İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI DEMOPOULOS / TÜRKİYE VE DİĞER 7 BAŞVURU (Başvuru Numaraları: 46113/99, 3843/02, 13751/02, 13466/03, 14163/04, 10200/04, 19993/04 ve 21819/04) Yazı İşleri Müdürünce Yayınlanan Basın Özeti (05.03.2010) Çev.: İzmir Barosu Mesleki İngilizce Çalışma Grubu * KABULEDİLEBİLİRLİK (İNCELENEBİLİRLİK) HAKKINDA KARAR Başvurular kabul edilmezdir (incelenemezdir): Değiştirilmiş olan Yasa, Kıbrıs Rumlarının 1974 teki Türk işgalinin ardından Kuzey Kıbrıs daki malvarlıklarından yoksun bırakılmaları ile ilgili şikayetleri açısından erişilebilir ve etkin bir çözüm sağlamaktadır. * * İzmir Barosu Mesleki İngilizce Çalışma Grubu (İBMİÇG), İzmir Barosu tarafından düzenlenen Mesleki İngilizce kursuna eğitmen ve öğrenci olarak katılan Av. Serkan Cengiz, Av. Ata Sabri Atılgan, Av. İsmail Kavak, Av. Nuray Rüzgar, Av. Elçin Kurt, Av. Emine Çileli, Av. Erkul Erdem ve Av. Serap Kervan dan oluşmakta olup, İzmir Barosu tüzel kişiliğinden bağımsız, gönüllülük temelinde faaliyet gösterir. TBB Dergisi, Sayı 88, 2010 469
insan hakları TEMEL OLGULAR Başvurucular Lefkoşa, Limasol, Lakatamya ve Larnaka da yaşayan, Rum asıllı 17 Kıbrıs vatandaşıdır. Davalar, Ada nın başvurucuların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ( KKTC ) denetimindeki Kuzeyinde bulunan taşınmazlarını kullanma ve/veya o bölgedeki evlerine ulaşma haklarından yoksun bırakıldıklarına ilişkin yakınmaları ile ilgilidir. Başvurucuların taşınmazları, bir bölümü ekilmiş çeşitli arazi parçalarından bir bölümü de tam döşenmiş, mobilyalı olan evlerden ve binalardan oluşmaktadır. Başvurucuların yakınmaları, 1983 yılında KKTC nin ilan edilmesi ile sonuçlanan, 1974 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında Kuzey Kıbrıs ta gerçekleştirilen Türk askeri operasyonları ve Kıbrıs ülkesinin süregelen bölünmesinden kaynaklanmıştır. Birleşmiş Milletler KKTC nin kuruluş ilanının hukuken geçersiz olduğunu ilan etmiş ve Avrupa Konseyi de, Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti nin ülkenin tek meşru hükümeti olarak görülmeye devam edileceğine karar vermiştir. 2005 yılı Aralık ayında yürürlüğe giren yeni yasal hükümlere (2005/67 sayılı Yasa) göre, bir taşınır veya taşınmaz mal üzerinde hak iddia eden tüm gerçek ve tüzel kişiler, her bir başvuru için 100 Türk Lirası harç ödemek ve tapu senedi veya malik olduklarına dair kanıt sunmak şartıyla, Taşınmaz Mal Komisyonuna ( TMK ) başvurabileceklerdir. 2009 Kasım ayı itibariyle, Taşınmaz Mal Komisyonu önüne getirilmiş davaların sayısı 433 e ulaşmıştır. Ekseriyeti dostane çözüm yoluyla olmak üzere bunlardan 85 i sonuçlandırılmıştır. 70 in üzerinde dava için de tazminata hükmedilmiştir. 361,493 m 2 lik bir taşınmaz iade edilmiş ve yaklaşık 47 milyon Euro tazminat olarak ödenmiştir. Yakınmalar, Mahkeme nin Oluşumu ve Yargılama Usulü 1 No. lu Protokol ün 1.maddesine (mülkiyetin korunması), 8. maddeye (konuta saygı hakkı) ve Christosomou başvurusunda 14. maddeye (ayrımcılık yasağına) dayanan başvurucular 1974 yılında Türkiye tarafından Kuzey Kıbrıs ın işgalini müteakiben malvarlıklarından ve evlerinden yararlanma haklarının engellenmiş olduğundan ve ayrımcılık mağduru olduklarından bahisle yakınmada bulunmuşlardır. Başvurucular Sotiriou, Moushoutta ve Stylas ayrıca madde 8 (özel hayata ve aile 470 TBB Dergisi, Sayı 88, 2010
yaşamına saygı gösterilmesi) ve 1 No. lu Protokol ün 1. maddesindeki Sözleşme hakları bakımından etkin bir iç hukuk yolunun bulunmadığından bahisle 13. madde bağlamında yakınmada bulunmuştur. Başvurular, Ocak 1999 ve Mart 2004 tarihleri arasında Mahkeme ye sunulmuştur. 19 Mayıs 2009 tarihli kararla aslen davaya bakmakla görevli olan Daire, yargılama yetkisinden Büyük Daire lehine vazgeçmiştir. Büyük Daire duruşması 18 Kasım 2009 Strasburg ta yapılmıştır. İncelenebilirlik (Kabuledilebilirlik) hakkındaki karar, Başkan, Jean-Paul Costa (Fransa) Hakimler, Christos Rozakis (Yunanistan) Nicolas Bratza (Birleşik Krallık) Peer Lorenzen (Danimarka) Françoise Tulkens (Belçika) Josep Casadevall (Andorra) Giovanni Bonello (Malta) Vladimiro Zagrebelsky (İtalya) Lech Garlicki (Polonya) Khanlar Hajiyev (Azerbaycan) Ljiljana Mijovic (Bosna ve Hersek) Egbert Myjer (Hollanda) David Thor Bjorgvinsson (İzlanda) Jan Sikuta (Slovak Cumhuriyeti) Merk Villiger (Linchtenstein) Paivi Hirvela (Finlandiya) Işıl Karakaş (Türkiye) Ve Yazı İşleri Müdürü Erik Fribergh den oluşan Mahkeme tarafından Büyük Daire sıfatıyla 1 Mart 2010 tarihinde verilmiştir. Mahkemenin Kararı 1 No. lu Protokol ün 1. Maddesi Bu sekiz dava, pilot dava olan Xenides-Arestis/Türkiye davasını müteakiben incelenen ilk davadır. İşbu davada önerilen çözüm Daire ta- TBB Dergisi, Sayı 88, 2010 471
insan hakları rafından yeterli görünmekle birlikte, Daire nin bu kararı, Sözleşme nin ilkesel noktalarında ve yorumunda ayrıntılı bir analizi içermemekte olup, Büyük Daire için de bağlayıcı değildir. İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi Gerekliliğinin (madde 35/1) Taşınmazları KKTC nin Kontrolü Altında Bulunan Kıbrıslı Rumlara Uygulanıp Uygulanmadığı Hususunda Mahkeme, Kuzey Kıbrıs ın hukuka aykırı işgaline dair çözümün hala sonuçlanmamış bir konu olduğu, buna karşın bireylerin her şeye rağmen haklarının korunmasından günlük olarak yararlanmaya devam etmelerinin can alıcı olduğu şeklindeki daha önceki görüşünü sürdürmektedir. Başvuranlar her ne kadar KKTC nin kontrolü altında yaşamasa bile, oradaki şikayetleri açısından etkili bir başvuru yolunun mevcut olması halinde, iç hukuk yolunun tüketilmesi kuralı uygulanır. Bu husus Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti nin Kıbrıs ın tek meşru hükümeti olduğu geçeğine halel getirmemiştir. Mahkeme, başvurucuların iç hukuk yollarını tüketmesi için gerekli olan emek ve zamanı dikkate almaksızın, konuyla ilgili bilgilere ulaşabilme yetkisine sahip uygun bir resmi birimin, mülkiyetin sahipliği ve kıymet takdiri ile maddi tazminatın değerlendirilmesi gibi karmaşık konularda karar verilmesi açısından, çok daha açık bir forum olduğunu yinelemektedir. Davalı Hükümetin, Taşınmaz Mal Komisyonu Vasıtasıyla Bu Davalar Açısından Etkin Bir Giderim Sağlayıp Sağlayamayacağı Hususunda Her ne kadar Türkiye, uluslararası toplum tarafından Kıbrıs ın kuzeyinde yasa dışı işgalci olarak addedilse de, bu durum Türkiye nin, Sözleşme kapsamında mülkiyete müdahale konulu bireysel yakınmaların ele alınması sırasında, Mahkeme tarafından verilmiş olan bir kararın icrası kapsamında takdir yetkisinin kullanmasına saygı gösterilmemesi anlamına gelmemektedir. Taşınmazların terk edilmesinden sonra geçen 35 yıllık sürede pek çok şeyin değiştiği gerçeği ışığında, Sözleşme ihlallerinin mağdurları olan kişilerin haklarını telafi etmek amacıylada olsa tüm davalarda çözüm sağlayacak şekilde bir yükümlülük tesis etmesi (ki bu durum çok sayıda erkek, kadın ve çocuğun 472 TBB Dergisi, Sayı 88, 2010
zorla tahliyesi ve yeniden iskanı ile sonuçlanacaktır) Mahkeme açısından keyfi ve düşüncesiz olma riskini yaratacaktır. Dolayısıyla tartışma konusu olan 67/2005 sayılı yasadan kaynaklanan giderimin muktedirliğine dair takdir yetkisinin doğası açısından herhangi bir problem ortaya çıkmamakta olup bu husus Xsenides-Arestis davasındaki giderim için herhangi bir hükmün olmadığı meselesine karşılık gelmektedir. Mahkeme, Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) üyelerinin, diğer meselelerin yanısıra, Türk askeri personelinin varlığı veya TMK üyelerinin KKTC Cumhurbaşkanı tarafından atanması sebebi ile kişisel tarafsızlığının olmadığı iddiasını inandırıcı bulmamıştır. Keza Mahkeme, 67/2005 sayılı Yasa gereğince ödenen tazminat miktarlarının, makul tazminat olarak kabul edilemeyeceği görüşünde de değildir. 67/2005 sayılı Yasa ya göre, talepçiler üzerinde olan ispat yükü meselesinde, Mahkeme Sözleşme kapsamındaki taleplerin içerdiği zorluklara bakılmaksızın deliller yoluyla ki bu davalarda tapu senetleri veya mülkiyet belgesi ile kanıtlanmasının zorunlu olduğunu yinelemiştir. Mahkeme, değiştirilen kanundaki tazminat ödemeleri ile talepçilere ve temsilcilerine kuzey bölgesine giriş ve çıkışlarla ilgili verilen garantileri içeren maddeleri de dikkate almıştır. Mahkeme, usulün aşırı derecede külfetli veya ulaşılmaz olduğu diğerlerinin yanı sıra iddia edilen sorunlar olarak hukuki temsil, tercümeler, şeffaflığın olmaması, çok fazla baskı şeklindeki yakınmalarını desteklemek için başvurucular tarafından ileri sürülen hususlarda ikna olmamıştır. Ayrıca itiraz yolu kendilerine açık olmasına rağmen, hiçbir başvurucu ödenen meblağa karşı ya da esasa ilişkin adaletsizlik ve usule aykırılık iddialarıyla Yüksek İdare Mahkemesi ne itiraz etmemiştir. Dolayısıyla Mahkeme, çözümlenmesi yetkisinin dışında olan mevcut işgal durumunda, Kıbrıslı Rumların sahip olduğu taşınmazlarına yapılan müdahaleye ilişkin şikayetler bakımından 67/2005 sayılı Yasa nın erişilebilir ve etkin bir giderim çerçevesi sağladığı sonucuna ulaşmıştır. Başvurucular bu mekanizmayı kullanmamışlardır. Bu nedenle Sözleşme nin 1 No. lu Protokol ünün 1. maddesine dayalı yakınmaları, iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle reddedilmelidir. Mahkeme ayrıca bu kararın, Taşınmaz Mal Komisyonu na başvu- TBB Dergisi, Sayı 88, 2010 473
insan hakları ru yolunu kullanmanın zorunlu olduğu şeklinde yorumlanamayacağını; başvurucuların politik bir çözüm için beklemeyi tercih edebileceklerini vurgulamıştır. Buna rağmen başvurucular Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne müracaat etmeyi tercih etmişlerse, bunların kabuledilebilirliği (incelenebilirliği) hakkında mevcut prensipler doğrultusunda karar verilecektir. MADDE 8 Taşınmaz sahibi başvurucuların konut haklarına ilişkin süregelen bir müdahaleden ötürü yakınmaları da, Taşınmaz Mal Komisyonu na başvurulmamış olması ve dolayısıyla da iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle başarısız olmuştur. Bununla birlikte Bayan Ariana Lordou Anastasiadous un başvurusu (başvuru no. 13751 /02) esastan incelendiğinde ikna edici bulunmamıştır. Çünkü taşınmaz sahibi olmayan bir kişi olarak ne Taşınmaz Mal Komisyonuna ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mahkemelerine yapacağı başvuru açısından gerçekçi bir başarı şansına sahip olacağı hususunda ikna edilmemiş olan Mahkeme, Bayan Ariana Lordou Anastasiadous un davasına ilişkin olayların, başvurucunun tüm hayatı boyunca ailesine ait evde yaşamamış olması nedeniyle, konutuna saygı hakkına mevcut bir müdahale olarak telakki edilemeyeceğini tespit etmiştir. Söz konusu taşınmazın bir kısmının miras hissesi olarak intikali olasılığı ise varsayımsal ve spekülatiftir. Sonuç olarak başvurunun bu kısmı açıkça temelsiz olması nedeniyle reddedilmiştir. DİĞER YAKINMALAR 1 No. lu Protokol ün 1. ve Sözleşme nin 8. maddeleri bağlamındaki tespitlerini dikkate alarak Mahkeme, başvurucuların geri kalan yakınmalarının incelenmesini gerektirecek daha başka bir meselenin mevcut olmadığı kanaatindedir. Bu karar yalnızca İngilizce olarak mevcuttur. İşbu basın özeti Yazı İşleri Müdürü tarafından hazırlanmış bir belgedir. Mahkemeyi bağlamamaktadır. Kararlar Mahkeme nin web sitesinden edinilebilir. (http://www.echr.coe.int ) *** 474 TBB Dergisi, Sayı 88, 2010
TBB Dergisi, Sayı 88, 2010 475