T. C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BİRİMİ



Benzer belgeler
GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

TÜRKİYE DE COĞRAFİ BÖLGELERE GÖRE İLLERİN 2012 YILI SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASI *

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

TÜRKİYE DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNİN ÇOK DEĞİŞKENLİ İSTATİSTİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ

DOĞU VE GÜNEYDOĞU EKONOMİ VE KALKINMA ZİRVESİ, CİZRE BULUŞMASI ÇÖZÜM SÜRECİNİN EKONOMİK ETKİLERİ SENARYOLARI

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

TÜRKİYE DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜ- ZEYLERİNİ BELİRLEYEN HİPOTETİK YAPILARIN FAKTÖR ANALİZİYLE İNCELENMESİ

TÜRKİYE DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞ- MİŞLİK DÜZEYLERİNİN ÇOK DEĞİŞKENLİ İSTA- TİSTİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bilecik Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Bilecik İl Genel Meclis Toplantı Salonu

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

Nüfus ve Kalkınma İlişkisi: Türkiye (TÜİK'in Yeni Nüfus Projeksiyonları Işığında)

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

1. GENEL EKONOMİK GÖSTERGELER

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

KENT BİLGİ SİSTEMİNİN BİR ALT SİSTEMİ OLARAK İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ VE TÜRKİYE İÇİN 2008 YILINDA İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ KULLANIM DURUMU *

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç

TÜRKİYE DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNİN ÇOK DEĞİŞKENLİ İSTATİSTİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

YATIRIMLAR Yatırımların Sektörel Dağılımı a) Mevcut Durum

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Şehir nüfusunun toplam nüfus içindeki oranı (%) 2011 Sıra. Toplam yaş bağımlılık oranı (%) 2011 Sıra. yoğunluğu 2011 Sıra. Köy sayısı 2011 Sıra

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Eskişehir Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Anadolu Üniversitesi

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

T.C. Kalkınma Bakanlığı

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bursa Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

YRD. DOÇ. DR. ALİ SAİT ALBAYRAK

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

DR. BEŞİR KOÇ KALKINMA

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

YÖRESEL GELİŞMİŞLİK FARKLILIKLARININ SAPTANMASINDA ÇOK DEĞİŞKENLİ BİR YAK- LAŞIM: TÜRKİYE DE İLLERİN SOSYOEKONO- MİK GELİŞMİŞLİK ENDEKSİ

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

TÜRKİYE DE COĞRAFİ BÖLGELERE GÖRE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNİN TEMEL BİLEŞENLER ANALİZİYLE İNCELENMESİ

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

1960 ile 2012 arasında ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir.

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK...

İlçe Sayısı

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

MOTORLU KARA TAŞITI, RÖMORK VE YARI-RÖMORK İMALATI Hazırlayan Orkun Levent BOYA Kıdemli Uzman

EK -13: NİCEL ANALİZLERDE KULLANILAN YÖNTEMLER NACE REV Lİ KODDA İMALAT SANAYİ FAALİYETLERİNİN TEKNOLOJİ SINIFLAMASI,EUROSTAT


BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

Araştırma Notu 18/229

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

2009 YATIRIM PROGRAMI GENEL BİLGİLER VE ANALİZLER

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

amasya çorum samsun tokat TEMEL GÖSTERGELERLE TR83 BÖLGESİ

Kaynak: KGM, Tesisler ve Bakım Dairesi, 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi. Harita 16 - Türkiye 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Durmuş Ali ŞAHİN TÜİK Adana Bölge Müdürü 15/05/2017

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

TR 52 BÖLGESİ İLÇELERİ SOSYAL GELİŞMİŞLİK ENDEKSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ. Duygu ÖZÇALIK

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: Sayı: 2009/21

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Önsöz... iii İçindekiler v Tablolar Listesi vii Şekiller Listesi... ix Grafikler Listesi. ix

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

KALKINMA BAKANLIĞI DESTEKLERİ DOĞU KARADENİZ KALKINMA AJANSI

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

Durmuş Ali ŞAHİN TÜİK Adana Bölge Müdürü 14/06/2017

Yrd. Doç. Dr. Tahsin KARABULUT

A. BIÇIME İLIŞKIN ANALIZ VE DEĞERLENDIRME

Türkiye Ekonomisi 2014 Bütçe Büyüklükleri ve Bütçe Performansı Raporu

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı HANEHALKI TÜKETİM HARCAMALARI

TARSUS TİCARET BORSASI

FAKTÖR ANALİZİ VAHİDE NİLAY KIRTAK

Tarımda inovasyon küresel ölçekte stratejik değer kazandı

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

Transkript:

T. C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BİRİMİ SONUÇ RAPORU PROJE NUMARASI 2012.107.04.2 TÜRKİYE'DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNİN EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİLERİ VE İLLERİN 2012 YILI SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASI PROJE YÖNETİCİSİ DOÇ. DR. ALİ SAİT ALBAYRAK SOSYAL BİLİMLER RİZE-2013

T. C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BİRİMİ SONUÇ RAPORU PROJE NUMARASI 2012.107.04.2 TÜRKİYE'DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNİN EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİLERİ VE İLLERİN 2012 YILI SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASI PROJE YÖNETİCİSİ DOÇ. DR. ALİ SAİT ALBAYRAK PROJE YÖNETİCİ YARDIMCISI PROF. DR. OSMAN KARAMUSTAFA PROJE PERSONELLERİ ARŞ. GÖR. FİLİZ SAVAŞ ARŞ. GÖR. GÖKHAN RAHMİ BAKİ Başlama Tarihi : 01.07.2012 Bitiş Tarihi : 04.11.2013 RİZE-2013

ÖNSÖZ Çalışmanın temel amacı, uygun yöntemlerle illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerinin en önemli belirleyicilerini tespit etmek ve illerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasını elde etmektir. Bu bağlamda çoğu zaman bazı sübjektif faktörlerle farklı göstergeler ile tanımlanabilen ve çok boyutlu bir olgu olan gelişmişlik kavramını tanımlamak gerekmektedir. Zira, gelişme kavramı tek bir boyuta indirgemenin uygun olmaması, konuyla ilgilenen araştırmacıları sürekli uğraştırmıştır. Sorun, gelişme olgusunu tanımlamada kullanılması gereken göstergelerin seçimi, seçilen göstergeler için kullanılacak ölçü biriminin, göstergelerin varsayımlar açısından analizlere uygun hale getirilmesi ve sonuçların yorumlanmasına kadar pek çok hassas çalışmaları içermektedir. Bu araştırmada kullanılan yöntemlerden faktör analiziyle illerin sosyoekonomik gelişmişliğinin arkasındaki gizli yapıların (faktörlerin) belirlenmesi ve temel bileşenler analizi ile belirlenen gelişmişlik endeksine göre illerin ve coğrafi bölgelerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasının elde edilmesi amaçlanmıştır. Bilindiği gibi, yerel yönetimlere ve il özel idarelerine kaynak tahsis edilmesi, kalkınma ajansları merkezi bütçe paylarının tespiti, kamu kurum ve kuruluşlarının personel atamaları ve özlük haklarının düzenlenmesi ile yatırım teşviki verilecek illerin veya bölgelerin belirlenmesi gibi bölgesel niteliği olan kamu politikalarının uygulanmasında illerin veya bölgelerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri önemli bir ölçüt olarak kullanılmaktadır. İllere göre yapılacak sosyoekonomik gelişmişlik araştırmalar için gerekli olan bilgilerin yeterli düzeyde elde edilmesinin zorlukları bilinmektedir. Çalışmadaki söz konusu güçlükler, başta bu alanda uzman olan kişilerin önerileri ve bu alanda yapılan çalışmalardan yararlanılarak aşılabilmiştir. Son olarak; araştırmanın gerçekleştirilmesinde sağladığı maddi katkılardan dolayı Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) birimine teşekkür ederim. Doç. Dr. Ali Sait ALBAYRAK Rize, Kasım 2013 ii

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... ii İÇİNDEKİLER... iii TABLOLAR LİSTESİ... v ŞEKİLLER LİSTESİ... vi ÖZET... vii ABSTRACT... viii 1. GİRİŞ... 1 2. SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK KAVRAMI VE ARAŞTIRMA YÖNTEMİ... 4 2.1. Sosyoekonomik Gelişmişliğin Tanımı... 5 2.2. Dengeli Sosyoekonomik Gelişme ve Kalkınma Planları... 7 2.3. Sosyoekonomik Gelişmişliğin Amacı ve Kapsamı... 8 2.4. Araştırma Yöntemi... 8 3. TÜRKİYE DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNİN EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİLERİ VE İLLERİN 2012 YILI SOYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASI... 10 3.1. Araştırmada Kullanılan Sosyoekonomik Göstergeler... 10 3.2. Faktör Analizi Öncesi Yapılan Çalışmalar... 15 3.2.1. Geçerlilik ve Güvenirlilik Analizi... 15 3.2.2. Uygun Olmayan Değişkenlerin Belirlenmesi... 15 3.2.3. Korelasyon Matrisinin İncelenmesi... 16 3.2.4. Ters-Görüntü Korelasyon Matrisi ve Açıklanan Ortak Varyanslar... 17 3.3. Sosyoekonomik Gelişmişliğin En Önemli Belirleyicileri (Faktörleri)... 17 3.3.1. Faktör Analizinin Uygunluğunun Değerlendirilmesi... 18 3.3.2. Uygun Faktör Türetme Modelinin Seçimi... 18 3.3.3. Türetilecek Faktör Sayısının Belirlenmesi... 18 3.3.4. Uygun Faktör Rotasyon Yönteminin Seçimi... 21 3.3.5. Faktör Analizi Sonuçlarının Yeterlilik Açısından Değerlendirilmesi... 21 3.3.6. Faktörlerin Adlandırılması... 23 3.4. İllerin 2012 Yılı Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi ve Sıralaması... 27 iii

3.5. Gelişmişlik Endeksine Göre Homojen İl Grupları... 33 3.6. Yedi Coğrafi Bölgeye Göre İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 36 3.6.1. Marmara Bölgesi... 39 3.6.2. Ege Bölgesi... 41 3.6.3. Akdeniz Bölgesi... 43 3.6.4. İç Anadolu Bölgesi... 45 3.6.5. Karadeniz Bölgesi... 47 3.6.6. Doğu Anadolu Bölgesi... 50 3.6.7. Güneydoğu Anadolu Bölgesi... 53 4. SONUÇ VE ÖNERİLER... 56 KAYNAKÇA... 63 EKLER... 64 Ek 1: Korelasyon Katsayıları Matrisi... 64 Ek 2: Ters-Görüntü (Anti-Image) Korelasyon Katsayıları Matrisi... 66 Ek 3: Yeniden Türetilmiş (Reproduced) Korelasyon Katsayıları Matrisi... 68 Ek 4: Hata (Residual) Korelasyon Katsayıları* Matrisi... 70 Ek 5: Araştırmada Kullanılan Özelliklerin Coğrafi Bölgelere Göre Ortalamaları... 72 Ek 6: 2012 Yılı İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksine Göre Sıralaması... 73 iv

TABLOLAR LİSTESİ Sayfa Tablo 1: Sosyoekonomik Göstergelerin Açıklamaları ve Tanımsal İstatistikleri... 13 Tablo 2: Uygunluk İstatistikleri (KMO ve Bartlett İstatistikleri)... 18 Tablo 3: Açıklanan Toplam Varyans... 20 Tablo 4: İlk ve Açıklanan Ortak Varyanslar ile Örnek Uygunluk Testleri (MSA)... 22 Tablo 5: Varimax Yöntemiyle Dönüştürülmüş Faktör Matrisi... 24 Tablo 6: Göstergelerin Genel Gelişmişlik Faktörüyle (GGF) Olan İlişkileri... 28 Tablo 7: İllerin Genel Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksine Göre Sıralaması... 30 Tablo 8: Üç Gruplu Gelişmişlik Ayrımına Göre Göstergelerin Ortalamaları... 34 v

ŞEKİLLER LİSTESİ Sayfa Şekil 1: Türetilecek Faktör Sayısını Belirleme Amacıyla Elde Edilen Scree Grafiği... 19 Şekil 2: Yedi Coğrafi Bölgenin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 38 Şekil 3: Marmara Bölgesi İlleri Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 40 Şekil 4: Ege Bölgesi İlleri Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 42 Şekil 5: Akdeniz Bölgesi İlleri Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 44 Şekil 6: İç Anadolu Bölgesi İlleri Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 45 Şekil 7: Karadeniz Bölgesi İlleri Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 48 Şekil 8: Doğu Anadolu Bölgesi İlleri Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 52 Şekil 9: Güneydoğu Anadolu Bölgesi İlleri Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 54 vi

ÖZET Destekleyen Kurum Projenin Başlığı Proje Yöneticisi Proje Yönetici Yardımcısı Proje Personelleri : T.C. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi : Türkiye'de İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Düzeylerinin En Önemli Belirleyicileri ve İllerin 2012 Yılı Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması : Doç. Dr. Ali Sait ALBAYRAK : Prof. Dr. Osman KARAMUSTAFA : Arş. Gör. Filiz SAVAŞ ve Arş. Gör. Gökhan Rahmi BAKİ Proje Türü, Yılı : Genel Bilimsel Araştırma Projesi, 2013 Sayfa Adedi : 83 Çalışmanın amacı Türkiye de illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerinin en önemli belirleyicilerini faktör analiziyle ve illerin 2012 yılı sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini temel bileşenler analiziyle elde etmektir. Araştırmada illerin sosyoekonomik gelişmişliğini tanımlayan 63 değişken kullanılmıştır. Öncelikle, faktör analiziyle, 63 boyutlu değişken uzayı 8 boyutlu faktör uzayına indirgenmiştir. Daha sonra 63 boyutlu değişken uzayı, illerin genel olarak sosyoekonomik gelişmişlik düzeyini yansıtacak tek boyutlu temel bileşen uzayına indirgenmiştir. Nihai olarak illerin sosyoekonomik gelişmişlik endeks değerlerinden yararlanarak, 7 coğrafi bölgenin sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması ve coğrafi bölgelere göre illerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması yapılmıştır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, genel bir gelişmişlik tanımı yapmanın güç olduğu, her türden tanımın da tartışmaya açık yönlerinin olacağı, altı çizilerek vurgulanmaktadır. Bunun yanında, her ne kadar üzerinde uzlaşılmış bir tanım ortaya konulamamış olsa da, yapılacak tanımların sosyoekonomik alanlardan seçilen birçok gösterge kullanılarak, bütüncül bir yaklaşım içinde yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Önemli diğer bir nokta gelişme sürecinden etkilenebilecek veya bu süreci etkileyecek diğer sosyoekonomik göstergelerin de dikkate alınması gerektiğidir. Ayrıca şu hususu vurgulamakta yarar var ki, gelişmenin çok değişkenli ve karmaşık bir olgu olmasından ötürü, her türlü analiz farklı göstergeleri içerebileceğinden, sonuçları itibariyle özgünlük arz etmektedir. Nitekim bu çalışmada benimsenen gelişme anlayışı, dar kapsamlı ekonomik büyüme sınırlarının ötesine taştığından belirtilen zorlukları içinde barındırmaktadır. Anahtar Kelimeler: İller, Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi, Faktör Analizi, Temel Bileşenler Analizi. vii

ABSTRACT Supporting Institution : T. C. Recep Tayyip Erdoğan University, Scientific Research Projects Unit Project Title : The Most Important Determinants of Socioeconomic Development Levels of the Provinces in Turkey and The Year of 2012 Socioeconomic Development Ranking of Provinces. Project Manager : Assoc. Prof. Dr. Dr. Ali Sait ALBAYRAK Assistant Project Manager : Prof. Dr. Osman KARAMUSTAFA Project Staffs : Research Assistant Filiz SAVAŞ, Research Assistant Gökhan Rahmi BAKİ Project Type, Year : General Scientific Research Project, 2013 Total Number of Pages : 83 The purpose of this study is to determine with factor analysis the most important determinants of the levels of socioeconomic development of the provinces in Turkey and to obtain with principal components analysis the levels of socioeconomic development indexes of the provinces in 2012. In the research, it is used 63 variables that define the socioeconomic development of provinces. First, with factor analysis, 63-dimensional variable space is reduced to 8-dimensional factor space. In the next stage, 63-dimensional variable space is reduced to a one-dimensional principal component space which reflect the level of socioeconomic development of the provinces in general. Finally, the socioeconomic development rankings of seven geographic region and socioeconomic development rankings of the provinces based on geographical regions are done by using socioeconomic development indexes of provinces. In scientific studies that were done, it was stressed by underlying that doing a general definition of socioeconomic development is very difficult, one side of each definition is open for discussing. Meanwhile, even though a definition that hasn t been agreed on isn t exposed, it s said that definitions must consist of a lot of indicators which were selected about socioeconomic development of provinces, which can be affected from socioeconomic development fact of provinces, and must be done in an integral approach. In this respect, all other indicator, which can be affected from socioeconomic development of provinces fact or can affect this, should be taken into consideration. Also, it is necessary to stress that as the socioeconomic development of provinces is a fact of multidimensional concept, it may include all kinds of different analysis of indicators, it presents specificity according to the results. As a matter a fact, the intelligence of socioeconomic development of provinces that is appropriated with this study is to make stated difficulties shelter in as they re over narrower contented socioeconomic development limits. Keywords: Provinces, Socioeconomic Development Index, Factor Analysis, Principal Component Analysis. viii

1. GİRİŞ Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye nin bir bütün olarak gelişmesi önemli yerleşim noktaları olan illerin gelişmesi ile aynı anlama gelmektedir. Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de iller sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri açısından önemli farklılıklar göstermektedir. Yönetsel bir sistem olmanın yanında sosyoekonomik bir sistem olan iller, ülke alanını oluşturan alt yerleşim birimleri olarak planlı kalkınmanın temel hareket noktalarından biri olmak durumundadır. Sosyoekonomik gelişme süreci içinde olan ülkemizde dengeli gelişmenin önemi tartışılmayacak kadar büyüktür. Nitekim kalkınma planlarında dengeli bir sosyoekonomik gelişme hızına ulaşılabilmesi, bunun korunması ve sürdürülmesi hedeflenirken en çok dengeli kalkınma kavramı üzerinde durulmaktadır. Dengeli kalkınmanın sağlanması ve sürdürülmesi de kaynakların etkin bir şekilde kullanılması zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Zira, kalkınma planlarında önemle ele alınan bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesine yönelik politikaların gerçekleştirilmesinde ilk adım, alansal olarak sosyoekonomik gelişmişliğin saptanmasıdır. Bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesine yönelik politikaların gerçekleştirilmesinde ilk adım, yerleşim alanları düzeyinde sosyoekonomik gelişmişliğin saptanmasıdır. Bilimsel yöntemlerle yapılan bu tür tespitler ile mevcut durumun analizi yanında, gelişmenin yönü konusunda daha gerçekçi ve tanımlayıcı sonuçlar elde etme olanağı doğmaktadır. Bu bağlamda toplam üç bölümden oluşan Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planının ikinci bölümü, planın temel amaçları ve ilkelerine ayrılmıştır. Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planında kalkınma hedeflerine tam olarak ulaşılabilmesi, kalkınmanın sürdürülebilir olması ve refahın yaygınlaştırılması, insanların bulundukları mekânlarda yaşam kalitesinin ve yaşanabilirlik standartlarının çevreye duyarlı bir şekilde yükseltilmesi halinde mümkün olabileceği belirtilmektedir. Bu çerçevede, şehirlerin ve kırsal alanların kendine özgü koşul ve niteliklerine göre, daha iyi iş fırsatlarını ve yaşam ortamlarını sunabilir hale gelmesi Onuncu Kalkınma Planının temel amaçları arasındadır. Bu doğrultuda, ülke genelinde sosyoekonomik uyumun güçlendirilmesi ve topyekûn kalkınmanın sağlanması için bölgesel gelişmişlik farkları azaltılacak, bölge ve illerin potansiyelleri değerlendirilerek ve ekonomik tabanları genişletilerek rekabet güçleri geliştirilecektir. Yerleşimlerde temel yaşam kalitesi standartları oluşturulacak, düşük gelirli bölge ve iller başta olmak üzere ulaştırma, lojistik ve iletişim altyapısı iyileştirilerek piyasalara ve kamu hizmetlerine erişim kolaylaştırılacaktır. Gelişmiş bölge ve illerin küresel ekonomiyle bütünleşmesi güçlendirilecektir ifadelerime yer verilmektedir (DPT, 2013). Yine Onuncu Kalkınma Planında Batıdan doğuya ve gelişmekte olan ülkelere kayan üretim yoğunluğu ile uluslar üstü boyut kazanan yer seçimi tercihleri kentleri ve kentlerin re-

2 kabetçiliğini öne çıkaran yeni bir bölgesel gelişme ve kentleşme olgusunu da beraberinde getirmektedir. Ekonomik coğrafya iyi planlanıp, kentlerin mekân ve yaşam kalitesi daha üst düzeylere yükseltilebildiği takdirde, bu eğilim ülkemizin jeopolitik avantajlarını güçlendirecek, yatırımlar ve nitelikli insan kaynakları için çekim merkezi haline getirecektir. Bu amaca ulaşılabilmesi büyüme, kalkınma, bölgesel gelişme ve mekânsal gelişme politikalarının uyumlu yürütülmesini eskisinden daha önemli hale getirmektedir ifadelerine yer verilmiştir (DPT, 2013). Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planında, son dönemde önemli ilerlemeler kaydedilmekle birlikte, bölgesel dengesizliklerin azaltılmasına olan ihtiyaç devam etmektedir. Bu dengesizlikler işsizlik, gelir dağılımı, toplumsal barış, güven, sosyal uyum, kaynakların atıl kalması ve potansiyelin kullanılamaması, aşırı göç gibi sorunların yanında kentleşme ve yerleşme sorunlarımızın da ana kaynaklarından biri olarak önemini korumaktadır. Bu bakımdan bölgesel gelişme politikaları kapsamında kentsel ve kırsal alanda bütün yerleşimlerde temel yaşam kalitesi standartlarının sağlanması, kapsayıcı kalkınma ve fırsat eşitliği için mekânsal dezavantajların doğurduğu kısıtların asgari düzeye indirilmesi gerekmektedir ifadelerine yer verilmiştir (DPT, 2013:135). Son yıllardaki nispi dengelenmeye rağmen, üretimin belirli bölgelerde yoğunlaşması, ülke genelinde gelişmişlik farklarının artmasına neden olmaktadır. Üretimin yurt sathına daha dengeli yayılabilmesi için bölgelerin rekabet güçlerini gözeten ve birbirleriyle etkileşimini artıran, mekânsal boyutu da içeren bir üretim organizasyonuna olan ihtiyaç devam etmektedir (DPT, 2013). Küreselleşme ve bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin hız kazandığı bu dönemde birbirleriyle ilişkili olan bu iki oluşumun ortaya çıkardığı olanaklardan en yüksek düzeyde yaralanabilmek için; ülkemizin sosyal yapısının güçlendirilmesi, bölgesel dengesizliklerin azaltılması ve gelir dağılımındaki eşitsizliklerin giderilmesi, yapısal reformların tamamlanması ve küreselleşme ile bilgi toplumu olgularının ortaya çıkardığı olanaklardan yararlanabilecek bir altyapının oluşturulması önem taşımaktadır. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda (2001-2005) bölgesel gelişmeye ilişkin olarak sürdürülebilir gelişme kavramı önemli bir yere sahip olmaktadır. Planda bölgesel gelişme politikalarının uygulanmasında; sürdürülebilirlik, bölgelerarası bütünleşme, sosyal ve ekonomik dengelerin sağlanması, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, fırsat eşitliği, kültürel gelişme ve katılımcılık ilkeleri esas alınacaktır ifadesi ile konunun önemi vurgulanmıştır. Kalkınma Planlarımızda, ülke coğrafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelişme sağlanması hedefi, ülke ekonomisi için hedef alınan yüksek bir kalkınma hızı kadar önemli görülmektedir.

3 Benzer şekilde adaylık aşamasında olduğumuz Avrupa Birliği nde de iller ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının azaltılması konusu önem taşımaktadır. Zira Avrupa Birliği, üye ülkelerdeki bölgesel gelişmişlik politikalarına büyük önem vermekte, Birlik üyesi ülkelerdeki bölgesel gelişmişlik farklılıklarını gidermek, mekânsal ve sosyal uyumu sağlamak için bu amaç doğrultusunda oluşturduğu fonlar yoluyla geniş finansal olanaklar sağlamaktadır. Bu anlamda başta Beş Yıllık Kalkınma Planları olmak üzere, tüm planlarda öngörülen önlemlerin etkisini irdeleyen ve bu tür çalışmalara girdi niteliği taşıyan bu araştırma, başlıca şu bölümlerden oluşmaktadır: Giriş bölümünün ardından genel olarak sosyoekonomik gelişme kavramı ve araştırma yöntemi tartışılmaktadır. Burada çalışmanın anahtar kavramı olan sosyoekonomik gelişmişlik olgusu tartışıldıktan sonra, bu kavramın tanımlanmasına yönelik güçlükler belirtilmektedir. Üçüncü bölümde, faktör ve temel bileşenler analiziyle elde edilen sosyoekonomik gelişmişlik sonuçlarına yer verilmektedir. Bu bölümde öncelikle araştırmada kullanılan 63 sosyoekonomik gösterge kullanılarak sosyoekonomik gelişmişliğini arakasında yatan gizli yapılar çok değişkenli istatistik tekniklerden uygun uygun olan faktör analiziyle saptanmıştır. Bir sonraki aşamada ise illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyini genel anlamda yansıtacak bir endeks temel bileşenler analiziyle elde edilmiştir. Mekânsal analizlerin ilk bölümü olan bu bölümde, araştırma kapsamındaki 81 ilin, sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması yapılmıştır. İller için elde edilen sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması ve endeks değerleri esas alınarak, iller iki, üç, beş ve yedi gelişmişlik kademesine göre 4 ayrı sınıflandırmaya tabi tutulmuştur. Buradaki amaç, aynı özellikleri taşıyan il gruplarının belirlenmesidir. Son olarak, illerin sosyoekonomik gelişmişlik endeks değerlerinden yararlanarak Türkiye deki 7 coğrafi bölgenin ve coğrafi bölgelere göre illerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması yapılmaktadır. Bu bölümde, diğer bir ifade ile mekânda yoğunlaşma eğilimi gösterdiği varsayılan sosyoekonomik gelişmişlik, bir yönüyle sınanmaktadır. Ayrıca, coğrafi bölgelere ilişkin değerlendirmeler yer almaktadır. Sonuç bölümünde ise elde edilen bulgular özetlenerek bazı önerilere yer verilmeye çalışılmıştır.

4 2. SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK KAVRAMI VE ARAŞTIRMA YÖNTEMİ 1 Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede çeşitli bölgelerin ve illerin aynı düzeyde gelişme göstermedikleri, bu nedenle birçok ülkede yöresel gelişmişlik farklılıkları sosyoekonomik sorunları daha da arttırdığı görülmektedir. Kalkınma sürecinde, sosyoekonomik kalkınmanın ülkelerin her yerinde göreceli olarak dengeli gerçekleşmediği, kıt kaynakların etkin şekilde kullanılması amaçlanarak emeğin yeterliliği, pazarın büyüklüğü, teşebbüs gücü, coğrafi konum, hammadde birikimi gibi sosyoekonomik birtakım faktörlerin etkisiyle, ülke içinde bazı yörelerin daha hızlı gelişme sağladığı ve sonuçta alansal kutuplaşmalar oluştuğu görülmektedir. Ülkeler gibi ulusal ekonomiler içinde gelişmiş ve geri kalmış gibi farklı gelişmişlik düzeyinde bölgelerin veya yörelerin oluşması toplumda istihdam olanakları, gelir ve refah dağılımı açısından çeşitli dengesizliklere yol açmaktadır (DPT, 1996). Kaynakların etkin kullanılması amacını öngören modellerden biri kalkınma kutupları modelidir. Kalkınma kutupları kavramı, sanayileşme sürecinde ortaya çıkan, bölgesel ekonomik farklılıkları ifade etmek için kullanılmaktadır. Özellikle ampirik çalışmalar kalkınma döneminde ülkelerde belirli yörelerin öne çıktığını göstermiştir. Örneğin; Fransa da Paris, Brezilya da Sao Paulo, Japonya da Tokyo ve Osaka, İtalya da Milano, Portekiz de Lizbon ve Türkiye de İstanbul vs. İktisatçılar, ekonomik kalkınmanın ülkenin her yerinde aynı zamanda gerçekleşmeyeceğini, bazı bölgelerin öncelik kazanacağını, bir başka deyişle belirli kalkınma kutuplarının oluşacağını ileri sürmektedir (İlkin, 1983:58). Gerçekte her ülkede sanayileşme döneminde sanayi birimlerinin belirli noktalarda toplanması bir rastlantı değil, ekonomik koşulların bir gereğidir. En önemli neden sermayenin etkin kullanılması amacıdır. Kutuplaşma, belli sayıda ekonomik birimin faaliyetleri nedeniyle fonksiyonel bir bütünleşme sonucunda ortaya çıkan dengesiz bir kalkınma sürecidir (İlkin, 1983:58). Sanayileşme ve teknolojik gelişme ile ortaya çıkan bölgelerarası gelişmişlik farkı önce çok hızlı artmakta, ülke belli bir kalkınma düzeyine erişince duraklamakta ve ekonomik kalkınmanın tüm ülke düzeyine yayılmaya başladığı andan itibaren ise giderek azalma yönünde gelişmektedir (Dinler, 1991:132). Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, hem ekonomik hem de sosyal sorunları olan ve bu sorunları sahip olduğu kıt kaynakları en uygun kullanarak çözmeye çalışan bir ülkedir. Bölgelerarası dengeli kalkınmanın sağlanamaması sonucu ortaya çıkan gelişmişlik farklılıkları gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de görülmektedir. Çarpık gelişmeye yönelik 1 Çalışmanın bu bölümü Türkiye de İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Düzeylerinin Çok Değişkenli İstatistik Yöntemlerle İncelenmesi adlı doktora tezinden özetlenerek alınmıştır (Albayrak, 2003).

5 ülke sorunları, doğal olarak coğrafi bölgelerimize ve hatta bütün illerimize yansıdığı görülmektedir. Üretim kaynaklarının yetersizliği ve dağılımındaki dengesizliklerin yanında diğer bazı ekonomik olanaksızlıklar Türkiye'de bölgeler hatta iller arası dengesiz gelişmeye yol açmaktadır. İllerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri alanındaki araştırmalar, özellikle sosyoekonomik gelişme hızının arttırılması, toplumsal refahın yükseltilmesi ve yaygınlaştırılması çabası içerisinde olan ülkemizde rasyonel, göreceli olarak dengeli bir kalkınmanın gerçekleşebilmesi için ülke bütününü kapsayacak şekilde yapılmakta olan makroekonomik politika ve projeksiyonların yanında, kalkınmanın ülke içinde coğrafi veya alansal dağılımını belirleyen öngörülere de ihtiyaç duyulmaktadır (DPT, 1996). 2.1. Sosyoekonomik Gelişmişliğin Tanımı İl düzeyinde gelişmişlik göstergelerinin belirlendiği bu ve benzeri çalışmalara yönelik olarak değinilmesi gereken bir diğer konu da gelişme kavramıyla ilgili olmaktadır. Günümüzde kabul gördüğü biçimiyle gelişme, sosyoekonomik göstergelerin arasında karşılıklı bir etkileşim yapısı göstermektedir. Bu bakımdan, gelişme kavramını tanımlamak güçleşmektedir. Bunun nedeni, gelişme tanımı içinde hem nesnel hem de öznel faktörlerin yer almasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca her coğrafi bölgenin sosyoekonomik, doğal kaynakları, eğitim düzeyleri vs. farklı olduğundan sosyoekonomik gelişmeyi tek bir ölçüte dayandırmak, bütün illeri aynı düzeyde varsaymak olanaksızdır. Ayrıca şu hususu vurgulamakta yarar var ki, gelişmenin çok değişkenli ve karmaşık bir olgu olmasından ötürü, her türlü analiz farklı göstergeleri içerebileceğinden, sonuçları itibariyle özgünlük arz etmektedir. Nitekim bu çalışmada benimsenen gelişme anlayışı, dar kapsamlı ekonomik büyüme sınırlarının ötesine taştığından belirtilen zorlukları içinde barındırmaktadır. Aşağıda sosyal ve ekonomik gelişme kavramlarının birer tanımı verilmektedir. Ekonomik gelişme, bir yapı değişikliğidir, yani bir yapıdan diğer bir yapıya geçiştir. Ancak böyle bir geçiş gelişmenin sadece bir göstergesi olabilir. Gelişme için yatırım artışı, eğitim düzeyinin yükselmesi yanında, sosyoekonomik yapıların da değişmesi gerekmektedir. Çünkü, kalkınmış bir coğrafi birimin her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, üretim biçim ve olanakları ile sosyal kurumlarına bağlıdır. Yapı değişimi ile geleneksel üretim biçiminden modern üretim biçimine ve yeni bir hayat anlayışına geçilecektir. Burada önemli bir nokta da, gelişmenin bir yapıdan diğer bir yapıya geçişte çözümü güç sorunları ortaya çıkarmasıdır. Yani, üretimde dengeye varmak amacıyla sosyoekonomik yapıda değişmeler olunca sağlanan denge göreceli dengedir. Çünkü üretim ilişkileri ve teknolojik gelişmeler durmayacak ve dengesizlikler sürecektir. Dengesizlik mutlak, denge ise göreceli bir görünümdür (Özgüven, 1988:99-100).

6 Sosyal gelişme ise, gelir dağılımındaki büyük farkları, mümkün olduğu kadar gidermektir. Eğer bir ekonomide kişilerin gelirleri arasında büyük farklar varsa sosyal gelişmeden söz edilemeyecektir. Böyle durumlarda bölge farklarına göre vergi politikaları uygulanmaktadır. Örneğin, devlet fakir yörelerden daha düşük, zengin yörelerden ise daha yüksek vergi almaktadır. Ülkemizde de görülen bu tür vergi uygulamaları sosyal kalkınmanın bir göstergesi olabilir (Özgüven, 1988:96-98). Sosyoekonomik kalkınmanın tanımlarından anlaşıldığı gibi, bu iki kavram birbirini tamamlamaktadır. Örneğin, bir üretim artışı, hem ekonomik hem de sosyal yönü ile karşımıza çıkabilir. Üretim, yatırım, ücret artışları ve milli gelir refah düzeyini yükselten faktörlerdir. Bundan dolayıdır ki, ekonomik gelişme sosyal gelişmeden önce geldiği söylenebilir. Bir başka anlatımla sosyoekonomik gelişme kavramı, fiziki kapasite artışı, gelir artışı gibi ekonomik gelişmeler yanında, bunların toplum kesimleri ve iller arası dağılımı ile sosyokültürel birikimlerin yansıtılabildiği toplumsal gelişme düzeyini ifade eder. Yukarıda da belirtildiği gibi gelişme (veya kalkınma) zaman zaman ekonomik büyüme ile karıştırılmaktadır. Gelişme veya kalkınma; kişi başına düşen gelirin arttırılması yanında ekonomik, sosyokültürel yapıların bir bütün olarak değişerek toplumun refahının arttırılmasını kapsayan çok boyutlu bir kavramdır. Dolayısıyla, yalnızca ekonomik göstergelerle ölçülen gelişmişlik düzeyi, gelişmeyi değil genellikle fiziki kapasite genişlemesini açıklayan ekonomik büyümeyi ifade etmektedir. Yani, kişi başına milli gelir artışları yanında ekonominin bazı kurumlarında olumlu değişmeler oluyorsa gelişmeden, aksi durumda yalnızca büyümeden bahsedilebilir. Kısaca; gelişme için milli gelirin artması yeterli değildir. Bunun yanında örneğin okuryazarlık oranının, sanayinin istihdam ve milli gelirdeki paylarının vb. artması gerekmektedir (Manisalı, 1975:2). Genel olarak ülkelerin veya coğrafi alanların milli gelirlerindeki artış oranları, büyüme hızı olarak kabul edilmektedir. Fakat bu oranın düşüklüğü ve yüksekliği ülkelerin gelişme veya kalkınma sürecinde hangi aşamada bulunduğu hakkında bilgi vermez. Ülkelerin veya coğrafi alanların kalkınmalarını tamamlayıp tamamlayamadıklarına karar verebilmek için birtakım sosyoekonomik faktörlere ve bu faktörlerdeki değişmelere bakmak ve bunları tümünü bir arada düşünerek bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Diğer bir anlatımla gelişme, ülkenin ekonomik ve sosyokültürel yapılarındaki ilerlemeleri kapsamaktadır. Sosyoekonomik gelişme; kişi başına düşen milli gelirin arttırılması şeklinde özetlenebilecek olan ekonomik büyüme kavramının, yapısal ve insani gelişmeyi içine alan sosyal gelişme kavramı ile birlikte düşünülmesini, bunların tek bir kalkınma süreci halinde ele alınmasını gerektirir. Sosyal gelişme ekonomik kalkınmanın yalnız bir sonucu değil, ayrıca gelişmeyi bütünüyle ileri götürecek ve hızlandıracak bir araçtır.

7 Gerçekten azgelişmiş ülkelerin sosyal yapıları, gelişmiş ülkelere kıyasla büyük farklılıklar göstermektedir. Bunun nedeni ekonomik yapının özellikleridir. Azgelişmiş ekonomilerin sosyal yapılarının özellikleri şöyle özetlenebilir (İlkin, 1983:21). Azgelişmiş bölgelerde sosyal gruplar arasında organik bir bağın bulunmaması sosyal dengenin kurulmasını güçleştirmektedir. Ayrıca bu gruplar arasındaki farkın fazlalığı bireylerin bağlı olduğu gruptan diğerine geçmeyi kısıtlamaktadır. Azgelişmiş ülkelerin sosyal yapısı otoriter devlet sisteminin etkisi altında olduğundan bireylerin güncel işlerinin yapılmasını bile devletten bekleyen bir tavır almaya yöneltmiştir. Bu devletçi yapı bireyin girişim yeteneğini köreltmektedir. Gelişmiş ülkelerde bireycilik doruğa ulaşmıştır. Diğer taraftan ekonomik gelişmeyle beraber, geleneksel yapıda çözülmeler başlamakta ve iyi işlemeye başlayan modern kesime bireylerin iyi uyum yapamaması nedeniyle sosyal huzursuzluklar ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra modern teknik koşulların oluşturduğu yeni topluma karşı geleneksel yapının direnci güçlü olmaktadır. Sözü edilen bu direniş sosyal kurumların gelişmesini, çağdaş bir düzeye ulaşmasını olumsuz yönde etkilemektedir. 2.2. Dengeli Sosyoekonomik Gelişme ve Kalkınma Planları Ülkemizde planlı kalkınma hamlesinin başlatıldığı 1963 ten günümüze kadar uzanan süreç içinde, bölgeler ve iller arası gelişmişlik farklılıklarını azaltmaya yönelik çabalar, kalkınma planlarından yararlanılarak sürdürülmüştür. Bu planların temel hedefleri arasında, ülke genelinde dengeli bir gelişmenin sağlanmasına yönelik politika ve planlama araçlarının uygulamaya aktarılması öncelikle yer almıştır. Arzulanan ve Kalkınma Planlarında da açıkça belirtilen dengeli bir sosyoekonomik gelişmedir. Kişi başına düşen milli gelir artarken çeşitli gelir grupları ve bölgelerarasında dengeli bir dağılım öngörülmektedir. Bölgeler ve iller arasındaki sosyoekonomik alanda görülen bu dengesizlikleri gidermek amacıyla, devlet tarafından çeşitli planlar uygulanmaktadır. Bu politikaların başında da farklı illere farklı teşvik uygulamaları gelmektedir. Devlet, sosyoekonomik yönden az gelişmiş bölgelere farklı yatırım teşvikleri uygulayarak (yatırım indirimi, KDV ertelemesi, gümrük ve vergi muafiyeti, uzun vadeli ve düşük faizli kredi vb.) bölgeler veya iller arasındaki gelişmişlik farkını gidermeyi amaçlamaktadır. Kalkınma plan ve programlarında ifade edilen temel hedeflere ulaşılabilmesi, sağlıklı ve etkin planlama kararlarının alınabilmesi, her şeyden önce bölge, il veya ilçe bazında gelişmişlik farklılıklarının iyi tanımlanmasına, ölçülebilmesine ve belirlenmesine bağlıdır. Diğer bir ifade ile bölgesel gelişmişlik farklılaşmasının yarattığı sosyoekonomik sorunların üstesinden gelebilmek için ilk aşamada yapılması gereken, hiç şüphesiz, belirli ölçeklerdeki (bölgelerin veya illerin) alansal gelişmişlik düzeylerinin bilimsel araştırmalarla en iyi şekilde ortaya ko-

8 nulmasıdır. Söz konusu yaklaşım ise, ülke içindeki sosyoekonomik yapıyı alansal boyutta mutlak ve karşılaştırmalı olarak ortaya çıkaran araştırmalarla sağlanabilecektir. Ancak, ülkemizde bölgeler, iller ve özellikle ilçeler itibariyle yapılacak bu tür araştırmalar için ihtiyaç duyulan göstergelerin yeterli düzeyde ve sistematik bir şekilde elde edilmesinin zorlukları bu alanda yapılacak çalışmaları güçleştirmektedir. İllerin sosyoekonomik açıdan gelişmişlik seviyelerinin belirlenmesi planlama kararlarının alanla bütünleştirilmesine yardımcı olacağı gibi, illerde zaman içinde meydana gelen sosyoekonomik gelişimlerin izlenmesi, kamu kaynaklarının rasyonel dağılımı, teşvik sistemi politikalarının belirlenmesi ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerin saptanması gibi birçok teknik konuda karar vericilere yardımcı olacaktır. 2.3. Sosyoekonomik Gelişmişliğin Amacı ve Kapsamı Ülke içindeki iller arasında dengeli kalkınmanın sağlanması amacıyla, ölçülebilir ve göreceli olarak karşılaştırılabilir sosyoekonomik göstergeler yardımıyla bu bölgelerin gelişmişlik düzeylerinin belirlenmesi plancıların ve araştırmacıların üzerinde önemle durdukları bir konudur. Bu tür araştırmalarla, geçmiş dönemlerde uygulanan sosyoekonomik politikaların alansal sonuçlarının göreceli gelişmişlik düzeyleri belirlenerek takip edilmesi olanağı doğmaktadır. Bundan başka bu tür çalışmalarla elde edilen sonuçlar, uygulanan politikaların başarı düzeyini belirlemesinin yanında dengeli kalkınma amacına hizmet edecek alansal boyutla tutarlı, günün koşullarına uygun etkin yeni politikaların üretilmesine zemin hazırlamaktadır. İller itibariyle sosyoekonomik gelişmişliğin amacı, iller ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının kabul edilebilir bir düzeye getirilmesini, göreceli olarak geri kalmış bölge veya yörelerin kalkındırılmasını içerir. Amaç, kısa, orta ve uzun dönemde ilde gelişmeyi saylayacak hedefleri ve amaçları belirlemek, bu amaçla izlenecek yolları göstermek, olası sektör büyüme eğilimlerini ve büyüklükleri saptamak, gelişmenin gerektirdiği kaynak ve alan tahsislerini yapmak, gelişmenin sosyoekonomik ve sosyokültürel eylemleri için altyapı hazırlamaktır. Araştırma, illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini belirleyen en önemli faktörleri saptamak ve illerin 2012 yılı sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini belirlemek amacıyla 63 sosyoekonomik gösterge kullanılmaktadır. Araştırma, ülkemizdeki 81 ilini kapsamaktadır. 2.4. Araştırma Yöntemi Araştırmada illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini tanımlayan değişken uzayına, gizli yapılarının (faktörlerinin) ortaya çıkarılması için faktör analizi; illerin genel olarak sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini yansıtan endeks değerlerini elde etmek için ise temel bileşenler analizi uygulanmıştır.

9 Faktör analizi değişkenler arasındaki ilişkilerin ortak faktörlerden kaynaklandığını varsayarken, değişkenler arasındaki ilişkilerin büyük bir bölümü ise tek bir temel faktörün etkisi sonucu ortaya çıkmaktadır. Literatürde söz konusu temel faktöre genel nedensel faktör (general causal factor) veya bileşen adı verilmektedir. Araştırmada illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerinin kullanılan tüm göstergelere etki eden ve birlikte değişimlerini sağlayan genel bir nedensel bileşenin olduğu kabul edilmiştir. Diğer bir anlatımla, genel nedensel faktör illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleridir. Kısaca araştırmada bağımsızlık yapısı içinde değişkenlerin objektif kıstaslara göre ağırlıklar alabildiği, veri setinin arakasında yatan temel boyutların saptanabildiği faktör analizi kullanılmıştır. Faktör analizi; çok sayıdaki değişkenleri bu değişkenlerin arkasında yatan gerçek nedenler (faktörler) cinsinden doğrusal çözümleyen, diğer bir anlatımla ölçülen değişkenleri gelişmişlik gibi türetilen yapay ve birbirinden bağımsız faktörler cinsinden tanımlamaktadır. Diğer taraftan temel bileşenler analiziyle türetilen genel nedensel faktör yardımıyla illerin gelişmişlik seviyelerinde gösterdikleri farklılıklar sayısal olarak ortaya çıkartılarak, iller için bir anlamda sosyoekonomik gelişmişlik endeks değerleri elde edilmiştir.

10 3. TÜRKİYE DE İLLERİN SOSYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNİN EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİLERİ VE İLLERİN 2012 YILI SOYOEKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASI Bu bölümde, Türkiye de illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri uygun olan çok değişkenli istatistik yöntemlerle araştırılmaktadır. Öncelikle illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerinin hangi göstergelerle saptanabileceği araştırılmış, daha sonra çok sayıdaki bu göstergelerin arkasında yatan gizli yapılar (faktörler) ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Ayrıca, temel bileşenler analizi kullanılarak, illeri 2012 yılı sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerine göre sıralamak, bölgeler itibariyle alansal analizler yapmak ve illeri anlamlı sayıda sosyoekonomik gelişmişlik gruplarına ayırmak amacıyla genel bir gelişmişlik endeksi elde edilmektedir. Araştırmanın amacı birbiriyle ilişkili çok sayıdaki göstergenin sayısını azaltmak (boyut indirgemek) ise en uygun yöntem temel bileşenler analizi olurken; değişken uzayının arkasında yatan gizli yapıları (faktörleri) ortaya çıkarmak olduğunda en uygun çok değişkenli teknik faktör analizi olmaktadır. Diğer bir anlatımla temel bileşenler analizi boyut indirgemeye yardım ederken; faktör analizi birbiriyle karşılıklı etkileşim içinde bulunan ve ölçülebilen çeşitli büyüklüklerden hareketle, bunlar tarafından tanımlanan fakat doğrudan ölçülemeyen, gizli ve kavramsal olarak anlamlı olan fonksiyonel yapıların belirlenmesine hizmet etmektedir. Faktörler mümkün olduğunca basit, fakat incelenen durumu yeterli düzeyde kesin olarak tanımlayan ve açıklayan yapay büyüklüklerdir. Gözlenen karmaşık ilişkilerin arkasında yatan belirli sayıda ilişki yapısı faktör analizi ile daha basit ve somut bir yapıyla açıklanmaktadır. Bunun için önce, çok sayıda gözlenen ilişkiler bir korelasyon matrisiyle özetlenmektedir. Değişkenler arasındaki korelasyon katsayılarının oluşturduğu korelasyon matrisinin analizinden, değişkenlerle belirli ilişkilere sahip yapay büyüklükler olan faktörler elde edilmektedir. Böylece faktörlerle değişkenler arasındaki ilişki yapısını tanımlayan çeşitli hipotezlere ulaşılmaktadır. Bu anlamda mümkün oldukça eldeki verilerin aynısını hipotetik olarak yeniden türetmek ve açıklamak faktör analizinin konusu olmaktadır. Diğer yandan faktör analizi, gelişimi yeterince tamamlanmamış bilim dallarında yeni hipotezlerin oluşturulmasında kullanılabilen çok değişkenli bir yöntemdir. Kullanılabilecek diğer yöntemler, faktör analizine göre daha yüzeysel yaklaşımlar olarak kalmaktadır. 3.1. Araştırmada Kullanılan Sosyoekonomik Göstergeler Yapılan ön çalışmalarda iller bazında 63 sosyoekonomik değişkenin kullanılmasına karar verilmiştir. İllerin coğrafi yapı, demografik, eğitim-kültür, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik ile imalat sanayi, tarım, dış ticaret, enerji, altyapı ve konutla ilgili tüm göstergeler Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) ağ sayfasından elde edilmiştir. İllerin bankacılıkla ilgili mali ve

11 finansal göstergeleri ise Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) ağ sayfasından temin edilmiştir. Araştırmada değişkenlerin elde edilebilirliğine göre en son yayınlanmış veriler kullanılmıştır. İllerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerinin analiz edilebilmesi için öncelikle gelişmişliğin tanımlanması ve belirli bir gelişmişlik düzeyine ulaşmada sağlanan başarının, bu tanıma göre yapılması gereği açıktır. İller bazında analize uygun sosyoekonomik göstergeler seçilerek, gelişme olgusunun bir anlamda tanımı seçilen bu göstergelere göre yapılmaktadır. Sonraki aşamalarda öncelikli olarak ölçülebilir nitelik kazanan gelişme, tanımı gereği illerin gelişmişlik düzeyleri değerlendirilmekte ve daha sonra bu basit yapıdan yaralanarak iller çeşitli gelişmişlik gruplarına göre sınıflandırılmaktadır. İller arasında fiktif karşılaştırmaları ortadan kaldırmak veya en aza indirgemek için göstergeler öncelikle en uygun ölçü birimine dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Kullanılan değişkenlerden bazılarının nüfus etkisini ortadan kaldırmak için göstergeler il nüfuslarıyla veya bu tür etkiyi ortadan kaldıracak uygun büyüklüklere bölünerek göreceli olarak tanımlanmıştır. Böylece illerin gelişmişlik düzeyleri yüzölçümleri veya nüfus büyüklükleri ile orantılı olarak değil, büyük ölçüde kişi başına veya göreceli büyüklükler olarak ifade edilmiştir. Eğitim, sağlık, konut, istihdam ve nüfusun niteliklerinle ilgi göstergeler bu şekilde tanımlanmaktadır (Tablo 1). 1 Ancak, illerin sahip oldukları nüfusun sosyoekonomik gelişmeden etkilenen önemli bir unsur olduğu da göz ardı edilemez. Gelişme sürecinde, az gelişmiş illerden sosyoekonomik açıdan daha cazip durumda olan illere doğru nüfus hareketleri olmaktadır. Sosyoekonomik gelişmenin belirlediği nüfus hareketleri sonucu, az gelişmiş illerin nüfusu azalırken veya düşük oranlarda artarken, gelişmiş illerin nüfusları önemli oranda artmaktadır. Kullanılan tüm göstergelerin nüfusa oranlanıp, kişi başına düşen değerler olarak kullanılması durumunda nüfusu fazla olan iller aleyhinde bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, göstergelerin duyarlılığı arttırdığı durumlarda değişkenler göreceli veya kişi başına düşen büyüklükler olarak, bunun dışında ise mutlak büyüklükler olarak kullanılarak denge sağlanmaya çalışılmaktadır. Tarım ve bazı imalat sanayi göstergeleri bu şekilde tanımlanmaktadır (Tablo 1). 2 Böylece, bir taraftan, nüfusu fazla olan ilin sırf bu nedenle üst sıralarda yer alması önlenmekte, diğer taraftan bu illerin aynı nedenle daha alt sıralarda yer almaları önlenmiş olmaktadır. Araştırma so- 1 Bu gruptaki göstergelere örnek olarak; toplam öğretmen başına düşen öğrenci sayıları, doktor başına düşen nüfus, onbin kişiye düşen eczacı sayıları, yıllık nüfus artış hızı, genel okuma yazma bilen nüfus oranı, ilköğretim ve ortaöğretim okullaşma oranları verilebilir. 2 Bu gruptaki göstergelere imalat sanayindeki işyeri sayısı, imalat sanayinde çalışanların yıllık ortalama sayısı, toplam traktör sayıları, toplam tarımsal üretim değeri örnek olarak verilebilir.

12 nucunda elde edilen illerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamaları incelenirken bu durumun dikkate alınması gerekmektedir. Araştırmada kullanılan değişkenlerin simgeleri, yılı, açıklamaları ile tanımsal istatistikleri Tablo 1 de verilmektedir. Tabloda 63 sosyoekonomik değişkenin minimum ve maksimum birim değerleri, ortalama ve standart sapmaları, çarpıklık ve basıklık katsayıları ile değişim katsayıları rapor edilmektedir. Bu tanımsal istatistikleri iller ile ilgili çok önemli bilgiler vermektedir. X01 ve X02 kukla değişkenleri incelendiğinde illerin yaklaşık %36 sının (29 ilin) deniz kıyısında ve %43 ünün (35ilin) ılıman bir iklime sahip olduğu görülmektedir. Ülkemizde illerin denizden yükseltisinin (X03) 2200 ulaştığı ve illerin ortalama yükseltisinin 698,8 metre olduğu anlaşılmaktadır. Değişkenlerin eğiklik (EK) ve basıklık (BK) katsayıları değişkenlerin birim değerlerinin hangi değerlerde (ortalamanın sağında veya solunda) daha çok toplandığını göstermektedir. Eğiklik ve basıklık katsayıları sıfıra referans noktasına göre yorumlanmaktadır. Eğiklik katsayısının sıfırdan küçük çıkması (negatif) serinin sola, sıfırdan büyük çıkması (pozitif) ise sağa eğik olduğunu göstermektedir. Serinin sağa eğik olması değişkenin birim değerlerinin küçük değerlerde, sola eğik olması ise değişkenin birim değerlerinin ortalamadan büyük değerler üzerinde toplandığını göstermektedir. Örneğin X04 (Toplam Nüfus) ve X06 (Nüfus Yoğunluğu) değişkenlerinin eğiklik katsayıları sırasıyla 6,2 ve 8,1 olarak elde edilmiştir. Bu değerler değişkenlerin sağa eğik olduklarını, yani değişkelerin birim değerlerinin kendi ortalamalarından (X04=933.672 ve X07=120) daha küçük olan değerlerde daha çok toplandığı göstermektedir. Diğer bir ifade ile Türkiye de illerin yarısından çoğunun nüfusunun ortalama nüfus olan 933.672 kişiden ve yaklaşık olarak nüfus yoğunluğunun (km 2 düşen kişi sayısının) 120 kişiden az olduğu anlaşılmaktadır. Tablo 1 incelendiğinde illerin işsizlik oranının 2011 yılında en düşük %4,7 ve en yüksek %19,1ve il başına ortalama işsizlik oranının %10,46 olduğu ve her ilin işsizlik oranının ortalama işsizlik oranından (%10,46) ortalama olarak %3,2 lik bir sapma gösterdiği görülmektedir. Araştırmada kullanılan değişkenlerin ölçü birimlerinin ve ortalamalarının birbirinden farklı olması nedeniyle sosyoekonomik göstergelerin değişkenliklerinin karşılaştırmasında standart sapma uygun bir değişkenlik ölçüsü değildir. Bu durumda kullanılacak uygun değişkenlik ölçüsü değişim katsayısıdır (DK). Değişim katsayısı sıfır ile artı sonsuz arasında değerler almakta ve yorumlanırken alt sınır değerine göre yorumlanmaktadır. Yani değişim katsayısı sıfıra daha yakın olan değişkenin diğer değişkenlerden daha türdeş bir yapıya sahip olduğunu gösterir.

13 Coğrafi Demografik Eğitim Sağlık İstihdam İmalat Sanayi ve Mali Diğer Rfh Tarım Tablo 1: Sosyoekonomik Göstergelerin Açıklamaları ve Tanımsal İstatistikleri Simge Yıl Sosyoekonomik Değişkenin Adı Minimum Maksimum Ortalama Std. Sapma EK BK DK X01 - Deniz Kıyısı (1=Var ve 0=Yok) 0,0 1,0 0,36 0,5 0,6-1,7 133,3 X02 - İklim Türü (0=Karasal ve 1=Ilıman) 0,0 1,0 0,43 0,5 0,3-2,0 116,3 X03 - Denizden Yükseklik (Metre) 2,0 2200,0 698,84 563,2 0,4-0,7 80,6 X04 2012 Toplam Nüfus 75797,0 13854740,0 933671,41 1668005,2 6,2 46,1 178,7 X05 2012 Nüfus Artış Hızı (Binde) -27,2 39,8 8,55 11,3 0,1 0,9 132,3 X06 2012 Nüfus Yoğunluğu 12,0 2666,0 119,52 296,5 8,1 70,2 248,1 X07 2012 Net Göç Hızı -27,0 35,6-1,31 11,3 0,5 1,1-862,6 X08 2011 Kentleşme Oranı 0,4 1,0 0,64 0,1 0,4 0,3 21,5 X09 2012 Toplam Yaş Bağımlılık Oranı 35,0 81,7 51,59 10,6 1,2 1,0 20,5 X10 2012 Genç Yaş Bağımlılık Oranı 19,6 76,1 38,48 13,5 1,3 0,8 35,1 X11 2012 İlköğretimde Net Okullaşma Oranı 80,8 98,2 92,59 4,0-1,3 1,0 4,3 X12 2012 Ortaöğretimde Net Okullaşma Oranı 30,6 91,1 70,16 15,3-1,1 0,5 21,8 X13 2012 Ortaöğretimde Öğretmen Başına Düşen Öğrenci Sayısı 9,0 25,0 15,27 3,3 1,2 1,1 21,8 X14 2012 Ortaöğretimde Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı 13,0 49,0 28,11 6,7 0,8 0,7 23,8 X15 2012 Yükseköğretim Bitirenleri Oranı 5,1 17,9 9,04 2,2 0,9 2,4 24,0 X16 2012 Kadın Yükseköğretim Bitirenlerin Oranı 3,5 15,9 7,08 2,3 0,9 1,9 32,5 X17 2011 Genel Okuma Yazma Oranı 0,9 1,0 0,94 0,0-0,4-0,9 3,2 X18 2011 Kadın Okuma Yazma Oranı 0,8 1,0 0,90 0,0-0,5-0,8 4,4 X19 2011 Doktor Başına Düşen Nüfus 326,5 1105,7 733,52 171,2-0,2-0,3 23,3 X20 2011 Yüzbin Kişiye Düşen Diş Doktoru Sayısı 4,8 48,2 21,65 8,9 0,4 0,3 41,3 X21 2011 Diğer Sağlık Personeli Başına Düşen Nüfus 168,6 467,1 281,99 67,7 0,7 0,1 24,1 X22 2011 Yüzbin Kişiye Düşen Hastane Yatak Sayısı 93,0 546,0 249,35 90,9 1,0 1,4 36,4 X23 2011 Onbin Kişiye Düşen Eczacı Sayısı 0,7 5,2 3,12 1,0-0,2-0,4 32,4 X24 2011 Genel Doğurganlık Hızı 44,9 145,7 73,33 24,2 1,4 1,1 32,9 X25 2011 Bebek Ölüm Hızı 5,8 18,0 12,06 2,7 0,3-0,3 22,6 X26 2011 Çocuk Ölüm Hızı 1,5 5,5 3,14 0,9 0,9 0,2 29,9 X27 2011 İşgücüne Katılma Oranı 31,8 61,8 49,41 6,2-0,6 0,5 12,5 X28 2011 İşsizlik Oranı 4,7 19,1 10,46 3,2 0,3-0,4 30,7 X29 2011 İstihdam Oranı 27,5 58,1 44,33 6,5-0,3 0,0 14,6 X30 2011 Sanayi İstihdam Oranı 3,8 46,6 22,42 8,4 0,7 0,3 37,6 X31 2011 Sosyal Güvenlik İçinde Çalışanların İl Nüfusuna Oranı 8,0 32,2 20,00 5,7-0,2-0,4 28,6 X32 2001 İmalat Sanayinde İşyeri Sayısı 0,0 3708,0 139,64 443,1 6,9 54,0 317,3 X33 2001 İmalat Sanayinde Çalışanların Yıllık Ortalama Sayısı 0,0 300882,0 13523,96 37246,1 6,2 45,4 275,4 X34 2001 İmalat Sanayinde Ücretle Çalışanların Ortalama Sayısı 0,0 300617,0 13510,98 37212,8 6,2 45,4 275,4 X35 2001 İmalat Sanayinde Ücretle Çalışanlara Yapılan Ödemeler 0,0 1732351813,0 85302768,53 224613435,6 5,6 37,3 263,3 X36 2001 İmalat Sanayinde Yılda Çalışılan İşçi-Saat Toplamı 0,0 696313133,0 32358867,12 88844774,9 5,9 40,6 274,6 X37 2011 İhracat Değeri (Bin Dolar) 0,0 61433612,0 1665515,89 7086919,5 7,8 65,2 425,5 X38 2011 İthalat Değeri (Bin Dolar) 0,0 123925183,0 2550080,28 13908199,4 8,5 75,0 545,4 X39 2011 Kişi Başına İthalat (ABD Doları) 0,0 9096,0 795,83 1525,0 3,7 15,9 191,6 X40 2012 Toplam Banka Şube Sayıları 9,0 2938,0 125,41 349,0 7,0 54,4 278,3 X41 2012 Toplam Banka Mevduatı (Milyon TL) 205,0 345812,0 8940,80 40415,1 7,7 62,7 452,0 X42 2012 Toplam Banka Kredileri (Milyon TL) 302,0 301407,0 8899,88 34492,3 7,9 66,8 387,6 X43 2012 ATM Sayıları 20,0 9008,0 409,70 1078,8 6,8 51,9 263,3 X44 2012 Bankalara Üye İşyeri Sayıları 1173,0 485064,0 25042,70 58772,7 6,5 48,2 234,7 X45 2012 Bankalarda Çalışan Sayıları 82,0 81378,0 2289,17 9255,5 8,1 68,9 404,3 X46 2012 Kişi Başına Düşen Mevduat 742,7 24959,9 4316,70 3849,0 3,7 17,7 89,2 X47 2012 Kişi Başına Düşen Krediler 1112,8 21754,8 5319,18 3033,6 2,6 11,2 57,0 X48 2011 Yatırım Teşvik Belgesi Sayısı 3,0 487,0 56,83 70,9 3,6 17,1 124,7 X49 2011 Sabit Yatırım Teşvik Belgesi Sayısı 6785000,0 7454406665,0 684305023,70 1137862021,0 4,1 20,4 166,3 X50 2011 İstihdam Teşvik Belgesi Sayısı 34,0 17464,0 1629,60 2469,0 3,9 20,9 151,5 X51 2011 Sanayi İşletmelerinde Tüketilen Elektrik (MWh) 1140,0 9351598,0 1086175,17 1914210,3 3,2 10,5 176,2 X52 2011 Kişi Başına Mesken Elektrik Tüketimi (KWh) 129,0 913,0 498,38 155,9 0,1 0,2 31,3 X53 2011 Tarımsal Sulamada Kullanılan Elektrik (MWh) 0,0 508710,0 47085,35 78425,0 3,3 15,1 166,6 X54 2012 Bin Kişi İçin Üretilen Konut Sayısı 146,2 813,7 366,14 133,0 0,8 0,9 36,3 X55 2012 Toplam Asfalt Karayolu Oranı 0,6 97,0 24,46 20,6 1,8 3,3 84,1 X56 2011 Onbin Kişiye Düşen Kara Taşıt Sayısı 345,6 4072,3 1960,04 871,0 0,1-0,4 44,4 X57 2012 Kamu Yatırım Harcamaları (Bin TL) 33790,0 3553371,0 282274,65 483461,9 5,3 31,8 171,3 X58 2011 Bitkisel Üretim Değeri (Bin TL) 13650,0 7303840,0 1097911,59 1228465,5 2,4 8,0 111,9 X59 2012 Tarımsal Alet ve Makineler (Pulluk) 1,0 86879,0 17065,10 16371,2 1,7 4,0 95,9 X60 2012 Tarımsal Alet ve Makineler (Gübre Dağıtma Makinesi) 0,0 34484,0 4786,02 5791,5 2,3 7,8 121,0 X61 2012 Tarımsal Alet ve Makineler (Su Pompası) 5,0 50702,0 7808,44 10469,4 2,2 5,2 134,1 X62 2012 Tarımsal Alet ve Makineler (Süt Sağım Makinesi) 12,0 19704,0 3140,10 4186,5 1,8 3,2 133,3 X63 2012 Tarımsal Alet ve Makineler (Traktör) 12,0 74766,0 14546,33 13353,6 1,8 4,7 91,8 Not: Tabloda ÇK, BK ve DK Sırasıyla Değişkenlerin Çarpıklık, Basıklık ve Değişim Katsayılarını Göstermektedir.

14 Araştırmada kullanılan değişkenler değişim katsayıları incelendiğinde illerin imalat sanayi ve bankacılıkla ilgili değişkenlere (X32-X45) göre daha türdeş olmayan (heterojen) yapıya sahip olduğu açıkça görülmektedir. Bu değişkenlerin değişim katsayıları (DK) 31 ile 545,5 arasında değinmektedir. Diğer tarafta eğitim ve sağlık göstergelerine (X11-X26) göre illerin daha türdeş bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Bu aralıkta yer alan26 göstergenin DK değerleri 3,2 ile 41,3 arasında değişmektedir. Farklı ölçü birimleriyle ölçülmüş değişkenleri ölçü birimlerinden arındırmak için bundan sonraki analizler standartlaştırılmış değişkenlerle gerçekleştirilmektedir. Bazı değişkenlerin yüksek eğiklik ve basıklık değerleri incelenerek başka dönüşümler de önerilebilir. Ancak, araştırmamızda tüm değişkenler için normal dönüşümü garanti edebilecek uygun bir dönüşümün olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, faktör analizinde kullanılan modeller herhangi bir dağılım varsayımında bulunmadığından değişkenlere herhangi bir dönüşüm uygulanmamıştır (Sharma, 1996:99-128; Tabachnick vd., 1996:635-679; Fabrigar vd., 1999:372-299). Araştırmada kullanılan değişken setine ilişkin korelasyon matrisi (Ek 1) incelendiğinde bazı değişkenler arasında güçlü ilişkiler görülmektedir. Demografik göstergelerle, eğitim ve sağlık, imalat sanayi, enerji, istihdam, tarım, coğrafi yapı vb. diğer başlıklar altında toplanan göstergeler arasında bağımlılık olması doğaldır. Değişkenler arasındaki bu iç ilişkilerle ilgili bazı özellikler aşağıda özetlenmektedir: 1. Doğal olarak Toplam Nüfus (X04), Nüfus Yoğunluğu (X06), İmalat Sanayindeki İşyeri Sayısı (X32), Toplam Banka Mevduatı (X41), Toplam Banka Kredileri (X42), ATM Sayıları (X43), Sanayi İşletmelerinde Tüketilen Elektrik (X51) değişkenleri arasında yüksek ilişkiler görülmektedir. 2. Diğer taraftan İlköğretim Net Okullaşma Oranı (X11), Ortaöğretimde Net Okullaşma Oranı (X12), Genel Okuma Yazma Oranı (X17), Kadın Okuma Yazma Oranı (X18), Onbin Kişiye Düşen Eczacı Sayısı (X23), Genel Doğurganlık Hızı (X24), Bebek Ölüm Hızı (X25), Çocuk Ölüm Hızı (X26) göstergeleri aralarında oldukça yüksek ilişkiler görülmektedir. 3. Kentlerin tarımla ilgili Tarımsal Sulamada Kullanılan Elektrik (X53), Bitkisel Üretim Değeri (X58) ve Tarımsal Alet ve Makineler (X59-X63) değişkenleri analizdeki diğer değişkenlerle karşılaştırıldığında daha çok kendi aralarında yüksek ilişkiler görülmektedir. 4. Kentleşme Oranı (X08), İşgücüne Katılma Oranı (X27), İşsizlik Oranı (X28), İstihdam Oranı (X29) değişkenleri, analizdeki diğer değişkenlerle olan ilişkileri dikkate alındığında, kendi aralarındaki ilişkileri çok daha kuvvetlidir.