Çölyak Hastalığı. güncel gastroenteroloji 18/1 PATOGENEZ EPİDEMİYOLOJİ. Oya YÖNAL, Sadakat ÖZDİL



Benzer belgeler
Çölyak Hastalığı Serolojik Tanısı DR. BURÇİN ŞENER

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Gastroenteroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 17 Ocak 2017 Salı

Çölyak Sprue; Non Tropikal Sprue; Glüten Enteropatisi,

Çölyak Hastalığı. Doç. Dr. Gökhan Tümgör Çukurova Üniversitesi TF, Ç. Gastroenteroloji BD

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

Klavuzdan Kliniğe Çölyak Hastalığı

GLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ(ÇÖLYAK HASTALIĞI) TANISINDA NON- İNVAZİV TANI TESTLERİ İLE İNVAZİV TANI TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Gastroenteroloji BD Olgu Sunumu 11 Eylül 2018 Salı. Dr.

ÇÖLYAK HASTALIĞI ve TANISI. Dr. Tutku TANYEL Düzen Laboratuvarlar Grubu

Çölyak Hastalığı. Prof. Dr. Ömer Sentürk

Genetik yatkınlığı olan bireylerde. Gluten içeren gıdaların alınmasıyla tetiklenen. Gluten bağımlı değişik klinik bulgular

Çölyak Hastalığı. Çölyak Hastalığı. Patoloji. Patogenez. Hasarın Mekanizması. Prof. Dr. Ömer Sentürk

Çölyak hastalığı. Dr.Süleyman COŞGUN. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi E.A.H.

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

ÇÖLYAK HASTALIĞI SELDA SAZAK PINAR YEŞİLGÖZ ZÜHAL DUMAN

Çocuklarda çölyak hastalığının tanı ve takibinde doku transglutaminaz-iga antikorunun yeri

Çölyak Hastalığı. Derleme. Celiac Disease

Çölyak Hastalığı. Derleme. Celiac Disease

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

GLUTEN ile İLGİLİ DİĞER HASTALIKLAR

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Çölyakla Yaşamak. Hazırlayan: Uzm. Dyt. Hande DEDE

ÇÖLYAK HASTALIĞI İÇİN ESPGHAN (Avrupa Pediatrik Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneği) KILAVUZU

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

Gluten Enteropatisi (Çölyak Hastalığı): Klasik Bir Öykü ve Güncel Gelişmeler

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

ACG Klinik Kılavuzları: Çölyak Hastalığı Tanı ve Yönetimi

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

Non-Çölyak Gluten Duyarlılığı

Non Çölyak Gluten Duyarlılığı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

The frequency of gluten enteropathy disease

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Çölyak Hastal EP DEM YOLOJ PATOLOJ. Güncel Gastroenteroloji. Ebru UZ 1, Cansel TÜRKAY 2

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Gastroenteroloji BD Olgu Sunumu 31 Ekim 2017 Salı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Günün Birinde Bir Hastaya Artık Ömür Boyu. Ekmek, Börek, Baklava, Makarna, Gofret, Gevrek, Kumru, Boyoz v.b. Yememesi Gerektiği Söylenirse;

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

ÇÖLYAK HASTALARINDA ANEMİ PARAMETRELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE SERUM HEPSİDİN DÜZEYLERİ İLE İLİŞKİSİ

VİTİLİGOLU OLGULARDA SEROLOJİK TESTLERLE ÇÖLYAK HASTALIĞI ARAŞTIRILMASI

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ÇÖLYAK HASTALIĞI (GLUTEN ENTEROPATİSİ) ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR VE PROGRAMLAR ŞUBESİ

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

KARIN AĞRISI. Akut Karın Ağrısı: Acil Hekiminin İlk Yapması Gerekenler. Akut Karın Ağrısı: Epidemiyoloji. Akut Karın Ağrısı: Epidemiyoloji

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

GLUTEN ENTEROPATİ TANISI İLE TAKİP EDİLEN HASTALARIN LABORATUAR VE KLİNİK ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Gluten (Çölyak) Hastalığı Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

08/02/2019 Pazartesi 06/02/2019. Cuma 08: 30 10: 00 UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. Çarşamba UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ

İç Hastalıkları Pratiğinde Çölyak Hastalığı, Olgu Sunumu

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

HCC de Profilaksi, Erken Tanı, Tarama ve Tedavi Yaklaşımı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

10/04/ /04/2019 Pazartesi. Çarşamba

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

İBH da osteoporoz. Dr. Ahmet TEZEL Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İBH Okulu Mayıs 2013

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Adana Başkent Üniversitesi, Dr. Turgut Noyan Araştırma ve Uygulama Merkezi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Adana ÖZET

A jejunal non-hodgkin s lymphoma: Initial presentation of celiac disease

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Çölyak Hastalığı Olan Çocukların Anne Sütü Alma ve Tamamlayıcı Beslenmeye Geçme Durumlarının Değerlendirilmesi

Dahiliye Konsültasyonu için Altın Öneriler: En Sık Görülen On Olgu Örneği Asıl Deniz alt Güney başlık Duman stilini düzenlemek için tıklatın Marmara

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Çölyak hastalığında Helicobacter pylori prevalansının değerlendirilmesi

Hepatit B Hasta Takibi Nasıl Yapılmalı?

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları :30 Bilimsellik komitesi

Crohn s hastalığı; Regional enterit; Kron;

YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BESLENME VE DİYETETİK ANABİLİM DALI

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları :30 Bilimsellik komitesi

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

ANCA SAPTANMASI VE TANI KRİTERLERİ DR. NİLGÜN KAŞİFOĞLU

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır

Gluten Sensitif Enteropati (GSE) Çölyak

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Çağın Salgını. Aile Hekimliğinde Diabetes Mellitus Yönetimi

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

HODGKIN DIŞI LENFOMA

ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLARDA ÇÖLYAK HASTALIĞI PREVALANSI

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Transkript:

güncel gastroenteroloji 18/1 Çölyak Hastalığı Oya YÖNAL, Sadakat ÖZDİL Memorial Şişli Hastanesi, Gastroenteroloji Bölümü, İstanbul Çölyak hastalığı (ÇH), genetik olarak yatkın bireylerde tahıl ve tahıl ürünlerinde bulunan glutene karşı duyarlılık sonucu gelişen genellikle malabsorbsiyonla seyreden ince barsakta karakteristik lezyonlar yapan, glutensiz diyetle klinik düzelme gösteren otoimmun, familyal özellikli bir hastalıktır. Sessiz semptomlar hayatın ilk 3 yılında, hububatın diyete girmesiyle ortaya çıkabilir. Sekizinci dekatta başlayan geç başlangıç bildirilmesine rağmen, hastalığın semptomatik ikinci piki erişkinlerde üçüncü ve dördüncü dekatta ortaya çıkar. Hastalar asemptomatik olabildiği gibi, karın ağrısı, şişkinlik, kilo kaybı, ishal gibi malabsorbisyon semptomları ile prezente olabilir. Demir eksikliği anemisi, karaciğer enzim yüksekliği, tip1 diyabet, otoimmun tiroidit, Sjögren sendromu gibi otoimmun hastalıklar, osteopeni, osteoporoz, Down, Turner sendromu gibi genetik hastalıklar eşlik edebilir. EPİDEMİYOLOJİ Çölyak hastalığı epidemiyolojisi buzdağına benzer, ciddi malabsorbsiyonun klasik semptomları olan hastalardan daha fazla sayıda asemptomatik veya hafif semptomu olan hastalar mevcuttur. Tanı konmamış çölyak hastalarının bilinen çölyak hastalarına oranının 7-10/1 olduğu düşünülmektedir. Çölyak hastalığı, dünya popülasyonunun %0.6 ile %1 ini etkilemektedir (1). ÇH özellikle Kuzey Avrupalı beyazlarda görülür. Son yıllarda Kuzey Afrika ve Ortadoğu gibi gelişmekte olan ülkelerde sık görüldüğü tespit edilmiştir (2). Türkiyede sağlıklı kan vericilerinde doku transglutaminaza karşı antikor sıklığı %1.3 olarak bulunmuştur. Klinik olarak aşikar hastalık sıklığı hakkında kesin bilgi yoktur (3). Türkiyenin çeşitli bölgelerinden 6-17 yaş arası 20.190 öğrencinin tarandığı önemli bir çalışmada antikor pozitifliği ile birlikte biyopsi ile tanı alan ÇH prevelansı %0.47 olarak belirlenmiştir (4). PATOGENEZ Buğday, arpa, çavdar ve daha az oranda yulafta, suda erimeyen yüksek molekül ağrılıklı prolaminler bulunmaktadır. Buğday prolamini olan gliadin immunpatogenezden başlıca sorumludur. Ayrıca arpa, çavdar, yulaf yapısında bulunan prolaminler de toksiktir. Buğday yapısındaki glutenin alkol ile reaksiyonu sonucu ince barsak mukozası için toksik olan gliadin oluşur. Gliadin epitel hücrelerinde yıkıma yol açarak interlökin-15 ekspresyonunu artırır, artmış interlökin-15 ekspresyonu ise intraepitelyal lenfositleri aktive eder. İnfeksiyonlar sırasında veya değişen geçirgenlik sonucunda, gliadin lamina propriada doku transglutaminazı tarafından deamine olarak antijen sunan hücrelerin yüzeyindeki HLA-DQ2 (veya HLA-DQ8) ile etkileşime girer. Gliadin T hücre reseptörü aracılığı ile CD4 T hücrelerine sunulur, bu durum sitokin salınımına neden olarak doku hasarına neden olur. Böylece villüs atrofisi ve kript hiperplazisi meydana gelir (5) (Şekil 1). 93

fiekil 1. Patogenez. KLİNİK SINIFLAMA Çölyak hastalığı beş klinik subkategoriye ayrılabilir (6). 1. Klasik Hastalık: Malabsorbsiyon, diyare (steatore), kilo kaybı, vitamin eksiklikleri ile seyreden olgularda serolojik testler pozitifdir ve biyopside klasik patolojik değişiklikler görülür. Glutensiz diyet ile bulgularda gerileme meydana gelir. 2. Atipik Hastalık: Yorgunluk, anemi, artrit, dental bulgular, transaminaz yüksekliği, osteoporoz, infertilite ile prezente olan hastalarda serolojik testler pozitifdir ve klasik patolojik değişikler görülür. 3. Sessiz Hastalık: Asemptomatik kişilerde serolojik testler ve biyopsi çölyak hastalığı ile uyumludur. 4. Latent Hastalık: Asemptomatik kişilerde seroloji pozitifdir ancak biyopside villöz atrofi yoktur. 5. Potansiyel Hastalık: Semptomatik kişilerde seroloji pozitiftir, biyopsi ise negatifdir. KLİNİK BULGULAR Klinik polimorfizimden dolayı çölyak hastalığında çok geniş yelpaze içinde gastrointestinal ve ekstraintestinal semptomlar görülür. Çocukluk döneminde; ishal, gelişme geriliği, boy kısalığı ön plandadır. Anoreksia, kas erimesi, apati, abdominal distansiyon, irritabilite, kusma ile de hasta başvurabilir (7). Erişkin dönemde ise inatçı ishal, halsizlik, kilo kaybı ön plandadır. 94 MART 2014

Gastrointestinal Semptomlar Malabsorbsiyon ile birlikte seyreden ishal, kilo kaybı ve karın şişliği klasik başvuru şeklidir (8). Atrofik glossit, tekrarlayan aftöz ülserler, refrakter gastroözofageal reflü hastalığı, eozinofilik özofajit, rekürren pankreatit, transaminaz yüksekliği, otoimmun hepatit, steatohepatit, primer bilier siroz, primer sklerozan kolanjit, inflamatuvar barsak Tablo 1. ÇH da klinik belirtiler (Gastrointestinal sistem) Gastrointestinal Sistem shal veya kab zl k Kar nda fliflkinlik Kar n a r s Kilo kayb Bulant, kusma - Oral: Atrofik glossit, aftöz ülserler - Özofagus: Refrakter gastroözofageal reflü, eozinofilik özofajit - Pankreas: Rekürren pankreatit - Karaci er: Transaminaz yüksekli i, otoimmun hepatit, steatohepatit, primer bilier siroz, primer sklerozan kolanjit - Barsak: nflamatuvar barsak hastal, çölyak kriz hastalığı gibi diğer gastrointestinal semptomlar ve hastalıklar ise çölyak hastalığı ile ilişkili bulunmuştur (9-16) (Tablo 1). Ekstraintestinal Semptomlar Demir eksikliği anemisi ve vitamin D, kalsiyum eksikliğine bağlı metabolik kemik hastalığı en sık ekstraintestinal semptomlardır. Tedaviye dirençli demir eksikliği anemisinde, genç yaşda osteopeni ve osteoporozu olanlarda çölyak hastalığı tanıda düşünülmelidir. Vitamin D eksikliğine bağlı sekonder hiperparatiroidi görülebilir. İnfertilite, dermatitis herpetiformis, miyokardit, dilate kardiyomiyopati, idiopatik pulmoner hemosiderozis, IgA nefropatisi, depresyon, epilepsi, B12 ve B1 eksikliğine bağlı periferik nöropati gibi nörolojik ve psikiyatrik hastalıklar; demir, folat ve B12 eksikliğine bağlı anemi; tip 1 diabetes mellitus (DM), otoimmun tiroidit gibi otoimmun hastalıklar görülen diğer ekstraintestinal bulgulardır (8) (Tablo 2). TANI Çölyak hastalığı tanısı serolojik testler ve ince barsak biyopsisi ile konur. Tanıda ilk basamak serolojik testlerdir. Biyopsi materyalinde karakteristik histopatolojik bulguların gösterilmesi ise tanıda altın standarttır (Şekil 2). Tablo 2. ÇH da klinik belirtiler (Gastrointestinal sistem d fl ) Gastrointestinal Sistem D fl Dermatolojik mmonolojik Dermatitis herpetiformis IgA eksikli i Endokrinolojik Nöropsikiyatrik Tiroid: Otoimmun tiroidit Depresyon Kemik: Vit D/kalsiyum eksikli i, osteopeni, osteoporoz Migren Tip 1 DM Periferik nöropati Jinekolojik Ataksi nfertilite Romatolojik Tekrarlayan düflükler Sjögren Sendromu Endometriozis Romatoid artrit Kardiyak Hematolojik Miyokardit Anemi (Demir, B 12, folat eksikli i) diopatik dilate kardiyomiyopati Hiposplenizm skemik kalp hastal Renal Pulmoner IgA nefropatisi diopatik pulmoner hemosiderozis Genetik Down, Turner, Williams Sendromu GG 95

fiekil 2. Dünya Gastroenteroloji Organizasyonunun önerisine göre çölyak hastal tan s na yaklafl m (2013) (25). Serolojik Testler En duyarlı ve spesifik testler doku transglutaminaz (ttg) IgA ve antiendomisyum IgA (EMA) dır (17,18). Anti-gliadin antikorlar düşük sensitivite ve spesifite nedeni ile tanıda kullanılması önerilmemektedir. Ancak ikinci kuşak antigliadin antikorlarının tanı değeri %94 duyarlılık ve %97 özgüllük ile ilk kuşak testlerden daha yüksektir (19,20). Çölyak hastalarının yaklaşık %2-3 ünde IgA eksikliğine bağlı olarak IgA temelli serolojik testler negatif bulunur (21). Dolayısı ile tarama programlarında serolojik testlerin yanı sıra IgA da istenmeli ve düşük bulunan olgularda IgG temelli testler istenmelidir. Serolojik testler yapılırken hasta en az 4 haftadır gluten içeren diyet alıyor olmalıdır. İki yaşından küçüklerde serolojik testler doğru sonuç vermeyebilir (Tablo 3). Endoskopik Bulgular ve Histoloji Çölyak hastalığının klinik özelliklerini gösteren ve/veya serolojik testleri pozitif olanlara tanının kesinleştirilmesi için endoskopik biyopsi yapılmalıdır. Tablo 3. Çölyak tan s nda kullan lan serolojik testlerin güvenilirli i Test Sensitivite (%) Spesifite (%) Anti-gliadin IgG 75-85 75-90 Anti-gliadin IgA 80-90 85-90 Deamine anti-gliadin antikorlar 94 97 Doku transglutaminaz IgA 90-98 95-97 Anti-endomisyal antikor IgA 85-98 95-97 Endoskopide duodenumda sirküler foldların sayıca azaldığı, mukozada mozaik ve nodüler kadifemsi görünüm dikkati çeker (Resim 1). Bu endoskopik görünüm ÇH na spesifik değildir. Tropikal sprue veya lenfoma gibi diğer hastalıklarda da görülebilir (22). Endoskopik tanıda; duodenum 2.segmentten alınan 2 biyopsi %90, 3 biyopsi %95, 4 biyopsi ise %100 tanı koydurur. American Gastroenterological Association Institute (AGA) tanı için ideal biyopsi sayısının 6 olduğunu belirtmiştir (23). 96 MART 2014

Resim 1. Endoskopik görünüm. Tablo 4. Marsh-Oberhuber evreleme sistemi (Modifiye Marsh) Lezyon tipi Preinfiltratif nfiltratif nfiltratif- Düz-destrüktif Düz-destrüktif Düz-destrüktif Total atrofikhiperplastik hipoplastik Evre Marsh 0 Marsh 1 Marsh 2 Marsh 3a Marsh 3b Marsh 3c Marsh 4 EL/100 enterosit <40 >40 >40 >40 >40 >40 <40 Kript hiperplazisi - - + + + + - Villus atrofisi - - - Hafif Orta Total Total Bu yaklaşımın nedeni hastalık yamasal tutulum yaptığından yeterince biyopsi alındığında tanı duyarlığının artmasıdır. ÇH da major histopatolojik bulgular villüslarda atrofi, kript hiperplazisi, villüs kript oranının azalması ve intraepitelyal lenfosit (IEL) sayısının artmasıdır (>40 lenfosit her 100 eritrosit). Villus atrofisi normal villus yapısının korunmasından, parsiyel yada yaygın atrofiye kadar değişik derecelerde görülebilir. ÇH da histolojik bulgular Marsh tarafından sınıflandırılmış ve Oberhuber tarafından ise modifiye edilmiş ve 5 evreye ayrılmıştır (24) (Tablo 4). Ancak bu histolojik değişiklikler ÇH na spesifik değildir, infeksiyöz diyarelerde, otoimmun enteropatilerde, gıda allerjilerinde, HIV enteropatisinde aynı görünüm bulunabilir (Tablo 5). TARAMA Erken tanı hastalığın seyrini değiştirebilir. Bu nedenle tarama önemlidir. Kronik ishal, malabsorbsiyon, kilo kaybı, karın şişkinliği gibi tipik semptomu olanlar, çölyak hastaların birinci ve ikinci derece akrabaları, Tip 1 Diyabet ve otoimmun endokrin hastalığı olanlar, erken osteoporozu, osteomalazisi olanlar, açıklanamayan transaminaz yüksekliği, demir eksiliği anemisi, izole alkalen fosfataz yüksekliği, boy kısalığı, gecikmiş puberte, infertilite ve tekrarlayan düşükleri olan, Turner ve Down sendromu olanlar çölyak hastalığı açısından taranmalıdır (26). Doku transglutaminaz (ttg) IgA taramada bakılmalı, ancak IgA eksikliği varsa ttg IgG bakılmalıdır. Taramada antikor pozitifliği saptanan hastalara biyopsi yapılmalıdır. İlk testte negatif antikor saptananda ileride çölyak gelişmeyeceğinin garantisi yoktur. O nedenle test tekrarlanmalıdır. Ancak bununun sıklığı hakkında görüş birliği yoktur (26). Hastaların %95 inde HLADQ2 ve daha az oranda HLADQ8 ekspresyonu bulunmaktadır. Risk belirlenmesini isteyen çölyak hastalarının yakın akrabalarında tarama amaçlı HLA doku grubu taraması yapılabilir. Ayrıca şüpheli histolojik ve sero- GG 97

Tablo 5. Çölyak hastal na benzer mukoza de ifliklikleri yapan hastal klar Geçici gluten intolerans Geçici besine duyarl enteropatiler nek sütü duyarl l enteropatisi Soya ve di er besin proteinlerine intolerans Gastroenterit ve postenterit sendromlar Eozinofilik enteropati Giardiazis Otoimmün enteropati Mikrovillus atrofisi Kazan lm fl hipogamaglobulinemi (HIV) Birincil ba fl kl k yetmezli i Bakteriyel afl r üreme Protein enerji malnütrisyonu nce barsak lenfomas lojik tanısı olanda HLADQ2 ve HLADQ8 negatifliği tanıyı dışlıyor (27). TEDAVİ Glutensiz diyet, tedavide temel prensiptir. Günde 50 mg gluten bile mukozal hasar yaratır (28). Ömür boyu diyetten buğday, arpa, çavdarın tamamen çıkarılması gerekmektedir. Yulaf unu da glutenle kontamine olması nedeni ile yasaklanmaktadır. Ancak bazı yayınlarda en az toksik prolamin içeren yulafın (50-60 g/gün ) hafif hastalığı olanlarda tüketilebileceği ancak ciddi hastalığı olanlarda tamamen yasaklanması gerektiği belirtilmektedir (7,21, 29). Pirinç, mısır, baklagiller, et, balık, yumurta, patates, soya fasülyesi, meyve ve sebzeler gluten içermez (Hazır besinlerde katkı maddeleri ve bazı ilaç taşıyıcıları gluten içerebilir!). Tanı aldıktan sonra ilk 3 ay laktozsuz diyet önerilir. Birçok hastada tedavi ile ilk iki haftada semptomlarda iyileşme olur, nadiren 6 aya kadar uzayabilir. Histolojik iyileşme ise genelde 6-24 ay içinde olur (30). Demir, folik asit, vitamin D ve Ca en sık rastlanan besinsel eksikliklerdir ve yerine konmalıdır. Diğer vitamin ve eser element destekleri gerekebilir. Hiposplenizm nedeni ile pnömokok aşısı önerilir (31). Diyet uyumu takibinde doku transglutaminaz (ttg) IgA antikor seviyesi bakılması önerilir. ttg yarı ömrü 6-8 hafta olduğundan glutensiz diyetle ttg antikor seviyesi 3-12 ayda normal bazal seviyesine ulaşır. Antikor takibinin limitasyonları ise aşağıda sıralanmıştır; 1- Antikor değeri glutensiz diyet öncesi yüksek olmalı 2- Seri örnekler aynı laboratuvarda değerlendirilmeli 3- Minör gluten tüketimi tespitinde duyarlı değildir (32). Diyet tedavisine cevap klinik olarak ve serolojik testlerle takip edilir. Klinik olarak iyileşen hastalarda takipte biyopsi yapılma gerekliliği tartışmalıdır. Birçok yazar diyete başladıktan 1 yıl sonra histolojik iyileşmeyi göstermek için biyopsi yapılmasını önermektedir. En az 6-12 ay glutensiz diyete rağmen klinik, histolojik ve serolojik bulguların düzelmemesi tedaviye cevapsızlık olarak değerlendirilir. Tedaviye cevapsızlıkta aşağıdaki nedenler düşünülmelidir (8); 1. Glutensiz diyete uyumsuzluk 2. İnce barsak villus atrofisi ile giden diğer hastalıklar 3. Eşlik eden diğer hastalıklar (Primer veya sekonder laktaz eksikliği, irritabl barsak sendromu, ince barsak bakteriyel aşırı gelişim, pankreas yetersizliği, mikroskopik kolit) 4. Refrakter çölyak hastalığı (RÇH) (Tip1, Tip 2) 5. Ülseratif jejunit veya intestinal lenfoma. RCH için tanı kriterleri aşağıda sıralanmıştır (35): Majör kriterler 1. En az 6-12 ay glutensiz diyete rağmen devam eden veya tekrarlayan semptomlar (diyare, kilo kaybı, karın ağrısı) ve intestinal hasar (en az parsiyel villöz atrofi), 2. Cevapsız ÇH nın diğer sebeplerinin dışlanması, glutensiz diyete yanıtsızlık nedeniyle alternatif tedaviye ihtiyaç duyulması, 3. İntestinal veya sistemik lenfomanın ekarte edilmesi, 4. Glutensiz diyete klinik yanıt öyküsü olan biyopsi onaylı ÇH tanısı olması, serolojik testlerin pozitif olması, HLA DQ2-DQ8 varlığı ve ÇH için aile öyküsü olması özellikle primer cevapsızlığı olan hastalar için ÇH tanısında destekleyicidir. 5. Alt tiplerin (tip 1 veya tip 2) immünhistokimyasal yöntemler ile ortaya konması. 98 MART 2014

Minör kriterler 1. Anti endomisyum veya doku transglutaminaz antikorları (başlangıçta pozitif olmaları ÇH tanısını desteklerken, izlemde negatif olmaları glutensiz diyete kompliyansı ve refrakterliği destekler), 2. Antienterosit antikorların negatif olması. RÇH intraepitelyal lenfositlerin immunfenotiplemesine göre iki tipe ayrılır. Tip 1 de normal fenotipli lenfositler bulunur ve prognoz iyidir. Tip 2 de ise premalign intraepitelyal lenfositler bulunur, prognoz kötüdür, 5 yıllık survi %58 bulunmuştur. Tip 2 de enteropati ilişkili T lenfoma ve ince barsak adeno Ca riski artmıştır (8). RÇH da tedaviye yüksek doz kortikosteroid (40-60 mg prednisolon) ile başlanır. Klinik belirtiler kaybolduktan sonra doz hastayı remisyonda tutacak en düşük miktara kadar azaltılır. Yüksek doz kortikosteroid ihtiyacı olanlarda azatiopürin veya 6-merkaptopürin verilebilir. Bu ilaçlara cevapsız olgularda alemtuzumab (anti-cd52 antikoru), kladribin, infliksimab gibi diğer immunsupresif tedavilerle olumlu sonuçlar alınabilir (33). Uygulanan otolog kemik iliği nakli, her ne kadar çok invaziv bir tedavi olsa da, Tip 2 RÇH nın tedavisi için bir merkezden bildirilen, yüksek doz kemoterapiyi takiben başarılı olmuş ve umut verici bir yaklaşım olabilir (34). Komplikasyonlar Kortikosteroide cevap vermeyen refrakter sprue hastalarında ülseratif jejunit ve intestinal lenfoma düşünülmelidir. Ülseratif jejunitde çok sayıda benign ülserler ve bağırsak obstrüksiyonu gelişebilir. Prognoz kötüdür, hastaların 1/3 ü komplikasyonlar nedeni ile ölür (8). İntestinal lenfomada; ateş, splenomegali, hepatomegali, asit, abdominal kitle, kanama, obstrüksiyon, perforasyon bulguları görülür. Prognoz çok kötüdür, 5 yıllık survi %10 bulunmuştur (8). Toplum tabanlı çalışmalarda, özellikle non-hodgkin lenfoma ve gastrointestinal kanser (özofagus skuamoz hücreli Ca, ince barsak adeno Ca, kolorektal Ca vs) riskinin çölyak hastalarında normal popülasyona göre arttığı, meme ve akciğer kanseri riskinin ise azaldığı gösterilmiştir (35). KAYNAKLAR 1. Biagi F, Klersy C, Balduzzi D, Corazza GR. Are we not over-estimating the prevalence of coeliac disease in the general population? Ann Med 2010;42:557-61. 2. Alarida K, Harown J, Ahmaida A, et al. Coeliac disease in Libyan children: a screening study based on the rapid determination of anti-transglutaminase antibodies. Dig Liver Dis 2011;43:688-91. 3. Tatar G, Elsurer R, Simsek H, et al. Screening of tissue transglutaminase antibody in healthy blood donors for celiac disease screening in the Turkish population. Dig Dis Sci 2004;49:1479-84. 4. Dalgic B, Sari S, Basturk B, et al, Turkish Celiac Study Group. Prevalence of celiac disease in healthy Turkish school children. Am J Gastroenterol 2011;106:1512-7. 5. Green PH, Cellier C. Celiac disease. N Engl J Med 2007;357:1731-43. 6. Farrell RJ, Kelly CP. Diagnosis of celiac sprue. Am J Gastroenterol 2001;96:3237-46. 7. Maki M, Lohi O. Celiac Disease. In: Walker WA, Goulet O, Kleinman RE, et al (eds). Pediatric Gastrointestinal Disease. 4th ed. Ontario: B.C. Decker 2004:932-43. 8. Harris LA, Park JY, Voltaggio L, Lam-Himlin D. Celiac disease: clinical, endoscopic, and histopathologic review. Gastrointest Endosc 2012;76:625-40. 9. Lähteenoja H, Toivanen A, Viander M, et al. Oral mucosal changes in coeliac patients on a gluten-free diet. Eur J Oral Sci 1998;106:899-906. 10. Nachman F, Vázquez H, González A, et al. Gastroesophageal reflux symptoms in patients with celiac disease and the effects of a gluten-free diet. Clin Gastroenterol Hepatol 2011;9:214-9. 11. Leslie C, Mews C, Charles A, Ravikumara M. Celiac disease and eosinophilic esophagitis: a true association. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2010;50:397-9. 12. Thompson JS, Lebwohl B, Reilly NR, et al. Increased incidence of eosinophilic esophagitis in children and adults with celiac disease. J Clin Gastroenterol 2012;46:e6-e11. 13. Ludvigsson JF, Montgomery SM, Ekbom A. Risk of pancreatitis in 14.000 individuals with celiac disease. Clin Gastroenterol Hepatol 2007;5: 1347-53. 14. Abdo A, Meddings J, Swain M. Liver abnormalities in celiac disease. Clin Gastroenterol Hepatol 2004;2:107-12. 15. Duggan JM, Duggan AE. Systematic review: the liver in coeliac disease.aliment Pharmacol Ther 2005;21:515-8. 16. Breen EG, Coghlan G, Connolly EC, et al. Increased association of ulcerative colitis and coeliac disease. Ir J Med Sci 1987;156:120-1. 17. Bürgin-Wolff A, Gaze H, Hadziselimovic F, et al. Antigliadin and antiendomysium antibody determination for coeliac disease. Arch Dis Child 1991;66:941-7. 18. Sulkanen S, Halttunen T, Laurila K, et al. Tissue transglutaminase autoantibody enzyme-linked immunosorbent assay in detecting celiac disease. Gastroenterology 1998;115:1322-8. 19. Prince HE. Evaluation of the INOVA diagnostics enzyme-linked immunosorbent assay kits for measuring serum immunoglobulin G (IgG) and IgA to deamidated gliadin peptides. Clin Vaccine Immunol 2006;13:150-1. GG 99

20. Sugai E, Vázquez H, Nachman F, et al. Accuracy of testing for antibodies to synthetic gliadin-related peptides in celiac disease. Clin Gastroenterol Hepatol 2006;4:1112-7. 21. Hill ID, Dirks MH, Liptak GS, et al; North American Society for Pediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition. Guideline for the diagnosis and treatment of celiac disease in children: recommendations of the North American Society for Pediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2005;40:1-19. 22. Shah VH, Rotterdam H, Kotler DP,et al. All that scallops is not celiac disease. Gastrointest Endosc 2000;51:717-20. 23. AGA Institute. AGA Institute Medical Position Statement on the Diagnosis and Management of Celiac Disease. Gastroenterology 2006;131: 1977-80. 24. Oberhuber G. Histopathology of celiac disease. Biomed Pharmacother 2000;54:368-72. 25. Bai JC, Fried M, Corazza GR, et al; World Gastroenterology Organization. World Gastroenterology Organisation global guidelines on celiac disease. J Clin Gastroenterol 2013;47:121-6. 26. Crowe SE. In the clinic. Celiac disease. Ann Intern Med 2011;154:ITC5-1-ITC5-15. 27. Karell K, Louka AS, Moodie SJ, et al; European Genetics Cluster on Celiac Disease. HLA types in celiac disease patients not carrying the DQA1*05-DQB1*02 (DQ2) heterodimer: results from the European Genetics Cluster on Celiac Disease. Hum Immunol 2003;64:469-77. 28. Catassi C, Fabiani E, Iacono G, et al. A prospective, double-blind, placebo-controlled trial to establish a safe gluten threshold for patients with celiac disease. Am J Clin Nutr 2007;85:160-6. 29. Schmitz J. Lack of oats toxicity in coeliac disease. BMJ 1997;314:159-60. 30. Fasano A, Catassi C. Clinical practice. Celiac disease. N Engl J Med 2012;367:2419-26. 31. Schmitz F, Herzig KH, Stüber E, et al. On the pathogenesis and clinical course of mesenteric lymph node cavitation and hyposplenism in coeliac disease. Int J Colorectal Dis 2002;17:192-8. 32. Vahedi K, Mascart F, Mary JY, et al. Reliability of antitransglutaminase antibodies as predictors of gluten-free diet compliance in adult celiac disease. Am J Gastroenterol 2003;98:1079-87. 33. Rubio-Tapia A, Murray JA. Classification and management of refractory coeliac disease. Gut 2010;59:547-57. 34. Al-toma A, Visser OJ, van Roessel HM, et al. Autologous hematopoietic stem cell transplantation in refractory celiac disease with aberrant T cells. Blood 2007;109:2243-9. 35. Askling J, Linet M, Gridley G, et al. Cancer incidence in a population-based cohort of individuals hospitalized with celiac disease or dermatitis herpetiformis. Gastroenterology 2002;123:1428-35. HENRY FORD (1863-1947) E er baflar n n herhangi bir s rr varsa, bu, di er insan n görüfl noktas n anlama ve olaylar kendi aç n zdan görebildi iniz kadar onun aç s ndan da görme yetene inizde yatmaktad r. 100 MART 2014