DENEY HAYVANLARI ETİĞİ VE ALTERNATİF YÖNTEMLER
Etik, Yunanca Ethos sözcüğünden köken almış. Etik: İyi ve doğru kavramlarının ne olduğunu, evrensel iyi ve evrensel doğru olup olmadığını ve bunlara ulaşılıp ulaşılamayacağını araştıran bir felsefe dalıdır. Tıp Etiği: Tıp uygulamaları içinde etkinlik gösteren ve tıptaki değer sorunlarının ele alındığı alan. Biyoetik:Tıp ve biyoloji alanında ortaya çıkan yeniliklerin, çeşitli teknolojik gelişmelere bağlı olan bilimsel sonuçların, etik düzlemde meydana getirdiği kapsamlı sorunların irdelenmesi üzerinden gelişen etik alanı ya da bölümüdür. Biyoetik, konusu gereği bilimsel araştırmalarda kullanılan laboratuvar hayvanlarına karşı sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Tarihsel süreçte hayvanlar; - Evcilleştirilmiş - İnsanların gereksinimlerine göre yetiştirilmiş. - Ticari bir meta gibi görülmüş, ekonomik değere sahip olmuş -Bilim insanları için, başlıca deney malzemesi olmuş
Uygarlığın çok geniş bir diliminde bilimsel araştırmaların büyük bölümünde, insan yerine hayvanlar kullanılmıştır. En eski kayıt Corpus Hippocraticum Hayvan anatomisi ile insan ve hayvan arasındaki benzerlik ve farklılıklar üzerinde çalışmalar yürüten Aristoteles in «basit yapıdaki canlıların kendilerinden çok gelişmişlere hizmet etmek zorundadırlar» ifadesi, sonraki yıllarda insan ve insan olmayan hayvan ilişkisi hakkındaki tartışmaların zeminini oluşturmuştur. Galen canlı hayvanlar üzerinde ilk fizyolojik çalışmaları yapmış, domuz, maymun ve köpekleri canlıyken kesip organlarını birbirinden ayırarak, çeşitli organların fonksiyonlarını anlamaya çalışmıştır. Hayvanlara kıyasla yalnızca insanda iyi-kötü, haklı-haksız ve benzeri nitelikler algısının olması, insanın kendine özgü yönünü oluştururken, erken dönemlerden itibaren özellikle canlı fizyolojisi, anatomisi ve ilaçların etkinliği üzerinde yürütülen çalışmalarda gözetilmesi gereken ahlaki değerlerin hayvanlar aleyhine gelişmesine neden olmuştur.
Aristo ve Galen in hayvan diseksiyonları, Modern Çağ da Descartes in hayvanları ruhsuz ve acı duymayan birer makine olarak tanımlamasıyla onaylanmış; diğer bir deyişle gerekçesine kavuşmuştur.
17. yy da tıp alanında önemli gelişmeler kaydedilmiş 18. ve 19. yy da Mikrobiyoloji alanında önemli çalışmalara sahip olan François Magendie, Claude Bernard ve Louis Pasteur, hayvan deneylerinin insan vücudunun fonksiyonlarının anlaşılabilmesi, hastalıklara karşı tedavi koruma açısından çok büyük öneme sahip olduğunu savunmuşlardır. 1859 da Darwin in Evrim Kuramı ile insan ve hayvanlar arasındaki homolojiye dayanan benzerliği ortaya koyması, daha sonra gerçekleşen hayvana dayalı araştırmaların sayısındaki artışta etkili olmuştur. Deney hayvanlarının kullanımı ve özellikle de viviseksiyon çalışmalarının çok yaygınlaşması, antiviviseksiyonist hareketin doğmasına neden olmuş. İlk antviviseksiyonist dernek (1875); The Victoria Street Society (İngiltere) - Viviseksiyona yasal sınırlamalar getirme, - Kedi, köpek ve atların bu amaçla kullanılmaması, - Çalışmalarda anestezinin zorunlu kılınması, - Ötenazinin deney sonunda hayvanlar ayılmadan önce yapılması
German League Against Scientific Animal Torture (Almanya-1879) Societe Contre la Vivisection (Fransa-1882) American Anti-Vivisection Society (Amerika-1883) The British Union for the Abolition of Vivisection (İngiltere-1898) «Cruelty to Animal Act» (1876) - Cobbe ve arkadaşlarının yaptığı deneyler sonucunda - Deneylerde hayvan kullanımına sınırlamalar getiren ilk müstakil yasa - Bu yasa ile canlı hayvan deneylerinin ancak, bilim için yararlı ise- eyalet sekreterliğinin kontrolü altında ve anestezi kullanılarak yapılabileceği karara bağlanmış; ayrıca, bu tip çalışmalar için lisans zorunluluğu getirilmiştir. Hayvan kullanımına yönelik önemli bir adım olmasına rağmen 20. yy ortalarına kadar konu ile ilgili önemli bir gelişme yaşanmamış, ilaç endüstrisi ve biyomedikal alanların gelişmesiyle laboratuvar hayvanlarının kullanımına devam edilmiştir.
Sonraki yıllarda hem deneylerde kullanılan hayvan sayısı çok artmış hem de deney hayvan türü sayısı artmıştır. İngiltere de; 1940 1 milyon 1960 3,5 milyon 1970 5,5 milyon Dünya genelinde; 1960 30 milyon 1970 200 milyon omurgalı hayvan İkinci Dünya Savaşı sonrasında toplumlarda çevre duyarlılığının artışına paralel olarak FAO (Food and Agriculture Organization), WHO (World Health Organization) gibi uluslararası organizasyonların destekleri, resmi ve özel kurumlar ile vakıf, dernek, birlik gibi ulusal ve uluslararası gönüllü kuruluşların işbirliği sonunda «hayvan ongunluğu (animal wellbeing)» ve «hayvan gönenci (animal wellfare)» konusunda başlatılan çalışmalar hızla ve yaygın bir biçimde gelişmiştir.
Yalnızca çiftlik ve ev hayvanları için değil laboratuvar hayvanları için de tanınması istenen yaşam hakkı ve esenliği, tüm dünya ülkelerinde yürürlüğe konan çeşitli yasalar ile korunmuştur. 1970 lerden sonra Avrupa Birliği mevzuatında yerini almıştır. Bilimsel araştırmalarda hayvanların kullanımına dair yasal düzenlemelerin yanı sıra bu yönde faaliyet gösteren çeşitli kurumlar da kendi rehberlerini hazırlamışlardır. Bu kurumlardan biri olan Avrupa Bilim Vakfı (ESF- 22 Avrupa ülkesinden 65 bilimsel kuruluştan oluşur) 2000 yılında deneysel amaçlı hayvan kullanımı ile ilgili görüşlerini şu şekilde bildirmiştir; 1. Laboratuvar hayvanlarının fiziksel bir varlık olmalarının yanında, saygı gösterilmesi gerekli olan duygusal değerlerinin de olduğunu kabul eder. 2. İnsan ve hayvan refahı için bilimsel ilerlemelerde hayvan kullanılmasını kabul ederken, «3R» kuralının uygulanmasını ısrarla destekler. 3. Araştırmalar, öncelikle bilimsel yönden ve hayvan etiği açısından değerlendirilmelidir. Deneysel araştırmadan sağlanacak bilimsel faydanın, hayvanın acı çekmesine değecek düzeyde olup olmaması, bu değerlendirmenin en önemli bölümünü oluşturur.
1. İnsanda ağrıya neden olan işlemlerin diğer omurgalılarda da ağrıya neden olacağı varsayılmalıdır. 2. Araştırmalarda kullanılan hayvanların yaşamlarını uygun koşullarda sürdürmelerine izin verilmelidir. Hayvanların bakım ve sağlık kontrolleri, veteriner hekim ya da alanında uzman kişilerin gözetiminde sağlanmalıdır. 3. Hayvan deneylerine katılan araştırmacılara ve personele gerekli bilgiler verilmeli ve eğitilmelidir. 4. Hayvan deneyleri ile ilgili araştırma sonuçlarını yayımlayan dergiler, -yazarlara yönelik- «yayımlama kuralları» adlı bölümde, hayvanların etik kurallarına göre kullanılmalarına ait uyarılara yer vermelidir.
ALTERNATİF YÖNTEMLER - 3 R KURAMI 3 R kuramı, ilk olarak 1959 yılında «The Principles of Human Experimental Technique» kitabında yer almıştır. Bu ilkeler; Replacement (Başka şey kullanma): Deneylerde gelişmiş sinir sistemine sahip hayvanların yerine daha az duyarlı olanların ya da başka materyallerin kullanımını, Reduction (Azaltma): Deneyde mutlaka hayvan kullanımı gerekiyorsa kesin bilginin ve sonucunun elde edileceği en az sayıda hayvan kullanımını Refinement (Arındırma): Hayvanlara yönelik ağrı ve acı verici uygulamaların şiddetinin ya da miktarının mümkün olduğunca azaltılmasını öngörmektedir. International Foundation for Ethical Research : IFER European Centre For The Validation Of Alternative Methods : ECVAM Fund for the Replacement of Animals in Medical Experiments: FRAME Center for Alternatives to Animal Testing: CAAT
1. Replacement Deneylerde gelişmiş sinir sistemine sahip hayvanların yerine daha az duyarlı olanların ya da başka materyallerin kullanılmasıdır. Başka materyallerin kullanma biçimleri; a) Göreceli başka şey kullanma: İn vitro çalışmalar için, insancıl bir şekilde öldürülen omurgalı hayvanlardan edinilen hücre, doku veya organlar b) Mutlak başka şey kullanma: İnsan veya omurgasızların sürekli hücre ve doku kültürleri c) Direk ya da aracısız başka şey kullanma: Canlı bir hayvan üzerindeki çalışmadan edinilen materyalin in vitro kullanımı d) İndirek başka şey kullanma: İnsan kanına dayalı testler veya tavşan pirojeni testine dayalı çalışmalar e) Tam başka şey kullanma: İn vitro yöntemler ya da gönüllü insan deneyleri f) Parsiyel yerine koyma: Toksisite testleri gibi testlerde hayvan kullanılmayan yöntemler
Başka şey kullanma ayrıntıları; Hücre kültürleri a. Primer hücre kültürleri b. Pasajlanmış hücre kültürleri c. Hücre içi organeller Organ kültürleri Omurgalı embriyo kültürleri Az gelişmiş organizmalar (omurgasızlar) Fiziksel ve kimyasal yöntemler Hayvan organizmalarından elde edilebilen materyaller Matematiksel ve bilgisayar modelleri Hayvan modellerinin, film ve videolarının kullanılması İnsan (insandan elde edilmiş hücreler, DNA vb. genetik yapılar)
İn vitro sistemlerin avantajları; 1. Maaliyet ve zaman 2. Daha güvenilir, daha üretken sonuçlar 3. Toksisite çalışmalarının yanı sıra moleküler düzeyde çalışma imkanı 4. İnsan dokuları in vitro sistemler de çalışılabilir 5. Basit bir ortam İn vitro sistemlerin dezavantajları 1. Canlı organizmadaki karmaşık etkileşimlerden yoksun (immun sistem, endokrin sistem, sinir sistemi, kan dolaşımı, vb.) 2. Tüm doku ve organ modelleri için çalışılmaya uygunluk yok 3. Vücut sıvılarından yoksun, dolayısıyla ilaç doz belirlemesinde çok güvenilir değil
2. Reduction Azaltma terimi bilimsel uygulamalarda, daha az sayıda hayvan kullanılarak karşılaştırılabilir bilgi düzeyi elde etmeyi ya da belirli sayıdaki hayvanlardan daha fazla bilgi kazanmanın yollarını ifade etmek için kullanılır. Azaltmanın ayrıntıları; Bilginin yaygınlaştırılması ve paylaşımı: Benzer çalışmalarda kullanılan hayvan sayısının literatürden belirlenmesi İdeal yöntem: Özel amaçlar için geliştirilmiş hayvanların türe özgü araştırmalarda kullanılması Özel yetiştiricilik: Bazı araştırmaların tipik aşamalarında kullanılmak üzere ıslah edilmiş hayvan türlerinin kullanılması Transgenik hayvanlar: Uzun vade de yapılacak çalışmalarda zamandan tasarruf Hayvanların sağlık durumlarının bilinmesi: Sağlık durumu herhangi bir enfeksiyon ya da benzeri duruma karşı kontrol altında tutulan hayvanların kullanılmasıdır. Çalışma süresince hayvanların sağlık durumlarının kontrol altında tutularak hayvan kaybının en aza indirgenmesi, gereksiz hayvan kullanımının engellenmesi
3. Refinement Deneysel araştırmalarda hayvanlara yönelik ağrı ve acı verici uygulamaların şiddetinin ya da miktarının olabildiğince azaltılmasıdır. Deneyler sırasında laboratuvar hayvanlarında ortaya çıkabilecek zararı en aza indirgeyecek yöntemlerin kullanılmasının önerilmesidir. Bunu gerçekleştirebilmek için; Deneyin her aşaması çok iyi planlanmış olmalı Deneylerde kullanılacak hayvanların biyolojik özellikleri çok iyi bilinmeli, bu bilgiler ışığında uygun bakım, barındırma ve çevresel şartların sağlanarak stres faktörleri ortadan kaldırılmalı Deney için en uygun yöntem seçilmeli, uygulamalar esnasında anestezikler kullanılmalı Post-operatif dönemde hayvanda oluşabilecek sıkıntı ve acıyı azaltmak için gerekli önlemler alınmalı Deney sırasında oluşabilecek acının kabul edilebilir düzeyde ve sabit olarak tutulmaya özen gösterilmeli
Çalışma sonunda ötenazi gerekiyorsa hayvan için en uygun yöntem seçilmeli Araştırmalar sırasında ortaya çıkabilecek acıyı en az düzeye indirilmesi yolunda en üst düzeyde çaba harcanmalı Son dönemde bunlara dördüncü bir R önerilmektedir, bu R nin açılımı Responsibility dir. Responsibility deney hayvanları alanında çalışanların hayvanlara karşı sorumluluklarını bilmesini ve ona göre davranmalarını öneren bir maddedir. Deney hayvanlarıyla çalışan veya çalışma olasılığı olan hekimler biyologlar, veterinerler, eczacılar ve konuyla ilgili olma olasılığı olan diğer mesleklerden kişiler, mutlaka çıkarılmış olan kanun ve yönetmelikleri çok iyi bilip, onların gereğini yerine getirmesi gerekir.
Çalışırken lütfen benim de acı çekiyor olabileceğimi UNUTMAYIN!!!!