Editörden. ADOM e-bülten EDİTÖRDEN... 1 ADOM, EĞİTİM DOLU BİR AYI GERİDE BIRAKTI... 3 İNGİLTERE NİN SİYASİ DURUMU VE GELECEĞİ... 8

Benzer belgeler
1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Cumhuriyet Halk Partisi

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

Avrupa Birliği Nedir?

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

Bayrağında hem mavi, hem beyaz renkler olan Avrupa Birliği ülkelerini. Bu fotoğrafın çekildiği Avrupa ülkesini tahmin edebilir

Çok tatil yapan ülke imajı yanlış!

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

TÜRKİYE-HIRVATİSTAN-MAKEDONYA CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

ERASMUS KOORDİNATÖRLÜĞÜ GENÇLİK DEĞİŞİM PROJELERİ

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

AVRUPA DA HİBE DESTEKLİ STAJ DUYURUSU

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris)

ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ 13 MART 2015

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

SN. YETKİLİ DİKKATİNE KONU: 2016 YILI YAPI-İNŞAAT VE ELEKTRİK FUARLARI SİRKÜ BİLGİLENDİRMESİ

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜRSAB VAKANTIEBEURS 2016 TURİZM FUARI DEĞERLENDİRME RAPORU

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Anket`e katılan KOBİ lerin ait olduğu branş 10,02% 9,07% 5,25% 3,10% Enerji sanayi. Oto sanayi. Gıda sanayi. Ağaç sanayi. İnformasyon teknolojisi

Türkiye ve Avrupa Birliği

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

İhaleye Davet Mektubu

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

TÜRKİYE'NİN BİLİM, TEKNOLOJİ, SANAYİ VE KALKINMA STRATEJİSİ ASST. PROF. DR. HAKKI ÇİFTÇİ (ÇUKUROVA UNİVERSİTY, TURKEY)

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

ERASMUS+ ÖĞRENCİ ÖĞRENİM VE STAJ HAREKETLİLİĞİ BİLGİLENDİRME SUNUMU

ürünümü tüm dünyada koruyabilir miyim?

FİNLANDİYA ÜLKE RAPORU

ERASMUS+ STAJ HAREKETLİLİĞİ. Bölüm Staj Hareketliliği Koordinatörü Dr. Yeliz Demir

ERASMUS+ STAJ HAREKETLİLİĞİ. Bölüm Staj Hareketliliği Koordinatörü Araş. Gör. Dr. Yeliz Demir

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

BATMAN TİCARET BORSASI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI DIŞ İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

AB eğitim raporu: ilerleme iyi fakat hedeflere ulaşmak için daha fazla çaba gerekiyor

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Büyük Türkiye, Güçlü Ekonomi için kişi başına gelirle birlikte insani gelişmişliğe, özgürlük ve demokrasi standartlarına da bakmak gerekir

Türkiye Bilişim Sektörü:

KASIM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye nin AB ye üyelik müzakereleri çerçevesinde 22 Nolu fasıl müzakereye açıldı.

Araştırma Notu 18/225

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

15 Ekim 2014 Genel Merkez

13 Nisan 2012, Majesty Mirage Park Resort Hotel, Antalya

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

YURTDIŞI MARKA TESCİL MALİYETLERİ

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ: MÜZAKERELERİN GİDİŞATI NEREYE?

AB ĠLE MÜZAKERE SÜRECĠNDE AB MÜKTESEBATINA UYUMUN VE BU BAĞLAMDA ÇEVĠRĠNĠN ÖNEMĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV AB ENSTİTÜSÜ DİREKTÖRÜ

SONUÇ RAPORU. CYF Fuarcılık A.Ş.

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Erasmus programı ile gidilebilecek en iyi 10 şehir

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA BİRLİĞİ OTOMOTİV SEKTÖRÜ

İzmir İktisat Kongresi, Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Transkript:

Editörden Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) aylık dergisi olan in Haziran sayısını bir ay aranın ardından tekrar sizlerle buluşturduk. Bu sayımızda her zaman olduğu gibi sizlere Türkiye - AB ilişkileri, uluslararası ilişkiler, ekonomi, sağlık, edebiyat, kronoloji, karikatür, film gibi birçok alandan önemli konulara değinerek Haziran sayımızı sizler için hazırladık. Öncelikle ADOM Müdürü Sayın hocam Doç. Dr. Özgür Tonus a ve ADOM Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Sayın hocam Yar. Doç. Dr. Erhan Akdemir e destekleri ve e yapmış olduğu katkıları için tekrar tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Özgür hocamız ve Erhan hocamızın da destekleri ile yeni sayılarını siz değerli okuyucuları ile buluşturmaya devam edecek. Ekip arkadaşlarımın hepsine yazmış oldukları birbirinden güzel yazılar için tek tek ve tekrar tekrar teşekkür ediyorum. ekibi her zaman olduğu gibi büyümeye ve genişlemeye devam ediyor. Şu anda ADOM un internet sitesi üzerinden (www.adom.anadolu.edu.tr) elektronik ortamda ulaşılabilen e-bülten amatör bir ruhla, gönüllülerin ortak girişimiyle oluşmuştur. Bu projeye destek vermek isteyen, katkı sağlayabilecek tüm lisans ve lisansüstü öğrencilerine 'in kapısı açıktır. İÇİNDEKİLER EDİTÖRDEN... 1 ADOM, EĞİTİM DOLU BİR AYI GERİDE BIRAKTI... 3 İNGİLTERE NİN SİYASİ DURUMU VE GELECEĞİ... 8 TÜRKİYE, 2013 DE YOLSUZLUKTA NE DURUMDA?... 10 AVRUPA NIN TARIM ÜLKESİ HOLLANDA... 11 ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE İLİŞKİLERİMİZ: KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ - NATO... 14 ERASMUS GÜNLÜKLERİ EFSUNUN DİĞER ADI: BARCELONA... 17 ENDÜSTRİYEL TASARIM... 20 FILM CITY: JUNE... 23 Saygılarımla. Fatih GÖKYILDIZ PORTRE: JACK LONDON... 25 1

Dergi Genel Yayın Yönetmeni & ADOM Müdürü Doç. Dr. Özgür TONUS Murat ÇİÇEK Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 4.Sınıf Öğrencisi Neslihan AKÇAY Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü 2.Sınıf Öğrencisi İsmail AYDOĞDU Sakarya Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği 3.Sınıf Öğrencisi Sidar SÖNMEZ Niğde Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler 2.Sınıf Öğrencisi Dergi Editörü & ADOM Müdürlüğü Asistanı Fatih GÖKYILDIZ Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 3. Sınıf Öğrencisi Okan TOPCU Anadolu Üniversitesi İng. İktisat Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi M. Mücahid DALKILIÇ Selçuk Üniversitesi Uluslararası ilişkiler 3.Sınıf Öğrencisi Bahar Tezcan Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü 2.Sınıf Öğrencisi Emre GÖKYILDIZ Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi 2. Sınıf Öğrencisi Yusuf Hüseyin ŞAHİN İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği 2.Sınıf Öğrencisi "Bültenimizde yer alan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir, ADOM açısından bağlayıcılığı yoktur." 2

ADOM, EĞİTİM DOLU BİR AYI GERİDE BIRAKTI Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) olarak mayıs ayını çok yoğun ve eğitim dolu bir şekilde geçirdik. İlk önce 6-9 Mayıs tarihleri arasında hazırlamış olduğumuz Temel AB Eğitimi ile mayıs ayının ilk etkinliğine başladık. Ardındın 10-12 Mayıs tarihlerinde bu ilk eğitime katılan gönüllü 30 kişi ile Avrupa Birliği Gençlik Programları Proje Döngüsü Eğitimi ne devam ettik. Bu eğitimler devam ederken 9 Mayıs Avrupa gününü kutlamak için Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezinde, Erasmus Öğrencileriyle birlikte düzenlenen kutlamaya ADOM olarak katıldık. Bu iki güzel eğitimi tamamladıktan sonra 14 Mayıs tarihinde Pembe Köşk ve Anıtkabir Gezisi ne okulumuz öğrencileri ve okulumuzun Erasmus öğrencilerinden oluşan 40 kişilik bir ekiple gerçekleştirdik. 27 Mayıs tarihinde ise Temel AB Eğitimi ve Avrupa Birliği Gençlik Programları Proje Döngüsü Eğitimi ne dahil olan katılımcıların sertifikalarını vermek üzere ADOM da bir tören düzenledik. ADOM Müdürü Doç. Dr. Özgür Tonus ve ADOM Müdür Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Erhan Akdemir hocalarımızın katılımcılara sertifikalarını teslim ettiler. Sizlere bu yukarıda özetlediğim eğitimler ve diğer etkinliklerimizi aktaracağım. TEMEL AVRUPA BİRLİĞİ EĞİTİMİ Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) ve Konrad Adenauer Stiftung Vakfı ile iş birliği yaparak düzenlenen Sertifikalı Avrupa Birliği Eğitim Programı 6 Mayıs Pazartesi günü ADOM Müdürü Doç. Dr. Özgür Tonus un açılış konuşmasıyla başladı. Eğitimin ilk gününde Ankara Üniversitesi Öğretim görevlisi ve Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM) Müdürü Prof. Dr. Çağrı Erhan, tarih boyunca Avrupa bütünleşmesi fikri ve ll. Dünya Savaşı sonrası Avrupa nın refah ve barış tesis etme ihtiyaçları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Resim 1: Prof. Dr. Çağrı Erhan Tarih boyunca Avrupa ülkelerinin yaşayış ve bütünleşme serüvenlerinden söz eden Erhan, AB konusundaki bütünleşme yöntemlerini şu şekilde aktardı: "Bütünleşme yolundaki adımları 3 şekilde kategorize ediyoruz. Bunlar ekonomik, uluslarüstü ve hukuki bütünleşmedir. AB bütünleşmesi sürecinde bu üçü birlikte kullanılmıştır. Ekonomik bütünleşme için ekonominin tek bir sektöründe başlayan ve yaratılan karşılıklı bağımlılık ve işlevsellik sonucu diğer sektörlerde yayılan ve ardından siyasi bütünleşmeye doğru götürecek tedrici bir bütünleşme modelidir diyebiliriz. Dünya Savaşı'nın son dönemlerinde, elde büyük oranda yıkılmış, hem maddi hem de manevi derin yaralar almış; siyasal, sosyal ve ekonomik zarara uğramış bir Avrupa kıtası bulunmaktadır. Bu dönemde, yeniden bir savaşın tekrarlanmaması ve Avrupa nın toparlanması için birlik ve hatta 3

'uluslarüstücülük' kavramları, Avrupa nın derdine çare olacak ilaç gibiydiler ve 1940 ların sonunda yeni bir Avrupa hareketini başlatmıştır. Türkçe de 'uluslarüstücülük' olarak kullanılan 'supranationalism' kavramı geliştirilmiştir. uluslarüstücülük, ulusal hükümetlerin egemenlik haklarını, hukukları ve politikalarını bu hükümetler üzerinde bağlayıcı olan uluslarötesi kurumlarla paylaşmaları sürecidir. Bu hareket ekseninde hareket eden İngiliz devlet adamı Winston Churchill, AB nin temellerini atan Schuman ve Monet den önce, Avrupa Konseyi çalışmaları sırasında 'Avrupa Birleşik Devletleri' adıyla barış ve Avrupalılık vurgusu ile Avrupa birleşmesinden de bahsetmiştir. Eğitimin ikinci gününde Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) Müdürü ve Anadolu Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Özgür Tonus, AB nin kurumları, hukuksal yapısı ve işleyişi, AB yi yöneten kurumlar ve karar alma süreçleri, AB de genişleme ve bütünleşme konuları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. AT larını kuran Paris ve Roma Antlaşmaları, bir ulusal devlette olduğu gibi yasama, yürütme ve yargı görevlerini yerine getirecek organların kurulmasını da sağlamıştır. Bu organların en önemli özelliği, bütünleşmenin doğal bir sonucu olarak uluslarüstü yetkiye sahip olmalarıdır. Dünya üzerinde ulusal devletlerin bu şekilde yasama, yürütme ve yargı yetkilerini bir başka otoriteye devrettikleri başka bir uluslararası kuruluş henüz bulunmamaktadır. Bölgesel ekonomik işbirlikleriyle en büyük farkı buradadır. Eğitime başlamadan önce mini bir sunum gerçekleştiren Tonus, Anadolu Üniversitesi nin AB ülkeleri ile ilişkilerine ve üniversitenin Erasmus programını yaygın kullanmasına dikkat çekti. Anadolu Üniversitesi nin 2004-2013 yılları arasında Erasmus a gönderdiği öğrenci sayısının 2755 olduğunu belirten Tonus, gelen öğrenci sayısının da 1058 olduğunu sözlerine ekledi. Türkiye genelinde her yıl ilk üçte yer aldığını sözlerine ekledi. Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) un temelini Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi bünyesinde 1967 yılında kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu Enstitüsü oluşturmaktadır. Bu nedenle ADOM Türkiye de ilk kurulan AET Merkezleri arasında yer almaktadır. ADOM un vizyonu, misyonu, hedefleri, düzenlemiş olduğu etkinlikler ve e dair katılımcıları bilgilendirdi. Resim 2: Doç. Dr. Özgür Tonus Ekonomik, sosyal ve bölgesel çıkar gruplarını temsil eden çeşitli danışma kurulları vardır. Birliğin dengeli gelişimine katkıda bulunan projelerin finansmanını kolaylaştırmak amacıyla kurulmuş olan bir Avrupa Yatırım Bankası, yine bir danışma organı statüsünde bulunan Ombdusman lık kurumları Birliğin yönetiminde yer almaktadır. Müktesebat / Müzakere Başlıkları 1) Malların Serbest Dolaşımı, 2) İşçilerin Serbest Dolaşımı, 3) Yerleşim Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, 4) Sermayenin Serbest Dolaşımı, 5) Kamu Alımları, 6) Şirketler Hukuku, 7) Fikri Mülkiyet Hukuku, 8) Rekabet Politikası, 9) Mali Hizmetler, 10) Bilgi Toplumu ve Medya, 11) Tarım ve Kırsal Kalkınma, 12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı, 13) Balıkçılık, 14) Taşımacılık Politikası, 15) Enerji, 16) Vergilendirme, 17) 4

Ekonomik ve Parasal Politika, 18) İstatistik, 19) Sosyal Politika ve İstihdam, 20) İşletme ve Sanayi Politikası, 21) Trans-Avrupa Şebekeleri, 22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu, 23) Yargı ve Temel Haklar, 24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, 25) Bilim ve Araştırma, 26) Eğitim ve Kültür, 27) Çevre, 28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması, 29) Gümrük Birliği, 30) Dış İlişkiler, 31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları, 32) Mali Kontrol, 33) Mali ve Bütçesel Hükümler, 34) Kurumlar, 35) Diğer Konular AB fonlarından yararlanmak için proje yazmayı bilmek gerekiyor. Bu eğitimde teorik bilgilerin yanı sıra uygulamaya yönelik çalışmalarda ortaya konuldu. Eğitmen hocalarımız Elif Serbest ve Selahattin Ciritçi eşliğinde katılımcılar güzel bir üç gün geçirdiler. Eğitimin üçüncü gününde Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. S. Rıdvan Karluk, Türkiye AB İlişkileri, tarihsel gelişim, kurumsal yapı ve geçmişten günümüze müzakere sürecinde sürecin de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Katılımcılar için hazırlamış olduğu kısa filmler, sunumlar ve fotoğraflar eşliğinde konuyu katılımcılara aktaran Karluk oturum sonunda katılımcıların sorularını cevaplayarak sunumunu sonlandırdı. Temel AB Eğitimi nin son gününde Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) Müdür Yardımcısı ve Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Erhan Akdemir, AB nin Gençlik Politikası ve Programlarını değerlendirdi. Hazırlamış olduğu sunum eşliğinde katılımcılara AB projelerine dair beklide ilk defa duydukları bilgiler aktardı. Beyaz Kitap, Avrupa İşbirliği Kararı, Avrupa Gençlik Paktı, Avrupa Gençlik Forumu, Ulusal Gençlik Konseyi, İsveç, Norveç, İspanya, Yunanistan, İrlanda, Estonya Ulusal Gençlik Konseylerinin işleyişlerine de değinen Akdemir, Eurodesk Türkiye nin ve Ulusal Ajansın önemini vurgulayarak sunumu tamamladı. AB GENÇLİK PROGRAMLARI PROJE DÖNGÜSÜ EĞİTİMİ Temel AB Eğitimi ne de katılan 30 kişinin ile 10 12 Mayıs tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü nde gerçekleşti. Resim 3: Avrupa Gençlik Programları Proje Döngüsü Eğitimi 9 MAYIS AVRUPA GÜNÜ 9 Mayıs dünya genelinde Avrupa günü olarak kabul edilir ve kutlanır. Okulumuzda bu yıl altıncısı düzenlenen etkinlik Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi ve Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) işbirliği ile yürütüldü. Etkinlik Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Fuaye Alanında Erasmus öğrencileri eşliğinde gerçekleştirildi. Bizde Erasmus öğrencileri ile beraber Avrupa gününü kutlamak için ADOM olarak oradaydık. 5

Mini konserle başlayan etkinlik ülkelerin stant ziyaretleri ile daha güzel bir hal aldı. Bizde standımıza gelen Erasmus ve okulumuz öğrencilerine ADOM u anlattık ve merkezimize davet ettik. Daha önceden hazırlamış olduğumuz panoya What does EU mean for you? yani AB sizin için ne anlam ifade ediyor? sorusunu etkinliğe dahil olan katılımcılara sorduk. Katılımcıların verdikleri cevaplar ise travelling, love, money, home, demokrasi, borders, erasmus, girilemeyen, crisis, friendship gibi vermiş oldukları farklı cevaplarla karşılaştık. Günün sonunda ise tüm katılımcılar yeni kültürler tanıdılar ve yeni arkadaşlıklarla ayrıldılar. PEMBE KÖŞK VE ANITKABİR GEZİSİ Resim 5: ADOM ekibi Anıtkabir'de SERTİFİKA TÖRENİ ADOM un düzenlemiş olduğu Temel AB Eğitimi ve Avrupa Birliği Gençlik Programları Proje Döngüsü Eğitimi ne katılan katılımcıların sertifikaları 27 Mayıs pazartesi günü Anadolu Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) da düzenlenen etkinlikte katılımcılara dağıtıldı. Resim 4: ADOM ekibi Pembe Köşk'te 14 Mayıs Salı günü okulumuz öğrencileri ve Erasmus Öğrencileriyle birlikte 40 kişilik bir grupla ilk önce Pembe Köşk ardından da Anıtkabir ziyaretlerini gerçekleştirdik. Lozan ın Antlaşması nın 90. Yılı Etkinlikleri çerçevesinde Pembe Köşk te açılan Lozan Karikatürleri Sergisi ni ziyaret ettik. ADOM ekibi, İsmet İnönü nün kızı Sayın Özden Toker Hanımefendi tarafından ağırlandı. ADOM ekibine Pembe Köşk ve Lozan Antlaşması na ilişkin çok özel bilgiler aktaran Sayın Toker, Anadolu Üniversitesi ne de bir röportaj verdi. 6 Törende öğrencilere sertifikalarını veren ADOM Müdürü Doç. Dr. Özgür Tonus şöyle konuştu: Çok yoğun olmasa da bence içi dolu bir eğitim programıyla bu sertifika eğitimini tamamlamış olduk. ADOM olarak bazı misyonlarımız var; ama bunların içinde en önem verdiğimiz şey Türkiye AB ilişkileri konusunda sizlere daha aydınlatıcı bilgilere nasıl ulaşabileceğiniz konusunda destekler sunmak. Bu bizim temel amaçlarımızdan bir tanesi. Çünkü bu konu ülkemizin geleceğini

ilgilendirdiği kadar bence birer aydın üniversite mezunu gençler olarak sizinde sorumluluğunuz arasına giriyor. Ülkesinin geleceğiyle ilgilenen, ülkesi için kaygılanan cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan yeni bir nesil geliyor diye düşünüyoruz biz. O yüzden hepinizi ayrı ayrı kutlamak istiyorum. Belki mezuniyet sonrası CV lerinizi güçlendirecek bir katkı da biz yapmış oluruz diye düşünüyorum. Mezun olduktan sonrada ADOM la irtibatınızı kaybetmeyin isteriz. Özellikle Fatih arkadaşım editörlüğünde yürüyen e katkılarınızı bekliyoruz. Yard. Doç. Dr. Erhan Akdemir ve Fatih Gökyıldız a da verdikleri destek içinde çok teşekkür ediyorum, sizleri de çok kutluyorum. ADOM Müdür Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Erhan Akdemir ise eğitime katılan arkadaşlara teşekkür ederek bundan sonraki programlara da hepinizi bekliyoruz, diyerek katılımcılara sertifikaları dağıtıldı. BU ÖDÜL ÜNİVERSİTEMİZİN BAŞARISI Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi ve Avrupa Birliği Araştırma, Uygulama ve Dokümantasyon Merkezi (ADOM) Müdürü Doç. Dr. Özgür Tonus TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) tarafından düzenlenen Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri Programı (TEÇEP) ve Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (GEBİP) kapsamında ödül aldı. Position of Academies in Europe" adlı akademi konferansıyla devam etti. TÜBA Ödül Töreni hakkında düşüncelerini dile getiren Rektör Aydın "Bugün gerek başarılı bilim insanları gerekse de çeviri ve eser alanında ödül alan öğretim üyelerimizin ödül töreni gerçekleşti. Biz de Anadolu Üniversitesi olarak buradayız. Özellikle dijital teknolojileri en ileri düzeyde kullanan üniversite olarak dijital kitap kapsamı içerisinde üniversitemizin değerli öğretim üyesi Doç. Dr. Özgür Tonus da bugün ödül alanlar arasındaydı. Kendisini üniversitemiz adına kutluyorum. İnşallah bunu gelecek dönem üniversitemizde daha ileri düzeye taşımanın gayreti içerisindeyiz. İlerleyen zamanlarda üniversitemizin diğer öğretim üyelerinin de burada bulunacağına inanıyorum." dedi. TÜBA tarafından ödüle layık görülen Doç. Dr. Tonus ise duygularını şu şekilde aktardı: "Bu aslında üniversitemizin bir başarısı çünkü bizim uzaktan öğretim tekniğine uygun hazırladığımız ders kitaplarımız Türkiye'nin her tarafında referans kitap olarak kullanılıyor. Biz de bir anlamda bunu tescil ettirmiş olduk. TÜBA verdiği bu ödülle aslında Türkçe dilinde, özgün referans kitapları teşvik etmiş oluyor. Biz de bu kategoride yer aldık. Bu kitapların arkasında Açıköğretim sisteminin 30 yıllık bir emeği var. Dizgisinden etkileşimli kitabına varana kadar büyük bir emek gerektiriyor. Bu yüzden ayrı bir gurur yaşıyorum. Bu ödülün üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum." dedi. Sosyal Bilimler alanında Telif Eser Ödülü'ne layık görülen Tonus'a ödülünü, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar takdim etti. Törenin açılış konuşmalarını ise, Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar ve Bakan Nihat Ergün yaptı. Ödül töreninin ardından program, All European Academies-ALLEA) Tüm Avrupa Akademileri Başkan Yardımcısı Prof. Ed Noort'un yaptığı "The Role of ALLEA and the KAYNAK: Fatih GÖKYILDIZ http://e-gazete.anadolu.edu.tr/ayrinti.php?no=12909 7

İNGİLTERE NİN SİYASİ DURUMU VE GELECEĞİ İngiltere başbakanı David Cameron eğer 2015 yılında tekrar seçilirse, AB üyeliğini referanduma götüreceğini söylemişti. Böylelikle başbakan Cameron oy oranını yükseltip seçimleri kazanmayı garantilemeye çalışmaktaydı. Ama Avrupa nın önde gelen araştırma kurumlarından ComRes in yaptığı son anket durumun farklı olduğunu gösterdi. İngiltere de Cameron yönetimindeki Muhafazakar Parti ye olan desteğin yüzde 29 a düştüğünü, muhalefetteki İşçi Partisi nin ise yüzde 35 ile ülkenin en çok destek gören partisi olduğunu gösterdi. Ancak ankette en çok dikkat çeken nokta, göç ve AB karşıtı politikalarıyla aşırı sağcı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) ne olan desteğin partinin 2004 yılındaki kuruluşundan bu yana ilk kez yüzde 19 a yükselmiş olmasıydı. Avrupa Birliği, ekonomik krizin neden olduğunu bir sorunla boğuşmaktadır. Bu da aşırı sağ ve neden olduğu ırkçı eylemler. Bu durum ülkelerde aşırı sağın iktidara gelmesiyle göçmenlere karşı eylemlere neden olmuştur. AB de yaşanan ekonomik kriz halkın AB ye karşı güvensizlik duymasına neden olmuş ve çözümü AB karşıtı politikalar izleyen siyasetçilerde bulmaya çalışmaktadırlar. AB karşıtı olan siyasi partiler ülkelerdeki oy oranlarını yükseltmişlerdir. Bu partiler ise aşırı sağ olarak tanımlanan partilerdir. Bunun bir örneğini İngiltere de görüyoruz. Ekonomik krizin yarattığı güvensizlik sonucu halk Muhafazakar Partiyi iktidara taşımıştır. Başbakan David Cameron İngiltere deki böyle bir havadan yararlanmak istemiş ve 2015 seçimlerini kazanması şartıyla AB üyeliğini referanduma götüreceğini söylemiştir. Ve bazı siyasilerde referandum çalışmalarına hazırlanmaya başlamışlardır. Bu durumun İngiltere için çok büyük bir kayıp olacağını bellidir. Çünkü İngiltere, ticaretinin 8 büyük bir kısmını AB ile yapmaktadır. Ayrıca çok kutuplu bir düzende İngiltere nin AB den ayrılmayı göze alacağını düşünmüyorum. İngiltere AB den ayrılırsa maddi ve manevi bir kaybı olacaktır. Avrupa ile ilgili kararlar alındığında Avrupa nın güçlü olan ülkelerinden İngiltere o masada olmayacaktır. Böyle bir durumun yaşanmasını İngiltere istemeyecektir. ABD nin AB içerisinde en güçlü ve en önemli müttefiki İngiltere dir. ABD bu sayede AB yi kontrol etmeye çalışmaktadır. İngiltere nin AB den ayrılmasına karşı çıkacak ve hatta engellemek için gerekli çalışmaları ABD de yapacaktır. ABD, AB içerisinde en önemli müttefikini kaybetmek istemeyecektir. Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande İngiltere için Avrupa onsuz da hayatta kalabilir demesi İngiltere nin olası ayrılma durumunda AB nin herhangi bir kaybının olmayacağını ve bunun İngiltere için sakıncası olacağını belirtmiştir. İngiltere nin bu şekilde AB ye gözdağı verdiği de düşünülebilir. Bu gözdağı ya da blöf AB nin lider ülkelerinden biri olan Fransa için endişe edilecek bir durum gibi gözükmemektedir. Peki böyle sebepler varken İngiltere nin neden böyle bir talebi vardır? Aslında cevap çok açıktır. Ekonomik kriz halkın AB ye olan güvenini sarmış ve çözümü farklı oluşumlarda aramaya çalışmaktadır. Bu oluşumlarda genellikle AB ye ve göçmenlere karşı politika yapan oluşumlarda görmektedirler. David Cameron da böyle bir ortamda iktidara gelmiştir. Bu ortamı da kullanarak yeniden seçilmek için AB üyeliğini koz olarak kullanmak istemektedir. Sadece AB üyeliğini değil, göç konusunda da çalışmaktadır.

Peki başbakan Cameron nın böyle bir vaadinin olmasına rağmen neden oy oranı düşmüştür? Cameron geçen haftalarda eşcinsel evliliği yasallaştırmak için verdiği destek yüzünden hem parti içinden hem de seçmenden aldığı desteği kaybetmeye başlamıştır. Parti içinden desteğini kaybetmesi açıkça görülmüştür. Eşcinsel evliliğin yasalaştırılması ilgili düzenleme parlamentodaki oylamada, David Cameron kendi milletvekillerine karşı muhalefetteki İşçi Partililerle işbirliği yapmak zorunda kalmıştır. Parti eşcinsel evliliğe karşı olduğu için David Cameron ı desteklememişlerdir. Yasanın yürürlüğe girmesini geciktirmek için Muhafazakar Partili milletvekilleri ek maddeler talep etmişlerdir. Bununda soncunda dediğim gibi David Cameron İşçi Partililerle işbirliği yapmıştır. Böyle bir durum yaşanması partinin desteğini kaybettiğini göstermiştir. Başbakan Cameron bu şekilde politika yürütmesi oy oranını düşürmüş ve aşırı sağcı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi UKIP bu durumda oy oranını yükseltmiştir. UKIP AB karşıtı ve aşırı sağ söylemleri sayesinde Muhafazakar Partinin oylarını kendisine çekmiştir. Burada dikkat edilmesi gerek bu parti sadece AB karşıtı politikalar yürütmemektedir. Göçmenlere karşı söylemlerde bulunmaktadır. İngiltere de de aşırı sağ yükselmiş durumdadır. Bunu Muhafazakar Partinin seçimleri kazandığında görmüştük lakin David Cameron ın parti çizgisinden farklı bir politika izlemesi seçmenler üzerinde etkisi oldu ve UKIP in oy oranlarında yükselme görüldü. David Cameron parti içerisindeki desteği de azaldığını göz önünde bulundurursak 2015 seçimlerinde UKIP parlamentoda yer alacak gibi görülmektedir ve hatta Muhafazakar Partiden UKIP e geçişler bile görülebilir. Muhafazakar Partililer başbakan Cameron a AB üyeliğini seçimlere bırakmadan referanduma götürmek için baskı uygulamaktadırlar ama Cameron ise bunu bir seçim stratejisi olarak kullanmak istemekte ve seçimleri kazanmak 9 amacındadır. David Camoran AB den ayrılma fikri için Bunun İngiltere için iyi olacağına inanmıyorum ifadesini kullanmıştı. Yani bu fikir seçim strateji olarak kullanmak istemekte bunun gerçekte olmasını düşünmemektedir. Ama bu söylem parti içerisinde baskı oluşturmasına neden olmaktadır. Eşcinsel evliliği yasalaştırmaya çalışması parti içerisinde ve halkta artık Cameron a olan desteğin azaldığı görülmekte ve AB den ayrılmak için referanduma götürme fikrine ise itimat edilmemektedir. Bu yüzden UKIP in seçimde oy oranlarında yükselme görülecektir. Bu durumun olması İngiltere de ilerleyen günlerde aşırı sağ eylemlerin olacağına işaret edecektir. Şu anda Avrupa içerisinde büyük bir sorun potansiyeli olan ırkçılık ya da aşırı sağ İngiltere yi de sarmış durumda. Politikacıların iktidar uğruna halk ı bu söylemlerle etkilemeye çalışmaktadırlar. Halk ında bu söylemlerden etkilendiği görülebilmektedir. Özellikle ekonomik kriz halk arasında özelliklede gençler arasında etkisi büyük olmuş ve çareyi bu partilerin politikalarında görmüşlerdir. Politikacılarda bu durumu kullanmaktadırlar. İşte İngiltere de olan durum budur. Bu söylemlerle iktidara gelen Muhafazakar Parti farklı bir politika izlemesi sonucu oyları aşırı sağ parti olan UKIP e kaydığı gözlenmektedir. 2015 seçimleri İngiltere için önemlidir. AB deki durumu kamuoyunda tam olarak netleşecektir. Ve İngiltere halkının bu seçimle siyasi tercihi tam anlamıyla belli olacaktır. KAYNAKLAR: ABHaber.com, Erişim Adresi: Murat ÇİÇEK THE SPECTATOR, Erişim Adresi: http://www.abhaber.com/haberler/haber/haberler/cameroningiltere-yi-kaybediyor-050073 http://blogs.spectator.co.uk/coffeehouse/2011/04/nothing-newbut-much-to-ponder-in-camerons-immigration-speech/

TÜRKİYE, 2013 DE YOLSUZLUKTA NE DURUMDA? Ernst & Young tarafından yapılan 2013 Yolsuzluk Anketi ne göre Türkiye rüşvet konusunda 11 Avrupa Birliği ülkesinden temiz, ihalelerde rüşvet alanında ise 36 ülkenin bulunduğu en kötü 10 ülke arasında yer aldı. Ankete Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika dan 36 ülkenin 3 bin 500 üst düzey yöneticisi katıldı ve ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı. Türkiye katılımcılarının %55 i rüşvet ve usulsüzlüğün iş dünyasında yaygın olduğunu düşünürken, %39 u kendi sektörlerinde ihale kazanmak için rüşvete başvurulmasının bir gereklilik olduğu görüşünde. Sonuçlar kıyaslandığında ise Türkiye nin birçok AB ülkesinden daha iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. İçinde bulunduğunuz sektörde ihale kazanmak için rüşvete başvurmak yaygın bir uygulama mıdır? Ankette sorulan bu soruya Türkiye den katılanların %39 u rüşvetin yaygın bir uygulama olduğu görüşünü bildiriyor. Türkiye bu oran ile 36 ülke arasında yaygın rüşvete başvurulduğu düşünülen 10. ülke olarak konumlanıyor. Rüşvette SLOVENYA, Yolsuzlukta YUNANİSTAN Başı Çekiyor 2004 ten beri AB üyesi olan Slovenya da rüşvet sorusuna %96 evet cevabı çıktı. Slovenya yı ise %94 ile Kenya izliyor. Üçüncülükte ise birliğe bir Temmuz da üye olacak olan Hırvatistan %90 evet oyuyla yer aldı. Diğer bir yandan yolsuzluk sorusuna en yüksek oranda evet cevabını veren ülkeler şöyle sıralandı: Yunanistan ve Slovakya %84, Çek Cumhuriyeti %73, Portekiz %72, Macaristan %70, İspanya %65, Romanya %60 ve İtalya %60. Türkiye de ise bu soruya evet diyenlerin oranı %55 ile 11 AB üyesinden daha düşük çıktı. En Temiz Ülkeler Kuzey Avrupa Ülkeleri Yolsuzluğun ve rüşvetin en az olduğu ülkeler yine Kuzey Avrupa dan çıktı. Finlandiya ve İsveç %12 oranla ilk sırada yer aldı. Avrupa nın devleri Fransa ve Almanya da rüşvete evet diyenlerin oranı sırasıyla %27 ve %30 olarak ortaya çıktı. İngiltere de ise bu oran %37 oldu. Finansal Tablolar Ne Kadar Gerçekçi? Şirketlerin finansal Tablolarının ne kadar gerçekçi olup olmadığı hakkında sorulan Şirketler mali performanslarını olduğundan daha iyi mi gösteriyor? sorusuna evet diyenlerin oranı Türkiye de %45 ile tüm katılımcıların %38 lik ortalamasının üzerinde kalıyor. Hızlı büyüyen pazarlarda ankete katılanların neredeyse yarısı, şirketlerinin finansal performanslarını doğru yansıtmadığını belirtirken, Batı Avrupa merkezli şirketlerin yöneticileri için bu oranın oldukça düşük olduğu görülüyor Düşe kalka yürüyen AB ekonomisinin Slovenya ve Hırvatistan gibi bir gerçeği var temizlenmeyi bekleyen. Kenya yı bile geride bırakan rüşvet meselesinin AB yi şok ettiği aşikâr. Olayın ilginç tarafı ise bu gerçeğin Ernst & Young gibi bir Amerikan şirketi tarafından açıklanması. Diyecek tek bir söz kalıyor #direnavrupabirliği Okan TOPCU 10

AVRUPA NIN TARIM ÜLKESİ HOLLANDA Hollanda, tam anlamıyla tarım mucizesi bir ülke. Ülke toprakları geniş yer tutmamasına rağmen tarım, ülkenin en önemli gelir kapısı. Avrupa nın kuzey batısında yer alan ülkesinin yüzölçümü 41.528m² dir. Hollanda nüfusu 16.684.000 (2011 yılı tahmini) dür. Nüfusun en yoğun olduğu şehir ise başkent Amsterdam olarak karşımıza çıkıyor. işbirliğini ifade eder. Benelüks ifadesi bu üç ülkenin isimlerinden türetilmiştir. Hollanda topraklarını büyük bir kısmının sular altında olmasından dolayı bu ülkeye Nederland yani alçak ülkede denmektedir. Toprak kazanmak için bataklıkların ve denizden alçak sahaların önüne setler oluşturmuşlardır. İlk set on üçüncü yy.da yapılmış. Setin arkasındaki sular çekilerek Atlas okyanusuna boşaltılmış. İlk başlarda yel değirmenleriyle yapılan bu işlem şimdi yerini modern teknolojik aletlere bırakmış durumda. Hollanda, yer altı kaynakları bakımından fakirdir. Fakat kuzey denizinden ve Rotterdam çevresinden çıkarılan petrol ve doğalgaz ülke için önemlidir. Doğalgazın önemli bir kısmı Almanya, Fransa ve Belçika ya satılmaktadır. Çıkarılan petrol ise ülke ihtiyacının %20 sini karşılamaktadır. Ülkenin önemli şehirleri Amsterdam ve Rotterdam dır. Bu şehirlerdeki limanlarda ülkeyi uğrak yeri kılarak daha cazip bir hale getirmektedir. Lahey de başka bir önemli şehridir Hollanda nın. Başkentinin Amsterdam olmasına rağmen ülke idari başkenti Lahey dedir. Resim 1: Hollanda Haritası Hollanda, kuzey ve batıda Kuzey Denizine, güneyde Belçika, doğuda ise Almanya ile komşudur. Hollanda, Belçika ve Lüksemburg la birlikte Benelüks ülkelerinden bir tanesini oluşturur. Benelüks ülkeleri politik ve resmi Ülkede on sekiz milyon adet bisiklet kullanılmaktadır. Bu durum çevre kirliliği yaratmamakla birlikte, yakıt giderini de ortadan kaldırmaktadır. Park problemi gibi büyük bir sorunu ve en önemlisiyse sağlıklı yaşamında ana unsurudur. Dünya çiçek üretiminin özellikle lale çiçeği üretiminin yarıdan fazlası bu ülkede gerçekleşmektedir. Çayır ve otlakların geniş yer tutması büyükbaş hayvancılığın gelişmesini 11

sağlamıştır. Ülkede süt verimi yüksek olan Hollanda inekleri mevcuttur. Kuzey denizinden ise yılda beş yüz bin ton balık avlanmaktadır. TARIM Tarım alanları Türkiye yüzölçümünün yalnızca yedide biri kadar olan bu ülke ABD ve Fransa ile birlikte dünyanın en büyük tarım ihracatçısıdır. Ekilecek alanın dar olması bu alanda Hollandalıların profesyonelleşmesini sağlamış. Hollandalılar bu durumu azmin ve çalışmanın gücü olarak açıklıyorlar. Hollanda topraklarının yarıdan fazlası deniz seviyesinin altındadır. Hatta bazı bölgelerinin deniz seviyesinden beş buçuk metre aşağıda olduğunu biliyoruz. Hollandalılar bu alanları kurutarak tarıma elverişli hale getirmişlerdir. Tanrı dünyayı yarattı Hollandalılarda, Hollanda yı diye bir deyim bile oluşmuş halk içerisinde. Yel değirmenlerinin uzun yıllardır kullanılıyor olması yel değirmenlerini Hollanda nın simgesi haline getirmiş. çiçekler açık artırma sistemli bir şekilde satılmaktadır. Biri kabul edip alana kadar fiyat sürekli düşüyor. 100 yıl önce olduğu gibi bu sistem sayesinde günde sekiz bin çiftçi ürünlerini dünyanın farklı yerlerine satışa sunmaktadır. Alıcılar tarafından seçilen çiçekler hemen depolardan çıkarılarak araçlara yükleniyor. Flora Holland da 250 bin kişi çalışıyor ve günde beş bin tır alana girip çıkmaktadır. En çok satılan çiçeklerin başındaysa gül, lale, ve krizantem geliyor. Yılda bir buçuk milyon lale burada işlem görüyor. Resim 2: Flora Holland Aalsmeer Çiçeklerin yetiştirildiği bu alanlarda aynı zamanda patates ve tahıl ürünleri de üretebiliyorsunuz. Bu durum üreticiye tercih yapma şansıda vermiş oluyor. Et, süt, kesme çiçek, çiçek soğanı ve tohum üretiminde dünya birincisidir. Ülkede yılda iki milyon lale soğanı üretilmektedir. FLORA HOLLAND AALSMEER Dünyanın en büyük çiçek borsasıdır. Yılda 12 milyar kesme çiçek ve süs bitkisi burada işlem görmektedir. 1 milyar m² lik bu dev alanda dünya çiçekçiliğinin kalbi atmaktadır. 1887 yılında kurulmuş olan bu sistem daha da modernleşerek ülke ekonomisine büyük katkı sağlamıştır. Burada Her gün Hollanda da iki çiftlik kapanıyor. Tarım alanında önemli ülkelerden birisi olsa da küçük aile şirketlerinin AB nin büyük ve zorlu pazarında şansları her gün biraz daha azalıyor. TARIM TURİZMİ Hollanda tarım turizmini de çok iyi kullanmış. Dünyanın farklı bölgelerinden yüz binlerce turist bahar aylarında Hollanda yı örten rengarenk laleleri görmek için Hollanda ya akın ediyor. Çiçek yetiştiriciliği sadece tarımda değil de, tarım turizminde de Hollanda ya büyük katkı sağlamış olduğunu görüyoruz. 12

Dünyanın en fazla ihracat yapan on ülkesinden biri olmayı da başaran Hollanda, kişi başına düşen nominal gayri safi yurt içi hasıla sıralamasında da yedinci sıradadır. HOLLANDA TÜRKİYE İLİŞKİLERİ Hollanda nın başarısı; üretim, pazarlama ve dağıtım ağının işleyişinin birlikte ilerlemesinden geliyor. Bu sistemin en önemli ayaklarından biride eğitim ve ar-ge çalışmalarının temellerinin atıldığı üniversiteler. Weganingen Üniversitesi ziraat alanında çalışmalarıyla tanınan ilk iki üniversiteden bir tanesi. 1908 yılında kurulan üniversitede bugün geleceğin üretim şekillerini belirtecek önemli araştırmalar yapılıyor. EKONOMİ Hollanda, 2009 yılında küresel mali krizin etkilerini büyük ağırlığıyla hisseden ve bugüne kadar kaybedilen en büyük ekonomik daralmayı yaşayarak %4 oranında küçülmüştür. Ekonomisi, 2010 yılının ilk çeyreğinde tekrardan büyüme sürecine girmiştir. Hollanda ekonomisi dünyanın en büyük 16. ekonomisi olma özelliğini de böylelikle korumuştur. 2010 Ekim ayında görevi devralan yeni hükümet, Hollanda nın ekonomik krizden çıkmasına yönelik olarak sıkı bütçe tedbirleri uygulayacağını ve devletin ekonomiye müdahalesinin azalacağını açıklamıştır. Bununla beraber kamu harcamalarında 2015 yılına kadar 18 milyar Euro tutarında kesinti yapılması ana hedef alarak belirlenmiştir. Türkiye Hollanda ilişkileri uzun yıllardır devam etmektedir. İlk olarak 17. yüzyılda (1612) başlayan diplomatik ilişkiler tesisinin 400. yıldönümü 2012 yılında iki ülke tarafından kutlanılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye Hollanda arasında diplomatik ilişkiler tesisinin 400. Yıldönümü kutlamaları kapsamında Hollanda Kraliçesi Beatrix in daveti üzerine Hollanda yı 17-19 Nisan 2012 tarihlerinde ziyaret etmiştir. Hollanda Kraliçesi Beatrix ise 13-15 Haziran 2012 tarihlerinde Türkiye ye resmi bir ziyarette bulunmuşlardır. Hollanda da Turkeye adında bir köy bulunmaktadır. Belgelerin ve köy halkının söylemleri doğrultusunda, Hollanda ile İspanya arasında yaşanan savaşlar sonucunda İspanya ve İspanya himayesinde bulunan papalık emrine girmek istemeyen Hollandalılar Papanın yanında olmaktansa Türklerin yanında olmayı tercih ederiz diyerek bu bölgede direniş göstermişlerdir. Mevcut savaş dönemi yıllarından beri bu isim Turkeye adını koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Fatih GÖKYILDIZ 13

ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE İLİŞKİLERİMİZ: KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ - NATO İkinci Dünya Savaşının ardından Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri için iki önemli büyük sorun bulunmaktaydı; bunların birincisi savaşın yol açtığı ekonomik ve imar sorunları, ikinci önemli unsur olarak ise; SSCB nin askeri gücünü kendilerine tehdit olarak görmeleri ve Sovyet Komünist Partisinin ideolojik fikirleriydi. SSCB nin Berlin i ablukaya alması ve Çekoslavakya daki 1948 darbesinden sonra Batı ülkeleri egemenliklerine doğrudan etki edebilecek bu durum karşısında ortak bir savunma sistemi kurdular. edilmişler ve neticede, NATO yu kuran Kuzey Atlantik Antlaşması 12 ülke tarafından Nisan 1949 da imzalanmıştır. 1 Bu savunma sistemi 1948 yılında Brüksel Antlaşmasıyla Batı Avrupa Savunma Örgütü adı altında kuruldu. Bu örgüt 1949 yılında NATO nun kurulmasına önderlik eden ilk adımdır. Brüksel Antlaşması imzacıları (İngiltere, Hollanda, Fransa, Lüksemburg, Belçika ) güvenlik garantilerine ve karşılıklı taahhütlere dayalı bir Kuzey Atlantik İttifakının ihdası amacıyla, ABD ve Kanada yla müzakerelere başlamışlardır. Sürece Danimarka, İzlanda, İtalya, Norveç ve Portekiz de davet 14 1945 yılında İngiltere, Fransa ve ABD nin Almanya ya savaş ilan etmeyen ülkelerin Birleşmiş Milletlere üye alınmayacağını açıkladılar. Ancak Türkiye ile Almanya arasında önemli ilişkilerin yanı sıra Türkiye de büyük ölçüde Alman hayranlığı mevcuttu. Lakin savaşın sonlarına doğru Almanya nın kaybedeceğini gören Türkiye hemen Almanya ya savaş açtı. Stalin; Almanya yı ele geçirdikten sonra Türkiye ile Almanya arasındaki bağlantıları ve diplomatik görüşmeleri de ele geçirince Türkiye nin SSCB ye karşı tutumunu anladı. Stalin Türkiye ye karşı tutumu değiştirdi ve Romanya ya askeri üs kurarak Türkiye den Kars, Ardahan ve Boğazlarda üs istedi. Bunun durum sonucunda SSCB ye karşı kurulan NATO Türkiye için biçilmiş kaftandı. Çünkü Türkiye Kurtuluş Savaşından sonra aldığı büyük ekonomik ve toplumsal yaraları henüz kapatmaya çalışıyor, çok

partili sisteme yeni geçmiş, yani yeni bir savaşı olmadığını bir nevi yaşamak için üye olduğumuzu kaldıracak durumda değildi. görür gibiyiz. Türkiye ile SSCB arasında bu olaylar yaşanırken, 1947 de ABD ile SSCB arasında soğuk savaş başladı. Böylelikle Türkiye biraz da olsa nefes aldı, ancak Türkiye nin NATO ya üye olmasına sıcak bakmayan SSCB den çekinen Batı Avrupa Savunma Örgütü üyeleri vardı. Türkiye nin NATO ya girmesinde gecikme oldu ancak 1950 de Kore ye asker gönderen Türkiye, 1952 yılında Yunanistan ile birlikte eş zamanlı olarak üyeliğe alındılar. Devletler kendi bekalarını korumak için öncelikle güvenliklerine önem verirler, tıpkı canlılar gibi; bu doğanın da bir kanunudur. İlk çağlardan beri insanlar öncelikle yaşadıkları yerin etrafını çitlerle çevirir veya mağaralarda yaşarlardı çünkü bir şeyler yapabilmek için yaşamak gerekirdi. Türkiye nin NATO ya girmesi konusunda ülke içerisinde büyük tartışmalar olmuş ve hala günümüzde NATO ya karşı sıcak bakmayan kesim mevcut ancak Türkiye nin NATO ya üye üyelik sürecine baktığımızda pek fazla seçeneğimizin NATO, uluslararası güvenlik ve savunma politikamızın temel unsuru olma özelliğini sürdürmekte, nitekim 4 Nisan 1949 tarihli Washington Antlaşması NATO nun asli görevi olarak, üye ülkelerin özgürlük ve güvenliklerini korumak olduğunu belirtiyor. Türkiye de 28 noktada NATO nun harekat ve radar üsleri faaliyet halinde. Bazı üsler ABD ile ortak kullanılıyor. NATO ve Avrupa için önemli bir değere sahip olan Akdeniz ve Orta Doğu ülkelerine olan ilişkilerimiz ve coğrafik konumuzun getirileriyle birlikte NATO için önemli bir müttefik konumundayız ve NATO, bu nüfuzumuzu bizimle birlikte işbirliği içinde karşılıklı çıkarlar bağlamında yürütmekte. Özellikle önceki yıllarda ABD nin İran tehdidine karşı ve günümüzde Suriye konusunda Türkiye ye gerek NATO nun Türkiye deki askeri üsleri, İran için kurmuş olduğu füze kalkanları ve bunun yanı sıra Türkiye nin kuzeyindeki Rusya ya karşıda Türkiye nin, ABD için ne kadar önem arz ettiğini görüyoruz. NATO nun en belki de en önemli maddesi ola; NATO, bir saldırı durumunda veya saldırı tehdidine karşı üye ülkelerini savunmak ve saldırının tüm üye ülkelere yapılmış kabul etmek, 5.madde üye ülkelerin güvenliği için son derece önemlidir. En son Suriye ile aramızdaki sorunlar sonucunda Akçakale ye düşen toplar sonucu Türkiye ye yerleştirilen patriot savunma sistemleri bu 15

5.madde doğrultusunda yapılmıştı ve Türkiye de büyük yankı bulmuştu. Devletin bekası için ve küresel alanda söz sahibi olabilmek için uluslararası ilişkilerde hareket edeceğimiz müttefikler çok büyük önem arz Türkiye ile NATO arasındaki ilişkiler; Avrupaetmektedir. Hiçbir uluslararası kuruluşa dahil Atlantik bölgesi ve ötesinde istikrar ve barışın olmamak veya diğer devletlerle ilişki kurmamak temini amacıyla üç kıtada, Kosova dan Afganistan a misyon ve operasyonlar yürüten uluslararası arenada Türkiye yi yalnızlığa İttifak ayrıca, Kafkaslar, Orta Asya, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Akdeniz bölgelerinde kurduğu ortaklık ilişkileri vasıtasıyla da uluslararası güvenlik ve istikrara önemli katkılar sağlamaktadır. 2 sürükleyecektir. Dünya genelinde saygın bir birlik içerisinde yer almak gerek ekonomik anlamda, gerekse politik anlamda Türkiye nin küresel güç olma yolunda önünü açacağı görüşündeyim. Bu bağlamda Türkiye nin NATO içerisinde aktif bir rol alması Türkiye nin gelecekte gerek savunma gerekse uluslararası politikasına yön verecektir Sidar SÖNMEZ 1 http://www.mfa.gov.tr 2 Ahmet Davutoğlu, 2013 Yılına Girerken Dış Politakamız, S. 103. KAYNAKÇA: http://www.mfa.gov.tr, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI RESMİ SİTESİ Uluslararası arenada söz sahibi olabilmek için, küresel sorunlarla ilgilenmek ve bu küresel sorunlarda aracı veya herhangi bir rol üstlenmek ülkelerin adeta büyüklüğünü ve gücünü gösterir bu bağlamda NATO Türkiye nin küresel sorunlara dahil olabileceği büyük kapılardan biridir. Türkiye nin NATO da üstelendiği ve üstleneceği görevler ülkemizin gelecekteki güvenlik ve askeri politikalarına yön verecektir. 2013 YILINA GİRERKEN DIŞ POLİTİKAMIZ, DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU 16

ERASMUS GÜNLÜKLERİ EFSUNUN DİĞER ADI: BARCELONA Bu yazımda sizlere Erasmus Öğrenci Değişim Programı ile çıktığım serüvendeki son yolculuğumdan bahsedeceğim. Son durağım Barcelona ydı. Sımsıcak Akdeniz iklimi, mükemmel sahili, güler yüzlü insanları ile şu ana kadar gezmiş olduğum en harika şehirdi diyebilirim Barcelona için. Erasmus programını kazandığım hafta kendim bir gezi planlaması yapmıştım ve listenin sonuna Barcelona yı koymuştum. Barcelona yı tüm Erasmus sürecinin sonucunda kendime hediye edeceğim bir tatil gibi görmüştüm. Ve Barcelona ya gitme vakti gelmişti sonunda. Gerçekten beklentim büyüktü, zihnimde Barcelona ya dair bir sürü düş kurmuştum. Şimdi sizlere bu gezide yaşadığım birkaç anıdan ve aldığım kısa notlardan bahsedeceğim. Resim 1: Barcelona Sahilinden Bir Görünüm Barcelona ya dört arkadaşımla beraber gittik, uçak inişe geçerken denizin mükemmel görüntüsü beni büyülemişti. Polonya da kışı fazlasıyla yaşamıştım ve fazlasıyla güneşe, denize, açık havaya hasrettim. Polonya da yaşamak birçok yönden avantajlı olsa da havalar bazen insanı olumsuz etkileyebiliyor, zira yaklaşık beş ay kadar kış mevsimini yaşayıp, en yüksek derece olarak 22 17 dereceyi gören birisi güneşi, sıcak havayı fazlasıyla özlüyor. Havaalanında indikten sonra dikkatimi çeken ilk şey şu olmuştu. Önce şu bilgiyi vermem gerekiyor, Barcelona İspanya nın Katalonya özerk bölgesinin başkentidir. Dikkatimi çeken şey tam da bu konuyla ilgili Havaalanın karşısında üç tane bayrak dikkatimi çekmişti. İlk bayrak Katalonya bayrağıydı, ikinci bayrak İspanya bayrağı, diğeri ise Avrupa birliğinin simgesi olan bayraktı. Barcelona ya gittiğinizde şunu rahatlıkla görebilirsiniz, tüm caddelerde, evlerin balkonlarında Katalan bayrağı dalgalanmaktadır. İspanyollardan farklı olduklarını fırsat buldukça dile getiren Katalanlar, bunu kendi şehirlerinde size hissettiriyorlar. Barcelona için tarihi turistik ve aynı zamanda ticaret kentidir diyebiliriz. Ayrıca tam bir eğlence merkezi, eğlenmek için sadece clublara, cafelere ihtiyaç duymuyorsunuz, şehrin hemen hemen her yeri aynı canlılıkta ve sürekli hareketli Bu şehirde çok kolay mutlu olabiliyorsunuz ve üç günlük gezim boyunca mutsuz bir insan siluetine hiç rastlamadım. Herkesin yüzünde içinizi sıcacık eden bir tebessüm mevcut Barcelona ya sabah saatlerinde inmiştik ve havaalanından şehir merkezine gidip kalacağımız yeri bulmak için yola koyulduk. Kalacağımız yer, Barcelona nın en işlek caddelerinden biri olan La Rambla caddesindeydi. La Rambla caddesinden biraz bahsetmek gerekirse, Barcelona nın kalbinin attığı cadde diyebiliriz. Çok yoğun olan bu cadde gerçekten görülmeye değer. Cadde boyunca sokak satıcılarının renkli görünümü size burasının metropol olduğunu hissettiriyor. Ayrıca bu caddenin en önemli özelliklerinden birisi de sahile sadece on dakika mesafede bulunması. Barcelona sahili gerçekten harika görünümü ile insanı düş kurmaya sevk ediyor. Sahil de dikkatimi çeken en

önemli ayrıntıyı şimdi sizlerle paylaşacağım. Sahil güvenlik ekibi tarafından yapılan duyurular öncelikle Katalanca sonra İspanyolca daha sonra Fransızca ve en sonunda İngilizce olarak yapılıyor. Duyuruları dikkatle dinlemeye çalıştım ve ilk defa Fransızcanın İngilizceye göre ön plana çıktığına şahit oldum. Arkadaşlarımla bu konuyu konuşurken şu ortak kanıya vardık. Barcelona ya yılda çok sayıda Fransız turist geliyor ve sahilde Katalan veya İspanyol olmayanların çoğu Fransız oluyor. Barcelona aynı zamanda harika bir liman kenti. Müthiş bir ticaret merkezi olduğunu limana gelip giden ticari gemilerin sıklığından kolaylıkla anlayabilirsiniz. Erasmus öğrencisiyseniz, kesinlikle tavsiye edeceğim yol budur. Barcelona ya dair sizlere söyleyeceğim en önemli bir diğer husus ise, kesinlikle yaz aylarına denk getirmeye çalışın gezi planınızı ve olabildiğince uzun tutun. Ben ve yol arkadaşlarım üç gün ayırdık ve üçüncü günün sonunda gerçekten yüzümüz asılmaya başlamıştı. Çünkü Barcelona harika bir yerdi ve son Erasmus gezimdi. Barcelona hotel, hostel, konaklama bakımından uygundu ama ulaşım bakımından diğer Avrupa şehirlerine göre pahalıydı. Paris te 1.20 ya bir metro bileti alabilirken Barcelona da metroyu kullanmak için 2 yu gözden çıkarmanız gerekiyor. Barcelona ya dair sizlere gezilip görülmesi gereken yerler hakkında fazla bilgi veremeyeceğim maalesef. Çünkü Barcelona ya bir Erasmus öğrencisi olarak sadece üç gün ayırabildim ve Barcelona yı kendime bir tatil hediyesi olarak gördüğüm için tarihi eserlere, müzelere, kiliselere yeterince vakit ayıramadım. Ancak günün birinde Barcelona ya giderseniz size yararlı olacak bilgileri burada size sırasıyla aktaracağım şimdi. Öncelikle size birkaç tane önerim olacak. Bir gün Barcelona ya gitme durumunuz olursa, sakın internetten bir ön araştırma yapmayın. Resimlere bakmayın, sadece bu şehri zihninizde düşleyin ve oraya gidin. Hayal gücünüz ne kadar yüksek olursa olsun, kesinlikle kurguladığınız o güzel düşten bile daha güzel bir şehir bulacaksınız karşınızda. Barcelona El Prat havaalanına indikten sonra buradan şehir merkezine geçmek için Aerobus kullanmalısınız, bu otobüs sayesinde yarım saat içinde şehrin kalabalık meydanlarına karışabilirsiniz. Kalacak yer konusuna gelince size şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Budapeşte den sonra Avrupa da en ucuza konaklayabileceğiniz yerlerin başında geliyor Barcelona. (Ki burada, şunu belirtmekte fayda var Eurozone olan bölgelerde en ucuza konakladığım yer Barcelona oldu Erasmus serüvenim boyunca) Şehir metro ile kolaylıkla gezilebilir, ayrıca bir tur otobüsüne binmeden şehri kendiniz keşfedebilirsiniz ve eğer 18 Geceleri Barcelona, gündüze göre daha hareketli, daha dinamik oluyor. İnsanlar sokaklarda gezmeyi, barlarda eğlenmeyi tercih ederken sokak satıcıları (genelde Hintli olan bu satıcıların Hindistan dan geldikleri aksanlarından kolayca anlaşılabiliyor). Resim 2: Kristof Kolomb Heykeli Barcelona sokaklarında renkli görüntüler sergiliyorlar. Şimdi son olarak sizlere La Rambla caddesinin aşağı kısmında yer alan Christopher

Resim 3: Royal Palace (KRISTOF KOLOMB) heykelinden bahsedeceğim. La Rambla caddesinden sahil tarafına giderken yolun sonunda kocaman Christopher Columbus heykeli var. Barcelona ya gelen turistlerin hemen hemen hepsi burada fotoğraf çektiriyor ve heykelin bulunduğu alan genelde kalabalık oluyor. La Rambla caddesinden sahil tarafının zıddına giderseniz eğer bu sefer kocaman bir meydan ve park alanı ile karşılaşacaksınız bu meydana Catalunya Square (Katalonya Meydanı) deniliyor ve dinlenmek, gözlem yapmak için harika bir meydan. Oldukça hareketli ve birçok alışveriş merkezinin Catalunya Meydanına yakın olmasından dolayı gün içinde epey insanı ağırlayıp uğurluyor diyebiliriz. En son olarak Barcelona ya gidilir de Barcelona nın mabedi simgesi olan Camp Nou ya gidilmez mi? Tabi ki oraya da gittik arkadaşlarımla. Stat şehrin biraz dışında, yani uzak değil ama merkez bir alanda değil, daha sakin bir yerde konumlandırmışlar. Yaklaşık 97.000 seyirci kapasiteli bu stat gerçekten de muhteşem bir ihtişama sahip. Camp Nou stadını da içine alan Barcelona FC spor tesisleri içinde FC Barcelona Museum ve Barcelona Store ler var. Merak edenler için söylemek istiyorum lisanslı bir Messi formasına sahip olmak istiyorsanız yaklaşık 100 yu gözden çıkarmanız gerekiyor. Barcelona nın bende bıraktığı izlenimler gerçekten büyüleyiciydi. İçimde yaşadığım hisleri sizlere aktarabildiysem ne mutlu Son cümle olarak; öyle bir şehir hayal edin ki daha şehre ayak bastığınız anda burada nasıl yaşayabilirim?, buraya tekrar nasıl gelebilirim? tarzı soruları arka arkaya kendinize sorarak zihninizde cevapları ararken gezi bitiminde uçaktan denizine, sahiline, görkemine, ihtişamına el salladığınız bir şehir M.Mücahid DALKILIÇ 19

ENDÜSTRİYEL TASARIM Bu çalışmamızda, endüstriyel tasarım kavramını, tasarımın tarihçesini, tasarımın korunmasını, tasarım hakkı ve bunun yasal dayanaklarını, tasarım hakkının hükümsüzlüğünün ne anlama geldiği ile hükümsüzlük sebeplerini inceleyeceğiz. Ayrıca endüstriyel tasarım suçları ve tasarım suçlarının hukuka uygunluk durumlarını da inceleyeceğiz. Endüstriyel tasarımın nasıl alınacağı ve tasarımın çeşitleri arasındaki farkları irdeleyeceğimiz gibi bunlardan doğan hakları da inceleyeceğiz. Bir endüstriyel tasarım için tescil verilme şartları da inceleyeceğimiz konular arasındadır. TASARIM HAKKININ TARİHÇESİ Tasarım hukuku tekstil endüstrisinin ürünüdür. İlk emirnameler, her çeşit kumaş üzerindeki desenlerin başkaları tarafından taklit edilmelerini engellemek amacıyla çıkarılmıştır. Onun için Fransa da 16. yüzyılda Lion lu ipekli ürün sanayicilerini korumak amacıyla yayınlanan kararnameler tasarım hukukunun öncüleridir. Almanya da tasarımı konu alan anılması gereken ilk düzenleme 1721 tarihli Codex Augesteus dür. 1 Tarihi açıdan incelendiğinde endüstriyel tasarımların özel mevzuatla korunması dünya da ilk kez 1711 yılında Fransa nın Lyon kentinde tekstil dokumalarının üzerindeki tasarımların korunması ile uygulamaya konulmuştur İngiltere hukukunda bir tasarımın 1949 tarihli yasalarına göre tescili için iki kriterin sağlanması aranmaktadır. Birincisi, bir tasarımın bulunması gereklidir. İkincisi, tasarımın yeni veya yenilikçi karakterli olmasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şüphesiz ki bütün uygar toplumların kendi ulusal bir tasarım kanununa sahip olduğudur. Zira 1 Tekinalp, Ü. (2005). Fikri Mülkiyet Hukuku (4. bs.). İstanbul: Arıkan Basım Yayım Dağıtım LTD. ŞTİ. ülkemizde ise bu ihtiyaca cevap 1995 yılında çıkarılan 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile olmuştur. Endüstriyel tasarımlarla ilgili bir diğer ulusal kaynak ise Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulama Şeklini Gösteren Yönetmeliktir. Tasarımların Konu Olduğu Milletlerarası Sözleşmeler Paris Sözleşmesi: 5. maddesinde Bern Sözleşmesi: 2. maddesinde La Haye Sözleşmesi: Endüstriyel tasarımların uluslararası başvuru ve tescili ile ilgilidir. Genellikle katılımcıların Avrupa dan olduğu sözleşmeyi Türkiye de imzalamıştır. Locarno Sözleşmesi: Endüstriyel tasarımların uluslararası sınıflandırılmasına ilişkindir. Bu sözleşmeye Türkiye de katılmıştır. Viyana Sözleşmesi: Örnek tiplerin korunması ve onların uluslararası tevdii hakkında amacına yöneliktir. ENDÜSTRİYEL TASARIM HAKKI Türk hukuk tarihi incelendiği zaman spesifik anlamda ilk yasal düzenleme Avrupa Birliği (AB) ile yapılan gümrük birliği anlaşmasından sonra 24.06.1995 te kabul edilen 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (EndTasKHK) ile olmuştur. Burada amaç kararnamenin 1. maddesinde belirtildiği gibi tasarımların korunmasını, rekabet ortamının oluşturulmasını ve sanayinin gelişmesini sağlamaktır. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir noktada şüphesiz ki kararnamenin adında yer alan endüstriyel kelimesidir. Burada endüstriyel kelimesinin kullanılması anlamı 20