NANOTEKNOLOJİ DEVRİMİ GELİYOR. Doç. Dr. Mehmet Bayındır



Benzer belgeler
NANO MALZEMELER NANOTEKNOLOJİ NEDİR?

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE NANOTEKNOLOJİ

Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi

KÜÇÜK TEKNOLOJİNİN BÜYÜK VAATLERİ

Araştırma Merkezlerinin Mevcut Durumu. Politika ve Uygulamalardaki Gelişmeler

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OFFSET (SİP) UYGULAMALARI

SAN-TEZ PROJE DESTEKLERİ VE SANAYİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİNE KATKILARI

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

NANOTEKNOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları

Üniversite-Sanayi İşbirliği. Süleyman Alata Devlet Planlama Teşkilatı

SAĞLIK / TIBBİ CİHAZ KAMU ALIMLARI HAKKINDA TESPİT VE ÖNERİLER

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

TÜRKİYE NİN ÜSİ ODAKLI SÜREÇLERİ (23.BTYK - 27.BTYK) 2014 ve Sonrası (27. BTYK - )

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

YENİ BİR TEKNOLOJİ DEVRİMİ NANOTEKNOLOJİ

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

URAP BİLİM VE TEKNOLOJİ RAPORU 12 ARALIK 2012

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü. Enerjinin Önemi? Enerji Sistemleri Mühendisi Kimdir?

T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI KALKINMA BAKANLIĞI DESTEKLERİ

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Ürün için bütün bir parçadan işe başlama

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Yakın n Gelecekte Enerji

Lojistik. Lojistik Sektörü

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

DIŞ TİCARET AÇIĞI VE TURİZM

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

NANOTEKNOLOJİ. NANOTEKNOLOJİ anlamını herhangi bir fiziksel büyüklüğün bir milyarda biri anlamına gelen NANO kavramından almaktadır.

Sektöre Özgü Yaklaşımlar

ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİ BULUŞMASI 11 ŞUBAT 2012, İSTANBUL. Adnan DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

2004 yılında 929 milyon Dolar olan değerli maden ve mücevherat ihracatımız, %62 artışla 2008 yılı sonunda 1.5 milyar Dolara ulaşmıştır.

Malzeme Bilimi ve Mühendisliği. h$p://

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE BOYA SEKTÖRÜ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

Kozmetik Ürünlerde Nanoteknoloji Kullanımı

Devlet Planlama Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Sektörü BDMD

Biyosistem mühendisi bir sistem mühendisidir. Sistem mühendisi, doğa ve

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

İSTANBUL SANAYİ FORUMU

SERAMİK SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

2023 e Doğru AB Vizyonu ve KOBİ ler Mustafa İhsan KIZILTAŞ Genel Müdür

EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI PROJE BAZLI DESTEK SİSTEMİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili


Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği AİFD Türkiye 2006 Yılı İlaç Harcamaları Değerlendirmesi. bilgilendirme notu. Sayfa 1

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

T.C. BİLİM,SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BİLİM VE TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sanayi Tezleri Programı (San-Tez)

2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET BÜLTENİ 30 Eylül 2015

Pazartesi İzmir Basın Gündem

Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı (TÜBİTAK 1007)

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu

Onur ELMA TÜRKIYE DE AKILLI ŞEBEKELER ALT YAPISINA UYGUN AKILLI EV LABORATUVARI. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği

HİNDİSTAN IN KUZEY EYALETLERİNDE YATIRIM İMKANLARI

B.E.Ü. MÜCEVHER VE GELENEKSEL EL SANATLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ

SAN-TEZ (Sanayi Tezleri) DESTEK PROGRAMLARI. Kırıkkale Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

Kaynak : Tutku yayınları Ders Kitabı

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

KM 462 YENİ TEKNOLOJİLER 2016/2017 Bahar Yarı Yılı. Prof. Dr. Nuray Yıldız

TÜRKİYE DE TEKNİK TEKSTİL SÜRECİ

Serbest ticaret satrancı

Sağlıkta Ar-Ge Faaliyetleri ve Sağlık Ekonomisi Açısından Önemi. Dr. Nejla CAN GÜLER, AB Uzmanı Aralık 2014, Ankara

BELARUS EKONOMİSİ Belarus Cumhuriyeti, gelişmiş sanayisi, hizmet ve tarım sektörleri ile ihracata odaklanmış bir ülkedir. Potasyum gübreleri, yük

Ocak Haziran Dönemi Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu 2015

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Küresel Rekabetin ARGE ve İnovasyon Boyutu

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

ALMANYA ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

2010 YILI ULUSAL VE ULUSLARARASI KAYNAKLARDAN DESTEKLENEN ARAŞTIRMA GELİŞTİRME PROJELERİ

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE VE MAMUL SEKTÖR RAPORU ( 2012 YILI 6 AYLIK KESİN ve 2012 YILI TAHMİNİ DEĞERLENDİRMESİ )

Teknoloji Geliştirmede ve Eğitimde Üniversite Sanayi İşbirliği

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

AR-GE POLİTİKALARI ve ARAŞTIRMA ALTYAPILARI

İzmir Yenilik Ekosistemi 2018 İzleme Raporu

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

7. Çerçeve Programı Nedir?

UŞAK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BİLGİ BELGE MERKEZİ(BBM)

AR-GE POLİTİKALARI VE ARAŞTIRMA ALTYAPI DESTEKLERİ. Özgür Kadir ÖZER

Transkript:

NANOTEKNOLOJİ DEVRİMİ GELİYOR Doç. Dr. Mehmet Bayındır Belki farkındasınız, son yıllarda nano bir çok alanda hayatımıza girmeye başladı. Önüne veya sonuna geldiği kelimeye ilgi çekici bir mana kazandırıyor. Ipodnano bir MP3 çaların küçüklüğünü ve hafifliğini ifade ederken, nanoboya kendi kendini temizleyen dolayısıyla kirlenmeyen yeni nesil boyaları akla getirmektedir. Nano önümüzdeki yıllarda hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmaya namzet. Peki nanoteknoloji nedir, hayatımızı nasıl değiştirecek? Yunancada cüce demek olan nano bir büyüklüğün milyarda birine denk gelir. Nanometre dediğimizde bir saç telini ellibin parçaya böldüğümüzde elde ettiğimiz büyüktükten bahsediyoruz. Nanobilim ve nanoteknolojinin tam bir tanımı olmamakla birlikte, genel görüşe göre 1-100 nanometre boyutlarda maddelerin anlaşılması, kontrol edilmesi ve atomsal seviyede değiştirilip işlevsel hale getirilmesidir. Nanoteknoloji; fizik, kimya, biyoloji ve mühendislik gibi disiplinler arası bir konuma sahip olmasının yanısıra, endüstri, savunma, ilaç, elektronik, tarım, sağlık gibi bütün alanlara potansiyel etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle bir çok gelişmiş ülke tarafından kritik araştırma alanı olarak görülmekte ve desteklenmektedir. Nanoteknoloji bir yandan eski teknolojilere yeni bakış açıları getirirken diğer yandan da, daha önemli ve kritik olan, önceleri imkansız gibi gözüken yeni teknolojilere ve uygulamalara kapı aralamıştır. Örnek olarak, malzemelerin özellikleri nanoteknoloji sayesinde daha iyi anlaşılmış, dolayısıyla bu malzemelerin kullanıldığı uygulamalarda belirgin iyileştirmeler gözlenmiştir. Öte yandan, nanoseviyede işlevselleştirilmiş nanoparçacıklarla kanserli dokuların yok edilmesi ancak nanoteknolojiyle mümkün hale gelmiştir. Nanoteknolojinin disiplinlerarası bir bilim dalı olması; farklı alanlara hakimiyeti, farklı disiplinlerdeki bilim adamlarının müşterek çalışmalarını beraberinde getirdiği gibi, sonuçları itibariyle birçok alanı temelden etkileme potansiyeline sahiptir. Önümüzdeki yıllarda nanoteknolojinin birçok alan için ne kadar vazgeçilmez olduğu daha iyi anlaşılmaya başlanacaktır. Özellikle sağlık, savunma, tekstil, enerji, elektronik ve fotonik gibi alanlarda elde edilecek katma değeri yüksek ürünler insanoğlunun hayatını kolaylaştırması beklenmektedir.

Nanoteknoloji, Yaklaşan Bir Devrim mi? Yeni yüzyılda kritik bir teknoloji devrimi olarak görülen nanoteknoloji hala kuluçka döneminde; bu kritik teknolojinin, 2025 yılına kadar gelişmesini tamamlaması ve hayatımızın her alanına girmesi beklenmektedir. ABD, Avrupa Birliği ve Japonya, kamu kaynaklarından nanoteknolojiye aktardıkları kaynakların miktarı yıllık 1 milyar ABD dolarının üzerine çıkmıştır ve hızla artmaya devam etmektedir. Nanoteknolojiye yatırım yapan ülkeleri üç katagoriye ayırmak mümkündür. Nanoteknolojinin önemini çok erken kavrayan Almanya ve İsrail gibi ülkeler 1980 yıllardan başlayarak nanoteknoloji araştırmalarını desteklemeye başlamışlar hala da desteklemeye devam etmektedirler. İsrail bir kaç ay önce açıkladığı plana göre önümüzdeki 5 yıl için 240 milyon ABD doları tutarında bir yatırım yapacaktır. Aralarında ABD, Japonya, Güney Kore ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin de bulunduğu grup 1995 ten sonra, nanoteknolojiyi öncelikli alan olarak belirleyip desteklenmeye başlamışlardır. Daha önceleri fazla yatırım yapmamış ama son yıllardaki trende paralel olarak nanoteknolojiye yatırım yapmanın gerekliliğini kavramış ülkeler ise hızla nanoteknoloji altyapılarını tamamlamak için gerekli yatırımları yapmaya başlamışlardır. Örnek olarak, Güney Afrika 2006 sonunda açıkladığı plana göre önümüzdeki 3 yıl içerisinde nanoteknoloji araştırmalarına 170 milyon ABD doları kaynak aktaracaktır. Başka bir örnek

ise Rusya. Temmuz ayı başında Rusya Parlementosu Duma tarafından onaylanan kanuna göre Rusya, 2015 tarihine kadar 7 milyar ABD doları kaynağı nanoteknoloji araştırmalarına aktaracak. Rusya başkanı Putin, nanoteknolojiyi ekonomik kalkınmanın itici gücü olarak gördüğünü ve bu devrimsel teknolojide söz sahibi olmak istedikleri sıklıkla ifade etmektedir. Nanoteknoloji ve Nano Ürünler Hayatı Nasıl Değiştirecek? Nanoteknolojinin etkilemeyeceği bir alan düşünmek nerdeyse imkansızdır. Sonuçları itibariyle global ekonomiyi etkileme başlayan bu yeni teknoloji devrimi insanoğlunun hayatına mucizevi ihtimallerle birlikte girmesi beklenmektedir. Nanoteknoloji, kendi kendini temizleyen boyalardan, kirlenmeyen kumaşlara; esnek ama daha dayanıklı betondan, elmas kadar sert kaplamalara; kanserli hücrelerin vücuda zarar vermeden öldürülmesinden, günlerce etkisini kaybetmeyen kremlere; tek şarbon mikrobunu bile algılayabilen sensörlerden, bakterileri öldürdüğünden dolayı kokmayan çoraplara, ve mikrop barındırmayan buzdolaplarına kadar hayatımıza girmeye başlamıştır.

Nanoteknoloji Ülke Ekonomilerini Nasıl Etkileyecek? Gelişmiş ülkelerde ekonomi, genel itibariyle üniversiteler ve araştırma merkezlerindeki bilimsel çalışmalardan beslenmektedir. Dolayısıyla ABD de yüksek teknoloji şirketleri üniversiteler etrafında kümelenmekte ve bu şirketler dünya ekonomisine yön vermektedirler. Son yıllarda kritik sayılabilecek ürünlerle nanoteknoloji ön plana çıkmaya başlamıştır. Örnek olarak, kalp damarlarının iç çeperine kanın yapışıp katman oluşturamadığı, dolayısıyla tıkanmayan, stentler bütün dünyaya satılmaktadır. Boston (ABD) ve çevresinin en büyük gelir kaynağı olan bu ürünün sahip olduğu katma değer dolayısıyla ekonomiye katkısı ders kitaplarına konu olmuştur. Dünya genelinde önümüzdeki 15 yıl içerisinde nanoteknoloji tabanlı ürünlerin piyasa değerinin 3 trilyon dolar olması beklenmektedir. Nanoteknolojiyi kritik alan olarak görüp bugün yatırım yapan ülkeler, kısa süre içerisinde meyvelerini toplamaya başlayacaktır. Bu ülkelerden biri olan İsrail, bu teknolojinin önemini yıllar öncesinden kavramış gerekli altyapılarını ve insan gücünü hazırlamıştır. İsrail her yıl gayri safi milli gelirinin %5 e yakın kısmını Ar-Ge yatırımlarına ayırmaktadır. Bu yatırımlar neticesinde 45 nanoteknoloji şirketi kurulmuş ve katma değeri yüksek ürünlerle nanoteknoloji pazarında yerlerini almışlardır. Ülkemizde, yıllık ortalama 3.5 milyar ABD dolarını bulan kaçak akaryakıt sorununu çözmek için açılan ihaleyi İsrail li bir firma kazanmıştı. Çok ucuza üretilebilen moleküler akaryakıt marker dan şirketin yıllık kazancı 25 milyon YTL i bulacaktı.

Türkiye Nanoteknoloji Devrimine Hazır mı? Bu sorunun cevabını, nanoteknoloji politikamıza, aktardığımız kaynakların miktarına, cihaz altyapısına ve şimdiye kadar ülkemizde yapılan bilimsel araştırmalara bakarak karar verelim. ABD inde doğrudan Başkana bağlı olarak yürütülen nanoteknoloji araştırmaları, ülkemizde son bir kaç yıldır devletimiz tarafından desteklenmeye başlanmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 2005 yılında, Bilkent Üniversitesi nde ulusal bir nanoteknoloji mükemmeliyet merkezinin kurulmasına karar vermiş ve ilk etapta 11 milyon YTL kaynak aktarmıştır. DPT, aktarılacak yeni kaynaklarla ulusal nanoteknoloji araştırma merkezini en kısa sürede faaliyete geçirip, nanoteknoloji araştırmalarının ivmelenmesini planlamaktadır. Nanoteknoloji araştırmalarının pahalı olması gelişmiş ülkelerde kaynakların bir yerde toplanıp ortak projelerle ulusal kullanıma açılmasına sebep olmuştur. 2006 yılında faaliyete geçen ABD Enerji Bakanlığının desteklediği 5 nanoteknoloji araştırma merkezinin her biri için 100 milyon ABD doları kaynak harcanmıştır. Ülkemizde nanoteknoloji araştırmalarında kullanılan cihazlar hem kalite hem de sayı açısından oldukça yetersizdir. Cihaz altyapısı tamamlanmadan nanoteknoloji araştırmaları her zaman cılız kalacaktır. Son bir kaç yıldır, Tübitak ve DPT kaynaklarıyla temin edilen cihazlarda bir artış gözlenmektedir. DPT desteğiyle başlatılan Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) projesi kapsamında ülkemizin cihaz altyapısını tamamlama çalışmaları hızla devam etmektedir. Kaynakların durumuna göre 2007 yılı sonuna kadar nanoteknoloji araştırmaları için gerekli ekipmanların temin edilmesi beklenmektedir. Ülkemizde nanoteknoloji araştırmaları çeşitlilik göstermesine karşın, belirli konularda dünya çapında otorite olabilecek bir gruplaşma gözükmemektedir. Ülke genelinde benzer konularda çalışan bilim adamlarımızın UNAM çatısı altında müşterek çalışmalarıyla kritik değere sahip bazı alanlarda dünyaya liderlik yapması mümkün olacaktır. Kaynakların yetersiz olması belirli konuların öne çıkarılmasını gerektirmektedir. Son 10 yıl içerisinde uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanan (SCI dergilerinde) Türkiye adresli nanoteknoloji makaleleri incelendiğinde karşımıza çıkan çıkan tablo çok iyimser değildir. 21. yüzyıl için kritik bir bilim alanı olacağı tahmin edilen bu alanda, gelişmiş ülkelerle olan fark gittikçe açılmaktadır. Çevre ülkelerden İsrail ve Yunanistan yıllardır nanoteknolojiye yaptıkları yatırımın meyvelerini toplamaya başlamışlardır. Bir milyon nüfus başına

düşen makale sayısına bakıldığında Türkiye, komşumuz Yunanistan dan 12 kat daha düşüktür. İran da 2005 yılında Ulusal Nanoteknoloji Enstitüsü kurulmuş ve yatırımlar hızla devam etmektedir. Uluslararası dergilerde çıkan makalelerin sayısından ziyade, çalışmaların ne kadar etki yaptığı daha önemli bir faktördür. Bir çalışmanın uluslararası camiada etkinliğini, önemini, gösteren faktörlerden birisi h-indistir. Bu indise göre kıyaslandığında 6 milyon nüfusa sahip İsrail, bizden onlarca kez daha etkin araştırmalar yapmaktadır. Geçen yüzyılın ortalarında başlayan mikroelektronik devrimini kaçırdık, şimdi en kritik ihtiyaçlarımız da bile dışa bağımlı haldeyiz. Nanoteknoloji ülkemiz için bir yükselme rampası olabilir; yeter ki yapılması gerekenleri zamanında yapalım. Nanoteknoloji yarışına biraz geriden başlamış olsak da, gelişmiş ülkelerle olan fark kısa sürede kapanabilir. Bu yarışta olmak veya olmamak bizim elimizde; gerekli altyapımızı kısa süre içerisinde tamamlayıp, önümüzdeki 20 yılda ihtiyacımız olacak insan gücünü yetiştirirsek, nanoteknoloji yarışında gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir hale geleceğiz. Nanoteknolojide yakalayacağımız seviye, insanımızın refahı ve ülkemizin bağımsızlığı yolunda önemli bir gösterge olacaktır.

Türkiye nin Nanoteknoloji Mükemmeliyet Merkezi Açılıyor Son yıllarda nanoteknoloji konusunda hızlı gelişmeler karşısında TC Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı (DPT), Bilkent Üniversitesinden sunulan bir proje aracılığıyla ulusal nitelikte bir nanoteknoloji merkezi kurulmasına karar vermiştir. Bu proje ile hayata geçirilen UNAM, Eylül ayında tamamlanarak UNAM-Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitüsü olarak çalışmalarına başlayacaktır. UNAM'ın kuruluş sürecinde Bilkent Üniversitesinden 25 öğretim üyesi ve 100 araştırma asistanı yer almıştır. İzleyen 4 yıl içinde fizik, kimya, moleküler biyoloji,elektrik ve elektronik, malzeme bilimi konularının birinde doktora çalışması yapmış 40-50 kadar uzmanın ve çok sayıda doktora öğrencisinin çeşitli araştırma projelerinde görev alması beklenmektedir. Enstitümüz, yürütmekte olduğu projeler kapsamında pek çok üniversite ile işbirliği yapmaktadır. Enstitünün inşaatında 10 milyon YTL, laboratuvar ekipmanları içinse 15 milyon YTL olmak üzere bugüne kadar 25 milyon YTL harcanmıştır. UNAM, 8 bin 500 metrekarelik kapalı alanda toplam 62 laboratuvardan ve malzeme bilimi ve nanoteknoloji araştırmaları için özel olarak tasarlanan ''akıllı binası''nın da 7 kattan oluşmaktadır. Türkiye'deki tüm araştırmacıların yararlanabileceği Enstitüde üniversiteler, kamu kuruluşları, özel sektörle birlikte nanoteknoloji ve malzeme bilimi ile ilgili Türkiye'nin teknolojik sorunlarına çözüm getirmek ve ülkemizde yapılan ürünlerin dış pazarlarda rekabet gücünü artırmak üzere projeler üretmesi beklenmektedir. Merkezin açılmasıyla özellikle nanoteknolojide çalışacak Türk akademisyenlerin yurt dışına gönderilmesine de gerek kalmayacaktır. Bilkent Üniversitesinde bir süre önce disiplinlerarası çalışmayı geliştirmek amacıyla merkezdeki araştırmalara paralel olarak ''Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji'' yüksek lisans ve doktora programı hayata geçirilmiştir. Bu proğramlarla ülkemizin nanoteknoloji araştırmalarında ihtiyacı olacak beyin gücünü yetiştirmek hedeflenmiştir.

Nanoteknoloji Araştırmaları Katma Değeri Yüksek Ürünlere Dönüşmeli UNAM projesi kapsamında çok önemli ve ülkemiz için kritik konularda araştırmalar yapılmaktadır. Özellikle enerji, sağlık ve tekstil alanlarında bir yoğunlaşma gözükmektedir. Yapılmakta olan araştırmalardan bir kaç örnek vermek istiyorum. Günümüzün en önemli global sorunlarından birisi hiç kuşkusuz hızla artan enerji-yakıt tüketimidir. Kısa sürede çözüm bulunamazsa, 50 yıl içerisinde yeryüzündeki doğal kaynakların tükeneceği beklenmektedir. Ayrıca bu yakıtların çevreye verdiği zarar bazı bölgelerde ciddi sorunlar oluşturmaya başlamıştır. G8 ülkeleri başkanları toplantısında hidrojen enerjisi hep gündem maddesi olmuştur. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde yeni enerji kaynakları üzerine yapılan araştırmalara ciddi destekler verilmektedir. Bu çalışmalar içerisinde en önemlisi hidrojen enerjisidir; hidrojenin yüksek yoğunlukta ve güvenli bir şekilde depolanmasıdır. ABD Enerji Bakanlığı depolama oranının %6 yı geçmesi durumunda hidrojen enerjisi ile çalışan otomobillerin kullanılmasının verimli olacağını belirtmiştir. Fakat, hidrojenin yüksek yoğunlukta depolanabilmesi birçok açıdan zordur. UNAM direktörü Prof. Dr. Salim Çıracı ve araştırma grubunun ABD'de Dr. Taner Yıldırım (NIST) ile birlikte yaptıkları yüksek kapasitede hidrojen depolanabileceğini gösteren çalışmaları dünyaca ünlü fizik dergisinde basılmıştır. Bu buluşun, geleceğin otomobillerinde kullanılacak verimli yakıt hücreleri ve katalizörlerinin tasarımında kullanılması düşünülmektedir. Son yılların en önemli tıbbi problemlerinden birisi de vücuttaki kanserli hücrelerin, sağlıklı dokulara zarar vermeden, yok edilmesinin sağlanmasıdır. Ayrıca anti tümör terapiler için bağışıklık sisteminin harekete geçirilip kanserli hücreleri yok etmesini başarmak da çok önemlidir. Kemoterapi, kanserli hücreleri yok ederken aynı zamanda sağlıklı dokulara da zarar vermektedir. Bundan dolayı birçok hastanın tedavi boyunca uygulanan yöntemlerin yan etkilerinden dolayı rahatsızlıkları büyük bir sorun oluşturmaktadır. UNAM nanobiyoteknoloji grubundan Doç. Dr. İhsan Gürsel ve meslektaşları tarafından geliştirilen yeni bir yöntem, hem kanserli dokuların tamamen öldürülmesine hem de bağışıklık sisteminin uzun süre alarmda kalmasına olanak sağlamıştır. Nanometre boyutlarındaki kesecikler içerisine yerleştirilen bazı nükleik asitler, bağışıklık sistemini alarma geçirip kanserli dokuları ortadan kaldırabilmektedir. Kanserli farelerde yapılan deneylerde, bu

lipozamal nanokeseciklerin etkisiyle %91 oranında tümörden yoksun fareler elde edilmiştir. Bu sonuçlar, kanser aşısı yapma yolunda çok önemli bir dönüm noktası olarak bilim literatürüne girmiştir. Sürtünme, aşınma ve korozyonun neden olduğu toplam ekonomik kayıplar, ülkelerin yıllık gayrisafi milli hasılatının %4 üne denk gelmektedir. Bu nedenle birçok ülke sürtünme ve aşınmanın neden olduğu kayıpların azaltılmasına yardımcı olacak yeni nano-malzemelerin araştırılmasına kaynak aktarmaktadır. ABD Enerji Bakanlığı, bu alanda yapılan Ar-Ge faaliyetlerine yıllık 100 milyon doların üzerinde yatırım yapmaktadır. En düşük sürtünme katsayısına sahip maddelerden birisi de Bor Nitrürdür. Ülkemizin Bor madenleri açısından zengin olmasından dolayı, Bor tabanlı malzemelerin araştırılması stratejik bir öneme sahiptir. Bu nedenle UNAM da Bor madenlerin incelenmesi ve farklı uygulamalarda kullanılması için yoğun araştırmalar devam etmektedir. UNAM da üzerinde çalıştığımız önemli konulardan birisi de ülkemizin en büyük ihracat kalemi olan tekstildir. 19. yüzyıl başlarında gelişmeye başlayan tekstil endüstrisi nanoteknoloji sayesinde yeni bir döneme girmeye hazırlanmaktadır. Tekstilde kullanılan malzemelere nanometre boyutlarında farklı özellikler kazandırılması çok önemli gelişmelere yol açacaktır. Örnek olarak, çorap ipliğinin gümüş nanoparçacıkları ile katkılandırılması, çorap içerisinde bakteri ve mikrop barınmasını engelleyeceğinden koku oluşumunu önlenmiş olacaktır. Suyu sevmeyen (iten) kumaşlardan üretilmiş tekstil ürünlerinde kirlenme engellenmiş, dolayısıyla yıkama ve tekrar ütüleme ihtiyacı en aza indirilmiş olacaktır. Böylece su sarfiyatı azalacak, hatta belirli bir süre sonra çamaşır makinelerine bile ihtiyaç kalmayacaktır. Nanomalzemeler kullanılarak daha önce hayal bile edemediğimiz çok çeşitli fonksiyonlara sahip kumaşlar elde edilmektedir. Üzerine bir bardak meyve suyu dökülen pantolonumuzun sahip olduğu suyu itme özelliği kirlenmesine mani olmaktadır. Yakın bir gelecekte, giydiğimiz tişört, üzerindeki nanosensörler sayesinde kalp atışlarımızı, vücut ısımızı ve kan şekerimizi düzenli kontrol ederek, istenmeyen bir durum olduğunda bizleri veya kablosuz bir hatla doktorumuzu haberdar edebilecektir. MP3 çalarımız, elbisemizin güneşten elde ettiği enerji ile çalışsa veya cep telefonlarımızı elbisemiz şarj etseydi ne güzel olurdu değil mi? Son yıllarda her alanı etkilemeye başlayan nanoteknolojiden tekstil endüstrisi de nasibini alacaktır. Katma-değeri yüksek nanoteknoloji tabanlı akıllı tekstil ürünleri, en önemli ihracat kaynağımız olan tekstil endüstrisine soluk aldırabilir.

Nanoteknoloji Açısından Bilim ve Teknoloji Politikamız Artık bilim ve teknoloji politikamızda bir paradigma değişikliğine gitme zamanı gelmiştir. Teknoloji transferinden vazgeçip, ihtiyacımız olan teknolojiyi ortaya çıkaracak bilimi kendimiz, ülkemizde üretmek zorundayız. Baş döndürücü bir hızla ortaya çıkan ve gelişen yeni teknolojilere yaptığımız araştırmalarla katkı sağlamalıyız. Yakın, orta ve uzun vadede sonuçlar alabileceğimiz kritik alanlar belirlenmeli (bu alanların başında nanoteknoloji gelmektedir), kaynakların ayrılmasında bu alanlara öncelik verilerek, ihtiyacımız olan beyin gücü ve altyapı hazırlanmalıdır. Aksi takdirde, yüksek teknolojiye ödediğimiz miktar gittikçe artacak, ülkemizin kaynakları yetersiz hale gelerek gün geçtikçe daha fakir bir ülke haline geleceğiz. Üretim maliyeti 10 YTL i geçmeyen kalp damarlarına takılan bir stent için 10000 YTL ödeyen bir çiftçimiz, 7 ton kiraz ihraç ederek bu parayı denkleştirebilecektir. Devamlı kullanmak zorunda olduğumuz bir kutu kanser ilacını almak için her seferinde 5 buzdolabı satmak zorunda kalacağız. Önümüzdeki yıllarda nanoteknolojiye yatırım yapan ülkeler ayakta kalacaklar milli birliklerini koruyabileceklerdir. Son olarak geleceğimiz için kritik olduğunu düşündüğüm bir konunu dile getirmek istiyorum. Önümüzdeki 20 yılı düşündüğümüzde en çok ihtiyacını hissedeceğimiz şey insan gücü olacaktır. Yeterli kaynakların aktarılmasıyla cihaz altyapısı sorunu hızlı bir şekilde çözülebilinirken, nanoteknoloji alanında uzmanlaşmış bilimadamlarımızın yetiş(tiril)mesi zaman alacaktır. İnsan gücü sorununun aşılmasında iki önemli basamak öne çıkmaktadır: (1) Nanoteknoloji yüksek lisans ve doktora programlarının yurt genelinde yaygınlaştırılması. Bu bağlamda Tübitak ve DPT farklı cografi bölgelerde bu programlara destek olmalıdır. Tübitak tarafından yüksek lisans ve doktora öğrencilerine verilen burslar son derece önemli bir probleme çözüm olmuştur. Bu vesileyle yurt içinde doktora yapmak daha cazip hale gelmiştir. İnsana yapılan yatırım uzun dönemde meyvelerini vermeye başlayacaktır. (2) Yurt dışındaki genç araştırmacılarımızın ülkelerine dönmelerinin teşvik edilmesi. Son yıllarda araştırmaya ayrılan kamu kaynaklarının olağanüstü artması, önceden kaynak eksikliğinden yurda dönmeye çekinen bilimadamlarına ülkelerine döndüklerinde araştırmalarına sorunsuz bir şekilde devam edebilecekleri ümidini aşılamaktadır. Ülkemizin bağımsızlığı, ekonomik kalkınmışlığımız ve gelecek nesillerin refahı, nanobilim ve nanoteknolojide geleceğimiz seviye ile doğrudan orantılı olacaktır. İsabetli ve kararlı bir bilim politikası, altyapının tamamlanması ve insan gücünün yetiştirilmesi, kısıtlı olan kaynakların iyi değerlendirilmesi, müşterek çalışmaların teşvik edilmesi, spin-off yöntemiyle kurulan yeni şirketlerin ekonomiye katkı sağlaması, bu zorlu yolda başarımızın temel itici güçleri olacaktır.