1994-1996 YILLARI ARASINDA SİVAS'TA GÖRÜLEN İNTİHAR OLGULARININ ADLİ TIP AÇISINDAN İNCELENMESİ



Benzer belgeler
İntihar sonucu meydana gelen ölümlerin incelenmesi

ARTICLE: Journal of Forensic Medicine, 2003; 17(1): Adli Tıp Dergisi, 2003; 17(1): Original Article / Orijinal Makale

Tıpta bilirkişilik şu konuları kapsamaktadır:

Diyarbakır'da Yılları Arasında Saptanan Medikolegal Ölümlerin Tanımlanması

Cukurova Medical Journal

[Emergency room applications of forensic cases] Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Servisi'ne başvuran adli olguların değerlendirilmesi.

2012 Yılı Adli Tıp Anabilim Dalı Eğitim Toplantıları Tarih Saat Yer Konuşmacı Konu Başlıkları :00-16:00 Adli Tıp Anabilim Prof.Dr.

Bilgin U E 1 Gökmen F G 2 Aktaş E Ö 1 Şenol E 1 Koçak A 1 Kaya A 1 Şen F 3. Özet

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

ADLİ TIP STAJI STAJIN TANITIMI. : Adli Tıp Anabilim Dalı Dershanesi, Adli DNA ve Adli Antropoloji Laboratuvarı

SAMSUN DA ATEŞLİ SİLAHLARA BAĞLI ÖLÜMLER:

Ağızdan Girişi Olan İki Ölümcül Ateşli Silah Yaralanma Olgusu

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Cukurova Medical Journal

BURSA DA OTOPSİSİ YAPILAN KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİNE BAĞLI ÖLÜMLER

KANSER İSTATİSTİKLERİ

TBB Dergisi 2011 (93) Vehbi Kadri Kamer 361

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 ADLİ TIP STAJ TANITIM REHBERİ

İstanbul Bağcılar da Adli Ölüm Olgularının Değerlendirilmesi

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Nazlı Görmeli Kurt 1 Songül Araç 2. Kurt NG ve Araç S. Tıp, Batman, Türkiye 2 SBÜ Gazi Yaşargil Eğitim

Ateşli Silah Yaralanmaları

ADLİ TIP DERGİSİ Journal of Forensic Medicine. Adli Tıp Dergisi 2004; 18(2): 67-74

Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Acil Servisi nde 2013 Yılında Düzenlenen Adli Bildirim Raporlarının Değerlendirilmesi

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Konya'da Yılları Arasında Meydana Gelen 0-18 Yaş Grubu Ölümler

Kahramanmaraş İli ndeki İntihar Orijinli Ölüm Olgularının Analizi

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İTFAİYE DAİRE BAŞKANLIĞI İSTATİSTİKLER

HASTANELERDE YAPILAN TIBBİ HATALARIN TÜRLERİ VE NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ 1. BÖLÜM: GİRİŞ

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Şanlıurfa il merkezinde Suriyeli mülteci kadınların üreme ve ruh sağlığı ihtiyaçları; Suriyeli mültecilerin sağlığını geliştirme modeli

Adli tıp ile kulak burun boğaz anabilim dallarının düzenlediği adli raporların analizi

S A H A A R A Ş T I R M A S I

ADÖLESAN KIZLARIN KİŞİLER ARASI ŞİDDETTEN KAYNAKLANAN CİDDİ YARALANMA VE ÖLÜMLERİ

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ADLİ TIP STAJI GRUP 2 TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI (

GAZİANTEP BÖLGESİNDE YILLARI ARASINDA MEYDANA GELEN İNTİHAR OLGULARININ RETROSPEKTİF İNCELENMESİ

Ülkemizde Trafik Kazalarında Ölenlerin Gerçek Sayısı Nedir?

UŞAK İL MERKEZİNDE GÖREVLİ SINIF ÖĞRETMENLERİNİN İLKYARDIM BİLGİ SEVİYELERİNİN ARAŞTIRILMASI Hakan UŞAKLI *

CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİNE BAŞVURAN ADLİ OLGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Çoklu intihar sonrası ölüm: Olgu sunumu Death after multiple suicide attempt: Two case reports

GATA HASTANESİ 2001 YILI MALİGNİTE OLGULARININ İNCELENMESİ

SAMSUN'DA ÇOCUKLUK ÇAĞI MEDİKOLEGAL ÖLÜMLER

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD

ATEŞLİ SİLAH YARALANMASINA BAĞLI 133 ÖLÜM OLGUSUNUN İNCELENMESİ*

Uzm.Dr. Mustafa Oğuz CUMAOĞLU Sivas Numune Hastanesi

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. DERS AMAÇ vehedefleri DÖNEM V

Adli Tıp Bülteni, 2018; 23(2): 93-99

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

TÜRKİYEDE VE DÜNYADA İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması

ACİLİYET NEDİR, FARKINDA MISINIZ? TODUP- E4 GRUP: TRİAJ

İŞ GÜVENLİĞİNDE ÖZEL RİSK GRUBU OLARAK MEVSİMLİK GEZİCİ TARIM İŞÇİLERİNİN MARUZ KALDIĞI KAZALAR

Yılları Arasında Van İlinde Otopsisi Yapılmış 65 Yaş Üstü Ölümlerin Retrospektif Olarak İncelenmesi

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL SERVİSİNE BAŞVURAN ADLİ OLGULARIN ÖZELLİKLERİ*

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

ULUSAL KAZA YARALANMA VERİTABANI (UKAY)

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ ADLİ TIP ANABİLİM DALI'NDA DÜZENLENMİŞ ADLİ RAPORLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ ( )

SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ADLİ TIP DERGİSİ Journal of Forensic Medicine. Adli Tıp Dergisi 2006; 20(1): 29-34

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

ANKARA DA OTOPSİSİ YAPILMIŞ HÜKÜMLÜ VE TUTUKLU ÖLÜMLERİ ( )

BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

ACİL HEMŞİRELER DERNEĞİ

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

BİYOİSTATİSTİK Grafikler Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

Triajın tanımı, ne şekilde ve kimler tarafından yapılacağı ve triaj sınıflaması anlatılacaktır.

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

Eren Çamur, Hasan Dilhan Bingöl, İstem Şanal, Ömer Batuhan Akıncı Danışman: Öğr. Gör. Dr. Sare Mıhçıokur

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

TIBBİ GİRİŞİM ÖNCESİ BİLGİLENDİRİLMİŞ RIZANIN ALINMASI İLE İLGİLİ BİR ANKET ÇALIŞMASI A survey for informed consent before surgery

TOPLUM SAĞLIĞI AÇISINDAN İLK YARDIM EĞİTİMİNİN ÖNEMİ. Dr.Alpaslan Türkkan

ACİL SERVİSE BİR YIL İÇİNDE BAŞVURAN ADLİ OLGULARIN MEVSİMSEL OLARAK GERİYE DÖNÜK İNCELENMESİ

İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ

YILLARI ARASINDA GÜNEY CAROLINA DA OKUL İÇİ ŞİDDET İSTATİSKLERİ ANALİZİ

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

EGE ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ADLĠ TIP ANABĠLĠM DALI NA TRAFĠK KAZASI NEDENĠYLE BAġVURAN ADLĠ OLGULARIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Transkript:

Ege Tıp Dergisi 39 (2): 79-83, 2000 1994-1996 YILLARI ARASINDA SİVAS'TA GÖRÜLEN İNTİHAR OLGULARININ ADLİ TIP AÇISINDAN İNCELENMESİ LEGAL MEDICAL EVALUATION OF SUİCİDE CASES İN SİVAS BETWEEN 1994-1996 Mustafa TÜRKER 1 Fatma YÜCEL BEYAZTAŞ 2 Bora BOZ 2 Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, Sivas 1 2 Anahtar Sözcükler: intihar, intihar girişimi, adli tıp Key Words: suicide, suicide attempt, forensic medicine. ÖZET Çalışmamızda, önemli bir toplumsal sorun olan intihar olgularını adli tıp yönünden incelemeyi amaçladık. 1994-1996 yılları arasında Sivas'ta görülen intihar olgularının adli ve tıbbi kayıtları incelendi. 152 intihar girişim olgusunun 61'i (%40.1) erkek, 91'i (%59.9) kadındı. En sık rastlanan intihar girişim yöntemi ilaç zehirlenmesiydi. Doksandokuz olgu (%65.1) ilaçla zehirlenmiş, bunlardan 3'ü (%3) ölmüştü. İkinci sıklıkla uygulanan intihar girişim yöntemi ası idi. 22 (%14.5) olgu bu yolla intihar etmiş ve hepsi ölmüştür. Diğer yöntemlere daha az sıklıkla rastladık. Olguların 31'i (%20.4) ölmüştü. Bunların 22'si (%71) ası, 3'ü (%9.8) ilaç, biri (%3.2) ateşli silah, biri (%3.2) LPG (Sıvılaştırılmış Petrol Gazı), biri (%3.2) elektrik çarpması, biri (%3.2) yanık, biri (%3.2) suda boğulma, biri (%3.2) yüksekten atlama ile hayatını kaybetmiştir. SUMMARY İn this study, our purpose is to evaluate the suicide cases that are important social pobiems from a medicolegal point of view. During the years 1994 to 1996, informations on suicide cases obtained from judicial and medical archives in Sivas were evaluated. Of 152 suicide attempt cases, 61 (40.1%) were male and 91 (59.9%) were female. The most commonly used method for suicide attempt was drug poisoning prefered by 99 (65.1 %) cases and 3 of these cases (3%) died. The second commonly used method was hanging chosen by 22 cases (14.5%) and ali died. The other suicide attempt methods are less commonly used. Thirty-one (20.4%) of suicide cases died, 22 (71%) with hanging, 3 (9.8%) with drug poisoning, one (3.2%) with firearm, one (3.2%) with LPG (Liqiuefied Petroil Gas), one (3.2%) vvith electric shock, one (3.2%) vvith burning, one (3.2%) vvith drovvning, one (3.2%) vvith jumping from height. GİRİŞ Kişinin kendisini öldürmesine intihar denir. Bu kişiler kendi öz benlikleri ile çatışma halinde olup yoğun depresyon duygulanımı içinde, çevre ile ilişki kurmakta zorlanan, genellikle sorunlarını paylaşamadığı için yalnızlığı seçen, umutsuzluğa kapılmış bireylerdir. Aile ve yakınları kişinin intiharına çoğunlukla bir anlam veremezler (1,2). Yazışma adresi: Mustafa Türker, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Sivas Makalenin geliş tarihi: 13. 12. 1999; kabul tarihi: 12. 06. 2000 intiharda özsaygı yitimi ön plandadır, intihar edenlerin %90'a yakın bir kısmında ruhsal bir hastalık olduğu saptanmıştır. Olguların yaklaşık %30'unda ise ruhsal hastalıkla beraber ya da tek başına bir fiziki hastalık vardır. Eğer kişi tedavi olamayacağını ya da tedavi olanağının olmadığını bilirse intihan düşünebilmektedir (1,2,3,4,5,6). Kendini yaralamalara hem klinik muayeneler sırasında hem de otopsilerde sık rastlanmaktadır. Adli olguların cinayet, intihar ya da kaza olup olmadığının aydınlatılması gerekir. Bu durumda keşif muayenesi, otopsi bulguları ve 79

adli soruşturma bilgileri tam incelenmeden görüş bildirmekten kaçınmak yerinde olacaktır (7,8). Girişimde bulunacak kişi intihar için en kolay ulaşabileceği yeri, materyali, yöntemi ve zamanı seçer. Ancak bazı planlanmış intihar olgularında ise değişik ve ilginç gelebilecek yöntemler kullanılabilmektedir (9,10,11,12). Bir otel odasında birisinin kendisini baştan aşağı kargo bandıyla sararak asfiksiyle ölmesi (9), bir diğer olgunun (10) ise kafasına iki adet ok atarak intihar etmesi örnek gösterilebilir. Başlıca intihar yöntemlerini şu şekilde sınıflandırabiliriz (8): 1. Zehirlenmeler a) ilaçlar b) Alkol ve uyuşturucu maddeler c) Karbonmonoksit d) Tüp gaz (LPG) e) Tarım ve hayvancılıkta kullanılan ilaçlar 2. Fiziksel Travmalar a) Kesici, kesici-delici alet (KDA) yaralanması b) Ateşli silah yaralanması c) Ası ve benzeri asfiksi * Ası * Strongülasyon (elle-bağla boğma) * Suffokasyon (ağız ve burun deliklerinin kapatılması) * Suda boğulma d) Yüksekten atlama e) Elektrik yaralanması ve yanıklar f) Trafikte ve tren yollarında olan ölümler. intihar olgularına her toplumda rastlanır, intiharların fazla sayıda görülmesi görsel ve yazılı basına yansıyan dramatik olaylardan da anlaşılmaktadır, intihar yasal olarak ülkemizde suç kabul edilmemiştir. Adli tıbbi incelemede intihar olgusu ölümle sonuçlansa bile, Cumhuriyet Savcısı doğrudan "takipsizlik karan" verir. Ancak öyle adli olgu vardır ki, intihar olduğunu söylemek kolay olmadığı gibi, cinayete de "intihar süsü" verilebileceği bilinmelidir. Bu çalışmada, intihar girişimlerini adli tıp açısından inceleyerek olguya göre değişik özelliklerin ve ölü muayenesi ile otopside dikkat edilmesi gereken hususların araştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM ve otopsi raporları, adli soruşturma dosyaları ve ayrıca Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde muayene ve tedavi olanların hastane dosyalan incelendi. Elde edilen bulgular SPSS istatistik programı kullanılarak değerlendirildi. BULGULAR Çalışmamız sonucu elde ettiğimiz bulgular toplu olarak değerlendirildi. Bu çalışmanın yapıldığı 1994, 1995, 1996 yıllarında toplam 152 olgu intihar girişiminde bulunmuştur. Bu olguların 61 'i (%40.1) erkek, 91 'i (%59.9) kadındı. En sık intihar girişim yöntemi ilaç zehirlenmesi olup bunu ası, kesici-delici alet yaralanmaları, yüksekten atlama, LPG zehirlenmesi, yanık, ateşli silah yaralanması ve birer olgu ile elektrik yaralanması ve suda boğulma izlemektedir, ilaç kullanarak intihar girişiminde bulunan 99 (%65.1) olgudan 3'ü (%3) hayatını kaybetmiş, 26'sında (%26.3) hayati tehlikesi olup, 70'inde (%70.7) hayati tehlike bulunmamaktadır. Ölümle sonuçlanan girişimlerde en sık kullanılan yöntem, 22 (%14.5) olgu ile ası olup, bunların 14'ü (%63.6) erkek ve 8'i (%36.4) kadındı (Tablo 1). Olguların aylara göre dağılımları Tablo 2'de gösterilmiştir. Nisan, ağustos aylarında diğer aylara göre intihar girişimlerinin daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. Ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (P>0.05). intihar girişiminde bulunan olgular, 19 yaş altında ve 20-29 yaş arasında yoğunlaşmıştır. Bu durum da istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0.05) (Tablo 3). Ölümler erkeklerde daha sık iken, ölümcül olmayan yaralanmalara kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Girişimler %59.9 oranında kadınlarda fazlayken, ölümlerin %61.3'ü erkeklerde olmaktadır (Tablo 4). Tablo 1. 1994, 1995, 1996 yıllarındaki intihar girişimlerinin dağılımı ve sonuçları İNTİHAR GİRİŞİMİ TÜRÜ Ası KDA Yaralanması Ateşli Silah Yaralanması İlaç Zehirlenmesi (ilaç Zeh) LPG Zehirlenmesi Ölü 22 100.0 3 3.0 Hayati Tehlikesi Var 26 26.3 Hayati Tehlikesi Yok 15 100.0 70 70.7 * 22 14.5 15 9.9 2 1.3 99 65.1 3 2.0 Kişilerin hangi yollarla intihar girişiminde bulunduklarını, hangilerinin ölümle sonuçlandığını veya kurtulduklarını, intihar orijinine nasıl karar verildiğini saptamak amacıyla; nüfusu yaklaşık 220.000 olan Sivas ilinde 01.01.1994-31.12.1996 tarihleri arasında görüien adli olgular incelendi. Elektrik Yaralanması Yanık Suda Boğulma Yüksekten Atlama 1 100.0 1 100.0 1 14.3 1 14.3 5 71.4 1 0.7 2 1.3 1 0.7 7 4.6 Sivas Cumhuriyet Başsavcıiığfnın "takipsizlik kartonları" ve ölümle sonuçlanan olguların adli ölü muayene (keşif) 31 20.4 29 19.1 92 60.5 152 100.0 P<0.05 * Tabloda toplamda kolon yüedesi diğerlerinde satır yüzdesi alınmıştır 80 Ege Tıp Dergisi

istatistiksel olarak elde edilen anlamlılığın (P<0.005), ölüm olaylarının erkeklerde fazla olmasından kaynaklandığı saptanmıştır, intihar girişimlerinde en sık rastlanan neden; 61 (%40.1) olgu ile maddi-manevi nedenlerle bunalıma girmeydi. 55 (%36.2) olgu aile içi geçimsizlik nedeniyle, 19 (%12.5) olgu okul ve derslerindeki başarısızlık nedeniyle, 17 (%11.2) olgu arkadaşlık ve aşk ilişkilerinin bozulması nedeniyle intihar girişiminde bulunmuştur. Tablo 2. 1994, 1995, 1996 yıllarında intihar girişimlerinin aylara göre dağılımı Aylar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık XS=13.7 P>0.05 İntihar Girişimleri 7 4.7 8 5.4 15 9.8 18 11.9 19 12.5 15 9.7 10 6.6 14 9.2 7 4.7 152 100.0 Tablo 3. intihar girişimlerinin yaş gruplarına göre dağılım = 54.2 P<0.05 Yaş Grupları 19 ve altı 20-29 30-39 40 ve üstü İntihar Girişimleri 66 43.4 54 21 11 152 Tablo 4. İntihar girişim sonuçlarının cinsiyete göre dağılımı Ölü Hayati Tehlike Var Hayati Tehlike Yok Erkek 19 8 34 31.1 13.1 55.7 Kadın 12 13.2 21 23.1 58 63.7 35.5 13.8 7.2 100.0 * 61 40.1 91 59.9 152 100.0 X'=8.06 P<0.05 * Tabloda toplamlarda satır yüzdesi, diğerlerinde kolon yüzdesi alınmıştır. 31 29 92 20.4 19.1 60.5 TARTIŞMA Her toplumda olduğu gibi ülkemizde de intiharlara oldukça sık rastlanmaktadır, intiharlar genellikle uygun yer ve zamanda kolay elde edilebilen araç ve gereçle yapılmaktadır. Özellikle ateşli silah ve kesici dejlici aletlerin kullanılabilmeleri ruhsata bağlı, elde edilebilmesi kısıtlı olduğundan bunlarla intiharlar az görülürler, ilaçlar her ne kadar reçetesiz alınamazsa da evde bulunan veya bir şekilde ulaşılabilen ilaçların oldukça sık kullanıldıkları bilinmektedir (13). Devlet istatistik Enstitüsü (DİE) verilerinde intiharla ölenler değerlendirmeye alınmıştır. Ölümcül olmayan girişimlerin bu değerlendirmede yer almadığı görülmektedir, intihar girişimlerinin büyük bir kısmı ölümle sonuçlanmayıp, toplumsal baskı ile saklanılmaya çalışılır ve hatta bunlardan önemli bir kısmı da gizli kalır ve hastane tedavisi de görmezler. DiE'nde inandırıcı ve gerçeği yansıtmayacağı düşünülerek ölümcül olmayan intihar girişimleri değerlendirmeye alınmamış olabilir. DiE'ne göre, 1993 yılında ölümle sonuçlanan 1229 olgunun 70'i (%5.7) 15 yaş altında, 314'ü (%25.5) 45 yaş üstünde ve geriye kalan 845'i (%68.8) 15-45 yaşları arasındaki prodüktif çağdaki kişileri kapsamaktadır (14). Olgularımızın ortalama değerlerini bu sıralamaya adapte ettiğimizde; ölenlerin yüzdelerinin sırasıyla %6.4, %80 ve %13.6 olduğunu gördük. Ölümcül olgularımızın 45 yaş üzerinde yoğunlaştığı görüldü. DİE verilerinin ülke ortalamasını içerdiği bilinmekle birlikte bu farklılığın yöresel özelliklerden kaynaklandığı düşünüldü. DİE istatistiklerinde intihar yöntemi ve cinsiyete göre yapılan değerlendirmede 637 (%51.8) kişi ası ile intihar etmiş olup, bunlardan 391'i (%61.4) erkek, 246'sı (%38.6) kadındı. İlaçlarla intihar edenler 174 (%14.1) kişi olup, 64'ü (%36.8) erkek, 110'u (%63.2) kadındı. Yüksekten atlama ile intihar eden 154 (%12.5) kişinin 88'i (%57.1) erkek, 66'sı (%42.9) kadındı. Suda boğulma ile intihar eden 43 (%3.5) kişinin 28'i (%65.1) erkek, 15'i (%34.9) kadındı. Ateşli silahla intihar eden 183 (%14.9) kişinin 133'ü (%72.7) erkek, 50'si (%27.3) kadındı. Geriye kalan 38 (%3.2) kişi diğer yöntemler olarak sınıflandırılmış ve bunların 28'i (%73.7) erkek, 10'u (%26.3) kadındı (19). Çalışmamızda tespit edilen 152 girişimden 31 (%20.4) olgu ölümle sonuçlanmıştır. Bunlardan 22si (%71) ası sonucu oluşmuş, bunların 14'ü (%63.6) erkek, 8'i (%36.4) kadındı, ilaçlarla intihar girişiminde bulunan 3 (%9.8) olgu ölmüş ve bunların üçü de kadındı. Bir (%3.2) olgu, yüksekten atlama ile ölmüş ve kadındı. Bir (%3.2) olgu, suda boğulma ile ölmüş ve erkekti. Bir (%3.2) olgu ise ateşli silahlarla ölmüş ve erkekti. DİE verilerinde diğer yöntemler olarak sınıflandırılan intihar yöntemleri arasında bu çalışmada bir (%3.2) olgu yanıkla ölmüş ve erkekti, bir (%3.2) Cilt 39, Sayı 2, Mayıs - Ağustos, 2000 81

olgu, elektrikle ölmüş ve erkekti. Bir (%3.2) olgu da, LPG ile intihar etmiş ve erkekti (Tablo 1). DİE verileri ile karşılaştırıldığında ası ile intihar oranı bu çalışmada daha yüksek bulunmuş diğer girişim yollarına daha az rastlanmıştır. Olgularımızda seçilen yönteme göre cinsiyet farklılığı göze çarpmaktadır. Ası, ateşli silah, elektrik gibi şiddetli yöntemlerin daha çok erkekler tarafından, ilaç zehirlenmesinin ise kadınlar tarafından seçildiği görülmektedir. Dülger ve arkadaşları (4) ile Erkol (13) yaptıkları çalışmalarda, gençlerde intihar oranlarının arttığını bulmuşlardır. Çalışmamız da bununla uyumlu olarak intihar girişimlerinin gençlerde daha sık olduğunu göstermiştir (Tablo 3). Olgularımız arasında en genç olanı 13 yaşında erkek çocuk ası ile intihar girişiminde bulunmuş ve ölmüştü. Cooper ve arkadaşları (3), ingiltere güney Yorkshire'da yaptıkları bir çalışmada ası ile intihar, olguların yarısında, daha çok erkeklerde ve özellikle de 40-49 yaş grubunda görülmüştür. Brahe ve arkadaşları (11), Danimarka'da yaptıkları 70 yıllık bir çalışmada ası ile intiharın en sık kullanılan yol olduğunu ve erkeklerde daha sık görüldüğünü saptamışlardır. Katkıcı ve arkadaşlarının (7) Sivas bölgesinde yaptıkları bir çalışmada, ası ile intihar en sık yöntem olarak bulunmuş ve erkeklerde daha sık olarak kullanıldığı gösterilmiştir. Çalışmamızda ölümle sonuçlanan 31 olgudan 22'si (%71.0) ası olguları olup, 14'ü (%63.6) erkeklerden oluşmaktaydı (Tablo 1). Brahe ve arkadaşlarının (11) Danimarka'da yaptıkları bir çalışmada, kadınlar arasındaki en sık intihar yöntemi zehirlenme olarak bulunmuştur. Carlsten ve arkadaşları (15), isveç'te ilaçlarla intihar oranını %30.0 bulmuşlar ve ilaçlarla intiharın ilaçların reçete ile satılmasının sağlanması ile azaltılabileceğini göstermişlerdir. Çalışmamızda çeşitli ilaçları içerek intihar girişiminde bulunan 99 (%65.1) olgudan 76'sı (%76.8) kadın, 23'ü (%23.2) erkekti. Toplam 93 kadının 76'sı (%81.7) zehirlenme ile intihar yolunu kullanmışlardı. Avis ve arkadaşlarının Kanada'nın Newfounland bölgesinde yaptıkları bir çalışmaya göre, suda boğulma oranı tüm intihar olgularının %8.9'udur (16). Bu çalışmada bir (%0.7) olgu, suda boğulma ile intihar etmiştir. Suda boğulma oranı, ölümle sonuçlanan olguların %3.2'sini oluşturmaktadır (Tablo 1). Shukrum ve arkadaşları Kanada'nın Ontarono bölgesinde yaptıkları bir çalışmada yanıkla intihar oranını tüm intiharlar içerisinde %1 olarak bulmuşlardır (17). Çalışmamızda, tüm intihar girişimleri içerisinde iki (%1.3) olgu, yanıkla intihar girişiminde bulunmuş ve bunlardan birisi ölmüştür. Ölümle sonuçlanan olguların arasında yanıkla intihar %3.2 oranındadır (Tablo 1). Li ve arkadaşlarına göre; Amerika Birleşik Devletleri'nde yüksekten atlama, intiharla ölümlerin halen üçüncü sık rastlanan nedenidir (2). Bu çalışmada 7 (%4.6) olgu, yüksekten atlama ile intihar girişiminde bulunmuş ve biri (%0.7) ölmüştür. Ölümcül olgular içerisindeki oranına baktığımızda %3.2' dir (Tablo 1). Ateşli silahlarla ölümlerde genellikle seçilen bölgeler temporal bölge, ağız içi ve prekordial bölgelerdir. Tüm olgularda intihar notu araştırılmalı ve iyi bir adli soruşturma yapılmalıdır (8,18,19). Ülkemizde çeşitli silahlar yaygın olarak bulunduğu için ateşli silahlarla cinayet ve kaza ölümleri de sık olmakta ancak ceza almamak için bunlar intihar ölümü gibi gösterebilmektedir. Bu çalışmada ateşli silahla intihar eden iki olgudan biri intihar notu bırakmış ve intihar için seçilen bölgelerden olan temporal bölgeden ateş etmiştir. SONUÇLAR 1- Ölümle sonuçlanmayan intihar girişimlerine kadınlarda, ölümle sonuçlananlara ise erkeklerde daha sık rastlanmaktadır. 2 - Kendini öldürmeyi kesin olarak kararlaştırmış olanlar ası, ateşli silah gibi sonuçta çok büyük ihtimalle ölümü getiren yöntemler kullanılmaktadır. 3 - Ası ve ateşli silah olgularına erkeklerde daha sık rastlanmaktadır. Zehirlenme gibi kişilere fazla ağrı, acı vermeyen yolların seçilmesine ise kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Bu tür intiharlarda amaç çevreyi sıkıntıya sokmaktır ve genellikle mortal dozun altında ilaç alınmıştır. 4 - Ülkemizde yasa ve yönetmelikler eczanelerde ilaçların reçete ile satılmasını öngörmüşse de bilinen şey; ilaçların reçetesiz, elden alınabileceği gerçeğidir. 5 - Adli soruşturma sırasında intihar olaylarını açıklamak için sosyal hizmet uzmanının sosyal anket yaparak görev alması yerinde olur. 6 - Görsel ve yazılı basın daha duyarlı olmalı, tiraj ya da reyting elde edebilmek için intiharları manşetten vermemelidir. 7 - Toplumun bilinçlendirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı, insanların maddi sorunlarının çözümü için iş imkanları arttırılmalı, herkesin bir psikolojik danışmana ulaşabilmesi sağlanmalı, tüm şehirlerde intihar danışma hatları kurulmalıdır. 82 Ege Tıp Dergisi

KAYNAKLAR 1. Dilbaz N, Seber G. Umutsuzluk Kavramı. Kriz Dergisi 1993; 1(3): 134-138. 2. Ling L, John ES. The ınvastigation of fatal falls and jumps from haights in Maryland (1987-1992). Am J Forensic Med Pathol 1994; 15 (4): 295-299. 3. Cooper PN, Milroy CM. Violent suicide in South Yorkshire, England. J of Forensic Scienses 1994; 39(3): 657-667. 4. Dülger HE, Ege B, Ertürk S, Yemişcigil A. Tarımsal ilaçlarla intihar olgularının incelenmesi. Adli Tıp Dergisi 1994; 10: 3-41. 5. Polat O, inanıcı MA, Aksoy ME: Adli Tıp. İstanbul, Nobel Tıp Kitabevleri, 1997: 250-267. 6. Sigurdson E, Staley D, Matas M et al. A five year revievv of youth suicide in Manitoba. Can. J. Psychiatry 1994; 39:397-403. 7. Katkıcı U, Özkök MS, Özkara E. Sivas ilinde intihar olgularının değerlendirilmesi. I. Adli Bilimler Kongre Kitabı (12-15 Nisan), Adana, 1994: 115-118. 8. Knight B: Forensic Pathology. London, Edvvard Arnold-A Division of Hodder and Stoughton, 1991: 222-252. 9. Avis SP. An unusual suicide. Am J Forensic Med Pathol 1993; 14(2): 148-150. 10. Avis SP. Dyadic Suicide. Am J Forensic Med Pathol 1994; 15(1): 18-20. 11. Bille-Brahe U, Jessen G. Suicide in Denmark, 1922-1991: the choice of methot. Açta Psychiatri Scand 1994; 90: 91-96. 12. Opeskin K, Burke M. Suicide using multiple crossbovv arrows. Am J Forensic Med Pathol 1994; 15(1): 14-17. 13. Erkol Z.7.5 yaşında intihar orijinli birası. Göztepe Tıp Dergisi 1995; 10: 108-112. 14. T.C. Devlet istatistik Enstitüsü, 1996 İstatistik Yıllığı. Ankara, Devlet istatistik Enstitüsü Matbaası, 1997; 119: 125-127. 15. Carlsten A, Aüabeck P, Brand L. Are suicide rates associated with changes in the prescribing of medicines? Açta psychiatry Scand 1996; 94: 94-100. 16. Avis SP. Suicidal drovvning. J Forensic Sciences 1993; 38(6): 1422-1426. 17. Shukrum MJ, Johnston KA. Fire and suicide: A three-year study of şelf immolation deaths. J Forensic Sciences 1992; 37(1): 208-221. 18. Aykaç M: Adli Tıp. İstanbul, Nobel Tıp Kitabevleri, 1993: 243-259. 19. Gök Ş: Adli Tıp istanbul, Filiz Kitabevi, 1991: 98-220. Cilt 39, Sayı 2, Mayıs - Ağustos, 2000 83