PazaR. Neþe Yaþýn: "Ayhan Hikmet'in. Hayatýnýn otuzuncu ilkyazýmda. Ve yaþamaya doymadan Özker YAÞIN / 1962



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

17 ÞUBAT kontrol

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not



Kanguru Matematik Türkiye 2017

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

Kanguru Matematik Türkiye 2017


ünite1 Sosyal Bilgiler

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere,

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Kanguru Matematik Türkiye 2018

17 ÞUBAT kontrol


BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

4. 5. x x = 200!

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. Flaþ... Flaþ...Flaþ... Görülmemiþ kampanya Yýlýn Adamý olmak çok ucuz

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2017


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Kanguru Matematik Türkiye 2018

TEMEL KAVRAMLAR TEST / 1

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Ebru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

Samet Kalkan GÝZEMLÝ MAVÝ. Deniz mavisi gözlerin. Dünya tatlýsý gülüþün. Can alýcý sözlerin. Sana ne kadar yakýþýyor bir bilsen.

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - I

Kanguru Matematik Türkiye 2017

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?


Ozan Doðulu. Sen Çaðýr Yeter. Söz: Kenan Doðulu. Müzik: Ozan Doðulu. Alýþmak çok zor inan. Sebebim düþün bir an. Yakýþmaz bize haram

ünite doðal sayýsýndaki 1 rakamlarýnýn basamak deðerleri toplamý kaçtýr?

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii)

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle


Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim


Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak


BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)

============================================================================

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Ön Hazýrlýk Geometrik Þekiller


Gelin Bir Yolculuða Çýkalým Birlikte


BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * Yemek Yapalım: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Simge Özer Pýnarbaþý

Bekir Sýtký Erdoðan ELLÝNCÝ YIL MARÞI. Þiir : Bekir Sýtký Erdoðan. Müzik : Necil Kâzým Akses. Müjdeler var yurdumun topraðýna, taþýna;

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10


3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

OBEB - OKEK TEST / 1

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Gelir Vergisi Kesintisi


DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Transkript:

PazaR Tarih: 15 Mayýs 2011 YIL: (6) SAYI: (318) AFRÝKA NIN ÜCRETSÝZ HAFTALIK EKÝ Neþe Yaþýn: "Ayhan Hikmet'in öldürülmesi, babamýn hayatýnda bir kýrýlma noktasýydý" Nasýl kýydýlar sana kardeþ Hayatýnýn otuzuncu ilkyazýmda Aðaçlarýn çiçeklendiði mevsim Ve yaþamaya doymadan Özker YAÞIN / 1962

2 Pazar 15 Mayýs 2011 Pazar Neþe Yaþýn: "Ayhan Hikmet'in öldürülmesi, babamýn hayatýnda bir kýrýlma noktasýydý" Faize ÖZDEMÝRCÝLER Þair Baba nýn ölümünü, Þair Baba nýn Þair Kýzý yla konuþmadan önce, geçmiþe gitmem gerekti kuþkusuz; nostalji olsun diye deðil ama saygý niyetine ve 7 Þubat 2011 tarihinde hayata veda eden Þair Baba ya, Þair Kýzý yla birlikte bakmak ve onlarý anlamak niyetiyle Nihayette Neþe Yaþýn ýn þiiri, babasý Özker Yaþýn ýn milliyetçiliðin hizmetine sunduðu þiirine itiraz olarak filizlenmiþ, adeta onun þiirini tükettiði yerden, onun þiirinin küllerinden doðmuþ; doðar doðmaz kendi mecrasýný bulmuþtu. Evet, Neþe Yaþýn ile Mehmet Yaþýn ýn þiirlerinde Baba ya itiraz vardý, fakat bu, lirizminden, ironisinden taviz vermeyen bir itirazdý. Mehmet Yaþýn da Karanfilli bir ironi; Neþe Yaþýn da Yaþken eðdin, nasýl da acýttýn dallarýmý þeklinde incelikli bir sitem Bu yazýda/sohbette-adýna ne derseniz deyin-þair in Kýzý ndan Þair Baba ya doðru olacak yolculuðumuz. Yukarýda gitmem gerekti dediðim o geçmiþ in ilkgençlik duraðýnda, bir yanda Türk(çe) Þiiri, diðer yanda Ýngiliz Þiiri, ötede Yunan Þiiri dururken; daha özel bir yerde de Kýbrýslý þiir vardý. Fikret Demirað baþta olmak üzere, Neþe Yaþýn ile Mehmet Yaþýn ýn þiirleriyle haþýr neþir olduðum o zamanlar, Özker Yaþýn, hem Milli Þair olarak yakýn olamayacaðým bir þiir in temsilcisiydi; hem de Neþe ile Mehmet in babasý olarak þaþýrtýcý bir figürdü. Tam da burada, 80 li yýllara gidiyorum; zira, Ýstanbul Çemberlitaþ Kýz Yurdu nun rutubetli odalarýna. O odalarda en çok okunan Neþe nin Yurdunu sevmeliymiþ insan/ Öyle diyor hep babam/ Benim yurdum ikiye bölünmüþ ortasýndan/ Hangi yarýsýný sevmeli insan dizeleriydi. Bu þiir, içerik olarak da, ses olarak da, bambaþka anlamlara bürünürdü. Ýçimizde büyüttüðümüz bütün Kýbrýs hayalinin tercümesi olan bu þiir garip bir biçimde Milli Þair in kýzý tarafýndan yazýlmýþtý.ne ki, Milli olan her þeyle ve elbette Milli olan þiirle de bir uzaklýk vardý aramýzda. Bir yanda Özker Yaþýn ýn savaþý, bayraðý kutsayan þiirleri vardý, bir yanda Neþe Yaþýn ýn, ikiye bölünmüþ Kýbrýs ýn hangi yarýsýný sevmesi gerektiðini küçük bir kýz çocuðu edasýyla sorduðu þiiri ve Mehmet Yaþýn ýn Sevgilim Ölü Asker i vardý. Özker Yaþýn ýn þiiri Babil de kalmýþtý ve o günlerde Babil Daha Uzakta ydý Yayýmladýklarý manifestoda babalarýný eleþtirdiklerinde, Özker Yaþýn ýn þöyle karþýlýk verdiðini hatýrlýyorum þimdi: Bazý kendini bilmez yeni yetmeler soyadlarýnýn arkasýna saklanarak oraya buraya saldýrýyorlar Sonraki yýllarda o yeniyetmeler le arasýný düzelttiðini ve Neþe ye þöyle seslendiðini de unutmuyorum, unutmuyorum hiç: Bundan yirmi yýl önce/ Ortadan bölünmüþ yurdumuzun/ Hangi tarafýný seveyim diye/ Sormuþtun ya Neþe/ Yaþadýðýmýz bunca olaydan sonra/ Diyeceðim þudur sana: SEV ÝKÝ TARAFINI DA Kýbrýs tan kýrýlýp da gidenler, gidip de dönmeyenler çoktu; ancak, Özker Yaþýn ýn Ýstanbul a yerleþmesine neden olan sadece kýrgýnlýk deðildi. Çünkü O hiçbir zaman Kýbrýs tan kopmamýþtý, sürekli Kýbrýs televizyonlarýný izliyor, çýkan kitaplarý ve gazeteleri takip ediyordu. Gözlerinin þavký gidene kadar, uzunca bir dönem Afrika ya da epey ses getiren hiciv yazýlarý yazmýþtý. Milli Þair Özker Yaþýn ýn Kýbrýs tan uzakta, Ýstanbul da hayata veda etmesi, dahasý Aþiyan da gömülmek istemiþ olmasý, neresinden bakarsam bakayým hüzünlü geliyor bana. Kýrgýnlýklarý kazýmak deðil niyetim; Ölen Þair i, Þair Kýzý yla konuþmak, paylaþmak ve Neþe nin babasýyla kurduðu empatiyi anlamak derdindeyim sadece. Bu yüzden geç keþfettiðim Babil den baþladým konuþmaya... Neden Babil uzaðýmýzda kalmýþtý? -Babam þiirini milliyetçiliðin hizmetine verdiði dönemde okullarda okunan bir þair oldu. Bazý þiirleri insanlarýn ezberindeydi. Kýbrýslýtürklerin toplumsal belleðinin oluþmasýnda bu milli þiirlerin önemli bir rolü oldu. Þairlerin iki türlü yaklaþýmý olabilir bellek konusunda. Resmi belleðin oluþmasýna katký koyan þairler vardýr, bir de illegal belleðin oluþmasýna katký koyan þairler vardýr. Hayat hikayesine baktýðýmýzda annesiyle babasý boþanýyor, Zekiye nenem tedavi için Ýstanbul a gidiyor ve orada kalýyor. Babam bir süre nenesiyle kalýyor, sonra hastalanýyor ve nenem Kýbrýs a geliyor, babamý da alýp Ýstanbul a gidiyor. Orada ideolojisi milliyetçilik çevresinde geliþiyor. Eflatun Cem Güney hocasý oluyor, þiir yazýyor o yýllarda. Daha sonra Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çaðlar Kýbrýs a geliyorlar ve böyle bir iliþki kuruluyor. Türkiye de basýlýyor Babil Daha Uzakta, Varlýk dergisinde þiirleri çýkýyor, Yaþar Nabi yle dostluðu var... Þiirini Babil den sonra milliyetçiliðin hizmetine sunuyor o zaman -Böyle bir misyon yükleniyor ve þiirini milliyetçiliðin hizmetine sunarak tüketiyor aslýnda... Bir yandan muhalif bir gazete çýkarýyor, eleþtiriyor, taþlamalar yazýyor -74 ten önce matbaamýza bomba konmuþtu mesela. Aslýnda babam tam olarak hiçbir zaman makbul biri olmadý. Ne kadar milliyetçi þiir yazsa da iþbirliði yapmadý, uyumlu olmadý. CTP nin kuruluþunda da vardý. Gazeteci olarak baþladý, kitabevi açtý, derneklerde aktif görevler üstlendi, 74 öncesinde milletvekili oldu, 74 sonrasýnda kurucu mecliste yer aldý.bizim Savaþ Basýmevi, Sovyetler Birliði nden gelmiþti ve AKEL den teknisyenler falan geliyordu. Hatýrlýyorum AKEL den birinin evine gitmiþtik babamla ve evine gittiðimiz adamýn kýzý bana bir kutu dolusu Lenin resimleri vermiþti. Bu garip bir anýdýr benim için. Bir yandan da Kavazoðlu ile arkadaþlýðý vardý. Kavazoðlu babamý komünist yapmak istedi, beceremedi ama dolaylý olarak beni yaptý, çünkü bizim evde dokuz cilt Bulgaristan da basýlmýþ Nâzým Hikmet kitaplarý vardý. Kütüphanede deðil, minderin altýnda duruyordu bu kitaplar. Sonra öðrendim ki, babama Kavazoðlu göndermiþ. Ben onlarý okuyarak büyüdüm. Bir yandan da o dönemde kitabevinin arkasýndaki depoda silah eðitimi yapýlýyor. TMT ye yemin ettiriliyor falan Özker Yaþýn Ýstanbul da geçen yýllarýnda bir de dört ciltlik Nevzat ve Ben i yazmýþ, yaþadýklarýný bizlere aktarmýþtý. Nevzat ve Ben le daha önce hizmet ettiði legal belleðin öteki yüzünü mü göstermeye çalýþmýþtý acaba? Özellikle 1962 yýlýnda katledilen Cumhuriyet gazetesi yazarý Ayhan Hikmet ile olan dostluðu benim açýmdan fazlasýyla þaþýrtýcýydý. Ayhan Hikmet in öldürülmesi üzerine kimse þiir yazmazken yazdýðý þiir anlattýklarýyla birleþince, ortaya gerçekten sürpriz bir Özker Yaþýn profili çýkýyordu... -Þiiriyle legal belleðe, Nevzat ve Ben de anlattýklarýyla da illegal belleðe geçti. O yüzden insanlarýn kafasý karýþtý. Özker Yaþýn neredeydi, hangi cepheye aitti. Taksim cephesine mi, Cumhuriyet çi, birleþmeci çizgiye mi... Aslýnda o dönemlerde de bir muhalif duruþu var babamýn. Mesela Denktaþ a her zaman karþý olmuþ, milletvekili seçilmiþti, ki o dönemde, Denktaþ a karþý olup da milletvekili seçilmek kolay deðildi. Ayhan Hikmet in öldürülmesi babamýn hayatýnda bir kýrýlma noktasýydý bana kalýrsa... Milli Þair in kýzý olarak ilginç þeyler yaþamýþ olmalýsýn Türkiye de... -Babam dolayýsýyla kabul görmem kolay oldu evet ama bir de þöyle bir Pazar Sahibi: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Editör: Faize ÖZDEMÝRCÝLER Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Matbaa Teknikeri: Bünyamin NAZÝK Görsel Tasarým: Ýlter YÜKSEL & Erdem YORGUNOÐLU E-Mail: avrupa@kktc.net Web: www.afrikagazetesi.net

15 Mayýs 2011 Pazar Pazar 3 tarafý var. Babamý Ýzmir de Dokuz Eylül Üniversitesi ne çaðýrmýþlardý. O günlerde benim de Ay Aþktan Yapýlmýþtýr kitabým çýkmýþ, imza günü için Ýzmir deydim. Babayla kýzý ayný yerde çýkaralým diye düþündüler. Kocaman anfi týka basa öðrencilerle dolu.babam bayrak lý þiirlerinden birini okudu: Þehitler, al karanfiller...moderatör bana dedi ki, babanýzýn bu þiiri hakkýnda ne düþünüyorsunuz? Ben de, benim þiirim babamýn þiirine itiraz olarak doðdu dedim ve Kapýlar ý okudum Peki, sonraki yýllarda milliyetçilerin sana yönelik saldýrýlarýný nasýl karþýlýyordu baban? Güneyde olduðum dönemde, ne yapsýn da Rum tarafýna gitmesin gibi þeyler yazmýþtý. Sana yönelik saldýrýlardan sonra mý ipler tamamen koptu? Aslýnda Afrika ya falan da yazdý ya, ipler orada koptu. Hatta, Afrika da yazdýðý için, babama Ýstabul dasýnýz Özker bey bomba momba falan atarlar dikkat edin diyenler de oldu Baban için yapýlan devlet töreninin bir þaka gibi olduðunu yazmýþtýn. Gerçekten de öyleydi. Siyasi yorumlarda, 60 lý yýllarýn dili ve terminolojisi vardý. Milli Þair de donup kalmýþlar, sonraki yýllarda yazdýklarýný adeta yok saymýþlardý. Meclis Baþkaný Hasan Bozer, törende Özker Yaþýn ýn, Anavatan ile olan gönül baðýndan söz ediyor ve Kýbrýs Türk halkýnýn Anavatanla gönül baðlarýný zayýflatacak hareketlere müsaade etmemesi gerektiðinden dem vuruyordu. Bakanlarýn ve milletvekillerinin, elimizi sýkýp taziyelerini ilettiði sahne Kýbrýs siyasi tarihine mal olacak bir kare. Milli Þairin kýzý ya da oðlu olunca senden nefret eden, vatan haini diyenlerle de böyle el sýkýþma durumlarý olabiliyor diye yazmýþtýn sen de... -Milli Þair in kýzý olmak böyle bir durum, sana vatan haini diyenler gelip babanýn cenazesinde elini sýkabiliyorlar... Fikret Demirað ýn Acýlý bir yurt için dörtleme kitaplarý üzerine yazdýðýn tezin var bir de. Orada Fikret Demirað la babaný karþýlaþtýrdýðýndan söz etmiþtin. Biraz anlatýr mýsýn? Fikret Demirað hiçbir zaman militarizmden hoþlanmýyor. Fikret Demirað Rumlarla komþuluk yaparak büyüyor, babamýn hikayesinde öyle bir þey yok, babamýn çocukluðu Ýstanbul da geçiyor, milliyetçi hocalarla. Fikret Demirað ýn babasý iþçi. Yoksulluðu biliyor. Bir de böyle sýnýfsal bir fark var. Babamýn biyografisine baktýðýmda ipuçlarýný buluyorum aslýnda. Babam politik olarak Cumhuriyetçi çizgi içinde bir partide duruyor, Ayhan Hikmet in Cumhuriyet gazetesi gibi. Þiirlerini baþka milliyetçi þiirlerle kýyasladýðýmda, ýrkçý yaný çok fazla deðil, Rumlarla ilgili kötü nitelemeler var ama bunlar da o dönemin öðrenilmiþ kalýplarý. Daha çok romantik bir milliyetçilik var. Travmatik bir sorunun içinde bir sürü travmalar düþtü payýmýza. Herkes kendi döneminde kendi hikâyesini yaþýyor aslýnda * Þair Özker Yaþýn hayata veda etmiþ, hüzünlü bir hatýra kalmýþtý geriye. Herþey Neþe nin söylediði gibiydi: En doðrusunu yürek söyler/ babalar gidince... Þair Özker Yaþýn hayata veda etmiþti, Babil artýk çok yakýnýmýzdaydý.çünkü Gençliðimizi kaçýrdýlar uzun soluklu atlarla/peþlerinde çýðlýk çýðlýða/ Bir yarý aydýnlýkta kaldýk/ Bir yarý aydýnlýkta... Ayhan Hikmet Neþe Yaþýn: Þiiriyle legal belleðe, Nevzat ve Ben'de anlattýklarýyla da illegal belleðe geçti. O yüzden insanlarýn kafasý karýþtý. Özker Yaþýn neredeydi, hangi cepheye aitti. Taksim cephesine mi, Cumhuriyetçi, birleþmeci çizgiye mi O dönemlerde de bir muhalif duruþu var babamýn. Mesela Denktaþ'a her zaman karþý olmuþtu ama buna raðmen milletvekili seçilmiþti. Ki, Denktaþ'a karþý olup da milletvekili seçilmek kolay deðildi. Ayhan Hikmet in öldürülmesi, babamýn hayatýnda bir kýrýlma noktasýydý bana kalýrsa... Özker Yaþýn / 1964 AÐIT -Ayhan'a- I Vurdular Genç bir adamý yataðýnda Belki uykusunun en tatlý yerindeydi Belki rüya görüyordu Nasýl kýydýlar sana kardeþ Hayatýnýn otuzuncu ilkyazýnda Aðaçlarýn çiçeklendiði mevsim Ve yaþamaya doymadan Vurdular Tek kurþunla deðil kurþunlarla Kan içinde yataðý Kýpkýzýl kan içinde I Baðýrma kadýným çýðlýðýn Korkutur çocuklarýný anlamazlar Ölüler ses duymaz Baðýrma Gözlerinde ne umut ne sevinç ne kin Gözleri görmez ki Bir donuk parýltýyla bakar Zorla býraktýðý dünyaya Ýþte gün ýþýdý ýþýyacak Sabah otuz yýldýr bildiðin Ama sen yoksun þimdi Yatakta bir ölü var III Yatakta bir ölü var Konuþmaz Yatakta bir ölü var Ýþitmez Yatakta bir ölü var Kalkýp giyemez giysilerini Sokaða çýkamaz yemek yiyemez Misafirliðe gidemez dostlarýna IV Ben senin aðýtýný yakýyorum Senin iyiliðini söylüyorum insanlýðýný Ölüm yaraþmýyor genç bir adama Daha yaþýyacak yýllarýn vardý Daha söylenecek sözlerin vardý Daha içecek sularýn vardý Daha nasibin vardý günýþýðýndan Seni kara topraklara gömdüler Hayatýn yarým kaldý Þarkýn yarým kaldý Dileðin yarým kaldý Seni vurdular öldürdüler Özker YAÞIN / 1962

4 Pazar 15 Mayýs 2011 Pazar AK AKÇA HAÞMETLÛ HAÞMET ÝÇÝNDÝR "Bir Büyük Padiþah ki Gökler ile Yerlerin Yaratýcýsý ola Yoktur ondan evvel-i zaman ne nefis-i memleket ne de nefis-i bollaþma Haþmetlunun kendisi Haþmettur demeye ziyan yok bir daha Ey Haþmetlum deyu Birincisi makbule þahanedir ikincisi tarihte namümkündür Ve bir gün geçer eylerken atýyla feth ile ihsan ettiði yerlerden bir de bakar ve gözleri þaþar ki Bir memlekettir ki yeþil-i ada pür-ü neþe garavolli bulli Napan gardaþ, eyi gardaþ nolsun sen napan, eyidir gardaþ nolsun, e nolsun gardaþ, e ne olacak gardaþ diye beþiðinde evvel-i zamanýn bir o yana bir bu yana sallanýr iken Haþmetlunun haþmetudur artýk bu yeþil-i ada pür-ü neþe nefise-i memleket Hemen Vezir-i Azam'ý Vilayet-i Þerif diye atayýn deyu eyledi 1.Haþmet E malum 1. Haþmet'un Vilayet-i Þerif'i de 1.Akça Ki tarih-i miþ-li evvel-ü zamana Ak Akça 1. Haþmetlü içindir diye düþer ki Baþlar iken Hikaye-ül Zaman Evvel Zaman Ýçünde Daha ki vazife-i memuriyetinin balay-ý cicim aylarýnda 1.Vilayet-i Þerif Akça Paþa için mühim-i hadise gark eylemiþtir Zira Hesab-ý Kitap lazýmdýr fakat devletün kasasýnda hesap makinesi namevcuttur ve deplasmandan Cebir muallimi bulmak çok pahalýdýr zira o dönem bonservis bedeli çok kazýk-ý pahalýdýr. Baþlar böyle karambol bir enstantane içinde hikayet-ül hakikat " Bin yedi yüz milattan sonra, tam olarak Ýsa'nýn son yemeðinden otuz yedi akþam sonra, akþamüstü dolaylarýnda, Girne Kapýsý'nýn önünden atýyla 1. Haþmet iner. 1. Haþmet bundan böyle hem kapýnýn, hem de kapýdakilerin ebedi ve edebi olarak sahibidir. (Yazým hatasý yapmadýðý müddetçe de ve da'yý dahi anlamýnda dâhiyane bir halde ayýrdýktan sonra sahibidir.) Ýsa'nýn son akþam yemeðinden otuz yedi akþam sonra olduðu için, henüz demokrasi herhangi bir insanýn aklýnda gebe kalmamýþtýr, insanýn zihninden daha yýkýcý gebelenmeler ve daha iþgalci fikirler ve daha aldým verdim sattým ben seni yendim ideolojiler geçmektedir. Yeþil-i Ada'ya Birinci Haþmet'un Vilayet-i Þerifi olarak atanan Birinci Akça Paþa, Vilayetin doðusundan batýsýna sallapati yoluyla el hesabýyla yaptýðý sayýmda insan sayýsý kýrk beþ bin çýkar iken, Vilayetin kuzeyinden güneyine tekmetokat yoluyla el hesabýyla yaptýðý sayýmda insan sayýsý iki yüz kýrk yedi bin çýkmýþtýr. Bu durum sonucuyla Vilayet-i Þerif'in ve Devlet-i Aliye'nin ve Adem-i Merkeziyet'in kafasý çok karýþmýþtýr. Adem-i Merkeziyette bütün Ademlerin Adem-i Merkezi oturduðundan 1. Haþmet konuya el koyar, atýyla uçan gemiye binerek iki saat kýrk beþ dakika sonra Yeþil-i Ada'ya deniz yoluyla varýr. 1. Haþmet'un uçan geminin içinde de atýnýn üstünde olduðu, atýndan hiç inmediði ve bu durumunun diðer Ademler arasýnda alkýþlar, tezahüratlar ve sevinç nidalarýyla karþýlandýðý görülür. 1.Haþmet, Vilayet-ül Makam'a gelir. Hemen Vilayet-i Þerif ile Vilayet-i Erkâný toplar. Baþlar Þura-ý iki kere iki kaç kere eder -Vilayet-ül Þerifim parmak hesabýn Mekteb-i Sultan'da kaç idi? -Haþmetlum parmak hesabý muallimimiz namevcuttu, ol sebep parmak hesabý derslerimize beden-ü terbiye muallimimiz girerdi. -Vilayet-ül Þerif! Sana kaç kere bana Haþmetlum diye hitap etme dedim. Adým Haþmet ol dolayýsýyla mecburen Haþmetlum deyince askerliði piyade yapmýþ gibi oluyoruz. Ben senin babanýn oðlu muyum Vilayet-ül Þerif! Ben imparatorluðum dolaylarýnda Haþmetlum demeyi yasak etmedim mi? Adým Haþmet, senli benli olmaya ne gerek, Haþmetlum demek cümle-i ziyan sade Haþmet kafidir, þimdi destur et bir daha, almayým kelleni ol gövdenden alaþaðý! -Nasýl destur eylerseniz 1. Haþmet. -Sade Haþmet ulan! Benden bir ikincisi mi çekildi benden habersiz? Benden bir ikincisi henüz nasezaryan, ol hakikat yalnýz ve sade Haþmet! -Padiþahým çok yaþa! -Ýzah-ý kompozisyon eyle sözlü olarak, bu parmaklar bu hesabý kaç elle yapýyor Vilayet-ül Þerif? -Haþmet'um. -Vilayet-ül Þerif bana mý askýntý oluyorsunuz? Siz de padiþah seviciliði mi var? Sade Haþmet eyliyorum, sade Haþmet, destur; kellen mi kaþýnýyor yoksa? -Devletlum Haþmet. -Ha. Oturdu bu. Oldu bu. Devamül lakýrdý et. - Devletlum Haþmet. Parmak hesabýyla sayýlacak rakam deðildir. -Vilayet-ül Þerif yukardan aþaðý noksan saymýþsýnýz soldan saða çok. Düz yürüdüðünüzde çýkan sayý geriye doðru yürüdüðünüzden fazla çýkýyor. Sizin cebir muallimi Mekteb-i Sultan'da size uzuneþek mi oynatýyordu? -Baþýndan sonuna kadar haklýsýnýz Devletlum Haþmet. -Vilayet-ül Þerif. Uçan gemiyle at üstünde iki saat kýrk beþ dakika atýmý sürerek dalgalý seyirli geldim. Daha akilane lakýrdý et. -Vilayetimize bir adet hesap makinesi gerek Devletlum Haþmet. -Maliye Nazýrý Nispi Paþa. Nazýrlýðýmýzda hesap makinesi mevcut mudur? -Devletlum Haþmet. Bütün dört iþlemler el hesabý ile tutulmaktadýr. -Devletlûm Haþmet, devletun kasasýnda hesap makinesi namevcut mudur? -Namevcuttur Vilayet-ül Þerif. Koca devletin kasasý el hesabýyla tutulmaktadýr. Sen de elinle tutacaksýn artýk. Ol defa geldiðimde hesaplar birbiriyle tutmazsa ol kelleni ol gövdenden olduracaðým. 1.Haþmet, geldiði gibi uçan gemiye binerek, at üstünde dalgalý seyirli bir yolculukla iki saat kýrk beþ dakika sonra Adem-i Merkeziyesine varýr. Geride kalan 1.Akça Paþa ile Akça Paþanýn Vilayet-ül Çalýþanlarý baþlarlar kara kara düþünmeye. 1.Akça Paþa baþýný kaþýrken der ki kendi baþýna 'Keþke ol zaman evvel Cebir derslerinden kaçýp Nevizade'ye yol eylemeseydik.' 1. Akça Paþa Vilayet-ül çalýþanlarýyla karara varýr ki, bu defa, sýrayla ve sayý olarak not ederek Yeþili Ada'nýn dört bir yanýna gidilecek, tam rakama ulaþýlacak. Akça Paþa Yeþil-i Ada'nýn kuzeyinden baþlayarak Vilayet-ül çalýþanlarýyla yürümeye baþlar. Güneyine geldiðinde bütün evleri iþaretlemiþ, her hanenin içinde kaç kiþi olduðunu not etmiþ, kesin bir rakama ulaþmýþtýr. Vilayet-ül Çalýþanlarý bütün evleri dolaþmýþtýr. Bu kez batýsýndan doðusuna doðru yürümeye baþlar. Bu yürüme esnasýnda da her evi, o evde kaç kiþi kaldýðýný, Vilayet-ül çalýþanlarý not eder. Büyük bir mutluluk ve eldeki hesabýn çarþý izinli olduðunu da inanarak Vilayet-ül Makam'a gelirler. -Vilayet-ül çalýþan rakam nedir? -Vilayet-ül Þerif Devlet-i Erkanýn ciddi bir sorunu mevcuttur? -Vilayet-ül çalýþan. Adýn Erkan mýdýr? -Vilayet-ül Þerif, adým Erkandýr fakat konu devleti ilgilendirmektedir. -Vilayet-ül Erkan, kiþisel bir

15 Mayýs 2011 Pazar Pazar 5 sorununu devlet sorunu diye süsleme peþinde misin? Þu ara devletin en süs kaldýrmaz hali, þenlik-i ahval hesab-ý kitaptan sonra. -Vilayet-ül Þerifim daha trajik bir halimiz var ve lakin siz latife peþindesiniz. -Vilayet-ül Erkan ol kýsa kes, nedir hadise-i problem? -Rakamlar Vilayet-ül Þerifim. -Açýk istihza et Vilayet-ül Erkan. -Bütün el hesaplarý her bölgede ayný sayý çýkmýþtýr Vilayet-ül Þerifim. -Herkes mi ayný sayýyý çýkarmýþtýr Vilayet-ül Erkan? -Aynen Vilayet-ül Erkaným. Herkesin sayýsý ayný çýkmýþtýr. -Herkes birbirinin elinden kopye mi çekmiþtir Erkan? -Hayýr, Vilayet-ül Þerifim. Kontrol ettik, kimse kimsenin eline bakmamýþtýr. -Nasýl ola ki Erkan herkesin tuttuðu kendine mi çýkmýþtýr? -Aynen Vilayet-ül Þerifim. -Ne çýkmýþtýr Erkan? -Yüz çýkmýþtýr Vilayet-ül Þerifim. -Ne ala Erkan. Koca Vilayet-ül makamda herkes yüze kadar sayabiliyor demek. O gece Makam-ül Sediri'nde hüngür sümük aðladý Paþa. Ertesi sabaha da Vilayet-ül Erkaný yanýna çaðýrarak, herkese birden itibaren baþlayarak saymalarýný istedi. Acý ýzdýrapla bir kez daha karþý karþýya kaldý ki; Vilayet-ül çalýþanlarý ancak yüze kadar sayabiliyordu. Ve fakat onlara yarýn sabaha kadar en azýndan iki yüze kadar saydýrmayý öðretmek istiyordu. Çünkü 1. Haþmet kellesini gövdesinden ayýrýrken bir saniye bile düþünmeyecekti. Bütün gece uðraþtý, çok uðraþtý, aðlamaklý uðraþtý, sabah güneþi doðduðunda halen aralarýnda yüz beþe kadar sayamayanlar çoðunluktaydý. Daha da aðladý, çok aðladý. 1.Haþmet iki saat kýrk beþ dakika süren dalgalý seyirli at üstünde dörtnala uçan bir gemiyle Yeþil-i Ada'ya vardý. Hemencecik Vilayet-ül Makam'a geldi. Vilayet-ül çalýþanlarý hazýr ol vaziyetinde beklemekteydi. Baþlarýnda Akça Paþa vardý. 1. Haþmet, makam-ý koltuða oturdu. -Vilayet-ül Þerif Yeþil-i Adanýn dört tarafýnda kesin bir rakama ulaþýldý mý? -Devletlu Haþmet. Dört tarafýnda da ulaþýldý. -Nefis-i harika. Kaydýrma, saptýrma, sapýtma, manyaklaþma olmadý deðil mi? -Ne münasebet Devletlu Haþmet. Bütün Vilayet-ül Çalýþanlar ayný rakama ulaþtýlar. -Fevkaladenin fevkinde. Nedir rakam Þerif? -Yüz. -Yüz? -Evet, Devletlu Haþmet. Yüz. -Yeþil-i Ada'nýn nüfusu yüz müdür? Ben gemiden makam-ý koltuðuna gelirken sokakta en yüz insan suratý gördüm. Siz benimle kabare mi ediyorsunuz? -Devletlu Haþmet. Asap ile kalkan ziyan ile oturur. Bir dinleyin. -Tiz kelleni gövdenden ayýracaðým, yüz kiþilik memleketi ben neden kendime alayým, bende ticaret-ül kelle yok mu demek istersin bre deyyus! -Devletlum Haþmet! Ýzah-ý kompozisyon, bir kalem bir kaðýt bir de beþ dakika! -Çabuk tam saha pres anlat Vilayet-ül Þerif asabým çok naakort! -Devletlum! Vilayet-ül Erkan'da yüzden sonrasýný saymayý bilen mevcut deðil. -Nasýl deðil lan Vilayet-ül Þerif! Evvel-i zaman bin diye rakam koydunuz önüme. -Devletlum çok kere ve ayný yüzü birden çok defa saymýþýz demek. -Yüzden sonrasýný sayamýyor musunuz lan? - Devlet-ü hesap makinesi iþte. Aletin kendisi noksan olunca. -Haþmet'in zamanýnda devlet-ü hesap ettiremedi dedirtmem ben. -Nefis dediniz Devletlu Haþmet. Kafanýzdan geçeni arz eyler misiniz? -O zaman yazýn. Yazlarý kýyý kenarlarýnda takrib-i muhasebe sonucunda elde edilen rakam yalnýzca iki, kýþlarý iç bölgelerde ve mutedil iklimde hane-i mevcut rakamý yalnýzca üç, Yeþil-i Ada'nýn Vilayet-ül Þerif, Vilayet-ül Erkan ve Vilayet-ül Çalýþanlarý haricinde rakam beþtir. 1.Haþmet atýna binerek uzaklaþýr. Ýki saat kýrk beþ dakika sonra Merkezi Adem'e varýr. Akça Paþa ise Vilayetül Erkanýn Hesab-ül Kitabýný kamuoyuyla paylaþýr; Yeþil- i Ada'nýn nüfusu yalnýzca ikidir. Ýcazet-ül Mühürsüz Yamyam-ül Kýta-ül Gastesi 'Beþ kiþi miyiz üç kiþi miyiz' diye sorunca Akça Paþa 'Bunlar 2-3 kiþinin iþidir, baþka da kimsenin iþi deðildir, herkes bizim gibi düþünmektedir' der. 1. Haþmet 'Besleme-ül nüfusu çýkardýðýmýzda kalan beþer-i nüfus budur, bizim de vilayet-ül vatandaþ dediklerimiz bunlardýr. Vilayet-ül Þerifimin tespiti kesinlikle doðrudur' diye açýklar. Tarih-ül zaman Ýsa'nýn son yemeðinden yetmiþ üç akþam sonradýr. Hikayet-ül hakikat evvel zaman kalbur zaman içinde böyle devam eder. Ve fakat anlatýlýr ki Yeþil-i Ada'nýn insanlarý hikayeyi deðiþtirmek için günün birinde 'Üç beþ kiþi deðil halkýz biz' diye kendini saymaya baþlar, sonra denir ki hikayet-ül hakikat asýl bundan sonra hakikat-ül hikaye olmuþtur. 13 Mayýs 2011 n Ali Doðanbay / ali@ultracrows.org

6 Pazar 15 Mayýs 2011 Pazar Haiti'de yaþanan acýlarýn fotoðraflarý ödül kaza Gazetecilik alanýndaki en saygýn ödül olarak kabul edilen Pulitzer'in bu yýlki sahipleri belli oldu. Flaþ Haber Fotoðrafý dalýnda verilen yýlýn en önemli fotoðraf ödülünü kazananlar arasýnda Washington Post'tan Carol Guzy'nin yaný sýra, Nikki Kahn ve Ricky Carioti de var. Ödüle deðer görülen fotoðraflarýn ortak yaný Haiti depreminin acýlarý arasýnda yakalanmýþ olmalarý ve acýyý çarpýcý biçimde yansýtmalarý. Fotoðraflara bakarken, foto muhabirliðinin geldiði noktayla birlikte, haber fotoðrafýna dair basmakalýp algýlarýn sýnýrlarýnýn da zorlandýðýný görüyoruz. Dünyada fotomuhabiri kadýnlar çok önemli baþarýlara imza atarken, ülkemizde fotomuhabirliðinin bile henüz yerleþmemiþ hatta tam olarak algýlanamamýþ olmasý þaþýrtýcý deðil elbette. Bu zaten gazetelerimizin sayfalarýný süsleyen çamur kývamýnda fotoðraflardan fazlasýyla belli oluyor. Türkiye için ayný þeyi söyleyemeyiz. Orada foto muhabiri olmanýn baþka anlamlarý var. En basiti siyasilerin etrafýndaki koruma duvarý yüzünden yangýndan mal kaçýrýr gibi fotoðraf çekmek zorunda kalabilirsiniz. Fotoðraf çektiðiniz için dayak da yiyebilirsiniz Washington Post'tan Carol Guzy kadýn

15 Mayýs 2011 Pazar Pazar 7 ndýrýrken... fotomuhabirleri arasýnda yýldýz gibi parlýyor adeta. Guzy, foto muhabirliðine bambaþka anlamlar kazandýrýyor. Carol Guzy 1980 yýlýnda fotoðraf çekmeye baþladý. 1990 yýlýnda National Press Photographers Association tarafýndan verilen "Yýlýn Fotoðrafçýsý" ödülünü alan ilk kadýn fotoðrafçý oldu. Daha sonra ödüller arka arkaya geldi. 1986'da ve 2000'de Pulitzer ödülünü kazandý. 1990, 1993 ve 1997'de Yýlýn Fotoðrafçýsý seçildi. 2009'da Robert F. Kennedy Gazetecilik Ödülünü kazandý. Ve 2011'de tekrar Pulitzer Ödülü Hemþirelik eðitimi alan Carol Guzy, bir süre hemþire olarak çalýþmasýna raðmen, fotoðrafçýlýðýnda hemþireliðin önemli katkýsý olduðunu söylüyor. Bir ödül töreninde þöyle demiþti: "Hemþirelik bana diplomadan fazlasýný verdi, baþkalarýnýn acýlarýný anlamamý ve baþkalarýnýn acýlarýna karþý duyarlý olmayý öðretti. Bnim fotoðraflarýma bakanlar bunu göz ardý etmemeli." Carol Guzy, Aðustos 2007'de Katrina kasýrgasýnda hayvanlarýn fotoðraflarýný çekti ve "Unuttuklarýmýz: Katrina kasýrgasý üzerine üç perspektif" baþlýðý altýnda iki fotoðrafçý ile birlikte sergiye katýldý. Haiti depreminde çektiði fotoðraflar Carol Guzy'e ödüller kazandýrsa da, Haiti'de acýlar bitmiyor. Haiti depreminin ardýndan hayat, evlerini kaybetmiþ kadýnlar için giderek zorlaþýyor. Evsizlik ve kolera bir yanda, cinsel þiddet tehlikesi diðer yanda. Haitili kadýnlar kendilerini savunmak için gruplar halinde mücadele ediyor, saldýrýlarý önlemek için bir araya geliyor ve dertlerini dünyanýn gündemine taþýmaya çalýþýyorlar. Amerika Ýnsan Haklarý Komisyonu'nda 25 Mart'ta yapýlan bir toplantýda Kofaviv (Haitili kadýnlarý koruma grubu), insan haklarý örgütleri savunucularýna tecavüz salgýný diye nitelediði durumun sona erdirilmesi için birlikte çalýþma çaðrýsýnda bulundu. Haitili kadýnlara göre polis ýþýklandýrýlmayan kamplarda nadiren devriye geziyor veya saldýrýlarý nadiren soruþturuyor. Saldýrganlar ceza almazken, kurbanlar sürekli korku ve utanç içinde yaþýyor. Haiti hükümeti kadýnlarý koruyamýyor, BM, ABD ve uluslararasý örgütler ve yardým kuruluþlarý ise yapabileceklerinin en azýný yapýyorlar. Dünyanýn dikkati baþka yerlere kayarken, Haiti'de kadýnlarýn yaþadýklarý acýlar azalmýyor. BM, Nisan ayýnda, temiz su ve kanalizasyon gibi temel hizmetler için oluþturulan fonlarýn bile kurumakta olduðunu belirten bir rapor hazýrladý. Acýlarýn fotoðraflarý ödül kazandýrýyor ama acýlar devam ediyor

8 Pazar 15 Mayýs 2011 Pazar Ronnie James Dio-Kýsaca Dio; Ronaldo Giovanni Padovan ismiyle; ABD nin New Hampshire eyaletinin Portsmouth kentinde doðdu. Heavy metal müzik tarzýnýn ilhamý ve tanrý anlamýna gelen Dio ismiyle de özdeþleþen metal tanrýsý dýr. Rock/Metal mültürünün el iþareti ve sembolü olan Devil Horns un da yaratýcýsýdýr. Dio, müzik hayatýna 1957 yýlýnda The Vegas Kings grubuyla baþlamýþ; ve sýrasýyla Ronnie & The Rumblers, Ronnie Dio and the Prophets, The Elves, Elf, Rainbow, Black Sabbath, Dio, Heaven & Hell grublarýný ya kurmuþtur, ya da o gruplarda yer almýþtýr. Hard Rock un efsanelerinden Deep Purple ýn iki kurucu üyesinden biri olan, ayrýca Rainbow u da kuran Ritchie Blackmore un Dio nun müzik hayatýnda çok büyük etkisi olmuþtur. Elf grubuyla Blackmore un dikkatini çeken Dio, daha sonra Blackmore ile Rainbow grubunda yer almýþ ve unutulmaz eserlere imza atmýþlardýr. Dio nun en çok bilinen albümleri arasýnda Rainbow ile; Long Live Rock n Roll (1978), Black Sabbath ile; Heaven and Hell (1980), Mob Rules (1981), Dehumanizer (1992), Dio ile; Holy Diver (1983), Sacred Heart (1985), Intermission (1986), Dream Evil (1987), Magica (2000), Killing the Dragon (2002), Holy Diver - Live (2006), Heaven & Hell ile de The Devil You Know (2009) vardýr. Sadece bu albümler deðil, Dio nun sesinin bulunduðu tüm yapýtlar heavy metal dünyasýna eriþilmesi zor bir seviye getirmiþ, tarifsiz vokaliyle adeta büyü katmýþtýr. Dio hayatýný müziðe adamýþ ve þeytanla, hurafelerle, çoðu zaman hayatý belirleyen kültürel ve dinsel alýþkanlýklarla þarkýlarýnda her zaman dalga geçmiþtir. Dio, dünyaca sevilen, saygý uyandýran, unutulmayacak öneme sahip ender insanlardandýr. Son grubu; Tony Iommi, Geezer Butler, Ronnie James Dio ve Vinny Appice ten oluþan Heaven&Hell ile birlikte özellikle Bible Black isimli þarkýlarý dikkatleri çekmiþti; ancak, albümde bulunan bütün þarkýlar birbirinden etkileyiciydi. Heaven&Hell, 2010 yazýnda Ýstanbul da ilk defa gerçekleþecek olan Sonisphere Festivali ne katýlacaktý. Daha önce bir kez daha Türkiye ye gitmiþ olmasýna raðmen, ben konserini kaçýrmýþtým. Bu sefer, konserine gidebilecek, onu ilk defa canlý görecektim. Biletleri satýþa çýktýðý günden satýn almýþ, uçak biletlerimizi ve kalacaðýmýz oteli ayarlamýþtýk. Büyük bir heyecanla konser tarihini bekliyorduk.17 Mayýs günü her gün sabah yaptýðým gibi bilgisayarý açtým. Email di facebook tu derken haberlere de bir göz attým. BBC, Dio nun eþi ve menejeri Wendy Galaxiola, 16 Mayýs 2010 Pazar günü saat 7.45 te Dio nun hayata veda ettiðini açýkladýðýný yazýyordu. Birkaç gün önce mide kanserinden dolayý öldüðü dedikodusu çýkmýþtý; inanmamýþtým ama Dio gerçekten ölmüþtü... Þeytanla dalga geçen adam artýk yoktu. Mitolojik hikayeleriyle, neredeyse acý veren vokalleriyle, þiirsel lirikleriyle, hiçbir zaman bitmeyen iyikötü arasýndaki savaþýyla heavy-metal tarihine damgasýný vurarak ve heavy metal dünyasýnda büyük bir boþluk býrakarak 67 yaþýnda hayranlarýný býrakýp gitmiþti. Dio yu ben hiçbir zaman canlý göremeyecek, sesini canlý olarak duyamayacak ve hayatýmýn en güzel an ý olacaðýný düþündüðüm, heyecanla beklediðim konseri yaþayamayacaktým. Dio ölmüþ, Rock n roll un büyüsü de onunla beraber sonsuza dek pandora kutusuna kapanmýþtý. Küçük dev adam gitmiþti, arkasýnda onlarca albüm, yüzlerce konser, milyonlarca hayran ve büyük bir hüzün býrakarak... Sonisphere Festivali ne Dio nun ölümünden sonra eklenen grup Manowar un üyelerinden Joey, Türkiye deki konserde sahneye çýktýðýnda Türkçe konuþmuþ ve Dio nun anýsýna Heaven and Hell þarkýsýný çalmadan önce þu sözleri söylemiþti: Bir yaz günü, kýsa süre önce, çok sevilen birini kaybettik. Benim arkadaþým, hepimizin hocasý, RONNIE JAMES DIO. Gerçekten de herkesin hocasýydý Dio. Birçok müzisyen ondan ilham alarak baþlamýþtý müziðe, çoðu onun eserlerinden etkilenerek büyümüþ, bazýsý Dio yu gerçek bir tanrý olarak kabullenmiþti. Dio nun, 2010 yazýnda yapýlacak olan Heaven&Hell turunun iptal edilmesiyle ilgili olarak hayranlarýna yaptýðý açýklama çok kederli duruyor þimdi onun yokluðunda: Heaven & Hell yaz turnesinin iptalinden duyduðum büyük hayalkýrýklýðýný belirtmek istiyorum. Wendy, doktorlarým ve ben bunun gerçekleþmesi için çok uðraþtýk, bizim çok deðer verdiklerimiz için bu kötüleþme çok üzücü olabilir ancak bunun olmasýna izin vermeyeceðiz. Sizin hiç bitmeyen sevginiz ve desteðinizle biz... biz devam edeceðiz. Daha birçok tur, müzik, yaþam ve büyü olacaktýr. Ölümünün ardýndan Ronnie James Dio tekrar tekrar anýldý. En çok ses getiren etkinliklerden biri, Bulgaristan da Karavna Parký na onu yaþatmak için dikilen Alexander Petrov ve Krasimir Krasev-Lomski nin Dio heykeli oldu. Bir heavy metalcinin dünya çapýnda bir popülariteye ulaþmasý kolay deðildi. Ve Dio zor olaný baþarmýþtý. Nitekim, Bulgaristan da heykelinin dikilmiþ olmasý da, Dio nun gerçekten uluslararasý bir hayran kapasitesi olduðunu gösteriyordu. Yapýlan bir diðer giriþim de, Dio nun uzun süre mide kanseriyle mücadele ettikten sonra kansere yenilmiþ olmasýndan dolayý eþi Wendy nin, kanser hastalarýna destek vermek için Ronnie James Dio Stand Up & Shout Kanser Vakfý ný kurmasýydý. Vakýf; hiçbir ekonomik çýkar gözetmeden, kiþileri kanser konusunda eðitiyor, bilinçlendiriyor... Ücretsiz Kanser taramasý saðlayan kuruluþ, bu taramalarýn hayati önem taþýdýðýný ve belki de kanseri önleyebileceðine özellikle vurgu yapýyor ve Bilgi eþittir güç mantýðýyla ilerliyor. 16 Mayýs Pazartesi (Yarýn) Dio nun ölümünün birinci yýlý dolacak. Dünya kötüleþmeye devam ederken, Dio bu kötüleþme sürecinin büyülü müziði olamaya devam edecek. Tahminimce þimdi hep dalga geçtiði, kafa tuttuðu þeytanla karþýlýklý headbang yapýyordur.

15 Mayýs 2011 Pazar Pazar 9 NAFÝLE MERAK Hey pencereme konan kuþ Sen durmadan uçuyorsun ya Mavi göklerde özgürce Kanat çýrpýyorsun hani... Kimbilir kaç memleket Kaç diyar görmüþsündür Ben çok okuyorum belki Ama sen de çok gezmiþsindir Merakýmý baðýþla Bir soru soracaðým sana Ýnsanýn insana zulmetmediði Bir memleket, bir diyar Gördün mü bu dünyada? n Ýbrahim ORMANCI Ýlter YÜKSEL / ilteryksl@gmail.com

10 Pazar 15 Mayýs 2011 Pazar Aðlayanlar, aðlama duvarý olanlar ve 'badadezler' Badadez! Badadez sökeceyik þimdi senininan abimm dedim. Saçmalamaaaaððð. yapmasýna fýrsat vermeden eline çatalý verdim. Ve ona nasýl yapacaðýný tarif ettim. Önce ben çatalla patatesi eþeleyecektim ardýndan o da toplayýp lengerlere, kasalara koyacaktý. Herþey umduðumdan güzel oldu. 2 saat önce hayatýnýn detaylarýný ince ince anlatan modernimsi tembel kýz þimdi patates topluyordu. 3 saat boyunca patates söktü. Belki de ilk sevgilisinden bahsetmediði tek 3 saat buydu benim hayatýmda. Dert dinlemek üzerine Tahmin edemeyeceðim kadar yorgun olduðunu söyledi. Elindeki çantayý üstünkörü bir yerlere koydu. Bu huyunu hiç düzeltmeyecekti. Çocukken oyuncaklarýnýn üstüne basa basa yürüyen yeðenim gibi. Eþyaya deðer vermemeyi bir övünç kaynaðý sayýyordu. Üstüne bir de yorgunluk eklenmiþti. Yorgunluk onun kafasýnda yoðunluk demekti. Yoðunluk iþe, çok iþe yaradýðýnýn bir göstergesiydi. Dünyanýn iþinden sorumluydu. Bunu hissetmek onu hep mutlu ederdi. Offf... çok caným sýkýldý bugün Hani þey var... O konuþurken ben çantasýna baktým. Çanta mikrodalganýn üstünden düþerse, düþerken bulaþýk deterjanýna çarparsa, o bulaþýk deterjanýnýn dandik kapaðý açýlýp deterjana istediði özgürlüðü verirse ve o özgür deterjan parçacýklarý benim bir gece önceden suda þiþmesi için beklettiðim fasulyenin içine dökülürse Ben bunlarý düþünürken, O kendisini aldatan sevgilisini anlatýyordu. Sonra aklýma nenem geldi, fasulyanýn sinirini alacan demiþti anneme. Fasulyeden ilk defa korkmuþtum; kimbilir nasýl bir siniri vardý. Ah bu büyükler hiç detay vermiyorlar. Zaten aklým kýt, zaten çocuðum. Hiç olmazsa detay ile hayal gücüme yön ver deðil mi? Aslýnda o beni çok sevdi, benim de hatalarým olmadý deðil. Ama Kimbilir günde kaç kez Ama diyor diye düþündüm. Sonra Ama larý saymayý düþündüm ama saymayý sevmiyordum. O kadar makine var, onlar saysýnlar!.. Madem cevap hazýr, neden kendimi zorlayayým deðil mi? Ezber kötü bir þey. Elti, bacanak, görümce ve benzerini de bilmiyorum ama baldýzý biliyorum. Baldýz dedin mi aklýma hep Dilber Ay gelir; karpuzcu filmindeki derin ve etkili nazlý kýz performansýyla. Çok kilo aldým, ne yapacaðýmý bilmem. Ýki buçuk kilo almýþým geçen haftad... Sahi Karpuzu kestim bal gibice adlý þarkýyý en son kim ne zaman söyledi? Havayý kontrol eden bir mekanizma olsa ve biz de bunlarý öðrensek keþke. Ben bunu çok istiyorum. Daha çok öðrenmek. Yarýsý bilim, yarýsý da merak aþkýna. Meraklýyým. Tatlýya ara vermem lazým. Hep tatlýdan kilo alýyo... O kadar çok kafamý sallamýþtým ki, boynumun sað yaný aðrýyordu. Sürekli olarak bir þeyleri alýyor, kullanýyor, þikayet ediyor, yakýnýyor ve mütamadiyen daðýtýyordu. Elbet aþk onun da hakkýydý. Ben de sevmek sevilmek istiyorum. Nerde yanlýþ yap.. Her yýl ortalama kaç adet Aþk temalý kitap yazýlýyordu acaba? Bu yazarlarýn kaç tanesi bestseller olmayý kafasýna takmýþ olabilir? Kaçý en çok satanlarý beðenmeyip, kendi kitabýnýn satýlmasýnýn gerektiðini düþünmüþtür? Peki, adýnda AÞK olan kaç tane tutmamýþ Türkçe pop albümü yapýlmýþtýr acaba? Mutaf ýn Ayþa, ayþa duy sesimiii adlý þarkýsýný baðýra baðýra dinlediðimiz gerzek lise yýllarýma dönmek için önümde bir düðme getirseler, ona basar mýydým? Bassam neyi deðiþtirirdim. Bana âþýk olduðunu söyledi. Ama beni kullanacaðýný düþünüyorum. Çok çapkýnmýþ ama bana daha farklý davranýyor. Herkesten farklýymýþým ben, Gözlerime daha farkl... 4 aydýr ara ara dinliyorum bu hayranlýk þeysini. Çapkýnmýþ ama onunla farklý düþünüyormuþ. Önce yeni yaþananlarý anlatýyor, sonra daha önce anlattýklarýný tekrar ediyordu. Böylece aralarýnda geçen ilk olaya kadar geliyorduk yeniden. Ah, ki ne ah. Ben ne giydiklerini ne zaman ne yaptýklarýný ezberlemiþtim. Atmosfer canlanmýþtý gözümde. Hayranmýþ adam. Bugüne kadar kimlere hayran oldum. Acil Top 10 yapayým. Tarkan, Yonca Evcimik, Banu Alkan, Özlem Tekin, Türkan Þoray, Kate Moss Ýnsan beyni ne kaypak. Beyin bu, hiç inkar eder mi Hadi Yine Ýyisin Tayfun a hayran olduðunu. Olur öyle hatalar. Of deli gönül Tarýk hayraný olabilmiþ insanlar var yeryüzünde. Beterin beteri durumu yani. Ýlk sevgilimi unuttum ve harika bir arkadaþlýk geliþtirdik. Artýk birbirimize o gözl... Gözler kalbin aynasý mýdýr? Nasýl olur da 30 yaþýna bu kadar çabuk geldim? Delik çoraplarýmý atsam mý, sýnýflara mý ayýrsam yoksa? Evde giyilmelik delik, yabanlýk da giyilebilecek delik çorap gibi kategorilere ayýrsam mý? Ya bana bir þey olur da acilen ayakkabýlarýmý çýkartmamý gerektirecek bir durum olursa Çok fena alay konusu olurum Sýkýntýdan mý yere bakýp ayaðýmý gördüm ve çorabý düþündüm. Yoksa bu kaçýnýlmaz mýydý? Ben klasik bir kýz deðilim. Bence o, bunu kaldýramadý. Beni herkes gibi sand.... Kesinlikle susmayacaktý. Kararý bu yöndeydi. Konuþacak, enerjiyi bitirecek, beyine minik bir þok yapacak ve devam edecekti. Hýzla arabanýn anahtarýný aldým ve kalk gidiyoruz dedim heyecanla. Nereye? dedi ve bu onun bugün kullandýðý en kýsa cümle oldu. Daha önce hiç yapmadýðýn bir þey yapacaksýn dedim gülerek. Arabaya bindik. Yol boyunca ilk sevgilisiyle yaþadýðý mutlu günleri 28 inci kez anlattý. Sabýr çektim. 1 saatlik yolculuðun ardýndan geleceðimiz yere geldik. Aþaðýya inmedi, Bir þey mi alacaksýn buradan, bekleyeyim mi? dedi, Hayýr, gel aþaðýya dedim kibar ve iþ bitirici bir tonlamayla. Ýlerledik, yürüdük. Þunlarý görüyor musun? dedim. Evet, nedir onlar? diye meraklý bir þekilde sordu. Badadez! Badadez sökeceyik þimdi senininan abimm dedim. Saçmalamaaaaððð. yapmasýna fýrsat vermeden eline çatalý verdim. Ve ona nasýl yapacaðýný tarif ettim. Önce ben çatalla patatesi eþeleyecektim ardýndan o da toplayýp lengerlere, kasalara koyacaktý. Herþey umduðumdan güzel oldu. 2 saat önce hayatýnýn detaylarýný ince ince anlatan modernimsi tembel kýz þimdi patates topluyordu. 3 saat boyunca patates söktü. Belki de ilk sevgilisinden bahsetmediði tek 3 saat buydu benim hayatýmda. Arada gökyüzüne baktým, iþimize devam ettik. Bitince arabayla evine býraktým onu. Emindim, o 3 saat çok tatlýydý ve ben hayatýmýn geri kalanýný o 3 saatteki gibi yaþacaktým Halil Aða / cypaibo@gmail.com

15 Mayýs 2011 Pazar Pazar 11 Panikos Neokleus'tan Kýbrýs'ýn çocuklarýna armaðan 4 Mayýs günü yoðun katýlýmlý bir tanýtým etkinliði ile okuyuculara sunulan "Tarihe Iþýk Tutan Anýlar" Panikos Neokleus'un Türkçe'ye çevrilmiþ ikinci kitabý. Ýlk kitabýnda sadece Kýbrýslý Elenler'lerin savaþta yaþadýklarýný tanýklarýn aðýzlarýndan bize sunan Neokleus, bu kitabýnda hem Kýbrýslý Elenlerin hem Kýbrýslý Türk tanýklarýn acý deneyimlerini bizlerle paylaþýyor. Kýbrýs'ýn yakýn geçmiþine dair resmi tarih tezlerinin dýþýnda bir tarih çalýþmasý olan kitap iki taraftan da akrabalarýný kaybeden, akibeti belli olmayan ya da kayýp þahýslar komitesi tarafýndan bulunan insanlarýn tanýklýklarýný da aktarýyor bize. Kitabýn, okurken çok duygulanacaðýnýz hüzünlü hikayeler barýndýrdýðýný en baþtan söylemeliyiz. Çünkü yaþanýlan acýlarý bizzat yaþayanlarýn aðzýndan ve onlarda yarattýðý duygulanýmlar üzerinden duymak okuyucuyu derinden etkiliyor. Öte yandan, birbirine ateþ etmiþ kiþilerin bu kitap üzerinden bir araya gelmesi, insanda coþku yaratýyor, Kýbrýslý Türk ve Kýbrýslý Elenlerin barýþ için mücadele edebileceklerine dair umutlarý çoðaltýyor. Bu kitap, bütün yaþananlara raðmen insanlarýn biraraya geldiðini somut bir biçimde gözler önüne seriyor. Ancak bunun yaþanananlarý görmezden gelerek deðil, bilakis bunlarla yüzleþerek gerçekleþebileceðini de vurguluyor. Panikos Neokleus'un Kýbrýs'ýn çocuklarýna armaðan ettiði bu çalýþmayý herkese tavsiye ediyoruz. Resmi tarihin çarpýtmalarýna karþýn gerçekler, ancak böyle çalýþmalar çoðaldýkça ortaya çýkacaktýr. n Ali Þahin EKÝP filmin sunduðu "Kaybedenler Kulübü"nün, kimi çevrelerce "özenti" olarak nitelendirilmesine raðmen, Türkiye'den son zamanlarda çýkan en iyi filmlerden biri, hatta daha da ileri gidip en iyi film olduðunu iddia edebiliriz. Ýsterseniz "Kaybedenler Kulübü"nü sadece bir film olarak görünüz; isterseniz rehber olarak alýnýz; Türk sinemasýnda "Kaybedenler kulübü", senaryosuyla, oyuncularýyla, müziðiyle efsane olmaya aday Filmin yönetmeni Tolga Örnek'i, "Hititler" (2003), "Gelibolu" (2004) ve "Devrim Arabalarý" (2008) filmlerinden biliyoruz. "Kaybedenler Kulübü"nün sadece yönetmenliðini yapmadý, Mehmet Ada Öztekin ile beraber senaryosunu da yazdý. Baþrollerde; Nejat Ýþler, Yiðit Özþener ve Ahu Türkpençe'nin oynadýðý filmde, Serra Yýlmaz ve Rýza Kocaoðlu da yer alýyor. Film, 90'lý yýllarýn sonunda, radyo dinleme alýþkanlýðýnýn yaygýn olduðu zamanlarda, kimse onlarý dinlemiyormuþ gibi plansýz programsýz oradan buradan konuþan iki radyo sunucusunun etrafýnda geliþen konularý ele alýyor. Sosyal hayatýmýzdaki aksaklýklarý alaya alarak, ciddi biçimde gözler önüne seren harika bir psikolojik kurgu olan filmde; sýnýf, kültür, din gözetmeden, insanlarýn bazen deðiþik, bazen düzene aykýrý, samimi konuþmalar duymak isteyebileceklerini gösteriyor. Taksi þoförlerinden, kýz yurdunda kalan öðrencilere, evinde tek baþýna küçücük radyosundan dünyaya ulaþmaya çalýþan bir kýzdan, intihar etmek üzereyken radyo programýyla hayata baðlanan ressama kadar, dinleyiciler edinen ama hiçbirinin farkýnda olmayan bu iki kafadar, zaman içinde yaptýklarý spontane programýn önem kazandýðýný gelen telefonlar aracýlýðýyla öðreniyorlar. Film; alternatif kitaplar basan bir yayýnevinin sahibi olan Kaan ve Kadýköy'de bar iþleten, çok sýký bir plak ve efemera koleksiyoneri olan Mete'nin sisteme nasýl tutunamadýklarýný gösteriyor. Farklý yaþam tarzlarýna sahip insanlara 'ortak mahalle' olan radyo programýnda; Kaan ve Mete kendi yalnýzlýklarýyla dalga geçerken, hayatýn kýyýsýnda yaþadýklarýný yansýtýrken ve sisteme baþkaldýrýrken, bir yandan da antipati topluyorlar. Ölüm tehditlerinden "Kaybedenler Kulübü"nün tutkulu dinleyicilerinin yardýmýyla kurtuluyorlar. "Kaybedenler Kulübü" müzikleriyle de dikkat çekiyor. Film süresince kullanýlan orijinal müzikleri Can Gox, Cavit Ergün ve Erdem Tarabuþ besteledi. Filmde ayrýca, blues, rock, chanson, eski Türk pop þarkýlarý, özgün besteler, Moody Blues ve Otis Redding cover'larý ve Mazhar Fuat Özkan'dan þarkýlar bulunuyor. MFÖ'nün bilinen þarkýlarýndan 'yalnýzlýk ömür boyu" þarkýsýyla sonlanan filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyoruz. -Aslýnda kazanmak nedir ki, en büyük zaferi kazandýðýnda bir Antonius olduðunu düþün. Paris'e geldiðini ve o takýn altýnda, bütün insanlarýn senin altýnda olduðunu düþün. Yalnýz kaldýðýn o anda n'oldu be þimdi n'olacak diyorsan kaybedensin sen. Kaybetmiþsin. Yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmiþsin. -Peki bunun farkýnda olmak yaþlý bir kýzýl derilinin dediði gibi; "Hayatýn bize sunamadýklarýný mý sunar" yoksa bir radyo dinleyicisinin dediði gibi "sanat diðer tüm þeyler gibi seks için midir". Yaþlý bir Kýzýlderili ne kadar yanýlabilir? -Bazen yanýlabilir. (Filmde geçen bir replikten) n Ýlter Yüksel... FÝLM...... KÝTAP...

YEDÝÐÝ BOKA BAK Devrimci arkadaþým Sevgilimi elimden almýþtý Materyalist gibi düþün dedi!! Aðzýna iki tokat patlattým Ziya Ormancýoðlu Ziya Ormancýoðlu