Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

Benzer belgeler
Suriye devrimi üzerindeki ihanet çemberi

Fidel ve Che : Birbirinden farklı iki politika

UIT-CI bildirisi: Kobane de Kürt halkının direnişiyle dayanışmaya!

Teröre karşı mücadele cephesi!

İspanya da Genel Grev yeni bir mücadele dönemi başlatıyor

UBK Kuruluş Deklarasyonu

Yusuf Barman ile Rejim, Darbe Girişimleri, Kürt Açılımı ve Demokratikleşme Üzerine

Suriye Üzerindeki Şeytan Üçgeni: ABD-Rusya-Türkiye

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Miguel Sorans ile dünya durumu üzerine

UIT-CI/UBK Koordinasyon Komitesi deklarasyonu: Yaşasın Brezilya halkının mücadelesi!

İşyerini işgal eden ERT işçileriyle röportaj

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Üçüncü Cephe üzerine. Savaş sırasında cepheler

Katalan ulusal sorunu yeniden

Ukrayna nın politik ve sosyal dramı

Trump ve Arap-Sünni Beyaz Ordu : Ne bir insan, ne de bir kuruş!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması

5. Sınırlarını bir kale gibi kapatarak aralarında Suriye den kaçan ve hayatlarını Akdeniz de riske atmaktan başka çareleri

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

Baskı: Estet Ajans Matbaacılık Merkezefendi Mah. Fazılpaşa Cad. 4. Zer San. Sit. No: 16/26 Topkapı / İstanbul Tel:

İ Ç İ N D E K İ L E R

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

CUP ve Katalonya daki ittifak deneyimimiz

Türkiye de politik durum

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

UIT-CI deklarasyonu: Irak ta ve Suriye de ABD bombardımanına hayır!

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ

işçiokulu FASİKÜL 22:

KOR KİTAP STRATEJi ve TAKTiK - J. V. STALiN. ÇEVİREN A. FIRAT KAPAK ve İÇ TASARIM DEVRİM KOÇLAN

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA

Kore: Yeni bir savaş mümkün mü?

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Suriye de çok sayıda ülkenin dolaylı olarak katıldığı büyük bir savaş söz konusudur.

TÜRKİYE PROLETARYASININ SOSYALİST VE DEMOKRATİK PLATFORMU

Deniz Gezmiş Yaşasın Marksizm Leninizm

Suriye halk devriminin desteklenmesi için Suriye devrimci solunun açık mektubu

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

SENDİKALAŞMA EYLEMİ İÇİN İLERİ

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB)

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

ÖZEL SAYI Haziran / Hezîran 2010 Fiyatı / Biha: 2 YTL. Programı VE TÜ ZÜĞÜ

İçindekiler ARALIK 2009 SAYI: 41

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish

Katar krizinin anlattıkları

Türkiye İle Yabancı Ülkeler Arasında Kültür, Eğitim, Bilim, Basın-Yayın, Gençlik Ve Spor Alanlarında Mevcut İşbirliği Anlaşmaları

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

Demokratik devrimin görevleri ve din ve vicdan özgürlüğü

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi?

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Metalde sözleşme dönemi: Hükümetin savaş planları grev kırıcıdır!

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Arjantin de kadın hareketinin yükselişi üzerine söyleşi

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Bir Devrimi Tanıyabilmek

LATİN AMERİKA DA NEOLİBERAL EKONOMİNİN ÇÖKÜŞÜ OCAK 2009

Kadir Has Üniversitesi

FAŞİZMİN YIKILMASI DEVRİM SORUNUDUR Devlet iktidarındaki faşizm, kurumları, hukuki ve yasal sonuçları ve maddi temelleri ile toplumsal ve politik

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42

Asker-İhvan-Devrim üçgeninde Filistin ve Türkiye dayanışma hareketi

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

Bolşevik Parti Programι ve Tüzüğü

Marksist-Leninist Parti(Bolşevik) Sosyalist Devrim Programı:

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

SANAYİ KENTİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI:

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

MEVLÜT GÖL KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ANAYASA BAŞLANGIÇLARININ SEMBOLİK VE HUKUKİ DEĞERİ

KİTAP İNCELEMESİ Suriye Baas Partisi: Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve Dış Politika ( )

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

9. Hafta YENİ SAĞ. 9. Hafta

Suriye de yaşanan iç savaşın etkileri, ülkemizdeki siyasal gündemi doğrudan ve derinden etkilemeye devam ediyor.

SSCB - KADIN DEVRİMİ ÜLKESİ TEMEL GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) 7. Makale

sosyalist eşitlik grubunu destekleyin!

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

Marakeş in Kazandırdıkları Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 6 Aralık 2016, Mövenpick Otel, Ankara

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 Mart ta alanlara!

29 Eylül 2010 Çarşamba (Canlı) DÜŞÜNCE KERVANI NDA FAŞİZM ÜZERİNE TARTIŞMALAR. CUMARTESİ SU TV. SAAT: (Tekrar)

Soru şudur: 25 yıldan fazla yaşadığınız bir ülkenin insanı olmaz mısınız?

Referandum ve tezkere

KÜRDİSTAN SORUNU VE İŞÇİ SINIFI SORUNU Irak Kürdistan ındaki (Güney Kürdistan) ayaklanma ile birlikte, Kürt ulusal sorunu, her tür sınıfsal çatışma

Transkript:

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Bugünlerde bu üç adı bir araya getiren ortak özellik, her birinin uluslararası sınıflar mücadelesinde bölgesel etkilere yol açan kitle mücadelelerini bastırabilmek ve/veya saptırabilmek için yoğun bir çaba içinde olmaları. Henüz ABD nin denetiminde sürmekte olan emperyalist dünya düzeninin emekçi halkların mücadelesiyle sarsılmasını önleyebilmek için, sanki bu üç lider bir kader birliğine girmiş gibiler. Ama kitlelerin mücadelesini bastırmak derken sadece Beşar Esad ın kendi halkı üzerinde uyguladığı katliamlardan söz etmiyoruz; ne de Merkel önderliğindeki Avrupa burjuvazisinin sendikalar ve işçi hareketine yönelik giriştiği karşıdevrimci reformlardan ya da Chávez in paralı katillerinin sistematik olarak devrimci sendikacıları kurşunlamalarından. Emekçi yığınlar bu tip saldırılar karşısında kendilerini bir şekilde savunmanın yolunu bulabilirler; ama daha da tehlikeli olanı, burjuvazinin ve diktatörlük rejimlerinin bu saldırganlıklarını ideolojik-politik söylemlerle meşrulaştırıyor olmaları. Bu noktada sınıf mücadelesinin politik bilinç berraklığına ihtiyacı var. Önümüzdeki mücadeleler dönemi bunu gerektiriyor. Suriye halklarının Esad ın Bonapartist diktatörlüğüne karşı

kahramanca mücadelesi, sadece emperyalizm ve bölge egemen sınıfları değil, ama aynı zamanda karşıdevrimci dinci politik akımlardan kendilerini ilerici-devrimci olarak adlandıran bazı Sol yayın organlarına kadar pek çok çevre tarafından, neredeyse bir istihbarat örgütleri mücadelesine indirgenmek isteniyor. Sanki Suriye nin kaderi, Murat Karayılan ın İran hükümeti ve Esad rejimi ile yapmış olabileceği iddia edilen anlaşmalara; ABD ve Türkiye hükümetlerinin Suriye Ulusal Konseyi veya Suriye Ulusal Ordusu üzerindeki manipülasyonlarına; Suudi Arabistan, Katar ve Libya hükümetlerinin Suriye deki Müslüman Kardeşler hareketini güçlendirmek için harcadıkları çabalara vb. bağlanıyor. Bu tür müdahaleler Suriye devrimi üzerinde elbette etkili olan önemli politik olgular. Ama asla Suriye halklarının karşıdevrimci bir diktatörlük karşısında verdikleri mücadeleyi yargılayabilecek ve dünya emekçilerinin Esad rejimi karşısında alacağı politik tutumu belirleyebilecek öğeler olamaz. Devrimci sosyalizm bu noktada bilinç bulanıklığına izin veremez. Suriye devrimi üzerindeki her türlü emperyalist müdahaleye ve bölge egemenlerinin yönlendirme girişimlerine karşı çıkarken, yıkılması gereken anakronik bir diktatörlük rejimi karşısında mücadele eden kitleleri koşulsuz olarak destekliyoruz. Kuşkusuz bu devrimin başarısı son tahlilde Suriye işçi sınıfının bağımsız ve etkili devrimci örgütlenmesine ve müdahalesine bağlı olacaktır; ama, onlarca yıllık diktatörlük rejiminin bir sonucu olan bugünkü sosyal ve politik oluşumun henüz bu gerekliliğe geçit vermemesinden hareketle koca bir halkın biraz nefes alabilmek için başlattığı devrimci seferberliğe sırt çevirmek, onu olumsuz biçimde sorgulamak, karşıdevrim kampında yer almak demek olacağı gibi, yarın Suriyeli proleterlerin ve emekçilerin bağımsız devrimci örgütlenmesinin de önünü kesmek anlamına gelecektir. Merkel i Esad ile birlikte anmamızın nedeni ise, gene kitlelerin mücadelesi karşısında onları birbirine dolaylı olarak bağlayan bilinç bulanıklığı sorunu. Bu kez gündemde olan emekçilerin bilincinde kurulmuş olan Avrupa Birliği

hayali. Daha başından itibaren biz AB nin Alman emperyalizminin Avrupa kapitalizmini kendi bayrağı altında birleştirme ve bu amaçla Avrupa işçi sınıfının İkinci Dünya Savaşı sonunda elde ettiği kazanımları geri alma projesi olduğunu; birincisinin, Avrupa daki ulusal burjuvazilerin ve ulusal devlet sınırlarının varlığı nedeniyle olanaksız, ikincisinin ise, geleneksel sosyalist ve komünist partiler ile sendika bürokrasilerinin sınıf uzlaşmacılığı nedeniyle büyük bir tehlike oluşturduğunu söyleyegeldik. Bu bir kehanet değildi ve günümüzde berrak bir biçimde işleyen bir süreç haline dönüştü. Alman mali sermayesinin iki kez dünya savaşlarıyla denediği ama başaramadığını, bugün Almanya hükümeti daha barışçıl bir yöntemle ve Avrupa Merkez Bankası aracılığıyla deniyor. Yarattığı yıkım henüz sıcak savaşın neden olduğu boyutlara ulaşmış değil, ama bazı ülkelerdeki etkisi (örneğin Yunanistan, Portekiz, İrlanda, şimdi İspanya ve hatta İtalya), kitleler arasında yarattığı müthiş işsizlik, sefalet, çürüme, marjinalleşme, lümpenleşme. Böylece sosyal devletin getirdiği tüm hakların yok edilmesi, sendikal mücadelenin neredeyse yasadışı bir konuma itilmesi, hükümetlerin demokratik ve politik haklar üzerinde polis devleti uygulamalarını sertleştirmesi ve sistematikleştirmesi için yol açılmış oluyor. Refah devleti tahrip ediliyor, politik demokrasi yavaş yavaş aşındırılıyor. Kitlelerin elbette bundan hoşnut olduğunu ve mücadele etmediğini söylemek olanaklı değil. Ama sağından soluna kadar tüm politik yelpazedeki liderlerin her gün basında ve TV kanallarında AB nin ve Avro nun geri dönüşsüz bir proje olduğunu tekrarlayıp durmaları, kitlelerin bulabileceği politik alternatif olanakları üzerine geçirilmiş bir ideolojik kapan etkisi görüyor. Bizzat AB projesinin yaratmış olduğu mevcut çöküntüye gene AB nin çare bulabileceğini iddia etmek, kitlelerin direnişini kurtların ağzına, yani burjuvazinin ve sendika bürokrasisinin politikalarına teslim etmek anlamına geliyor. Avrupa kitlelerinin içine sürüklendiği müthiş çöküntüden kurtulabilmelerinin yegane yolu, bizzat AB nin yıkılmasından, işçilerin ve emekçilerin Sosyalist Avrupası nın

inşasından geçiyor. Ve Chavez Kaddafi, Esad gibi faşizan milliyetçi diktatörlüklerin desteklenmesinin; Latin Amerika burjuvazisini birleştirebilmek ve emekçi kitlelerin mücadelesini denetleyebilmek için AB benzeri projelerin kendi kıtasında inşa edilmesinin; Küba ve Çin de Stalinist diktatörlükler altında işçi devletlerinin yıkılıp kapitalizmin inşa edilmesinin; gericiliğin abidesi İran dakine benzer karşıdevrimci molla rejimlerinin kardeş ilan edilmesinin; kendi yandaşı bürokrasiye arpalık olarak sunduğu bir-iki şirketin dışında millileştirmeden uzak durup emperyalizmle işbirliği içinde kapitalizmi sağlama almanın; bu amaçla devrimci sendikacıları paralı katiller aracılığıyla katlettirmenin, işçi hareketi üzerindeki asker-polis baskılarını yoğunlaştırmanın; bütün bunların, antiemperyalizm ve sosyalizmin bir gereği olduğunu iddia eden Chávez yönetiminin kitlelerin bilincinde yaratığı deformasyon çok güçlü oldu. 2000 lerin ilk on yılında büyük bir etki yaratan bu bulanıklık, hatta bir 5. Enternasyonal projesinin (başarısız olarak) yaratılmasına kadar vardı ve Sol partileri ve sosyal hareketleri derin bir biçimde sarsıp yönlendirdi. Chavezci XXI. yüzyıl sosyalizmi yanılsamasının aşılması, başta Latin Amerika proletaryasının ve emekçi halklarının burjuvaziden ve Bonapart özentilerinden bağımsız olarak sınıf temelinde örgütlenip mücadele edebilmeleri için bir zorunluluk olarak karşımızda duruyor. İşçi Cephesi, işçi sınıfının devrimci partisinin inşasını her zaman uluslararası inşanın bir parçası olarak gördü. Dünya durumunun içine sürüklendiği mevcut mücadeleler süreci, bu inşanın güçlendirilmesi açısından yeni bir çerçeve ve yeni olanaklar dizisi sunuyor. Ulusal ve uluslararası partiyi kitle seferberlikleri içinde inşa etme yönteminden hareketle, uluslararası inşayı sınıf mücadelesinin sıcak noktalarına taşıyabilmemiz, oralarda odaklaştırabilmemiz gerekiyor. Bu açıdan Suriye ve Ortadoğu daki devrimci atılımlar; Avrupa da

yaygınlaşan işçi ve kitle mücadeleleri; ve nihayet Venezuela da Ekim de düzenlenecek seçimlerden yararlanarak Latin Amerika da devrimci sosyalizmin güçlendirilmesi olasılığı, önümüzdeki günlerde uluslararası örgütlenmede yeni adımlar atılmasının çerçevesini oluşturuyor. Bunun kolay bir görev olduğunu söyleyemeyiz, ama devrimci Marksizm (ve bizim topraklarda İşçi Cephesi) hangi görevi kolayından aldı ki