İspanya da Genel Grev yeni bir mücadele dönemi başlatıyor

Benzer belgeler
Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

İşyerini işgal eden ERT işçileriyle röportaj

UIT-CI/UBK Koordinasyon Komitesi deklarasyonu: Yaşasın Brezilya halkının mücadelesi!

20 Kasım Açıklanan nihai bütçe taslağında, Yunanistan ın bütçe açığını, 2010 yılında GSYH nin yüzde 8,7 si oranına indirmeyi hedeflediği açıklandı.

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Katalan ulusal sorunu yeniden

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

Gelir Testi Yaptırmayanlar Dikkat!

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Üçünc. önündeki ndeki meydan okumalar Önlemler. Bilgi paylaşma ve iyi pratikler sunma.

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

Ücretler yüzde 12 eridi, çalışan yoksullaştı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 6 AYLIK RAPORU Bu rapor Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaç

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

GENÇLERĠN ĠġĠ OLMADIĞI GĠBĠ Ġġ ARAYIġI DA YOK

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

2017 MARDİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİ RAPORU

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

FAAL YET RAPORU 2010

Yunanistan ortalama çalışma saatleri konusunda durumu OECD'nin 34 üyesinin

ASYA EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. ALTIN KATILIM EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

ALMAN BİRLEŞMESİ VE MODEL ALMANYA

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Asgari Ücret Artırımın Etkileri Nelerdir?

İETT İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2016 MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam Madde l Bu Yönetmeliğin amacı, 4857 sayılı İş Kanununa tabi

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 6 AYLIK RAPORU Bu rapor Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş.

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

TÜRK VERGİ SİSTEMİ DERS NOTU 3.DERS

Dönemler İtibari İle Asgari Ücretleri, Tutarları, Miktarları ( Yılları - Dönemleri)

KÜRESEL KRİZLERİN YEREL YÖNETİMLERE ETKİLERİ. Erol KAYA

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Umut Oran Basın Açıklaması AKP nin Sağlıkta Dönüşüm ü, kara deliğe dönüştü: BÜTÇEDE SOSYAL GÜVENLİK ALARMI!...

Fon Bülteni Ocak Önce Sen


Endüstri İlişkileri Kapsamında

CUP ve Katalonya daki ittifak deneyimimiz

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL MERKEZİ EMEK BÜROLARI YÖNETMELİĞİ

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

İŞVERENLERİN İŞSİZLİK SİGORTASI İLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE BU YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEDİKLERİ TAKDİRDE KARŞILAŞACAKLARI İDARİ PARA CEZALARI

KRİZİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

26 milyar YTL'den işsize düşen 1.2 milyar YTL

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm İKTİSADİ GÜVENLİK ARAYIŞLARI

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

A- RAPORUN DÖNEMİ, ORTAKLIĞIN ÜNVANI, YÖNETİM, DENETİM KURULU ÜYELERİ AD SOYAD VE GÖREV SÜRELERİ İLE YETKİ ALANLARI

KIZLARIMIZ EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ BAKIMINDAN DEZAVANTAJLI HER 100 KIZ ÖĞRENCİDEN 40 I LİSEYE GİDEMİYOR

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

1. VATANDAŞLARIMIZI İLGİLENDİREN GELİŞMELER

07/03/2012 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar: 16/03/2012 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar:


Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

SOSYAL GÜVENLİK BİLGİLERİ (Ocak 2016)

1 - ALMANYA. 1- İş verenin ek emeklilik yükümlülüğünü doğrudan kendisinin üstlenmesi;

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

SİRKÜLER. Sayı: Mayıs

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU. A.Tuncay TEKSÖZ TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

Teröre karşı mücadele cephesi!

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Oğlum yüzme de bilmezdi...

8 Aralık 2016, İstanbul

ESTONYA. Toplu Pazarlık Sosyal Diyalog

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01/01/ /09/2008 FAALİYET RAPORU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2017/9

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01/01/ /06/2008 FAALİYET RAPORU

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

Mesleki Deneyim. Eğitim Bilgileri. Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU. Profesör Marmara Üniversitesi Doçent Marmara Üniversitesi

İŞ GÜVENLİĞİ UYGULAMALARINDAKİ PROBLEMLER ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 10. Hafta Ders Notları - 09/04/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

ALMANYA DA 2010 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALISMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

YENİ YATIRIM TEŞVİK PROGRAMI 2012 YILI DEĞERLENDİRMESİ

İÇERİK. Hakkımızda Ekibimiz Sunduğumuz Hizmetler Değer Önerilerimiz Hizmet Süreci Referanslarımız İletişim

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

tepav Eylül2012 N DEĞERLENDİRME NOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ali Osman DİZMAN 1 Araştırmacı, Dış Politika Etütleri

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Transkript:

İspanya da Genel Grev yeni bir mücadele dönemi başlatıyor 29 Mart günü İspanya da sanayinin yüzde 85 i; 10 dan az işçi çalıştıran küçük işletmelerin yarıdan fazlası; dükkân, kafeterya gibi işyerlerinin önemlice bir bölümü kapalı kaldı. Asgari servis olarak öngörülen saatlerin ve miktarın dışındaki tren, metro ve otobüs hizmetleri ile hava ve deniz taşımacılığı tamamen durdu. Başta Madrid, Barcelona, Valencia ve Sevilla gibi büyük kentler olmak üzere yüzlerce yerleşim yerinde düzenlenen sokak gösterilerine 10 milyonun üzerinde emekçi katıldı. Özetle, Franco sonrası İspanyası nda düzenlenen sekizinci genel grev gerçek bir başarıya ulaştı, hükümete ve işveren örgütlerine karşı işçi sınıfı pazularını sıkmakta olduğunu gösterdi. Genel Grev, başta çoğunluk sendika konfederasyonları İşçi Komisyonları (CC.OO.) ve Genel İşçi Birliği (UGT) olmak üzere hemen tüm sendika örgütlerince, Halk Partisi (PP) lideri Mariano Rajoy hükümetinin ilan ettiği İş Reformu yasasına karşı düzenlendi. Reform Avrupa işçi sınıfına yönelik saldırıların en şiddetlilerinden birini oluşturuyor. Sadece ücretler sınırlanmakla ve tazminatsız bireysel ve toplu işten çıkarmalar kolaylaştırılmakla kalmıyor; toplu sözleşme düzeni tamamen patronlar lehine değiştiriliyor, çalışma merkezinin ve saatlerinin düzenlenmesi işverence her an ve onun istediği biçimde değiştirilebilir hale getiriliyor, sosyal haklar

lağvediliyor, emeklilik neredeyse imkânsızlaştırılıyor. İspanyol işçi sınıfının Franco sonrası demokrasi döneminde zorlu mücadelelerle elde ettiği tüm haklar bu karşı-reformla bir kalemde siliniyor. Burjuvazinin tarihi saldırısına karşı Genel Grev! Sağcı hükümet bütün bu önlemleri ülkede işsizlik oranınının yüzde 23 e çıkmasına (5,5 milyon işsiz), dış borç yükünün gayri safi milli hâsılanın yüde 61 i düzeyine yükselmesine (641 milyar avro) ve büyüme oranının negatife geçmesine neden olan şiddetli ekonomik krize karşı aldığını iddia ediyor. Ona göre işçi haklarının yok edilmesi ve sosyal hizmetlerin kısıtlanması (özellikle sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik alanlarındaki kesintiler) yatırımları kışkırtacak, böylece ekonomi büyüyerek yeni istihdam olanakları yaratacak. Merkel- Sarkozy çizgisindeki bu tasarruf politikasının yaratacağı iddia edilen sonuçlarına, ciddi ekonomistler arasında bile inanan yok. Tüm Avrupa çapında uygulanmakta olan ve özellikle Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde yoğunlaşan bu politikanın altında yatan gerçek, borsa ve inşaat spekülasyonlarının krize sürüklediği emperyalist ülke bankalarına kurtarma adı altında milyarlarca avro pompalamak, artan dış borç ödemeleriyle finans sektörü denen modern tefecileri güçlendirmek ve bütün bunların faturasını işçi ve emekçi yığınlarına ödetmek. Üstelik kriz karşıtı önlemler denen uygulamaların hiçbiri geçici değil; işçi ve emekçi yığınlara indirilen darbelerin hepsi kalıcı. Gelecekteki muhtemel bir ekonomik toparlanma sonrasında, ne kaybedilen haklar iade edilecek, ne de lağvedilen sosyal hizmetler yenien kurulacak. Yani burjuvazinin örgütlediği tarihi bir darbeyle karşı karşıyayız. İspanya sınai ve mali burjuvazisinin saldırısı aslında üç yıl önce, Sosyalist Parti (PSOE) hükümetleri aracılığıyla başlatılmıştı. İlk toplu tensikatlar ve işsizlik salgını göçmen işçiler üzerinde başlatılmış ve yaklaşık 4 milyon göçmenin yarıdan fazlası sefalete mahkûm edilmişti. O dönemde

sendika bürokrasisi tamamen suskun kalarak bu uygulamaları zımnen desteklemişti. Sonra sıra büyük sanayiye geldi ve yüz binlerce proleter işten çıkarıldı; bürokrasi susmaya devam etti ve hükümetle tensikatların düzenlenmesi yolunda anlaşmalar imzaladı. Bu arada Sosyalist hükümet işsizlik ödentilerini vermeye devam ediyordu (gerçi işsizlik primi de bankalar için yağlı bir gelir kaynağına dönüşmüştü; devlet bu primleri ödemek için dış borçlanmaya başvuruyor ve yüksek faiz gelirleri bankaların kasasını dolduruyordu); ama bir süre sonra prim süresi biten ve yeni bir iş bulamayanların sayısı hızla kabarmaya başladı ve hiçbir geliri olmayan hane sayısı 1,5 milyona ulaştı. Öte yandan on binlerce aile, ipoteklerini ödeyemez hale gelip konutlarını kaybediyor, anahtarlarını bankaya teslim edip -kelimenin gerçek anlamıyla- sokakta kalmaya mahkûm oluyordu; üstelik bankalar geri kalan ipotek alacaklarını talep etmeye devam ediyorlardı. Sendika bürokrasisi hâlâ susuyordu. Sendikaları harekete geçiren emekçiler oldu! Bu arada toplumsal husursuzluk artmaya devam ediyordu. Ama Kasım 2011 genel seçimlerinde, PSOE nin tabanını oluşturan yaklaşık 4,5 milyon işçi ve emekçi sandığa gitmeyi rededip, uygulamaların sorumlusu olan partilerine tarihi bir ceza kestiğinde, sağcı PP bir anda parlamentoda mutlak çoğunluk elde etti. Ve tabii ardından da bugünkü saldırı geldi. Üstelik, PP hükümetinin yeni önlemleri, göçmenlerin ve sanayi işçilerinin yanı sıra, büyük sendikaların kaymak tabakasını oluşturan yaklaşık 5 milyon kamu emekçisine ve memurlar kitlesine de son derece ağır darbeler indiriyordu; yani, sendikaların temel sütünları yıkılmaya yüz tutmuştu. Bütün bu uygulamaların basıncına sendika bürokrasileri artık dayanamadı ve nihayet Genel Grev ilan etti. Genel Grev günü milyonlarca işçi ve emekçinin sanayi mahallelerini ve kent merkezlerininin sokaklarını işgal etmesi, CC.OO. ve UGT bürokrasilerinin kitleler nezdinde büyük prestije ve güvenilirliğe sahip olduklarını değil, emekçilerin

nihayet kendi yegane kitle örgütleri olan sendikalarını harekete geçirmeyi başardıklarına işaret ediyor. Onların bu başarısı, sendika üyesi olmayan yüz binlerce emekçinin, işsizin ve göçmenin de seferberliğe geçmesinde etkili oldu. Ama bir günlük genel grevin, emekçi yığınların yaşadığı ciddi sorunları çözemeyeceğini herkes biliyor, ve sorun da bu noktada düğümleniyor: şimdi ne yapmalı? Bu noktada izlenecek çizgi ikiye ayrılıyor: Birinci çizgi, CC.OO. ve UGT bürokrasilerinin önerdiği, hükümetle pazarlıklar yoluyla reformlar paketinin yumuşatılması, kabul edilebilir hale getirilmesi. Bu öneri kuşkusuz emekçi kitleleri bölüp, birbirine düşürüp, burjuvaziye daha yumuşak bir çıkış yolu yaratmaya yönelik; ama sınai ve mali burjuvazi o denli kendine güvenir halde ki, PP hükümeti sendikaların pazarlık taleplerini kabul etmiyor ve bu doğrultuda Avrupa Birliği nden tam destek görüyor. İkinci yol ise, Genel Grevin başlatığı mücadeleyi, hükümeti reform yasasını geri çekmeye mecbur kılana değin sürdürmek. İşyeri temsilcilikleri, işyeri sendika seksiyonları, mahalle meclisleri, çoğunluk sendikalarındaki muhalefet koordinasyonları, sınıf sendikaları önderlikleri, vb. arasında kurulacak birleşik komiteler aracılığıyla, sokak gösterilerinin, protesto eylemlerinin, işyeri direnişlerinin ve nihayet, büyük sendika yönetimlerini de zorlayarak, yeni genel grevlerin örgütlenmesi zorunlu. Üstelik, aylardan beri kabarmakta olan ve 29 Mart günü tüm vücudunu açığa vuran seferberlik dalgası, onun belli ettiği mücadele isteği ve heyecanı, bunun olanaklı olduğuna işaret ediyor. Üstelik sorun sadece İspanya ya ait değil. Yunanistan ve Portekiz emekçileri bir yılı aşkın bir süreden beri mücadele etmekte, ardı ardına genel grevler örgütlemekte. Bugün İspanya ile birlikte, finans kapitalin ve karşıdevrimci hükümetlerin saldırısına karşı mücadeleyi uluslararası düzeyde ortaklaştırabilmenin temelleri hazır hale gelmekte. Kısacası, işçi ve emekçilerin lehine çok verimli olabilecek yeni bir

mücadele dönemine girmiş durumdayız. Başarının öznel gereklerini yerine getirme görevi hepimize düşüyor.