HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 3.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER
HUKUKUN KAYNAKLARI Yargı organları kararlarını, hukuka dayanan, hukuktan kaynaklanan, hukukun gerektirdiği kararlar olarak sunarlar. Bu açıdan yargı kararlarına gerekçe olabilen her şeyin bir hukuk kaynağı olabileceğini söylemek mümkündür. 2
HUKUKUN KAYNAKLARI Bununla birlikte hukukun bazı kaynakları, vazgeçilmez ve zorunlu niteliktedir. Yargı organlarının bu kaynakları ihmal etmesi, bizatihi hukuka aykırılık oluşturur. Söz konusu kaynakları Aslî Kaynaklar başlığı altında ele alacağız. Bunun yanında yargı kararları oluşturulurken bazı kaynaklar yardımcı niteliktedir. Bağlayıcı olmadıkları gibi, kararlara gerekçe yapılmamaları mümkündür. Bu kaynakları ise Talî Kaynaklar başlığı altında inceleyeceğiz. 3
4
ASLİ KAYNAKLAR Asli kaynaklar, yargı organlarının kararlarını oluştururken dikkate almak zorunda oldukları kaynaklardır. Yazılı Hukuk Kuralları Hukuk kuralları, zaman zaman hukuk, kanun ya da mevzuat olarak da isimlendirilen devlet tarafından çıkarılmış tüm kuralları kapsar. Günlük hayatta sıklıkla bahis konusu edilen hukuk kuralları, hiç şüphesiz ki kanunlardır. Ancak kanunlar yanında, farklı isimlerdeki çeşitli hukuk kuralları da hukukun işleyişinin önemli unsurları arasında yer alırlar. 5
Yazılı Hukuk Kuralları 6
ANAYASA Anayasa devletin temel kuruluşunu, işleyişini, iktidarın el değiştirmesini ve iktidar karşısında bireylerin özgürlüklerini düzenler. Bütün bir hukuk sistemi, Anayasaya dayanır. Bunun nedeni, her türlü hukukî düzenleme ve örgütlenmenin Anayasaya bağlanabilme gerekliliğidir. Örneğin Meclis in kurulması ve çalışması, yasaların nasıl yapılacağı, yasaların yapmasında hangi ilkelerin söz konusu olduğu, hükümetin kuruluşu ve çalışması, mahkemelerin kuruluşu, temel çalışma ilkeleri ve daha bir çok konu, kaynağını Anayasadan alır. 7
ANAYASA Hukuk sisteminin iskeletini oluşturması yanında Anayasa, bütün bir devlet teşkilatının temel kuruluşunu sağlar. Bu şekliyle de ekonomi, eğitim, siyaset, çalışma vb. gibi konular da anayasayla düzenlenmiş olur. 8
ANAYASA Şu anda geçerli olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1982 tarihlidir. 1982 Anayasası, ağırlıklı olarak bürokratların oluşturduğu Danışma Meclisinin çalışmasıyla oluşturulmuş, ancak nihai düzenlemeler yönetime el koyan askerlerin bulunduğu Milli Güvenlik Konseyi tarafından yapılmıştır. Konseyin tutumu sonucunda, 1982 Anayasası, değiştirilmesi açısından katı, otorite-hürriyet dengesi açısından daha otoriter bir içerik kazanmıştır 9
ANAYASA Anayasa değişiklikleri Meclis tarafından yapılır. Meclisin anayasa değişikliği yapma usulü, Anayasa nın sistem içerisindeki yerini de belirler. Bu usul açısından anayasalar sert ve yumuşak anayasalar olarak ikiye ayrılır. Yumuşak anayasalar, olağan kanunların yapılma usulüne, özellikle de toplantı ve karar yeter sayılarına tâbidir, Bu nedenle meclis çoğunluğunu ele geçirenler tarafından kolaylıkla değiştirilebilirler. Sert anayasalar söz konusu olduğunda ise anayasa değişikliği usulü, kanunların yapılması usulüne oranla daha sıkı koşullara bağlanır. 10
ANAYASA Türk Anayasası, sert bir anayasadır. Zira, anayasa değişikliği süreci, kanun yapımı sürecinden daha sıkı koşullara bağlanmıştır. Bunun nedeni, devletin temel yapısına dair değişikliklerin, daha fazla milletvekiliyle dolayısıyla daha fazla seçmenin iradesinin yansımasıyla kabul edilmesi isteğidir. 11
KANUN Yasama organı tarafından kanun ya da yasa ismiyle yapılan hukuk kurallarıdır. Kanunlar, Anayasa ve TBMM İç Tüzüğü ile belirlenen usul çerçevesinde yapılırlar. Mevcut bir kanunda değişiklik yapılması için yine bir kanun çıkarılır. Anayasa nın Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. hükmü çerçevesinde, TBMM kanun çıkarma konusundaki tek yetkili organdır. 12
KANUN Kanunların en önemli özellikleri, ilgilendirdikleri kişiler açısından genel, zaman açısından ise sürekli olmalarıdır. Genellik, kanunların belirli kişi veya kişilere ilişkin olmamasıdır. Ancak kanunların genelliğinden, istisnasız herkesi kapsamasını da anlamamak gerekir. Zira çoğunca kanunlar (ve diğer hukuk kuralları) belli özellikleri taşıyan kişiler hakkında yapılırlar. Mesela, Devlet Memurları Kanunu adı üzerinde, sadece devlet memurlarıyla ilgilidir. Genellikten kasıt, belli bir devlet memuruyla değil, devlet memurluğu sıfatını taşıyan kişilerin hepsiyle ilgili olmaktır. 13
KANUN Süreklilik ise kanunların belli bir an için değil, yürürlükte oldukları sürece uygulanabilir olması anlamına gelir. Belli bir tarihte yapılmış olan kanun, kanunda yürürlükten kalkma tarihi belirtilmediği ve başka bir yasa ile kaldırılmadığı veya değiştirilmediği sürece, uygulanabilme özelliğine sahiptir 14
KANUN Kanun yapımı süreci, kanuna ilişkin bir önerinin Meclise sunulmasıyla başlar. Bu öneri, ya belli sayıdaki milletvekilinin hazırladığı bir tekliftir (kanun teklifi) yahut hükümetin (bakanlar kurulu) hazırladığı bir tasarı dır (kanun tasarısı). Teklif veya tasarı meclis başkanlığına sunulur. Meclis başkanlığı, söz konusu teklif veya tasarıyı ilgili komisyonlara havale eder. Komisyonlar, milletvekillerinden oluşur. 15
KANUN Komisyondaki milletvekillerinin siyasi partilere göre dağılımı, mecliste grubu bulunan yani en az yirmi milletvekiline sahip siyasi partilerin milletvekili sayılarıyla orantılı olarak belirlenir. Teklif veya tasarı, komisyonda yapılan tartışmalar sonunda aldığı şekliyle meclise sunulur. Meclise sunulan teklif veya tasarı, milletvekillerince görüşülerek oylanır ve kabul veya reddedilir. 16
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Kanun hükmünde kararnameler (KHK), Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan ve kanun hükmünde olan kurallardır. Asıl olarak Meclise ait olan yasama (yasa çıkarma) yetkisi kısmen idareye (yürütme-hükûmet-bakanlar kurulu) verilmiş görünse de bakanlar kurulu bu yetkiyi belli koşullar altında kullanabilmektedir. 17
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Anayasa, bakanlar kurulunun olağan dönemlerde yapabileceği KHK lar ile sıkıyönetim ve olağanüstü hâl durumunda yapabileceği KHK lar arasında ayırım yapmıştır. Bakanlar kurulu, istediği an ve istediği bir konuda KHK çıkaramaz. 18
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Bir KHK çıkarabilmek için öncelikle Meclisten yetki alınması gerekir. Bu yetki, bir kanunla verilir ve bu kanun yetki kanunu olarak isimlendirilir. Yetki kanunu, çıkarılacak KHK nın amacını, kapsamını, KHK ya hakim olacak ilkeleri ve bakanlar kurulunun bu yönde KHK çıkarabilmek için ne kadar süreyle yetkili olduğunu içerir. 19
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KHK lar Resmi Gazete de yayımlandıkları gün Meclise de sunulur, Meclise sunulur ve görüşülür. Meclis KHK yı tamamen reddedebileceği gibi, bazı hükümlerini değiştirebilir, yahut KHK yı kabul edebilir. 20
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Sıkıyönetim ve olağanüstü hâl ilan edildiği takdirde, Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim ve olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, sıkıyönetim ve olağanüstü hal süresince geçerli olmak üzere KHK çıkarma yetkisine sahiptir. Bu çerçevede KHK çıkarmak yetkisinin kullanılabilmesi için, olağan dönem KHK larından farklı olarak, Meclis ten alınacak bir yetki kanununa ihtiyaç yoktur. 21
ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR Uluslararası antlaşmalar, iki veya daha fazla devletin birbirleriyle yahut uluslararası örgütlerle yaptıkları bir anlaşmayla karşılıklı vaatlerde bulundukları, çeşitli borç yüklendikleri metinlerdir. Anayasa nın 90. maddesine göre, usulüne göre yürürlüğe konulmuş bulunan uluslararası antlaşmalar kanun hükmündedir. 22
ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR Anayasaya göre, kanunlar ile temel hak ve özgürlükler alanındaki uluslararası antlaşmalar arasında çatışma olması durumunda, uluslararası antlaşmaların üstün tutulması ve uygulanması gereklidir. 23
TÜZÜK Tüzük, bir kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan düzenlemelerdir. Tüzükler kanunlar gibi Cumhurbaşkanı tarafından imzalanarak Resmi Gazete de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girer. Tüzükler, Anayasa daki ifadeyle kanunlara aykırı olmamalıdırlar. Böyle bir aykırılığın denetimi, Danıştay tarafından yapılır. 24
YÖNETMELİK Devlet devasa bir örgüttür ve bu örgüt kendi içinde pek çok organ, kurum ve kuruluşu barındırır. Bu organ, kurum ve kuruluşlar yürüttükleri faaliyetler çerçevesinde, kanunların ve tüzüklerin uygulanabilmesi için kanunlarda açıkça yer almayan hususlarda pek çok düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç duyar. İhtiyaç duyulan bu daha ayrıntılı ve teknik düzenlemeler, Anayasa nın verdiği yetkiyle Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilikleri tarafından yönetmelik adı verilen metinlerle gerçekleştirilir. 25
Yazısız Kaynaklar: Örf ve Adet Hukuku Toplumsal düzeni sağlayan kurallardan olan bazı örf ve adet kuralları hukuk tarafından da hukuk sistemine ait kurallar olarak kabul edilir. Örf ve adet hukuku başlığı altında incelenen kurallar, örf ve adet kurallarıdır. Bir örf ve adet kuralını aynı zamanda hukuk kuralı yapan, bir hukuk kuralının açıkça söz konusu kurala gönderme yapmasıdır. Böyle bir duruma hukuk sisteminde nadiren rastlanır. 26
Yazısız Kaynaklar: Örf ve Adet Hukuku Örf ve adet hukukuna ceza hukuku alanında rastlanmaz. Bir eylemin suç olarak nitelenmesi ve bu eyleme bir ceza öngörülmesi, ancak ve ancak kanunun açık hükmüyle mümkündür. Bununla birlikte bazı borç ilişkilerinde, özellikle de bazı ticari ilişkilerde hukuk kuralları, bazı örf adet uygulamalarına atıf yaparak onların kaynak alınabileceğini belirtebilir. 27
TALİ KAYNAKLAR Tali kaynaklar bağlayıcı olmamakla birlikte, uygulanacak kuralların belirlenmesinde yardımcı olurlar. Bu kaynaklar, yargı kararları ve bilimsel görüşlerdir. 28
TALİ KAYNAKLAR Yargı Kararları Yargı kararları, yargı organlarının (mahkemelerin) baktıkları davayla ilgili olarak verdikleri kararlardır. Bilimsel Görüşler Bilimsel görüşler, başka bir ifade ile öğreti (doktrin), eski kullanım itibarıyla bilimsel içtihatlar, hukukçu bilim insanlarının eserlerinde ortaya koydukları görüşlerdir. 29
KAYNAKLAR Aydın, U., Sütken, E. (Editörler) (2012). Hukukun Temel Kavramları. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları. Eskişehir. 30