BÜYÜKŞEHİR YÖNETİM SİSTEMİ: BÜYÜKŞEHİR VE İLÇE BELEDİYELERİ

Benzer belgeler
TÜRKİYE DE BELEDİYELERİN BÜYÜKLÜĞÜ VE KENTİN BÜTÜNLÜĞÜ SORUNU: REFORM VE UYGULAMA ANALİZİ Erbay Arıkboğa *

tepav Eylül2011 N POLİTİKANOTU Yerelde Siyasi Sorumlulukla Hizmet Sorumluluğunun Örtüşmemesi ve Seçim Sisteminden Kaynaklanan Temsil Sorunları

TÜRKİYE DE YEREL YÖNETİMLER. Yerel Yönetimler Maliyesi Dersi

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: MAHALLİ İDARELERİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE...

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

Yeniden Yapılanma Sonrasında Belediye Meclisleri: İstanbul Örneği. Erbay ARIKBOĞA Tarkan OKTAY Nail YILMAZ

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

Planlama Kademelenmesi II

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

Cumhuriyet Halk Partisi

BELEDİYE MECLİSLERİ: İSTANBUL ÖRNEĞİ

Yerel Yönetişim ve Sosyal Politika

3. HAFTA-Grup Çalışması

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Büyükşehir Belediye Mevzuatı

YEREL YÖNETİMLER VE ORGANLARI: ORGANLAR ARASI İLİŞKİLERİN ÜÇ BOYUTLU ANALİZİ Yrd. Doç. Dr. Erbay Arıkboğa

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yerel Yönetimler YYÖ

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

TÜRKİYE DEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ VE ÖRNEKLER. Ayaz ZAMANOV İrem BAHÇELİOĞLU

Tanışalım, Kaynaşalım GİRİŞİMCİLİK. Arzu Akalın GİRİŞİM GİRİŞİMCİLİK GİRİŞİM? GİRİŞİM NEDİR?

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BALIKESİR ÇANAKKALE TR - 22 PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PAFTA H19 DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ

MERKEZİ İDARE YEREL YÖNETİM İLİŞKİLERİ. Erol KAYA Pendik Belediye Başkanı

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

Cari: 5393 Sayılı. Belediye Kanunu

Editörler Doç.Dr. Ahmet Yatkın & Doç.Dr. Nalan Pehlivan Demiral KAMU YÖNETİMİ

1 Şubat 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29254

VAN-TUŞBA BELEDİYE MECLİSİNİNOCAK AYI KARAR ÖZETLERİ

Aksu - Döşemealtı -Kepez -Muratpaşa -Konyaaltı -Serik İlçeleri 2040 Yılı 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği Raporu

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

Bölgesel kalkınmada BKA ların genel görünümü

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Lozan Barış Antlaşması

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Yerel Yönetimler. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Yazar Mir Mali Müşavirlik Pazartesi, 15 Temmuz :39 - Son Güncelleme Perşembe, 22 Ocak :03

Prof. Dr. Semih ÖZ Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİNDE YAPILAN YENİ DÜZENLEMELERE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

İstanbul Ticaret Üniversitesi ile Kadın ve Demokrasi Derneği ve Marmara Belediyeler Birliği Yerel Yönetimler Sertifika Programı

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Sağlıklı Kentleşme, Nitelikli Yapılaşma, Kültürel, Tarihi ve Doğal Çevre Değerlerinin Korunarak Geliştirilmesi İçin

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

İmar Hakkı Transferi Çalıştayı 29 Kasım'da!

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KALİTE YÖNETİM VE AR-GE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

ÖN ARAŞTIRMA. 1. İl Grubu: İstanbul Yalova Sakarya Kocaeli 2. İl Grubu: Bolu Eskişehir Afyon K. Isparta Burdur

TURKIYE DE YEREL YONETIMLER: Doç.Dr. Ahmet MUTLU

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

Yerelleşme, en genel anlamda, kamu hizmetleri sorumluluk ve yetkilerinin merkezi hükümetten yarı-bağımsız hükümet veya organizasyonlara veya özel

T.C. TRABZON BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MECLİS KARARI

~o - * -n - * ( t HH> Sin» >»2tn B 1 "s m m. 5 i JJ. 5 m < -< O OT OT > 5. ; < <-< > 1 O O r- S w 3 çn c O < < <D > 5 S H. m m OT OT.

KENT YÖNETİMİNE KATILIM DÜNYA ÖRNEKLERİ

ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

Mevcut Durum ve Beklentiler. Programı

KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI STRATEJİK PLANI

BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL UYGULAMA DAİRE BAŞKANLIĞI NA

MEHMET Ş. SANLI EĞİTİM BİLGİLERİ UZMANLIK ALANI KISA TANITIM. STRATEJİK YÖNETİM ve KURUMSAL GELİŞME DANIŞMANI KURUCU ORTAK

Eskişehir 2015 Vizyonu Kentin Sosyo-Ekonomik Geleceği. Gürcan Banger

COĞRAFĠ BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ ALTYAPISI (KENT BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ) & ĠLLER BANKASI

İ t ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU. Tarih: BİRİM TALEP SAHİBİ

KAMU YÖNETİMİ. 8.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl Z/S T+U Saat Kredi AKTS Kent Ekonomisi ve. K/KÇS Zorunlu Belediyeler Ön Koşul

PLANLAMA ALANI. Harita 1: Planlama Alanı ve Çevresi Uydu Görüntüsü (Yakın)

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Çalışmaları

Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

BORNOVA (İZMİR) 3720 ADA, 5 (2,3,4) PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

hemşehri hukuku: Hemşehri hukuku: Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliye

Tarımın Anayasası Çıktı

YEREL YÖNETİM VE SOSYAL HİZMETLER

Farklı Yönetim Düzeyleri Arasında Sözleşmeye Dayalı Düzenlemeler: Türkiye İçin Çıkarımlar. Selçuk Sertesen-Çetin Haşar

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII SUNUŞ... IX I. BÖLÜM GENEL BİLGİLER

YÖNETİMDE MERKEZDEN VE YERİNDEN YÖNETİM SİSTEMLERİ DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü. SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

( tarih ve132 sayılı Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı ile yürürlüğe girmiştir.)

T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI GÖREV, YETKİ, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ

Top Tarihi Karar No Konusu : : :

Askerlik Durumu : Tamamladı ( )

ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

Transkript:

Büyükşehir Yönetim Sistemi 187 BÜYÜKŞEHİR YÖNETİM SİSTEMİ: BÜYÜKŞEHİR VE İLÇE BELEDİYELERİ Ülkemizde yerel yönetimler anlatılırken il özel idaresi, belediye ve köy şeklinde üçlü bir ayrım yapmak ve bunlara ilave olarak büyükşehir belediyelerini ele almak yaygın bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım iki açıdan kusurludur. Birincisi büyükşehir belediyesi (BŞB), büyükşehir modelinin ayaklarından sadece birisidir. Bu modelin ikinci bir ayağı daha vardır, bu ayak büyükşehir ilçe belediyesidir (Bib). Dolayısıyla büyükşehirler anlatılırken, meseleye bir sistem bütünlüğü içinde bakmak ve iki kademeyi birlikte ele almak gerekir. 1984 ten bu yana ülkemizde büyükşehir uygulaması söz konusudur. 30 yılı aşkın süredir, ağırlıklı olarak modelin tek ayağı üzerinde durulmuştur. Diğer taraftan belediyelerin anlatılmış olması, büyükşehir ilçe belediyelerinin de anlatılmış olması anlamına gelmez. Çünkü büyükşehirdeki ilçe belediyeleri, normal belediyelerden gerek yetki ve kaynak, gerekse işleyiş ve ilişkiler bakımından farklılık göstermektedir. İkinci kusur, artık bu yaklaşımın sürdürülemez olmasından kaynaklanmaktadır. 2012 yılında büyükşehir modelinde yapılan değişimle birlikte, bu yaklaşım geçerliliğini tümüyle yitirmiştir. Artık il özel idaresi, belediye ve köy üçlüsüne dayalı sistem, sadece büyükşehirlerin dışındaki illerde geçerlidir. Büyükşehir yapılan illerde yeni bir sistem uygulamaya konulmuştur. Buna büyükşehir yönetim sistemi (BYS) adını vermek uygun olur. Bu sistem, iki kademeli bir modeldir. Bu modelde üst kademede büyükşehir belediyesi, alt kademede ilçe belediyeleri bulunmaktadır. Bu gerekçeler nedeniyle büyükşehirler, bir sistem bütünlüğü içinde ve her iki kademeyi içerecek biçimde ele alınacaktır. Aşağıda yeni sistem detaylı biçimde anlatılmaktadır. Ancak daha öncesinde, Türkiye de yeni sisteme kaynaklık yapan 30 yıllık büyükşehir deneyiminden söz edilecektir. Erbay ARIKBOĞA; Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi.

188 Erbay Arıkboğa A. BÜYÜKŞEHİRLERE İLİŞKİN KISA TARİHÇE 1. 1984 öncesi Dönem Ülkemizde büyükşehir belediyelerine ilişkin tartışmalar oldukça eskiye uzanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde İstanbul da, Şehremaneti adlı bir kurum ve bunun altında da farklı bölgelerde kendi meclisine ve kısmi özerkliğe sahip belediye daireleri şeklinde bir yapılanma oluşturulmaya çalışıldı. Bir imparatorluk başkenti olarak İstanbul, o dönem büyük bir metropoldü. Örneğin 1885 te İstanbul daki 10 belediye dairesinde, 850 binin üzerinde nüfus yaşıyordu (Oktay, 2011: 73, Tablo 3). 1857 ila 1912 arasında, İstanbul da iki kademeli bir model kurulmaya ve çeşitli hizmetler karşılanmaya çalışıldı. Bu dönemde Osmanlı, hem modern anlamda belediyeleri kurmaya çalıştı, hem de iki kademeli bir modeli İstanbul da uygulamaya gayret etti. Bu dairelerin sayısı ve coğrafi sınırları zaman içinde değişti, ancak tamamı hiçbir zaman kurulamadı. Ayrıca bu dönemdeki kuruluş çalışmalarına, belediye daireleri ile Şehremaneti arasındaki sürtüşmeler de eşlik etti. Nihayetinde 1912 yılına gelindiğinde iki kademeli bu modele son verildi. Belediye daireleri kaldırıldı ve bu daireler İstanbul Belediyesinin (Şehrametinin) şube müdürlükleri haline dönüştürüldü (Ergin, 2012, 26-34; Oktay, 2011: 22, 99, 196). Büyük nüfuslu şehirlerde, şubeler şeklinde örgütlenmeye dayalı bu sistem, 1984 yılında büyükşehirlerin kurulmasına kadar devam etti. Yukarıda sözü edilen erken dönem uygulamasını bir yana bırakırsak, Türkiye de büyükşehirlere ilişkin tartışmalar 1960 larda başladı (Arıkboğa, 2013: 52-53). Ancak bu tartışmalar 1982 Anayasası sonrasında meyvesini verdi. Bu döndemde, başta İstanbul olmak çeşitli şehirler, kente gelen göçlerle hızla büyümeye başladı. Bu göçler, genellikle il merkezindeki belediyenin çevresinde bulunan kırsal alanlarda yapılıyor ve bu alanlar hızla kentleşmeye başlıyordu. Bu büyüme, beraberinde bu bölgelerde yeni belediyelerin kurulmasına yol açıyordu. Böylece yoğun göç alan il merkezlerinde, şöyle bir idari görünüm ortaya çıkmaya başladı: İl merkezinde büyük bir belediye, ancak bunun hemen etrafında genellikle gecekondu mahalleleriyle örülü, çok sayıda ve küçük nüfuslu birçok belediye. Örneğin 1970 yılında İstanbul daki manzara şu şekildeydi. İstanbul Belediyesi boğazın iki yakasındaki 14 ilçeyi kapsayan büyük bir belediyeydi (Harita 1 de, boğazın iki yakasında, dikey taralı alan). O tarihte İstanbul da toplam 27 belediye vardı. Bu belediyelerden bir kısmı İstanbul Belediyesinin kapsadığı kentsel alana komşu idi; bir kısmı ise kentsel alanın dışında, ilin farklı bölgelerinde idi (Bkz. Harita 1 deki taralı alanlar). Böylesi bir coğrafi ve

Büyükşehir Yönetim Sistemi 189 idari manzaranın ortaya çıkardığı olgu, sosyo-ekonomik açıdan bütünleşmiş, ancak yönetsel açıdan parçalı bir kentsel alandır. Bu olgu, çeşitli idari sorunlara yol açıyordu. Bu sorunların başında belediyeler ve/veya köyler arasındaki koordinasyon sorunları, bütüncül planlama sorunları, politika bütünlüğünü sağlamaya yönelik sorunlar, hizmetlerin etkin biçimde yönetilememesi, kaynakların adil biçimde dağılmaması ve çevredeki yeni belediyelerde hizmet ve kaynak eksiklikleri sayılabilir. Harita 6. 1: İstanbul da Kentsel Büyüme: 1920-1980 Arası Kurulan Belediyeler Kaynak: Suri ve Kansu, 1999: 85 ten uyarlanmıştır. Bu dönemde sorunların teşhisinden ziyade çözümünde sıkıntı söz konusuydu. Bu yıllarda gerek Hükümetin, gerekse akademik çevrelerin bu yapıdan kaynaklanan sorunları tartıştıkları görülmektedir. Ancak 1961 Anayasanın kısıtları içinde önerilen çözümler, genellikle bu bölgedeki belediyelerin zorunlu üyeliğini öngören bir belediye birliği kurmaya dönük oldu. Ne var ki birlik modeline yönelik çeşitli girişimler, siyasi nedenlerle sonuç vermedi. 1980 Askeri Darbesini takiben askeri yönetimin yöneldiği çözüm, birleştirme şeklinde oldu. 1980 de çıkarılan bir MGK kararı (RG.11.12.1980), büyük kentlerin çevresinde oluşan belediyelerin ana belediyeye bağlanmasını emrediyordu. Bu karar ve sonrasında 1981 yılında çıkan bir yasayla gerek İstanbul da gerekse diğer büyük kentlerde, çeşitli belediyeler ve köyler merkezdeki ana belediyeyle birleştirildi (Keleş, 2009: 312). Böylece parçalı idari yapıya son verildi. Bu birleştirmeler sonrasında özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara belediyelerinin kapsadığı coğrafi alan ve hitap ettiği nüfus daha da büyüdü. Bu illerdeki belediyelerde yeni şube müdürlükleri kuruldu.

190 Erbay Arıkboğa 2. 1984 te Büyükşehirlerin Kuruluşu: Model Seçimi 1961 Anayasasında büyükşehirler için bir hüküm yoktu. Bu eksiklik 1982 Anayasasında giderildi. Anayasaya kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir hükmü konuldu. Bu hüküm, herhangi bir özel modele işaret etmemektedir. Zaten somut bir modelin Anayasaya konulması doğru da olmaz. Ancak Anayasa, kanun koyucuya, büyük yerleşim birimleri için farklı modeller getirebilmesi imkanı vermektedir. 1984 tarihinde kabul edilen 3030 sayılı Yasa, büyükşehirlerde iki kademeli bir yerel yönetim modelini benimsedi. Böylece Türkiye de büyükşehir belediye modeli hayata geçti. Büyük kentlerde nasıl bir yerel yönetim modeli benimsenmesi gerektiğine ilişkin tartışmalar farklı boyutlara sahiptir. Bu konuda farklı yaklaşımlar ve bu yaklaşımlara bağlı olarak farklı modeller söz konusudur. Bu konuda iki farklı yaklaşımdan söz etmek gerekir. Birinci yaklaşım, meseleye daha reformist açıdan bakar ve büyük belediyeleri savunur. Bu yaklaşım, bu tür bölgelerdeki belediye sayılarınının birleştirmeler yoluyla azaltılmasını, parçalı idari yapıdan kaynaklanan sorunların giderilmesini, böylece daha güçlü ve daha etkin işleyişe sahip belediyelerin olmasını savunur. İkinci yaklaşım, bu görüşe eleştirel açıdan yaklaşır. Bu yaklaşımın taraftarları, birleştirmeler yoluyla belediyeleri büyütmenin halkın katılımını azaltacağı, bürokrasiyi artıracağı, halkın tercihlerinin yönetime yansımasını zorlaştıracağını söyler. Dolayısıyla ikinci gruptakiler, birleştirme yerine kentsel alanda çok sayıda belediyenin olmasını ve bir rekabet ortamı içinde çalışmasını savunur (Tekel, 2009: 194). Bu yaklaşımlara bağlı olarak farklı ülkelerde farklı modeller söz konusu olmuştur. Bu konudaki belli başlı uygulama modelleri şu şekilde sıralanabilir (Eke, 1882: 17-62; Tuzcuoğlu, 2003: 96-157; Keleş, 2009: 294-302; Gündüzöz, 2011: 15-17): 1) Kentsel alandaki mevcut belediyelerin korunması, ancak bu belediyeler arasında işbirliklerinin, hizmet alım-satım anlaşmalarının ve yönetişim uygulamalarının geliştirilmesi, teşvik edilmesi. 2) Kentsel alandaki mevcut belediyelerin korunması, ancak bu belediyelerin üye olacağı bir birliğin kurulması ve bölge bütününü ilgilendiren çeşitli hizmetlerin bu birlik eliyle yürütülmesi. 3) Bazı hizmetler için (örneğin ulaşım, su ve kanalizasyon), bölge bütününe hizmet edecek özel idari birimlerin kurulması.

Büyükşehir Yönetim Sistemi 191 4) Kentsel alandaki belediyelerin mümkün olduğunca birleştirilmesi, böylece kenstel alandaki idari parçalanmışlığın giderilmesi. 5) İki kademeli yerel yönetim modeline geçilmesi; böylece bir taraftan yerel belediyelerin devamının sağlanması, diğer taraftan üst kademede bölgesel hizmetleri üstlenecek yeni bir idari birimin kurulması. Türkiye, 1984 te iki kademeli modeli benimsemiştir. Anayasaya göre iki kademeli bir modelin kurulması zorunlu değildir. Bununla birlikte iki kademeli modelin şu tür avantajlara sahip olduğu ileri sürülebilir: Kamu hizmetleri üst ve alt kademe arasında daha rasyonel biçimde bölüştürülebilir. Daha makro nitelikli, bölgesel niteliği daha ağır basan, daha büyük kaynak gerektiren, daha fazla uzmanlık isteyen ve büyükşehir belediyesince daha etkin biçimde yapılabilecek türdeki hizmetler üst kademeye bırakılabilir. Buna karşılık yerel niteliği ağır basan, hizmetin faydası daha bölünebilir nitelikte olan, büyükşehirin farklı bölgelerinde farklılaşan türde tercihlere konu olan hizmetler ilçe belediyelerine bırakılabilir. Makro ölçekte stratejik bakan ve mikro ölçekte farklılıkları önceleyen politikalar birlikte uygulanabilir. İki kademe arasında kamu hizmetleri ve mali kaynaklar rasyonel biçimde bölüştürülebilirse ve ilgili birimler kendi sorumluluklarını yerine getirebilirse, üst kademeki BŞB daha stratejik meselelere odaklanırken, alt kademeki ilçe belediyeleri halkın günlük sorunlarıyla daha fazla ilgilenebilir. Yönetime katılım daha iyi sağlanabilir. İki kademeli model sayesinde, belirli kamu hizmetlerini halka yaklaştırmak, onların talep ve beklentilerine daha uygun çözümler üretmek mümkün olabilir. Alt kademede yer alan ilçe belediyeleri, BŞB ye kıyasla halka daha yakın birimlerdir. Katılama daha duyarlı ve faydası daha bölünebilir nitelikte olan hizmetlerin ilçe belediyeleri eliyle yürütülmesi, halkın beklentilerini daha iyi karşılayabilir. Böylece halkın ihtiyaçlarına ve tercihlerine daha iyi cevap vermek ve onların çıkarlarını daha iyi korumak mümkün olabilir. Hizmet politikalarını çeşitlendirir ve rekabeti artırır. Bir kentsel alanda yer alan büyükşehir ilçe belediyeleri, yerel ölçekte birbirinden farklı politikalar benimseyebilir, hizmetlerini çeşitlendirebilir. Bu durum belediyeler arasında bir hizmet rekabetini doğurabilir, etkileşimi ve birbirinden öğrenmeyi besleyen bir sürece yol açabilir. Benzer şekilde vatandaşlar da, yakın bölgedeki farklı belediye hizmetlerini gözleme imkanı bulur. Böylece vatandaşlar, belediye hizmetlerini de göz önüne alarak yerleşme tercihlerini gözden geçirebilir.

192 Erbay Arıkboğa Görüldüğü gibi iki kademeli model, büyük ile küçüğün avantajlarını bir araya getirmeye çalışmaktadır. Bu açıdan sentez bir modeldir. Ancak bu tür karma modeller, kendisinden beklenen faydaları otomatik biçimde üretmez, ayrıca bu modelin de kendine özgü sorunları vardır. Bu modelin kurgusunun iyi yapılmış olması ve iç tutarlılığının yüksek olması gerekir. Bu modelin en önemli dezavantajı, alt ve üst kademe arasında ve yine alt kademenin kendi arasında anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açabilmesidir. İki kademe arasında yetki ve kaynak bölüşümünün iyi yapılamamış olması bu çatışmaları besler. Ayrıca yönetimler arasında işbirliği kültürünün gelişmemiş olması da, bu modelin uygulanmasında bir dezavantaj oluşturur.