Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararları. (5237 s. TCK m. 30, 103, 109) (5271 s. Ceza Muhakemesi K m. 223)

Benzer belgeler
ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR ŞEHRİBAN COŞKUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası:2014/11376)

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BÜLENT UĞURLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13364)

1-C. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR AHMET BELGE BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2362)

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

l.< TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ ikinci bolum KARAR TEKSER İNŞAAT SAN. VE TIC. A.Ş. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/638)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR TUNCAY YAZICI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/735)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR ÜMİT BALABAN BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/5951) Karar Tarihi: 8/3/2017

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR Başvuru Numarası: 2013/8975 Karar Tarihi: 23/7/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

ANAYASA MAHKEMESİ KARAR MOHAMMED AYNOSAH BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2013/8896) Karar Tarihi: 23/2/2016. R.G. Tarih ve Sayı: 24/3/

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR BASHKIM REXHEPI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5874)

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /30

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

1 i TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR MUSA DOĞAN VE ABDULHALIK AY BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13154)

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2014/9315 Karar No : 2015/9212

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR EMİNE GÖNÜL GÖKDOĞAN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11135)

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEVAP ANAHTARI

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ŞİKAYET NO : /572 KARAR TARİHİ:10/02/2014 RET KARARI ŞİKÂYETÇİ : F.Ş

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

: Kazan Malmüdürlüğü - Kazan/ANKARA

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

KÜÇÜK MAĞDUR İLE ZORUNLU VEKİLİNİN İRADESİNİN ÇELİŞMESİ

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Bireysel Başvuru Yolu

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Munzam Sandıklara İşverenlerce Yapılan Katkı Payı Ödemelerine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ KARAR ALİ KARAALANLI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2013/1308) Karar Tarihi: 10/6/2015

VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU

T.C. YARGITAY Ceza Genel Kurulu. Karar Tarihi:

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

Transkript:

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararları Esas : 2014/6419 Karar : 2014/6419 Tarih : 25.03.2015 (5237 s. TCK m. 30, 103, 109) (5271 s. Ceza Muhakemesi K m. 223) I. BAŞVURUNUN KONUSU 1. Başvurucu, cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılandığı davada, mağdureyi suç tarihi itibarıyla görünüm olarak 15 yaşından büyük zannettiğini belirtmesine ve beyanını doğrulayan adli rapor olmasına rağmen mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle anayasal haklarının ihlal edildiğini İLERİ SÜRMÜŞTÜR. II. BAŞVURU SÜRECİ 2. Başvuru, 8/5/2014 tarihinde Çorum 1. Ağır Mahkemesi VASITASIYLA YAPILMIŞTIR. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı TESPİT EDİLMİŞTİR. 3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonu üyeleri arasında kabul edilemezlik açısından oy birliği sağlanmaması nedeniyle 25/12/2014 tarihinde kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine KARAR VERİLMİŞTİR. 4. Bölüm Başkanı tarafından 13/3/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve bir örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmesine KARAR VERİLMİŞTİR. 1

5. İkinci Bölüm, 25/3/2015 tarihinde yaptığı toplantıda, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71 inci maddesi (2) numaralı fıkrası uyarınca başvuru hakkında ivedilikle karar verilmesini gerekli görerek Bakanlık cevabı beklenilmeden incelenmesine KARAR VERMİŞTİR. III. OLAY VE OLGULAR A. Olaylar 6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir: 7. Başvurucunun cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği konusunda yeterli şüpheye ulaşan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, cezalandırılması talebiyle aynı yer 1. Ağır Ceza Mahkemesine hitaben 25/6/2009 tarih ve E.2009/8839 sayılı İDDİANAMEYİ DÜZENLEMİŞTİR. 8. Mahkeme, yetkisizlik kararıyla dosyayı 14/8/2009 tarihinde Sungurlu Ağır Ceza MAHKEMESİNE GÖNDERMİŞTİR. 9. Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesi, 27/10/2010 tarih ve E.2009/86, K.2010/103 sayılı kararıyla başvurucuyu, cinsel istismar suçundan 6 yıl 8 ay hapis, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezalarına MAHKUM ETMİŞTİR. 10. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir: "... Her ne kadar mağdure hakkında Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/189-270 E.K sayılı dosyasında, Çorum Devlet Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 09/07/2009 tarih 2009/2921 nolu sağlık kurulu raporuyla mağdurenin klinik ve radyolojik olarak 17-18 yaş civarında olduğu belirtilmiş ise de, mağdurenin biraz önce belirtildiği üzere Çorum SSK Hastanesinde 26/10/1994 tarihinde dünyaya geldiği, bu hususun raporla tespit edildiği ve mevcut nüfus kayıtlarının da resmi hastane kayıtlarına dayanılarak tescilin gerçekleştirildiği sabit olup yerleşik pek çok yargısal kararda da 2

belirtildiği üzere hastanede doğan bir kişinin yaşının tıbben belirli olması karşısında artık düzeltilmesinin olanaksız olması ve söz konusu belge ve kayıtların da aksi ve sahteliğinin iddia edilmemesi karşısında hukuken geçerli bu belgelere itibar edilerek mağdurenin 26/10/1994 doğumlu olduğu, böylece olay tarihi olan 13/06/2009 tarihi itibariyle mağdurenin henüz 15 yaşını ikmal etmediği anlaşıldığından, öncelikle yasal temsilcileri olan davacı anne ve babası tarafından açılan yaş düzeltme davasına ilişkin olarak 5271 sayılı CMK'nun 218 inci maddesi uyarınca mağdurenin yaşının tespitiyle tekrar hüküm verilmesine yer olmadığına, bununla birlikte mağdurenin suç tarihinde 15 yaşından küçük olması nedeniyle rızasının varlığı eylemi 5237 sayılı TCK'nın 26/2 nci maddesi anlamında hukuka uygun hale getirmeyeceği gözetilerek, sanığın ve mağdurenin tüm aşamalardaki tutarlı anlatımları, alınan doktor raporları ve dosyamızda toplanan tüm deliller karşısında, olay tarihinde ilçemizde rızaen cinsel ilişkiye girdikleri ve böylece sanığın üzerine atılı organ sokmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak ayrı ayrı cezalandırılmasına ilişkin iddia makamının mütalaasına uygun olarak oy birliğiyle aşağıdaki şekilde KARAR VERİLMİŞTİR." 11. Başvurucunun temyizi üzerine anılan hüküm, YARGITAY 14. Ceza Dairesinin 20/2/2014 tarih ve E.2012/5001, K.2014/2020 sayılı ilamıyla ONANARAK KESİNLEŞMİŞTİR. Başvurucu, onama kararından 9/4/2014 tarihinde HABERDAR OLMUŞTUR. 12. Bireysel başvuru, 8/5/2014 TARİHİNDE YAPILMIŞTIR. B. İlgili Hukuk 13. 6/9/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103 üncü maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkralarıyla aynı Kanun'un 109 uncu maddesinin (1), (3) ve (5) numaralı fıkraları. 14. YARGITAY 14. Ceza Dairesinin 19/9/2013 tarih ve E.2013/7082, K.2013/9381 kararı şöyledir: 3

"... Nüfus kaydına göre 03.08.1992 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşı içerisinde olan ve bu yaşını tamamlamayan mağdureyle sanığın anlaşarak birlikte kaçtıkları ve cinsel ilişkiye girdikleri, çocuk sahibi oldukları ve daha sonra resmi olarak evlendikleri anlaşılmış olup, sanığı, mağdurenin babasıyla barışmaları için bulunduğu yere götüren tanık B. T.'nin mağdurenin görünüm itibarıyla 18 yaşından büyük göründüğünü ve Adli Tıp Kurumunun uygulamalarına göre de bazen kişinin kemik yaşının hormonal gelişimi, beslenme gibi nedenlerle gerçek yaşa göre farklılık gösterebileceğinin bilinmesi karşısında, mağdurenin suç tarihi itibarıyla 15 yaşından büyük gösterip göstermediği, sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşmesinin mümkün olup olmadığı mahkemenin dosyadaki tüm verilerle birlikte kendi gözlemini de tespit ederek ve gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle belirlendikten sonra TCK.nın 30. maddesi gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, " 15. YARGITAY Ceza Genel Kurulunun 17/6/2014 tarih ve E.2014/14-88, K.2014/334 sayılı kararı şöyledir: " Suçun maddi unsurlarından birisi de mağdur olup, kanun koyucu 5237 sayılı TCK'nun 103 üncü maddesinde üç grup mağdura YER VERMİŞTİR. Birincisi onbeş yaşını tamamlamamış olan çocuklar, ikincisi onbeş yaşını tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklar, üçüncüsü ise onbeş yaşını tamamlayıp onsekiz yaşını TAMAMLAMAMIŞ ÇOCUKLARDIR. Birinci ve ikinci grupta yer alan çocuklara karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın dahi gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış istismar suçunu oluşturmakta, eylemin bu kişilere karşı cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi ise anılan maddenin dördüncü fıkrası uyarınca cezanın yarı oranında ARTIRILMASINI GEREKTİRMEKTEDİR. Üçüncü grupta yer alan çocuklar yönüyle eylemin suç oluşturması için gerçekleştirilen cinsel davranışların cebir, 4

tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Nitekim cebir, tehdit ve hile olmaksızın onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, anılan kanunun 103 üncü maddesinde düzenlenmiş olan çocukların cinsel istismarı suçundan değil, şikayet üzerine 104 üncü maddede düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki SUÇUNDAN CEZALANDIRILACAKTIR. Fail, cinsel ilişkide bulunduğu mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı halde, 15 yaşını doldurduğu düşüncesiyle mağdureyle rızasıyla cinsel ilişkide bulunur ve şikayetçi olmayan mağdurenin yaşı konusundaki hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail 5237 sayılı TCK'nun 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca suçun maddi unsurlarından olan mağdurun yaşına ilişkin bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve bu suçun taksirle işlenmesi hali kanunda cezalandırılmadığından 5271 sayılı CMK'nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar VERİLMESİ GEREKECEKTİR. Suçun maddi unsurlarında hata hali faile ilişkin bir durum olduğundan, bu hususun fail veya müdafii tarafından ileri sürülmesi gerekmekte olup, kural olarak mahkemece suçun maddi unsurlarında hataya düşülüp düşülmediğine ilişkin bir ARAŞTIRMA YAPILMAYACAKTIR...." IV. İNCELEME VE GEREKÇE 16. Mahkemenin 25/3/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 8/5/2014 tarih ve 2014/6419 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:: A. Başvurucunun İddiaları 5

17. Başvurucu, mağdurenin suç tarihi itibarıyla görünüm olarak 15 yaşından büyük olduğunu zannettiğini ifade etmesine ve bu hususta adli rapor olmasına rağmen, bu yöndeki savunmasının neden kabul edilmediğine ilişkin olarak gerekçeli kararda bir ibareye yer verilmediğini, mağdurenin yaşı konusunda hataya düşmesinin mümkün olup olmadığının araştırılmadığını belirterek, Anayasa'nın 17. ve 36 ncı maddelerinde belirtilen haklarının ihlal edildiğini İLERİ SÜRMÜŞTÜR. B. Değerlendirme 18. Başvurucu her ne kadar Anayasa'nın 17 nci maddesinin de ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de başvuru formu ve ekleri incelendiğinde, başvurucunun iddialarının özünün, mağdureyi suç tarihi itibarıyla görünüm olarak 15 yaşından büyük zannettiğini belirtmesine ve beyanını doğrulayan adli rapor olmasına rağmen gerekçeli kararda bunların değerlendirilmemesi hususuyla İLGİLİDİR. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki tavsifiyle BAĞLI DEĞİLDİR. Bu sebeple başvurucunun bütün iddiaları aşağıda adil yargılanma hakkının bir unsuru olan "gerekçeli karar hakkı" ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMİŞTİR. 1. Kabul Edilebilirlik Yönünden 19. Başvurucunun "gerekçeli karar hakkı"na ilişkin iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek bir neden de bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar VERİLMESİ GEREKİR. 2. Esas Yönünden 20. Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir: "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunmayla adil yargılanma HAKKINA SAHİPTİR." 6

21. Anayasa'nın "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" kenar başlıklı 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir: "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." 22. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) "Adil yargılanma hakkı" kenar başlıklı 6 ncı maddesinin ilgili kısmı şöyledir: "Herkes medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme HAKKINA SAHİPTİR." 23. Gerekçeli karar hakkı da makul sürede yargılanma hakkı gibi, adil yargılanma hakkının SOMUT GÖRÜNÜMLERİDİR. Anayasa Mahkemesi de Anayasa'nın 36 ncı maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme'nin 6 ncı maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme'nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dahil edilen gerekçeli karar hakkı ve silahların eşitliği ilkesi gibi ilke ve haklara, Anayasa'nın 36 ncı maddesi kapsamında yer vermektedir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, 38). 24. Anayasa'nın 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı organlarına davacı ve davalı olarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil yargılanma hakkı güvence ALTINA ALINMIŞTIR. Maddeyle güvence altına alınan hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili GÜVENCELERDEN BİRİSİDİR. Bu bağlamda Anayasa'nın, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılmasını ifade eden 141 inci maddesinin de, hak arama 7

hürriyetinin kapsamının belirlenmesinde gözetilmesi gerektiği açıktır (B. No: 2013/307, 16/5/2013, 30). 25. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması adil yargılanma hakkının unsurlarından birisi olmakla beraber, bu hak yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi şeklinde anlaşılamaz. Bu nedenle, gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre değişebilir. Bununla birlikte başvurucunun ayrı ve açık bir yanıt verilmesini gerektiren usul veya esasa dair iddialarının cevapsız bırakılmış olması bir hak ihlaline neden olacaktır (B. No: 2013/1213, 4/12/2013, 26). 26. YARGITAY uygulamasına göre; fail, cinsel ilişkide bulunduğu mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı halde, 15 yaşını doldurduğu düşüncesiyle mağdureyle rızasıyla cinsel ilişkide bulunur ve şikayetçi olmayan mağdurenin yaşı konusundaki hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde failin hukuki durumu belirlenirken 5237 s. Kanun'un 30. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca suçun maddi unsurlarından olan mağdurun yaşına ilişkin bu hatası GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMAKTADIR. Bunun sonucu olarak, fail yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve bu suçun taksirle işlenmesi hali kanunda cezalandırılmadığından 17/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) bendi gereğince beraatine karar verilmesi gerekecektir (YARGITAY Ceza Genel Kurulu'nun 17/6/2014 tarih ve E.2014/14-88, K.2014/334 sayılı kararı) 27. Çorum Devlet Hastanesi tarafından 9/7/2009 tarihinde düzenlenen sağlık kurulu raporunda, mağdurenin klinik ve radyolojik olarak 17-18 yaş civarında OLDUĞU BELİRTİLMİŞTİR. 28. Başvurucu, Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde ve Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusu sırasında, mağdurenin yaşını 17 olarak zannettiğini, duruşmada ise gerçek yaşını bilmediğini, 15-16 civarında olarak bildiğini ifade etmiş; mağdure ise duruşmada "Mürsel benim 15 yaşından küçük olduğumu polislerin kontrolü sırasında anlamıştır, daha önceden beni 15-17 8

yaşlarında zannediyordu, kimliğimi alıp kontrol etmemişti..." şeklinde BEYANLARDA BULUNMUŞTUR. 29. Başvurucu, mağdurenin suç tarihi itibarıyla görünüm olarak 15 yaşından büyük olduğunu zannettiğini ifade etmesine ve bu hususta adli rapor olmasına rağmen, bu yöndeki savunmasının neden kabul edilmediğine ilişkin olarak gerekçeli kararda bir ibareye yer verilmediğini İLERİ SÜRMÜŞTÜR. Başvurucu tarafından, mağdurenin yaşı konusundaki esaslı hatanın kastı kaldıracağı yönünde itirazda bulunulmuş olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında bu hususa ilişkin bir gerekçeye yer verilmediği gibi temyiz aşamasında da bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir (bkz. 8). 30. Bu durumda, başvurucunun ayrı ve açık bir yanıt verilmesini gerektiren, uyuşmazlığın çözümü için esaslı bir iddia olan mağdureyi suç tarihi itibarıyla görünüm olarak 15 yaşından büyük zannettiği ve bu beyanının adli raporla doğrulandığı iddiası, tartışılmamış VE KARŞILANMAMIŞTIR. Bu nedenle, yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği SONUCUNA VARILMIŞTIR. 31. Belirtilen nedenlerle, başvurucunun Anayasa'nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar VERİLMESİ GEREKİR. 3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden 32. Başvurucu, anayasal haklarının ihlal edildiğini belirterek ve ihlalin ortadan kaldırılması yönünde karar verilmesini TALEP ETMEKTEDİR. 33. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Kararlar" kenar başlıklı 50. maddesi şöyledir: "(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve 9

sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. Ancak yerindelik denetimi yapılamaz, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemez. (2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir." 34. Başvuru konusu olayda tespit edilen ihlal, adil yargılanma hakkının unsurlarından olan gerekçeli karar hakkının ihlal edilmesinden kaynaklandığından ve ihlalin yeniden yargılama yapılarak ortadan kaldırılmasında hukuki yarar bulunduğundan, 6216 s. Kanun'un (1) ve (2) numaralı fıkraları gereğince ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgili mahkemeye ve Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar VERİLMESİ GEREKİR. 35. Başvurucu tarafından yatırılan 206,10 TL harç tutarının başvurucuya ödenmesine karar VERİLMESİ GEREKİR. V. HÜKÜM Açıklanan gerekçelerle; A. Başvurucunun, 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA, 2. Gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE, B. İhlal ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin Sungurlu Ağır Ceza 10

Mahkemesine ve ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, C. Başvurucu tarafından yatırılan 206,10 TL harcın BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE, D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına, 25/3/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi. Başkan: Alparslan ALTAN Üye: Serdar ÖZGÜLDÜR Üye: Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye: Recep KÖMÜRCÜ Üye: Celal Mümtaz AKINCI Kaynak:Resmi Gazete/CORPUS 11