MÜSİAD HOLLANDA AGİK TOPLANTISI, GALA YEMEĞİ 27.09.2014 CUMA Hollanda Krallığı Ankara Büyükelçisi Sn. Ron KELLER, Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçisi Sayın Sadık ASLAN, Değerli Şube Başkanlarım, YK Üyelerim, SK Başkanlarım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Hanımefendiler, Beyefendiler, Hollanda MÜSİAD ın düzenlediği Türkiye-Hollanda İş Forumuna hoş geldiniz, şeref verdiniz. MÜSİAD olarak 1993 ten itibaren Avrupa dayız, Avrupalıyız. Almanya ile başlayan teşkilatlanma çalışmalarımız, Avusturya, Hollanda, İngiltere, Danimarka ve Belçika gibi birçok ülkede devam etti. Avrupa daki şubelerimizde de, tıpkı Anadolu da olduğu gibi, üyelerimizin, hem kendi aralarında, hem de diğer işadamları ile ticaret ve işbirliği ilişkilerinin kurulması, güçlendirilmesi adına İş Forumları, İkili İş Görüşmeleri, Genel İdare Kurulları vb. etkinlikler düzenliyoruz. Bugün İş Forumu, yarın da teşkilatlarımızla gerçekleştireceğimiz, Avrupa Genel İdare Kurulu toplantılarımız için Lahey'deyiz. Değerli Konuklar, Vincent Van Gogh, Büyük şeyler, birçok küçük şeyi bir araya getirerek yapılır der. En az tabloları kadar etkili bir söz bu. Biz de, bunun derdindeyiz. Ancak, dostlarımız şunu da bilmeliler ki, amacımız sadece Türkiye ile Hollanda arasındaki ticari işbirliğini arttırmak değil, temsil edildiğimiz tüm ülkelerle Hollanda arasında da bir köprü kurmaktır. Umuyorum ki, bu toplantı, Adalet Divanı nın bulunduğu Lahey den tüm Hollanda ya ve Türkiye ye güzellikler getirir. Derneğimiz MÜSİAD, 8.000 i aşan üyesi, 36.000 e yakın işletmeyi temsil eden ve yaklaşık 1.600.000 kişiye istihdam sağlayan, yurtiçinde 78 irtibat noktası bulunan, üyelerinin sorunlarını, görüş ve önerilerini yetkililere ileten, yurtdışında 60 ülkede 155 noktada hizmet veren güçlü bir Sivil Toplum Kuruluşu dur. Gücünü, üyelerinin samimiyetinden ve özverisinden alan Derneğimizin, 12 Ekim de de, Fransa MÜSİAD açılışını yapacağız. Bugünkü toplantımızın 2 güzel esprisi var. İlki, Ahilik Haftası nın AGİK toplantımıza denk gelmesi, diğeri de Adalet Divanı'nın mahallinde bulunmamızdır. Bu 2 değerin gerek kavramsal, gerekse de ruh olarak MÜSİAD ta toplandığını söyleyebilirim. Ahilik Haftasının öznesi olan Ahi Evran, Selçuklu Sultanı II. İzzettin Keykavus'a sunduğu Letaif-i Hikmet adlı kitapta şöyle der:
"Allah, insanı, medenî tabiatlı yaratmıştır. Yani, Allah insanları yemek, içmek, giyinmek, evlenmek, mesken edinmek gibi şeylere muhtaç olarak yaratmıştır. Hiç kimse kendi başına bu ihtiyaçları karşılayamaz. Bu yüzden; demircilik, marangozluk, dericilik gibi çeşitli meslekleri yürütmek için, çok insan gerekli olduğu gibi, bu meslek dallarının gerektirdiği âlet ve edevatı imal etmek için de insan gücüne ihtiyaç vardır. Bu yüzden, toplumun ihtiyaç duyduğu ürünlerinin üretimi için lüzumlu sanat kollarının yaşatılması şarttır. Bununla da kalmayıp, insanların sonradan doğacak ihtiyaçlarını karşılamak için yeni sanat dallarının meydana getirilmesi de gerekmektedir." Hollandalı Filozof Spinoza da; İnsanların şifası diğer insanlardadır sözüyle iletişim ve işbirliğini güzel bir şekilde özetlemiştir. Değerli Misafirler, Türkiye-Hollanda ilişkilerinin başlamasına, 16. yüzyılın sonlarında, İspanyollarla-Hollandalıların yaptığı bir savaş sebep olur. Bu savaşta, Osmanlı lar Hollandalıların yardımında bulunmuşlardır ve bu ilişki günümüze kadar sürmüştür. Hollanda nın Belçika sınırındaki Zeeland bölgesinde, adı Türkiye olan Hollanda Köyü'nün de, savaşta İspanyollara esir düşen Türk Leventlerin buraya yerleşmesi ile kurulduğu söylenir. Bugün Hollanda da 400.000 Türk yaşamaktadır. Her 100 Hollandalıdan 30 u, ya Türkiye yi ziyaret etmiştir ya da Türkiye ile ilişki içindedir. Buraya gelmeden 2 gün önce, İstanbul'da Hollanda Başkonsolosumuz, bizi, Hollanda Sarayında, güzel bir öğle yemeğinde ağırladı. Konuşma içindeki bir önerisini sizinle paylaşmak istiyorum. Sayın Başkonsolos, önce güzel bir tespitle, ülkemizin yüksek teknolojiye, katma değerli ürünlere yönelmesi gereğini, hepimiz gibi ifade etti. Daha sonra da, bunun için örnek alabileceğimiz ülkelerin başında, Hollanda'nın geldiğini örnekleriyle ifade etti. Bugün WTC'deki Sunuma katılan arkadaşlarım da hatırlayacaklar, Eindhoven Bölgesi, Silicon Valley'den bile önde gelen, bir Teknoloji Bölgesi'dir, ama herkes tarafından bilinmez. Asıl önemli mesajı da şuydu, "Eğer, Sanayi-Üniversite İşbirliğini" sağlamak istiyorsanız, Hollanda, bunu, "Sanayi, Üniversite, Yerel Yönetimler işbirliği ile oluşturulmuş Kümelenmelerle sağlamıştır, lütfen bunu iyi irdeleyin". Kendisine buradan tekrar teşekkür ediyor ve hem Komisyonlarımızı ve Şubelerimizi, hem de Genel Sekretaryamızı, bu konuyu ciddi olarak incelemeye davet ediyorum. Müsaadenizle biraz da güncel ekonomiye değinmek istiyorum. Avro Bölgesi ne baktığımızda; 2014 yılının 1. çeyreğinde büyüme rakamının % 0,2 olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. Bu durum 2. çeyrek rakamlarına da yansımış, 2. çeyrekte Avro Bölgesi büyüyememiş ve Ağustos ayında 11,5 seviyesinde bir işsizlik gerçekleşmiştir. Bölgenin önde gelen ülkesi Hollanda ya baktığımızda ise, 2014 ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe oranla % 0,5 büyüme görüyoruz.
Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaretin son 10 yılına baktığımızda, 2003 yılında Hollanda ya olan ihracatımızın 1,5 milyar $'dan, 2013 yılında 3,5 milyar $'a yükseldiğini, 2003 yılında Hollanda dan ithalatımız 1,6 milyar $ iken, 2013 yılında 3,4 milyar $ a yükseldiğini görüyoruz. İki ülke arasındaki doğrudan yatırımların son 10 yılına bakınca, Hollanda dan Türkiye ye yapılan doğrudan yatırımlar; 2003 yılında 51 milyon $ iken, 2013 yılında 1 milyar $ a yükselmiştir. Türkiye den Hollanda ya yapılan doğrudan yatırımlar ise; 2003 yılında 89 milyon $ iken, 2013 yılında 953 milyon $ a yükselmiştir. Bu rakamların yeterli olmadığına inanıyorum Türkiye ekonomisine baktığımızda, 19 çeyrekten beri büyümenin devam ettiğini görüyoruz. Türkiye, 2014 yılında da bu eğilimini devam ettiriyor. Yılın ilk 6 ayında da %3,3 büyüme sağladık. Ekonomimizin en büyük sorunu olarak gösterilen cari açığın, 2014 Ocak-Temmuz döneminde, yaklaşık 14 milyar $ düşerek, 48,4 milyar $ seviyesine indiği de bir başka gelişme. Değerli Misafirler, Şimdi de, bir büyük organizasyonumuzdan bahsetmek istiyorum. 26-30 Kasım arasında, 15.ci MÜSİAD Uluslararası Fuarımız ve 18. IBF Uluslararası İş Forumumuz var. 30. İSEDAK ve 4. PBF Filistin İş Forumu ile eş zamanlı olarak düzenleyeceğimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın onurlandıracağı etkinliğimiz, ticari ve kültürel işbirliğinin en güzel örneklerinden birini sunacak. 100.000 m2 kapalı alanda, 100 ülkeden 7.000 yabancı iş insanını, 200.000 Türk girişimcisiyle buluşturacağımız Fuarımızda, bu yıl, sadece Yüksek Teknoloji alanında faaliyet gösteren firmaların katıldığı, ayrı bir HITECH-PORT holüyle de, farklılık oluşturuyoruz. Dünyayı bir araya getireceğimiz bu güzel buluşmamıza, hepinizi davet ediyorum. Biliyorsunuz, Ağustos ayı, iç siyasetimiz açısından oldukça hareketli bir aydı. CB ve Başbakan Seçimleri, devir teslimler bitti, tekrar normal gündemimize döndük. 62.ci Hükümetin Başbakanı Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu na hayırlı olsun dileklerimizi iletirken, beklentilerimizi de paylaştık. Normal gündemimize döndük derken, Elbette bölgemizde yaşanan anormallikleri kastetmiyorum. Suriye ve Irak ta asla hak etmediği bir isim kullanan IŞİD ve benzeri örgütler, maalesef bölgemiz için çok ciddi bir sorun olarak büyümektedir. Terörün, anlamı barış olan bir dinin ismi ile anılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Terör, hangi din, ideoloji ve felsefe, kurum veya devletten gelirse gelsin, yanlıştır, yok edilmelidir. Ülkemiz, maalesef terörden büyük zararlar görmüş ağır bedeller ödemiş olduğu halde, son günlerde Türkiye nin terörist unsurlar ile yan yana getirilme çabası da, çok büyük bir yanlıştır, kabul edilemez. Şimdi, yeni Hükümetten beklentilerimizi, kısaca 7 başlık altında ifade etmek isterim. Öncelikle, ülkemizin en büyük ihtiyaçlarından olan Yeni Anayasa nın, olabilse 2015 seçimleri öncesinde, olamıyorsa, seçimlerden hemen sonra yapılması, bir zorunluluktur. İkinci olarak, Hızlı ve Adil işleyen bir Hukuk Devleti'ne hepimizin çok acilen ihtiyacı vardır.
Üçüncü olarak, insan unsurunu daha fazla içine alan Kalkınmış bir Türkiye için, hızlı ama, artık değişikliğe uğramayacak bir altyapıda, bir Eğitim Reformuna ihtiyacımız vardır. Dördüncü olarak, Çözüm Süreci nin devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Beşinci olarak, başarıyla sürdürülen Makro Ekonomik Politikaların, daha fazla tabana yayılması ve Adil Gelir Dağılımı, önceliklerimizdendir. Altıncı olarak, Üretime-İstihdama ve Reel Kesime daha fazla önem veren bir ekonomi yaklaşımıyla hareket edilmelidir. Son olarak, hepimizin ortak derdi bürokrasi tıkanıklığını aşabilecek bir Kamu Personel Reformu, hızla gerçekleştirmelidir. Biraz sonra, değerli bir iş adamımızı, başarılı bir üyemizi, Remzi Gür Beyefendi'yi dinleyeceğiz. Bugün, farklı bir ismi de dinleyebilirdik ama niçin Remzi Ağabeyimizi dinleyeceğimiz sorusunun cevabı, MÜSİAD'ın Avrupa'daki Şubelerinden ne beklediğiyle direk olarak ilgili. Bu tercihi de, onun için yaptık. Remzi Bey, MÜSİAD İngiltere'nin Kurucu Başkanı'dır, yani, bu salondaki birçok değerli dostumuzdan önce, bizim bir Şubemizi, UK gibi ilginç bir ülkede kurmuş ve başarıyla yönetmiştir. Ve daha da önemlisi, orayı, sadece Türklerden oluşmuş bir İş Adamları Derneği olarak yönetmemiştir. Benim sizlerden çokça rica ettiğim gibi; "Evet, biz soydaşlarımızla bir arada olmaktan mutluyuz, ama, lütfen bu Dernekleri, sadece Türklerden oluşmuş yapılar olarak sürdürmeyin. Sizinle benzer değerleri paylaşan, bu ülkede yaşayan, Hollanda vatandaşı olan olmayan, farklı kimliklere de yer verin, ağınızı genişletin." prensibini uygulamış bir kişidir. Bu nokta önemli ama yeterli değil. Sizler, burada yaşıyor, burada kazanıyor, burada harcıyor, burada vergi veriyorsunuz. Elbette, Anavatan'la, bizimle, Anavatan'daki yönetim kademeleriyle, Sayın Bakanlarımızla bağınızı devam ettirin, bunun için, biz de her zaman olduğu gibi size destek te olalım. Ama lütfen, bu ülkelerin, gerek yerel, gerek bölgesel, Federal, Merkezi yetkilileriyle, İş Adamı Yapılarıyla, Ticaret ve Sanayi Odalarıyla yoğun diyalog içinde olun. Bu konuda, eğer gerekli oluyorsa, hem Ankara'daki Hollanda Büyükelçimiz, hem de Lahey'deki Türk Büyükelçimiz burada, onlardan destek isteyin ve bunu, tüm Avrupa Şubelerimiz için geçerli bir politika olarak uygulayın. İşte Remzi Bey'in burada olmasının nedenlerinden birisi, bunu uygulamış bir Ağabeyimiz olması. Ayrıca, Remzi Bey, UK'de işini kurmuş, geliştirmiş, sonrasında da bu işi Türkiye'de büyütmüş, başarılı bir iş adamımız. Yani, yine sizin için, birçok tecrübeyi yaşayarak, onların arasından başarıya ulaşmış, örnek bir iş damı portresi. İşte bu sebeplerden, bugün, kendisini dinlememizin özel anlamı var. Davetimizi kırmayarak, 2 gün bizimle olmak adına buraya geldi, huzurunuzda kendisine teşekkür ediyorum. Sözlerimi, Vincent Van Gogh'un, kardeşine yazdığı mektuptan bir alıntıyla bitirmek istiyorum: Güç bir görev üstünde çalışıyorsak, iyi bir şeyin peşinden koşuyorsak, Tanrı nın haklı gördüğü bir savaş veriyoruz demektir."
Bu güzel organizasyona emek veren, Yurtdışı Teşkilat Başkanımız Sayın Alper Esen ve YK arkadaşlarına, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Adnan Bostan a, Genel Sekreterliğimize, ev sahipliğimizi yapan Hollanda Şube Başkanımız Sayın Ali Bekdur ve YK arkadaşları ile Hollanda Üyelerimize, Avrupa'dan ve Türkiye den katılan tüm MÜSİAD Dostlarına teşekkür ediyor, hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. Nail Olpak Genel Başkan MÜSİAD