PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI MALİYE ANA BİLİM DALI



Benzer belgeler
Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar


Finansal Piyasalar ve Bankalar

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

Kentsel Dönüşümde Finans Aktörleri ve Beklentileri Doç. Dr. Erk HACIHASANOĞLU Araştırma, İş ve Ürün Geliştirme Grup Md.

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

internet adreslerinden

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN


II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

Küresel Kriz ve. Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ K. ÖNDER ERGÜN MALİYE UZMANI

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

CDS Primlerinin Borsa Endeksi Üzerindeki Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama

TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI

BİZİM PORTFÖY İKİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

QNB FİNANS PORTFÖY BİRİNCİ SERBEST (DÖVİZ) FON'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

İçindekiler. Finansal Sistem. Finansal Piyasalar

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

BİZİM PORTFÖY BİRİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

MENKUL KIYMET YATIRIMLARI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE EKONOMİK VE FİNANSAL SİSTEM İKİNCİ ÜNİTE PARANIN ZAMAN DEĞERİ

BİZİM PORTFÖY BİRİNCİ KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,75. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,85 152,31

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

QNB FİNANS PORTFÖY BORÇLANMA ARAÇLARI FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

BİZİM PORTFÖY ENERJİ SEKTÖRÜ KATILIM HİSSE SENEDİ (HİSSE SENEDİ YOĞUN FON) NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

tepav Küresel Kriz e Karşı ş TEPAV Politika Önerileri TBB İstanbul , 28 Nisan 2009

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

FİNANSAL SİSTEM VE FİNANSAL PİYASALAR

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BANK MELLAT Merkezi Tahran-İran Türkiye Şubeleri 1 OCAK 31 MART 2009 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

FİNANS PORTFÖY TÜRKİYE YÜKSEK PİYASA DEĞERLİ BANKALAR HİSSE SENEDİ YOĞUN BORSA YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FONA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

YAPI KREDİ PORTFÖY PY BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) ÖZEL FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2017 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Finansal Sistem ve Bankalar. 1. Bankacılık İşlemleri ve Banka Türleri. 2. Dünya da ve Türkiye de Bankacılığın Gelişimi

Haftalık Piyasa Beklentileri. 10 Kasım 2014

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

YAPI KREDİ PORTFÖY YABANCI TEKNOLOJİ SEKTÖRÜ HİSSE SENEDİ FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2017 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık :24

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

PERFORMANS SUNUŞUNA İLİŞKİN TANITICI BİLGİLER, PERFORMANS BİLGİSİ VE DİPNOTLAR 1-4 A TANITICI BİLGİLER 1-2 B PERFORMANS BİLGİSİ 3 C DİPNOTLAR 4

PERFORMANS SUNUŞ RAPORU HAZIRLANMA ESASLARI

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ KÜRESEL FİNANS KRİZİ SONRASI DÜNYA VE TÜRKİYE:

KT Portföy Yönetimi A.. KT Portföy Küresel Kira Sertifikaları (Döviz) Serbest Fon

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

KT Portföy Yönetimi A.. KT Portföy kinci Katılım Serbest Fon

Bankacılık sektörü 2010 Ocak-Eylül dönemindeki gelişmeler. Ekim 2010

Transkript:

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI MALİYE ANA BİLİM DALI EKONOMİK KRİZ DÖNEMLERİNDE İKTİSAT POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ VE 2008 MORTGAGE KRİZİNİN TÜRKİYE AÇISINDAN ANALİZİ Mehmet ÖZGÜN Danışman: Prof. Dr. Ekrem KARAYILMAZLAR MAYIS 2012 DENİZLİ

ÖZET EKONOMİK KRİZ DÖNEMLERİNDE İKTİSAT POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ VE 2008 MORTGAGE KRİZİNİN TÜRKİYE AÇISINDAN ANALİZİ Özgün, Mehmet Yüksek Lisans Projesi, Maliye Anabilim Dalı Proje Danışmanı: Prof. Dr. Ekrem KARAYILMAZLAR Mayıs 2012, 63 Sayfa Bu çalışmada, 2008 yılında ABD Mortgage kredileri kaynaklı başlayan ve etkileri küresel boyutlarda hissedilen ekonomik kriz ve bu krizin Türkiye ekonomisi üzerine etkileri incelenmiştir. Öncelikle kriz kavramı, sonrasında ise mortgage kredilerinin yapısı, gelişimi ve mortgage sistemin işleyişi şekiller ve tablolar aracılığı ile anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda; küresel boyutta yıkıcı etkileri hissedilen krizin, Türkiye ekonomisi üzerinde başta dış ticaret hacmi olmak üzere, reel vergi gelirleri, tüketici beklentileri, finansal araçların getirileri ve iş gücü piyasasında olumsuz etkilerinin var olduğu görülmüştür. Kriz kavramı, kriz türleri ve krizin nedenleri incelendikten sonra mortgage sistemi açıklanmış, 2008 Finansal Ekonomik Krize uzanan süreçte yaşananlar ve bu sürecin Türkiye Ekonomisine etkilerinin açıklaması amaçlanmıştır. 2008 Dünya ekonomik krizinin ekonomik göstergeler üzerindeki etkileri ülkemizde ciddi boyutlarda hissedilmiş ve ekonomik kalkınma ve gelişimi ters yönlü etkilemiştir. Bu dönem başta işsizliğin hızla yükseldiği ve toplumsal refahın olumsuz yönde etkilendiği dönüm noktası olarak hatırlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kriz, Kriz Türleri, Küresel Finansal Kriz, Mortgage Krizi, İktisat Politikası, Para Politikası, Maliye Politikası, Mortgage Krizin Türkiye Ekonomisine Etkisi.

ABSTRACT THE EFFICIENCY OF ECONOMIC POLICIES DURING ECONOMIC CRISIS PERIODS AND THE ANALYSIS OF 2008 MORTGAGE CRISIS FROM THE VIEWPOINT OF TURKEY Özgün, Mehmet Master of thesis, Business Administration Unit: Public Finance Advisor: Associate Proffessor. Dr. Ekrem KARAYILMAZLAR May 2012, 63 Pages In this study, the economic crisis which originated from U.S. mortgage loans in 2008 and whose effects are felt on global dimensions is examined together with the effects of this crisis on the economy of Turkey. First, the concept of crisis, and then the structure of mortgage loans, mortgage development and the operation of the system are explained by means of figures and tables. As a result of the study, it comes out that the crisis whose destructive effects are felt on the global dimension has many negative influences on the economy of Turkey, particularly on its foreign trade volume, real tax revenues, consumer expectations, proceeds of financial instruments and the labor market. After the concept of crisis, the types of crisis and the causes of crisis are examined, the mortgage system is described and the description of what happened during the period up to 2008 Financial Economic Crisis and of the effects of this period on the Economy of Turkey is aimed. The effects of 2008 World Economic Crisis on economic indicators are felt in our country substantially and the economic growth and development are affected reversely. This period is remembered as the turning point when unemployment rose sharply and social welfare was adversely affected. Key Words: Crisis, Types of Crisis, Global Financial Crisis, Mortgage Crisis, Economic Policy, Monetary Policy, Fiscal Policy, Mortgage Crisis Impact on the Economy of Turkey.

İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... i İÇİNDEKİLER... iii ŞEKİLLER DİZİNİ... vi TABLOLAR DİZİNİ... vii GRAFİKLER DİZİNİ... viii SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ..... ix GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM EKONOMİK KRİZ KAVRAMI VE EKONOMİK KRİZLERİN NEDENLERİ 1.1. EKONOMİK KRİZ KAVRAMI.... 2 1.2. EKONOMİK KRİZ TÜRLERİ... 5 1.3. EKONOMİK KRİZLERİN NEDENLERİ... 6 1.3.1. Finansal Krizler... 8 1.3.2. Reel Sektör Krizleri... 8 İKİNCİ BÖLÜM MORTGAGE SİSTEMİNE VE MORTGAGE KRİZİNE GENEL BAKIŞ 2.1. MORTGAGE SİSTEMİNİN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ... 9 2.2. ABD MORTGAGE SİSTEMİNE GENEL BAKIŞ... 11 2.2.1. Kredi Alan Kullanan Taraf (Borçlu)... 11 2.2.2. Broker lar... 12 2.2.3. Kredi Verenler... 13 2.2.4. Menkul Kıymet İhraç Edenler... 13 2.2.5. Kredi Derecelendirme Kuruluşları... 14 2.2.6. Yatırımcılar... 14

2.3. MORTGAGE SİSTEMİNİN İŞLEYİŞİ... 16 2.4. KÜRESEL FİNANSAL KRİZİN NEDENLERİ..... 19 2.4.1. Likidite Bolluğu ve Özensiz Krediler... 19 2.4.2. Menkul Kıymetleştirme... 21 2.4.3. Saydamlık Eksizliği... 22 2.4.4. Derecelendirme Kuruluşları... 22 2.4.5. Düzenleyici Denetleyici Kuruluşlar... 22 2.4.6. Faiz Yapısının Uyumsuzlaşması... 23 2.5. KÜRESEL FİNANSAL KRİZE NEDEN OLAN OLAYLARIN AKIŞI... 25 2.6. 2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZE UZANAN SÜREÇTE YAŞANANLAR... 28 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İKTİSAT POLİTİKALARININ TANIMI VE ARAÇLARI 3.1. PARA POLİTİKASININ TANIMI... 31 3.2. PARA POLİTİKASI ARAÇLARI... 32 3.2.1. Para Politikasının Doğrudan (Direkt) Araçları... 32 3.2.1.1. Faiz oranları kontrolleri... 32 3.2.1.2. Kredi tabanı kontrolleri... 33 3.2.1.3. Disponibilite uygulaması... 33 3.2.1.4. Farklılaştırılmış reeskont oranları... 33 3.2.1.5. Tüketici kredileri kontrolleri... 34 3.2.2. Para Politikasının Dolaylı (Endirekt) Araçları... 34 3.2.2.1. Açık piyasa işlemleri... 35 3.2.2.2. Zorunlu karşılık oranları... 35 3.2.2.3. Döviz efektif işlemleri... 36 3.3. MALİYE POLİTİKASININ TANIMI... 37 3.4. MALİYE POLİTİKASI ARAÇLARI... 38 3.4.1. Kamu Harcamaları ve Kamu Harcamalarının Tasnifi... 38 3.4.1.1. İdari ve ekonomik tasnif... 39 3.4.1.2. Türk bütçe sistemine göre tasnif... 39

3.4.1.2.1. İdari (kurumsal) tasnif... 40 3.4.1.2.2. Fonksiyonel (işlevsel) tasnif... 40 3.4.1.2.3. Ekonomik tasnif... 40 3.4.2. Vergi Oranları... 40 3.4.3. Borçlanma... 41 3.4.3.1. İç borçlanma... 41 3.4.3.1. Dış borçlanma... 42 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM UYGULANAN İKTİSAT POLİTİKALARININ TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİNİN ANALİZİ 4.1. KÜRESEL FİNANSAL KRİZE KARŞI TÜRKİYENİN ALMIŞ OLDUĞU ÖNLEMLER... 44 4.2. KÜRESEL FİNANSAL KRİZİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ... 52 4.2.1. Dış Ticaret Hacmi Üzerindeki Etkisi... 52 4.2.2. Tüketici Güven Endeksi Üzerindeki Etkisi... 53 4.2.3. Konut Satışları Üzerindeki Etkisi... 54 4.2.4. İşgücü Piyasası Üzerindeki Etkisi... 55 4.2.5. Finansal Araçların Getirileri Üzerindeki Etkisi... 56 4.2.6. Reel Vergi Gelirleri Üzerindeki Etkisi... 58 SONUÇ... 59 KAYNAKLAR... 61

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1: Ekonomik Krizlerin Sınıflandırılması... 5 Şekil 2: Ekonomik Krizlerin Organizasyon İçi ve Organizasyon Dışı Nedenleri... 7 Şekil 3: Mortgage Piyasasının İşleyişi... 18 Şekil 4: Mortgage Krizine Neden Olan Etknlerin Akım Şeması... 27

TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1: Çeşitli Ülkelerde Bazı Finansal Kuruluş İflasları (2008 2009)... 30 Tablo 2: Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) Bütçe Başlangıç Ödenekleri... 46 Tablo 3: Ülkeler Tarafından Krize Karşı Alınan Önlemler... 51 Tablo 4: Dış Ticaret Rakamlarının Gelişimi... 53 Tablo 5: Temel İşgücü Verileri... 56 Tablo 6: Finansal Araçların Getiri Oranları Değişimi... 57

GRAFİKLER DİZİNİ Grafik 1: ABD Mortgage Kredileri... 12 Grafik 2: ABD Konut Fiyat Endeksi... 20 Grafik 3: Temerrüde Düşen Mortgage Krediler... 20 Grafik 4: İcra Yoluyla Satışa Çıkarılan Mortgage Krediler... 21 Grafik 5: FED Gösterge Faiz Oranlarının Gelişimi... 24 Grafik 6: Tüketici Güven Endeksi.... 54 Grafik 7: Dönemsel Konut Satış Rakamları.... 55 Grafik 8: Reel Vergi Gelirleri.... 58

SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ ABD a.g.e. a.g.m. AR-GE BDDK DPT FED FICO IMF İMKB İŞKUR KDV KKDF KOBİ KOSGEB MB MK NASDAQ ÖTV SGK Amerika Birleşik Devletleri Adı Geçen Eser Adı Geçen Makale Araştırma Geliştirme Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu Devlet Planlama Teşkilatı Federal Reserve (Amerikan Merkez Bankası) Faır Isaac Corporatıon Internatıonal Monetary Fund (Uluslar Arası Para Fonu) İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Katma Değer Vergisi Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Küçük ve Orta Boy İşletme Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Merkez Bankası Menkul Kıymet Natıonal Assocıatıon Of Securıtıes Dealers Automated Quotatıons Özel Tüketim Vergisi Sosyal Güvenlik Kurumu

SSK TCMB TL TÜİK U.S. Sosyal Sigortalar Kurumu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türk Lirası Türkiye İstatistik Kurumu United States

GİRİŞ Dünya ekonomik tarihinde ülkesel ve bölgesel krizler sıklıkla yaşana gelmiştir. Ancak küresel bazda etkili olan ve tüm dünya ülkelerini sarsarak bazılarında yıkıcı etkiler meydana getiren krizler nadiren yaşanmaktadır. 1929 Dünya Ekonomik Buhranı bu tip krizlerin en bilineni ve etki alanı bakımından en geniş olanıydı. Bu kriz, hem ekonomik dengeleri etkilemiş hem de mevcut sistem ve iktisadi anlayışın sorgulanmasına neden olmuştur. Zaten yaşanılan büyük krizlerin sosyolojik boyutu da mevcut sisteme olan güvenin sarsılarak bunun tartışmaya açılmasıdır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) emlak piyasasında 2007 yılı ortalarında başlayıp, kısa sürede finansal piyasalara yayılarak tüm dünyayı etkisi altına alan bu mortgage krizi, küresel bir kriz olarak kabul edilebilecek bir niteliğe sahiptir. Önceleri, yerel bir kriz olarak nitelendirilen bu durum, kısa sürede dünya finansal sisteminde daha önce eşi görülmemiş bir tahribata neden olmuş ve sonrasında birçok finansal kurumun batmasına bir kısmının ise devletleştirilmesine yol açmıştır. Dünya üzerinde ticari ve finansal anlamda bir denge unsuru ve belirleyici bir aktör olan ABD de başlayan bu kriz sonrası, finansal piyasalardaki endişe ve belirsizlik kısa sürede küresel boyutta bir paniğe neden olmuştur. Bu durum, mevcut mortgage sisteminin sorgulanmaya başlamasına neden olmuştur. Önceleri, ev sahipliği için tüm dünyaya örnek teşkil edebilecek bir sistem olarak kabul edilen bu yapılanmaya olan güven sarsılmış ve sistemin aksayan yönleri daha yüksek sesle tartışılmaya başlanmıştır. Bu çalışmamızın ilk bölümünde kriz kavramının tanımı ve çeşitlerini inceledikten sonra ikinci bölümünde, başta mortgage sisteminin işleyişi ele alınmış, sistemin tarafları ve taraflar açısından ne gibi sakıncaları bünyesinde barındırdığına değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise ekonomi politikalarının kapsamı ve enstrümanları incelendikten sonra son bölüm olan dördüncü bölümünde, yaşanan krizin Türkiye ekonomisine olan etkileri incelenerek, farklı veriler ışığında analizi yapılmaya çalışılmıştır.

BİRİNCİ BÖLÜM EKONOMİK KRİZ KAVRAMI VE EKONOMİK KRİZLERİN NEDENLERİ 1.1 EKONOMİK KRİZ KAVRAMI Etimolojik kökeni Yunanca krisis kelimesine dayalı olan kriz kelimesi, özellikle tıp biliminde çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir ve genel olarak aniden ortaya çıkan bir hastalık belirtisi ya da bir hastalığın çok ileri safhaya ulaşması anlamlarına gelmektedir. Kriz, sosyal bilimler alanında ise birden bire meydana gelen kötüye gidiş yönündeki gelişme, büyük sıkıntı, buhran veya bunalım gibi kelimelerle eş anlamda kullanılır. Sosyal bilimler açısından kriz kavramının genel bir tanımını yapmak çok kolay değildir. İçinde bulunulan durumun ya da karşı karşıya kalınan olayların ne derece kriz olduğu kişiden kişiye değişebilmektedir. Herhangi bir durumu kriz olarak adlandırabilmek için krizin temel unsurları veya özelliklerini aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür; 1 Kriz, önceden bilinmeyen ya da öngörülemeyen bazı gelişmelerin, makro düzeyde devlet; mikro düzeyde ise firmaları ciddi olarak etkileyecek sonuçlar ortaya çıkarmasıdır. Aniden ve beklenmedik bir anda ortaya çıkan olumsuz gelişmeleri kriz olarak adlandırmak doğru kabul edilebilecekken, normal süreç içerisinde ortaya çıkan her sorun kriz olarak isimlendirilemeyecektir. Krizin en önemli özelliği önceden tahmin edilemeyen ya da bilinemeyen bir anda ortaya çıkmasıdır. Krizin bir diğer önemli özelliği, kişiler ve organizasyonlar için hem bir tehlike ve tehdit oluşturması, hem de yeni fırsatlar doğurmasıdır. Bu anlamda kriz, genellikle düşünüldüğü gibi tamamen negatif özellikte bir kavram değildir. 1 AKTAN C.C., ŞEN H. (Kasım Aralık 2001), Ekonomik Kriz: Nedenleri ve Etkileri, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı: 2002/1, s.1.

Krizler, kısa veya uzun süreli olabilir. Krizlerin organizasyonlar üzerindeki etkisinin kasa veya uzun sürmesi, organizasyonun krize karşı koyabilecek tedbirleri zamanında alıp almamasına ve bunları uygulamasına bağlıdır. Krizlerin bir diğer özelliği bir bulaşıcı hastalık gibi sirayet etkisi göstermesidir. Herhangi bir organizasyonda ortaya çıkan bir kriz diğer sektörleri de etkisi altına alabilmekte ya da bir organizasyonda yaşanan kriz, bu organizasyonla ilişki içerisinde olan diğer organizasyonlara da sirayet edebilmektedir. Yukarıdaki özellikler dikkate alınarak genel bir tanım yapmak gerekirse, ekonomik kriz; ekonomide aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan olayların makro açıdan ülke ekonomisini, mikro açıdan ise firma ve bireyleri ciddi anlamda sarsacak sonuçlar ortaya çıkarmasını ifade eder. Bir başka ifade ile kriz; piyasada bulunan mallarda, hizmetlerde, bu mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan üretim faktörleriyle, farklı piyasalarda oluşan fiyatlarda meydana gelen ekonomik faaliyetlere göre normal olmayan aşırı dalgalanmaları ifade eder. Kriz için, her ne kadar ekonomide aniden ve beklenmedik bir ortaya çıkışın varlığından bahsedilse de gerçekte krizler, erken sinyallerle geleceğe yönelik uyarılarda bulunabilmektedirler. Uyarı niteliği arz eden sinyaller ise şunlardır; 2 Zayıf makroekonomik göstergeler ve hatalı uygulanan iktisat politikaları, Beklenen enflasyon oranında ki artış (çekirdek enflasyonda artış), Faiz oranlarında yaşanan yükseliş, Özellikle finansal piyasalardaki belirsizliğin artması ve fiyat (faiz) hareketliliğinin artış kazanması, 2 http://www.endmuh.com/kariyer/ekonomi/dosyalar/ekonomik_kriz_nedenleri_ve_cozum_onerileri.pdf, (18.04.2012).

Menkul kıymetler piyasasındaki işlem gören firma ve banka bilançolarında aşınma etkilerinin ortaya çıkması, Bankacılık sektöründe yaşanan panik, Menkul kıymet borsalarındaki ani düşüşler, Para ikamesinin hızlanması, Finansal altyapının yetersizliği, Ahlaki risk olgusu, Piyasalardaki kreditörlerin ve uluslar arası kurulların hatalı his ve önerileri, Yukarıda sayılan tüm sinyallere rağmen krizleri önceden tahmin etmek ve önlemler almak oldukça güçtür.

1.2 EKONOMİK KRİZ TÜRLERİ Temel anlamda ekonomik krizler, reel sektör ve finansal sektör krizleri olmak üzere iki ana başlık altında sınıflandırılabilmektedir. Reel sektör krizleri, üretimde ve / veya istihdamda önemli daralmalar şeklinde ortaya çıkar. Finansal sektör krizleri ise, ekonominin reel kesimi üzerinde tahrip edici etkiler oluşturabilen ve piyasaların etkin işleyiş gücünü bozan finansal piyasa çöküşleridir. 3 Bu ana başlıkların içerisinde yer alan kriz türleri olarak bankacılık krizi, dış borç krizi, kambiyo krizi ve mali kriz gibi türleri saymak mümkündür. Bu durum, aşağıda yer alan şekilde ki gibi gösterilebilir; 4 Şekil 1: Ekonomik Krizlerin Sınıflandırılması Ekonomik Krizler Reel Sektör Krizleri Finansal Krizler Mal ve Hizmet Piyasalarında Kriz İşgücü Piyasasında İşsizlik Krizi Bankacılık Krizi Döviz Krizi Borsa Krizi Enflasyon Krizi Ödemeler Dengesi Krizi Durgunluk Krizi Döviz Kuru Krizi 3 DELİCE G. (Ocak Haziran 2003), Finansal Krizler: Teorik ve Tarihsel Bir Perspektif, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı:20, s.58. 4 ALTUNTEPE N, 2008 Küresel Krizin Ülkelerin İstihdam Yapısı Üzerine Etkilerinin Dinamik Bir Analizi, s.130, http://edergi.sdu.edu.tr, (18.04.2010).

1.3 EKONOMİK KRİZLERİN NEDENLERİ Ekonomik krizler genellikle, reel ve finansal sektörlerde arz fazlalığı veya talep daralmasından kaynaklanabilir. Gerek arz, gerekse talep krizinin ortaya çıkmasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Ekonomik krizler, organizasyon dışı konjonktürel nedenlerden (siyasal, teknolojik veya ekolojik alanlardaki ani değişiklikler vb.) kaynaklanabileceği gibi organizasyon içi nedenlerden de kaynaklanabilmektedir. Ekonomik krizlerin nedeni, her zaman ekonomik nedenler olmayabilir. Örneğin, ülke düzeyinde ortaya çıkan bir doğal afet (deprem, yangın, sel baskını vs.) ekonomik bir krize neden olabilir. Bunların dışında ekonomik süreç içerisinde üretim, istihdam ve fiyatlar genel seviyesinde ortaya çıkan ani konjonktürel hareketler ve dalgalanmalar da depresyon, hiperenflasyon, işsizlik gibi krizlere neden olabilir. Konjonktürel hareketler piyasa ekonomisinin kendi tabii işleyişi neticesinde ortaya çıkan gelişmelerdir. Bunun yanı sıra, devletin ekonomiye iktisat politikası araçları ile müdahale etmesi de ekonomik krizlere neden olabilmektedir. Bu durumu daha geniş bir anlatımla aşağıdaki gibi ifade etmek mümkün olacaktır; 5 5 AKTAN, a.g.m., s.6.

Şekil 2: Ekonomik Krizlerin Organizasyon İçi ve Organizasyon Dışı Nedenleri ORGANİZASYON İÇİ NEDENLER Likidite Sıkıntısı Alacakların Tahsilinde Güçlükler vs. İklim Bozuklukları Sel Ekolojik Değişim ve Doğal Afetler Nakit Para Yetersizliği Deprem Teknolojik Değişim Etkin Olmayan Mali Yönetim Mali Bilançolardaki Düzensizlik ORGANİZASYON DIŞI NEDENLER Denetimde Yetersizlik Bilgi Teknolojisi Buluşlar İletişim Teknolojisi Biyoteknoloji Aşırı Büyüme Organizasyon Yapısı Etkin Olmayan Finansman Yönetimi Merkeziyetçilik Talep Yetersizliği Bölgeselleşme Deregülasyon Yoğun Rekabet Hiperenflasyon Ekonomik Değişim Üretim ve Hizmette Aksamalar Etkin Olmayan Liderlik Koordinasyon Eksikliği Hiyerarşik Yapı Arz Yetersizliği Globalleşme Ekonomide Serbestleşme Depresyon Vergi Oranlarının Arttırılması Siyasal Değişim Plansızlık İletişimsizlik Vizyonsuzluk EKONOMİK KRİZ Hükümet Krizi Siyasi İstikrarsızlık Askeri İhtilal

1.3.1. Finansal Krizler Finansal kriz, ters seçim ve ahlaki risklerin daha da kötü bir hal aldığı ve bu nedenle en üretken yatırım fırsatına sahip ekonomik birimlere etkin şekilde fon sağlayamayan mali piyasalarda meydana gelen dalgalanmadır. Dolayısıyla finansal kriz, mali piyasaların etkin bir şekilde işlevini gerçekleştirememesiyle ve bunun ekonomik aktivitelerde keskin bir daralmaya yol açmasıyla sonuçlanır. Finansal krize neden olan faktörleri ise şu şekilde sıralamak mümkündür; 6 Faiz oranlarındaki artış, Menkul kıymet borsalarında yaşanan gerileme, Belirsizlik artışı, Banka panikleri, Fiyatlar genel seviyesindeki beklenmedik düşüş. 1.3.2. Reel Sektör Krizleri Mal hizmet ve işgücü piyasalarındaki miktarlarda yani üretimde ve/veya istihdamda ciddi daralmalar (durgunluk ve/veya işsizlik krizi) biçiminde ortaya çıkan krizdir. 7 6 MISHKIN, F.S. (1991). Anatomy of a Financial Crisis, NBER Working Papers Series, Working Paper No: 3934, National Bureau of Economic Research, Cambridge, s. 7-10. 7 KİBRİTÇİOĞLU A. Türkiye de Ekonomik Krizler ve Hükümetler 1996-2001, s.1, http://129.3.20.41/eps/mac/papers/0401/0401008.pdf, (01.03.2012).

İKİNCİ BÖLÜM MORTGAGE SİSTEMİNE VE MORTGAGE KRİZİNE GENEL BAKIŞ 2.1. MORTGAGE SİSTEMİNİN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ Mortgage sözcüğü temelde mort ve gage kelimelerinin birleşiminden meydana gelen yabancı kökenli bir kelimedir. Mort Fransızca da ölü veya taşınmaz anlamında kullanılırken, gage hukuk dilinde verilen bir taahhüdün karşılığı olarak bırakılan depozito anlamına gelmektedir. Bu iki kelimenin birleşimi olan mortgage, bir taşınmazın alınan borç karşılığı ipotek / rehin olarak verilmesi anlamını ifade eder. İlgili ipoteklerin alınıp satıldığı birincil ve ikincil piyasalar ile bu piyasaların etrafında oluşan kurumların ve yatırımcıların toplamına da ipotekli konut finansman sistemi (mortgage sistemi) denilmektedir. Mortgage sistem asıl olarak, ipotek teminatına dayalı konut kredisi alacaklarının ikincil piyasalarda menkul kıymet aracı ihracı ile uzun vadeli sermaye piyasalarından finansman temini esasına dayalı bir konut edindirme sistemidir. Bu bağlamda söz konusu sistem, basit uzun vadeli konut kredilerinden farklı olarak finansman teminini ikincil sermaye piyasalarından sağlamaktadır. 8 İpoteğe dayalı menkul kıymet pazarlarının etkinlik kazanmasının ülke ekonomilerinin verimliliğini arttırdığı düşünülmekte ve bu durum aşağıdaki gerekçelerle açıklanmaya çalışılmaktadır; 9 İpotek kredisi kullanımına ayrılmış özkaynakların devir hızının arttırılması, özkaynakların verimli değerlendirilmesinin sağlanması, Bireysel tasarruf sahiplerinin mevduatları ya da ortakların sermaye katkıları yerine, ağırlıklı olarak kurumsal yatırımcıların, ihraç edilen menkul kıymetleri satın almaları yoluyla finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi, 8 GÜÇLÜ O. (Temmuz 2010), Türk Mortgage Sisteminin Ülke Ekonomisine Katkısı, Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, Marmara Üniversitesi Yayınları, Yayın No: 773, s.31. 9 KARAKAŞ C., ÖZSAN O. (1997), İpotek Varlıklarının Fiyatlanması, İMKB Dergisi, Cilt:9, Sayı: 36, s.57.

Menkul kıymetleştirmeye konu ipotek kredisi havuzunun, çok sayıda kredinin katkısıyla oluşması, kredilerin gayrimenkul teminatı ile tahsisi nedeniyle düşük riskli menkul kıymetlerin dolayısıyla düşük maliyetli kaynakların oluşturulması, İpotek kredisi kullandırımı için kullanılan yabancı kaynakların verimli değerlendirilmesinin sağlanması.

2.2. ABD MORTGAGE SİSTEMİNE GENEL BAKIŞ ABD emlak piyasasında önemli bir yer tutan mortgage kredileri, sonrasında yaşanan farklı menkul kıymetleştirme ve yatırımcılara sunulması gibi değişik katmanlarla birlikte yaklaşık 12 trilyon dolar civarında dev bir piyasadır. 10 Kullandırılan kredi tutarı kadar bunların daha sonra menkul kıymetleştirilerek tüm dünya yatırımcılarına tekrar sunulabiliyor oluşu, hem riskin paylaşımını sağlamakta hem de yeni likidite kaynaklarının oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Yeni kredilerin finansmanı da işte bu yeni likiditeler ile gerçekleştirilmiştir. Mortgage sisteminin işleyişini sağlayan farklı aktörler bulunmaktadır. Bu piyasanın işleyişinin daha iyi anlaşılabilmesi için bu aktörlere kısaca değinmek yararlı olacaktır. 2.2.1. Kredi Alan Kullanan Taraf (Borçlu) Mortgage piyasasında süreç, yatırımcının gayrimenkul almak amacıyla mortgage kredisi veren finansal kuruma bizzat veya broker aracılığı ile başvuru yapması ve bunun üzerine kredi veren tarafından ekspertiz bedelinin tespiti ile kredi başvuru sahibinin ödeme kabiliyetinin doğru bir şekilde ölçülmesiyle başlamaktadır. Mortgage sisteminin temelini, bu işlem sonunda düzenlenen ipoteğe dayalı kredi sözleşmeleri oluşturmaktadır. 11 ABD de her bireyin yaşamı boyunca kullandığı krediler ve bu kredilere dair olan taksitlerini ödeme performansı başta olmak üzere, kullanılan kredi kartlarının ve hatta fatura ödemelerinin dahi dikkate alınarak oluşturulan kredi tarihçeleri ve puanları bulunmaktadır. Bireyler bu puana göre değişik komisyon ve faiz hadlerini içeren paketlerden yararlanarak kredi kullanma imkanına sahip olabilmektedirler. Daha yalın bir ifadeyle, kredi tarihçesi iyi düzeyde olan bir yatırımcı daha az peşinat ödeyerek daha düşük faiz hadlerinden yararlanabilirken, kredi tarihçesi kötü olan veya hiç bulunmayan bir yatırımcı ise daha yüksek peşinat ve faiz hadleri ile karşı karşıya kalmaktadır. 10 BİRDAL M. (Haziran 2009). Bir Krizin Anatomisi: ABD Mortgage Piyasasının Kurumsal Yapısı ve Krizin Dinamikleri, Anadolu International Conference in Economics Eskişehir, s.1. 11 DEMİR F. vd, (Ağustos 2008) ABD Mortgage Krizi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı Çalışma Tebliği, Sayı:3, s.3.

Bireyler açısından değerlendirildiğinde mortgage kredilerinin cazibesini arttıran bazı nedenlerin varlığından söz etmek mümkündür. Bunlardan ilki, belli bir peşinat vermek koşuluyla kira öder gibi kredi taksiti ödeyerek, kredi süresinin sonunda bir ev sahibi olma imkanın varlığıdır. Bu tip kredi ödemelerinin bireyleri tasarrufa zorluyor oluşu ve normal şartlarda bireylerin bu tasarrufu kendi inisiyatifleri ile gerçekleştiremeyecekleri gerçeği, onları bu kredilere yönelten diğer bir nedendir. Ayrıca emlak fiyatlarında yaşanan hızlı yükselişin ve bu yukarı yönlü hareketin kalıcı ve sürekli olacağı inancı, bireylerin spekülasyon saiki ile bu kredilere yönlenmelerine olanak tanımıştır. Bu ve benzeri gerekçelerle hareket eden bireyler, ABD mortgage piyasasının hızlı ve aşırı büyümesine neden olmuşlar ve daha sonra yaşanan geri ödeme sıkıntıları nedeniyle sistemin çöküşünü hızlandırmışlardır. Grafik 1: ABD Mortgage Kredileri (Milyar Dolar) 4000 3500 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Toplam Kaynak: http://econ.anadolu.edu.tr 2.2.2. Broker lar Mortgage kredisi almaya karar veren yatırımcı doğrudan banka ya da mortgage kuruluşlarına başvurabileceği gibi bu başvurusunu bir broker aracılığı ile de gerçekleştirebilir. Kişilerin doğrudan başvuru yapmak yerine broker aracılığı ile bu işlemi gerçekleştirmeyi seçmelerinin bazı nedenleri vardır. Bunlardan ilki, başvuru yapılan kurumun kendi elinde olan paketler ve stratejisi dışında bir kredi türü önermeyeceği, broker ın ise bağlantıları sayesinde farklı banka ve kurumlardan fiyatlama alarak yatırımcıya en uygun olan paketin seçilebileceğine olan inançtır. Bir

diğer neden ise, doğrudan başvuru yapılması halinde onaylanması çok zor olan bir kredinin broker lar sayesinde onaylanması ihtimalinin daha yüksek olduğu kanaatidir. Broker bu işlem karşılığında belli bir komisyon almakta ve kredinin onaylanması halinde kredinin açılması ile devre dışı kalmaktadır. 2.2.3. Kredi Verenler Mortgage piyasasının temelini oluşturan krediyi açan kuruluşlar bankalar olabileceği gibi, bu alanda uzmanlaşmış finans kuruluşları da olabilmektedir. Kredi veren kuruluşların farklı farklı oluşu ve denetimlerinin de bir merkezden yapılmayışı, krediler açısından belirli bir standardın oluşmasını engellemiştir. Bu durum doğal olarak kredi kullananların profilinin takibini de bir hayli zorlaştırmıştır. Kredi veren kuruluşlar, kredi talebinde bulunanlar hakkında araştırmalarını bizzat yapabilecekleri gibi bu konuda uzmanlaşmış bazı kurumlara belirli bir ücret karşılığında yaptırabilmektedirler. Zaman içerisinde özensiz yapılan bu istihbarat çalışmaları nedeniyle açılan kredilerin kalitesinde bozulmalar baş göstermiş ve kredi geri dönüşleri gerçekleşmez olmuştur. 2.2.4. Menkul Kıymet İhraç Edenler Birincil piyasa ürünü olan mortgage kredilerinin ikincil piyasada işlem görmesine aracılık eden menkul kıymetleştirme süreci, gayrimenkul üzerine ipotek konulduktan sonra banka tarafından gayrimenkul bedeli karşılığında menkul kıymet ihraç edilmesi üzerine kuruludur. Banka tarafından kullandırılan krediler aracı kurumlara ya da doğrudan olmak üzere yatırım amaçlı yerli / yabancı yatırımcılara uzun vadeli olarak satılmaktadır. Bu şekilde gayrimenkuller, menkul hale getirilerek menkul kıymet ihracı ve dolaşımı kolaylaştırılmaktadır. Sistem, mortgage kredisi kullanan tarafın faiz giderini, menkul kıymetleştirme sonucu ortaya çıkan menkul kıymeti elinde bulunduran tarafa faiz geliri olarak aktarmaktadır. Bu süreçte, finansal aracı kuruluşlar hem bilançolarındaki faiz riskini dağıtmakta hem de aracılık ve komisyon geliri elde etmektedirler. 12 12 DEMİR, a.g.m. s.6.

ABD, mortgage kredilerini menkul kıymet haline dönüştürerek elde ettiği fonlarla birincil piyasada ki konut kredilerinin finansmanını sağlamıştır. Ancak ne var ki, sistemde yaşanan aksaklıklar dolayısıyla kredi geri ödemelerinin kesilmesi bu kredilere dayalı menkul kıymetlerinde olumsuz etkilenmesine neden olmuştur. Bu sistem içerisinde bir kurum hem kredi veren hem de aracı kurum olabilme imkanına sahiptir. Elde edilecek komisyon ve aracılık ücretlerinin varlığı, bu tip kuruluşların kredi verirken özensiz davranmalarına neden olmuş ve kredilerin kalitesi giderek azalmıştır. 2.2.5. Kredi Derecelendirme Kuruluşları Mortgage piyasasının işleyişi içerisinde ürünlerin fiyatlanması konusunda en büyük sorumluluk kredi derecelendirme kuruluşlarına aittir. Kredi piyasalarından menkul kıymet piyasalarına kadar fiyatlama konusunun temelinde bu kuruluşların verdikleri kredi notları yer almaktadır. Kredi notları, risk getiri düzeyinin belirlenmesinde tüm finansal aktörler için referans noktasıdır. Derecelendirme kuruluşlarının gelirlerini tahvil ihraç eden kurumlardan sağlamaları ve hizmetleri karşılığında ücretler almaları, verdikleri hizmet kalitesinin sorgulanmasına neden olmuştur. 13 Ayrıca bu kuruluşların derecelendirme faaliyetinde kullanılan temel metodolojilere ilişkin bilgileri paylaşmamaları da ciddi eleştiri konusudur. 2.2.6. Yatırımcılar Bankaların, devlet destekli kuruluşların ve serbest fonların bu tip menkul kıymete olan ilgisi, diğer yatırımcıları detaylı bir araştırma ve risk analizi yapmadan bu alanda yatırım yapmaya yönlendirmiştir. Yapılandırılmış finansal araçların fazla karmaşık yapısı, yatırımcıların bunlar hakkında analiz yapmasını güçleştirmiş ve bu aktörlerin giderek derecelendirme kuruluşlarına bağımlı hale gelmesine neden olmuştur. Derecelendirme sistemine duyulan güven nedeniyle bireysel risk algılamaları da göz ardı edilmiş ve bu derecelendirmeler doğrultusunda yatırımlar kanalize edilmiştir. Ancak, az öncede bahsedilen sakıncalar nedeniyle sağlıklı veri üretimi her zaman mümkün olmamıştır. Derecelendirme aşamasında risk öğesinden bahsedilmiş olsa bile 13 DEMİR, a.g.m. s.9.

metodolojinin açıklanmamış olmasından dolayı, yatırımcıyı ilgilendiren hangi tür risklerin var olduğu tam olarak anlaşılamamıştır.

2.3. MORTGAGE SİSTEMİNİN İŞLEYİŞİ Mortgage piyasası, mortgage kredisinin tarafları başta olmak üzere bu kredilere dayalı menkul kıymetlerin alınıp satıldığı ikincil piyasalardan oluşur. Bu piyasalara bireysel yatırımcıların katılımı mümkün olduğu kadar yatırım bankaları, kurumsal yatırımcılar ve serbest fonlarında yer aldığı devasa bir ilişkiler yumağından söz etmek mümkündür. Bu sistemin ilk halkasını kredi talebinin varlığı oluşturur. Talepte bulunan kişinin mevcut kredibilitesini gösteren kredi skoru da, açılacak kredinin çeşidini belirlemede önem arz etmektedir. Standart bir skorlamadan bahsedilememekle birlikte genel olarak kullanılan FICO nun (Fair Isaac Corporation) puanlama sistemidir. 14 Bu sistem içerisinde kişilere 850 ile 300 arasında puanlar verilmektedir. 800 ve üzeri puana sahip olanlar için risksiz (prime) tanımlaması yapılmaktadır. Bu kişiler hem daha az peşinat ödeyerek hem de daha düşük faiz hadlerinden yararlanarak kredi kullanabilmektedirler. Puanlama sistemine göre 620 ve altında olanlar ise riskli borçlu (subprime) olarak isimlendirilmektedir. Bu tanımlama içerisine, düşük gelirliler, kredi ödemelerinde geçmiş tarihte problem yaşayanlar, gelirini resmi olarak ispatlamakta güçlük çekenler, göçmenler gibi toplumun çoğunluğunu oluşturan bir kesim girmektedir. Bu kişiler ise diğerlerine göre daha yüksek faiz oranları karşılığında kredi kullanabilmektedir. Böyle bir durum ise bu kesimi daha büyük bir borç yükü altına sokmaktadır. Kredi alma konusunda karar veren yatırımcı, gerek broker aracılığıyla gerekse bireysel olarak kredi kuruluşuna başvurabilmektedir. Broker aracılığı ile yapılan başvuruların bazı avantajlarından söz etmek mümkün olmakla birlikte sakıncaları da mevcuttur. Broker lar, kullandırılan kredi üzerinden komisyon karşılığı çalıştıkları ve kredi kullandırıldıktan sonra devreden çıktıkları için, kredi ödemelerinde yaşanacak aksaklıklar ve sistem açısından risk arz eden diğer durumlarla ilgilenmemektedirler. Böyle bir durumun varlığı ise, kredi kalitesini olumsuz etkileyerek sistemin daha kırılgan olmasına neden olmaktadır. 14 BİRDAL, a.g.m. s.5.