TA YILLARINDA ANAL YOLDAN C NSEL SALDIRI DD ASI BULUNAN OLGULARIN DE ERLEND R LMES

Benzer belgeler
T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

T bbi Makale Yaz m Kurallar

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

KOCAEL ÜN VERS TES TIP FAKÜLTES ADL TIP ANAB L M DALI NA

Bir Üniversite Hastanesinde De erlendirilen Cinsel stismar Ma duru Çocuk ve Ergenlerin Demografik ve Klinik Özellikleri

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

DEVLET HASTANELER ADL TIP B R MLER N N ADL TIP H ZMETLER NDEK ETK NL : KOCAEL DENEY M

Türkiye de insan kaçırma suçu ve sosyodemografik özellikleri

ESKİŞEHİR DE ERKEK ÇOCUK VE ADÖLESANLARA YÖNELİK CİNSEL SALDIRI OLGULARI SEXUAL ASSAULT CASES AGAINST MALE CHILDREN AND ADOLESCENT IN ESKISEHIR

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Kahraman Marafl ta Difl Hekimleri ve Di er Difl Sa l Personeli Aras nda Hepatit B ve C Seroprevalans

HİMENİ İNTAKT OLAN CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMIŞ KIZ ÇOCUĞU OLGULARINDA RUH SAĞLIĞI MUAYENESİNİN ÖNEMİ: 4 OLGU SUNUMU

YAfiLILIKTA C NSEL SALDIRI, ESK fieh R DENEY M SEXUAL ASSAULT IN OLD AGE, ESKISEHIR EXPERIENCE. ARAfiTIRMA RESEARCH ABSTRACT

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme

Avrupa Adelet Divanı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Ankara Bölgesinde Sa l kl Bireylerde HAV, HBV, HCV Seropozitifli inin Yafl ve Cinsiyete Göre Da l m

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir Dr. Bahad r Feyzio lu Dr. Metin Do an Prof. Dr. Mahmut Baykan Prof. Dr. Bülent Baysal

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, A ustos 1964)

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

Gebelikte fiiddet ve Benlik Sayg s

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

CONSANGUINEOUS MARRIAGE IN MANISA (TURKEY) AND ITS EVALUATION FROM THE ASPECT OF FAMILY MEDICINE. Fatih Özcan 1

Adli Tabiplik Hizmetleri ve Adli Raporların Düzenlenmesi Hakkında Genelge yi PDF Formatında görmek için tıklayınız

Çocuğun Cinsel İstismarı İle İlgili Asılsız İddialar ve Paranoid Bozukluk: İki Olgu Sunumu

Cinsel Sald r larda Gebelik Sorunu

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

Dr. Aflk n Y ld z 1, Prof. Dr. Atilla Köksal 1, Dr. Külal Çukurova 1, Dr. Adnan Keklik 1, Dr. Neriman Çelik 2, Dr. Hüseyin vit 1

A LE PLANLAMASI YÖNTEMLER YLE LG L TUTUMLARIN ETK N A LE PLANLAMASI DANIfiMANLIK H ZMET ÖNCES VE SONRASINDA KARfiILAfiTIRILMASI

N-3 Diz Sabitleyici (Posterior Sheel)

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

YARGITAY 15. HUKUK DA RES

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

HATAY İLİNDE CİNSEL İSTİSMARA UĞRAYAN VE ADLİ MUAYENESİ YAPILAN OLGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

B-6 Yün Elastik Dirseklik

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Trafik Kazas Nedeniyle Baflvuran Hastalar n

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

INCREASING THE PERIOD OF EXCLUSIVE BREASTFEEDING WITH EDUCATION OF MOTHERS. Key words: Exclusive breastfeeding, health education, breastfeeding

SİRKÜLER 2013/23. : Vadesi Gelmemiş İleri Tarihli Çeklere Senetler Gibi Reeskont Uygulanabilecek

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

Çok katl perde duvarl toplu konutlar n strüktürel de erlendirme ölçütleri do rultusunda irdelenmesi, Ataflehir örne i

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

HATAY POL S MESLEK YÜKSEK OKULU Ö RENC LER N N C NSEL YOLLA BULAfiAN HASTALIKLARA L fik N B LG LER N N DE ERLEND R LMES

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

NO: 2013/41 TAR H:

ARAMALI VERG NCELEMES NDE CEZA MUHAKEMELER KANUNU NUN ARAMAYA L fik N HÜKÜMLER N N DURUMU. K l c n yapamad n adalet yapar. KANUN SULTAN SÜLEYMAN

Transkript:

Adli T p Bülteni KAHRAMANMARAfi TA 2005-2007 YILLARINDA ANAL YOLDAN C NSEL SALDIRI DD ASI BULUNAN OLGULARIN DE ERLEND R LMES The analysis of cases under suspicion of anal sexual assault in Kahramanmarafl between 2005 and 2007 Ramazan KARANF L 1, Sad k TOPRAK 2, Mustafa ARSLAN 3 Karanfil R, Toprak S, Arslan MM. Kahramanmarafl ta 2005-2007 y llar nda anal yoldan cinsel sald r iddias bulunan olgular n de erlendirilmesi. Adli T p Bülteni 2008;13(2):19-24 ÖZET Cinsel sald r olgular n n ço unlu u kad nlar olmakla birlikte erkeklere karfl yap lan cinsel sald r lar da s k görülmektedir. Çocuk cinsel istismar olgular nda özellikle erkek çocuklar sald r n n hedefi olabilmektedir. Ayr ca her iki cinsiyette anal bölge cinsel sald r hedefi olarak seçilebilmektedir. Çal flmada; anal yoldan cinsel sald r iddias bulunan olgular n demografik özelliklerinin ortaya konulmas ve olgularda tespit edilen lezyonlar n literatür eflli inde tart fl lmas amaçland. Ocak 2005 ve Aral k 2007 tarihleri aras nda Kahramanmarafl bölgesinde meydana gelen ve taraf m zdan muayene edilen anal yoldan cinsel sald r iddias bulunan olgularla yüz yüze görüflülerek anket formu dolduruldu. Muayene bulgular ile birlikte olgular de erlendirildi. Belirtilen süre içinde muayene edilen 124 cinsel sald r olgusunun 101 (%81,5) inin kad n, 23 (%18,5) ünün erkek oldu u saptand. Anal yoldan sald r iddias bulunan 36 olgunun %33,3 ünün erkek, %66,7 sinin kad n oldu u, %44,4 ünde anal sald r n n t bbi bulgular, %25 inde fiziksel travma tespit edildi. 12 yafl alt ndaki 11 ma durdan 8 inin erkek çocuk oldu u, 12 yafl üstündekilerde kad n ma durlar n daha fazla oldu u görüldü. Cinsel sald r san klar n n %94.4 ünün tan d k çevre ve birinci derece akraba oldu unu tespit edildi. Olgular n %44,5 inin olaydan sonraki ilk üç gün içinde muayene edildi i, olay yerinin en s k %27,8 ile ma dur taraf ndan bilinmeyen bir ev oldu- u saptand. Bu çal flma, ma duriyetlerin azalmas ve hukuki ifllemlerin sa l kl yürütülebilmesi için cinsel sald r ya maruz kald iddias bulunan olgular n en k sa sürede adli t p uzman n n bulundu u merkeze naklinin sa lanarak muayene ve de erlendirmenin yap lmas gerekti ini gösterdi. Anahtar kelimeler: Cinsel sald r, anüs, penetrasyon SUMMARY Even though the majority of sexual assault victims are women, such assaults against men are also seen. In cases concerning children, male subjects can particularly be the target of sexual assault. Besides, anal region can be chosen as the target for sexual assault. The aim of this study is that showing of demographics of anal sexual assault cases and discussion of physical signs under the light of literature. The cases under suspicion of anal sexual assault and examined in our clinic between January 2005 and December 2007 Kahramanmaras region were included into the study and a form was filled in a face to face meeting. Cases were analysed with their examination findings. 101 (81,5 %) female and 23 (18,5 %) male cases, total 124 cases, were examined at this period. Among these cases, 36 cases were under suspicion of anal sexual assault and 33.3 % of them were male and 66.7 % of them were female, also there were physical signs in 44.4 % of cases. Cases under 12 years of age were mostly male (8 out of 11 cases). However, cases older than 1 Sütçü mam Üniversitesi T p Fakültesi Adli T p Anabilim Dal, Kahramanmarafl 2 Gaziosmanpafla Üniversitesi T p Fakültesi Adli T p Anabilim Dal, Tokat 3 Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen T p Fakültesi Adli T p Anabilim Dal, Hatay Gelifl tarihi: 24.01.2008 Kabul tarihi: 28.04.2008 19

Cilt 13, Say 1, 2008 12 years age were mostly female. Perpetrators were from the same environment or close family members in 94.4 % of cases. Examination were done in first three days. The most common place was a house that was unknown by victims in 27.8 % of cases. The study demonstrated, in order to help victims and get better judicial service, sexual assault victims should be examined by a forensic medicine specialists as soon as possible. Key words: Sexual assault, anus, penetration G R fi VE AMAÇ fiiddet, farkl toplumlarda ve farkl boyutlarda ortaya ç kan bir olgudur. çgüdüsel olarak var olan ve çevre etkenlerden kaynaklanan kifliye ac veren, sa l n bozan ve biyopsikososyal geliflimini engelleyen her türlü davran fl fliddet olarak tan mlanmaktad r (1). fiiddetin alt türü olan cinsel fliddet ise, yine toplumda s k görülen, toplumu ve kiflileri derinden etkileyen bir sald r fleklidir (2). fiahs n r zas d fl nda yap lan veya r zas olsa dahi herhangi bir sebepten (yafl n n küçüklü ü veya ak l hastal ) dolay r zas geçersiz olan kiflilere yönelik cinsel amaçl hareketler cinsel suç kabul edilmektedir. Bu suç, s kl kla erkekler taraf ndan genellikle kad nlara ve çocuklara karfl ifllenmektedir (3). Cinsel sald r lar n, olmas gerekenden daha az say da ilgili makamlara bildirilmekte, tüm cinsel sald r lar n n %20 sinden daha fazlas yetkili makamlara bildirilmemektedir. Amerika Birleflik Devletleri nde 1986 y l nda düzenlenen bir rapora göre her 100.000 kad ndan 73 ünün cinsel sald r ya maruz kald klar ve bu oran n her y l artarak devam etmekte oldu u bildirilmifltir (2). Dünyada, cinsel fliddet s kl n ortaya koyan birçok çal flma yap lm flt r. Çal flmalar, genelde toplumun belirli bir bölümü seçilerek yap ld ndan sonuçlar aras nda farkl l klar oluflmaktad r (4-6). Ma durlar n ço unlu u kad nlar olmakla birlikte erkeklere karfl yap lan cinsel sald r lar da s k görülmektedir. Çocuk cinsel istismar olgular nda özellikle erkek çocuklar sald r n n hedefi olabilmektedir (7). Dünya Sa l k Örgütü taraf ndan cinsel sald r sonucu meydana gelen bulgular: normal ya da nonspesifik bulgular; eritem, fissürler, orta hat deri k vr m, venöz konjesyon, minör anal dilatasyon, liken sklerozis, anal cinsel sald r bulgular ile kar flabilen anatomik varyasyon ve fiziksel durumlar; liken sklerozis, anal ve/veya vajinal streptokok enfeksiyonlar, orta hat füzyonunda eksiklik, kas tl olmayan yaralanmalar, anal cinsel sald r olas l - n düflündüren bulgular; perinenin akut abrazyonlar, laserasyonlar ya da ekimozlar, posterior kenarda taze laserasyon veya skar, 2 yafl üstü çocuklarda kondiloma, belirgin anal dilatasyon ya da skarlaflma, cinsel sald r n n kesin delili olanlar ise vücut üzerinde, oral, vajinal yada anal bölgede sperm ya da seminal s v varl, baflka bir bulaflma yolu olmad gösterilmifl N. Gonorrhoeae varl, anal yada vajinal giriflte kas tl künt penetran lezyonlar n olmas fleklinde tan mlanm flt r (8,9). Bu çal flmada; anal yoldan cinsel amaçl davran fla maruz kald klar belirtilen olgular n demografik özellikleri, san k-ma dur iliflkilerini ve cinsel sald r bulgular n n de- erlendirilmesi amaçlanm flt r. GEREÇ VE YÖNTEM Cinsel amaçl davran fla maruz kald klar gerekçesiyle Kahramanmarafl Devlet Hastanesi Adli T p Poliklini- i ne gönderilen olgulardan anal yoldan cinsel sald r iddias olan olgular çal flma kapsam na al nd. Ma durun yafl, cinsiyeti, e itim durumu, olay n nerede ve ne zaman meydana geldi ini, san n tan d k olup olmad gibi çok yönlü sorular içeren bir anket formu haz rland. Bu form, Adli t p uzman taraf ndan uygun bir ortamda, çal flma hakk nda kendilerine bilgi verildikten sonra reflit olanlar n kendilerinden, reflit yaflta olmayanlar n ise velisinin onay al nan olgularla yüz yüze görüflülerek uyguland. Ayr ca muayene bulgular ankete ilave edildi. Verilere ait analiz sonuçlar literatür eflli inde tart fl ld. BULGULAR Ocak 2005 ve Aral k 2007 tarihleri aras nda muayeneye gelen 4352 olgunun 124 (%2,8) ü cinsel sald r muayenesi için gelmifl olup, olgular n 101 (%81,5) inin kad n, 23 (%18,5) ünün erkek oldu u saptanm flt r. Anal yoldan cinsel sald r iddias bulunan 36 olgunun 24 (%66,7) ünün kad n, 12 (%33,3) sinin erkek oldu u saptand. Olgular n kad nlarda en s k (%33,3) 18 yafl üzerinde, erkeklerde en s k (%16,7) 7-12 yafl grubunda oldu u belirlenmifltir (Tablo 1). Olay tarihi ile muayene tarihi aras nda geçen süre incelendi inde; olgulardan 16 (%44,5) s n n olaydan sonraki 1 3 gün içinde, 5 (%13,9) inin 4 7 gün, 3 (%8,3) ünün 8 30 gün, 3 (%8,3) ünün olaydan 31 80 gün, 9(%25) unun ise 180 günden daha uzun bir süre sonunda muayene için getirildikleri görüldü. 20

Adli T p Bülteni Tablo 1. Olgular n yafl ve cinsiyete göre da l m Yafllar Toplam Cinsiyet 0-6 7-12 13 15 16-18 18+ Erkek 2 6 2 1 1 12(%33,3) Kad n 1 2 4 5 12 24(%66,7) Toplam 3 8 6 6 13 36(%100) Olgulardan sadece %5,6 s san n tan mad kifli oldu u saptan rken, %13,9 unun birinci derece akraba oldu u belirlenmifltir (Tablo 2). Tablo 2. San k-ma dur aras ndaki yak nl k derecesi Yak nl k n % Tan m yor 2 5,6 1.derece akraba 5 13,9 Tan d k çevre ve komflu 29 80,5 Toplam 36 100 Olay n gerçekleflti i yer aç s ndan bak ld nda; birinci derece yak n taraf ndan cinsel sald r ya maruz kalan 5 (%13,8) olguda olay n san k-ma durun birlikte kald klar evde (ma durun evi), 9 (%25) unda san n evi, 8 (%22,2) inde d fl ortamda meydana geldi i saptand. 10 (%27,8) olguda ma durun ev hakk nda bilgisinin olmad - veya san n temin etti i bir ev oldu u, 3 (%8,3) olguda otomobil içinde, 1 (%2,8) olguda olay n okulda meydana geldi i görüldü (Tablo 3). Tablo 3. Olay yeri özellikleri Yer n % Ma durun evi 5 13,8 San n evi 9 25 D fl ortam 8 22,2 Bilinmeyen ev 10 27,8 Otomobil içinde 3 8,3 Okulda 1 2,8 Toplam 36 100 Ma durlar n ailesel özelliklerine bak ld nda; 29 (%80,6) unun öz anne ve babas ile birlikte yaflad, 5 (%13,9) inin anne ve babas n n ayr, bir olgunun ise evlatl k olarak yaflad görüldü. Yap lan muayenede; olgular n 9 (%25) unda cinsel sald - r bulgular d fl nda vücudun di er bölgelerinde fiziksel travma tespit edildi i, r zas olan 4 olgunun hiç birisinde fiziksel travma tespit edilmedi i görüldü. Anal yoldan cinsel iliflkiye izin veren 4 olgunun 3 ünde, r zas olmayan 32 olgunun 13 ünde anal bölgede t bbi bulgular n n mevcut oldu u saptand. Pozitif bulgu saptanan 16 olgunun oran %44,4 olarak tespit edildi (Tablo 4). Anal muayenede, 4 olguda fissür fleklinde lezyonlar görüldü. Bu olgular n birinde anal yoldan sald r iddias bulunmamaktad r. Di er 3 olguda anal yoldan sald r iddias bulunmakla birlikte; 1 olguda sald r n n ilaçla uyutulduktan sonra ve 1 olguda ise anal yoldan sald r n n muayeneden bir ay önce meydana geldi i iddia edilmekteydi. Olay n flekli ve süresine göre; gerekli olgulardan biyolojik örnekleme ve psikiyatri konsültasyonlar yap ld. Ancak geri bildirim olmad ndan al nan örneklerin ve istenen psikiyatri konsültasyonlar n n sonuçlar de erlendirilemedi. Laboratuar tetkikleri ve özellikle çocuk psikiyatri olgular n n de erlendirilmesi ilimiz d fl nda yap lmaktayd ve buradan al - nan sonuçlar ilgili savc l klara gönderilmekteydi. Tablo 4. R za ve anal bulgu olup olmad R za Toplam Yok Var (n %) Anal Yok 19 1 20(55,6) sald r bulgusu Var 13 3 16(44,4) Toplam 32 (88,9) 4 (11,1) 36(100) TARTIfiMA VE SONUÇ Cinsel sald r lar ile ilgili yap lan demografik çal flmalarda; cinsel sald r ma durlar n n büyük oranda (%96,2) kad nlar oldu u, erkeklerin ise daha az s kl kta (%3,8) ma dur olduklar bildirilmifltir (10,11). Heger ve ark çal flmas nda; cinsel istismar nedeniyle getirilen 2384 çocuk olgunun %82,3 nün k z, %17,7 sinin erkek oldu unu (12), Grossin ve ark çal flmas nda, 418 cinsel sald r olgusunun %86 s n n kad n oldu u bildirmifllerdir (10). Ülkemizde yap lan baz çal flmalarda, bu oran kad nlarda %82.6-87, erkeklerde %13-17.4 oldu unu bildirilmifltir (13,14). Çal flmam zda, cinsel sald r ya maruz kalma iddias ile baflvuran tüm olgular n %81,5 inin kad n, %18,5 inin erkek oldu u görüldü. Kad n oran n n yüksek olmas literatür ile uyumlu bulundu. Virginia da yap lan bir çal flmada olgular n üçte birinin 12 yafl ndan önce, %38,8 inin 12-17 yafl aras nda cinsel sald r ya u rad, olgular n üçte ikisinin 18 yafl alt nda 21

Cilt 13, Say 1, 2008 oldu u tespit edilmifltir (15). Ayd n ve Çolak taraf ndan yap lan çal flmada, A r Ceza Mahkemesi ne yans yan cinsel suçlarda, kad n ma durlar n 16-18 yafl, erkek ma durlar n ise s kl kla 11 yafl alt grubundan oldu unu, Yavuz ve arkadafllar, fiili livata eylemine maruz kalan olgular içerisinde 12 yafl ve alt grubunun oran n %65,6 olarak tespit etmifllerdir (7,16). Çal flmam zda; 13-18 yafl grubunda ve 18 yafl üstünde kad n olgular daha fazla iken, 12 ve alt yafl grubunda ise erkek olgular daha fazlayd. Sonuç olarak yafl küçüldükçe erkek olgular, yafl artt kça kad n olgular n anal yoldan cinsel sald r ya maruz kalma riski artmaktad r. Farkl çal flmalarda, vakalar n %20,9-56 unda sald r n n kurban n evinde, %20,8-46 inde ise sald rgan n evinde meydana geldi i belirtilmektedir (10,11,17). Çal flmam zda; cinsel sald r lar n %25 inin san n, %13,8 inin ise ma durun evinde meydana geldi i görüldü (Tablo 3). Ma durun evinde sald r gerçekleflme oran düflük bulunmufltur. Bu oran n düflük olmas n n nedeni, sadece anal yoldan cinsel sald r olgular n n çal flmaya dahil edilmesinden kaynakland kanaatindeyiz. Yap lan bir çok çal flmada; ma durlar n büyük k sm - n n resmi makamlara flikayette bulunmad, müracaat edenlerin de genellikle psikiyatrik sorunlar, korku, suçluluk hissi gibi nedenlerle flikayette bulunduklar ve kurbanlar n %55.6 s n n rapordan y llar önce cinsel sald r ya maruz kald klar bildirilmifltir (18,19). Bir çal flmada, cinsel sald r dan sonra ortalama 17 saat içinde yap lan de erlendirmede, anal-genital yaralanma oran %84 olarak bulunmufltur (17). Anal yoldan meydana gelen cinsel sald - r larda, küçük yafltaki çocuklar d fl ndaki olgularda herhangi bir bulgu olmayabilece i gibi, bu bölgede meydana gelen travmalar h zl bir flekilde iyileflebilmekte, küçük y rt klar n sald r dan birkaç gün sonra tespit edilmeyebilece i bildirilmektedir (20,21). K zar kl k ve ödem gibi anogenital bulgular n ilk 24 saat içinde tespit edilme oran %89 iken, 72 saatten sonra yap lan muayenede bu oran %46 ya düflmektedir (22). Yine 48 saatlik süre boyunca kontüzyonlar n görünür olmayabilece i için olaydan hemen sonra yap lan muayenelerin de erinin s n rl olaca belirtilmektedir (23). Çal flmam zda da, olgular n %44,5 inin olaydan sonraki ilk üç gün içinde muayeneye getirildikleri, di er olgular n olay tarihinden çok daha uzun süre sonra müracaat ettikleri tespit edildi. Bu sürecin uzun olmas, akut bulgular n kaybolmas na ve olgular n cinsel sald r ya maruz kal p kalmad klar konusunda sorun oluflturmaktad r. Riggs ve ark. yapt çal flmada vakalar n %37,8 inin sald rgan daha önceden tan d, %23,6 s n n sald rgan daha önce bir kez gördü ü, %38,7 sinde sald rgan n yabanc oldu u, farkl çal flmalarda kurbanlar n %34-54 ünde bir yabanc taraf ndan sald r n n yap ld, %6-41 inde sald rgan n kurban taraf ndan tan nd bildirilmifltir (11,24-26). Jones ve ark. çal flmas nda; adolesan grubunda sald rgan n %11 ve yetiflkinlerde %41 oran nda yabanc, adolesanlarda %66 ve yetiflkinlerde %47 olguda sald rgan tan d k oldu u bildirmifltir (17). Ülkemizde yap lan bir çal flmada, ma durlar n %88 inin san tan d n saptam fllard r (27). Yine Barutçu ve ark. çal flmas nda da sald r n n, ço unlukla tan d k çevreden biri taraf ndan meydana getirildi ini bildirilmifltir (28). Yapt m z çal flmada, olgular n %80,5 inde sald rgan n tan d k olmas cinsel sald r larda sald rgan n yüksek oranda tan d k çevreden oldu u düflüncesi ile uyumludur. Ancak çal flmam zda bu oran n literatürden çok daha yüksek bulunmas, anal yoldan cinsel sald r eylemine maruz kalanlar n içinde önemli oranda erkek çocuklar n bulunmas ve bu nedenle de küçük yafltaki erkek çocuklar n tan d k birileri taraf ndan tehdit veya kand rma yoluyla eyleme maruz b rak lmalar d r. Cinsel sald r olgular nda tehdit ve fiziksel güç kullan labilmektedir. Çal flmalarda fiziksel travmalar, tüm cinsel sald r olgular n n %33-64 ünde tespit edildi i bildirilmifltir (11,17). Çal flmam zda olgular n %25 inde fiziksel travma tespit edildi. Bu oran, literatürde bildirilen oranlara yak n bulunsa da, sadece fiili livataya maruz kald iddias bulunan olgular n çal flmaya dahil edildi i unutulmamal d r. Kolposkop ya da toluidin mavisi kullan larak yap lan muayenelerde cinsel sald r olgular n n %87 inde genital travman n tespit edilebilece i ve istatiksel olarak tek bafl na makroskobik muayeneden daha fazla bulgu tespit edildi i belirtilmektedir (29,30). Jones ve ark. çal flmas nda, cinsel sald r sonucu oluflan anogenital yaralanman n adolesanlarda %83 ve yetiflkinlerde %64 oran nda meydana geldi i belirtilmektedir (17). Riggs ve ark. çal flmas nda, kad n cinsel sald r ma durlar n n pelvis muayenesinde %52,7 sinde d fl genital, vajinal, himenal, anal, servikal travma bulgular saptand, erkek cinsel sald r kurbanlar n n %35,5 inde eksternal genital veya rektal travma bulgular tespit edildi i bildirilmifltir (11). Grossin ve ark. çal flmas nda, ilk 72 saat içinde muayene edilen tüm cinsel sald r olgular n n %13 ünde anal bulgular tespit edildi i, erkek kurbanlar n ise %50 sinde anal pe- 22

Adli T p Bülteni netrasyon bulgusu mevcut oldu u, 72 saatten sonra muayene edilen olgular n erkek kurbanlar n %31 inde anal penetrasyon oldu unu saptam fllard r (10). Stacey ve ark. 582 cinsel sald r olgusunu muayene süreleri aç s ndan gruplar ay rm fllar ve gruplar n de erlendirilmesinde; olgular n %64-67 sinde anal bulgu tespit etmifllerdir (31). Çal flmam zda, olgular n %44,4 ünde anal bulgu tespit edildi. Önceki çal flmalarda, bizim elde etti imiz oranlara yak n oranlar oldu u gibi farkl oranlar da bulunmaktad r. Bu farkl l n, anal yoldan cinsel sald r olgular nda kesin tan kriterlerinin olmamas ve bulgular n farkl yorumlanmas ndan kaynakland n düflünüyoruz. Birimimizde Toluidin mavisi ve kolposkop bulunmamaktad r. Bu eksikli in giderilmesi, makroskobik muayene ile görülemeyen lezyonlar n tespiti aç s ndan önemlidir. Yap lan çal flmalar de erlendirildi inde cinsel istismar flüphesi ile muayene edilen çocuklarda da cinsel muayene bulgular ile ilgili farkl oranlar ortaya ç kmaktad r. Farkl çal flmalarda; k zlarda %25, erkeklerde %83, k z ve erkek olgular birlikte de erlendirildi inde %0-35 oran nda pozitif anal bulgular n tespit edildi i görülmektedir (10,12). Yap lan ilk dönem çal flmalar nda, normal anatomik varyasyonlar anormal bulgular fleklinde de erlendirilmifl, sonraki y llarda normal anatomik varyasyonlar n ve bulgular n daha iyi tan mlanmas ile cinsel sald r iddias ile getirilen olgularda anormal bulgu oranlar önemli derecede düflmüfltür (10,12). Cinsel sald r olgular nda birçok anal bulgu tan mlanm flt r. Fakat kontrol grubu çal flmalar yap larak, cinsel sald r iddias olmayan olgulardaki anal bulgular n gösterildi i çal flmalar oldukça yetersizdir (21). Myhre ve ark. çal flmas nda herhangi bir cinsel istismar flüphesi olmayan 305 okul öncesi çocuk olgular n %29-30 unda eritem, %51-55 inde venöz konjesyon, %33-52 sinde eksternal anal dilatasyon, %7-8 inde epitelyal lezyonlar tespit etmifllerdir (32). Anal yoldan cinsel sald r olmadan da baz bulgular tespit edilmekte ve bunlar cinsel sald r bulgular ile kar flabilmektedir. Olgular de erlendirilirken flikâyet, öykü, psikiyatrik ve fiziksel bulgular, adli tahkikat ve genitoanal muayene bulgular n n hepsi birlikte de erlendirilerek karar verilmelidir (33). Bir çal flmada, ilk muayenede fiili livata eylemini düflündüren bulgular n bulundu u, ancak takip eden muayenelerde cinsel sald r ya ait bir lezyonun olmad na karar verildi i bildirilmifltir (9). Bizim çal flmada anal bölgede fissür fleklinde bulgu tespit edilen 4 olgunun birinde anal yoldan sald r iddias bulunmamaktad r. Anal yoldan cinsel sald r ya maruz kalan olgular n muayenesinde, tespit edilen bulgular n, cinsel sald r iddias olmayan olgularda da tespit edilebilece- i, bu nedenle çok dikkatli olunmas gerekmektedir. Çünkü yanl fl tan konulmas hem san k hem de ma dur aç s ndan y k c etkiler oluflturmaktad r. Bu tür olgularda fiziksel muayene ile birlikte psikiyatrik de erlendirmenin yap lmas uygun olacakt r. Bu çal flma, ma duriyetlerin azalt labilmesi için cinsel sald r ya maruz kalan olgular n n en k sa sürede adli t p uzman n n bulundu u merkeze naklinin sa lanmas gerekti ini gösterdi. Yap lan bir çal flmada, cinsel sald r san klar n n yakalanma oran %3,5 oldu u, cinsel sald r merkezinin bulundu u yerlerde ise bu oran %69 oldu u bildirilmifltir (24). Böyle merkezlerin kurulmas ile cinsel sald r iddias bulunan olgular n e itimli kifliler taraf ndan de erlendirilmesi, bulgular n kaybolmadan elde edilmesi, ayr nt l öykü al nmas, gerekli laboratuar ve konsültasyonlar n yap lmas n sa lanacak ve bu da hukuksal ifllemlerin h zlanmas nda ve ma duriyetin azalmas nda etkili olacakt r. KAYNAKLAR 1. Polat O. Adli T p. stanbul: DER Yay nevi; 2000:61-66. 2. Soysal Z, Eke M. Cinsel Suçlar. In:Soysal Z, Çakal r C. Adli T p, Cilt III. 1st ed. stanbul. stanbul Üniversitesi Bas mevi ve Film Merkezi; 1999:1167-1244. 3. Polat O. Klinik Adli T p. 2 nd ed. Ankara: Seçkin Yay nc l k; 2006:199-210. 4. Stacey P, Falik M. Prevalence of Violence and Its Implications for Women s Health. Women s Health Issues 2001;11:244-58. 5. Krug EG, Mercy JA, Dahlberg LL, Zwi AB. The world report on violence and health. Lancet 2002;360:1083-88. 6. Tavara L. Sexual violence: Best practice & research Clinical Obstetrics and Gynaecology 2006;20(3): 395-408. 7. Ayd n B, Çolak B. Samsun da A r ceza mahkemesine yans yan cinsel suçlar. Adli T p Bülteni 2004;9(1):11-18. 8. WHO. Guidelines for Medico-legal Care for Victims of Sexual Violence. Geneva, 1999. 9. Demirçin S, Karagöz MY, Sarg n ÖO, At lgan M. ki olgu nedeniyle fiili livata bulgular n taklit eden lezyonlar n de erlendirilmesi: Olgu sunumu. Adli T p Bülteni 2007;12(1):25-31. 23

Cilt 13, Say 1, 2008 10. Grossin C, Sibille I, Grandmaison GL, Banasr A, Brion F, Durigon M. Analysis of 418 cases of sexual assault. Forensic Science International 2003;131(2-3):125-130. 11. Riggs N, Houry D, Long G, Markovchick V, Feldhause KM. Analysis of 1076 cases of sexual assault. Annals of Emergency Medicine 2000;35(4): 358-62. 12. Heger A, Tiscon L, Velasquez O, Bernier R. Children referred for possible sexual abuse: medical findings in 2384 children. Child Abuse & Neglect 2002;26: 645-49. 13. Dokgöz H, Yan k A, Günayd n U, Bütün C, Sözen fi. Cinsel Sald r ddias ile Gelen 18 Yafl Üstü Olgular n Muayene Süreç ve Sonuçlar n n De erlendirilmesi. Y ll k Adli T p Toplant lar Kitab, stanbul 2001:93-97. 14. Salaçin S, Alper B, Uçkan H. Seksüel sald r larda ma durun muayenesinde karfl lafl lan sorunlar. Adli T p Dergisi, 1991;7:133-139. 15. Masho SW, Odor RK, Adera T. Sexual assault in Virginia: A population-based study. Womens Health Issues 2005;15(4):157-66. 16. Yavuz MF, Öz H. Çocuklara Yönelik Cinsel Suçlar. 7. Ulusal Adli T p Günleri Kitab 1993:357-364. 17. Jones JS, Rossman L, Wynn BN, Dunnuck C, Schwartz N. Comparative analysis of adult versus adolescent sexual assault: epidemiology and patterns of anogenital njury. Acad Emerg Med 2003;10(8):872-77. 18. Nasta A, Shah B, Brahmanandam S, Richman K, Vittels K, Allsworth J, Boardman L. Sexual victimization: incidence, knowledge and resource use among a population of collage women. J Pediatr Adolesc Gynecol 2005;18(2):91-6. 19. Monroe LM, Kinney LM, Weist MD, Dafeamekpor DS, Dantzler J, Reynolds MW. The experience of sexual assault: findings from a statewide victim needs assessment. J Interpers Violence 2005;20(7):767-76. 20. Poirier MP. Care of the female adolescent rape victim. Pediatr Emerg Care 2002;18:53-8. 21. Elder DE. Interpretation of anogenital findings in the living child: mplication for the paediatric forensic autopsy. Journal of Forensic and Legal Medicine 2007;14:482-88. 22. Slaughter L, Brown CRV, Crowley S, Peck R. Patterns of anogenital njury in female sexual assault victims. Am J Obstet Gynecol 1997;176:609-16. 23. Rogers D. Physical aspects of alleged sexual assaults. Med Sci Law 1996;36:117-22. 24. Tintinalli JE, Hoelzer M. Clinical findings and legal resolution in sexual assault. Ann Emerg Med 1985;14(5):447-453. 25. Cartwright PS. Factors that Correlate with njury sustained by survivors of sexual assault. Obstet Gynecol 1987;70:44-46. 26. Csorba R, Aranyosi J, Borsos A, Balla L, Major T, Poka R. Characteristics of female child sexual abuse in hungary between 1986 and 2001: a logitudinal, prospective study. European Journal Obstetrics & Gynecology and Reproductive Biology 2005;120:217-21. 27. P narbafl l RTD, Özkök MS, Katk c U, Erel Ö, Dirlik M. Ayd n da erkeklerde cinsel istismar. Adli T p Bülteni 2003;8(2):41-47. 28. Barutçu N, Yavuz MF, Çetin G. Cinsel sald r sonras ma durun karfl laflt sorunlar. Adli T p Bülteni 1999;2:41-53. 29. Lenahan LC, Ernst A, Johnson B. Colposcopy in evaluation of adult sexual assault victim. Amj Emerg Med 1998;16:183-84. 30. McCauley C, Guzinski G, Welc R et all. Toluidine Blue in the corroboration of rape in the adult victim. Am J Emerg Med 1987;5:105-08. 31. Stacey J, Bush C, Rossman L, Jones JS, Rossman P. Anogenital injury following sexual assault in women after recent consensual intercourse. Annals of Emergency Medicine 2007;50(3):133. 32. Mhyre AK, Berntzen K, Bratlid D. Perianal anatomy in non-abused preschool children. Acta Paediatr 2001;90:1321-28. 33. Cheung PCH, Ko CH, Lee HYM, Ho LMC, To WWK, Ip PLS. Correlation of colposcopic anogenital findings and overall assessment of child sexual abuse: prospective study. Hong Kong Med J 2004;10:378-83 letiflim Yrd.Doç.Dr. Ramazan KARANF L Kahramanmarafl Sütçü mam Üniversitesi T p Fakültesi Adli T p AD, Kahramanmarafl E-posta: ramazankaranfil73@yahoo.com 24