BD MART 2012 Afla da okuyacaklar n z 96 y l önce Kayseri de yaflanm fl bir gerçe in öyküsüdür. Bütün Dünya n n Nisan 2009 say s nda yay mlad m z bu yaz y, Türkler ve Ermeniler in dostluk içinde birlikte yaflamalar ndan rahats zl k duyan kimi yabanc lar n, Türklere oldu u denli, Ermeni kökenli vatandafllar m za da yans tt klar bu tutumlar n k namak amac yla bir kez daha yay ml yoruz. Yazan: MEHMET ERKAN DÜLGERO LU H ac Hilmi Efendi'nin ye eni Mehmet Kaflif Efendi, aradan 13 y l geçtikten sonra, 1929 y l nda ölüm döfle inde bu büyük s rr yaln zca 10 yafl ndaki o lu Mustafa'ya anlatm fl, birkaç hafta sonra da genç yaflta yaflam n yitirmifltir. Çocukluk döneminde çevresinde Yetim Mustafa, ilerideki y llarda ise Mustafa Hoca ad yla an lan ö retmen Mustafa Dülgero lu, yazar m z n da ö rencilik yaflam nda Mustafa Hocas olman n ötesinde onun ayr ca tüm yaflam nda Mustafa Babas olarak yer alm flt r. Çünkü o, Mehmet Erkan Dülgero lu'nun hem Türkçe ö retmeni hem de babas yd. 70
BD MART 2012 Merhum Mustafa Dülgero lu da babas gibi, bu olay yaln zca kendi o luna anlatm flt. Hac Hilmi Efendi, Kayseri'nin büyük çapl hal c lar ndan biri, belki de birincisiydi. Göbekli Bünyan Hal s denildi inde, kentte de, köylerde de önce onun ad gelirdi akla... Kayseri'de tan nm fl, Kayseri'de ünlenmiflti; ama y llar geçtikçe ünü Kayseri'nin s n rlar n aflm fl, tüm Memaliki Osmaniye de tan n r olmufltu. Hac Hilmi Efendi'nin 1910'lu y llarda hal c l k iflinde uygulad kendi buluflu ticaret yöntemi, kimi büyük flirketlerin bugün uygulad klar çal flma yönteminden pek farkl de ildi. Yapa ticareti, çal flma zincirinin ilk halkas n olufltururdu. Dokutaca hal lar n ipliklerini, boyalar n sat n almaz, yapa dan ipli ini kendi e irttirir, Kayseri nin tarihi Nize köyünün bugünkü ad Güzelköy dür çeflitli a açlar n ve bitkilerin köklerini kendi kaynatt r r, boyalar n n renginin, a das n n ölçüsünü kendi belirler, kaç çile yün ipli in hangi renge boyanaca n n karar n kendi verirdi. pliklerin kurutulmas tamamland ktan sonra bunlar, çevre köylere çuval çuval, renk renk götürür, köyün kad nlar na ve genç k zlar na bölüfltürürken, hangi eve kaç renk iplikten, kaç kilo verildi inin hesab n da özenle ifllerdi defterine... Günü geldi inde köyleri yeniden dolaflmaya ç - kar, iplik verdi i her evden dokunmufl hal lar toplarken hal lar n önce kilolar n denetler, bir baflparmak bo umu kadar alanda kaç dü üm at ld n saymay sona b rak rd. Çevre köylerde dokuttu u hal lar kent merkezindeki deposunda biriktirir, bir vagonu dolduracak say ya geldiklerinde istasyona götürür, kira anlaflmas n birkaç gün önce yapt vagona yükletir, Haydi u urlar olsun diyerek tüm hal lar n stanbul'a, toptan sat fl 71
BD MART 2012 anlaflmal oldu u hal tüccar na gönderirdi. Yapa dan bafllatt çal flma zincirini, toptan sat fl halkas yla tamamlard. Hac Hilmi Efendi, iflindeki özeni nedeniyle sahip oldu u ünü ve sayg nl yan s ra, köklü ailesinin örfünü sürdürmekteki özeni nedeniyle özel bir ünün ve sayg nl n da sahibiydi. Onun, Kapal Çarfl 'daki büyük dükkân bir çeflit ifl mahkemesiydi de... Heybetli bedensel yap s ndan umulmayacak denli sevecenli i, insanc ll ve bu sevecenli inden umulmayacak denli ödün vermez kat l ktaki ile y l n belirli günlerindeki dinsel bayramlar d fl nda aralar nda bir ayr l k yoktu. Güneflli bir günde bir anda gö- ün, nereden ve nas l geldiklerine ak l ermez kara bulutlarla kaplanmas örne i, y llardan bir y l, bu kez ülkenin üzeri nereden ve nas l geldiklerine ak l ermez kara bulutlarla kaplan verdi bir anda... 1915 y l, tozu dumana katan bir f rt na patlatt ülkenin do usunda... Çakan flimfleklerin bir parlayan, bir sönen fl klar Kayseri'de de gözleri kamaflt rd, gürüldeyen Kayseri'nin Müslüman' da, Ermeni'si, Rum'u da, o özlenilesi 1910'lu y llarda, iflte böylesine bir huzur iklimi içinde ve birbirinin içinde bir bütünlükte yaflard. adalet inan fl onu, Kayseri esnaf n n gözünde ve gönlünde, karar tart fl lmaz, sözünden ç k lmaz sayg nl kta bir yarg ç konumuna getirmiflti. Tüccar ya da esnaf, tüm ifl sahipleri, kendi aralar nda uyuflamayacaklar n anlad klar sorunlar n Hac Hilmi Efendi'ye götürürler, ayr nt lar yla anlat rlar ve sonunda onun karar n sayg yla karfl lar, inanarak uygularlard. Bir al flverifl anlaflmazl nedeniyle kad - ya gitmek, Hac Hilmi Efendi'nin var oldu u Kayseri'de sayg s zl k say l rd, ay p olarak bilinirdi. Kayseri'nin Müslüman' da, Ermeni'si, Rum'u da, o özlenilesi 1910'lu y llarda, iflte böylesine bir huzur iklimi içinde ve birbirinin içinde bir bütünlükte yaflard. Camileri ve kiliseleri göklerin gürültüleri, Kayseri'de de kulaklarda ürpertiler oluflturdu. Ermeniler Osmanl 'ya baflkald rm fllar k ran k rana bir çarp flma bafllam fl Ermeniler'le Osmanl aras nda... Osmanl kovuyormufl Ermeniler'i... Kulaktan kula a yay lan söylentiler, görenlerin tan kl klar yla giderek daha korkutucu olaylar n ön bilgilerine dönüfltü. Kayseri'de Ermeniler de, Türkler de önce üzüntü, sonra rahats zl k duymaya bafllad lar. Kara bulutlar n getirdi i olaylar n haberleri, Hac Hilmi Efendi'yi de üzüyordu. Talas, Derevenk, Nize, Gesi, A rnas, Dars - yak, Zincidere'de, yün ald, yün e irttirdi i, boyatt rd, hal dokutturdu u, üstelik her biriyle aile dostu oldu u yüzlerce Ermeni ailesi vard. 72
Nize köyünde bir sokak BD MART 2012 Onlar n bir hata yapmalar n da istemiyor, onlara bir hata yap lmas n da istemiyordu Hac Hilmi Efendi... Bu üzücü olaylar ve onlar n getirece i belli daha üzücü olaylar Hac Hilmi Efendi bir sabah erken saatlerde dükkân nda kara kara düflünürken, yak n dostu ve y llard r birlikte ifl yapt arkadafl Nizeli Kirkor Efendi girdi içeri... Büyü ümüzsün, babam z say l rs n Hilmi Efendi dedi Kirkor Efendi... Y llard r ben de, bütün bizim köyün halk da senin sayende ekmek yiyoruz, hastalar m za senin sayende ilaç yapt r yoruz, çocuklar - m z senin sayende okula gönderiyoruz; babam z yerine koyduk seni... Bize bir ak l ver, gözünü seveyim. Hac Hilmi Efendi bir fley söylemiyor, karan n en karas derinliklerde, kara kara düflünüyordu. Nizeli Kirkor Efendi, çaresizli- ine bir çare istiyordu. Önceleri uzaklarda oluyor bu ifller, buralara u ramaz diyorduk; ama gele gele bak, Marafl'a kadar geldi dedi. Hiç flüphen olmas n, yar n öbür gün s ra bize de gelecek. Sen akil bir adams n. Bir çare bul bize, kurban n olay m. Hac Hilmi Efendi o gün ö leden sonra Kayseri mebuslar Garabet Tomayan Efendi ile Mustafa fieref Efendi'ye gitti, yaflam nda ilk kez, devlet büyüklerinden kendi için özel bir istekte bulundu: stanbul'a yüklü bir miktarda toplu sat fl m var dedi. Demiryollar daresi'nden her zaman bir vagon kiralay p yükümü rahatça gönderebiliyorum; ama flimdi yüklü bir siparifl ald m, mal m da haz rd r. Hac Hilmi Efendi, bu ön bilgiden sonra, milletvekillerinden istedi ini de aç klad : Acaba bir defaya mahsus olmak üzere, bedeli mukabili befl adet vagon tahsisinde bulunulmas için bendenize müzahir olur musunuz? Kayseri milletvekilleri Garabet Tomayan Efendi ve Mustafa fieref Efendi, birbirleriyle el ele vererek ve birbirleriyle yar fl rlarcas na bir coflkuyla, kentlerinin bu sayg de er büyü- ünün iste ini yerine getirebilmek için çal flt lar ve baflard lar da... Demiryollar daresi'yle görüfltüler ve Hac 73
BD MART 2012 Nize köyünde evler 74 Hilmi Efendi'ye, bedeli karfl l nda befl adet vagon kiralanmas n sa lad - lar. Vagonlar, Kayseri istasyonunda Hac Hilmi Efendi'ye teslim edildikten üç gün sonran n gecesi, Nize'nin tüm evlerinde gerekli eflyalar sar l p sarmalanm fl, çocuklar ve genç k zlara kat kat giysiler giydirilmifl, tüm haz rl klar tamamlanm flt. Gecenin yar s na do ru bu saatlerde Nizeli 80 Ermeni ailesi, dönüflü olmayaca n bildikleri uzun yolculuklar için evlerinden ayr - lacaklar iflareti bekliyordu flimdi... Beklenen haber, bir komflu penceresinden öteki komflu penceresine ulaflt : Hac Hilmi Efendi, herkesi Ç narl Meydan'da bekliyormufl. Ç narl Meydan' nda toplanan Ermeniler, köyde b rakacaklar Türk komflular yla son kez kucaklaflt lar. Arkalar ndan bakraçlarla dökülen sular n sesi, kalanlar n ve gidenlerin h çk r klar na kar flt. Gidenlerin Nize'de son b rakt klar, arkalar ndaki bu ses oldu. Atlar olanlar, çocuklar kucaklar na ald - lar. Hac Hilmi Efendi de atl yd. Onun da kuca nda bir çocuk vard. Yolcular, gecenin karanl içinde gözden kayboldular. Nizeliler iki saatlik yürüyüflten sonra Kayseri'ye vard klar nda, saatler gecenin birini gösteriyordu. Hac Hilmi Efendi'nin at n izleyerek kentin ara sokaklar ndan geçtiler, tren istasyonunun karfl s nda a açl k bir alanda, a açlar n alt na oturdular. Hac Hilmi Efendi'nin önce istasyona gidece ini, sonra gelip kendilerini alaca n biliyorlard. O dönünceye de in orada, olabildiklerince sessiz bekleyeceklerini de biliyorlard. Gitti i yerde çok kalmad Hac Hilmi Efendi... Yol yorgunlu unuzu üzerinizden atamad n z biliyorum; ama art k çok az kald dedi ve s k a açlar n arkas ndaki karanl iflaret etti. Birazdan arabalar gelecek ve hepinizi Uluk flla ya tren istasyonuna götürecek. Trene orada binilecek.
Uluk flla istasyonunda yük vagonlar n n önünde, iki demiryolu iflçisi bekliyordu yolcular... Ellerindeki gemici fenerlerini hareket ettirdikçe, yüzlerinde bir belirip bir kaybolan ürkütücü gölgeler olufluyordu. Fenerlerin solgun fl nda yüzleri seçilmiyordu. Merdiven gibi kullan lmak için iki sand k getirmifl, yük vagonlar ndan birinin kap s önüne yerlefltirmifllerdi. Buraya basarsan z, daha kolay ç kars n z dedi iflçilerden biri... Her vagona 30-40 kifli kadar alaca z. Birinci vagon yolcular n ald ktan sonra iflçiler kap önündeki iki sand ald lar, arkadaki vagonun kap s önüne götürdüler. Yar m saate kalmadan tüm yolcular befl vagona bölüfltürülmüfller, vagonlardaki yerlerine yerlefltirilmifllerdi. Hac Hilmi Efendi her olas l a karfl n vagonlara, elleri tüfekli birer akrabas n da bindirmiflti. lk iki vagondan birinde, evlad yerine koyup büyüttü ü ye eni Mehmet Kaflif'i görevlendirmifl, ötekinde ise yolcular BD MART 2012 koruma görevini kendi üstlenmiflti. Tüm yolcular n ve koruyucular n vagonlar na bindiklerini gördükten sonra öndeki vagona kendi bindi ve iflçilere, kap lar kapatmalar n bildirdi. Bir saat kadar sonra vagonlarda, çarpma sars nt s na benzer bir sars nt oldu. Manevra yapt rarak vagonlar ana hatta çekmek için öndeki vagona bir lokomotif ba lanm flt. Herkes çok yorgundu; fakat kimse uyumuyordu. lk üçü k sa, dördüncüsü uzun bir tren düdü ü sesi bekliyordu tüm yolcular. Düt, düt, düt, düüüüt... Dördüncü uzun düdük sesinden sonra demirin demire çarpmas gürültülerini, demir tekerleklerin demir raylar üzerinde dönmeleri sesleri izledi. Dönüflü olmayan yolculu un ikinci bölümü bafllam flt. Bu bölümde ilk ve son durak, stanbul'un Haydarpafla Gar 'yd. Dört gece önce Uluk flla istasyonunda bir gece karanl nda bindikleri vagonlar ndan, flimdi Haydarpafla Gar 'nda yine bir gece Nize köyünde bir baflka ev 75
BD MART 2012 karanl nda inen Nizeliler, yüzlerini hangi yöne çevireceklerini bir süre bilemediler, birbirlerine döndüler, birbirlerinin yüzlerini seyrettiler. Gün fl rken bu kez birbirleriyle kucaklaflmalar bafllad, h çk rarak iç çekmeler yine duyuldu. Baflta Kirkor Efendi olmak üzere tüm Nizeliler s raya girdiler, Hac Hilmi Efendi'nin elini öptüler, ona teflekkürler ettiler, dualar ettiler. Sonra kimi teyzesinin fiehremini'deki evini aramak için, kimi Kad köy'deki halas na gitmek için, kimi K nal ada vapurunun kalkaca iskeleyi bulmak için, ortalar na bir tafl düflmüfl kufl sürüsü gibi dört bir yana da ld lar. *** Baflta Hac Hilmi Efendi Efendi olmak üzere bu olay o günlerde Kayseri'de hiç kimse, bir baflka kifliye anlatmam flt r. O nedenle bu olay Kayseri'de o günlerde de, o günlerden sonraki günlerde de hiç kimse duymam flt r. Hac Hilmi Efendi'nin ye eni yaln zca Mehmet Kaflif Efendi, aradan 13 y l geçtikten sonra 1929 y l nda, bu olay 10 yafl ndaki o lu Mustafa'ya anlatm fl, birkaç hafta sonra da genç yaflta ölmüfltür. On yafl nda babas z kalan Mustafa, o y llarda çevresinde Yetim Mustafa olarak tan nm flt. Hizmet yaflam nda Kayseri'de ve çevredeki çeflitli okullarda Türkçe ö retmenli i yapt sürece ve 2003 y l nda ölümüne de in ise, tüm Kayserililer'in ve ö rencilerinin gönlünde, Mustafa Hoca ve Mustafa Baba tan mlamalar yla an ld. Çocuklu u döneminin Baflta Kirkor Efendi olmak üzere tüm Nizeliler s raya girdiler, Hac Hilmi Efendi'nin elini öptüler, ona teflekkürler ettiler, dualar ettiler. Yetim Mustafa s, ö rencili im dönemimde benim gönlümde de Mustafa Hocam olmufl; fakat do umumdan bugüne de in tüm yaflam mda hep, Mustafa Babam olarak yer alm flt r. Çünkü kendisi hem Türkçe ö retmenimdi, hem babamd. O da, babas gibi, yaln zca kendi o luna, bana anlatt bu olay. *** Y llar, y llar sonra, dört befl y l kadar önce, memleketim Kayseri'ye davet Yazar m zla Tan fl n Mehmet Erkan Dülgero lu, 29 Mart 1945 tarihinde Kayseri'de do du. Talas Amerikan Ortaokulu, Tarsus Amerikan Lisesi ve Robert Kolej fl daresi Fakültesi'nden 1967 y l nda mezun oldu. Kayseri ve stanbul'da çeflitli üretici flirketlerde ortakl k ve üst kademe yöneticili i yapt ktan sonra, 2000 y l nda kendi iflini kurdu, yönetti ve evlatlar na devretti. fiimdilerde bol bol okuyor ve Bodrum'daki evi ve teknesi ile denizin tad n ç kart yor. 76
etti im birkaç arkadafl ma, Kayseri kentini ve çevresini gezdiriyordum. Ö retmenimiz merhum G - yasettin Tokyay' n do du u Dars yak köyünü, Mimar Sinan' n do du u A rnas köyünü, ba lar türkülere geçmifl Gesi köyünü gezdirdikten sonra arkadafllar ma, içinde büyük bir katedral olan Nize köyünü de gezdirmek istedim. Nize'ye geldi imizde, Erciyes Üniversitesi'nden bir ö retim üyesinin, varl kl olduklar belli olan, orta yafll bir Amerikal çifte, köyü anlatmakta oldu unu gördük. Yanlar na yaklaflt k, önce kulak verdik anlatt klar na, sonra biz de kat ld k konuflmalar na... Kaliforniya'da oturuyorlarm fl Amerikal kar koca... Nizeli imifller. Kendileri gibi birçok Nizeli varm fl Kaliforniya'da... Hatta bir de dernekleri varm fl orada... Bize, aile büyüklerinden kalan birkaç fotograf da gösterdiler. Derneklerinin toplant lar ndan da fotograflar gösterdiler. Türkçe'yi düzgün konuflam yorlard ; ama ezberlerindeki birkaç Türkçe sözcü ü, hem de tam Kayseri flivesi ile, yanl fls z söylüyorlard. Biz, aile büyüklerimiz gibi yapt k, Nizeli aileler olarak birbirimizden hiç ayr lmad k dediler. Hatta birkaç m z Arjantin'e yerleflmifl; ama onlarla da sürdürüyoruz iliflkimizi... Biraz daha derinlefltirdik konuflmam z... Dedelerimiz 1916 y l nda, çok zor koflullar alt nda kaçm fllar Nize'- BD MART 2012 Nize li kad nlar den dediler. Muhterem bir Müslüman' n yard m yla, yük vagonlar nda, hal ve yapa çuvallar aras nda, hep birlikte trenle stanbul'a gitmifller, daha sonra da Amerika'ya gelmifller. Dedelerini 1916 y l nda, çok zor koflullar alt nda Nize'den kaç ran Hac Hilmi Efendi'nin torunu ile, Amerika'ya göç eden Nizeli Ermeniler'in torunlar o gün orada, Nize'de yan yana gelmifller, aralar nda üçüncü, dördüncü, beflinci flah slar olmadan, dedelerinin o eski günlerini an - yorlard, onlar n 96 y l önceki dostluklar n n s cakl n yaflayarak ve yaflatarak... 77