ARAŞTIRMA MAKALESİ Alkol ve Sigara Bağımlılığı, Kadın Sağlığına Etkileri ve Hemşirelik Girişimleri n Derya Yüksel KOÇAK*, Nevin HOTUN ŞAHİN**, Nuriye BÜYÜKKAYACI DUMAN*** * Öğr. Gör., Hitit Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Çorum ** Doç.Dr., İstanbul Üniversitesi Florence Nighthingale,İstanbul *** Y. Doç.Dr., Hitit Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Çorum Yazışma adresi: Derya Yüksel KOÇAK, Hitit Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Samsun cd. ÇORUM Telefon: 05071741931 Faks: +90 364 223 07 31 Mail: deryayuksel.guvenc@gmail.com ABSTRACT ÖZET Madde kelimesi tıbbi endikasyonu dışında kullanılan ilaçları ve birçok kimyasal maddeyi tanımlamak için kullanılmaktadır. Madde kullanımı kadın ve erkekte her geçen gün artmaktadır. Son yıllarda özellikle kadınların madde kullanımı daha hızlı artmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı sonucu ortaya çıkan sağlık sorunları tüm dünyada ve ülkemizde hemşirelerin kadınların madde kullanımı açısından sağlığı koruma ve geliştirme modelleri geliştirmesini, girişimler planlamasını zorunlu hale getirmektedir. Bu makalede dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmalar doğrultusunda kadınlar arasındaki alkol ve sigara kullanımı ve hemşirelerin girişimlerine ilişkin öneriler yer almaktadır. Anahtar kelimeler: Kadın; madde kullanımı; hemşirelik The term of substance is used to describe drugs used outside the scope of their medical indication and include several chemical substances. Substance use, women and men is increasing every day. In recent years, particularly in women drug use increased faster. Smoking and alcohol use resulting health problems all over the world and in our country in terms of substance use in women health protection and models to development, makes it imperative planning initiatives. This article according to the studies in the world and in our country the use of alcohol and smoking among women, and for nurses attempts. Key words: Substance use; women; nurse. GİRİŞ Tıbbi endikasyonu dışında kullanılan ilaçlar ve kimyasal maddeler madde olarak tanımlanır (Kaya ve Şahin 2010). Bağımlılık, bireyin psikolojik ve fizyolojik sağlığına ya da sosyal yaşamına zarar vermesine karşın, belirli bir eylemi yinelemeye yönelik önüne geçilemez bir istek duyma hali dir (Balcıoğlu ve Abanoz 2009). Dünya sağlık Örgütü (DSÖ) madde bağımlılığını kişinin alkol ve yasadışı uyuşturucu gibi bir psikoaktif maddeye daha önceden değer verdiği diğer uğraşlardan ve nesnelerden daha fazla öncelik tanıması ve bu maddelerin zararlı veya tehlikeli kullanımı olarak tanımlamaktadır (Uzbay 2011). Bağımlılıkta maddenin amacı dışında kullanımı ve o maddeye karşı zaman içinde tolerans gelişimi, maddenin gittikçe artan miktarlarda alınması, kişinin yaşamında sorunlar yaratmasına rağmen madde kullanımının sürdürülmesi ve madde alımı azaltıldığında ya da bırakıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması söz konusudur (Uğurlu ve ark.2012). Madde kullanımının başlangıcı insanlık tarihi kadar eskidir. Tarihsel sürece bakıldığında; mitolojik öykülerde, efsanelerde, dinsel ve edebi eserlerde, şarkılarda bağımlılık yapan maddelerin kullanıldığına ilişkin ifadeler göze çarpmaktadır (Uğurlu ve ark.2012). Madde bağımlılığı 1960 lara kadar bir sağlık problemi olarak görülmezken 1960 lı yılların sonlarında Batı Avrupa da yaygınlaşan sosyokültürel değişimler bağımlılık yapan maddelerin gençler arasında kötüye kullanımını yaygınlaştırmıştır. Bunun sonucunda 1970 lerden başlayarak sigara ve tütün, alkol, eroin, kokain ve uçucu maddelerin kullanılması ve bu maddelerin kötüye kullanımının bir davranış bozukluğu yarattığı hastalıklar sıkça görülmeye başlanmıştır (Uzbay 2011). Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Programı nın (United Nations International Drug Control Programme-UNDCP) tahmini verilerine göre dünya üzerinde 180 milyon 43
birey uyuşturucu madde bağımlısıdır (UNODC 2009). ABD de 18 yaş ve üzerinde herhangi bir madde kullanım bozukluğunun yaşam boyu yaygınlık oranı %16.7, ülkemizde ise bağımlılık yapan herhangi bir maddeyi yaşam boyu en az bir kez kullanma oranı %1.3 olarak belirtilmektedir (Ögel 2005). Madde kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm toplumu ilgilendiren önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Ülkemizde nüfusumuzun çoğunluğu gençlerden oluşturmaktadır ve madde kullanımına çoğunlukla ergenlik döneminde başlanmaktadır. Dolayısıyla ülkemizdeki genç kız ve genç erkekler arasında madde kullanımı artma eğilimindedir (Coşkunol 2013, Gürol 2013). Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBIM) 2011 Türkiye Uyuşturucu Raporuna göre 2009 yılında 153 kişi, 2010 yılında 126 kişi doğrudan madde kullanımı nedeniyle yaşamını kaybetmiştir. Madde kullanımı nedeniyle en fazla ölüm olayı sırasıyla; İstanbul, Antalya, Adana, Gaziantep ve Ankara illerinde gerçekleşmiştir. Türkiye de madde kullanım sırasına göre ilk sırada sigara ve ikinci sırada alkol gibi maddeler yer almaktadır (EMCDDA 2011 ). 2011 TUBİM (25 ilde ve 8.045 kişi) Genel Nüfusta Tütün, Alkol ve Madde Kullanımına Yönelik Tutum ve Davranış Araştırması sonuçlarına göre 15-24 yaş grubundaki kadınların %1,6 sı, 25-34 yaş grubundaki kadınların %2,5 i, 35-44 yaş grubundaki kadınların %2,5 i, 45-54 yaş grubundaki kadınların %1,6 sı ve 55-64 yaş grubundaki kadınların %3,1 i madde kullanmaktadır (EMCDDA 2011). Madde kullanımı ve bağımlılığının gelişiminde bir çok bireysel ve sosyal faktör etkilidir. Son zamanlara kadar, madde kullanımının erkekler arasında daha yaygın olduğu bilinmekteydi. Bu nedenle kadının madde kullanımı ve sonuçları göz ardı edilmiştir. Fakat son zamanlarda dünyada madde kullanım düzeyleri arasındaki farkın kadın ve erkek arasında kapanmaya başladığı görülmektedir. Dolayısıyla kadın sağlığı açısından madde kullanımı önemlidir (Kutlu 2011). Gelecek nesillerin dünyaya gelip, büyüyüp yetişmesini ve toplum içinde bir birey olmasını sağlayacak olan kadınların madde kullanımı ile ilgili verilerin bilinmesi, kadının madde kullanımı ile ilgili yapılacak çalışmaların planlanması açısından yararlı olacaktır. 44 Kadınlarda Alkol Kullanımı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBIM) 2011 Türkiye Uyuşturucu Raporuna göre kadınlarda ömür boyu, alkol kullanım oranı %44 dür (EMCDDA 2011). Ülkemizde genel popülasyonda ve kadınlar arasında alkol kullanım bozukluklarının yaygınlığını araştıran sınırlı sayıdaki çalışmada, alkol kullanım bozukluklarının erkekler arasında daha yaygın olduğu erkeklerin, kadınlara göre, alkol kullanmaya daha erken yaşlarda başladığı saptanmış olmasına karşın özellikle son yıllarda, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de kadınlar arasında alkol kullanımının arttığı görülmektedir (Altıntoprak ve ark. 2008). ABD de yapılan Epidemiological Catchment Area (ECA) (1997) çalışmasında ise alkolizmin yaşam boyu prevalansı kadınlarda %4.6, bir yıllık prevalansı %2.16, son bir aylık prevalansı ise %1.06 olarak belirlenmiştir (Kutlu 2011). Dişsiz in (2007) yaptığı çalışmada bağımlı kadınların %37.3 ünün alkol kullandığı belirlenmiştir. Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan çalışmalar incelendiğinde; Akvardar ve arkadaşları (2001) kız öğrencilerin %45.7 sinin; Kayal ve arkadaşları (2002) %4.5 inin, Buğdaycı ve arkadaşları (2003) %34.1 inin, Tot ve arkadaşları (2004) ise %33 ünün, Yigit ve Khorshid (2006) ise %72.6 sının yaşamları boyunca alkol kullandığını belirlemiştir. Lise öğrencileri üzerinde yapılan çalışmalar incelendiğinde; Ögel ve arkadaşları (2000) kız öğrencilerin %11.8 inin son 1 ay içerisinde en az bir kez alkol kullandığını, Taşçı ve arkadaşları (2005) %31.4 ünün, Şaşmaz ve arkadaşları (2006) %20.9 unun hayat boyu en az bir kez alkol kullanmayı denediğini, %4 ünün son 30 günde alkol kullandığını, belirlemiştir. Alkol kullanımının nedenleri ele alındığında kadın ve erkekte sosyal nedenlerin (daha iyi eğlenebilmek, kendini daha iyi hissetmek, yeni insanlarla daha kolay tanışabilmek gibi.) ilk sırada yer aldığı görülmektedir (Borjesson ve ark. 2001). Kadınların alkol kullanma durumları rollerdeki ani değişiklikler, medeni durum, yaş ve ekonomik düzey ile ilişkilidir (Altıntoprak ve ark. 2008). Kadınlarda alkol kullanımı adet düzensizliği, dismonere, adet kesilmesi, anovulatuar sikluslar, cinsel işlev bozukluğu, infertilite, erken menopoz, osteoporoz, dolaşım bozukluğu,
karaciğer yetmezliği, siroz, hepatit, kardiyomiyopati, disritmi, hipertansiyon, meme ve kolon kanseri, duygu durum bozukluğu, depresyon, gastrik ülser, akciger ve kalp damar hastalıkları, yeme bozukluğu, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, travma, şiddet, cinsel saldırı, güvensiz cinsel ilişki, istenmeyen gebelik, intihar, kaza, paralı seks, cinsel yolla bulasan enfeksiyonların artmasına neden olmaktadır (Kaya ve Şahin 2010, Kutlu 2011, Altıntoprak ve ark. 2008, Dişsiz 2007, Gökgöz ve ark. 2007, Dişsiz 2012). Gebelik sırasında alkol kullanım yaygınlığı %2,2-%87 arasında değişmektedir (Culley 2013). Gebelikte alkol kullanımı fetüsta fetal alkol sendromu, düşük doğum ağırlığı, erken doğum, abortus, ölü doğum ve konjenital anomali görülme riskini ve ilerleyen yaşlarda disleksi, öğrenme bozuklukları ve minimal beyin hasarı görülme riskini artırmaktadır (Santis ve ark. 2011, Albayrak 1989). Kadınlarda Sigara Kullanımı Tütün kullanımı dünya çapında önlenebilir bir sağlık sorunudur. Dünyada erişkin nüfusunun yaklaşık üçte biri sigara kullanmaktadır. Her yıl, tütün kullanımı ile ilişkili hastalıklar nedeniyle dünyada 5 milyon, Türkiye de 100 000 kişi hayatını kaybetmektedir (DSÖ Küresel Tütün Salgını Raporu, 2008). Küresel Yetişkin Tütün Araştırması 2012 verilerine göre kadınların %10.2 sinin her gün sigara kullanmaktadır (TUİK 2011). Ülkemizde ise Kucur ve arkadaşları (2000) yaptığı çalışmada kadınların %16.2 sinin, Doğan (2001) yaptığı bir çalışmada kızların %59.0 nun, Seyfikli ve arkadaşları (2001) ev kadınlarının %19 unun, Kaya ve Çilli (2002) kadınların %21.3 ünün sigara kullandığını belirtmektedir. Kayal ve arkadaşları (2002) üniversite öğrencileri üzerinde yaptıkları çalışmada kız öğrencilerin %21.3 ünün son bir yıl içinde bir ay ya da daha fazla süreyle her gün sigara kullandığını, Keskinoğlu ve arkadaşları (2006) lise öğrencileri üzerinde yaptığı çalışmada ise kız öğrencilerin %15.6 sının sigara kullandığını belirtmiştir. Kutlu ve Çivi (2006) kadınların %4.8 inin sigara kullandığını belirtmiştir. Sigara kullanımının nedenleri ele alındığında; kadınlar kilo kontrolü, stres yönetimi, sosyal kabul görme, popülerlik, kişisel çekiciliği artırma, mutlu olma ve yorucu yaşamdan kaçma gibi sosyal nedenlerden dolayı sigara kullandıklarını belirtmektedir (Reichert ve ark. 2009). Seyfikli ve arkadaşlarının (2001) ev kadınları üzerinde yaptıkları çalışmada kadınların %49.1 inin özenti, %21.4 ünün ev gezmeleri, 16.3 ünün ise ailede sigara içen birey varlığı nedeniyle sigara kullanmaya başladıkları belirlenmiştir. Taşçı ve arkadaşlarının (2005) kız meslek lisesi öğrencileri üzerinde yaptıkları çalışmada öğrencilerin %40.2 sinin stres, %18.6 sının özenti, %7.9 unun arkadaş çevresi, %2.9 unun ise kabul görme isteği nedeni ile sigara kullandıkları belirlenmiştir. Gebelerin sigara kullanımı hem fetüs hem de anne sağlığı açısından önemli bir sorundur. Marakoğlu ve Sezer in (2003) gebeler üzerinde yaptıkları çalışmada gebelerin %17 sinin sigara kullandığı belirlenmiştir. Bir başka çalışmada gebelerin %20,0 sinin sigara kullandığını belirtilmektedir (Semiz ve ark. 2006). Räisänen ve arkadaşlarının (2012) gebeler üzerinde yaptıkları çalışmada gebelerin %2.6 sının gebeliğin ilk trimestrinde sigarayı bıraktığı. %12.5 inin ise tüm gebeliği boyunca sigara kullanımına devam ettiği belirlenmiştir. Alzeidan ve arkadaşları (2012) gebeler üzerinde yaptıkları çalışmada gebelerin %27 sinin sigara dumanına maruz kaldığı belirlenmiştir. Gebelik döneminde en erken sürede sigara kullanımının bırakılması sigaranın olumsuz etkilerini en aza indirmektedir (Graham ve ark. 2013). Gebelikte sigara kullanımı düşük doğum ağırlığı, preterm eylem, yeni doğanın yoğun bakım ihtiyacı olmasına, ölü doğuma neden olabilmektedir (Marakoğlu ve Sezer. 2003, Räisänen ve ark. 2012). Kadınlarda Sigara kullanımı akciger, serviks, mesane, larinks, agız-yutak, böbrek ve pankreas kanseri, infertilite, ektopik gebelik ve spontan abortus görülme riskini artırmaktadır. (Reichert ve ark. 2009, Pattinson 1991) Madde Kullanımında Hemşirenin Rolü Madde kullanımı ile mücadelede birinci adım, madde kullanımına başlamayı önleme; ikinci adım madde kullanan kişinin madde kullanmayı bırakmasını sağlayacak tedavi programlarını oluşturma; üçüncü adım, madde kullanmayı bırakamayan bir kişinin çevresine ve kendisine verdiği zararı azaltmaktır (Gürol 2013). Hemşireler madde kullanan kadınlar için (Kaya ve Şahin 2010, Gürol 2013, Potter 45
2003, Şimşek 2010). Alkol, psikoaktif madde ya da bağımlılık yapıcı diğer maddeleri bırakma isteği ya da yoksunluk yakınmaları nedeniyle hastaneye başvuran hastaların ve ailelerinin fiziksel ve psikososyal tanılamasını yapmalıdır. Bireylerde maddenin kötüye kullanımını düşündürebilecek özellikler olup olmadığı Madde kullanan kişinin kullandığı maddenin cinsi, miktarı ve kullanım özellikleri Madde kullanımının nedenleri (aile, arkadaş, iş, sağlık problemleri ya da ekonomik, yasal vb. problemler yaşama durumu ile ailede alkol ya da ilaç kullanımı olup olmadığı) Hemşire madde kullanım bozukluğu olan bireyin bakım gereksinimlerini belirlemeli, bireye yönelik uzun süreli amaçlar belirlemeli, planlamalı, hemşirelik girişimlerini uygulamalı ve elde edilen verileri değerlendirmelidir. Tehlikeli madde kullanımı, bağımlılık ve madde kullanan kişilerin tehlikeli davranışta bulunma olasılığı hakkında hasta yakınlarını bilgilendirmelidir. Aile üyelerini madde kullanan kişiyle, birey alkol ya da madde etkisinde olmadığı zaman konuşmaları gerektiği konusunda uyarmalıdır. Eğer madde kullanan kişi tedavi olmak istemiyorsa, tedavi için değil, danışmanlık almak için başvuracağı söylenmelidir. Hasta ailesi ve diğer sağlık disiplinleri ile işbirliği yapmalıdır. Terapötik iletişim teknikleri kullanmalıdır. Gebelikte madde bağımlılığını belirlemelidir. Annenin madde kullanmasına bağlı olarak ortaya çıkan hastalıkları yeni doğanda tespit edebilmelidir. Hastaların hastanede kalmaya bağlı (kapalı servisler için) yaşadıkları duyguları ifade etmelerine yardımcı olmalıdır. Hasta ile ailesi arasında iletişim problemlerinin ve çatışmaların çözümlenmesine yardımcı olmalıdır. Gerekli durumlarda yasal sorunu olan 46 hasta/danışanların ilgili mercilere iletilmek üzere tedavi sürecindeki durumlarını gözlemleyerek gözlem raporları kayıt atına almalıdır. Tedavi sürecinde yoksunluk belirtileri açısından hastayı gözlemlemeli, bilinç takibi yapmalı, sık yaşam bulgularını değerlendirmelidir. Yoksunluk belirtileri olan tremor, terleme, ajitasyon, halusinasyon, ajitasyon, hezeyan, konvülsiyon varlığını takip etmeli, bu belirtilerin şiddetini değerlendirip, kaydetmelidir. Yoksunluk belirtilerine ilişkin tedavi ekibini bilgilendirmelidir. Hastanın ihtiyacı olan uygun hidrasyonu sağlamak için, sıvı alabilmesine bağlı olarak oral ya da intravenöz sıvı alımı konusunda destek sağlamalıdır. Hastanın yoksunluk belirtilerine, vitamin ve mineral kaybına ya da genel tıbbi durumuna yönelik planlanan tedaviyi uygulamalıdır. Hastaların öz bakımını yapması için teşvik etmeli, desteklemeli, gerektiğinde ise hastanın ihtiyacı olan öz bakımını hemşire yapmalıdır. Hasta/hasta ailesine yönelik eğitim ihtiyacını saptamalıdır. Hastanın psikolojik eğitimini planlamalı, eğitimini uygulamalı ve değerlendirmelidir. Hastaların ve ailelerin gereksinimlerine yönelik eğitim broşürleri/ kitapçıklar hazırlamalı, ihtiyaç halinde revize etmelidir. Maddeden uzak durmayı sağlamalıdır. Madde kullanımı olup olmadığını takip etmeli, madde ölçüm tetkiklerinin yapılabilmesi için idrar almalı, ölçümü yapmalıdır. Servise madde girişini önlemeye yönelik tedbirler almalı, gözlem yapmalı, binada aramalar yaptırmalı ve güvenliği sağlamalıdır. Relapsları önlemeye yönelik danışmanlık yapmalıdır. Taburculuk öncesi ya da sonrasında tekrar kullanımların önlenmesinde bireysel ya da grup danışmanlığı yapmalı ve eğitim grupları oluşturmalıdır. Özellikle maddeden uzak kalmada sosyal destek sistemlerini kullanmalıdır.
Sonuç olarak; madde bağımlısı kadınların tedavisinde amaç bağımlı kişiyi yeniden topluma kazandırmak olmalıdır. KAYNAKLAR Akvardar Y ve ark. (2001) Dokuz Eylül Üniversitesi Dönem II öğrencilerinde sigara, alkol, madde kullanımı. Bağımlılık Dergisi ;2:49-52 Albayrak A (1989). Alkol ve Gebelik (Fetus ve Yenidoğn İçin Belirgin Bir Risk Faktörü ) Turkiye Klinikleri J Med Sci; 9 (3):231-5. Altıntoprak ve ark. (2008) Kadınlarda alkol kullanımı ve buna bağlı sorunlar. Türk Psikiyatri Dergisi;19(2):197-208. Alzeidan ve ark. (2013) The effectiveness of breath carbon monoxide analyzer in screening for environmental tobacco smoke exposure in Saudi pregnant women. Health Soc Care Community. Ann Thorac Med.;8(4):214-7. Balcıoğlu İ, Abanoz Y (2009) Madde Bağımlılığı, İntihar, Sanık Psikolojisi Dirim Tıp Gazetesi;84(1):15-20. Bilir N. Sigara kullanımının kadın sağlığına etkileri ve kontrolü. Erişim Adresi www.huksam.hacettepe.edu.tr/ (Erişim Tarihi: 02.11.2013) Bireylerin tütün ve tütün mamulü kullanma oranı Erişim Adresi www.tuik.gov.tr/prehaberbultenleri.do?id=13142 (Erişim Tarihi: 02.11.2013) Borjesson ve ark (2001) Alcohol expectancies of women and men in relation to alcohol use and perceptions of the effects of alcohol on the opposite sex. Addictive Behaviors; 26: 707 719. Buğdaycı ve ark. (2003) Adana ve Hatay illerinde beden eğitimi ve spor yüksek okulu öğrencilerinde alkol içme prevalansı ve etkileyen faktörler. Türkiye Klinikleri J Med Sci ;23:208-12. Coşkunol H. Erişim Adresi www.bayar.edu.tr (Erişim Tarihi: 15.11.2013) Culley ve ark. (2013) Alcohol exposure among pregnant women in sub-saharan Africa: a systematic review. Journal of Population Therapeutics and Clinical Pharmacology;20(3):321-33. Dişsiz M (2007). Bağımlı Kadınların Üreme Sağlığı Sorunlarının Belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Bölümü. Dişsiz M (2012). Alkol Ve Madde Bağımlılığının Kadının Yaşam Kalitesi ve Cinsel Yaşamı Üzerine Etkisi. Doktora Tezi, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Bölümü. Doğan O (2001). Sivas ilindeki lise öğrencilerinde madde kullanımı yaygınlığı. Bağımlılık Dergisi;2:53-6. DSÖ KÜRESEL TÜTÜN SALGINI RAPORU, 2008.Erişim Adresi www.tapdk.gov.tr/tutunalkolkontrol/ (Erişim Tarihi: 20.11.2013) EMCDDA 2011 Ulusal Raporu. Erişim Adresi www.kom.gov.tr// (Erişim Tarihi: 20.11.2013) Gökgöz Ş, Koçoğlu G (2007). Adölesan Çağda Sigara ve Alkol İçme Davranışı Fırat Tıp Dergisi;12(3):214-218. Graham ve ark. (2013) Cutting down: insights from qualitative studies of smoking in pregnancy. Health Soc Care Community.;13. doi: 10.1111/hsc.12080.Erişim Adresi www.ncbi.nlm.nih.gov (Erişim Tarihi: 20.11.2013) Gürol Tamar D. Türkiye de madde kullanımı ve tedavi politikaları.erişim Adresi www.psikiyatri.org.tr/presses. (Erişim Tarihi: 10.11.2013). Health topics:substance abuse. Erişim Adresi www.who.int/topics/ substance_abuse/en/ (Erişim Tarihi: 15.11.2013) Hemşirelik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Erişim Adresi www.resmigazete.gov.tr. (Erişim Tarihi: 22.11.2013) Kaya Y, Şahin N (2013) Kadınlarda madde kullanımı ve hemşirenin rolü. Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi;10 (1): 3-7. Kaya1 N, Savaş Çilli A (2002) Üniversite Öğrencilerinde Nikotin, Alkol ve Madde Bağımlılığının 12 Aylık Yaygınlığı. Bağımlılık Dergisi ; 3(2):91-97. Kayal N, Çilli A (2002) Üniversite öğrencilerinde nikotin, alkol ve madde bağımlılığının 12 aylık yaygınlığı. Bağımlılık Dergisi;3:1-8. Keskinoğlu ve ark. (2006) İzmir de lise öğrencilerinde sigara içme sıklığı ve içicilik davranışı üzerine sosyal öğrenmenin etkisi. Toraks Dergisi;7:190-5. Kucur ve ark.(2000) Konya da üniversite öğrencilerinde CIDI/DSM-IV Ruhsal Bozukluklarının 12 aylık yaygınlığı. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Projesi; 7-8. Kutlu R, Çivi S (2006) Seydişehir Meslek Yüksekokulu öğrencilerinde sigara kullanma durumu ve etkileyen faktörler. Bağımlılık Dergisi;7;71-9. Kutlu Y. (2011) Substance Use and Abuse Among Women. Journal of Psychiatric Nursing;2(2):90-93 Marakoğlu K. Sezer R.(2003) Sivas ta gebelikte sigara kullanımı. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi; 25(4):157-164. Ögel ve ark. (2000) İstanbul da lise gençleri arasında sigara, alkol ve madde kullanım yaygınlığı. Klinik Psikiyatri;3:242-245. Ögel K.(2005) Madde kullanım epidemiyolojisi. Türkiye Klinikleri;1(47):61-65. Pattinson ve ark. (1991) The effect of cigarette smoking on ovarian function and early pregnancy outcome of in vitro fertilization treatment. Fertil Steril;55(4):780 3. Potter B, Fleming M F (2003) Obstetrics and gynecology resident education in tobacco, alcohol, and drug use disorders. Obstet Gynecol Clin N Am; 30(3):583 599. Räisänen ve ark. (2013) Smoking cessation in the first trimester reduces most obstetric risks, but not the risks of major congenital anomalies and admission to neonatal care: a population-based cohort study of 1 164 953 singleton pregnancies in Finland. J Epidemiol Community Health.;1. doi: 10.1136/jech-2013-202991 Reichert ve ark. (2009) Women and Tobacco Dependence. Obstet Gynecol Clin N Am; 36(4):877-890. Santis ve ark. (2011) Smoking, alcohol consumption and ıllicit drug use in an ıtalian population of pregnant women. European Journal of Obstetrics & Gynecology and Reproductive Biology;159(1):106 110. Semiz ve ark. (2006) Sakarya da Bir sağlık Kuruluşuna Başvuran Gebelerin Sigara İçme Durumlarıyla ilgili Bazı Özellikler S. Sted;15(8):150.Erişim Adresi www.ttb.org.tr/sted/2006/ Erişim Tarihi: 09.11.2013. Seyfkli ve ark. (2001) Sivas ta Ev Kadınlarında Sigara Alışkanlıkları. Tüberküloz ve Toraks Dergisi; 49(1):37-40. Şaşmaz ve ark. (2006) Ergenlerde alkol içme prevalansı ve olası risk faktörleri: Okul tabanlı, kesitsel bir çalışma. TAF Preventive Medicine Bulletin;5:94-104. Şimşek N (2010) Nursing Care of Individuals and Their Families with Substance use Disorders. Journal of Psychiatric Nursing;1(2):96-99 Taşçı ve ark.(2005) Status of Substance Abuse in Girls Trade High School Students. Journal of Dependence;6(3):122-128. Tobacco Control in Turkey. Erişim Adresi www.euro.who.int/ (Erişim Tarihi: 02.11.2013). Tot ve ark. (2004) Prevalance of smoking, drinking and illicit drug use among adolescents in Mersin, Turkey: Comparison of secondary, high school and university students. Yeni Symposium;42:77-81. Uğurlu ve ark. (2012) Bağımlılık Psikofarmakolojisi Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar.;4(1):37-50. UNODC -World Drug Report. Erişim Adresi www.unodc.org/unodc/ en/data-and-analysis/wdr-2009. (Erişim Tarihi: 21.10 2013) Uzbay İ. T, Madde Bağımlılığının Tarihçesi, Tanımı, Genel Bilgiler ve Bağımlılık Yapan Maddeler Madde Bağımlılığının Tarihçesi, Tanımı, Genel Bilgiler ve Bağımlılık Yapan Maddeler. Erişim Adresi www.teb.org.tr.(erişim Tarihi: 15.11.2013) Yigit S, Khorshid L.(2006) Ege Üniversitesi Fen Fakültesi öğrencilerinde alkol kullanımı ve madde bağımlılığı. Bağımlılık Dergisi; 7(1):24-30. Yücel H. Kadınlarda alkol ve madde kullanımı. Erişim Adresi www.ogelk.net/ (Erişim Tarihi: 02.11.2013) 47