YOZGAT TA TARIMI YAPILAN VE ÇOKÇA TÜKETİLEN MADIMAK (POLYGONUM COGNATUM) BİTKİSİNİN ANTİOKSİDAN KAPASİTESİ VE NİN İNSAN ERİTROSİTLERİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ İN VİTRO TOKSİK ETKİ ÜZERİNE KORUYUCU ROLÜ Hatice BAŞ 1, Dilek PANDIR 2 Özet Bu çalışmada Yozgat ta çokça tüketilen madımak (Polygonum cognatum) bitkisinin antioksidan kapasitesi ve hücrelerin maruz kaldığı hidrojen peroksitin ( ) zararlı etkilerine karşı koruyucu etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmada, ilk önce P. cognatum bitkisinin su ile ekstraktı elde edilmiş ve antioksidan kapasitesi FRAP ve TEAC yöntemleriyle belirlenmiştir. Ardından in vitro şartlarda ve P. cognatum ekstraktı kombinasyonlarının insan eritrositlerindeki malondialdehit (MDA) seviyesi ile süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT), glutatyon-s-transferaz (GST) ve glutatyon peroksidaz (GPx) aktiviteleri üzerine olan etkileri spektrofotometrik olarak incelenmiştir. tek başına uygulandığında eritrositlerde MDA seviyesinin arttığı, SOD, CAT, GST ve GPx aktivitelerinde ise azalma meydana geldiği tespit edilmiştir (P<0,05). P. cognatum uygulamalı eritrositler kontrol hücreleri ile karşılaştırıldığında incelenen değerler bakımından istatistiksel olarak bir farklılık gözlenmemiştir. P. cognatum un kaynaklı toksisiteye karşı koruyucu etki gösterdiği görülmüştür. P. cognatum bitkisine ait FRAP ve TEAC değerleri, elde edilen bu sonuçları desteklemektedir. Çalışma sonucunda görülmüştür ki P. cognatum, un eritrositler üzerine neden olduğu toksisiteyi kısmen azaltmış fakat tam olarak önleyememiştir. Dolayısıyla ye ve vücutta üretilmesine neden olacak kimyasallara maruziyetten kaçınılmalı, diyetlerde P. cognatum bitkisine yer verilmelidir. Anahtar Kelimeler: Madımak (Polygonum cognatum), antioksidan kapasite,, toksisite, oksidatif stres. Abstract Antioxidant capacity and protective effect of Polygonum cognatum, agricultured and greatly consumed in Yozgat, against induced in vitro toxicity on human erythrocytes In this study, we determined antioxidant capacity and protective effect of Polygonum cognatum, greatly consumed in Yozgat, against induced harmful effects on human erythrocytes. In this study first, leaf sample extracts were prepared with method of water and antioxidant capacity was measured by FRAP ve TEAC assays. Than effects of and extract of P. cognatum combinations on human erythrocyte s malondialdehyde (MDA) levels and superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), glutathione-s-transferase (GST) and glutathione peroksidase (GPx) activities were observed in vitro. FRAP, TEAC and MDA levels and activities of antioxidant enzymes were measured by spectrophotometer. When was exposed alone, we observed that, erythrocyte MDA level increased, SOD, CAT, GST and GPx activities decreased (P<0,05). There were no statistically significant changes in parameters which were examined in this study, between P. cognatum treated group and control group. When we treated 1 Dr. Hatice BAŞ: Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi / Biyoloji Bölümü, Yozgat (hatice.bas@bozok.edu.tr) 2 Prof. Dr. Dilek PANDIR: Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi / Biyoloji Bölümü, Yozgat (dilek.pandir@bozok.edu.tr) 289
erytrocytes with and P. cognatum together, we observed that P. cognatum showed protective effect against mediated toxicity. FRAP and TEAC values of P. cognatum, support these results. In conclusion, data in this study showed that P. cognatum treatment partially decreased toxic effects of on erythrocytes but not protect completely. So we must avoid to treatment of and chemicals which were induced generation of. Also P. cognatum should be included in the diet. Key words: Polygonum cognatum, antioxidant capacity,, toxicity, oxidative stress. 1. Giriş Antioksidanlar, kolayca okside olabilen materyallerin oksidasyonunu büyük ölçüde geciktiren ya da engelleyen maddelerdir (MacDonald-Wicks ve ark. 2006). Ancak, antioksidanlar tarafından sunulan koruma sınırlıdır. Eğer reaktif oksijen türlerinin oluşumu biyolojik sistemlerin antioksidan kapasitesini aşarsa oksidatif stres oluşur. Bu nedenle gıdalarla antioksidanların vücuda alınımı kanser, kardiovasküler hastalıklar gibi çeşitli hastalıkları önlemede ve yaşlanma sürecini geciktirmede önemli rol oynamaktadır (Albayrak ve ark. 2010). Canlılarda lipid oksidasyonunun doğal maddelerle önlenmesi oldukça önemlidir (Çoban ve Patır, 2010). Hücre zarındaki yağların bozulması olan lipid peroksidasyonu, hücre hasarının başlıca nedenidir. Maruz kalınan kimyasallar, hücrelerde lipid peroksidayonuna neden olarak zararlı etki göstermektedirler. vücutta kimyasal maddelerin transformasyonu sırasında ve normal metabolizma esnasında açığa çıkan, hücrelerde hasar meydana getiren reaktif oksijen türlerinden bir tanesidir (Aydın ve ark. 2001). Antioksidanlar, peroksidasyon zincir reaksiyonunu engelleyerek, reaktif oksijen türlerini toplayarak lipid peroksidasyonunu ve serbest radikal oluşumunu inhibe ederler (Durak ve ark. 2010). Doğal antioksidanların kaynağı ve kullanımı ile ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Bu bitkilerin bazılarının antioksidan kapasitelerinin, sentetik antioksidanlardan daha fazla olduğu kanıtlanmıştır. Kendilerine özgü lezzet ve aromaları, antimikrobiyel ve antioksidan özellikleri nedeniyle, daha geniş bioaktivite profiline sahip olan bitkiler doğal antioksidan maddelerdir (Çoban ve Patır, 2010). Bitki ekstraktları pek çok ülkede tıbbi amaçlı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Şu andaki modern tıbbın temelleri de binlerce yıldır kullanılan doğal bitkiler sayesinde atılmıştır. Örneğin, yüksük otu bitkisinden elde edilen digoksin, Çin in ma huang bitkisinden elde edilen efedrin ve yaygın olarak kullanılan aspirinin söğüt ağacından elde edilmesi gibi. Ayrıca uzun yıllardan beri bitkilerden elde edilen ekstraktlar da ilaç, gıda ve kozmetik sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadırlar (Rang ve ark., 1995; Bilgin ve Kocabağlı, 2010). Bitki ekstraktları hayvan fizyolojisi ve metabolizması üzerine çok geniş ve değişik moleküler bioaktiviteleri olan kaynaklar kapsamaktadırlar (Zhang ve ark. 2005; Bilgin ve Kocabağlı, 2010). Hücreler oksidatif hasara karşı çeşitli savunma mekanizmalarına sahiptirler. Bu mekanizmaların enzimatik antioksidanlarından olan SOD, CAT, GST ve GPx reaktif oksijen türlerini ortamdan temizlerler. Dokulardaki bu enzimatik antioksidanlar serbest radikal oluşumuna bağlı olarak meydana gelen oksidatif stresi nötralize ederler (Baş ve ark. 2013). Gıdaların antioksidan kapasitelerinin belirlenmesinde farklı yöntemler kullanılmaktadır. Troloks eşiti antioksidan kapasite (TEAC) ve demir iyonu indirgeyici antioksidan güç (FRAP) bu yöntemler arasındadır ve gıdalarda antioksidan kapasitenin belirlenmesi için yaygın olarak kullanılmaktadırlar (Albayrak ve ark. 2010). Yapılan literatür araştırmalarına göre P. cognatum bitkisinin antioksidan kapasitesi ve ye karşı gösterdiği muhtemel koruyucu etki üzerine herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışmada ilk etapta P. cognatum ın sahip olduğu antioksidan kapasite FRAP ve TEAC yöntemleriyle araştırılmıştır. Daha sonra su ile elde edilen ekstraktının in vitro şartlarda insan eritrositlerinde toksisitesine karşı koruyucu etkisi spektrofotometrik yöntemlerle MDA seviyesi, SOD, CAT, GST ve GPx aktivitelerinin tayini ile belirlenmiştir. 290
2. Materyal-Yöntem 1.1 Bitki Örnekleri: Deneyde kullanılan bitkisel materyal olan madımak (P. cognatum) yerel pazardan elde edilmiştir. Temin edilen örneklerin yenilebilen kısımları kök ve saplarından ayıklandıktan sonra oda koşullarında ve gölgede kurutulmuştur. Analizlerde kullanılmak üzere renkli kavanozlarda muhafaza edilmiştir. 1.2 Bitki Ekstraktının Hazırlanışı: Kuru örnek (4 g), 80 den 105 C ye kadar 20 dk süresince 40 ml distile suda ekstrakte edilerek fraksiyon I elde edilmiştir. Daha sonra tortu kısmı 60 ml distile su ile 30 dk boyunca 100 den 130 o C ye ısıtılarak fraksiyon II elde edilmiştir. Oda sıcaklığına gelene kadar soğutulmanın ardından filtre edilmiş ve iki fraksiyon birleştirilmiştir (Mai ve ark. 1990). 1.3 Kimyasallar: Deneyde kullanılan bütün kimyasallar Sigma-Aldrich markadır. 1.4 FRAP Tayini: Analiz için (Benzie ve Strain, 1996), 300 mmol/l asetat tamponu, 10 mmol/l TPTZ, 40 mmol/l HCl, 20 mmol/l demir klorid çözeltileri karıştırılmıştır ve spektrofotometrede 593 nm dalga boyunda absorbansı ölçülmüştür. 1.5 TEAC Tayini: TEAC analizi (Re ve ark. 1999). 2,2 -azinobis (3-etil-bezotiazolin 6 sulfonat) (ABTS) radikal katyonunun antioksidanlar tarafından absorbansının engellenmesi temeline dayanır. TEAC ın karakteristik dalga boyu 660, 734 ve 820 nm de maksimum absorbasyon yapar. ABTS stok solüsyonu 2,45 mm potasyum persülfat ile hazırlanmıştır daha sonra fosfat tamponu ile seyreltilmiş ve üzerine hazırlanan ekstrakt eklendikten sonra 734 nm de absorbansı ölçülmüştür. 1.6 İnsan Eritrositlerinin Hazırlanması: Bu çalışma için sigara-alkol kullanmayan, çalıştığı ortamda herhangi bir kimyasal maddeye maruz kalmayan sağlıklı 6 erkek bireyden 20 ml kan örneği heparinli tüplere alınmıştır. Heparinleşmiş tam kan 3000 rpm de 15 dakika santrifüj edilmiştir. Plazma ve lökositler uzaklaştırılmış ve eritrositler fizyolojik tuz çözeltisi (%0,9 luk NaCl) ile üç kez yıkandıktan sonra aynı çözeltiyle %50 (v/v) oranlı hücre süspansiyonları PBS ile hazırlanmıştır. 1.7 Eritrositlere Uygulama Planı: Eritrositler kontrol grubu (n=6) ve muamele grubu (n=18) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Muamele grubu da kendi içinde 3 gruba ayrılmıştır. Bunlar; P. cognatum muameleli grup (n=6), muameleli grup (n=6), + P. cognatum muameleli grup (n=6), Maddeler eritrositlere eklenerek (10 µl P. cognatum; 10 µl ) 1 saat 37 C de inkübasyona bırakılmıştır. Çalışma saatine kadar -20 C de bekleyen eritrositler soğuk deiyonize su ile 4 kat sulandırılarak hemolizatı elde edilmiştir. Hemolizat örneklerinden antioksidan savunma sistemi enzimlerinden SOD, CAT, GPx, GST enzim aktiviteleri ve MDA seviyesi kontrol grubu ile karşılaştırmalı olarak spekstroskobik (Shimadzu 1800, UV/VIS Spektrofotometre, Kyoto, Japan) yöntemler ile belirlenmiştir. Malondialdehid Miktarının ve Antioksidan Enzim Aktivitelerinin Tayinleri 2.1 Malondialdehid (MDA) miktarının tayini: MDA, aerobik şartlarda TBA ile 90 C de inkübasyonu sonucu pembe renkli kompleks oluşturur. Bu kompleksin absorbansı spektrofotometrede 532 nm dalga boyunda okunur. Analizler ve analize ait hesaplamalar, Ohkawa ve ark. (1979) na göre yapılmıştır. Her deney tüpüne TCA içinde hazırlanmış olan TBA dan alınarak numune üzerine konulmuştur. Vorteksle karıştırıldıktan sonra, tüpün ağzı kapatılıp su banyosunda bir süre bekletilmiştir. Su banyosundan alınan tüpler 4000 rpm de 10 dakika santrifüj edilerek süpernatant elde edilmiştir ve spektrofotometrede 532 nm de kör tüpüne karşı absorbansları okunmuştur. 291
2.2 Süperoksit dismutaz (SOD) enzimi: Toplam SOD tayininde Marklund ve Marklund (1974) metodu kullanılarak pyrogallol un 440 nm de alkali ortamda otooksidasyonu ile yükselen absorbans ölçülmüştür. Bu enzim aktivitesinin ölçülmesinde plastik küvetlere Tris-EDTA tamponu ve değişen hacimlerde süpernatant konularak enzim kaynağı ilave edilmiştir. Bu karışımların üzerlerine pyrogallol ilave edilerek pyrogallol un otooksidasyonu başlatılmıştır. 2.3 Katalaz (CAT) enzimi: Katalaz enziminin aktivite tayini Aebi (1984) tarafından belirtilen metot ile yapılmıştır. Spektrofotometrede absorbans okumadan önce elde edilen süpernatanta peroksizomlardaki katalazı açığa çıkarmak için Triton X-100 ilave edilmiş, daha sonra fosfat tamponu eklenerek seyreltme yapılmıştır. Daha sonra spektrofotometrede kullanılan cam küvete en son sulandırılmış örnekten konarak üzerine hidrojen peroksit eklenmiş ve enzimatik reaksiyon başlatılmış, 240 nm de ölçülmüştür. 2.4 Glutatyon peroksidaz (GPx) enzimi: Glutatyon peroksidaz tayini Paglia ve Valentine (1967) tarafından belirtilen metoda göre yapılmıştır. Bu metod, okside glutatyon (GS-SG) ve NADPH ı substrat olarak kullanan glutatyon redüktazın 340 nm de Nikotinamid adenindinükleotid hidrojen fosfat (NADPH) ı okside etmesi ile meydan gelen azalan absorbansın ölçülmesi esasına dayanmaktadır. Okside glutatyon, glutatyon peroksidaz tarafından oluşturulduğu için NADPH ın azalması GPx aktivitesi ile doğru orantılıdır. NADPH ın Nikotinamid-adenin-dinükleotid fosfat (NADP) a yükseltgenmesi 340 nm de absorbansın azalmasına sebep olur, böylece dolaylı olarak GPx in aktivitesinin tespitinde kullanılmaktadır. Bu enzimin spesifik aktivitesini ölçmek için küvetlere Tris-HCl tamponu, redükte glutatyon, seyreltilmiş süpernatant, NADPH, glutatyon redüktaz ilave edilmiş ve oda sıcaklığında bekletilmiştir. Bu karışımın üzerine hidrojen peroksit eklenerek enzimatik reaksiyon başlatılmış ve 340 nm de absorbans değerleri okunmuştur. 2.5 Glutatyon-S-transferaz (GST) enzimi: Glutatyon S-transferaz tayini Habig ve ark. (1974) tarafından geliştirilen metoda göre yapılmıştır. GST nin bütün izozimleri için 1-chloro-2,4-dinitrobenzen (CDNB) substrat olarak kullanılmaktadır. GST enzimi tarafından CDNB, indirgenmiş glutatyon (GSH) ile konjuge edilerek glutatyonun oksidasyonuna bağlı olarak 340 nm de absorbans yükselmektedir. Enzim aktivitesinin tayini için 3 dakika boyunca 340 nm de yükselen absorbanslar okunmuştur. Enzim aktivitesi 340 nm de (ε 340 : 9.6 mm/cm) 1 dakikada süpernatantta bulunan 1 mg toplam protein başına oluşturulan tioeter miktarı olarak hesaplanmıştır. 2.6 İstatistiki Analizler: Bu çalışmada kullanılan istatistiksel veriler Windows SPSS 20.0 bilgisayar programında Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Tukey testi kullanılarak değerlendirilmiştir. P<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. 3.Sonuçlar 3.1 FRAP ve TEAC Analiz Sonuçları: Su ile hazırlanmış olan P. cognatum ekstraktına ait FRAP değeri 5,142±0,811 µmol/l, TEAC değeri ise 104,453±8,724 µmol/l olarak tespit edilmiştir. 3.2 MDA Seviyesi Sonuçları: Malondialdehit (MDA) seviyesi bakımından kontrol ve P. cognatum grupları arasında istatistiksel olarak herhangi bir fark gözlenmemiştir. muameleli grupta kontrol grubuna göre MDA seviyesinde istatistiksel açıdan önemli bir artış belirlenmiştir (p<0,05). +P. cognatum grubunda kontrol grubuna göre anlamlı bir artış tespit edilmiştir (p<0,05). +P. cognatum muameleli grupla muameleli grup karşılaştırıldığında MDA miktarı bakımından anlamlı bir azalma gözlenmiştir (p<0,05) (Şekil 1). Şekil 1: Kontrol ve uygulama gruplaraına ait MDA seviyeleri. a Kontrol grubu ile ve diğer grupların karşılaştırılması. b P. cognatum uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. c uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. 292
3.3 Antioksidan Enzim Aktivitesi Sonuçları: Antioksidan enzim aktiviteleri bakımından kontrol ve P. cognatum grupları arasında istatistiksel olarak herhangi bir fark gözlenmemiştir. muameleli grupta kontrol grubuna göre enzim aktivitelerinde istatistiksel açıdan önemli bir azalma gözlenmiştir (p<0,05). +P. cognatum grubunda kontrol grubuna göre anlamlı bir azalma belirlenmiştir (p<0,05). +P. cognatum muameleli grupla muameleli grup karşılaştırıldığında SOD ve CAT aktivitesi bakımından anlamlı bir artış tespit edilirken GST ve GPx aktivitelerinde ise anlamlı bir değişiklik gözlenmemiştir (Şekiller 2-5). Şekil 2: Kontrol ve uygulama gruplaraına ait SOD aktiviteleri. a Kontrol grubu ile ve diğer grupların karşılaştırılması. b P. cognatum uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. c uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. Şekil 3: Kontrol ve uygulama gruplaraına ait CAT aktiviteleri. a Kontrol grubu ile ve diğer grupların karşılaştırılması. b P. cognatum uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. c uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. Şekil 4: Kontrol ve uygulama gruplaraına ait GST aktiviteleri. a Kontrol grubu ile ve diğer grupların karşılaştırılması. b P. cognatum uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. Şekil 5: Kontrol ve uygulama gruplaraına ait GPx aktiviteleri. a Kontrol grubu ile ve diğer grupların karşılaştırılması. b P. cognatum uygulanan grup ile diğer grupların karşılaştırılması. 4. Tartışma Bitkilerin tedavi amacıyla kullanılmaları, çok eski yıllardan beri süregelmektedir. Dünyada olduğu 293
gibi ülkemizde de deneme yanılma yöntemiyle bulunmuş halk arasında şifalı bitkiler olarak anılan birçok bitki hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) nın 91 ülke üzerinde yaptığı araştırmaya göre tedavi amaçlı kullanılan tıbbi bitkilerin toplam miktarı 20.000 civarındadır. Bunlardan 500 kadarının üretiminin yapıldığı kaydedilmektedir. Ayrıca değişik amaçlarla kullanılan bitkilerin çok azı farmokopilerde (Kodeks) kayıtlıdır. Örneğin Türk kodeksinde kayıtlı bitki sayısı 140 civarındadır. Halbuki halk arasında tıbbi amaçla kullanılan bitki sayısı çok fazladır (Benli ve Yiğit, 2005). Son zamanlarda bitki ekstraktları ve antioksidan etkileri ile ilgili yapılan çalışmalara sıklıkla yer verilmektedir. Bazı araştırmacılar tarafından biberiye ekstraktının antioksidan ve antimikrobiyal etkisinin olduğu saptanmıştır (Gachkar ve ark. 2007; Moghtader ve Afzali, 2009). Yine kekik ekstraktında bulunan fenolik bileşikler ve flavonoidlerin antioksidan etkileri olduğu tespit edilmiştir (Yanishliva ve ark. 2006; Dimitrijevic ve ark. 2007). Kahkönen ve ark. tarafından yapılan çalışmada karga üzümü, söğüt ve elma bitkilerinden elde edilen ekstraktların antioksidan kapasiteleri ortaya konulmuştur (Kahkönen ve ark. 1999). Koleva ve ark. nın çalışmasında halk tarafından dağ çayı olarak bilinen Sideritis cinsine ait birkaç tür incelenmiş ve antioksidan kapasitelerinin yanında serbest radikal giderici etkileri de ortaya konulmuştur (Koleva ve ark. 2002). Bu çalışmada, P. cognatum bitkisine ait FRAP ve TEAC değerleri antioksidan kapasiteyi ölçmek için kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre P. cognatum un yüksek kapasitede olmasa da antioksidan kapasiteye sahip olduğu söylenebilir. Bu veriler P. cognatum un MDA seviyesi ve antioksidan enzim aktiviteleri üzerine olan etkisi ile de desteklenmektedir. FRAP ve TEAC gıdaların antioksidan kapasitelerinin belirlenmesinde sıklıkla kullanılan yöntemlerdendir. Pek çok çalışmada bu iki yönteme başvurulduğu görülmektedir. Örneğin tütün bitkisindeki (Majer ve ark. 2010), mısırdaki (Yang ve Zhai, 2010) ve duttaki (Özgen ve ark. 2009) antioksidan kapasite FRAP ve TEAC yöntemleriyle ortaya konulmuştur. Hücrelerde spontan olarak meydana gelebilen, çeşitli kimyasalların biyotransformasyon süreçlerinde de sıklıkla oluşmaktadır., serbest radikal biyokimyasında önemli bir rol oynar. Çünkü süperoksid ile reaksiyona girerek, en reaktif ve zarar verici serbest oksijen radikali olan hidroksil radikali oluşturmak üzere kolaylıkla yıkılabilir (Akkuş, 1995). Kendisinin oluşturduğu hasar protein tiyollerini oksitleme ve DNA da zincir kırılmaları meydana getirme yeteneği nedeniyledir. membranlarda lipid peroksidasyonuna neden olur, ayrıca hücre membranını geçebildiği için DNA hasarı yapma riski oldukça fazladır (Aydın, 2001). Lipid peroksidasyonun en önemli ürünü olan MDA, diğer pek çok çalışmada olduğu gibi bu çalışmada da hücrelerde meydana gelen oksidatif stresin düzeyini belirlemek amacıyla çalışılmıştır. MDA, hücre membranlarındaki bileşiklerin çapraz bağlanmasına yol açar bu durum iyon geçirgenliğinin değişimi gibi olumsuz sonuçlara neden olur (Mercan, 2004). Bu çalışmada görülmüştür ki maruz kalınan kontrol grubuna göre MDA seviyesinde anlamlı bir artışa neden olmuştur. Uygulanan kimyasalların MDA düzeyinde artışa neden olduğu, yapılan daha önceki çalışmalarda da ortaya konulmuştur (Durak ve ark. 2010; Baş ve ark. 2014; Baş ve ark. 2015). Antioksidanlar, serbest radikal oluşumunu inhibe ederek lipid peroksidasyonunun önüne geçerler (Durak ve ark. 2010). Pek çok yiyecek bünyesinde antioksidan özellik gösteren maddeler içerir (Chander ve ark. 2003). Bitki ekstraktlarının çalışma mekanizması hakkında ileri sürülen görüşlerden en kabul göreni endojen enzimlerin sitümülasyonu sonucu artan enzim miktar ve aktivitesi sayesinde, meydana gelmiş olan oksidatif stresin önüne geçilmesidir (Zhang ve ark. 2005). SOD, süperoksidin hidrojen perokside dismutasyonunu katalize eden bir metaloenzimdir. Süperoksit radikallerinin dismutasyonu ile ya da direkt olarak oluşan hidrojen peroksit ise GPx ve CAT enzimleri tarafından suya dönüştürülerek detoksifiye edilir (Çavdar ve ark. 1997). GST, çeşitli elektrofilik maddelerin GSH ın tiyol grubuna konjugasyonundan sorumlu olan enzimdir (Mansour ve Mossa, 2010). Bu enzimlerin aktivitelerinde meydana gelen değişiklik, hücresel stres unsurlarına verilen cevaplardandır. Dolayısıyla değişiklik gözlenen antioksidan enzim aktiviteleri hücrelerin maruz kaldığı olumsuz koşulları yansıtmaktadır. Çalışmamızda elde edilen veriler bu görüşü destekler niteliktedir. P. cognatum ekstraktı uygulanan grupta ye maruz kalan gruba göre MDA seviyesinde istatistiksel olarak önemli bir düşüş, SOD ve CAT aktivitelerinde ise artış gözlenmektedir. Sonuç olarak bu çalışmada eritrositlerde toksisiteye neden olmuş, oluşan bu toksisite üzerine 294
P. cognatum ekstraktının tam olarak olmasa da koruyucu etkisinin olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle oluşumuna neden olabilecek kimyasallara maruziyetten kaçınılmalıdır, beslenmemizde antioksidan içerikli besinlere yer verilmelidir. 5. Kaynaklar Aebi, H., 1984. Catalase in vitro. Methods Enzymol. 105, 121-126. Akkuş, İ., 1995. Serbest radikaller ve fizyopatolojik etkileri. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları, Konya, 33-42. Albayrak, S., Sağdıç, O., Aksoy. A., 2010. Bitkisel ürünlerin ve gıdaların antioksidan kapasitelerinin belirlenmesinde kullanılan yöntemler. Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 26(4), 401-409. Aydın, A., Sayal, A., Işımer, A., 2001. Serbest radikaller ve antioksidan savunma sistemi. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Yayınları, Ankara, 20: 26-28. Baş, H., Kara, Ö., Kara, M., Pandır, D., 2013. Protective effect of vardenafil on ischemia-reperfusion injury in rat ovary, Turkish Journal of Medical Sciences. 43, 684-689. Baş, H., Kalender, S., Pandır, D., 2014. In vitro effects of quercetin on oxidative stress mediated in human erythrocytes by benzoic acid and citric acid. Folia Biol-Krakow 62, 59 66. Baş, H., Kalender, Y., Pandır, D., Kalender, S., 2015. Effects of lead nitrate and sodium selenite on DNA damage and oxidative stress in diabetic and non-diabetic rat erythrocytes and leucocytes. Environ. Toxicol. Pharmacol. 39, 1019 1026. Benli, M., Yiğit, N., 2005. Ülkemizde yaygın kullanımı olan kekik (Thymus vulgaris) bitkisinin antimikrobiyal aktivitesi. Orlab On-Line Mikrobiyoloji Dergisi. 3(8), 1-8. Benzie I.F.F., Strain, J.J., 1996. The ferric reducing ability of plasma (FRAP) as a measure of antioxidant power: the FRAP assay. Anal. Biochem. 239, 70-76. Bilgin, A.Ş., Kocabağlı, N., 2010. Etlik piliç beslemede esansiyel yağların kullanımı. İstanbul Üniv. Vet.Fak. Derg. 36(1), 75-82. Chander, V., Singh, D., Chopra, K., 2003. Catechin, a natural antioxidant protects against rhabdomyolysisinduced myoglobinuric acute renal failure. Pharmacological Research. 48, 503-509. Çavdar, C., Sifil, A., Çamsarı, T., 1997. Reaktif oksijen partikülleri ve antioksidan savunma. Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi. 3(4), 92-95. Dimitrijevic, S.I., Mihajlovski, K.R., Antonovic, D.G., Milanovic - Stevanovic, M.R., Mijin, DZ., 2007. A study of the synergistic antilisterial effects of a sub-lethal dose of lactic acid and essential oils from Thymus vulgaris L., Rosmarinus officinalis L. and Origanum vulgare L. Food Chem. 104(2), 774-782. Durak, D., Kalender, S., Uzun, F.G., Demir, F., Kalender, Y., 2010. Mercury chloride induced oxidative stress and the protective effect of vitamins C and E in human erythrocytes in vitro, African Journal of Biotechnology. 9(4), 488 495. Emir Çoban, Ö., Patır, B., 2010. Antioksidan etkili bazı bitki ve baharatların gıdalarda kullanımı. Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi. 5(2), 7-19. Gachkar, L., Yadegari, D., Rezaei, M.B., Taghizadeh, M., Alipoor, A.S., Rasooli, I., 2007. Chemical and biological characteristics of Cuminum cyminum and Rosmarinus officinalis essential oils. Food Chem. 102(3), 898-904. 295
Habig, W.H., Pabst, M.J., Jakoby, W.B., 1974. Glutathione-S-transferases: the first enzymatic step in mercapturic acid formation. J. Biol. Chem. 249, 7130-7139. Kähkönen M.P., Hopia A.I., Vuorela H.J., Rauha J, Pihlaja K, Kujala T.S., Heinonen M., 1999. Antioxidant activity of plant extracts containing phenolic compounds. J. Agric. Food Chem. 47(10), 3954 3962. Koleva, I.I., van Beek, T.A., Linssen, J.P.H., de Groot, A., Evstatieva, L.N., 2002. Screening of plant extracts for antioxidant activity: a comparative study on three testing methods. Phytochemical Analysis. 13(1), 8 17. MacDonald-Wicks, L.K., Wood L.G., Garg, M.L., 2006. Methodology for the determination of biological antioxidant capacity in vitro: a review. J. Sci. Food Agric. 86, 2046 2056. Mai, J., Chamber, L.J., Mcdonald, R.E., 1990. Process for inhibiting lipid oxidation in food and composition thereby. United State Patents. 681, 925. Majer, P., Stoyanova, S., Hideg, E., 2010. Do leaf total antioxidant capacities (TAC) reflect specific antioxidant potentials? A comparison of TAC and reactive oxygen scavenging in tobacco leaf extracts. Journal of Photochemistry and Photobiology B: Biology. 100, 38 43. Mansour, S.A., Mossa, A.H., 2010. Adverse effects of lactational exposure to chlorpyrifos in suckling rats. Human and Experimental Toxicology. 29, 77-92. Marklund, S., Marklund, G., 1974. Involvement of the superoxide anion radical in the autoxidation of pyrogallol and a convenient assay for superoxide dismutase. Eur. J. Biochem. 47, 469-474. Mercan, U., 2004. Toksikolojide serbest radikallerin önemi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dergisi. 15(1-2): 91-96. Moghtader, M., Afzali, D., 2009. Study of the antimicrobial properties of the essential oil of rosemary. American-Eurasian J. Agric. Environ. Sci. 5(3), 393-397. Ohkawa, H., Ohishi, N., Yagi, K., 1979. Assay for lipid peroxides in animal tissues by thiobarbituric acid reaction. Anal. Biochem. 95, 351-358. Özgen, M., Serçe, S., Kaya C. 2009. Phytochemical and antioxidant properties of anthocyanin-rich Morus nigra and Morus rubra fruits. Scientia Horticulturae. 119, 275 279. Paglia, D.E., Valentine, W.N., 1967. Studies on the quantative and qualitative characterization of glutathione peroxidase. J. Lab. Clin. Med. 70, 158-169. Rang, H.P., Dale, M.M., Ritter, J.M, 1995. Pharmacology. Churchill Livingstone, third edition, United States of America. Re, R., Pellegrini, N., Proteggente, A., Pannala, A., Yang, M., Rice Evans, C., 1999. Antioxidant activity applying an improved ABTS radical cation decolourisation assay. Free Radical Biol. Med. 26, 1231-1237. Yang, Z., Zhai, W., 2010. Identification and antioxidant activity of anthocyanins extracted from the seed and cob of purple corn (Zea mays L.). Innovative Food Science and Emerging Technologies. 11, 169 176. Yanishlieva, N.V., Marinova, E., Pokorny, J., 2006. Natural antioxidants from herbs and spices. Eur. J. Lipid Sci. Technol. 108(9), 776-793. Zhang, K.Y., Yan, F., Keen, C.A., Waldroup, P.W., 2005. Evaluation of microencapsulated essential oils and organic acids in diets for broiler chickens. International Journal of Poultry Science, 4(9), 612-619. 296