Açık Teknik Rinoplastinin Nazal Kavite Boyutlarına Etkisi

Benzer belgeler
AÇIK TEKNİK RİNOPLASTİ(+)

AUTOLOGOUS CARTILAGE GRAFTS IN OPEN RHINOPLASTY: OUR CLINICAL EXPERIENCE

Nazal septum deviyasyonlu hastalarda ameliyat başarısının yaşam kalitesi ölçeği ve objektif yöntemler ile değerlendirilmesi

Revizyon Rinoplasti Olgularımızın Retrospektif Analizi

Rinoplasti Cerrahisinde Eksternal ve Endonazal Yaklafl m Metod ve Endikasyonlar n n Karfl laflt r lmas

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

EĞRİ BURUNLARDA DORSAL SEPTAL DEVİASYONLARIN SPREADER GREFT İLE DÜZELTİLMESİ

KULAK BURUN BOĞAZ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARDA NAZAL SEPTUM DEVİASYONU SIKLIĞI

Septorinoplasti Sonrası Hasta Memnuniyetinin Değerlendirilmesi

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

İÇİNDEKİLER. Kurullar Bilimsel Program Sözel Bildiriler... 15

Septorinoplasti Sonrası Dikişe Bağlı Geç Dönem Burun Ucu Enfeksiyonu

SEPTOPLASTİ GEÇİREN HASTALARDA YAŞAM KALİTESİNİN ERKEN DÖNEMDE DEĞERLENDİRİLMESİ

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ

Eğri burun septorinoplastisi

BURUN UCUNUN ULTRASONOGRAFÝ ÝLE DEÐERLENDÝRÝLMESÝ VE ÝNTERDOMAL YAÐ YASTIKÇIÐI

PARATİRO DAHA MI İYİ? Şafak Gökhan. Genel Cerrahi AD, *ÖÇ* kanı ve **Plastik ve Rekonstrüktif. ktif Cerrahi AD İzmir

Septoplasti Sonuçlarının NOSE ve SNOT Anketleri ile Değerlendirilmesi

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Nazal Septal Perforasyonların Cerrahi Tedavisi: 72 Olgunun Analizi

ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ SONUÇLARIMIZ

KONKA CERRAHİSİ İLE KOMBİNE UYGULANAN SEPTOPLASTİ SONUÇLARIMIZ

İNTRANAZAL ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ'DE UZUN DÖNEM SONUÇLARI VE BAŞARISIZLIK NEDENLERİ

Kocaeli Med J 2018; 7; 1:42-46 ARAŞTIRMA MAKALESİ/ ORIGINAL ARTICLE ABSTRACT. Ömer Hızlı 1, Gaye Ecin Baki 2, Kürşat Murat Özcan 3

AKUSTİK RİNOMETRİK DEĞERLENDİRME İLE NORMAL BURUN

BURUN CERRAHİSİ - RHİNOPLASTİ

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

: Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi, KBB Hastalıkları Anabilim Dalı, Adnan Menderes Bulvarı, Fatih, İstanbul

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Medeni Durumu: Evli (Dr. Serhat Totan, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Serbest Hekim)

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Supratip Saddle Nose Deformitesinin Lateral Krus Rotasyonu (Flying Wings) ile Tamiri

PRC 29 H 2 PRC 7002 MAKALE SAATİ

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

15 Soruda Rinoplasti!

Septoplasti hastalarının yaşam kalitesi ölçeği, rinomanometri ve bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

NAZAL REKONSTRÜKSİYONDA DENEYİMLERİMİZ ve MODİFİYE NAZAL SUBÜNİTELERİN ROLÜ

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.


EKSTERNAL RİNOPLASTİ YAKLAŞIMI KULLANARAK SEPTUM PERFORASYONU ONARIMI

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

NORMAL BURUNLARDA SUBJEKTİF NAZAL AÇIKLIK HİSSİ İLE OBJEKTİF BULGULAR ARASINDAKİ UYUM

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ

Aç k teknik rinoplasti sonuçlar m z *

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

REKONSTRÜKSİYON YARIK DUDAK BURNU DEFORMİTESİNDE GECİKMİŞ ONARIM VE SEKONDER GİRİŞİMLER

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

Süperior Laringeal Sinir Monitorizasyonu Tekniği. Doç. Dr. Mehmet Uludağ Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Aktif Sporun Nazal Kaslar Üzerindeki Rolü; Akustik Rinometri, Rinomanometri ve Elektronöromyografi Sonuçları

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Epiforalı Olgularda Endoskopik Dakriyosistorinostomi Sonuçlarımız

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Fleplerinin Kullanımı İle Bilateral Oral. Bukkal Mukoza Komissüroplasti. Bilateral Oral Commissuroplasty Using Buccal Mucosa Flaps

Unilateral Choanal Atresia Diagnosed During Operation: Case Report. [Peroperatif Tanı Konulan Unilateral Koanal Atrezi: Olgu Sunumu]

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Rinoplastide Dorsal Onlay Greft Olarak Nazal Hump Kullanılan Olguların Değerlendirilmesi

Septoplasti ameliyatı sonrası transseptal dikiş ve polivinil asetat sünger burun tamponunun karşılaştırılması

Alt konka hipertrofilerinde bipolar radyofrekans uygulamas n n etkinli inin de erlendirilmesi

Primer ve sekonder Tendon onarımları

SUTURASYON UMKE.

Şaşılık cerrahisi onam formu

ILAŞTIRILMASI. ve Araştırma rma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

KRONİK SİNÜZİTLİ HASTALARDA RADYOLOJİK ve CERRAHİ BULGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

ANTRAL EKTOPİK DİŞ ECTOPIC TOOTH IN MAXILLARY SINUS ANTRUM Rinoloji

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans TIP İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi 1987 Yüksek Lisans TIP

FRONTOETMOİD MUKOSELLERDE ENDOSKOPİK YAKLAŞIM (+)

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Çocukluk çağı kubitus varus deformitelerinin düzeltilmesinde distal humerus ters V osteotomisi sonuçları

ENDOSKOPİK SEPTOPLASTİ

BKişiye özgün yaklaşım. R!NOPLAST! burun esteti"i. burun estetiği ameliyatları

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI?

Orta Konka Pnömatizasyonu: 140 Vakalık Serinin Bilgisayarlı Tomografi İncelemesi

Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB BBC A.D.

SÝLÝKON JEL ÝMPLANT ÝLE BACAK KALINLAÞTIRMA


Burun yumuşak doku defektlerinin onarımı

Unilateral konka büllozanin alt konka üzerine etkisi: CT değerlendirmesi

Septorinoplasti ameliyat yap lan hastalarda ameliyat öncesi ve ameliyat sonras yaflam kalitesi de ifliminin karfl laflt r lmas

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ. Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL

Burun yıkama ve sağlığı

Fakültesi Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Kırıkkale, Türkiye

H 1 KBB 7002 KULAK BURUN BOĞAZ ONKOLOJİ KONSEYİ

Endoskopik Cerrahinin Nazal Polipozis, Kronik Sinüzit ve Rinojenik Baş Ağrılı Hastalardaki Uzun Dönem Sonuçlarının Karşılaştırılması

İnatçı Auriküler Hematomda Sutürasyon ile Tedavi: Olgu Sunumu. Persistent Auricular Hematoma Treated With Full-Thickness Suture : A Case Report

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

ALT KONKA HİPERTROFİLERİNDE Nd: YAG LASER İLE TÜRBİNEKTOMİ

Transkript:

KBB ve BBC Dergisi, 11 (2): 50 54, 2003 Açık Teknik Rinoplastinin Nazal Kavite Boyutlarına Etkisi Influence of Open Structure Rhinoplasty on the Dimensions of the Nasal Cavity Dr. Yücel ANADOLU*, Dr. Ozan Bağış ÖZGÜRSOY* *Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Ö Z E T Rinoplasti, kozmetik ve rekonstrüktif amaçlarla ve sık yapılan bir fasial plastik cerrahi girişimidir. Açık teknik rinoplasti, burun kartilaj ve kemik yapılarına maksimal binoküler görüş sağlayan, bimanual cerrahi manüplasyonlara ve greft uygulamalarına olanak veren bir tekniktir. Başarılı bir rinoplasti, kozmetik açıdan düzelme sağladığı gibi nazal fonksiyonları ve nazal fizyolojiyi de olumsuz etkilememelidir. Rinoplasti sonrası hasta memnuniyetini belirleyecek olan iki temel unsur söz konusudur; bunlardan biri kozmetik açıdan memnuniyeti etkileyecek olan hasta beklentisi, diğeri ise fonksiyonel açıdan memnuniyeti etkileyecek olan burun tıkanıklığıdır. Bu nedenle olgularda ameliyat öncesi ve sonrası yapılan fasial analizin yanısıra burun tıkanıklığı mutlaka değerlendirilmelidir. Çalışmaya nazal deformite nedeniyle rinoplasti ve endikasyonu olan olgularda ek olarak septoplasti uygulanan 32 hasta dahil edildi. Kozmetik sonuçların yanı sıra preoperatif ve postoperatif uygulanan akustik rinometri ölçümleriyle postoperatif nazal kavite boyutlarındaki değişim ve burun tıkanıklığı objektif olarak değerlendirildi. Bu çalışmanın sonuçları, kozmetik açıdan başarılı olan girişimlerimizin nazal fonksiyonları da olumsuz etkilemediğini destekler niteliktedir. Olguların nazal deformitelerinin derecesinin, psikolojik durum ve beklentilerinin, nazal fonksiyonlara ait semptomlarının ameliyat öncesi dikkatle değerlendirilmesi ve cerrahın da hedeflediklerini hastasına aktarması, ameliyat sonrası memnuniyeti belirleyici unsurlardır. Bunlarla birlikte kozmetik amaçlı rinoplasti uygulanırken nazal pasajın ve burundan nefes alma fonksiyonunun etkilenebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Anahtar Kelimeler Açık teknik, eksternal rinoplasti, akustik rinometri A B S T R A C T Rhinoplasty is considered to be one of the most demanding operations in facial plastic surgery. Open structure rhinoplasty provides excellent exposure of the nasal bony and cartilaginous framework and gives opportunity for additional procedures such as columellar, dorsal, tip and supratip grafts. A successful rhinoplasty must have no adverse effects on nasal functions and physiology. Satisfaction after rhinoplasty depends on patients preoperative expectations and degree of nasal obstruction after surgery, that s why we have to evaluate nasal obstruction besides facial analysis. Thirtytwo patients were included for this study. Acoustic rhinometric measurements were applied to all cases for objective assessment of nasal obstruction. In addition to successful cosmetic results, no adverse effects on nasal functions were established. The extent of nasal deformity, patients mood and preoperative expectations have important influences on success of outcomes and patients satisfaction. Keywords Open structure, external rhinoplasty, acoustic rhinometry Çalışmanın yapıldığı klinik(ler): Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Çalışmanın Dergiye Ulaştığı Tarih: 08.01.2003 Çalışmanın Basıma Kabul Edildiği Tarih: 09.06.2004 Yazışma Adresi Doç.Dr.Yücel ANADOLU Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı 06100 Samanpazarı Ankara Tel: 312-310 33 33/2030 E-mail :yucelanadolu@hotmail.com

Açık Teknik Rinoplastinin Nazal Kavite Boyutlarına Etkisi 51 G I R I Ş Rinoplasti, kozmetik ve rekonstrüktif amaçlarla ve sık yapılan bir fasial plastik cerrahi girişimidir (10,12). Rinoplasti, birbirilerine üstünlüğü halen tartışmalı olan açık ya da kapalı teknikle uygulanabilir. Açık teknik rinoplasti, burun kartilaj ve kemik yapılarına maksimal binoküler görüş sağlayan, bimanual cerrahi manüplasyonlara ve greft uygulamalarına olanak veren bir tekniktir (3,13,16,22). Sayısız avantajlarının yanında açık teknik rinoplastinin kolumellada skar oluşumu, uzun operasyon süresi ve postoperatif doku ödeminin uzun sürmesi gibi dezavantajları da söz konusudur (1,4). Tarihte ilk açık teknik rinoplasti, MÖ 600 yılında Ssuhruta Ayurveda adında bir Hintli tarafından tarif edilmiştir. Joseph, cilt ve cilt altı dokuların eksizyonu ile redüksiyon rinoplasti uygulamış; Gillies, 1920 de fil hortumu insizyonu ile burun ucuna müdahale tekniğini tarif etmiştir. Transkolumellar insizyonla burun ucuna yaklaşım tekniği, ilk kez 1929 yılında Rethi tarafından uygulanmış, daha sonra 1956 da Sercer burun ucu ile birlikte nazal kemik yapıları da görünür hale getiren tekniğini tarif etmiş ve bu tekniğe dekortikasyon adını vermiştir. 1970 lerde Padovan ve Goodman bu tekniği geliştirmiş ve popülarize etmişlerdir. Açık teknik rinoplasti, open tip (Zylker ve Vuyk), open structure (Johnson) veya eksternal (Padovan) rinoplasti olarak da literatürde isimlendirilmektedir (19,22,24). Rinoplasti, sık uygulanan bir girişim olmasına rağmen hastanın ve cerrahın tatmini açısından bakıldığında özen gösterilmesi gereken zor bir işlemdir. Başarılı bir rinoplasti, kozmetik açıdan düzelme sağladığı gibi nazal fonksiyonları ve nazal fizyolojiyi de olumsuz etkilememelidir. Rinoplasti sonrası hasta memnuniyetini belirleyecek olan iki temel unsur söz konusudur; bunlardan biri kozmetik açıdan memnuniyeti etkileyecek olan hasta beklentisi, diğeri ise fonksiyonel açıdan memnuniyeti etkileyecek olan burun tıkanıklığıdır. Bu nedenle olgularda ameliyat öncesi ve sonrası yapılan fasial analizin yanısıra burun tıkanıklığı mutlaka değerlendirilmelidir. Burun tıkanıklığının subjektif değerlendirilmesi ile birlikte preoperatif ve postoperatif dönemde rinomanometri ya da akustik rinometri ile objektif değerlendirilmesi de önem kazanmıştır. Akustik rinometrinin en belirgin avantajı, nazal hava yolunun sadece en dar noktasını tespit eden rinomanometrinin aksine tüm nazal pasaj boyunca kesit alanı ölçümü yapabilmesidir (5,7,9,12,14,15,17). Akustik rinometri, nazal kavitenin kesit alanı ve hacmini ölçmek için nazal kaviteye akustik uyarı uygulandıktan sonra yansıyan ses dalgalarının ölçülmesidir. Akustik rinometrinin avantajları, minimal kooperasyona ihtiyaç göstermesi; non invazif olması; kolay uygulanabilir ve tekrarlanabilir olmasıdır. Akustik rinometri, tüm nazal kavite için yeterli olmamakla birlikte belli düzeylerde kesit alanlarının ve hacimlerin ölçülmesinde kullanılan oldukça objektif bir yöntemdir (2,5,12). Bu çalışmanın amacı, seçilmiş olgularda uyguladığımız ve başarılı bulduğumuz açık teknik rinoplastinin kozmetik ve fonksiyonel sonuçlarını değerlendirmek ve akustik rinometri ile açık teknik rinoplastinin nazal kavite boyutlarına etkisini araştırmaktır. Y Ö N T E M v e G E R E Ç L E R Bu çalışmaya kliniğimizde Mayıs 2000 ile Ağustos 2002 tarihleri arasında nazal deformite nedeniyle açık teknik rinoplasti uygulanan ve postoperatif takipleri süren 32 hasta dahil edildi. Yaşları 19 ile 44 (ortalama 24.5 ± 5.3) arasında değişen hastaların 19 u (%59) kadın, 13 ü (%41) erkekti. Altı hastada (%19) geçirilmiş sinonazal cerrahi girişim hikayesi vardı. Hiçbir hastada düzenli ilaç tedavisi gerektirecek allerjik ya da sistemik hastalık yoktu. Cerrahi Teknik Bütün olgularda midkolumellar ters V şeklinde insizyonla açık teknik rinoplasti uygulandı. Lateral osteotomilere, yan nazal duvarda step deformitesi gelişmesini önlemek amacıyla, alt konka yapışma düzeyinden başlandı ve seviyesi alçaktan alçağa doğru olacak şekilde osteotomi tamamlandı. Oniki hastada (%37.5) kolumellar strut greft, 8 hastada (%25) kolumellar shield greft olmak üzere toplam 20 hastada (%62.5) burun ucuna kartilaj destek kondu. Kartilaj greft gereken olguların büyük kısmında (%77.5) bu kartilaj nazal septumdan sağlanırken daha önce septoplasti geçirdiği bilinen 4 hastada (%12.5) auriküla konkal kartilajdan greft hazırlandı. Kartilaj greftler 5/0 prolen ile tespit edilirken mukozal insizyonlar için 4/0 atravmatik krome katgüt, cilt insizyonu için yine 5/0 prolen tercih edildi. Operasyon sonunda her iki nazal kaviteye anterior nazal tampon yerleştirildi, atel olarak alçı kullanıldı.

52 KBB ve BBC Dergisi, 11 (2): 50 54, 2003 Postoperatif Dönem Tüm hastalara postoperatif 1 hafta boyunca amoksisilin+klavulonat ve analjezik+antiinflamatuar tedavi verildi. Operasyondan hemen sonra başlanarak ertesi sabaha kadar periorbital bölgeye buz uygulaması yapıldı. Gelişmiş olan ödemin kısa sürede çözülmesi için postoperatif ilk hafta boyunca giderek azalan dozlarda kortikosteroid verildi. Tüm hastalarda anterior nazal tampon postoperatif üçüncü günde çekildi ve deniz suyu nazal sprey başlandı. 7.günde alçısı değiştirilen hastaların atelleri 2.hafta sonunda kaldırıldı. Hastalar 6-29 ay süre ile takip edildiler. Semptom Analizi Hastaların preoperatif ve postoperatif burun tıkanıklığı semptomunu ve postoperatif kozmetik memnuniyetini değerlendirmek amacıyla bir semptom skalası hazırlandı. Hastalar burun tıkanıklığı için; tamamen açık:0, tamamen tıkalı:10 olmak üzere 0 ile 10 arası puan verdiler. Burun tıkanıklığı değerlendirmesinin objektif olabilmesi için hastaların preoperatif ve postoperatif nazal endoskopik görüntüleri kaydedildi. Kozmetik Değerlendirme ve Fasial Analiz Bu değerlendirmenin yanısıra hastalara uygulanacak girişimin şekli, hangi deformitelerin tespit edildiği, düzeltilmesinin amaçlandığı ve ameliyat sonrası erken-geç dönem komplikasyonlar hakkında açıklama yapıldı, bu esnada hastanın beklentisi ile psikolojik durumu da değerlendirildi. Hastaların postoperatif kozmetik memnuniyetini subjektif de olsa değerlendirebilmek amacıyla bir memnuniyet skalası hazırlandı, operasyondan kozmetik açıdan memnuniyet için kesinlikle memnun değil:0, tamamen memnun:10 olmak üzere hastalardan ameliyatın sonucunu 10 puan üzerinden değerlendirmeleri istendi. Tüm hastalar, anamnezlerindeki geçirilmiş nazal cerrahi ya da travma göz önüne alınarak, detaylı şekilde muayene edilerek uygulanacak rekonstrüksiyonların planlanması için bireysel olarak değerlendirildiler. Preoperatif bir kez, postoperatif ise 2. haftada alçıların alınmasını takiben ve daha sonra 1, 2, 6 ve 12. aylarda olmak üzere tüm hastaların fotoğrafları çekilerek dökümente edildi. Fotoğraflar hep aynı şekilde, hastanın tam karşısından, her iki yandan, oblik olarak her iki yandan ve alttan olacak şekilde 6 değişik açıdan çekildi Akustik Rinometri Bütün hastaların akustik rinometri ölçümleri aynı hekim tarafından Ecovision Acoustic Diagnostic Imaging (Hood Laboratories Inc, USA) cihazı ile yapıldı. Tüm incelemeler, her iki nazal kaviteye topikal dekonjestan uygulanmasını takiben, hasta hekimin karşısında dik olarak oturur pozisyonda iken ve nefesini alıp tuttuğu sırada yapıldı. Hastaların burun deliklerine uygun aplikatörler seçilip burun deliğinden birkaç milimetre içeride tutularak ve aplikatör ile yatay düzlem arasında 45 derecelik bir açı olacak şekilde akustik uyarı verildi. Bütün hastaların her iki nazal kaviteleri için preoperatif ve postoperatif birinci, ikinci ve altıncı aylarda akustik rinometrik ölçümleri yapıldı. Ölçümlerde burun içinde en küçük kesit alanı(eka), cm2 ve nazal hacim (H), cm3 değerinden hesaplandı. Hastaların preoperatif ve postoperatif akustik rinometri bulguları, student t test ile karşılaştırıldı. B U L G U L A R Postoperatif 3 gün hospitalize edilen hasta grubumuzda erken postoperatif kanama, enfeksiyon ya da major bir komplikasyon gelişmedi. Hastaların preoperatif dönemdeki burun tıkanıklığı dereceleri subjektif olarak 0-10 arasında hazırladığımız skala ile ortalama 3.7 olarak hesaplandı. Postoperatif değerlendirmede ise bu değer ortalama 3.5 di, postoperatif yeni gelişen burun tıkanıklığı söz konusu olmadı. Tüm hastalarda kozmetik açıdan tatminkar sonuçlar elde edildi. Subjektif değerlendirme kriterlerinden hastaların kozmetik memnuniyeti postoperatif dönemde ortalama 8.9 puan olarak bulundu. Yalnızca, ameliyat öncesi beklentileri cerrahın hedeflediklerinden farklı olan 4 hastada kozmetik memnuniyet tam olmadı. Objektif kriter olarak çalışılan akustik rinometri ölçümlerinde; Preoperatif dönemde EKA: 0.72 ± 0.15 cm2 ve H : 7.95± 1.76 cm3, Postoperatif 1. ayda EKA: 0.48±0.14 cm2 ve H: 6.72±1.30 cm3, Postoperatif 2. ayda EKA: 0.57±0.15 cm2 ve H: 7.15±1.95 cm3, Postoperatif 6. ayda EKA 0.68±0.16 cm2 ve H: 7.80±1.98 cm3 olarak bulundu.

Açık Teknik Rinoplastinin Nazal Kavite Boyutlarına Etkisi 53 Preoperatif ve postoperatif değerler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı. Açık teknik rinoplastinin sıkça sözü edilen komplikayonlarından kolumellar nekroz ve skar oluşumu konusunda hastalarımızın hiç birinden şikayet gelmedi. 2 hasta, uzayan postoperatif doku ödemi nedeniyle daha yakın takip edildi ve her ikisinde de ödem 6 ay içinde fark edilmeyecek kadar geriledi. T A R T I Ş M A Açık teknik rinoplasti, burun kemik ve kartilaj yapılarına binoküler bakış ve bimanuel cerrahi manüplasyon imkanı sağlayan bir girişimdir. Bu teknik sayesinde nazal osteokartilajinöz iskeletin intraoperatif olarak anatomik analizi yapılabilmekte ayrıca kolumellar strut, shield, cap; lateral krural strut; alar batten; kaudal ekstansiyon; spreader ve splinting; onlay greft gibi nazal tip ve supratip greftleri anatomiye uygun şekilde yerleştirilebilmekte ve yerine tespit edilebilmektedir. Bunlara ek olarak açık teknik ile nazal hump redüksiyonu, medial osteotomi ve nazofrontal açının düzeltilmesi işlemleri tur yardımı ile yapılabilir, nazofrontal açı yumuşak doku ile artırılabilir ya da sefalik yönde kaydırılabilir, ince cilt yapısına sahip hastalarda defektler üzerine fasia yerleştirilerek düzensizlikler gizlenebilir (3,11,18,22). Nazal tipe müdahale, burundan nefes alma fonksiyonunu olumsuz etkileyebilir. Kozmetik ve fonksiyonel açıdan başarılı bir rinoplastide nazal tip projeksiyonu doğru ayarlanmalı, alt ve üst lateral alar kartilajlardan ya da yumuşak dokudan gereğinden fazla eksizyon yapılmamalıdır. Müdahalenin amacı yalnızca nazal tipi küçültmek olmamalı, fonksiyonel ünite olan nazal valve zarar vermeden sadece şeklini düzeltmek amaçlanmalıdır. Açık teknik ile kolumella, nazal septum ve tüm alar kartilajlara hakim olunarak dar tüneller açmadan ve kartilajları deforme etmeden rahatlıkla burun ucuna müdahale edilebilir (8,20). Çalışma grubunda elde edilen akustik rinometrik ölçümlerde özellikle nazal valve spesifik kesit alanlarına bakıldığında hiçbir olguda preoperatif ve postoperatif kesit alanları arasında anlamlı fark saptanmadı. Açık teknik rinoplasti yaklaşımının sayısız avantajı olması yanında kolumellada skar gelişimi, uzun operasyon süresi, postoperatif doku ödeminin uzun süre devam etmesi gibi dezavantajları da vardır (1,4). Açık tekniğin en sık tartışılan dezavantajı, bıraktığı midkolumellar skar dokusudur. Kolumellar insizyonda kötü iyileşme, nekroz veya doku kaybı söz konusu olabilir. Ancak rapor edilen ciddi skar oranı oldukça düşüktür ve Z-plasti girişimiyle düzeltilebilmektedir (3,22). Açık teknik rinoplasti esnasında midkolumellar insizyonla lenfatiklerin kesilerek nazal tip ve supratip bölgesinde uzun süre devam eden doku ödemine neden olunduğu ileri sürülmüştür (22). Toriumi nin araştırmalarına göre, nazal tip ve supratip bölgesinin lenfatik drenajı kolumella yoluyla değil lateral nazal bölgeye doğru olmaktadır. Bu lenfatikler açık teknik rinoplasti sırasında cildin ancak muskuloaponörotik tabakanın üzerinden eleve edilmesiyle travmatize olabilir, dolayısıyla diseksiyon muskuloaponörotik tabakanın altından yapılacak olursa bu lenfatikler korunacak, postoperatif doku ödeminde artış ve uzama gözlenmeyecektir (21). Açık teknik rinoplasti savunucuları, bu tekniğin eksternal nazal deformitesi olan tüm vakalara uygulandığı gibi pediatrik olgulardaki kaudal ve dorsal nazal septum deviasyonlarında da güvenle uygulanabileceğini iddia etmektedirler (6,23). Öncelikle kozmetik deformiyeti düzeltmek amacıyla uygulanan rinoplastinin başarılı olması için estetik açıdan tatminkar sonuç elde edilirken nazal fonksiyonların da olumsuz etkilenmemesi gerekir. Rinoplasti uyguladığımız tüm olgularda kozmetik açıdan tatminkar sonuçlar elde edilmiştir. Yalnızca dört olguda hasta memnuniyeti tam olmamış, bu olguların ameliyat öncesinde cerrahi olarak hedeflenenden farklı beklentileri olan bireyler olduğu dikkati çekmiştir. Bu sonuç, ameliyattan önce hastaların kişilik, ruhsal durum ve beklentilerinin bilinmesi ve cerrahın da deformiteye uygun olarak hedeflediklerini hastaya aktarmasının önemli olabileceğini düşündürmektedir. Açık teknik rinoplastinin temel basamaklarından olan burun ucuna müdahale ve lateral osteotomiler ile nazal iskeleti ve nazal pasajı daraltmak ve bunların sonucunda burun tıkanıklığına neden olmak teorik olarak mümkündür (10,16). Olgularımızın hiçbirinde, krutlanma ve erken postoperatif ödemin düzelmesinden sonra burun tıkanıklığı semptomu ile karşılaşılmamıştır. Yapılan akustik rinometri ölçümlerinde hiçbir olguda en küçük kesit alanı ve nazal hacimde azalma olmamış, preoperatif ve postoperatif değerler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır.

54 KBB ve BBC Dergisi, 11 (2): 50 54, 2003 Bu çalışmanın sonuçları, kozmetik açıdan başarılı olan girişimlerimizin nazal fonksiyonları da olumsuz etkilemediğini destekler niteliktedir. Olguların nazal deformitelerinin derecesinin, psikolojik durum ve beklentilerinin, nazal fonksiyonlara ait semptomlarının ameliyat öncesi dikkatle değerlendirilmesi ve cerrahın da hedeflediklerini hastasına aktarması, ameliyat sonrası memnuniyeti belirleyici unsurlardır. Bunlarla birlikte kozmetik amaçlı rinoplasti uygulanırken nazal pasajın ve burundan nefes alma fonksiyonunun etkilenebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Tablo: Hastaların preoperatif ve postoperatif akustik rinometri ölçüm değerleri EKA (cm 2 ) H (cm 3 ) Preoperatif 0.72 0.15 7.95 1.76 Postoperatif 1.ay 2.ay 6.ay EKA: En küçük kesit alanı, H: nazal hacim 0.48 0.14 0.57 0.15 0.68 0.16 K AY N A K L A R 6.72 1.30 7.15 1.95 7.80 1.98 1. Adamson PA, Smıth O, Tropper GJ. Incision and scar analysis in open (external) rhinoplasty. Arch Otolayngol Head Neck Surg 116:671-675, 1990. 2. Anadolu Y, Özgürsoy OB, Tatlıpınar AU. Alt konka hipertrofisinde radyofrekans ile konka redüksiyonu. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi 9:129-133, 2001. 3. Bilgili AM, Yiğit Ö, Sanisoğlu O, Altıntaş O, Han T. Rinoplasti cerrahisinde eksternal ve endonazal yaklaşım metod ve endikasyonlarının karşılaştırılması. Türk Otolaringoloji Arşivi 40: 102-107, 2002. 4. Burgess LPA, Everton DM, Quıllıgan MJJ, Charles G, Lepore MI, Sant TEV, Yım DWS. Complications of the external (combination) rhinoplasty approach. Arch Otolayngol Head Neck Surg 112:1064-1068, 1986. 5. Corey JP, Gungor A, Nelson R. Normative standards for nasal cross-sectional area by race as measured by acoustic rhinometry. Otolayngol Head Neck Surg 119:389-393, 1998. 6. Crysdale WS, Walker PJ. External rhinoplasty in children: patient selection and technique. J Otolaryngol 23:28-31, 1994. 7. Döner F, Doğru H, Yarıktaş M, Tüz M, Kılıçkaya M, Uygur K. Rinoplasti sonuçlarımız. KBB Klinikleri 2:76-79, 2000. 8. Friedman GD, Gruber RP. A fresh look at the rhinoplasty technique. Plast Reconst Surg 82:973-982, 1988. 9. Grymer LF. Reduction rhinoplasty and nasal patency; change in the cross-sectional area of the nose as evaluated by acoustic rhinometry. Laryngoscope 105:429-431, 1995. 10. Grymer LF, Gregers-Petersen C, Pedersen HB. Influence of lateral osteotomies in the dimensions of the nasal cavity. Laryngoscope 109:936-938, 1999. 11. Gunter JP. The merits of the open approach in rhinoplasty. Plast Reconst Surg 99:863-867, 1997. 12. Kemker B, Lıu X, Gungor A, Moınuddın R, Corey JP. Effect of nasal surgery on the nasal cavity as determined by acoustic rhinometry. Otolayngol Head Neck Surg 121:567-571, 1999. 13. Özturan O, Miman MC, Yiğit B, Çokkeser Y, Kızılay A, Aktaş D. Çarpık burunlara yaklaşım ve sonuçlarımız. KBB İhtisas Dergisi 9:21-29, 2002. 14. Pirila T, Tikanto J. Unilateral and bilateral effects of nasal septum surgery demonstrated with acoustic rhinometry, rhinomanometry, and subjective assessment. Am J Rhinol 15:127-133, 2001. 15. Reber M, Rahm F, Monier P. The role of acoustic rhinometry in the pre- and postoperative evaluation of surgery for nasal obstruction. Rhinology 36:184-187, 1998. 16. Rohrıch RJ, Mınolı JJ, Adams WP, Hollıer RH. The lateral nasal osteotomy in rhinoplasty: an anatomic endoscopic comparision of the external versus the internal approach. Plast Reconst Surg 99:1309-1312, 1997. 17. Roithman R, Chapnick J, Zamel N, Baretto SM, Cole P. Acoustic rhinometric assessment of the nasal valve. Am J Rhinol 11:379-385, 1997. 18. Smith O, Goodman W. Open rhinoplasty: its past and future. J Otolaryngol 22:21-25, 1993. 19. Şapçı T, Akbulut UG. Açık teknik rinoplasti. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi 5:24-29, 1997. 20. Tebbets JB. Rethinking the logic and techniques of primary tip rhinoplasty: a perspective of the evolution of surgery of the nasal tip. Otolaryngol Clin North Am 32:741-754, 1999. 21. Toriumi DM, Mueller RA, Grosch T, Bhattacharyya TK, Larabee WF. Vascular anatomy of the nose and the external rhinoplasty approach. Arch Otolaryngol 122:24-34, 1996. 22. Ünlü H. Rinoplastide yeni yaklaşımlar. Aktüel Tıp Dergisi KBB Özel Sayısı 5:57-58, 2000. 23. Walker PJ, Crysdale WS, Farkas LG. External septorhinoplasty in children. Arch Otolaryngol 119:984-989, 1993. 24. Zıjlker TD, Adamson A. Open structure rhinoplasty. Clin Otolaryngol 18:125-134, 1993.