt-boyun ağrıları, Omuz, dirsek, el, el bileği ve parmakları ilgilendiren ağrılı problemler Kalça, diz, ayak, ayak bileği ağrıları Boyun, sırt ve bel fıtıkları Dejeneratif artrit (eklem kireçlenmesi) İskelet sisteminde yumuşak doku travmaları (tendinit, bursit, kas zorlanmaları) Ayak deformiteleri (halluks valgus, çekiç parmak, topuk dikeni..), ayak bileği burkulmaları, plantar (ayak tabanı) ağrı Küçük menisküs yırtıkları ve menisküs cerrahisi sonrası Huzursuz bacak sendromu Epikondilitler (tenisçi dirseği, golfçü dirseği) karpal tünel sendromu Hamilelik süresince gelişen ödem ve ağrılı eklem sorunları Cerrahi sonrası ödem, Lenfödem Nörolojik hastalıklarda görülen kas kuvvet yetersizlikleri Düşük ayak Romatizmal hastalıklar ve fibromiyalji Çocuklarda kullanım alanları nelerdir? Kasları destekleme Eklem sabitleme Duruş bozuklukları Skolyoz (omurga eğriliği) Tortikolis Serebral palsi İnme Brakial pleksus (sinir) yaralanmaları Doğru bir uygulama için bantlamanın hangi amaçla yapılacağının bilinmesi, bandın doğru lokalizasyona yerleştirilmesi, uygulanacak kasa ve ekleme doğru pozisyon verilmesi ve bandın geriminin ayarlanması önemlidir. Bunlar tedavinin başarısı için önemlidir. Bunun dışında bant çevresinde kızarıklık, hafif soyulma gibi cilt bulguları bandın uygulanmasında yanlış teknik kullanılması, çok uzun süre ciltte kalması, cildin hassas olması, bandın suyla temasının fazla olması, bandın yapıştırıldığı yerin çok fazla hareket ettirilmesi gibi nedenlerle oluşabilir. Bu gibi durumlardan sonra bant tekrar uygulanabilir ancak bant kullanımına bir süre ara verildikten ve cilt normale döndükten sonra uygulanabilir. Kinezyolojik bantlama kimlere yapılmaz? Allerjik reaksiyonlar Açık yaralar Geniş ve ciddi cilt yaralanmaları Derin venöz tromboz şüphesi olan bölgeler. YAŞAMA SANATI 17

»» ŞİFALI BİTKİLER Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Damar Sertliği,Kalp yetmezliği ve kansere karşı antioksidan deposu bir bitki; Alıç: Hawtorn (Crataegus Laevigata) Alıç uzun yıllardan beri özellikle kalp yetmezliğinin destekleyici tedavisinde kullanılagelmektedir. Alıç ın damar sertliği, kalpde aritmi (çarpıntı), yüksek tansiyon gibi kalp damar sistemi rahatsızlıklarında da yararlı olduğuna dair yayınlar bulunmaktadır. 300 den fazla alıç çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan crataegus laevigata, crataegus monogyna ve crataegus folium cinsleri tıbbi açıdan yaygın kullanılan şifalı alıç türleridir. Alıç bitkisinin etken maddesi procyanidin oligomerlerdir. Bu maddelerin kalp ve dolaşım sistemi üzerine pozitif etkiye sahip oldukları bilinmektedir. Alıç güçlü antioksidan etkisinden dolayı dokuları serbest radikal hasarından koruyarak kansere karşı etkili bir kalkan görevi yapar. Dikkat edilmesi gereken hususlar: Alıç kapsülü kullanacak olan kalp yetmezlikli hastaların öncelikle kardiyolog hekime danışması gerekir. Az da olsa bulantı, terleme, tansiyon düşmesi, halsizlik, uyuşukluk gibi yan etkilere rastlanabilir. Allerjik bünyeye sahip kişilerin de alıç kullanırken dikkatli olması gerekir. Alıçın yararlı etkisi en az 6 hafta kullanıldıktan sonra görülmeye başlar. Alıçın Faydalı Olduğu Durumlar: Kalp yetmezliği Aritmi, taşikardi (hızlı nabız atışı) Yüksek tansiyon Buerger hastalığı Arterioskleroz (Damar sertliği) Kullanım Şekilleri: Biyolojik ekstraktı (alıç nektarı) Kapsül şeklinde (300-500 mg) Alıç yaprağı; Çay şeklinde demlenerek içilebilir. 18 YAŞAMA SANATI