CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG 4 Temmuz 2006 İşbu karar AİHS nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli bazı düzeltmelere tabi olabilir. T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2006. Bu gayrıresmi özet çeviri Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Haklan Genel Müdür Yardımcılığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme'yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı'na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.
Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan ve (73739/01) başvuru no lu davanın nedeni bu ülke vatandaşı olan Sultan Karaman ve Hadice Beyazıt (başvuranlar) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne (AİHM) 1 Şubat 2001 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Temel İnsan Haklarını güvence altına alan 34. maddesi uyarınca yapmış oldukları başvurudur. Başvuranlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde, Ankara Barosu avukatlarından, Tekin Akıllıoğlu, Adil Aktay ve Mustafa Nerse tarafından temsil edilmektedirler. OLAYLAR I. DAVA KOŞULLARI Karayolları Genel Müdürlüğü, İskenderun da otoyol yapımı için 1993 tarihinde başvuranlara ait olan taşınmazı kamulaştırmıştır. Ödenen tutar üzerinde anlaşmazlık doğması üzerine başvuranlar, İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesi ne kamulaştırma bedelinin artırılması talebiyle başvuruda bulunmuşlardır. İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesi, başvuranları haklı bularak 2 Aralık 1997 tarihli bir kararla İdare tarafından başvuranlara, mülkün devir tarihinden itibaren işlemek üzere yıllık %30 oranında gecikme faiziyle birlikte 3.958.780.000 Türk Lirası tutarında ek tazminat ödenmesine karar vermiştir. Yargıtay, 24 Aralık 1998 tarihli bir kararla verilen bu kararı onamıştır. Ek tazminat bedeli, gecikme faizi ile birlikte 9 Ağustos 2000 tarihinde başvuranlara ödenmiştir. O dönemde bu meblağ 10.976.700.000 T.L. tutarına denk gelmektedir. HUKUK AÇISINDAN I. 1 NO LU EK PROTOKOL ÜN 1. MADDESİ NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuranlar iki nedenden dolayı 1 No lu Ek Protokol ün 1. maddesinin ihlal edildiğini iddia etmektedirler. Başvuranlar öncelikle, 1993 yılında saptanan ilk tazminatın, taşınmazın kesin olarak İdare ye devredildiği tarihten sonra, 1996 yılında kendilerine ödendiğini belirtmektedirler. Başvuranlar ayrıca daha sonra yapılan yargılama sonucunda belirlenen ek kamulaştırma bedelinin kendilerine geç ödendiğini ileri sürmektedirler. Bu konu ile ilgili olarak, ilk bedelin ödenmesinin gecikmesi nedeniyle herhangi bir gecikme faizinin kendilerine ödenmediğini, ikinci ile ilgili olarak ise Türkiye deki yüksek enflasyon oranı karşısında yetkililerin ödediği ek bedelin yetersiz olduğunu belirtmektedirler. A. Kabul edilebilirliğe ilişkin Birinci şikayet ile ilgili olarak AİHM başvuranların, kamulaştırma kararının tapu siciline kaydının yapılması sonrasındaki ilk üç sene boyunca orantısız bir zarara uğradıklarını ispatlayamadıklarını not etmektedir. Her ne olursa olsun şikayetin bu kısmı iç hukuk yollarının tüketilmesi ilkesi ile ters düşmektedir, başvuranlar bununla ilgili olarak herhangi bir 2
girişimde bulunmamışlardır. Sonuç olarak, AİHM davayı yalnızca ek kamulaştırma bedelinin ödenmesinin gecikmesi konusunda yapılan şikayet kapsamında inceleyecektir. Hükümet iç hukuk yollarının tüketilmediğini belirtmektedir. Başvuran ne yerel mahkemeler nezdinde bu iddialarını dile getirmiş ne de Borçlar Kanunu nun 105. maddesi ile tanınan başvuru yolunu kullanmıştır. Hükümet aynı zamanda, Yargıtay ın kararını verdiği 24 Aralık 1998 tarihinden itibaren başlamak üzere altı ay içinde AİHM ye başvurulmadığını belirtmektedir. Hükümet son olarak 2 Aralık 1997 tarihli kararda isminin geçmediği gerekçesiyle, Hadice Beyazıt adındaki başvuranın 1 No lu Protokol ün 1. maddesi uyarınca mağdur sıfatının bulunmadığını ifade etmektedir. Başvuranlar bu iddiaya karşı çıkmaktadır. Mahkeme, 20 Şubat 2006 tarihli bir kararla, sözkonusu karara Beyazıt isminin eklenmesine karar vermiştir. AİHM başvuranların dile getirdiğine benzer şikayetler sözkonusu olduğunda, teoride uygun olan tek başvuru yolunun Borçlar Kanunu nun 105. maddesi ile öngörülen başvuru yolu olduğunu kabul etmektedir. Bununla birlikte, sözkonusu başvuru yolunun etkisiz olduğu yönünde karar alınmasına neden olan gerekçeler nedeniyle (Aka kararı) bu konuda yapılan itiraz reddedilmelidir. 20 Şubat 2006 tarihli karar dikkate alındığında, AİHM, Hükümet in Hadice Beyazıt ın mağdur sıfatının bulunmadığını yönündeki iddiasını değerlendirmeye alamaz. Altı ay süresine uyulmadığı iddiası ile ilgili olarak, bu itiraz Tiryakioğlu-Türkiye (no:45436/99, 24 Mayıs 2005) davasında ifade edilen gerekçelerden dolayı reddedilmelidir. AİHM, içtihatlarından doğan kriterler ışığında (Bkz., özellikle, Akkuş kararı) ve elindeki mevcut unsurların tümü gözönüne alındığında başvurunun esastan incelenmesi gerektiği kanaatine varmıştır. AİHM başvuruda hiçbir kabuledilemezlik gerekçesi ile karşılaşılmadığını tespit etmiştir. B. Esas Hakkında AİHM, daha önceki kararlarda benzer şikayetlerin dile getirildiğini ve bunların Ek 1 No lu Protokolün 1. maddesinin ihlali ile sonuçlandığını dile getirmektedir (Bkz. Akkuş kararı ve Aka kararı). AİHM mevcut davayı incelemiş ve Hükümet in davayı farklı şekilde sonuçlandıracak hiçbir tespit ve delil sunmadığı kanaatine varmıştır. Ulusal mahkemelerin kararına göre kamulaştırmayı yapan idare tarafından başvuranlara verilmesi gereken ek tazminatın ödenmesindeki gecikme, başvuranları, mülkünün kamulaştırılmasına ilaveten ayrı bir zarara daha sokmuştur. Sözkonusu davanın toplam fiili süresine eklenen bu gecikme, AİHM yi, başvuranları toplum yararının gerektirdikleri ile mülkiyet hakkına saygının korunması arasında hüküm sürmesi gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda kaldığı yönünde düşünmeye sevk etmektedir. Sonuç olarak AİHM, I No lu Ek Protokol ün 1. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. II. AİHS NİN 6. MADDESİ NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuranlar kamulaştırma kararının sicil kayıtlarında yer almasıyla 1993 tarihinde başlayan ve 2000 yılının Mayıs ayında ek kamulaştırma bedelinin ödenmesi ile son bulan 3
kamulaştırmaya ilişkin yargılama sürecinin, AİHS nin 6 1. maddesini ihlal ettiğinden şikayetçi olmaktadırlar. Bununla ilgili olarak Hükümet, davaya bakan ulusal mahkemelerin AİHS nin 6 1. maddesinin gerekliliklerini yerine getirdiğinin altını çizmektedir. Başvuranlar bu iddiaya karşı çıkmaktadır. AİHM sözkonusu şikayetin AİHS nin 35 3. maddesine göre açıkça dayanaktan yoksun ilan edilemeyeceğine kanaat getirmiştir. Başka hiçbir kabul edilemezlik gerekçesi bulunmamaktadır. 1 No lu Ek Protokol ün 1. maddesi kapsamında ulaşılan sonuç dikkate alındığında, AİHM şikayetin ayrıca Sözleşme nin 6 1 maddesi açısından incelenmesine gerek olmadığına karar vermiştir. III. AİHS NİN 41. MADDESİ NİN UYGULANMASI HAKKINDA AİHS nin 41. maddesinde yer alan unsurlar. A. Tazminat ve Masraf ve Harcamalar 9 Eylül 2002 tarihli yazılı görüşlerinde başvuranlar, yalnızca 4.248 Amerikan Doları tutarındaki maddi zararlarının karşılandığını iddia etmektedirler. Buna karşın başvuru dilekçelerinde, maddi ve manevi tazminat olarak 3.744 Amerikan Doları ve rakam belirtmeksizin yerel mahkemeler ve AİHM nezdinde yapmış oldukları masraf ve harcamaların geri ödenmesini talep etmişlerdir. Hükümet bu konuda görüş bildirmemektedir. AİHM, Akkuş kararında benimsenen hesaplama yöntemini gözönünde bulundurarak ve ilgili ekonomik veriler ışığında, başvuranlara maddi tazminat olarak talep edilen tutarın tamamının, yani 4.248 Amerikan Doları na tekabül eden 3.369 Euro nun ödenmesine karar vermiştir. Manevi tazminat konusunda ise, AİHM davanın mevcut koşulları ışığında ihlal kararının başlı başına bir tazmin olacağını ifade etmektedir. AİHM masraf ve harcamalar konusunda, AİHS nin 41. maddesi alanında, gerçekliği, zorunluluğu ortaya konulan ve makul miktarlarda olan masraf ve harcamaların geri ödenebileceğini hatırlatmaktadır (Bkz.,diğerleri arasında, Nikolava-Bulgaristan no:31195/96). Mevcut davada her ne kadar talebi belgelendirilmemiş olsa da, AİHM iç tüzüğünün 60. maddesi uyarınca tüm masraflarla birlikte başvuranlara 1.000 Euro ödenmesinin uygun olacağına karar vermiştir. B. Gecikme Faizi Gecikme faizi olarak Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredi kolaylıklarına 4
uyguladığı faiz oranına üç puan eklenecektir. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, AİHM, OYBİRLİĞİYLE, 1. Ek kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi konusunda 1 No lu Ek Protokol ün 1. maddesine ilişkin şikayetin ve aynı zamanda AİHS nin 6 1. maddesine ilişkin şikayetin kabuledilebilir olduğuna; 2. Başvurunun geri kalan kısmının kabuledilemez olduğuna; 3. 1 No lu Ek Protokol ün 1. maddesinin ihlal edildiğine; 4. AİHS nin 6 1. maddesine yönelik yapılan şikayetin esası hakkında inceleme yapılmasının gerekli olmadığına; 5. İhlal kararının tespitinin manevi tazmin için yeterli olduğuna; 6. a) AİHS nin 44 2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, döviz kuru üzerinden Y.T.L. ye çevrilmek üzere, Savunmacı Hükümet tarafından başvuranlara toplu olarak: i. maddi tazminat olarak 3.369 Euro (üç bin üç yüz altmış dokuz) ödenmesine; ii. masraf ve harcamalar için 1.000 Euro (bin) ödenmesine; iii. yukarıdaki miktarların her türlü vergiden muaf tutulmasına; b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına; 7. Adil tazmine ilişkin diğer taleplerin reddine; karar vermiştir. İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM nin iç tüzüğünün 77 2. ve 3. maddelerine uygun olarak 4 Temmuz 2006 tarihinde yazıyla bildirilmiştir. 5